Etiket: patent koruması

Dünya Çapında En Çok Patente Sahip Türk Kadın Mucitler

“Kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar toplum yaşamında erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.” (1923)

Mustafa Kemal ATATÜRK

Yaklaşık iki ay önce dünya çapında en çok patente sahip Türk mucitlere ait bir liste yayınlamıştım.[i] Listelerdeki kadın mucitlerimizin azlığı okuyucuların gözünden kaçmadı. Peki gerçekten çok az kadın mucidimiz mi var? Bunun doğru olmadığını göstermek adına bu yıl Dünya Kadınlar Gününde yayınlanmak üzere en çok patente sahip Türk kadın mucitler listesi hazırlamak istedim. Aşağıdaki listelerden de görüleceği üzere dünyanın en önde gelen şirketlerinde/üniversitelerinde çalışan çok sayıda değerli kadın mucidimiz var. Yeni nesillere rol model olacak kadın mucitlerimizin başarıları basında daha çok yer bulmalı ki hem örnek alınabilsinler hem de kızlarımızın kendine güvenmesini sağlasınlar.

IDiyas’ın oluşturduğu dünya çapındaki listede en çok patent belgesine sahip 100 mucit arasında yalnızca 5 kadın olduğunu görüyoruz.[ii] En çok patent belgesine sahip 100 Türk mucit listesinde ise 8 kadın mucidimiz bulunuyor. [iii] Bu da gösteriyor ki, oransal olarak kadın mucitlerin azlığı yalnızca bizde değil, dünya genelinde de görülüyor. Hatta buradan, ilk 100 olarak düşünüldüğünde, kadın mucitlerimizin oranının dünya geneline göre daha yüksek olduğunu da söyleyebiliriz. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütünün (WIPO) verileri de bunu desteklemektedir: Türkiye 2022’de %24’le PCT başvurularında kadın mucit oranı en yüksek ikinci ülke olmuştur.[iv]

Elbette bu oranlar hala arzu edilenin çok altındadır ve kadınların çalışma hayatında yaşadığı sorunlar maalesef hala erkeklerden çok daha fazladır, ancak kadın mucit oranlarında son yıllarda yaşanan hızlı artış dikkate alındığında gelecekte kadın mucitlerimizin önlerindeki engelleri aşarak daha da büyük başarılara imza atarak arayı kapatacağına ve erkekleri geride bırakacağına inanıyoruz.

PCT başvurularında kadın mucit oranı en yüksek ülkeler, 2022[v]

Mucit Listesi Oluşturulurken Karşılaşılan Zorluklar

Bir patent başvurusunda iki ana karakter bulunur: Biri başvuru sahibi (şahıs veya şirket olabilir), diğeri ise buluş sahibi yani mucittir (buluşu yapan, yalnızca şahıs(lar) olabilir). Başvuru sahipleri ile ilgili patent istatistikleri yaygın olarak kullanılsa da, mucitler üzerinden yapılan istatistiklere daha az rastlanır. Bunun stratejik anlamda pek çok sebebinin yanı sıra bir sebep de mucitlerle ilgili sağlıklı bir istatistik ortaya koymanın zorluğudur. Örneğin Türkiye’de ikameti olmayan veya bir başka vatandaşlığı bulunan Türklerin yabancı bir ülkede yaptığı patent başvuru istatistiklerini tespit etmek oldukça zordur. Bu bakımdan Türkiye’de yapılan patent başvuruları arasından en çok başvurusu bulunan mucitleri tespit etmek oldukça kolay iken bunu dünya çapında hatasız bir şekilde yapmak imkânsıza yakındır. Mucitlerin ad-soyadı yazımındaki dünya çapında standart olmayan yaklaşımlara bir de Türkçe karakter kullanma/kullanmama nedeniyle oluşan farklılıklar da eklenince istatistiklerde sağlıklı sonuçlar elde edilmesi zorlaşmaktadır. Kurmaca bir mucit ismi üzerinden olası farklı yazılışları örneklendirelim: Fatma Dilek ÖMÜR KAYA.

Bu isim patent dokümanlarında şu yazılış biçimleriyle karşımıza çıkabilir: fatma dilek omur, fatma dilek ömür, fatma dilek oemuer, f dilek omur, fatma d omur, f dilek ömür, fatma d ömür, f dilek oemuer, fatma d oemuer, omur fatma dilek, omur fatma d, omur f dilek, oemuer fatma dilek, oemuer fatma d, oemuer f dilek, ömür fatma dilek, ömür fatma d, ömür f dilek, fatma omur, fatma ömür, fatma oemuer, omur fatma, oemuer fatma, ömür fatma, dilek omur, dilek ömür, dilek oemuer, omur dilek, oemuer dilek, ömür dilek, fatma dilek omur kaya, fatma dilek ömür kaya, fatma dilek oemuer kaya, f dilek omur kaya, fatma d omur kaya, f dilek ömür kaya, fatma d ömür kaya, f dilek oemuer kaya, fatma d oemuer kaya, omur kaya fatma dilek, omur kaya fatma d, omur kaya f dilek, oemuer kaya fatma dilek, oemuer kaya fatma d, oemuer kaya f dilek, ömür kaya fatma dilek, ömür kaya fatma d, ömür kaya f dilek, fatma omur kaya, fatma ömür kaya, fatma oemuer kaya, omur kaya fatma, oemuer kaya fatma, ömür kaya fatma, dilek omur kaya, dilek ömür kaya, dilek oemuer kaya, omur kaya dilek, oemuer kaya dilek, ömür kaya dilek

Yazım yanlışları da cabası. Özellikle yabancıların Türkçe kelimeleri yanlış yazması oldukça yaygın. Örneğin “İlhan” isminin şu versiyonlarıyla karşılaştım: lihan, Llhan, illhan, ihan, lhan.

Çoğu zaman mucitlerin ad soyad sıralaması “adı-soyadı” ve “soyadı-adı” şeklinde iki türlü de yazılmaktadır. İsimler arasında bir başka farklılık ise doktor, mühendis gibi meslek ifadelerinin kısaltmalarının da mucit isminde geçmesinden kaynaklanmaktadır. Bu tür kullanımla genellikle Almanya menşeili patentlerde karşılaştım.

Verileri değerlendirirken yaşanan bir diğer sorun aynı ad ve soyada sahip farklı mucitlerin bulunmasıdır. Bu sorun kişilerin çalıştığı şirketler veya patent sınıfları değerlendirilerek aşılabilmektedir.

Bir diğer sorun hem Türkçede hem de yabancı dillerde bulunan isimlerin sorgusunda ortaya çıkmaktadır. Örneğin Buse, Dilan, Eda, Emel, Funda, Gaye, Handan (Çinceyle karışıyor), Hande, Leman, Meryem, Mine, Miyase (Japoncayla karışıyor), Nevin, Suna gibi pek çok ismin hem Türkçede hem de yabancı dillerde kişi adı (ya da soyadı) olarak kullanılması arama sonuçlarını etkilemektedir.

Kadın mucitleri tespit etmekteki bir başka zorluk ise soyadı değişikliğinde ortaya çıkmaktadır. Evlendikten sonra her iki soyadını muhafaza eden mucitlerin başvurularını tespit etmek nispeten kolay olsa da, önceki soyadını kullanmayan bir mucidin başvurularını tespit etmek ve bunları ilişkilendirmek oldukça zor olmaktadır. Listelerde, zaman içinde farklı soyadları kullanmış olan mucitlerin en güncel soyadlarını değil, en çok patent başvurusu yaptıkları soyadlarını kullandım.

Bir diğer zorluk, hem kadın hem de erkek için kullanılabilen isimlerin bulunmasıydı. Gerçek bir örnek vermek gerekirse, rahmetli kadın fizikçi “Engin Arık” ismini aratmak istediğinizde karşınıza Harvard mezunu olan ve ABD’de bir nanoteknoloji firması sahibi “Engin Arık” Bey’e ait patentler çıkmaktadır. 

Sonuçlar

Çalışmada Lens.org[vi] ve TÜRKPATENT[vii] patent veritabanlarını kullandım.[viii] 13 Şubat 2024 tarihli veriler üzerinden istatistikleri elde ettim. Nüfus idaresinin yayınladığı en yaygın ad ve soyad istatistikleriyle kişi adları sözlükleri ve WIPO’nun yapay zeka kullanarak tespit ettiği mucit isimlerini[ix] de kullanarak Türkçe ad ve/veya soyada sahip dünyadaki tüm mucitleri tespit etmeye çalıştım. Yaptığım araştırmalar sonucunda az da olsa hata payıyla listenin tamamlandığı inancındayım. Ancak mutlaka atladığım isimler veya eksik hesapladığım sayılar olmuştur, affınızı dilerim. Bulduğunuz eksikliklerle ilgili benimle iletişime geçerseniz sevinirim.

İstatistikleri üç farklı kategoride en çok sayıya sahip 100 mucit olarak hazırladım:

  1. En çok patent başvurusuna sahip kadın mucitler
  2. En çok patent ailesine sahip kadın mucitler
  3. En çok patent belgesine sahip kadın mucitler

Açıklamaya geçmeden önce patent ailesini tanımlamaya çalışayım. Bir patent ailesi, aynı buluşu kapsayan ve çeşitli ülkelerde yapılan patent başvuruları grubudur. Bir ailedeki başvurular birbirleriyle rüçhan talepleri aracılığıyla ilişkilidir.[x] Başka bir deyişle, bir patent ailesi ortak bir mucit(ler) tarafından açıklanan ve birden fazla ülkede patent başvurusu yapılan aynı buluştur.

Buradaki listeler sınırsız bir maraton koşusunun bir anında çekilmiş bir fotoğraf karesi gibidir, yalnızca o anki sıralamayı göstermektedir. Her geçen gün mucitlerimiz yeni patent başvuruları yapmakta, mevcut başvuruları belgeye dönüşmekte ve koşuya yeni yarışmacılar katılmakta olduğu için sıralamaların zaman içinde değişmesi kaçınılmazdır. Bu bakımdan listeyi her yıl güncellemeye çalışacağım.

Bütün bu istatistikleri sunmamın sebebi, dünya çapında çok sayıda başarılı insanımızın olduğunu göstermektir. İlk olarak her üç kategorideki ilk 10 listesini her bir kategorinin hemen altında bulabilirsiniz. İlk 100 tam listeleri de yazının sonunda bulabilirsiniz. Lütfen kaynak göstermeden kullanmayınız!

1. “En çok patent başvurusuna sahip kadın mucitler” listesindeki sayılar bulunurken bir buluş için farklı ülkelere yapılan başvurular da birer başvuru sayılarak hesaplanır. Ne kadar çok farklı ülkeye girilirse patent başvuru sayısı o kadar artar. Örneğin Biontech’in kurucusu Özlem Türeci bu listede 1969 patent başvurusuyla birinci sıradadır. Ancak bu kendisinin 1969 farklı buluş yaptığı anlamına gelmemektedir. Kendisinin patent ailesi sayısı 106’dır ve bu da 106 farklı buluş için patent başvurusu yaptığını göstermektedir. Bu iki sayı birbirine bölündüğünde yaklaşık 18 etmektedir. Buradan anlaşılıyor ki Özlem Türeci her bir buluş için ortalama 18 farklı ülkeye patent başvurusunda bulunmuştur. Bu oldukça yüksek bir sayıdır. Bundan Biontech’in COVID-19 pandemisi sırasında geliştirdiği aşıların dünya çapında kullanılmış olmasının ve bu nedenle de dünya çapında bir patent koruması sağlamak istenmesinin etkili olduğu tahmin edilmektedir. Genel olarak ilaç firmalarının diğer alanlardaki firmalara göre (birkaç istisna teknoloji firması haricinde) daha çok sayıda ülkeye giriş yaptığı bilinmektedir. Kanser tedavisi üzerine de çalışmalar yapan Özlem Türeci, Forbes dergisinin her yıl yayınladığı “Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” 2021 listesinde ve eşi Uğur Şahin ile birlikte Time dergisinin “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” 2023 listesinde yer aldı.[xi]

Dünyada en çok patent başvurusuna sahip 10 Türk kadın mucit:

SıraİsimPatent Başvuru SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Özlem Türeci1053GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
2Yeliz Tokgöz572QUALCOMM
3Nihan Doğan276NESTEC; NESTLE
4Dilara (Grate) McCauley256KARYOPHARM; ARCHEMIX
5Zehra Kaymakçalan243ABBOTT; ABBVIE
6Fatma Arzum Şimşek-Ege232MICRON TECH; INTEL
7Canan Uslu Hardwicke 201GEN ELECTRIC
8Nur Pehlivan Akalın200SANOVEL
9Dilek Zeynep Hakkani-Tur174MICROSOFT; AT&T
10Chloe Ceren Tartan166NCHAIN

2. “En çok patent ailesine sahip kadın mucitler” listesindeki sayılar mucidin şimdiye kadar kaç farklı buluş için patent başvurusunda bulunduğunu göstermektedir. Bu listenin birincisi Yeliz Tokgöz olup 145 farklı buluş için patent başvurusunda bulunmuştur.

Yeliz Tokgöz, Bilkent Üniversitesinde elektrik-elektronik mühendisliğini bitirdikten sonra yüksek lisansını ABD’de Ohio State Üniversitesinde, doktorasını ise San Diego Üniversitesinde tamamlamıştır. Kendisi ABD’de Qualcomm şirketinde Qualcomm’da Kablosuz Ar-Ge Bölümünde Baş Mühendis olarak çalışmaktadır. Çalışmalarında 5G teknolojisinde kapsama alanını ve kapasitenin nasıl geliştirileceği üzerine yoğunlaşmıştır.[xii]

Dünyada en çok patent ailesine sahip 10 Türk kadın mucit:

SıraİsimPatent Ailesi SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Yeliz Tokgöz145QUALCOMM
2Eren Kurşun118BANK OF AMERICA; IBM; JPMORGAN
3Nur Pehlivan Akalın117SANOVEL
4Aslı Muslu113İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
5Özlem Türeci106GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
6Fatma Arzum Şimşek-Ege77MICRON TECH; INTEL
7Canan Uslu Hardwicke 76GEN ELECTRIC
8Berna Erol74RICOH
9Belgin Çukadar73MONSANTO
10Dilek Zeynep Hakkani-Tur70MICROSOFT; AT&T

3. “En çok patent belgesine sahip kadın mucitler” listesi yapılan patent başvuruları patent ofisleri tarafından değerlendirilip patentlenebilirlik kriterlerinin sağlandığı tespit edilmiş ve patent belgesi verilmiş başvuru sayılarını göstermektedir. Ancak bu sayılar belge alan farklı buluş sayılarını göstermeyip, girilen ülkelerdeki elde edilen tüm patent belge sayılarını yansıtmaktadır.

Bu listenin birincisi de Özlem Türeci olup 634 adet patent belgesine sahiptir.

Dünyada en çok patent belgesine sahip 10 Türk kadın mucit:

SıraİsimPatent Belge SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Özlem Türeci634GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
2Dilara (Grate) McCauley165KARYOPHARM; ARCHEMIX
3Nihan Doğan142NESTEC; NESTLE
4Yeliz Tokgöz140QUALCOMM
5Zehra Kaymakçalan128ABBOTT; ABBVIE
6Eren Kurşun124BANK OF AMERICA; IBM; JPMORGAN
7Fatma Arzum Şimşek-Ege117MICRON TECH; INTEL
8Dilek Zeynep Hakkani-Tur107MICROSOFT; AT&T
9Berna Erol94RICOH
10Gönül Veliçelebi94CALCIMEDICA

En çok patent başvurusuna sahip 555 Türk kadın mucidin çalıştığı şirketler/kurumlar ise aşağıdaki gibidir:

SıraBaşvuru SahibiListeye Giren Kadın Mucit Sayısı
1ARÇELİK46
2TURKCELL22
3SANOVEL19
4IBM14
5ECZACIBAŞI8
5GENERAL ELECTRIC8
5SANKO8
8BOSCH7
9ARVEN6
9MICROSOFT6
9PHILIPS6
9QUALCOMM6
9SIEMENS6
14BRISTOL MYERS5
14KORDSA5
163M4
16ABDİ İBRAHİM4
16AT & T4
16GOOGLE4
16INTEL4
16İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ4
16PROCTER & GAMBLE4
16TÜBİTAK4
16TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FABRİKALARI4
16UNIV TEXAS4
16YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ4
16YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ4
27ABBOTT LAB3
27BEIERSDORF3
27DOW 3
27ERICSSON3
27HONEYWELL3
27İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ3
27KOÇ ÜNİVERSİTESİ3
27SHELL3
27TÜRK TELEKOMÜNİKASYON3
27UNIV CALIFORNIA3
27VODAFONE TEKNOLOJİ3

Teknoloji Sektöründe Kadınların Yaşadıkları Zorluklar

“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.” sözü güya kadınları övmek için söylenir, oysa bu üstten bakan bir ifadedir ve kadınların çalışma hayatında yaşadıkları zorluklar göz önüne alındığında, bu sözün doğrusunun aslında “her başarılı kadının önünde onun ışığına engel olan bir erkek(ler) vardır” olduğu söylenebilir.

WomenTech Network’ün teknoloji sektöründeki kadınların karşılaştığı zorlukları daha iyi anlamak için kendi topluluğu içinde düzenlediği anketin sonuçlarına göre en yaygın sorunlar arasında şunlar sayılabilir[xiii]:

  • Meslektaşlardan ve amirlerden destek görememek, önemli projelerden dışlanmak, veya işin etkili bir şekilde tamamlaması için gereken kaynakların verilmemesi.
  • Toplantılarda sözünüzün kesilmesi veya konuşmanızın engellenmesi, fikirlerinizin reddedilmesi veya görmezden gelinmesi.
  • Kadınların erkek meslektaşlarından ortalama olarak daha az kazanması.
  • İstenmeyen yaklaşımlara veya tacize maruz kalmak.
  • Gerekli beceri ve niteliklere sahip olunmasına rağmen şirkette liderlik pozisyonlarına yükselememek
  • Kadınların teknik açıdan erkeklerden daha az yetenekli veya kariyerlerine daha az bağlı oldukları varsayımına dayalı kalıplaşmış cinsiyet normlarıyla karşılaşmak
  • İşyeri ezici bir çoğunlukla erkeklerden oluştuğunda, kadınların kendilerini değerli ve desteklenmiş hissetmelerinin zorlaşması, bunun izolasyon ve dışlanma duygularına neden olması

Matilda etkisi, çalışmaları erkek meslektaşlarına atfedilen kadın bilim insanlarının başarılarının kabul edilmesine karşı bir önyargıdır.[xiv]

Kadınların iş yaşamındaki sorunlarını irdelemek bu yazının konusunu aşacağından, burada daha fazla detaya girmeyip, konuyla ilgilenenler için yapılan bazı çalışmaları dipnotta listeliyorum. [xv]

Sonsöz

Listelerdeki pek çok mucidin adını internetten aratınca birbirinden üstün başarılara imza attıklarını gördüm. Ancak, hepsinden burada ayrı ayrı bahsetmek mümkün mümkün değil maalesef ama merak edenler isimlerden arama yaparak bu bilgilere kendileri kolayca erişebileceklerdir.

Listelerdeki kadın mucitlerimizin çalıştıkları alanlar incelendiğinde, beyaz eşya, ilaç, telekom, tekstil, enerji sektörü başta olmak üzere gibi teknolojinin hemen her alanında çalışılmakta olduğu gözlenmektedir. Bu da aslında kadınların erkeklere göre her alanda başarılı olamayacağı yönündeki önyargının yanlışlığını göstermesi bakımından önemlidir.

Dikkat çeken bir diğer husus da listelerdeki mucitlerimizin çoğunun yurtdışındaki şirketlerde veya kurumlarda çalışıyor olmasıdır. Her ne kadar bu durum onlara kendi vatanımızda en iyi koşullarda çalışma imkânı sağlayamamış olmanın üzüntüsünü yaşatsa da, giden her kıvılcımın alevler olarak döneceği günlerin de geleceği umudunu taşıyoruz.

Bu yazıdaki listelerde yalnızca patent başvuruları bulunan bilim insanları ve mucitlere yer verilmiştir, ancak bilim ve teknolojinin her alanında çalışan ama bu listelerde yer almayan pek çok önde gelen kadın bilim insanımız da vardır. Bilimsel çalışmalarıyla öne çıkan Türk bilim kadınlarından bahseden örnek bir liste için atıftaki bağlantıyı inceleyebilirsiniz.  [xvi]

Tüm kadın mucitlerimizin ve geleceğin mucitlerinin Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

Aşağıda her bir kategoriden 100 Türk kadın mucit listelenmektedir.

Dünyada En Çok Patent Başvurusuna Sahip 100 Türk Kadın Mucit

SıraİsimPatent Başvuru SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Özlem Türeci1053GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
2Yeliz Tokgöz572QUALCOMM
3Nihan Doğan276NESTEC; NESTLE
4Dilara (Grate) McCauley256KARYOPHARM; ARCHEMIX
5Zehra Kaymakçalan243ABBOTT; ABBVIE
6Fatma Arzum Şimşek-Ege232MICRON TECH; INTEL
7Canan Uslu Hardwicke 201GEN ELECTRIC
8Nur Pehlivan Akalın200SANOVEL
9Dilek Zeynep Hakkani-Tur174MICROSOFT; AT&T
10Chloe Ceren Tartan166NCHAIN
11Eren Kurşun159BANK OF AMERICA; IBM; JPMORGAN
12Jitka Eryılmaz148SANKO
13Mihriban Tuna142F STAR; GAMMADELTA
14Didem Öner Deliormanlı141DOW GLOBAL
15Selma Bektesevic140HONEYWELL INT
16Berna Erol139RICOH
17Gönül Veliçelebi137CALCIMEDICA
18Işıl Altıntaş134GENMAB; BIONTECH
19Döne Buğdaycı Şanslı132QUALCOMM
20Nalan Utku132GENPAT77 PHARMA
21Gülay Yelken125SANOVEL
22Ayşe Tülay Massey124KRAFT FOODS; DOUWE EGBERTS
23Gökçe Dane123QUALCOMM; TECHNICOLOR
24Arzu Palantöken119SANOVEL
25Aslı Muslu113İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
26Emine Ünlü107MARS INC
27Hasret Gürsoy106ARÇELİK
28Ebru Oral104MASSACHUSETTS GENERAL HOSPITAL
29Eylem Tarkın Taş102SABIC GLOBAL
30Semra Çolak Atan963M
31Nihal Kurt95SIEMENS
32Güliz Arf Elliott95BIOCHEMTEX; M&G POLIMERI
33Seyhan Civanlar94AT & T; ARGELA YAZILIM; NETSIA
34Nihal Doğu93COLGATE PALMOLIVE
35Deniz İyidoğan93SANKO
36Pamuk Bilsel92FLUGEN
37Görkem Memi̇şoğlu92VESTEL; UNIV ÖZYEĞİN
38Tülay Polat91NANTBIOSCIENCE
39Aynur Hermann91REGENERON
40Belma Erdoğan-Haug903M
41Şebnem Zorlu Özer90MESHNETWORKS; MOTOROLA
42Belma Demirel89RENTECH
43Dilek Saylık87HUNTSMAN
44Mihrimah Özkan85UNIV CALIFORNIA
45Neriman Nicoletta Kahya85PHILIPS
46Göksu Elpek Kutlu85OBSIDIAN; JOUNCE
47Hülya Demiryont84FORD; TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FAB.
48Deniz Dalkara84UNIV CALIFORNIA
49Yasemin Ataman-Önal83BIOMERIEUX
50Fatma Korkmaz82SANKO
51Devrim Çelik Sakızcı82ARVEN
52Esin Beyhan Özkan (Akçayöz)80TURKCELL
53Belgin Çukadar79MONSANTO
54Jale Müslehiddinoğlu76SIGNAL PHARM; BRISTOL MYERS
55Gülay Wittig76COROPLAST
56Duygu Akbulut74ASML NETHERLANDS
57Esra Ozdaryal 73ABBVIE
58Funda Şahin Nomaler73PHILIPS
59Çiçek Gerçel-Taylor70UNIV LOUISVILLE RES FOUND
60Esra Ogru69VITAL HEALTH SCIENCES
61Zehra Serpil Gönen Williams69PIXELLIGENT
62Yıldız Gülkok69SANOVEL
63Paki̇ze Nesli̇han Taşlı68UNIV YEDİTEPE
64Nur Selcan Tokgöz-Engrand67JOHNSON & JOHNSON
65Aylin Met66ARÇELİK
66Gökçen Çilingir65INTEL
67Burcu Ünal Altıntaş65SCHLUMBERGER
68Sena Davaslıgil65ARÇELİK
69Selma Sapmaz63LILLY CO ELI
70Zehra Ülger63ARÇELİK
71Filiz Yapıcı63HENKEL
72Leyla Zengi62SANKO TEKSTİL
73Belma Doğdaş62PAIGE AI
74Gülin Erdoğan Marelius61AVIDITY; VERTEX
75Songül Bayraktar60ARÇELİK
76Filiz Gorpe-Yaşar60ILLUMINA
77Zehra Tosun60NOVABONE
78Meliha Deniz Şümnü-Dindoruk59SHELL
79Ayşe Alexiou Asatekin59TUFTS COLLEGE; MIT
80Yeliz Demir59UNIV İSTANBUL GELİŞİM
81Bengi Karacali-Akyamaç58AVAYA; IBM
82Pınar Kılıçkıran56SONY; IBM
83Aslı Saime Kayıhan56ARÇELİK
84Gül Konuklar56ABBOTT
85Hatice Belgin Gülgeze55NOVARTIS; BRISTOL MYERS
86Havva Yağcı Acar55GEN ELECTRIC; UNIV KOÇ
87Şahika Genç55GEN ELECTRIC; AMAZON
88Selda Günsel54PENNZOIL; SHELL
89Saadet Ulaş Açıkgöz54HONEYWELL UOP
90Mehtap Saydam54SANOVEL
91Ayşegül Çiftçi Sandıkçı54DOW GLOBAL
92Duygu Ceylan Akşit52ADOBE
93Gamze Erten52CLARITY
94Elif Çuban52 
95Nilgün Ereken Tümer51UNIV RUTGERS; MONSANTO
96Sibel Korkut Punckt51UNIV PRINCETON
97Dilek Dağdelen Uysal51METRC
98Pelin (Helin) Cox51HONEYWELL UOP
99Sibel Zenginer51SANOVEL
100Nilüfer Baba51BOSCH
100Elif Ayvalı51AURIS
100Pınar Şen51QUALCOMM
100Özgül Güner51SANKO ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ A.Ş.
100Sema Solmaz Bölükbaşı51MERCEDES BENZ TÜRK
100Handan Gündüz-Bruce51SAGE THERAPEUTICS
100Aytaç Sezgi51US FILTER CORP.; SIEMENS WATER TECH

Dünyada En Çok Patent Ailesine Sahip 100 Türk Kadın Mucit

SıraİsimPatent Ailesi SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Yeliz Tokgöz145QUALCOMM
2Eren Kurşun118BANK OF AMERICA; IBM; JPMORGAN
3Nur Pehlivan Akalın117SANOVEL
4Aslı Muslu113İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
5Özlem Türeci106GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
6Fatma Arzum Şimşek-Ege77MICRON TECH; INTEL
7Canan Uslu Hardwicke 76GEN ELECTRIC
8Berna Erol74RICOH
9Belgin Çukadar73MONSANTO
10Dilek Zeynep Hakkani-Tur70MICROSOFT; AT&T
11Seyhan Civanlar64AT & T; ARGELA YAZILIM; NETSIA
12Esin Beyhan Özkan (Akçayöz)64TURKCELL
13Yeliz Demir59UNIV İSTANBUL GELİŞİM
14Gülay Yelken57SANOVEL
15Görkem Memi̇şoğlu54VESTEL; UNIV ÖZYEĞİN
16Arzu Palantöken53SANOVEL
17Elif Çuban52 
18Özgül Güner51SANKO ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ A.Ş.
19Sema Solmaz Bölükbaşı51MERCEDES BENZ TÜRK
20Hasret Gürsoy50ARÇELİK
21Devrim Çelik Sakızcı48ARVEN
22Kübra Sak46TURKCELL
23Nuray Kayakol43BOSCH SANAYİ VE TİCARET
24Esra Bayrakçı43İSTİKBAL MOBİLYA 
25Huriye Hazal Keçoğlu42TURKCELL
26Neda Şayan42ÇANAKKALE BİLİM VE SANAT MERKEZİ
27Ülkü Alkoçlar40MAS MÜMESSİLLİK
28Dilara (Grate) McCauley39KARYOPHARM; ARCHEMIX
29Mina Karaağaç38 
30Tuğba Saray Çetinkaya37İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
31Hülya Demiryont36FORD; TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FAB.
32Aylin Met36ARÇELİK
33İmren Yapıcı Kurt36FEV
34Nihan Doğan35NESTEC; NESTLE
35Gönül Veliçelebi35CALCIMEDICA
36Aysu Ezen Can35IBM; CAPITAL ONE
37Neslihan Tamsü Selli35ECZACIBAŞI
38Yasemin Uğur Özekinci35EMC
39Gözde Ünal34SIEMENS
40Öznur Alkan34IBM
41Ayşe Birsel34HERMAN MILLER; TOTO
42Binnur Zeynep Günesin33MOBIL OIL
43Emine Ünlü32MARS INC
44Eylem Tarkın Taş32SABIC GLOBAL
45Nihal Kurt32SIEMENS
46Afife Lerzan Irkkan32TURKCELL
47Serra Karaağaç32 
48Şahika Genç32GEN ELECTRIC; AMAZON
49Chloe Ceren Tartan31NCHAIN
50Arzu Behiye Tarımcı31TURKCELL
51Fatma Demet Çoşkara31AHMET MECBUR EFENDİ BİLİM VE SANAT MERKEZİ
52Nalan Utku30GENPAT77 PHARMA
53Şebnem Zorlu Özer30MESHNETWORKS; MOTOROLA
54Yıldız Gülkok30SANOVEL
55Sena Davaslıgil30ARÇELİK
56Duygu Ceylan Akşit30ADOBE
57Pınar Şen30QUALCOMM
58Sinem Güven Kaya30IBM
59Leyla Türker Şener30UNIV ISTANBUL
60Seda Şayan Kösem29ÇANAKKALE BİLİM VE SANAT MERKEZİ
61Semra Çolak Atan283M
62Mihrimah Özkan28UNIV CALIFORNIA
63Aslı Saime Kayıhan28ARÇELİK
64Hatice Öncel28İLKO İLAÇ; İLKOGEN
65Gülseren Sakarya Buluş28KASTAMONU ÜNİV.; T.C. İSTANBUL AREL ÜNİV.
66Zehra Kaymakçalan27ABBOTT; ABBVIE
67Ebru Oral27MASSACHUSETTS GENERAL HOSPITAL
68Bengi Karacali-Akyamaç27AVAYA; IBM
69Nilgün Ereken Tümer27UNIV RUTGERS; MONSANTO
70Ayşe Esra Karadağ27ISTANBUL MEDIPOL UNIV; ANADOLU UNIV
71Jitka Eryılmaz26SANKO
72Gökçe Dane26QUALCOMM; TECHNICOLOR
73Gülay Wittig26COROPLAST
74Gökçen Çilingir26INTEL
75Zehra Ülger26ARÇELİK
76Fatma Özcan26IBM
77Şeyma Aslan26L’OREAL
78Emine Yılmaz26ARVEN
79Aslı Soytürk26TIRSAN TREYLER
80Dilek Akça Bayrak26FORD OTOMOTİV 
81Nevruz Berna Tatlısu25İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
82Güneş Zeynep Karabulut Kurt25İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ; TURKCELL
83Demet Ayvaz25TURKCELL
84Belma Erdoğan-Haug243M
85Neriman Nicoletta Kahya24PHILIPS
86Filiz Yapıcı24HENKEL
87Dicle Güner24SANOVEL
88Nagehan Sarraçoğlu24İLKO İLAÇ; İLKOGEN
89Gizem Yılmaz24TURKCELL
90Zehra Tarcan24DİYARBAKIR BAĞLAR ÖZEL EĞİTİM OK. VE KUR. BİL. VE SAN. MERK. 
91Hacer Öztunç24TURKCELL
92Ülkü Acar24 
93Gülden Oğuz Koç24TURKCELL
94Selma Bektesevic23HONEYWELL INT
95Songül Bayraktar23ARÇELİK
96Mehtap Saydam23SANOVEL
97Sibel Zenginer23SANOVEL
98Pınar Yavuz23ARÇELİK
99Funda Erdem23ARÇELİK
100Naciye Kervan23SİVEREK BİLİM VE SANAT MERKEZİ
100Kadriye Deniz Bozdağ23SPIN
100Banu R. Özden23LUCENT; AT&T

Dünyada En Çok Patent Belgesine Sahip 100 Türk Kadın Mucit

SıraİsimPatent Belge SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Özlem Türeci634GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
2Dilara (Grate) McCauley165KARYOPHARM; ARCHEMIX
3Nihan Doğan142NESTEC; NESTLE
4Yeliz Tokgöz140QUALCOMM
5Zehra Kaymakçalan128ABBOTT; ABBVIE
6Eren Kurşun124BANK OF AMERICA; IBM; JPMORGAN
7Fatma Arzum Şimşek-Ege117MICRON TECH; INTEL
8Dilek Zeynep Hakkani-Tur107MICROSOFT; AT&T
9Berna Erol94RICOH
10Gönül Veliçelebi94CALCIMEDICA
11Canan Uslu Hardwicke 89GEN ELECTRIC
12Seyhan Civanlar73AT & T; ARGELA YAZILIM; NETSIA
13Belgin Çukadar72MONSANTO
14Yasemin Ataman-Önal66BIOMERIEUX
15Jitka Eryılmaz65SANKO
16Hülya Demiryont64FORD; TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FAB.
17Belma Demirel62RENTECH
18Binnur Zeynep Günesin61MOBIL OIL
19Ayşe Tülay Massey61KRAFT FOODS; DOUWE EGBERTS
20Dilek Saylık56HUNTSMAN
21Jale Müslehiddinoğlu54SIGNAL PHARM; BRISTOL MYERS
22Gülay Wittig53COROPLAST
23Deniz Dalkara52UNIV CALIFORNIA
24Döne Buğdaycı Şanslı51QUALCOMM
25Nihal Doğu50COLGATE PALMOLIVE
26Esra Ozdaryal 48ABBVIE
27Gökçe Dane47QUALCOMM; TECHNICOLOR
28Nalan Utku46GENPAT77 PHARMA
29Ebru Oral46MASSACHUSETTS GENERAL HOSPITAL
30Didem Öner Deliormanlı46DOW GLOBAL
31Gözde Ünal43SIEMENS
32Bengi Karacali-Akyamaç42AVAYA; IBM
33Selma Bektesevic42HONEYWELL INT
34Selma Sapmaz42LILLY CO ELI
35Duygu Ceylan Akşit41ADOBE
36Aytaç Sezgi41US FILTER CORP.; SIEMENS WATER TECH
37Selda Günsel39PENNZOIL; SHELL
38Esra Ogru38VITAL HEALTH SCIENCES
39Deniz İyidoğan38SANKO
40Gökçen Çilingir37INTEL
41Güliz Arf Elliott36BIOCHEMTEX; M&G POLIMERI
42Nilgün Ereken Tümer34UNIV RUTGERS; MONSANTO
43Belma Erdoğan-Haug343M
44Songül Bayraktar34ARÇELİK
45Gülay Yelken33SANOVEL
46Emine Ünlü33MARS INC
47Işıl Altıntaş33GENMAB; BIONTECH
48Fatma Korkmaz33SANKO
49Meliha Deniz Şümnü-Dindoruk31SHELL
50Nur Pehlivan Akalın30SANOVEL
51Zehra Ülger30ARÇELİK
52Şahika Genç30GEN ELECTRIC; AMAZON
53İmren Yapıcı Kurt29FEV
54Yasemin Uğur Özekinci29EMC
55Nur Sibel Günay29MOMENTA
56Sibel Nur Günay29MOMENTA
57Gülin Erdoğan Marelius29AVIDITY; VERTEX
58Semra Çolak Atan283M
59Burcu Ünal Altıntaş28SCHLUMBERGER
60Tülay Polat28NANTBIOSCIENCE
61Çiçek Gerçel-Taylor28UNIV LOUISVILLE RES FOUND
62Pamuk Bilsel28FLUGEN
63Görkem Memi̇şoğlu27VESTEL; UNIV ÖZYEĞİN
64Banu R. Özden27LUCENT; AT&T
65Saadet Ulaş Açıkgöz27HONEYWELL UOP
66Leyla Zengi27SANKO TEKSTİL
67Asuman Sünbül27SAP AG
68Mehtap Saydam26SANOVEL
69Kadriye Deniz Bozdağ26SPIN
70Duygu Akbulut26ASML NETHERLANDS
71Gamze Erten26CLARITY
72Hatice Belgin Gülgeze26NOVARTIS; BRISTOL MYERS
73Sibel Altınok26ORGANİK KİMYA
74Nil Dizdar Segrell26DIZLIN PHARMA
75Devrim Çelik Sakızcı25ARVEN
76Mihrimah Özkan25UNIV CALIFORNIA
77Sinem Çöleri Ergen25TELECOM ITALIA; PIRELLLI; UNIV KOÇ
78Ayşegül Çiftçi Sandıkçı25DOW GLOBAL
79Özge (Ozzy) Mermut25STERIS INC; INO
80Habibe Karaçay25IMMUNOMEDICS
81Aysu Ezen Can24IBM; CAPITAL ONE
82Nur Engin24NXP
83Aycan Şentürk-Andersson24GILLETTE
84Belma Doğdaş24PAIGE AI
85Lale Korkmaz24BAKER HUGHES
86Şebnem Zorlu Özer23MESHNETWORKS; MOTOROLA
87Funda Şahin Nomaler23PHILIPS
88Pınar İyidoğan23OMNIOME
89Serpil Metin23CARGILL
90Beril Çorlu23ARCELORMITTAL
91Neriman Nicoletta Kahya22PHILIPS
92Havva Yağcı Acar22GEN ELECTRIC; UNIV KOÇ
93Ebru Çetinkaya22ARÇELİK
94Pınar Kılıçkıran22SONY; IBM
95Müge Çağlar22QUAKER CHEMICAL
96Fatma Özcan21IBM
97Füsun Ertemalp21CISCO
98Sibel Tombaz21ERICSSON
99Göksu Elpek Kutlu20OBSIDIAN; JOUNCE
100Zehra Serpil Gönen Williams20PIXELLIGENT
100Burçin Temel McKenna20HALDOR
100Hazire Oya Alpar20SECR DEFENSE
100Nazi̇fe Arabacıoğlu20MONTERO GIDA

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

guneycaliskan@gmail.com

Mart 2024


DİPNOTLAR

[i] Dünya Çapında En Çok Patente Sahip Türk Mucitler, https://iprgezgini.org/2024/01/10/dunya-capinda-en-cok-patente-sahip-turk-mucitler/

[ii] IDiyas,  Bu liste ABD patentleri ile sınırlı olmasına rağmen dünya genelinde kadın mucit oranını ortaya koyması açından yararlanılabilir: https://idiyas.com/top/inventors?page=0&year=0&gender=female&country=global&patenttype=utility , https://idiyas.com/top/inventors?page=0&year=0&gender=all&country=global&patenttype=utility

[iii] Dünya Çapında En Çok Patente Sahip Türk Mucitler, https://iprgezgini.org/2024/01/10/dunya-capinda-en-cok-patente-sahip-turk-mucitler/

[iv] World Intellectual Property Indicators 2023, s.21,  https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo-pub-941-2023-en-world-intellectual-property-indicators-2023.pdf

[v] World Intellectual Property Indicators 2023, s.43, grafik A35; https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo-pub-941-2023-en-world-intellectual-property-indicators-2023.pdf

[vi] Lens.org, https://www.lens.org/lens/search/patent/structured

[vii] TÜRKPATENT Patent Araştırma, https://www.turkpatent.gov.tr/arastirma-yap?form=patent

[viii] İstatistiklerde dikkate alınan patent dokümanları şunlardır:

1700’lerden günümüze Avrupa Patent Ofisi’nin (EPO) DOCDB bibliyografik verileri: 100’den fazla ülkeden 130+ milyon doküman.

2001’den günümüze USPTO patent başvuruları.

1976’dan günümüze USPTO patent belgeleri.

1978’den günümüze Avrupa Patent Ofisi (EP) Başvuruları.

1980’den günümüze Avrupa Patent Ofisi (EP) belgeleri.

1978’den günümüze WIPO PCT Başvuruları.

1967’den günümüze TÜRKPATENT patent ve faydalı model başvuruları.

[ix] WIPO’nun yaptığı bir çalışmada Türkçe dahil pek çok dilde isim sözlükleri oluşturularak geçmişe dönük PCT başvuru sahiplerinin cinsiyetlerine dair istatistikler elde edilmiştir: Identifying the gender of PCT inventors, Economic Research Working Paper No. 33, WIPO, Gema Lax Martínez, Julio Raffo, Kaori Saito, 2016, https://www.wipo.int/publications/en/details.jsp?id=4125

[x] Patent families, https://www.epo.org/en/searching-for-patents/helpful-resources/first-time-here/patent-families

[xi] Özlem Türeci, https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96zlem_T%C3%BCreci

[xii] How Qualcomm inventor Dr. Yeliz Tokgoz’s ideas improve coverage and capacity in 5G, https://www.qualcomm.com/news/onq/2022/09/how-qualcomm-inventor-dr–yeliz-tokgoz-s-ideas-improve-coverage-

[xiii] 10 Misogyny Scenarios Women in Tech Experience, WomenTech Network, 13 Temmuz 2023, https://www.linkedin.com/pulse/10-misogyny-scenarios-women-tech-experience-womentech-network/

[xiv] Görsel ve içeriği şuradan alınarak Türkçeye çevrilmiştir: Bertsy Goic, @drawinscience, https://twitter.com/drawinscience/status/1359813846450454530

[xv] Dünya genelinde kadın mucitlerle ilgili yapılan bazı çalışmaları aşağıya ekliyorum:

Women’s participation in inventive activity, EPO, November 2022, https://link.epo.org/web/womens_participation_in_inventive_activity_2022_en.pdf ;

WIPO Intellectual Property (IP) and Gender Action Plan The Role of IP in Support of Women and Girls, 2023, https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo-pub-rn2023-1-en-wipo-intellectual-property-ip-and-gender-action-plan-the-role-of-ip-in-support-of-women-and-girls.pdf ;

The Global Gender Gap in Innovation and Creativity, WIPO, 2023, https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo-pub-ds-gender-2023-en-the-gender-gap-in-global-patenting-an-international-comparison-over-two-decades.pdf ;

International Women’s Day 2022, WIPO, https://www.wipo.int/women-and-ip/en/news/2022/news_0001.html ,

Türk bilim kadınlarının çalışma hayatında yaşadıkları zorlukları anlattıkları bir röportaj için bkz:

Dünyanın önemli Türk bilim kadınları anlatıyor: Neden erkeklere göre ‘biraz daha iyi’ olmak zorundalar?, Esra Öz, 27 Temmuz 2020, https://www.indyturk.com/node/217376/bilim/d%C3%BCnyan%C4%B1n-

[xvi] Örnek bir liste için bkz: BİLİMSEL ÇALIŞMALARIYLA ÖNE ÇIKAN TÜRK BİLİM KADINLARI, 24.02.2020, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, Hazırlayan: Dr. Özlem Kılıç Ekici, https://e-dergi.tubitak.gov.tr/edergi/yazi.pdf;jsessionid=zbChCwbtwyYb1qb9L4IlRhTO?dergiKodu=4&cilt=53&sayi=1052&sayfa=97&yaziid=43950

Triadik Türk Patentleri

Bu yazıda, oldukça prestijli özel bir patent ailesi türü olan triadik patentlerden ve triadik Türk patent istatistiklerinden bahsedeceğim.

Bir patent ailesi, aynı buluşu kapsayan ve çeşitli ülkelerde yapılan patent başvuruları grubudur. Bir ailedeki başvurular birbirleriyle rüçhan talepleri aracılığıyla ilişkilidir.[i] Başka bir deyişle, bir patent ailesi ortak bir mucit(ler) tarafından açıklanan ve birden fazla ülkede patent başvurusu yapılan aynı buluştur.

Triadik (üçlü) patentler, aynı patent sahibi veya mucit tarafından aynı buluş için Avrupa Patent Ofisi (EPO), Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi (USPTO) ve Japonya Patent Ofisi’nde (JPO) patent belgesi almış özel bir tür patent ailesidir.

Triadik patentler, sahibinin her üç patent ofisinde de nispeten yüksek patent başvurusu ve yıllık ücret maliyetlerine katlanmaya istekli olduğu için genellikle en fazla kar beklediği seçilmiş bir buluş grubunu yansıtır.[ii]

Patent göstergeleri – bilim ve teknoloji bağlamında – ülkeler, firmalar, endüstriler, teknoloji alanları vb. arasında buluş performansını, bilginin yayılmasını ve yenilikçi faaliyetlerin uluslararasılaşmasını ölçmek için kullanılır. Yaygın bir yaklaşım, belirli bir patent ofisinden alınan bilgilere (başvurular, belgeler, vb.) dayalı olarak patent göstergelerini hesaplamaktır. Bu göstergelerin zenginliği ve gücü genel olarak kabul edilmekle birlikte, göstergeler ilgili ülkeye yönelik avantaj yanlılığından etkilenirler – buluş faaliyetleriyle orantılı olarak, yerli başvuru sahipleri yabancı başvuru sahiplerine kıyasla kendi ülkelerinde daha fazla patent başvurusunda bulunma eğilimindedir.[iii] OECD, tüm önemli buluşları yakalamak ve uluslararası olarak karşılaştırılabilir hale getirmek üzere tasarlanmış triadik patent ailesi göstergesini geliştirmiştir. Triadik patent ailesi sayıları kullanarak ülkeler arasında doğruluk payı daha yüksek bir karşılaştırma yapmak mümkündür. Elbette triadik patentler, triadik olmayanlardan her zaman daha kalitelidir/değerlidir gibi bir genelleme yapmak doğru olmaz. Ancak hiç kimsenin mali değeri olmayan bir buluş için ciddi miktarda masrafa girmeyeceğini varsayarsak, triadik patentin bir bakıma dünyanın en gelişmiş ülkelerinde buluşun kullanım alanının bulunduğu ve mali ya da stratejik değeri olduğunun bir göstergesi olduğunu kabul edebiliriz.

Bir ülkenin triadik patent sayısı OECD tarafından bir gelişmişlik göstergesi olarak değerlendirilir. OECD 2020 istatistiklerine göre triadik patent sayısında ilk on ülke sırasıyla şöyledir: Japonya, A.B.D., Çin, Almanya, Güney Kore, Fransa, İngiltere, İsviçre, İtalya, İsveç[iv]. WIPO’nun 2020 verilerine göre Türkiye yerli patent başvuru sayısında dünyada 14. sırada[v] (2022’de 11. sırada) olmasına rağmen OECD 2020 istatistiklerine göre triadik patent sayısında 59 ülke arasında 28. sıradadır.[vi]

2013 yılı verilerine göre Triadik patent aileleri sayısı toplam nüfusa oranlandığında ise en buluşçu ülkeler İsviçre, Japonya, Almanya, İsveç ve Danimarka olmaktadır. Aynı yılda OECD ülkeleri arasında nüfusuna oranla sahip olduğu triadik patent sayısında Türkiye 35. sıradaydı.[vii] Ancak 2020 verilerine göre sıralamada 43. sıraya gerilediği görülmektedir.[viii]

Triadik patent sayımız son yıllarda hızla artmış olsa da dünyadaki yerimizin gerilemesi, diğer ülkelerde artışın daha fazla olduğunu göstermektedir. Triadik patent sayımız kapasitemizin çok gerisindedir. Dünyada bulunduğumuz konuma göre (nüfusumuz ve patent başvuru sayımız dikkate alındığında) çok daha fazla triadik patent sayısına (mevcut sayıdan yaklaşık 30 kat fazlasına) sahip olmalı ve sıralamada daha yükseklerde olmalıydık.

Peki kaç triadik patentimiz var? Ülkemizdeki triadik patent ailesi sayısını hesaplamak adına yaptığım araştırma sonucunda 14.12.2023 itibariyle Türkiye’den 215 triadik patent ailesi tespit ettim. Bu sayı halen yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın anılan üç ülkede de patent belgesi almış olan patent ailesi sayısını göstermektedir (Bu bakımdan belgeye itiraz üzerine hükümsüz kılınmış ya da yıllık ücretlerini yatırmadığı için geçersiz sayılmış belgeler de bu listede bulunuyor olabilir). Hesaplamayı Türk patent sahibi (Türkiye’de ikameti olan başvuru sahibi) bulunan patentler üzerinden yaptım. Listede eksiklik/hata olduğunu düşünüyorsanız yazının sonundaki e-mail adresinden bana ulaşabilirsiniz.

Bulabildiğim en eski Türk triadik patent ailesi 02.02.1998 rüçhan tarihine sahip HLEKS GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.’ye ait (EP1051076, US6364521, JP4171175B) patent ailesidir. Buluş sahibi SEMİH İBRAHİM ERDEN olup buluş patlayan şeker üretimiyle ilgilidir. Firma dünya çapında 70’den fazla ülkeye ihracat yapmaktadır.[ix]

Türk triadik patent ailelerinin yayın tarihlerine göre dağılımı aşağıdaki gibidir. Görüldüğü üzere en yoğun dönem 2015-2019 arası yayın tarihine sahip patentlere aittir.

Türkiye’de en çok triadik patent ailesine sahip özel/tüzel kişilerin listesi aşağıdaki gibidir:

SıraPatent SahibiTriadik Patent Sayısı
1SANKO TEKSTİL İŞLETMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş.25
2VESTEL ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.20
3TÜBİTAK16
4SABANCI ÜNİVERSİTESİ13
5KOÇ ÜNİVERSİTESİ9
6ARÇELİK A.Ş.8
7UTKU BÜYÜKŞAHİN / SENSOBRIGHT IND. LLC.7
8ASELSAN ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.4
8ERKE ERKE ARAŞTIRMALARI VE MÜH. A.Ş.4
8KORDSA4
8ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ4
8YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ4

En çok triadik patente sahip buluş sahipleri (mucitler) ise aşağıdaki gibidir:

ÖZGÜR ÇOBANOĞLU (14), JITKA ERYILMAZ (10), BARBAROS KİRİŞKEN (7), UTKU BÜYÜKŞAHİN (7), ERTUĞ ERKUŞ (7), ÖZGÜR AKDEMİR (6), FATMA KORKMAZ (6), HAMİT YENİCİ (6), FEHİM ÇAĞLAR (4), SERKAN MERT (4), YUSUF ÖZGÜR ÇAKMAK (4), MUSTAFA NACİ ÖZTÜRK (4), ERDOĞAN BARIŞ ÖZDEN (3)

Türk triadik patentlerin patent sınıfları incelendiğinde en çok patentin dokuma kumaşlar, teşhis amaçlı ölçümler, cerrahi aletler, veri işleme ile ilgili girdi düzenlemeleri, tıbbi preparatlar alanlarında olduğu görülmektedir:

Patent SınıfıAçıklama
D03D15Kullanılan liflerin, filamentlerin, ipliklerin, ipliklerin veya diğer çözgü veya atkı elemanlarının malzemesi, yapısı veya özellikleri ile karakterize edilen dokuma kumaşlar
G06F3İşlenecek verilerin bilgisayar tarafından işlenebilecek bir forma aktarılması için girdi düzenlemeleri; Verilerin işlem biriminden çıkış birimine aktarılması için çıktı düzenlemeleri, örn. arayüz düzenlemeleri
A61B5Teşhis amaçlı ölçümler; Kişilerin tanımlanması
D02G3İplikler veya iplikler, örneğin fantezi iplikler; Başka şekilde tanımlanmamış, bunların üretimine yönelik işlemler veya cihazlar
D03D1Belirli eşyaları yapmak için tasarlanmış dokuma kumaşlar
G06T7Görüntü analizi
A61K31Organik etken maddeler içeren tıbbi preparatlar
A41D1Giysiler
A61B17Cerrahi aletler, cihazlar veya yöntemler, örneğin turnikeler
A61N1Elektroterapi; ve bunun için devreler
A61K9Özel fiziksel form ile karakterize edilen tıbbi preparatlar
A61P31Antienfektifler, yani antibiyotikler, antiseptikler, kemoterapötikler
D03D13Çözgü veya atkı ipliklerinin özel yerleşimi ile karakterize edilen dokuma kumaşlar, örneğin kavisli atkı iplikleri, süreksiz çözgü iplikleri, diyagonal çözgü veya atkı
G01L5Belirli amaçlar için özel olarak uyarlanmış kuvvet, iş, mekanik güç veya tork ölçme aparatları veya yöntemleri
G01N33G01N1/00 – G01N31/00 grupları tarafından kapsanmayan özel yöntemlerle malzemelerin araştırılması veya analiz edilmesi

En çok atıf yapılan Türk triadik patent aileleri ise aşağıdaki gibidir:

Buluşa yapılan atıf sayısı, ilgili alanın popülerliği, buluşun tekniğe yaptığı katkının miktarı, yabancı ortağın olması, eski tarihli başvuru olması vb. pek çok kriterden etkilenir. Bu bakımdan bir patentin değerini belirlerken atıf sayısı tek başına bir gösterge olarak kullanılamayabilir.[x] Yine de patentin değerini belirlemede önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Sonraki patent başvurularında yeniliğe veya buluş basamağına itiraz edilirken atıfta bulunulan patentler, atıf almayan patentlerden daha değerlidir. Engelleyici bu atıflar, atıfta bulunulan patentin diğer patentlerin verilmesini tehdit ettiğini gösterir; bu da atıfta bulunulan patentin sahibine önemli bir rekabet avantajı sağlayabilir, çünkü atıfta bulunulan patent, rakipleri ilgili buluşlar üzerinde patent almaktan yasal olarak mahrum bırakarak veya patentlerinin kapsamını daraltarak rakipleri pazarlardan ve teknolojilerden uzak tutabilir.[xi]

Türk Triadik patentlerin EPO, USPTO ve JPO’nun yanı sıra en çok giriş yaptığı ülkeler ise aşağıdaki gibidir:

ÜlkeGiriş Oranı (%)
Çin64,2
İspanya49,1
Güney Kore40,1
Polonya32,5
Danimarka28,3
Kanada25,0
Brezilya23,1
Portekiz22,6
Avustralya17,0
Avrasya Patent Ofisi14,2
Rusya13,7
Avusturya12,7
Meksika12,3
İsrail10,4

Yukarıdaki listeden anlaşılacağı üzere, örneğin Türk triadik patent ailelerinin %64,2’si Çin’e de giriş yapmaktadır. Avrupa’da İspanya ve Polonya ile üretim rekabeti içinde olmamızdan dolayı bu ülkelere girişlerin de yüksek olduğu görülmektedir.

Genele bakıldığında, Türk başvuru sahiplerinin en çok patent başvurusu yaptığı ülkeler ise şöyledir: ABD, Çin, İspanya, Japonya, Almanya, Polonya, Avustralya, Kanada, Güney Kore, Avusturya, Rusya.

EPO, USPTO ve JPO’dan ikisinde patent belgesi almış, üçüncüden alamamış ya da henüz işlemleri devam eden başvurulara sahip özel/tüzel kişiler aşağıdaki gibidir. Bu buluşlar triadik patent adayı olarak değerlendirilebilir:

Patent Sahibiİkili Patent Sayısı (EP-US veya EP-JP veya US-JP belgesi olanlar)
SANKO TEKSTİL İŞLETMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş.14
KORDSA8
VESTEL ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.6
TÜBİTAK5
SAMET KALIP VE MADEN EŞYA SAN. VE TİC. A.Ş.3
SABANCI ÜNİVERSİTESİ2
ARÇELİK A.Ş.2
ASELSAN ELEKTRONİK SAN. VE TİC. A.Ş.2
BAHTİYAR TAŞYAĞAN2
EDKO PAZARLAMA TANITIM TİC. LTD. ŞTİ.2
MEHMET KURT2
SERHAN AKMAN2
YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ2

Tüm Türk triadik patentlerin listesine buradan ulaşabilirsiniz.  Lütfen kaynak göstermeden kullanmayınız.

Buraya kadar sunulan istatistiklere yabancı şirketlerde çalışan ya da yabancı şirketler aracılığıyla başvuru yapan Türk mucitlerin patentleri dahil edilmemiştir. Buluş sahipleri arasında Türk bulunan (Türkiye’de ikamet eden ya da Türk vatandaşı olarak buluş yapan) yabancı şirketlere ait triadik patent sayısı ise 119’dur. Buna göre patent sahibi veya buluş sahibi (mucit) Türk olan (Türkiye’de ikamet eden ya da Türk vatandaşı olarak buluş yapan) tüm triadik patent ailesi sayısı toplam 334’tür.

Yabancı şirketlerde çalışan ya da yabancı şirketler aracılığıyla başvuru yapan ve Türkiye’de ikamet eden ya da Türk vatandaşı olarak buluş yapan Türkler arasında en çok triadik patente sahip mucitler aşağıdaki gibidir:

MAHMUT FARUK AKŞİT (19), ERTUĞRUL ARPAÇ (6), ÇAĞATAY ÇAPAR (3), ERKİN GEZGİN (3), MEHMET KEMAL ÖZKAN (3), ZEYNEP TOSUN (3).

Buluş sahipleri arasında Türkiye’de ikamet eden ya da Türk vatandaşı olarak buluş yapan bir Türk olan yabancı şirkete ait en eski triadik patent ailesi ise 29.02.1984 rüçhan tarihine sahip UNILEVER NV [NL]’ye ait (EP0153857, US4615819, JPH0360880B) patent ailesidir. Buluş sahibi ÖZALP ERKEY [TR] olup buluş deterjan bileşimi ile ilgilidir.

Yukarıda sayılanlar dışında Türk asıllı olup yurtdışında ikamet eden ve/veya yabancı uyrukla başvuru yapan ve yabancı şirketlerde çalışan mucitlerimizin de triadik patentleri vardır ancak bunların tespiti daha zordur.  Aralık 2023 sonu itibariyle en çok triadik patente sahip Türk asıllı mucit UĞUR ŞAHİN olup, 45 triadik patent ailesine sahiptir ve 9 tane de triadik adayı olan ikili patenti vardır. FATİH M. ÖZLÜTÜRK ise 13 triadik patent ailesine sahiptir ve 5 tane de triadik adayı olan ikili patenti vardır.

SON SÖZ

Dünyada en çok patente sahip Türk mucitlerden bahsettiğim önceki yazımda[xii] ve burada bütün bu patent istatistiklerini sunmamın sebebi, çok sayıda başarılı insanımızın ve şirketimizin/kurumumuzun olduğunu göstermekti. Ancak, artık ülkemizin dünya sıralamasında nicelik olarak öne çıktığı gibi (yerli patent başvuru sayısında 2022 WIPO istatistiklerinde 11. sıradayız) nitelik olarak da (Küresel İnovasyon Endeksinde (GII) 2023’te 39. sıradayız) en yukarılarda olmasını sağlamalıyız. Patent açısından bize düşen ülke olarak kaliteli patent sayımızı arttırmak ve ülkemize değer kazandırmak olmalıdır. Peki patent kalitesini nasıl arttırabiliriz?

Bir sonraki yazımda ülkemizde patent kalitesinin arttırılmasına yönelik görüşlerimi paylaşmaya çalışacağım.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Ocak 2024

guneycaliskan@gmail.com


[i] Patent families, https://www.epo.org/en/searching-for-patents/helpful-resources/first-time-here/patent-families

[ii] Guellec ve van Pottelsberghe de la Potterie, 2008.

[iii] Triadik Patent Families Methodology, Hélène Dernis and Mosahid Khan, OECD Science, Technology and Industry Working Papers, 2004, s.3, https://www.oecd-ilibrary.org/docserver/443844125004.pdf?expires=1698821159&id=id&accname=guest&checksum=A4E82DEF8BC2CC9E943A0323FC4E2FF3

[iv] Triadik patent families, OECD, https://data.oecd.org/rd/triadik-patent-families.htm

[v] WIPO IP Statistics Data Center, https://www3.wipo.int/ipstats/key-search/indicator

[vi] Triadik patent families, OECD, https://data.oecd.org/rd/triadik-patent-families.htm; WIPO’nun 2020 verilerine göre patent başvuru sayısı itibariyle ilk on ülke arasında olmasına rağmen triadik patent sayısında ilk ona giremeyen ülkeler şunlardır: Hindistan, Rusya, Kanada, Avustralya, Brezilya.

[vii] OECD Factbook 2015-2016, Environment and Science Research and Development, Patents, s.157, https://www.oecd-ilibrary.org/patents_5jm0wzlv7jf0.pdf

[viii] OECD 2020 triadik patent verileri aynı yıla ait ülke nüfuslarına bölünerek elde edilmiş sonuçlara göre.

[ix] Hleks, “Patlayan Şekerde” dünya lideri, https://retailturkiye.com/firmalardan/hleks-patlayan-sekerde-dunya-lideri/

[x] Bağımsız Örneklem Testiyle Patent Kalite Kriterleri Değerlendirmesi: Beyaz Eşya Sektöründe Bir Uygulama, Ekrem Ayhan ÇAKAY, İstanbul Teknik Üniversitesi – Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Temmuz 2020, s.58-59, https://polen.itu.edu.tr:8443/server/api/core/bitstreams/08188dc0-9c41-4386-b626-e0dc3194e1ab/content

[xi] The Market Value of Blocking Patent Citations, Dirk Czarnitzki, Katrin Hussinger, Bart Leten, ZEW Discussion Paper No. 11-021, 2011, s.18.

[xii] Dünya Çapında En Çok Patente Sahip Türk Mucitler, https://iprgezgini.org/2024/01/10/dunya-capinda-en-cok-patente-sahip-turk-mucitler/

Dünya Çapında En Çok Patente Sahip Türk Mucitler

Türk mucitlerden bahseden yazılara bakıldığında listenin çoğunlukla yüzlerce yıl önce yaşamış mucitlerimizden oluştuğunu, listeye az sayıda da olsa çok bilinen birkaç modern zamanlar mucidimizin eklendiğini görüyoruz. Bu da Türklerin modern dünyaya bilimsel anlamda fazla katkılarının olmadığı izlenimini vermektedir. Oysa bu yazıda da göreceğiniz üzere çok sayıda değerli mucidimize ait pek çok patent bulunmaktadır.

Patent istatistikleri, belirli teknolojilerin olgunluğunu tespit etmek veya teknolojik eğilimleri belirlemek için kullanılabilir. Başvuru sayısı ile başvuru sahibi sayısını karşılaştırarak araştırma faaliyetlerinin kümelenmiş mi yoksa dağınık mı olduğunu belirlemek mümkündür. Patent istatistikleri, kurumsal karar vericiler, yatırımcılar (risk sermayedarları, bankalar), yenilikçiler (Ar-Ge), patent ofisleri, politika yapıcılar ve yöneticiler için çok değerli bilgiler sağlayabilir.[i]

Şirketlerin başvuru sayılarına ait patent istatistikleri belli bir alanda faaliyet gösteren etkin firmaların tespiti için önemlidir. Ancak bu şirketlerde çalışan buluş sahiplerine (mucitlere) yönelik istatistiklere nispeten daha az rastlanır. Hele belli bir milletten mucitlerin istatistiğini bulmak oldukça zordur. Örneğin Türkiye’de ikameti olmayan veya Türk vatandaşlığı bulunmayan ya da bir başka vatandaşlığı bulunan Türklerin yabancı bir ülkede yaptığı patent başvuru istatistiklerini tespit etmek oldukça zordur. Bu bakımdan Türkiye’de yapılan patent başvuruları arasından en çok başvurusu bulunan mucitleri tespit etmek oldukça kolay iken bunu dünya çapında hatasız bir şekilde yapmak imkânsıza yakındır. Mucitlerin ad-soyadı yazımındaki dünya genelinde standart olmayan yaklaşımlara bir de Türkçe karakter kullanma/kullanmama nedeniyle oluşan farklılıklar da eklenince istatistiklerde sağlıklı sonuçlar elde edilmesini zorlaştırmaktadır. Kurmaca bir mucit ismi üzerinden olası farklı yazılışları örneklendirelim: Mehmet Selim ÖMÜR.

Bu isim patent dokümanlarında şu yazılış biçimleriyle karşımıza çıkabilir: mehmet selim omur, mehmet selim ömür, mehmet selim oemuer, m selim omur, mehmet s omur, m selim ömür, mehmet s ömür, m selim oemuer, mehmet s oemuer, omur mehmet selim, omur mehmet s, omur m selim, oemuer mehmet selim, oemuer mehmet s, oemuer m selim, ömür mehmet selim, ömür mehmet s, ömür m selim, mehmet omur, mehmet ömür, mehmet oemuer, omur mehmet, oemuer mehmet, ömür mehmet, selim omur, selim ömür, selim oemuer, omur selim, oemuer selim, ömür selim

Yazım yanlışları da cabası. Özellikle yabancıların Türkçe kelimeleri yanlış yazması oldukça yaygın. Örneğin “İlhan” isminin şu versiyonlarıyla karşılaştım: lihan, Llhan, illhan, ihan, lhan.

Verileri değerlendirirken yaşanan bir diğer sorun aynı ad ve soyada sahip farklı mucitlerin bulunmasıdır. Bu sorun kişilerin çalıştığı şirketler veya patent sınıfları değerlendirilerek aşılabilmektedir.

Mucit listeleri konusunda mevcut çalışmalardan biri IDiyas olup bu siteden Türk kökenli mucitlerin ABD’ye yapmış olduğu patentlerle ilgili istatistiklere ulaşılabilir.[ii] Bir başka liste ise dünyada en çok patenti bulunan 100 mucidi göstermektedir[iii] (listenin ABD Patent Ofisi ağırlıklı veriye dayandığı belirtiliyor). Bu listeye girmiş olan tek Türk Jeyhan Karaoğuz olup dünyada 68. sıradadır.

Görüleceği üzere dünya çapında en çok patente sahip mucit listesi tam olarak yapılamamıştır. Bu durum ülkemiz mucitleri açısından da böyle olduğu için bu konuda bir çalışma yaparak ülkemizden çıkmış ve dünya çapında büyük başarılara imza atmış mucitlerimizi tespit etmek istedim.

Çalışmada Lens.org patent veritabanını kullandım ve EPO veritabanlarıyla da bu verinin doğruluğunu karşılaştırdım. Aralık 2023 sonu verileri üzerinden istatistikleri elde ettim. Nüfus idaresinin yayınladığı en yaygın ad ve soyad istatistikleriyle kişi adları sözlükleri kullanarak Türkçe ad ve/veya soyada sahip dünyadaki tüm mucitleri tespit etmeye çalıştım. Yaptığım araştırmalar sonucunda az da olsa hata payıyla listenin tamamlandığı inancındayım. Ancak mutlaka atladığım isimler veya eksik hesapladığım sayılar olmuştur, affınızı dilerim. Bulduğunuz eksikliklerle ilgili yazının sonundaki adresten benimle iletişime geçerseniz sevinirim.

İstatistikleri üç farklı kategoride en çok sayıya sahip 100 mucit olarak hazırladım:

  1. En çok patent başvurusuna sahip mucitler
  2. En çok patent ailesine sahip mucitler
  3. En çok patent belgesine sahip mucitler

Açıklamalara geçmeden önce patent ailesini tanımlamaya çalışayım. Bir patent ailesi, aynı buluşu kapsayan ve çeşitli ülkelerde yapılan patent başvuruları grubudur. Bir ailedeki başvurular birbirleriyle rüçhan talepleri aracılığıyla ilişkilidir.[iv] Başka bir deyişle, bir patent ailesi ortak bir mucit(ler) tarafından açıklanan ve birden fazla ülkede patent başvurusu yapılan aynı buluştur.

Buradaki listeler sınırsız bir maraton koşusunun bir anında çekilmiş bir fotoğraf karesi gibidir, yalnızca o anki sıralamayı göstermektedir. Her geçen gün mucitlerimiz yeni patent başvuruları yapmakta, mevcut başvuruları belgeye dönüşmekte ve koşuya yeni yarışmacılar katılmakta olduğu için sıralamaların zaman içinde değişmesi kaçınılmazdır. Bu bakımdan listeyi her yıl güncellemeye çalışacağım.

Bütün bu istatistikleri sunmamın sebebi, dünya çapında çok sayıda başarılı insanımızın olduğunu göstermektir. İlk olarak her üç kategorideki top 10 listesini her bir kategorinin hemen altında bulabilirsiniz. Top 100 tam listeleri de yazının sonunda bulabilirsiniz. Lütfen kaynak göstermeden kullanmayınız!

1. “En çok patent başvurusuna sahip mucitler”

Bu listedeki sayılar bulunurken bir buluş için farklı ülkelere yapılan başvurular da birer başvuru sayılarak hesaplanır. Ne kadar çok farklı ülkeye girilirse patent başvuru sayısı o kadar artar. Örneğin Biontech’in kurucusu Uğur Şahin bu listede 3340 patent başvurusuyla birinci sıradadır. Ancak bu kendisinin 3340 farklı buluş yaptığı anlamına gelmemektedir. Kendisinin patent ailesi sayısı 234’tür ve bu da 234 farklı buluş için patent başvurusu yaptığını göstermektedir. Bu iki sayı birbirine bölündüğünde yaklaşık 14 etmektedir. Buradan anlaşılıyor ki Uğur Şahin her bir buluş için ortalama 14 farklı ülkeye patent başvurusunda bulunmuştur. Bu oldukça yüksek bir sayıdır. Bundan Biontech’in COVID-19 pandemisi sırasında geliştirdiği aşıların dünya çapında kullanılmış olmasının ve bu nedenle de dünya çapında bir patent koruması sağlamak istenmesinin etkili olduğu tahmin edilmektedir. Genel olarak ilaç firmalarının diğer alanlardaki firmalara göre (bazı istisna teknoloji firması haricinde) daha çok sayıda ülkeye giriş yaptığı bilinmektedir. Kanser tedavisi üzerine de çalışmalar yapan Uğur Şahin Şubat 2022 itibariyle yaklaşık 7.22 milyar dolarlık servetiyle “Dünyadaki en zengin Türk” unvanını elinde bulundurmaktadır.

Dünyada en çok patent başvurusuna sahip 10 Türk mucit:

SıraİsimPatent Başvuru SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Uğur Şahin2036BIONTECH; UNIV MAINZ J. GUTENBERG
2Özcan Öztürk1902QUALCOMM
3Rıfat Ata Mustafa Hikmet1682PHILIPS; SIGNIFY
4Burkay Dönderici1594HALLIBURTON ENERGY
5Mehmet Yavuz1477QUALCOMM
6Jeyhan Karaoğuz1418BROADCOM
7Fatih Ulupınar1351QUALCOMM
8Semih Esenlik1200HUAWEI
9Ali Çağatay Cırık1155OFINNO LLC; COMCAST CABLE
10Özlem Türeci1053GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH

2. “En çok patent ailesine sahip mucitler”

Bu listedeki sayılar mucidin şimdiye kadar kaç farklı buluş için patent başvurusunda bulunduğunu göstermektedir. Bu listenin birincisi Özcan Öztürk olup 567 farklı buluş için patent başvurusunda bulunmuştur.

Özcan Öztürk, ODTÜ’de matematik ve elektrik mühendisliğinde çift anadal yaptıktan sonra yüksek lisans ve doktorasını ABD’de Purdue Üniversitesinde tamamlamıştır. Yine ABD’de Nortel ve Qualcomm şirketlerinde çalışmıştır. Çalışmaları LTE, olasılık teorisi, optimizasyon, stokastik süreçler üzerine yoğunlaşmıştır.

Dünyada en çok patent ailesine sahip 10 Türk mucit:

SıraİsimPatent Ailesi SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Özcan Öztürk563QUALCOMM
2Jeyhan Karaoğuz558BROADCOM
3Rıfat Ata Mustafa Hikmet519PHILIPS; SIGNIFY
4Ali Çağatay Cırık386OFINNO LLC; COMCAST CABLE
5Burkay Dönderici377HALLIBURTON ENERGY
6Ömer Refa Köseoğlu364SAUDI ARABIAN OIL CO
7Mahmut Bilgiç337SIMA PATENT; NEUTEC
8Ali Türkyılmaz315SANOVEL; ARVEN
9Mehmet Yavuz277QUALCOMM
10Mustafa Michael Pınarbaşı251HITACHI; IBM

3. “En çok patent belgesine sahip mucitler”

Bu liste yapılan patent başvuruları patent ofisleri tarafından değerlendirilip patentlenebilirlik kriterlerinin sağlandığı tespit edilmiş ve patent belgesi verilmiş başvuru sayılarını göstermektedir. Ancak bu sayılar belge alan farklı buluş sayılarını göstermeyip, girilen ülkelerdeki elde edilen tüm patent belge sayılarını yansıtmaktadır. Yeni yapılmış patent başvuruları henüz belge aşamasına gelmediği için bu oranı düşürebilmektedir. Bu açıdan, belge oranlarının verilen değerlerden daha yüksek beklenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Ancak bu durum tüm mucitler için geçerli olduğu için sıralamaya büyük etkisi olduğu düşünülmemektedir.

Bu listenin birincisi ise Jeyhan Karaoğuz olup 1006 adet patent belgesine sahiptir. Karaoğuz, kariyerinin ilk on yılında IBM Research Triangle Park, IBM Zürih Araştırma Laboratuarları ve Motorola Laboratuarlarında teknik ve araştırma yönetimi pozisyonlarında bulunmuş ve buralarda hızlı ethernet ve kablo modemler için erken endüstri standartlarının geliştirilmesine önemli teknik katkılarda bulunmuştur. Halen Broadcom’da Direktör ve Fikri Mülkiyetten Sorumlu Genel Müdürdür.

Dünyada en çok patent belgesine sahip 10 Türk mucit:

SıraİsimPatent Belge SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Jeyhan Karaoğuz1006BROADCOM
2Uğur Şahin953BIONTECH; UNIV MAINZ J. GUTENBERG
3Fatih M. Özlütürk774HALLIBURTON ENERGY
4Burkay Dönderici724INTERDIGITAL TECH
5Rıfat Ata Mustafa Hikmet688PHILIPS; SIGNIFY
6Özlem Türeci634QUALCOMM
7Fatih Ulupınar619QUALCOMM
8Mehmet Yavuz548INTEL
9Altuğ Köker502DOW GLOBAL TECH
10Mehmet Demirörs470ALPHA & OMEGA SEMICONDUCTOR

En çok patente/patent başvurusuna sahip Türk kadın mucitlerimiz arasında Özlem Türeci, Yeliz Tokgöz, Dilara McCauley, Nihan Doğan, Zehra Kaymakçalan, Eren Kurşun, Aslı Muslu, Fatma Arzum Şimşek-Ege, Gönül Veliçelebi, Nur Pehlivan Akalın, Dilek Zeynep Hakkani-Tur, Berna Erol ve Seyhan Civanlar sayılabilir.

Listelerdeki pek çok mucidin adını internetten arattıktan sonra birbirinden üstün başarılara imza attıklarını gördüm. Hepsinden burada ayrı ayrı bahsetmek mümkün değil maalesef ama merak edenler isimlerden arama yaparak bu bilgilere kendileri kolayca erişebileceklerdir.

Listelerdeki mucitlerimizin çoğunun yurtdışındaki şirketlerde, özellikle ABD’de (örn. GENERAL ELECTRIC, IBM, INTEL, INTERDIGITAL, MICROSOFT, QUALCOMM) çalıştığı göze çarpmaktadır.

En çok patent başvurusu olan mucitlerimizin birlikte çalıştığı Türkiye’den bazı başvuru sahipleri ise şunlardır: ARÇELİK, ARVEN, ASELSAN BİLKENT MİKRO NANO, ECZACIBAŞI, İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ, KORDSA, NEUTEC, SANKO, SANOVEL, SER DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI, SÜTAŞ SÜT ÜRÜNLERİ, TURAŞ GAZ ARMATÜRLERİ, VESTEL, YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ.

Aşağıda her bir kategoriden 100 mucit listelenmektedir.

Dünyada En Çok Patent Başvurusuna Sahip 100 Türk Mucit

SıraİsimPatent Başvuru SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Uğur Şahin2036BIONTECH; UNIV MAINZ J. GUTENBERG
2Özcan Öztürk1902QUALCOMM
3Rıfat Ata Mustafa Hikmet1682PHILIPS; SIGNIFY
4Burkay Dönderici1594HALLIBURTON ENERGY
5Mehmet Yavuz1477QUALCOMM
6Jeyhan Karaoğuz1418BROADCOM
7Fatih Ulupınar1351QUALCOMM
8Semih Esenlik1200HUAWEI
9Ali Çağatay Cırık1155OFINNO LLC; COMCAST CABLE
10Özlem Türeci1053GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
11Fatih M. Özlütürk992INTERDIGITAL TECH
12Ömer Refa Köseoğlu989SAUDI ARABIAN OIL CO
13Mehmet Demirörs924DOW GLOBAL TECH
14Muhammed Çoban913QUALCOMM
15Altuğ Köker910INTEL
16Ali Türkyılmaz693SANOVEL; ARVEN
17Çağan Gürer660REGENERON PHARMA
18Mahmut Bilgiç641SIMA PATENT; NEUTEC
19Yeliz Tokgöz572QUALCOMM
20Mehmet Ziya Şengün539DEPUY MITEK; MEDOS
21Ömer İnan536KIEKERT AG
22Erdem Bala520INTERDIGITAL
23Özgür Oyman492INTEL
24Bülent Mehmet Başol475SOLOPOWER; NUTOOL
25Emre Yavuz470ERICSSON
26Alpaslan Demir448INTERDIGITAL
27Hamza Yılmaz442ALPHA & OMEGA SEMICONDUCTOR
28Uygar E. Avcı439INTEL
29Emre Barış Aksu435NOKIA
30Akın Akınç427ALNYLAM PHARMACEUTICALS
31Cem Başçeri423MICRON TECH; QROMIS
32Mehmet Toner408MASSACHUSETTS GENERAL HOSPITAL
33Barış Göktepe394FRAUNHOFER
34Mustafa Michael Pınarbaşı388HITACHI; IBM
35Ümit Çifter383SANOVEL; ARVEN
36Cevat Yerli380GFACE; TMRW FOUND
37Fatih M. Uçkun378PARKER HUGHES INST
38Mutlu Karakelle590ALCON
39Ömer Ünsal371BASF; PEMEAS
40Osman Nuri Can Yılmaz360ERICSSON
41Kaan Oğuz354INTEL
42Ali Bayrakdar339SCHAEFFLER TECH
43Memduh Güney324RESMED
44Metin Ersoy316ZF LEMFOERDER; ZF FRIEDRICHSHAFEN
45Mustafa Eroz315HUGHES NETWORK SYSTEMS; DIRECTV
46Alphan Şahin312INTERDIGITAL; IDAC HOLDINGS
47Murat Acemoğlu307NOVARTIS
48Kemal Uğur307NOKIA
49Mehmet Sadettin Fidan306KORDSA; CONTINENTAL
50Doruk Ömer Yener296SAINT GOBAIN
51Hüsnü M. Kalkanoğlu291CERTAIN TEED
52Nihat Ömer Cur286WHIRLPOOL
53Adnan Eroğlu286ALSTOM TECH
54Ercan Mehmet Dede283TOYOTA
55Haluk Kopkalli281HONEYWELL
56Zafer Termanini279HIP INNOVATION; JOINT INNOVATION
57Selim Yalvaç276DOW GLOBAL TECH
58Nihan Doğan276NESTEC; NESTLE
59Hilmi Enes Eğilmez275QUALCOMM; LG
60Gökhan Turhan269TURAŞ GAZ ARMATÜRLERİ
61Murat Mertoğlu268BASF
62Mehmet İyigün258MICROSOFT
63Işık C. Kızılyallı257AVOGY; ALTA DEVICES
64Dilara (Grate) McCauley256KARYOPHARM; ARCHEMIX
65Alper Büyüktosunoğlu255IBM
66Ali Taha Koç254INTEL
67İsmail Ağırman252OTIS ELEVATOR; CARRIER CORP
68Kadir Rıdvan Çelik252ARÇELİK
69Ertuğrul Berkcan250GEN ELECTRIC
70Barış Güner250HALLIBURTON ENERGY
71Sezai Türkmen248SIEMENS
72Mehmet Kahraman248SERAGON PHARMACEUTICALS
73Mehmet İzzet Gürelli244QUALCOMM
74Zehra Kaymakçalan243ABBOTT; ABBVIE
75Özge Köymen243QUALCOMM
76Uğurhan Yılmaz242NICOVENTURES; BRITISH AMERICAN TOBACCO
77Tamer Coşkun238LILLY CO ELI
78Cengiz Küçük237BSH BOSCH SIEMENS HAUSGERAETE
79Fikrettin Şahin237UNIV YEDITEPE
80Faik Emre Özyüksel236ARÇELİK
81Seyfullah Halit Oğuz235QUALCOMM
82Aydoğan Özcan235UNIV CALIFORNIA; UNIV LELAND
83Fatma Arzum Şimşek-Ege232MICRON TECH; INTEL
84Erkan Baloğlu232KARYOPHARM THERAPEUTICS
85Barbaros Kirişken232VESTEL
86Kemal Aygün231INTEL
87Murtaza Bulut231PHILIPS
88Onur Altıntaş227TOYOTA
89Esin Terzioğlu226BROADCOM; QUALCOMM
90Hasan Gökçer Albayrak226BSH BOSCH SIEMENS HAUSGERAETE
91Vahit Atakan225SOLIDIA; UNIV RUTGERS
92Özgür Çobanoğlu224SANKO
93Esat Yılmaz222ATMEL
94Muhammed İbrahim Sezan221QUALCOMM; SHARP
95Emre Dişçekici220HEWLETT PACKARD
96Evren Eryürek219ROSEMOUNT
97Ant Öztaşkent217GOOGLE
98Ruhi Sarıkaya217MICROSOFT
99Mustafa N. Kaynak216MICRON TECHNOLOGY
100Bilge Yılmaz216BASF
100Nedret Can216ELEMENT SIX ABRASIVES

Dünyada En Çok Patent Ailesine Sahip 100 Türk Mucit

SıraİsimPatent Ailesi SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Özcan Öztürk563QUALCOMM
2Jeyhan Karaoğuz558BROADCOM
3Rıfat Ata Mustafa Hikmet519PHILIPS; SIGNIFY
4Ali Çağatay Cırık386OFINNO LLC; COMCAST CABLE
5Burkay Dönderici377HALLIBURTON ENERGY
6Ömer Refa Köseoğlu364SAUDI ARABIAN OIL CO
7Mahmut Bilgiç337SIMA PATENT; NEUTEC
8Ali Türkyılmaz315SANOVEL; ARVEN
9Mehmet Yavuz277QUALCOMM
10Mustafa Michael Pınarbaşı251HITACHI; IBM
11Uğur Şahin240BIONTECH; UNIV MAINZ J. GUTENBERG
12Ercan Mehmet Dede237TOYOTA
13Bülent Mehmet Başol223SOLOPOWER; NUTOOL
14Altuğ Köker218INTEL
15Gökhan Turhan215TURAŞ GAZ ARMATÜRLERİ
16Seydi Yıkmış211İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
17Ömer İnan207KIEKERT AG
18Hamza Yılmaz207ALPHA & OMEGA SEMICONDUCTOR
19Bülent Karaağaç206 
20Fatih Ulupınar195QUALCOMM
21Muhammed Çoban189QUALCOMM
22Uygar E. Avcı188INTEL
23Semih Esenlik177HUAWEI
24İbrahim Ustaoğlu171SER DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI
25Emre Barış Aksu158NOKIA
26Kaan Oğuz155INTEL
27Ümit Çifter150SANOVEL; ARVEN
28Ali Bayrakdar149SCHAEFFLER TECH
29Yeliz Tokgöz145QUALCOMM
30Alper Büyüktosunoğlu144IBM
31Mehmet Demirörs142DOW GLOBAL TECH
32Mehmet Demirezen140TURAŞ GAZ ARMATÜRLERİ
33İsa Gün140TURAŞ GAZ ARMATÜRLERİ
34Murat Arat137SÜTAŞ SÜT ÜRÜNLERİ
35Emre Yavuz135ERICSSON
36Metin Ersoy135ZF LEMFOERDER; ZF FRIEDRICHSHAFEN
37Muhammed Kürşat Sarıarslan133VESTEL
38Nur Pehlivan Akalın132SANOVEL
39Hüseyin Arslan131UNIV İSTANBUL MEDİPOL;UNIV SOUTH FLORIDA; ERICSSON
40Seyfettin Kara131MIELE & CIE
41Volkan Sevindik129CHARTER COMMUNICATIONS
42Cevat Yerli126GFACE; TMRW FOUND
43Cem Başçeri124MICRON TECH; QROMIS
44Onur Altıntaş123TOYOTA
45Fatih M. Özlütürk121INTERDIGITAL TECH
46Ertuğrul Berkcan120GEN ELECTRIC
47Eren Kurşun118BANK OF AMERICA; IBM; JPMORGAN
48Mustafa Karabağlı117LUNA ELEKTRİK
49Barbaros Kirişken114VESTEL
50Fatih M. Uçkun113PARKER HUGHES INST
51Sezai Türkmen113SIEMENS
52Aslı Muslu113İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
53Işık C. Kızılyallı112AVOGY; ALTA DEVICES
54Nihat Ömer Cur110WHIRLPOOL
55Boğaç Şimşir110ECZACIBAŞI; ARÇELİK
56Mehmet Toner109MASSACHUSETTS GENERAL HOSPITAL
57Emre Dişçekici109HEWLETT PACKARD
58Ekmel Özbay108ASELSAN BİLKENT MİKRO NANO
59Mehmet Sadettin Fidan107KORDSA; CONTINENTAL
60Özlem Türeci106GANYMED; UNIV MAINZ J. GUTENBERG; BIONTECH
61Recai Sezi103INFINEON TECH; SIEMENS
62Ömer Bulakçı103NOKIA; HUAWEI
63İbrahim Levent Demirçakmak103İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
64Fırat Demirkol102İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
65Erdem Bala101INTERDIGITAL
66Abdurrahman Sezginer101KLA TENCOR; SCHLUMBERGER
67Hüsnü M. Kalkanoğlu100CERTAIN TEED
68Kadir Rıdvan Çelik99ARÇELİK
69Murtaza Bulut99PHILIPS
70Özgür Oyman98INTEL
71Mehmet İzzet Gürelli98QUALCOMM
72Ünal Gazyakan98ZAHNRADFABRIK FRIEDRICHSHAFEN
73Özgür Türker97BOSCH
74Necip Berme97BERTEC
75Faik Emre Özyüksel96ARÇELİK
76Hasan Gökçer Albayrak96BSH BOSCH SIEMENS HAUSGERAETE
77Murat Güler96FORD
78Alpaslan Demir94INTERDIGITAL
79Adnan Eroğlu94ALSTOM TECH
80Kemal Aygün94INTEL
81Arda Aksu94VERIZON
82Aydoğan Özcan92UNIV CALIFORNIA; UNIV LELAND
83Muhammed İbrahim Sezan92QUALCOMM; SHARP
84Barış Göktepe91FRAUNHOFER
85Yusuf Koç91ARÇELİK
86Bülent Abalı89IBM
87Rıfat Pamukçu89CELL PATHWAYS; UNIV ARIZONA
88Tahsin Öztiryaki89ÖZTİRYAKİLER MADENİ EŞYA
89Esat Yılmaz88ATMEL
90Zafer Şahinoğlu88MITSUBISHI
91Osman Nuri Can Yılmaz86ERICSSON
92Ömer Ünsal83BASF; PEMEAS
93Fatih Sünel81SANOVEL
94Mutlu Karakelle80ALCON
95Ali Levent Hasanreisoğlu80ARÇELİK
96Ersin Dönmez80ARÇELİK
97Mehmet Ziya Şengün79DEPUY MITEK; MEDOS
98Mehmet İyigün79MICROSOFT
99İlker Bağcı79ZF FRIEDRICHSHAFEN
100Memduh Güney78RESMED
100Mustafa N. Kaynak78MICRON TECHNOLOGY
100Mustafa Grit78KPSS KAO GMBH; GOLDWELL

Dünyada En Çok Patent Belgesine Sahip 100 Türk Mucit

SıraİsimPatent Belge SayısıEn Çok Çalışılan Başvuru Sahibi
1Jeyhan Karaoğuz1006BROADCOM
2Uğur Şahin953BIONTECH; UNIV MAINZ J. GUTENBERG
3Fatih M. Özlütürk774HALLIBURTON ENERGY
4Burkay Dönderici724INTERDIGITAL TECH
5Rıfat Ata Mustafa Hikmet688PHILIPS; SIGNIFY
6Özlem Türeci634QUALCOMM
7Fatih Ulupınar619QUALCOMM
8Mehmet Yavuz548INTEL
9Altuğ Köker502DOW GLOBAL TECH
10Mehmet Demirörs470ALPHA & OMEGA SEMICONDUCTOR
11Çağan Gürer433REGENERON PHARMA
12Ömer Refa Köseoğlu430QUALCOMM
13Hamza Yılmaz426SAUDI ARABIAN OIL CO
14Mutlu Karakelle400ALCON
15Özcan Öztürk398MICRON TECH; QROMIS
16Cem Başçeri344OFINNO LLC; COMCAST CABLE
17Ali Çağatay Cırık321HUAWEI
18Semih Esenlik310QUALCOMM
19Mustafa Michael Pınarbaşı287HITACHI; IBM
20Muhammed Çoban283GANYMED; UNIV MAINZ J.GUTENBERG; BIONTECH
21Mehmet Ziya Şengün271SOLOPOWER; NUTOOL
22Bülent Mehmet Başol266SANOVEL; ARVEN
23Özgür Oyman251INTEL
24Ali Türkyılmaz248DEPUY MITEK; MEDOS
25Mustafa Eroz225HUGHES NETWORK SYSTEMS; DIRECTV
26Ümit Çifter219SANOVEL; ARVEN
27Nihat Ömer Cur213CERTAIN TEED
28Metin Ersoy212KLA TENCOR; SCHLUMBERGER
29Ercan Mehmet Dede205INTERDIGITAL
30Alpaslan Demir205TOYOTA
31Hüsnü M. Kalkanoğlu201ZF LEMFOERDER; ZF FRIEDRICHSHAFEN
32Abdurrahman Sezginer200INFINEON TECH; SIEMENS
33Adnan Eroğlu200NOVARTIS
34Recai Sezi194DOW GLOBAL TECH
35Fatih M. Uçkun190GEN ELECTRIC
36Murat Acemoğlu185ALSTOM TECH
37Alper Büyüktosunoğlu178WHIRLPOOL
38Selim Yalvaç178ROSEMOUNT
39Ertuğrul Berkcan176BASF
40Evren Eryürek172IBM
41Oral Aydın171MASSACHUSETTS GENERAL HOSPITAL
42Esin Terzioğlu168KARYOPHARM; ARCHEMIX
43Mehmet Toner167BROADCOM; QUALCOMM
44Dilara (Grate) McCauley165ERICSSON
45Osman Nuri Can Yılmaz162BASF; PEMEAS
46Ömer Ünsal159ALNYLAM PHARMACEUTICALS
47Akın Akınç157MOTOROLA; COMMSCOPE
48Vedat Eyüboğlu155AVOGY; ALTA DEVICES
49Işık C. Kızılyallı154HIP INNOVATION; JOINT INNOVATION
50Engin Özkaynak154CREATIVE BIOMOLECULES; STRYKER
51Zafer Termanini153PARKER HUGHES INST
52Erdem Bala150INTERDIGITAL
53Memduh Güney142BSH BOSCH SIEMENS HAUSGERAETE
54Cengiz Küçük142NESTEC; NESTLE
55Nihan Doğan142JUNIPER NETWORKS
56Sezai Türkmen141RESMED
57Güneş Aybay141QUALCOMM
58Yeliz Tokgöz140SIEMENS
59Nadir Büyüktimkin139SOLIDIA; UNIV RUTGERS
60Servet Büyüktimkin138IBM
61Vahit Atakan137HALLIBURTON ENERGY
62İbrahim Haskara136NEXMED
63Mahmut Faruk Akşit134INTEL
64Barış Güner133CELL PATHWAYS; UNIV ARIZONA
65Ömer H. Dokumacı133GM GLOBAL TECH
66Bayram Arman133ABBOTT; ABBVIE
67Ali Taha Koç131NEXMED
68Rıfat Pamukçu130MICROSOFT
69Mehmet İyigün130ATMEL
70Osman Polat129QUALCOMM; SHARP
71Zehra Kaymakçalan128GOOGLE
72Mustafa N. Kaynak126GEN ELECTRIC
73Ant Öztaşkent126BANK OF AMERICA; IBM; JPMORGAN
74Doruk Ömer Yener126CHARTER COMMUNICATIONS
75Volkan Sevindik125PROCTER & GAMBLE
76Kemal Aygün125SAINT GOBAIN
77Muhammed İbrahim Sezan125INTEL
78Ali Bayrakdar124NOKIA
79Eren Kurşun124PHILIPS
80Esat Yılmaz124INTEL
81Uygar E. Avcı122SCHAEFFLER TECH
82Emre Yavuz122VIDYO; AT & T
83Bülent Abalı121ZAHNRADFABRIK FRIEDRICHSHAFEN
84Kemal Uğur121IBM
85Hikmet Sarı120MICRON TECHNOLOGY
86Emre Barış Aksu118INTEL
87Fatma Arzum Şimşek-Ege117ERICSSON
88Mehmet Reha Civanlar116NOKIA
89Ünal Gazyakan115INTERDIGITAL
90Sedat Ölçer115MICROSOFT
91Kaan Oğuz113KPSS KAO GMBH; GOLDWELL
92Erkan Baloğlu111MICRON TECH; INTEL
93Aykut Bultan111VERIZON
94Mehmet Sadettin Fidan110MICROSOFT
95Mustafa Grit108BASF
96Ruhi Sarıkaya108SERAGON PHARMACEUTICALS
97Dilek Zeynep Hakkani-Tur107PRAXAIR TECH
98Arda Aksu106MICROSOFT; AT&T
99Mehmet Arık104SANKO
100Ali Özbek104GEN ELECTRIC
100Cenk Ergan104BABCOCK & WILCOX

NOT: Bu yazının ilk yayınlanma tarihi 10 Ocak 2024 olup, istatistikler 12 Şubat 2024 itibariyle güncellenmiştir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Ocak 2024

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[i] EPO FAQ Patent statistics, https://www.epo.org/en/service-support/faq/searching-patents/patent-statistics

[ii] IDiyas, https://idiyas.com/top/inventors?page=0&year=0&gender=all&country=tr&patenttype=utility

[iii] List of prolific inventors, https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_prolific_inventors

[iv] Patent families, https://www.epo.org/en/searching-for-patents/helpful-resources/first-time-here/patent-families

Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Türk Patenti

İnsanların yaşamına, faaliyetine egemen olan kuvvet, yaratma ve icat yeteneğidir.[1]

Mustafa Kemal ATATÜRK

Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladığımız bu günlerde geleceğe bir hatıra bırakmak ve ülkemiz insanının bitmek bilmeyen bir çaba ve özveriyle yüz yıldır ortaya koyduğu buluşlar arasından 100 tanesini geçmişten günümüze bir seçkide derlemek istedim.

Bu listeyi yapmak için kaynakları tararken karşılaştığım buluşlarda şunu fark ettim ki insanımızın sınırsız bir merak ve gelişim arzusu var. Yeter ki potansiyelimizin farkında olalım ve organize bir şekilde çok çalışalım.

Cumhuriyetin ilk yıllarında yaygın buluş konularının ısınma sistemleri, temizlik gereçleri, cam, tütün, kâğıt ve şeker ile ilgili makine ve teçhizat ile tarım makineleri olduğu görülüyor.  Zaman içinde bazı alanlarda veya belli bir zaman diliminde dünyada ilgili tekniğe yön verdiğimiz de olmuş, ancak kabul etmemiz gerekir ki bir inovasyon toplumu olma yolunda kat etmemiz gereken çok mesafe var, zira toplumun geneline yayılmış bir bilinç düzeyi henüz yok. Ancak listeyi incelerken göreceğiniz üzere bu hedefi gerçekleştirememiz için bir neden yok.

Patentlerle ilgili basında yer alan haberlerde genellikle ilginç buluşlara odaklanılıyor. Bu bir bakıma okuyucunun ilgisini arttırmak için iyi niyetli bir yaklaşım olsa da, buluşlarımızla ilgili salt bu tür haberlerin yapılması zamanla insanların mucitlerimizin yaptığı buluşları “zihni sinir” seviyesinde görüp hafife almasına yol açıyor. Oysaki aşağıdaki listede de göreceğiniz üzere ülkemizde gelişmiş ülkelerle yarışan çok sayıda buluşumuz var.

Listeyi oluştururken Türkiye’de gerçekleştirilen ve patent belgesi almış buluşlar arasından seçim yapmaya çalıştım. Bu bakımdan listede bulunan patentler ilgili mucidin en iyi/önemli icadı olmayabilir. Seçim kriterleri arasında Türkiye’de başvuru yapılmış olması, yurtdışında patent belgesi alınmış olması, haberlere konu olması, tarihi değeri olması, ileri teknoloji ile ilgili olması vb. çok çeşitli kıstasları dikkate almaya çalıştım. Mümkün olduğunca farklı alanlardan, farklı zaman dilimlerinden ve farklı mucitlerden seçmeye özen gösterdim. Ancak umarım okuyucularımız da takdir ederler ki, 150.000’in üzerinde Türk patent, ihtira beratı ve faydalı model arasından 100 adet buluş seçmek gerçekten çok zor. Atilla Hülagü, Tacettin Hiçyılmaz, Necip Akar, Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil, Hamit Demirtaş, Emin Bozoğlu, Mennan Aksoy gibi daha pek çok mucidimiz var ancak ya patent başvurusu yapmadıklarından ya da patentlerine erişemediğim için bu listede kendilerine yer veremedim. Yine değerli çalışmalarını yurtdışında gerçekleştirip yalnızca yurtdışında patent almış çok sayıda önemli mucidimiz de bu listede yok. Bu nedenle ismi geçmeyen tüm mucitlerimizden şimdiden özür diliyorum. Kaldı ki bu bir en iyi 100 listesi değil, sizi Türkiye Cumhuriyetinde zamanda bir yolculuğa çıkarmak için hazırlanmış bir liste. Daha fazla sözü uzatmadan sizleri kronolojik olarak listelenmiş buluşlarımızla baş başa bırakıyorum.

Nice yüzyıllara!


Başvuru Tarihi: 10.06.1931

İhtira Berat No.: 1498

Buluş Sahibi: Sabri Halil

Nebatatın hulâsalarını ve şibih kalevilerini tohum ve çekirdeklerin ve hayvani nesiçlerin yağlarını çıkarmağa mahsus cihaz.

Bu cihaz nebatatın tıbbi hulâsalarını ve şibih kalevilerinin istihsaline yarar. Tütünün şibih kalevisi çıkarıldıktan sonra bakiye üzerine reçine ve rezinol gibi kokulu maddeleri iade edilmek suretiyle aynı zamanda nikotinsiz tütün imaline yarar. Yağlı nebatat ve hayvani nesiçlerden yağların tefrikinde muvaffakiyetle istimal edilir.


Başvuru Tarihi: 24.09.1931

İhtira Berat No.: 1317

Buluş Sahibi: Ahmet Agâh Bey

Soba ve sair vesaiti teshiniye bacalarında harici rüzgår tesirlerine rağmen tehit ve muntazam çekiş teminine mahsus baca şapkası tertibatı

Bu ihtiranın mevzuu şiddetli, hafif hava cereyanlarında bacanın muntazam çekişini temindir. A borusunun üzerine e aralığı ile raptedilmiş bir B mahrutu ile haricine müttehidülmerkez raptolunan bir K mahrutu nakısı ve dört adet S lavhasından mürekkeptir. Mahrutun kaidesi bir satıhla mesturdurki çıkacak gazların bu satha çarparak sakin havada üzerinden çıkmakla N aralığını teshin ve dairen çekiş intizamını temin eder. Mezkûr lavhaların sakin havada vazifesi yoktur. Ancak rüzgârlı havalarda cereyan mahrutun alt kısmına doğru duman ve gazları alt kaidesinden çıkarır. Mahrutu nakısın alt kaidesi borunun üzerinden aşağıda bulundurulmakla muhtelif rüzgârların çekişini ihlal etmemesine hizmet edilmiştir.


Başvuru Tarihi: 17.07.1932

İhtira Berat No.: 1414

Buluş Sahibi: Muallim Necmi (Erkek Lisesi, Ankara)

Seyyar otomatik sigara satış makinası.

Makina seyyar otomatik sigara satış makinası olup on kuruş bronz para mahalli mahsusuna atılınca makina kendiliğinden bir sekizlik sigara ile iki kuruş küsuratı ön taraftaki çanağına atar. Diğer nevi sigaraları da satabilmesi için ayni esası tekrar etmek lazımdır. Makina aksamı bir gramofon makinasına ilave edilen bazı müteferri parçalardan ibarettir.


Başvuru Tarihi: 07.12.1932

İhtira Berat No.: 1468

Buluş Sahibi: Salahattin Sami

Otomatik diş fırçası.

Otomatik (Sami) diş fırçası hali hazırda istimal edilmekte olan adi fırçalara sıhhi ve fenni noktai nazardan tevakkuf eder. Adi diş fırçaları vazife esnasında ileri geri seyrederken diş etlerini tahrip ettiği hibi yalnız diş üzerlerindeki kirleri temizleyip bunları kısmen tazyik ile diş aralarını imla etmektedir. Ayni zamanda fırçaların telleri dibine teraküm eden kirlerin tathiri müşkülatla olmaktadır. Dişçilikte: diş çürümesi evvela diş aralarından başlar. Bu da diş aralarının mikroplanmasile olur. Otomatik fırça diş etlerini tahrip etmeksizin dişlerin aralarını dahi sıhhi bir şekilde temizleyüz diş aralarının mikroplanmasına, dolayısile çürümesine maydan vermez. Fırça raptiyeleri birbirlerinden mesafeli ve seyyar olduklarından fırçaların sıhhi şekilde tathiri dahi temin edilir.


Başvuru Tarihi: 23.11.1944

İhtira Beratı No: 4029

Buluş Sahibi: Fikret Kaftan (Kaftanoğlu)

Görçek foto makinası ve aynalı kondansatör

Görçek foto makinası – 1 No. lu resimdeki kabinenin D aynasının arkasına Görçek makinası tesbit edilir. Bu makinanın 500, 1000 adet film alacak muayyen ebadda şasısı vardır. Makinanın kurucu düğmesine basıldığı zaman içerisindeki hususi tertibat opturatörü kurar, şasıdan film yuvasına bir film düşürür ve kabinenin lâmbasını yakar. Fotoğrafını çekecek şahıs aynanın karşısında pozunu alıp çekici düğmeye basınca fotoğrafı çekilir, lâmba söner, ve çekilmiş film de depoya düşer. Aynalı Kondansatör – 3 No. lu resimde görüldüğü üzre karşılıklı aynalar koymak suretiyle aynalardan yekdiğerine akseden lâmbaların ışıklarını opal cam üzerine muntazam ve müsavi surette toplamak ve bu neticeden agrandisman, projeksiyon makina vesaire gibi yerlerde istifade etmek.


Başvuru Tarihi : 28.03.1945

İhtira Beratı No: 4106

Buluş Sahibi : Mehmet Ali Kağıtçı

Reçine kusan selülozun kâğıt sanayiinde kullanılmasını temin usulü

Reçine kusan muhtelif sellülöz nevilerini, muhtelif nisbette alüminyüm sülfat, şap ve diğer elektrolitlerle muamele ederek vasatta eloktroistatik bir muvazanet tevlit etmek suretiyle, kağıt imalatı esnasında selülozdan reçine ayrılmaması; makinaların nazik aksamına reçine sıvaşmaması ve sellülozda mevcut reçinenin – bulunduğu hücreler dahilinde – mütecanis şekilde sabit kalması temin olunur.


Başvuru Tarihi: 13.07.1948

İhtira Berat No.: 4867

Başvuru Sahibi: TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FABRİKALARI ANONİM SOSYETESİ

Üfleme usulü ile yapılan cam eşyanın sıcak kesme makinesi.

Müteharrik bir kovanda (9) tesbit edilen cam eşyası (11) ince memelerden (12) püsküren yüksek suhunetli alev (13) teması ile istediğimiz hat üzerinde camını eritim kestiriyor ve ayni zamanda ağzı yakılıyor.


Başvuru Tarihi: 20.12.1948
İhtira Berat No.: 4910
Buluş Sahibi: NUSRET ATUNCU (Makine Mühendisi, Şeker Fabrikası Müdürü Eskişehir)

Kristal şeker santrifujlarında otomatik şurup ayırma tertibatı.
Kristal şeker santrifujlarında elde edilen iki nevi şurubu, işçinin taktirine bırakmadan otomatik olarak ayırmaya mahsus tertibat olup, santrifuja buhar vermek üzere kol çekilince şurup, beyaz şurup oluğuna akıtılmakta ve buharı kapatmak üzere kol geriye itilince, şurup yeşil şurup oluğuna akıtılmaktadır.


Başvuru Tarihi: 05.01.1949
İhtira Berat No.: 4957
Buluş Sahibi: RİZA ALTINYAY

Bir çift hayvanla tohum ekme makinesi.

Küçük çifçinin bir çift hayvanla ve fennî bir şekilde tohum ekebilmesini temin maksadiyle imal edilmiş üç tekerlekli bir çift bıçaklı, demirden mamûl ve yüz on kilo ağırlığında tohum ekme makinesidir. 4 – 5 hayvanla çekilen büyük çaptaki emsaline nazaran daha ucuza malolmakla beraber nadasata çok elverişlidir. Tekerleklerinin alçak tabancalarının sabit ve bileklerinin kısa bulunmasından diğerlerinden çok daha mukavimdir. Başlıca üç kısma ayrılır: 1- Sandık 2- şase 3- tekerlek. İstenildiği takdirde araba gibi nakledilebilir. Lüzumu halinde tekerlekler ve bileği sökülmek suretiyle kolayca nakledilebilip çabuk kurulabilir.


Başvuru Tarihi: 03.05.1949
İhtira Berat No.: 5196
Buluş Sahibi: ŞAHİKA KARAY

Kolay ve muntazam manikür yapmak âleti.
Manikür âleti diklemesine avucun içine alınarak, parmaklar rahatça oyuklara yerleştirilir. Alet parmaklara hâkimiyeti temin ederek, boyanacak tırnağa göre elin çevrilmesiyle, ojenin önünüze gelen tırnağa bir hareketle muntazaman ve aynı kalınlıkta sürülmesini temin eder. Bu esnada ister dirsek, ister bilek bir mesnede dayanarak yorulma önlenir.


Başvuru Tarihi: 17.05.1951
İhtira Berat No.: 5904
Başvuru Sahibi: T. H. K. MOTÖR FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜ Gazi Orman Çiftliği – Ankara

Yol Tesviye Makinası Tip. No: 1
T. H. K. Motör Fabrikası Yol makineleri mevzuu bahis yol makinesi, T. H. K. Motör Fabrikasında imâl edilen yoltes 1tipi olup traktör veya kamyonla çekilmektedirler. Esas yol kenarındaki ufak mikyasta kazı işleri ile yolu tesviye etmektir. Şekilde görüldüğü gibi önden çekilen bu makine, 1 No. lu kepçe vasitasiyle kazı ve yol tesviyesi işleri yapılır. Kepçe bir cok makanizmalar yardımiyle her istikameti alarak yolun her tarafındaki meyillere uydurulabilir. Kepçenin sağa veya sola yatması işi 3 ve 6 No. lu kollarla yapılır. 2 No. lu kasaya 1 No. lu kepçeden intikal edecek darbeler 22 No. daki bir amortisörle amorti edilir. Kepçenin sağa veya sola aşağı yukarı hareketini kolayca temin etmek için 9 No. lu kasnaklarla tahrik edilen 8 No.lu nihayetsiz vida tertibatı vardır. En çok aşınmaya maruz kalan 13 No.lu parça sulanmış çeliktendir.


Başvuru Tarihi: 04.11.1955
İhtira Berat No.: 8276
Başvuru Sahibi: NAZİLLİ SÜMERBANK BASMA SANAYİİ MÜESSESESİ

Batarya tırnak yaslanma plâkası.
İlişik resimde (A) ile gösterilen (batarya tırnak yaslanma plâkası) batarya dişlisini, batarya tırnağını ve hey’eti umumiyesiyle bataryanın iyi ve hassas çalışmasında mühim rol oynamaktadır. Şöyle ki; batarya konstürüksiyonu itibarile dokuma tezgâhından aldığı hareketle (B) tırnağı vasıtasıyla (D) dişlisini kesik hareketlerle çevirir ve (D) dişlisi de, üzerine tesbit edilmiş olan (C) gövdesini beraber döndürür Batarya da (A) yaslanma plakası olmadığı takdirde (B) dişlisi daima dışarı doğru (A yalanma plakası tarafına) kayma istidadı göstermekte ve binnetice kısa zamanda (B) tırnağı (D) dişlisi ile birlikte mail bir aşınma meydana getirmekte ve kısa zamanda her ikisinin değişmesini intaç etmektedir. Bahis konusu (A) yaslanma plakası tırnağın kaymasına müsade etmediğinden tırnak ve dişlinin takriben 3 defa daha ömrünü arttırmakta ve söküp takma zamanınıda kazandırmaktadır.


Başvuru Tarihi: 28.05.1964
İhtira Berat No.: 12287
Buluş Sahibi: NECMİ TANYOLAÇ (Dr. Yüksek Mühendis), GÜLTEKİN YILDIZ (Yüksek Mühendis)

Elektro – Odosel

İhtiramız özel olarak kokunun burnumuzu kullanmadan objektif olarak cinsini tâyin ve miktarını ölçme ve genel olarak ta cisimlerin moleküllerinin cinsini tâyin ve miktarını ölçme metodu ve adına Elektro-Odosel dediğimiz ölçme aletidir. Metodumuz koku moleküllerini veya her hangi bir cismin moleküllerini muayyen bir katı veya sıvı üzerinde toplayarak sıvı veya katının yüzündeki potensieli, koku molekülleri’nin veya deneyi yapılan her hangi bir cismin molekülünü üç buudlu şekli ve miktarile ilgili olarak değiştirmek ve bu değişikliği voltaj-zaman veya voltaj-zaman lugaritmik eğrisi olarak tespit etmektir. Aletimiz esas itibarile üç kısımdan ibarettir. Birinci kısım genel olarak yüzeyinde toplanacak moleküllere ve kokuya karşı hassas olan ve yüzeyinde biriken molekülün veya kokunun (koku neşreden cisimlerin molekülünün) cinsine göre bir elektrik potensieli veya değişimi meydana getiren detektör-transdüser. İkinci kısım ise, detektör-transdüserdeki potensieli veya potensiel değişimini çok hassas olarak ölçen bir voltmetre. Üçüncü kısım ise, detektör-transdüserdeki dolayısile voltmetredeki voltajın ve değişikliğin zaman-voltaj eğrisini otomatik olarak kaydeden otomatik kayıt cihazıdır. Bir Elektro-Odoselde detektör-transdüser bir tane olduğu gibi çoklu da olabilir. Otomatik kayıt cihazı da tekli veya çoklu olabilir. Özel tatbikatlar için, cihazda, voltmetre veya otomatik kayıt cihazı kullanılmayabilir. Bu durumda cihaz detektör-transdüser ile voltmetreden veya detektör-transdüser ile otomatik kayıt cihazından ibaret olur.


Başvuru Tarihi: 12.01.1966
İhtira Berat No.: 13343
Buluş Sahibi:  ABDULLAH CELKAN (Emekli polis müfettişi)

Debreyaj ve firen kilidi
Tarifnamesinde belirtildiği gibi bu alet debreyaj ve firen tertibatı bulunan bütün motorlu vasıtaların debreyaj ve firen pedallarımı kilitliyerek vasıtanın bir yerden bir yere naklini imkânsız hale getirir. Hulasâ vasıta sahibinin müsaadesi olmadan arabanın hareketi mümkün olmaz. Bu suretle araba hırsızlığının önüne geçilmiş olunur. 


Başvuru Tarihi: 05.12.1973
İhtira Berat No.: 17347
Buluş Sahibi: NURTEN ÖZER

«Kordon kıskacı.»
Kordon kıskacı, yeni doğan bebeklerin göbeğini katküt veya ipekle bağlamak yerine geçen ve naylondan imâl edilmiş tıbbi bir alettir. Görünüş itibariyle küçük bir masaya benzeyen bu kıskaç 55 mm. boyunda ve bu boyun 40 mm. dişli kısmı olup 22’şer dişlisi bulunup ağız açıklığı da 50. mm.’dir. Kapandığında dişlerin yekdiğerine girecek biçimde olması ve testereye benzemesi ve ağızının bir ucunun olta iğnesi gibi kanca biçiminde olup diğer ucunun bu kancaya yuva vazifesi görmesi nedeni ile baş ve işaret parmakları arasında sıkıştırıldığında kilitlenip ve bir daha ancak kesilerek açılması suretiyle fonksiyonunu tamamlamaktadır. Naylondan olması sebebiyle, otaklavda kaynama ile zefiran ve benzeri solüsyonlarda stril edildiğinde kat’iyen deforme olmaz.


Başvuru Tarihi: 30.01.1976
İhtira Berat No.: 18975
Başvuru Sahibi: TÜRKİYE BİLİMSEL ve TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU

Mercek tramlı televizyon ekranı
Mercek tranlı televizyon ekranı ile, seyredenlerin özel gözlük ya da başka türden yardımcı bir eleman kullanmadan, doğrudan doğruya, televizyon ekranı üzerinde üç buutlu olarak görmesi mümkün olmaktadır. Buluşun en önemli ve ihtira için müracaat edilmiş olan kısmı mercek tramlı televizyon ekranıdır. Bu ekranlar, özel yayın yapacak olan hem siyah beyaz, hem de renkli televizyonlarda kullanılabileceklerdir. 


Başvuru Tarihi: 20.05.1977
İhtira Berat No.: 18915
Buluş Sahibi: Ord. Prof. Ata Nutku

Tek veya çift stator – odası ve rotorunda rakkas – damperli bulunan döneysel makineler

İşbu İHTİRA silindirik rotorunun slot yuvalarında milleri etrafında rahseden 1) Segmental veyahutta 2) Sektoryal kesitli prizmatik blok damperleri bulunan ve bu rotorun (ihtira’ın bir kapsatında) 3. Silindrik bir stator içine çevresindeki noktasından temaslı dönmek üzere yataklanmış, diğer kapsatında ise 4) aynı rotorun, birbirine karşıt çift odası bulunan diğer tipten bir stator odası ortasına döner durumda yataklanmasile, ve adıgeçen damperlerin dış uçlarının statorun iç çevre duvarile sürekli kayıcı temasının da rotor göbek parçalarıyle sağlanmasını içermekte, rotorun dönmesile büyüyüp küçülen stator bölmelerinde emme, sıkıştırma ve iş yapılarak kuvvet makinesi, tulumba, kompresör, hidrolik – motoru ve benzeri ödevde makineler elde edilmektedir.


Başvuru Tarihi: 08.05.1981
İhtira Berat No.: 20563
Başvuru Sahibi: İPRAGAZ A.Ş.

Dolan likit petrol gazı (LPG) Kamping tüplerinin otomatik olarak doldurma tesisini oluşturan dolum Karuselinin dışına itilmesini sağlayan çıkış mekanizması

Likit Petrol Gazı (Lpg) kamping tüplerinin, dolumlarını müteakip, tamamen otomatik olarak, dolum karuselinin dışına itilmelerini sağlayan bir çıkış mekanizması olup mümeyyiz vasfı birbirleriyle irtibatlı olarak çalışan aşağıdaki 3 elemandan oluşmasıdır:
a) Dolum karuselindeki (11) dolum terazisi (1) üzerindeki dolumu tamamlanmış kamping tüplerini (2) karusel çıkışı önünde, dolum terazisinin (1) kefesinden (2) iterek zincirli konveyör bandına verilmesini sağlamak olan atıcı kol ünitesi (5),
b) Atıcı kol ünitesini (5) bağlı olduğu hava silindiri (7) vasıtasıyla ve itmek suretiyle harekete geçiren ve uç kısmından bir rulman (25) bulunan bir piston (6),
c) Görevi hava silindirine (7) ve dolayısiyle atıcı kol ünitesini (5) harekete geçiren pistona (6) kumanda vermek olan ikaz ünitesi (8) ve bu ünitenin bir parçası olan ikaz çubuğu (9).


Başvuru Numarası : 83/021040

Başvuru Tarihi : 28.02.1983

Başvuru/Buluş Sahibi : ALİ RIZA İYİKOÇAK

Devir ve yön değiştirme mekanizmaları

Bir sürtünme tahrikinde tork aktarma elemanı olarak kullanılan bir bilyalı rulman (4).


Başvuru Numarası : 88/22895

Başvuru Tarihi : 02.05.1988

Buluş Sahibi : AMRAM JAK

Platform ve başlık kısımlarının tamamı yardımcı tıraş malzemesi katkısıyla üretilen sulu ortamda kaygan zemin oluşturan bir veya çok bıçak tıraş ünitesi.

Diğer tıraş yardımcı malzemeleri kullanmadan sürtünme ve suyla temas sonucu cilt üzerinde pürüzsüz bir yüzey oluşturan bir veya daha fazla tıraş bıçağına (4) sahip tek kullanımlık tıraş ünitesi, tüm platformun (5) ve kapak bölümünün (7) üretiminde, ağırlıkça %50-90 oranında polistiren olan suda çözünmeyen polimer karışımından oluşan cilde temas eden bir yüzey tanımlayan bir enjeksiyon işlemi kullanılır, polistiren, polietilen, polipropilen ve poliasetal içeren veya içermeyen termoplastik kauçuk (dolgu maddesi içeren veya içermeyen), ağırlıkça %9-40 oranında suda çözünür polimer ve ağırlıkça %1-10 oranında polietilen glikol bulunur.


Başvuru Numarası : 96/00527

Başvuru Tarihi : 24.06.1996

Buluş Sahibi : AHMET DUYAR, OSMAN TUĞRUL DURAKPAŞA, EVREN ALBAS, A. HAKAN ŞERAFETTİNOĞLU

Elektrik motorları için model bazlı hata tespit ve teşhis sistemi.

Bu buluş model bazlı bir hata tespit sistemi ile ve elektrik motorlarının çalışma durumlarının takip ve kontrolu ile bakım gereksinmelerini önceden tahmin etmek için bir yöntemle ilgilidir. Bu buluşun yöntemi ve sistemi yazılım bazında olduğu ve non-intrusiv sisteme müdahale edilmeden yapılan ölçümlerden elde edilen veriler kullanıldığı için tesis ve uygulama masrafları önceki bakım yöntemlerinden daha düşüktür. Sistem, giriş voltajı, akım ve motor hızı ile ilgili sürekli gerçek zaman bilgilerini sağlayan sensorlara bağlı olan bilgisayar sistemini içerir. Sistem ve yöntem, motorun matematiksel bir tanımını elde etmek için çok değişkenli deneysel bir model alma algoritması kullanılır. Algoritma, model alınan sonuçla ölçülmüş bir sonucu karşılaştırır ve karşılaştırma sonucunu ilgili sinyalleri çıkartmak suretiyle üretilen bir artan olarak nicelendirir. Teşhis edici bir gözlemleyici artanı analiz eder ve motorun hatasız olup olmadığını veya hatasız olmadığı halde çalıştığını saptar.


Başvuru Numarası : 1998/00160

Başvuru Tarihi : 02.02.1998

Buluş Sahibi : İBRAHİM SEMİH ERDEN

Patlayan şeker üretiminde yeni bir yöntem.

Bu buluş nötr karbondioksit gazı ile muale edilip içinde gaz baloncukları oluşumuna neden olan ve ağızda minik patlamalar meydana getiren sert şeker üretiminde yeni bir yöntem ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 1999/00813

Başvuru Tarihi : 14.04.1999

Başvuru/Buluş Sahibi : MEHMET AĞRİKLİ

Örgü sökme yöntemi ve makinası.

Sökülecek örgünün ipliklerinin yeniden kullanılabilmesi için; örgü tipi, iplik sayısı ne olursa olsun, ipliklerin gerektiğinde gerdirilip gerektiğinde gevşetilerek, ve gerektiğinde de iplik katlarının birbirine bükülerek sökülmesini sağlayan, germe-gevşetme ve büküm özellikli örgü sökme yöntemleri ve bu yöntemlerle çalışan, istenilen sayıda örgü sökme birimine sahip, her biriminde iplik pasajları, motorlar tarafından hareketlendirilen iki yöne dönebilen iplik besleyicileri ve iplik sarım ünitesi, konumu bir sensörle algılanan, istenildiğinde gerdirilebilen gergi-reservuar kolu, katlı iplikleri bükme mekanizması bulunan; birimlerini tek tek veya istenilen sayıda birlikte kontrol ederek, ipliklerin gerdirilmesini, gevşetilmesini, sökülme sırasını bir kontrol ünitesiyle belirleyip sökebilen bir örgü sökme makinasıdır.


Başvuru Numarası : 2002/01623

Başvuru Tarihi : 24.12.1999

Buluş Sahibi : BURAK ERMAN, OĞUZ OKAY, SELDA DURMAZ

Bütil kauçuk esaslı süper emici malzemeler, bu malzemeleri imal işlemi ve bunların kullanımı

Buluş, bütil kauçuk esaslı polimer membranlar, çubuklar veya boncuklar şeklindeki süper emici malzemelere ilişkin olup, bunlar hidrofobdur, su üzerinde yüzerler ve kuru malzemenin gramı başına 100 grama kadar organik çözücü alarak şişme kapasitesine sahiptirler. Buluş aynı zamanda bu süper emici malzemelerin elde edilmesi için çözelti ve süspansiyon çapraz bağlama işlemlerine ve bu süper emici malzemelerin petrol/yağ içeren atık suların muamelesi için kullanılmasına ilişkindir.


Başvuru Numarası : 2000/01863

Başvuru Tarihi : 22.06.2000

Başvuru/Buluş Sahibi : MEHMET KURT

Elektronik At Eğitim Aracı.

Sunulan buluşun konusu araç, atların binicisi olmadan, içinde özgürce koşabileceği ancak, yapabileceği sürati araç hareketi sağlayan mekanizma tarafından kontrol altında tutulan, aynı anda atın vücuduna yerleştirilen çeşitli elektrotlar ve çeşitli veteriner araçları sayesinde atın fiziki durumunun elektronik uzaktan algılama sistemleri ile monitarize edilerek tespit edilmesini sağlamak üzere geliştirilmiştir.


Başvuru Numarası:  2003/01968

Başvuru Tarihi: 15.03.2001

Buluş Sahibi : HALİT GÜNDÜZ, MEHMET BAHAR , MEHMET GÖKTEPE

Selekoksibin kristal biçimi.

Formül I’ e sahip 4-[5-(4-Metilfenil)-3-(triflorometil) -1H-pirazol-1-il]benzensulfonamit’ in (celecoxib) biçim I olarak tanımlanan yeni bir kristal biçimine ve kristal haldeki biçim I’ in hazırlanmasına ve daha yoğun FORMÜL kristallerin üretimine yönelik bir yönteme ilişkindir.


Başvuru Numarası : 2001/01250

Başvuru Tarihi : 10.05.2001

Buluş Sahibi : KADİR DABAK, EVREN A. ÖZARSLAN, FİLİZ ŞAHBAZ, TUNCER ASLAN

4-amino-1-hidroksibutiliden-1,1-bifosfonik asit veya tuzlarının hazırlanmasına ilişkin proses

Bu buluş, 4-amino-1-hidroksibutiliden-1, 1-bifosfonik asit veya tuzlarının üretimi ile ilgilidir. 4-aminobutirik asidin; fosforus asit ve fosfor triklorür ile, aralkil veya alkil etoksilatları ya da bitkisel veya hayvansal yağlar ve bunların türevleri gibi trigliseritlerin varlığında reaksiyonu, ve 4-amino-1-hidroksibutiliden-1, 1-bifosfonik asit veya tuzlarının elde edilmesi tanımlanmıştır. Buluşun temel özelliği, yukarıda tanımlanan non-iyonik emülgatörlerin, fosfonilasyon reaksiyonlarında kullanımlarıdır.


Başvuru Numarası : 2001/02469

Başvuru Tarihi : 29.08.2001

Başvuru Sahibi : YAŞAR BOZKURT AŞICI, NECATİ OKYAY

Otomatik galoş sarma makinası- Galoşmatik

Galoş sarma makinası, özellikle hijyen, temizlik gerektiren alanlara giren insanların ayakkabı tabanlarına otomatik olarak özel film kağlayarak zeminle ayakkabı tabanının temasını kesmek suretiyle mikrop, çamur, toz, bakteri v.s. kırıntıların taşınmasına engel olacak bir makinadır. Makine, ayakkabı sistem üzerindeki yere ayak ağırlığı ile yapılan baskının bir elektrosiviçi çalıştırması ile çalışmaya başlar. Makine üzerindeki sürücü bir rulodan, filmi ayak tabanının altına sürer. Film tabanı ve uygun yüksekliğe kadar ayakkabıyı sarar. Hava motoru ve rezistans devresi açılarak sıcak hava üflemesi çalışır. Makine üzerindeki uyarıcı bir ses veya ışık işleminin tamamlandığını bildirir. Makine bir sonraki işlem için kendini otomatik olarak hazırlar. Burada önemli olan film malzemeleridir. Bu malzemenin özelliği mümkün olan en düşük sıcaklıktaki hava akımına tepki vererek büzüşmesidir.


Başvuru Numarası : 2004/02719

Başvuru Tarihi : 24.01.2002

Başvuru/Buluş Sahibi : HASAN BASRİ ÖZDAMAR

Biyel kolu döner pernolu motor

Buluş konusu motor, piston (1), silindir (2), biyel kolu (3), biyel kolu döner perno dişli çarkı (4), biyel kolu döner pernosu (5), krank mili (6), krank mili pernosu (7) ve çift yüzlü dişli çark (9) ve dişli çarklardan (10,11 ve 12) oluşmaktadır. Krank mili (6) ve pistona (1), biyel kolu (3) bağlı olmasına rağmen biyel kolu (3), krank mili pernosunun (7) hareketinden bağımsız olarak biyel kolu döner pernosunda (5) hareket eden biyel kolu döner perno dişli çarkı (4) tarafından hareket ettirildiğinden, krank mili (6) biyel kolundan (3) bağımsız hareket etmektedir. Bu durumda, pistonun (1) alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasında aldığı yolun krank mili pernosu (7) dönme çapından farklı olması ve biyel kolunun (3), krank mili pernosu (7) üzerinde dairesel hareket yerine eliptik hareket yapması sağlanmaktadır.


Başvuru Numarası: 2002/00962       

Başvuru Tarihi : 09.04.2002

Başvuru/Buluş Sahibi: MEHMET NEZİR GENCER

Agrega malzeme işleme için kapalı sistem ünitelerden oluşan bir düzenek ve üretim metodu

Asfalt üretilen tesisler için bir düzenek olup, farklı gradasyon sayısındaki agregayı depolayabilmek için birden çok sayıda çepeçevre bölüntülerden (6) oluşan bir gövde (2) ve bu gövdeyi üzerinde taşıyan ayaklar (1) bahsedilen bölüntülerin (6) depolanması istenen agreganın hacmi ve bir ya da birden fazla gradasyon sayısına bağlı olarak tek bir depolama hacmi gibi kullanılabilmesi için çepeçevre bölüntüler (6) ve bu bölüntüler (6) arasında yapılandırılan geçişler (7) ve içinde agreganın homojen bir şekilde dağılmasını sağlayan kanallar (15) ve bu kanallar (15) üzerinden bahsedilen bölüntüler (6) içine farklı seviyelerde verilen dolum ağızları (14) içermektedir.


Başvuru Numarası : PCT/TR2003/000063

Başvuru Tarihi : 29.07.2003

Başvuru/Buluş Sahibi :  TURHAN ALÇELİK

GÖZ KAMAŞTIRICI ETKILER OLMADAN SÜREKLI UZUN MESAFE AYDINLATMASINA SAHIP BIR FAR

Özellikle motorlu taşıtlar için geliştirilmiş, ışık kaynağını ve tüm doğrudan ve dolaylı yansıtıcı yüzeyleri tamamen gizleyerek ve bu buluşta açıklanan yarım lens aydınlatma prensibini kullanarak ışık düzleminin yüksekliğinin tam olarak ayarlanmasına dayanan bir far. Bu buluşun en çok tercih edilen uygulaması tek bir standart ışık kaynağı (1), üç birimden oluşan bir reflektör grubu (2,3; 12,13; 22,23), her bir birimin kendi ışık yoluna sahip olduğu yonca yaprağına benzer bir yapı oluşturan üç plano-konveks mercek (27,7,17), üç düz ayna (25,5,15), plano-konveks merceklerin üst yarılarını kaplayan üç hareketli yarı kapatıcı (26,6,16) ve bu düzenlemenin ileriye bakan kısmında bir kalkan (9) ve yansıtıcı bir yüzeyden oluşmaktadır. Yukarıda tanımlanan temel aydınlatma prensibi, tekli veya çoklu reflektörlü veya far yapısında mercek bulunmayan far tasarımlarına ve reflektörlerin sayısı veya yönünde herhangi bir sınırlama olmaksızın uygulanabilir.


Başvuru Numarası : 2007/02164

Başvuru Tarihi : 01.08.2003

Buluş Sahibi :  İZMİR KEYAN MAMEDBEYLİ, FİKRET HACIZADE

Renk ve renk farklılıklarını ölçen cihaz ve bu cihaz ile gerçekleştirilen bir renk ölçme metodu.

Buluş konusu olan tek renkli ve tek renkli olmayan (örneğin kot) pürüzlü kumaş, iplik ve parçacık halinde olan her tür malzemenin renk ve renk farklılıklarını ölçme metodu, buluş konusu olan renk ve renk farklılıklarını ölçme cihazını kullanarak genelde üç değişkenli yansıma katsayılarını R(lambda,theta,phi) tek değişkenli R(lambda) yansıma katsayıları haline getirmektir. Bu metotla hesaplanan renk koordinatları pürüzlü malzemelerde tekrarlanabilir biçimde ölçüm yapılmasını sağlamaktadır.


Başvuru Numarası: 2006/07140

Başvuru Tarihi : 10.06.2005

Buluş Sahipleri: BOĞAÇ ŞİMŞİR, ALİ LEVENT HASANREİSOĞLU, ERDEM BÜYÜKCAN

Bir kahve makinası

Bu buluş, geleneksel pişirme yöntemlerinden esinlenerek gerçekleştirilmiş, kısa sürede, istenilen miktarda, alışılmış tadına ve kıvamına uygun olarak Türk kahvesi pişiren, pişirme işlemi esnasında ısıtıcının (4) temas etmesini, pişirme işlemi dışında ısıtıcı (4) ile temasının kesilmesini sağlayan ve temizlenmesi kolay pişirme hazneleri (2) içeren bir otomatik kahve makinası (1) ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2005/02730
Başvuru Tarihi: 13.07.2005
Buluş Sahipleri: ZAFER DİKMEN, GÖKHAN BURAK GÜRBÜZ

Bir Tüp

Bu buluş, sıvılaştırılmış petrol gazları ya da diğer hidrokarbonların taşınması ve saklanmasında kullanılan basınçlı tüpler ile ilgilidir. Buluş konusu tüp, en temel halinde, özellikle sıvılaştırılmış petrol gazının (LPG) taşınmasında ve saklanmasında kullanılan çelik bir gövde, gazın dışarı çıkmasını sağlayan bir regülatör, bir valf, üst kısmında kullanıcı tarafından kolayca taşınmasına olanak sağlayan bir tutamak, tutamak üzerinde boşlukları kapatan ve estetik bir görüntü sağlayan bir kapak, alt kısmında tüpün dengede durmasını sağlayan bir taban içermekte, dış darbeleri sönümleyen, tüpü dış etkenlerden koruyan, tutamak ve taban için en az birer ara parça ile karakterize edilmektedir.


Başvuru Numarası: 2005/03780       

Başvuru Tarihi: 21.09.2005

Buluş Sahipleri: HAKAN KONUKOĞLU, AHMET GÖKHAN AYDIN

Vater (iplik makinesi) otomatik iğ durdurucusu

Bu buluş, iplik makinelerinde dönen iğin, ipin kopması sonrasında durdurulmasını sağlayan iğ durdurucu ile ilgilidir. Bu buluşla geliştirilen vater (iplik makinesi) otomatik iğ durdurucusu; sargılı parça (2), alan arka kutu (5) ve kutu kapağından (4) oluşan (14), kilit mekanizması (8 ve 9); üzerinde T ve l kanallar (12 ve 13) bulunan durdurucu kol (7), ana bağlantı parçası (1) ve bağlantı elemanından (15) oluşması ile karakterize edilmektedir.


Başvuru Numarası : 2005/04376

Başvuru Tarihi : 02.11.2005

Buluş Sahibi : OSMAN CAKIR, YÜCEL BİROL

Tane küçültücü ön alaşım üretmek için bir proses

Titanyum borit ve titanyum alüminit partikülleri içeren, aluminyum-titanyum-bor tane küçültücü ön alaşım üretmek için bir proses geliştirilmiştir; proses aluminyumun ergitilmesi, 750°C ile 900°C arasındaki sıvı alüminyuma, sıvı alüminyumda 5’den 20’ye kadar Ti/B oranı sağlanacak şekilde önceden karıştırılmış KBF4 ve K2TiF6 tuzlarının ilave edilmesi, bu tuzların karıştırma uygulanmadan banyoya yedirilmesi, sıvı alaşımın bir elektrik direnç fırınına aktarılması, bu fırında 750°C ile 800°C arasındaki bir sıcaklıkta bekletilmesi, tuz reaksiyonun yan ürünü olan potasyum alüminyum florür tuz eriyiğinin banyo yüzeyinden akıtılarak alınması, KA1F4 tuzunun yüzeyden sıyrılarak alınması, sıvı alaşımın sıcak ekstrüzyonla 9.5mm çapındaki çubuk şekline şeklillendirilmek üzere biyet şeklinde dökülmeden önce grafit çubuklarla iyice karıştırılmasından ibarettir. Bu ön alaşımla 0.02% Ti seviyesinde aşılamadan sonraki döküm tane boyutu aşılamadan sonra 60 dakikaya kadar 200 mikrondan küçük olmaktadır.


Başvuru Numarası : 2016/11996

Başvuru Tarihi : 03.08.2006

Buluş Sahibi : SALİH ERGUN

ARALIKSIZ SÜRELİ DÜZENSİZLİK KULLANILARAK RASTGELE SAYILARIN OLUŞTURULMASI.

Aralıksız süreli düzensiz osilatörlerin esasında yenilikçi rast gele sayı üretim yöntemleri ve rastgele sayı üreticiler (RNG)`ler sunulmaktadır. Ofset ve frekans telafi döngüleri, çıktı sekansının istatistiksel kalitesinin maksimuma çıkartılması için ve parametre varyasyonlarına ve ataklarına karşı dayanıklı olması için eklenmektedir. Bir boyutlu kesit, dağılıma göre bölgelere ayrıldığında, üretilen bit akışlarının, işlem sonrası olmaksızın FIPS-140-2 ve NIST 800-22 istatistiksel test kurgularında kullanılan testleri geçtiğini sayısal olarak ve deneysel olarak doğruladık. İnovasyonda sunulan sayısal ve deneysel sonuçlar, sadece önerilen devrelerin uyumluluğunu onaylamaz, ayrıca yüksek performanslı bir IC TRNG`sinin merkezi olarak bunların kullanımlarını da destekler. Zamanda ayrık düzensiz eşleşmelerin RNG`lerle olan kıyaslamasında, bir ses kaynağının ve gecikmeli osilatör örneklendirmesinin güçlendirilmesi esasında olan kıyaslamada, aralıksız süreli kaotik osilatörlerin esasında olan RNG`lerin, işlem sonrası olmaksızın çok daha yüksek ve sabit veri oranlarını önerebildiği görülmektedir. Sonuç olarak, önerilen devrelerin, entegre devrelerde oluşturulabildiği ve önerilen inovasyonlarla aralıksız süreli düzensizliğin kullanımının, oldukça yüksek veri hacmi ile rastgele sayıların üretilmesinde oldukça umut vaat edici olduğu sonucu varabiliriz.


Başvuru Numarası : 2009/07716

Başvuru Tarihi : 29.12.2006

Başvuru/Buluş Sahibi : EMRAH BOZKURT, ENDER BOZKURT

Patinaj önleme düzenekleri için bir merkezi sıkma sistemi ve buna sahip bir patinaj önleme düzeneği.

Patinaj önleme ve çekiş arttırma düzeneklerinde kullanılmak üzere kayışlara sahip bir sıkma sistemi tarif edilmektedir. Sıkma sistemi bir tekerlek aksının ana ekseninde konumlandırılmış olan ve çevresi boyunca bir dizi merkez doğrultusunda uzanan kayışları bağlayacak şekilde uyarlanmış olan bir dizi uzantıya sahip olan bir merkezi bağlantı alanını ihtiva etmektedir. İlk uçlarından bir yüzey temas elemanına bağlı olan ve ikinci uçlarından merkezi bağlantı alanına bağlı olan bir dizi merkez doğrultusunda uzanan esnek kayış patinaj önleme düzeneğini sıkmak üzere kullanılmaktadır Söz konusu esnek kayışlar, yüzey temas elemanları üzerindeki dışa doğru belvermeyi elimine etmenin yanında kayış sisteminde eksen kaçıklığını önlemek üzere yüzey temas elemanlarını merkez doğrultusu yönünde sıkmak için bir tokanın içinden geçirilmektedir.


Başvuru Numarası : 2009/06792

Başvuru Tarihi : 06.03.2007

Başvuru/Buluş Sahibi :  ALİ DOĞAN BOZDAĞ

Anoskop

Bu buluş, arka parçası (3) üzerinde yer alan; uzunlamasına aksı, anoskopun (1) ön parçasını (2) bilhassa kayar kapağı (5) ve kapak (5) açıldığında oluşan pencereyi (11) görecek doğrultuda olan bir sap (6), sapın (6) ön parça (2) ile birleştiği orta kısımda yer alan, ön parçanın (2) üzerine oturan genişçe (7) bir kısım, genişçe (7) kısmın avlu (23) yüzeyinde bir yuva (8), genişçe (7) kısmın içerisinde silindirik bir uzantı (17), ön parçası (2) üzerinde yer alan; istenilen ölçüde açılarak istenen açıklıkta pencere (11) oluşturabilen veya tamamen ön parçadan (2) ayrılabilen sürgülü bir kapak (5), sürgülü kapağın (5) iç yüzeyinde tutulmasını ve çekilmesini kolaylaştıran bir çıkıntı (12), yuvaya (8) oturan ve ön parçanın (2) arka parçaya (3) kilitlenip açılmasını sağlayan ve ön parçanın (2) distal tarafına doğru konumlandırılmış bir dil (9) ve ön parçayı (2) çevirmek ve çıkarmak için dilin (9) iki farklı kenarında çıkıntılar (21,22) içeren bir anoskop (1) ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2007/03816

Başvuru Tarihi : 04.06.2007

Buluş Sahibi : AHMET NEZİR IŞIKLAR

Temizlik kağıdı üretiminde bir kojenerasyon uygulaması

Bu buluş, temizlik kağıdı üretiminde enerji tasarrufu sağlarken aynı zamanda şebeke elektriğinden kaynaklanan ve üretimin aksamasına neden olan sorunları da bertaraf eden bir temizlik kağıdı üretim yöntemi gerçekleştirmektir. Bu amaçla, bir türbin sayesinde yanma gazlarından elektrik üretildiği, türbinden çıkan sıcak yanma gazlarının ise temizlik kağıdı kurutmasında kullanılarak değerlendirildiği ve temizlik kağıdı kurutma prosesinden çıkan gazların bir absorpsiyonlu soğutucu ile soğutulduğu bir temizlik kağıdı üretim yöntemi gerçekleştirilerek soruna çözüm bulunmuştur.


Başvuru Numarası: 2007/06652

Başvuru Tarihi: 27.09.2007

Buluş Sahibi: MEHMET NEZİR GENCER

Bir sıcak asfalt geri dönüşüm sistemi ve metodu.

Buluş, bir sıcak asfalt geri dönüşüm sistemi olup, özelliği; ısı izoleli taşıyıcı bir gövde (2) içerisinde en az üç kenarlı bir şekil oluşturacak şekilde yapılandırılmış bir taşıma kanalı (2.1), bahsedilen taşıma kanalı (2.1) içerisinde hareket eden bir taşıma hattı (2.3), taşıma hattına (2.3) geri dönüştürülecek GKA’yı ileten bir besleme tertibatı (2.6), taşıma hattındaki (2.3) GKA’yı ısıtmak için ısıtma vasıtaları, taşıma hattını (2.3) hareket ettirmek için bir tahrik tertibatı, yeterli sıcaklığa ulaşan depolandığı, taşıyıcı gövde (2) içerisinde oluşturulmuş bir toplanma haznesi (2.7), bir boşaltma tertibatı (2.8) ve taşıma hattındaki GKA’nın gerektiğinde tahliyesini sağlayacak bir tahliye (2.9) tertibatını içermesidir.


Başvuru Numarası : 2012/05644

Başvuru Tarihi : 17.12.2007

Buluş Sahibi : SIDDIK İÇLİ, YILDIRIM TEOMAN, KASIM OCAKOĞLU, CEYLAN ZAFER

BOYA İLE DUYARLAŞTIRILMIŞ GÜNEŞ PİLLERİ İÇİN YENİ RUTENYUM KOMPLEKSİ IŞIĞA DUYARLAŞTIRICILAR.

Bu buluş, yeni ışığa duyarlı rutenyum kompleksi boyar maddeler ve bu boyar maddelerin nanokristal metal oksit film ihtiva eden boyayla duyarlılaştırılmış güneş pillerinde kullanımı ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2008/02780

Başvuru Tarihi : 22.04.2008

Buluş Sahibi : UFUK SAKARYA, EROL TUNALI, UĞUR MURAT LELOĞLU

Kovan dip tablası üzerinde otomatik bölge bölütleme yöntemi ve kovan karşılaştırma için en uygun iz bölgesi seçimi.

Suç bilim çalışmaları kapsamında karşılaşılan önemli problemlerden birisi ateşli silahlardan merminin ateşlenmesinden sonra, atılan kovanların üzerindeki izler temel alınarak otomatik olarak başarılı bir şekilde eşleştirilmesidir. Bu problemin çözümünde yer alması muhtemel basamaklardan birisi de kovan üzerinde tanımlı olan bazı bölgelerin bölütlenmesi işlemidir. Bu buluş, kovan dip tablasına ait yüzey yükseklik matrisi bilgisi kullanılarak bölütlenmesi yöntemi ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2010/01523

Başvuru Tarihi : 23.05.2008

Buluş Sahibi : ÜMİT ÇİFTER, HASAN ALİ TURP, ALİ TÜRKYILMAZ

Valsartan formülasyonları.

Mevcut buluş, etken madde olarak valsartan, prejelatinize nişasta ve mikrokristalin selülozdan oluşan tablet şeklinde yeni bir farmasötik formülasyona dairdir.


Başvuru Numarası : 2008/05221

Başvuru Tarihi :15.07.2008

Buluş Sahibi : HÜSEYİN CAHİT FIRAT

Antimikrobik etkili bitkisel kompozisyon

Urtica Dioica, Vitis vinifera, Glycyrrhiza Glabra, Alpinia Officinarum ve Thymus Vulgaris bitkilerinin tanımlanmış kısımlarından oluşan bitkisel drogların ekstraksiyonu ile elde edilen antimikrobik etkili bitkisel kompozisyondur.


Başvuru Numarası : 2011/04301

Başvuru Tarihi : 18.08.2008

Buluş Sahibi : ERGIN ÖZGEN

Eliptik baş kısımlarına sahip sürgüleri olan geliştirilmiş bir kilit

Mevcut buluş, kapı kasası üzerinde kapının kilitlenmesi için sürgünün hareket ettiği yönde bulunan kilitleme yuvalarına bağlanmaya uygun şekilde düzenlenmiş baş kısımlarına sahip en az bir sürgü ihtiva eden bir kilitleme mekanizması önermektedir. Söz konusu baş kısımlarının söz konusu yuvalar ile bağlanması, sürgünün kilit mekanizması ya da kapı kasası yönünde zorla ilerletilmeye çalışılması girişimlerinin önlenmesini sağlamaktadır. Mevcut buluşa göre doğrusal yapıya sahip sürgüler, sürgü gövdesi üzerine bağlanan ve doğrusal olmayan bir kanal içerisinde kılavuzlanmış olan birer pim vasıtasıyla kendi eksenleri etrafında dönecek şekilde düzenlenmişlerdir.


Başvuru Numarası : 2008/07794

 Başvuru Tarihi : 16.10.2008

 Başvuru/Buluş Sahibi : CENK ÖZDEMİR

Yol enerji sistemi

Bu buluş, yollarda seyir halinde bulunan araçların ağırlıkları vasıtası ile yola uyguladıkları basıncı enerjiye çeviren bir yol enerji sistemi (1) (YES) ile ilgilidir. Söz konusu buluşun amacı; yol üzerinde hareket eden araçların ağırlıklarının kullanılması ile hava basıncı ile elektrik enerjisi elde eden bir enerji yol sisteminin sağlanmasıdır.


Başvuru Numarası : 2008/08268

Başvuru Tarihi :03.11.2008

Başvuru/Buluş Sahibi : HÜSEYİN YAVUZ KOCAOVA

Bir gökyüzü yelkenlisi

Bu buluş taşıyıcı kanat olarak paraşüt bulunduran insanlı ve/veya insansız olarak kullanılan uzaktan kumandalı bir gökyüzü yelkenlisidir. Gökyüzü yelkenlisi (1) ile hassas manevra kabiliyeti sağlanmakta ve kaldırma kapasitesi artırılmaktadır. Ayrıca gökyüzü yelkenlisi (1) ile zorlu hava koşullarında paraşütlerin (2) kapanması engellenmektedir.


Başvuru Numarası : 2019/07167

Başvuru Tarihi : 23.12.2008

Buluş Sahibi : FATİH TİRYAKİOĞLU

ANONİMLİK VE ŞEFFAFLIK SAĞLAYAN DOĞRULANABİLİR ELEKTRONİK OY VERME YÖNTEMİ

Buluş, oy anonimliği korunurken oy veren kişinin kullandığı oyların doğru şekilde sayıldığını doğrulamasına olanak sağlamaktadır. Anonimlik ve şeffaflık dengelenmektedir ve bu şekilde oy veren kişiler, kullandıkları oyların doğru bir şekilde sayıldığını gösteren kanıtlara sahip olmaktadır, ancak aynı kanıtlar diğerleri için bir anlam ifade etmemektedir. Bu şekilde, oy veren kişi gizliliği açığa çıkmadan şeffaflık elde edilmektedir. Oy veren kişiler, örneğin bir oy verme makinesinde oylarını kullanırken, oyun doğru bir şekilde sayıldığını doğrulamak için bir şahide ihtiyaç duyulmaktadır. Şahit tarafından kanıtlanan oy veren kişi gizliliği, oy verme sistemi üzerinde oy veren kişi üstünlüğünü kullanarak uygulanmaktadır. Bu güç, şeffaflık-anonimlik sorununu çözmek için kullanılmaktadır: Oy verme sistemi, oy veren kişinin bir sonraki adımını tahmin edememektedir ve adımların tamamı ortaya çıktığında, sistemin geri dönmesine izin verilmemektedir. Oy veren kişiler, oy verme prosesindeki her bir oy verme tercihi ile birlikte önceden belirlenmiş rastgele tercihler kümesinden bir rastgele tercih sunmaktadır ve oy verme tercihleri ile oy verme tercihlerinin rastgele tercihlerini içeren bir kanıt olarak bir algoritma çıktısı beklemektedir. Algoritma çıktısını aldıktan ve bunun ilerdeki adımlarda değişmeyeceğinden emin olduktan sonra oy veren kişi, olası her bir tercih için bütün rastgele tercihlerini sunmakta ve oy verme sisteminden sunulan rastgele tercihleri almaktadır. Oy verme sisteminin diğer olası tercihlerin rastgele tercihlerini bilememesinden dolayı, sistemdeki olası kötü amaçlı yazılım kodu, oy veren kişinin oy verme tercihlerini değiştirmeye kalkışamamaktadır. Bu kötü amaçlı yazılım kodunun bu tercihleri değiştirme girişiminde bulunması durumunda, eğer yazılımın seçtiği oy verme tercihi için yaptığı rastgele tercih, oy veren kişinin algoritma çıktısını aldıktan sonra bütün olası oy verme seçenekleri için bir rastgele tercih yaptığı aşamada yazılım tarafından seçilen oy tercihi için yapmış olduğu rastgele tercih ile aynı değil ise bu yasadışı değişiklik/manipülasyon ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkma olasılığı, oy verme sisteminin yasadışı değiştirilmiş oyları arttıkça üssel olarak artmaktadır. Algoritma çıktısı, oy verme tercihlerini ve oy verme tercihlerinin rastgele tercihlerini girdi olarak alan ve bir parola kullanan bir kriptografik algoritmanın çıktısıdır.


Başvuru Numarası : 2008/09970

Başvuru Tarihi : 30.12.2008

Başvuru/Buluş Sahibi : FATMA GÜLRU ERDOĞAN

VİDALI TIRNAK DÜZELTME TERTİBATI

Buluş; insanların ayak ve/veya el tırnaklarında yaşanan tırnak batmasının tedavisi amacıyla kullanılan vidalı bir tırnak düzeltme aparatı ile ilgilidir. Aparatın amacı değişik tırnak genişliklerine ve aynı tırnakta zaman içinde gelişebilecek değişikliklere uyum sağlamak ve tırnağın ihtiyaca uygun bir kuvvetle çekilmesini pratik bir şekilde mümkün kılmaktır. Aparat yekpare olmayıp her iki tırnak kenarından ayrı ayrı takılabilmesi kullanım kolaylığı sağlarken, ortasındaki vidalı hareketli kısmı da gerginliğin tırnağın o andaki ihtiyacına göre ayarlanmasına yardım etmektedir.


Başvuru Numarası : 2013/03104

Başvuru Tarihi : 27.02.2009

Buluş Sahibi : YÜCEL BİROL

Alüminyum döküm alaşımları için gelişmiş tanecik inceltici alüminyum-titanyum-bor temel alaşımları üretmek

Mevcut buluş ile AI3TI partikülleri ve AIB2 partiküllerini içeren Al-Ti-B tanecik inceltici temel alaşımlar üretmek için bir yöntem sunulmaktadır. Yöntem harmanlanmış bir karışım elde etmek üzere Al-B alaşımı tozunun K2TIF6 tuzuyla tamamen karıştırılmasını; böylece elde edilen karışmış toz harmanının alüminyumun erime sıcaklığının birazcık altına bir inert gaz fırınında, yaklaşık 650 santigrat dereceye ısıtılmasını; ve bunun yeterince uzun süre boyunca bu sıcaklıkta tutmasını ve ısıtılmış toz karışımın tabletler şeklinde sıkıştırılması adımlarını içermektedir.


Başvuru Numarası: 2013/06351

Başvuru Tarihi : 06.07.2009

Buluş Sahibi :  FAHRETTİN GÜLENER

Vücut ergonomisi sağlayan oturma aparatı.

Buluş, ayak (34), kişinin üzerine oturduğu, ayak (34) üzerinde konumlandırılan bir oturma bölümü (33), kişinin sırtını yasladığı, oturma bölümü (33) ile irtibatlı bir arkalık bölümü (32), oturma bölümünün (33) yan kısımlarında konumlandırılan kolçaklar (35), arkalık bölümünün (32), arkalık taşıyıcı profili (36) üzerine sınırlı dönme hareketi yapacak şekilde bağlanan ve kişi sırtını yasladığında senkronize hareket yaparak kişinin sırtını tam olarak kavrayan en az iki adet arkalık parçası (7), oturma bölümünün (3), kışı üzerine oturduğunda oturma parçası taşıyıcı profili (17) üzerindeki sabitleme milleri (26) etrafında sınırlı dönme hareketi yapan en az iki adet oturma parçasına (18) sahip olduğu bir oturma aparatı (30) ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2009/05721

Başvuru Tarihi : 23.07.2009

Başvuru/Buluş Sahibi : SEVAN BIÇAKCI

Taş içi üç boyutlu görüntü oluşturma metodu

Buluş, şeffaf taş (1) içinde üç boyutlu görüntü oluşturma metodu olup, bahsedilen şeffaf taşın (1) iç kısmının oyularak boşluk oluşturulması ve dış kabuk (1.1) bırakılması; bahsedilen dış kabuğun (1.1) içe bakan yüzeyine en az bir desenlendirme yapılması; bahsedilen dış kabuğun (1.1) içe bakan yüzeyine en az bir şeffaf dolgu katmanı (2) yapılması, bahsedilen dolgu katmanının (2) içe bakan yüzeyine en az bir desenlendirme yapılması; bahsedilen dolgu katmanının (2) içe bakan yüzeyinde desenlendirme ve dolgu katmanının (2) desen tasarımına göre alt alta tekrarlanması; bahsedilen en alt kat kat dolgu katmanının (2) içe bakan yüzeyine en az bir üç boyutlu nesne (5) irtibatlanması ile taş (1) alt kısmının kapatılması işlem adımlarını içermektedir.


Başvuru Numarası : 2016/10924

Başvuru Tarihi : 12.11.2009

Buluş Sahibi : ÇAĞATAY BÜYÜKTOPÇU

Enerji tüketim miktarı kontrol edilen bir ev cihazı.

Bu buluş, kullanıcının belirlediği hedef enerji tüketim miktarına (Et) göre program parametrelerini belirleyerek programın gerçekleştirilmesini sağlayan bir kontrol ünitesi (5) içeren bir ev cihazı (1) ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2012/09797

 Başvuru Tarihi : 22.12.2009

Başvuru/Buluş Sahibi : CÜNEYT FEHMİ BAZLAMAÇCI, OĞUZHAN ERDEM

Hızlı IP arama için sistolik dizilim mimarisi.

Bu buluş, ilk olarak çoklu boru hatlarının paralelleştirilmesi fikrini kullanan bir SRAM tabanlı sistolik dizilim mimarisi içeren SRAM tabanlı internet protokolü (IP) arama mimarisini sunar ve temel mimarinin ayrıntılarına inerek avantajlarını vurgular. Bu temel mimaride, farklı uzunluklarda ve birbirini kesen çoklu boru hatları, işlem elemanlarından oluşan bir iki boyutlu dizi üzerine döngüsel biçimde inşa edilmiştir. Bu mimari geleneksel ikili ontakı ağacı yerine herhangi bir çeşit ontakı arama ağacının kullanımını destekler. Bu buluş, ikinci olarak önemli ölçüde performans artışı kazanmak için alternatif ve daha avantajlı iki terimli kapsayan ağaç tabanlı ontakı ağacının kullanımını önerir. Bu yeni yaklaşım, dört taraflı giriş ve üç işaretçili kullanım gibi iyileştirmeler ile temel mimarinin arama kapasitesini ve paralelliği arttırmakta ve 7 Tbps yönlendirici IP arama hızı ile tüm mevcut IP arama yaklaşımlarından daha yüksek çıkan iş oranı sağlamaktadır. Bu sistolik dizilim yapısında, arama gecikmesi en kötü durumda teorik olarak yüksek olmasına rağmen, ortalama gecikme oldukça düşüktür, büyük gecikmeler nadiren gözlenmektedir. Bu yapı, yeni formu ile işlem elemanları bakımından ölçeklenebilir ve IPv6 adresleme yapısı için uygundur.


Başvuru Numarası : 2013/08706

Başvuru Tarihi : 16.03.2010

Buluş Sahibi :  TURGAY ŞERBET

Mobilya ve mobilya elemanları üzerine pratik takılıp sökülebilen amortisör içeren adaptör.

Buluş, kapak çekmece gibi hareketli mobilya parçalarının (1) sabit mobilya üniteleri (2) üzerinde hızlı kapanma durumlarında karşı tarafa çarpmasını engelleyerek gürültüyü önleyen, bahsedilen hareketli parçaların yavaş kapanmasını sağlayan, mobilya elemanlarından herhangi biri üzerindeki deliğe 10 (3.1) pratik olarak sökülüp takılabilen, ez az bir hava veya sıvı sıkıştırmalı amortisör içeren bir adaptör (5) yapılanmasıdır.


Başvuru Numarası : 2018/00480

Başvuru Tarihi : 18.06.2010

Buluş Sahibi : GÜLŞEN ÇELİKER, HİLMİ VOLKAN DEMİR, HÜSEYİN ÇELİKER

Bor ile yapılandırılmış fotokatalitik nanokompozit.

Mevcut buluş, borla yapılandırılmış bir işlevsel inorganik-organik hibrid nanokompozitle ilgilidir. Mevcut buluşla, bir nano boyutlu malzeme, gelişmiş UV ve Görünür bölge aktivitesi ile elde edilmektedir, burada bor bileşikleri ile metal-oksit nanoparçacık kombinasyonları kullanılmaktadır.


Başvuru Numarası : 2013/08475

Başvuru Tarihi : 16.07.2010

Buluş Sahibi : BESİM TAHİNCİOĞLU

Mekanik termostatlı çift hazneli tam otomatik çay makinası.

Mevcut buluşa göre sunulan elektrikli ev aleti, suyun kaynatılması için bir birinci hazne ve ısıtılmış su ile içerisine yerleştirilmiş bitki yapraklarının demlendiği, söz konusu birinci haznenin üstüne konulmaya uygun bir ikinci hazne ihtiva etmektedir. Söz konusu birinci hazne, kendisi ile irtibatlı olacak şekilde eşleşecek söz konusu birinci haznenin itici mekanizmasının mevcudiyeti durumunda, söz konusu ikinci hazneye isteğe bağlı olarak sıvı akışını oluşturan bir çift yönlü valf ihtiva etmektedir.


Başvuru Numarası : 2011/02791

Başvuru Tarihi : 24.03.2011

Buluş Sahibi : EKMEL ÖZBAY, HONGBO YU, HÜSEYİN ÇAKMAK, MUSTAFA ÖZTÜRK

Bir GaN temelli yüksek elektron mobiliteli transistör yapısı ve bunun büyütme yöntemi.

Bu buluş, metal organik kimyasal buhar biriktirme yöntemi ile elde edilen temel olarak bir attaş (1), bir AIN tampon katmanı (2), bir birinci aktif katmanı (3), bir ikinci aktif katman (5), bir GaN üst katmanı (6) içeren bir galyum nitrat temelli yüksek elektron mobiliteli transistör (100) yapısı ve bu transistörü (100) elde etme yöntemi ile ilgilidir. Söz konusu AIN tampon katmanı (2), bir düşük sıcaklıklı AIN ince film tabakası (21) ve bu tabakanın (21) üzerinde bir yüksek sıcaklıklı AIN ince fllm tabakası (22) içermektedir. Bununla birlikte adı geçen birinci aktif katmanı (3), bir birinci GaN tampon katmanı (31), tercihen derecelendinlmiş bir AlGaN tampon katmanı (32) ve bir ikinci GaN tampon katmanı (33) içermektedir. Söz konusu birinci aktif katman (3) ile söz konusu ikinci aktif katman (5) arasında iki boyutlu elektron gazı (4) oluşmaktadır. Adı geçen ikinci aktif katman (5) da bir AIN bariyer katmanı (51) ve bu katmanın (51) üzerinde bir AlGaN bariyer katmanı (52) içermektedir. Bu buluş, söz konusu yapıyı içeren bir yüksek elektron mobiliteli transistör (100) ve bu transistörü (100) elde etme yöntemini anlatmaktadır.


Başvuru Numarası :2015/07296

Başvuru Tarihi :05.01.2012

Buluş Sahibi : SEDA GİRAY, CAN ERKEY, SEDA KIZILEL

Yüzeyden başlayan fotopolimerizasyon yolu ile peg-hidrojel ile kaplanmış hidrofobik ve hidrofilik aerojeller.

Mevcut buluş; silika aerojelin ve bir hidrojelin yeni bir bileşimi ve bunlarla ilgili sıralı oluşum için bir yöntem ile ilgilidir. Bileşim, ışıkla başlatılmış polimerizasyon yoluyla hidrofobik aerojellerin PEG hidrojelleriyle kapsüllenmesi ile sentezlenmiştir. Mevcut buluşun aerojel-hidrojel bileşimi iki katman içermektedir: dış hidrojel katman hidrofiliktir, iç aerojel çekirdek ise hidrofobiktir.


Başvuru Numarası : 2012/00495

 Başvuru Tarihi : 16.01.2012

Buluş Sahibi :  MEHMET DEMİREZEN, GÖKHAN TURHAN

Çift çıkışlı emniyetli setüstü gaz musluğu.

Buluş ile evsel pişirici ocak veya fırınlarda kullanıma uygun, küçük boyutlu ve hafif bir çift çıkışlı emniyetli setüstü gaz musluğu(1) açıklanmaktadır. Bahsedilen gaz musluğu(1); en genel olarak bir gaz girişi(1.6) ve iki adet gaz çıkışı(1.7,1.8), yekpare üretilen bir gövde(1.1), bahsedilen gövde(1.1) içerisinde konumlanan bir erkek(1. 4), bir kapak(1.3), bir mil(1.2), ve bir emniyet ventilinden(1.5) oluşmakta, söz konusu emniyet ventili (1.5) b açısı 400 ila 600 arasında olacak şekilde açılı konumlandırılmakta ve aynı düzlemde konumlandırılan birinci gaz çıkışı(1.7) ve ikinci gaz çıkışı(1.8) arasında boşluk (1.18) bulunmaktadır.


Başvuru Numarası : 2012/03218

Başvuru Tarihi : 21.03.2012

Buluş Sahibi : ERSOY ATİLLA

Tam otomatik Türk kahvesi pişirme ve servis yapma makinesi.

Buluş, tam otomatik türk kahvesi pişirme makinesi (a) ve pişen kahveyi içecek kaplarına (5) servis yapma yöntemi ile ilgili olup özelliği, kahve içeriği ve miktarının tuş takımı (1) ile seçilmesi, seçilen kahve içeriği ve miktarına göre su deposundan (6) gerekli suyun, kahve ve şeker dozajlama haznelerinden (7,8) kahve ve şekerin pişirme haznesine (21) gönderilmesi, pişirme haznesinde (21) karıştırıcı (34) vasıtasıyla kahve içeriğinin karıştırılması, ısıtıcı (32) ile kahve karışımının pişirilmesi, pişirme sıcaklığı aralığında pişirme işleminin bitmesinden sonra kahve servis pistonu (30) ile ayarlanan miktarda kahvenin hazne çıkışlarından (22) içecek kaplarına (5) servis edilmesi işlem aşamalarını içermesidir.


Başvuru Numarası : 2012/04773

Başvuru Tarihi : 24.04.2012

Buluş Sahibi :  ALİ CAN SAHİLLİOĞLU, NESRİN ÖZÖREN

Bir antijen gönderim yöntemi.

Bu buluş, antijen ve/veya biyoaktif molekül gönderimi için yeni bir yöntem ve antijen ve/veya biyoaktif molekül gönderim sisteminde görevli, ASC zerre taşıyıcısı ve ASC zerre taşıyıcısı tarafından taşınan antijen veya biyoaktif molekül içeren bir kompozisyon ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2018/07071

Başvuru Tarihi : 21.06.2012

Buluş Sahibi : VOLKAN PATOĞLU

DIŞ İSKELET

İnsanlara yönelik bir dış iskelet, bir uç-uyarıcı destek vasıtasıyla bir insanın eklemi ile doğrudan veya dolaylı olarak etkileşime giren bir eklem elemanını içerir burada uç-uyarıcı destek, eklem elemanının bir gövdesi ile ilgili olarak uç-uyarıcı desteğin üst üste koyulmuş çevirisel ve dönüşsel hareketlerine olanak sağlayarak, bir düzlemde rastgele bir düzlemsel paralel hareketi gerçekleştirmek üzere düzenlenir. Dış iskelet, aynı anda çevirisel ve dönüşsel hareketlerin etkilenmesine yönelik eklem eksenlerinin, diğer bir deyişle dış iskeletin ve insanın ekleminin kusursuz ayarına olanak sağlar. Özel olarak, dış iskelet, dış iskeletin gövdeye bağlanmasındaki farklılıklardan ve hastaların anatomik farklılıklarından bağımsız olarak bir insanın ekleminin hareketlerine kendiliğinden hizalanmaktadır.


Başvuru Numarası : 2012/08055

Başvuru Tarihi : 11.07.2012

Buluş Sahibi : ÖZGÜR DOKUYUCU, BÜLENT BAYRAK, MEHMET ERYİĞİT, ÖMER VARLIK ÖZERCİYES, BURAK TİMOÇİN, ENDER KIZILTAN

Bir kilit mekanizması.

Bu buluş; hava araçlarında ray içerisinde hareket eden kapının uçuş sırasında veya park halinde iken güvenli şekilde açık konumda kalmasını ve istendiğinde serbest bırakılmasını sağlayan bir kilit mekanizması (1) ile ilgilidir. Hava araçlarında kapının yukarı doğru kaydırılarak önceden belirlenmiş pozisyonda kilitlenmesini sağlayan bu mekanizma (1), kapıyı tam açık konumda kilitleyerek kapının asılı kalabilmesini ve istenildiğinde serbest bırakılabilmesini sağlamaktadır.


Başvuru Numarası :2012/09867

Başvuru Tarihi :28.08.2012

Buluş Sahibi : GAZİ HURİ, İSMAİL LAZOĞLU, PINAR HURİ, ALİ MAMEDOV

Kemik plağı.

Mevcut buluşla geliştirilen kemik plağı (P), kırığın bir tarafına sabitlenen, bu sabitleme için en az bir bağlantı elemanının takılmasına uygun en az bir deliği (la) içeren en az bir ana gövdeyi (1), ana gövdeyle (1) bağlantılı olan, kırığın bir diğer tarafına sabitlenen, bu sabitleme için en az bir bağlantı elemanının takılmasına uygun en az bir deliği (2a) içeren, ana gövdeye (1) göre hareket edebilen en az bir hareketli parçayı (2), hareketli parçanın (2) ana gövdeye (1) göre hareketini sağlayan, ana gövdenin (1) orta kısmında konumlu en az bir hareket mekanizmasını, hareket mekanizmasının çalışmasını durdurarak hareketli parçanın (2) hareketim sınırlandıran bir kilitleme elemanını (4) ve mekanizmanın dışarıdan kontrol edilmesi için mekanizmasıyla bağlantılı bir hareket elemanını (5) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2012/10250

Başvuru Tarihi : 07.09.2012

Buluş Sahibi : RAHMI OĞUZ ÇAPAN

Bir buhar yoğunlaştırma ve su damıtma sistemi.

Mevcut buluşla geliştirilen buhar yoğunlaştırma ve su damıtma sistemi, su kaynağından alınan suyun buharlaştırıldığı, içerisinde vakum ortamı bulunan buharlaştırma bölmesini (3b) ve yüksek yoğunluklu suyun toplandığı birinci kolonu (3a) içeren birinci kısmı (3); bir kısmı buharlaştırma bölmesinde (3b) yer alan buhar hattını (B1); buhar hattındaki (B1) buharın iletildiği yoğunlaştırma havuzunu (2a); buharlaştırma bölmesindeki (3b) buharının aktarıldığı, içerisinde vakum ortamı bulunan yoğunlaştırma bölmesini (5c), buharın yoğunlaştırılmasıyla oluşan damıtılmış suyun toplandığı ikinci kolonu (5a), bir miktar temiz su bulunan, içerisinde yoğunlaştırma bölmesinin (5c) konumlandırıldığı damıtılmış su bölmesini (5b) içeren ikinci kısmı (5); damıtılmış su bölmesiyle (5b) ve ikinci kolonla (5a) bağlantılı olan, buralardan gelen suyun soğutularak tekrar damıtılmış su bölmesine (5b) iletildiği birinci damıtılmış su hattını (A1); damıtılmış suyun kullanım için iletildiği ikinci damıtılmış su hattını (A2) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2013/00456

 Başvuru Tarihi : 14.01.2013

Buluş Sahibi : ALİ YÜKSEL

Lokasyon bazlı bir bilgilendirme sistemi.

Buluş, kapalı ve/veya küçük alanlarda abonelerin (A) lokasyonlarının mobil cihazlar (2) aracılığıyla belirlenmesini ve belirlenen bu lokasyon bilgisine göre mobil cihaz (2) üzerinden abonelere (A) özel bilgilendirmelerin yapılmasına olanak sağlayan bir sistem ile ilgilidir. Buluş konusu sistem (1); mobil cihaz (2), alıcı (3), algılama birimi (4), ses yayma aparatı (5), geniş alan lokasyon izleme birimi (6), veri tabanı (61), küçük alan lokasyon izleme birimi (7), veri tabanı (71) ve bilgilendirme platformu (8) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2013/01396

Başvuru Tarihi : 05.02.2013

Buluş Sahibi :  SÜLEYMAN VEDAT SARIGÖL, HATİCE TÜRKÖZ, SEFA MANAV, RECEP HOCAOĞLU, NİHAT BALTACI

Klozet haznesi yıkama sistemi.

Buluş konusu, vitrifiye ürün üzerinde rezervuardan gelen temiz su girişi kanalı ucuna, bu bolümde konumlandırılmış yuvaya (16a) monte edilerek klozet haznesinin yıkanmasını sağlayan bir yıkama sistemi, montajı ve bu sistemin kullanımı ile klozet haznesinin yıkanmasına ilişkin yöntem ile ilgilidir Buluş konusu yıkama sistemi; taharet boru sistemi (1), taharet boru sisteminde kullanılan açılı conta (2), taharet borusu içeren yıkama sisteminde kullanılan, vitrifiye ürün ile uyumu sağlayan kapak (3a), taharet borusu içermeyen yıkama sisteminde kullanılan vitrifıye ürün ile uyumu sağlayan kapak (3b), yıkama sistemi iç gövdesi (4), sızdırmazlık elemanı (5), sistem dış gövdesini (7) vitrifiye ürüne sabitleme vidası (6), yıkama sisteminin dış gövde kısmını (7), sistem dış gövdesini (7) vitrifiye ürüne sabitlemeye yarayan parça (8), vitrifiye ürün ile dış gövde (7) arasında sızdırmazlığı sağlayan eleman (9), taharet sistemim temiz su borusuna bağlayan parçayı (10) içermektedir. Buluş konusu sistem vitrifiye urunun temiz su giriş kanalı ucuna monte edilmekte ve ürüne sonradan monte edilip kolaylıkla demonte edilebilmektedir. Ürün demonte edilebilen yapıda olduğundan temizliği kolaylıkla gerçekleştirilebilmektedir. Buluş konusu yıkama sisteminin taharet boru sistemi ile birlikte kullanımı mümkün olduğu kadar taharet sistemi olmadan da kullanımı mümkündür.


Başvuru Numarası : 2013/07719

Başvuru Tarihi : 26.06.2013

Buluş Sahibi : SEDA KIZILEL, RIZA KIZILEL, ADEM LEVEND DEMİREL, SELİN KANYAS, DERYA AYDIN, RAMAZAN OĞUZ CANIAZ

Bir iyonik tuzun bir hidrofobik polimer matriksinde nano partiküller ve jelleşme ile stabilleştirilmiş fonksiyonel kompozitleri

Mevcut buluş, bir hidrofobik sürekli ortam (5) olarak hidrofobik stiren-bütadien-stiren blok kopolimeri (2) ve bir hidrofilik dağınık ortam (6) olarak da silika nano partiküllerin (8) bünyesine katılmış hidrofilik fonksiyonel maddeler içeren kontrollü salimli bir kompozit membran ve bu membranın hazırlanmasına yönelik bir proses ile ilgilidir.


Başvuru Numarası: 2013/09048

Başvuru Tarihi: 25.07.2013

Buluş Sahipleri: KEVSER ÖZGEN ÖZER, SAKİNE TUNCAY TANRIVERDİ, EVREN HOMAN GÖKÇE, İPEK ÖZCAN

Doku onarımı sağlayan mikropartikül içeren sinerjik etkili dermal matriks ve üretim yöntemi.

Bu buluş, en temel halinde dermal matriks sisteminin hazırlanması (11), mikropartiküUerin oluşturulması (12), mikropartiküllerin dermal matriks sistemi ile birleştirilmesi (13) adımlarını içeren; kronik yara tedavilerinde kullamlan, dermal dokunun hızlı bir şekilde onarılmasını sağlayan, yapısında sinerjik etkili antioksidan madde yüklü mikropartiküller içeren dermal matriksler ve bunların üretim yöntemi ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2014/04844

Başvuru Tarihi : 29.04.2014

Buluş Sahibi : ARİF ÇAĞLAR PINAR, GÖKTAN KURNAZ

Supap zamanlama sistemi.

Buluş konusu, içten yanmalı motorlarda, kayıp hareket gerektirmeyen, birbirinden bağımsız emme ve egzoz supapları için kam tasarımı yapılarak mevcut alan yerleştirilebilmelerine olanak sağlayan, değişken supap zamanlama aktüatörlerinin ucuz ve hafif olarak teminine olanak sağlayan, supap boşluğu ayarlama ihtiyacını ortadan kaldıran ve aşınma konusunda zayıf olan külbütör parçalarının kullanımını kaldıran bir supap zamanlama sistemi (1) ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2014/07615

Başvuru Tarihi : 30.06.2014

Buluş Sahibi : ÖZGÜR CAN KORKMAZ, ALPER SARIOĞLAN, FEHMİ AKGÜN, GAYE SAĞLAM, HÜSEYİN ÇAMKERTEN, EGEMEN AKAR, YILDIZ SUCU

Bir hibrid homojen-katalitik yakma sistemi.

Bu buluş, zengin homojen yanma ile fakir katalitik yanmanın ardışık olarak gerçekleştirildiği, sıfır NOx emisyonu sağlayan ve evsel sıcak su eldesinde kullanılan bir hibrid yakma sistemi (1) ile ilgilidir. Bu buluş zengin homojen yanma ünitesi ile fakir katalitik yanma ünitesi çıkışlarında yer alan ısı değiştirici ünitelerin 10 birbirine seri olarak bağlandığı ve yanma reaksiyonlarında ortaya çıkan ısının evsel radyatör ısıtma suyuna ve/veya kullanım suyuna aktarıldığı bir yakma sistemi ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2014/12471

Başvuru Tarihi : 23.10.2014

Buluş Sahibi :  YAVUZ DÜŞMEZKALENDER, HASAN AYARTÜRK        

Bir geri görüş sistemi

Bu buluş, aracın arkasında tercih edilen bir bölgeye yerleştirilmiş olan ve aracın arka tarafında kalan görüntünün çekilmesini sağlayan en az bir arka kamera (2), kalan görüntünün çekilmesini sağlayan en az iki yan kamera (4), aracın iç tarafında görülebilir bir alanda bulunan ve arka kameradan (2) alınan görüntülerin gösterilmesini sağlayan en az bir arka görüş ekranı (6), göz bebeklerinin (P) koordinatları ve hareketlerinin ölçülebilmesini sağlayan en az bir göz sensörü (8), göz sensöründen (8) aldığı veriler doğrultusunda, arka görüş ekranındaki (6) görüntüyü kaydırması için uyarlanmış en az bir araç kontrol sistemi (9) içeren bir geri görüş sistemi (1) ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2020/08799

Başvuru Tarihi : 18.11.2014

Başvuru/Buluş Sahibi : MEHMET BUDAK, GÜRER GÜVEN BUDAK

PAPAVER RHOEAS’TAN ELDE EDİLEN BİR YENİ MOLEKÜLE SAHİP DOKU VE HÜCRE BOYA FORMÜLÜ

Histopatoloji, mikrobiyoloji ve sitolojide mikroskopik değerlendirmeye yönelik çekirdeği spesifik olarak boyayan bir yeni biyoflavonoid içeren bir Papaver rhoeas hücre ve doku boyası formüle edilmektedir. Bu, rutin kullanıma yönelik hematoksiline bir alternatif olarak görünmektedir. Bu bileşiğin biyokimyasal adı aşağıda yer almaktadır; tetrahidro-3,4,5- trihidroksi-6-metil-2H-piran-2-iloksil)metil)2H-piran-2,3,4,5-tetraol)-4- metoksifenil) -7- metoksi-4H-kromen-4-on. NMR analizi molekülün biyokimyasal yapısının biyoflavonoid olduğunu göstermektedir (şekil 4,5). Sinerjik ve diğer moleküllerle birlikte Papaver rhoeasın içindeki molekül, biyolojik ve biyolojik olmayan numunelere nüfuz etmektedir. Diğer sinerjik mekanizmalarla birleştirilerek boya formülü hazırlanmaktadır. Mordanın türü ve miktarı ve pH, boyama sonuçlarının zamanlamasını ve kalitesini etkileyen parametrelerdir. Papaver rhoeas formülü, özellikle laboratuvarlar ve hastanelerde tanı amaçlı dokuların incelenmesi için hazırlanmaktadır ve rutin olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Dünya çapında cerrahi preparatlar için milyonlarca biyolojik numune gözden geçirilmektedir ve biyolojik olanlar, tanı için boyanmış numunelerdir. (Hematoksilin doku boyası, rutin olarak kullanılmaktadır, dünyadaki yağmur ormanlarının bir üyesi olan Hematoxylin campechianum (bakkam ağacı) olarak adlandırılan ağaçlardan üretilmektedir. Her yıl 3000 Bakkam ağacı ve ayrıca ormanlar, yaklaşık 1200 ton toz ve 70.000 ton sıvı hematoksilin boyası üretmek için yok edilmektedir. ($ 15 milyar / yıl). Papaver rhoeas, çekirdeğin görünür hale gelmesinde etkili ve spesifik boyama sonuçları sağlamaktadır. Bariz ekonomik katkısının yanı sıra, Papaver rhoeas, yaygın olarak yetişmektedir, kolaylıkla toplanabilmektedir ve üretilebilmektedir. Ayrıca Papaver rhoeas Formülü, Dünya üzerinde önemli ve değerli bir endüstriyel ürün olmasına olanak sağlayacak bir ekolojik etkiye sahiptir.


Başvuru Numarası : 2015/07790

Başvuru Tarihi : 24.06.2015

Buluş Sahibi : MURAT BAHADIR KILINÇ, MURAT BALABAN

SELÜLOZ ÇAMURUNDAN BİYOGAZ HAMMADDESİ ELDE ETME YÖNTEMİ

Selüloz atığından hızlı şekilde biyogaz üretimine uygun ve pompalanabilir hammadde üretilmesini sağlayan biyolojik mikroorganizma içeren ve buna ilaveten süreç koşullarını içeren bir buluştur.


Başvuru Numarası : 2015/11621

Başvuru Tarihi : 17.09.2015

Buluş Sahibi : MEHMET SADETTİN FİDAN, NESLİHAN GÜL, KÜRŞAT AKSOY

BİR KUŞAK ÜSTÜ GÜÇLENDİRME KORDU

Bu buluş, pnömatik radial araç lastiğinde sırtla kuşak paketi arasında yer alan, kuşak paketi üzerine ekvatoral düzlemle 0 ila 5° arasında açı yapacak şekilde tek kord veya birbirine parallel birden fazla korddan meydana gelen şerit halinde spiral olarak sarılarak oluşturulan kuşak üstü güçlendirme katmanındaki, doğrusal yoğunlukları 1300-1500 dtex ve 850-1000 dtex aralıklarında olan iki farklı doğrusal yoğunluk eğerine sahip iplikleri içeren bir kuşak üstü güçlendirme kordu ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2019/13359

Başvuru Tarihi : 22.10.2015

Buluş Sahibi : ALİ KOŞAR, MUSTAFA PINAR MENGÜÇ, İBRAHİM KÜRŞAT ŞENDUR

Parçacık topaklanmasını önlemeye yönelik akış sistemi.

Mevcut buluş, akışkan sınırlayıcı elemandan çıkmasıyla akışkanda kavitasyonun meydana geleceği şekilde, kullanım sırasında akışkana ani genişleme sağlayan bir akış sınırlayıcı eleman içeren nano akışkanlarda parçacık topaklanmasını önlemeye yönelik bir akış sistemini önermektedir.


Başvuru Numarası : 2016/01023

Başvuru Tarihi : 26.01.2016

Buluş Sahibi : AHMET HACIMÜFTÜOĞLU, ORHAN ATEŞ, FARROKH LAFZI, ALI TAGHIZADEHGHALEHJOUGHI, NURULLAH SARAÇOĞLU

Nöron Hücrelerinde Çeşitli Sebepler Sonucu Görülen Nörotoksisiteyi Ortadan Kaldırıcı Bir Molekül ve Bahsedilen Molekülün Üretim Metodu

Buluş, nöron hücrelerinde çeşitli sebepler sonucu görülen nörotoksisitenin ortadan kaldırılmasını sağlayan bir molekül ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2016/10999

Başvuru Tarihi : 05.08.2016

Buluş Sahibi : FİKRETTİN ŞAHİN, ZEYNEP İYİGÜNDOĞDU, SANEM ARGIN, MERVE GÜLERİM ERTÜRK, OKAN DEMİR

JELATİN VEYA PEKTİN BAZLI ANTİMİKROBİYAL YÜZEY KAPLAMA MALZEMESİ

Bu buluş, antimikrobiyal özellikte jelatin veya pektin bazlı yüzey kaplama malzemesi ile ilgilidir. Buluşta bor bileşikleri, jelatin veya pektin ile karıştırılarak film şeklinde yüzey kaplaması elde edilmektedir. Söz konusu kaplama malzemesi başta gıda olmak üzere hijyen gerektiren tüm ambalaj sanayisinde kullanılabilmektedir. Buluş ile ambalajların, antifungal, antikandidal ve antibakteriyel olması sağlanmaktadır.


Başvuru Numarası : 2016/14314

Başvuru Tarihi : 12.10.2016

Buluş Sahibi : MEHMET ALAEDDİN AKGÜN

BİR MAYIN TARAMA ARACI

Bir kol mekanizması (18), kol mekanizmasına (18) entegre ve bir yörüngesel hareket ile zemin altını tarar şekilde bir tarama elemanına (10) sahip hava yastıklı bir mayın tarama aracı (1) açıklanmaktadır. Mayın tarama aracı (1), tarama elemanı (10) ile algılanan mayınların bir konum belirleme sistemi tarafından sağlanan konum bilgisini bir görüntüleme elemanına (26) sağlar şekilde en az bir veri kayıt elemanı (21) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2016/17639

Başvuru Tarihi : 01.12.2016

Buluş Sahibi : ALPER YAMAN, TUĞÇENUR BAHADIR

BİR EKSTERNAL FİKSATÖR

Bu buluş; darbeleri sönümleyen; iki ucunda bağlantı delikleri bulunan ve bu delikler karşılıklı denk gelecek şekilde iki adedinin bir araya gelmesiyle tam bir çember oluşturan, yarım çember şeklinde, üzerinde çemberin eksenine paralel eksende açılmış belirli aralıklarla rod delikleri bulunan, rod delikleri ile çemberin dış kenarı arasında rod deliklerinden daha dar olacak şekilde kanal bulunan, iki adet tam çember oluşturacak şekilde en az dört yarım çember (2), yarım çemberleri bağlantı deliklerinden birbirine bağlayan en az dört bağlantı elemanı (3), rod deliklerine giren, rod deliklerinin çapında, çapın karşılıklı iki yanından kanalın kalınlığına eşit olacak şekilde kesilmiş, sonsuz vida dişleri açılmış çubuklar şeklinde en az üç rod (4), rodları (4) yarım çemberlere (2) sabitleyen somunlar (5), tedavi edilen dokuların sabitlenmesi için en az bir Kirschner teli (6), Kirschner telini (6) her iki ucundan rod deliklerinden yarım çemberlere (2) sabitleyen en az iki tel tutucu (7), Kirschner telinin (6) uçlarının kıvrılması için bir ucu teli tutan ve diğer ucu telin kolaylıkla kıvrılabilmesi için bir tutamağa sahip bir aparatı (8) içeren bir eksternal fiksatör ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2017/05596

Başvuru Tarihi : 14.04.2017

Buluş Sahibi : ALİ KOŞAR, DEVRİM GÖZÜAÇIK, YUNUS AKKOÇ, AHMAD REZA MOTEZAKKER, ABDOLALI KHALILI SADAGHIANI

İYİLEŞTİRİLMİŞ ISI AKTARIM YÜZEYLERİ BULUNAN ISI DEĞİŞTİRİCİSİ

Mevcut buluş, Archaea cinslerinden olabilen, ayrıca Sulfolobus cinsinden olabilen ve ayrıca Sulfolobus solfataricus türünden olabilen hipertermofilik bakterilerle donatılmış bir ısı aktarım yüzeyi olan bir ısı değiştiricisini önermektedir. Isı değiştiricisi havuz kaynaması ısı aktarımına uyarlanabilmektedir.


Başvuru Numarası : 2017/05906

Başvuru Tarihi : 20.04.2017

Buluş Sahibi : AYKUT BİLİCİ

CAM SİLME ROBOTU

Buluş konusu cam silme robotu sensörleri ile, dış cephelerde bulunan çerçeve, pervaz, kompozit kaplama malzemeleri gibi çıkıntıları algılayarak, temizlik fırçalarının konumunu cam yüzeye eşit şekilde temas edecek şekilde ayarlayabilen yapay zeka kontrollü hareketli yıkama sistemine sahiptir. Rüzgâr hızı ve yönüne göre eksenel itiş kuvvetini ayarlayan fanlar ile temizlik yüzeyinden ayrılmadan yüksek binalarda dış cephe temizliğini güvenli hale getirmektedir. Dış cephe temizliğinde zamandan, iş gücünden ve maliyetten tasarruf etmeyi sağlamaktadır. İnsana ihtiyaç olmadan cam ve dış yüzeylerde güvenli temizlik imkânı sağlayan robottur.


Başvuru Numarası : 2017/11450

Başvuru Tarihi : 03.08.2017

Buluş Sahibi : SELÇUK ÖZYURT, BÜLENT AYDIN, NİL GİRGİN KALIP, CANSIN ÇOKOL, SÜLEYMAN ŞEMSİOĞLU, SENA KARALİ, KAAN ALPER

SUYUN SOĞURMA KABİLİYETİNİ ANALİZ ETMEK İÇİN BİR SUALTI ANALİZ CİHAZI

Suyun soğurma kabiliyetini analiz etmek için bir sualtı analiz cihazıdır (10). Buna göre sızdırmaz yapıda bir aydınlatma penceresini (111) barındıran sızdırmaz yapıda bir birinci mahfazaya (110); sızdırmaz yapıda bir ölçüm penceresini (131) barındıran sızdırmaz yapıda bir ikinci mahfazaya (130); bahsedilen birinci mahfaza (110) ile bahsedilen ikinci mahfaza (130) arasında sağlanan ve bir birinci ağzı (121) bahsedilen aydınlatma penceresine (111), bir ikinci ağzı (122) bahsedilen ölçüm penceresine (131) bakacak şekilde düzenlenmiş, prizmatik formda içi boşaltılmış bir su haznesine (120) sahip bir gövdeyi (100) içermesi, bahsedilen su haznesinin (120), çoklu sayıda su transfer açıklığını (123) içermesi, bahsedilen birinci mahfazanın (110), aydınlatma penceresinden (111) ölçüm penceresine (131) doğru test ışığı yayacak şekilde düzenlenmiş bir ışık yayma birimini (113) içermesi, bahsedilen ikinci mahfazanın (130), su haznesindeki (120) sudan geçen test ışığını en azından kısmen alacak şekilde düzenlenmiş ve aldığı test ışığının bileşenlerinin yoğunluğuna göre sinyal üretecek şekilde yapılandırılmış bir ışık algılama birimini (133) içermesidir.


Başvuru Numarası : 2017/21292

Başvuru Tarihi : 22.12.2017

Buluş Sahibi : HÜNKAR KEMAL YURT, EKREM FIRTINAOĞLU, İSMAİL GÜLER

BİR KATLANABİLEN ANTEN SİSTEMİ

Mevcut buluşla, özellikle radar sistemlerinde kullanıma uygun olan bir katlanabilen anten sistemi geliştirilmektedir. Bahsedilen anten sistemi, sinyal alış verişi sağlayan en az bir birinci anteni (1) ve en az bir ikinci anteni (2); en az bir gövde parçasını (4); en az bir eyleyiciyi (3); en az bir birinci bağlantı elemanını (5); en az bir ikinci bağlantı elemanını (6); en az bir üçüncü bağlantı elemanını (7) ve en az bir taşıma parçasını (8) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2017/23427

Başvuru Tarihi : 31.12.2017

Buluş Sahibi : JEHAD MAHMOUD AMIN HAMAMREH, HÜSEYİN ARSLAN

Kablosuz Ağlarda Mutlak Güvenlik Ve Kimlik Doğrulaması Sağlaması İçin Otomatik Tekrar Talep Sistemi

İleri düzey kablosuz haberleşme sistemleri için gizli dinlemelere karşı güvenlik ve kimlik taklidi (spoofing) ataklarına karşı kimlik doğrulaması sağlanmasına yönelik güvenli bir sistem ve yöntem açıklanmaktadır. Yöntem, gizliliğin elde edilmesi için maksimal oran birleştirmesi (MRC) yardımıyla birlikte, MAC katman mekanizması olarak otomatik tekrar talebi (ARQ) ve fiziksel katman (PHY) mekanizması olarak yapay gürültüden (AN) faydalanmaktadır. Temel olarak kanal içerisinde sınıf uzay gerektirmeyen özel bir yapay gürültü, hizmet kalitesi (QoS) gereklilikleri ve meşru taraflar arasındaki kanal koşulu esas alınarak tasarlanır ve veri paketine eklenir. Meşru alıcı (Bob) tarafından aynı paketin talep edilmesi durumunda, bir yapay gürültü iptal sinyali uygun şekilde tasarlanarak bir sonraki pakete eklenir. Ardından, Bon tarafından MRC süreci kullanılarak yapay gürültü bulunmayan bir paket elde edilir ve bu sırada gizli dinleme yapan tarafın performansı yapay gürültü tarafından bozulur.


Başvuru Numarası : 2018/01262

Başvuru Tarihi : 30.01.2018

Buluş Sahibi : HÜSEYİN YETİK

OKÜLER CERRAHİ OPERASYON SIRASINDA, NEMLENDİRİLMİŞ VE KONTROLLÜ YÜKSEK-BASINÇLI HAVA BESLEME SİSTEMİ

Buluş, cerrahi aletler alanı ile ilgili olmakla birlikte, daha çok, oküler cerrahi operasyonlar sırasında nemlendirilmiş ve kontrollü, yüksek-basınçlı hava beslemeye yönelik bir cihaz ile ilgilidir. Oküler cerrahi operasyon sırasında, göze yüksek-basınçlı hava verilmesine yönelik bir sistem söz konusu olup, bu sistem, bir adet hava tüpü, bir adet 1 parçası, bir adet 2 parçası ve hava tüpüne uygun açıklıklardan oluşmaktadır. 1 parçası, bir dizi 1 parçası besleme borusu, 1 parçası ayarlanabilir açıklıklarından ve hava boşaltma memelerinden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra, 2 parçası, bir adet 2 parçası hava besleme borusu, bir adet 2 parçası ayarlanabilir açıklığı, bir adet çap-kontrollü ayarlanabilir açıklık ile vanalardan oluşmaktadır. 1 parçası ve 2 parçası, ayrı ayrı veya birlikte kullanılabilmektedir. 1 parçası yatay ve 2 parçası dikey olarak kullanılmaktadır. Nemlendirilmiş ve yüksek-basınçlı hava, 1 parçası ile 2 parçasına, hava kaynağından gelecek, hava besleme boruları ile aktarılmaktadır. Aktarılan yüksek-basınçlı hava, nemlendirilmiş ve kontrollü, yüksek-basınçlı havadır.


Başvuru Numarası : PCT/TR2018/050040

Başvuru Tarihi : 05.02.2018

Buluş Sahibi : Mahmut Gazi YAŞARGİL, Dianne Cathryn Helena YAŞARGİL, Başar ATALAY

BİR CERRAHİ PED VE BUNUN ELDE ETME YÖNTEMİ

Cerrahi operasyonlarda, özellikle beyin ve omurilik operasyonlarında kullanılmak üzere X-ışınında görülebilen bir malzeme içeren bir ara tabaka (113) bulunan bir baş kısmına (11) sahip bir cerrahi ped (10) açıklanmaktadır. Cerrahi pedde (10), ara tabakanın (113), %100 pamuk bir malzemeden imal ve el yordamıyla şekillendirilen bir geometrik şekle sahip tabakalar (111, 112) arasında sağlanmaktadır.


Başvuru Numarası: 2018/02472

Başvuru Tarihi : 21.02.2018

Buluş Sahibi : NEVZAT ERGİÇAY, İSMET YÜCETAŞ

GAZ ENJEKSİYON SİSTEMİ

Mevcut buluşla, en az bir üretim kuyusu ile bir jeotermal enerji kaynağından alınan jeotermal akışkanın, işlemden geçirildikten sonra jeotermal enerji kaynağına tekrar iletilmesini sağlayan en az bir reenjeksiyon kuyusunu (1) içeren bir jeotermal santralde kullanıma uygun gaz enjeksiyon sistemi geliştirilmektedir. Bahsedilen sistem, pompadan (5) alınan basıncı arttırılmış reenjeksiyon suyu ile kompresörden (4) gelen basıncı arttırılmış gazların bir araya geldiği ve bahsi geçen reenjeksiyon kuyusu (1) ile rezervuara iletildiği en az bir birinci hattı (6); basıncı arttırılmış olan gazın birinci hatta (6) iletilmesini sağlayan en az bir birinci iletim hattını (7); basıncı arttırılmış reenjeksiyon suyunun birinci hatta (6) iletilmesini sağlayan en az bir ikinci iletim hattını (8); birinci hatla (6) bağlantılı olan, bir diğer tarafı reenjeksiyon kuyusunun (1) bir alt bölümüne açılan ve birinci hattan (6) alınan karışımın reenjeksiyon kuyusunun (1) alt bölümüne iletilmesini sağlayan en az bir birinci çıkış hattını (11); santralden reenjeksiyon suyunun basınçlandırılmayan bölümünün alınmasını sağlayan en az bir su iletim hattını (9); su iletim hattından (9) alınan nispeten düşük basınçlı reenjeksiyon suyunun reenjeksiyon kuyusuna (1) iletilmesini sağlayan en az bir ikinci çıkış hattını (12) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2018/06277

Başvuru Tarihi : 03.05.2018

Buluş Sahibi : DENİZ KUŞASLAN

PENCERE ÇOCUK GÜVENLİK SİSTEMİ

Buluş, özellikle çocukların açık camlardan sarkmasını ve düşmesini engellemek üzere pencereye zarar vermeden pratik şekilde sökülüp takılabilen, her türlü pencere ebadında kullanılabilen, seri olarak üretilebilen, montajı yapan kişi tarafından ince çelik halat (3) ile pencere açıklığının dikey ve yatay olarak montajın yapıldığı yerde örülmesi ve söz konusu halatların (3) birbirine sabitlenerek pencerede emniyetli bir güvenlik ağı oluşturulması prensibine dayanan estetik ve emniyetli pencere çocuk güvenlik sistemi (A) ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2022/002500

Başvuru Tarihi : 21.05.2018

Buluş Sahibi :  BARBAROS KİRİŞKEN, CİHAN TOPAL

Bir görüntüleme cihazını kafa hareketleri yoluyla uzaktan kontrol etmeyi sağlayan yöntem, sistem ve bilgisayar programı.

Bir bilgi işlem cihazını (120) uzaktan kontrol etmeyi sağlayan bir yöntem olup, bir video karesinden tekrar tekrar bir görüntü yakalanmasını; yakalanan görüntüde bir insan yüzünün tespit edilmesini; tespit edilen insan yüzünün daha önce tespit edilen bir insan yüzüyle eşleştirilmesini; eşleşen tespit edilmiş insan yüzünden yüz işaretlerinin (140) çıkarılmasını; üç boyutlu (3D) kafa pozu, egosantrik bir koordinat sisteminde (150) insan yüzünden yönlendirilen bir 3D poz vektörü tarafından temsil edilecek şekilde, 3D poz vektörü, ilgili dönüş matrislerini kullanarak egosantrik koordinat sisteminin (150) x, y ve z eksenleri etrafında dönmekte serbest olacak ve bir öteleme vektörü kullanarak x, y ve z eksenleri boyunca öteleme yapmakta serbest olacak şekilde, çıkarılan yüz işaretlerine dayalı olarak eşleşen tespit edilmiş insan yüzünün üç boyutlu kafa pozunun tahmin edilmesini; ve tahmin edilen 3D kafa pozuna göre bilgi işlem cihazına (120) ait bir görüntüleme ekranında (170) bulunan bir kullanıcı arayüzünün kontrol edilmesini içermektedir.


Başvuru Numarası : 2018/07464

Başvuru Tarihi : 25.05.2018

Buluş Sahibi : ERDEN BANOĞLU, BURCU ÇALIŞKAN, ÖZGE AKBULUT, DENİZ LENGERLİ, ÖZGÜR ŞAHİN

ANTİ-KANSER AJANI OLARAK KULLANILABİLECEK YENİ POTANSİYEL TACC3 İNHİBİTÖRÜ (BRP-OZG-264)

Buluş, meme kanseri dahil birçok kanser türünde onkogenik olarak etki gösteren TACC3 proteinini inhibe eden yeni bir TACC3 inhibitör molekülü (BRP-OZG-264) ve bunun anti-kanser ajanı olarak kullanımı ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2018/08475

Başvuru Tarihi : 13.06.2018

Buluş Sahibi : ONUR ŞEN, ESRA ÖZÇELİK

Kardan Millerinde Filtreleme Özellikli, Çift Yönlü Hava Sirkülasyon Kapağı

Buluş, kardan milinin (8) çatallı kayıcı mili (9) ile kayıcı çatalı (10) arasındaki iç hacim (12) ile dış ortam arasındaki hava sirkülasyonunun sağlanmasını ve yabancı maddelerin iç hacme (12) girişini önleyen hava sirkülasyon kapağı (1) olup, orta kısmı hava geçişini sağlayan halka formlu ana gövde (2), bahsedilen ana gövdeyi (2) kapak montaj yuvasına (11) oturtan gövde destek elemanı (3), bahsedilen gövde destek elemanının (3) orta kısmına monte edilen bir diyafram (2.2), bahsedilen diyaframın (2.2) gövdesi üzerinde hava geçişi sağlayan hava yarıkları (2.2.1), geniş yüzeyli filtre elemanı (6), filtre destek elemanı (7) ve gövde dış kenarı (2.1) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2018/14010

Başvuru Tarihi : 26.09.2018

Buluş Sahibi : ZEKERİYA BIYIKLIOĞLU, HÜSEYİN BAŞ, BURAK BARUT, ARZU ÖZEL

DNA ile etkileşebilen, topoizomeraz inhibisyonu gösteren ve antikanser etkili suda çözünebilen, agregasyon göstermeyen yeni bir silisyum ftalosiyanin bileşiği ve sentez yöntemi.

Metal içeren bileşiklere karşı direnç gösteren kanser hücrelerinde aktivite gösteren, etki spektrumu metal içerikli bileşiklere göre daha geniş olan ve toksik etkisi metal içerikli bileşiklere göre daha düşük olan, yan etkileri azaltılmış, potansiyel antitümör ilacı olarak kullanılabilecek, anti-kanser (kanser tedavi edici) ve anti-oksidan etkilerine sahip, DNA hedefli (3,5-bis{3-[3-(dimetilamino)fenoksi]propoksi}fenil)metoksi fonksiyonel gruplar içeren silisyum ftalosiyanin bileşikleri ve bu bileşiklerin sentez yöntemleri ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2018/19751

Başvuru Tarihi : 18.12.2018

Buluş Sahibi : HASAN HAVITÇIOĞLU, BORA UZUN

STEMSİZ GENİŞLEYEBİLEN KALÇA PROTEZİ

Buluş, herhangi bir nedenle kalça kemiğindeki (K) femur başı (F) zarar görmüş hastalarda, femur başının (B) yerine geçebilen, stemsiz ve trokanter içerisinde hareketi sınırlayacak şekilde yapılandırılmış genişleyebilen kalça protezi (1) olup, özelliği; bir yivli şaft (15) içermesi, bahsedilen yivli şaft (15) alt bölümünde, ortasında bulunan delikte yiv içeren bir alt plaka (4) içermesi, yivli şaftın (15) yivli kısmının yer almadığı üst bölümüne sabitlenmiş bir üst plaka (3) içermesi, üst plaka (3) alt yüzeyinde ve alt plaka (4) üst yüzeyinde yer alan, küre başlıklı hareket kollarının (9) ve yuva ve küre başlıklı hareket kollarının (8) ilişkilendirildiği çok sayıda küre yuvası (5) içermesi, üst plaka (3) alt yüzeyinde ve alt plaka (4) üst yüzeyinde yer alan küre yuvalarına (5) yerleştirilmiş, birbirleri ile eklem yerlerinden (16) hareket edebilir şekilde ilişkilendirilmiş çok sayıda yuva ve küre başlıklı hareket kolu (8) ve küre başlıklı hareket kolu (9) içermesi, yivli şaftın (15) üst ucundaki boyuna (10) takılan, femur başı (F) anatomisine uygun bir küresel baş (2) içermesi ile karakterize edilmesidir.


Başvuru Numarası : 2019/06799

Başvuru Tarihi : 07.05.2019

Buluş Sahibi :  DUYGU YILMAZ, MEHMET EMİN ÖZ, AHMET FATİH AYAŞ

ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ ATIĞINDAN (PRİNADAN) BİYOPLASTİK GRANÜL ÜRETİM YÖNTEMİ

Buluş daha özel olarak, zeytinyağı fabrikalarından alınan zeytin çekirdeği atıklarının iki farklı kimyasal parçalama işlemine tabi tutulması, parçalanan zeytin çekirdekleri atığının içinden biyoplastik üretimi için gerekli maddenin alınması ve içerisine doğal polimerleştirici form tutucular eklenmesi adımlarını içeren biyoplastik granül üretim yöntemi ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2019/07000

Başvuru Tarihi : 09.05.2019

Buluş Sahibi : LEVENT ERKOÇAK

Birden fazla eksende hareket edebilen güvenliği artırılmış kontrol çubuğu.

Mevcut buluş, bir üst sensörü (79) olan bir üst devre kartının (74) sağlandığı bir buton gövdesi (70) içeren, kontrol çubuğunun (100) bir uzunlamasına yönü boyunca uzanan bir merkezi eksen etrafında dönebilen bir tutma asamblesi (50); bir alt sensörü (47) olan bir alt devrenin (44) sağlandığı bir alt gövdesi (41) olan bir kontrol asamblesi (30) ve tutma asamblesine (50) kısmen sokulan ve alt gövdeye (41) göre eksensel hareket için bir eksensel elemanın (40) üzerine monte edilen bir kontrol kolu (80) içeren, bir makineyi birden fazla eksende kontrol etmeye yönelik bir kontrol çubuğuyla (100) ilgilidir. Söz konusu kontrol kolu (80) en azından kısmen bir enjeksiyon kalıplama işleminde plastikten yapılmaktadır ve bir kontrol kısmının (50) alt devresinin (44) yakınında sağlanan kalıplanmış bir alt mıknatısa (20) sahiptir, burada kontrol kolu (80) tutma asamblesinin (50) üst devresinin (74) yakınında sağlanan bir başka üst mıknatısa (87) sahiptir.


Başvuru Numarası : 2019/10146

Başvuru Tarihi : 08.07.2019

Buluş Sahibi : HALİL SAYIR

Bulaşık makineleri için bir fıskiye tertibatı.

Mevcut buluşla geliştirilen ve bulaşık makinesinde, sepetin tabanına paralel düzlemde dönebilecek şekilde konumlandırılarak bir temizleme sıvısının, bulaşıklara püskürtülmesi için kullanıma uygun olan fıskiye tertibatı, hazne yapısındaki ana gövdeyi (1); bir kısmının, ana gövdeden (1) dışarı uzandığı, üzerinde açılı delik (2a) bulunan, bir geçiş açıklığı vasıtasıyla içerisinden geçen temizleme sıvısının açılı delikten (2a) püskürtülmesiyle ana gövdenin (1) dönmesini sağlayan, ileri-geri yönde hareket edebilen püskürtme kolunu (2); ana gövdenin (1) dönme hareketini püskürtme koluna (2) aktararak püskürtme kolunun (2) hareketini sağlayan hareket mekanizmasını; bir kaynaktan alınan temizleme sıvısının, püskürtme kolundaki (2) delikler vasıtasıyla bulaşıklara gönderildiği sıvı girişini (1f); açıklığın üstünde konumlandırılan, püskürtme kolunun (2), açıklıkla arasındaki boşluğa yerleşik olduğu, püskürtme kolunun (2) hareketini kılavuzlayan tutucu yatağı (1a); sıvı girişinden (1f) gelen temizleme sıvısının püskürtme koluna (2) dağıtıldığı sıvı dağıtım parçasını (5); geçiş açıklığıyla bağlantılı olan, püskürtme kolunun (2) kapalı pozisyonunda sıvı dağıtım parçasının (5), geçiş açıklığına bakan tarafının bir karşı tarafından olacak şekilde sıvı dağıtım parçasına (5) bağlanan, sıvı dağıtım parçasına (5) gelen temizleme sıvısının püskürtme koluna (2) aktarıldığı iletim hattını (6) içermektedir.


Başvuru Numarası : 2019/13129

Başvuru Tarihi : 29.08.2019

Buluş Sahibi :  NİHAT KAVAKLI, AHMET AKGÖZ,  EYÜP ÇUĞALIR, ERSİN ÖZKAN, HAKKI NAZLI, MEHMED AKİF PAKSOY

ARACA TAKILI METAL VE MAYIN DEDEKTÖRÜ

Buluş, askeri veya insani amaçlı mayın temizleme veya mayından arındırma faaliyetlerinde yer yüzeyine yakın veya yer altında gömülü halde bulunan metal içeriği yoğun mayınlar ve minimum metal içerikli plastik mayınlar ile her türlü el yapımı patlayıcılar, mühimmatlar ve patlayıcı maddelerin tespitinde; arkeoloji araştırmalarında gömülü durumdaki arkeolojik yapı kalıntılarının herhangi bir hasar verilmeden yerlerinin belirlenmesinde; jeofizik araştırmalarında maden yatakları, endüstriyel mineral ve kayaç oluşumlarının aranmasında; yer altındaki boru hatları ve kablolar gibi altyapı elemanlarının tespitinde kullanılabilen, araca takılı metal ve mayın dedektörü ile ilgilidir. Sistem; insanlı ya da insansız bir kara aracı (8), araç alt kabuğuna (7) arka kollar (10) vasıtasıyla döner bağlantı ile bağlı olan alt kol (2) ve üst kol (3), içerisine elektromanyetik indüksiyon sensörü bobinleri (12) ile yere nüfuz eden radar sensörü antenlerinin (11) iç içe geçmiş şekilde yerleştirildiği bir arama başlığı (1), arama başlığının (1) direkt üzerine veya üzerindeki federlere (13) sabitlenen ve arama başlığının (1) çabuk sökülüp takılabilen bağlantı elemanları vasıtasıyla alt kol (2) ve üst kola (3) döner bağlantı ile bağlanmasını sağlayan ön kollar (9), arama başlığının (1) zeminden olan yüksekliğini ayarlamak üzere alt kol (2) veya üst koldan (3) herhangi birine döner bağlantı ile bağlantılandırılan bir lineer aktüatör (5) ve kaldıraç kolu (4) ile bu mekanizmaların dış etkenlerden korunması için üzerini örten bir üst kabuktan (6) oluşmaktadır. Arama başlığının (1) zeminden olan yüksekliği ayarlanırken aynı zamanda zemine göre paralelliği de korunmakta ve bu iki işlev tek bir lineer aktüatör (3) kullanılarak sağlanmaktadır. Sensörlerin arama başlığı içerisinde iç içe geçmiş şekilde dizilmesi sayesinde arama başlığı boyutları olabildiğinde küçük tutularak tarama faaliyetinin yürütüleceği dar alanlarda kullanım rahatlığı imkanı sunulmaktadır. Arama başlığının (1) alt kol (2) ve üst kola (3) çabuk sökülüp takılabilir bağlantı elemanları vasıtasıyla bağlanması sayesinde arama başlığının darbe alması durumunda bağlantı elemanlarının kendiliğinden kırılarak arama başlığının araçtan kopması ve aracın geri kalanının darbe etkisinden korunarak zarar görmesi engellenmektedir. Ayrıca zarar gören arama başlığının değiştirilerek yerine yenisinin takılması, özel bir ekipmana gerek duymaksızın sahada hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirilebildiğinden araç uzun süre operasyon yapabilme kabiliyetine sahiptir.


Başvuru Numarası : 2019/17533

Başvuru Tarihi : 12.11.2019

Buluş Sahibi :  CAHİT UTKU ARAL

TABANCA KILIF KİLİT SİSTEMİ

Buluş, göğüs, bacak ve bele yerleştirilebilen ve içerisine tabanca konulduğunda tabancanın kullanıcı isteği dışında çıkmasına engel olan bir tabanca kılıf sistemi ile ilgilidir.


Başvuru Numarası : 2019/20558

Başvuru Tarihi : 18.12.2019

Başvuru/Buluş Sahibi : HASAN KUM

KENDİSİNE ÇAYIR BİÇME, KAR KÜREME VE MİBZER APARATI AKÜPLE EDİLEBİLEN ÇOK FONKSİYONLU TARIM ARACI

Buluşumuz tarımsal amaçlı olarak kullanılan farklı tür makinalar yerine tek bir gövde ve kendisine eklemlenen farklı aparatlar ile farklı tarım makinası haline getirilebilen çok fonksiyonlu tarım aracına ilişkindir. Buluşumuz olan çok fonksiyonlu tarım aracı temel olarak; tarım aracının tahrik gücünü sağlayan bir motor (1), devir ayarını motor kayışı (3) ile sağlayan bir redüktör (4), makara (6) ile varyatörlü kasnağın (5) üzerine baskı oluşturarak aracın hızını değiştiren vites (25), aracın kontrollü bir şekilde sürülmesini sağlayan tutma kolları (13) ve sağ-sol dönüş manevra kabiliyetini sağlayan diferansiyel sisteminden oluşmaktadır.


Başvuru Numarası : 2022/002568

Başvuru Tarihi : 24.02.2022

BİYOTEK15 ARGE EĞİTİM VE DANIŞMANLIK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

Buluş Sahibi : GÜLŞEN ALTUĞ

Akuatik alanlarda organik madde birikimi ile denizlerde müsilaj oluşumunun engellenmesine ve giderilmesine yönelik yöntem

Mevcut buluş; akuatik alanlardaki organik madde birikimi ile denizlerde müsilaj oluşumunun engellenmesine ve giderilmesine yönelik bir yöntem ile ilgilidir. Söz konusu yöntem; deniz bakterilerinin deniz suyundan, sedimentinden veya biyotadan izole edilmesi, organik madde birikimi ve/veya müsilajı ayrıştırmaya uygun bakteri izolatlarının belirlenmesi ve bakteri izolatlarının veya bunların çeşitli kombinasyonlarının akuatik alanlardaki organik madde birikimi veya denizlerdeki müsilaj üzerine uygulanması adımlarını ihtiva etmektedir.


DİPNOT

[1] 1930 (Afet İnan, Atatürk Hakkında H.B., s. 270)

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Ekim 2023

guneycaliskan@gmail.com

Deprem Teknolojileri ve Patentleri

(Earthquake-related Technologies and Patents)

Giriş

6 Şubat 2023’te 9 saat arayla Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta gerçekleşen ve 11 ilimizi derinden etkileyen iki depremin ardından üç hafta geçmesine rağmen ülke olarak yaşadığımız derin üzüntü ve travma kolay kolay geçeceğe benzemiyor. Depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, yaralanan ve zarar görenlerin en kısa sürede iyileşebilmelerini arzu ediyoruz.

Böyle bir ortamda bir şeyler yazmak gerçekten çok güç. Baba tarafından bir Antakyalı olarak pek çok yakın akrabamız depremden etkilendi, bazıları hayatını, pek çoğu evlerini kaybetti. Görenler, yaşayanlar Antakya’nın haritadan silindiğini anlatıyorlar.

Kendi adıma konuşursam, ben ne bir deprem uzmanıyım, ne inşaat mühendisiyim ne de arama kurtarma hakkında bir uzmanım. Türkiye Cumhuriyeti’nin sıradan bir vatandaşı olarak, bildiğim bir konu olan patentlerle ilgili bu hususta nasıl bir yardımım olabilir diye düşündüğümde dünyada ve Türkiye’de deprem ile ilgili ne gibi teknolojilerin bulunduğunu araştırabileceğim aklıma geldi. Belki okuyan birilerine fikir verir, bu alanda çalışmalarına vesile olur ümidiyle.

Patent İstatistikleri

Ülkemizde son yıllarda depremle ilgili yapılan patent ve faydalı model başvuru sayıları aşağıdaki gibidir.

Beklendiği üzere, yaşanan depremleri takip eden yıllarda başvuru sayılarında artış gözlemlenmektedir. Dünyada bu alanda en çok patent başvurusu yapan ülkelere baktığımızda da başı çeken ülkelerin depremden etkilenen coğrafyalardan geldiği görülmektedir.

Gerek ülkemizde gerekse dünyada depremle ilgili yapılmış bazı patent başvurularını belli konu başlıkları altında aşağıda listeledim. Listeyi hazırlarken tarihi öneme sahip eski patentleri değil, güncel teknolojiden örnekleri derlemeye çalıştım. Bahsedilen patentlerle ilgili bulabildiğim haber, video ya da uygulama örneklerini de ekledim.

Depreme Dayanıklı Binaların Yapılması için Geliştirilen Teknolojiler

(CPC Sınıfı: E04H9/02; E04H9/027, E04H9/028, B66B5/022, B66B5/028, E02D27/34, F16F7, E04G23)

Bu alanda dünyada patent başvuru sayısı oldukça fazladır. En aktif ülkeler Japonya ve Çin’dir. Yazıyı uzatmamak adına yalnızca birkaç örnek verilecektir.

Son zamanlarda en çok gündemde olan teknolojilerden sismik izolatörlerin (deprem izolatörü) Türkiye’de ilk uygulaması 2001’de Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nin Sismik Modernizasyonu Projesi kapsamında yapılmış.[1]

Dünyadan birkaç patent örneği verecek olursak:

EP3614017 (Yayın tarihi: 26.02.2020) (OILES INDUSTRY CO LTD [JP]) Sismik Yalıtım Destek Cihazı

EP3614017

JP2016056875 (Yayın tarihi: 21.04.2016) (OILES INDUSTRY CO LTD [JP]) Titreşim Kontrol Fonksiyonlu Deprem Taban Yalıtım Yapısı

JP2016056875

Sismik izolatörün bir uygulama örneği için bkz.: https://www.youtube.com/watch?v=9KMoJY20WFc

Türkiye’den bir örnek ise şöyle:

EP3158148 (Yayın tarihi: 21.03.2018) (TIS TEKNOLOJIK IZOLATOR SISTEMLERI SAN. TIC. A.S.) Sismik koruma için bir kayar mesnet

EP3158148

Bu patente ait bir uygulama örneği için bkz.: https://www.youtube.com/watch?v=Blz1msqrdJI

Binaların depreme karşı dayanaklı yapılmasıyla ilgili Türkiye’den bazı başka Patent başvuruları aşağıdaki gibidir:

WO2016007104 – (Yayın tarihi: 14.01.2016) (Adnan DOĞAN) Deprem izolatörü

WO2016007104

İlgili haber için bkz: https://www.youtube.com/watch?v=D_CkyVK43Rw

WO2021118512 – (Yayın tarihi: 17.06.2021) (ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK) Yapısal sismik yalıtım sistemi

WO2021118512

2008/08875 (Yayın tarihi: 21.06.2010) (ALP CANER,  CENAN ÖZKAYA) Bilyeli kauçuk mesnet

2015/14200 (Yayın tarihi: 22.05.2017) (SİSMOLAB İNŞ. PROJE YAZILIM ARGE SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.)  (Omurga Sönümleyici)

2015/14200

WO2014092662 – (Yayın tarihi: 19.06.2014) (Cemalettin KAYA) Depreme dayanıklı bina sisteminde hareket mekanizması.

WO2014092662

WO2010093337 – (Yayın tarihi: 19.08.2010) (Murat DİCLELİ; Ali MILANI SALEM) Çok Yönlü Burulmalı Histeretik Damper

WO2010093337

WO2017082839 – (Yayın tarihi: 18.05.2017) (Uğur GÜNDÜZ) Deprem sırasında farklı eksenlerde oluşan kuvvetleri sönümleyebilen izolatör yapılanması ve ilgili izolatörün üretim yöntemi

WO2019203766 – (Yayın tarihi: 24.10.2019) (Murat DİCLELİ) Çok Yönlü Uyarlanabilir Yeniden Merkezleyici Burulmalı İzolatör

WO2019203766

2010/04524 (Yayın tarihi: 21.12.2011) (SGM SİSMİK GÜÇLENDİRME MRK. İNŞ. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.) Yapıları depremden koruma sistemi ve sistemin oluşturulmasına yönelik yöntem

2010/04524

EP3779101 (FLEXANDROBUST SYSTEMS SPOLKA Z O.O. [PL]) Karka Binalarda Çerçeve ve Dolgu Duvarların Anti-Sismik Koruma Yöntemi (Buluş sahipleri arasında Alper İlki bulunuyor)

EP3779101

Dünyadan bazı patent başvuruları:

CN115182442 (Yayın tarihi: 14.10.2022) (CHINA CONSTR 5TH ENG DIVISION) Çelik kiriş ve beton dolgulu çelik boru demeti kombine elemanı

CN115182442

CN115110636 (Yayın tarihi: 27.09.2022) (TAICHANG CONSTRUCTION CO LTD) Bina inşaatı için darbeye dayanıklı tam cıvatalı çelik yapı karkası

CN115110636

CN217680875U (Yayın tarihi: 28.10.2022) (GUANGDONG GUIGUAN CONSTRUCTION GROUP CO LTD) Bina için kesme önleyici yük taşıyan çelik yapı

CN217680875U

JP2016172870 (Yayın tarihi: 29.09.2016) (KOMATSU SEIREN CO) Yüksek Mukavemetli Fiber Tel ve Kompozit Malzeme

JP2016172870

Termoplastik karbon fiber kompozit uygulamasına örnek bir haber: https://www.archdaily.com/785175/komatsu-seiren-fabric-laboratory-creates-cabkoma-strand-rod-to-protect-building-from-earthquakes

Orta-Katlı Betonarme Binanın Lifli Karbon Polimerleri Kullanarak Güçlendirilmesi ile ilgili yapılan proje sayesinde depremde ayakta kalan bina ile ilgili haber:

https://www.gazeteduvar.com.tr/hatayda-hayat-kurtaran-yuksek-lisans-tezi-bina-yikilmadi-kimse-olmedi-haber-1604519

CN115492267 (Yayın tarihi: 20.12.2022) (UNIV FUZHOU) Çok takviyeli fabrikasyon çelik-beton kompozit perde duvar ve yapım yöntemi

CN115492267

CN214622114U (Yayın tarihi: 05.11.2021) (GUIZHOU CONSTRUCTION SCIENCE RES & DESIGN INSTITUTE LIMITED COMPANY OF CSCEC) Bina deprem direnci tespiti için beton kesme test cihazı

CN214622114U

WO2020239590 (Yayın tarihi: 03.12.2020) (SOH WIND TUNNELS APS [DK]) Sarkaç Kütle Sönümleyici

WO2020239590

Bir örneği için bkz.: https://theconstructor.org/structural-engg/tuned-mass-damper/1198/

JP2016084602 (Yayın tarihi: 19.05.2016) (SANSEI AIR DANSHIN SYSTEM:KK) HAVAYA YÜKSELTME TİPİ SİSMİK İZOLASYON CİHAZI

Bir örneği için bkz.: https://www.youtube.com/watch?v=X6c36YlKZj4

JP2016084602

CN217461586U (Yayın tarihi: 20.09.2022) (HUBEI PROVINCIAL ACADEMY OF BUILDING RES AND DESIGN CO LTD; HUBEI PROVINCIAL CENTER FOR QUALITY SUPERVISION AD TEST OF CONSTRUCTION ENG CO LTD) Hasarlı çerçeve kirişi için onarım yapısı

CN217461586U

US2013055660 (Yayın tarihi: 07.03.2013) (CHANG CHUN HO [KR]; KEIMYUNG UNIVERSITY ACADEMIC COORPERATION FOUNDATION [KR]) Bina Kolon Yapılarının Güçlendirilmesi için Yapı

US2013055660

KR20130003421 (Yayın tarihi: 09.01.2013) (PUSAN NAT UNIV IND COOP FOUND [KR]) Piloti için sismik güçlendirme yapısı

KR20130003421

RU2761795C1 (Yayın tarihi: 13.12.2021) (FEDERALNOE GOSUDARSTVENNOE BYUDZHETNOE OBRAZOVATELNOE UCHREZHDENIE VYSSHEGO OBRAZOVANIYA KUBANSKIJ G [RU]) Deprem Bölgelerinde İnşaat için Yük Taşıma Kapasitesi Artırılmış Fore Kazık Kurma Yöntemi

RU2761795C1

US6758018 (Yayın tarihi: 07.08.2003)  (STANLEY FASTENING SYS LP [US]) Daha iyi tutma için geniş çaplı kafalara sahip kaplama için güç tahrikli çiviler (Piyasada HurriQuake markasıyla biliniyor)

Deprem Anında Kişiyi Korumaya Dayalı Sistemler

(CPC Sınıfı:  A47C31/002, A62B31)

Deprem anında insanları koruma amaçlı geliştirilen sistemler arasında depreme dayanıklı yataklar, panik odaları, kapsüller vb. sayılabilir.

2019/20842  (Yayın tarihi: 21.06.2021) (NETAŞ TELEKOMÜNİKASYON A.Ş.) Deprem anında hayat üçgeni oluşturan bölmeli bir dolap sistemi

2019/20842

2020/14466 (Yayın tarihi: 21.03.2022) (Hatice SARITAŞ) Yaşam Yatağı

2020/14466

CN104905595 (Yayın tarihi: 16.09.2015) (HEFEI CITY KECHUANG RAPID TOOLING TECHNOLOGY DEV CO LTD) Yeni deprem güvenliği koruma yatağı

CN104905595

CN111109922 (Yayın tarihi: 08.05.2020) (QINGDAO DIDU LIFE SUPPORT AND RESCUE EQUIPMENT TECH CO LTD) Deprem kişisel kurtarma koruma yatağı

CN111109922

CN201861190U (Yayın tarihi: 15.06.2011) (WENXI WANG) Deprem için otomatik afetten koruma can kurtarma yatağı

İlgili haber: https://www.asiaone.com/chinese-inventors-earthquake-proof-bed-terrifying-or-ingenious

CN201861190U

US2005114995 (Yayın tarihi: 02.06.2005) (NAKATA KENJI [JP]; NAKATA SANJIRO [JP]) Depreme dayanıklı yatak

US2005114995

US2022257026 (Yayın tarihi: 18.08.2022) (AHUJA PULKIT [IN]) Deprem Koruma Yatak Aparatı Ve Sistemi

İlgili haber: https://www.techinasia.com/earthquake-protection-bed-save-millions-lives

US2022257026

CN113331626 (Yayın tarihi: 03.09.2021) (CHEN NAIRONG) Deprem koruma yatağı

CN113331626

CN112401560 (Yayın tarihi: 26.02.2021) (HENAN VOCATIONAL COLLEGE APPLIED TECH) Modüler demonte kurtarma cihazı

CN112401560

Örnek bir uygulama: https://www.youtube.com/watch?v=22uRCj8tGh8

Deprem kabinleri de deprem yatakları gibi ev içinde güvenli ortam sağlamaya yönelik sistemlerdir:

CN104258522 (Yayın tarihi: 07.01.2015) (GUO XINGBING) Demonte çok fonksiyonlu tehlike önleyici kabin

CN104258522

Bir diğer depreme dayanıklı korunma yapılarına örnek olarak deprem kapsüller verilebilir:

CN208114966U (Yayın tarihi: 20.11.2018)  (UNIV ZHEJIANG FINANCE & ECONOMICS) Yumurta şekilli depremde hayatta kalma kapsülü

CN208114966U

Örnek bir uygulama: https://www.youtube.com/watch?v=GWgwi2lEElo

Aşağıda ise Türkiye’den iki örnek bulunmakta:

2010/08504 (Yayın tarihi: 21.05.2012)  (Osman Behçet KULGUZ) Deprem koruma odası.

İlgili haber: https://www.takvim.com.tr/yasam/2010/10/10/deprem_dede

2010/08504

WO2015191015 – (Yayın tarihi: 17.12.2015) (Ali CEYHAN) Doğal Afet ve Savaşta Kullanılan Can Kurtarma Kozası

WO2015191015

İlgili haber: https://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/deprem-ve-savasta-can-kurtaracak-21307765

Deprem Öncesi ve Sonrası Planlama için Geliştirilen Teknolojiler

(CPC Sınıfı:  G06Q10/04, G06Q10/06, G01V1/28, H04B7/18502)

CN115166815 (Yayın tarihi: 11.10.2022)  (NATIONAL DEFENSE UNIV OF CHINESE PEOPLES LIBERATION ARMY) Coğrafi bilgilere ve kenar algoritmasına dayalı deprem afet değerlendirme karar modeli

CN114492989 (Yayın tarihi: 13.05.2022) (NANJING SCIENCE AND TECHNOLOGY UNIV) Deprem felaketine müdahale için kentsel trafik acil durum çalışma yöntemi ve sistemi

WO2021006824 – (Yayın tarihi: 14.01.2021) (Barbaros KAÇMAZ) Seyyar Portatif Askeri Operasyon ve Doğal Afet Hastanesi

WO2021006824

İnsansız hava aracı baz istasyonları:

CN103051373 (Yayın tarihi: 17.04.2013) (BEIJING AEROSPACE SCIENCE & INDUSTRY CENTURY SATELLITE HI TECH CO LTD) Kendinden rotorlu insansız hava aracı tabanlı hava acil durum haberleşme sistemi

CN103051373

CN113938830 (Yayın tarihi: 14.01.2022) (UNIV BEIJING POSTS & TELECOMM) İnsansız hava aracı baz istasyonu dağıtım yöntemi ve cihazı

CN113938830

Deprem Uyarı / Ölçüm Cihazları  

(CPC Sınıfı:  F21V33/0076, G01V1/008, G08B21/10, H04N21/42202, H04W4/90)

Bunlar arasında deprem detektörleri, ölçüm cihazları, alarmlar, uyarı sistemleri sayılabilir. Ancak bu detektörler depremi maalesef önceden bildirmezler, sadece deprem olduğu sırada insanları uyarmak amacıyla kullanılır. Her ne kadar dünya genelinde depremi gerçekleşmeden önce tahmin edebilen cihazlar geliştirdiğini iddia eden çok sayıda insan olsa da maalesef henüz dünyada bunu etkili bir şekilde gerçekleştiren bir teknoloji yoktur.

US2022380204 (Yayın tarihi: 01.12.2022)  (KOREA METEOROLOGICAL ADMINISTRATION [KR]; KYUNGPOOK NAT UNIV IND ACADEMIC COOP FOUND [KR]) MEMS Tabanlı Yardımcı Sismik Gözlem Ağında Deprem Tespiti için Cihaz

CN115240369 (Yayın tarihi: 25.10.2022)  (TIANJIN JUNMIAOAN DISASTER REDUCTION TECH CO LTD) Deprem erken uyarısına dayalı Nesnelerin İnterneti korna sesli yayın sistemi

CN115240369

WO2022192125 (Yayın tarihi: 15.09.2022)  (FIBER SENSE LTD [AU]; LINDSEY NATHANIEL J [US])  Dağıtık Fiber-Optik Algılama ile Deprem Oluşumunda Sağlayan Cihazlar

EP4024090 (Yayın tarihi: 06.07.2022)  (KAMSTRUP AS [DK]) Sismik Olayları Tespit Yöntemi

CN114167487 (Yayın tarihi: 11.03.2022)  (INSTITUTE OF ENGINEERING MECH OF CHINA BUREAU OF EARTHQUAKE) Karakteristik dalga formuna dayalı deprem büyüklüğü tahmin yöntemi ve cihazı

Türkiye’den bir örnek:

WO2018139980 (Yayın tarihi: 02.08.2018) (KURUKAMO DEPREM SISTEMLERI AR-GE BILISIM [TR]) Birleşik Sensör Sistemiyle Deprem Yönetimi

WO2018139980

İlgili haber: https://www.ieu.edu.tr/tr/news/type/read/id/4981

Deprem Arama ve Kurtarma Robotları

(CPC Sınıfı:  B25J)

CN110759282 (Yayın tarihi: 07.02.2020)  (UNIV QIQIHAR) Akıllı enkaz kaldırma cihazı

CN110028024 (Yayın tarihi: 19.07.2019) (QI KUANKUAN) Deprem kurtarma için kesme ve taşıma fonksiyonlu robot

CN110028024

CN109531594 (Yayın tarihi: 29.03.2019) (UNIV DONGGUAN TECHNOLOGY) Deprem arama kurtarma amaçlı uzaktan kumanda edilebilen robot

CN109531594

CN206901658U (Yayın tarihi: 19.01.2018) (UNIV EAST CHINA JIAOTONG) Elektronik hareketli enkaz kaldırma cihazları

CN206901658U

CN109466402 (Yayın tarihi: 15.03.2019) (GUANGDONG HAIXUEYUN EDUCATION TECH CO LTD) Koruma fonksiyonlu deprem kurtarma robotu

CN109466402

WO2022190003 (Yayın tarihi: 15.09.2022) (PANNALA SUMA GOURI [IN]) Felaket Kurtarma İçin BLE Konum Takibi Kullanan Radar Sensör Tabanlı Biyo-İlhamlı Otonom Mobil Robot

WO2022190003

CN216634401U (Yayın tarihi: 31.05.2022) (HUO YUNXIANG) Biyonik altı-ayaklı arama ve kurtarma robotu

CN216634401U

CN114536313 (Yayın tarihi: 27.05.2022)  (SHAOGUAN COLLEGE) Takıp çıkarılabilir yılansı robot

CN114536313

Örnek bir uygulama için bkz.: https://www.chinanews.com.cn/hb/2013/04-07/4707641.shtml

CN216580769U (Yayın tarihi: 24.05.2022) (KOU HONGRUI) Altı-ayaklı biyonik örümcek robot

CN216580769U

CN215149077U (Yayın tarihi: 14.12.2021) (UNIV PANZHIHUA) Robot örümcek bacak yapısı

CN215149077U

CN214163025U (Yayın tarihi: 10.09.2021) (SHAANXI ZHONGJIAN JIANLE INTELLIGENT ROBOT CO LTD) Deprem arama ve kurtarma robotu

CN214163025U

CN213262662U (Yayın tarihi: 25.05.2021) (UNIV ZHENGZHOU) Yeni paletli tip kurtarma robotu

CN213262662U

Türkiye’den iki örnek:

2018/03802  (Yayın tarihi: 24.04.2018)  (Alper Hasan KOCATAŞ) Fırlatılabilir Mikro Operasyon Robotu

2018/03802

2022/000392  (Yayın tarihi: 21.02.2022) (Mehmet BARAN,  Doğancan ÜNALAN) Gece Arama-Kurtarma Faaliyetlerinde Kullanılan Sınırsız Süreli Uçuş Kabiliyeti Olan Kablolu Aydınlatmalı İnsansız Hava Aracı

2022/000392

Enkazda Canlı Tespiti

(CPC Sınıfı:  G08B21/22, B25J19)

CN211741601U (Yayın tarihi: 23.10.2020) (SHANNENG ENG SURVEY AND DESIGN CO LTD) Deprem sonrası oluşan enkaz için çok fonksiyonlu yaşam detektörü

CN211741601U

Türkiye’den iki örnek:

WO2020139206 – (Yayın tarihi: 02.07.2020) (SIGNALTON TEKNOLOJI LTD. STI.) Afet Acil Arama ve Kurtarma için Canlı İnsan Tespit Sistemi ve Yöntemi

2022/002283 (Yayın tarihi: 21.10.2022) (Ahmet Safa ÇOLAK, Anıl Aydın KOL, Mustafa MURAT) Deprem Sonrası Enkaz Altında Kalan Depremzedelerin Sayısını ve Yaşam Belirtilerini Tespit Edebilen Cihaz

Deprem Sonrası Ortam Güvenliğini Sağlamaya Yönelik Teknolojiler

(CPC Sınıfı:  G01V1, G01R31/50)

Depremden sonra zarar gören binalarda oluşan elektrik, gaz vb. tehlikeli kaçakların önüne geçmek amacıyla geliştirilen sistemlerdir.

KR20220072548 (Yayın tarihi: 02.06.2022)  (KOREA ELECTRIC POWER CORP [KR]) Elektrik güç ekipmanı için deprem güvenlik değerlendirme yöntemi ve cihazı

Türkiye’den bir örnek:

WO2011028191 – (Yayın tarihi: 10.03.2011) (İbrahim ÇOLAK) Orifis kapamalı mekanik deprem vanası

WO2011028191

Depremde Zarar Gören/Riskli Binaların Tespiti ile İlgili Teknolojiler

(CPC Sınıfı:  G01V1/28, G08B21/10, Y02A10/40)

KR20220134421 (Yayın tarihi: 15.10.2021)  (KOREA INST SCI & TECH INF [KR]) Binalarda Deprem Hasarını Tahmin Etmek için Yapay Zekâya Dayalı Yöntem

KR20220134421

KR20220135346 (Yayın tarihi: 15.10.2021)  (POSTECH RES & BUSINESS DEV FOUND [KR]) Derin Öğrenme ile Deprem Hasar Tespit Yöntemi

JP2012252460 (Yayın tarihi: 20.12.2012) (NAKAYO TELECOMMUNICATIONS) BİNA ÇÖKMESİNE KARŞI ALARM CİHAZI

Türkiye’den iki örnek:

WO2022035398 – (Yayın tarihi: 17.02.2022) (İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ REKTÖRLÜĞÜ) Binaların Travmatik Geçmişini İzleyen Hesaplayan Kaydeden ve İleten Beton İçine Gömülü Bir Değerleme Sistemi

WO2022035398

WO2022125049 – (Yayın tarihi: 16.06.2022) (Sertaç TUHTA) Yapılarda Hasar Oluşturmadan Gerçekleştirilen Depreme Dayanıklılık Tespit Yöntemi

Kurtarma Çalışmaları için Molozların Kaldırılması Amacıyla Geliştirilen Teknolojiler

(B66C23/18, B66F3, B66F9)

CN101618831  (Yayın tarihi: 06.01.2010)  (JIAFU ZOU) Kurtarma amacıyla enkaz kaldırma cihazı

CN101618831

CN103496657 (Yayın tarihi: 08.01.2014) (ARCHITECTURAL ENG RES INST THE GENERAL LOGISITIC DEPT PLA) Tekerlekli mekanik bariyer kaldırma aracı

CN103496657

US11009048 (Yayın tarihi: 18.05.2021) (BOSCH GMBH ROBERT [DE]) İnsan kaldırma platformu (Boom lift sistemi)

US11009048

CN101837930 (Yayın tarihi: 22.09.2010) (XUTAI KE) Katlanır pergel vinç

CN101837930

CN101708357 (Yayın tarihi: 19.05.2010) (UNIV TIANJIN TECHNOLOGY) Deprem kurtarma için kaldırma veya destekleme makinesi

Sonsöz

Ülkemiz deprem bölgesi ve biliyoruz ki binaların zemine ve depreme uygun yapılması durumunda gelecekteki büyük bir depremde en az hasarla depremi atlatmamız mümkün. Deprem sonrası yaşadığımız sıkıntıları, kaybedilen canları düşündükçe bunları yeniden yaşamamak için uygulayabileceğimiz en kolay çözümün kurallara uygun binalar yapmak olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.

Yeni binaları kurallara ve zemine uygun yapmak, uygun olmayan eski binaları güçlendirmek, gerekiyorsa yıkıp yeniden yapmak, bütün bunlar belki büyük masraf olabilir ama bunları yapmadığımızda ödediğimiz ve ödeyeceğimiz bedelle karşılaştırdığımızda bunun hiçbir şey olduğunu görüyoruz. Yanlış yapılmış bir işi düzeltmeye çalışmak her zaman daha zordur. Bu yüzden yanlışın yapılmadan önlenmesi için gerekli kontrol mekanizmalarının işletilmesi önemlidir.

Umarız bu bizim son deprem felaketimiz olur ve gelecekteki depremlere hazırlıklı oluruz.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Şubat 2023

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] Türkiye’deki Depreme Dayanıklı Yapıların Sismik İzolasyon Tiplerinin İncelenmesi; Özgür KAN, Kürşat KAYMAZ, Bilgin ZENGİN, Mehmet ÖZCAN; Munzur Üniversitesi Bilim ve Gençlik Dergisi, ISSN: 2148-0273 Cilt 5, Sayı 1, 2017, Vol. 5, Issue 1, 2017, s.85, https://www.munzur.edu.tr/birimler/dergi/Bilder/arsiv/BGD5-1/5.1.9.pdf

EPO GENİŞLETİLMİŞ TEMYİZ KURULUNUN G 2/21 SAYILI ÖN GÖRÜŞÜ IŞIĞINDA YAŞAM BİLİMLERİ BULUŞLARINA İLİŞKİN T 0957/18 SAYILI EPO KARARI


Şekil 1 – Makuliyet ilkesi değerlendirilmesinde göz önüne alınan bazı kavramların temsili gösterimi

13.10.2020 tarihinde, Avrupa Patent Ofisi (EPO) Genişletilmiş Temyiz Kurulu, özellikle yaşam bilimleri alanında merakla beklenen G 2/21 sayılı başvurudaki sorulara ilişkin ön görüşünü1 (Görüş) yayımladı. Görüş, teknik bir etkinin varlığını kanıtlamak için sonradan yayımlanmış kanıtların kullanılıp kullanılamayacağıyla ilgilidir. Görüş’ün sunduğu önemli çıkarımlar aşağıdaki gibidir.

1. Buluş basamağı değerlendirmesindeki teknik etki için tek kanıt olsalar da sonradan yayımlanmış kanıtlar göz ardı edilmemelidir (principle of free evaluation).

2. Başvuru tarihinde, teknikte uzman kişi teknik etkiyi makul kabul ederse, sonradan yayımlanmış kanıtlar dikkate alınabilir (ab initio plausibility).

3. Başvuru tarihinde, teknikte uzman kişi, etkinin makul olmadığını düşünmek için önemli bir neden görmemiş ise, yayımlanmış kanıtlar dikkate alınabilir (ab initio implausibility).

Her ne kadar bu yazıya konu olan Görüş’ün yayımı oldukça yeni olsa da daha önceki kararlardan bu Görüş’ün çıkarımlarına benzer yaklaşımların halihazırda uygulandığı görülüyordu. Örneğin, 24.09.2020 tarihli ve T 0957/182 numaralı kararda (Karar) ilk başvuru dosyasında bulunan destekleyici ifade ile başvuru sonrası yayımlanan ve teknik özelliğin etkisine ilişkin kanıt içeren belgeler temyiz eden tarafın yararına olan bir sonucun belirlenmesinde rol oynamışlardır.

Karar’a konu olan buluş, diffüz büyük B hücreli lenfomanın tedavisine ilişkindir. Buluşta, CD47 ve CD20 proteinleri için seçici olan ve bir bispesifik FcR aracılı antikorda birleştirilmiş ajanların sinerjistik kombinasyonları açıklanmıştır. Buluş sahibi, bispesifik FcR aracılı antikorların, -özellikle normal dokularda CD47 varlığında-, sinerjik etkiyi kaybetmeksizin potansiyel antikor toksisitesini azalttığını bulmuştur.

Karar’a konu olan buluşun ana talep istem 1’i aşağıdaki şekildedir.

  1. Bir hastadaki bir hematolojik kanserin tedavisinde kullanılmak için sinerjistik kombinasyon ajanları olup;

-özelliği hematolojik kanser Non-Hodgkin Lenfoma (NHL)’ dır,

-özelliği NHL; diffüz büyük B hücreli lenfomadır,

-özelliği kombinasyon ajanları; seçici olarak CD47’yi bloke eden bir birinci ajan ve CD20’ye bağlanan bir ikinci ajan içermektedir,

-özelliği birinci ve ikinci ajanların; CD47 ve CD20 için seçici olan bir bispesifik FcR aracılı antikorda içerilmesidir.

Karar’da belirtildiği üzere temyizde, başvuru sahibi yenilik ve buluş basamağı değerlendirmesini göz önüne alarak, isteme ilave bir teknik özellik eklemiştir. Eklenen bu özellik; “birinci ve ikinci ajanların; CD47 ve CD20 için seçici olan bir bispesifik FcR aracılı antikorda içerilmesidir” özelliğidir.

Buluşun en yakın önceki teknik dokümandan3 (D1) en önemli farkı; CD47’yi seçici olarak bloklayan birinci ajanın ve CD20’ye bağlanan ikinci ajanın CD47 ve CD20 için seçici olan bir bispesifik FcR-aracılı antikorda kombine edilmiş olmalarıdır.

D1; bir anti-CD47 antikorun tek başına veya bir anti-CD20 antikoru ile Non-Hodgkin Lenfoma (NHL) tedavisindeki potansiyel terapötik etkisini açıklamaktadır.

Bu fark nedeniyle oluşan teknik etki ise sinerjik etki korunurken CD47 taşıyan normal dokuların potansiyel antikor toksisitesindeki azalmadır. Başvuru sahibi, aşağıdaki ifadesi4 ile bu teknik etkinin teknikte uzman kişiye makul veya mantıklı geleceğini iddia etmiştir.

Şekil 2 – Karar’a konu olan EP2477648 numaralı başvurudaki Şekil 17D

[…] Bu etki makul olmakla beraber başvurunun [0209] paragrafı ve anti-CD47 antikorlarının CD47’nin hücre ölümüne neden olabileceğini gösteren Şekil 17D’deki veriler ışığında teknikte uzman kişiye “mantıklı” da görünecektir. Başvurunun yapıldığı tarihten sonra yayımlanan D95 ve D136 belgeleri, CD47 ve CD20’ye özgü bispesifik bir FcR’ye bağlanan antikorun tümör hücrelerine seçici olarak bağlanmasını ve normal hücrelere bağlanmanın azalmasını doğrulamıştır.

Teknikte uzman kişi ayrıca, [0209] paragrafında bulunan; bispesifik antikorun, tek başına anti-CD20 veya anti-CD47 antikorları ile tedaviye göre sinerjistik etkiyi koruduğuna ilişkin ifadeyi inandırıcı bulurdu ve dolayısıyla başvuru tarihinden sonra yayımlanmış olmasına rağmen (belgeler D9 ve D13) bispesifik antikorun iddia edilen sinerjik etkisini gösteren kanıtlar dikkate alınabilirdi.[…]

Başvuru sahibinin yukarıdaki ifadesine karşılık olarak Temyiz Kurulu (Kurul)aşağıdaki görüşünü7 paylaşmıştır.

[…] Kurul, teknikte uzman kişinin, her ne kadar başvuruda bunu gösteren bir örnek bulunmamasına rağmen, yukarıda bahsedilen sinerjik etkiyi kaybetmeksizin potansiyel antikor toksisitesini azalması etkisini makul bulacağı görüşündedir. Bunun nedeni, bir hedef için tek bir bağlanma bölgesine sahip bir bispesifik antikorun, bu hedef için iki bağlanma bölgesine sahip bivalent bir antikordan bu hedefi ifade eden bir hücreye daha düşük bir bağlanma aviditesine sahip olacağının bilinmesidir. Ayrıca, (teknikte uzman kişi) yalnızca CD47 ifade eden normal hücrelere hedef dışı bağlanmanın ve bu tür normal hücrelerde CD47 sinyallemesinin bloke edilmesinden kaynaklanan ilgili toksisitenin azaltılabileceğini de makul görecektir. […]

Kurul tarafından teknik etkinin teknikte uzman kişi tarafından makul göreceği görüşünün sunulması ile D9 ve D13’deki kanıtlar da buluş basamağı değerlendirilmesine alınmış ve buluşun buluş basamağı niteliğine haiz olduğu sonucuna varılmıştır.

Sonuç

Genişletilmiş Kurul için bağlayıcı olmasa da, Görüş’ün, 24 Kasım 2022’de yapılması planlanan sözlü işlemlerde tartışılacak olan konulara büyük bir etkisi olacağı ortadadır. Bununla birlikte, Görüş’ten önceki tarihli yukarıda anlatılan ve Görüş’ün çıkarımlarına paralel olan Karar’ın benzerlerinin sayısı da azımsanmayacak boyuttadır. Dolayısıyla Genişletilmiş Kurul’un da Görüş’ün mevcut çıkarımlarına benzer bir yaklaşım sergilemesi mümkün gözükmektedir.

Ayça KOROĞLU

Kasım 2022

aycakoroglu@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] Genişletilmiş Temyiz Kurulunun ön görüşü

https://register.epo.org/application?documentId=L95QJ8WQRL3OUXE&number=EP12002626&lng=en&npl=false

[2] T 0957/18 numaralı karar  

https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t180957eu1.html

[3] D1: |Chao M. P. et al. (2009), Experimental Hematology 37(9) Suppl. 1, S8-S9 |

[4]  T 0957/18 numaralı kararda bölüm X.

[5] D9: |Piccione E. C. et al. (2015), MABS, 7(5), 946-956 |

[6] D13: |Dheill E. et al. (2017), Molecular Therapy, 25(2), 523-533 |

[7] T 0957/18 numaralı kararda 16. nokta.

Buluş Basamağı Değerlendirmesinde Önceki Tekniğe Göre Teknik Bir Etki Ortaya Koymayan Buluşlar


UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.


Başlamadan önce aşağıdaki tek soruluk anketi cevaplamaya ne dersiniz?


Bilindiği üzere buluş basamağı değerlendirilirken kullanılan problem-çözüm yaklaşımının ilk adımında buluş konusu istemin tekniğin bilinen durumundan (D1) farkı tespit edilir. Ardından bu farkın yarattığı teknik etki irdelenir. Problem-çözüm yaklaşımının ana adımlarını hatırlayalım:

[1].       Tekniğin bilinen durumunda, buluşa en yakın doküman tespit edilir. En yakın doküman buluşla aynı alanda olan, benzer teknik etkiye ve amaca sahip ve genellikle buluşla en çok sayıda ortak özelliği bulunan dokümandır.

[2].       Buluş ile en yakın doküman arasında teknik özellikler bakımından fark tespit edilir.

[3].       Bu farkın teknik etkisi tespit edilir.

[4].       Tespitler ışığında buluşun çözümünü amaçladığı objektif teknik problem tespit edilir.

[5].       En yakın doküman ve mevcut problem göz önüne alındığında, ilgili alanda uzman kişi buluş yapma yeteneği kullanmadan buluşa kolayca ulaşır mı? Cevap “evet” ise buluş basamağı yoktur.

Peki yukarıda [3]. adımda istemle D1 arasındaki fark, D1’den farklı bir teknik bir etki ortaya koymuyorsa değerlendirme nasıl yapılır?

Böyle bir durum genellikle buluşun tekniğin bilinen durumundaki çözüme bir alternatif sağladığı hallerde olur. Bu durumda objektif teknik problem “D1’deki çözüme bir alternatif sağlamak” olarak formüle edilebilir. Zira “teknik problem” ifadesi geniş yorumlanır; teknik çözümün önceki tekniğe göre bir iyileştirme olma zorunluluğu yoktur. Örneğin problem, aynı veya benzer etkileri sağlayan bilinen bir cihaz veya işleme alternatif aramak olabilir.[1] Bu alternatif teknikte uzman kişi için aşikâr değilse buluş basamağını da sağlayacaktır.

Peki bu alternatif çözüm aslında önceki teknikten pek farklı olmayıp salt yapılan işlemlerin sırasının değiştirilmesi söz konusu ise nasıl bir değerlendirme yapabiliriz?

Geçenlerde ATM’den para çekerken bir örnek aklıma geldi. (Bir patent uzmanının buluş yapma yeteneği olmaması beklenir, o yüzden boş zamanlarımda buluş yaptığımı düşünmenizi istemem 🙂 ) Hatırlarsınız, bundan yıllar önce çoğu banka ATM’sinde para çekme işlemi yapılırken önce çekilen miktar müşteriye verilir, ardından müşterinin bir başka işlem yapmak isteyip istemediği sorulduktan sonra işlem bittiyse banka kartı müşteriye iade edilirdi. Ancak zaman içinde görüldü ki insanlar parayı gördükten sonra arkalarına bakmadan çekip gidiyor ve banka kartlarını almayı unutuyorlar 🙂 Bunun önüne geçilmesi için, günümüzde ATM’ler önce kartı sonra parayı verecek şekilde konfigüre edilmiştir. Şimdi bu yeniliğin bir patent başvurusuna konu olduğunu varsayalım.

Söz konusu problemi çözmek için başvuru sahibi ATM’yi önce kartı verip ardından parayı çıkartacak şekilde konfigüre etmiş olsun. Başvuru sahibine göre buluşun çözmeyi amaçladığı problem müşterinin banka kartını unutmasına engel olmak olsun.

Başvuru konusu istem 1’i de basitçe aşağıdaki gibi oluşturalım:

Başvuru Konusu İstem 1:

1. Müşterinin (4) ATM’den (3) para çekerken banka kartını unutmasına engel olan bir yöntem olup özelliği;

– Müşterinin (4) ATM’ye (3) çekmek istediği tutarı tuşlar (8) vasıtasıyla girmesinin sağlanması (101),

– Kontrol biriminin (6) istenen tutar karşılığı paranın ATM’de (3) ve müşterinin (4) hesabında yeterli miktarda bulunup bulunmadığını kontrol etmesi (102),

– Eğer bahsedilen miktar yeterliyse kontrol birimi (6) tarafından banka kartının (5) kart giriş-çıkış haznesinden (3) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (103),

– Ardından kontrol birimi (6) tarafından paranın para giriş-çıkış haznesinden (2) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (104),

– Eğer (102) nolu adımda bahsedilen miktar yeterli değilse kontrol birimi (6) tarafından ekranda (7) uyarı gösterilmesi ve banka kartının (5) kart giriş-çıkış haznesinden (3) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (105)

işlem adımlarından oluşmasıdır.

Tekniğin Bilinen Durumu (D1):

Müşterinin (4) ATM’den (3) para çekmesini sağlayan bir yöntem olup özelliği;

– Müşterinin (4) ATM’ye (3) çekmek istediği tutarı tuşlar (8) vasıtasıyla girmesinin sağlanması (101),

– Kontrol biriminin (6) istenen tutar karşılığı paranın ATM’de (3) ve müşterinin (4) hesabında yeterli miktarda bulunup bulunmadığını kontrol etmesi (102),

– Eğer bahsedilen miktar yeterliyse kontrol birimi (6) tarafından paranın para giriş-çıkış haznesinden (2) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (103),

– Ardından banka kartının (5) kontrol birimi (6) tarafından kart giriş-çıkış haznesinden (3) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (104),

– Eğer (102) nolu adımda bahsedilen miktar yeterli değilse kontrol birimi (6) tarafından ekranda (7) uyarı gösterilmesi ve banka kartının (5) kart giriş-çıkış haznesinden (3) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (105),

işlem adımlarından oluşmasıdır.

DEĞERLENDİRME

Şimdi istem 1’le D1’i karşılaştıralım:

D1 dokümanı, istem 1’de tanımlanan buluş konusunda tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olarak alınmıştır. D1 dokümanındaki buluş müşterinin (4) ATM’den (3) para çekerken banka kartını unutmasına engel olan para çekmesini sağlayan bir yöntem olup özelliği;

– Müşterinin (4) ATM’ye (3) çekmek istediği tutarı tuşlar (8) vasıtasıyla girmesinin sağlanması (101),

– Kontrol biriminin (6) istenen tutar karşılığı paranın ATM’de (3) ve müşterinin (4) hesabında yeterli miktarın bulunup bulunmadığını kontrol etmesi (102),

– Eğer bahsedilen miktar yeterliyse kontrol birimi (6) tarafından banka kartının (5) kart giriş-çıkış haznesinden (3) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (103),

– Ardından kontrol birimi (6) tarafından paranın para giriş-çıkış haznesinden (2) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (104),

– Eğer bahsedilen miktar yeterliyse kontrol birimi (6) tarafından banka kartının (5) kart giriş-çıkış haznesinden (3) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (103),

– Ardından kontrol birimi (6) tarafından paranın para giriş-çıkış haznesinden (2) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (104),

– Eğer (102) nolu adımda bahsedilen miktar yeterli değilse kontrol birimi (6) tarafından ekranda (7) uyarı gösterilmesi ve banka kartının (5) kart giriş-çıkış haznesinden (3) çıkarılarak müşteriye (4) iletilmesi (105)

işlem adımlarından oluşmasıdır.

İstem 1’de tanımlanan buluş konusu, D1’deki para çekme yönteminden farklı olması sebebiyle SMK m.83(1) kapsamında yenilik niteliğine sahiptir.

Aradaki bu fark, D1’de müşteriye önce paranın sonra banka kartının verilmesine karşılık istem 1’de bunun tersi sıralamayla önce banka kartının ardından paranın verilmesi şeklindedir. Bu teknik bir farktır. Ancak burada gerçekleştirilen teknik işlemlerin sırasının değiştirilmesinin teknik bir etkisi bulunmamaktadır. Oluşan tek etki tarifnamede de belirtildiği üzere müşterinin parayı almadan önce kartı almasının sağlanması sayesinde kartı almayı unutmasının önüne geçmektir. Müşterinin kartını hatırlaması zihni bir faaliyet ile ilgili olup yapılan değişiklik teknik bir etki ortaya koymamaktadır. (Kaldı ki aynı müşteri pekâlâ kartını aldıktan sonra bu sefer de parasını almayı unutabilir. Ancak bu argüman teknik bir argüman değildir, o yüzden uzman, görüşünü bu argüman temelinde kurgulamaz)

D1’le aradaki farkın teknik olmayan bir amaca hizmet etmesi sebebiyle bu farkın buluşa herhangi bir teknik etkisi yoktur, bunun yerine yalnızca bir zihni/iş faaliyetiyle ilgili geliştirme söz konusudur. Bu yüzden, söz konusu farklılık hiçbir teknik problemi çözmez, dolayısıyla işlem sırasındaki bu değişiklik buluş basamağının varlığını göstermede kullanılamaz.

Uzman raporunda buluşun teknik etki ortaya koymadığını belirttiğinde bazen başvuru sahipleri bunu buluşun teknik karaktere sahip olmadığı olarak algılıyor ve itirazlarında buluşun teknik unsurlar içerdiğini göstermeye çalışıyorlar. Ancak burada uzman aslında buluşun teknik olduğunu zaten kabul ediyor, iddia ettiği istemin D1 karşısında değerlendirildiğinde aradaki farkın teknik bir etki oluşturmadığı yönündedir.

Durumu şöyle basitleştirebiliriz:

İstem 1: 101, 102, 103, 104, 105 adımlarından oluşan bir yöntem

D1:        101, 102, 104, 103, 105 adımlarından oluşan bir yöntem

D1, istem 1’e ait tüm unsurları içermektedir, ancak sıralaması farklıdır. Bu bakımdan istem 1 D1 karşısında yenidir. Ancak buluş basamağı değerlendirilirken aradaki farkın teknik olarak nasıl bir etkiye neden olduğuna bakılır.

D1’le karşılaştırıldığında ayırt edici özellikler teknik bir etkiye değil, zihni faaliyet ile ilgili bir etkiye (müşterinin kartını unutmaması) yol açmaktadır.

Objektif teknik problemin formülasyonu, teknik bir katkı sağlamayan özellikleri veya buluşun teknik olmayan bir etkisini içerebilir. Bunlar ilgili teknikte uzman kişiye sağlanan ve teknik sorunun ortaya konulduğu belirli bir çerçeveyi oluşturmada kullanılabilir.[2]

Buna göre mevcut durumda objektif teknik problem şöyle ortaya konabilir: “Müşterinin banka kartını unutmasını önlemek için D1’deki ATM’den para çekme yöntemine bir alternatif sağlanması.”

Müşterinin kartını unutma sebebi paranın çıkışından daha sonra kartın verilmesidir. Buna göre teknikte uzman kişinin teknik olmayan bu bilgiyi bildiği varsayılır. Yukarıda anılan objektif teknik problemi çözmek isteyen teknikte uzman kişi 103 ve 104 nolu adımların yerinin değiştirilmesi durumunda (kartın paradan önce verilmesinin sağlanması) çözüme ulaşılacağını bilecektir.

Ayırt edici özellikler teknik etkilere değil, zihni/iş faaliyetiyle ilgili etkilere yol açtığından, müşterilerin banka kartını unutmasını önlemek için D1’deki yöntemi uyarlama sorunu ile karşı karşıya kalan teknikte uzman kişi bu nedenle buluşa ulaşacaktır.[3]

Sonuç olarak, buluş konusu 1 nolu istemin D1 karşısında SMK m.83(4)’e göre buluş basamağı içermediği görülmektedir.

Burada bir hususa da değinmeden geçmeyelim. Yöntem adımları, isteme konu buluş bağlamında teknik olarak mantıksız olmadıkça, herhangi bir zamanda gerçekleştirilebilecek işlemleri tanımlar. Normal şartlarda, istem 1’de formüle edilen 103 ve 104 nolu adımların, istemde belirtilen sırayla gerçekleştirilmesi için hiçbir neden bulunmamaktadır.[4] Hem istem 1’de hem de D1’de müşteriye sonuç olarak parası ve kartı geri verilmektedir. Bu bakımdan istemde ve/veya tarifnamede yöntem adımlarının spesifik sırada olduğu belirtilmeseydi buluş yenilik niteliğini de sağlayamayabilirdi.

BİR SORU:

Yazının başındaki ankete katıldınız mı? Peki bir soru: Sizce başvuru sahibi anket sonucunu buluş basamağını desteklemek için kullanabilir mi?

SON NOT: Teknik etki sağlamayan buluş ile teknik karaktere sahip olmayan “buluş” birbirinden farklıdır. Bu yazıda D1’e kıyasla farklı bir teknik etki sağlamayan bir buluşa örnek verilmiştir. Her ne kadar bu yazıdaki örnekte buluş basamağı sağlanamamışsa da, bu demek değildir ki teknik etki sağlamayan tüm buluşlar buluş basamağından yoksundur. Farklı bir teknik etki sağlamayan bir buluşun sunduğu alternatif çözüm teknikte uzman kişi için aşikâr değilse buluş basamağını da sağlayacaktır.[5]

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Ekim 2022

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] EPO Guidelines for Examination, Part G – Chapter VII – 5.2 Formulation of the objective technical problem, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_5_2.htm

[2] EPO Guidelines for Examination, Part G – Chapter VII – 5.4.1 Formulation of the objective technical problem for claims comprising technical and non-technical features, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_5_4_1.htm : the formulation of the objective technical problem may refer to features which do not make a technical contribution, or to any non-technical effect achieved by the invention, as a given framework within which the technical problem is posed, for example in the form of a requirements specification provided to the person skilled in a technical field

[3] T 1567/19, Reasons for the Decision 3.9, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t191567eu1.html

[4] Bkz. T 0403/11, Reasons for the Decision 3.9, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t110403eu1.html

[5] EPO  Case Law of the Boards of Appeal, I. D. 4.5. Alternative solution to a known problem, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_d_4_5.htm


PATENT BAŞVURUSU İNCELEME AŞAMASI

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununa (SMK) göre bir patent başvurusu için araştırma raporu düzenlendikten sonra başvuru sahibi raporun bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde ücretini ödeyerek incelemenin yapılmasını talep eder ve varsa araştırma raporuna ilişkin görüşlerini sunabilir ve tarifname, istemler veya resimlerde değişiklikler yapabilir.[1] Ardından inceleme uzmanı (genellikle araştırma raporunu düzenleyen uzmandır) aşağıdaki unsurları dikkate alarak inceleme işlemini başlatır[2]:

  • Tarifname takımının orijinali ya da değişiklik yapılmışsa son kabul edilebilir değişen evrak
  • Yön. m.102(1)’ye göre varsa başvuru sahibinin araştırma raporuna ilişkin görüşleri
  • SMK m.97(2)’ye göre varsa üçüncü kişilerin patent başvurusuna konu olan buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşleri
  • Araştırma raporunda belirtilen dokümanlar
  • Varsa araştırma raporu düzenlendiği tarih ile inceleme raporu düzenleneceği tarih arasında geçen sürede yayınlanmış ilgili dokümanlar
  • Varsa uzmanın inceleme aşamasında tespit ettiği diğer dokümanlar

Yapılan değerlendirmenin ardından başvuru ve buna ilişkin buluşun SMK hükümlerine uygun olduğu sonucuna varılırsa (tüm istemler itibariyle patentlenebilir bulunursa) inceleme raporu düzenlenir, patentin verilmesine karar verilir, başvuru sahibine bildirilir, bu karar ve patent Bültende yayımlanır.[3]

Şekil 1: İnceleme Aşaması

Ancak inceleme raporunda bazı düzeltmeler istenmişse (örn. istemin iki parçalı yazılması, açıklık sorunu olan bir istemde düzeltme vb.) bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde değişikliklerin yapılması gerekir. Yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde patentin verilmesine karar verilir, bu durum başvuru sahibine bildirilir, bu karar ve patent Bültende yayımlanır. Değişikliklerin yapılmaması veya yapılan değişikliklerin Kurum tarafından kabul edilmemesi hâlinde başvuru geri çekilmiş sayılır, bu karar başvuru sahibine bildirilir ve Bültende yayımlanır.[4]

Eğer yapılan değerlendirmenin ardından başvuru ve buna ilişkin buluşun SMK hükümlerine uygun olmadığı sonucuna varılırsa inceleme raporu düzenlenmez. Örneğin başvuru bazı ya da tüm istemler itibariyle patentlenebilirlik kriterlerini sağlamıyorsa başvuru sahibine bunun gerekçelerinin açıklandığı bir bildirim yapılır. SMK m.98(3) gereğince, olumsuz rapor düzenlenecekse mutlaka en azından bir bildirim yapılmalıdır. Başvuru inceleme talebi sonrası herhangi bir bildirim yapılmadan doğrudan olumsuz inceleme raporuyla reddedilemez.

Başvuru sahibi, yapılan bildirime cevaben üç ay içinde görüşlerini sunabilir ve başvurunun kapsamını aşmaması şartıyla değişiklik yapabilir. “Gerekli görüldükçe” bu tür bildirimler tekrarlanır. Ancak bu kapsamda yapılacak bildirimlerin sayısı üçten fazla olamaz.[5]

Burada sürecin gereksiz uzatılmasına mahal vermemek adına bildirim sayısının üç ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Bunun yanı sıra hükümde geçen “gerekli görüldükçe” ifadesinden de anlaşılacağı gibi uzmanın bildirim sayısını üçe tamamlama zorunluluğu yoktur.[6]

Bu hükümle bildirim sayısının uzmanın takdirine bırakıldığı görülmektedir. Bu takdir yetkisinin kullanılması, özellikle, başvuru sahibinin buluşu için yeterli koruma elde etme konusundaki menfaati ile Kurumun incelemeyi etkili ve hızlı bir şekilde sona erdirme menfaati arasında bir denge sağlamalıdır. Keyfi bir uygulamadan kaçınmak adına başvurunun neden patentlenebilirliği sağlamayacağı gerekçelendirilmelidir.[7]

Burada inceleme sürecinin usul ekonomisine uygun olarak etkili ve hızlı bir biçimde sonlandırılması söz konusudur. Bu yapılırken başvuru sahibini mağdur etmemek adına başvurunun neden patentlenebilirliği sağlamayacağı uygun şekilde gerekçelendirilmelidir.

Kurumun incelemeyi etkili ve hızlı bir şekilde sona erdirme menfaatinin önemini açıklamaya çalışalım. TÜRKPATENT’te araştırma ve inceleme talebi işlemleri hizmet standartlarına uygun şekilde en geç 18 ay içinde tamamlanmaktadır.[8] İşyükünün son yıllarda katlanarak artması nedeniyle hizmet standartlarına uyulamadığı dönemler bulunmakla birlikte uzman sayısındaki artışın da etkisiyle özellikle araştırma raporunun tamamlanma süresi 12 aya kadar çekilmiştir. Ancak inceleme aşamasında yapılan her bir bildirim ayrı bir rapor niteliğinde olduğundan bir başvuru için yapılan her yeni bildirimle başvurunun süreci ortalama 12 ay uzamış olmaktadır. Bu durumun patent belge olma sürelerini ciddi şekilde uzattığı gözlemlenmektedir. Örneğin yapılan istatistiklere göre üçüncü bildirimin sonuçlanmasının başvuru tarihinden itibaren ortalama 5-6 yılı bulacağı tahmin edilmektedir. Kanaatimizce uzmanın patentlenme olasılığı olmayan bir dosyayı tekrar tekrar değerlendirmesindense yeni yapılan bir araştırma talebini cevaplaması sistemin çok daha verimli işlemesini sağlayacaktır. Ayrıca patent başvuru sürecinin uzamasının önüne geçilmesi süreçle ilgili belirsizliğin ortadan kalkmasına ve üçüncü kişilerin haklarını ne şekilde kullanabileceklerine daha kısa sürede karar vermelerine yardımcı olacaktır.

Bu nedenle uzman eğer Birinci Bildirim sırasında yaptığı değerlendirme sonucunda, başvuru sahibinin ciddi bir argüman sunmadıkça buluşun patentlenemeyeceğine kanaat getirmişse bildirimin sonuna aşağıdakine benzer bir paragraf yazabilir:

“Başvuru sahibi yukarıda sayılan olumsuzlukları gidermek adına gerekçeli argümanlar ve/veya orijinal başvurudan dayanağı bulunan değişiklikler yaparak itirazda bulunabilir. Ancak itirazdaki argümanların ikna edici olmaması ve/veya istemlerdeki değişikliklerin yetersiz olması durumunda sonraki adımda SMK m.98(3) ve (8) kapsamında başvurunun reddedilmesi söz konusu olabilir. Ayrıca -buluş konusunun faydalı model ile korunabilir olması şartıyla- başvurunun SMK Yönetmelik m.112(1)’e göre işbu bildirimden itibaren üç ay içinde faydalı modele dönüştürülmesi için talepte bulunulabilir.”

Bu bildirime cevaben başvuru sahibi ikna edici bir argüman oluşturamazsa ve/veya istemlerde anlamlı bir değişiklik ortaya koyamazsa uzman SMK m.98(3) ve (8) kapsamında başvuruyu reddedecektir.

Değişiklik yapılsa bile belge alma olasılığı pek olmayan başvurular için EPO uzmanlarının bildirimlerin sonuna eklediği standart yazıya bir örnek aşağıda verilmiştir:

“At least some of the objections raised above are such that there appears to be no possibility of overcoming them by amendment. Refusal of the application under Article 97(2) EPC is therefore to be expected.”

Uzmanın takdir yetkisinin kullanılması, öncelikle, yeni bir bildirimin patentin verilmesine yol açabileceğine dair makul bir ihtimalin bulunup bulunmadığına bağlıdır.[9] Başvuru sahibinin itirazları aşmak için ciddi bir girişimde bulunması (gerçek bir çaba göstermesi) veya prosedürün devam ettirilmesinin olumlu bir sonuca yol açmasının muhtemel görünmesi durumunda, inceleme uzmanının ilk bildirimden sonra başvuruyu reddetmemesinde yarar vardır.[10]

T 2351/16 sayılı EPO Temyiz Kurulu kararına[11] konu başvuru uzmanın yaptığı bir bildirimin ardından gelen itiraza karşılık uzman tarafından reddedilmiştir. Başvuru sahibi itirazının dinlenilmediği, bu nedenle hukuki dinlenilme hakkının (right to be heard) gasp edildiği gerekçesiyle temyize gitmiştir.

Kurul kararında, inceleme uzmanının EPC m.94(3) uyarınca yalnızca bir bildirimden sonra ret kararı vermesinin temyiz edenin dinlenilme hakkının ihlalini oluşturmayacağını, Temyiz kurullarının içtihatlarına göre, inceleme uzmanının, olumlu bir sonuç ihtimali olduğunu düşünmediği takdirde, tek bir bildirimden sonra başvuruyu reddedebileceğini ifade etmiştir. İlk bildirimden sonra bir başvurunun reddedilmesi, özellikle istemlerin önemli ölçüde değiştirilmediği durumlarda, patentlenebilirliğe karşı kesin itirazlar devam ediyorsa haklıdır.[12] Burada öldürücü dokümanın buluş konusu istemle birebir aynı olması, ya da başvurunun yenilikten öldürülmesi gibi bir zorunluluk yoktur. Buluş basamağı bulunmayan istemler içeren bir başvuru için de uzman takdir yetkisi kullanabilir.[13]

Bununla birlikte, bir bildirime yanıt olarak isteme unsur eklendiği durumlarda, yeni bir bildirim yapılmasında fayda vardır. Ancak eklenen unsur önceki teknikte doğası gereği bulunan ya da yaygın genel bilgi ise yeni bir bildirime gerek olmayabilir.[14] Daha önceden olumsuz olarak değerlendirilmiş, biri diğerine bağlı iki istemin birleştirilmesi söz konusuysa da yeni bir bildirime gerek olmayacaktır.

Olumsuzlukları aşmak için gerçek bir çaba gösterilmeden yapılan itirazlara karşı da yeni bir bildirime gerek olmayabilir. Örneğin başvuru sahibi itirazında salt başvurunun ilk istemini ve D1 dokümanının özetini alt alta yazmak suretiyle D1’in istemi karşılamadığını herhangi bir gerekçe göstermeden belirtmişse bu yeterli bir itiraz olmayacaktır. Yapılacak karşılaştırmada en azından uzmanın araştırma raporunda D1 için atıfta bulunduğu yerlerde geçen hususlara değinilmesi, istem ile D1 arasındaki farkların net bir şekilde ifade edilmesi, bu farkların neden buluş basamağı içerdiğinin de gerekçelendirilmesi tavsiye edilir.

Bazı İstemlerin Patentlenebilir Olduğu Durumlar (Kısmi Olumlu)

Eğer yapılan bildirimde bazı istemler patentlenebilir bulunmazken bazıları patentlenebilir olarak kabul edilmişse, başvuru sahibi yapılan bildirimin ardından üç ay içinde yalnızca olumlu istemlerden oluşan istem seti hazırlayarak belge talebinde bulunabilir. Bu durumda uzman bu olumlu istemler üzerinden olumlu bir inceleme raporu düzenler. Ancak başvuru sahibi eğer olumsuz olarak değerlendirilen istemlerin de sunacağı argümanlarla ya da yapacağı değişikliklerle olumluya dönüşeceğini düşünüyorsa bildirime bu yönde itirazda da bulunabilir.

Üçüncü Bildirimde bazı istemler patentlenebilir bulunmazken bazıları patentlenebilir olarak kabul edilmişse ve bu son bildirimin ardından başvuru sahibi itirazlarına devam ediyorsa son değerlendirme şu şekilde olur: Başvuru sahibinin son itirazları da dikkate alındığında tüm istemler için patentlenebilirlik kabul edilecekse olumlu inceleme raporu düzenlenir, varsa eksiklikler raporda bildirilir ve iki ay içinde düzeltme istenir. Ancak, yapılan değerlendirmede hala bazı istemlerin patentlenebilir olmadığı sonucuna varıldıysa, inceleme raporu düzenlenir, patentlenebilir bulunan istemler için belge verileceği, salt söz konusu istemlerden oluşan istem setinin iki ay içinde sunulması istenir.

Yukarıdaki örnekte eğer uzman birinci bildirimde bazı istemleri patentlenebilir bulmazken bazılarını patentlenebilir olarak kabul etmişse ve sonucun bu yönde gelişeceği kanaatindeyse başvuru sahibine görüş olarak salt olumlu istemlerin yeni istem seti olarak sunulması halinde belge kararı verileceğinden bahsedebilir. Bu teklifi kabul edip etmemek başvuru sahibine kalmıştır.

Bildirimde olumlu istemlerin bulunduğu kabul edilmiş olsa bile üç ay içinde bildirime görüş sunulmadığı ya da değişiklik yapılmadığı takdirde başvuru geri çekilmiş sayılır.[15] Böyle bir durumda, tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde “İşlemlerin devam ettirilmesi ücreti”nin ödenerek işlemlerin devam ettirilmesi talebinde bulunulabilir. Aynı süre içinde söz konusu taleple birlikte görüş veya değişikliklerin de gönderilmesi gerekir. Ayrıca bu talep üç bildirimden biri için ve sadece bir kez yapılabilir.[16]

İnceleme Aşamasında Değişiklik Yapılması

6769 SMK m.103’e göre patent başvurusu ile patentte (patent belgesi) yapılabilecek değişiklikler ve düzeltmeler birbirinden farklı şekilde ele alınmaktadır. Buna göre bir patent başvurusu, Kurum nezdinde yapılan işlemler süresince başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşmamak şartıyla, başvuru sahibi tarafından değiştirilebilirken, patente yalnızca m.99’a göre itiraz edilmişse Kurum tarafından itiraza ilişkin nihai karar verilinceye kadar patentin sağladığı korumanın kapsamını aşmamak şartıyla patent, patent sahibi tarafından değiştirilebilmektedir.

Şekil 2: Patent başvurusuna belge kararı verildiğine dair Bültende yapılan yayımla birlikte başvuru Belge haline gelmiş olur.

Bu bakımdan Şekil 2’deki renkli alanlarla belirtilen zaman dilimlerinde yapılabilecek değişiklikler şöyle sıralanabilir:

Sarı bölge (inceleme aşaması): Başvuruda değişiklik ve bariz hata düzeltme talebi yapılabilir.

Gri bölge: Başvuruda bariz hata düzeltme talebi yapılabilir. İnceleme raporu düzenlendikten sonra yeniden inceleme gerektirecek kapsamlı değişiklik yapmak uygun değildir. Bkz. “Belge Aşamasında Değişiklik Yapılması” başlıklı bölüm

Turuncu bölge: Belgede değişiklik yapılamaz, sadece bariz hata düzeltme talebi yapılabilir.

Mavi bölge: Belgede değişiklik ve bariz hata düzeltme talebi yapılabilir, ancak istem kapsamı genişletilemez. Belgeye yeni istem eklemek, yeniden inceleme gerektirecek kapsamlı değişiklikler yapmak uygun değildir. Zira burada istem değişikliği hakkı verilmesindeki amaç, itirazların giderilmesine yönelik olup, bu hak yeniden inceleme sürecini başlatma amacıyla kullanılamaz.[17] Ancak örneğin tarifnameden bir unsur alınarak isteme eklemek suretiyle (açıklık sorunu yaratmamak şartıyla) istem daraltılabilir.

Üst Üste İki Kez Değişiklik Talebinde Bulunulması

Uzmanın yaptığı Birinci Bildirimin ardından üç aylık süre içinde görüşlerinizi sunduğunuzu ve istemlerde değişiklik yaptığınızı farz edelim. Sonrasında fark ettiniz ki istemleri başka türlü değiştirmek daha doğru olacak. Bu durumda üç aylık itiraz süreniz henüz dolmadıysa önceki değişiklikten vazgeçildiğini bildirerek yeniden bir istem değişikliği talebinde bulunabilirsiniz. Ancak değişiklik talebinin uzmanın raporu ya da bildirimi düzenlerken dikkate alabilmesi için, bu değişikliğin uzmanın rapor düzenleme işlemlerine başlamadan önce Kuruma ulaşması gerekir.[18] Bu bakımdan böyle ikinci bir değişiklik yapmayı düşünüyorsanız öncelikle uzmanı arayarak rapor düzenlemeye başlayıp başlamadığını sormakta fayda vardır.

Belge Aşamasında Değişiklik Yapılması

Başvuru sahibinin yaptığı değişikliklerin ardından uzmanın olumlu inceleme raporu gönderdiğini, ancak SMK m.98(6) gereğince patentin verilebilmesi için değişiklik yapılması gerektiğini varsayalım. Bu aşamada başvuru sahibi istenen değişikliklerin dışında bir değişiklik yapmamaya özen göstermelidir. Her ne kadar SMK m.103(1)’e göre Kurum nezdinde yapılan işlemler süresince başvuruda değişiklik yapılabiliyor olsa da sürecin bu geç safhasında daha önceden araştırılmayan/incelenmeyen yapılanmalar ortaya çıkarmak vb. uygun değildir. Zira son anda tüm süreç boyunca talep edilenden daha geniş ya da farklı bir koruma talep edilmesi durumunda bunun kabulü, yeniden incelemeye yol açacak ve sonuç olarak süreci gereksiz yere uzatacağı[19] gibi oluşan belirsizlik üçüncü kişileri de olumsuz yönde etkileyecektir. “Her hakkın kullanımı, kötüye kullanma yasağına tabiidir. Dolayısıyla patent başvuru sahibinin, kötüniyetli olarak patentte değişiklik yapmasına da izin vermemek gerekir.”[20]

İstenen değişiklikler dışında başvuru sahibinin yapabileceği değişiklikler bariz bir hatanın düzeltilmesi, tarifnameye tekniğin bilinen durumunda bulunan dokümanlarla ilgili bilgi eklenmesi, isteme eksik bir referans numarası eklenmesi vb. olmalı, koruma kapsamını genişletecek nitelikte olmamalıdır. İstemlerin koruma kapsamını etkileyecek her türlü değişiklik talebi dikkatle irdelenmelidir. Özellikle istemde belirsizlik yaratan bir ifade varsa ve bu düzeltilmek isteniyorsa, düzeltilmiş istemin koruma kapsamının öncekinden daha geniş olmadığına dikkat edilmelidir. Uzman isteme mevcut haliyle olumlu bir rapor düzenlemişken bu istemin genişletilmesi söz konusu olursa yeni istemin de patentlenebilir olacağının garantisi yoktur ve bazen bunu tespit etmek için yeni bir araştırma/inceleme yapmak gerekir. Bu nedenle belge verme aşamasında istemin genişlemesine neden olacak değişiklikler uygun değildir. Ancak başvuru sahibi tarifnameden bazı unsurlar ekleyerek (açıklık sorunu yaratmadan) istemini daraltabilir. Zira bu yeni bir araştırmayı gerektirmez.

SMK m.98(6) gereğince patentin verilebilmesi için değişiklik yapılması gerekmiyorsa ve uzman m.98(5)’e göre doğrudan patent verilmesine karar verdiyse başvuru sahibi belge kararı Bültende yayınlanıncaya kadar hala patent başvurusunda değişiklik yapma hakkına sahip olacaktır. Ancak yukarıda bahsedildiği gibi bu değişiklik, yeni bir incelemeyi gerektirecek nitelikte olmamalıdır. (Bkz. Şekil 2, gri bölge)

EPO’da da inceleme aşamasının ilerlemiş bir noktasında başvuru sahibinin başvuruda değişiklik yapması talebi, ciddi gerekçeler sunulmadığı sürece reddedilir. Bu aşamada değişiklikler uzmanın talep ettiği düzeltmelerle sınırlıdır.[21] İnceleme uzmanı, ilgili tüm faktörleri, özellikle başvuru sahibinin patent elde etme konusundaki menfaati ve EPO’nun incelemeyi sona erdirme konusundaki menfaatini göz önünde bulundurarak takdir yetkisini kullanmalı ve bunları birbiriyle dengelemelidir.[22] Bu bakımdan belge aşamasında değişiklik imkânı verilmesi bir kural değil, bir istisna olmalıdır.[23]

Kapsam Aşımı

Olumsuz birinci bildirimin ardından başvuru sahibinin istemlerde yaptığı değişikliğin başvuru kapsamını aşmaması gerekir.[24] Eğer bir kapsam aşımı varsa duruma göre aşağıdaki uygulanır:

Tüm istemler itibariyle kapsam aşımı söz konusu ise: İstem değişikliği dikkate alınmaz. Önceki bildirimin aynısı kapsam aşımı gerekçesiyle birlikte ikinci bildirim olarak gönderilir. Başvuru sahibi pratikte bir bildirim hakkını kaybetmiş olur.

Yalnızca bazı istemler itibariyle kapsam aşımı söz konusu ise: İkinci bildirimde kapsam aşımı olmayan değiştirilmiş istemler ve herhangi bir değişiklik yapılmamış istemler değerlendirilir, kapsam aşımı olan değiştirilmiş istemler yalnızca değişiklik öncesi halleriyle değerlendirilir ve kapsam aşımının gerekçesi de bildirilir.

Eğer başvuru sahibi değişiklik yaparken kapsam aşımına neden olduysa ve yaptığı itirazlar da tümüyle bu kapsam aşımına neden olan unsurlar üzerine kuruluysa ilk bölümde bahsedildiği gibi uzman kapsam aşımının gerekçesini belirterek doğrudan inceleme raporu düzenleyip başvuruyu reddedebilir.

Kapsam aşımının söz konusu olduğu durumlarda uzmanla iletişime geçilerek uygun istem değişikliğinin nasıl olabileceği konusunda görüşülürse süreç daha verimli bir şekilde sonlandırılabilir.

Son Yazışmada Yeni Doküman Kullanılması

İnceleme sürecinde uzman yeni bulduğu, daha önce araştırma raporunda belirtilmeyen bir dokümanı da patentlenebilirliğe karşı kullanabilir. (bkz: Yön. m.103(2): “…varsa inceleme aşamasında tespit edilen dokümanlar…dikkate alınarak…”)

Ancak burada başvuru sahibinin dinlenilme hakkının ihlal edilmemesine özen gösterilmelidir. Bu bakımdan öldürücü yeni bir doküman kullanılacaksa, ya da örneğin daha önce itiraz edilenden farklı bir kombinasyon ile buluş basamağına saldırılacaksa, başvuru sahibinin bu yeni atak karşısında argüman geliştirebilmesi için ona bir cevap şansı daha verilmelidir. Bu nedenle üçüncü bildirime cevaben yapılan itiraz sonrasında düzenlenecek olumsuz inceleme raporunda uzman tarafından yeni bir doküman ya da argüman ortaya konularak başvuru reddedilmemelidir. Aynı şekilde, üçüncü bildirimden önce ret söz konusu ise de düzenlenecek olumsuz inceleme raporunda yeni bir doküman ya da argüman ortaya konularak başvuru reddedilmemelidir.

Hukuki dinlenilme hakkı (right to be heard) EPC’de açık bir şekilde yer almasına rağmen[25] 6769 SMK’da bulunmamakla birlikte bu hak “Anayasanın 36. maddesindeki iddia ve savunma hakkının medeni usul hukukundaki görünümüdür. Yani usuli nitelikte bir temel haktır. İddia ve savunma hakkı, Anayasada teminat altına alınmış temel bir hak olduğundan, hukuki dinlenilme hakkı da anayasa tarafından korunan bir temel haktır. Bu bir anayasa kuralı olduğu için, buna aykırı hükümler anayasaya da aykırı olacaktır. Hukuki dinlenilme hakkı, İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenmiş olan adil yargılanma hakkının da bir unsurudur. Yani, hukuki dinlenilme hakkının ihlâl edilmesi, adil yargılanma hakkının da ihlâli sayılır. Bu açıdan hukuki dinlenilme hakkı İnsan Hakları Sözleşmesi ile de teminat altına alınmış bir haktır.”[26] Bu bakımdan yeni sunulan bir argüman karşısında başvuru sahibinin dinlenilme hakkına saygı duyulması gerektiği düşünülmektedir.

İnceleme Aşamasında Faydalı Modele Dönüşüm Talebi

Eğer inceleme sürecinde başvuru sahibi patent başvurusunu faydalı modele dönüştürmek isterse kendisine yapılan son bildirimden (birinci, ikinci ya da üçüncü bildirim) itibaren üç ay içinde dönüşüm talebinde bulunabilir. Zira Yön. m.112(1)’e göre:

“Patent başvurusu sahibi, işlemleri devam eden patent başvurusu için en geç Yön. m.103(2) uyarınca yapılan son bildirime cevap verme süresi olan üç aylık sürenin bitimine kadar faydalı model başvurusuna dönüştürülmesi talebinde bulunabilir.”

Burada kastedilen “son bildirim” elbette ki en son gönderilen bildirim (last Office action) anlamındadır. Nihai bildirim (Final Office action) olma ihtimali yoktur zira başvuru sahibi hangi bildirimin nihai olduğunu bilemez. Bir örnek verelim:

Uzman Birinci Bildirimi gönderirken itirazda gerekçeli bir argüman vb. sunulmadığı durumda başvurunun reddedilmesinin beklendiğini, başvuru sahibinin isterse işbu bildirimden itibaren 3 ay içinde başvurusunu faydalı modele dönüştürebileceğini bildirir. Başvuru sahibi dönüştürme yapmayıp temelsiz bir itirazla yoluna devam ederse uzman gerekçeleriyle inceleme raporu düzenleyerek başvuruyu reddeder. Bu bakımdan bildirim sayısının üçe tamamlanmamış olduğu durumlarda başvuru sahibinin başvurusunu faydalı modele dönüştürme hakkının elinden alınacağı yönündeki görüş doğru değildir. Zira başvuru sahibinin ne zamana kadar başvurusunu faydalı modele dönüştürebileceğini bilmesi ve böyle bir düşüncesi varsa bunu süresi içinde talep etmesi kendi sorumluluğundadır.

Başvuru sahibinin faydalı modele dönüştürme talebi yapmadan önce buluş konusunun faydalı model ile korunabilir olduğuna dikkat etmesinde fayda vardır. Ayrıca bkz: FAYDALI MODEL İLE KORUNABİLİR BULUŞ KONUSU

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

guneycaliskan@gmail.com

Mayıs 2022


DİPNOTLAR

[1] 6769 SMK m.98(1); Yönetmelik m.102(1).

[2] Yönetmelik m.103(2).

[3] 6769 SMK m.98(5).

[4] 6769 SMK m.98(6).

[5] 6769 SMK m.98(3).

[6] Bu maddenin EPC’deki karşılığı m.94(3)’tür: If the examination reveals that the application or the invention to which it relates does not meet the requirements of this Convention, the Examining Division shall invite the applicant, as often as necessary, to file his observations and, subject to Article 123, paragraph 1, to amend the application.

[7] EPO BoA, T 246/08: The exercise of a discretionary power has to strike a balance between, in particular, the applicant’s interest in obtaining adequate protection for his invention and the EPO’s interest in bringing the examination to a close in an effective and speedy way. Moreover, the exercise of a discretionary power has to be reasoned, otherwise it would be arbitrary.

[8] TÜRKPATENT Hizmet Standartları Tablosu, https://webim.turkpatent.gov.tr/file/a63439c2-95da-4b99-9bd6-1825ec4c79fb?download

[9] EPO BoA, T 855/90.

[10] EPO BoA, T 89/93.

[11] T 2351/16, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t162351eu1.html

[12] EPO Case Law of the Boards of Appeal, IV. B. 2.5. Refusal after a single communication, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_iv_b_2_5_1.htm

[13] Örnek olarak bkz: EPO BoA, T 0201/98; T 1076/09

[14] EPO BoA, T 161/82.

[15] 6769 SMK m.98(4).

[16] 6769 SMK m.107(1); Yönetmelik m.114.

[17] EPO Case Law of the Boards of Appeal, IV. C. 5.1.5 Filing of new dependent or independent claims, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_iv_c_5_1_5.htm,

Ayrıca bkz. EPO BoA, G 1/84

[18] Yönetmelik m.108(5).

[19] EPO BoA, T 1326/11, Reasons for the Decision 9

[20] Türk Patent Hukuku, Uğur ÇOLAK, Nisan 2022, s.487-488.

[21] EPO Gulidelines for Examination, Part H: Amendments and corrections, 2.4 At an advanced stage of the proceedings, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_ii_2_4.htm

[22] G 7/93, points 2.2 and 2.3; T 1064/04, Reasons for the Decision 4(b).

[23] G 7/93, point 2.3; T 1064/04, Reasons for the Decision 4(c).

[24] SMK m.103(1), Yönetmelik m.103(2).

[25] EPC m.113.

[26] Hukuki Dinlenilme Hakkı, Prof. Dr. Hakan PEKCANITEZ, Seyfullah Edis’e Armağan, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, İzmir 2000, s.754.


FAYDALI MODEL İLE KORUNABİLİR BULUŞ KONUSU

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

GİRİŞ

Bu yazıda 6769 nolu Sınai Mülkiyet Kanununa (SMK) göre faydalı model ile korunabilir buluş konusu üzerinde durulacak olup, hangi tür başvuru konularına faydalı model verilemeyeceği değerlendirilmeye çalışılacaktır. Faydalı Modelde yenilik kriterinin değerlendirilmesi konulu yazıya ise buradan ulaşabilirsiniz.

Faydalı model koruması genellikle ikinci düzey patent koruması (Second Tier Patent Protection) olarak değerlendirilir. Bunda patentte mevcut olan buluş basamağı kriterinin bulunmaması ya da daha düşük seviyede tutulmuş bir buluş basamağı kriterinin rol oynadığı söylenebilir. Faydalı model korumasının temel amacı patentler ile korunamayan teknik gelişmelere koruma sağlanmasıdır. Bir diğer amaç ise sürecin daha sade olması bakımından patente oranla daha hızlı bir koruma elde edilmesidir. Özellikle kısa yaşam süresi olan buluşlar için hızlı bir koruma elde edilmesi önem arz ettiği için faydalı model koruması tercih edilebilmektedir. (Örneğin pandemi döneminde icat edilen bir yüz maskesi ile ilgili buluş yıllar süren bir patent sürecinden geçerken belge alınıncaya kadar pandemi sona erebilir)

Faydalı model sisteminin kriterlerinin patente göre daha düşük olması zaman zaman faydalı modelin az gelişmişlikle özdeşleştirilmesine neden olmaktadır. Ancak, günümüzde faydalı model sistemine sahip ülkeler göz önüne alındığında faydalı model sistemini uzun yıllar etkili bir biçimde kullanan Almanya ve Japonya’nın yanı sıra İtalya, İspanya, Güney Kore’nin de aralarında bulunduğu pek çok gelişmiş ülkenin bu korumayı benimsediği görülür. Son olarak 2020 sayılarına göre dünyadaki tüm faydalı model başvurularının %97,6’sını tek başına gerçekleştiren Çin’in aktif bir biçimde faydalı model korumasından yararlandığı anlaşılmaktadır.[1]

Türkiye yıllık faydalı model sayısı bakımından dünyada 8. sıradadır. Türkiye’de iller bazında faydalı model sayıları incelendiğinde faydalı model/patent oranının en yüksek olduğu illerin sırasıyla Konya, Trabzon, Denizli, Mersin, Muğla, Antalya, İzmir, Gaziantep, Bursa ve Adana olduğu görülmektedir.[2] Faydalı model başvuru sayılarının en çok olduğu iller ise sırasıyla İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Konya, Kocaeli, Kayseri, Antalya, Gaziantep ve Mersin’dir.[3]

Şekil 1’den de görüleceği üzere Avustralya haricinde hemen hemen her ülkede faydalı model koruması büyük oranda yerli başvuru sahipleri tarafından tercih edilmektedir. Türkiye’de 2018-2021 arası yapılan faydalı model başvurularının da %98’i ülkemiz başvuru sahipleri tarafından yapılmıştır.[4] Türkiye’de faydalı model korumasına en çok başvuran yabancı ülkeler ise sırasıyla Almanya, İtalya, Çin, A.B.D. ve İspanya’dır.

Korumanın kapsamı anlamında faydalı modelin patentten bir farkı yoktur. Bununla birlikte genellikle faydalı modelin koruma süresi patentten daha kısadır.

Şekil 1: 2020 yılında en çok faydalı model başvurusu yapılan ilk 10 patent ofisi[5]

Faydalı model mevzuatının ilk ortaya çıktığı dönemlere baktığımızda tasarım ve modellerin birlikte ele alındığını görmekteyiz. İngiliz Faydalı Tasarımlar Kanunu (Utility Designs Act of 1843) faydalı model ve tasarım karışımı bir kanundur. Gerçek anlamda ilk faydalı model kanunu 1891’de Almanya’da ortaya çıkmıştır. Japonya 1905’te, Çin 1984’te, Yunanistan 1987’de, Avusturya 1994’te, Türkiye ise 1995 yılında faydalı model sistemini kullanmaya başlamıştır. 1985–2000 yılları arasında 25’in üzerinde ülkede faydalı model koruması yürürlüğe girmiştir.[6] 2021 itibariyle 82 ülkede faydalı model sistemi bulunmaktadır.[7]

Ülkemizdeki uygulamaya geçmeden önce faydalı model sistemi olan bazı ülkelerdeki koruma kriterlerini inceleyelim.

Diğer Ülkelerde Faydalı Model ile Korunabilir Buluş Konusu

İlk defa Paris Sözleşmesinde bir sınai mülkiyet koruma türü olarak gösterilen faydalı model[8] ile ilgili üye ülkelere (rüçhan hakkının tanınması ve ulusal ve eşit muamele uygulaması dışında) bir sınırlama getirilmediği görülmektedir.[9] Buna bağlı olarak faydalı model ile korunabilir buluş konusunun kapsamı ülkeden ülkeye (hatta aynı ülkede zaman içinde) değişiklik göstermektedir.

Faydalı model ile korunabilir buluş konusunun kapsamına göre ülkeleri kabaca üçe ayırabiliriz[10]:

  1. Faydalı model ile korunabilir buluş konusunun patent ile aynı olduğu ülkeler
  2. Yalnızca üç boyutlu yapıya sahip nesnelerin faydalı model ile korunabildiği ülkeler
  3. Faydalı model ile korunabilir buluş konusunun patent ile aynı olmadığı, ancak üç boyutluluk kriterinin uygulanmadığı ülkeler

Birinci gruba giren ülkeler patente çok benzeyen faydalı model sistemine sahiptir. Bu ülkeler arasında Belçika, İrlanda, Hollanda ve Fransa sayılabilir. Aslına bakılırsa Fransa ve Belçika’daki sistemin tam anlamıyla bir faydalı model sistemi olduğu da söylenemez.  Zira faydalı modeller, patent başvuruları için hızlı rezervasyon sağlamak amacıyla kullanılan bir yönteme dönüşmüştür.  Ayrıca, Fransa’da patent başvurusu için süresi içinde inceleme talebinde bulunulmaması durumunda başvuru otomatik olarak faydalı model başvurusuna dönüştürülmektedir. Bu ülkelerde faydalı model için buluş basamağı kriteri patentteki gibidir.

İkinci gruba giren ülkeler faydalı model verilerek korunabilecek buluşların üç boyutlu yapıda (three-dimensional form, spatial form, Raumform) olma kriterini uygularlar. Bu ülkelerden bazıları arasında İtalya, Danimarka, Finlandiya, Yunanistan[11], Portekiz, Japonya, Güney Kore ve Çin Halk Cumhuriyeti sayılabilir. Üç boyutluluk kriterinin faydalı model korumasında dünyada en yaygın kullanılan kriter olduğu söylenebilir. Güney Amerika, Asya Pasifik ve Doğu Avrupa ülkelerinde bu kriterin uygulandığı bilinmektedir.[12]

Bu kritere göre, faydalı model konusu buluş genellikle belirli bir biçime sahip bir nesnenin şekli, yapısı veya bunların kombinasyonuyla ilgilidir. Burada nesneden kastedilen genel anlamıyla her türlü araç, gereç, alet, aygıt, cihaz, makina, makine parçası, mekanizma, teçhizat, aparat ve sistemlerdir. Şekilden kastedilen nesnenin dışarıdan bakıldığında (değişken olmayan) belirli bir şekle sahip olmasıdır. Belirli bir şekle sahip olmayan, sıvı ya da gaz halde bulunan maddeler faydalı model kapsamına girmemektedir.[13] Yapı ile kastedilen ise o nesnenin her bir parçasının birbiriyle ne şekilde düzenlendiği, dizildiği ve ilişkilendirildiğidir. Burada ise moleküler yapı veya bir maddenin bileşeni, metalürjik yapısı ve kompozisyonlar bu kapsama girmemektedir.[14] Sonuç olarak üç boyutluluk kriterini tercih eden ülkeler kimyasal maddeleri ve prosesleri faydalı model kapsamına almazlar.[15] Bu ülkelerde faydalı model için buluş basamağı kriteri patenttekinden ya daha düşüktür ya da hiç yoktur.

Üçüncü gruba giren ülkeler yukarıdaki iki uç arasında bir yolu seçmişlerdir. Faydalı model ile korunabilir buluş konusunun kapsamı patent ile aynı olmamasına rağmen üç boyutluluk kriterini uygulamazlar. Almanya, Danimarka ve Avusturya bu ülkelere örnek verilebilir. Ancak hemen belirtelim ki, ilk faydalı model kanununu çıkaran ülke olan Almanya’da 1986-1990 arasında yapılan değişiklikler öncesine kadar yaklaşık 100 yıllık bir sürede buluşun üç boyutlu olması şartı aranmaktaydı.[16] 1891 tarihli Alman Kanununda kullanılan Gebrauchsmuster ifadesi faydalı model/kullanma modeli anlamına gelmekte olup, yarar ve kolaylık sağlayıcı bir kullanımı ifade eder.[17]  Tasarım korumasında da aynı “model” kelimesinin kullanıldığı görülmektedir (Geschmacksmuster). Aslına bakılırsa faydalı model ilk başta patente bir alternatif olarak değil, tasarım korumasına tamamlayıcı olmak amacıyla geliştirilmişti. Patent korumasına değer olmayan daha küçük teknik buluşlar genellikle tasarım olarak dosyalanıp, sonuç olarak teknik yenilikler için karşılık gelen koruma sağlanamadığından, yasal korumadaki bu boşluk faydalı model ile kapatılmıştır.[18] 1990 sonrası üç boyutluluk kriterinin kaldırılmasının ardından[19] zaman içinde Almanya’da kimyasal maddelerle ilgili buluşlar da faydalı model kapsamına girmiştir. Günümüzde ise Almanya’da patentle korunabildiği halde faydalı modelle korunamayan tek buluş türü usul buluşları ve biyoteknolojik buluşlardır. Hatta 2005’te Alman Yüksek Mahkemesi, ikincil medikal kullanım dahil, kullanım istemlerini de faydalı model kapsamına almıştır.[20] Son yıllarda Alman Mahkeme kararlarından görüldüğü üzere usul buluşları “üretim yöntemleri” ve “operasyonlar” olarak çok dar bir kapsamda yorumlanmaktadır.[21] Örneğin, vasıta+işlev türü istemlerin (means plus function claims) bir yöntemi tanımlamadığı kabul edilmiştir.[22]

İspanya da Almanya’nın yolundan giderek Nisan 2017’ye kadar üç boyutluluk kriterini uygulamışken bu tarihte faydalı model mevzuatında yaptığı değişiklik ile kimyasal maddeleri de (ilaçlar hariç) faydalı model koruması altına almıştır. Yeni bir tasarıya göre ise ilaçların da faydalı model kapsamına alınması planlanmaktadır.[23]

Şekil 2: Faydalı modellerin saklandığı model deposu, 1929, Alman İmparatorluk Patent Ofisi, Berlin (Mucitlerin tasarladıkları buluşlara ait prototipler bu odada tutulurdu, model sunma zorunluluğu 1936’daki yasa değişikliğiyle kaldırıldı.)

Avrupa ülkelerinin çoğunda ise usul buluşlarının faydalı model korumasına girmediği genel anlayışı hâkimdir.  Benzer şekilde Japonya, Güney Kore ve Çin’de de usul buluşları faydalı modelle korunmamaktadır. 

实用新型 (Shíyòng xīnxíng) Çincede faydalı modeli ifade etmekte olup, pratik/kullanışlı yeni model anlamına gelmektedir. Çin Patent Yasasında faydalı modeller şu şekilde tanımlanmaktadır: “Faydalı model bir ürünün şekli, yapısı veya bunların kombinasyonuyla ilgili yeni, pratik kullanımı olan, teknik bir çözüm sunar.”[24] Buna göre prosesler (yöntemler, metotlar, işlem adımları) faydalı model konusu kapsamına girmemekte, yalnızca ürünler (ürün, cihaz, aparat, sistem) faydalı modelle korunabilmektedir. Burada proseslere verilebilecek örnekler arasında üretim yöntemleri, kullanım yöntemleri, iletişim yöntemleri vb. sayılabilir. Örneğin, bir vites üretim yöntemi, bir toz ayırma yöntemi, bir veri işleme yöntemi faydalı model kapsamına girmez.[25]

Çin Patent Yasasında “bir ürünün şekli”nden kastedilen ürünün dışarıdan bakıldığında (değişken olmayan) belirli bir şekle sahip olmasıdır. Belirli bir şekle sahip olmayan, sıvı ya da gaz halde bulunan maddeler faydalı model kapsamına girmemektedir.[26]

“Bir ürünün yapısı” ile kastedilen ise o ürünün her bir parçasının birbiriyle ne şekilde düzenlendiği, dizildiği ve ilişkilendirildiğidir. Burada ise moleküler yapı veya bir maddenin bileşeni, metalürjik yapısı ve kompozisyonlar bu kapsama girmemektedir.[27]

Türkiye’de Faydalı Model ile Korunabilir Buluş Konusu

6769 SMK’da hangi tür buluşlara faydalı model verilebileceği tanımlanmamış, ancak faydalı model verilemeyecek buluş konuları m.142(3)’te listelenmiştir:

“a) Kimyasal ve biyolojik maddelere veya kimyasal ve biyolojik usullere ya da bu usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar,

b) Eczacılıkla ilgili maddelere veya eczacılıkla ilgili usullere ya da bu usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar,

c) Biyoteknolojik buluşlar,

ç) Usuller veya bu usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar,

faydalı model ile korunmaz.”

Bunlar dışında patentte olduğu gibi SMK m.82(2) ve (3) kapsamına giren konulara da faydalı model verilmez.[28]

Türkiye Üç Boyutluluk Kriterini Benimsemiş midir?

Türk Hukukuna faydalı modeller ilk defa 1995 tarihli 551 sayılı KHK ile girmiştir. İlgili hükümlerin 1986 tarihli İspanya Patent Kanunu’ndan esinlenildiği ifade edilmektedir. [29] Bahsi geçen İspanyol kanununda faydalı model bir nesneye, kullanımında veya imalatında kayda değer bir gelişme ile sonuçlanan bir konfigürasyon, biçim veya yapı kazandıran buluşlar olarak tanımlanmış ve örnek olarak mutfak eşyaları, araç gereçler, aletler, aparatlar, cihazlar veya bunların parçaları (los utensilios, instrumentos, herramientas, aparatos, dispositivos o partes de los mismos) sayılmıştır.[30]

Üç boyutluluk kriterini benimseyen ülkelerin mevzuatına bakıldığında genelde kanunda açık bir biçimde faydalı modele konu nesnenin şekil ve yapısına atıf yapıldığı (object’s shape or structure or combination thereof), hatta bazılarında yukarıdaki 1986 tarihli İspanyol yasasında görüldüğü üzere örnekler de verildiği görülmektedir. Bu tür kanunlarda faydalı modele konu olmayan buluşlar (usuller, kimyasal maddeler, ilaçlar vb.) ayrıca belirtilmemiştir.

Üç boyutluluk kriterini terk eden İspanya ve Almanya’nın mevzuatta nasıl bir değişikliğe gittiği karşılaştırmalı olarak Şekil 3’te görülebilir. Ülkemizdeki mevzuatın Almanya’nın 1994’te yaptığı değişikliğe kısmen benzerlik gösterdiği söylenebilir.[31]

Şekil 3: Üç boyutluluk kriterini terk eden İspanya ve Almanya’nın mevzuatında yaptıkları değişiklikler[32]

Şekil 3’ten görüleceği üzere üç boyutluluk kriterini terk eden ülkeler genellikle hangi tür buluşların faydalı model kapsamına girmediği üzerinden faydalı model ile korunabilir buluş konusunu tanımlamaktadır.

Önceki bölümde farklı ülkeler için faydalı modele konu buluş konusundan bahsederken ülkeleri üçe ayırmıştık. Türkiye hangi gruba girmektedir? Üç boyutluluk kriterini benimsemiş midir ya da bunu uygulamakta mıdır? Faydalı model mevzuatımızda buluşun şekline, yapısına ya da formuna yönelik bir atıf bulunmamaktadır. Mevzuat faydalı modele konu buluş konusunu yalnızca hariç tutulan konulara göre tanımlamıştır. Bu bakımdan ülkemizin üç boyutluluk kriterini benimsemediği ve önceki bölümde bahsedilen ülke kategorilerinde üçüncü gruba dahil olduğu söylenebilir. Uygulamada da böyle bir kriterin dikkate alınmadığı bilinmektedir. Ancak hariç tutulan konular dikkate alındığında pratikte üç boyutluluk kriterine çok yakın bir konumda olduğumuz da söylenebilir.

Üç boyutluluk kriterinin olumlu ve olumsuz yönleri bakımından farklı görüşler bulunmaktadır. Aşağıda üç boyutluluğu savunan ve karşı gelen görüşlerden örnekler detaylıca sıralanmıştır. Bu tartışma ilginizi çekmiyorsa bir sonraki bölüme geçmeniz tavsiye edilir.

Tekinalp faydalı modele konu olacak buluşun üç boyutlu bir ürüne uygulanabilir nitelik taşıması gerektiğini, bu kriterin mevzuatımızda hüküm olarak bulunmamasına rağmen söz konusu gerekliliğin “model” sözcüğünden geldiğini ifade eder.[33] Faydalı model kavramındaki “model” kelimesi esasen belirli yapısal özelliğe sahip bir modeli ifade etmektedir.

Tüzüner’e göre “Model, her türlü üç boyutlu form veya figür demektir.[34] Faydalı modelin üç boyutlu ürüne uygulanabilir olması, faydalı modelin “model” olmasından ileri gelir.[35] “Model” kavramının doğasında, “uygulanabilirlik, taklit edilebilirlik, üretilebilirlik” bulunur. Model kelimesi, Latinceden Fransızcaya, Fransızcadan da Türkçeye alınmıştır. “Modèle (modulus)” kelimesi, üslup (manière) veya biçim (façon) anlamına gelen “mode (modus)” kelimesinden türemiş olup; bir şeyi uygulamak veya tekrar üretmek için kullanılan taklit nesnesi anlamına gelir.[36] Model kavramının doğası, faydalı model korumasının, üç boyutlu ürüne uygulanabilen buluşlara hasredilmesini zorunlu kılmaktadır.”[37]

Baş’a göre[38] “Faydalı model için ek şart olarak faydalı modelin üç boyutlu olmasını, bir üründe somutlaşmasını arayan görüşler ileri sürülmüştür. Buluşun bir üründe somutlaşmasının üç boyutluluğu gerçekleştirdiği dikkate alındığında, bu şart, buluşun somutlaştığı ürünün katı halde bir madde olması; sıvıların, kimyasal ve formu bulunmayan diğer maddelerin, usullerin faydalı model kapsamında bulunmaması düşüncesinin uzantısı olarak anlaşılmalıdır.”

Suluk ise faydalı model korumasının üç boyutlu buluşlarla sınırlanmasının tasarım hukuku kaynaklı olduğu ve bunun faydalı model korumasının alanını oldukça sınırlandırdığı ve patent korumasından faydalanan tüm buluş konularının, faydalı model korumasından da faydalanabilmesi gerektiği görüşündedir.[39]

Öztürk mevzuatın açıkça nelerin faydalı model koruması dışında kalacağını sınırlı olarak saydığını, bir maddenin ne kadar küçük olursa olsun uzayda bir yer kapladığını ve üç boyuta sahip olduğunu, bir kimyasal bileşiğin de üç boyutlu moleküllerden oluştuğunu ifade etmektedir.[40]

Kanaatimizce burada üç boyutluluk kriterinden kastedilen bir maddenin uzayda yer kaplayıp kaplamaması değil, maddenin belirleyici bir şeklinin olması ve yapısal olarak tanımlanabilmesidir. Örneğin sıvıların belirli bir şekli yoktur ve bulundukları kabın şeklini alırlar ve bu bakımdan üç boyutluluk kriterine göre tek başlarına faydalı modele konu olamazlar. Yine metallerin kristal yapıları veya kimyasal yapıların belirli bir şekli olduğu kabul edilmez, zira moleküler düzeydeki bu yapılar gözle görülür belirleyici bir şekle sahip değildir.[41] Üç boyutluluk kriterini benimseyen ülkelerin mevzuatında lafzi olarak “üç boyutlu” ifadesi genellikle bulunmaz ve bu kavram ürünün şekli ve yapısına atıf yapılarak tanımlanır. Ancak üç boyutluluk çok dar anlamda da yorumlanmamalıdır. Örneğin üzerine kabartmalı Brille alfabesi işlenmiş iskambil kartları da faydalı modele konu olabilir. Bu bakımdan iskambil kartının iki boyutlu olduğu düşünülmemelidir.[42]

AB Komisyonunun Avrupa’da ortak özelliklere sahip bir faydalı model koruması oluşturmak amacıyla yaptığı çalışma sonucu ortaya çıkan yeşil raporda faydalı modelin ilk başta karmaşık olmayan üç boyutlu buluşlar için geliştirildiği, ancak günümüzde artık oldukça karmaşık düzeyde üç boyutlu buluşların da ortaya konabildiği, bunun tersine, üç boyutlu olmadığı için bazı basit ve kısa ömürlü buluşların faydalı model korumasından yararlanamadığı belirtilmiştir.[43] Faydalı modelle korunamayan ancak korunması istenen buluşlara örnek olarak şunlar gösterilmiştir:

  • katı formu olmayan kimyasallar ve diğer maddeler;
  • gıda maddeleri, içecek, tütün ve ilaçlar;
  • buluşun tamamen işlevsel bir açıdan yer aldığı elektrik devreleri; ve
  • Halihazırda bilinen maddeler için yeni kullanımlar dahil olmak üzere çalışma yöntemleri ve kullanım yöntemleri[44]

Komisyon raporunda ayrıca madde bileşimlerinin (compositions of substances) ve proses buluşlarının hariç tutulması konusunun sıklıkla tartışıldığı dile getirilmiştir. Madde bileşimlerine örnek olarak sızdırmazlık bileşikleri, polimer bağlayıcı maddelerin yapıştırıcı bileşikleri, haşıl maddesi (sizing agents), gıda maddelerinde ve ilaç ve kozmetik endüstrilerinde yaygın olarak kullanılan emülsiyonlar ve dispersiyonlar ile tekstil, deri ve kâğıt ile kullanılan katkı maddeleri gösterilmiş, bu tür ürünlerin hızlı bir şekilde üretilip pazarlanabildiği için hızlı bir koruma türüne ihtiyaçları olduğu belirtilmiştir.[45] Ancak bazı ilaç ve kimyasalların sırf karmaşık buluşlar olması nedeniyle faydalı model kapsamına girmemesinin temelsiz bir argüman olduğu, zira başka alanlarda da hakimlerin değerlendirmekte zorlanacağı çok sayıda karmaşık buluş olduğu belirtilmiştir.[46]

Raporda ayrıca üç boyutluluk kriterinin bazı durumlarda buluşu değil oluşan nesneyi koruduğu görüşünden de bahsedilmektedir.[47] Buna göre, koruma kapsamı işlevsel bir tasarımın yalnızca dış görünümü ile sınırlı olursa, o zaman rakipler çoğu durumda kolayca buluşun etrafından dolaşabilir, böylece dış görünümü değiştirirken işlevi kullanmaya devam edebilir.[48] Böyle bir sistem, korunan formla aynı işlevi yerine getirse bile, üç boyutlu formun diğer (veya hatta benzer) versiyonlarına karşı hiçbir koruma sağlamayacaktır. Öte yandan koruma, yerine getirdiği işlevden bağımsız olarak modelin, aletin veya ürünün yalnızca biçimini kapsayacaktır.[49] Ayrıca, şeklin mi yoksa buluşun mu esas koruma nesnesi olduğu konusunda yanlış anlamalara yol açabileceğinden, KOBİ’ler için bu durum pratikte büyük zorluklara neden olabilecektir.[50]

Ancak söz konusu Komisyona ait faydalı model çalışmaları herhangi bir anlaşmaya varılamaması nedeniyle 2000’de askıya alınmış ve 2006’da tamamen geri çekilmiştir.[51]

Komisyonun yukarıda bahsedilen yeşil raporuna ilişkin raportör Julio Añoveros Trías de Bes tarafından kaleme alınan 26.06.1996 tarihli raporda faydalı modelin üç boyutlu formuna yönelik şu görüşler sunulmuştur[52]:

“Üç boyutlu form şartı, faydalı model konusunun bir yapı, form veya konfigürasyon referans alınarak tanımlanması anlamına gelir. Faydalı modelin, kullanım veya üretim amaçları için yapısal kullanışlılığı karşılaması beklenir. Çoğu ülkede, buluşun üretim için kullanışlılık gerektiren bir yapı oluşturmakla sınırlı olması koşuluyla, faydalı model verme prosedürü hızlıdır. Üç boyutlu form şartı kabul edilmezse, bu, faydalı model başvurusunda bir dereceye kadar karmaşıklık getirmek ve dolayısıyla maliyeti artırmak anlamına gelir. Üç boyutlu form şartı, hızlı ve basit bir prosedürü asgari yasal güvenlik garantisi ile birleştirme ihtiyacını dengeler. Üç boyutlu form şartının kaldırılması, faydalı model ve patent arasındaki ayrımı bulanıklaştırabilir.

Usuller ve maddeler (substances) neden faydalı modele dahil edilmemelidir? Öncelikle vurgulanmalıdır ki, üç boyutlu form şartı kaldırılırsa bu tür buluşların korunması mümkün olacaktır. Usuller söz konusu olduğunda, piyasaya sürülen nihai üründen bir usul belirlemek imkânsız olduğundan, bir usulün kötüye kullanıldığının kanıtlanması zor olacaktır.

Üç boyutlu form şartı, asgari yasal güvenlikle hızlı ve basit bir prosedür tasarlama ihtiyacını dengelemektedir. Ayrıca, hem üç boyutlu form şartı hem de düşük buluş basamağı kriteri, patentleri faydalı modellerden ayırmaya yardımcı olur.”

TÜRKPATENT’te Buluş Konusunun Faydalı Modele Konu Olup Olmadığının Değerlendirilmesi

Yukarıdaki tartışmadan da görüleceği üzere, üç boyutluluk kriterinin kabul edilmesinin ülkemiz için olumlu/olumsuz ne gibi sonuçlarının olduğu/olacağı oldukça karmaşık ve değerlendirmesi güç bir konudur. Almanya’nın 100 yıl kadar kullandığı ve 1990’da terk ettiği sistemin, günümüzde Çin tarafından benimsendiği ve etkili bir şekilde kullanıldığı görülmektedir.

Şimdi bu tartışmayı bir kenara bırakıp, patentte bulunmayan ve faydalı modele özgü olan 6769 SMK m.142(3)(a)-(ç)’de sıralanan faydalı model verilemeyecek buluş konularını inceleyelim. Yazar ülkemizde üç boyutluluk kriteri olmadığını kabul ederek değerlendirmelerini yapacaktır. Ancak üç boyutluluk kriterini sağlayan buluşlar zaten 6769 SMK m.142(3)(a)-(ç) kapsamına girmeyeceği için, örneklerde bu kriterin sağlandığı gösterilerek faydalı model verilebilir buluş değerlendirmesi yapılabilir.

TÜRKPATENT’te 2017-2021 arası başvuru tarihine sahip faydalı model başvuruları arasında yapılan istatistiğe göre faydalı model verilemeyecek buluş konusu olması nedeniyle en çok reddedilen konular ve ret gerekçeleri sırasıyla şöyledir[53]:

  • bilgisayar tabanlı buluşlar (G06) [usuller]
  • gıdalar (A23), [usuller]
  • ölçme ve test ile ilgili buluşlar (G01), [usuller]
  • kimya ve metalürji ile ilgili buluşlar (C), [kimyasal maddeler, usuller]
  • ilaçlar ve kozmetik ürünler (A61K, P, Q), [eczacılıkla ilgili maddeler]
  • eğitim uygulamaları (G09B) [usuller]

SMK m.142(3)(a)-(c) Kapsamında Yapılan Değerlendirme

Bu kapsama giren buluşların tespiti ve değerlendirmesi, özellikle buluşun esası bu kapsamdaysa, nispeten daha kolaydır.

Kimyasal maddeler (örn. sentetik boya, deterjan, diş macunu, sabun, hidroklorik asit, sitrik asit vb.) ve biyolojik maddeler (izole edilmiş bakteriler, prokaryotlar, mantarlar, algler, protozoalar, plazmitler, virüsler, hücre organelleri, biyolojik kaynaklardan elde edilen maddeler örn. serum, toksin vb.) faydalı model ile korunmaz.[54]

Kimyasal usuller (örn. oksidasyon, kataliz, yumurta pişirme, kek yapma vb.) ve biyolojik usuller (örn. adipik asit hazırlamak için bir biyolojik yöntem) de faydalı model ile korunmaz.[55]

Kimyasal usuller sonucu elde edilen ürünler (örn. oksidasyon sonucu üretilen nitrik asit) ve biyolojik usuller sonucu elde edilen ürünler (örn. bir biyolojik yöntem sonucu elde edilen adipik asit vb.) de faydalı model ile korunmaz.[56]

Eczacılıkla ilgili maddeler (örn. ilaç hammaddeleri, etkin madde), eczacılıkla ilgili usuller (örn. ilaç elde etme yöntemleri) ve eczacılıkla ilgili usuller sonucu elde edilen ürünler (örn. ilaçlar) faydalı model ile korunmaz.[57]

Biyoteknolojik buluşlar (örn. genler, yaşam formları, doğal ortamından izole edilmiş veya teknik bir yöntemle üretilmiş biyolojik materyal) da faydalı model ile korunmaz.[58]

Bununla birlikte istemde kimyasal/biyolojik/eczacılıkla ilgili bazı özellikler bulunmakla birlikte buluşun özü itibariyle bu alanda olmadığı durumlarla da karşılaşılmaktadır. Bkz. “Ürünlerin Değerlendirilmesi” başlıklı aşağıdaki bölüm

SMK m.142(3)(ç) Kapsamında Usullerin veya Usuller Sonucu Elde Edilen Ürünlerin Değerlendirilmesi

6769 SMK m.142(3)(ç)’ye göre usuller veya bu usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar faydalı modelle korunmaz. Burada usullerden kastedilenler arasında imalat yöntemleri, kullanım yöntemleri, iletişim yöntemleri, işleme yöntemleri, bilgisayar programları (bilgisayarın belirli işlem adımlarını yerine getirmesi), yemek tarifleri vb. sayılabilir. Örneğin, bir dişli imal etme prosesi, bir atölyede toz giderme yöntemi, bir bilgi işleme yöntemi vb. faydalı modelle korunmaz.[59]

Peki usuller neden faydalı model kapsamından çıkarılmıştır? “Faydalı model korumasında tekniğin bilinen durumunun aşılması gerekmediği dikkate alındığında, tekniğin bilinen durumunu aşmayan yalnızca yenilik ve diğer şartları sağlayan teknik ilerlemelere, bu nitelikteki usullere faydalı model koruması sağlanmasında, koruma ödülünü dengeleyecek toplumsal yararın bulunmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır.”[60] Bu bakımdan, daha düşük bir buluş basamağı kriterine sahip “küçük” usul buluşları da faydalı modelle korunmamalıdır. Zira bu tür buluşlar genellikle “know-how” olarak adlandırılan teknik uzmanlığa aittir. Optimal süreç elde edilene kadar üretim döngülerinin verimliliğinin iyileştirilmesi, genellikle birbirini takip eden usul buluşlarının sonucudur. Çoğu zaman, nihai olarak pazarlanan üründen, üretiminde belirli bir usul buluşunun kullanılıp kullanılmadığı anlaşılamaz. Bu tür süreçlerdeki tescilli haklar, sonuç olarak pratikliklerini kaybedebilir, çünkü hak sahibi herhangi bir ihlali kanıtlamakta büyük zorluk çekecektir. Bu bakımdan bu tür usul buluşları, rakipler tarafından doğrudan taklitten kaçınmak için genellikle ticari sır olarak gizli tutulmaktadır.[61] Bu nedenle bu tür bir koruma imkanının verilmesi başvuru sahibinin hem istediği korumayı elde edememesine hem de elindeki know-how’ı açıklamasına neden olması bakımından kendisine olumsuzluk olarak yansıması muhtemeldir.

Patente konu buluş, bir ürünün şekli ve yapısı ile ilgili geliştirmelerin yanı sıra ürünün yapıldığı spesifik yöntemin, işlemin ve malzemenin geliştirilmesi ile de ilgili olabilir. Ancak, faydalı modele konu buluş, yalnızca spesifik yöntem/işlem ile ilgili geliştirilmiş teknik çözümleri korumamalıdır.

6769 SMK m.142(3)’te faydalı model ile korunamayacak buluşlar:

“…kimyasal ve biyolojik usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar,

“…eczacılıkla ilgili usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar,

…usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar”

olarak listelenmiştir. Buradan anlaşılacağı üzere Kanun koyucu yalnızca kimyasal, biyolojik ya da eczacılıkla ilgili usuller sonucu elde edilen ürünleri değil, ayrı bir maddede daha geniş haliyle usuller sonucu elde edilen ürünleri de hariç tutmuştur. Bu da gösteriyor ki faydalı modelle korunamayacak ürünler kimyasal, biyolojik ya da eczacılıkla ilgili ürünlerle sınırlı değildir. Burada “usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar” ifadesi nasıl yorumlanmalıdır? Her ürünün hatta cihazın bir usul sonucu üretiliyor olduğunu ileri sürmek hiçbir ürünün/cihazın faydalı modelle korunamayacağını iddia etmek olur ki bu fazlasıyla geniş bir yorumdur. Bir cihaz/aparat yapısal özellikleriyle tanımlanabilirken bazı ürünler belirli bir şekle ve yapıya sahip olmadığı için yapısal özellikleriyle tanımlanamazlar. Örneğin bir masa yapısal olarak istemde şöyle tanımlanabilir:

Örnek 1:

“İstem 1. Bir çalışma masası olup, özelliği, bir üst parça ve bu üst parçaya bağlanmış ve ona destek sağlayan dört adet ayak içermesidir.”

Bu tür bir istem faydalı modelle korunabilir buluş konusuna dahildir. Ancak aynı masa usul sonucu üretilen bir ürün şeklinde tanımlanırsa faydalı model kapsamına giremeyecektir:

Örnek 2:

“İstem 1:

  • Ahşap türünün ve masa boyutlarının seçilmesi
  • tahta malzemenin testereyle kesilerek üst parçanın ve dört adat ayağın oluşturulması
  • her bir ayağın üst parçanın aynı yüzeyinin köşelerine çivi ile bağlanması

işlem adımlarıyla üretilmiş bir çalışma masası.”

Yukarıdaki istem her ne kadar faydalı modelle korunabilir bir ürünle (masa) ilgili olsa da söz konusu ürünü bir üretim yöntemiyle tanımladığı için faydalı modelle korunabilir değildir. Bu örnekten de görüldüğü üzere aynı ürünle ilgili bile olsa istemin yazılış biçimi faydalı modelle korunabilirliği etkilemektedir. Örnek 1’deki istemde masanın yapısal özellikleri buluşun esasıdır. Örnek 2’de ise masanın üretim yöntemi ön plandadır. Bir cihaz/aparat için faydalı modelle koruma sağlanmak isteniyorsa buluşun yapısal özellikleri vurgulanarak buluş tanımlanmalıdır. Bir ürünün yapısal özelliği, her bir parçasının birbiriyle olan ilişkisini ve düzenlenmesi ifade eder.[62]

Usul özelliklerine sahip unsur bulunan bir ürüne/aparata yönelik faydalı model verilebilirlik değerlendirmesi

Bir ürünün/aparatın faydalı model kapsamına girip girmediği tespit edilirken zaman zaman zorluklar yaşanmaktadır. Bu genelde istemde işlevsel, yönteme benzer bazı ifadeler bulunduğu halde buluşun aslında bir aparat/cihaz olması durumunda yaşanmaktadır. Böyle durumlarda buluşun faydalı model kapsamına girip girmediği tespit edilirken buluşun esasının ve istemin yazılış tarzının dikkate alınmasında fayda vardır.

Faydalı modelin istemlerinde bilinen bir yöntemin adı ürünün şeklini veya yapısını tanımlamak için kullanılabilir.

Örnek 3:

Örneğin, perçinleme ya da lehimleme ile iki ayrı parçanın birleştirildiğinden bahseden bir istem (“birinci parçayla perçinlenmiş olan ikinci parça içeren…”) yöntemi korumayıp doğrudan parçaların birbiriyle olan ilişkisini ve yapısal özelliklerini tanımlamakta kullanıldığı durumda faydalı model kapsamında değerlendirilecektir.

Benzer şekilde yukarıda örnek 1’deki çalışma masasında “üst parçaya bağlanmış ayak” unsuru da aynı şekilde buluşu yapısal olarak tanımladığından faydalı model kapsamındadır.

Örnek 4:

Ancak, eğer istem:

  • “birinci ve ikinci parçanın bir araya getirilmesi,
  • lehimin iki parça arasına yerleştirilmesi,
  • lehim tabancasıyla 1 dakika boyunca ısıtılarak lehimin eritilmesi sonucu elde edilmesi…”

şeklinde yazılırsa söz konusu istem salt bir yöntemi ya da bu yöntem sonucu elde edilen ürünü korumaya yönelik yazıldığı için faydalı model koruması kapsamına girmeyecektir.[63]

Bir istem, yapısal özelliklere sahip olsa bile buluşun özü itibariyle ürün yapma veya kullanma yöntemini tanımlayan teknik özellikler veya bilgisayar programını tanımlayan teknik özellikler gibi, yöntemin kendisi ile ilgili geliştirmeleri içeriyorsa, faydalı model kapsamına girmeyecektir.

Örnek 5:

Örneğin istem,

“buluş gövde kısmı silindirik ve uç kısımları konik olan bir tür ahşap kürdan olup özelliği; bahsedilen ahşap kürdanın önceden belirlenmiş bir şekle getirilmesi, 5-10 dakika bakterisit içine daldırılması, ardından bakterisitten çıkarılıp havalandırılması”  

şeklinde karakterize ediliyorsa, başlı başına yöntemle ilgili bir geliştirmeyi içerdiğinden, faydalı model ile korunamayacaktır.[64] Burada “gövde kısmı silindirik ve uç kısımları konik olan bir tür ahşap kürdan” faydalı model ile korunabilir bir nesne olmasına rağmen buluşun özü, buluşun karakteristik özelliği bu nesnenin nasıl üretildiğiyle ilgilidir.

Usul özelliklerine sahip unsur bulunan bir ürüne/aparata yönelik yenilik değerlendirmesi

Eğer istem hem usul hem ürün/aparat unsurları içeriyorsa ancak buluş konusu geliştirme faydalı model verilebilir konuyla ilgiliyse araştırma düzenlenir ve bulunan doküman karşısında yenilik değerlendirmesi yapılır. Ancak usulle ilgili kısımlar yenilik değerlendirmesine dahil edilmez.

EPO’da bir ürün isteminde usul ile tanımlanmış özellikler içeren bir unsurun yenilikte nasıl değerlendirildiğine bir örnek verelim:

Örnek 6:

3. İstem 2’ye göre bir ütüleme cihazı olup, taban plakası (1), buharın çıktığı yerden başlayarak buharı dağıtmak için geliştirilen buhar çıkışları (2) ve düşük basınçlı döküm ve cebri hava soğutması ile elde edilen oluklar (3) içerir.[65]

Bir ürün istemindeki yöntem özellikleri, isteme konu ürünün önceki teknikteki bilinen ürünlerden farklı özelliklere sahip olmasına neden oluyorsa yeniliği sağlayabilir.[66] Yukarıdaki örnekte tekniğin bilinen durumunda istemin tüm özellikleri bulunmuş olduğunu ve yalnızca olukların bahsedilen yöntemle üretilmediğini varsayalım. Farklı olan unsur yapısal farklılık yaratıyor mu? Başvuruda yalnızca olukların bu yöntemle üretilmesinin daha kolay olduğundan bahsediliyor olsun. Bunun dışında oluşan yapısal bir farklılıktan bahsedilmediyse bu özellik yenilik sağlayan bir özellik olmayacaktır. Başvuru, ürünün üretilme yönteminin ürüne belirli özellikler kazandırdığını belirtmelidir. Bu belirtilmezse, yalnızca istemdeki yapısal özellikler dikkate alınır zira ürünün tüm teknik özellikleri bilindiği sürece, istem sadece işlem adımları nedeniyle yeni sayılmaz. Yukarıdaki istem 3’teki olukların “düşük basınçlı döküm ve cebri hava soğutması ile elde edilmesi” bu nedenle sınırlayıcı olmayan özellik olarak yorumlanır ve yenilik değerlendirmesinde dikkate alınmaz.

Örnek 7:

EPO’dan bir örnek daha verelim[67]:

İstem 1: “Bir sürekli filament polyester iplik olup özelliği….”

şeklinde olsun. Başvuru sahibi tekniğin bilinen durumundan farklılaşmak amacıyla isteme yönteme dayalı bir özellik eklemiş olsun:

İstem 1: “En az 7 Km/dak.’lık bir eğirme hızında yüksek hızlı eğirme ile eğrilen bir sürekli filament polyester iplik olup özelliği….”

(istemlerin iki parçalı yazılmadığını varsayınız)

İpliğin “en az 7 Km/dak.’lık bir eğirme hızında yüksek hızlı eğirme ile eğrilmesi” isteme yapısal bir farklılık getirmekte midir? Bu özellik, ipliği D1’de açıklanan iplikten farklı hale getirmekte midir? Zira bir yönteme/işlem adımına ait özellik, yalnızca üründe belirgin ve tanımlanabilir karakteristik bir özelliğe yol açtığı ölçüde, ürün isteminde yeniliğe katkıda bulunabilir.[68]

Başvuru sahibi, D1’de açıklanan polyester elyafların en az 0,90 içsel viskoziteye sahip olduğunu, bunların mevcut istem 1’in gerektirdiği şekilde minimum 7 km/dak’lık bir eğirme hızı kullanılarak bir eğirme işlemi ile filament ipliklere eğrilemeyeceğini ileri sürmüştür. Ancak itiraz sahibi sunduğu dokümanlarla 1,0’a kadar içsel bir viskoziteye sahip olan polyesterlerin 12 km/dk’ya kadar bir hızda eğrilebileceğini göstermiştir. Patentin bu tür yüksek viskoziteleri açıkça tarifnamede açıklamaması, bu tür yüksek viskoziteleri hariç tutmak için meşru olarak yorumlanabilecek hiçbir gerekçe sunmamaktadır. Bunun aksini ispatlamak başvuru sahibine aittir ancak başvuru sahibi buna yönelik bir itirazda bulunmadığı için isteme eklenen söz konusu özelliğin yenilik niteliği kazandırmadığı kabul edilmiştir.

Bazı durumlarda yalnızca yapısal özellikler bir unsuru tanımlamada yeterli olmayabilir. Ancak istemlerde, faydalı modeli tanımlamak için herhangi bir işlev veya etkiye dair özelliği mümkün olduğunca kullanmaktan kaçınılmalıdır. Örneğin istemin karakterize edici kısmı yalnızca faydalı modelin işlevini belirtmemelidir.

Örnek 8:

Bilgisayarlarda kullanılan konektörlerle (bkz. şekil 4) ilgili CN2341286Y sayılı faydalı model için faydalı model ile korunabilir buluş konusuna dahil olmadığı gerekçesiyle hükümsüzlük davası açılmıştır. Faydalı modelin ilk iki istemi şöyledir:

1. Birinci ve ikinci konektörleri içeren, karşılıklı olarak bağlanmış bir konektör düzeneği olup, özelliği birinci konektör, bir birinci terminal grubuna sahip bir birinci gövdeyi içerir;

ikinci konektör, ikinci bir terminal grubuna sahip ikinci bir gövdeyi içerir;

birinci ve ikinci konektörler, önden arkaya, kafa kafaya bir şekilde karşılıklı olarak düzenlenmiştir.

2. İstem 1’e göre konektör düzeneği olup, bir birinci modül düzeneği söz konusu birinci konektöre düz bir şekilde sokulur, ikinci bir modül düzeneği söz konusu ikinci konektöre ters bir şekilde yerleştirilir.

Şekil 4: CN2341286Y sayılı faydalı modele ait şekil 3 (üstte), bir bilgisayar konektör örneği (altta)

Görüldüğü üzere istem 1 buluşu yapısal özellikleriyle tanımlamış olduğu için faydalı model ile korunabilir buluş konusuna dahildir. İstem 2 ise istem 1’deki konektör düzeneğine ait modüllerin nasıl yerleştirildiğini anlatmaktadır.

Mahkeme istem 2’deki ek teknik özelliklerin, modül düzeneklerini ilgili konektörlere yerleştirme yollarını tanımlasa da, istem 2, istem 1’in tüm yapısal özelliklerini içerdiği ve bu nedenle bir bütün olarak ürünün yapısıyla ilgili teknik bir çözümü tanımladığı için istem 2’nin işlem özellikleri içermesine rağmen, faydalı model için uygun bir konuyu tanımladığını ve Çin Patent Yasası m.2(2)’ye uygun olduğuna karar vermiştir.[69]

Burada istem 2’yi bir çalışma prensibinin anlatıldığı istemlerle karıştırmamak gerekir. Zira istem 2’de aslında konektör düzeneğine ait modüllerin birbirlerine göre nasıl konumlandığı tanımlanmaktadır.

Örnek 9:

Çin Yargıtayı yakın tarihli bir davada önemli bir karar vermiştir. Faydalı modele ait istem “dikdörtgen bir conta halkası” ile ilgilidir ve “politetrafloroetilenin kauçuğa sıcak presleme ile bağlandığı” tanımlanmaktadır. Önceki teknikte politetrafloroetilenin soğuk işlemle bir kauçuk halka içine gömüldüğü ve daha sonra ayrılabilir olduğu ileri sürülmüş, istemdeki sıcak presleme özelliği değerlendirme dışı bırakılmıştır. Jiangsu Eyaleti Yüksek Mahkemesi, ikinci derece kararında bu görüşün yanında yer almış, ardından Yargıtay, kararı onamış ve faydalı model sahibinin yeniden yargılama talebini şu gerekçeyle reddetmiştir:

“Faydalı modelde korunacak konu, şekil, yapı veya bunların birleşiminden oluşan teknik bir çözüm olup, şekil ve yapı dışındaki özellikler faydalı model istemlerinin yenilik ve buluş basamağına katkı sağlayamaz. Tekniğin bilinen durumundaki dokümanda şekil ve yapıya yönelik olmayan özelliklerin açıklanıp açıklanmadığı ilke olarak dikkate alınmayacaktır… Bu durumda “sıcak presleme” özelliği ne bir şekil özelliği ne de bir yapı özelliğidir ve bu nedenle faydalı modelin koruma kapsamını tanımlamaz. Önceki teknik “sıcak presleme” özelliğini açıklamasa bile önceki teknik saldırısı bundan etkilenmeyecektir.”

Yargıtay’ın yenilik/buluş basamağı değerlendirmesinde ve faydalı modelin koruma kapsamını belirlemede şekilsel/yapısal olmayan özellikleri reddettiği görülmektedir.[70] Bir başka deyişle, faydalı model ile korunabilir olmayan bir özellik, yenilik değerlendirmesinde dikkate alınmamaktadır.

Ürünlerin Değerlendirilmesi

Daha önce belirtildiği üzere 6769 SMK’ya göre kimyasal/biyolojik/eczacılıkla ilgili maddelere ve kimyasal/biyolojik/eczacılıkla ilgili usuller sonucu elde edilen ürünlere ve usuller sonucu elde edilen ürünlere ilişkin buluşlar faydalı model ile korunamamaktadır.

Bir istemde kimyasal/biyolojik/eczacılıkla ilgili bazı özellikler bulunmakla birlikte buluşun özü itibariyle bu alanda olmadığı durumlarda buluşun faydalı model kapsamına girip girmediği tespit edilirken zaman zaman zorluklar yaşanmaktadır. Böyle durumlarda değerlendirme yapılırken buluşun esasının dikkate alınmasında ve gerekliyse başvuru sahibinin yönlendirilmesinde fayda vardır.

Örnek 10:

Buluş konusu bir katot ışınlı tüp (CRT) ile ilgili ise ve söz konusu buluş televizyonun bir parçası (fiziksel bir unsuru) olarak geçiyorsa, ya da kendi başına fiziksel bir ürün olarak tanımlandıysa faydalı model olarak korunabilirken; tüpün içindeki kimyasallarla ya da onların reaksiyonlarıyla ilgili bir buluş ortaya konduysa söz konusu buluş faydalı model kapsamına girmeyecektir. Burada değerlendirme yaparken dikkat edilmesi gereken buluşun ilgili olduğu alan (örn. katot ışınlı tüpler) değil, buluşun teknikten farklılık yaratan özü ve istemin yazılma biçimidir. Buluşun özü faydalı model verilebilir nitelikte olmasına rağmen istemlerin yazılma biçimi dolayısıyla koruma dışında kalıyorsa, istem düzelttirilmelidir.

Örnek 11:

6769 SMK m.142(3)(a)’ya göre etil alkol kimyasal bir madde olması nedeniyle faydalı model ile korunamıyor olsa da içinde etil alkol bulunan bir termometre faydalı model ile korunabilir[71]:

 “İstem 1. Bir etil alkol termometresi olup özelliği; içinde alkolün depolandığı bir şişkin kısım ve bahsedilen şişkin kısımdan uzanan bir boru kısmı ve bu boruyu destekleyen ve bir ölçeği olan bir cam tüp içermesidir.”

Burada buluş konusu, termometrenin cam tüpünün yapısı ile ilgili ise, örneğin, alkolün depolandığı şişkin kısım ile ilgili bir geliştirme ise istem faydalı modele konu olabilir.[72] Ancak istem tekniğin bilinen durumundan yalnızca termometrenin içindeki kimyasal madde (etil alkol) ile ayrılıyorsa, buluş konusu doğrudan kimyasallarla ilgili olamayacağı için yenilik değerlendirmesinde bu özellik dikkate alınamayacaktır.

Tarifnamede çeşitli kimyasallardan ya da yöntemlerden bahsedilmesi, başvurunun faydalı model kapsamı dışına çıkmasına tek başına bir neden olmayacaktır, ancak istemlerde belirtilmeksizin tarifnamede çeşitli kimyasallardan ya da yöntemlerden bahsedilmesi durumunda sonradan istemlere bu özelliklerin eklenmesine izin verilmeyebilir. Tarifnamede bahsedilen kimyasalların ya da yöntemlerin istemlerin yorumlanmasında buluşun özü bunlarmış gibi gösterilmesine izin verilmez. Buluş başlığında da yöntem vb. ifadeler kullanılmamalıdır.

Bir ürünün yapısal özelliği, her bir parçasının birbiriyle olan ilişkisini ve düzenlenmesini ifade eder. Bir ürünün yapısı, mekanik yapı veya devre yapısı olabilir. Mekanik yapı, ürünü oluşturan bileşenlerin veya parçaların göreli konum ilişkisini ve gerekli mekanik eşleşme ilişkisini vb. ifade eder. Devre yapısı ise, ürünü oluşturan bileşenler veya elemanlar arasındaki sabit bağlantı ilişkisini ifade eder.

Örnek 12:

Kompozit katmanlar da bir ürünün yapısı olarak kabul edilebilir. Bir ürünün karbonlanmış katman, oksit katman vb. kompozit katmanları bir ürünün yapısına aittir. Ancak bir maddenin moleküler yapısı, bileşeni ve metalografik yapısı, faydalı model ile korunamaz. Örneğin, sadece lehim pastasının bileşiminde değişiklik içeren bir kaynak teli, faydalı model korumasına konu değildir. [73]

Kendi şekline ve yapısına sahip olan üründe önceki teknikte bilinen bir malzemenin kullanımı, örneğin kompozit döşeme tahtaları, plastik bardak gibi ürünler malzeme ile ilgili olarak başlı başına bir geliştirme değilse, kimyasal maddeler veya kimyasal usuller sonucu elde edilen usul olarak değerlendirilmezler. Bir başka deyişle yapısal özelliğiyle tanımlanan bir plastik bardak (örneğin farklı şekle sahip bir kulp ile tutuş kolaylığı sağlayan bir plastik bardak) ile ilgili bir buluş, sırf plastiğin kimyasal bir madde olması nedeniyle faydalı model verilebilir buluş konusu dışında tutulamaz. Ancak buluşta tam-geridönüştürülebilir yapıda bir plastik bardak geliştirilmişse, buluş salt bir kimyasal maddenin geliştirilmesiyle ilgili olduğu için faydalı model verilebilir buluş konusu dışında kalacaktır.

Örnek 13:

“Buluş eşkenar dörtgen (rhombic) bir tablet olup özelliği; A bileşeninin %20, B bileşeninin %40 ve C bileşeninin %40 oranında bulunması ile karakterize edilmektedir.” şeklinde bir istemde buluş salt belirli bir şekle sahip eşkenar dörtgen bir tablet olmasıyla değil, aslında içerdiği malzemeyle ilgili bir geliştirmeyle ilgilidir.

Örnek 14:

“Pansuman Ekipmanı” başlıklı CN2193720Y sayılı Çin faydalı modeli hakkında faydalı model ile korunabilir buluş konusu olmadığına dair hükümsüzlük davası açılmıştır.

İstem 1, bir tepsi ve bir pens içeren bir pansuman ekipmanı olup, özelliği, söz konusu tepsi ve pensin sert plastikten yapılmış olması ve dıştan ekipmanın üzerini kapatan koruyucu film içermesidir.

Şekil 5: CN2193720Y sayılı Çin faydalı model (üstte), metal bir pansuman ekipmanı örneği (altta)

Mahkeme kararında istem 1’in pansuman ekipmanını tanımlarken, malzemenin özelliğini belirtmesine rağmen, bir bütün olarak ürünün yapısını tanımladığı, bu nedenle, istem 1’in faydalı model ile korunabilir buluş konusuna dahil olduğuna ve Çin Patent Yasası m.2(2)’ye uygun olduğuna karar vermiştir.

Bazı teknik alanlarda, bir ürünün şekli/yapısı malzeme ile yakından ilişkilidir ve başvuru yaparken malzeme özelliklerinden tamamen kaçınmak mümkün değildir. Ancak bir başvurunun faydalı model ile korunabilir buluş konusuna dahil olması için sadece bilinen malzemelerin bir ürüne uygulanmasına izin verilir. Dolayısıyla, geliştirme bir malzeme üzerinde ise faydalı model korumasına uygun değildir.

Gıdaların Değerlendirilmesi

Gıdalar bazı ülke mevzuatında kimyasallar ve ilaçlarla birlikte kategorize edilir.[74] Yemek tarifi şeklinde tanımlanan gıdalar yöntem kapsamında olacağı için faydalı model korumasından yararlanamaz. Belirli bir yemek tarifi sonucu elde edilen bir gıda ürünü ise usuller sonucu elde edilen ürün kapsamında olduğu için faydalı model korumasından yararlanamayacaktır. [75]

Örnek 15:

Menemen yemeği ile ilgili bir gıda başvurusu düşünelim:

1. Bir menemen yemeği olup, özelliği; 2 yemek kaşığı sıvı yağ, 3 adet yeşil biber, 3 adet orta boy domates, yarım çay kaşığı tuz ve 3 adet yumurta içermesidir.[76]

2. Bir menemen yemeği yapma yöntemi olup, özelliği;

-Sıvı yağı ve biberleri tavaya alarak biberlerin rengi dönünceye kadar kavrulması,

-Üzerine kabukları soyulup küçük küçük doğranmış domateslerin ilave edilmesi,

-Kısık ocakta tavanın kapağını kapatarak domateslerin iyice pişirilmesi,

-Domatesler piştikten sonra yumurtaların kırılıp tavaya eklenmesi,

-Tuz ve baharat eklenmesi,

-Yumurtaların pişmesinin ardından ocağın kapatılması

işlem adımlarını içermesidir.[77]

3. İstem 2’de uygulanan işlem adımları sonucunda elde edilen menemen yemeğidir.

4. Bir menemen yemeği olup, özelliği; ağırlıkça %4 sıvı yağ, %15 yeşil biber, %40 domates, %1 tuz ve %40 yumurta içermesidir.

Yukarıda 2 nolu istem bir usul olduğu için SMK m.142(3)(ç) kapsamında faydalı model ile korunamaz. İstem 3 de bir usul sonucu elde edilen ürün olması sebebiyle yine anılan hüküm kapsamında faydalı model ile korunamayacaktır. İstem 1 ve 4 incelendiğinde ise bunlar bir usul içermemektedir, ancak bu haliyle istemin unsurları arasında herhangi bir etkileşim bulunmadığından, bu unsurların ne şekilde bir araya getirilerek menemen yemeğini oluşturduğu belirsizdir. Söz konusu unsurlar (sıvı yağ, yeşil biber, domates vb.) menemen yemeğini oluşturacak şekilde detaylandırıldığında ise bir usul sonucu elde edilen ürün kapsamına girecektir. Buradaki buluş istem 1 ve 4’teki malzemelerin yan yana getirilmesinden ibaret olmayıp, bunların nasıl bir işlemden geçirilerek menemeni oluşturduğudur. (Bkz. Şekil 6) Buradaki durum mekanik unsurlara sahip bir aparattan farklıdır. Zira bir aparatın unsurları bir araya getirildiğinde unsurlarda ciddi anlamda yapısal bir değişiklik olmamakta, son ürün sabit bir şekle sahip olmakta ve kendisini oluşturan unsurlar itibariyle tanımlanabilmektedir. Ancak bir gıda ürününde unsurların sadece yan yana getirilmesi son ürünü oluşturmayacaktır. Gerekli işlemlerden geçirilen unsurlar son ürünü oluşturmaktadır. Yine yumurtanın pişirilmesi vb. işlemlerin kimyasal usule girmesi söz konusudur. Bu bakımdan yazar istem 1 ve 4’ün bir usul sonucu elde edilen ürün (menemen) olduğu kabul edilerek bu istemin SMK m.142(3)’ün hem (a) hem de (ç) bendine göre reddedilebileceği kanaatindedir.  

Şekil 6: Menemen yemeği salt malzemelerin yan yana getirilmesinden ibaret olmayıp, bunların nasıl bir işlemden geçirilerek menemeni oluşturduğuyla ilgilidir.

Gıda alanında faydalı model ile korunabilecek örnek konular arasında şunlar sayılabilir:

Bir bisküvi üretme makinesi, belirli bir şekle sahip gıda paketi, gıda şırıngası, gıda yazıcı cihazı, meyve soyma aparatı; üzerinde hamur katmanı, çikolata katmanı, krema katmanı vb. katmanlar bulunan bir gıda ürünü vb.

Ancak TÜRKPATENT uygulamalarına bakıldığında gıda ile ilgili faydalı model başvurularının yalnızca %7’sinin faydalı modelle korunabilir buluş konusuna dahil olmadığı için reddedildiği görülmekte olup, Kurumun yalnızca istem 2 ve 3’teki gibi başvuruları reddettiği, yukarıda istem 1 ve 4’teki türde gıda başvurularını genellikle kabul ettiği gözlemlenmektedir.[78]

Kanaatimizce bu tür başvurular kimyasal usuller sonucu elden ürünler (SMK m.142(3)(a)) ve usuller sonucu elde edilen ürünler kapsamında reddedilmelidir. (SMK m.142(3)(ç))

Bilgisayar Tabanlı Buluşların Değerlendirilmesi

Bilgisayar programı, bilgisayara belirli bir işlemi ya da işlemleri gerçekleştirebilmesi için verilen komut ya da komutlar bütünüdür. Bu bakımdan salt işlem adımlarından oluşan bilgisayar programları faydalı model ile korunamaz.

Bilindiği üzere ülkemizde ve EPO’da bilgisayar programları belli koşullar altında patentlenebilmektedir. Örneğin bilgisayar programının bilgisayarın yaptığı normal fiziksel işlemin dışında daha ileri teknik bir etkiye sebep olması durumunda patentlenebilmesi söz konusudur.  Ancak bu tür başvuruların tekniğin bilinen durumundan farkı genellikle fiziksel yapılarından kaynaklanmayıp, farklar uyguladıkları algoritmalar, yönergeler bakımından ortaya çıkmaktadır. Bu da buluşun aslında yöntem/işlem adımlarına yönelik olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.  Bir diğer deyişle, bilgisayar programının 6769 SMK m.142’ye göre yeni olduğunu kabul etsek bile söz konusu yenilik yöntem/işlem adımlarına yönelik ise SMK m.142(3)(ç) kapsamında faydalı modelle korunamayacaktır. Buna ek olarak, bilgisayar tabanlı buluşların çoğunun yenilik niteliğini sağlarken buluş basamağı kriterine takılmaları sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu tür buluşların faydalı model ile korumasının önünün açılması durumunda yazılım sektörüne yarardan çok zarar getirebileceği de değerlendirilmelidir.

Örnek 16:

Aşağıdaki istem gerçek bir patent başvurusundan alınmıştır, ancak burada hayali bir senaryo üzerinden değerlendirmeye tabi tutulacaktır.

İstem 1:

“‐ Müteahhit, ürün taşeronu ve bireysel kullanıcılardan oluşan talep kullanıcılarının talep ettiği ürünleri ve veya hizmetleri kendisine özel kategorize ederek işaretleme yaparak talepte bulunduğu, ilgili taleplere gelen teklifleri satıcı profilleri ile birlikte değerlendirme öncesi gözlemledikleri bir talep oluşturma modülü,

‐ Ürün taşeronu, hizmet taşeronu, tedarikçi kullanıcılarından oluşan arz kullanıcılarının, talep kullanıcıları tarafından yayınlanan talepleri gözlemledikleri ve diledikleri talepleri yanıtladıkları bir teklif veren modülü,

‐ Kullanıcıların sisteme girişi aşamasında profillerini oluşturarak kaydını sağlayan, iletilen talepleri ve teklifleri denetleyerek onaylayan, talep oluşturma modülü ve teklif verme modülü üzerinden özel ve resmi ihalelerin bilgilendirmesini, özel talep olması durumunda ihalelerin yaklaşık maliyetini hesaplayarak sonucu talep kullanıcılarına ileten sağlayan bir yönetim kontrol modülü

içermesiyle karakterize edilen inşaat sektöründe arz talep karşılama portalı.”

Yukarıdaki istemde teknik olarak kabul edilebilecek tek unsur portaldır. Talep oluşturma modülü, teklif veren modülü, yönetim kontrol modülü olarak adlandırılan unsurların hangi teknik enstrümanlarla söz konusu işleri yaptığı belirsizdir. Uzman istemde portal unsuru bulunması sebebiyle araştırma yapmış ve genelgeçer bir doküman ile buluş basamağına saldırmıştır. Başvuru sahibinin olumsuz araştırma raporundan sonra patentten faydalı modele dönüşüm talebi yaptığını farz edelim.  Uzman faydalı model için araştırmasını yalnızca yenilik kriteri üzerinden yapabilecektir. Teknik olmayan unsurların faydalı modelde yenilik sağladığını kabul edersek, uzman istemde bahsi geçen modülleri bulamadığı için istemi yeni kabul etmek zorunda kalacak ve faydalı modele belge verecektir. Kanaatimizce iş metotlarının dolaylı yollardan korunmasına olanak verecek olan bu tür bilgisayar tabanlı buluşların birer sistem istemi haline getirilerek faydalı model koruması sağlanması doğru değildir. Bu nedenle teknik olmayan unsurların (bilgisayar tabanlı buluşlar da dahil) faydalı modelde yenilik sağlamadığı kabul edilmelidir.[79]

Örnek 17:

Bazı başvurular başvurunun özü bir yöntemi (genellikle bilgisayar programını) tanımlasa da yöntemi uygulayan sistemin unsurları tanımlanarak bir sistem istemi şeklinde yazılabilmektedir. Örneğin:

“Buluş mobil cihazlarda ….. sistemi olup, özelliği;

– ……. –mak üzere yapılandırılan bir mobil cihaz,

– Mobil cihazdan …… –mak üzere yapılandırılan bir sunucu,

– …… verilerin kaydedildiği bir veritabanı,

– Verilerin ….. –mak üzere yapılandırılan bir uygulama içermesidir.”

şeklinde ifade edilmiş bir sistemde aslında buluşa yenilik vasfını kazandıran unsurlar mobil cihaz, sunucu, veritabanı ya da uygulama değildir. Buluş konusu, söz konusu unsurların ne şekilde yapılandırılıp anılan sistemi oluşturduğudur. Bu tür buluşlar, özünde birer yönteme ilişkin yeniliği içerir. Yazar, bu noktada örnek 9’da Çin Yargıtayının aldığı karara paralel olarak faydalı modele konu olamayacak özelliklerin yenilik değerlendirmesine alınmayarak yeniliğe saldırılmasının mümkün olduğu görüşündedir. Böylece mobil cihaz, sunucu, veritabanı ve uygulama içeren ve bir başka amaca yönelik yapılmış bir sistem buluşun yeniliğini ortadan kaldırabilecektir.

Ancak yapılan istatistiklerde G06Q sınıfına sahip bilgisayar tabanlı faydalı model başvurularının sadece %9,3’ünün faydalı modelle korunabilir buluş konusuna dahil olmadığı için reddedildiği görülmekte olup, Kurumun salt yöntem içermedikçe sistem şeklinde yazılmış bu tür başvuruları kabul ettiği gözlemlenmektedir.[80]

Bilgisayar/Elektronik alanında bir faydalı model başvurusunda geliştirilen buluşu kabaca üçe ayırabiliriz:

  1. buluş yalnızca donanım özelliklerinin geliştirilmesi ile ilgilidir
  2. buluş yalnızca yöntem adımlarının geliştirilmesi ile ilgilidir
  3. buluş hem donanım özelliklerinin hem de yöntem adımlarının geliştirilmesi ile ilgilidir

Birinci grup faydalı model ile korunabilir buluş konusuna dahildir, ancak ikinci grup usullerin faydalı modelle korunamaması nedeniyle faydalı model ile korunabilir buluş konusuna dahil değildir. Bununla birlikte ikinci gruptaki çözümün bir donanıma entegre edilmesi durumunda bunun faydalı modele konu olması mümkün olabilir. Bu durumda başvuru sahibi öncelikle yöntem adımlarının bir bilgisayar programına bağlı kalmadan bir donanım ile gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğini belirlemelidir; eğer bu mümkünse ve donanım çözümü de yeni ise, faydalı model koruma sağlanabilecektir.[81]

Örnek 18:

Örneğin tarifnamedeki çözümde, iki cihazın sıcaklıkları karşılaştırılmakta ve iki sıcaklık arasındaki fark önceden belirlenmiş bir eşik seviyesinden büyük olduğunda bir alarm sinyali verilmektedir. Bu buluş bir donanım içinde uygulanabilir. Örneğin ilk olarak, iki cihazın sıcaklığına karşılık gelen elektrik sinyali (analog sinyal) çıkarıcıya (subtractor) girilir ve çıkarıcı tarafından fark elde edilir; ikinci olarak, fark değeri karşılaştırıcıya (comparator) girilir ve karşılaştırıcı, çıktı sonucunu elde etmek için fark değerini önceden belirlenmiş eşiğe karşılık gelen sinyalle karşılaştırır; son olarak, çıktı sonucu alarmı tetiklemek için kullanılır, yani bütün bu işlemler tarifnamede, aslında elektriksel olarak bağlı sıcaklık sensörleri, çıkarıcılar, karşılaştırıcılar ve alarmlar tarafından gerçekleştirilebilir ve bu devre faydalı modelle korunabilir.

Bir başka örnekte buluş bir ürün kalite denetimi ile ilgili olsun. Buluşta, önce ürünü içeren hedef görüntü elde edilmekte, ardından ürünün nitelikli olup olmadığına karar vermek için hedef görüntüyü tanımlamak için bir sinir ağı modeli kullanılmaktadır. Bu durumda buluş konusu esasen, ürünün sinir ağı modeli aracılığıyla nitelikli olup olmadığına karar vermekle ilgilidir. Bu buluş için, bilgisayar programı kullanmadan salt donanım yapısı ile çözümü gerçekleştirmek pek olası değildir. Dolayısıyla bu tür bir buluş faydalı modele konu değildir.

Üçüncü grup buluşların değerlendirmesi daha zordur. Başvuru sahibi buluşunu uygun bir şekilde ikiye ayırarak buluşun bir kısmını birinci grupta verilen örnekteki gibi düzenleyerek (donanım yapısının bu kısmı önceki tekniğe kıyasla yeniyse) faydalı model koruması sağlamaya çalışabilir.

Pratikte, yöntem adımlarını içeren bir çözümün faydalı model için uygulanıp uygulanamayacağını belirlemenin anahtarı, buluşa ait yöntem adımlarının donanım devreleri gibi donanım çözümleri ile gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğini belirlemektir. Eğer öyleyse ve çözüm yeniyse faydalı model koruması mümkün olabilir.[82]

Ancak bir bilgisayar programıyla gerçekleştirilen bir işleme modüller kullanarak donanım görünümü vermek başvuruyu faydalı modele konu buluş kapsamına sokmada yeterli olmayacaktır, zira söz konusu modüller büyük ihtimalle yalnızca işlevleri ile tanımlanacaktır.[83]

Elektrik devrelerinin faydalı modelle korunması da belli şartlar altında mümkündür. Çeşitli elektronik bileşenler arasındaki belirli bağlantılarla tanımlanan elektronik devre yapıları faydalı modele konu olabilir.[84] Bir devrenin elemanlarının iç yapıları veya işlevleri ya da devrenin üretim yöntemi değil de, örneğin devre üzerinde bulunan elemanların dizilişi ve bu sayede sıcaklığa hassas bir devre elemanının ısı yayan dirençlerden uzağa konumlandırılması vb. somut özelliklere faydalı model verilebilir.[85]  Eğer elektronik devre kartları fiziksel özellikleriyle değil, yalnızca üzerine yüklenen programla teknikten farklılık arz ediyorsa faydalı model koruması kapsamında değerlendirilmemelidir.

Almanya’da 1986 sonrası yasa ile elektrik devreleri, “fiziksel olarak somut bir maddenin parçasını oluşturuyorlarsa ve genel devre şemalarını temsil etmiyorlarsa” faydalı model korumasına dahil edilmiştir.[86]

Araştırma Raporu Düzenlenememesi

Başvuru konusunun 6769 SMK m.142(3) kapsamında faydalı model ile korunabilir olmadığı sonucuna varılırsa veya tarifnamenin ya da tüm istemlerin yeterince açık olmaması araştırma raporunun düzenlenmesini engelliyorsa araştırma raporu düzenlenmez ve başvuru sahibinden bu konudaki itirazlarını veya başvurudaki değişikliklerini, bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde sunması istenir. Bu süre içinde itirazda bulunulmaması veya itirazın ya da yapılan değişikliklerin Kurum tarafından kabul edilmemesi hâlinde başvuru reddedilir. İtirazın ve varsa yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde araştırma raporu (tüm istemler veya araştırılabilir istemler için[87]) düzenlenir, başvuru sahibine bildirilir ve Bültende yayımlanır.[88]

Başvurunun bazı istemlerinin yukarıda belirtilen rapor düzenlenememe gerekçeleri kapsamına girmemesi veya tarifnamenin ya da bazı istemlerin yeterince açık olması durumunda araştırma raporu bu istemler itibariyle düzenlenir.[89]

Eğer istemlerin faydalı model ile korunabilir buluş konusuna dahil olması için ciddi değişiklikler yapılması gerekiyorsa uzmanın bunların yapıldığını varsayarak tarifname üzerinden genel bir araştırma yapması tavsiye edilmez. Zira korunmak istenen buluş tarifnameden net bir şekilde anlaşılmayabilir. Böyle bir durumda SMK m.143(7)’ye göre araştırma raporu düzenlenemediği gerekçeleriyle bildirilirse bu, başvuru sahibine istemlerini düzeltmesi için fazladan bir şans daha verecektir. Düzeltilmiş istemler üzerinden yapılan araştırma sonrası eğer belge verilecekse ve düzeltme gerekiyorsa bunlar büyük ihtimalle şekli basit düzeltmeler olacaktır. Ancak istemler düzelttirilmeden doğrudan tarifname üzerinden bir araştırma yapılacaksa, istemlerin ne şekilde yazıldığı varsayılarak araştırma yapıldığı ve istemlerin ne şekilde düzeltilmesi gerektiği başvuru sahibine net bir biçimde anlatılmalıdır.

Buluş bir aparat/cihaz olmasına rağmen istemin gramer olarak yanlış ifade edilmesi nedeniyle buluş bir yöntemmiş gibi görünebilir, bu durumda istemin yöntem olması sebebiyle faydalı model kapsamına girmediği ileri sürülerek rapor düzenlenememesi yerine buluşun yapısal özellikleri üzerinden araştırma yapılarak, raporun görüşler kısmında istemin düzeltilmesi gerektiği bildirilebilir.

Yöntem isteminin aparat/ürün/sistem istemine dönüştürülmesi

Yöntem istemi şeklinde yazılmış bir istemin faydalı modele uygun olması için bir aparat/ürün/sistem istemine dönüştürülmesi kapsam aşımına yol açar mı? Bu tür bir değişiklik yapılabilir mi? Yeni istemde ortaya konan aparatın/ürünün/sistemin orijinal tarifname takımında desteği varsa bu değişiklik kapsam aşımına yol açmayacaktır.[90]

TÜRKPATENT’ten Örnekler

Bu bölümde TÜRKPATENT’te faydalı model ile korunamayacak nitelikte olması nedeniyle kabul edilmeyen buluş konularına örnekler verilmiştir.

Örnek 19:

2017/19127 nolu faydalı model başvurusunun istemi şöyledir:

“- İçine konulacak tencere veya kavanoz için düzgün bir zemin sağlanması amacıyla alt kısmına asgari 2 cm kalınlığında düz bir taban süngeri ve bunun altına ısı yalıtım performansının artırılması için metalize yüzü üste gelecek şekilde bir metalize şilte yerleştirilmesi,
– İçine konulacak sıcak malzemelerden etkilenmemesi, erime veya yanma yapmaması için iç
kaplamalarda kesinlikle, dış kaplamalarda ise bütünlük sağlaması açısından tercihen pamuklu kumaş kullanılması;
– Daha küçük boyutlu malzemeleri de sarabilmesi için dolgu malzemelerinin şişkin olarak
doldurulması;
– Büzme ipinin bohçanın tamamen açılarak minder amacıyla da kullanılabilmesine imkan
sağlayacak şekilde asgari 3 metre 15 santimetre olması;
– Pratik bir kapanma sağlamak için ipin içinden geçirileceği ve büzüldükten sonra bırakıldığı gibi kalmasını sağlayacak bir stoper kullanılmasıdır.”

Uzman SMK m.142(3)(ç)’ye dayanarak usullere ilişkin buluşların faydalı model ile korunamayacağı gerekçesiyle araştırma raporu düzenlememiştir. Ardından yapılan istem değişikliği sırasında kapsam aşımı yapıldığı için ise SMK m.143(7) uyarınca başvuru reddedilmiştir.

Örnek 20:

2020/06412 nolu faydalı model başvurusunun istemi şöyledir:

1. Buluş üretim alanları için geliştirilmiş bir veri toplama terminali olup, özelliği;

– iş istasyonlarından dur-kalk sayacı alınması,

– iş istasyonlarından üretim sayacı alınması,

– iş istasyonlarından üretim tamamlandı bilgisi alınması,

– makinelerden veri alma haricinde sesli ve görsel uyarılar verilmesi,

– kablosuz iletişime sahip olması sayesinde kablolama maliyeti bulunmaması,

– kablosuz iletişime sahip olması sayesinde iş istasyonlarının yerlerinin değiştirildiği durumda tekrar kablolama ihtiyacı olmaması,

– tamamen yerli üretime sahip olması,

– toz, sıvı, darbe ve titreşime dayanıklı olmasıdır.

Uzman “veri toplama terminali” ifadesi ile ürün/aparat formatında yazılmış istemin devamında sadece erişilmesi arzulanan sonuç içeren ya da yöntem içeren ifadeler yazıldığı için SMK m.142(3)(ç) gereğince usullere ilişkin buluşların faydalı model ile korunamayacağı için araştırma raporu düzenlenemediğini bildirmiştir. Ardından başvuru sahibi istemi aşağıdaki gibi değiştirmiştir:

1. Buluş, operatör paneli (HMI) ile İş İstasyonu arasında RF iletişimi ile bilgi alışverişi sağlayan bir veri toplama terminali (1) olup, özelliği;

– Plastik malzemeden mamul, kenarları yuvarlatılmış, dikdörtgen şeklinde bir gövdeye (A) sahip olması,

– Gövdenin (A) alt kısmında 2 adet RJ 45 bağlantı soketine (B) ve 1 adet micro USB şarj soketine (C) sahip olması,

– Gövdenin (A) ön kısmında 4 adet fonksiyon tuşuna sahip olması,

– Gövdenin (A) ön kısmında ekrana (D) sahip olması,

– Ekran (D) üstü 200 mikron mat esnek ve ısı, nem ve kimyasallara dayanıklı membrana sahip olması,

– Ekran (D) üstü tuşların 2 milyon basma ömrüne sahip olmasıdır.

Uzman yeniden düzenlenen yukarıdaki isteme yönelik araştırma raporu hazırlamıştır.

Burada istemlerin yazımı ile ilgili bir hususa değinelim. Yukarıdaki istemde “sahip olması” kalıbının çıkarılması istemi daha sade ve anlaşılır hale getirecek ve kapsamında herhangi bir değişikliğe neden olmayacaktır. Örneğin istem:

“1. Buluş, operatör paneli (HMI) ile İş İstasyonu arasında RF iletişimi ile bilgi alışverişi sağlayan bir veri toplama terminali (1) olup, özelliği;

– Plastik malzemeden mamul, kenarları yuvarlatılmış, dikdörtgen şeklinde bir gövde (A),

– Gövdenin (A) alt kısmında 2 adet RJ 45 bağlantı soketi (B) ve 1 adet micro USB şarj soketi (C),

– Gövdenin (A) ön kısmında 4 adet fonksiyon tuşu,

– Gövdenin (A) ön kısmında ekran (D),

– Ekran (D) üstü 200 mikron mat esnek ve ısı, nem ve kimyasallara dayanıklı membran ve

– 2 milyon basma ömrüne sahip ekran (D) üstü tuşları

içermesidir.”

şeklinde yazılabilir. İstemler mümkün olduğunca öz olmalıdır.[91] Yukarıdaki iki istem arasında anlam ve kapsam olarak fark yoktur, bu sebeple kelime kalabalığı yapmadan gramer olarak istemin mümkün olduğunca sade yazılması tavsiye edilir. Zira bir sonraki örnekte görüleceği üzere gereksiz ifadeler anlam kaymasına, belirsizliğe yol açabilir.

Örnek 21:

Bir Yargıtay kararında aşağıdaki istem kullanıma yönelik olduğu gerekçesiyle usul olduğu için (KHK m.155) faydalı model ile korunabilir bulunmamıştır[92]:

“3- İstem-1’de bahsedilen su ısıtma sistemi olup, özelliği; ısıtma kazanı içinde birden fazla yerleştirilen ve her biri müstakil veya birlikte kullanılabilen birden çok rezistansın (04) kullanılmasıdır.”

Kanaatimizce Mahkeme isteme çok katı bir lafzi bakış açısıyla yaklaşmıştır. Ancak bu tür bir sonuçla karşılaşmamak adına istemin şu şekilde bitirilmesi daha güvenli olacaktır: “…birden çok rezistans (04) içermesidir.”

Örnek 22:

2019/13507 nolu faydalı model başvurusunda tarifname başlığında, tarifnamenin büyük bölümünde ve istemlerde “geçiş kontrol sistemi” ifadesi kullanılmasına rağmen özet kısmında ve tarifnamenin bazı yerlerinde buluş için “geçiş sistemi ve yöntemi” ifadelerine yer verilmiştir. Uzman araştırma raporunun görüşler kısmında yöntem ifadelerinin çıkarılmasını istemiştir. Bilindiği üzere faydalı model başvuru sahibi, en geç araştırma raporunun bildirim tarihini takip eden üç aylık sürenin bitimine kadar faydalı model başvurusunun patent başvurusuna dönüştürülmesini talep edebilmektedir.[93] Buna göre eğer başvuru sahibi bu aşamada faydalı modelini patente dönüştürmek istiyorsa istenen değişikliği yapmak yerine dönüşüm talebinde bulunabilir. Ancak faydalı model korumasıyla devam etmek istiyorsa SMK m.142(3)(ç) gereğince söz konusu ifadeleri çıkarmalıdır.[94] Örneğin EPO’da bir başvurunun istem kategorisinde değişiklik yapılırsa, inceleme uzmanı belge vermeden önce buluş başlığında bir değişikliğe gerek olup olmadığını kontrol eder.[95]

Örnek 23:

2021/00078 nolu faydalı model başvurusunda istem 4, istem 1’de belirtilen filtrelerin çalışma prensibini açıkladığı için, söz konusu istemin çıkarılması istenmiştir:

“4. İstem 3 e uygun diş hekimi negatif basınç sistemi olup özelliği; ön filtrede (6) büyük partikülleri hepa filtrede (10) daha küçük partikülleri pm2.5 soğuk katalizör aktif karbon filtre (7) ile kokuları formaldehid (soğuk katalizör) filtre ile zararlı olabilecek gazları ve o anda tedavide kullanılan ilaç atıklarını daha sonra elektrostatik filtreler (11 ve 12) ile havanın içindeki tüm zararlıları (5000v) ayrıştırarak en son uv filtre lamba (5) ile tüm havanın zararlılardan ayrıştırıp dış havaya dış ortama atılması şeklinde çalışan ana makinenin (4) bulunmasıdır.”

Görüldüğü üzere her ne kadar istem 4 bir “ana makine (4)” unsurunu tanımlasa da bunu salt çalışma prensibi olarak yapması istemin faydalı model ile korunmasına engel olmaktadır. Faydalı modele konu bir istem yalnızca cihazın/aparatın nasıl çalıştığını anlatmamalı, onu yapısal özellikleriyle tanımlamalıdır.

Ayrıca, bir aparat istemindeki bazı özellikler, aparatı teknik özellikleri açısından açıkça tanımlamaktan ziyade aparatı kullanma yöntemiyle ilgiliyse, bu özellikle ilgili amaçlanan sınırlamalar net olmayabilir ve bu da istemde açıklık sorunu yaratabilir.

Örnek 24:

2017/08974 nolu faydalı model başvurusunda istemlerin erişilmesi arzu edilen sonuç ve usul olması nedeniyle rapor düzenlenememiştir:

1. Buluş diğer ödeme sistemleri ile entegre edilmiş yemek kartları olup; özelliği, TC kimlik numarası üzerinden kişiye özel tanımlanabilmesidir.

2. Buluş diğer ödeme sistemleri ile entegre edilmiş yemek kartları olup; özelliği, isteğe bağlı olarak yükleme yapılabilmesidir.

3. Buluş diğer ödeme sistemleri ile entegre edilmiş yemek kartları olup; özelliği, tüm pos cihazlarında kullanılabilmesidir.

4. Buluş diğer ödeme sistemleri ile entegre edilmiş yemek kartları olup; özelliği, sadece yemek ücreti değil diğer ücret ve ödeneklerin de yüklenebilmesidir.

5. Buluş diğer ödeme sistemleri ile entegre edilmiş yemek kartları olup; özelliği, kredi kartları gibi tüm alışverişlerde kullanılabilmesidir.

6. Buluş diğer ödeme sistemleri ile entegre edilmiş yemek kartları olup; özelliği, TC kimlik numarası ile kullanıcı tarafından aktivasyon yapılarak güvenliğin sağlanmasıdır.

Örnek 25:

2018/02041 nolu patent başvurusundan dönüşen faydalı model başvurusunda istemlerin “…. kaydın saklanması, … sisteme yüklenmesi, …. fiyat teklif edilmesi aşamalarını içermesidir, … film kayıtlarını yüklemesi aşamalarını içermesidir.” şeklinde usul/yöntem istemleri olması nedeniyle faydalı model ile korunabilir nitelikte bulunmayıp, araştırma raporu düzenlenememiştir.

Örnek 26:

2018/16117 nolu faydalı model başvurusunda istem 1 aşağıdaki gibidir:

“1. Buluş, çay veya bitki çaylarının (2) hızlı bir şekilde servise hazır hale getirilmesi ile ilgili olup özelliği, istenilen geometride oluşturulan kabın (1) içerisine yerleştirilen çay veya bitki çaylarının (2), en az bir buhar ve/veya kaynağından (3) gelen buharın ve/veya basınçlı sıcak suyun, çaya veya bitki çaylarına (2) püskürtülerek, demlemesi ve servise hazır hale getirmesi sağlanır.”

Başvurunun usuller ile ilgili olması nedeniyle faydalı model ile korunabilir nitelikte bulunmayıp, araştırma raporu düzenlenememiştir.

Örnek 27:

2021/00965 nolu faydalı model başvurusuna ait istemler aşağıdaki gibidir:

1. Buluş, incir gövde veya yeşil meyve öz sıvının (sütünün), hayvansal sütlerin mayalanmasında (fermente edilmesinde) kullanılan öz sıvı olmasıdır.

2. İstem 1’e göre hayvansal sütlerin mayalanmasında (fermente edilmesinde) kullanılan öz sıvı olup özelliği; 1 ml sütün içine 15 damla damlatılıyor olmasıdır.

3. İstem 1’e göre hayvansal sütlerin mayalanmasında (fermente edilmesinde) kullanılan öz sıvı olup özelliği; sıvı ya da 10*10 cm bez parçaya incir sütü emdirilerek kurutulmuş bez yapısı şeklinde de mayalanacak sütün içine atılarak mayalamada kullanılabiliyor olmasıdır.

Başvurunun peynir elde edilme usulünün korunması amaçlandığı için 6769 SMK m.142(3) uyarınca usullere ilişkin buluşlar faydalı model ile korunamayacağı gerekçesiyle araştırma raporu düzenlenememiştir.

Örnek 28:

2020/00684 nolu faydalı model başvurusu otomatik kıyı ve su (deniz, göl, akarsu…) yüzeyi temizliği sistemi ile ilgilidir. Araştırma uzmanı buluşun yapısal unsurlarının tanımlandığı başvurunun bağımsız birinci istemini araştırmış, ancak istem 1’e bağlı 2 ve 3 nolu istemlerin cihazın çalışma prensibini ve işlem adımlarını anlatması nedeniyle araştırılamadığını belirtmiştir. Başvuru sahibinin söz konusu istemlerde yaptığı düzeltme yeterli görülmediği için başvuru geri çekilmiş sayılmıştır. Yöntem olmaması sebebiyle kabul edilmeyen söz konusu istemler şöyledir:

2. İstem 1’e uygun ‘‘Otomatik Kıyı ve Su (deniz, göl, akarsu…) Yüzeyi Temizliği Sistemi’’ olup özelliği; kurulumunun;

– Sıvı ortam (1) kıyısında bulunan marina, liman, sahil, iskele vb. gibi yerlere platform (2), Boşaltım ağzı (4) ve Çöp kovasının (5) kurulması,

– Platformun (2) bir ucuna dış kova (11) diğer ucuna da boşaltım ağzının (4) yerleştirilmesi,

– Yine platform (2) üzerine; ray (3), vinç (9), su türbini (7), pompa (13), dış kova (12), döndürme mekanizması (14) ve otomasyon panosunun (6) yerleştirilip, bir sonraki aşamada, tutucu kollar (8), döndürme mekanizması (14), iç kova (12) ve ardından da birbirine bağlanan tutucu kol (8) ve iç kovanın (12) raylara (3) montajlanması,

– Bu işlem de tamamlandıktan sonra, yönlendiricilerin (10) sıvı içerisinde seçilen uygun alanlara yerleştirilmesi,

– Vinç (9), döndürme mekanizması (14), tutucu kollar (8), pompa (13) ve kıyıda bulunan çöp kovanın (5) içindeki hassas kantar sayesinde, çöp ağırlığının kontrol edilmesi ve

– Tüm bu işlemlerin otomasyon panosu (6) ile kontrol edilip çöp ağırlığı ile çöp miktarının, otomasyon panosunun (6) ekranında gözlemlenebilmesi.

ile karakterize edilmesidir.

3. İstem 1’e uygun ‘‘Otomatik Kıyı ve Su (deniz, göl, akarsu…) Yüzeyi Temizliği Sistemi’’ olup özelliği; çalışmasının;

– Otomasyon panosuna (6) start verildiğinde, pompanın (13) emiş yapmaya başlaması,

– Pompa (13) çalışmadığında, iç kovanın (12) su yüzeyinin 5cm üzerinde bulunması,

– İç kova (12) ve dış kova (11) arasında kalan hava-sıvı karışımının, pompa (13) ile emilerek, iç kovanın (12) su yüzeyinin 2cm veya daha fazla aşağısına itilmesinin sağlanması,

– Otomasyon panosu (6) içerisinde bulunan yazılım ile işlem kullanıcının seçimine bağlı olarak, piston yardımı ve pompa (13) ile eş zamanlı olarak çalıştırılıp, iç kovanın (12) ağlarla örülü olmasından dolayı oluşan geçirgenliğinden faydalanarak yine suyun 5 cm üzerinde tutulup, zaman ayarlı olarak su yüzeyinin 2cm veya daha fazla aşağısına itilmesi ile çöplerin, iç kova (12) içerisinde toplanmasının sağlanması,

– Böylece su yüzeyinde bulunan yağ ve kirlerin hareketinin, iç kova (12) içerisine doğru olmasının sağlanması,

– Pompa (13) ile emilen sıvının, iç kovada (12) bulunan ağların arasından geçmesi,

– Emilen sıvı, pompanın (13) çıkışında bulunan hortumdan bir yağ tutucuya, oradan su türbini (7) nozzle’ına, şayet yağ tutucu konulmamış ise su türbinindeki (7) nozzle’a gelen sıvı ile su türbininin (7) çalışması,

– Emilen sıvının, su türbininin (7) diğer ucuna bağlanan hortuma ve oradan da emişin yapıldığı sıvı bölgeye veya yönlendiriciye (10) gönderilmesi,

– Otomasyon panosundan (6) verilen düzenli komutlarla çalışan, iç kovaya (12) halatla bağlı olan vincin (9), iç kovayı (12) otomatik olarak çekmeye başlaması,

– İç kova (12), altında bulunan tekerlekler ile ray (3) üzerinde hareket ederek yoluna devam etmesi,

– İç kova (12), boşaltım ağzının (4) ucuna geldiğinde, döndürme mekanizmasının (14) (piston veya helac) iç kovayı (12) döndürmesi ve sallama komutu ile iç kovanın (12) yön değiştirip sallanarak, içerisinde toplanan tüm atıkların çöp kovasına (5) boşaltılmış olması,

– Boşalan iç kovanın (12) tekrar döndürülerek, eski konumuna gelmesi ve raydan (3) aşağı doğru inerek yuvasına oturması ve

– Pompa (13) tekrar çalışarak ve su yüzeyi temizliğinin baştan tekrarlanması

ile karakterize edilmesidir.

SONUÇ

6769 SMK m.142(3)’e göre bir buluşun faydalı modele konu olup olamayacağına dair değerlendirmede şu kriterler dikkate alınabilir:

1) İstem salt aşağıdaki konularla ilgiliyse faydalı modele konu değildir:

  1. Kimyasal maddeler (örn. sentetik boya, deterjan, diş macunu, sabun, hidroklorik asit, sitrik asit vb.) ve biyolojik maddeler (izole edilmiş bakteriler, prokaryotlar, mantarlar, algler, protozoalar, plazmitler, virüsler, hücre organelleri, biyolojik kaynaklardan elde edilen maddeler örn. serum, toksin vb.)
  2. Kimyasal usuller (örn. oksidasyon, kataliz, yumurta pişirme, kek yapma vb.) ve biyolojik usuller (adipik asit hazırlamak için bir biyolojik yöntem)
  3. Kimyasal ve biyolojik usuller sonucu elde edilen ürünler (oksidasyon sonucu üretilen nitrik asit, bir biyolojik yöntem sonucu elde edilen adipik asit vb.)
  4. Eczacılıkla ilgili maddeler (örn. ilaç hammaddeleri, etkin madde)
  5. Eczacılıkla ilgili usuller (örn. ilaç elde etme yöntemleri)
  6. Eczacılıkla ilgili usuller sonucu elde edilen ürünler (örn. ilaçlar)

g)   Biyoteknolojik buluşlar (örn. genler, yaşam formları, doğal ortamından izole edilmiş veya teknik bir yöntemle üretilmiş biyolojik materyal)

h) Usuller (örn. imalat yöntemleri, kullanım yöntemleri, iletişim yöntemleri, işleme yöntemleri, bilgisayar programları, yemek tarifleri)

i)    Usuller sonucu elde edilen ürünler (örn. gıda ürünleri)

2) İstem yalnızca faydalı modele konu olabilecek unsurlardan oluşuyorsa (1. maddede anılan unsurlar yoksa) normal araştırma prosedürü uygulanır ve yenilik değerlendirmesi yapılır.

3) İstemde hem faydalı modele konu olabilecek unsurlar hem de 1. maddede sayılan unsurlar birlikte yer alıyorsa:

a) İstem ile bilinen teknikteki doküman karşılaştırıldığında arada hiçbir fark yoksa istem yeni değildir.

b) İstem ile bilinen teknikteki doküman karşılaştırıldığında aradaki farklar yalnızca faydalı model ile korunabilir olmayan unsurlar ise istem yeni değildir.

c) İstem ile bilinen teknikteki doküman karşılaştırıldığında aradaki farklar hem faydalı modele konu olabilecek unsurları hem korunamayacak unsurları içeriyorsa, faydalı model ile korunabilir olmayan unsurlar dikkate alınmadan yenilik değerlendirmesi yapılır. Arada fark kalmıyor ise istem yeni değildir. Fark var ise istem yenidir. Bu durumda faydalı modelle korunamayan unsurlar istemden çıkarılmaz.

4) Tarifnamede çeşitli kimyasallardan ya da yöntemlerden bahsedilmesi başvurunun faydalı model kapsamı dışına çıkmasına tek başına bir neden olmaz. Ancak salt faydalı model ile korunabilir olmayan unsurlar istemlerdeki geliştirmeyi oluşturuyorsa buluş faydalı model olarak değerlendirilemeyecektir. Bununla birlikte istemlerde belirtilmeksizin tarifnamede çeşitli kimyasallardan ya da yöntemlerden bahsedilmesi durumunda sonradan istemlere bu özelliklerin eklenmesine izin verilmeyebilir. Tarifnamede bahsedilen kimyasalların ya da yöntemlerin istemlerin yorumlanmasında buluşun özü bunlarmış gibi gösterilmesine izin verilmez. Buluş başlığında da yöntem vb. ifadeler kullanılmamalıdır.

5) Yöntem istemi şeklinde yazılmış bir istemin faydalı modele uygun olması amacıyla bir aparat/ürün istemine dönüştürülebilmesi için yeni istemde ortaya konan aparatın/ürünün tarifnamede desteği bulunması ve bu değişikliğin kapsam aşımına yol açmaması gerekir.

Şekil 7: Faydalı model değerlendirme şeması

Faydalı Model Örnek İstem Değerlendirmesi

“İstem 1. Bir etil alkol termometresi olup özelliği; içinde alkolün depolandığı ve bir cam borunun bir ucunun ısıtılması, sıkıştırılması,  kapatılması ve cam üfleme tekniğiyle şişirilmesi sonucu elde edilen bir şişkin kısım ve bahsedilen şişkin kısımdan uzanan cam boruyu destekleyen ve hem Fahrenheit hem de Celcius ölçeği olan bir cam tüp içermesidir.”

Şekil 8: Alkol termometre örneği[96]

İstem 1’de ölçeğin türü (Fahrenheit ve/veya Celcius) bilginin sunumu ile ilgili olması bakımından teknik bir unsur olmadığı için bu özellik yenilik değerlendirmesinde dikkate alınmaz.

İstemde faydalı model ile korunabilir unsurlar bulunduğu için rapor düzenlenebilecektir. Tekniğin bilinen durumunda D1 ve D2 dokümanlarının bulunduğunu varsayalım ve istemi bu dokümanlarla ayrı ayrı karşılaştıralım.

D1: Bir etil alkol termometresi olup özelliği; içinde alkolün depolandığı kapalı bir cam hazne içermesidir.

İstem 1 ile D1 karşılaştırıldığında termometrenin faydalı model ile korunabilir yapısal özelliklerinde farklar olduğu görülmektedir. Bu nedenle yenilik değerlendirmesi yapılır. İstem 1’in D1’den farkı cam haznenin şişkin kısım içermesidir. Şişkin kısmın üretim tekniği (cam borunun bir ucunun ısıtılması, sıkıştırılması,  kapatılması ve cam üfleme tekniğiyle şişirilmesi) fark olarak dikkate alınmaz. Sonuç olarak yalnızca “şişkin kısmın bulunması” unsuru sayesinde istem yeni olarak kabul edilir. Ancak istemde bulunan ve faydalı modelle korunamayan unsurlar istemden çıkarılmaz ve istem 1 olduğu gibi yeni kabul edilir.

D2: Bir cıva termometresi olup özelliği; içinde cıvanın depolandığı bir şişkin kısım ve bahsedilen şişkin kısımdan uzanan bir boru kısmı ve cam boruyu destekleyen ve bir ölçeği olan bir cam tüp içermesidir.

İstem 1 ile D2 karşılaştırıldığında aradaki farkların yalnızca termometrede kullanılan kimyasalla (cıva yerine etil alkol) ve şişkin kısmın üretim tekniği (cam borunun bir ucunun ısıtılması, sıkıştırılması,  kapatılması ve cam üfleme tekniğiyle şişirilmesi) ile ilgili olduğu ve bunların da faydalı model ile korunabilir buluş konusuna girmediği görülmektedir. Bu farklılıklar dikkate alınmadan yenilik değerlendirmesi yapılır ve istemin D2 karşısında yeni olmadığı kabul edilir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Mayıs 2022

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] Francesca Giovannini, Shinya Kimura, Han-Mei Tso and Jude Yi, Petty Patents Around the World, http://oshaliang.com/newsletter/petty-patents-around-the-world/

[2] 2018-2021 arası yapılan başvurulardan faydalı model sayının patent sayısına oranı en yüksek olan iller tespit edilmiştir. Toplam başvuru sayısı 100’ün altında olan iller hesaba katılmamıştır.

[3] 2018-2021 arası yapılan faydalı model başvuru sayıları dikkate alınmıştır.

[4] Faydalı Model Yıllık İstatistikler, https://www.turkpatent.gov.tr/faydali-model-istatistik 

[5] World Intellectual Property Indicators 2021, WIPO, s.59, https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo_pub_941_2021.pdf

[6] Utility Model Protection Throughout The World, John Richards, Ladas & Parry LLP, 2010, s.6.

[7] World Intellectual Property Indicators 2021, WIPO, s.22, https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo_pub_941_2021.pdf ; Utility models, https://www.wipo.int/patents/en/topics/utility_models.html#accordion__collapse__07

[8] Paris Sözleşmesi, 1883, m. 1(2).

[9] The Paris Convention For The Protection Of Industrial Property, A Commentary, Sam Ricketson, Oxford University Press, 2015, 7.21.

[10] Şuradaki kriterler üzerinden oluşturulmuştur: The Protection of Utility Models in the Single Market – Green Paper. COM (95) 370 final, 19 July 1995, s.7-8.

[11] Yunan Patent Yasası m.19: The utility model certificate shall be granted for each novel and industrially applicable three-dimensional object with definite shape and form, such as a tool, an  instrument, a device, an apparatus or even parts thereof, proposed as novel and  industrially applicable and capable of giving a solution to a technical problem.

[12] AB VE TÜRK HUKUKUNDA FAYDALI MODELLERİN KORUNMASI (I), Cahit Suluk, FMR Dergisi, 2002, Cilt 2: Sayı:1, s.80, Dipnot 105, Suthersanen’den naklen.

[13] http://www.wipo.int/edocs/mdocs/aspac/en/wipo_ip_kul_12/wipo_ip_kul_12_ref_t3d.pdf, Utility Model System in China, SIPO, Malaysia, September 2012, s.14.

[14] http://www.wipo.int/edocs/mdocs/aspac/en/wipo_ip_kul_12/wipo_ip_kul_12_ref_t3d.pdf, Utility Model System in China, SIPO, Malaysia, September 2012, s.15; Guidelines for Examination of China, Chapter 2, Part I, Sections 6.1, 6.2.

[15] FAQs on utility models, What are the conditions for getting utility model protection?;    http://www.wipo.int/patents/en/topics/utility_models.html

[16] AB VE TÜRK HUKUKUNDA FAYDALI MODELLERİN KORUNMASI (I), Cahit Suluk, FMR Dergisi, 2002, Cilt 2: Sayı:1, s.63, Dipnot 44; KRASSER, Rudolf: “Developments in Utility Model Law”, IIC, C.26, No:6/1995, s.951

[17] Fikri Mülkiyet Hukuku, Ünal Tekinalp, 4. Bası, s.667.

[18] Gewerblicher Rechtsschutz und Urheberrecht, Jürgen Ensthaler, 2009, s.193.

[19] Alman Faydalı Model Kanunu (Gebrauchsmustergesetz), 1986, m.1(1): “Faydalı modeller, yeni bir tasarım, düzenleme, cihaz veya devreye sahip olan, buluş basamağına dayanan ve ticari olarak uygulanabilir olan iş ekipmanlarını, malları veya bunların parçalarını korur. Faydalı modelin amacı, birbirine ait birkaç bileşenden de oluşabilir.”

Orijinal metin: “Als Gebrauchsmuster werden Arbeitsgerätschaften,  Gebrauchsgegenstände oder Teile davon geschützt, die eine neue Gestaltung, Anordnung, Vorrichtung oder Schaltung aufweisen, auf einem erfinderischen Schritt beruhen und gewerblich anwendbar sind. Der Gegenstand des Gebrauchsmusters kann auch aus mehreren zusammengehörigen Bestandteilen bestehen.”

[20] Decision X-ZB 7/03 of October 5, 2005.

[21] http://www.bardehle.com/fileadmin/contentdocuments/broschures/Utility_Model_Protection_EN.pdf,  Utility Model Protection in Germany, BARDEHLE PAGENBERG Partnerschaft, 2013, s.6.

[22] BGH X ZB 23/07 Telekommunikationsanordnung [Telecommunications systems].

[23] Draft amendment of Spanish Patent Act aimed at admitting the protection of pharmaceutical substances and compositions via utility models, Miquel Montañá (Clifford Chance), November 29, 2021, http://patentblog.kluweriplaw.com/2021/11/29/draft-amendment-of-spanish-patent-act-aimed-at-admitting-the-protection-of-pharmaceutical-substances-and-compositions-via-utility-models/

[24] Çin Patent Yasası, m.2(3), 2009: “产品的形状、构造或者其结合所提出的适于实用的新的技术方案”

[25] Guidelines for Examination of China, 2010, Part 1, Chapter 2, Section 6.1.

[26] http://www.wipo.int/edocs/mdocs/aspac/en/wipo_ip_kul_12/wipo_ip_kul_12_ref_t3d.pdf, Utility Model System in China, SIPO, Malaysia, September 2012, s.14.

[27] http://www.wipo.int/edocs/mdocs/aspac/en/wipo_ip_kul_12/wipo_ip_kul_12_ref_t3d.pdf, Utility Model System in China, SIPO, Malaysia, September 2012, s.15; Guidelines for Examination of China, Chapter 2, Part I, Sections 6.1, 6.2.

[28] SMK m.142(3). Söz konusu konular şunlardır:

• Keşifler, bilimsel teoriler ve matematiksel yöntemler.

• Zihni faaliyetler, iş faaliyetleri veya oyunlara ilişkin plan, kural ve yöntemler.

• Bilgisayar programları.

• Estetik niteliği bulunan mahsuller, edebiyat ve sanat eserleri ile bilim eserleri.

• Bilginin sunumu.

• Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar.

• Mikrobiyolojik işlemler veya bu işlemler sonucu elde edilen ürünler hariç olmak üzere, bitki çeşitleri veya hayvan ırkları ile bitki veya hayvan üretimine yönelik esas olarak biyolojik işlemler.

• İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak teşhis yöntemleri ile cerrahi yöntemler dâhil tüm tedavi yöntemleri.

• Oluşumunun ve gelişiminin çeşitli aşamalarında insan bedeni ve bir gen dizisi veya kısmi gen dizisi de dâhil olmak üzere insan bedeninin öğelerinden birinin sadece keşfi.

• İnsan klonlama işlemleri, insan eşey hattının genetik kimliğini değiştirme işlemleri, insan embriyosunun sınai ya da ticari amaçlarla kullanılması, insan ya da hayvanlara önemli bir tıbbi fayda sağlamaksızın hayvanlara acı çektirebilecek genetik kimlik değiştirme işlemleri ve bu işlemler sonucu elde edilen hayvanlar.

[29] Fikri Mülkiyet Hukuku, Ünal Tekinalp, 4. Bası, s.669; Almanya’dan esinlenildiğine dair görüşler de vardır.

[30] Law 11/1986, of March 20, 1986, on Patents, m.143.

[31] Almanya Faydalı Model Kanunu 1994, m.1(1) ve 2(3): https://wipolex.wipo.int/en/text/126190

[32] İspanya Patent Kanunu 1986, m.143(1)(2); İspanya Patent Kanunu 2018, m.137(1)(2); Almanya Faydalı Model Kanunu 1891, m.1(1); Almanya Faydalı Model Kanunu 2017, m.1(1), m.2(3).

[33] Fikri Mülkiyet Hukuku, Ünal Tekinalp, 4. Bası, s.673.

[34] Tasarım ve buluş brövesi yönlerinden bkz. Greffe/Greffe, p. 20.

[35] Tekinalp Ü., §51, no. 13.

[36] Morvan Danièle/Gérardin Françoise/Lanz-Dehais Annick/Vienne Brigitte/Lucot-Sarir Aliette, Dictionnaire de la Langue Française, Le Robert Pour Tous, Paris, 1995, s. 732, 733. Aynı yönde bkz. Kuzu, Faydalı Modeller ve Korunması, s. 8.

[37] FAYDALI MODELİN KORUNMASI VE FAYDALI MODELİN KORUNMASINA UYGULANACAK HUKUK, Özlem TÜZÜNER, Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Hukuk Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Nisan 2011, s.79.

[38] BULUŞUN FAYDALI MODEL BELGESİ İLE KORUNMASI, Erdal BAŞ, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul, 2013, s.37.

[39] AB VE TÜRK HUKUKUNDA FAYDALI MODELLERİN KORUNMASI (I), Cahit Suluk, FMR Dergisi, 2002, Cilt 2: Sayı:1, s.79-80.

[40] Türk Hukukunda Patent Verilebilirlik Şartları, Özgür Öztürk, 2008, s.40-41.

[41] Jun Nakajima, Revisions to theJapanese Utility Model Law, PATENT WoRLD 16, 17-18 (May 1994)

[42] The Concept of Small Patent in European Legal Systems and Equivalent Protection under United States Law, Kelsey Martin Mott, Virginia Law Review, Vol. 49, No. 2 (Mar., 1963), s. 240.

[43] The Protection of Utility Models in the Single Market – Green Paper. COM (95) 370 final, 19 July 1995, s.63.

[44] The Protection of Utility Models in the Single Market – Green Paper. COM (95) 370 final, 19 July 1995, s.64.

[45] The Protection of Utility Models in the Single Market – Green Paper. COM (95) 370 final, 19 July 1995, s.65.

[46] The Protection of Utility Models in the Single Market – Green Paper. COM (95) 370 final, 19 July 1995, s.66.

[47] The Protection of Utility Models in the Single Market – Green Paper. COM (95) 370 final, 19 July 1995, s.55.

[48] Second Tier Patent Protection, Mark D. Janis, Harvard International Law Journal, Vol. 40, 1999, s.162, Dipnot 63.

[49] Utility Model Protection in Pakistan An Option for Incentivising Incremental Innovation, Dr. Henning Grosse Ruse–Khan, Max Planck Institute for Intellectual Property and Competition Law, 2015, s.80.

[50] Utility Model Protection in Pakistan An Option for Incentivising Incremental Innovation, Dr. Henning Grosse Ruse–Khan, Max Planck Institute for Intellectual Property and Competition Law, 2015, s.82.

[51] What the European Commission is doing, https://ec.europa.eu/growth/industry/strategy/intellectual-property/patent-protection-eu/utility-models_en

[52] REPORT on the Green Paper presented by the Commission on the protection of utility models in the single market, (COM(95)0370 – C4-0353/95), Committee on Legal Affairs and Citizens’ Rights, Rapporteur: Mr Julio Añoveros Trías de Bes, 26 June 1996, https://www.europarl.europa.eu/doceo/document/A-4-1996-0216_EN.html, s.9, 12.

[53] Kaynak: Nisan 2022’de TÜRKPATENT veritabanından elde edilen veriler

[54] 6769 SMK m.142(3)(a).

[55] 6769 SMK m.142(3)(a).

[56] 6769 SMK m.142(3)(a).

[57] 6769 SMK m.142(3)(b).

[58] 6769 SMK m.142(3)(c).

[59] Guidelines for Examination of China, 2010, Part I, Chapter 2, Section 6.1.

[60] BULUŞUN FAYDALI MODEL BELGESİ İLE KORUNMASI, Erdal BAŞ, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul, 2013, s.50.

[61] The Protection of Utility Models in the Single Market – Green Paper. COM (95) 370 final, 19 July 1995, s.66-67.

[62] Guidelines for Examination of China, 2010, Part I, Chapter 2, Section 6.2.2.

[63] Guidelines for Examination of China, 2010, Part I, Chapter 2, Section 6.1.

[64] Guidelines for Examination of China, 2010, Part I, Chapter 2, Section 6.1.

[65] EQE Paper C 2019 istem 3

[66] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – 4.12.1 Product claim with process features, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_12_1.htm

[67] EPO BoA, T 0815/93.

[68] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – 4.12.1 Product claim with process features, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_12_1.htm

[69] China: Two Essential Features Of Utility Model Patent In China, CCPIT Patent & Trademark Law Office, 14 April 2016, https://www.mondaq.com/china/patent/482806/two-essential-features-of-utility-model-patent-in-china

[70] China: What You See Is Not What You Get: Introduction To Chinese Utility Model Patent, Xiaojun Guo, 27 November 2018, https://www.mondaq.com/china/patent/758512/what-you-see-is-not-what-you-get-introduction-to-chinese-utility-model-patent 

[71] Guidelines for Examination of China, 2010, Part I, Chapter 2, Section 6.2.1.

[72] Aynı yönde: Üç boyutluluk kriterini sağlamayan bir buluşun kabul edilebilir bir dış forma sahip bir başka unsura dahil edilmesiyle söz konusu buluş için dolaylı faydalı model koruması sağlanabilir. Bkz. The Concept of Small Patent in European Legal Systems and Equivalent Protection under United States Law, Kelsey Martin Mott, Virginia Law Review, Vol. 49, No. 2 (Mar., 1963), s. 239, şuradan naklen: “Crotti, The German Gebrauchsmuster, 39 J. Pat. Off. Soc’y 566,569 (1957)”

[73] Guidelines for Examination of China, 2010, Part I, Chapter 2, Section 6.2.2.

[74] chemical and food products; pharmaceutical and food products; product patents in food, medicines, chemicals; medicinal, chemical and food products.

[75] 6769 SMK m.142(3)(ç).

[76] Tarif şu adresten alınmıştır: https://www.nefisyemektarifleri.com/menemen-tarifi/

[77] Tarif şu adresten alınmıştır: https://www.nefisyemektarifleri.com/menemen-tarifi/

[78] 2017-2021 tarihli faydalı model başvuruları arasından gerçekleştirilen istatistiğe göre.

[79] Aynı yönde: EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. C. 5.2.8 Non-technical distinguishing features, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_5_2_8.htm

[80] 2017-2021 tarihli faydalı model başvuruları arasından gerçekleştirilen istatistiğe göre.

[81] 电学领域中的方法方案,可以申请实用新型吗, 31 August 2021, Huowen Juan, Kangxin, https://www.mondaq.com/china/intellectual-property/1105088/300052339839046224952001330340260412786126041266966529221487201973000335831234542999226032224112152765311

[82] 电学领域中的方法方案,可以申请实用新型吗, 31 August 2021, Huowen Juan, Kangxin, https://www.mondaq.com/china/intellectual-property/1105088/300052339839046224952001330340260412786126041266966529221487201973000335831234542999226032224112152765311

[83] 注意!实用新型专利申请的初步审查中常见这4类实质性缺陷, 04 November 2020, Zhou Chunm, Kangxin, https://www.mondaq.com/china/patent/1001196/27880248476528123454299922603222411199872103330003358313034021021274932345726597200132412035265368254318672345436136246153257038519

[84] Patent Law in Greater China, edited by S. Luginbuehl, and P. Ganea, Edward Elgar Publishing, 2014, s.368.

[85] German utility model protection, Popp, Eugen, The CIPA Journal (Chartered Institute of Patent Agents), 1978, Vol. 7, No. 8, s.360 

[86] Second Tier Patent Protection, Mark D. Janis, Harvard International Law Journal, Vol. 40, 1999, s.163, Dipnot 67.

[87] 6769 SMK Yönetmelik m.120(14).

[88] 6769 SMK m.143(7).

[89] 6769 SMK Yönetmelik m.120(13).

[90] EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 1.11.7 Addition/change of claim category, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_1_11_7.htm

[91] 6769 SMK m.92(4).

[92] Yargıtay 11. HD, 17.01.2011 – 2009/7208 – 2011/198; Patent Hukuku, Erdal Noyan, 3. Baskı, s.424.

[93] 6769 SMK m.104(2).

[94] EPO’da faydalı model koruması olmadığı için faydalı modelle korunamayan yöntemlerin tarifnameden çıkarılmasıyla ilgili bir hüküm yoktur. Ancak EPC m.53(c) kapsamına giren patentlenemeyecek konuların tarifnameden çıkarılması ya da patentlenebilirlik istisnaları kapsamına girmeyecek şekilde yeniden yazılması istenmektedir. Bkz. EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – 4.3 Inconsistencies, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_3.htm

[95] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter II – 3. Request for grant – the title, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_ii_3.htm

[96] Alcohol thermometer, https://en.wikipedia.org/wiki/Alcohol_thermometer

Patent Başvurusunda Tarifname Takımında Yapılan Hata Düzeltme Talepleri – Bölüm II

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

Yazının bu ikinci bölümünde bir patent başvurusunun tarifname takımıyla ilgili hangi tür hataların düzeltilebileceği (ya da düzeltilemeyeceği) ve ne gibi değişiklikler yapılabileceği TÜRKPATENT’ten verilen örnekler üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. EPO’dan örneklerin verildiği birinci bölüme buradan ulaşabilirsiniz. Patent başvurusunda tarifname takımı dışında yapılan hata düzeltme, eksik evrak tamamlama ve telafi işlemleri ile ilgili bkz: https://iprgezgini.org/2022/02/08/patent-basvurusunda-hata-duzeltme-eksik-evrak-tamamlama-ve-telafi-islemleri/

2. TÜRKPATENT Örnekleri

Örnek 2.1

2019/18994 nolu PCT ulusal aşamadan ülkemize giren başvurunun tercümesinde sehven yazım hatası yapılmıştır. Tarifnamede geçen rüçhan numarası “201711386165.7” yerine “01711386165.7” olarak yazılmıştır. Böyle bir durumda eğer orijinal yabancı dildeki evraktan hata anlaşılabiliyorsa düzeltme kabul edilebilir. Bu tür bir hata genellikle orijinal başvuruyla karşılaştırma imkânı olmayan durumlarda da kolaylıkla teyit edilebilecek türdendir. Zira bir dosya numarasının yılı temsil etmesi açısından “017” değil de “2017” ile başlaması daha olasıdır. Kaldı ki dosya numarası araştırıldığında “017” ile başlayan dosya bulunamıyorsa ya da böyle bir dosya varsa bile tamamen farklı alanda başka bir dosya çıkıyorsa ve “2017” ile başlayan dosyanın içeriği belirtilen açıklamalarla uyumluysa düzeltme yapılabilir. Ancak çeviride yapılan hata buluşun içeriğine (esasına) yönelik olursa değerlendirme daha sıkı kriterlerle yapılır.

Yanlışlıkla tekrar yazılmış aynı ifadeler hata düzeltme talebiyle çıkarılabilir. Kapsam aşımına yol açacak yeni bir anlam kazandırmayan ya da muğlaklığa neden olmayacak gramer hataları da düzeltilebilir. Örneğin “…bekleme konumuna geçmesinin, cihaz içindeki güç ünitesi…” ifadesi yerine “…bekleme konumuna geçmesini sağlayan cihaz içindeki güç ünitesi…” olarak değiştirilmesi söz konusu güç ünitesinin bekleme konumuna geçirme özelliği başvurunun orijinal halinden çıkarılıyorsa kabul edilecektir.

Türkçe tarifname verilirken sınırlı sayıda bazı ifadelerin yanlışlıkla çevrilmemiş olması söz konusu olabilir. Böyle bir durumda hata düzeltme talebi yapılabilir. Ancak bu hata sunulan evrakın küçük bir kısmını kapsamalıdır.

Örnek 2.2

Akrep sokmasına karşı panzehir etkili tek içimlik oral aşı ile ilgili 2018/18645 nolu başvuruda başvuru sahibi tarifname ve istemlere rezene ekstraktı unsurunu eklemek istemiştir. Ancak orijinal tarifname takımında rezene ekstraktı veya onunla eş anlamlı herhangi bir ifade/yapılanma bulunmadığı için kapsam aşımına neden olacak bu değişiklik kabul edilmemiştir.

Bu örneği biraz değiştirelim. Orijinal tarifnamede aşının birinci yapılanmasının fındık içi tozu, tarçın ekstraktı ve zencefil ekstraktından oluştuğu, ikinci yapılanmasının zencefil ekstraktı, kakao yağı ve rezene ekstraktından oluştuğundan bahsedilsin. Böyle bir durumda başvuru sahibi birinci yapılanmaya rezene ekstratını eklemek isterse fındık içi tozu, tarçın ekstraktı ve zencefil ekstraktı ve rezene ekstratından oluşan bu yeni yapılanma orijinal tarifnamede bulunmadığı için kabul edilmeyecektir. Görüldüğü üzere rezene ekstraktının orijinal tarifnamede bulunuyor olması, onun bir başka yapılanmaya eklenebileceği anlamına gelmemektedir. Ayrıca bkz. “Patent İstemlerinin Değerlendirilmesi – Bölüm I” – Örnek 2: https://iprgezgini.org/2021/04/19/patent-istemlerinin-degerlendirilmesi-bolum-i/

Örnek 2.3

2017/18499 nolu başvuruda başvuru sahibi tarifname takımında “indüksiyon bobini” olarak geçen ibarenin, “ısıtma bobini” olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Kurum değişiklik yapılmış sayfaların sunulmadığı gerekçesiyle talebi usulen reddetmiş, ancak esasa yönelik bir yorumda bulunmamıştır. Buluş alüminyum ekstrüzyon presleri için kalıp ısıtma ve kalıp yükleme işlemlerinin yapılmasını sağlayan bir düzenek ile ilgilidir. Buluş, prese yüklenmeden önce ısı kaybını önlemek için aralıklarla çalıştırılan indüksiyon bobini (18) içermektedir. Ancak tarifname takımının hiçbir yerinde “ısıtma bobini” ifadesi kullanılmamıştır. Kalıpların bir indüksiyon bobini (18) yardımıyla ısıtılması veya sıcak tutulmasının sağlandığından bahsedilmektedir. (bkz. Tarifname sayfa 4, satır 24-29) Buna göre indüksiyon bobininin ısıtma amacıyla kullanıldığı bellidir. Ancak değişikliğin kabul edilebilmesi için teknikte uzman kişiye “indüksiyon bobini” ve “ısıtma bobini” terimleri aynı şeyi ifade etmelidir. Her ne kadar piyasada “indüksiyon bobini” yerine “ısıtma bobini” kullanılan örnekler bulunsa da ısıtma bobininin (heating coil) rezistansları da kapsayacak şekilde geniş değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle kapsam aşımına sebebiyet verebilecek söz konusu değişiklik kabul edilebilir değildir.

Örnek 2.4

2018/01305 nolu faydalı model başvurusunda araştırma öncesi yapılan değişiklikler kapsam aşımına yol açtığı gerekçesiyle kabul edilmemiştir. Araştırma raporu ve itirazların değerlendirilmesinin ardından başvuru reddedilmiştir. Başvuru sahibi 6769 SMK m.100 kapsamında YİDD’ye itirazda bulunmuştur. Söz konusu değişiklik tarifnamenin ilk sayfasına eklenen “Reçine tipi yapıştırıcılar ve bu yapıştırıcıların çözülmesini sağlayan reçine çözücü sıvılar teknikte bilinmektedir.” cümlesidir. Ancak bu cümle Kurul tarafından buluşa ek bir unsur getirmeyen, yalnızca tekniğin bilinen durumuna katkı sunmak amacıyla eklenmiş bir ifade olarak değerlendirilmiştir. YİDD Kurulu başvuru sahibinin yaptığı bu değişikliğin kapsam aşımına yol açmadığını bildirmiştir.

Örnek 2.5

2018/11476 nolu başvuruda ise “240 mg/200 ml” olan şakayık bitki ekstraktı miktarı “480 mg/200 ml” olarak değiştirilmek istenmiş ve içeriğe Gliserol E 422 (kıvam arttırıcı) eklenmiştir. Ancak söz konusu unsurlar orijinal başvuruda bulunmadığı için kapsam aşımına yol açacağından kabul edilmemiş, araştırma raporu orijinal başvuruya göre düzenlenmiştir. Burada bir husustan bahsetmeden geçmeyelim. Başvurunun orijinal özetinde Gliserol E 422 (kıvam arttırıcı)’nın yardımcı madde olarak kullanıldığı görülmektedir. Ancak özet kısmı yalnızca teknik bilgi verme amacını taşır ve koruma kapsamını etkilemez.[1] Bu nedenle özet kısmından alınan bir bilginin tarifnameye aktarılması mümkün değildir. Ancak örneğin istemlerden ya da resimlerden tarifnameye bilgi aktarılması mümkündür.[2] (Yine de farklı yapılanmalarda bulunan unsurların bir araya getirilmesinin kapsam aşımına yol açabileceği unutulmamalıdır. Bkz. Örnek 2.2 ikinci paragraf)

Örnek 2.6

2017/12101 nolu başvuruda başvuru sahibinin tarifnamede değişiklik talebinde bulunduğu görülmektedir. Yapılan değişikliğin bazı eksik referans numaralarının tamamlanması ve bazı yerlerde yapılan tanımlamaların netleştirilmesi olduğu görülmektedir. Örneğin:

“Pim, bu deliklerden merkeze yakın olana girmektedir. Dış kısımda yer alan deliğe ise pozisyonlama piminin (6) uç kısmı girmektedir.”

ifadesi

“Pozisyon pimi (6), bahsedilen dayama parçasında bulunan deliklerden merkeze yakın olana girmektedir. Dış kısımda yer alan deliğe ise pozisyonlama piminin (6) uç kısmı girmektedir.”

olarak değiştirilmiştir. Başvurunun orijinal şekil 1’i de söz konusu değişikliği desteklemektedir. Orijinal ifadedeki “pim” başvuruda (1) referansla gösterilen bir başka parçayı ifade ettiği için söz konusu değişikliğin yapılması buluşun anlaşılırlığı açısından önem arz etmektedir. Yine “bu deliklerden” ifadesinin “bahsedilen dayama parçasında bulunan deliklerden” olarak değiştirilmesi de şekil 1’den destek bulmaktadır. Bu nedenlerle söz konusu değişikliğin yapılması kapsam aşımına yol açmadığı için talep kabul edilmiştir.

Şekil 5: 2017/12101 nolu başvuruya ait şekil 1

Bir başvuruya tamamen yeni resimler eklemek SMK m.103(1) kapsamında normalde pek olası değildir, çünkü çoğu durumda yeni bir resim sadece tarifnameden açık bir şekilde türetilemeyecektir. Bu nedenle, resimlerde yapılan değişikliklerin kapsam aşımına yol açıp açmadığı iyi irdelenmelidir.[3]

Başvuru yapıldıktan sonra resim eklenmek isteniyorsa söz konusu resimler incelendiğinde orijinal başvuruda yapılan açıklamaları aşan bir unsurun/yapılanmanın bulunmaması gerekir. Eğer resimlerde tarifnamede anlatılandan daha genel ve kapsayıcı bir resim varsa ya da tarifnamede anlatılmayan bir unsur/yapılanma resimde bulunuyorsa kapsam aşımı söz konusu olacaktır. Bu tür bir durumda başvuru sahibi eklenen resmin neden kapsam aşımına yol açmadığına dair ağır bir ispat yükü taşır.

Örnek 2.7

2019/12952 nolu başvuru buhar kazanıyla ilgilidir. Başvuru sahibi başvurudan bir hafta sonra resimlerde düzeltme talebinde bulunmuştur. Ancak yeni resimde eklenen detaylar önceki resimde bulunmadığı gibi tarifnameden de çıkarılamamaktadır.

Şekil 6: 2019/12952 nolu başvuruya ait orijinal şekil 1 (solda) ve ilk değişiklik talebine ait şekil 1 (ortada) ve ikinci değişiklik talebine ait şekil 1 (sağda)

Bu ilk değişiklik talebine ait şeklin (şekil 6, ortadaki görsel) orijinal şekle yandan bakılarak oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Ancak ölçeklendirme yapıldığı ve orijinal resimde olmayan bazı unsurların eklendiği görülmektedir. Ayrıca referans numaraları da eksiktir.[4] Söz konusu değişiklik talebi kabul edilmemiştir. Süreç devam ederken başvuru sahibi resimlerde bir kez daha değişiklik talebinde bulunmuştur. Bu ikinci değişiklik talebine ait şekilde (şekil 6, sağdaki görsel) ölçeklendirmenin kaldırıldığı ve referans numaralarının eklendiği görülmektedir. Ancak bu son resimde orijinal tarifname takımında bulunmayan “Su tahliye çıkışı (13)” ve “Brülör yanma sistemi (14)” unsurlarının bulunduğu görülmektedir. Yine tarifnameye de söz konusu iki unsurun yanı sıra “Helezon alev duman boruları” unsurunun eklendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenlerden ötürü söz konusu değişiklik talebi kabul edilmemiştir.

Örnek 2.8

2018/14655 ve 2018/11795 nolu başvurularda ise mevcut resimlere yeni resim olarak fotoğraf ekleme talebinde bulunulmuştur. Ancak söz konusu talepler kabul edilmemiştir. Zira zorunlu haller dışında resimlerde fotoğraf kullanılamaz.[5] Şekli eksiklik incelemesinin tamamlanmasından sonra, şekli şartları sağlamayan değişiklik talepleri dikkate alınmaz ve bu durum başvuru sahibine bildirilir.[6]

Örnek 2.9

2017/21168 nolu başvuruda başvuru sahibinin resimlerdeki hata düzeltme talebi yeni gönderilen resimlerin net olmaması (daha kötü kalitede olması) nedeniyle kabul edilmemiştir.

Örnek 2.10

2019/03839 nolu faydalı model başvurusu yapıldıktan dört gün sonra hata düzeltme talebi ile mevcut resimlere ek iki adet resim eklenmek istenmiştir. Bu kapsamda eklenen şekil 5 ve şekil 6’nın yanı sıra tarifnamede şekillerin isimlerinin belirtildiği 2 numaralı tarifname sayfasına da aşağıdaki metin eklenmiştir:

“Şekil 5- Buluş konusunun kesecik (sachet) ile korunmuş formunun genel görünümüdür.

Şekil 6- Buluş konusunun kesecik (sachet) ile korunmuş formunun üst görünümüdür.”

Şekil 7: 2019/03839 nolu başvuruya ait orijinal Şekil 1-4

Şekil 8: 2019/03839 nolu başvuruya sonradan eklenen şekil 5-6

Söz konusu Şekil 5 ve 6’daki kesecik (sachet) yapılanmasının gerek diğer şekillerde gerekse tarifnamede desteği bulunması sebebiyle kapsam aşımına yol açmadığı değerlendirilmiş ve değişiklik kabul edilmiştir.

Örnek 2.11

Dosya uzmanları başvuruların şekli inceleme aşamasında tespit ettikleri minör eksiklikleri süreci uzatmamak adına bazen şekli eksiklik bildirimi kapsamında değerlendirmeyip şekli eksiklik yoktur yazısının sonunda not olarak düzeltilmesini tavsiye ederler. Örneğin 2018/01951 ve 2018/16517 nolu dosyalardaki referans numarası hataları için şekli eksiklik bildirilmemiş, eksiklik gönderilen yazının altında not olarak belirtilmiştir. Ardından başvuru sahipleri hata düzeltme talebi olarak düzeltilmiş evrakı göndermiştir. Yanlış referans numarası kullanımının düzeltilmesi sırasında düzeltmenin de bariz olması gerekecektir. Örneğin 2018/16517 nolu başvurunun bazı yerlerinde hem uygulama (3) hem de sunucu (3) aynı referans numarasıyla gösterilmiştir. Ancak gerek referans numaraları listesinden gerekse tarifnamenin diğer sayfalarından sunucunun (3), uygulamanın ise (4) ile gösterildiği açık bir şekilde anlaşıldığı için düzeltme kabul edilebilirdir. Ancak anılan başvuruda yapılan düzeltme sırasında düzeltme yapılan sayfaların kendisinden önce ve/veya sonra gelen sayfalar ile devamlılık sağlamadığı tespit edildiğinden ilk düzeltme talebi reddedilmiş, düzgün sayfaların gönderildiği ikinci düzeltme kabul edilmiştir. Bu bakımdan yapılan herhangi bir düzeltme sonrası yalnızca düzeltilen sayfa gönderiliyorsa, değişen sayfanın önceki ve sonraki sayfalarla olan devamlılığı sağlanmış olmalıdır.

Örnek 2.12

2019/02697 nolu faydalı model başvurusunun şekli eksiklik yoktur yazısının sonunda not olarak şekil 5’e dair açıklamanın tarifnameye eklenmesi istenmiştir. Başvuru sahibi hata düzeltme talebi olarak ilgili tarifname sayfasına şu satırı eklemiştir:

“Şekil 5. Tam sızdırmaz otomatik kapı tekerlek detay görüntüsü”

Orijinal tarifname ve resimler dikkate alındığında söz konusu eklemenin kapsam aşımına neden olmadığı görüldüğünden söz konusu değişiklik kabul edilmiştir.

Örnek 2.13

2020/01602 nolu başvuruda şekli eksiklik giderilirken tarifname takımının yeni baştan oluşturulduğu görülmüş ve kapsam aşımı nedeniyle değişiklikler kabul edilmemiştir. Yarım sayfadan daha kısa olan orijinal tarifname değişiklik sonrası 3.5 sayfaya çıkmıştır. Elbette ki sayfa sayısının artması tek başına kapsam aşımı olduğunu göstermeye yeterli değildir, ancak bu çapta bir değişikliğin içerik itibariyle kapsam aşımına yol açma ihtimalinin yüksek olacağı unutulmamalıdır. Uzmanların kapsam aşımıyla ilgili bilgilendirmede kapsam aşımına neden olan unsurların ne olduğunu belirtmesi başvuru sahibi açısından da yararlı olacaktır. Bu örnekte roket motor borusunun üretim yönteminin daha önce anlatılmayan detayları yeni tarifname sayfa 3’te ve yeni resimlerde görülmektedir. Ayrıca “istenilen çap ve boyda uygun metalden üretilmiş bir boru” ifadesinin “dikişsiz çelik boru (2)” olarak, “uygun çap ve ölçülerde üretilmiş metal kapak” ifadesinin ise “motor borusu kapağı (1)” olarak değiştiği görülmektedir. Yapılan değişiklikler kabul edilmemiş ve başvurunun araştırması orijinal tarifnameye göre yapılmış, ancak tarifname yetersizliği nedeniyle araştırma raporu düzenlenememiştir.

Örnek 2.14

2019/22888 nolu başvurunun tarifnamesi üç satırdan oluşmakta ve buluşla ilgili çok az bilgi vermektedir. Dört adet istemin her biri ise bir işlem adımı olarak yazılmıştır. Şekil olarak da bir adet fotoğraf sunulmuştur. Başvuruya şekli eksiklik bildirimi yapılmış ve buna cevaben 3.5 sayfalık tarifname, 6 adet istem ve 3 adet şekil gönderilmiştir. Şekli incelemeyi yapan uzman şekli eksikliğin giderildiğine dair yazı yazmış, ardından da başvuru sahibi araştırma talebinde bulunmuştur. Ancak araştırma uzmanı kapsam aşımı tespit etmiş ve iki ay içinde değişiklik yapması için başvuru sahibine süre vermiştir. Süresi içinde değişiklik yapılmaması sebebiyle araştırma için orijinal tarifname takımı dikkate alınmış ve tarifname yetersizliği nedeniyle rapor düzenlenememiştir. Bu örnekte görüldüğü üzere, yapılan değişiklikle şekli eksikliğin giderilmesi söz konusu olsa bile bu, yapılan değişikliğin onaylandığı anlamına gelmemektedir. Zira şekli inceleme adı üstünde yalnızca başvurunun dosya uzmanı tarafından şeklen incelenmesini içerir. Kapsam aşımı olup olmadığının değerlendirilmesi ise araştırma uzmanı tarafından yapılır.

Örnek 2.15

2021/004506 nolu faydalı model başvurusundan dokuz gün sonra yeni tarifname ve istemler sunulmuştur. Tarifname 6. sayfaya şu kısımların eklendiği görülmektedir (paragraf numaraları yazar tarafından eklenmiştir):

[1]  “Buluş konusu diskte (2) yer alan kanallar (2.1), diskin (2) hacim kazanarak zımparanın (3) daha iyi sıkıştırılmasını sağlamaktadır. Böylece disk (2) üzerine sıkı geçme yöntemiyle takılan zımparanın (3) daha stabil ve daha sağlam olması sağlanmaktadır. Ayrıca disk (2), özellikle kış aylarında soğuktan büzüşme eğiliminde olmasına rağmen kanallar (2.1) sayesinde zımparayı (3) sıkıca tutmaktadır. Böylece, olası büzüşmeler ile zımparanın (3) diskten ayrılmasının önüne geçilmektedir.

[2]  Günümüzde belirli standart ölçülerde diskler (2) kullanılmaktadır. Kanallardan (2.1) dolayı normale göre daha fazla sıkışan disk (2), zımpara (3) takıldığında standart ölçüde olmaktadır. Örneğin; 30 santimetre çapında kullanılacak bir disk (2), 31-32 santimetre olarak üretilmektedir. Kanallar (2.1) açıldıktan sonra baskı ile sıkıştırılarak zımpara (3) yerleştirildiğinde 30 santimetre çapına gelmektedir.”

…..

[3]  “Buluş, kesici aletleri bilemede kullanılan elektrikli motorlarda zımparanın takıldığı disk olup; kauçuk gövdeden müteşekkil olması ve soğuk havalarda olabilecek büzüşmeden kaynaklanacak problemlerin bertaraf edilmesi ve zımparanın (3) disk (2) üzerinde daha sıkı tutunmasını sağlamak üzere en az bir kanal (2.1) içermektedir.”

Yukarıda verilen [3] nolu paragraf aynı zamanda yeni istem 2 olarak istemlere eklenmiştir.

Yeni eklenen istem 2 ile orijinal istem 1 arasındaki farkın diskin gövdesinin elastomer değil de kauçuk olmasıdır. Orijinal tarifname sayfa 4, satır 6-14’te disk gövdesinin elastomer olduğundan bahsedilmektedir. Alternatif uygulama olarak ise EVA ve kauçuk gövde de verilmiştir. Bu bakımdan yeni eklenen istem 2’nin ve paragraf [3]’ün kapsam aşımına yol açmadığı görülmektedir.

Yeni eklenen [2] nolu paragrafta geçen diskin 30 cm çapında olduğu bilgisi orijinal tarifnamede bulunmaktadır. (bkz. sayfa 5) Ancak “31-32 santimetre olarak üretildiği ve kanallar (2.1) açıldıktan sonra baskı ile sıkıştırılarak zımpara (3) yerleştirildiğinde 30 santimetre çapına geldiği” bilgisi orijinal tarifnamede bulunmamaktadır. Burada bu bilginin teknikte uzman kişinin başvuru tarihindeki genel bilgisini ve orijinal başvurunun içeriğini dikkate alarak doğrudan çıkaracağı bir bilgi olup olmadığı değerlendirilir. Eğer başvuru tarihinde kesici aletleri bilemede kullanılan elektrikli motorlarda zımparanın takıldığı diskin istenen çaptan 1-2 cm daha geniş olacak şekilde seçildiği yaygın olarak bilinen bir bilgiyse söz konusu ekleme kapsam aşımına yol açmayacaktır. Aksi takdirde kapsam aşımı söz konusudur.

Yeni eklenen [1] nolu paragrafta geçen ve kanalların sağladığı faydaları belirten kısımlar ise genel olarak kapsam aşımına yol açacak nitelikte değildir. Aynı paragrafta zımparanın (3) disk (2) üzerine sıkı geçme yöntemiyle takıldığı ifade edilmiştir. Ancak bu bilgi orijinal başvuruda bulunmadığı için kapsam aşımı olarak değerlendirilmiş ve talep kabul edilmemiştir.

Burada bir hususu belirtelim. Bahse konu başvurunun rüçhanı bulunmaktadır. Ancak rüçhanda bulunan bir bilgi yeni başvuru yapıldıktan sonra rüçhandan yeni başvuruya eklenememektedir. Zira SMK m.103(1)’e göre yapılacak değişiklik, “başvurunun ilk hâli”nin kapsamını aşmamalıdır. Rüçhan dokümanı başvurunun ilk haline dahil değildir.[7]

Örnek 2.16

2019/22670 nolu başvuruda şekli eksiklik giderme işlemi sırasında yapılan değişiklikler kapsam aşımı olarak değerlendirilmiş ve kabul edilmemiştir. Tarifnameye eklenen “diş macunu içeriğinde ozon yağının ağırlıkça %1.5-2.5, karboksipolimetilen ağırlıkça % 0.5-1.5, doğal kaynaklı bifazik (hidroksiapatit+trikalsiyum fosfat) ağırlıkça % 0.5-3.0 olması” özelliğinin orijinal başvuruda bulunmadığı görülmektedir. Orijinal tarifnamede “ozon yağı ve doğal kaynaklı bifazik (hidroksiapatit+trikalsiyum fosfat) biyoseramik takviyeli diş macunu”ndan genel olarak bahsedilmekte, spesifik değerler bulunmamaktadır. Bu bakımdan yapılan değişikliğin kapsam aşımına yol açtığı görülmektedir. Bu nedenle araştırma, orijinal tarifname ve istemlere göre yapılmıştır.

Şekil 9: 2020/08132 nolu başvuruda yapılan düzeltme

Örnek 2.17

2020/08132 nolu başvuruda şeklin kenarı sayfaya sığmamış (bkz. Şekil 9), takip eden sayfaya geçmiştir. Orijinalinde var olan bilgilere ekleme yapılmadığı sürece resmin tek sayfaya sığacak şekilde yeniden ayarlanması kapsam aşımına neden olmayacaktır.

Örnek 2.18

2017/07067 nolu başvuru yapıldıktan iki gün sonra buluş başlığı ve tarifnamede değişiklik ile yeni bir istem ekleme talebinde bulunulmuştur. Buluş, hidrojen yakıtlı yemek pişirme fırını ile ilgilidir. Yapılan değişiklikle buluş “hidrojen yakıtlı yemek pişirme sistemi” haline getirilmiş ve eklenen 18. istemde fırın (F) yerine kaynatma kazanı veya devrilir tava veya ızgara olan yeni yapılanmalar eklenmiştir. Ancak hem fırın yerine daha geniş kapsamlı sistem ifadesinin kullanılması hem de yeni isteme eklenen ve orijinal başvuruda bulunmayan yapılanmalar kapsam aşımına neden olduğundan söz konusu talep kabul edilmemiştir. Bunun üzerine başvuru sahibi işlemlerin başvurunun ilk haline göre devam etmesi talebinde bulunmuştur.

Başvuruda bir kapsam aşımı olması durumunda uzman aşağıdakine benzer bir yazı ile başvuru sahibinden başvurunun ilk haliyle devam etmek isteyip istemediğini bildirmesini, yeni bir değişiklik yapmak istiyorsa bunu sunmasını ister:

“İlgide kayıtlı başvurunuzla ilgili olarak … tarihinde gönderilen tarifname/istem değişikliği talebiniz incelenmiş ve başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşıldığı tespit edilmiştir.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ve anılan Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 108 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca başvurunuzun ilk hâlinin kapsamını aşan değişiklikler kabul edilmemiş olup, söz konusu Kanunun 146 ncı maddesi uyarınca bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde başvuruda değişiklik yapılmak isteniyorsa başvurunun ilk halinin kapsamını aşmayacak şekilde yapılacak değişikliklerle veya başvurunun ilk haliyle devam edilmesi talebinin bildirilmesi gerekmektedir.

Aksi takdirde yapılan değişiklik talebi yapılmamış sayılarak başvurunun ilk haliyle işlemlerine devam edilecektir.”

Ancak bu tür bir işlem genelde sadece şekli kontrol sonrası ve araştırma öncesindeki süreçte yapılır. Araştırma ve inceleme aşamasında karşılıklı yazışmalar yapılırken böyle bir kapsam aşımı yazısı yazılmaz. Örneğin 1. Bildirimin ardından başvuru sahibi değişiklik yaparken kapsamı aştıysa uzman yukarıdaki gibi bir yazı yazmayıp 2. Bildirimi kapsam aşımı olmayan istemlere göre ya da istemlerin en son kabul edilen haline göre değerlendirir. Her yapılan bildirimin ardından zaten süre verildiği için yukarıdaki yazıyla ayrıca bir süre daha verilmesi doğru olmayacaktır. Aksi takdirde başvuru sahibi defalarca kapsam aşımı gerçekleştirerek süreci istediği kadar uzatma yoluna gidebilir.

Başvurunun ilk halini aşan değişikliklerle devam edilmek istendiği takdirde, ilk başvuru geri çekilip yeni bir başvuru yapılmalıdır. Ancak burada mevcut başvuru yayınlandıysa, yeni yapılacak başvuruyu öldürebileceği unutulmamalıdır. Eğer iki başvuru arasındaki fark 12 ayı geçmiyorsa önceki başvuru rüçhan olarak gösterilebilir. Bir başka seçenek ise ilk başvuruya dayalı bir ek patent başvurusu yapılmasıdır.

Örnek 2.19

2019/00226 nolu başvuruda  başvuruyla aynı gün değişiklik talebinde bulunularak toksin temizleme macun şurubu içeriğine sarımsak ekstraktı eklenmek istenmiştir. Talep başvuruyla aynı gün yapılmış olsa bile SMK m.103(1)’e göre yapılacak değişiklik, “başvurunun ilk hâli”nin kapsamını aşmaması gerektiğinden söz konusu değişiklik kabul edilmemiştir.

Örnek 2.20

2019/22684 nolu patent başvurusu yapıldıktan üç hafta sonra hata düzeltme talebiyle, tarifname, istemler ve resimlerde değişiklik yapılmıştır. Orijinal istemler ikinci istemden başladığı için istem numaralarının düzeltildiği görülmektedir. (2-18 nolu istemler 1-17 olarak düzeltilmiştir) Şekil 1’de silik çıkmış kutular netleştirilmiştir. (bkz. Şekil 10) Bu haliyle şekil 1 kabul edilebilir olmasına rağmen şekil 2’ye “araç/akıllı cihaz sensörü eğim ve jiroskop bilgisi” adlı girdi ile “araç/akıllı cihaz ekranına bilginin yansıtılması” kutularının eklendiği görülmektedir. (bkz. Şekil 11) Tarifnamede desteği bulunmayan bu özellikler kapsam aşımına neden olmaktadır.

Şekil 10: Şekil 1’de silik çıkmış kutulara yönelik düzeltme kabul edilebilir

Şekil 11: Şekil 2’deki düzeltme kapsam aşımı nedeniyle kabul edilemez

Ayrıca tarifname-istem değişikliği talebi sırasında eklenen:

  • Çevrimiçi harita uygulamalarından aracın park ettiği yerin fotoğraflarının aracın olduğu bölgenin işaretlenerek kullanıcıya gönderilmesi (sayfa 3, paragraf 5 ve sayfa 4 paragraf 5),
  • Kişisel akıllı cihaz üzerinden açık/kapalı otopark teyidinin yapılması (sayfa 5, paragraf 10),
  • Kişisel akıllı cihazların jiroskoplarından alınan veriler ile kat bilgisinin algılanması (sayfa 5, satır 21-23),

özelliklerinin de orijinal tarifnamenin kapsamını aşması nedeni ile ilgili talep kabul edilmediğinden, araştırma raporu orijinal tarifname takımı dikkate alınarak hazırlanmıştır.

Eğer tarifnameye eklenen bu özellikler orijinal resimlerde bulunuyor olsaydı, ya da tam tersi şekil 2’ye eklenen kutulara ait özellikler doğru sırasıyla tarifnamede anlatılıyor olsaydı kapsam aşımı söz konusu olmayacaktı. Burada “doğru sıra”ya vurgu yapma nedenimiz şekil 2’nin işlem adımlarına dayalı bir algoritma olmasından ileri gelmektedir. Zira tarifnameye dayanarak şekil 2’ye bir işlem adımı eklenecekse, bu adımın hangi adımdan sonra ve hangi adımdan önce olduğunun tarifnameden net bir şekilde anlaşılıyor olması gerekir. Zira salt işlem adımının ilgili yöntemden bağımsız bir şekilde tarifnamenin ilgisiz bir yerinde ya da bir başka yapılanmada bulunuyor olması yeterli olmayacaktır.

Örnek 2.21

2018/12284 nolu başvuru yapıldıktan iki hafta sonra tarifname ve istemlerde değişiklik talebinde bulunulmuştur. Tarifnamenin orijinalinde “whey protein çeşitleri (peynir altı su proteini) ilaveli, şeker ilavesiz, doğal tatlandırıcılı, prebiyotik katkılı, düşük kalorili ve yüksek proteinli bir dondurma”dan bahsedilirken değişiklik sonrası bu kısım “whey protein çeşitleri (peynir altı su proteini) veya süt protein konsantresi veya bitkisel protein ilaveli, şeker ilavesiz, doğal tatlandırıcılı, prebiyotik katkılı, düşük kalorili ve yüksek proteinli bir dondurma” olarak değişmiştir. Yeni eklenen istem 2 ve 3’te ise daha önce orijinal tarifnamede olmayan “100 gr üründe 5-30 gr arasında süt protein konsantresine sahip … dondurma” ve “100 gr üründe 5-30 gr arasında bitkisel proteine sahip … dondurma”dan bahsedilmektedir. Kapsam aşımına yol açan söz konusu değişiklikler kabul edilmemiştir. Anılan başvurunun rüçhanı da bulunmaktadır. Ancak eklenen özelliklerin rüçhan gösterilen dokümanda bulunması kapsam aşımını ortadan kaldırmayacaktır. Zira daha önce bahsedildiği üzere SMK m.103(1)’e göre “başvurunun ilk halinin” kapsamı aşılmamalıdır. Rüçhan dokümanının içeriği başvurunun ilk haline dahil değildir.[8]

Örnek 2.22

2018/13577 nolu başvuruda araştırma talebi yapılmadan önce tarifname ve istemlerde değişiklik talebi yapılmıştır. “Mikroişlemci ile donanmış etiket (5)” unsurunun tarifnameye, istemlere ve resimlere eklendiği görülmektedir:

“…altın ve altın alaşımları içeren elle tutulur bir ödeme aracı(banknot benzeri) en temel halinde:

-üzerinde en az bir altın veya altın alaşımına(1) sahip en az bir gövde(3)

-altının gövdeye(3) sabitlenmesini, güvenliğini sağlayan içten veya dıştan en az bir altına bağlantılı tutacaklar(2) ve mikroişlemci ile donanmış etiket(5)

-üzerinde en az bir harf ve sayı(4) ile kullanılan birime sahip en az bir gövde(3)

içermektedir.”

Ayrıca yeni istem 2 ve 3’te mikroişlemciye ait özellikler belirtilmiştir. Tüm bunlar başvurunun orijinal halinde bulunmadığından ve orijinal halinden teknikte uzman kişi tarafından genel yaygın bilgi dahilinde çıkarılamayacağından kapsam aşımına neden olmaktadır.

Şekil 12: Üstte 2018/13577 nolu başvuruya ait orijinal Şekil 1, altta değiştirilen Şekil 1. “Mikroişlemci ile donanmış etiket (5)” unsuru eklenmiş. Orijinal tarifnamede dayanağı bulunmadığı için kapsam aşımına neden olur.

Örnek 2.23

2018/18503 nolu başvuruda şekli eksiklik giderme işlemi sırasında tarifname ve istemlerde geçen kuş gıda takviyesinin içeriğine “ağırlıkça %1 oranında incir çekirdeği yağı” eklenmiştir. Ancak söz konusu unsur başvurunun orijinal halinde bulunmadığı için araştırma aşamasında bu değişiklik kabul edilmemiş ve raporda dikkate alınmamıştır.

Bu örnekte gıda takviyesinde verilen oranların toplamının %100 etmediğini, toplamın %99’da kaldığını varsayalım. Böyle bir durumda bile hatayı düzeltip %100’ü tamamlamak adına %1 oranında incir çekirdeği yağının gıda takviyesine eklenmesi kabul edilebilir olmazdı, zira “%1 oranında incir çekirdeği yağı”ndan orijinal başvuruda hiç bahsedilmediği bir yana, önerilen düzeltme, teknikte uzman kişinin aklına gelebilecek farklı seçeneklerden sadece biridir. Birkaç düzeltme seçeneği olduğu sürece, “düzeltme, düzeltme olarak sunulandan başka hiçbir şeyin amaçlanmayacağı anlamında açık olmalıdır” kriteri sağlanamayacaktır.[9]

Örnek 2.24

2018/16358 nolu başvuruda başvuru sahibi başvurudan bir hafta sonra tarifnameye tekniğin bilinen durumunda bahsedilen doküman ile ilgili detay eklemek istemiştir (eklenen kısım kalın olarak gösterilmiştir):

“TR2010/08975 numaralı patent başvurusunda “Tütünsüz, nikotinsiz bitkisel nargile melası” anlatılmıştır. Buluş konusu ürünün içeriğinde ısıtılmış gliserin, ısıtılmış glikoz, aroma çeşitleri (elma, Bahreyn, spesical, elfakhir, vişne, çilek, mix, kavun, nar, nane, üzüm, muz, şeftali, kapuçino, çikolata, portakal, karpuz, Hindistan cevizi, gül, mango, vanilya, böğürtlen, kivi, kayısı, damlasakızı, ananas, limon),ve buna benzer diğer aromaların işlemden geçmiş şeker kamışı (bitkisel), işlemden geçmiş meyve posası (elma kabuğu), gıda boyası, ada çayı (işlemden geçmiş), kekik çayı mevcuttur.”

Tekniğin bilinen durumundaki dokümanla ilgili olması ve başvuru konusu buluşa yönelik bir kapsam aşımı söz konusu olmadığı için söz konusu değişiklik kabul edilmiştir.

Örnek 2.25

2018/03810 nolu başvurunun dilekçesinde ve tarifnamede başlık olarak “Ayvalık Kavurma” yazılmıştır. Başvuru sahibi iki hafta sonra hata düzeltme talebinde bulunarak buluş başlığının “Ayvalı Kavurma” olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Tarifnamenin tümü dikkate alındığında buluşun gerçekten de ayvalı kavurma ile ilgili olduğu anlaşıldığından söz konusu talep kabul edilmiştir.

Örnek 2.26

2018/17095 nolu başvuru tarifname, istemler ve özet ile yapılmış, bir ay sonra başvuru unsurları tamamlama talebi yapılarak iki adet resim eklenmek istenmiştir. Ancak orijinal tarifnamede resimlere herhangi bir atıf bulunmadığı için resimlere ilişkin açıklamalar da tarifnamenin içine eklenmiştir. Orijinal tarifname takımında resimlerle ilgili bir açıklama bulunmadığı, başvurunun tam yapılmış bir başvuru olarak zaten işleme alındığı (minimum unsurla değil) ve eklenen resimler başvurunun kapsamını aştığı için değişiklik kabul edilmemiştir.

Örnek 2.27

Hataların düzeltilmesi yalnızca başvuru sahibinin talebiyle olmaz. Araştırmayı yapan uzman da başvuruda tespit ettiği hataların başvuru sahibi tarafından düzeltilmesini isteyebilir. 2021/01417 nolu başvuru portatif fındık kavurma fırını ile ilgilidir. Tarifname ve istemlerde fırının parçalarının “304 kalite paslanmaz krom malzeme”den yapıldığı belirtilmiştir. Uzman, üretim aşamasında çeliğe paslanmazlık özelliği kazandırmak için çeliğin içerisine belli oranda krom elementi konulduğunu, ayrıca 304 kodunun çeliklerin sınıflandırılmasında kullanıldığını, bu nedenle istemlerde ve tarifnamede belirtilen “304 kalite paslanmaz krom” malzemenin “304 kalite paslanmaz çelik” olduğu kabul edilerek araştırma yapıldığını ifade etmiş, tarifname ve istemlerde belirtilen “304 kalite paslanmaz krom malzeme” ifadesinin “304 kalite paslanmaz çelik” olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü üzere bu örnekte hatanın mevcut olduğu açıktır, teknikte uzman kişi başvuru tarihindeki yaygın genel bilgisiyle (common general knowledge) ve orijinal evrakla hatalı bilgiyi fark edebilmektedir ve hatanın düzeltilmesi barizdir, düzeltme olarak sunulandan başka hiçbir şeyin amaçlanmadığı açıktır.

Sisteme Yüklenen Dosya ile İlgili Oluşan Hatalar

Nadiren de olsa bazen sisteme yüklenen PDF dosyalarında standarttaki uyumsuzluklar nedeniyle bozukluk meydana gelmekte ya da bozuk bir dosya sisteme yüklenmektedir. Bu tür bir durumda hata Kurumdan kaynaklanıyorsa Bilgi İşlem Dairesi dosyanın çalışır durumdaki ilk haline ulaşacaktır ve herhangi bir hak kaybı yaşanmadan dosya kurtarılacaktır. Ancak hata başvuru sahibinden kaynaklanıyorsa (örn. yüklenen evrak bozuksa) sağlam dosyanın yeniden yüklenmesi talebi dosyanın niteliğine bağlı olarak kabul edilmeyebilir. Örneğin yeniden yüklenmek istenen evrak başvuru esnasında gönderilen tarifname ise bu talep kabul edilmez. Zira SMK m.103(1)’de “başvurunun ilk halinin kapsamını aşmamak şartıyla” ifadesi bulunmaktadır. Söz konusu hata aynı gün içinde düzeltilse bile başvurunun ilk halinin kapsamı aşılmış olacaktır. Böyle bir durumda mevcut başvuruyu geri çekip hemen yeni bir başvuru yapmak daha iyi olacaktır.

Örnek 2.28

2017/15984 nolu patent başvurusunun yapıldığı andan birkaç saat sonra hata düzeltme talebi ekinde başka bir tarifname takımı gönderilmiş, ancak talep kabul edilmemiştir.

Başvuru sahibinin istemler ya da resimler dosyası olarak yanlışlıkla bir başka başvuruya ait dosyayı sisteme yüklediğini farz edelim. Örneğin resimler dosyasını yanlış yüklemiş olsun. Tarifnameye ve istemlere bakıldığında resimlerin bu dosyaya ait olmadığı bariz olsa bile bu tür bir hata düzeltme kabul edilemeyecektir.[10] Böyle bir durumda mevcut başvuruyu geri çekip hemen yeni bir başvuru yapmak mümkündür. Bir başka olasılık ise eğer başvurudan itibaren iki aylık süre henüz geçmemişse SMK m.90(1) ve 95(2)’ye dayanarak minimum unsurları tamamlama talebi kapsamında gerçek resimler sunulabilir. Ancak bu durumda resimlerin başvuru kapsamını aşıp aşmadığı kontrol edilecektir ve kapsam aşımı söz konusuysa (büyük ihtimalle söz konusu olacaktır) resimler dikkate alınmayacaktır. Bu bakımdan yeni bir başvuru yapmak daha iyi bir seçenek olarak değerlendirilebilir.

İlk başvuru anında verilen tarifnamenin yeni bir tarifname ile değiştirilmesi de mümkün değildir. Zira SMK m.90(3)’e göre yapılan bir başvuruda tarifname bulunmalıdır. Örneğin istemler ve resimlerle yapılan bir başvurunun ardından iki ay içinde yapılacak başvuru unsurlarını tamamlama talebi ile tarifnamenin gönderilmesi mümkün değildir.[11]

Örnek 2.29

2017/13652 nolu başvuruda EPATS kaynaklı bir sorun nedeniyle 17/01/2020 tarihli evrak ekleri görünmediğinden itiraz olmadığı düşünülerek araştırma raporu düzenlenmiş ve sonrasında başvuru reddedilmiştir. Ancak Kurum Bilgi İşlem Dairesince sorunun çözülmesinin ardından evraklar görüntülenebilmiş ve önceki yazı geçersiz kılınarak itiraz ışığında yeniden rapor düzenlenmiştir.

Örnek 2.30

2019/03992 nolu başvuruda başvuru sahibinin 30/05/2019 tarihli talebine ait PDF dosyası açılamamıştır. Kurum talebin işleme alınabilmesi için dosyanın tekrar sisteme yüklenmesini istemiştir. Başvuru sahibi talebi yeniden sisteme yüklemiş ve talep işleme alınmıştır. Ancak söz konusu talep süreli bir talep olsaydı ve başvuru sahibinden kaynaklı bir sebepten dosya açılamıyor olsaydı, ancak ikinci talebin de süresi içinde yapılmış olması durumunda talep işleme alınabilirdi.

Örnek 2.31

2017/17141 nolu başvuruda da gönderilen evrak sistemden açılamamış, Kurum talebin işleme alınabilmesi için dosyanın tekrar sisteme yüklenmesini istemiştir. Başvuru sahibi talebi yeniden sisteme yüklemiş ve talep işleme alınmıştır.

Bazen de yüklenecek dosya PDF’ye çevrilirken bazı karakterlerin birbirine karışması, üst üste binmesi söz konusu olabilmektedir. Eğer yüklenen orijinal evraktan yazılar anlamlı bir şekilde okunabiliyorsa düzeltme yapılabilir, ancak yazılar anlaşılmıyorsa düzeltme kabul edilmeyecektir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Nisan 2022

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] 6769 SMK m.92(5).

[2] 6769 SMK Yönetmelik m.76(8).

[3] 6769 SMK Yönetmelik m.72(4), son cümle. Ayrıca bkz. EPO  Guidelines for Examination, Part H – Chapter V – 5. Amendments to drawings, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_v_5.htm

[4] 6769 SMK Yönetmelik m.108(2): Şekli eksiklik incelemesinin tamamlanmasından sonra, şekli şartları sağlamayan değişiklik talepleri dikkate alınmaz.

[5] 6769 SMK Yönetmelik m.77(2).

[6] 6769 SMK Yönetmelik m.108(2).

[7] Benzer yönde bkz. EPO BoA, T 0260/85: For the purpose of Article 123(2) EPC, “the content of the application as filed” does not include any priority documents, even if they were filed on the same day as the European patent application.

[8] Benzer yönde bkz. EPO BoA, T 0260/85: “For the purpose of Article 123(2) EPC, “the content of the application as filed” does not include any priority documents, even if they were filed on the same day as the European patent application.”

Ancak EPC’de Yön. m.56 kapsamında ve PCT’de ise Yön. m.4.18 ve 20.6 kapsamında, belli koşullar altında rüçhan dokümanından başvuruya ekleme yapmak söz konusu olabilmektedir.

[9] EPO BoA,  T 141/14.

[10] Ayrıca bkz.: EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 1.14.7 Replacement of complete description and drawings, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_1_14_7.htm

[11] SMK Yönetmelik m.72(1); ayrıca bkz. EPO  BoA T1963 / 17.

Patent Başvurusunda Tarifname Takımında Yapılan Hata Düzeltme Talepleri – Bölüm I

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

Giriş

Patent gibi hem hukuki hem de teknik olarak oldukça çetrefilli bir süreçte hata yapmadan süreci tamamlamak azami çaba ve dikkat gerektirir. Zira kimi hataların telafisi mümkün olsa bile bazılarının düzeltilmesi mümkün değildir ve hak kaybına yol açabilir. Bu yazı dizisinde bir patent başvurusunun tarifname takımıyla ilgili hangi tür hataların düzeltilebileceği (ya da düzeltilemeyeceği) ve ne gibi değişiklikler yapılabileceği bu birinci bölümde EPO’dan ve ikinci bölümde TÜRKPATENT’ten verilen örnekler üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. Patent Başvurusunda tarifname takımı dışında yapılan hata düzeltme, eksik evrak tamamlama ve telafi işlemleri ile ilgili bkz: https://iprgezgini.org/2022/02/08/patent-basvurusunda-hata-duzeltme-eksik-evrak-tamamlama-ve-telafi-islemleri/

Mevzuat

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda (SMK) bir patent başvurusunda yapılabilecek değişiklikler ve düzeltmeler şöyle ifade edilmiştir (vurgu eklenmiştir):

“Patent başvurusu, Kurum nezdinde yapılan işlemler süresince başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşmamak şartıyla, başvuru sahibi tarafından değiştirilebilir.”[1]

Buna göre bir patent başvurusunda yapılan değişiklik, orijinal başvuruya kıyasla kapsam aşımına neden olmamalıdır.

Ancak patent başvurusu belge olduktan sonra, yalnızca SMK m.99 kapsamında patente itiraz edilmişse YİDD tarafından itiraza ilişkin nihai karar verilinceye kadar patentin sağladığı korumanın kapsamını aşmamak şartıyla patent sahibi tarafından değiştirilebilmektedir.[2]

Bununla birlikte bir patent başvurusu veya patent dokümanlarında yer alan imla hataları ve açık maddi hatalar talep üzerine düzeltilebilmektedir.[3] Buna göre Kuruma verilen dokümanlardaki çeviri hataları, yazım hataları, kopyalama hataları ve yanlışlıklar düzeltilebilir. Ancak düzeltme talebinin tarifname, istemler veya resimlerle ilgili olması durumunda düzeltmenin, bu maddede sayılanlar dışında bir amaç taşımadığı açık olmalıdır.[4]

Bu bakımdan tarifname takımı dışında yapılan hata düzeltme taleplerinden farklı olarak tarifname takımının içeriğiyle ilgili yapılacak düzeltmeler daha sıkı kriterlere bağlanmıştır.

Hata düzeltme talebi için bir süre kısıtlaması bulunmamakla birlikte hatanın fark edilmesinin hemen ardından düzeltme talebi yapılmasında fayda vardır. Ancak özellikle başvuru yayınından ya da patent belgesi alındıktan sonra yapılacak hata düzeltme taleplerinin üçüncü kişiler için hukuki kesinliği zedeleyici etkisi olmayacağından emin olunmalıdır.[5]

Değişiklik Talebi ile Hata Düzeltme Talebi Arasındaki Farklar

Tarifname takımında yapılan bir değişiklik talebiyle yine tarifname takımında yapılan bir hata düzeltme talebi arasında ne fark vardır?

Değişiklik talepleri değerlendirilirken yalnızca SMK m.103(1) anlamında kapsam aşımına yol açıp açmadığı irdelenirken, hata düzeltme taleplerinde kapsam aşımının yanı sıra hatanın ve düzeltmenin bariz olup olmadığı da sorgulanır.

Bazı değişiklikler yalnızca hata düzeltme talebiyle yapılabilirken, bazıları ise hata düzeltme şartlarını sağlamadığı için değişiklik talebi ile yapılabilir. Ancak tarifname takımında yapılacak her türlü hata düzeltme/değişiklik işlemi kapsam aşımı değerlendirmesine tabidir. Yapılacak düzeltme/değişiklik yalnızca teknikte uzman kişinin, başvuru tarihi itibariyle yaygın genel bilgiyi kullanarak nesnel olarak, başvuru evrakının tamamından doğrudan ve açık bir şekilde elde edebileceği sınırlar dahilinde mümkün olabilir. [6]

Yukarıda belirtildiği üzere bir patent başvurusu belge olduktan sonra patent sahibinin kendi talebiyle yapacağı değişiklikler kabul edilmemektedir.[7] Bir patent belgesi için başvuru sahibinin inisiyatifiyle yalnızca hata düzeltme talebiyle değişiklik yapılabilmektedir.

Mevzuatımızda PCT ve EPC’ye kıyasla, tarifname takımında yapılabilecek değişikliklerle ilgili bazı farklılıklar vardır. Örneğin TÜRKPATENT’te araştırma raporu öncesinde tarifname takımında değişiklik yapılabilmektedir. Zira “Patent başvurusu, Kurum nezdinde yapılan işlemler süresince başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşmamak şartıyla, başvuru sahibi tarafından değiştirilebilir.”[8] Bu bakımdan başvuru sahipleri değişiklikler konusunda daha az kısıtlıdır. Örneğin başvuru sahibi şekli eksiklik incelemesinin tamamlanmasından sonra gerekli gördüğü değişiklikleri başvurunun ilk kapsamını aşmamak ve şekli şartları sağlamak koşuluyla yapabilir.[9] Ancak PCT’de araştırma öncesi tarifname takımında yapacağınız değişiklik yalnızca bariz bir hatanın düzeltilmesi ile ilgili olabilir ve bu tür bir düzeltme talebi PCT Yön. m.91’e göre sıkı bir şekilde denetlenir (hem hatanın hem de düzeltmenin bariz olması gerekir). Yine EPC’de Yön. m137(1)’e göre başvuru sahibi araştırma raporu öncesinde hata düzeltme talepleri (ve başvuru unsurlarını tamamlama talebi) hariç kendi inisiyatifiyle değişiklik yapamamaktadır. EPO’da başvuru sahibine, kendi arzusuyla tarifname takımını değiştirmesi için en az bir defa fırsat verilmektedir.[10] Ancak Yönetmelikte belirtilen durumlar dışında yapılmak istenen değişiklikler inceleme uzmanının onayını gerektirir.[11]

Alman patent sisteminde ise başvuru belge olana kadar kapsamı aşmadığı sürece değiştirilebilmektedir. Ancak inceleme talebinde bulunulmadan önce, yalnızca bariz hataların düzeltilmesi, inceleme uzmanınca belirtilen eksikliklerin giderilmesi veya patent istemlerinde yapılan değişikliklere izin verilmektedir.[12]

Görüldüğü üzere SMK m.103(1) başvuru sahibine diğer ofislerce sunulmayan bir serbesti vermiştir. Bu sayede başvuru sahipleri örneğin araştırma öncesi tarifname/istem değişikliği talebinde bulunarak kapsamı aşmayan fakat hata olarak kabul edilemeyecek değişiklikleri de yapabilmektedir. Örneğin tarifname veya istemlerde hatalı bir hesaplamadan kaynaklanan bariz olmayan bir hata, hata düzeltme talebi yapılarak düzeltilemez. Böyle bir hatanın düzeltilmesine, değişiklik başvurunun ilk halinde açıkça ima edilmiş olması durumunda SMK m.103(1) uyarınca izin verilebilir. [13]  Ancak, birden fazla aritmetik düzeltme olasılığı öngörülebiliyorsa, seçilen düzeltme, başvurunun bir bütün olarak açıkça ima ettiği düzeltme olmalıdır. [14]

Bir örnek verelim:

3. İstem 4’e göre ….

4. İstem 3’e göre …

İstem 3’te hata olduğu barizdir. Zira bir istem kendisine bağlı bir isteme bağlanamaz. Ancak her ne kadar hata bariz olsa bile düzeltme bariz olmayabilir. İstem 3 ne şekilde düzeltilebilir? “İstem 2’ye göre” olarak mı “İstem 1’e göre” olarak mı yoksa bir başka şekilde mi? Burada istem 3’ün düzeltmeden sonra hangi isteme bağlanacağı belirsiz olacağından hata düzeltme talebi kapsamında düzeltilemez. Bunun yerine istem değişikliği talebinde (tarifname takımında değişiklik) bulunulabilir, ancak burada ortaya çıkan yeni istemin başvurunun kapsamını aşıp aşmadığı değerlendirilmelidir. Örneğin  “3. İstem 2’ye göre ….” şeklinde yapılacak bir istem değişikliği talebi istem 3’e ait yapılanmanın orijinal başvuru tarafından tercih edilen bir yapılanma olarak desteklenmesi durumunda kabul edilebilirdir. Görüldüğü üzere hata düzeltme talebiyle kabul edilemeyen bir düzeltme, bazı durumlarda tarifname takımında değişiklik talebi yapılarak düzeltilebilmektedir. Yukarıda bahsedildiği üzere araştırma öncesi EPC’de ve PCT’de bu tür bir değişiklik mümkün değildir.

Bu bakımdan uzmanın yapılan talebin gerçekte bir hata düzeltme mi yoksa bir değişiklik talebi mi olduğunu iyi tahlil etmesi gerekir. Bir değişiklik talebi başvuru sahibinin fikrini değiştirmesi veya durumunu iyileştirmeye yönelik yaptığı plan sonucu gerçekleştirdiği bir değişiklik olarak yorumlanabilir. Öte yandan, hata düzeltme talebi, örneğin yanlış bir ifadeyi düzeltmek veya atlanan bir konuyu eklemek gibi, başvuru sahibinin başvuruyu gerçek niyetine uygun hale getirmesi olarak yorumlanabilir.[15]

Buna göre, “ifade edilmemiş bir irade” (“bir niyet”) ile ilgili bir düzeltme, orijinal başvuruda açıklanmayan bir şeyi içerebilir. Bu nedenle, talep edilen düzeltme, başvuru sahibinin bir fikir değişikliğini gizleyip gizlemediğini veya başvurunun gerçek niyetine uygun olarak fiilen restorasyonunu temsil edip etmediğini belirlemek için çok dikkatli bir şekilde incelenmelidir.

EPATS’tan Hata Düzeltme Talebinde Bulunma

Tarifname takımında (tarifname, istemler, özet, resimler) bir hata düzeltme talebinde bulunmak istiyorsanız EPATS’ta “Benim Sayfam” ekranında sayfayı aşağı doğru kaydırdığınızda göreceğiniz “Sahip/Ücret/Diğer İşlemler” bölümünde “Eksik Evrak Tamamlama/Bilgi Düzeltme/Ek Belge Sunma” seçeneğini kullanınız. (bkz. Şekil 1)

Şekil 1: EPATS Hata Düzeltme işlemi

Tarifname takımında hata düzeltme harici bir değişiklik yapmak istiyorsanız “Başvuru sonrası işlemler” kısmını kullanınız. Örneğin araştırma ya da inceleme raporuna cevaben değişiklik yapılmak isteniyorsa bunlar bilgi düzeltme talebi olarak değil, duruma uygun olarak “Araştırma Raporuna İtiraz/Görüşe Cevap Sunma” veya “İnceleme Bildirimine Cevap Verme” seçenekleri kullanılarak gönderilmelidir. Bunların dışında örneğin SMK Yönetmelik m.108(2) kapsamında araştırma öncesi tarifname takımında bir değişiklik yapılmak isteniyorsa “Tarifname Takımında Değişiklik” seçeneği kullanılmalıdır. (bkz. Şekil 2)

Şekil 2: EPATS Tarifname Takımında Değişiklik işlemi

Tarifname takımında değişiklik yapılırken bu değişikliklerin metin içerisinde nerelerde yapıldığının açık ve anlaşılır bir şekilde gösterildiği sayfalar da Kuruma sunulmalıdır.[16] Dosyalarınızı yüklerken değişiklik yapılan evrakın yanı sıra “Değişikliğin Gösterildiği Doküman” kısmına şekil 3’te bir örneği görülen evrak da eklenmelidir.

Şekil 3: Başvuruda yapılan değişikliklerin metin içerisinde nerelerde yapıldığının açık ve anlaşılır bir şekilde gösterildiği sayfalar (solda), yeni sayfalar (sağda) ile birlikte sunulmalıdır.

Tarifname Takımında Yapılan Açık Maddi Hataların Düzeltilmesi

Yukarıda belirtildiği üzere tarifname takımındaki bir hatanın düzeltilebilmesi için:

  • Hata bir imla hatası veya açık maddi hata olmalı
  • Düzeltmenin, çeviri hataları, yazım hataları, kopyalama hataları ve yanlışlıklar dışında bir amaç taşımadığı açık olmalıdır.[17]

Buna göre bir hata düzeltme işlemi değerlendirilirken iki şeye dikkat edilmelidir. Birincisi hatanın niteliği, ikincisi ise yapılacak düzeltmenin niteliği. Bir başka deyişle, tek başına hatanın niteliği dikkate alınarak karar verilemez, yapılacak düzeltmenin de değerlendirilmesi gerekir. Örneğin

2 + 2 = 5  ifadesinin bariz bir hata olduğu doğrudur. Ancak her bariz hata düzeltilebilir olmayabilir. Zira burada yapılacak düzeltme teknikte uzman kişi için açık ve yalnızca tek bir yolla olmalıdır. Alternatifler bulunmamalıdır. Bu örnekteki düzeltme 2 + 2 = 4 şeklinde olabileceği gibi 2 + 3 = 5 ya da 3 + 2 = 5 şeklinde de olabilir. Hatta 2 + 2 < 5 bile olabilir. Eğer orijinal başvurudan bu olasılıklardan hangisinin kastedildiği bariz olarak anlaşılamıyorsa -hata bariz bile olsa- düzeltilemeyecektir.

Buna göre tarifname takımında yapılan hata düzeltme talepleri şu kriterlere göre değerlendirilir[18]:

(i) Sunulan evrakta bir hatanın mevcut olduğu açıktır, teknikte uzman kişi başvuru tarihindeki yaygın genel bilgisiyle ve orijinal evrakla hatalı bilgiyi fark edebilmelidir.

(ii) Hatanın düzeltilmesi barizdir, düzeltme olarak sunulandan başka hiçbir şeyin amaçlanmadığı açıktır. Farklı şekilde düzeltme olasılıkları yoktur.

2 + 2 = 5  bariz bir hatadır ancak yapılacak düzeltme bariz değildir. Kısaca hata da düzeltme işlemi de bariz olmalıdır.

Eğer yukarıdaki (i) ve (ii) koşulları sağlanıyorsa yapılan düzeltmenin SMK m.103(1) anlamında kapsam aşımına yol açmadığı da kabul edilir.[19]

Eğer hata sadece önerilen düzeltmenin ışığında görünür hale geliyorsa, o zaman düzeltme aşikâr değildir ve kabul edilmemelidir.[20]

Çeviri, yazım ve kopyalama hatalarının tespiti ve düzeltilmesi genelde diğer yanlışlıklara göre daha kolaydır. Örnek verecek olursak:

“…zıparanın disk üzerinde daha sıkı tutunması sağlamak üzere bir kanal içeren…”

ifadesindeki “zıparanın” kelimesinin “zımparanın” olarak düzeltilmesi, “sıkı tutunması sağlamak üzere” ifadesinin “sıkı tutunmasısağlamak üzere” olarak düzeltilmesi mümkündür.

Çeviri hataları genellikle yabancı ülkelerden gelen başvuru sahiplerinin ya da ilk başvurusunu yabancı dilde yapmış başvuru sahiplerinin başvurularını Türkçeye çevirirken gerçekleşmektedir. Bir örnek verelim:

“a tool for driving nails” (çivi çakmak için bir alet) ifadesinin “tırnakları çekmek için bir alet” olarak çevrildiğini varsayalım. İngilizcede “nail” kelimesinin hem çivi hem de tırnak anlamına gelmesi nedeniyle yapılan bu çeviri hatası, orijinal başvuruda kastedilenin ne olduğu net bir şekilde anlaşıldığı sürece düzeltilebilir.

Çevirinin orijinal dilde yapılan başvuruya uygun hale getirilmesi için yapılacak düzeltme Kurum nezdinde işlemler devam ederken gerçekleştirilebilir. Bununla birlikte, başvuru belge olduktan sonra, örneğin SMK m.99 (EPC m.100) kapsamında itiraz işlemleri sırasında çevirinin düzeltilmesine, SMK m.103(2)’e (EPC m.123(3)) aykırı olması halinde, yani istemlerde sağlanan korumayı genişleten bir değişiklik talebine izin verilmez.

Kopyalama hataları da çeşitli şekillerde meydana gelebilir. Örnek vermek gerekirse:

“…zımparanın disk üzerinde daha sıkı tutunmasını sağlamak üzere zımparanın disk üzerinde daha sıkı tutunmasını sağlamak üzere bir kanal içeren…” ifadesindeki tekrarlayan kelimeler çıkarılabilir.

Yine yanlışlıkla metin içinde unutulan başvuru konusuyla ilgili olmayan notlar, ilgisiz veya gereksiz olduğu açıkça belli olan ifadeler veya diğer unsurlar SMK Yönetmelik m.79 ve 109(1) kapsamında başvurudan çıkarılabilir. Ancak çıkarılacak metin sonrası kalan metinden buluş konusu/kapsamı başvurunun ilk halinden farklı şekilde anlaşılıyorsa bu tür bir değişikliğe izin verilmez.

Başvuruya kopyalanması unutulduğu için sehven eklenmeyen bir paragrafın/ifadenin sonradan hata düzeltme ile eklenmesi pek olası değildir. Zira eklenmek istenen bilginin orijinal tarifname takımından çıkarılamayacak yeni bir bilgi olmaması gerekir. Cümlenin yarım kaldığı bariz olarak anlaşılsa bile, hatanın bariz olması, düzeltmenin de bariz olduğu anlamına gelmeyeceğinden (cümlenin ne şekilde biteceği belli değildir, farklı olasılıklar mümkündür) bu tür bir kopyalama hatası düzeltilemeyecektir.

Yönetmelikte “çeviri hataları, yazım hataları, kopyalama hataları ve yanlışlıklar” ifadesinde geçen “yanlışlıklar”ın diğer sayılanlara göre daha genel bir ifade olduğu anlaşılmaktadır. Bu yazıda verilecek örneklerle bu yanlışlıkların nasıl değerlendirildiği gösterilmeye çalışılacaktır.

Şekli Eksiklik Giderme Talebi Esnasında Yapılan Hata Düzeltme Talepleri

Orijinal tarifname takımında yapılmış bir maddi hatanın (özellikle kapsam aşımı ihtimali varsa) şekli eksiklik giderme talebi esnasında düzeltilmeye çalışılması tavsiye edilmez. Zira şekli kontrolü yapan uzmanların o alanda teknik bilgiye sahip olması beklenemeyeceğinden, talep edilen düzeltmenin, hata düzeltme dışında bir amaç taşımadığının açık olup olmadığı (Yön. m.109) bu aşamada tespit edilemeyecektir. Bu nedenle eğer şekli eksiklik giderme talebi ile birlikte -şekli kontrol uzmanının belirttikleri dışında- bir hata da düzeltilmek isteniyorsa bunun ayrı bir taleple yapılması tavsiye edilir. Böylece söz konusu hata düzeltme talebi araştırma uzmanının önüne geldiğinde geri çevrilse bile şekli kontrolü giderilmiş haliyle başvuruya devam edilebilir.[21]

Ayrıca şekli inceleme aşamasını tamamlamış bir başvuruda yapılan değişikliğin şekli şartları sağlamaması durumunda değişiklik talebi dikkate alınmaz ve bu durum başvuru sahibine bildirilir.[22]

Araştırma Öncesinde Yapılan Hata Düzeltme Talepleri

Eğer araştırma öncesi bir hata düzeltme talebinde bulunduysanız dosyanızın işlemlerini yürüten uzman talebinizi işleme alacaktır ancak eğer talep tarifname takımında bir düzeltme ile ilgiliyse kapsam aşımı olup olmadığının değerlendirilmesi için kararı araştırma uzmanına bırakacaktır (Sistemde “Tarifname İstem Değişikliği Talebi Alındı” kodu atılır). Araştırma uzmanı da dosyanızın araştırmasına başladığı sırada düzeltme talebinizi görecek ve o esnada değerlendirmesini yapacaktır (Sistemde “Tarifname İstem Değişikliği Talebi Kabul Edildi” ya da “Tarifname-İstem Değişikliği Talebi Kabul Edilmedi (Kapsam Aşımı Var)” kodu atılır). Eğer talebiniz kabul edilmezse uzman raporu başvurunun orijinalini (ya da kabul edilmiş son halini) dikkate alarak düzenleyecektir. Patent araştırma öncesi talep edilen ve kapsam aşımı nedeniyle kabul edilmeyen değişikliklere örnek şunlar verilebilir: 2020/16983, 2020/08818, 2018/06793, 2020/08132, 2020/10979, 2018/12284, 2018/13577.

Faydalı model araştırma öncesi talep edilen ve kapsam aşımı nedeniyle kabul edilmeyen değişikliklere örnek şunlar verilebilir: 2018/13425, 2018/18503, 2018/18646, 2019/21011, 2018/11795.

Eğer araştırma uzmanının rapor düzenlemeden önce yaptığınız değişikliği değerlendirmesini istiyorsanız, ilgili uzmanı arayarak değişikliğin kapsam aşımına yol açıp açmadığını kendisine sorabilirsiniz. Böylece eğer bir kapsam aşımı varsa ve raporun başvurunun orijinal haline göre düzenlenmesini istemiyorsanız yeniden bir değişiklik talebinde bulunabilirsiniz. Değişikliklerin araştırma raporu düzenlenirken dikkate alınabilmesi için, bu değişikliklerin araştırma raporunun düzenlenmesi işlemine başlamadan önce Kuruma ulaşması gerekir.[23]

Şimdi sırasıyla EPO’dan ve TÜRKPATENT’ten hata düzeltme talebi örneklerini inceleyelim.

  1. EPO Örnekleri

EPC Yönetmelik m.139’a göre EPO’ya sunulan herhangi bir belgedeki dilsel hatalar, yazım hataları ve yanlışlıklar talep üzerine düzeltilebilir. Bununla birlikte, bu tür bir düzeltme talebi tarifname, istemler veya resimlerle ilgiliyse, düzeltme olarak sunulandan başka hiçbir şeyin amaçlanmadığının hemen açıkça anlaşılıyor olmalıdır. Yön. m.140’a göre ise EPO kararlarında sadece dilsel hatalar, yazım hataları ve bariz hatalar düzeltilebilir.

Örnek 1.1

Başvurudaki kritik bir parametre tarifname boyunca tutarlı bir biçimde şöyle ifade edilmiştir: 104 – 109 Ohm/cm2.

Ardından başvuru söz konusu parametre 10-4 – 10-9 Ohm/cm2 olacak şekilde değiştirilmek istenmiştir. Orijinal başvurunun hiçbir yerinde bu yeni aralık bulunmamaktadır.

Orijinal başvurudaki bilgiler, başvuru tarihi itibariyle teknikte uzman kişi tarafından hatalı bilgi olarak nesnel bir şekilde tanınıyorsa ve yaygın genel bilgiler kullanılarak doğru bilgi doğrudan ve açık bir şekilde elde ediliyorsa başvurunun kapsamının aşılmadığı kabul edilebilir.[24] Buna göre mevcut örnekte teknikte uzman kişiye göre ilgili parametre için 104 – 109 Ohm/cm2 mantıklı bir aralık olmayıp, söz konusu parametrenin 10-4 – 10-9 Ohm/cm2 aralığında olması teknikte örneği bulunan ve bilinen bir durumdur. Bu nedenle söz konusu değişikliğin kapsam aşımına yol açmadığı ve kabul edilebilir olduğu sonucuna varılmıştır.[25]

Daha basit bir örnek üzerinden durumu somutlaştıralım. Başvuruda bir damla suyun hacminin yanlışlıkla 5×10-8 m3 yerine 5×108 m3 olarak yazıldığını ya da Atlantik okyanusundaki toplam suyun hacminin 3,1 x 1017 m3 yerine 3,1 x 10-17 m3 olarak yazıldığını farz edelim. Böyle bir durumda düzeltme talebi kabul edilebilirdir.

Ancak tamamen farklı ve teknikte yaygın genel bilgiyle desteklenemeyecek düzeltmeler kabul edilmez. Örneğin yukarıdaki 104 – 109 Ohm/cm2 ifadesi 5×103 – 3×1020 Ohm/cm2 olarak değiştirilmek istenirse bu kabul edilmeyebilecektir. Zira bu yeni aralığın teknikte bir karşılığı yoktur ve yapılanın bir yazım hatası olduğu açık değildir. Düzeltme, düzeltme olarak sunulandan başka hiçbir şeyin amaçlanmayacağı anlamında açık olmalıdır.

Örnek 1.2

Orijinal başvuruda “…kapalı kabın %80 nem ve 72EF koşullarında bir odaya yerleştirilmesi” ifadesinde “72EF” olarak geçen kelime “72°F” olarak düzeltilmek istenmiştir. Kurul, teknikte uzman kişi için mevcut başvuru bağlamında teknik bir anlamı olan tek olası düzeltmenin sıcaklık olduğuna karar vermiştir. Sonuç olarak, uzman kişi “F”nin “Fahrenheit” anlamına geldiğini hemen düşünecek ve düzeltmeyi buna göre yapacaktır.[26]

Örnek 1.3

Bir başka kararda, istemde bulunan “respectfully” ifadesinin “respectively” olarak değiştirilmesi gramer hatası olarak görülmüş ve kabul edilmiştir.[27]

Türkçe olarak benzer bir örnek vermek gerekirse şöyle olabilir:

“birinci ve ikinci elektrotlara sorusuyla elektriksel olarak bağlanmış çok sayıda aralıklı elektrik kontağı” ifadesinin

“birinci ve ikinci elektrotlara sırasıyla elektriksel olarak bağlanmış çok sayıda aralıklı elektrik kontağı” olarak düzeltilmesi kabul edilebilirdir.

Örnek 1.4

Şekil 3d tarifnamede “tekniğin bilinen durumu” olarak tanımlanmış ve ilgili şeklin altına da “önceki teknik” ifadesi yazılmıştır. Başvuru sahibi söz konusu ifadeyi silip şekil 3d’yi buluşa ait bir örnek olarak göstermek istemiştir. İnceleme uzmanı bunu kabul etmemiştir ancak itiraz sonrası değerlendirme yapan Kurul tarifnameden ve diğer şekillerden, şekil 3d’nin “önceki teknik” olarak nitelendirilmesinin, teknikte uzman kişiler için açık bir hatayı temsil ettiğine karar vermiş ve başvuru sahibini haklı bulmuştur.[28]

Örnek 1.5

“Vanadyum” ifadesinin “vanadyum oksit” olarak değiştirilmesi talebi kapsam aşımı olarak görülmüştür, zira önerilen düzeltme, teknikte uzman kişinin aklına gelebilecek farklı seçeneklerden sadece biridir. Birkaç düzeltme seçeneği olduğu sürece, “düzeltme, düzeltme olarak sunulandan başka hiçbir şeyin amaçlanmayacağı anlamında açık olmalıdır” kriteri sağlanamayacaktır.[29]

Örnek 1.6

Patent sahibi tarafından tarifnamede 200 mg/cm3 olarak yazılmış olan toz konsantrasyonunun aslında 200 mg/m3 olması gerektiği ileri sürülmüş ve D23, D24, D25 ve D30 dokümanları ışığında teknikte uzman kişinin bu hatanın tek olası düzeltmesinin bu şekilde olacağını bileceği iddia edilmiştir.[30] Ancak bu düzeltme kabul edilmemiştir. Bu kadar yüksek bir toz konsantrasyonunun mantıksız ve dolayısıyla hatalı olduğu kabul edilse de, teknikte uzman kişi için düzeltmenin ne olması gerektiği açık değildir. D23, m3 başına bir konsantrasyon vermesine rağmen, konsantrasyon ağırlık/hacim yerine parçacık/hacim olarak ifade edilmiştir. D24 ve D25, 200 mg/m3‘ü açıklamamaktadır. D30, konsantrasyonu mg/m3 cinsinden açıklamaktadır. Teknikte uzman kişi muhtemelen bundan en olası birimin mg/m3 olduğunu çıkaracaktır, ancak 200 değerinin de düzeltilmesi gerekip gerekmediğini bilemeyecektir. Dolayısıyla düzeltme olarak önerilenden başka bir şeyin kastedilmediğinin hemen anlaşıldığı kabul edilemez.

Bu dosyadaki düzeltme talebinin zamanlaması ile ilgili yapılan değerlendirmeden de bahsedelim. EPC Yönetmelik m.139 ile ilgili olarak oluşturulan ilkelerden biri de düzeltme talebinin gecikmeksizin yapılması gerektiğidir.[31] Mevcut durumda düzeltme talebi, itiraza verilen cevaptan on yedi ay sonra yapılmıştır. Ancak, bununla ilgili herhangi bir süre sınırı belirlenmediğinden, “gecikmeksizin” ifadesi, düzeltmenin itiraz eden tarafından fark edilir edilmez derhal yapılması gerektiği anlamına gelebilir. İtiraz eden bunu yaptığını belirttiğinden, yukarıda belirtilen ilkeye uygunluğu kabul edilmiştir.

Örnek 1.7

Orijinal başvuruda formül (1)’de geçen π (pi) ifadesi 2π olarak değiştirilmek istenmiş, ancak bu talep kapsam aşımı olarak değerlendirilmiştir[32]:

Ardından başvuru sahibi karara itiraz etmiş, teknikte uzman kişinin bir dairenin çevresinin 2πr olduğunu ve dolayısıyla artan halkanın alanının 2πrdr olduğunu bileceğini, bu nedenle, π’nin 2π olarak düzeltilmesi gerektiği, hem formülün yanlış olduğu hem de nasıl düzeltileceğinin açık olduğunu ileri sürmüştür. Kurul talebi haklı bulmuş ve hatanın düzeltilmesine izin vermiştir.

Örnek 1.8

Başvuru sahibi “karboksilaz” terimini “karboksilat” olarak düzeltmek istemiştir.[33] Orijinal başvuruda sayfa 4’te geçen “karboksilaz” teriminin, teknikte uzman kişilerce bariz bir hatayı temsil ettiğinin anlaşılacağı ileri sürülmüştür. Buna göre uzman kişi, enzimleri ifade eden “karboksilaz” teriminin “karboksilat” anlamına geldiğini anlar, çünkü sayfa 4’teki ifade organik gruplara atıfta bulunmaktadır:

“Aktif ürün Pa veya koku yok edici, gaz halindeki atıklarda bulunan kötü kokulu molekülleri, örneğin atıl tuzlar şeklinde sabitleyebilen nükleofilik bir üründür. Böyle bir aktif ürün Pa genellikle, kötü kokulu organik bileşiklerle, özellikle kükürt bileşikleri ve azot bileşikleri ile kimyasal ve geri dönüşümsüz olarak reaksiyona giren ve böylece suda çözünür, kararlı, toksik olmayan ve atıl tuzlar üreten karboksilaz ailesinden organik gruplardan oluşur.”

Ayrıca, “karboksilat” teriminin, aktif bileşiğin sülfirik asit ile bir asit/baz reaksiyonuna girmesi gereken bir nükleofilik aktif olduğu dikkate alındığında “karboksilaz” terimi için tek olası düzeltmenin bu olduğunun anlaşılacağı ileri sürülmüştür. Ancak Kurul bu gerekçeyi kabul etmemiştir. Zira başvuru sahibinin, teknikte uzman kişinin, başvurunun 4. sayfasında belirtildiği gibi bir organik grubun karboksilaz gibi bir enzime atıfta bulunmadığının farkında olacağı iddiasını kabul etsek bile, aktif ürün prensipte karboksilaz ailesinin bir üyesi olabileceğinden, bu bağlamda “organik gruplar” mı yoksa “nükleofilik” teriminin mi hatalı olduğu açık değildir.

Uzman kişi, başvuru sahibinin iddia ettiği gibi “karboksilaz ailesi” teriminin yanlış olduğunu anlasa bile, “karboksilat”ı bariz bir düzeltme olarak kabul edip etmeyeceği de şüphelidir. Zira Karboksilik asitlerin tuzları genellikle katıdır ve başvurunun birinci isteminde belirtildiği gibi sıvı bir ürün değildir. Bu nedenle, uzman kişi, aktif ürünü tanımlayan diğer özelliklerle çelişeceğinden, karboksilik asit tuzları anlamında “karboksilat”ı “karboksilaz” teriminin tek olası düzeltmesi olarak kabul etmeyecektir. Ayrıca başvuruda, nükleofilik aktif ürün tarafından amaçlanan reaksiyonun, başvuru sahibinin tekrar tekrar iddia ettiği gibi aslında bir asit/baz reaksiyonu olduğuna dair hiçbir öğreti bulunmamaktadır. Bu nedenle, teknikte uzman kişi “karboksilaz” terimini mutlaka bir asit/baz reaksiyonu bağlamında okumayacaktır. Buna göre “karboksilat” teriminin, orijinal olarak başvurudaki “karboksilaz ailesi” teriminin yerine kullanılması, EPC Yönetmelik m.139 uyarınca açık bir düzeltme olarak kabul edilemez.

Örnek 1.9

Başvuru sahibi “sonsuz” (infinite) teriminin “sonlu” (finite) olarak düzeltilmesi talebinin, EPC Yönetmelik m.139 kapsamındaki bariz bir hatanın düzeltilmesi olduğunu ileri sürmüştür[34].

Buna göre istem 1’de geçen “sonsuz eleman yöntemi” ifadesinin “sonlu eleman yöntemi”; “sonsuz eleman model(ler)i” ifadesinin “sonlu eleman model(ler)i”; ve “sonsuz elemanlar” ifadesinin ise “sonlu elemanlar” olarak düzeltilmesi talep edilmiştir. Benzer şekilde tarifnamenin pek çok sayfasındaki ve resimlerdeki ilgili ifadeler de düzeltilmek istenmiştir.

Başvuruda bir hatanın gerçekten bariz şekilde mevcut olup olmadığı, yani teknikte uzman kişinin başvuruda sunulan bilgilerin doğru olmadığı konusunda şüphesi olup olmadığı irdelenmelidir. Buna göre teknikte uzman kişi başvuruyu okuduğunda “sonsuz eleman yöntemi”nin kullanımının hatalı olduğunu bariz bir şekilde anlaması gerekir. Ayrıca burada düzeltme olarak sunulan “sonlu eleman yöntemi”nden başka bir seçeneğin amaçlanmadığı da bariz olmalıdır. Ancak mevcut durumda başvuru sahibinin asıl niyeti hemen belli olmadığı için, başvuru sahibi, ağır bir ispat yükü taşımaktadır.

EPC Yönetmelik m.139 ile ilgili oluşturulan ilkelerden biri de düzeltme talebinin gecikmeksizin yapılması gerektiğidir. Ancak düzeltme talebi başvuru yapıldıktan 8 yıl sonra gerçekleştirilmiştir. Başvuru sahibi mevcut durumda sadece teknikte uzman kişinin bir düzeltmenin gerekli olduğunu anlayabileceğini ve düzeltmenin gerekli olduğu anlaşıldıktan sonra vekilin derhal düzeltme talebinde bulunduğunu ileri sürmüştür. “Gecikmeksizin” ifadesinin, “kusurlu bir erteleme olmadan” olarak yorumlanması gerektiği, ilgili konuda uzman olmayan vekilin süreç boyunca düzeltmenin gerekliliği hakkında hiçbir bilgisinin olmaması nedeniyle bir kusurunun olmadığı ileri sürülmüştür.

Ancak, başvuru sahibinin inceleme uzmanına cevaben yazdığı yazıda argümanını “sonsuz elemanlar”a dayandırdığını ve özellikle D1 dokümanını bir kablo demetini modellemek için sonsuz eleman yöntemini açıklamadığını ileri sürdüğü görülmektedir. İnceleme uzmanı da bu argümana cevaben sonsuz eleman modellemenin bilgisayar destekli tasarım alanında bilgisayar modelleri oluşturmak ve analiz etmek için iyi bilinen bir teknik olduğunu, bu nedenle, teknikte uzman kişi için, bu yöntemin problemi çözmek için buluş yapma becerisi olmaksızın koşullara göre seçebileceği birkaç basit olasılıktan sadece birisi olduğunu ileri sürmüştür. Buna göre sonlu/sonsuz eleman yönteminin başvuru için oldukça önemli bir özellik olduğu ortaya çıkmaktadır.

Kurul, buluşun bu tür temel ayırt edici özellikleri hakkında en yakın önceki teknikle ilgili argümanlar sunarken müşterisine (başvuru sahibine) danışması vekilin sorumluluğunda olsa bile, değişikliklerin hazırlanmasında ve dosyalanmasında işbirliği yapmak ve vekile açık talimatlar vermek konusunda nihai sorumluluğun başvuru sahibine ait olduğunu belirtmiştir. Genel olarak, bu ayırt edici özellikler esas olarak sunulduktan sonra, artık bariz hatalar olarak kabul edilemez. Bu nedenle Kurul, düzeltme talebinin “gecikmeksizin” yapılmış sayılamayacağı kanaatindedir.

İspat yükü başvuru sahibine ait olduğundan, Kurul başvuru sahibinden buluş için neden sadece “sonlu elemanlar yöntemi”nin uygun olduğunu ve neden “sonsuz” kelimesinin buluş bağlamında anlamsız olduğunu ve bu yöntemin çalışmayacağını açıklamasını talep etmiştir.

Başvuru sahibi de, sonsuz eleman yönteminin “akustik sorunları çözmek için yaygın olarak kullanıldığını” savunmuştur. Kanıt olarak Wikipedia’dan bir alıntı ve Münih Teknik Üniversitesi’nden, açık odalar için akustik sorunları simüle etmek için sonsuz eleman yönteminin kullanıldığı bir açıklama sunmuştur. Ancak, Kurul farklı bir alanda bilinen bir yöntemin uygulanması birçok meşru buluşun özü olduğundan, bu argümanın inandırıcı olmadığı konusunda inceleme uzmanıyla hemfikir olmuştur.

Başvuru sahibi, orijinal tarifnamenin 15. sayfasının son cümlesinin, tekniğin bilinen durumunda atıfta bulunduğu dokümanın sonlu eleman yöntemini kullandığını ileri sürmüştür. Ancak Kurul, söz konusu doküman bir sonlu elemanlar yöntemi kullanıyor olsa bile, bu durum mevcut buluşun da aynı zamanda bir sonlu elemanlar yöntemi kullandığı anlamına gelmediği konusunda inceleme uzmanıyla hemfikirdir. Zira Kurul, “bir hatayı tespit etmek için başka bir dokümanı bulma, okuma, analiz etme ve yorumlama ihtiyacının, hatayı aşikâr kabul etmemek için bir neden olduğu” görüşündedir.

Sonuç olarak, Kurul, tarifname boyunca “sonsuz” kelimesinin “sonlu” olarak değiştirilmesinin EPC Yönetmelik m.139 uyarınca hataların bariz bir şekilde düzeltilmesi kapsamına girmediği için talebin EPC m.123(2)’nin gerekliliklerini karşılamadığı (değişiklik talebinin kapsam aşımına neden olduğu) sonucuna varmıştır.

Örnek 1.10

Başvuru sahibi tarifnamede geçen “telefon numarası ve isim” ifadesini “telefon numarası” olarak değiştirmek istemiştir.[35] İlgili kısımda “telefon numarası ve isim gibi yetkilendirme verisinin değişimi”nden bahsedilmektedir. Bu değişiklikle birlikte başvuru sahibi istem 1’i de değiştirmiş ve yetkilendirme verisinin kullanıcının cep telefonu numarası olduğuna yönelik açıklamayı eklemiş, istemin bir başka yerindeki “yetkilendirme verisi” ifadesini “kullanıcının cep telefonu numarası” olarak değiştirmiştir. Başvuru sahibi bu yapılanın bariz bir hatanın düzeltilmesi olduğunu ileri sürmüş, kullanıcının herhangi bir kayıt olmaksızın sadece cep telefonu numarasını kullanarak bilgilere doğrudan erişmesine izin verilmesinin buluşun kilit özelliği olduğu göz önüne alındığında hatanın bariz olduğunun ortaya çıkacağını ileri sürmüştür.

“Yetkilendirme verisi” ifadesi “kullanıcının cep telefonu numarası” olarak değiştirilebilir mi?

Tarifnamede geçen “telefon numarası ve isim gibi yetkilendirme verisi” ifadesi orijinal istem 1’de de aynı şekilde geçmektedir. Şekil 1’de telefon numarasının ve MInfo kodunun, alınan bir SMS’den SMS ağ geçidi tarafından “çıkarıldığını” ve daha sonra MInfo portal bilgisayarına gönderildiğini gösteriyor olsa da buradan yalnızca kullanıcının cep telefonu numarasının, kullanılan erişim “yetkilendirme verisi”ni temsil ettiği çıkarılamaz.

Başvuru sahibi, başvuruda bir kullanıcının kaydettirilmesi gerektiğinden açıkça bahsedilmemesi nedeniyle özelliğin desteklendiğini iddia etmiştir. Ancak Kurul, başvuruda kullanıcının adıyla birlikte her zaman kullanıcının cep telefonu numarasını belirttiği göz önüne alındığında, bunun otomatik olarak kullanıcının kaydettirilmesi gerekmediği anlamına gelmediği görüşündedir. Bu nedenle Kurul, düzeltmenin EPC Yönetmelik m.139’e uygun olmadığını ve EPC m.123(2)’nin (G 11/91) gerekliliklerine uymadığı sonucuna varmış ve düzeltme talebini reddetmiştir.

Örnek 1.11

Orijinal istem 10’daki “0.020-0.20 pound” ifadesinin, mevcut istem 3’teki “0.088N ila 0.88N (0.020-0.20 pound)” ile değiştirilmesi talep edilmiştir.[36] “Değerler ve tüm veriler uluslararası standartlara uygun birimler kullanılarak, uygun olduğu yerlerde uluslararası birimler sisteminin kullanıldığı metrik sistem cinsinden ifade edilir.” hükmüne[37] uygun olan bu ekleme kabul edilebilir bulunmuştur ve EPC m.123(2)’ye de aykırı değildir.

Örnek 1.12

Başvuru sahibi tarifnamenin 47. paragrafında, “astar tabakası (12) tercihen 13.5 mil (3.4 mm) kalınlığındadır” ifadesini içerdiğini, ancak 13,5 mil’in 3,4 mm’ye değil 0,34 mm’ye karşılık geldiği için, bariz bir hata yapıldığının hemen belli olduğunu ileri sürmüştür.[38] Şekillerde ve ayrıca tarifname paragraf [0039], [0042] ve [0047]’de, astar tabakasının (12) ince – yani alt tabakadan daha ince – olduğu konusundaki tutarlı öğreti göz önüne alındığında, 0.34 mm’lik bir kalınlık değerinin düşünüldüğü hemen bellidir. (1 mil, bir inçin binde biridir) Zira 3.4 mm’lik kalınlık tarifnamedeki diğer açıklamalarla çelişecektir. Söz konusu düzeltme talebi kabul edilmiştir.

Örnek 1.13

Bu örnekteki durum Türkçede karşılığı olmayan bir İngilizce gramer kuralı içerdiği için istemin tercümesi değil, orijinali kullanılacaktır. İstem 1 şöyledir:

“1. A capsule for containing beverage ingredients, the capsule (1) being designed for insertion in a beverage production device (2) in order to have a liquid under pressure have enter the capsule (1) in order to interact with the ingredients (3) in the capsule (1), wherein the exterior of the capsule (1) presents a resiliently deflectable sealing member (8) by the [deleted: fluid] liquid under pressure, wherein the sealing member is part of a flange-like rim (6) of the capsule, characterized in that …”

Başvuru sahibi yukarıda altı çizilen ilk “liquid under pressure” ifadesinin önünde belirsiz öncül (a) bulunması ve “fluid under pressure ” ifadesinden önce belirli öncül (the) kullanılması önceki “liquid under pressure” terimine atıfta bulunduğu ve bu terimle aynı olduğunun açık olduğunu ileri sürmüştür.[39] İstemde yer alan “fluid” kelimesi yerine “liquid” kelimesinin kullanılması talep edilmiştir.

Kurul bu gerekçeyi haklı bulmuş ve ayrıca “liquid under pressure” ifadesinin “fluid under pressure”  ifadesinden daha dar olduğunu ve bu nedenle düzeltilmiş istem 1’in EPC m.123(3)’ü de ihlal etmediğini ifade etmiştir. (fluid (akışkan) hem gazlar hem sıvılar için kullanılabilirken, liquid (sıvı) sadece sıvılar için kullanılmaktadır)

Örnek 1.14

Patent sahibi tarafından istem 1’de geçen “outboard branch” ifadesinin “overboard branch” olarak düzeltilmesi talep edilmiştir.[40] “outboard branch” ifadesi tarifnamede geçmemekte, ancak “overboard branch” geçmektedir.

Kurul, patent sahibinin “outboard” ve “overboard” terimlerinin patentte teknik sorunu çözmek amacıyla başvuruda belirtildiği şekilde benzer bir düşünce ifade ettiği yönündeki argümanını desteklememektedir. Kurul, her iki özelliğin de birbirine açıkça atıfta bulunmaması nedeniyle teknikte uzman kişi, EPC Yönetmelik m.139 anlamında bir düzeltmeyi haklı çıkarabilecek herhangi bir çelişki tespit etmeyeceği görüşündedir. Düzeltme, patent sahibi tarafından önerildiği gibi, düzeltme olarak sunulandan başka hiçbir şeyin amaçlanmadığı hemen belli olacak şekilde açık olmalıdır. Sonuç olarak, Kurul, teknikte uzman kişinin düzeltilmemiş istem 1’i okuduğunda bariz bir hatayı fark etmeyeceğine karar vermiştir.

Örnek 1.15

Tarifnamede “Çözgü ipliklerinin çapı 0.20 mm-0.80 mm arasında değişmektedir. Atkı ipliklerinin çapı 0.20 mm-1.00 mm arasında değişmektedir.” bilgisi bulunmaktadır.[41] Orijinal istem 4’te çözgü ipliklerinin çapının 0.20 mm-0.80 mm arasında olduğu, istem 5’te ise atkı ipliklerinin çapının 0.20 mm-1.00 mm arasında olduğu korunmaktadır.

Başvuru sahibi süreç içinde istemlerde yaptığı değişiklikle istem 1’e “Çapı 0.20 mm ila 0.80 mm aralığında olan çözgü iplikleri ve atkı iplikleri” özelliğini eklemiştir ve başvuru bu şekilde patent belgesi almıştır. Patente yapılan itirazın ardından itiraz birimi yapılan bu değişikliğin EPC m.123(2)’e aykırı olduğunu, eklenen bu özelliğin orijinal tarifnamede açık ve net bir açıklamasının bulunmadığını ifade etmiş ve patenti iptal etmiştir.

Ardından patent sahibi yapılan değişikliğin bir hata sonucu oluştuğunu, istemde yazılmak istenenin aslında “çözgü ipliklerinin çapının 0.20 mm-0.80 mm arasında, atkı ipliklerinin çapının ise 0.20 mm-1.00 mm arasında” olduğunu iddia etmiştir.

İstem 1’de belirtilen değer aralığı, patent sahibinin gerçekte istediği aralık olmayabilir ve bu gerçekten kasıtlı olmadan yaptığı bir hata da olabilir, ancak yapılan bu hatanın kendisi bariz değildir, çünkü istem 1 bu haliyle açık ve anlaşılır olduğundan, içeriğinde herhangi bir tutarsızlık yoktur. İstem 1’deki değer aralığı, orijinal tarifnamedeki aralığın içindedir. Bu nedenle, teknikte uzman kişinin, verilen aralıktan şüphe etmesi için herhangi bir nedeni olmayacaktır. Teknikte uzman kişi, atkı ipliklerinin çap aralığı ile ilgili bariz bir hatanın mevcut olduğunu fark etmeyeceğinden, düzeltme talebine izin verilmemiştir.

Örnek 1.16

Yine benzer bir kararda başvuru sahibi istemdeki “bileşimdeki (a)-(c) bileşenlerinin toplamına göre” ifadesini “bileşimdeki (a)-(d) bileşenlerinin toplamına göre” olarak değiştirmiş ve tarifnamede bulunan 2 ila 6 arasındaki örneklerin, orijinal istemlerin kapsamına girmediğini, bu nedenle, teknikte uzman kişi için istemdeki ifadenin hata içerdiğini açık olarak anlayacağını iddia etmiştir. [42]

İstemlerin dayanağı tarifname olup, istemler korunması talep edilen konuyu tanımlamalı ve tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aşmamalıdır. Ancak, istemlerin kapsamının tarifnamede açıklanan tüm yapılanmaları kapsaması zorunlu değildir.

Bu nedenle, başvuruda örneklenen bileşimlerin çoğunun istemler kapsamında olmaması, istemlerde mutlaka bir hata olduğu anlamına gelmez. Ayrıca, mevcut durumda istemlerin ifadesi açıktır, bu nedenle istemleri yorumlamak için tarifnameye bakmaya bile gerek yoktur. Sonuç olarak, istem 1‘i okuyan teknikte uzman kişi istemde bariz bir hata tespit etmeyeceğinden, hata düzeltme talebi kabul edilmemiştir.

Örnek 1.17

Şekil 4: Orijinal şekil 3 (solda) ve değişen şekil 3 (sağda)

Referans numaralarının yerinin bile değişmediği çok küçük gibi görünen bir şekil değişikliğinin EPO’da nasıl kabul edilmediğine bir örnek verelim.[43] Başvuru konusu buluş bir göz içi mercekle ilgilidir. Göz içi merceğin (1) içbükey bir ön yüzü vardır, böylece hem merceğin (1) siliyer oluğa (7) hem de kapsüle (6) sabitlenmesiyle merceğin iristen (5) uzağa konumlanması sağlanmaktadır. Merceğin (1) dışbükey arka yüzü, kapsülü (6) bükmeden, gerdiği kapsülün (6) üzerine nazikçe oturmaktadır. Değiştirilen Şekil 3 (bkz. şekil 4 sağda) kabul edilmemiştir. Bunun nedeni, merceğin arka tarafının ve bu şekilde gösterilen kapsüler torbanın eğriliğinin orijinal başvurudan doğrudan ve net olarak çıkarılamamasıdır. Orijinal tarifname sayfa 6, 8 ve 10’da, mercek sırtının dışbükey eğriliği açıklanmıştır. Bununla birlikte, 8. sayfada, bu bağlamda, yüksek kırma güçleri için gerekli olan dışbükey eğriliğin, arka mercek kapsülünün doğal eğriliğini taklit ettiği de açıklanmıştır. Bu, merceğin arkasındaki eğriliğin, yaklaşık olarak doğal merceğin eğriliğine karşılık geldiği anlamına gelir. Bundan, merceğin arka tarafının, yeni Şekil 3’te gösterildiği gibi, doğal merceğin arka tarafında olduğundan daha kavisli olduğu çıkarılamayacaktır. Yeni şekilde gösterilen durum, sadece camsı gövdenin istenen stabilizasyonuna değil, aynı zamanda bir sıkıştırmaya da yol açacaktır. Şekil 3’te gösterilen merceğin arka tarafının eğriliğinin, orijinal başvurudan doğrudan ve açık bir şekilde ortaya çıkarılamadığına dair başka bir gösterge, sayfa 8’deki son paragraftan kaynaklanmaktadır. Mercek kenarını içeren göz içi merceğin iç kısmı merceğin önüne doğru açılıdır, böylece haptik elemanlar merceğin kubbe benzeri şeklini sürdürür. Değiştirilmiş Şekil 3’ten, haptik elemanların hiçbir şekilde merceğin kemer benzeri şeklini sürdürmediği açıkça görülmektedir.

Bu örnekten de görüleceği üzere, bir başvurunun şekillerinde yapılan değişiklik değerlendirilirken orijinal başvuruda anlatılan buluş değerlendirilmeden salt şekillerin karşılaştırılması doğru olmayacaktır.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Mart 2022

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] 6769 SMK, m.103(1).

[2] 6769 SMK, m.103(2).

[3] 6769 SMK, m.103(3).

[4] 6769 SMK Yönetmelik, m.109(1). Bu madddenin EPC ve PCT’deki karşılıkları şunlardır: EPC Yönetmelik m.139: “Correction of errors in documents filed with the European Patent Office

Linguistic errors, errors of transcription and mistakes in any document filed with the European Patent Office may be corrected on request. However, if the request for such correction concerns the description, claims or drawings, the correction must be obvious in the sense that it is immediately evident that nothing else would have been intended than what is offered as the correction.”

PCT Yönetmelik m.91:

91.1    Rectification of Obvious Mistakes

(a)  An obvious mistake in the international application or another document submitted by the applicant may be rectified in accordance with this Rule if the applicant so requests.

(c)  The competent authority shall authorize the rectification under this Rule of a mistake if, and only if, it is obvious to the competent authority that, as at the applicable date under paragraph (f), something else was intended than what appears in the document concerned and that nothing else could have been intended than the proposed rectification.

[5] The Annotated European Patent Convention, D. Visser, 25th Revised Edition, p.682-683.

[6] EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 4.2. Obviousness of the error and the correction, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_4_2.htm

[7] 6769 SMK, m.103(2).

[8] 6769 SMK, m.103(1).

[9] 6769 SMK Yönetmelik, m.108(2).

[10] EPC m.123(1).

[11] EPC Yönetmelik m.137(1),(2),(3).

[12] Alman Patent ve Marka Ofisi, Guidelines for the Examination Procedure 2019, 2.3.3.3 Amendment of documents/impermissible extension (section 38 of the Patent Act)

[13] The Annotated European Patent Convention, D. Visser, 25th Revised Edition, p.687.

[14] T13/83

[15] J 8/80.

[16] 6769 SMK Yönetmelik, m.108(6).

[17] 6769 SMK, m.103(3) ; 6769 SMK Yönetmelik, m.109(1).

[18] EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 4.2. Obviousness of the error and the correction, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_4_2.htm

[19] G 3/89, Headnote, point 1, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/g890003ep1.html

[20] G 3/89

[21] EPO’daki uygulama için bkz: EPO Case Law of the Boards of Appeal, IV. A. 5.5.3 Extent of competence of the Receiving Section for corrections under Rule 139 EPC, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_iv_a_5_5_3.htm

[22] 6769 SMK Yönetmelik m.108(2).

[23] 6769 SMK Yönetmelik m.108(5).

[24] EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 1.12.4 Incorrect information in earlier application as filed but correct information directly and unambiguously derivable, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_1_12_4.htm

[25] EPO BoA,  T 1088/06.

[26] EPO BoA,  T 163/13.

[27] EPO BoA,  T 34/03: a first electrical contact and a second electrical contact of the plurality of spaced-apart electrical contacts being respectfully electrically coupled to the at least first and second electrodes

[28] EPO BoA,  T 2314 / 09.

[29] EPO BoA,  T 141/14.

[30] T 1165/19, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t191165eu1.html

[31] G 01/12, Reasons 37, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/g120001dp1.html

[32] T 0572/08, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t080572eu1.html

[33] T 0559/13, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t130559eu1.html

[34] T 2058/18, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t182058eu1.html

[35] T 1201/10, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t101201eu2.html

[36] T 1166/10, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t101166eu1.html

[37] EPC Yönetmelik m.49(10) ve 6769 SMK Yönetmelik m.94.

[38] T 0856/12, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t120856eu1.html

[39] T 2359/12, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t122359eu1.html

[40] T 1818/11, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t111818eu1.html

[41] T 2523/11, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t112523eu1.html

[42] T 1955/18, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t181955eu1.html

[43] EPO BoA, T 0103/93.

Oyuncak Patentleriyle 80’ler ve 90’lar Nostaljisi

80s and 90s Nostalgia with Toy Patents

“Pek azı hatırlasa da yetişkinler de bir zamanlar çocuktu.

Antoine de Saint-Exupery

Haydi gelin patent dokümanlarına ait resimler üzerinden 80’ler ve 90’larda oynadığımız oyuncaklarla biraz nostalji yapalım. (Yazıyı uzatmamak adına bu listeye video oyunları, spor aletleri, kutu ve masa oyunları ile şaka malzemeleri dahil edilmemiştir.)

Akülü Araba

US4709958 (22.09.1986) Ridable vehicle and assembly method (solda)

USRE36225 (10.02.1992) Battery recharge interconnection system with safety cut-out (sağda)

80’lerin sonunda ve 90’larda zenginlik sembolüydü akülü arabalar. Çocukluğu o döneme rastlayan pek çok kişinin içinde bir ukde olarak kalmıştır “Akülü araba sevdası”. Şimdilerde daha yaygın olduğunu söyleyebiliriz, hatta lunapark, AVM vb. yerlerde kiralanabiliyorlar.

Çek-bırak/volanlı oyuncak arabalar  

US4443967 (12.02.1982) Flywheel driven toy car

US2795294 (27.08.1953) Keyless device for winding up clockwork mechanism

Çek-bırak (pullback) motorlu ilk oyuncak arabayı 1953’te Bertrand ‘Fred’ Francis’in geliştirdiği biliniyor. Yalnızca ileri yönde hızlanabilen çek-bırak arabaların aksine volanlı (friction motor/flywheel) oyuncak arabalar her iki yönde hızlanabilir ve daha yüksek bir ses çıkarır. Bir de herhangi bir motor aksamı bulunmayan arabalar vardı ki bunlar daha yaygındı.

Kuş düdüğü

US2437024 (17.10.1947) Whistle

US4127962 (31.07.1975) Whistle having angularly joined cylindrical chambers

İçine su doldurduktan sonra üfleyerek kuş sesi çıkardığımız düdüklerin geçmişi 17. Yüzyıla kadar gidiyor. 80‘lerde kullandığımız toprak malzemeden yapılma kuş düdüklerinin yerini günümüzde plastik olanlar aldı.

Sürünen oyuncak asker

ES1014352U (08.06.1990) Toy Soldier

Nuri Bilge Ceylan’ın “Uzak” filmini izleyenler hatırlayacaktır, rahmetli Mehmet Emin Toprak’ın bulup geldiği sürünen komando oyuncağı çocukluğumuzda oldukça popülerdi: https://youtu.be/2jI3-jKotKU?t=101

Bateri çalan maymun

GB2063691 (28.11.1979) Drummer doll

Geçmişte bir pil reklamına da konu olan bateri çalan tavşan, ayı, maymun vb. pelüş oyuncakların günümüzde plastik versiyonları da hala piyasada satılıyor. Fazla gürültü sevmeyen ebeveynlerin korkulu rüyasıdır: https://www.youtube.com/watch?v=43VhRKJX_sk

Balık tutma oyunu

US4224761 (22.11.1978) Toy fishing play unit

Mekanik olarak kurulan ve dönen bir platform üzerinde balıkların ağzını açıp kapadıkları sırada mıknatıslı oltayla en çok balığı yakalayan kazanır! Günümüzde daha çok pilli versiyonları hala satılıyor.

Gözleri kapanan oyuncak bebek / bez bebekler

US1276590 (13.05.1918) SLEEPING-EYES MOUNTING FOR DOLLS

CA2116049 (21.02.1994) DOLL

TR200705812U (22.08.2007) Bez bebeklerde yenilik

Yatırıldığı zaman gözleri kapanan bebeklerin geçmişi de 1800’lere dayanıyor. Yukarıda oyuncak bebeklere yönelik üç farklı zamana ait başvuruları görüyorsunuz. İlk Barbie bebeği patenti ise 1959’a dayanmaktadır. Barbie’nin rakibi Sindy bebekler de 1963’te piyasaya çıkmış, bir dönem Türkiye’de de oldukça popüler olmuştur.

Sesle yürüyen bebek / Emekleyen ve ses çıkaran bebek

GB1138443 (06.01.1966) Improved toy

US4878870 (19.02.1988) All-fours walking doll

Elinizle alkış sesi çıkardığınızda ya da bir gürültü yaptığınızda yürümeye başlayan bebekler Türkiye’de 90’larda popüler olmaya başlamıştı. Emekleyen ve ses çıkaran bebekler de aynı yıllarda yaygınlaşmıştı.

Bebek evi

US4219960 (16.02.1978) Doll House

Bebek evleri kız çocuklarının rüyasını süsleyen oyuncaklardan biridir. Eskiden akülü araba gibi bebek evi sahibi olmak da bir statü göstergesiydi.

El kuklası

US2302349 (17.02.1941) Instruction outfit for the making, play, and use of puppets or dolls

US3106041 (24.01.1962) Multiple character hand puppet

Parmaklarınızla kuklanın kollarını ve başını oynatabildiğiniz el kuklaları 1800’lerden itibaren popüler olmuştur. Özellikle teatral yeteneği olanların zevkle seslendirdiği bu kuklalar küçük çocukların ilgisini çekmekte zorlanmazdı. Kurbağacık en popüler el kuklalarındandı.

Palyaço külah kukla

US3471966 (27.07.1966) MANIPULATORY PUPPET

US4245428 (30.07.1979) Hand-controlled puppet

Külahın ucuna takılı bir çubuğu aşağı/yukarı çekerek kuklanın içeri/dışarı çıkması sağlanan bir oyuncak. Açıkçası el kuklası patentlerine bakarken şans eseri karşılaştım ve bir anda hatırladım bu oyuncağı. Özellikle 1 yaş civarı çocuklarda ce-e oyunu (peek-a-boo) gibi bir etki bırakabilir.

Kukla bebekler

USD186119 (17.10.1958) Puppet doll or similar article

USD186120 (17.10.1958) Puppet doll or similar article

Kuklalardan örnekler verip 80’lerin en popüler yapımlarından Susam Sokağı ve Muppet Show’dan bahsetmeden geçmek olmaz. Jim Henson’ın efsane karakterleri Kurbağacık Kermit, Edi, Büdü ve daha niceleri. Yukarıda gördüğünüz iki kukla Henson’a ait en eski tasarım başvuruları. Wilkins ve Wontkins adlı bu kuklalar bir kahve markasının reklamlarında oynamışlar: https://www.youtube.com/watch?v=LmhIizQQol0

Obur hipopotamlar

US4119312 (28.01.1977) Game board

ABD’de 1978’de, Türkiye’de de 90’larda piyasaya sürülen bu oyunda hipopotamıyla en çok misketi yakalayan oyunu kazanır. Reklam müziğini hatırlayacağınızı tahmin ediyorum: https://youtu.be/VoDieqqHOog?t=112

Eklemli oyuncak yılan

ES61501U (24.08.1957) Toy

Ahşap ya da plastik versiyonları olan bu oyuncak genellikle birilerini korkutmak için kullanılırdı.

Kumbara

US1700732 (20.03.1924) Coin bank (solda)

ES81985U (07.07.1960) Piggy bank toy phone (sağda)

Oyuncak kategorisine koymak doğru değil belki ama eskiden hemen her çocuğun bir bankadan hediye kumbarası olurdu. Palyaço şeklinde, tır şeklinde ve telefon şeklinde kumbaralarım olduğunu hatırlıyorum.

Kurmalı fare ve kuş

US1738604 (09.01.1928) Toy

GB362780 (10.06.1930) Improvements in or relating to mechanically propelled toys

Her türlü kurmalı oyuncak ilgimi çekmiştir eskiden beri. Kurmalı fareye çizgi filmlerden oldukça aşinaydık, bende de metal bir kurmalı tavuk vardı gıdaklamaya benzer bir ses çıkarırdı kafasını indirip kaldırırken.

Lego ® yapı blokları

US3005282 (28.01.1958) Toy building brick

US4205482 (29.08.1977) Toy figure

Modern anlamdaki ilk lego patent başvurusu 1958’de yapılmış. Benim legoyla tanışmam ise 80’lerde babamın yurtdışından getirdiği bir uzay setiyle olmuştu.

Bay Patates Kafa

US3660926 (15.05.1970) MAGNETICALLY COUPLED TOY ASSEMBLY

US6257948 (13.07.1999) Talking toy with attachable encoded appendages

“Mr. Potato Head” 1949’da George Lerner tarafından icat edilmiş ve ilk başlarda gerçek bir patates üzerine takılabilen parçalar olarak satılmış, 15 yıl sonra oyuncak patates kullanılmaya başlanmış. Bay patates kafa 1995’te Oyuncak Hikâyesi filmiyle şöhretinin doruklarına ulaştı. Yaşıtlarımdan oynayan var mıydı bilmiyorum ama Türkiye’de popüler olduğu zaman benim çocukluğuma yetişmedi diye hatırlıyorum.

Viewmaster

US2511334 (28.04.1947) Stereoscopic viewer

Bilimsel (!) adı stereoskop olan bu aletin Türkçede bir ismi var mı bilmiyorum ama Türkiye’de 80’lerin en karakteristik aygıtlarında biriydi. İlk kez 1939’da New York Dünya Fuarında tanıtılan bu icat (bkz. US2189285) bizim zamanımızda genellikle yurtdışından getirilirdi. Getirilen ülkeye bağlı olarak Kabe’den tutun da Eyfel kulesine kadar farklı fotoğrafların olduğu filmler bulunurdu içinde.

Pelüş oyuncaklar

USD283237 (07.02.1984) Toy clown doll

US5613892 (31.03.1995) Inflatable plush toy

Pelüş oyuncaklar 80’lere özgü değildi ama her dönem en popüler oyuncaklar arasında olduğu için 80’lerde de popülerdi. Eski ABD başkanlarından Theodore Roosevelt’in adıyla anılan oyuncak ayıların (Teddy Bear) geçmişi 1900’lerin başına dayanıyor. Tabi günümüzde binbir çeşit figüre ait pelüş oyuncak bulmak mümkün. 80’lerde palyaço bebeklerin özellikle yaygın olduğunu hatırlıyorum.

Transformers

US4516948 (22.09.1983) Reconfigurable toy assembly

80’lerin çizgi dizisine konu bu robot araçlar günümüzde 2007’de başlayan film serisi ile yeniden popüler oldu.

Kartondan maket ev ve hayvan

ES28120U (12.09.1951) Removable architectural models

ES2576U (18.04.1934) A device for constructing animals of paper, cardboard or similar materials

Gazetelerin verdiği karton maketlerle ev, bina vb. figürleri kesip yapıştırarak az zaman geçirmedik.

Kağıt bebek giydirme oyunu

US1176672 (19.02.1915) APPARATUS FOR MAKING AND DRESSING PAPER DOLLS

US5021020 (15.02.1990) Flat toy doll and flat toy doll and folio system

Eskiden bebeklerin giydirilebildiği mobil uygulamalar yoktu, kız çocukları kağıttan kesilmiş elbiseleri karton bebeklere giydirirdi.

Origami

JPS61100486U (06.12.1984)

Kağıt oyuncaklardan bahsedip de origamiyi es geçmek olmaz. 80’lerde TRT’de yayınlanan origami programından kağıt katlama sanatını öğrenmiştik: https://twitter.com/trtarsiv/status/1423924647838560256

Kağıt uçak

US4377052 (30.09.1981) Folded paper airplane

Kağıttan ne de çok oyun çıkıyor! Kağıt uçağın geçmişi kağıdın icadına kadar dayanıyor. Daha uzun süre havada kalan, daha uzun menzilli kağıt uçaklar yapmaya çalışmak ve uçakları yarıştırmak ayrı bir zevktir.

Troll Bebek

USD378308 (20.02.1996) Troll lure

1959’da Danimarkalı balıkçı ve marangoz Thomas Dam tarafından geliştirilen Troll bebekler 90’larda oldukça popülerdi. Yukarıda bir yapay olta yemine ait tasarım başvurusunu görüyorsunuz.

Sürpriz Yumurta

WO9300267 (27.06.1991) A CONTAINER FOR SURPRISE GIFTS AND THE LIKE, FOR EXAMPLE, FOR CHOCOLATE EGGS

GB1421516 (19.02.1973) HOLLOW UNITS CONSISTING OF OR CONTAINING CHOCOLATE

“Hem çikolata istiyorum hem oyuncak istiyorum hem sürpriz istiyorum.” repliğinin geçtiği reklamı hatırlıyor musunuz? Çikolata şeklinde yumurtanın içinden çıkan oyuncaklar 90’ların sonuna doğru yaygınlaştı sanırım ve oldukça pahalıydı.

Çim adam

US5549500 (24.02.1994) Animalian figurine

GB902550 (28.06.1960) A novelty article

Bir başka 90’lar furyası da çim adamdı. Nereden ne zaman geldiğini anlamadan bir de baktık ki herkes çim adam yetiştirmeye başlamış evinde. Günümüzde küçük emoji figürlü çim adamlar da türedi.

Dans eden çiçekler

US4983890 (29.09.1988) Rotating drive device

Yanlış hatırlamıyorsam çim adamla yakın dönemlerde popüler olan bir başka aparat da dans eden çiçeklerdi.

Yo-yo

US59745 (20.11.1866) Buluş başlığı yok (solda)

US4207701 (11.12.1978) Dismantlable tethered top with reversible halves (sağda)

2500 yıllık bir geçmişe sahip yoyo oyuncağı, 1920’li yıllarda dünya çapında popüler olmaya başlamış. 1970’lerde oynadığı plastik yoyosunun dolanıp durmasından rahatsız olan Thomas Kuhn (sonraları Doktor Yo olarak anılmış) yukarıda sağda gördüğünüz patentteki yoyoyu geliştirmiş.

Walkie-Talkie

JPS4325301Y (30.06.1966)

USD299664S (09.08.1985) Toy walkie-talkie

Oyuncak telsizler, arkadaşlarınızla aranızda kablolu olmayan bir iletişim kurabildiğiniz teknoloji harikası bir üründü. Görevimiz Tehlike!

K’Nex® oyuncak inşaat setleri

US5913706 (22.06.1999) Articulated sectional toy figure (solda)

US5061219 (11.11.1990) Construction toy (sağda)

Gittiği bir düğünde Joel Glickman gerçekten çok sıkılmış olacak ki, önündeki içecek pipetlerini birleştirerek yeni bir şeyler tasarlanabileceğini düşünmeye başlamış. O ve kardeşi Bob birlikte K’Nex şirketini kurmuşlar. 1993 yılında piyasaya sürülen oyuncakların Türkiye’de ilk kez ne zaman satışa sunulduğunu bilmiyorum ama 90’ların sonunda bir gazetenin hediye ettiği K’Nex oyuncaklarıyla ilgili reklama bakılırsa o tarihlerde oynandığını söyleyebiliriz: https://youtu.be/cPEeOy0u_UE?t=1116

Oyuncak çay seti

US1573190 (05.03.1925) Toy dish playing set

US3583090 (14.10.1968) TRAVELING TOY TEA TABLE

Kızların vazgeçilmez evcilik oyuncağı çay setleri son yüz yılın en popüler oyuncaklarından. Yukarıda solda bir oyuncak bebek evine ait mutfak ekipmanı dolabı ve sağda ise taşınabilir bir oyuncak çay sehpası seti görüyorsunuz.

Koosh

US4756529 (11.06.1987) Generally spherical object with floppy filaments to promote sure capture

Türkçe adının olup olmadığını bilmediğim bir başka oyuncak daha. Scott Stillinger’in çocuklarıyla top yakalama oyunu oynarken çocukların küçük elleriyle kolayca kavrayabileceği bir top geliştirmek istemesiyle ortaya çıkmıştır.

Küçük bir not: EPO Patent Teaching Kit’e aşina olanlar bu patenti hatırlayacaktır.

Slinky

US2415012 (21.08.1946) Toy and process of use

US4120929 (28.12.1976) Method for producing a spirally wound plastic article

Yine adı pek kimse tarafından bilinmese de herkesin tanıyacağı bir başka oyuncak. Türkçede stres yayı olarak bilinen bu oyuncağın özellikle plastik olanları satın alır almaz dolanır ve açması oldukça zahmetli olabilir. Stres atmak için aldıysanız açmaya çalışırken daha çok strese girebilirsiniz. 1940’ların başında Richard James tarafından icat edilen bu oyuncak (soldaki görsel) 1976’da plastik olarak üretilmeye başlandı. Sağdaki görselde plastik Slinky üretme makinesini görüyorsunuz. Dolanmış bir Slinky’i açmak için internette pek çok video bulabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=hol1kfXayqI

Üç tekerli bisiklet / Dört tekerli bisiklet

CN2175170Y (16.04.1993) Multi-function children’s tricycle (sol altta)

ES112364U (24.03.1965) New structure for children’s tricycles (orta üstte)

ES181966U (29.12.1971) Improved child tricycle, of reducible volume (sol üstte)

US4787647 (26.11.1985) Four wheel cycle (sağ üstte)

DE29722664U (22.12.1997) Rahmenkonstruktion für ein mehrspuriges Kinderfahrzeug (sağ altta)

Delta olarak ifade edilen önde tek arkada iki tekeri bulunan çocuk bisikletleri 80’lerde de günümüzde olduğu kadar popülerdi. Güneşlikli, ebeveyn kontrollü, ses efektli versiyonları eskiden yoktu ama bazı modellerde arka tekerleği durduran metal çubuk şeklinde basit bir fren mekanizması vardı.

Özellikle 70’lerin sonu 80’lerin başında Düldül adıyla meşhur olmuş dört tekerli pedallı çocuk bisikletleri ise o dönem için bir statü sembolüydü.

Sapan

US3983860 (10.10.1975) SLINGSHOT

US2995129 (13.01.1959) Slingshot

Avlanma amacıyla kullanımının azalarak bitmesini temenni ettiğimiz, modern versiyonunun 1800’lerde geliştirildiği bu oyuncak neyse ki günümüzde eskisi kadar popüler değil. Ya da ben öyle zannediyorum, zira internetten aratınca ışıklı sapandan bilek destekli sapana kadar ne çok çeşit çıkmış!

Sıkıştırınca öten oyuncak

US1668785 (18.04.1925) Hollow rubber toy

US3702038 (29.10.1971) TOYS WITH SOUND PRODUCING MEANS

İngilizcesi “squeaky toy”  olan ve uzun yıllardır çok yaygın olarak kullanılan bu oyuncağın Türkçesini bilen varsa bana söylerseniz çok sevinirim 🙂 Herhalde en meşhuru ördek şeklinde olanlar.

Uzaktan kumandalı araba

US4563162 (05.04.1983) Toy car remotely controllable by fiber optic means

GB1074445 (12.08.1965) A remotely controllable, electrically driven toy car set

Uzaktan kumandalı oyuncak arabalar dünyada 1960’lardan beri popüler bir oyuncaktır. Arabaya kabloyla bağlı bir kumandayla sağa sola, ileri-geri hareket ettirdiğim bir arabam vardı. Tabi araba uzaklaştıkça peşinden koşmak gerekiyordu 🙂 Kablosuz kumandası olanlardan da vardı. Böyle modellerin arabası üzerinde oldukça ince kırılmaya/kopmaya yer arayan uzunca bir anten olurdu. Kumanda antenleri ise teleskobik yapıda ve daha kalın metalden olurdu. Daha az yaygın olmasına rağmen sesle kontrol edilen arabalar da mevcuttu.(bkz. US4165581)

Yarış arabaları

US4479650 (26.04.1982) Toy-racing express motor road

Üzerinde iletken rayların bulunduğu yolları birbirine ekleyerek oluşturduğumuz yarış pisti üzerinde vızır vızır giden araçları yarıştırırdık. Arabaların altındaki metal fırçalar eskidikçe temassızlık sorunları yaşanırdı.

Engelle karşılaşınca takla atan araba

JPS459872Y (16.09.1968)

ABD’de 1960’larda popüler olan bu oyuncak, ülkemizde sanırım 90’larda yaygınlaşmaya başladı. Gövdesine oranla büyük olan tırtıklı tekerleriyle hangi engele çarparsa çarpsın takla atmak dahil, bir şekilde kendini toparlayıp yoluna devam edebilen bu canavarlar pek çok çocuğa güzel vakit geçirtmiştir sanırım.

Takla atan figür

US4705487 (16.01.1985) Movable toy automatically swingable between an up position and a down position

US3744182 (08.12.1969) SELF-PROPELLED TOY

Takla atan, ip atlayan kurmalı/pilli oyuncaklar eskiden çok yaygındı. Kanguru, maymun, robot, çocuk figürlü vb. pek çok versiyonu vardı.

Playmobil® mekanik figürler

US3874113 (02.02.1973) Doll wherein head connects to a support member, thereby locking on body and limbs

Türkiye’de Pilsan’ın ürettiği “mekanik” adıyla bilinen minik oyuncak figürlerin olduğu setler 80’lerde çok popülerdi. Küçükken en çok oynadığım oyuncaklar arasındaydı.

Model Uçak

US3594946 (06.02.1969) PLASTIC MODEL CONSTRUCTION

Genellikle plastik malzemeden parçaların birleştirilerek uçak, gemi, tank vb. özellikle savaş araçlarının modellerini yapmak pek çok gencin hobisiydi.

Yıldız Savaşları Figürleri

USD251628 (12.09.1977) Robot

USD265754 (18.04.1980) Toy figure

80’lere damgasını vuran Yıldız Savaşları film serisinin hayranları filmin karakterlerine ait oyuncak figürleri oynamaktan çok sanırım koleksiyon olarak bulundurmayı seviyorlardı. Yukarıda iki adet tasarım başvurusunu görüyorsunuz.

Kaydırmalı yapboz

GB1544621 (24.01.1978) SLIDE PUZZLE

DE622838C (16.08.1933) Schiebespiel

Plastik kaydırmalı yapbozlar 80’lerde çok modaydı, şimdi artık karton yapbozlar kadar yaygın olmasa da hala piyasada çeşitli türleri bulunabiliyor. İçerdiği bir adet boşluk sayesinde parçaları kaydırarak yapbozdaki görseli tamamlamaya çalışıyorsunuz.

Topaç

US2619769 (18.05.1948) Peg top

TR201703695U (10.03.2017) İPİNİ İÇİNDE SAKLAYAN PLASTİK TOPAÇ

Topaç, arkeolojik alanlarda tespit edilebilen en eski oyuncaklardan biriymiş. Sokak oyunlarının olmazsa olmaz unsurlarından biri olan bu oyuncağın ipli versiyonunun yanı sıra fırıldak olarak adlandırılan ipsiz versiyonları da yaygındır.

Rubik küp

US4378116 (28.10.1980) Spatial logical toy

Macar Ernoe Rubik tarafından icat edilen Rubik küp, günümüzde hala popüler. Hatta en hızlı Rubik küp tamamlama yarışmaları düzenleniyor. Şimdilerde dünya rekoru 5 saniyenin altındaymış: https://www.youtube.com/watch?v=M5yjKpMXChI

Kızılderili tacı

FR1092379 (08.10.1953) Coiffure indienne à plumes

80’lerde western ve Kızılderili filmleri oldukça popülerdi. Yakari çizgi filmi bizim kuşağın unutulmazları arasındadır.

Vantuzlu ok

ES21090U (04.10.1949) Toy bow

ES211386U (09.04.1975) A toy weapon fire device

Kızılderili olunur da ok atılmaz mı? Vantuzlu ok atan yaylar ve silahlar günümüzde eskisi kadar popüler değil sanki. 

Oyuncak kılıç

KR900002609U (25.07.1988) SWORD TOY

Belki şimdiki kadar malzeme çeşitliliği olmasa da eskiden He-Man kılıcı, korsan kılıcı vb. pek çok çeşit plastik kılıç bulmak mümkündü. El yapımı tahtadan kılıçlar da yaygındı.

Suda Halka Geçirme Oyunu

US4032141 (29.10.1975) Amusement device

Düğmeye bastıkça suda oluşan akımla hareket eden halkaları çubuklara geçirmeye çalışırdık. Sanki akvaryum suyu değiştirircesine içindeki suyu boşaltıp tekrar doldurmak ayrı bir zevkti.

Toplu oyuncak pipo

US2542100 (14.02.1946) Combined bubble pipe and tethered ball

US2118609 (03.03.1937) Blow ball

Pipoya benzer kısmın ucundan üfleyerek topu havada tutmaya çalışıyorsunuz. Güçlü bir nefes gerektiren bu oyuncak uzun süre oynanırsa baş dönmesi yapabilir 🙂 https://www.youtube.com/watch?v=bfX60Iokon0

Mantar tabancası

US5229531 (03.08.1992) Toy cap gun with light transmitting, glow in the dark chamber

US5256100 (22.05.1992) Toy gun having a replaceable firing mechanism

İçinde disk şeklinde yerleştirilmiş 8 adet mantar bulunan tabancalar. Pat! Paat! Paat!

Su tabancası

ES1009114U (06.03.1989) Water gun

US5074437 (06.09.1990) Pinch trigger pump water gun

Su tabancaları yaz aylarının vazgeçilmez oyuncağıydı. Soldaki patentte olduğu gibi oldukça basit yapıda su tabancaları kullanırdık. Sağda ABD’de 1990’da piyasaya sürülen Super Soaker su tabancası bizim çocukluğumuza yetişmemişti. Super Soaker’ın hikayesinden kısaca bahsedelim: 1982’de NASA mühendisi Lonnie Johnson, yeni tip bir soğutma sistemi için deneyler yaparken banyosunda güçlü bir su akışı elde ettiği sırada aklına basınçlı su tabancası fikri gelmiş. Başlangıçta oyuncağı kendisi üretmek istese de maliyetleri karşılayamayacağı için oyuncak şirketleriyle ortaklıklar kurmaya çalışmış, ancak 1989’a kadar başarıya ulaşamamış. Sonunda 1990’da piyasaya sürülse de ilk başta fazla bir etki yaratmamış. Ardından Super Soaker adıyla yayınlanan reklamlar satışların patlamasına sebep olmuş ve sadece 1991’de 2 milyondan fazla oyuncak satılmış. Şu anda, toplam satışlardan 1 milyar dolardan fazla gelir elde edildiği tahmin ediliyor. Orijinal reklam filmini şuradan izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=CYFma2IDwak

Sallanan at

US873533 (16.10.1906) TRAVELING ROCKING-HORSE

CA32526 (15.10.1889) GALLOPING ROCKING HORSE

Çok eskiden beri sevilen ve hemen her küçük çocuğun kullandığı bir oyuncak. 80’lerde metal ve ahşap aksamları ile oldukça ağır olan bu atlar günümüzde daha çok plastikten yapılıyor. Ses çıkaranları da var.

Taso

US5340113 (22.09.1993) Method of playing a board game

US5443270 (14.02.1994) Game piece for playing milk cap or pogs

US5752336 (18.05.1998) Display case and display for game and collector articles

Tasolar bir döneme damgasını vurmuştu. Yukarıda tasoların kullanıldığı üç farklı patent başvurusu görüyorsunuz.

Cırt cırtlı top yakalama oyunu

US4017076 (25.08.1976) Target game

Cırt cırtlı top yakalama oyunu günümüzde hala bulabileceğiniz, patent koruma süresi dolduğu için pek çok firmanın üretebildiği bir başka oyuncak.

Sallanan kafalı çek-çek kaplumbağa

GB589597 (10.03.1944) Improvements in or relating to toys for children

Tekerlek mekanizmasıyla bağlantılı olduğu için hareket ettikçe kafasını oynatan hayvan figürlü oyuncaklar günümüzde de halen popüler. Özellikle köpek ve kaplumbağa figürlüleri hatırlıyorum.

Ekranlı oyuncak robot

ES254583U (21.11.1980) Toy Robot

Önündeki ekranı, ışıldayan gözleri ve kafası üzerinden attığı oklarla Saturn robot benim için tam bir teknoloji harikasıydı. D tipi kocaman pillerle çalışırdı.

İpli Raket

US1529600 (01.08.1921) Ball and bat toy

Rakete iple bağlı bir topu sektirdiğiniz bu oyuncak 1921’de icat edilmiş, 80’lerde popüler olduğunu hatırlıyorum.

İpli müzik kutusu

US5320573 (11.06.1991) Spiral spring toy with a pulling string

Bir halkaya bağlı ipi çekerek müzik kutusunu kurduğunuz bu oyuncaklarda genelde ninni benzeri bir melodi olur ve bebeklerin uyuması için kullanılırdı. Günümüzde müzik kutusu mekanizması amigurumi’lerin içine yerleştirmek maksadıyla tek olarak da satılıyor.

Misket kaydırağı

US3638350 (02.09.1970) TOY

US4713038 (05.07.1985) Marble race game

Misket (bilye) eski Mısır ve Yunanda taş, fındık vb. ile oynandığı bilinen oldukça eski bir oyuncak. Farklı kurallara sahip pek çok oyun türetilmiştir misketle oynanan. Eskiden sokaklarda misket oynamak çok yaygındı. Misket kaydırakları ise 70’lerden sonra ABD’de popüler olsa da bizim zamanımızda bu tür oyuncaklar şimdiki kadar yaygın değildi.

Twister

US3454279 (14.04.1966) APPARATUS FOR PLAYING A GAME WHEREIN THE PLAYERS CONSTITUTE THE GAME PIECES

Türkiye’ye tam olarak ne zaman gelmişti bilmiyorum ama 90’larda televizyonda reklamlarının yayınlandığını hatırlıyorum.

Oyuncak iş makinesi

US3462874 (17.01.1968) TOY LOADER

Kepçe, kamyon, buldozer vb. iş makinesi her dönem genellikle erkek çocuklarının favorisi olmuştur. Sokakta kepçeyle kazdığı toprakları kamyonuna yükleyen neslin çocukları AVM’lerdeki kum havuzlarında aynı geleneği sürdürüyor 🙂

İpli fırfır

US3010248 (03.08.1959) Spinner toy with sparking device

US4189862 (05.05.1978) String top

İçinden ip geçen diski döndürdüğünüz bu oyuncakları bulduğumuz uygun malzemelerden kendimiz de yapardık.

Furby

US6544098 (15.12.1998) Interactive toy

Bu listenin belki de en genç üyesini en sona bıraktım. 90’ların sonunda popüler olan Furby’leri hatırlarsınız. Pek çok değişik renk ve türde olan bu oyuncaklar bana hep Gremlinleri hatırlatır.

AÇIKLAMALAR

Yazıda patent numaralarının ardından parantez içinde başvuru tarihleri (varsa rüçhan tarihi) ve ardından (varsa) buluş başlıkları gösterilmiştir.

Verilen patent dokümanları o buluşla ilgili ilk patent başvurusu olmayabilir. Genellikle buluşu görsel olarak daha iyi tanımlayan örnekler seçilmiştir. Bazı oyuncaklar ilk icat edeni bilinmediği ya da çok eskiden icat edildiği için patent başvurusu bulunmadığından bunların modern versiyonları kullanılmıştır.

Listede neden Türk patentlerine bu kadar az yer verildiğini sorgulayabilirsiniz. 90’lı yıllarda maalesef yerli patent başvuru sayılarımızın yıllık 100’lü sayılarda, 80’lerde ise 100’ün altında olduğunu, bunlar arasından oyuncaklar konusunda yapılan patent başvurularının ise yok denecek kadar az olduğunu söyleyebiliriz. Yerli patent ve faydalı model başvuru sayılarının 12.000’leri geçtiği günümüzde ise oyuncak alanından yıllık ortalama 40-60 civarında yerli patent/faydalı model başvurusu yapılmaktadır.

Patent konusuna yabancı olanlar geçmişi çok eskiye dayalı olan bazı oyuncaklara nasıl oluyor da patent veriliyor diye düşünebilir. Öncelikle yapılan her patent başvurusunun patent belgesi almaya hak kazanmadığını belirtelim. Yani yeni olmayan bir oyuncakla ilgili patent başvurusu yapılabilir ve başvuru yayınlanabilir, ancak bu patent alındığı anlamına gelmeyecektir. Patent ofisindeki uzmanların yapacağı değerlendirmenin ardından buna karar verilmektedir. Bir başka husus ise, oyuncağın geçmişi çok eskiye dayanıyor olabilir, ancak siz ona bir yenilik getirdiyseniz bu patentle korunabilecektir. Örneğin yoyo 2500 yıllık çok eski bir oyuncaktır[1] ancak, 1970’lerde oynadığı plastik yoyosunun dolanıp durmasından rahatsız olan Thomas Kuhn yeni bir yoyo geliştirerek bunun patentini almıştır.

Şubat 2022 itibariyle patent veritabanlarında oyuncak sınıfına ait 230.000 civarı patent başvurusu olduğu tahmin edilmektedir. Bu dokümanları incelediğimizde burada yalnızca birkaç örneğini gördüğümüz binlerce farklı yaratıcı fikirle karşılaşıyoruz. Bu bakımdan özellikle ilkokul ve ortaokul seviyesindeki çocukların sevdikleri oyuncaklara ait patent dokümanlarıyla basit düzeyde de olsa tanıştırılmasının, bir icadın zaman içinde nasıl değişiklikler gösterdiğinin gözlenmesinin, onlarda icat yapma isteği ve patent bilinci uyandırması açısından faydalı olacağına inanılmaktadır.

Aşağıda dünyada en çok patent başvurusu yapılan oyuncak kategorilerini ve şimdiye kadar yapılmış yaklaşık başvuru sayılarını bulabilirsiniz[2]:

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

guneycaliskan@gmail.com

Mart 2022



DİPNOTLAR

[1] History Of The Yo-Yo, By Valerie Oliver, http://www.yoyomuseum.com/museum_view.php?action=profiles&subaction=yoyo

[2] Buradaki sayıların toplamı oyuncak sınıfındaki tüm patentlerin sayısı olan 230.000’den fazla edecektir. Zira bir patent birden çok sınıfa dahil olabilmektedir. Örneğin ses çıkaran bir bebekle ilgili bir patent başvurusu hem “Bebekler” kategorisinde hem de “Ses çıkaran oyuncaklar” kategorisinde değerlendirilir.

Patent Başvurusunda Hata Düzeltme, Eksik Evrak Tamamlama ve Telafi İşlemleri

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

GİRİŞ

Herkes hata yapar. Konu patent gibi hem hukuki hem de teknik olarak oldukça çetrefilli bir süreçle ilgiliyse hata yapmadan bu süreci tamamlamak için azami çaba ve dikkat gerekir. Zira kimi hataların telafisi mümkün olsa bile bazılarının düzeltilmesi mümkün değildir ve hak kaybına yol açabilir. Bu yazıda TÜRKPATENT’te bir patent başvurusu ile ilgili yapılan hangi tür prosedürel hataların/eksikliklerin düzeltilebileceği (ya da düzeltilemeyeceği) örnekler üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. Tarifname takımında yapılan hata düzeltme işlemleriyle ilgili yazıya ise buradan ulaşabilirsiniz.

Patent sürecinde yapılan hata ve eksiklikler pek çok farklı şekilde meydana gelebilmektedir. Örneğin bir bilginin/evrakın eksik ya da yanlış sunulması ya da verilen bir süreye uyulamaması söz konusu olabilir.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununa (SMK) göre bir “patent başvurusu veya patent dokümanlarında yer alan imla hataları ve açık maddi hatalar[1] talep üzerine düzeltilir.”[2] İlgili Yönetmelik maddesi ise şöyledir: “Kuruma verilen dokümanlardaki çeviri hataları, yazım hataları, kopyalama hataları ve yanlışlıklar talep üzerine düzeltilebilir.”[3]

Ayrıca Sınai Mülkiyet Kanununda (SMK) pek çok talep süre ile sınırlandırılmıştır. Genellikle spesifik bir talep için verilen süre ve süreye uyulmaması durumunda ne olacağı mevzuatta açık bir şekilde belirtilmiştir. Ancak SMK’da veya ilgili yönetmelikte süresi belirtilmeyen bir işlem varsa, bu süre standart olarak bildirim tarihinden itibaren iki aydır. Bu süreye uyulmaması hâlinde talep yapılmamış sayılmaktadır.[4] Örneğin başvuru sahibi sehven eklemeyi unuttuğu bir buluş sahibi için buluş sahibi ekleme talebinde bulunsun ancak gerekli evrakları (bkz. sonraki bölüm) eksik olsun. Mevzuatta bu eksiklikle ilgili spesifik bir süre belirtilmediği için SMK m.146’ya göre uzman bir yazı göndererek iki ay içinde eksik evrakın tamamlanmasını isteyecektir. Bu süre içinde evrak tamamlanamazsa talep yapılmamış sayılır.

Ocak 2017’den 2021 Eylül başına kadar olan başvuruların yaklaşık %3’üne hata düzeltme talebi gelmiştir. Hata düzeltme taleplerinin yaklaşık %13’ü reddedilmiştir.[5]

TÜRKPATENT EPATS sisteminde hata düzeltme talebi yapmak için Şekil 1’de görüldüğü gibi EPATS’ta “Benim Sayfam” ekranında sayfayı aşağı doğru kaydırdığınızda göreceğiniz “Sahip/Ücret/Diğer İşlemler” bölümünde “Eksik Evrak Tamamlama/Bilgi Düzeltme/Ek Belge Sunma” seçeneğini işaretleyerek “Git” butonuna basınız.

Şekil 1: EPATS Bilgi Düzeltme işlemi

Tarifname takımında (tarifname, istemler, özet, resimler) bir hata düzeltme talebinde bulunmak istiyorsanız da burayı seçebilirsiniz. Ancak tarifname takımında hata düzeltme harici bir değişiklik yapmak istiyorsanız “Başvuru sonrası işlemler” kısmını kullanınız. Örneğin araştırma ya da inceleme raporuna cevaben değişiklik yapılmak isteniyorsa bunlar bilgi düzeltme talebi olarak değil, duruma uygun olarak “Araştırma Raporuna İtiraz/Görüşe Cevap Sunma” veya “İnceleme Bildirimine Cevap Verme” seçenekleri kullanılarak gönderilmelidir. Bunların dışında örneğin SMK Yönetmelik m.108(2) kapsamında araştırma öncesi tarifname takımında bir değişiklik yapılmak isteniyorsa “Tarifname Takımında Değişiklik” seçeneği kullanılmalıdır. (bkz. Şekil 2)

Şekil 2: EPATS Tarifname Takımında Değişiklik işlemi

Şekli eksiklik giderme talebi yapıyorsanız “Şekli eksiklik giderme” seçeneğini kullanınız. “Tarifname takımında değişiklik” ya da “Eksik Evrak Tamamlama/Bilgi Düzeltme/Ek Belge Sunma” seçeneklerini kullanmayınız. (bkz. Şekil 2)

Kurum tarafından yapılmış bir hata varsa ve başvuru sahibi bunu düzelttirmek istiyorsa bu talep de bir bilgi düzeltme talebi olarak gönderilebilir.

Şimdi en sık yapılan hataları örnekler üzerinden inceleyelim.

Buluş Sahibi İle İlgili Hatalar

Başvurularda en sık yapılan hatalardan biri buluş sahipleri ile ilgili hatalardır. Sehven buluş sahibinin eklenmemiş/unutulmuş olması bunların başında gelir. Mevcut bir başvuruya yeni bir buluş sahibi eklenmek isteniyorsa, dilekçede mevcut buluş sahiplerinin ve eklenmek istenen kişinin onayları, ayrıca eklenmek istenen kişinin açık adresi ve başvuru sahibinin bu yeni buluş sahibinden başvuruyu yapma hakkını ne şekilde elde ettiğine ilişkin beyan (örn. sözleşme gereği, hizmet ilişkisi v.b.) da bulunmalıdır.[6] Yeni buluş sahibi aynı zamanda başvuru sahibi olacaksa beyana gerek yoktur, ancak bu durumda devir talebi yapılmalıdır.

Devir nedeniyle bir başka şirkete geçen bir başvuruda yeni şirketin yetkilisi/çalışanı kendi adını buluş sahibi olarak ekleyemez. Zira buluş sahipliği devir işlemi ile değişmez. Buluşu yapan kimlerse buluş sahipleri onlardır.

Başvuruda buluşu yapan olarak yanlışlıkla belirtilen kişinin izni ile birlikte başvuru sahibinin talebi üzerine söz konusu kişi sicilden çıkarılabilir.[7]

Mevcut bir buluş sahibi çıkarılıp, yerine yeni biri eklenecekse yukarıda sayılan diğer bilgilerin yanı sıra hem çıkarılanın hem de eklenenin onayları da bulunmalıdır.

Eğer buluş sahibinin isminde bariz bir düzeltme yapılacaksa, yanlış isimli kişiden onay istemeye gerek yoktur, zira bu isimde biri var olmayabilir. Bu durumda kimlik fotokopisi ile düzeltme yapılabilir. Eğer nüfus sisteminde kişinin TC numarasıyla sorgu yapıldığında doğru isim görünüyorsa kimlik fotokopisine de gerek olmayabilir. Örneğin 2017/10777 nolu başvuruda buluş sahibinin ikinci soyadı eklenmek istenmiş, nüfus sisteminde kişinin TC numarasıyla sorgu yapıldığında ikinci soyadı görüldüğü için söz konusu değişiklik kabul edilmiştir.

2018/21107 ve 2018/20708 nolu başvurularda yabancı uyruklu buluş sahibinin adıyla soyadının yer değiştirmesi için değişiklik talebinde bulunulmuştur, ancak söz konusu değişikliği kanıtlayıcı belge bulunmadığı için talepler kabul edilmemiştir.

Buluş sahibi ekleme/çıkarma talebinde bir eksiklik varsa Kurum eksik evrakın iki ay içinde gönderilmesini ister.[8] Eksiklik tamamlanmazsa ilgili talep yapılmamış sayılır.

2017/13379 nolu başvuruda buluş sahibi adının eksik yazıldığı belirtilmiş, ekte gönderilen nüfus cüzdanı fotokopisi dikkate alınarak buluş sahibinin ikinci isminin de sisteme eklenmesi talebi yapılmış, söz konusu talep kabul edilmiştir.

2017/12813, 2017/14474, 2017/16162, 2017/16297, 2017/18856, 2017/22530, 2018/01595,   2018/02259, 2018/14265, 2018/19012, 2018/20911, 2017/11557 nolu başvurularda buluş sahibi ekleme talebi eksik yapılmış, sonrasında gerekli evrak gönderilerek işlem tamamlanmıştır.

2017/11253 ve 2017/10393 nolu başvurularda buluş sahibi çıkarma talebi eksik yapılmış, sonrasında gerekli evrak gönderilerek işlem tamamlanmıştır.

2018/20472 nolu PCT’den ulusal aşamaya giren başvuruya sonradan buluş sahibi eklenmek istenmiştir. PCT uluslararası aşamada söz konusu kişi buluş sahibi olarak göründüğü için imzaya/beyana gerek duyulmadan talep kabul edilmiştir. 2020/07034 nolu PCT’den ulusal aşamaya giren bir başka başvuruda buluş sahibi adındaki yazım hatasının düzeltilmesi istenmiş, söz konusu kişinin adı PCT uluslararası aşamada teyit edilebildiği için ek kanıta gerek duyulmadan talep kabul edilmiştir.

2018/19191 nolu başvuruda  isim benzerliğiyle başka bir çalışanın TC numarası kullanılarak yanlış buluş sahibi adıyla başvuru yapılmıştır. Düzeltme talebine cevaben sehven buluş sahibi olarak yazılan şahsın imzalı onayı istenmiştir.

2017/23150 nolu başvuruda buluş sahibinin bir başkasıyla değiştirilmesi talebi yapılmış ancak mevcut buluş sahibinin imzalı beyanı varsa da yeni eklenecek kişinin bulunmadığı için talep kabul edilmemiş, söz konusu eksiklik tamamlandıktan sonra işlem gerçekleştirilmiştir.

2018/01109 nolu başvuruda  buluş sahipliğinden feragat ve yeni buluş sahibi ekleme talebi kabul edilmiştir.

2020/02754, 2020/00825, 2019/22439 nolu başvurularda buluş sahibi ekleme talepleri çeşitli eksiklikler nedeniyle reddedilmiştir.

2018/12720 nolu başvuruda başvuru sırasında hiçbir buluş sahibi belirtilmemiş, sonrasında adres ve TC kimlik no bilgileri ile birlikte buluş sahipleri eklenmek istenmiştir. Ancak başvuru sahibinin buluş sahiplerinden başvuruyu yapma hakkını ne şekilde elde ettiğine ilişkin beyan (örn. sözleşme gereği, hizmet ilişkisi v.b.) bulunmadığı için söz konusu talep yerine getirilememiştir. 

Başvuru Sahibi ile İlgili Hatalar

Başvuru sahibi olan firmanın adı başvuru yapıldıktan sonra değişmişse bu değişiklik talebi, bilgi/hata düzeltme ile değil unvan değişikliği talebiyle yapılmalıdır. Yeni bir başvuru sahibi eklenmek isteniyorsa bu işlem devir talebi olarak yapılmalıdır.

EPATS’tan yerli gerçek ve tüzel kişiler adına yapılan unvan değişikliği talepleri, MERNIS ve MERSIS servislerinden kontrol edilerek otomatik gerçekleştirilmekte ve işlemin yapıldığı bilgisi, talep sonucunda oluşturulan evrakta belirtilmektedir. Yabancı gerçek ve tüzel kişiler adına yapılan unvan değişikliği talepleri için taleple birlikte sunulan belge kontrol edileceğinden işlemler Kurum tarafından gerçekleştirilerek gerekli bilgilendirme yapılmaktadır.[9] Bu nedenle unvan değişikliği işlemleri Patent Dairesi bünyesinde yapılmadığından, eğer böyle bir talep (işlemde bir hata olmadığı halde) bilgi/hata düzeltme talebi olarak yapılırsa yerine getirilemeyecektir.

2018/13764 nolu başvuruda yeni başvuru sahibi eklenmesi talebi kabul edilmemiş, devir talebi yapılması istenmiştir. Sonrasında başvuru sahibi devir talebi yapmıştır.

2017/17512 nolu başvuruda ise yeni buluş sahibi ekleme talebi kabul edilmiş, ancak söz konusu kişinin başvuru sahibi olarak da eklenmesi için devir talebinde bulunması gerektiği bildirilmiştir.

2018/15141 nolu başvuruda başvuru sahibi olarak yanlışlıkla aynı holdinge ait bir başka şirketin adı kullanılmıştır. Başvurunun üzerinden 20 ay geçtikten sonra fark edilen hata sonrası vekil yapılan hatayı destekleyici kanıt olarak buluş sahiplerinin başvuru sahibi olması gereken söz konusu şirkette çalıştığını ileri sürerek hata düzeltme talebinde bulunmuştur. Kurum talebe cevaben başvuru sahibi değişikliğinin yerine getirilebilmesi için durumun mevcut başvuru sahibince başvurunun kendilerine ait olmadığını beyan ve teyit eden, şirket yetkilisi tarafından onaylanmış bir yazıyla ispatlanması, bu yapılamadığı takdirde dosya üzerinde devir işlemi yapılması gerektiğini bildirmiştir. Ardından orijinal başvuru sahibi başvurunun kendilerine ait olmadığına dair bir beyanda bulunmuş, asıl başvuru sahibi olduğunu iddia eden şirket de başvurunun kendilerine ait olduğunu beyan etmiştir. Bunun üzerine Kurum talep edilen düzeltmeyi yapmıştır. Bu tür hatalarda fazla gecikmeden düzeltme talebinde bulunulması esastır.[10]

2020/01045 nolu başvuruda  başvuru sahibinin e-mail adresini düzeltme talebinde bulunulmuş, söz konusu talep yerine getirilmiştir.

Rüçhan İle İlgili Hatalar

Rüçhan hakkı talebi, ilgili ücret ödenerek başvuruyla birlikte veya başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yapılmalıdır. Başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde ise rüçhan hakkı belgesinin sunulmuş olması gerekir.[11]

2018/04806 nolu başvuru rüçhansız yapılmış ve aynı gün hata düzeltme talebi yapılarak rüçhan talebi eklenmek istenmiştir. Ancak sonrasında üç ay içinde rüçhan hakkı talebi ücreti yatırılmadığı için rüçhan hakkı talebi kabul edilmemiştir.

2018/15421 nolu başvuru 2017/18081 nolu başvuruya ek patent olarak yapılacakken sehven önceki başvurunun rüçhan olarak gösterilerek başvuru yapıldığı belirtilmiş ve düzeltme talep edilmiştir. Ancak başvuru dilekçesinde söz konusu rüçhan bilgileri bulunduğu için ve hatanın bariz olmaması nedeniyle söz konusu talep kabul edilmemiştir. Başvuru daha sonra başvuru sahibi tarafından geri çekilmiştir. Ancak ücret iade talebi kabul edilmemiştir.

2018/03260 nolu başvuruda rüçhan hakkı talep edilmiş ancak rüçhan dokümanı eksik sunulmuştur (yalnızca kapak sayfası bulunmaktadır). Başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde rüçhan hakkı belgesinin tamamı gönderilmediği için rüçhan hakkı talebi yapılmamış sayılmıştır.[12] Ardından hakların yeniden tesisi kapsamında rüçhan belgesinin tamamı sunulmuş, ancak söz konusu talebin süresi içinde yapılmadığı gerekçesiyle talep reddedilmiştir. Başvuru sahibi konuyla ilgili YİDD’ye itirazda bulunmuş ancak YİDD de itirazı aynı gerekçeyle reddetmiştir.

TÜRKPATENT’teki iş yoğunluğuna bağlı olarak rüçhan talepleri ile ilgili belgelerin ve ücretlerin kontrolü 2-3 aylık sürede gerçekleşemeyebilmektedir. Böyle bir durumda rüçhan ile ilgili yapılan hata ya da eksiklik, süresi içinde açığa çıkmayabileceğinden rüçhan hakkının kaybı söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle rüçhan ile ilgili belge ve ücretlerin eksiksiz ve zamanında gönderilmesine azami özen gösterilmelidir. Eğer rüçhan talebinizin bir sebepten kabul edilmeyebileceğini düşünüyorsanız, dosyanızın uzmanını arayarak süresi içinde varsa pürüzü gidermeniz tavsiye edilir.

Yanlış başvurunun rüçhan olarak gösterildiği bir EPO örneği inceleyelim. P1 ve P2 başvuruları B1 başvurusundan önce yapılmış, aynı başvuru sahibine ait, aynı konuda, rüçhan olarak gösterilebilecek başvurulardır. Başvuru tarihleri şöyledir:

P1: Haziran 2010

P2: Eylül 2010 (P1’den bölünmüş başvuru)

B1: Mayıs 2011

B1 başvurusu yapılırken P1 yerine yanlışlıkla P2 rüçhan olarak gösterilmiştir. Başvuru sahibi aslında P1’i rüçhan göstermek istediklerini, zaten P1’in rüçhan olarak tercih edilmesinin bariz olduğunu, zira P2’nin başvuru tarihi ile B1’in arasının 8 ay olduğunu, üstelik P2’nin P1’den bölünmüş başvuru olduğu için P1’in rüçhan gösterilmesinin her açıdan daha mantıklı olduğunu ileri sürmüştür. Ancak Kurul yayınlanmış bir başvuruda böyle bir değişikliğin üçüncü kişileri olumsuz etkileyebileceğini, üçüncü kişilerin bu tür avantaj hesapları yapacak patent mühendisliği bilgisine sahip olduğunun varsayılamayacağını belirterek söz konusu talebi kabul etmemiştir.[13]

Burada sergi rüçhanından bahsetmeden geçmeyelim zira çoğu sergi rüçhanı talebi maalesef usulüne uygun yapılmadığı için kabul edilmemektedir. Bir sergi rüçhanının kabul edilmesi için aşağıdakiler gerekir[14]:

  • Patent veya faydalı model konusunu kapsayan ürünün teşhir edildiği sergi, Türkiye’de açılan ulusal veya uluslararası bir sergi ya da Paris Sözleşmesine taraf ülkelerde açılan resmi veya resmi olarak tanınan uluslararası bir sergi olmalıdır.
  • Teşhir tarihinden itibaren on iki ay içinde Türkiye’de başvuru yapılmalıdır.
  • Rüçhan hakkı talebini teşhiri yapan gerçek veya tüzel kişiler yapmış olmalıdır.
  • Başvuru konusunu kapsayan ürünü sarih ve eksiksiz bir şekilde gösteren en az bir fotoğrafı olmalıdır. Söz konusu fotoğraf, patent veya faydalı model konusu buluşun ilgili alanda uzman kişi tarafından açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde anlaşılmasını sağlayacak yeterlikte sergide sunulan ürünün özelliklerini göstermelidir. (Örneğin bir cihazın iç mekanik aksamını ilgilendiren bir buluşta, iç detayı gözükmeyecek şekilde cihazın sadece dış görünüşünün fotoğrafının bulunması yeterli değildir)
  • Başvuru konusunu kapsayan ürünün teknik özellikleri ile bu ürünün sergide görünür şekilde konulduğu tarihi ve resmi açılış tarihini gösterir, sergiyi düzenleyen kuruluş tarafından onaylanmış bir belge sunulmalıdır.

Buna göre yukarıdaki özellikleri taşımayan sergi rüçhanı talepleri kabul edilmemektedir. Bu bakımdan, başvurudan önceki on iki ay içinde yayınlanmış bile olsa bir proje dokümanı, başvuru sahibinin bir makalesi, bir gazete haberi, başvuru sahibine ait bir YouTube videosu, fotoğrafsız salt fuar katılım belgesi vb. ile rüçhan hakkı talep edilemez.

Kabul edilmiş sergi rüçhanlarına örnek olarak 2018/00743, 2017/06315 ve 2018/04615 nolu başvurular verilebilir.

Sehven Yapılan Bir Talepten Vazgeçilmesi

2019/19549 nolu başvuruda kayda giren “Başvuru Unsurlarını Tamamlama” işlemi sehven gerçekleştirildiği ve söz konusu işlemin dikkate alınmaması ve geçersiz kılınması başvuru sahibi tarafından talep edilmiştir. 2017/15886 nolu başvuruda “Tarifname Takımında Değişiklik Yapmak İstemiyorum” ifadesi içeren dilekçenin sehven gönderildiği ve talebin geri alınması istenmiştir. 2018/04825 nolu başvuruda da yapılan yanlış talebin geri alınması istenmiştir. Söz konusu talepler kabul edilmiştir.

2018/02833 nolu başvuru yapıldıktan iki ay sonra geri çekme talebi yapılmış, bu talepten iki hafta sonra geri çekme işleminin sehven yapıldığı belirtilmiş ve talepten vazgeçildiği ifade edilmiştir. Söz konusu geri çekme talebi iptal edilmiş ve başvurunun işlemleri kaldığı yerden devam etmiştir. 2018/19776   nolu başvuruda da benzer şekilde geri çekme talebi iptal edilmiş ve başvurunun işlemleri kaldığı yerden devam etmiştir. Anılan başvuruların geri çekildiğine dair yayın henüz Bültende yayınlanmadığı için talepler kabul edilmiştir. Ancak, başvurunun geri çekildiği Bültende yayımlandıktan sonra geri çekme talebinden vazgeçilemez.[15] Ayrıca yayınlanmış bir başvuru geri çekilirse, aynı buluş konusunda yeniden başvuru yapılamayacağı da unutulmamalıdır.[16]

2017/12109 nolu başvuruda  başvuru tipi faydalı model olması gerekirken, sehven patent olarak başvurulmuştur. Alındı yazısı (şekli inceleme yazısı) gönderilmeden talep geldiği için kabul edilmiş ve başvurunun işlemleri faydalı model olarak devam etmiştir. Benzer bir durum 2018/10085 nolu dosyada da gerçekleşmiştir. Ancak alındı yazısı gönderildikten sonra böyle bir talepte bulunulmuş olsaydı dönüşüm ücreti yatırılarak dönüşüm talebinde bulunulması gerekecekti.

Sehven yapılan bir talebin düzeltilmesi özellikle üçüncü kişileri olumsuz etkileyecek sorunlara/karışıklığa yol açacak nitelikteyse, makul bir süre içinde talep edilmediyse ya da mevzuatla çelişiyorsa kabul edilmez. Kabul edilecek düzeltmenin, hukuki kesinliği ve üçüncü şahıslar ile kamunun çıkarlarını zedelemediğinden emin olunmalıdır.[17]

Şimdi sehven yapılan bir talepten vazgeçilmesine EPO’dan bir örnek verelim. Bir Avrupa patent başvurusu EPO tarafından reddedildikten sonra başvuru sahibi karara iki aylık sürenin son gününde itiraz (appeal) etmiş ve sonrasında istem setleri sunarak sözlü görüşme (oral proceedings) talep etmiştir. Ancak sözlü görüşmeden bir süre önce başvuru sahibi vekili itirazlarını geri çektiklerini belirten bir dilekçe sunmuştur. Bunun üzerine EPO sözlü görüşmeyi iptal etmiştir. Bir ay kadar sonra ise vekil itirazın geri çekilmesi işleminin bir hata sonucu olduğunu ve EPC Yönetmelik m.139’a göre (SMK karşılığı: Yön. m.109(1)) hata düzeltme talebinde bulunmak istediklerini belirtmiştir. Buna göre vekile verilen itirazın geri çekilme talimatı, başvuru sahibinin şirketi içinde, itirazın geri çekilmesinin yanlışlıkla yapılmasının iç işleyişteki bir iletişim sorunundan kaynaklanmıştır. Ancak Kurul bu tür bir yanlışlığın m.139 kapsamında bir hata olarak kabul edilemeyeceğine hükmetmiştir. Zira burada vekilin yaptığı bir hata bulunmamaktadır. Vekil, sonradan ortaya çıktığı üzere, başvuru sahibinin gerçek niyetini temsil etmeyen karara yönelik talimatı uygulamıştır. Bir başka deyişle hata, EPO nezdinde değil, başvuru sahibi şirket içinde gerçekleşmiştir. Eğer vekilin bir hatası nedeniyle bu sorun gerçekleşseydi, yanlışlık m.139 kapsamına girebilirdi.[18]

EPC Yönetmelik m.139’un ilk cümlesi kapsamındaki hata düzeltme ilkeleri şöyle özetlenebilir[19]:

(a) Düzeltme, başlangıçta amaçlananı ortaya çıkarmalıdır. Düzeltme olasılığı, bir kişinin fikir değişikliğine veya bir plan geliştirmesine imkân vermek için kullanılamaz. Göz önünde bulundurulması gereken, tarafın görünürdeki niyetinden ziyade fiili niyetidir.

(b) Asıl niyetin hemen belli olmadığı durumlarda, talepte bulunan ağır bir ispat yükü taşır.

(c) Düzeltilmesi gereken hata, yanlış bir ifade veya eksiklik olabilir.

(d) Düzeltme talebi gecikmeksizin yapılmalıdır.

Ayrıca yukarıda değinildiği üzere yapılacak düzeltmenin hukuki kesinliği ve üçüncü şahıslar ile kamunun çıkarlarını zedelemediğinden emin olunmalıdır.[20]

Yayın İle İlgili Hatalar

Yayınlanması istenmeyen bir başvurunun yaptığınız bir hata nedeniyle yayınlanması geri dönülmez bir hak kaybına neden olabileceğinden başvurunun yayınlanmasına ya da yanlış yayınlanmasına neden olabilecek hatalardan kaçınılmalı ve bu tür işlemler çok dikkatlice ele alınmalıdır.

2019/14201 nolu başvuruda erken yayın talebi geri çekilmiş ancak taleple ilgili işlem yapılıncaya kadar başvuru yayınlanmıştır. Bu tür taleplerde TÜRKPATENT’in hizmet standartları gereği cevap verme süreleri göz önüne alınmalıdır. Örneğin “Patent/Faydalı Model Başvuru Sonrası İşlem Taleplerinin İncelenmesi ve Yerine Getirilmesi” için süre 90 gündür.[21] Eğer bu süre bitmeden başvuru yayınlanacaksa, bu noktada dosyanın uzmanını arayarak söz konusu talebin yayından önce gerçekleştirilmesini istemekte yarar vardır. İş yoğunluğuna göre bazen hizmet sürelerinin de aşılabildiği unutulmamalıdır.

Resmi Patent Bülteni her ayın 21’inde yayınlanmaktadır. Eğer o ayın 21’i resmi tatilse takip eden ilk iş gününde yayın yapılmaktadır. Ayın 15’inde yayın listesi çekilmektedir. İstisnai durumlarda ayın 20’sine kadar bile değişiklik yapılabilmektedir. Yayın ile ilgili talepler için patent-bulten@turkpatent.gov.tr adresine e-mail gönderebilirsiniz. Talebinizle ilgili dilekçenizi EPATS’tan iletmiş olsanız bile yayınla ilgili aciliyeti olan işlerde telefonla ilgili kişiye ulaşıp işlemin yayın öncesi yapılacağından emin olmakta fayda vardır.

Adres Düzeltme/Değişiklik Yapma

Eğer başvuru/buluş sahiplerinin adresi başvuru yapıldıktan sonra değiştiyse EPATS’taki “Sahip/Ücret/Diğer İşlemler” menüsünden “Adres Değişikliği” işlemi seçilmelidir. “Bilgi Düzeltme” olarak talep edilmemelidir. Eğer başvuru dilekçesindeki adresin sisteme yanlış aktarılması söz konusuysa, hata TÜRKPATENT’ten kaynaklandığı için  “Bilgi Düzeltme” talebi yapılmalıdır. Böyle bir durumun dilekçede açıklanmasında fayda vardır.

EPATS üzerinden yapılacak işlemlerde süreçlerin kısaltılması amacıyla yerli gerçek ve tüzel kişiler için adres bilgisine ihtiyaç duyulması halinde kişilerin Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNIS) ve Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSIS) bilgileri kullanılmaktadır.[22] Bu nedenle adres değişikliği işlemleri Patent Dairesi bünyesinde yapılmadığından, eğer böyle bir talep (işlemde bir hata olmadığı halde) bilgi/hata düzeltme talebi olarak yapılırsa yerine getirilemeyecektir.

2017/12832, 2017/14023, 2017/23127, 2018/00340, 2018/08123, 2018/08224, 2018/20936, 2019/10756 ve 2018/09349 nolu dosyalarda istenen adres değişikliği talepleri hata düzeltme talebi olarak yapıldığı için işleme alınmamış, adres değişikliği talebi yapılması istenmiştir.  

2017/13379 ve 2017/11892 nolu dosyalarda ise başvuru aşamasında sunulan evrakta belirtilen adresler ile sistemdekilerin tutmaması sebebiyle hata düzeltme talebinde bulunulmuş ve talep yerine getirilmiştir.

Buluş Başlığını Düzeltme

Buluş başlığı değiştirilmek isteniyorsa dilekçenin ekinde yeni buluş başlığıyla düzenlenmiş tarifnamenin ilk sayfası da bulunmalıdır. Eğer buluş başlığı başvuru sahibi tarafından şekli inceleme aşamasında bir sebepten istenilen şekilde değiştirilemediyse ya da sonradan değiştirilmek istendiyse, söz konusu talep araştırma öncesi araştırma uzmanına da iletilebilir. Zira uzman araştırma raporunun düzenlenmesi esnasında başvuruya ait özeti ve/veya buluş başlığını değiştirebilmektedir.[23]

2018/11899, 2018/19350, 2017/09836, 2018/07828, 2018/07898 nolu başvurularda başvuru sahibi tarafından buluş başlığının değiştirilmesi talep edilmiş, ancak ilgili düzeltilmiş sayfalar gönderilmediği için işlem gerçekleştirilememiştir. 2018/00019 nolu başvuruda da benzer bir durum olmuş ardından düzeltilmiş sayfalar gönderildikten sonra değişiklik işlemi gerçekleşmiştir.

2020/02109 nolu başvuruda ise başvuru sahibi buluş başlığını değiştirmek istemiş, ancak yeni buluş başlığının içeriği orijinal başvurudan destek almadığı için kapsam aşımı nedeniyle kabul edilmemiştir.

2018/21046 nolu başvuruda başvuru sahibi buluş başlığını orijinal tarifnamedeki buluş başlığına uygun olarak değiştirmek istemiş, talep kabul edilmiştir.  

2017/04098 nolu başvuruda başvuru sahibi buluş başlığını değiştirme talebinde bulunmuştur, ancak yeni başlık marka unsuru içerdiğinden talep kabul edilmemiştir.[24]

Ücretlerle İlgili Hatalar

Ödemelerle ilgili sıklıkla ve çok çeşitli şekillerde hata yapılabilmektedir. Burada sadece birkaç örnek üzerinde durulacaktır.

2020/02225 nolu başvuruda  ikişer defa (mükerrer) araştırma ve inceleme ücretleri yatırılmıştır. Hata düzeltme talebi yapılarak fazla ücretin iadesi istenmiş, sonrasında ücret iadesi onaylanmıştır. Mükerrer veya hatalı yapılan ödemeler ile fazla yapılan ödemelerin fazlaya ilişkin kısmı, talep edilmesi halinde iade edilmektedir.[25]

Bir başvuruda tarifname, istemler, özet ve resimler kısımlarına marka başvurusu görselleri yüklenmiş, daha sonra başvuru sahibi durumu fark ederek ödediği ücretlerin iadesini istemiş ve iade talebinde gerekçe olarak marka yerine sehven patent başvurusu yaptığını belirtmiştir. Eğer uzman henüz “tarifname yok, işleme alınmadı” şeklinde bir yazı göndermediyse başvuru ücreti (ve yatırıldıysa araştırma ve inceleme ücretleri) iade edilebilir. Ancak eğer yazı yazıldıysa yalnızca –varsa- araştırma ve inceleme ücretleri iade edilir.

2017/18214 nolu başvuruda başvuru sahibi “İnceleme Raporu Düzenlenmesi Ücreti”ni “Patent Dosyası Yerinde İnceleme Ücreti” ile karıştırdığı için tam yatırdığını sanmış, ancak eksik ücret nedeniyle inceleme talebi yapılmamış sayılmıştır. İnceleme talebinin ücreti de ödenerek süresi içinde yapılmaması nedeniyle başvuru geri çekilmiş sayılmıştır. Bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren iki ay içinde “İşlemlerin devam ettirilmesi ücreti” ile birlikte inceleme ücreti de ödenerek işlemlerin devam ettirilmesi talebinde bulunulabilir.

2019/09547 nolu başvuruda ise başvuru sahibi sistemden araştırma ücreti olarak “Patent Dosyası Yerinde İnceleme Ücreti” seçeneğini işaretlediği için talep yapılmamış görünmüştür. Ancak ardından başvuru sahibi süresi içinde ücretini yatırıp araştırma talebinde bulunmuştur.

2017/10589 nolu başvuruda başvuru sahibi ücret ödemesi yaparken araştırma talebi ücreti yerine belge düzenleme ücreti yatırmıştır. Bu sırada araştırma talep süresi de geçtiği için araştırma talebi yapılmadığı gerekçesiyle başvuru geri çekilmiş sayılmıştır.

2018/12622 nolu başvuruda  vekil değişikliği nedeniyle sehven süresinde yatırılmayan araştırma ücretini sonradan tamamlama talebi kabul edilmemiştir.

2019/09185 nolu başvuruda başvuru sahibi araştırma ücretini ödediği halde sistemde gözükmediğini, sorunun banka ile Kurum arasında olduğunu ileri sürerek gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Ancak muhasebeden yapılan kontrolde ücretin yatmadığı görüldüğünden talep kabul edilmemiştir.

Yukarıdakilere benzer durumlarda koşulların sağlanması şartıyla süresi içinde “işlemlerin devam ettirilmesi” talebinde bulunulabilir. (bkz. sonraki bölüm)

Burada anılan konu başlıklarına girmeyen çok çeşitli hata düzeltme talepleri de mümkündür. Örneğin 2018/06298 nolu başvuruda başvuru sahibi istem 4’ü çıkarırken üstü çizili bırakmış, değişikliklerin gösterildiği işaretli bu kopyayı sunup, temiz kopyayı sunmayı unutmuştur. Eksik Evrak Tamamlama/Bilgi Düzeltme talebi ile temiz kopya gönderilmiştir.

Sürelere Uyulamaması Durumunda Başvurulabilecek Yöntemler

Çeşitli nedenlerden bir işlemin süresi içinde yapılamaması durumunda başvuru sahibine hatayı telafi etmesi için SMK’da iki farklı yol sunulmuştur: “İşlemlerin devam ettirilmesi” ve “hakların yeniden tesisi”. Ancak bu yollara başvurmak için bazı kriterlerin sağlanıyor olması gerekir.

  1. İşlemlerin Devam Ettirilmesi Talebi

Başvuru sahibi patent başvurusuna ilişkin işlemlere dair sürelere uymaması hâlinde, süreye uyulmamanın sonucunun bildirildiği tarihten itibaren iki ay içinde,  ücretini ödeyerek işlemlere devam edilmesini talep edebilir. Aksi takdirde bu talep reddedilir. Talebin kabul edilmesi hâlinde süreye uyulmamış olmanın getirdiği hukuki sonuçlar doğmamış sayılır.[26]

Ancak, aşağıda yer alan maddelerde verilen sürelere uyulmaması halinde işlemlere devam edilmesi talep edilememektedir[27]:

– İlk başvurunun yapıldığı tarihten itibaren on iki aylık rüçhan süresi

– Yıllık ücretlerin ödenmesi ile ilgili süreler

– Hak sahipliğine ilişkin dava sonucunda verilecek kararın davacı lehine kesinleşmesi hâlinde, dava açan hak sahibinin SMK m.110(3) kapsamında yapacağı taleplerle ilgili süre

– Başvuru unsurlarının tamamlanması ile ilgili süreler

– Biyolojik materyal içeren buluşun açıklanması ve biyolojik materyalin tevdi edilmesi ile ilgili süreler

– Rüçhan hakkı talebi ile ilgili süreler (Yön. m.84(1))

– Şekli eksiklik giderme için verilen süre

– Araştırma raporu düzenlenememesi durumunda verilen süreler (Yön. m.99(1) veya m.120(14))

Kurum, talebe ilişkin olarak yaptığı değerlendirme sonucunu başvuru sahibi ya da patent sahibine bildirir. Talebin kabul edilmesi halinde başvuru yayımlanmışsa bu durum Bültende yayımlanır.[28]

Bir eksik ücret ya da eksik evrak tamamlama süresine uyulamaması durumunda ilgili süreye uyulamama hangi maddede bahsediliyorsa o madde gereğine göre değerlendirme yapılmaktadır. Örneğin, araştırma ücreti ödenmemesi nedeniyle geri çevrilme söz konusuysa işlemlerin devam ettirilmesi ile ilgili SMK m.96(1)’e göre değerlendirme yapılır.

Araştırma ve inceleme talebi yapma süreleri kaçırıldığı için başvuru geri çekilmiş sayıldığına dair bildirimin yapıldığı tarihten itibaren iki ay içinde “İşlemlerin devam ettirilmesi ücreti” ile birlikte ilgili ücret (araştırma ya da inceleme ücreti) de ödenerek işlemlerin devam ettirilmesi talebinde bulunulabilir.

Patent inceleme aşamasında başvuru sahibine görüş sunma ve değişiklik yapma için verilen süreye uyulamaması durumunda (en fazla bir bildirim için ve bir kez olmak üzere) işlemlerin devam ettirilmesi talebi yapılabilmektedir.[29]

2018/07789 nolu başvuruda süresi içinde inceleme talebi yapılmadığı ve ücret ödenmediği gerekçesiyle başvuru geri çekilmiş sayılmıştır. Bildirim tarihinden iki ay içinde başvuru sahibi “İnceleme Raporu Düzenlenmesi Ücreti” ile “İşlemlerin Devam Ettirilmesi Ücreti”ni yatırarak inceleme talebinde bulunmuştur. Talep kabul edilmiş ve süreye uyulmamış olmanın getirdiği hukuki sonuç doğmamış sayıldığı için başvurunun inceleme işlemine geçilmiştir.

Mevzuatta belirtilmeyen ancak talebin niteliğine göre işlemlerin devam ettirilmesinin mevzuat hükümlerine göre uygun olmadığı durumlarda işlemlerin devam ettirilmesi talebi Kurum tarafından işleme alınmamaktadır.[30]

İşlemlerin devam ettirilmesi talebine yönelik hükümler, işlemlerin devam ettirilmesi veya hakların yeniden tesisi ile ilgili süreler açısından uygulanmaz.[31] Örneğin işlemlerin devam ettirilmesi talebi için geçerli olan iki aylık süreye uyulamaması nedeniyle hakların yeniden tesisi talebinde bulunulamaz.

2. Hakların Yeniden Tesisi Talebi

Patent başvurusu veya patentle ilgili işlemlerde şartların gerektirdiği özen gösterilmesine rağmen, uyulması gereken bir süreye uyulamamasının patent başvurusunun reddine, geri çekilmiş sayılmasına, 99 uncu madde uyarınca patentin hükümsüz kılınmasına veya diğer herhangi bir hakkın kaybına yol açması hâlinde, hakların yeniden tesisi talep edilebilir. Bu talep, uyulamamış olan sürenin bitiminden itibaren bir yılı geçmemek üzere (rüçhan hakkı için iki ayı geçmemek üzere[32]), süreye uyulamama nedeninin ortadan kalkmasından itibaren iki ay içinde ücreti ödenerek yapılır. Aksi takdirde bu talep reddedilir. Talebin kabul edilmesi hâlinde süreye uyulmamış olmanın getirdiği hukuki sonuçlar doğmamış sayılır.[33]

Şekil 3: Hakların yeniden tesisi talebinde bulunulabilecek zaman dilimi yeşil renk ile gösterilmiştir.

Hakların yeniden tesisi yapılabilecek zaman dilimini bir örnek üzerinden inceleyelim. Başvuru sahibi 20.09.2021’de patent verilebilmesi için patent inceleme raporunda belirtilen değişikliklerin istendiği yazıyı tebliğ almış olsun.[34] Buna göre 20.11.2021’e kadar değişiklikleri yapmak için süresi olmasına rağmen bu süreyi hastalığı nedeniyle kaçırmış ve sonuç olarak başvurusu geri çekilmiş sayılmış olsun. Başvuru sahibinin 20.11.2022’yi geçmemek şartıyla süreye uyulamama nedeninin ortadan kalktığı gün itibariyle 2 ay içinde hakların yeniden tesisi talebinde bulunma hakkı vardır. Örneğin başvuru sahibinin 01.11.2021’de bir ameliyat geçirdiğini ve hastanede yattığını, 10.12.2021’e kadar raporlu olduğunu varsayalım. Bu durumda 10.12.2021’den itibaren 2 ay içinde, yani 10.02.2022’ye kadar gerekli ücretler ödenerek ve kanıtlar sunularak hakların yeniden tesisi talep edilebilir. Ancak eğer rapor tarihi örneğin 25.11.2021-15.12.2021 arasında olsaydı hakların yeniden tesisi talebi kabul edilmezdi, zira istenen değişiklikleri yapmak için verilen iki aylık süre içinde başvuru sahibinin herhangi bir mazereti yoktur.

Ancak, ilk başvurunun yapıldığı tarihten itibaren on iki aylık rüçhan süresi kaçırılmışsa bu sürenin bitiminden itibaren en geç iki ay içinde (on iki ay değil) hakların yeniden tesisi talebinde bulunulabilir.[35]

Patent inceleme aşamasında yapılan olumsuz bildirimlerde verilen üç aylık süreye uyulamadığı için yapılamamış olan işlem hakların yeniden tesisi talebi yapılarak telafi edilememektedir.[36] Böyle bir durumda işlemlerin devam ettirilmesi talebi yapılabilir. (bkz. Önceki bölüm)

Hakların yeniden tesisi talebine yönelik hükümler, işlemlerin devam ettirilmesi veya hakların yeniden tesisi ile ilgili süreler açısından uygulanmaz.[37] Örneğin hakların yeniden tesisi için talep yapılabilecek süreye uyulmadığında, bu gecikme bir başka hakların yeniden tesisi talebiyle telafi edilemez.

“Hakların yeniden tesisi” talebinde bulunabilmek için şunlar gereklidir:

  • Durum hakların yeniden tesisine konu olmalı
  • Hakların yeniden tesisi ücreti ödenmeli
  • Hakların yeniden tesisine ilişkin ispat belgesi sunulmalı
  • Hakların yeniden tesisi ile ilgili sürelere uygun olarak talep yapılmış olmalıdır (Hakların yeniden tesisi talebi, eki olan ispat belgelerinin tarihlerine göre, uyulamamış olan sürenin bitiş tarihinden itibaren bir yıl içinde ve sebebin sona erdiği tarihten itibaren iki ay içinde olmalıdır) 

Görüldüğü üzere “işlemlerin devam ettirilmesi” talebinde kanıtlayıcı bir evrak istenmemesine rağmen “hakların yeniden tesisi” talebine ilişkin ispat belgesi sunulmalıdır.

Hakların yeniden tesisi talebi yapılabilecek bazı durumlar şunlardır:

  • Başvuru unsurlarını tamamlama süresine uyulamaması[38]
  • Rüçhan hakkı belge teslimi süresine uyulamaması[39]
  • Rüçhan hakkı talebi yapma süresine uyulamaması[40]
  • Türkçe çeviri verme süresine uyulamaması[41]
  • Şekli eksiklik giderme süresine uyulamaması[42]
  • Tarifname yetersizliğinden dolayı araştırma raporu düzenlenememesine karşı başvuru sahibinin cevap verme süresine uyulamaması[43]
  • Telafi ücreti ödeme talebi süresine uyulamaması[44]
  • Patent inceleme raporu düzenlendikten sonra patent verilebilmesi için değişikliklerin istendiği süreye uyulamaması[45]
  • Faydalı model araştırma raporu düzenlendikten sonra patent verilebilmesi için değişikliklerin istendiği süreye uyulamaması[46]
  • Patent verilmesine yapılan itirazın incelenmesi sonucunda değişikliklerin istendiği süreye uyulamaması (YİDD Başkanlığı)[47]
  • Asıl patentin hükümsüz kılınması durumunda ek patentin bağımsız patente dönüştürülmesi süresine uyulamaması[48]

Yıllık Ücretlerin Ödenmemesi

Patent başvurusu veya patentin korunması için gerekli olan yıllık ücretler, başvuru tarihinden itibaren üçüncü yıldan başlamak üzere patentin koruma süresi boyunca her yıl vadesinde peşinen ödenir. Vade tarihi, başvuru tarihine tekabül eden ay ve gündür.[49]

Yıllık ücretlerin belirtilen bu sürede ödenmemesi hâlinde, ek ücretle birlikte vadeyi takip eden altı ay içinde de ödeme yapılabilir.[50] Bu sürede de ödenmemesi hâlinde, patent hakkı bu ücretin vade tarihi itibarıyla sona erer, patent hakkının sona erdiğine ilişkin bildirim yapılır (bu geçersizlik yazısı ile birlikte telafi ücreti de istenir) ve bu durum Bültende yayımlanır.[51]

Patent hakkının sona erdiğine ilişkin bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Tebliğde belirtilen telafi ücretinin ödenmesi halinde patent hakkı, ücretin ödendiği tarih itibarıyla yeniden geçerlilik kazanır ve Bültende yayımlanır. Patent hakkının yeniden geçerlilik kazanabilmesi için telafi ücretinin ödendiğini gösterir bilginin talep formuyla birlikte, bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Kuruma sunulması gerekir. Patent hakkının sona erdiğine ilişkin bildirim en geç patent hakkının sona erdiği vade tarihinden başlayan bir yıllık sürenin bitimine kadar yapılır.[52]

Ancak, telafi ücreti de ödenmediğinde, “Hakların yeniden tesisi” talebinde bulunmak mümkündür.

Hakların Yeniden Tesisi ile İlgili Örnek Dosyalar

TÜRKPATENT’e yapılan bir patent başvurusunda rüçhan hakkı belgesi süresi içinde gönderilememiştir. Hakların yeniden tesisi için yapılan talep ise rüçhan hakkı belgesinin Kuruma sunulması gereken son tarihten itibaren bir yıl içinde yapıldığı, ancak vekil firma çalışanının “İş Göremezlik Raporu”nda çalışabilir olduğu tarihten itibaren iki ay içinde hakların yeniden tesisi talebinin yapılmadığı görüldüğünden süresi içinde yapılmamış olan hakların yeniden tesisi talebi reddedilmiştir. Söz konusu itiraz YİDD’ye de yapılmış ancak aynı gerekçelerle talep kabul edilmemiştir.

TÜRKPATENT’e yapılan bir patent başvurusunda başvuru sahibinin açık talimatına rağmen, patent vekilinin yazılımındaki sistem arızasından dolayı EP validasyon işlemi gerçekleştirilen ve harçları yatırılan Avrupa patentinin Türkçe çevirisi gerekli süre içerisinde sunulamamıştır. Süresi içerisinde ulusal aşamaya girişi yapılan başvuru sahibine ait patentin, sadece başvuru evrakının tercüme işlemlerinde, şartların gerektirdiği özen gösterilmiş olmasına rağmen elde olmayan sebeplerle gecikmeye düşülmüş olması nedeniyle meydana gelen durumun müvekkil aleyhine telafisi imkânsız bir hak kaybı doğuracağı ileri sürülerek hakların yeniden tesisi talebinde bulunulmuştur. Kanıtlayıcı evrak olarak ise çalıştıkları yazılım şirketinden alınan teknik servis raporu örneği ve şirket ile vekil firma arasında imzalanmış olan bakım ve servis sözleşmesi sunulmuştur. Buna göre vekil firmanın ana sunucu ve bilgisayar sistemlerine siber saldırı gerçekleştirildiği ve bunun sonucu yaşanan teknik sistem arızasından ötürü bir hafta boyunca süreli işlemlere ilişkin bazı veri kayıpları yaşandığı anlaşılmaktadır. Patentin Türkçe çevirisinin sunulması için verilen sürenin son gününün belirtilen arızanın olduğu tarihlere denk gelmesi sebebiyle söz konusu talep kabul edilmiştir.

TÜRKPATENT’e PCT’den ulusal aşamaya giren bir patent başvurusunun şekli eksiklik giderme işlemi süresi içinde yapılamamıştır. Patent vekili şekli eksiklik giderme süresinin son gününden bir hafta önce zatürre teşhisiyle tedavi altına alındığını ve 14 günlük istirahat süresi verildiğini raporla kanıtlamıştır. Tedavisinin ardından müvekkil ile irtibata geçme çabasının, küresel COVID-19 salgını sebebiyle sekteye uğradığını, müvekkilin yaşadığı ülkenin o dönem pandemiden en çok etkilen ülkeler arasında olduğunu verilerle göstermiştir. İki aylık süre bitmeden hakların yeniden tesisi talebinde bulunulmuş olması ve kanıtların yeterli bulunması sebebiyle söz konusu hakların yeniden tesisi talebi kabul edilmiştir.

TÜRKPATENT’e yapılan bir faydalı model başvurusu yıllık ücretlerin süresi içinde yatırılmaması sebebiyle geçersiz olmuştur. Başvuru sahibi iki yıl boyunca babasının kanser hastalığı ile ilgilendiğini ve babasının vefat sürecinde yaşadığı ruhsal ve sağlık sorunlarının işlerinin aksamasına neden olduğunu, evrak ve raporlarla ispatlamıştır. Süresi içinde hakların yeniden tesisi talebinde bulunulmuş olması ve kanıtların yeterli bulunması sebebiyle söz konusu hakların yeniden tesisi talebi kabul edilmiştir.

TÜRKPATENT’e yapılan bir patent başvurusu sırasında rüçhan hakkı talebinde bulunulmuş, üç aylık sürenin son günü rüçhan hakkı belgesi teslimi talebi yapılmış, ancak dilekçenin ekine rüçhan dokümanı eklenmemiştir. Bu nedenle rüçhan hakkı kaybedilmiştir. İki hafta sonra patent vekili rüçhan belgesinin, başvuru sahibinin her türlü özeni göstermesine karşın zamanında ellerine ulaşmadığı, dolayısıyla rüçhan belgesi tesliminin süresi içerisinde yapılamadığını belirterek hakların yeniden tesisi talebinde bulunmuştur. Dilekçe ekinde ayrıca EPO’yla yapılan yazışmalar, kargo evrakları, rüçhan dokümanı ve hakların yeniden tesisine ilişkin ücret ödeme dekontu bulunmaktadır. Rüçhan dokümanının EPO tarafından hazırlanıp kendilerine iletilmek üzere kargoya verilmiş olmasına rağmen rüçhan belgesi teslim tarihinin son günü mesai saati bitiminden sonra kendilerine ulaştığı için rüçhan belgesi Kuruma zamanında teslim edilememiştir. Süresi içinde ve kanıtlarıyla yapılan söz konusu talep kabul edilmiştir.

Bir EP patent fasikülün Türkçe Çevirilerinin, Avrupa Patentinin verildiğinin ilan edildiği tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma verilmediğinden ve yine bu süre içinde ek süre talebinde de bulunulmadığından, söz konusu Avrupa Patentinin Türkiye’de başından beri geçersiz olduğu kabul edilmesi üzerine hakların yeniden tesisi talebinde bulunulmuş, ancak söz konusu talep kabul edilmemiştir. Patent sahibi YİDD’ye itiraz etmiştir. YİDD Kurulu kararında SMK m.107(2)’de, patent başvurusu veya patent sahibi tarafından, patent başvurusu veya patentle ilgili işlemlerde şartların gerektirdiği özen gösterilmesine rağmen, uyulması gereken bir süreye uyulamamasının patent başvurusunun reddine, geri çekilmiş sayılmasına, 99 uncu madde uyarınca patentin hükümsüz kılınmasına veya diğer herhangi bir hakkın kaybına yol açması hâlinde, hakların yeniden tesisi talep edilebileceğini, dolayısıyla, anılan madde hükmünün uygulanabilmesi için, Türkiye’de geçerli bir patent başvurusunun veya patentin sahibinin olması ve bir hak kaybının oluşması gerekmekte olduğunu belirtmiştir. Kurul özetle şu argümanları ifade etmiştir:

Avrupa Patentlerinin Verilmesi İle İlgili Avrupa Patent Sözleşmesinin (EPC) Türkiye’ de Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmeliğin 12nci maddesinin son fıkrası uyarınca Türkçe çevirinin, Kuruma öngörülen süre içerisinde verilmemesi veya ücretinin ödenmemesi halinde, Avrupa patenti Türkiye’de başından beri geçersiz kabul edildiğinden, anılan patentin Türkiye’de verilen bir ulusal patent olarak kabul edilmesinin, Avrupa patentinin verildiğine ilişkin ilanın yapıldığı tarihten itibaren gerekli işlemlerin yasal süreler içinde yerine getirilmesi kaydıyla mümkün olacağı açıkça anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Avrupa Patentinin verildiğinin ilan edildiği tarihten itibaren üç ay içinde Kurumumuza Avrupa Patenti Fasikülünün Türkçe Çevirisi sunulmadığından ve yine bu süre içinde ek süre talebinde de bulunulmadığından hareketle, söz konusu Avrupa Patentinin “ulusal patent” statüsü kazanmamış olduğu ve Türkiye’de başından beri geçersiz olacağı hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

Yukarıda belirtilen tüm hususlar ışığında, anılan Avrupa Patentinin validasyonun süresinde yapılmamış olması durumunda anılan patent için Türkiye’de hakların oluşmayacağı, validasyonun süresi içinde yapılması gerekliliği, başvuru işlemleri süresince Türkiye’nin belirtilmiş ülkeler arasında bulunmasının yeterli olmadığı, bu sebeple de “ulusal patent” statüsü kazanmamış bir Avrupa Patentinin 6769 sayılı Kanunun 107 nci maddesi hükmü kapsamına girmediği ve hakların yeniden tesisi talebinin işleme alınamayacağına ilişkin Kurum kararı yerinde görülmüş ve patent sahibinin talebi reddedilmiştir.

Kurulun ret kararına karşı Ankara Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi nezdinde açılan davada Mahkeme patent sahibinin lehine karar vermiş ve Kurul kararının iptaline hükmetmiştir. Gerekçeli kararda mahkeme, Avrupa Patent Sözleşmesinin (EPC) ve özellikle 64, 66[53] ve 67. maddelerinin üstünlüğüne atıfta bulunmuş ve uluslararası başvuru/patent statüsünün bir ulusal başvuru / patent olarak alınmasına ilişkin uluslararası hükümlerin Kurul tarafından eksik değerlendirildiği sonucuna varmıştır. Karar hâlihazırda temyiz aşamasındadır.[54]

Kurum Tarafından Yapılan Hataların Düzeltilmesi

Kurum tarafından yapılmış bir hata varsa ve başvuru sahibi bunu düzelttirmek istiyorsa bu talep de bir bilgi düzeltme talebi olarak gönderilebilir. Örneğin başvuru dilekçesindeki başvuru sahibi ya da buluş sahibi bilgisinin vb. sisteme yanlış aktarılması söz konusuysa, hata TÜRKPATENT’ten kaynaklandığı için “Bilgi Düzeltme” talebi yapılmalıdır.

TÜRKPATENT’in patent veya faydalı model başvurusunun ya da belgesinin SMK’da belirtilen şartları karşılamamasına rağmen hatalı olarak başvurunun veya belgenin işlemlerine devam etmesi söz konusuysa ve bu durum itiraz üzerine ya da resen tespit edilirse, hatalı işlem ile devamındaki işlemler iptal edilerek işlemlere hatanın yapıldığı aşamadan devam edilir.[55]

Burada hatalı işlemden kasıt Kurumun verdiği bir kararın yanlış olduğuyla, örneğin uzmanın buluş basamağını yanlış değerlendirdiğiyle ilgili değildir. Bu tür itirazlar Kurum kararlarına itiraz olarak SMK m.100 kapsamında YİDD’ye yapılmalıdır.

Hatalı işleme bir örnek verelim: 2017/13652 nolu başvuruda EPATS kaynaklı bir sorun nedeniyle 17/01/2020 tarihli evrak ekleri görünmediğinden itiraz olmadığı düşünülerek rapor olumsuz düzenlenmiş ve başvuru reddedilmiştir. Ancak Kurum Bilgi İşlem Dairesince sorunun çözülmesinin ardından evraklar görüntülenebilmiş ve önceki yazı geçersiz kılınarak itiraz ışığında yeniden rapor düzenlenmiştir.

Başvuru sahibinin araştırma öncesi patentten faydalı modele dönüşüm talebinde bulunduğunu farz edelim. Bu işlemin dosya uzmanı tarafından sehven atlandığını ve araştırma uzmanının patent başvurusuna yönelik araştırma yaptığını varsayalım. Bu durumda patente ait araştırma raporu geçersiz kılınarak dönüşüm sonrası faydalı model olan başvuruya araştırma raporu düzenlenir.

Bir hatalı işlem Patent Dairesi tarafından başvuru işlemleri sırasında tespit edilememişse ve YİDD’ye itiraz sırasında durum ortaya çıkmışsa YİDD Kurulu önemli ve ağır usul hataları ile Patent Dairesinin resen incelemesi gereken hususları, taleple ve gerekçeyle bağlı olmaksızın, resen dikkate alabilir.[56] Yine Kurul, esas hakkında sağlıklı ve eksiksiz bir inceleme ve değerlendirme yapılmasını engelleyen ya da nihai karar verilmesini ve uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasını ciddi derecede etkileyen bir usul hatası veya eksiklik bulunması durumunda, gerekçelerini belirtmek suretiyle dosyanın Patent Dairesine gönderilmesine de karar verebilir.[57]

YİDD Kurulunun yaptığı bir hata söz konusu ise, Kurul kararının tarafı olan kişiler, gerekçelerini yazılı olarak belirtmek suretiyle karardaki maddi hataların düzeltilmesini isteyebilir. Kurul, herhangi bir talep olmaksızın maddi hata tespit etmesi halinde, maddi hataları resen düzeltir.[58]

Nadiren de olsa bazen sisteme yüklenen PDF dosyalarında standarttaki uyumsuzluklar nedeniyle bozukluk meydana gelmekte ya da bozuk bir dosya sisteme yüklenmektedir. Bu tür bir durumda hata Kurumdan kaynaklanıyorsa Bilgi İşlem Dairesi dosyanın çalışır durumdaki ilk haline ulaşacaktır ve herhangi bir hak kaybı yaşanmadan dosya kurtarılacaktır. Ancak hata başvuru sahibinden kaynaklanıyorsa (örn. yüklenen evrak bozuksa) sağlam dosyanın yeniden yüklenmesi talebi yalnızca belli şartlar altında kabul edilebilir. Örneğin bozuk dosya başvuru esnasında yüklenen tarifname ise dosyanın yeniden yüklenmesi mümkün değildir. Zira SMK m.103(1)’de “başvurunun ilk halinin kapsamını aşmamak şartıyla” ifadesi bulunmaktadır. Söz konusu hata aynı gün içinde düzeltilse bile başvurunun ilk halinin kapsamı aşılmış olacaktır. Böyle bir durumda mevcut başvuruyu geri çekip (bu başvuru zaten işleme alınmaz ama yine de işinizi sağlama almak için geri çekme talebinde bulunmakta fayda vardır) hemen yeni bir başvuru yapmak daha iyi olacaktır.

Bozuk dosya bir araştırma/inceleme talebiyse ve talep için hala süre varsa yeni bir talep yapılabilir.

2019/17464 nolu başvuruda başvurunun ilk haliyle gelen evraklar eksik görüntülenebilmiş, Bilgi İşlem Dairesinin incelemesiyle eksik evrakların aslında başvuru sahibince yüklendiği ancak sistemden kaynaklı sorunlar nedeniyle görülemediği anlaşılmıştır. Evraklara ulaşılıp başvurunun işlemleri aksamadan devam ettirilmiştir.

SONSÖZ

Görüldüğü üzere bir başvuru esnasında çok sayıda ve farklı türde hata meydana gelebilmektedir. Her hatanın kendine özgü koşulları olabileceğinden, yapacağınız hata düzeltme talebinin anlaşıldığından emin olmak için talebinizle birlikte detaylı bir açıklama yazmanız yararınıza olacaktır.

Ayrıca EPATS’ta bir işlem yaptıktan sonra yaptığınız işlemi tekrar kontrol etmenizde büyük fayda vardır. Yanlış dosyayı yüklemiş olabilirsiniz, talebi ya da ücreti yanlış başlık altında yapmış olabilirsiniz. Eğer yapılan hatayı uzman süresi içinde göremezse, süreyi kaçırdığınız için düzeltme yapma imkânınız da olmayabilir. Özellikle kabul edilip edilmeyeceğinden emin olamadığınız taleplerle ilgili vakit kaybetmeksizin ilgili uzmanla görüşmenizde fayda vardır.


Mustafa Güney ÇALIŞKAN

guneycaliskan@gmail.com

Şubat 2022

DİPNOTLAR

[1] Obvious mistakes.

[2] 6769 SMK, m.103(3).

[3] 6769 SMK Yönetmelik, m.109(1). Bu madddenin EPC ve PCT’deki karşılıkları şunlardır:

EPC Yönetmelik m.139: “Correction of errors in documents filed with the European Patent Office

Linguistic errors, errors of transcription and mistakes in any document filed with the European Patent Office may be corrected on request. However, if the request for such correction concerns the description, claims or drawings, the correction must be obvious in the sense that it is immediately evident that nothing else would have been intended than what is offered as the correction.”

PCT Yönetmelik m.91:

91.1    Rectification of Obvious Mistakes

(a)  An obvious mistake in the international application or another document submitted by the applicant may be rectified in accordance with this Rule if the applicant so requests.

(c)  The competent authority shall authorize the rectification under this Rule of a mistake if, and only if, it is obvious to the competent authority that, as at the applicable date under paragraph (f), something else was intended than what appears in the document concerned and that nothing else could have been intended than the proposed rectification.

[4] 6769 SMK, m.146.

[5] Kaynak: TÜRKPATENT veritabanı. “Şekli eksiklik giderme” vb. taleplerin de bazen “hata düzeltme talebi” olarak işlendiği gözlendiğinden, reddedilen taleplerin oranının biraz daha yüksek olması muhtemeldir.

[6] 6769 SMK m.90(5); Yönetmelik m.82(3).

[7] 6769 SMK Yönetmelik m.82(5).

[8] 6769 SMK m.146(1).

[9] Kişi Numarası, Adres, Unvan ve Tür İşlemleri Hakkında (10.02.2021),

https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/allAnouncement/anouncementDetail?newsId=1376

[10] Ayrıca bkz: EPO Guidelines for Examination, Part H – Chapter VI – 2.1 Admissibility, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_vi_2_1.htm : The request has to be made without undue delay after the error is discovered & EPO BoA, T 2058 / 18.

[11] 6769 SMK m.94(1).

[12] 6769 SMK m.94(1).

[13] EPO BoA, J 0011/18.

[14] 6769 SMK Yönetmelik m.84(6).

[15] 6769 SMK, m.105(1). Aynı yönde: EPO BoA J 0025/03, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/j030025ex1.html

[16] 6769 SMK, m.105(4).

[17] EPO BoA, T 0317/19, Reasons for the Decision 2.4.3, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t190317eu1.html

[18] EPO BoA, T 0610/11, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t110610eu1.html

[19] EPO EBoA, G 0001/12, Entscheidungsgründe 37, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/g120001dp1.html

[20] EPO BoA, T 0317/19, Reasons for the Decision 2.4.3, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t190317eu1.html

[21] TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU PATENT DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET STANDARTLARI TABLOSU, https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/resources/temp/9FC14EE0-3FBF-46C1-8BF4-D93AB2FF55AD.pdf ; Bazı durumlarda hizmet standartlarının da yerine getirilememesi söz konusu olabilmektedir.

[22] Kişi Numarası, Adres, Unvan ve Tür İşlemleri Hakkında (10.02.2021),

https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/allAnouncement/anouncementDetail?newsId=1376

[23] 6769 SMK Yönetmelik m.97(8).

[24] 6769 SMK Yönetmelik m.75(1)(a).

[25] 6769 SMK Yönetmelik m.131(5).

[26] 6769 SMK m.107(1).

[27] 6769 SMK Yönetmelik m.114(2).

[28] 6769 SMK Yönetmelik m.114(3).

[29] 6769 SMK Yönetmelik m.114(4).

[30] 6769 SMK Yönetmelik m.114(5).

[31] 6769 SMK Yönetmelik m.114(6).

[32] 6769 SMK Yönetmelik m.115(2).

[33] 6769 SMK m.107(2). Bu maddenin EPC’deki karşılık m.122’dir.

[34] 6769 SMK m.98(6).

[35] 6769 SMK Yönetmelik m.115(2).

[36] 6769 SMK Yönetmelik m.115(5).

[37] 6769 SMK Yönetmelik m.115(6).

[38] 6769 SMK m.95(2) ve 143(2) ile Yönetmelik m.72(1) ve 72(3)’teki sürelere uyulmaması durumunda

[39] 6769 SMK m.94(1) ile Yönetmelik m.84(1)’deki sürelere uyulmaması durumunda

[40] 6769 SMK m.94(1) ile Yönetmelik m.84(1)’deki sürelere uyulmaması durumunda

[41] 6769 SMK m.95(2) ve 143(2) ile Yönetmelik m.72(2), 72(3) ve 73(3)’teki sürelere uyulmaması durumunda

[42] 6769 SMK m.95(4) ve 143(4) ile Yönetmelik m.96(2) ve 119(2)’deki sürelere uyulmaması durumunda

[43] 6769 SMK m.96(3) ve 143(7) ile Yönetmelik m.99(1) ve 120(14)’teki sürelere uyulmaması durumunda

[44] 6769 SMK m.101(4) ile Yönetmelik m.106(4)’teki sürelere uyulmaması durumunda

[45] 6769 SMK m.98(6) ile Yönetmelik m.103(4)’teki sürelere uyulmaması durumunda

[46] 6769 SMK m.143(10)’daki süreye uyulmaması durumunda

[47] 6769 SMK m.99(6) ile Yönetmelik m.105(6)’daki sürelere uyulmaması durumunda

[48] 6769 SMK m.123(9) ile Yönetmelik m.86(4)’teki sürelere uyulmaması durumunda

[49] 6769 SMK Yönetmelik m.106(1).

[50] 6769 SMK Yönetmelik m.106(2).

[51] 6769 SMK Yönetmelik m.106(3).

[52] 6769 SMK Yönetmelik m.106(4).

[53] Başvuru tarihine hak kazanmış bir Avrupa patenti başvurusu, belirlenmiş üye devlette, usulüne uygun yapılmış bir ulusal başvuruya eşittir.

[54] Hakların Yeniden Tesisi İçin Emsal Mahkeme Kararı, https://prosecution.deris.com/tr/kutuphane/patent/haklarin-yeniden-tesisi-icin-emsal-mahkeme-karari

[55] 6769 SMK m.108.

[56] YİDD Kurulları Yönetmeliği, m.6(2).

[57] YİDD Kurulları Yönetmeliği, m.6(4).

[58] YİDD Kurulları Yönetmeliği, m.8(1).

Patent Belgesi Almak Üzereyken Başvurunun Reddedilmesi

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

GİRİŞ

Bilindiği üzere bir buluş için patent belgesi almak genellikle yıllarca sürer, zira patent süreci çeşitli aşamalardan oluşur ve hangi aşamanın ne kadar süreceği ve patent belgesinin ne zaman alınacağı tahmin edilemeyebilir. Hal böyleyken patent sürecinde olumlu rapor alınarak son aşamaya kadar gelmiş başvurularda istenen değişikliklerin yerine getirilmemesi nedeniyle başvurunun geri çekilmiş sayıldığı pek çok örnekle karşılaşılmaktadır.

Bu yazı başvuru sahiplerinin emek, para ve zaman harcayarak belge aşamasına getirdikleri bir patent başvurunu son aşamada kaybetmemeleri için tavsiye niteliğinde kaleme alınmıştır.

MEVZUAT

SMK’ya göre bir patent başvurusu için olumlu inceleme raporu düzenlenecekse, ancak belge alabilmek için bazı düzeltmeler gerekiyorsa uzman istenen değişiklikleri raporun görüşler kısmında belirtecektir. Bu durumda “bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde değişikliklerin yapılması istenir. Yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde patentin verilmesine karar verilir, bu durum başvuru sahibine bildirilir, bu karar ve patent Bültende yayımlanır. Değişikliklerin yapılmaması veya yapılan değişikliklerin Kurum tarafından kabul edilmemesi hâlinde başvuru geri çekilmiş sayılır.”[1]

Faydalı model için de araştırma raporu olumluysa “Yapılan değerlendirme sonucunda faydalı modelin verilebilmesi için değişiklik yapılmasının gerekli olduğu durumda bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde değişikliklerin yapılması istenir. Yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde faydalı model verilmesine karar verilir, bu durum başvuru sahibine bildirilir, bu karar ve faydalı model Bültende yayımlanır. Değişikliklerin yapılmaması veya yapılan değişikliklerin Kurum tarafından kabul edilmemesi hâlinde başvuru geri çekilmiş sayılır.”[2]

Görüleceği üzere mevzuat açık kapı bırakmaksızın, net bir şekilde değişikliklerin yapılmadığı veya kabul edilmediği durumlarda başvurunun geri çekilmiş sayılacağını hükmetmektedir. Bu nedenle uzmanın inisiyatif kullanarak resen başvuruda düzeltme yapması ya da verilen süreyi uzatması mümkün değildir.

Uzmanın başvuru sahibine iki aylık süre içinde bir hatırlatma göndermek gibi bir yükümlülüğü de yoktur. Zira uzman başvuru sahibinin ne tür bir stratejiyle hareket ettiğini bilemez, belki başvuru sahibi artık bu buluş konusunda patent belgesi alma fikrinden vazgeçmiş olabilir. Örneğin istenen koruma kapsamı elde edilememiş olabilir, patentin getirisinin hedeflenenin altında olacağı öngörülmüş olabilir, başvurunun bir başka patentin koruma kapsamıyla örtüşmesi söz konusu olabilir ya da daha önce bilinmeyen bir öldürücü doküman fark edilmiş olabilir. Bu tür nedenler belge aşamasında başvuru sahibinin başvurudan vazgeçmesine neden olmuş olabilir. Bu sebeple eğer başvuru sahibi patent belgesi almayı istiyorsa yazışmaları iyi takip ederek iki aylık süreyi kaçırmadan gerekli değişikliklerin yapıldığına emin olmalıdır. Bunun için gecikmeden gerekiyorsa araştırma uzmanı aranarak düzeltmenin yerinde olup olmadığının sorulmasında fayda vardır.

SMK bu yönüyle Avrupa Patent Sözleşmesinden (EPC) farklıdır. EPC’de uzman Avrupa patentini vermeye karar vermeden önce, başvuru sahibine, patent vermeyi amaçladığı metin ve ilgili bibliyografik veriler hakkında bildirimde bulunur ve dört ay içinde, ilgili ücreti ödemeye ve istemlerin tercümesini sunmaya davet eder.[3] (Uzman gönderdiği tarifname takımı metninde yaptığı basit düzeltmeleri metin üzerinde elle çizerek gösterir.[4] Kapsamlı değişiklik yapılacaksa başvuru sahibiyle iletişime geçilir) Başvuru sahibi istenen ücretleri ve çevirileri süresi içinde sunarsa metni de kabul etmiş sayılır. Eğer önerilen metni kabul etmiyorsa gerekçeleriyle bunu bildirir ve kendi önerisini sunar. Görüldüğü üzere EPC’de belge aşamasındaki düzeltmeyi uzman yapmaktayken, SMK’da bu yükümlülük başvuru sahibine verilmiştir. Bu bakımdan başvuru sahipleri (istenen düzeltmenin çok basit ya da önemsiz görünüp görünmemesine bakmaksızın) resmi bir Kurumdan gönderilen yazıyı dikkatlice ele alarak süresi içinde istenen düzeltmeyi yerine getirmelidir. Aksi takdirde, Kanun gereği, belge olacak bir başvurunun tümden kaybedilmesi söz konusu olacaktır.

FIFA Arap Kupasında Mısırlı oyuncunun son dakikada kendi kalesine attığı golün ardından yaşanan tepkiler[5] ©Getty Images

ÖRNEK

Şimdi kurmaca bir örnek verelim. TÜRKPATENT uzmanı patent başvurunuza olumlu bir araştırma raporu düzenledi ve görüşler kısmında sizden bazı değişiklikler istedi. Siz de süresi içinde ücretini yatırarak inceleme talebinde bulundunuz, ancak araştırma raporunun görüşler kısmında düzeltilmesi istenen hususları dikkate almadınız. Uzman olumlu inceleme raporunu düzenlerken araştırma raporunda düzeltilmesini istediği hususları görüşler kısmına yeniden yazacaktır. Üstyazı olarak da aşağıdakine benzer bir metin tarafınıza gönderilir (vurgu eklenmiştir):

“İlgide kayıtlı başvurunuzla ilgili olarak Kurumumuz tarafından düzenlenen İnceleme Raporu ilişikte gönderilmektedir.

Anılan başvurunuza ait inceleme raporu değerlendirilmiş olup, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 98 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca başvurunuza patent verilebilmesi için söz konusu raporda belirtilen gerekli değişikliklerin yapılarak yeniden düzenlenecek evrakın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Kurumumuza gönderilmesi gerekmektedir.

Yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde patentin verilmesine ilişkin karar tarafınıza bildirilecektir. Anılan süre içinde değişikliklerin yapılmaması veya yapılan değişikliklerin Kurum tarafından kabul edilmemesi hâlinde başvurunuz geri çekilmiş sayılacaktır…”

Bu aşamada beş değişik durum meydana gelebilir:

  1. Yazıya cevap verilmemesi
  2. İstenilen değişikliklerin süresi içinde yapılmaması (örneğin düzeltmenin iki ay üç gün sonra gönderilmesi)
  3. İstenilen değişikliklerin tam olarak yerine getirilmemesi (örneğin değişikliklerin bir kısmının süresi içinde yapılmış olmasına rağmen iki aylık süre dolduktan sonra hala düzeltilmeyen kısımların bulunması)
  4. Yapılan değişikliklerin kabul edilmemesi (örneğin yapılan değişikliğin kapsam aşımına yol açması ya da bir istemin patentlenebilir olmayan konular kapsamına girecek şekilde değiştirilmesi ya da istenen değişiklikler dışında başka değişiklikler de yapılması)
  5. İstenilen tüm değişikliklerin süresi içinde yapılması (bu durumda patentin verilmesine karar verilir, durum başvuru sahibine bildirilir ve bu karar ve patent Bültende yayımlanır)

Eğer yukarıdaki (1) ve (2) nolu durumlar söz konusuysa ve sürenin kaçırılması elinizde olmayan sebeplerden ötürü olduysa hakların yeniden tesisi talebinde bulunabilirsiniz. Zira (1) ve (2) nolu durumlarda uyulması gereken bir süreye uyulamamasının patent başvurusunun geri çekilmiş sayılmasına neden olması söz konusu olduğu için SMK m.107(2) kapsamında hakların yeniden tesisi talebinde bulunulabilir. Ancak bunun için:

  • Hakların yeniden tesisi ile ilgili sürelere uygun olarak talep yapılmış olmalı, (Hakların yeniden tesisi talebi, eki olan ispat belgelerinin tarihlerine göre, uyulamamış olan sürenin bitiş tarihinden itibaren bir yıl içinde ve sebebin sona erdiği tarihten itibaren iki ay içinde olmalıdır) 
  • Hakların yeniden tesisi ücreti (2022 yılı için 3550 TL) ödenmeli ve
  • Hakların yeniden tesisine ilişkin ispat belgesi sunulmalıdır.

Hakların yeniden tesisi talepleri TÜRKPATENT’te yukarıdaki kriterlere göre sıkı bir şekilde incelenmektedir. Eğer süreye uyulamama nedeni kanıtlarıyla uygun şekilde ispatlanmazsa söz konusu talep kabul edilmeyecektir.

Yukarıdaki (3) ve (4) nolu durumlarda kaçırılan bir süre olmadığından hakların yeniden tesisi talebi bu durumlar için yapılamamaktadır. Bu iki durumda yapılan değişiklikler kabul edilmediği için başvuru geri çekildiğinden geriye kalan tek seçenek olarak SMK m.100 kapsamında geri çekilme kararının bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde YİDD’ye itirazda bulunulabilir. Örneğin yaptığınız değişikliğin kabul edilebilir olduğunu düşünüyorsanız gerekçeleriyle bunu itirazınızda dile getirebilirsiniz. Ancak başvuru sahibinin istenen değişikliği gereksiz ya da önemsiz bulduğu için süresi içinde cevap vermeyip ardından alınan red kararını YİDD’ye götürmesi tavsiye edilmez, zira başvuru sahibinin böyle bir iddiası varsa bunu iki aylık süresi içinde uzmana yapmasında fayda vardır. Uzman bunu değerlendirip belki fikrini değiştirebilir ya da ortak bir noktada uzlaşılabilir. (Böyle bir itiraz yapılacaksa sürecin sıkı şekilde takip edilmesi tavsiye edilir, itirazdan vazgeçilmesi durumunda iki aylık süre dolmadan değişikliklerin yapılabilmesi önem arz eder) Bu yapılmadan YİDD’ye itiraz edilmesi süreci gereksiz uzatabileceği gibi olumsuz sonuca da neden olabilir.

SONUÇ

Eğer uzmanın sizden bazı düzeltmeler istediği olumlu bir rapor aldıysanız ve belge almak istiyorsanız verilen iki aylık sürenin başında gerekli düzeltmeleri yapınız. Mümkünse öncesinde uzmanla iletişime geçerek düzeltmelerin kabul edilebilir olup olmadığını kontrol ettiriniz. Zira iş yoğunluğu nedeniyle uzmanın sizin gönderdiğiniz düzeltme metnini iki aylık süre içinde değerlendirmesi çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu da olumsuz bir duruma müdahale etme şansınızı ortadan kaldıracaktır.

Örneğin istenen düzeltmeleri ilk haftanın sonunda gönderdiniz ve uzmana ulaşıp düzeltmenin uygun olup olmadığını sordunuz. Uzman da değişiklikleri yeterli bulmadı ya da kabul etmedi. Bu durumda iki aylık süre dolmadan yeniden tarifname/istem değişikliği talebinde bulunarak istenen düzeltmeyi tam olarak yerine getirebilirsiniz. Başvurunuz bu son değişiklik metni ile belge olur. Bu bakımdan süreci hızlı bir şekilde tamamlamak ve uzmanla iletişimde olmak büyük fayda sağlayacaktır.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Ocak 2022

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] 6769 SMK, m.98(6) ve Yönetmelik, m.103(4).

[2] 6769 SMK, m.143(10).

[3] EPC Yönetmelik m.71(3).

[4] Basit düzeltmelere örnekler için bkz: EPO Guidelines for Examination, Part C – Chapter V – 1.1 Text for approval, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/c_v_1_1.htm

[5] Last-minute own goal puts Tunisia into FIFA Arab Cup final, Michael Houston, 15 December 2021, https://www.insidethegames.biz/articles/1116868/fifa-arab-cup-football-semi-finals

Minimum Unsurlarla Patent Başvurusu Yapılması ve Başvuru Unsurlarının Sonradan Tamamlanması

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

Bu yazıda TÜRKPATENT’e minimum unsurlarla (asgari gereklilik ile) bir patent başvurusunun nasıl yapılacağı ve eksik unsurların nasıl tamamlanacağı örnekler üzerinden açıklanacaktır.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) amaçlarından biri patent verilme süreçlerinin basitleştirilmesi ve kısaltılmasıdır. Bu amaca uygun olması bakımından Türkiye’nin 2000 yılında imzaladığı Patent Kanunu Antlaşmasında (PLT) bulunan bazı hükümler[1] SMK ile patent mevzuatımıza girmiştir.

Bilindiği üzere patent başvuru sahibi açısından başvuru tarihinin bir an önce alınabilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, SMK’da başvuru tarihinin kesinleşmesi için bulunması gereken şartlar minimum seviyede tutulmuştur.[2] Mülga 551 sayılı KHK’ya göre buluşlara patent verilebilmesi için, aşağıda belirtilen unsurlar ile başvuruda bulunmak şarttı[3]:

a – Başvuru dilekçesi;

b – Tarifname;

c – İstemler;

d – (varsa) Resimler;

e – Özet;

f – Başvuru ücreti dekontu.

Buna göre yukarıda sayılan (a-d) unsurlarının sunulduğu tarih başvuru tarihi olarak kabul edilmekteydi.[4] Ayrıca buluş konusunun kısmen veya tamamen değiştirilmesi halinde, başvuru tarihi değişikliğin yapıldığı tarih olarak değiştirilebiliyordu.[5]

SMK ile birlikte ise aşağıdaki unsurların tamamının Kuruma verildiği tarih itibarıyla patent başvuru tarihi kesinleşmekte ve başvuru işleme alınmaktadır[6]:

a) Patent verilmesi talebi.

b) Başvuru sahibinin kimlik ve iletişim bilgileri.

c) Türkçe veya kabul edilen yabancı dillerden biri ile yazılmış tarifname veya önceki bir başvuruya yapılan atıf.

Görüldüğü üzere, istemler, resimler ve özet gönderilmeden, yalnızca tarifname (ve başvuru sahibinin kimlik ve iletişim bilgilerini içeren patent verilmesi talebi dilekçesi) ile başvuru tarihi alınabilmektedir. Buna minimum unsurlarla yapılan başvuru (asgari gereklilik ile başvuru) denilmektedir.

Ancak Kuruma verildiği tarihte tarifname, patent verilmesi talebi veya kimlik ve iletişim bilgileri bulunmuyorsa başvuru işleme alınmaz[7] ve bu durum talep sahibine bildirilir. Bu unsurların sonradan tamamlanması mümkün değildir.[8] Böyle bir durumda yeni bir başvuru yapılmalıdır. Talep bir başvuru olarak işleme alınmadığı için rüçhan hakkı da doğurmayacaktır. Talep edildiği takdirde işleme alınmadığı bildirilen başvurularda başvuru ücreti iade edilebilir.

Örneğin başvuru dilekçesi, istemler, özet ve resimler bulunan bir başvuru yapıldığını farz edelim. Bu durumda tarifname bulunmadığı için talep işleme alınmayacak ve başvuru sahibinin yeni bir başvuru yapması gerekecektir. Bir başka örnekte başvuru yapılırken tarifname yerine yanlışlıkla istemler mükerrer olarak yüklenmiş olsun. Bu durumda başvurunun bir tarifnamesi bulunmadığı için talep işleme alınmayacaktır. Zira SMK m.90(3)’e göre yapılan bir başvuruda tarifname mutlaka bulunmalıdır. İki ay içinde yapılacak başvuru unsurlarını tamamlama talebi sırasında yeni bir tarifname gönderilmesi mümkün değildir.[9]

6769 SMK’ya göre bir patent başvurusu:

a) Başvuru formunu,

b) Tarifnameyi,

c) İstemleri,

ç) (varsa) Resimleri,

d) Özeti,

e) Başvuru ücreti dekontunu kapsamalıdır.[10]

Bu yazıda “tarifname takımı” ifadesi tarifname, istemler, özet ve resimleri kapsayacak şekilde kullanılacaktır. Minimum unsurlarla yapılan bir başvurudan itibaren iki ay içinde yukarıdaki listeye (a-e) uygun şekilde eksiklikler giderilmelidir. Aksi takdirde, başvuru geri çekilmiş sayılır.[11] Bu eksiklik giderme işlemine “başvuru unsurlarının tamamlanması” denmektedir. Örneğin sadece başvuru formu, dekont ve tarifnameyle yapılan bir başvuru sonrası iki ay içinde istemler, resimler ve özet gönderilmelidir. Ya da başvuru formu, dekont ve İngilizce tarifname ile yapılan bir başvuru sonrası iki ay içinde Türkçe tarifname takımı sunulmalıdır. Başvuru formunda eksik bilgiler varsa ya da başvuru ücreti dekontu sunulmamışsa bunlar da iki ay içinde tamamlanmalıdır.[12] Eksikliklerin giderilmesi tamamen başvuru sahibinin sorumluluğunda olup Kurumdan eksikliklerle ilgili bir bildirim yapılması beklenmemelidir.[13]

Minimum unsurlar tamamlanırken esas olan, başvurudan itibaren iki ayın sonunda bütün eksik unsurların tamamlanmış olmasıdır. Bu bakımdan eksikliklerin bir defada tamamlanması zorunlu değildir. Örneğin eksik olan dekont iki hafta sonra, istemler birinci ayın sonunda, resimler de ikinci ayın sonunda ayrı ayrı sunulabilir.

Mevzuata göre çeviriler sunulacaksa, Türkçe çevirilerin yabancı dilde verilen metin ile aynı olduğuna dair beyan[14] da sunulmalıdır. Ancak EPATS sisteminden yüklenen evraklara ait üstyazı formunun başında matbu olarak “Ekte sunulan belgelerin aslına uygun olduğunu kabul ve beyan ederim.” cümlesi bulunduğu için ayrıca bir beyan gönderilmesine gerek yoktur. Ancak seçilen formun bu yazıyı içerdiğinden emin olunmalıdır.

Başvuru sırasında önceki bir başvuruya atıf yapılması durumunda önceki başvurunun başvuru tarihi, başvuru numarası ve hangi ülkede yapıldığı belirtilir. Önceki başvurunun tarifnamesinin ve varsa resimlerinin atıf yapılan kısımları da beyan edilir.[15] Atıf yapılan önceki başvurunun tarifname, istemler, özet ve varsa resimlerini içeren onaylı bir sureti ve onaylı suretin yabancı dilde olması durumunda Türkçe çevirisi herhangi bir bildirime gerek olmaksızın başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde Kuruma sunulmalıdır. Atıf yapılırken önceki başvurunun bazı resimlerine veya kısımlarına atıfta bulunulmaması halinde sonradan tamamlanan tarifname, atıfta bulunulan başvurunun tarifnamesinden atıfta bulunulmayan resimlerle veya kısımlarla ilgili referanslar ve açıklamalar çıkarılarak düzenlenmelidir.[16]

Atıf yapılan önceki başvuru bir patent ya da faydalı model başvurusu olmalıdır. Ancak bu başvuru, yeni başvuru için rüçhan olarak gösterilmek zorunda değildir.[17] Eğer rüçhan olarak gösterildiyse, tek bir kopya onaylı suret yeterlidir. Tarifname ve resimler dışında önceki başvurunun istemlerine de atıfta bulunulabilir.

EPATS sisteminde bir tarifname dosyası yüklenmeden işlem yapılamadığı için önceki bir başvuruya atıf yapılarak başvuru yapılmak isteniyorsa yazarın hazırladığı ancak resmi olmayan ve şuradan ulaşabileceğiniz atıf formunu doldurarak tarifname dosyası olarak sunabilirsiniz.

Minimum unsurlarla yapılan başvuruyu bir uçak bileti rezervasyonuna benzetebiliriz. Tarifnameyi Kuruma sunduğunuz tarihi Kurum size başvuru tarihi olarak rezerve eder ve iki aylık bir opsiyon süresi verir. Eğer bu süre içinde eksikleri tamamlamazsanız rezervasyonunuz iptal olur, bir başka deyişle başvuru tarihini kaybedersiniz. Yeniden bir başvuru yapmanız gerekir ve başvuru tarihiniz yeni başvurunuzun tarihi olur.

Minimum unsurlarla yapılan başvurular çok çeşitli şekilde gerçekleşebilir. Aşağıdaki tabloda bunlardan bazıları gösterilmiştir:

SMK m.90(3)’e göre tarifnamenin verilmesiyle başvuru tarihi kesinleşeceği için başvuru unsurları tamamlanırken tarifnamede, istemlerde ya da resimlerde başvurunun orijinaline göre kapsam aşımına yol açacak bir değişiklik yapılamaz.[18] Örneğin başvuru esnasında sadece tarifname verilmesi durumunda sonradan verilen istemlerde tarifname tarafından desteklenmeyen, tarifnamede bulunmayan özellikler bulunamaz. Bu yeni istemlerde yer alıp orijinal tarifnamede yer almayan teknik özellikler tarifnameye eklenemez.[19] Başvuru unsurları tamamlanırken kapsam aşan eklemeler yapılmak isteniyorsa yeni bir başvuru yapılmalıdır. SMK bu yönü ile EPC’den ayrılmaktadır. EPO’da minimum unsurlu bir başvurunun unsurları tamamlanırken kapsam aşımı yapılırsa, başvuru tarihi unsurların tamamlandığı tarih olarak değiştirilmektedir. (bkz. EPC Yön. m.55)

Bu bakımdan özet niteliğinde hazırlanmış kısa bir tarifnameyle minimum unsurlu başvuru yapılmamalıdır. Zira çok kısa bir tarifname sunarak sonrasında iki ay içinde tarifnameyi kapsamlı bir şekilde genişletmek mümkün değildir.[20] Örneğin, başvuru unsurları tamamlanırken tarifnameye kapsam aşımına yol açmayacak şekilde yazılmış aşağıda listelenen bilgiler eklenebilir:

  • Tekniğin bilinen durumu hakkında bilgi ve teknikte bilinen örnek dokümanlar[21]
  • Buluşun önceki tekniğe göre avantajları ve etkisi[22]
  • Sonradan eklenen resimlerde gösterilen referans numaraları

Ancak yukarıda sayılan bu eklemeler, yapılan eklemenin kapsamına bağlı olarak kabul edilmeyebilir. Her dosya kendi içinde değerlendirilmelidir.

Minimum unsurlarla başvuru yapılmasının temel amacı başvuru formatıyla vakit kaybetmeden elinizde mevcut olan bilgiyi en kısa sürede Kuruma sunarak başvuru tarihi almaktır. Bu bakımdan şöyle bir örnek verebiliriz: Nevresimlerinizi ve havlularınızı dolaba kaldıracaksınız ama şu anda vaktiniz yok, hepsini dolaba sığacak şekilde rasgele dolduruyorsunuz (bkz. şekil 1, soldaki görsel) Vaktiniz olduğunda geri dönüp hepsini düzgün bir biçimde katlayıp gruplayıp yerleştiriyorsunuz (bkz. şekil 1, sağdaki görsel). Ancak bunu yaparken dolaba yeni bir nevresim/havlu eklemiyorsunuz. Sadece size verilen sınırlar içinde (sepetler, düzenleyiciler) düzenleme yapıyorsunuz.

Şekil 1: Minimum unsurla yapılan başvuru (solda) ve başvuru unsurları tamamlandıktan sonra (sağda)

Ancak başvuru unsurları tamamlanırken bir odayı yeni mobilyalarla yeniden dekore eder gibi bir yaklaşımdan kaçınılmalıdır. (bkz. Şekil 2) Bu tür bir yaklaşım kapsam aşımına neden olacağı için kabul edilmeyecektir.

Şekil 2: Başvuru unsurları tamamlanırken daha önce sunulmayan kapsam aşıcı bilgi eklenmemelidir.

Bir başka analoji de şöyle olabilir: Yeni taşındığınız evin salonuna (tarifname) bütün kolileri yığdınız (Minimum unsurlu başvuru). Şu an kolileri açıp evi düzenlemeye vaktiniz olmadığı için öylece bırakıp otele gittiniz. Ertesi gün geldiğinizde, dışarıdan yeni bir eşya getirmeksizin, içinde mutfak eşyaları bulunan kolileri mutfağa (istemler), içinde yatak odası eşyaları bulunan kolileri yatak odasına (resimler) götürdünüz ve içindekileri ilgili yerlere yerleştirdiniz (Başvuru unsurlarının tamamlanması).

Şekil 3: Salonda (tarifname) kolilerin yığılmış olduğu evdeki eşyaları (minimum unsurlu başvuru), dışarıdan yeni bir eşya getirmeksizin ilgili odalara (istemler, resimler) yerleştirebilirsiniz. (Başvuru unsurlarının tamamlanması)

Örneğin akademik bir makale taslağı olarak ya da makale formatına benzer biçimde içinde şekiller ve makale bölümleri bulunan bir tarifnameyle minimum unsurlu bir başvuru yapıldığını farz edelim. İki ay içinde başvuru sahibi kapsam aşımına yol açmamak koşuluyla şunları yaparak başvuru unsurlarını tamamlayabilir:

  • Tarifnamedeki şekilleri resimler bölümüne taşımak
  • Orijinal tarifnamedeki bilgilere dayanarak istemleri oluşturmak
  • Tarifnameyi SMK Yönetmelik m.75(1)’de anlatılan formata uyumlu hale getirmek[23] (örn. tekniğin bilinen durumu hakkında bilgi ve teknikte bilinen örnek dokümanları tarifnameye eklemek)

Ancak yukarıda bahsettiğimiz “makale formatına benzer bir biçimde” yazdığınız tarifname başvuru yaptığınız tarihe göre 12 aydan daha eski bir tarihte yayınlanmış bir makalenize dayanıyorsa bu makalenin başvurunuzun patentlenebilirliğini ortadan kaldıracağı unutulmamalıdır.[24] Örneğin 2018/13910 nolu başvuruda tarifname olarak buluş sahibinin yazarları arasında bulunduğu ve başvurudan 15 ay önce yayınlanmış bir makale orijinal haliyle gönderilmiş, iki ay içinde bu makalenin içeriğine dayalı olarak oluşturulan tarifname, istemler, özet ve resimler sunularak başvuru unsurları tamamlanmıştır. Ancak araştırma aşamasında uzman aynı makaleyi kullanarak başvurunun yeni olmadığını ileri sürmüştür.

Yalnızca tarifname ile minimum unsurlu bir başvuru yaptığımızı ve iki aylık sürede diğer unsurları tamamlayamadığımızı farz edelim. Bu durumda, başvuru geri çekilmiş sayılır.[25] Henüz yayımlanmamış bir patent başvurusu geri çekilmiş sayıldığı takdirde aynı buluş konusu için yeni bir patent başvurusu yapılabilir.[26] Böyle bir durumda geri çekilen ilk başvurunuzu eksik kısımlarını tamamladıktan sonra yeniden başvuru yapabilirsiniz. Böylece başvuru tarihiniz yeni başvurunuzun tarihi olacaktır. İlk başvurunuzdaki tarifnamenin buluşunuzu kısmen ya da tamamen kapsadığını düşünüyorsanız, bu başvuruyu rüçhan göstererek ilk başvuru tarihinizi korumaya çalışabilirsiniz. Böylece ilk başvurudaki tarifnameden çıkarılabilen istemler ilk başvurunun efektif tarihine sahip olabilecektir.

EPATS Üzerinden Minimum Unsurlu Başvuru Yapılması

TÜRKPATENT EPATS sisteminde minimum unsurlarla (asgari gereklilik ile) başvuru yapmak için öncelikle EPATS “Benim Sayfam” ekranında “Yeni Başvuru” bölümünde başvuru türü (patent veya faydalı model) seçilerek “Git” butonuna basılır. Ardından gerekli bilgiler doldurulduktan sonra çıkan ekranda “Başvuru Şekli” kısmı “Asgari Gereklilik ile Başvuru” olarak seçilir. (bkz. Şekil 4) Asteriks (*) bulunan tüm bilgiler doldurulduktan sonra çıkan ekranda tarifname takımının ilgili bölümleri yüklenir.

İster minimum unsurla ister tam başvuru yapıyor olun, tarifnamenin doğru bir şekilde yüklendiğinden mutlaka emin olunuz. Aynı gün içinde bile olsa tarifnameyi diğer unsurlar gönderildikten sonra yüklemeyiniz, başvurunun ilk yapıldığı anda tarifnamenin de olduğundan emin olunuz. Diğer tarifname takımı unsurları sonradan tamamlanabilse bile tarifname sonradan tamamlanamaz. Başvuruyu yaptıktan sonra yüklenen dosyaları mutlaka kontrol ediniz.

Şekil 4: EPATS üzerinden minimum unsurlarla başvuru yapılması

Örnekler

Şimdi TÜRKPATENT’e minimum unsurla yapılan başvurulara örnekler verelim.

2019/13570 nolu başvuru bir cümlelik bir tarifnameyle yapılmıştır. Ardından başvuru unsurları tamamlanarak şekli inceleme aşamasına geçilmiş, istenen şekli düzeltmeler yerine getirildikten sonra başvurunun şekli bir eksikliği olmadığı bildirilmiştir. Başvuru sahibinin araştırma talebinin ardından araştırma uzmanı başvuruyu değerlendirmiş ve başvurunun ilk haline göre kapsam aştığını tespit etmiş, söz konusu değişiklikleri (tamamlanan unsurları) dikkate almamıştır. Başvurunun ilk haliyle tarifname ve istemlerin yetersizliği nedeniyle SMK m.96(3)’e göre araştırma raporu düzenlenememiştir.

2020/17215 nolu patent başvurusu ile 2020/22791, 2019/22180 ve 2020/06515 nolu faydalı model başvuruları için de benzer sebeplerden rapor düzenlenememiştir.

Başvuru unsurlarını tamamlama talebi yapılacaksa başvurunun şekli aşamasında kapsam aşımı değerlendirmesi yapılmayacağı ve söz konusu değerlendirmenin ancak araştırma aşamasında yapılacağı unutulmamalıdır. Bir başka deyişle başvuru unsurlarınızı tamamladıktan sonra şekli eksikliğinizin olmadığına dair bildirim almanız, yaptığınız değişikliğin kabul edildiği anlamına gelmemektedir. Kapsam aşımı değerlendirmesi (araştırma raporu) yapılmadan önce başvurunun yayınlanması söz konusuysa araştırma uzmanına rapor öncesi bir ön değerlendirme olarak kapsam aşımının söz konusu olup olmadığına dair görüş sormak faydalı olacaktır. Aksi takdirde, başvurunuz yayınlandıktan sonra uzman kapsam aşımı olduğuna kanaat getirirse başvuruyu orijinal haline göre değerlendirecek, bu da başvurunuza araştırma raporu düzenlenememe ihtimalini ortaya çıkaracaktır. Eğer rapor düzenlenememenin gerekçesi olan yetersizliği gideremezseniz başvurunuz reddedilecektir. Bu durumda (özellikle de rüçhan süresini kaçırdıysanız) aynı başvuruyu yeniden yapmanız durumunda yayınlanan ilk başvuru yeni başvurunuzun patentlenebilirliğini ortadan kaldıracaktır. Bu nedenle minimum unsurlarla başvuru yapacaksanız erken yayın talebi yapmanız tavsiye edilmez.

2018/08025 nolu başvuru tarifname, özet ve resimler ile yapılmış, iki hafta sonra başvuru unsurları tamamlama talebi yapılarak istemler gönderilmiştir.

2018/04174 nolu başvuru tarifname, özet, istemler ve resimler olarak yapılmış, ancak istem sayfalarının bir kısmı eksik gönderilmiş ve özet sayfası da istem sayfalarından biri olarak gönderilmiştir. Üç gün sonra yapılan başvuru unsurlarını tamamlama talebiyle eksik olan istem sayfaları ve özet tamamlanmıştır.

Burada bir hususa değinelim. Yukarıda örnekte olduğu gibi istem sayfalarının sonradan tamamlanması mümkün olsa bile, tarifnamenin bazı sayfalarının eksik olması durumunda bunların başvuru unsurlarını tamamlama yoluyla sonradan tamamlanması pratikte pek mümkün değildir. Eksik sayfalardaki bilgilerin hiçbirinin kapsam aşacak nitelikte olmaması çok düşük bir ihtimaldir. Bu nedenle genellikle bu tür düzeltme talepleri kabul edilmez ve dosya bir başvuru olarak işleme alınmaz. Ancak çok istisnai durumlarda, örneğin tarifnamenin son sayfası eksikse ve bu sayfa da kapsam aşımına neden olmayacak içerikte kısa bir paragraftan oluşuyorsa, tarifnamenin tam gönderildiği kabul edilerek eksik sayfa tamamlatılmadan işlemlere devam edilebilir. Tarifnamede kapsamlı bir eksiklik varsa vakit kaybetmeden yeni başvuru yapılması tavsiye edilir.

Örneğin bir başvuruda yabancı dilde sunulan tarifnamenin sadece 9 ve 10. sayfalarının verildiği, başlangıcında yer alan diğer sayfaların verilmediği görüldüğünden talep bir başvuru olarak işleme alınmamıştır.[27]

Bir patent başvurusu yaptığınızı, ancak aynı gün içinde aslında yüklediğiniz tarifname takımının yanlış olduğunu fark ettiğinizi varsayalım. Böyle bir durumda izlenecek en iyi yol hemen yeni bir başvuru yaparak asıl tarifname takımının yüklenmesidir. Hatalı yapılan başvurunun unsurlarını tamamlamak ya da hata düzeltme talebi yapmak gibi yollar (genellikle başvuru ücreti ödememek için denenir), değerlendirme sürecinin uzaması durumunda vakit kaybına, hatta hak kaybına yol açabilir.

Bir başka başvuruda tarifname takımı yüklenirken istemler yerine tarifname mükerrer olarak yüklenmiştir. Ardından başvuru sahibi iki ay içinde istemleri göndererek başvuruyu tamamlamıştır. Bu tür bir hatanın başvuru sahibi tarafından iki ay içinde fark edilmesi mümkün olmayabilir, zira Kurum istemlerin eksik olduğu yönünde bir uyarı yapmayacaktır. Bu nedenle başvurunuzu yaptıktan sonra mutlaka EPATS’ta başvurunun yüklenen evraklarını kontrol ediniz. Eğer hatalı bir yükleme yapıldıysa vakit geçirmeden düzeltme talep ediniz.

2018/03311 nolu başvuru tarifname ve istemler ile yapılmış, iki gün sonra başvuru unsurları tamamlama talebi yapılarak resim eklenmiştir. Tarifnamede buluş konusu solar şezlong kolçağının

  • Kullanıcının talebine göre içeceğinin sıcak veya soğuk olarak muhafaza edilmesini sağlamak için termos özellikli içecek haznesi (3),
  • İçecek haznesi (3) ısısını, saati ve batarya (7) şarj durumunu kontrol etmek için Kolçak tablası (1) üzerinde ekran (8),
  • Şezlongdan ayrıldığında ve/veya dinlenirken özel eşyalarını muhafaza edebilmesi, güneş ve ıslak zeminden eşyalarını koruyabilmesi için kapaklı saklama bölmesi (4),
  • Cep telefonu, tablet vb. elektronik cihazları şarj etmeyi sağlayan USB çıkışı (2),
  • Güneş enerjisinin toplamak için güneş paneli (5), güneş enerjisini USB çıkışı (2) gibi birimlerde kullanımını sağlamak için batarya (7),
  • Kullanıcı konforunun azami seviyede sağlanması için garson çağırma butonu (9) ve LED ışıklandırma (10),
  • Tüm unsurları üzerinde bulunduran kolçak tablasının (1) üzerinde bulunduğu metal büküm sehpa ayağı (6)

unsurlarından oluştuğu açıklanmıştır. Söz konusu resim ekleme talebi kabul edilmiştir. (bkz. Şekil 5)

Şekil 5: 2018/03311 nolu başvuruya sonradan eklenen Şekil 1

Sonradan tamamlanan resimlerde orijinal başvurunun kapsamını aşacak nitelikte detaylar olmamalıdır. Zira bir başvuruya tamamen yeni resimler eklemek SMK m.103(1) kapsamında normalde pek olası değildir, çünkü çoğu durumda yeni bir resim sadece tarifnameden açık bir şekilde türetilemeyecektir. Bu nedenle, başvuru unsurlarını tamamlamak maksadıyla gönderilen yeni resimler SMK m.103(1)’e uygunluk açısından dikkatlice kontrol edilir.[28]

Şimdi yukarıdaki örnekle ilgili hayali bir durum yaratalım. Başvuru sahibi buluşun teknikten farklılaşması amacıyla şekil 1’den destek alarak güneş panelinin (5) kolçak tablasının (1) yarısını kapladığını istemlere eklemek istesin. Böyle bir durumda orijinal başvuruda desteği olmayan bu talep kabul edilmeyecektir. Yazarın kişisel görüşü çoğu durumda yeni bir resmin sadece tarifnameden açık bir şekilde türetilemeyeceği yönünde olduğu için yazar resimlerin sonradan tamamlanmasını tavsiye etmemektedir. İmkân varsa elle çizilmiş bile olsa resimlerin başvuruyla birlikte sunulması, sonrasında şekli eksiklik giderme aşamasında düzeltilmesi tavsiye edilir.

2018/14089 nolu başvuru tarifname, istemler ve özet olarak yapılmış, ertesi gün tarifnamede atıf yapılan resim başvuru unsurlarını tamamlama talebi olarak sunulmuş, söz konusu talep kabul edilmiştir. (bkz. Şekil 6)

Şekil 6: 2018/14089 nolu başvuruya sonradan eklenen Şekil 1

2019/22951 nolu başvuru tarifname ile yapılmış, sonradan istemler, özet ve resimler tamamlanmıştır. Gönderilen istemlerin tarifnamede aynen bulunduğu görülmektedir. Gönderilen resimlerle ilgili bilgiler ve referans numaraları da orijinal başvuruda bulunmaktadır. Söz konusu başvuru unsurları tamamlama talebi kabul edilmiştir.

Başvuru ücretinin yattığını gösterir dekont da patent başvurusunun bir unsuru[29] olduğu için başvuru anında dekont sunulmadıysa iki ay içinde başvuru unsurlarını tamamlama kapsamında dekont gönderilmelidir. Örneğin 2018/10280, 2018/12077, 2018/12080 nolu başvurularda dekont başvuru anında sunulmamış, sonradan tamamlanmıştır.

Başvuruya ait tarifname yabancı dilde verildiyse minimum unsurla yapılmış başvuru olarak kabul edilir ve iki ay içinde tarifname takımının tamamına ait Türkçe çevirilerin sunulması beklenir.

Minimum Unsurlarla Başvuru Yapmanın Faydalı Olduğu Durumlar

Hangi unsuru sonradan tamamlayacağınıza bağlı olarak minimum unsurlarla başvuru yapmanın çeşitli faydaları olabilir.

Minimum unsurlarla başvuru yapılması, buluşunuzu yeterince eksiksiz ve kapsamlıca anlatan bir tarifnameniz varsa istem yazımı ve diğer format düzenlemeleri için vakit kaybetmeden başvuru tarihi almanızı sağlayabilir. Bu da buluş konunuzla ilgili gerçekleşmesi mümkün olası başka başvurular ya da açıklamalar karşısında size avantaj sağlayacaktır. Özellikle çok sayıda başvurunun yapıldığı ve teknolojinin hızla geliştiği alanlarda erken başvuru tarihi almak önemlidir. Başvuru tarihi içinde bulunulan yıl bitmeden alınırsa bunun bir başka avantajı şudur: Örneğin 31.12.2021’de TÜRKPATENT’e tarifname ile minimum unsurlu başvuru yaparsanız iki ay içinde başvurunuzu tamamlayabilirsiniz. Böylece başvurunuz 2021 yılında yapıldığı için 2021 yılı ücretlerine tabi olur. 2022 yılındaki ücret artışlarından etkilenmez.

Minimum unsurla başvuru yapmanın yararlı olduğu bir başka durum da şöyle olabilir. Patent vekili olarak TÜRKPATENT’e Japonya’dan bir başvuru sahibinin başvurusunu yapacaksınız. Ancak dokümanlar henüz elinize ulaşmadı. Eğer başvuru numarası, ofisi ve başvuru tarihini biliyorsanız, yalnızca bu başvuruya atıf yaparak (başvuru sahibi bilgileri ve patent verilmesi talebi ile) başvuru tarihi alabilir, iki ay içinde Japon başvurusunun onaylı suretini ve Türkçe çevirilerini sunabilirsiniz.

EPATS’tan sisteme başvurunuzu yüklerken sehven istemler yerine resimleri yeniden yüklediğinizi varsayalım. Böyle bir durumda başvurudan itibaren iki aylık süre geçmeden SMK m.90(1) ve 95(2)’ye dayanarak minimum unsurları tamamlama talebi kapsamında gerçek istemler sunulabilir. Ancak istemlerin başvuru kapsamını aşıp aşmadığı kontrol edilecektir ve kapsam aşımı söz konusuysa istemler kabul edilmeyecektir.

SONUÇ

Mümkünse tüm unsurlarla başvuru yapınız. Minimum unsurlarla yapacaksanız sonradan kapsam aşacak bilgi eklemeyeceğiniz nitelikte bir tarifnameyle başvuru yapınız. İstemleri ve/veya resimleri sonradan tamamlarken çok dikkatli olunuz. İstemleri tarifnameden dayanak alarak yazmak nispeten daha kolay olsa da yeni resimler için tarifnameden dayanak elde etmek oldukça zordur ve kolaylıkla kapsam aşıldığı ileri sürülebilir.

TÜRKPATENT’e Ocak 2017 – Aralık 2021 arası yapılan başvurulardan yaklaşık binde 8’inin minimum unsurlarla başvuru yapıp, başvuru unsurlarını sonradan tamamladığı görülmektedir.[30] Bu istatistikten başvuru sahiplerinin minimum unsurlu başvuru yapma konusunda tereddütlü davrandığı ya da böyle bir imkânın farkında olmadığı sonuçları çıkarılabilir.

Bir patent başvurusu belge olduktan sonra üçüncü kişiler SMK m.99(1)(c) kapsamında patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığını ileri sürerek itiraz edebilir. Eğer başvuru unsurlarını sonradan tamamlayarak yaptığınız başvuruda unsurlar tamamlanırken böyle bir kapsam aşımı söz konusu olduysa patent belgeniz (kapsam aşımının olduğu istemler itibariyle) hükümsüz kılınacaktır. Bu açıdan başvuru unsurları tamamlanırken büyük hassasiyet gösterilmelidir. Faydalı model belgelerinde ise SMK m.144(1)(c) kapsamında üçüncü kişiler Mahkemeye başvurarak faydalı model konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığını ileri sürerek belgenin hükümsüzlüğünü talep edebilir. Patent belgesi için de aynı gerekçeyle SMK m.138(1)(c) kapsamında Mahkemede hükümsüzlük davası açılabilir.

Minimum unsurla başvuru yapılmış bir patent belgesine TÜRKPATENT nezdinde hükümsüzlük talebinde bulunacak üçüncü kişilerin de bu bakımdan itirazlarını yalnızca yenilik ve buluş basamağı ile sınırlı tutmayıp, başvuru unsurları tamamlanırken bir kapsam aşımının söz konusu olup olmadığını iyi irdelemesinde de fayda vardır. Eğer bir başvuruda “6769-Başvuru unsurları tamamlama talebi” ve “6769-P/FM Başvurusu Geldi (Minimum Unsurlar Tam)” kodları bulunuyorsa, bu o dosyanın minimum unsurlarla başvuru yaptığını ve sonrasında başvuru unsurları tamamladığını gösterir.

Kapsam aşımı nedeniyle hükümsüzlük kararı verilirken yalnızca kapsam aşımına neden olan unsurların bulunduğu istemler hükümsüz kılınacaktır. Orijinal başvurudan dayanak alan istemler bundan etkilenmeyecektir. Ancak örneğin istem 1’de kapsam aşımı varsa ve diğer tüm istemler ona bağlıysa tüm istemlerin hükümsüzlüğü söz konusu olacaktır.


Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Ocak 2022

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] PLT m.5, https://wipolex.wipo.int/en/text/288996

[2] 6769 SMK Gerekçesi

[3] 551 Sayılı KHK m.42.

[4] 551 Sayılı KHK m.43(1).

[5] 551 Sayılı KHK m.43(2).

[6] 6769 SMK m.90(3).

[7] 6769 SMK m.95(1).

[8] 6769 SMK Yönetmelik m.71(4).

[9] SMK Yönetmelik m.72(1); ayrıca bkz. EPO  BoA T1963 / 17.

[10] 6769 SMK m.90(1).

[11] 6769 SMK m.95(2).

[12] 6769 SMK Yönetmelik m.72(1)(a) ve (d).

[13] 6769 SMK Yönetmelik m.72(1).

[14] 6769 SMK Yönetmelik m.72(2).

[15] 6769 SMK Yönetmelik m.71(3).

[16] 6769 SMK Yönetmelik m.72(3).

[17] EPO Guidelines for Examination, Part A – Chapter II – 4.1.3.1 Reference to a previously filed application, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/a_ii_4_1_3_1.htm

[18] 6769 SMK m.103 ve Yönetmelik m.72(4).

[19] 6769 SMK Yönetmelik m.76(8).

[20] Tarifnameyi kapsamlı bir şekilde genişletmek mümkün değildir derken, küçük bir kapsam aşımı yapılsa kabul edilebilir demek istemiyoruz 🙂

[21] EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 1.11.5 Adding prior art citations to the description, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_1_11_5.htm

[22] EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 1.11.6 Addition of advantages and effects to the description, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_1_11_6.htm

[23] Minimum unsurlu başvurudaki tarifname, SMK Yönetmelik m.75’e uygun bir şekilde hazırlanabileceği gibi, buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık, ayrıntılı ve eksiksiz olarak açıklandığı yazılı bir metin olarak da verilebilir. Başvuru unsurları tamamlanırken Yönetmeliğe uygun hale getirilir.

[24] Ayrıntılı bilgi için bkz: Buluş Yapana Ait Önceki Tarihli Açıklamalarının Patent Sürecine Etkisi, Mustafa Güney Çalışkan,

[25] 6769 SMK m.95(2).

[26] 6769 SMK m.105(3).

[27] 6769 SMK m.95(1), Yön. m.71(4).

[28] 6769 SMK Yönetmelik m.72(4), son cümle. Ayrıca bkz. EPO  Guidelines for Examination, Part H – Chapter V – 5. Amendments to drawings, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_v_5.htm

[29] 6769 SMK m.90(1)(e).

[30] Kaynak: TÜRKPATENT veritabanı

Aydınlanma An’ı Yanılgısı

“Sonucu uzun zamandır biliyorum, ancak ona nasıl ulaşacağımı henüz bilmiyorum.”

Carl Friedrich Gauss

Newton’ın kafasına elma düşmüş ve bir anda yerçekimini bulmuş. Arşimet hamamda yıkanırken suyun kaldırma kuvvetini bulup Evreka diye bağırarak dışarı fırlamış. Hepimizin küçükken öğrendiği bu hikâyeler kulağa gerçekten hoş geliyor. Hatta çocuklara bilimi sevdirmek için ilginç hikâyelerin etkili olduğu da söylenebilir. Eskiden dinlediğimiz bu hikâyelere günümüzde güncel yenileri ekleniyor ve biz bunlara inanmaya devam ediyoruz. Ancak hemen hemen her çığır açıcı buluş, keşif ya da fikri böyle bir aydınlanma an’ı (“Epifani”, “Evreka an’ı” ya da “Aha! an’ı”) ile ilişkilendirmek ne derece doğrudur?

Şekil 1: Sosyal medyada karşılaştığım Newton’la ilgili bir görsel

Hepimiz güzel ve çarpıcı hikâyelerden hoşlanırız. Dâhi bir bilim insanının bir aydınlanma an’ı ile bir anda daha önce kimsenin aklına bile gelmeyen bir şeyi düşünüp alanında çığır açmasına dair bir hikâye gerçekten heyecan vericidir. Ne de olsa dâhi olmak, çalışkan olmaktan çok daha havalıdır. Son 20 yılını tekdüze bir şekilde sabah akşam evinde tek bir konuda çalışarak geçiren, sürekli alanıyla ilgili kitaplar okuyan birisinin hikâyesi ise -sonunda çığır açan bir buluşa imza atsa bile- bırakın heyecanı bizde esneme hissi yaratabilir. Bu tür bir hikâye, pek heyecan verici olmayabilir, ancak kahramanların gerçek yolculuğu her zaman birçok zorluk, sıkı çalışma ve öğrenme ile dolu olmuştur.[1]

eBay kurucuları aslında bireylerin birbirleriyle serbestçe ticaret yapabilecekleri bir piyasa ekonomisi yaratmak isteğiyle hareket etmişlerdi ancak bu amaç gazetecilere çok ilginç gelmediği için tanıtımlarında pek bir fayda sağlamamıştı. Daha sonra kurucularının nişanlısının PEZ şeker kutularını satabilmesi için şirketi nasıl yarattığı hakkında uydurulan aşk dolu hikâye sayesinde basında istedikleri gibi yer alabildiler. Gerçek hikâye, âşıklar arasında oluşan ilham perisi gibi bir hikâye kadar güzel değildi.[2]

Genellikle TÜRKPATENT’le ilgili röportaj yapmak için gelen gazetecilerin çoğunun da ilk sorduğu sorulardan biri “İlginç buluşlar geliyor mu?” oluyor. Yaptıkları haberi ilgi çekici kılmanın bir yolunu bulmaları gerekiyor, zira Kurum istatistikleri ya da güncel hukuki gelişmeler sıradan okuyucuyu pek çeken unsurlar değil.

2018’de bir İngiliz Telekom şirketinin ortaya koyduğu istatistiklere göre insanlar uyanık oldukları süre boyunca ortalama 12 dakikada bir cep telefonlarını kontrol etmektedir.[3] Artık konsantrasyonumuzu uzun süre korumak günümüz koşullarında oldukça zor. İnsanların dikkatini çekmek için artık daha çok çaba gerekiyor. Bir yerde sunum yaparken, karşımızdakine ilgi çekici bir şeyler anlatmak isterken, ya da yazdığımız yazıyı daha ilgi çekici hale getirmek için çarpıcı hikâyelerden yararlanırız. Günümüz koşullarına da oldukça uygundur bu tavrımız. Her gün bize sunulan tonlarca bilginin bombardımanı altındayız. Hiçbir şeye vaktimiz yok. Bu nedenle bilgiyi bir an önce edinmek istiyoruz. Zira pek kimsenin zorunlu olmadıkça 500 sayfalık bir kitabı okuyacak, hatta 2 saatlik bir filmi izleyecek kadar tahammülü bile kalmadı. Çoğumuz bir dakikalık videoların, tek sayfalık infografiklerin esiri olduk. On beş dakikada kuantum mekaniği, iki haftada İngilizce öğrenin, mutlu bir yaşam için beş basit kural vb. iddialarla ortaya çıkanlar oldukça ilgi görüyor. Peki her şeyi böylesine aşırı basitleştirmenin (oversimplification) bir zararı var mı?

İnsanlar bu aydınlanma anlarına ve bir gecede elde edilen başarı hikâyelerine devamlı maruz kaldıkça, bunlara inanmaya başlıyorlar. Bu hikâyeler mucitlerin hiç de gerçekçi olmayan beklentiler oluşturmasına neden oluyor. Bu da bugünlerde pek çok mucidin yaşadığını gördüğümüz çok yaygın bazı sorunlara yol açıyor. Örneğin bazı mucitler, işe koyulmaya başlamadan önce genellikle mükemmel fikrin veya ilhamın gelmesini bekliyorlar, ki bunun ne yazık ki hiçbir anlamı yoktur. Sorunun ne olduğunu bile bilmiyorsanız, birdenbire nasıl mucizevi bir çözüm bulabilirsiniz? Fikirler, gerçekten anlamlı bir problem üzerinde çalışmaya başladığınızda size gelecektir. Mikroişlemcinin (Intel 4004) mucitlerinden biri olan Marcian Hoff şöyle söylemiş: “Her zaman müthiş bir aydınlanma an’ı veya bir atılım beklentisi içindeyseniz, muhtemelen bu asla olmayacak. Bunun yerine, yapmanız gereken konunun üzerinde çalışmaya devam etmek. İyi görünen bir şey bulursanız, devam edin.”[4]

Bu hikâyelerin yol açtığı bir başka sorun da mucitlerin işin zor kısmının fikri bulmak olduğunu düşünmesine sebep olmasıdır. Müthiş fikirlerin aniden bir gecede başarıya dönüşmesini beklerler ve bu gerçekleşmediğinde, fikirde yanlış bir şeyler olduğunu düşünürler ya da fikirden tamamen vazgeçerler.[5]

Üstelik bu yanılsamalar sadece mucitlerle de sınırlı değildir. Yöneticiler de bu hikâyeleri bilirler ve üstelik harika fikirlerin kısa sürede çok para kazandırması gerektiğine inanırlar. Oysa başarı için uzun vadeli planlama, bütçe ayırma, yıllarca sıkı çalışma ve ısrarcılık gerekir. Şimşek hızında büyümenin simgesi olan Facebook’un bile, büyük bir işletme olması zaman almıştı. İlk sürümün piyasaya çıkmasından sonra, genel halkın kaydolmasına bile izin verilmesi üç yıl sürmüştü ve şirketin anlamlı gelir elde etmeye başlaması daha uzun yıllar almıştı.[6]

Bu hikâyeler farklı kişilerde farklı etkiler yaratabiliyor. Bazı insanlar büyük icatların/parlak fikirlerin yalnızca dâhiler tarafından geliştirilebileceğini düşünmeye başlıyor. Bazıları ise şansı olan, doğru zamanda doğru yerde olan herkesin bunu başaracağına inanmaya başlıyor. Her iki durumda da formülün en önemli bileşeni göz ardı ediliyor: Çok çalışmak.

Bilimsel makale sayısının 50 milyonu[7] (her yıl 2.5 milyon artıyor), patent başvuru sayısının 150 milyonu (her yıl 3.3 milyon artıyor)[8] geçtiği günümüzde yenilikleri takip ederek bunların üzerine çığır açıcı nitelikte bir şeyler eklemek giderek zorlaşıyor. ABD Patent Ofisinin eski Başkanlarından biri tarafından 1899’da söylendiği iddia edilen (ancak sonrasında doğru olmadığı ortaya çıkan) o meşhur “icat edilebilecek her şey icat edildi” sözü[9] elbette hiçbir zaman gerçek olmayacak ancak günümüzde artık bilim insanları aynı konuda uzun yıllar çalışarak çok spesifik bir alanda belki insanlığa çok küçük de olsa bir katkı sağlayabiliyor. (bkz. Şekil 2) Mucitler yine belki ömür boyu çalışarak ve birikimlerinin çoğunu harcayarak kendilerini adadıkları icatlarını gerçekleştirmek istiyorlar ancak yaptıkları bazen zaten mevcut çok sayıda çözüm yoluna bir alternatiften ya da pek kimsenin ilgisini çekmeyecek yeni bir geliştirmeden öteye gidemeyebiliyor.

Şekil 2: “Bilginin sınırlarını genişletmek” (Matt Might)[10]

Bu tür ani başarı hikâyelerini dinlemek bizi motive mi ediyor, yoksa gerçeklerle karşılaştığımızda bizi yıldırıyor mu? Oysa aydınlanma an’ı hikâyeleriyle büyümüştük, belki biz de bir anda bir deha pırıltısı göstererek çığır açan bir buluş/girişim/yenilik ortaya koyabiliriz?

Maalesef hiçbir şey bu kadar basit olmuyor. Bu aşırı basitleştirme yanılgısı bizi hiç çalışmadan çabalamadan başarıya ulaşabileceğimize inandıran bir başka etken. Yalnızca parlak bir fikir bulmak da yetmiyor. Başarıya ulaşmak için yatırımcı bulmak, ikna etmek, boş zamanları feda etmek, reddedilme karşısında ısrar etmek ve bütün bunları bir başarı garantisi olmadan yapmak gerekebilir. Bunları yaparken hala “sanayide devrim yaratacak”, “milyar dolarlık bir iş yaratacak” veya “bir gecede zengin edecek” bir fikir peşinde koşmak ise kişiyi kısa zamanda bıkkınlığa sürükleyebilir. A.B.D.’de yapılan bir araştırmaya göre start-up dünyasında, oldukça başarılı bir start-up başlatma ihtimalinin 10.000’de bir olduğu tahmin ediliyor.[11]

Da Vinci’nin, Edison’un ya da Jeff Bezos’un hayatını sığ bir şekilde tamamen farklı koşullar altında taklit ederek başarıya ulaşmak mümkün değildir.[12] Elizabeth Holmes’un başına gelen de bir bakıma budur.[13] Yalnızca parlak bir fikrinizin olması başarı için yeterli değildir. Örneğin 1960’larda yayınlanan Star Trek televizyon dizisinde cep telefonu fikri kullanılmıştı. Ancak söz konusu teknolojinin gelişmesi ve kullanılabilir hale gelmesi on yıllar aldı, dizideki fikirden yola çıkan dâhi biri diziyi izler izlemez bir aydınlanma an’ı yaşayarak hemen cep telefonunu icat etmedi.

Hatta bazen doğru kişilerin doğru yerde olması, çok çalışması ve sebat etmesi de başarıya ulaşmada yeterli olmayabiliyor. İlk akıllı telefonu geliştiren ekip olarak kabul edilen General Magic’in hikâyesi buna iyi bir örnektir. 1990’ların başında dönemin en parlak mühendislerini bir araya getiren şirket dokunmatik ekranlı akıllı telefonların pek çok özelliğini geliştirdikleri bir modeli piyasaya sürmüştür ancak başarılı olamayıp batmıştır. Bu başarısızlıkta kuşkusuz en büyük sebep pazarın o dönemde henüz hazır olmamasıdır, zira kullanıcılar akıllı telefona ilgi duymamıştı çünkü o tarihte henüz internet altyapısı akıllı telefonların özelliklerini desteklemekte yetersizdi. Çok az web sitesi vardı ve akıllı telefonun şu anda en çok kullanılma sebepleri arasında olan internetten video izleme, müzik dinleme ya da sosyal medyayı kullanma vb. pek çok özellik o tarihte mevcut değildi. Her ne kadar General Magic başarılı olamasa da onun açtığı yoldan devam eden diğer firmalar 15 yıl kadar sonra piyasanın da hazır olmasıyla büyük başarılara ulaşmaya başlamıştır.[14]

Şu sıralar popüler olan “Billion Dollar Code” dizisinde Google Earth’ün 2001 yılında piyasaya sürülmesinden yıllar önce aynı özellikleri kendilerinin geliştirdiğini iddia eden bir grup Alman gencin hikâyesi anlatılıyor.[15] Hikâyeleri çok farklı olsa da diziyi izlerken aklıma General Magic geldi.

Elmaya geri dönelim. Newton elmanın düştüğünü görünce yerçekimini bulmadı. Çiftliğin bahçesindeki bir elma ağacının altında oturmuş, Ay’ı Dünya’nın yörüngesinde tutan şeyin ne olduğunu düşünüyordu. O düşüncelere dalmışken yere bir elma düştü. Kafasına çarpmadı ama şu içgörüyü tetikledi: Elmaları düşüren kuvvet aynı zamanda Ay’a da etki eden kuvvet olabilir mi? İnsanlar elmaları yere düşüren şeyin “yerçekimi” olduğunu zaten biliyordu. Newton’un merak ettiği şey ise şuydu: Yerçekimi sadece dünyaya özgü bir olgu mu, yoksa uzay boyunca uzanıp Ay’ı da etkileyebilir mi?[16] Newton’ın yerçekimi üzerinde çalışan birçok başka çağdaşı da vardı ve Newton kesinlikle onların çalışmalarına oldukça aşinaydı, hatta bazıları onun teorisinin anahtar kavramları haline geldi. Ancak kütle çekiminin matematiksel olarak nasıl işlediğini ispatlaması 20 yıllık yoğun bir çalışmanın ardından yayınladığı Principia kitabıyla gerçekleşebildi.[17]

Şekil 3: Newton’un Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica’sının ilk baskısının bir kopyası

Sıkı çalışma, kişisel risk ve fedakârlık yerine, doğru zamanda doğru yerde olacak kadar şanslı insanlara harika fikirlerin geldiğini düşünmek daha rahatlatıcıdır. Newton’ın hikâyesinde başrol Newton’a bile ait değildir: Üzgün, isimsiz, intihara meyilli bir elmadır![18]

Arşimet’in hikayesinin de anlatılandan farklı olduğu Galileo dahil pek çok kişi tarafından dile getirilmiştir.[19] Olay, gerçekleştiği iddia edilen tarihten 200 yıl sonra ilk kez kaleme alınmıştır ve anlatılan yöntemle Arşimet’in problemi çözmesinin pratikte mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.[20] Arşimet’in hidrostatiğin gelişimindeki rolü elbette yadsınamaz, ancak uzun zaman alan çalışmaları bir anlık aydınlanmayla açıklamak pek doğru olmayacaktır.

Eski hikâyelerde geçen olayların yaşandığı koşulları tam hayal edemiyor oluşumuz da bu hikâyelerdeki çabayı hafife almamıza neden olabiliyor. Arşimet’in zamanı bize o kadar eski geliyor ki, zaten o dönemde doğru dürüst hiçbir şey keşfedilmemiş ki düşüncesiyle Arşimet’in suyun kaldırma kuvvetini bir bakışta bulmasını normal karşılıyoruz. Onun şartlarını kendi çağından koparıp günümüz şartlarında değerlendiriyoruz. Neredeyse onun devrinde yaşasaydık kesin bizim de aklımıza gelirdi diyeceğiz. Oysa “günümüzde o kadar çok şey keşfedilmiş ki, icat yapmak eskisi gibi kolay değil” yanılgısı her devirde mevcuttu.

Steve Jobs’ın Xerox’u ziyareti, 3M firmasının post-it’i icadı, Nespresso kapsüllerinin, cırt-cırtın, lazerin icadı… Bütün bunların hikayesi gerçekten etkileyici ama hiçbirinde bir anlık bir aydınlanmayla ortaya konan bir buluş yok. Hepsinde uzun yıllar süren çalışma, girişimcilik, başarısızlık, yeniden deneme, ısrar, özveri ve çok çalışmak var.

World Wide Web’i (WWW) icat eden kişi olarak bilinen Tim Berners-Lee gazetecilerin kendisine her zaman Web’in icat edilmesini sağlayan o aydınlatıcı fikrin ne olduğunu sorduklarını söylediğini, onlara bir Evreka an’ının olmadığını söylediğinde ise hüsrana uğradıklarını anlatır. Berners-Lee yaptığı buluşun uzun süreli bir birikim sonucu kademeli şekilde oluştuğunu ifade eder.[21]

Her Şeyin Teorisi (The Theory of Everything) filminde, Stephen Hawking bir şöminede parlayan közlere bakarken ısı yayan kara delikleri hayal ediyor ve bir sonraki sahnede, önceki teorinin aksine, kara deliklerin parçacıklar sızdıracağını, küçüleceğini ve sonra patlayacağını söylüyor. Gerçekte ise, Hawking parlayan korlardan değil, iki Rus fizikçinin çalışmalarından ilham almıştır. Sonuca ulaşmak için Hawking, kuantum teorisinin ilgili öğelerini ve Einstein’ın yerçekimi teorisini dikkatli bir şekilde birleştiren zor matematiksel hesaplamalar yapmak zorunda kalmıştır.[22]

1928’de Alexander Fleming laboratuvarına geldiğinde gizemli bir küfün petri kaplarını kirlettiğini ve büyütmeye çalıştığı bakteri kolonilerini yok ettiğini fark etti, kalıbı incelemeye karar verdi. Fleming bu şekilde penisilinin kâşifi olarak bilinmeye başladı. Parlak bir zihin, çok önemli bir aydınlanma anıyla karşılaşır ve “Evreka!” Dünya sonsuza dek değişir. Ne yazık ki, işler gerçekten böyle yürümüyor. Pasteur’ün de söylediği gibi “gözlem alanında şans, yalnızca hazırlıklı zihinlerden yanadır.”[23] Gerçek şu ki, inovasyon asla tek bir olay değil, bir keşif, mühendislik ve dönüşüm sürecidir. Penisilin 1945’e kadar ticari olarak mevcut değildi ve ilaç aslında Fleming’in keşfettiğinden farklı bir küf türüydü. Semmelweis, Pasteur ve Koch’un çalışmalarıyla ortaya çıkan deneyimlerin Fleming’in sonuca ulaşmasında rol oynadığı yadsınamaz. Üstelik penisilin günümüzde çığır açan bir buluş olarak kabul edilse de icat edildiği dönemde pek ses getirmemiştir ve insanlarda hastalıkların tedavisinde kullanılması için çok sayıda farklı disiplinden bilim adamının büyük laboratuvarlarda uzun yıllar çalışması ve deneyler yürütmesi gerekmiştir. Aslında, penisilinin geliştirilmesi bir değil, bir dizi aydınlanma an’ını içeriyordu. Dünyayı gerçekten değiştiren tek bir Evreka an’ı değil, birçoğudur.[24] Otomobilin, radyonun, telefonun, ampulün, uçağın vb. mucidi olarak kitaplarda yalnızca birer kişinin isminin geçmesi aslında biraz yanıltıcıdır. Bu icatların gelişim sürecini incelediğimizde aslında gerçekten kimin icat ettiğini bulmanın ne kadar zor olduğunu fark ederiz.

Bir bilim müzesini gezdiğimizde teknolojinin bir alanındaki gelişmelerin nasıl yüzyıllar boyunca şekillendiğine tanıklık ederiz. Patent dokümanları da teknolojinin nasıl geliştiğinin en canlı örneğini sunar. Patent veritabanlarında[25] belli bir alanda yapılacak basit bir aramayla bile teknolojinin zaman içinde nasıl evrildiğini fark edebilirsiniz. Çamaşır makinesi ile ilgili buluşları ele alalım. Kasım 2021 itibariyle çamaşır makinesi patent sınıflarına dahil olan başvuru sayısı dünyada yaklaşık 200.000 civarındadır.[26] Bir cihaz üzerinde 200.000’e yakın fikir üretilmiş!  Şekil 4’te 200.000 patent arasından benim seçtiğim 7 tanesini sıraya konmuş şekilde görüyorsunuz. Bir başkası farklı sayıda ve farklı yıllara ait başka patentleri de seçebilirdi. Her sıralamada oluşan gelişim süreci farklı ilerlerdi. Zira teknolojinin gelişimi düz bir çizgide gerçekleşmez. Örneğin bir cihazın bazı dönemler daha hızlı bir gelişim gösterdiği, bazı dönemler yavaşlama yaşadığı olur. Gelişim de hep aynı yönde olmaz, zamanla farklı yönlere gidebileceği gibi aynı zaman içinde farklı bölgelerde farklı şekilde de gelişebilir. Örneğin üstten yüklemeli çamaşır makineleri A.B.D.’de, önden yüklemeliler Avrupa’da daha popüler olmuştur. Bazen de belli bir özellik cihaza dahil edilir ve sonrasında terk edilir.  

Şekil 4: Çamaşır makinesinin son 250 yıldaki evrimine patent dokümanları üzerinden şahit olabilirsiniz

Evimizde kullandığımız çamaşır makinesinde belki yüzlerce buluşun etkisi vardır ve bunların çoğu bir çamaşır makinesi üretmek amacıyla icat edilmemiştir. Günümüzün çamaşır makinesi plastik, elektronik devreler, elektrik, motor, tambur vb. pek çok unsurun geliştirilmesiyle ortaya çıkmış bir cihazdır. Bu tür bir cihazın geliştirilmesi sırasında bir tane “sihirli an” yoktur, bu cihazlar çok sayıda buluş fikrinin üst üste konulmasıyla ortaya çıkmıştır. İnternet, Tim Berners-Lee’nin World Wide Web’i oluşturmak için kullandığı sisteme yaklaşmadan önce elektronik, ağ oluşturma ve paket anahtarlama yazılımlarında yaklaşık 40 yıl süren bir gelişimi gerektirmişti.

Google’ın kurucuları ilk arama motorunu icat etmediler, arama motoru yıllar önce icat edilmişti. Amazon’un kurucuları da internetten alışverişi icat etmemişti. Tıpkı Apple’ın ilk akıllı telefonu icat etmediği gibi. Çoğu yenilikçi gibi, bilimsel, teknolojik veya girişimcilik anlamında bir dizi fırsatı fark ettiler ve bunlardan yararlanmaya başladılar.[27]

Aydınlanma an’ı diye bir şey yoktur demiyorum elbette vardır, ancak bu size bir anda durduk yere gelmez. Aydınlanma yaşayan kişi büyük ihtimalle uzun süredir düşündüğü bir probleme bir çıkış yolu bulmuştur ve bu yol uzun sürecek bir çalışmanın daha başlangıcıdır. Aydınlanma anlarının rolüne aşırı değer veriyoruz, çünkü bizi iyi hissettiriyor, ancak bunların anlatılma biçimleri, yaratıcılığın ve başarının nasıl gerçekleştiğine dair iyi belgelenmiş tarihi çarpıtıyor. Aydınlanma anları, sadece bir ilham kaynağı değil, ortaya konan çabanın bir sonucudur. Aydınlanma anından önce genellikle uzun süreli bir düşünme ve çalışma söz konusudur. Bu çalışmaların çoğunda ilgili konuda önceden ortaya konan çalışmaların incelenmesi ve değerlendirilmesi de vardır. Aydınlanma anından sonra gelişen fikri başarılı kılmak için de uzun süreli çalışma gerekir.

Bu hikâyelerin yaratıcılıktan çaldıkları şey, herhangi bir aydınlanma an’ı gerçekleşmeden önce yapılması gereken sıkı çalışma ve disiplinin es geçilmesidir. Yaratıcılık, aramızda yaşayan, icat eden, yenilik yapan bazı süper insan türlerine özgü bir şey değildir. Dâhi olarak gördüğünüz ve hayranı olduğunuz birinin hayatına ayrıntılı bir şekilde baktığınızda, sergilediği yaratıcılık düzeyine ulaşmak için tüm hayatı boyunca inanılmaz derecede sıkı çalışmış olduğunu ve kendisinden pek çok fedakârlık yaptığını görürsünüz.[28]

Bir patent başvurusu değerlendirilirken de mucidin buluşu ne şekilde yaptığı irdelenmez. Buna bir istisna geçmişte ABD Patent sisteminde bir süreliğine gerçekleşmişti. 1941-1952 tarihleri arasında buluş basamağı değerlendirmesinde kullanılan kriterlerden biri “deha parıltısı” (flash of genius[29]) testiydi. Buna göre bir mucidin aklına yaratıcı bir eylemin, bir şeyleri kurcalarken değil, bir “deha parıltısı” ile gelmesi gerekiyordu.[30]

1952 yılında gerçekleştirilen patent yasası revizyonunun ardından buluş basamağı ile ilgili maddeye eklenen şu ifade ile bu testin kullanımı sona ermiştir: “Patentlenebilirlik, buluşun yapılma şeklinden olumsuz etkilenmez.”[31]

Aslında daha 1800’lerde bir buluşun ne şekilde gerçekleştirildiğinin Kanun önünde bir öneminin olmadığı ifade edilmiştir: “Bir şeyin basit ya da karmaşık olmasının bir önemi yoktur; icat ister tesadüfen, ister uzun ve zahmetli bir süreç sonunda, isterse bir anlık bir zihin çakmasıyla gerçekleşmiş olsun, Kanun icadın gerçekleşme sürecine değil, gerçeğe bakar.”[32]

EPO’nun buluş basamağının objektif olarak değerlendirilmesi amacıyla geliştirdiği “problem- çözüm yaklaşımı”nda buluşun nasıl gerçekleştirildiği (uzun yıllar çalışma sonucu mu yoksa bir aydınlanma anında mı ortaya çıktığı) dikkate alınmaz. Zira değerlendirme çözümden ve buluşun hangi şartlarda gerçekleştiğinden arındırılmış olmalıdır ki bir geri görüş yanılgısına (hindsight bias) düşülmesin.

Gerçekten de buluşun bir aydınlanma an’ı, bir deha parıltısı ile mucide bir anda gelip gelmediği son derece sübjektif bir bakış açısıdır. Zira burada anlatılan örneklerde olduğu gibi çoğu çığır açıcı buluş sanki bir anda mucidinin aklına gelmiş gibi görünmesine rağmen aslında altında uzun yıllar alan bir hazırlık süreci vardır. Üstelik bir buluşun patentlenebilmesi için illa da çığır açıcı olması gerekmez. Dünyada gelmiş geçmiş 150 milyona yakın patent dokümanı olduğu düşünüldüğünde bunların kaç tanesinin alanında çığır açtığını söyleyebiliriz?

Aydınlanma an’ını, yapılan işin son parçasının yerine oturduğu an olarak görebiliriz. Ancak, son parça diğerlerinden daha büyülü değildir ve diğer parçalarla bağlantısı olmadan hiçbir büyüsü yoktur. Son parçayı önemli kılan yerine oturmuş diğer parçalardır. Yapbozu yeni baştan yaptığınızda son parça da değişecektir. Asıl olan elma ya da sihirli bir an değil, onun öncesinde ve sonrasında yapılan çalışmadır.[33] Yapbozu bitirdiğinizde oluşan resim size yol gösterecek uzun bir çalışmanın kapısını açacaktır.

Şekil 5[34]: Aydınlanma an’ı, yapılan işin son parçasının yerine oturduğu andır. Ancak, son parça diğerlerinden daha büyülü değildir ve diğer parçalarla bağlantısı olmadan hiçbir büyüsü yoktur.

Aslında son parça yerine oturduğunda oluşan his iki nedenden ileri gelir. İlki, saatlerce (veya yıllarca) süren yatırımın ödülü olmasıdır. Yapboz parçasını yerine oturtmak gibi basit bir eylemle karşılaştırıldığında, yüzlerce parça değerindeki çalışmanın getirisini daha çok hissederiz. İkinci neden, yenilikçi çalışmanın yapbozlar kadar öngörülebilir olmamasıdır,  son yapboz parçasını yerleştirirken bu an’ın farkındasınızdır ama aydınlanma anının ne zaman geleceğini bilmenin bir yolu yoktur. Yoğun sisin içinde bir dağa tırmanmak gibi, zirveye ulaşmak için ne kadar gitmeniz gerektiğini asla bilemezsiniz. Aniden hava temizlendiğinde ve zirvede olduğunuzda, müthiş bir hisse kapılırsınız.[35]

Ayrıca yapbozların aksine fikirler evreni sonsuz farklı şekilde birleştirilebilir, bu nedenle buluş yapmanın zor olmasının bir sebebi, sadece çözümü değil, çözülmesi gereken sorunu bulmaktan ileri gelir. Bir gün belirli bir soruna yönelik buluş yapmak için kullanılan parçalar, bir başka gün farklı bir sorunu çözmek amacıyla tekrar buluş yapmak için yeniden kullanılabilir.[36]

Aydınlanma an’ını kabaca “öncesi”, “o an” ve “sonrası” olarak üç safhaya ayırabiliriz. Aydınlanma öncesinde, sorunu anlamak ve konuya vakıf olmak için saatler veya günler harcanır. Bir mucit, “Dünyada buna benzer başka neler var?” ve “Benimkine benzer bir problemi kim çözdü?” gibi sorular sorabilir, ilgili alanda öğrenebildiği her şeyi öğrenmeye çalışır. Sonra, bilginin sindirildiği, deneylere ve zorlu çözümlere yönelik girişimlere yol açan bir kuluçka dönemi başlar. Bazen kuluçka sırasında ilerleme durduğunda ve güven azaldığında uzun duraklamalar olur. Bu, “ilham perisini kaybetmek” olarak adlandırılan bir deneyimdir. Büyük aydınlanmalar, eğer gerçekleşirse, kuluçkanın derinliklerinde meydana gelir; duraklamaların sebebi, mucidin gözlemlediklerini yakalamaya çalışan zihninden kaynaklanıyor olabilir. Derin sessiz dönemler, ilgisiz şeyler yapmak için harcanan zaman genellikle yeni fikirlerin yüzeye çıkmasına yardımcı olur. Umut verici bir fikir bilinçaltımızdan çıkıp aktif zihnimize yükseldiğinde, başka bir yerden gelmiş gibi hissedebiliriz çünkü örneğin araba kullanırken bilinçaltı düşüncelerimizin farkında olmayız.[37]

Uzun yıllar Microsoft’ta mühendislik ve yöneticilik yapan Scott Berkun, tutkuyla çalışmanın başarıya ulaşmada en önemli unsur olduğunu, ancak çalışma sırasında mola vermenin de önemini vurgular. Newton gibi ağaçların altında oturmak ya da Arşimet gibi banyoda dinlenmek, zihnin dolaşmasına ve bilinçaltını serbest bırakmasına izin verir. Bazen aylaklık da yaratıcılık için gereklidir. Tabi kastettiğimiz tembellik değil. Bazı işkolik mucitler/sanatçılar, aynı anda birden fazla proje üzerinde çalışarak, bir proje üzerinde çalışmayı bırakıp diğerine geçmek suretiyle mola vererek zamanı etkin bir şekilde kullanırlar. Edison, da Vinci, Michelangelo ve van Gogh, düzenli olarak farklı projeler arasında geçiş yaparak muhtemelen zihinlerini yeni aydınlanmalar için hazırladılar.[38]

Aydınlanma an’ından bu kadar bahsetmişken sizi bu duyguyu hissetmeden bırakmayalım. Şekil 6’da meşhur dokuz nokta problemini görüyorsunuz. Kaleminizi kaldırmadan dört adet düz çizgi çizerek ve geçtiğiniz yerden bir daha geçmeden bütün noktaları birbirine nasıl bağlarsınız?

Şekil 6: Dokuz nokta problemi

Aydınlanma an’ını daha iyi hissedebilmek için mümkün olduğunca çok (3-4 dakika) vakit ayırarak kafa yormanızı tavsiye ederim. Soruyu çözemedikten sonra cevabı buradan inceleyebilirsiniz. Cevabı gördüğünüzde bir aydınlanma an’ı yaşayıp yaşamadığınızı yorumlara yazabilirsiniz. 100 yıl kadar önce ortaya atılan bu problem iyi tanımlanmış bir problemdir, açıkça belirtilmiş bir amacı vardır ve problemi çözmek için gerekli tüm bilgiler mevcuttur. Bu problem aynı zamanda psikologlar tarafından aydınlanma an’ını incelemek için kullanılan klasik bir uzaysal problemdir. 2-3 dakikalık bir zaman sınırı olan bir laboratuvar ortamında, beklenen çözüm oranının %0 olduğu bildirilmiştir.[39]

Küçükken oynadığım dört parçalı bir tangram setinde bütün şekilleri oluşturmayı başarmıştım ancak günlerce uğraşmama rağmen T şeklini çıkaramamıştım. Cevabı gördüğümde tam anlamıyla bir aydınlanma yaşadığımı dün gibi hatırlarım.

Eskiden bu tür anları daha güçlü yaşardım. Şimdilerde sosyal medya yalnızca bir kibriti oynatıp eşitliği sağlayın, boş kutuya hangi sayı gelmeli vb. bilmecelerle dolu ve hiçbirinin cevabı beni artık şaşırtmıyor. Yoksa bir aydınlanma an’ı körlüğü mü yaşıyorum bilmiyorum. Belki de aydınlanma eşiği yükselmiştir.

Başarının üç sırrı merak, çok çalışma ve sebattır vb. bir sloganla bitirebilmeyi çok isterdim ama yazı boyunca eleştirisini yapmaya çalıştığım aşırı basitleştirme yanılgısına düşürürdü beni bu. Zaten başarıdan ne kastettiğinize göre (çok para kazanmak, çok ünlü olmak, büyük bir ödül almak, alanında en iyi olmak, adını tarihe yazdırmak, statü kazanmak vb.) de cevaplar değişir.

Nasıl iyi bir girişimci ya da mucit olunur bilmiyorum ama geçmişteki başarılı insanların hayatına baktığımızda hepsinde ortak olan tek şeyin hayatları boyunca çok çalışmış olduklarını görüyoruz. Çalışmanın önemini zaten herkes bilir ancak kimse hatırlamak istemez. Üstelik çalışmak size başarıyı garanti etmeyecektir, zira başarı için çalışmak gerek koşul olsa da maalesef çoğu zaman yeter koşul değildir. Ancak bu durum çalışmanın önemini azaltmaz. Yazıyı Edison’un meşhur sözüyle bitirelim:

“İcatlarımın hiçbiri tesadüfen ortaya çıkmadı. Karşılanmaya değer bir ihtiyaç gördüğümde onu çözene kadar deneme üstüne deneme yaparım. Başarının yüzde biri ilham ve yüzde doksan dokuzu terdir.”

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Aralık 2021

guneycaliskan@gmail.com



DİPNOTLAR

[1] The Fallacy of the Aha Moment & Overnight Success in Innovation, Jesse Nieminen, Mar 19, 2020, https://www.viima.com/blog/the-aha-moment-fallacy

[2] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.6.

[3] The lost art of concentration: being distracted in a digital World, Harriet Griffey, Sun 14 Oct 2018, https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2018/oct/14/the-lost-art-of-concentration-being-distracted-in-a-digital-world

[4] Kenneth A. Brown, Inventors at Work: Interviews with 16 Notable American Inventors (Microsoft Press, 1988).

[5] The Fallacy of the Aha Moment & Overnight Success in Innovation, Jesse Nieminen, Mar 19, 2020, https://www.viima.com/blog/the-aha-moment-fallacy

[6] The Fallacy of the Aha Moment & Overnight Success in Innovation, Jesse Nieminen, Mar 19, 2020, https://www.viima.com/blog/the-aha-moment-fallacy

[7] 21st Century Science Overload, http://blog.cdnsciencepub.com/21st-century-science-overload/

[8] World Intellectual Property Indicators 2019, https://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo_pub_941_2019-chapter1.pdf

[9] Tracing the Quote: Everything that can be Invented has been Invented, Dennis Crouch, January 6, 2011, https://patentlyo.com/patent/2011/01/tracing-the-quote-everything-that-can-be-invented-has-been-invented.html

[10] https://matt.might.net/articles/phd-school-in-pictures/

[11] Why ‘Overnight Success’ Is A Myth, Carolyn Gregoire, 09/08/2014, https://www.huffpost.com/entry/the-illusion-of-overnight_n_5759966

[12] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.8.

[13] Bkz: Theranos Davası – Patent Sisteminin Suçu Var mı?, Mustafa Güney Çalışkan,

[14] Konuyla ilgili “General Magic (2018)” belgeseli izlenebilir: https://www.imdb.com/title/tt6849786/

[15] The Billion Dollar Code (2021), https://www.imdb.com/title/tt15392100/

[16] Q&A: Discovery of Gravity, November 20, 2017, https://sky-lights.org/2017/11/20/qa-discovery-of-gravity/

[17] The Fallacy of the Aha Moment & Overnight Success in Innovation, Jesse Nieminen, Mar 19, 2020, https://www.viima.com/blog/the-aha-moment-fallacy

[18] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.4.

[19] Arşimet’in Evraka Anının Hikayesi Ne Kadar Doğru?, https://www.matematiksel.org/arsimedin-evreka-aninin-hikayesi/

[20] Fact or Fiction?: Archimedes Coined the Term “Eureka!” in the Bath, David Biello on December 8, 2006, https://www.scientificamerican.com/article/fact-or-fiction-archimede/

[21] Tim Berners-Lee, Weaving the Web (HarperCollins, 1999)

[22] It Is, in Fact, Rocket Science; Leonard Mlodinow; May 15, 2015, https://www.nytimes.com/2015/05/16/opinion/it-is-in-fact-rocket-science.html

[23] In the fields of observation chance favors only the prepared mind.

[24] The Eureka Moment Myth, GREG SATELL, https://www.inc.com/greg-satell/why-you-shouldnt-wait-for-a-eureka-moment.html

[25] Şu siteyi deneyebilirsiniz: https://worldwide.espacenet.com/

[26] 04.11.2021 tarihinde EPO patent veritabanlarında (D06F1, D06F3, D06F5, D06F7, D06F9, D06F11, D06F13, D06F15, D06F17, D06F18, D06F19, D06F21, D06F23, D06F25, D06F27, D06F29, D06F31, D06F33, D06F34, D06F35, D06F37, D06F39, D06F41) sınıfları sorgulanarak yapılmıştır.

[27] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.14.

[28] The Problem with Epiphany, Newton, Archimedes and Creativity, https://barriebramley.com/epiphany-newton-archimedes-creativity/

[29] Aynı isimli film patent konusuyla ilgili ender filmlerden biridir: Flash of Genius (2008), https://www.imdb.com/title/tt1054588/ ; Ancak filmde geçen olay 1960’larda gerçekleştiği için aslında deha parıltısı testinin çoktan kalktığı bir dönemle ilgilidir. Sanırım dikkat çekici bir başlık olması açısından filmin ismini bu şekilde koydular.

[30] Cuno Engineering Corp. v. Automatic Devices Corp., 314 U.S. 84 (U.S. 1941)

[31] 35 U.S. Code § 103

[32] Earle v. Sawyer, 4 Mason 16 (C. C. D. Mass. 1825).

[33] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.8.

[34] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.9, Şekil 1-2.

[35] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.8.

[36] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.9-10.

[37] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.10-11.

[38] The Myths of Innovation, Second edition, Scott Berkun, s.11-12.

[39] Eureka effect, Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Eureka_effect ; ayrıca bkz. https://en.wikipedia.org/wiki/Thinking_outside_the_box

BİR PATENT BELGESİNE TÜRKPATENT NEZDİNDE HÜKÜMSÜZLÜK TALEBİNDE BULUNULMASI

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

GİRİŞ

Bu yazıda kurmaca bir patent belgesine üçüncü kişiler tarafından TÜRKPATENT nezdinde hükümsüzlük talebinde bulunulmasına bir örnek verilmektedir. Yazıda ayrıca buluş basamağı kriteri için en yakın dokümanın seçimi üzerine bir değerlendirme yapılmakta ve itiraz sonrası sürecin nasıl işlediğinden ve TÜRKPATENT nezdinde yapılan itiraz ile Mahkemeye yapılan hükümsüzlük talebi arasındaki farklardan da bahsedilmektedir.

Hukuki bir sorun yaratmamak adına gerçek bir TÜRKPATENT başvurusunun değerlendirilmesinden kaçınılmış, nispeten anlaşılması kolay bir alanda EQE sınavından[1] bir örnek seçilmiş ve bu örnek TÜRKPATENT’e ve 6769 nolu Sınai Mülkiyet Kanununa (SMK) adapte edilmiştir. Firma isimleri ve patent numaraları uydurma olup gerçek firmalarla ve patentlerle bir ilgisi yoktur. Örnekte bahsi geçen malzeme isimleri de çoğunlukla uydurmadır.

Verilen model itiraz, mevcut durumda olası en iyi itiraz olarak değerlendirilebilir. Bu bakımdan alıştırma yapmak maksadıyla kullanılmak istenirse, okuyucunun itirazı okumadan önce patent belgesini ve önceki tekniğe ait dokümanları okuyarak tüm istemlere yönelik bir itiraz metni oluşturması ve sonucu model itiraz ile karşılaştırmasında fayda olacağına inanılmaktadır. Ancak, bu örnekte gerçek bir itirazdan farklı olarak, yapılan değerlendirme yalnızca verilen patent belgesi ve tekniğin bilinen durumunda sunulan beş dokümandaki bilgilerle sınırlı kalmış, okuyucunun kendi teknik bilgisini, başka bir dokümanı veya dokümanlarda geçmeyen yaygın teknik bilgiyi kullanmasına izin verilmemiştir.

İtiraz Süreci

6769 sayılı SMK ile patent sistemimizde yapılan en önemli değişikliklerden biri TÜRKPATENT nezdinde bir patent belgesinin hükümsüzlüğünün talep edilebilmesi olmuştur. Böylelikle üçüncü kişiler bir patent belgesini hükümsüz kılmak için Mahkemeye gitmek zorunda kalmadan TÜRKPATENT’e gerekçeleriyle ve belgeleriyle birlikte hükümsüzlük talebinde bulunabilmektedir.

Buna göre üçüncü kişiler, patentin verilmesi kararının Bültende yayımlanmasından itibaren altı ay içinde ücretini ödeyerek söz konusu patente;

a) Patent konusunun patent verilebilirlik şartlarını taşımadığı,

b) Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak şekilde yeterince açık ve tam olarak patent başvurusunda açıklanmadığı,

c) Patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığı

gerekçelerinden en az birini ileri sürerek itiraz edebilmektedir.[2]

Burada “patent verilebilirlik şartları” ifadesinin içine yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirliğin yanı sıra, buluş niteliğinde olmayan konular[3] ve patent verilemeyecek buluş konuları[4] da girmektedir. Ancak bu son iki tür patent başvurusu hem sayısal olarak fazla değildir hem de bunların belge olma olasılıkları düşük olduğu için bu kapsamda itiraz nadiren gerçekleşir.[5] (bkz. Şekil 1) Ülkemizde henüz patente itiraz sistemi yeni olduğundan itiraz sayılarının azlığı nedeniyle en çok hangi gerekçeyle patente itiraz edildiğine dair bir istatistik çıkarmak pek mümkün değildir. Ancak fikir vermek açısından EPO’ya yapılan itirazlarda hangi gerekçelerin en çok kullanıldığına dair istatistik Şekil 1’de sunulmuştur. Görüldüğü üzere buluş basamağının yokluğu en çok kullanılan itiraz türüdür.

Şekil 1: EPO’da 2010-2013 yılları arasında yapılan itiraz işlemlerinde kullanılan gerekçelerin oranları[6]

TÜRKPATENT’e yapılan bir patent başvurusu Patent Dairesinde ilgili alanda çalışan bir uzman tarafından incelenir. Patent başvuru süreci Patent Dairesi ile başvuru sahibi arasında yapılan karşılıklı yazışmalarla devam eder. Süreç sonunda başvurunun veya değiştirilmiş halinin Kanuna uygun bulunması halinde patent belgesi verilir, aksi halde başvuru reddedilir. Patent Belgesi verildiğine dair yayın Bültende yapıldıktan sonra üçüncü kişiler 6 ay içinde patentin hükümsüzlüğü talebinde bulunabilir. Bu talep TÜRKPATENT’te Patent Dairesi tarafından değil, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi (YİDD) tarafından oluşturulan bir Kurul tarafından değerlendirilir. Bu Kurul, YİDD Başkanı ve itiraza konu kararda görevli bulunmayan en az iki uzman üyeden oluşur.[7] Ancak Kurul, itirazları incelerken taleple ve gerekçeyle bağlıdır.[8] Bu nedenle itirazınızı yaparken belgeyle ilgili hükümsüzlük gerekçesi olabilecek tüm hususları dilekçenizde ele aldığınızdan emin olunuz. Zira Kurul sizin talep etmediğiniz bir hususu resen incelemeyecektir.

TÜRKPATENT İnternet Sitesi Üzerinden Patent Belgesine İtiraz Edilmesi

İtiraz işlemlerini gerçekleştirmeden önce, hatta argümanların hazırlanmasından önce TÜRKPATENT web sitesinde “Patent Araştırma” kısmından[9] itiraz edilecek dosyayı aratarak dosyanın durumunu ve dosyaya ait evrakları detaylıca incelemek gerekir. Örneğin işlemlerde “6769-Tarifname İstem Değişikliği Talebi Kabul Edildi” kodu bulunuyorsa başvuruda ne tür bir değişiklik yapıldığını “6769-Ulusal P/FM Başvurusu Geldi (Tüm Unsurlar Tam)” kodu altındaki orijinal başvuru evrakıyla karşılaştırarak tespit etmenizde fayda vardır. Eğer bir kapsam aşımı söz konusuysa SMK m.99(1)(c) itirazında da bulunulmalıdır. Yine sistemdeki kodlardan başvuruda değişiklik yapıldığı anlaşılıyor ancak belge olan evrakta bu değişiklik görünmüyorsa ya da kodlarda bir çelişki söz konusuysa TÜRKPATENT’te dosyanın uzmanı aranarak ya da “patent dosyası yerinde inceleme ücreti” yatırılarak fiziki dosyayı incelemek suretiyle[10] dosyanın durumu hakkında sağlıklı bilgi alınmasında fayda vardır.

Üçüncü kişiler patentin verilmesi kararının Bültende yayımlanmasından itibaren altı ay içinde EPATS içinde yer alan “Üçüncü Kişi İşlemleri” bölümündeki “Patent Verilmesi Kararına İtiraz(YİDD)” işlemi ile itiraz ücretini de ödeyerek ilgili karara itiraz edebilir. Patent verilmesi kararı yayıma itiraz ücreti 2021 yılı için 805 TL’dir.[11] Sisteme:

https://epats.turkpatent.gov.tr/

adresinden e-devlet şifrenizle giriş yaparak erişebilirsiniz.

Şekil 2: EPATS ana ekranı

Şekil 2’de görüldüğü gibi EPATS’ta “Benim Sayfam” ekranında sayfayı aşağı doğru kaydırdığınızda “Üçüncü Kişi İşlemleri” bölümüne ulaşabilirsiniz. Burada “SMK 99. Madde Uyarınca Patente İtiraz (YİDD)” seçeneğini işaretleyerek “Git” butonuna basınız. (bkz. Şekil 3)

Şekil 3: EPATS Üçüncü Kişi İşlemleri seçenekleri

Çıkan ekranda bilgilerinizi girdikten sonra itiraz edilmek istenen patentin başvuru numarası istenecektir. Başvuru numarasını yazdıktan sonra eğer “Bülten tarihinden itibaren 6 ay içerisinde Patent Verilmesi Kararına İtiraz işlemini gerçekleştirebilirsiniz.” uyarısı alıyorsanız büyük ihtimalle itiraz süresini kaçırmış olabilirsiniz. Dosyanın durumunu detaylıca inceleyerek durumu teyit etmenizde fayda vardır. Böyle bir durumda geriye kalan tek seçenek olarak ilgili patente karşı Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde hükümsüzlük davası açabilirsiniz.[12]

Eğer “Dosyanız bültene çıkmadığı için işlemi gerçekleştiremezsiniz.” uyarısı alıyorsanız başvuru henüz belge olmamış[13] olabilir ya da 10.01.2017’den önce başvuru tarihi bulunan ve SMK’ya tabi olmayan bir patent belgesidir. Belgenin bir faydalı model olması da bu uyarıyla karşılaşmanıza neden olabilir, zira belgeye itiraz sistemi yalnızca patentlerde bulunmakta olup faydalı model belgesine itiraz imkânı TÜRKPATENT nezdinde yoktur. Faydalı model belgesine karşı Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde hükümsüzlük davası açabilirsiniz.[14] Eğer faydalı model henüz belge olmamışsa araştırma raporunun yayımlanmasından itibaren üç ay içinde ilgili belgeleri de eklemek suretiyle üçüncü kişiler görüş bildirebilmektedir.[15]

Eğer yukarıdakiler gibi uyarı alıyorsanız dosyanın durumunu detaylıca inceleyerek sebebi tespit etmenizde fayda vardır. Herhangi bir uyarı almadıysanız bir sonraki adımda sistem itiraz sahibine ait bilgileri sizden isteyecektir. Bu adımın ardından itiraz evrakınızı (itirazın gerekçeleri ve bu gerekçeleri kanıtlayan bilgi veya belgeler) sisteme yükleyebilirsiniz. Daha sonra da itiraz ücreti ödemesi yapılarak itiraz işlemi tamamlanacaktır. Tüm bilgilerinizin eksiksiz olduğundan emin olmak için aşağıdaki listeyi kontrol ediniz[16]:

– İtiraz edenin kimlik ve iletişim bilgileri.

– İtiraz eden vekil atamışsa vekilin kimlik ve iletişim bilgileri.

– İtiraz edilen patentin numarası, buluş başlığı ve patent sahibinin kimlik bilgileri.

– İtirazın gerekçeleri ve bu gerekçeleri kanıtlayan bilgi veya belgeler.

– İtiraz ücretinin ödendiğine ilişkin bilgi.

Üçüncü Kişi İtirazı Örneği

Bu bölümde kurmaca bir patent belgesine üçüncü kişiler tarafından TÜRKPATENT nezdinde hükümsüzlük talebinde bulunulmasına bir örnek verilmektedir. Patent belgesiyle ilgili bilgiler aşağıdadır:

Patent belgesi sahibi: Keratip Ev Aletleri A.Ş.

Patent başvuru no: 2018/999999

Patent belge No: TR 2018 999999 B

Başvuru tarihi: 14.02.2018

Rüçhan tarihi: 14.02.2017 (2017/876543 nolu patent başvurusu)

Başvurunun yayın tarihi: 22.08.2018

Belge kararının Bültende yayınlanma tarihi: 21.08.2020

Patent belgesine itiraz süresi bitim tarihi: 21.02.2021

Patent Belgesinin PDF haline buradan ulaşılabilir.

Tekniğin bilinen durumunda kullanılan dokümanlara üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:

D1: EP987654321 (Başvuru tarihi: 23.03.2002, Yayın Tarihi: 21.10.2002)

D2: US123456789 (Başvuru tarihi: 08.11.2015, Yayın Tarihi: 12.05.2017)

D3: Buharsız ütülerin kaplanmış metalik taban plakalarının özellikleri, Kevin Fabullon, Harika Ev Dergisi, 1996, cilt 3, s.14-16

D4: CN87654321 (Başvuru tarihi: 27.08.2010, Yayın Tarihi: 17.03.2012)

D5: TR2005/99999 (Başvuru tarihi: 14.07.2007, Yayın Tarihi: 19.01.2008)



PATENT BELGESİNE İTİRAZ VE HÜKÜMSÜZLÜK TALEBİ

Patent Belge No: TR 2018 999999 B

Buluş Başlığı: Bir Ütüleme Cihazı

Patent Belgesi Sahibi: Keratip Ev Aletleri A.Ş.

İtiraz Sahibi: Ubukayo Buharlı Ütü Ltd. Şti.

İtiraz Tarihi: 14.01.2021

6769 sayılı SMK m.99 kapsamında TR 2018 999999 B nolu patent belgesinin aşağıdaki gerekçeler nedeniyle tüm istemler itibariyle hükümsüzlüğünü talep ediyoruz:

1. Patent konusu patent verilebilirlik şartlarını taşımamaktadır.

2. Patent konusu başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşmıştır.

Buna göre, patent belgesine konu 1 ve 6 nolu istemlerin yeni olmaması, 2-5 ve 7 nolu istemlerin ise buluş basamağı içermemesi nedeniyle patent belgesinin 1-7 nolu tüm istemler itibariyle SMK m.82(1)’deki patentlenebilirlik kriterlerini sağlamadığı ve bu nedenle SMK m.99(1)(a) kapsamında hükümsüzlüğü;

İstem 1’de inceleme aşamasında yapılan değişiklikle başvuru kapsamının aşıldığı, yeni eklenen alternatifin SMK m.103(1)’e aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle söz konusu alternatifin de SMK m.99(1)(c) kapsamında hükümsüzlüğü

talep edilmektedir.

Detaylı gerekçelerimiz ve argümanlarımız aşağıda sunulmaktadır.

Patent Belgesinin İçeriği

TR 2018 999999 B nolu patent belgesine rüçhan olarak gösterilen 14.02.2017 tarihli 2017/876543 nolu başvuruda, patentte bulunan istem 6 ve 7 ile tarifnamenin [0017] ve [0018] nolu paragrafların bulunmadığı görülmektedir. Bu durum istemlerin efektif tarihlerinin tespitini gerektirmektedir.

Ayrıca inceleme sırasında istem 1’de başvuru sahibi tarafından değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır.

Patente konu buluş, ütüleme cihazlarıyla ilgilidir ve iki bağımsız cihaz istemi içermektedir.

Bağımsız istem 1, Kera tipi bir katmanla kaplanmış bir taban plakasına sahip bir ütüleme cihazına yöneliktir ve üç alternatif içerir. Bağımlı istemler 2 ve 3, bir ütüleme cihazının özel bir örneği olarak bir buharlı ütü ile ve bir KeraMa tabakasına sahip alternatif ile sınırlıdır. Bağımlı istem 3 ayrıca olukları ve bunları yapma sürecini tanımlar.

Bağımsız istem 4, homojen olmayan bir buhar çıkışı dağılımına sahip olan dahili su deposuna sahip bir buharlı ütüye yöneliktir. Bağımlı istemler 5 ila 7, buhar çıkışlarına giden buhar dağıtım kanallarının düzenlenmesi, buhar çıkışlarının dağılımı ve su haznesini doldurmak için kullanılan açıklık ile ilgili diğer ayrıntıları tanımlar.

İstemlerin Efektif Tarihleri

İstem 1, “ve/veya” ifadesi nedeniyle üç alternatif içermektedir: biri KeraMa, biri KeraMa ve KeraSi ve son olarak KeraSi.

İstem 1a (KeraMa), istem 1b (KeraSi) ve istemler 2-5, rüçhan dokümanındaki haliyle başvuruda bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu istemlerin efektif tarihi rüçhan tarihi olan 14.02.2017’dir.

İstem 1c (KeraMa ve KeraSi) ise dosyalandığı şekliyle başvurunun kapsamını aşmaktadır. Zira istem 1’in orijinal hali ile ve belge olmuş hali karşılaştırıldığında “ve” alternatifinin inceleme sırasında eklendiği görülmektedir. Bu durum kapsam aşımına neden olmaktadır, zira başvuruda KeraMa ve KeraSi kaplamanın birlikte olduğu bir yapılanmadan bahsedilmemektedir.

İstem 6 ve 7 ile tarifnamenin [0017] ve [0018] nolu paragrafları rüçhan dokümanında yer almamaktadır ve başvuru esnasında eklenmiştir. Bu nedenle 6. ve 7. istemler rüçhan tarihine hak kazanmaz ve söz konusu istemlerin efektif tarihi başvuru tarihi olan 14.02.2018’dir.

Tekniğin Bilinen Durumu

Patent belgesine konu istemlerin patentlenebilirlik kriterlerini taşımadığını göstermek amacıyla tekniğin bilinen durumundaki aşağıdaki dokümanlar kullanılmıştır:

D1: EP987654321 (Yayın Tarihi: 21.10.2002)

D2: US123456789 (Başvuru tarihi: 08.11.2015, Yayın Tarihi: 12.05.2017)

D3: Buharsız ütülerin kaplanmış metalik taban plakalarının özellikleri, Kevin Fabullon, Harika Ev Dergisi, 1996, cilt 3, s.14-16

D4: CN87654321 (Yayın Tarihi: 17.03.2012)

D5: TR2005/99999 (Yayın Tarihi: 19.01.2008)

D1, D3, D4, D5 dokümanları itiraza konu patentin rüçhan tarihinden önce yayınlanmıştır ve bu nedenle tüm istemler için SMK m.83(2) kapsamında tekniğin bilinen durumunda kabul edilmiştir.

D2 dokümanı itiraza konu patentin rüçhan tarihi ile başvuru tarihi arasında yayınlanmıştır, ancak bir ABD patent başvurusu olması sebebiyle SMK m.83(3) kapsamında önceki teknik olarak kullanılamasa da, yukarıda belirtilen sebepten ötürü rüçhan tarihinden yararlanamayan 6 ve 7 nolu istemler için SMK m.83(2) kapsamında tekniğin bilinen durumunda kabul edilir.

Aşağıda patent konusu her bir istemle ilgili gerekçeli değerlendirmeler sunulmaktadır.

İstemlere ait özellik tablosuna buradan ulaşabilirsiniz.

İstem 1

İlk alternatif (İstem 1a)

İstem 1’in ilk alternatifi, Kera tipi kaplama olarak bir KeraMa katmanını tanımlar ve aşağıdaki gibi ifade edilebilir:

“Buluş bir ütüleme cihazı olup, özelliği ütüleme tarafında KeraMa tabaka ile kaplanmış bir alüminyum taban plakası (1) içermesidir.”

D3’te birinci test serisinde kullanılan, KeraMa ile kaplanmış bir alüminyum taban (patent belgesindeki paragraf [0001]’de bahsedilen taban plakası) içeren bir prototip buharsız ütüleme cihazı açıklanmaktadır.

D3’te kaplama, “ütülenecek giysi ile temas eden” “taban plakasının alt tarafı”ndadır, (bkz. paragraf [0002]- [0003]) Dolayısıyla kaplama taban plakasının ütüleme tarafındadır. İstem 1a’nın konusu, D3 açısından SMK m.83(2) kapsamında yeni değildir.

İkinci alternatif (İstem 1b)

İstem 1’in ikinci alternatifi, Kera tipi katman olarak bir KeraSi katmanını tanımlar ve aşağıdaki gibi ifade edilebilir:

“Buluş bir ütüleme cihazı olup, özelliği ütüleme tarafında KeraSi tabaka ile kaplanmış bir alüminyum taban plakası (1) içermesidir.”

D3’ün ilk test serisinin ütüleme cihazları, aynı tip cihazlarla, yani kaplanmış metalik tabanları olan ütüleme cihazlarıyla (örneğin D3’ün başlığına bakınız) ilgili oldukları ve patent belgesindeki aynı problemle ilgilendikleri (koruyucu metalik taban plakaları) için en yakın önceki tekniktir. (bkz. patent belgesi paragraf [0006] ve D3 paragraf [0003]). Bu cihazlar, ütüleme tarafında KeraMa veya KeraTix kaplama ile kaplanmış bir alüminyum taban içerir.

İstem 1b, kaplamanın bir KeraSi tabakası olması bakımından D3’teki cihazlardan farklıdır. Kera tipi kaplamanın bir örneği olarak KeraSi’nin teknik etkisi, alüminyum tabanın ütüleme tarafını bozulmaya karşı korumaktır (bkz. Patent belgesi paragraf [0006]). D3’ün tabanının ütüleme tarafındaki kaplamalar, D3’te açıklandığı gibi (paragraf [0003]) metali koruma etkisine zaten ulaşır. Bu nedenle, istem 1b ile D3’ün ilk test serisinin ütüleme cihazları üzerinde ek bir teknik etki elde edilmemektedir. Objektif teknik problem, alüminyum tabanın ütüleme tarafında alternatif bir koruyucu kaplamanın nasıl sağlanacağı olarak formüle edilmelidir.

Teknikte uzman kişi, metalik taban plakalarının koruyucu kaplamalarını içerdikleri için D3’ün ikinci test serisinin ütüleme cihazlarını dikkate alacaktır. Bu ikinci test serisinde KeraSi, koruyucu kaplamanın bir örneği olarak açıklanmıştır (bkz. D3 paragraf [0007] ve Tablo 2). Uzman kişi böylece birinci test serisinin Kera kaplamasını sorunsuz bir şekilde bir KeraSi kaplaması ile değiştirecektir. İlk test serisinde açıklanan Yur52, Yur54, Yur56 veya Yur58 ara kaplamaları Kera tipi kaplamalarla uyumlu olduğundan, bu değiştirme birinci test serisinin ütüleme cihazında daha fazla değişiklik gerektirmeyecektir (bkz. D3 paragraf [0006]).

Bu nedenle istem 1b, D3 karşısında SMK m.83(4) kapsamında buluş basamağı içermemektedir.

Üçüncü alternatif (İstem 1c)

İstem 1’in üçüncü alternatifi (1c), Kera tipi katman olarak bir KeraMa katmanını ve bir KeraSi katmanını tanımlamaktadır ve aşağıdaki gibi ifade edilebilir:

“Buluş bir ütüleme cihazı olup, özelliği ütüleme tarafında KeraMa ve KeraSi tabaka ile kaplanmış bir alüminyum taban plakası (1) içermesidir.”

Bu alternatif, orijinal istem 1’in bir parçası olmayıp inceleme sırasında eklenmiştir.

Patent belgesinin orijinal halinde, tabanın ütüleme tarafında Kera tipi bir kaplama olabilen bir kaplama açıklanmaktadır. Kera tipi kaplamaların özel örnekleri KeraSi veya KeraMa olarak sıralanmıştır. Bununla birlikte, Kera tipi kaplamanın hem KeraMa hem de KeraSi’yi içerebileceğine dair hiçbir bilgi yoktur. Taban plakası ve Kera tipi kaplama arasına bir ara kaplama uygulanabilir ve Kera tipi kaplama olarak KeraMa ve ara kaplama olarak Yur56 kombinasyonu patent belgesinde paragraf [0007]’de açıklanmıştır. Kaplamalara ilişkin patent belgesinde açıklamaların bulunduğu tek yer olan paragraf [0006]-[0007], KeraMa ve KeraSi kombinasyonu için bir dayanak sağlamamaktadır.

Bu nedenle, istem 1c dosyalandığı şekliyle başvurunun içeriğinin ötesine geçen bir konuyu içermekte, dolayısıyla SMK m.103(1)’e aykırı olarak başvuru kapsamını aşmaktadır.

İstem 2

D1, bir buharlı ütüyle ilgili olduğundan ve hâlihazırda üç malzemeden oluşan bir taban içerdiğinden en az yapısal değişiklik gerektirmesi bakımından istem 2 için tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak alınmıştır.

D1 ayrıca hafif ütülere yönelik olması bakımından istem 2 ile aynı amaçla ilgilidir (bkz. patent belgesi paragraf [0005] ve D1 paragraf [0002]).

D1, düşük yoğunluklu bir metalden (paragraf [0003]) yapılmış bir taban plakasına sahip bir buharlı ütüyü (bkz. istem, buluş başlığı veya paragraf [0001]) açıklamaktadır. Taban plakası, tabandan başlayarak sırayla bir Yur56 tabakası ve bir KeraTix tabakası ile kaplanır (bkz. paragraf [0014] “önce bir Yur56 tabakası ve sonra bir KeraTix tabakası uygulamayı…”). Yine paragraf [0014]’te KeraTix kaplamanın estetik açıdan çekici parlak bir yüzeye sahip olduğuna atıfta bulunulması, kaplamanın tabanın ütüleme tarafında olduğunu göstermektedir.

İstem 2’nin konusu, D1’deki cihazdan şu şekilde farklıdır:

a) taban plakası alüminyum bir tabandır,

b) Ütüleme tarafı KeraMa ile kaplanmıştır.

Birinci farkın teknik etkisi, hafif ütü üretimine imkân vermektir. (bkz. patent belgesi paragraf [0005]). Bu etki, D1’deki jenerik düşük yoğunluklu metal ile zaten elde edilmiştir. Birinci farkın ortaya koyduğu objektif teknik problem, spesifik bir hafif ütünün nasıl ortaya konacağı olarak yeniden formüle edilmelidir.

İkinci farkın teknik etkisi, patent belgesinde paragraf [0006]’da açıklandığı gibi kaymayı iyileştirmektir. Daha iyi kayma, örneğin D3, paragraf [0002]’de teyit edildiği gibi ütülemeyi kolaylaştırır. İkinci farkın yarattığı objektif teknik problem, ütülemeyi kolaylaştırmaktır. İki fark birlikte bir kombinasyon halinde ele alındığında iki ayırt edici özellik tarafından elde edilen sinerjik bir teknik etki yoktur, bunun yerine bağımsız olarak çözülen iki farklı kısmi problem vardır. Sonuç olarak, iki farklı kısmi problemle ilgili buluş basamağı ayrı ayrı değerlendirilebilir.[17]

İkinci farka (b) ait objektif teknik problemi çözmek için, teknikte uzman kişi, ütülemeyi kolaylaştırmakla ilgili olduğu için D3’e bakmaya motive olacaktır (bkz. paragraf [0002]). D3’te Tablo 1, ilk test serisine ait ütülerin kayma özelliklerini göstermektedir. KeraMa katmanının kayma özellikleri KeraTix katmanından daha iyidir. Teknikte uzman kişi böylece D1’deki ütünün KeraTix tabakasını bir KeraMa tabakası ile değiştirecektir.

Birinci farka (a) ait objektif teknik problemi çözmek için, teknikte uzman kişi D3’e başvuracaktır çünkü D3, düşük yoğunluklu metal taban plakalarını açıklamaktadır. Birinci test serisinin ütüleri için kullanılan düşük yoğunluklu metal alüminyumdur (D3 paragraf [0004]). D3’ün birinci test serisinde her iki kısmi problem için sağlanan çözümler, D3’ün aynı uygulamasında açıklandığı için birbiriyle de uyumludur.

Ayrıca bu düzenleme, ara katman (D3 paragraf [0005] ve [0006]) olarak bir Yur56 katmanı içerir. Teknikte uzman kişi, hafif bir ütü yapmak için uygun bir düşük yoğunluklu malzeme olarak alüminyumu seçecek ve Yur56’nın ara katmanını değiştirmeden D1’in KeraTix kaplamasını KeraMa ile değiştirecektir.

Bu nedenle, istem 2’nin konusu, D3 ile D1 beraber düşünüldüğünde SMK m.83(4) kapsamında buluş basamağı içermemektedir.

İstem 3

D1, istem 2 ile aynı nedenlerle istem 3 için de tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak alınmıştır. Ek olarak, D1 ayrıca tercih edilen ikinci düzenleme için olukları açıklar ve bu nedenle ortak özelliklerin çoğuna sahiptir.

D1’in tercih edilen ikinci düzenlemesi, patent belgesinde paragraf [0009]’da oluklar tanımını karşılayan açık kanalları (26) olan bir buharlı ütü ile ilgilidir. Bu kanallar D1’de paragraf [0011] veya [0013]’te gösterildiği gibi buhar çıkışlarından (25) başlarlar.  D1 paragraf [0014]’te geçen “yukarıdaki düzenlemeler” ifadesi, kaplamalı metalik taban plakasının tercih edilen ikinci düzenleme için de kullanılabileceğini ima etmektedir.

Bu nedenle D1, buhar çıkışlarından başlayan olukları ve ütüleme tarafında önce bir Yur56 katmanı ve ardından bir KeraTix katmanı ile kaplanmış düşük yoğunluklu metalik bir taban plakası olan bir buharlı ütüyü açıklamaktadır.

D1 (paragraf [0012]), oluklara sahip taban plakasının, 4 barlık bir basınçta karşı basınçlı döküm ve ardından cebri hava soğutması ile yapıldığını açıklamaktadır. Ürün istemi 3’te ayrıca, olukların düşük basınçlı döküm ve cebri hava soğutması ile elde edilebildiği özelliği de bulunmaktadır. Bu nedenle, istem 3’te tanımlanan proses, D1’de paragraf [0012]’den bilinen prosesle aynı değildir. İstem 3’ün bu özelliği, bir yöntem sonucu elde edilen ürün (product by process) olarak kabul edilir. Ancak bir ürün istemi, ürünün yalnızca farklı bir işlemle üretilmiş olması sayesinde yenilik niteliği kazanamaz[18]. Patent belgesi, isteme konu yöntemle bağlantılı herhangi bir spesifik ürün özelliği açıklamamaktadır, yöntemin tek avantajı uygulama kolaylığıdır (paragraf [0010]).

Başvuru tarihi 08.11.2015 olan D2, istem 3 için önceki teknik değildir ancak paragraf [0007]’de yıllardır mevcut olan yöntemlere atıfta bulunmaktadır, dolayısıyla bu yöntemlerin patent belgesinin rüçhan tarihinden (14.02.2017) önce mevcut olduğu kabul edilebilir. İstem 3’te tanımlanan yöntem ve D1’de kullanılan yöntem D2 paragraf [0007]’de belirtilmiştir. Bu paragrafta, “metalin mikro yapısının ve dolayısıyla özelliklerinin münhasıran cebri hava soğutması tarafından belirlendiğini” ifade edilmektedir. D2, istem 3’ün efektif tarihinden sonra yayınlanmış olsa bile, bu gerçeği teyit etmede dolaylı bir kanıttır.

İstem 3 ve D1’deki yöntemler ortak olarak cebri hava soğutmaya sahiptir ve bu nedenle aynı mikro yapıya sahip olukların bulunduğu taban plakalarını ortaya koyarlar. İstem 3’ün yöntemine göre oluşturulan bir oluk, D1’in yöntemiyle yapılan bir oluktan farklı değildir. Sonuç olarak, istem 3’ün ürün bazında D1’den farklı ayırt edici bir özelliği yoktur.

İstem 3’ün konusu ile D1 arasındaki farklar, istem 2’dekiyle aynıdır, dolayısıyla burada istem 2’deki buluş basamağı değerlendirmesiyle aynı mantık geçerlidir.

KeraMa’nın oluklu taban plakasının üzerine uygulanmasında herhangi bir engel yoktur, çünkü D1, Kera tipi kaplamalar ve yapılandırılmış metalik taban plakaları arasındaki uyumluluğu açıklamaktadır (paragraf [0014]).

Bu nedenle, istem 3’ün konusu, D3 ile D1 beraber düşünüldüğünde SMK m.83(4) kapsamında buluş basamağı içermemektedir.

İstem 4

D5’teki ütü, istem 4’teki ütü ile aynı şekilde evde kullanım amacına yönelik olduğundan, D5 bu istem için tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak alınmıştır. (bkz. D5 paragraf [0002] ve patent belgesi paragraf [0011]). Dahili su tankına sahip bir buharlı ütüyü açıklayan mevcut tek dokümanın D5 (bkz. Şekil 1) olması sebebiyle, istem 4’e ulaşmada en az yapısal değişiklik gerektiren dokümandır.

D5’te (istem 1 veya paragraf [0007]) dahili su rezarvuarı olan bir buharlı ütü (61) açıklanmaktadır. Bu rezervuar su depolamak içindir (D5, paragraf [0001]), dolayısıyla bu rezervuar patent belgesinde paragraf [0002]’de bahsi geçen bir haznedir. D5’te ayrıca tabandaki (62) buhar çıkışları açıklanmaktadır.

İstem 4’ün konusu, D5’teki bilinen ütüden, taban plakasının, tabanın ucunda yüksek yoğunluklu buhar çıkışları olan bir bölge ve tabanın arkasında buhar çıkışlarından yoksun bir bölge içermesiyle farklıdır.

Bu farkın yarattığı teknik etki, buhar israfını önlemek (bkz. patent belgesi, paragraf [0012]) veya düşük buhar akış hızı ile iyi bir ütüleme kalitesi sağlamaktır (bkz. patent belgesi, paragraf [0014]).

Objektif teknik problem, buna göre, buhar israfını önlemek veya su tüketimini azaltırken iyi ütüleme kalitesine imkân vermektir.

Teknikte uzman kişi, su tasarrufu sağlarken iyi bir ütüleme kalitesine de sahip buharlı ütülerle ilgili D1’e başvuracaktır (D1 paragraf [0005], [0009]).

D1’in tercih edilen birinci düzenlemesi, uç kısmında 5 cm2 başına 3 veya 4 çıkış yoğunluğuna sahip tabanı olan bir buharlı ütü ile ilgilidir (bkz. paragraf [0007]). Bu yoğunluk 10 cm2 başına 6 veya 8 çıkışa karşılık gelir. Bu değer, patent belgesindeki paragraf [0012]’de gösterildiği gibi ütüleme cihazları alanında kabul edilen “yüksek yoğunluklu” tanımına uygun düşmektedir (“10 cm2 başına en az 5 çıkış”).

Aynı düzenlemede taban plakası, buhar çıkışları olmayan bir arka bölgeye sahiptir. (paragraf [0008])

D1’in tercih edilen birinci düzenlemesi, su tasarrufu sağlarken (paragraf [0009]) iyi bir ütüleme kalitesi elde etmeyi de sağlar ve böylece objektif teknik problemi çözer.

D2 paragraf [0011], patent belgesinin rüçhan tarihinden önce mevcut olan yaygın genel bilginin kanıtı olarak kullanılabilecek 2001 yılında yayınlanan bir El Kitabına atıfta bulunmaktadır. Bu nedenle teknikte uzman kişi, D5’e göre bir ütüdeki buhar çıkış dağılımına ilişkin D1’deki öğretinin kullanılmasında herhangi bir engel olmadığının farkında olacaktır.

Teknikte uzman kişi, ortaya çıkan sorunu çözmek için D1’in tercih edilen birinci düzenlemesinden bilinen buhar çıkış dağılımını kullanacaktır. Buna göre, istem 4’ün konusu, D5 ile D1 beraber düşünüldüğünde SMK m.83(4) kapsamında buluş basamağı içermemektedir.

İstem 5

D5, istem 4 ile aynı nedenlerle istem 5 için de tekniğin bilinen durumunda en yakın dokümandır. D5, taban plakasında bir dahili su rezervuarı ve buhar çıkışları bulunan bir buharlı ütüyü açıklamaktadır.

İstem 5’in konusu, D5’teki buharlı ütüden şu bakımdan farklıdır:

(a) taban plakasının ucunda, yüksek yoğunluklu buhar çıkışlarına sahip bir bölge ve taban plakasının arkasında buhar çıkışlarından yoksun bir bölge bulunur ve

(b) buhar çıkışları, boylamasına eksenleri tabanın ütüleme yüzeyine göre 25° ve 35° arasında bir açıyla eğimli olan buhar dağıtım kanallarının bir parçasıdır.

Fark (a) istem 4 ile aynıdır, bu nedenle buradaki teknik etki ve objektif teknik problem de istem 4 ile aynıdır.

Fark (b) buharın kumaşın içinden geçerek kumaşı zorlaması yerine buharın kumaşın yüzeyi boyunca kısmen akmasına yol açan bir teknik etkiye sahiptir (patent belgesi paragraf [0015], [0016]).

Buna göre fark (b)’nin ortaya koyduğu objektif teknik problem hassas kumaşlara zarar vermemektir.

(a) ve (b) farklarının birlikte yarattığı sinerjik bir teknik etki yoktur, bunun yerine bağımsız olarak çözülen iki farklı kısmi problem vardır. Sonuç olarak, iki farklı kısmi problemle ilgili buluş basamağı ayrı ayrı değerlendirilebilir.[19]

(a) farkına dayalı objektif teknik problemin çözümü, D1’in tercih edilen birinci düzenlemesinden gelen istem 4’ünkü ile aynıdır.

(b) farkına dayalı objektif teknik problem ile ilgili olarak teknikte uzman kişi, bu objektif teknik problemi ele almış olması bakımından D4’e başvuracaktır (bkz. D4 paragraf [0003]).

D4, taban plakası boyunca uzanan buhar geçitlerini tanımlar. (bkz. D4 istem 1 veya paragraf [0004]) Bu geçitler D4’te kanallar olarak da adlandırılır (bkz. paragraf [0002]) ve buharı ütüleme yüzeyine ve kumaşa yönlendirme işlevine sahiptir. Dolayısıyla bu geçitler, patent belgesindeki istem 5’e göre buhar dağıtım kanalları olarak kabul edilebilir.

D4, uzunlamasına eksenleri ile ütüleme yüzeyi arasında 15° ila 45°, tercihen 20° ila 30°’lik bir açı oluşturulacak şekilde geçitleri eğerek ikinci teknik problemi (b) çözmektedir (bkz. paragraf [0004], [0005], istem 1). D4 için tercih edilen aralığın 30° bitiş değeri, istem 5’in 25° ila 35° aralığına girer; dolayısıyla bu özellik D4’ten bilinmektedir.

D4, eğimli geçitlerin her tür ütüleme cihazında kullanılabileceğini öğretir (paragraf [0001]), bu nedenle sadece D4’teki ütü presinde değil, D5’teki buharlı ütü için de 30°C’lik eğimli geçitlerin kullanılmasında herhangi bir engel yoktur.

Buna göre teknikte uzman kişi, iki objektif teknik probleme yönelik iki çözümü birleştirerek, istem 5’in konusuna ulaşacaktır. İstem 5’in konusu, D1 ile D4 ve D5 beraber düşünüldüğünde SMK m.83(4) kapsamında buluş basamağı içermemektedir.

İstem 6

D2’de (bkz. D2 istem 1) dahili bir su kabı olan bir buharlı ütü, yani patent belgesinde paragraf [0002] anlamında bir hazne açıklanmaktadır. D2’deki buharlı ütü, uç tarafında yüksek yoğunluklu buhar deliklerine sahip bir taban levhası içerir (istem 1). Taban plakası ve taban levhası, patent belgesi paragraf [0001]’e göre eşanlamlıdır ve yine buhar delikleri ile buhar çıkışları da eşanlamlıdır.

D2’deki paragraf [0008] şeklin ölçeğe göre çizildiğini belirttiğinden, şekilde temsil edilen cetvel kullanılarak XX’ yönündeki şekilden ölçümler elde edilebilir. Tabanın arkasındaki çıkıntıların ötesindeki bölgenin uzunluğu yaklaşık 6 cm olup, istemdeki “en az 4 cm” şartını sağlamaktadır. D2 paragraf [0010]’da, şekilde gösterilen düzenleme için nervürlerin ötesindeki bölgede buhar delikleri olmadığı belirtilmiştir. Buna göre D2’deki ütünün tabanı, tabanın arkasında buhar çıkışlarından yoksun bir bölgeye sahiptir, ve bu bölge, tabanın uzunlamasına ekseni boyunca en az 4 cm uzanır.

D2, istem 6’nın tüm özelliklerini açıkladığı için, istem 6, D2 karşısında SMK m.83(2) kapsamında yenilikten yoksundur.

İstem 7

D2, istem 7 için tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak alınmıştır, çünkü D2 de istem 7 (bkz. patent belgesi, paragraf [0011]) gibi ütüleme verimliliği (bkz. D2 paragraf [0002]) sorunuyla ilgilenir. D2 ayrıca dahili su hazneli buharlı ütülerle ilgilidir ve dahili su hazneli ütüleri açıklayan diğer doküman olan D5’ten daha fazla ortak özelliğe sahiptir.

D2, istem 6’nın tüm özelliklerini açıklamaktadır (yukarıdaki istem 6’ya bakınız), bu nedenle istem 7’nin konusu, ütünün arka kısmında su haznesinin doldurulabileceği bir açıklık olması bakımından D2’deki bilinen buharlı ütüden farklıdır.

Teknik etki, hazneyi yeniden doldurmak için daha büyük bir açıklık için daha fazla alan sağlamaktır (bkz. patent belgesi, paragraf [0018]).

Buna bağlı olarak objektif teknik problem, dahili su haznesinin yeniden doldurulmasını daha uygun hale getirmektir.

D5, dahili su hazneli buharlı ütüler (şekil 1) ile ilgilidir ve su doldurmayı kolaylaştırmak için ortaya çıkan sorunu ele almaktadır (bkz. D5, paragraf [0004]). D5, su haznesini doldurmak için kullanılan açıklığın daha büyük yapılabilmesi için açıklığın ütünün arka kısmında konumlandırılmasını öğretmektedir (istem 1, şekil 1 veya paragraf [0005] veya [0007]).

Teknikte uzman kişi böylece ortaya çıkan problemi çözmek için, D6’daki öğretiyi göz önüne alarak herhangi bir engelle karşılaşmaksızın D2’deki ütünün arka kısmına su doldurma açıklığını konumlandıracaktır.

Bu nedenle, istem 7’nin konusu, D2 ile D5 beraber düşünüldüğünde SMK m.83(4) kapsamında buluş basamağı içermemektedir.

Sonuç ve Talep

Yukarıda sunulan gerekçeler ışığında patent belgesine konu

1 ve 6 nolu istemlerin yeni olmaması, 2-5 ve 7 nolu istemlerin ise buluş basamağı içermemesi nedeniyle patent belgesinin 1-7 nolu tüm istemler itibariyle SMK m.82(1)’deki patentlenebilirlik kriterlerini sağlamadığı gerekçesiyle SMK m.99(1)(a) kapsamında hükümsüzlüğünü;

İstem 1’de inceleme aşamasında yapılan değişiklikle başvuru kapsamının aşıldığı, yeni eklenen alternatifin SMK m.103(1)’e aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle söz konusu alternatifin de SMK m.99(1)(c) kapsamında hükümsüzlüğünü

saygılarımızla talep ederiz.



Buluş Basamağı Kriteri İçin En Yakın Dokümanın Seçimi Üzerine Bir Değerlendirme

Buluş basamağını değerlendirirken tekniğin bilinen durumundaki en yakın dokümanı tespit etmek kolay olmayabilir. Yukarıdaki itirazlarda buluş basamağı değerlendirmesi sırasında istemlere karşı kullanılan en yakın doküman seçimlerini farklı şekilde yapabilir miydik?[20]

Değerlendirmeye geçmeden önce istemlerin ve dokümanlarımızın ne tür ütülerle ilgili olduklarını listeleyelim:

İstem 1: Alüminyum plakalı genel ütüleme cihazı

İstem 2: Alüminyum plakalı buharlı ütü + kaplama özellikleri

İstem 3: Alüminyum plakalı buharlı ütü + Buhar çıkışları ve oluklara ait özellikler

İstem 4–7: Dahili su hazneli buharlı ütü + Buhar çıkışları ve hazneye ait özellikler

D1: Harici su tanklı buharlı ütü

D2: Dahili su hazneli buharlı ütü (sadece istem 6-7 için önceki teknik)

D3: Buharsız ütüleme cihazı

D4: Profesyonel buharlı ütü makinesi

D5: Dahili su hazneli buharlı ütü

Bu yazıdaki itirazda bağımsız istem 4’e karşı en yakın doküman olarak D5 alınmış ve istemin D1 ışığında buluş basamağı içermediği ileri sürülmüştür. Peki bu istem için en yakın dokümanı D1 alarak buluş basamağına saldırabilir miydik?

Her ne kadar D1’deki buhar çıkışları istem 4’te bahsedilene benzese de istem 4 ev tipi dahili su hazneli buharlı ütülerle ilgiliyken D1 harici su tanklı profesyonel buharlı ütülerle ilgilidir. Buluş basamağı saldırısı için teknik olarak isteme yakın bir başlangıç dokümanı bulmaya çalışılmalıdır. Patent belgesinde (bkz. paragraf [0011]) ütünün ev kullanımı için tasarlandığı belirtilmiştir. D1 ise profesyonel kullanıma yönelik bir ütüdür. Eğer D1’den başlayarak istem 4’e ulaşmaya çalışırsak teknikte uzman kişinin D1’deki harici su tankının ütüye nasıl dahil edileceği problemini çözmesi gerekecektir. Ve bunu D5’ten yararlanarak gerçekleştirmesi pek mümkün değildir, zira ütüde çok sayıda yapısal değişiklikler yapması gerekecektir ve bunlar D5’ten çıkarılamamaktadır. Üstelik D1’in amacı daha hafif bir ütü gövdesi yapmak olup (paragraf [0002]) harici su tankını ütüye dahil etmek bu amacın tersi yönde yol almak olacaktır. Oysaki D5 ev kullanımına uygun olması açısından istem 4 ile aynı amaçla kullanılmaktadır ve dahili su hazneli buharlı ütü olması sebebiyle istem 4’e en yakın doküman olarak seçilirse, teknikte uzman kişi yukarıdaki itirazda açıklandığı şekilde en az yapısal değişiklikle D1’deki buhar çıkışları yapılanmasını D5’e adapte edecektir.

Bir istem için tekniğin bilinen durumunda en yakın dokümanı seçerken buluşla aynı alanda olan ve benzer amaca, teknik etkiye sahip bir dokümanla başlanmasında fayda vardır. Ancak burada amaç ve teknik etkiden kastedilen objektif teknik problem ortaya konurken kullanılan farklı unsurun ortaya koyduğu teknik etki değildir. Burada kastedilen genel olarak buluşun amacı ve ortaya koyduğu etkidir.[21] Buluşun amacı ile objektif teknik problem karıştırılmamalıdır. Zira objektif teknik problem, en yakın doküman seçildikten sonra ortaya çıkar ve seçilen dokümana bağlı olarak problem de değişebilir, ancak buluşun amacı daha geneldir. Örneğin buluşun amacı evde kullanım amacıyla geliştirilen bir buharlı ütü olarak düşünülebilir. Fakat buluşun amacını buhar israfını ve su tüketimini önlemek olarak ortaya koyarsak ve bu problemi çözen D1 dokümanını en yakın doküman olarak seçersek istem 4’e ulaşmakta zorluk çekeriz.

“En yakın doküman” (closest prior art) ifadesi aslında oldukça yanıltıcıdır.[22] Böyle ifade edilince sanki yalnızca tek bir doküman buluşa en yakın doküman olabilir zannedilmektedir. Oysaki birden fazla doküman “en yakın doküman” olma özelliğine sahip olabilir. Bu nedenle EPO kararlarında “en yakın doküman” kavramının sıklıkla “en umut verici başlangıç ​​noktası” ya da “en umut verici sıçrama tahtası” ifadeleriyle eşanlamlı kullanıldığı görülmektedir.[23] Buna göre asıl kriter “yakın”lıktan çok elverişliliktir. (feasibility) Buluş basamağı olmadığını gösterirken belirleyici olan, başlangıç noktasının buluşa yakınlığı değil, başlangıç noktası veriliyken oluşan yolun gerçekleşme olasılığıdır.[24] (bkz. Şekil 4)

Şekil 4[25]: Buluş basamağı olmadığını gösterirken belirleyici olan, başlangıç noktasının buluşa yakınlığı değil, başlangıç noktası veriliyken oluşan yolun gerçekleşme olasılığıdır. Şekilde Doküman 1, uzaklık olarak aşikârlık şatosuna en yakın doküman gibi görünse de gidilecek yol bakımından Doküman 3 en elverişli seçenektir.

Bu bakımdan bazen istemle pek çok ortak özelliği bulunsa da, bir doküman en yakın olarak seçilemeyebilir. Örneğin istem 2’ye karşı yukarıdaki itirazda en yakın doküman olarak D1 seçilmiş ve D3 ışığında buluş basamağı olmadığı ileri sürülmüştür. Peki D3 en yakın doküman olabilir miydi? D3’ün özelliklerine baktığımızda, istem 2’den farklı olarak cihazın buharlı ütü değil buharsız ütü olduğunu görüyoruz. Diğer özelliklerin hemen hepsi D3’te bulunuyor. D1’de ise istem 2’yle karşılaştırıldığında alüminyum taban ve KeraMa kaplama farklılıkları sebebiyle aslında daha az ortak özellik var gibi gözüküyor. O halde neden D3’ü en yakın doküman olarak seçmeyelim? D3’ü en yakın doküman alan teknikte uzman kişi için aradaki tek fark ütünün buharlı olması gibi gözüküyor. D5 paragraf [0001]’de belirtilen buharlı ve buharsız ütülerle ilgili bilgiyi kullanarak istem 2’ye ulaşılması mümkün müdür?

Gerçekten de istem 2 ile D3 arasındaki tek fark ütünün “buharlı” olması gibi görünüyor ancak farkın tek bir kelime olması bizi teknikte uzman kişinin her zaman bu farka D1’de eksik olan iki farktan daha kolay ulaşacağı anlamına gelmeyecektir. Zira D5 paragraf [0001]’de buharlı ütülerin buharsızlardan çok farklı ve daha sofistike bir yapıya sahip olduğu belirtilmektedir. Buna göre burada buluşun alanını “ütüleme cihazları” olarak almak yerine “buharlı ütüler” olarak almak daha mantıklı olacaktır zira buharsız ütüden buharlı ütüye ulaşmak için çok sayıda yapısal değişiklik gerekecektir. Yine istemin amacını, teknik alandan bağımsız olarak değerlendirerek ona göre en yakın dokümanı seçmek de hatalı sonuç verebilir. Örneğin istem 2’nin amacını taban plakasının korunması olarak değerlendirip D3’te de aynı amacı gerçekleştiren katmanlar bulunması sebebiyle D3’ü en yakın doküman seçmek doğru olmayacaktır, zira bu seçimde teknik alan dikkate alınmamıştır. Seçim yapılırken buluşun amacı ve teknik alan da dikkate alınmalıdır. Farklılıkları kodlayarak gösterelim:

Buharlı ütüler: A

Buharsız ütüler: B

Alüminyum tabaka: c

Yur56 ve KeraMa kaplı taban: d

İstem 2: A + c + d = A’

D1: A + c’ + d’ = A’’

D3: B + c + d = B’

Görüldüğü gibi istem 2 buharlı ütülerde bir geliştirme (A’) ile ilgilidir. D1 yine buharlı ütülerde bir başka geliştirme (A’’) ile ilgiliyken D3 buharsız ütülerde bir geliştirme (B’) ile ilgili olması sebebiyle aslında farklı bir yapılanmadır. Buharsız ütüyle başlayıp buharlı ütüde bir geliştirmeye ulaşmak pek olası değildir.[26] Burada hataya düşülmesinin bir başka sebebi de istemdeki her özelliğin aynı ağırlığa sahip olduğunu varsayarak dokümanlar arasında oluşan fark adedinin içeriğe bakılmaksızın karşılaştırılmasıdır. Örneğin sayısal olarak istem 2 ile D1 arasında iki fark varken istem 2 ile D3 arasında tek fark vardır. Ancak bu tek farktan dolayı ortaya çıkan diğer yapısal/işlevsel farklılıklar (su tankı, buhar üretim ünitesi, buhar çıkışları, kontrol ünitesi, elektronik devreler vb.) hesaba katılmazsa en yakın doküman yanlış seçilebilir. Bu nedenle en yakın doküman seçilirken istemle maksimum sayıda aynı teknik özelliklere sahip olmak tek ve ilk belirleyici kriter olmamalı, öncelikle buluşun amacı, amaçlanan kullanım ve elde edilecek etkiler vb. açılardan en yakın doküman tespit edilmeye çalışılmalıdır.[27]

En yakın dokümanın seçiminde birincil kriter istemle aynı amaç için tasarlanmış veya aynı amaca yönelik, benzer bir kullanıma karşılık gelen veya aynı veya benzer bir teknik etkiyle ilgili olmalı veya en azından aynı veya yakından ilgili bir teknik alana ait olmalıdır.[28] İkincil önemdeki kriter ise dokümanın isteme konu buluşa ulaşmak için minimum yapısal ve işlevsel modifikasyon gerektiren nitelikte olması ve en çok ortak teknik özelliğe sahip olmasıdır.[29]

Sonuç olarak “en yakın doküman” tespitinde “maksimum sayıda aynı teknik özellikler” vb. bir soyut metrik kavramı ilk belirleyici faktör olarak kullanmak doğru olmayacaktır. Buluş basamağının bulunmadığına ilişkin her itirazın kendi esasları içinde değerlendirilmesi gerekir ve başlangıç ​​noktası olarak seçilmesi düşünülen bir doküman, yalnızca görünüşte daha umut verici olan önceki tekniğe ait bir başka doküman mevcut olduğu için hariç tutulmamalıdır.[30] Eğer seçilmiş bir en yakın doküman ile istemin buluş basamağı olmadığı gösterilebiliyorsa, bu dokümanın neden en yakın doküman olarak seçildiğini gerekçelendirmeye gerek kalmayacaktır.[31] Sonuç olarak, başvuru sahibi, daha umut verici bir sıçrama tahtasının mevcut olduğunu (en yakın doküman seçiminin yanlış olduğunu) ileri sürerek, istem konusunun buluş basamağından yoksun olduğu iddiasını çürütemez. İstem konusu buluşun aşikâr olmadığı sonucuna ulaştıran bir doküman, onu aşikâr gösteren dokümandan “daha yakın” olamaz, çünkü bu durumda ilk dokümanın, buluşa ulaşmak için en umut verici sıçrama tahtasını temsil etmediği açıktır.[32]

En yakın doküman seçerken dikkate alınan bir başka husus da seçilen dokümandaki problemin tanımıyla ilgilidir. Örneğin patent belgesinde (paragraf [0006]) KeraMa kaplamanın kaymayı diğer kaplamalara kıyasla iyileştirdiğinden bahsetmektedir. İstem 2 ile D1 karşılaştırıldığında D1’de KeraMa kaplama bulunmadığı görülmektedir. Buna göre D1’deki ütüde kaymayla ilgili bir problem olduğundan (ya da en azından iyileştirilmesinin mümkün olduğundan) bahsedilebilir. Bu problemi göz önüne alan teknikte uzman kişi D3’te bu problemi çözen tabaka yapılanmasını dikkate alarak istem 2’ye konu çözüme ulaşacaktır.[33] Ancak en yakın doküman olarak D3’ü alırsak, istem 2 ile arasındaki fark buharlı/buharsız ütü olması sebebiyle D3’ün yalnızca taban plakasını alıp ütünün kalan tüm diğer kısımlarını D1’den karşılamamız gerekecektir. Ancak buradaki sıkıntı, aslında D3’teki taban plakasında geliştirme yapmak için bir sebep olmamasıdır. D3’teki buharsız ütünün taban plakasında nasıl bir geliştirme yapalım ki istem 2’deki buharlı ütüye ulaşalım? Teknikte uzman kişinin bu soruya cevap vermesi zordur.[34] Buharlı bir ütüde geliştirme yapmak isteniyorsa buharlı ütüden başlamak daha mantıklıdır. Bilinçli şekilde başlangıç noktası olarak seçilen doküman yalnızca buluş konusunu seçmeyi sağlamaz, aynı zamanda geliştirme yapılacak konuyu da tanımlar.[35]

Bir dokümanın yenilik değerlendirmesi açısından ilgili isteme en yakın olarak değerlendirilmesi, onu otomatik olarak buluş basamağı değerlendirmesinde de en yakın doküman yapmaz, zira doküman benzer bir alanda değilse veya benzer bir problemle ilgili değilse teknik özelliklerdeki benzerlikler tesadüfi nitelikte olabilir. Yenilik değerlendirmesi sadece teknik özelliklerin bulunup bulunmadığına yönelik bir değerlendirme iken, buluş basamağında teknikte uzman kişinin yalnızca bilinen bir cihazı değiştirip değiştiremeyeceğine göre değil, bunu teknik bir fayda beklentisiyle yapıp yapmayacağına karar verilir. Bu nedenle belirtilen bir teknik problemi çözme beklentisi, bu tür bir değişiklik için tek teşvik olabilir. Böyle bir durumda, bu tür bir modifikasyonla çözülecek problem göz ardı edilemez, çünkü bu, önceki tekniğin kabul edilemez bir ex-post facto analizine yol açacaktır.[36] D3’teki buharsız ütünün taban plakasının tüm üst yüzeyini kaplayan ısıtma elamanını [paragraf 0004] kaldırıp yerine buharı ütüye ait unsurları  (örneğin su tankı, buhar üretim ünitesi, buhar çıkışları, kontrol ünitesi, elektronik devreler vb.) yerleştirmek suretiyle istemdeki buharlı ütüye ulaşılması mümkün değildir. Teknikte uzman kişinin bunu yapabilmesi için çözümü bilerek hareket etmesi gerekir ki bu kabul edilemez. Zira bir problemin çözümü size gösterildiğinde ve onu artık benimsediğinizde çözüm size basit gelecektir.

İstem 1b üzerinden bir başka değerlendirme yapalım. İstem 1b alternatifinde KeraSi kaplı alüminyum taban plakasına sahip bir ütüleme cihazından bahsedilmektedir. D3’ün birinci yapılanmasında (birinci test serisi) KeraMa kaplı alüminyum taban plakasına sahip bir ütüleme cihazından bahsedilmektedir. D3’ün ikinci yapılanmasında (ikinci test serisi) KeraSi kaplı Medur alaşımlı taban plakasına sahip bir ütüleme cihazından bahsedilmektedir. [Burada yenilik değerlendirmesi ile ilgili bir parantez açalım: İki yapılanmayı birleştirerek tek bir yapılanma gibi düşünüp istem 1b’nin D3 karşısında yeni olmadığını ileri sürmek doğru olmayacaktır. Zira aynı dokümanın içinde bile olsa farklı yapılanmalara ait özellikler birleştirilerek istemin yeniliğine saldırılamaz.[37]] Peki isteme en yakın doküman olarak hangi yapılanmayı almalıyız?

Eğer ikinci yapılanmayı (ikinci test serisi) en yakın önceki teknik olarak alırsak istem 1b ile arasındaki fark alüminyum yerine Medur alaşımı kullanımı olacaktır. Ancak bu yapılanmada Yur74 ve KeraSi kullanılmaktadır (paragraf [0007]) ve Yur74’ün alüminyuma yapışmadığından bahsedilmektedir. (paragraf [0005]) Bu durumda ikinci yapılanmadan yola çıkarak ilk yapılanmadaki alüminyumu Medur ile değiştirmek istediğimizde Yur74 problemiyle karşılaşırız. Buluş basamağı değerlendirilirken, iki dokümandaki öğretilerde çelişki/uyuşmazlık varsa bu dokümanlar birleştirilmemelidir.[38] Oysaki birinci yapılanmayla başladığımızda, istem 1b ile aradaki fark KeraMa yerine KeraSi kullanımı olacaktır. KeraSi’nin teknik etkisi, alüminyum tabanın ütüleme tarafını bozulmaya karşı korumaktır (bkz. Patent belgesi paragraf [0006]). D3’ün tabanının ütüleme tarafındaki kaplamalar, D3’te açıklandığı gibi (paragraf [0003]) metali koruma etkisine zaten ulaşmaktadır. Bu nedenle, istem 1b ile D3’ün ilk test serisinin ütüleme cihazları üzerinde ek bir teknik etki elde edilmemektedir. Objektif teknik problem, alüminyum tabanın ütüleme tarafında alternatif bir koruyucu kaplamanın nasıl sağlanacağıdır. Teknikte uzman kişi, metalik taban plakalarının koruyucu kaplamalarını içerdikleri için D3’ün ikinci yapılanmadaki ütüleme cihazlarını dikkate alacaktır. Bu ikinci yapılanmadaki KeraSi, koruyucu kaplamanın bir örneği olarak açıklanmıştır (bkz. D3 paragraf [0007] ve Tablo 2). Uzman kişi böylece birinci test serisinin Kera kaplamasını sorunsuz bir şekilde bir KeraSi kaplaması ile değiştirecektir. İlk test serisinde açıklanan Yur52, Yur54, Yur56 veya Yur58 ara kaplamaları Kera tipi kaplamalarla uyumlu olduğundan, bu değiştirme birinci test serisinin ütüleme cihazında daha fazla değişiklik gerektirmeyecektir (bkz. D3 paragraf [0006]).

Buluş basamağı değerlendirmesi sırasında başlangıç ​​noktası olacak dokümanı seçmekte her ne kadar esasen özgür olsanız da, yaptığınız seçimin ilgili alanda uzman kişinin teknik bilgisi üzerindeki etkileri de hesaba katılmalıdır. Örneğin buluş, bir motorlu taşıtta kullanım için bir aktüatörün ve mahfazanın sabitlenmesi için bir cihazla ilgiliyse ve tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak çamaşır kurutma makinesi için bir sabitleme cihazı kullanılırsa teknikte uzman kişinin çamaşır kurutma makinelerinde uzman olduğu kabul edilecektir. Bu durumda da bu uzmanın motorlu taşıtlar için geliştirilen buluş konusu cihaza ulaşması beklenemez. Problem-çözüm yaklaşımının mantığı, teknikte uzman kişinin kendi teknik alanına giren bilinen bir nesneyi geliştirmeyi veya değiştirmeyi amaçladığı ilkesinden başlar. Söz konusu bilinen nesne, ilgili teknikte uzman kişinin bilgisine ait olması gerektiğinden, bu konuda uzman olması gereken kişi ile başlangıç ​​noktası olarak kabul edilen şey arasında belirli bir ilişki vardır ve bunun tersi de geçerlidir. Otomotiv teknolojisi alanında uzman bir kişinin çamaşır kurutma makinelerinin iç detayını bilmediği kabul edilir. Bir çamaşır kurutma makinesi sabitleme cihazını otomotiv teknolojisinde kullanmak üzere modifiye ederek buluşa ulaşmaya çalışan otomotiv konusunda uzman kişi böyle bir durumda ex post facto analizi yapmış olma hatasına düşecektir ki bu kabul edilmez bir durumdur.[39] Otomotiv konusunda uzman kişi çamaşır kurutma makinelerinin iç detayını bilmediği için çözüm ona gösterilmelidir ki buluş konusu isteme ulaşabilsin. Ancak bir problemin çözümü size gösterildiğinde ve onu artık benimsediğinizde çözüm size basit gelecektir ve buluş basamağı değerlendirmesinde buna izin verilemez.

Aslında buluş basamağı değerlendirmesinde bir ikilem vardır. Uzman, önce buluş hakkında detaylı bilgi sahibi olarak tekniğin bilinen durumundaki en yakın dokümanı tespit eder. Daha sonra bu dokümana göre “nesnel olarak” çözülen sorunu belirler. Bütün bunları da buluşa iyice hakim olarak yapar. Ancak sonraki adımda aşikârlık sorusunu değerlendirirken buluşu tamamen unutması gerekir. Bu, kullanılan metodolojiden bağımsız olarak, buluş basamağının belirlenmesinde muhtemelen en zor iştir.[40] “Problem-çözüm yaklaşımı” buluş basamağı değerlendirmesinde, her durumda mükemmel çalıştığı söylenemese de, mümkün olduğu kadar objektif bir bakış açısı sunmayı amaçlaması açısından oldukça faydalıdır.

Şekil 5: Buluş basamağını değerlendiren uzman buluşun detaylarına hakim olup, en yakın dokümanı tespit edip farkları ortaya koyduktan sonra hafızasını silerek geri görüş önyargısına kapılmadan değerlendirmesini yapmalıdır.

Sonuç olarak buluş basamağı değerlendirmesinde tekniğin bilinen durumundaki en yakın dokümanın doğru seçilmesi büyük önem arz etmektedir. Dokümanın yanlış seçilmesi bazı durumlarda yanlış sonuca ulaşmaya neden olabilmektedir. Eğer en yakın doküman seçiminden emin olunamıyorsa, itiraz hazırlanırken, mevcut olasılıkları değerlendirerek en uygun dokümanın hangisi olduğu tespit edilmeye çalışılabilir. Örneğin D1 en yakın doküman alındığında ve D2 ile birleştirildiğinde buluş basamağı olduğu sonucuna varılıyorsa ve D2 en yakın doküman alındığında ve D1 ile birleştirildiğinde buluş basamağı olmadığı sonucuna varılıyorsa en yakın doküman olarak D2 alınmalıdır.[41] Ancak bu, itiraz sahiplerinin itirazlarında bütün olası saldırı kombinasyonlarını deneyerek bir sonuç elde etmeye çalışabileceği anlamına gelmemelidir.[42]

Mevcut örneklerden de görüldüğü üzere, yaptığınız itirazda buluş basamağına saldırırken birlikte kullanacağınız iki dokümanı doğru seçmiş olsanız bile hangi dokümanı başlangıç noktası olarak kullandığınıza bağlı olarak yine de yanlış sonuca ulaşmanız olasıdır. Buluş basamağı değerlendirmesinde 1+2 ile 2+1 çoğu zaman aynı sonucu vermeyecektir. Bir belgeyi hükümsüz kılmaya bu kadar yaklaşmışken sonuç alamamış olmak istemiyorsanız itirazlarınızda en yakın doküman seçimini dikkatlice yapınız. İtirazınızı değerlendirecek olan YİDD Kurulu, itirazları incelerken taleple ve gerekçeyle bağlıdır.[43] Bu nedenle eğer itirazınızda örneğin D1’i en yakın doküman alıp D2 ile birleştirmişseniz ve Kurul bu argümanı değerlendirip buluş basamağı olduğu sonucuna varmışsa, D2 en yakın doküman alındığında ve D1 ile birleştirildiğinde buluş basamağı olmadığını göstermek mümkün olsa bile siz böyle bir itirazda bulunmadığınız için Kurul bu olasılığı değerlendirmeyecektir.

İtiraz Sonrası Süreç

Kurum, patentin verilmesi kararının Bültende yayımlanmasının ardından geçen 6 ayın bitiminden itibaren yapılan itiraz(lar)ı patent sahibine bildirir. Patent sahibi bu bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde görüşlerini sunabilir veya patentte değişiklikler yapabilir.[44]

Patent sahibinin, patentte değişiklik yapması durumunda değişen metin ile bu değişikliklerin metin içerisinde nerelerde yapıldığının açık ve anlaşılır bir şekilde gösterildiği sayfalar da Kuruma sunulur. Değişiklikler, içerik olarak açık ve anlaşılır nitelikte olmalıdır.[45]

İtiraz, patent sahibinin görüşleri ve patentte değişiklik talepleri de dikkate alınarak, YİDD Kurulu tarafından incelenir.

Kurul, patentin veya değiştirilmiş hâlinin SMK’ya uygun olduğu görüşündeyse patentin ya da varsa değiştirilmiş hâlinin devamına, uygun olmadığı görüşündeyse patentin hükümsüzlüğüne karar verir ve bu durumda SMK m.139’da belirtilen hükümsüzlük sonuçları doğar. Hükümsüzlük kararı Bültende yayımlanır.[46] Patentin hükümsüzlüğü kararının sonuçları geçmişe dönük olarak etkili olur ve patent veya patent başvurusuna SMK ile sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır.[47]

Kurul, patentin veya değiştirilmiş hâlinin SMK’ya kısmen uygun olduğu görüşündeyse patentin bu kısım itibarıyla devamına karar vererek patent sahibinden bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde gerekli değişiklikleri yapmasını ister. Söz konusu değişikliğin yapılmaması veya yapılan değişikliğin kabul edilmemesi hâlinde patentin hükümsüzlüğüne karar verilir ve bu durumda SMK m.139’da belirtilen hükümsüzlük sonuçları doğar. Hükümsüzlük kararı Bültende yayımlanır.[48]

İtiraz sonucunda verilen nihai karar Bültende yayımlanır. Patentin değiştirilmiş hâliyle devamına karar verilmesi durumunda, patentin değiştirilmiş hâli Bültende yayımlanır.[49]

Kurul kararları Kurumun nihai kararı olup, bu kararlara karşı Kurum nezdinde tekrar itiraz edilememektedir.[50] Kurulun nihai kararlarına karşı, kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabilir.[51]

Ancak, Kurul kararının tarafı olan kişiler, gerekçelerini yazılı olarak belirtmek suretiyle karardaki maddi hataların düzeltilmesini isteyebilir. Kurul, herhangi bir talep olmaksızın maddi hata tespit etmesi halinde, maddi hataları resen düzeltir.[52] Kurul, maddi hata düzeltme taleplerini, talebin ilgili kurula havale edildiği tarihten itibaren bir ay içinde karara bağlar ve sonuç ilgilisine tebliğ edilir.[53] Bu durumda Kurulun nihai kararlarına karşı, maddi hataların düzeltilmesine ilişkin kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabilir.[54]

TÜRKPATENT Nezdinde Yapılan İtiraz ile Mahkemeye Yapılan Hükümsüzlük Talebi Süreçleri Arasındaki Bazı Farklar

Burada SMK m.99 itirazları ile Mahkemede açılan hükümsüzlük taleplerinin değerlendirilmesi arasındaki önemli bir farka dikkat çekmekte yarar var. SMK m.138 kapsamında Mahkemede hükümsüzlük davası açıldığında patent sahibi itiraza cevaben istemlerinde değişiklik yapamamaktadır. Oysa m.99 kapsamındaki itiraz karşısında böyle bir hakkı vardır ve Kurul değiştirilmiş istemler üzerinden değerlendirmesini yapar.[55]

Yapılan değerlendirme açısından da bazı farklılıklar vardır. SMK m.99 kapsamında yapılan itirazda Kurul, patentin veya değiştirilmiş hâlinin bu Kanuna kısmen uygun olduğu görüşündeyse patentin bu kısım itibarıyla devamına karar vererek patent sahibinden bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde gerekli değişiklikleri yapmasını ister.[56] Bir örnek verelim. Bu yazıdaki itiraza konu patent belgesinin istem 1’inde üç alternatif bulunuyordu ve bu alternatiflerden biri daha sonra eklendiği için başvuru kapsamını aştığı gerekçesiyle SMK m.99(1)(c) kapsamında hükümsüzlüğü talep edilmişti. Şimdi istem 1’deki diğer iki alternatifin patentlenebilir olduğunu varsayalım. Bu durumda Kurul SMK m.99(6)’ya dayanarak patent sahibinden kapsam aşan alternatifi çıkarmasını isteyecek ve yapılacak değişikliğin ardından kalan iki alternatifi içeren istem 1 belge olarak yoluna devam edecektir.

Ancak Mahkemede açılan hükümsüzlük davasında değerlendirme farklı olacaktır. Zira hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bölümüne ilişkinse sadece o bölüm ile ilgili istem veya istemler iptal edilerek kısmi hükümsüzlüğe karar verilebiliyor olsa da bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilememektedir.[57] Bu nedenle eğer istem 1’deki alternatiflerden biri için hükümsüzlük hali oluşuyorsa istem kısmen hükümsüz kılınamayacağı için ve istemde değişiklik yapma imkânı da bulunmadığı için istem tümüyle hükümsüz kılınacaktır.

Kimlerin patente itirazda bulunabileceği hususunda da farklılık vardır. Mahkemede patente karşı bir hükümsüzlük davası açabilecekler Kanunda şöyle açıklanmıştır: “Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları patentin hükümsüzlüğünü isteyebilir.”[58] SMK m.99 itirazları ise her türlü gerçek veya tüzel kişi tarafından yapılabilmektedir zira ilgili maddede yalnızca “üçüncü kişiler” ifadesi yer almaktadır. Ancak YİDD Yönetmeliğinde “işlemlerin tarafı olan ve karar nedeniyle menfaati etkilenen kişiler”in itiraz edebileceği belirtilmiştir.[59] Kanaatimizce Kanuna uyumsuz olan bu Yönetmelik maddesinin değiştirilmesi gerekir ancak bu sefer de SMK m.20’yle Yönetmeliğin uyumsuzluğuna yol açmamak adına marka ve patentte kimlerin itiraz edebileceği Yönetmelikte ayrı ayrı ifade edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Kasım 2021

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] EQE 2019 Paper C, https://www.epo.org/learning/eqe/compendium/C.html

[2] 6769 SMK m.99(1).

[3] 6769 SMK m.82(2).

[4]6769 SMK m.82(3).

[5] EPO’da bu tür itirazlara https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/advanced-search.html adresinden “keyword” alanına “Exclusion from patentability” yazarak ulaşılabilir.

[6] Successful European oppositions (part II) Analysis for the patent information professional, Aalt van de Kuilen, World Patent Information Volume 45, June 2016, Page 59, Table 4.

[7] YİDD Yönetmelik m.5.

[8] YİDD Yönetmelik m.6(2).

[9] https://portal.turkpatent.gov.tr/anonim/arastirma/patent/dosya-takibi

[10] Pandemi koşulları nedeniyle TÜRKPATENT’te dosyaların fiziksel inceleme işlemine belirsiz bir süre boyunca ara verilmiştir.

[11] Güncel ücretlere https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/fees/informationDetail?id=117 adresinden ulaşılabilir.

[12] Ancak Mahkeme, patentin verilmesi hakkındaki nihai karar Bültende yayımlanmadan ya da itiraz sonucunda verilen nihai karar Bültende yayımlanmadan patentlenebilirliğe yönelik yapılan hükümsüzlük talebine ilişkin olarak karar veremez. Bkz. 6769 SMK m.138(2).

[13] Henüz belge olmamış patent başvurularına da itiraz edebilirsiniz: Patent başvurusunun yayımlandığı tarihten itibaren üçüncü kişiler, patent başvurusuna konu olan buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşlerini sunabilir. Ancak bu kişiler, bu aşamada Kurum nezdindeki işlemlere taraf olamaz. Bkz. 6769 SMK m.97(2). Bu madde faydalı modeller için de kullanılabilir. Bkz. SMK Yönetmelik m.120(3).

[14] 6769 SMK m.143(11).

[15] 6769 SMK m.143(8).

[16] 6769 SMK Yönetmelik m.105(2).

[17] EPO Guidelines for Examination, G – VII, 5.2 Formulation of the objective technical problem, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_5_2.htm & G – VII, 6. Combining pieces of prior art, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_6.htm

[18] EPO Guidelines for Examination, F – IV, 4.12 Product-by-process claim, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_12.htm &  T150/82, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t820150ep1.html

[19] EPO Guidelines for Examination, G – VII, 5.2 Formulation of the objective technical problem, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_5_2.htm & G – VII, 6. Combining pieces of prior art, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_6.htm

[20] Bu bölümdeki örnekler EQE forumlarında yapılan tartışmalardan derlenmiştir. Bkz: Delta Patents Paper C 2019 Ironing device, http://eqe-c.blogspot.com/2019/02/paper-c-2019-ironing-device.html & Tutors‘ Report on the EQE 2019 Papers, https://information.patentepi.org/issue-4-2019/tutors-report-on-the-eqe-2019-papers.html

[21] T1148/15, Reason 4.7.2.

[22] T 0405/14, Reasons 19.

[23] Bkz. T 824/05, Reason 6.2; T1742/12, Reasons 6.5; T 1518/17. Ayrıca bkz: Is the “closest prior art” a misleading concept?; Daniel Wise, Peter Herrick & James Channer; 21 Oct 2020, https://www.carpmaels.com/is-the-closest-prior-art-a-misleading-concept/

[24] T 0694/15, Reasons 13.

[25] Görsel şu adresteki görselden değiştirilerek kullanılmıştır: Why Talk About Non-Traditional Assessment Models?, https://offices.depaul.edu/center-teaching-learning/assessment/assessing-learning/Pages/non-traditional-assessment-models.aspx

[26] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. D. 3.6. Consequences of choosing a certain starting point, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_d_3_6.htm & T 570/91, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t910570eu1.html : Teknikte uzman kişi belirli bir kompresör pistonundan başlamayı tercih ederse ve buna en yakın doküman olarak karar verirse, kompresör pistonunu daha da geliştirebilir, ancak bu geliştirmenin normal sonucu olarak bir içten yanmalı motor pistonuna değil, yine bir kompresör pistonuna ulaşacaktır.

[27] T 870/96.

[28] T1148/15, Reason 4.2.

[29] T1148/15, Reason 4.2.

[30] T 0405/14, Reasons 19. Ayrıca bkz. T1841/11, Reasons 4.1: İsteme konu buluşla aynı amaca ilişkin önceki tekniğin mevcut olmasına rağmen (burada: bir silikon-germanyum film içeren bir yarı iletken substratın üretilmesi), yine de benzer bir amaç ile ilgili en yakın önceki tekniğe ait bir başka dokümanın seçilmesi de mümkündür. (burada: bir germanyum film içeren bir yarı iletken substratın üretilmesi) Buluşun amacına karşılık gelen bu farklılık, meşru olarak buluş basamağını desteklemek için ileri sürülebilecek bir farklılık değildir. Problem-çözüm yaklaşımı, teknikte uzman kişinin, bu durumda bir silikon-germanyum film içeren bilinen tipte bir yarı iletken substratın üretimini içeren buluşa ait işlemin en başından beri aklında bir amaç olduğunu varsayar. Bu kavramsal çerçeve içinde, uzman kişinin silikon-germanyumu dahil etmek için hiçbir motivasyon bulamayacağı mantıklı bir şekilde tartışılamaz. Ayrıca, bu farklılığı önceki tekniğe en yakın olduğu düşünülen dokümanın öğretisine dahil etmenin kolay olmayacağı veya bunun yaygın genel bilgiden daha fazlasını gerektireceği argümanı, böyle bir durumda, buluş basamağı lehine değil, daha ziyade bu dokümanın aslında umut verici bir başlangıç ​​noktası olmadığına dair bir argümanı destekler.

[31] T 967/97.

[32] EPO Guidelines for Examination, G–VII–5.1 Determination of the closest prior art, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_5_1.htm

[33] T 487/95’te Kurul, en yakın önceki teknik olarak bir askeri koruyucu miğfer seçmiş, ancak bunun, farklı türden koruyucu kaskları (işçi kaskları gibi) açıklayan dokümanların teknikte uzman kişinin bilgisi dahilinde olamayacağı anlamına gelmediğine dikkat çekmiştir. Bilinen bir askeri koruyucu miğfer (D9) ile ilgili olan patentte yer alan bilgiler, temel bilgi kaynağını, yani teknikte uzman kişinin buluş konusu isteme ulaşmaya çalışacağı en umut verici hareket noktasını temsil ediyordu. Bununla birlikte, diğer dokümanlar, teknikte uzman kişinin ele alınan problemle ilgili göstergeler ve öneriler elde edebileceği önemli ikincil bilgi kaynaklarını (bu durumda: işçi güvenlik kaskları) temsil edebilir.

[34] Bkz. T 817/94, T 749/11, T 535/10.

[35] T 1228/08

[36] T 0267/88, Reasons 4.1.

[37] EPO Guidelines for Examination, G-VI– 1. State of the art pursuant to Art. 54(2), https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vi_1.htm

[38] Bkz. T 0176/89.

[39] T 25/13.

[40] The Problem of the “Closest Prior Art”, Kathrin Füchsle, Thorsten Bausch (Hoffmann Eitle); June 24, 2020, http://patentblog.kluweriplaw.com/2020/06/24/the-problem-of-the-closest-prior-art/

[41] T 967/97 (Catchword I) and T 21/08 (Reasons 1.2.3).

[42] EPO Guidelines for Examination, G–VII–5.1 Determination of the closest prior art, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_5_1.htm & T 320/15, Reasons 1.1.2.

[43] YİDD Yönetmelik m.6(2).

[44] 6769 SMK m.99(4).

[45] 6769 SMK Yönetmelik m.105(5).

[46] 6769 SMK m.99(5).

[47] 6769 SMK m.139(1).

[48] 6769 SMK m.99(6).

[49] 6769 SMK m.99(7).

[50] 6769 SMK Yönetmelik m.105(10).

[51] 5000 sayılı Kanun, m.15/C

[52] YİDD Yönetmelik, m.8(1).

[53] YİDD Yönetmelik, m.8(2).

[54] YİDD Yönetmelik, m.8(3).

[55] 6769 SMK m.99(4).

[56] 6769 SMK m.99(6).

[57] 6769 SMK m.138(4).

[58] 6769 SMK m.138(6).

[59] YİDD Yönetmelik, m.4.

KURMACA BİR PATENT BAŞVURUSUNUN TÜRKPATENT NEZDİNDE GEÇİRDİĞİ AŞAMALAR


UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.


GİRİŞ

Bu yazıda TÜRKPATENT’e yapılmış kurmaca bir patent başvurusunun geçirdiği aşamalar detaylıca incelenecektir. Örnek olarak nispeten anlaşılması kolay bir alanda yabancı bir başvuru[1] seçilmiş ve geçirdiği süreç TÜRKPATENT’e ve 6769 nolu SMK’ya adapte edilmiş, süreçle ilgili bazı detaylar çıkarılmış, bazıları eklenmiştir. Gerçek isimler uydurma isimlerle,  2011 olan başvuru (rüçhanın) tarihi 2017 olarak değiştirilmiş ve sürece ait diğer tarihler de buna paralel olarak kaydırılmıştır. Hukuki bir sorun yaratmamak adına gerçek bir TÜRKPATENT başvurusunun değerlendirilmesinden kaçınılmıştır.

Şunu vurgulamak gerekir ki, seçilen başvuru çok iyi hazırlanmış olduğu iddiasıyla örnek olarak alınmamıştır. Zira özellikle istem yazımıyla ilgili pek çok açıdan sorunları olan bir başvuru seçilmiş ve süreç içinde geçirdiği aşamalar gösterilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle bu yazı, nasıl iyi başvuru hazırlanacağını göstermek gibi bir niyetle yazılmamıştır. Buradaki örnek, patent sürecinin yalnızca bu şekilde ilerlediği anlamına gelmeyip, sürecin başvurunun niteliğine, başvuru sahibinin ve TÜRKPATENT’in gerçekleştireceği yazışmalara, itirazlara ve sürelere bağlı olarak pek çok farklı şekilde ilerleyebileceği unutulmamalıdır. TÜRKPATENT’in örneklerde görünen cevap verme süreleri standart süreler olmayıp, ilgili alandaki iş yoğunluğuna ve Kurumun hizmet standartlarına göre değişiklik gösterebilir.

Başvuru sahibi 23.12.2017’de TÜRKPATENT’e patent başvurusunda bulunmuştur.

Başvuru evrakının PDF haline buradan ulaşılabilir.

Ardından TÜRKPATENT 07.01.2018’de başvuruyu şekli açıdan incelemiş ve bir eksiğinin olmadığı yönünde başvuru sahibine bildirimde bulunmuştur.[2] Bu bildirimde başvuru tarihi (23.12.2017) ve başvuru numarası (2017/999999) da belirtilmiştir. Başvuru sahibi başvuru esnasında araştırma talebinde bulunmadığı için başvuru tarihinden itibaren on iki ay içinde araştırma ücretinin de ödenerek araştırma talebinde bulunulması gerektiği, aksi takdirde başvurunun geri çekilmiş sayılacağı ifade edilmiştir.[3] Başvuru sahibi 07.03.2018’de süresi içinde araştırma talebinde bulunmuş ve araştırma ücretini yatırmıştır.

Şimdi buluşu genel hatlarıyla inceleyelim.

BİR KİŞİSEL İTME AYGITI

Başvuruya konu buluş bir kişisel itme aygıtı ve yöntemi ile ilgilidir. Aygıt, Şekil 1’den görüleceği üzere bir boru ve bu borunun iki ucunda yer alan pervaneler ve bunları hareket ettiren motorlar içermektedir. Oluşan hava akımı kullanıcının ileri yönde itilmesini sağlamaktadır. Kullanıcı kollarını hareket ettirerek yönünü değiştirebilmektedir. Söz konusu aygıt bir kaykay, sörf tahtası, kızak vb. bir araç ile bir spor aktivitesinde kullanılabilmektedir. (bkz. Şekil 2-3)

Buluşun bazı uygulamalarını izlemek için bkz:

Şekil 1: 2017/999999 nolu başvuruya ait şekil 1 ve 4a.
Şekil 2: 2017/999999 nolu başvuruya konu cihazın bir uygulaması
Şekil 3: 2017/999999 nolu başvuruya konu cihazın bir diğer uygulaması

Başvuru sahibi tarifnamede US2006196991, US7690958, US5222569 ve US7179141 olmak üzere tekniğin bilinen durumunda 4 adet ABD patent başvurusundan bahsetmiş ve bunların yüksek derecede esneklik ve kontrol edilebilirlikten yoksun olduğunu ve bu nedenle fiziksel ve sportif faaliyetlerde kullanmak için uygun olmadığını ileri sürmüştür. Şekil 4, 5 ve 6’da söz konusu patent başvurularından üçüne ait cihazların hayata geçirilmiş haline ait fotoğraflar bulunmaktadır.

Şekil 4: Başvuru sahibinin başvuruda atıfta bulunduğu US2006196991 nolu patent dokümanının gerçek hayatta bir uygulaması
Şekil 5: Başvuru sahibinin başvuruda atıfta bulunduğu US7690958 nolu patent dokümanının gerçek hayatta bir uygulaması
Mandatory Credit: Photo by Ponopresse/Shutterstock (213128a) YVON MARTEL DEMONSTRATES HIS INVENTION USING A PROPELLER HELYSPHERE PERSONAL PROPULSION BY INVENTOR YVON MARTEL – MAR 1993
Şekil 6: Başvuru sahibinin başvuruda atıfta bulunduğu US5222569 nolu patent dokümanının gerçek hayatta bir uygulaması

Başvurunun istem 1’i şu şekildedir:  

1. Buluş bir kişisel itme aygıtı olup, özelliği sert bir elemanın karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticileri ve iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçlarını içermesidir.  

İstem 1’deki özellikler incelendiğinde istemin buluşta bahsedilen aygıtın dışında başka pek çok farklı cihazı da kapsayabilecek genişlikte kaleme alındığı görülmektedir. Örneğin sert bir elemanın iki ucuna yerleştirilmiş pervaneler bulunan motorlu her türlü cihaz istem 1’in kapsamına girmektedir. Hatta şekil 7’deki uçak bile istem 1’in kapsamındadır.

Şekil 7: istem 1 buradaki uçağı da kapsamaktadır.

Bir istemin kapsamı ne kadar genişse, patentlenebilirliği sağlaması o kadar zor olacaktır. Şimdi uzmanın düzenlediği araştırma raporuna bakalım.  

ARAŞTIRMA RAPORU

Araştırmayı yapan uzman 19.06.2018’de araştırma raporunu düzenlemiştir.

Araştırma raporunun PDF haline buradan ulaşılabilir.

Uzman araştırma esnasında tekniğin bilinen durumunda başvuru konusu buluşa yakın dokümanları tespit eder ve bunları raporda belirtir. Başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı, sözlü, kullanım vb. biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şey tekniğin bilinen durumuna dahil kabul edilir.[4]

Eğer başvurunun şekli veya içeriği açısından kusurlar varsa, ya da tarifname, istemler ve resimlerle ilgili açıklık vb. problemler varsa veya istemler tarifname tarafından desteklenmiyorsa, raporun sonunda (Bölüm II) bunlarla ilgili yorumda bulunur. Ancak başvurunun patentlenebilirliğine yönelik yazılı bir gerekçeli görüş verilmez. Gerekçeli görüş inceleme aşamasında sunulur. Araştırma raporunda patentlenebilirlik yalnızca bulunan dokümanlara verilen kategoriler (örn. X, Y, A) ile ifade edilir.

Bir istemin patentlenebilir olması için yenilik ve buluş basamağı kriterlerini sağlaması gerekir.[5] Yenilik kriterini sağlamak nispeten daha kolaydır, zira bir istemin yeni olması için tekniğin bilinen durumunda bulunan dokümanlardan teknik açıdan -küçük bile olsa- bir fark içermesi yeterlidir.[6] Buluş basamağı ise bahsedilen farkın teknikte uzman kişi tarafından aşikâr biçimde çıkarılmamasını gerektirir.[7]

Şekil 8: Araştırma raporunun ikinci sayfasında bulunan ve kullanılan dokümanların kategorilerinin ne anlama geldiğini açıklayan kısım

Raporda X ve Y kategorisinde gösterilen istemlerin patentlenebilirliğini olumsuz etkileyen dokümanların bulunduğu, yalnızca A kategoride gösterilen istemlerin ise patentlenebilir kabul edildiği anlaşılır.

Araştırma raporu başvuru sahibinin buluşunun patentlenebilirliği hakkında fikir edinmesine yardımcı olur. Bulunan dokümanlarla buluşunu karşılaştırarak buluşunun yeni olup olmadığını, yeni ise hangi farklı özellik(ler) sayesinde yenilik arz ettiğini ve bu farkın buluş basamağı içerip içermeyeceğini yorumlamasına yardımcı olur.

Örneğin başvuru sahibi, eğer uzmanın bulduğu dokümanın başvuru konusu buluşun birebir aynısı olduğunu görmüşse, başvurusunu geri çekme ya da devam ettirmeme yoluna gidebilir. Zira bu şekilde başvuruyu devam ettirmek, kendisi için para ve zaman kaybına neden olabilir. Ancak bu, alınan her olumsuz raporun buluşun patentlenebilir olmadığını gösterdiği anlamına da gelmez. Zira istemlerde değişiklik yaparak ya da gerekçeli argümanlarla uzmanı ikna ederek sürecin olumluya çevrilmesi de mümkün olabilir. Bunun dışında, raporda sadece A dokümanlar bulunuyorsa, bu durum başvurunun patentlenme olasılığının yüksek olduğu anlamına gelir. Ancak unutulmamalıdır ki patent süreci boyunca üçüncü kişilerin ya da uzmanın bulduğu başka dokümanlar olumlu giden süreçte buluşun patentlenebilirliğini olumsuz etkileyebilir.

Bu yazıya konu buluşun araştırma raporunda aşağıda görülen iki doküman tüm istemler için X olarak gösterilmiştir:

Şekil 9: 2017/999999 nolu başvuruya ait araştırma raporunun detayı

Buna göre uzman başvurudan daha eski tarihte yayınlanmış WO2007073361 nolu patent dokümanı (X doküman) karşısında buluş konusu 1-17 nolu istemlerin yeni olmadığını ve/veya buluş basamağı içermediğini bildirmektedir.

Uzman ayrıca raporun II. Bölümünde başvuruyla ilgili bazı eksikliklerden bahsetmiştir. Buna göre istem 1’in tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aştığı belirtilmiştir. Bir başka deyişle istem 1 tarifname tarafından desteklenmemektedir, zira istem 1’in kapsamı tarifnamede anlatılandan daha geniştir. Örneğin istem 1’in kapsamına uçaklar bile girmektedir. (bkz. şekil 7) Oysaki başvuru sahibi yalnızca icat ettiği şeyi korumalı, istem başvurudan çıkarılamayacak diğer yapılanmaları kapsamamalıdır.

Burada önemli bir hususu dile getirmekte fayda var. Genellikle istemin aynısının tarifnameye alınmasının otomatik olarak istemin tarifname tarafından desteklenmesinin sağlanacağına yönelik bir inanç vardır. Ancak bu her zaman doğru değildir. Bu örnekten de net bir şekilde görüldüğü üzere, istem 1’in aynısı tarifname sayfa 1, satır 31-34’te bulunmasına rağmen söz konusu istem tarifname tarafından desteklenmemektedir. Zira tarifnamenin geneline ve resimlere bakıldığında anlatılan buluş istem 1’de tarif edilen buluş değildir.

İstem 16 ve 17’nin resimlere atıfta bulunduğu ve bunun dışında teknik bir unsurdan bahsetmediği görülmektedir. Zorunlu kalınmadığı sürece istemlerde, buluşun teknik özellikleri, tarifname veya resimlere atıf yapılarak ifade edilmez. İstemler “tarifnamede anlatıldığı gibi”, “resimlerde gösterildiği gibi” ve benzeri ifadeler içermemelidir.[8]  Uzman 16 ve 17 nolu istemlere araştırma raporunda yer vermiş ve WO2007073361 nolu patent dokümanını bu istemler için de X kategorisinde göstermiştir. Zira bu istemlerin mevcut haliyle ilerlemesi mümkün değildir, ya düzeltilmesi ya da çıkarılması gerekir. Ancak bu istemlerde herhangi bir teknik özellikten bahsedilmediği için düzeltilse bile aslında yeni bir istem haline geleceklerdir.

Referans işaretleri kullanıldığında başvurunun tamamında aynı özellikler aynı referans işaretleri ile belirtilir.[9] Ancak tarifname ve resimlerdeki unsurlar referans işaretleri ile gösterilmiş olmasına rağmen istemlerde gösterilmediği görülmektedir.

Bağımsız istemler bazı istisnalar dışında iki bölümlü olarak yazılır. İlk bölüm tekniğin bilinen durumunu oluşturan kısım, ikinci bölüm ise buluşun teknikten farklılık arz eden unsurlarının bulunduğu kısımdır. Bu iki bölüm ise bağlayıcı bir ifade (“içeren, karakterize edilen, içeriği, -den oluşan, -den ibaret olan, olup özelliği, ayırt edici özelliği” vb.) ile birleştirilerek tek cümleden oluşan bir istem oluşturulur.[10]  Başvuruda istem 1, iki bölümlü yazılmış olmasına rağmen ilk bölümü tekniğin bilinen durumunu tanımlamayıp sadece “Bir kişisel itme aygıtı” olarak ifade edilmiştir. Benzer bir durum bağımsız istem 15 için de geçerlidir.

Görüldüğü üzere istem 15, istem 1-13’e atıf yapmış olmasına rağmen bağımlı bir istem değildir. İstemin bir başka isteme atıf yapması her durumda onun bağımlı bir istem olduğu sonucunu doğurmaz. Burada aparat istemlerine sadece gönderme yapılmıştır ve istem 15, bağımsız bir yöntem istemidir ve bu şekilde değerlendirilir.

Uzman, araştırma raporunu ve raporda kullandığı dokümanların birer kopyasını bir üstyazının ekinde başvuru sahibine gönderir. Üstyazıda bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde ücretinin de ödenerek inceleme talebinde bulunulması gerektiği, aksi takdirde başvurunun geri çekilmiş sayılacağı belirtilir.[11]

Raporun tarihi 19.06.2018 olup, yazının tebliğ tarihi 21.06.2018 olmuştur. Buna göre başvuru sahibi bu tarihten itibaren 3 ay içinde, yani 21.09.2018’e kadar ücretini ödeyerek inceleme talebinde bulunmalıdır.

İNCELEME TALEBİ

Başvuru sahibi 06.09.2018 tarihinde süresi içinde inceleme talebinde bulunmuş ve ilgili ücreti ödemiştir. Bu talep sırasında tarifname ya da istemlerinde bir değişiklik yapmamış ve araştırma raporuna yönelik bir görüş bildirmemiştir.

BİRİNCİ BİLDİRİM

İnceleme talebinin ardından uzman 10 Mart 2019’da incelemeye ilişkin görüşünü hazırlamıştır. Bu süre içinde henüz başvuru yayınlanmadığı için (başvuru sahibi erken yayın talebinde bulunmamış, 18 aylık süre Haziran 2019’da dolacak) üçüncü kişi itirazları da bulunmamaktadır.

İnceleme uzmanı, yaptığı değerlendirmenin ardından eğer başvurunun tüm istemler itibariyle patentlenebilir olduğuna ya da basit düzeltmelerle patentlenebilir olacağına karar verirse “inceleme raporu” düzenler. Ancak eğer başvurunun bazı ya da tüm istemler itibariyle patentlenebilir olmadığı görüşündeyse “1. Bildirim” adı verilen yazışmayla bunun gerekçelerini bildirir, inceleme raporu düzenlemez. Bir başka deyişle, istemlerin bir kısmı olumlu bir kısmı olumsuz ise inceleme raporu düzenlenmez, bildirim yapılır.

Burada araştırma raporu olumsuz olduğu için ve herhangi bir görüş/değişiklik bulunmadığı için uzman 1. Bildirimde bulunmuştur.

1. Bildirimin PDF haline buradan ulaşılabilir.

Başvuru sahibi istemlerinde bir değişiklik yapmadığı ve araştırma raporuna yönelik bir görüş bildirmediği ve üçüncü kişi itirazı da bulunmadığı için uzman yalnızca araştırma raporundaki dokümanlar üzerinden değerlendirmesini yapmıştır. Rapordaki dokümanlar kolaylık olması açısından aşağıdaki gibi gösterilmiştir:

D1:   WO20071073361A1 (GUSEV IGOR [UA]) 28 Haziran 2007

D2:   FR2667568A1     (VINTILA EUGEN)  10 Nisan 1992

Buna göre başvuru konusu istem 1 yeni değildir, zira tekniğin bilinen durumunda D1’deki buluş da (bkz. D1, Şekil 18) bir kişisel itme aygıtı olup, özelliği sert bir elemanın karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticileri ve iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçlarını içermesidir. Bir başka deyişle D1, istem 1’deki tüm unsurları bulundurmaktadır.

Şekil 10: D1 dokümanına ait Şekil 18

Gerçekten de Şekil 10’dan görüleceği üzere D1’deki yapılanmada bir sert elemanın karşılıklı iki ucunda konumlanmış pervaneler ve bunları çalıştıran motorlar (bkz. tarifname sayfa 17) bulunmaktadır. Her ne kadar başvuru konusu buluş ile D1 oldukça farklı cihazlar gibi görünse de istem 1’in olması gerekenden geniş olarak kaleme alınması, D1 ve D2’deki gibi yapılanmaları, hatta daha önce bahsedildiği gibi uçakları (bkz. şekil 7) bile kapsamasına neden olmaktadır. Uzmanın gönderdiği bu tür dokümanları görünce bazen başvuru sahiplerinin tepkisi, “iyi de benim cihazım bundan çok farklıydı, uzman herhalde benim buluşumu anlamamış” şeklinde olmaktadır. Halbuki aslında buradaki sorun istemin geniş yazılmasından kaynaklanmaktadır.

Benzer şekilde istem 1’in konusu D2’ye göre de yeni değildir. Şekil 11’den görüleceği üzere D2’deki yapılanmada da bir sert elemanın (7) karşılıklı iki ucunda konumlanmış pervaneler (2) ve bunları çalıştıran motorlar (1) bulunmaktadır. 

Şekil 11: D2 dokümanına ait Şekil 1

Bağımsız istem 15 de yeni değildir, zira D1’deki buluş (bkz. D1, Şekil 18) bir kullanıcıyı karada veya su üzerinde itmek için bir yöntem olup, özelliği;

istem 1 ila 13’ten herhangi birindeki gibi bir kişisel itme aygıtı sağlanması,

kayak, buz pateni, bisiklet, üç tekerli veya dört tekerli bisiklet, kaykay, paten, kara sörfü tahtası, kara yelkeni şasisi, kar tahtası, su aracı veya benzerleri arasından seçilen taşıma araçları sağlanması,

kullanıcının sert elemanı ellerinde tutması ve kavraması,

iticilerin havayı hareket ettirmesi ve böylece kullanıcıyı itmesi ve

sert elemanı hareket ettirerek kişisel itme aygıtının oryantasyonunu ayarlamak, böylece iticiler tarafından verilen itme kuvvetinin kullanıcıya göre doğrudan ayarlanması

işlem adımlarını içermektedir.

Bağımlı istemler 2-14’te tanımlanan ek özellikler de D1 veya D2’de açıklanmıştır ve bu nedenle yeni değildir. Örneğin, tahrik aracının elektrik motoru olması, kullanıcının vücuduna monte edilmek üzere konfigüre edilmiş bir koşum takımı veya kayışı içermesi, aygıtın kullanıcının vücudundan ileriye doğru tutulacak şekilde konfigüre edilmesi, aygıtın bir su aracı ile birlikte kullanılması vb. özelliklerin hepsi D1’de bulunmaktadır. İstem 11’de iticilerin birbirinden kullanıcının omuzlarının genişliğinden daha az olmayan bir uzaklıkta ve tercihen yaklaşık 60 ila 120 cm uzaklıkta olduğu belirtilmiştir. Gerek D1 gerek D2’deki yapılanmalarda motorların kullanıcının omuzlarının genişliğinden daha az olmayan bir uzaklıkta olduğu görülmektedir. “Tercihen” ifadesi bir opsiyon sunmakta olup istem için bir sınırlama ifade etmediğinden bu özellik dikkate alınmaz.

“Görüşler” kısmında ise daha önceden araştırma raporunda dile getirilen sorunlar tekrar yazılmıştır.

İnceleme uzmanı “1. Bildirim” başlıklı bu raporu bir üstyazının ekinde başvuru sahibine göndermiştir. Üstyazıda, 1. Bildirimde yer alan hususlara ilişkin görüşlerin ve/veya yapılacak değişikliklerin tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde Kuruma gönderilmesi istenmektedir. [12] Bu işlem için herhangi bir ücret istenmemektedir. Ancak bu süre içinde görüş bildirilmemesi veya değişiklik yapılmaması halinde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır.

1. Bildirim başvuru sahibine 15.03.2019’da tebliğ edilmiştir, buna göre 15.06.2019’a kadar görüş ve değişiklik yapılması için süresi bulunmaktadır.

Başvuru sahibi istem değişikliği yaparken, ekleme, değiştirme veya silme yoluyla yapılan değişikliklerle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın yapılan değişiklikleri açıkça tanımlamalıdır.[13] Yapılan değişiklikle, başvurunun orijinal haline kıyasla kapsam aşımına neden olacak eklemeler yapmamaya özen gösterilmelidir.[14] Bu nedenle her ne kadar Mevzuatta açıkça belirtilmese de, yapılan değişikliklerin orijinal başvurudaki dayanağının gösterilmesinde de büyük fayda vardır. Böylece hem uzmanın işi kolaylaşmış olur, hem de yanlışlıkla kapsam aşımına neden olacak eklemelerden kaçınılması daha kolay olur.

BİRİNCİ BİLDİRİME CEVABEN İSTEMLERDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER VE GÖRÜŞLER

05.06.2019’da başvuru sahibi, süresi içinde, gönderilen olumsuz bildirime (1. Bildirim) cevaben istemlerinde değişiklik yapmıştır. İstem sayısı 17’den 13’e düşmüştür. İstemlerde yapılan değişiklikler temiz bir kopya ve üzerindeki değişikliği gösterir kopya olarak iki farklı şekilde verilmiş, birinci bildirime yanıt olarak görüşler ve yapılan değişikliklere yönelik açıklamalar sunulmuştur.

Yazıyı uzatmamak adına yalnızca ilk istem, üzerinde yapılan değişiklikleri gösterir şekilde (kalın kısımlar yeni eklenmiştir) aşağıya alınmıştır:

YENİDEN DÜZENLENEN İSTEMLER

1. Bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (10) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (12) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (16);

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları; ve

sert eleman (12) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının (100) elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14) veya bir kavrama yüzeyi,

burada aygıtın (10) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğiminin, kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür.[15]

BİRİNCİ BİLDİRİME YANIT

Yapılan Değişiklikler ile İlgili Açıklamalar

İstem 1, kişisel itme aygıtının bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırıldığını ve kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılan sert eleman üzerinde konumlanmış kavrama araçlarını veya bir kavrama yüzeyini içerecek şekilde yapılandırıldığını belirtmek üzere değiştirilmiştir. Bu değişiklikler, orijinal istem 12 ve 13’ten ve tarifname sayfa 3, satır 31 – 32 ve sayfa 5, satır 24 – 26’dan dayanak bulmaktadır. İstem 1’e eklenen aygıtın pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimini, kullanıcının istediği hıza ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlayabilmesi özelliği de orijinal tarifname sayfa 6, satır 23 – 24’ten dayanak bulmaktadır.

12, 13, 16 ve 17 nolu orijinal istemler silinmiştir. Sonraki istemler yeniden numaralandırılmıştır.

Parantez içinde verilen referans işaretleri, SMK Yönetmelik m.77(9) uyarınca değiştirilmiş istem setine eklenmiştir.

Görüşler

Uzmanın 1. Bildirimde belirttiği görüşlere ilişkin yorumlarımız aşağıdaki gibidir:

Yeniden düzenlenen istem 1, itme aygıtının “kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırıldığı” ve sert elemanın “kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama aracı veya kavrama yüzeyi” içerdiğini gösterir. Bu şekilde yapılandırılmış bir itme aygıtı, kullanıcının aygıtı hem desteklemesini hem de doğrudan kontrol etmesini gerektirir. Gerçekten de, değiştirilmiş haliyle istem 1, aygıtın pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğiminin, bir kullanıcının istenen hızına ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanabileceğini belirtir.

Ne D1 ne de D2, karşıt uçlarında düzenlenen havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler bulunan ve üzerinde düzenlenmiş kavrama araçları veya bir kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış bir kavrama yüzeyi içeren bir sert elemanı açıklamaz.

Örneğin, D1’de kullanıcı, üzerine iticilerin monte edildiği sert elemandan uzaktaki bir gidona tutunur. D2’deki kişisel uçuş cihazı, bir kullanıcının uçuş giysisinin sırtının üst kısmına göre sabitlenecek şekilde konfigüre edilmiştir.

Mevcut başvurunun yöntem istem 13’ü (orijinal istem 15) “sert elemanı ellerinde tutan ve kavrayan” bir kullanıcıdan bahsetmektedir. Ne D1 ne de D2, üzerinde karşı uçlarda havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticilerin düzenlendiği sert bir elemanı kavrayan bir kullanıcıyı kara veya su üzerinde itmeye yönelik bir yöntemi açıklamamaktadır. Bu nedenle, yeniden düzenlenen istemler, anılan önceki tekniğe göre yenidir.

D1’in özetine göre, bir taşıma cihazının çekiş gücünü üretmek için aerodinamik bir itici cihazla donatılmış bir motor ünitesi, havadan hafif bir gazla doldurulmuş balon, kontrol üniteleri ve talimatları motor ünitesine uzaktan iletmek için bir cihaz içeren bir hava aracı açıklanmaktadır. D1’deki şekillerin hiçbiri, kullanıcının desteklemesi gereken veya düzeneğin pozisyonunu, oryantasyonunu ve/veya eğimini değiştirerek doğrudan kontrol edebileceği bir itme aygıtını öğretmemekte ya da önermemektedir. Gerçekten de, D1 tertibatı, hava aracının kullanıcı tarafından dolaylı olarak kontrol edildiğini veya hatta römorkör uçaktan oldukça uzakta bulunan bir üçüncü şahıs tarafından kontrol edildiğini gösteren, talimatları motor ünitesine uzaktan iletmek için bir cihaz içerir. Teknikte uzman kişi bu özelliğin avantajlarını takdir edecektir ve bu nedenle, D1’den başlayarak, uzman bir kişinin mevcut buluşa göre yalnızca kullanıcı tarafından doğrudan kontrol edilen bir kişisel itme aygıtı sağlama motivasyonu olmayacaktır. En azından bu nedenlerle, burada sunulan yeniden düzenlenen istemler D1 karşısında buluş basamağına sahiptir.

D2, bir kullanıcı tarafından giyilen bir uçuş giysisinin üst arka kısmına bağlanacak şekilde konfigüre edilen katlanabilir, taşınabilir bir uçuş cihazını açıklamaktadır. D2, bir kullanıcının arkasına kişisel bir uçuş cihazının sabitlenmesini öğretir ve uzman kişi, D2 ve genel bilgiler ışığında bu konfigürasyonun sabit bir ağırlık merkezinin korunmasını sağladığını ve kullanıcının ileriye doğru itilmesine yardımcı olduğunu takdir edecektir. Bu nedenle, teknikte uzman kişinin kişisel bir uçuş cihazını “kullanıcının vücudunun önüne” yerleştirmesi bu yapılanmadaki mantığa aykırı olacaktır. Ayrıca, D2, kullanıcıdan destek gerektirmeyen ve kullanıcıya göre sabit bir oryantasyonda kalan, kullanıcının istenen bir hız ve hareket yönünü etkilemek için cihazın pozisyonunu, oryantasyonunu veya eğimini manevra etmesini engelleyen kişisel bir uçuş cihazını öğretir. En azından bu nedenlerle, burada sunulan yeniden düzenlenen istemler D2 karşısında buluş basamağına sahiptir.

İnceleme uzmanının öne sürdüğü tüm itirazların burada ele alındığına inanıyoruz ve bir inceleme raporu ve patent kararı bildirimi almayı sabırsızlıkla bekliyoruz. İhtiyati bir tedbir olarak, inceleme uzmanının bu başvuruyu başka bir yazışma olmaksızın reddetmeye karar vermesi halinde, telefonla görüşme talep ediyoruz.

BAŞVURU YAYINI

23.06.2019’da 18 aylık süresi dolan başvuru yayınlanmıştır. Bu tarihten itibaren üçüncü kişiler patent başvurusuna konu olan buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşlerini sunabilir.[16] Eğer henüz patent kararı verilmemişse, inceleme aşamasında uzman üçüncü kişilerin sunduğu dokümanları da dikkate alabilir.

İKİNCİ BİLDİRİM

İnceleme uzmanı başvuru sahibinin yaptığı değişiklikler ve görüşleri dikkate alarak yeni bir değerlendirmede bulunmuştur. 20.09.2019’da “2. Bildirim”i göndermiştir.

2. Bildirimin PDF haline buradan ulaşılabilir.

Aşağıdaki doküman, başvuru sahibi tarafından tarifnamede alıntılanmıştır ve bundan sonraki yazışmalarda D3 olarak adlandırılacaktır.

D3:  US2006196991A1 (MARTIN) 7 Eylül 2006

Buluş Basamağı

Görüldüğü üzere “2. Bildirim”de önceki bildirimden farklı bir doküman kullanılmıştır. Zira istemler değiştiğinde yeni istemlere karşı kullanılabilecek en uygun doküman da değişebilmektedir. Uzman değişen istemlerin yeni olduğunu kabul etmiş, buluş basamağını değerlendirirken “problem-çözüm yaklaşımı”nı uygulamıştır. Problem-çözüm yaklaşımı şu adımlardan oluşur:

[1].       Tekniğin bilinen durumunda, buluşa en yakın doküman tespit edilir. En yakın doküman buluşla aynı alanda olan, benzer teknik etkiye ve amaca sahip ve genellikle buluşla en çok sayıda ortak özelliği bulunan dokümandır.

[2].       Buluş ile en yakın doküman arasında teknik özellikler bakımından fark tespit edilir.

[3].       Bu farkın teknik etkisi tespit edilir.

[4].       Tespitler ışığında buluşun çözümünü amaçladığı objektif teknik problem tespit edilir.

[5].       En yakın doküman ve mevcut problem göz önüne alındığında, ilgili alanda uzman kişi buluş yapma yeteneği kullanmadan buluşa kolayca ulaşır mı? Cevap “evet” ise buluş basamağı yoktur.

Bu adımların uygulanışı aşağıda gösterilmiştir:

Mevcut başvuru, SMK m.82(1)’in gerekliliklerini karşılamamaktadır, çünkü istem 1’in konusu, SMK m.83(4) anlamında buluş basamağı içermemektedir.

[1].  D3, istem 1’in konusuna en yakın önceki teknik olarak kabul edilmiştir. D3’teki buluş  (parantez içindeki referans numaraları bu dokümana aittir), (bkz. D3 şekil 2):

Bir kullanıcının vücudunun önünde omuzlarında tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (1) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (4) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (2, 3);

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları; ve

sert eleman (4) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14, 15) veya bir kavrama yüzeyi,

burada aygıtın (1) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimini, kullanıcının istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür. (bkz. paragraf 0042[17])

[2]. Bu nedenle, istem 1’in konusu, D3’teki kişisel itme aygıtından, aygıtın bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılması açısından farklıdır.

[3]- [4]. Buluş tarafından çözülen problem, bu nedenle, aygıtı kullanıcı tarafından tutmanın bir alternatifini bulmak olarak kabul edilebilir.

[5]. Mevcut başvurunun 1. isteminde önerilen çözümün bir buluş basamağı içerdiği düşünülemez, çünkü bir kullanıcının aygıtı önünde veya omuzlarında tutması sadece bu aygıtın ağırlığı ile ilgilidir.

(Buradaki problem-çözüm yaklaşımı değerlendirmesi, daha sonra inceleme aşamasında yapılan değerlendirme ile karşılaştırılacaktır. Bkz. “İnceleme Raporu” başlıklı bölüm.)

Aynı mantık, gerekli değişiklikler yapılarak, istem 13’ün ilgili bağımsız yönteminin konusu için de geçerlidir, bu nedenle de istem 13 de buluş basamağına sahip değildir.

Şekil 12: D3 dokümanına ait Şekil 1 ve 2

Görüşler

İstem 1’de kullanılan “ayarlanması mümkün” ifadesi muğlak ve belirsizdir ve atıfta bulunduğu teknik özelliğin anlamı konusunda okuyucuyu şüpheye düşürerek, söz konusu istemi belirsiz hale getirmektedir; örneğin aygıtın pozisyonu kullanıcının istediği hıza göre ayarlanacak mıdır ayarlanmayacak mıdır?

İstem 1 ayrıca, koruma talep edilen konunun tanımlanmaması nedeniyle de sorunludur. İstemdeki “aygıtın pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğiminin, kullanıcının istediği hıza ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması” ifadesi, konuyu ulaşılacak sonuç açısından tanımlamaya çalışmaktadır. Ancak istemlerde buluş, sadece erişilmesi arzulanan bir sonuç ile tanımlanamaz.[18] Kaldı ki, bu örnekte konuyu daha somut terimlerle, örneğin etkinin nasıl elde edileceğini belirtecek şekilde tanımlamak mümkün görünmektedir. Ayrıca, bu koşul/işlev kesinlikle zorunludur, aksi takdirde bu aygıtın amacı olan her zaman kullanıcının istediği hız ve hareket yönünü ayarlama özelliği olmadan aygıtın hiçbir anlamı yoktur.

İnceleme uzmanı “2. Bildirim” başlıklı bu raporu bir üstyazının ekinde başvuru sahibine göndermiştir. Üstyazıda, 2. Bildirimde yer alan hususlara ilişkin görüşlerin ve/veya yapılacak değişikliklerin tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde Kuruma gönderilmesi istenmektedir.[19] Bu işlem için herhangi bir ücret istenmemektedir. Ancak bu süre içinde görüş bildirilmemesi veya değişiklik yapılmaması halinde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır.

2. Bildirim başvuru sahibine 23.09.2019’da tebliğ edilmiştir, buna göre 23.12.2019’a kadar görüş ve değişiklik yapılması için süresi bulunmaktadır.

İKİNCİ BİLDİRİME CEVABEN İSTEMLERDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER VE GÖRÜŞLER

14.11.2019’da başvuru sahibi, süresi içinde, olumsuz bildirime cevaben istemlerinde değişiklik yapmış ve görüşlerini bildirmiştir. İstem sayısı 13’ten 12’ye düşmüştür. Yazıyı uzatmamak adına yalnızca ilk istem, üzerinde yapılan değişiklikleri gösterir (kalın kısımlar yeni eklenmiştir, çıkarılan kısmın üzeri çizilmiştir) şekilde aşağıya alınmıştır:

YENİDEN DÜZENLENEN İSTEMLER

1. Bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (10) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (12) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (16), burada sert eleman bir çubuk veya borudur;

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları; ve

sert eleman (12) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının (100) elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14) veya bir kavrama yüzeyi,

burada aygıtın (10) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimi, kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür.

burada birinci ve ikinci iticilerin her biri 15 ila 25 kg itme sağlamak üzere yapılandırılır,

burada her bir itici (16), söz konusu sert elemanın (12) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (18) ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı (22) içerir,

ve burada her bir hava hareket ettirme aracı, bir eksen etrafında dakikadaki devir sayısı (rpm) 10.000 ila 100.000 olacak şekilde döner.[20]

İKİNCİ BİLDİRİME YANIT

Yapılan Değişiklikler ile İlgili Açıklamalar

İstem 1, “sert elemanın bir çubuk veya boru olduğu” özelliğini içerecek şekilde değiştirilmiştir. Bu değişiklik, tarifname sayfa 3, satır 26-27 veya Şekil 1’e dayanmaktadır.

İstem 1 ayrıca, iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlamak üzere yapılandırıldığını belirtmek üzere değiştirilmiştir. Bunun dayanağı da tarifname sayfa 4, satır 29-30’da bulunabilir.

İstem 1 ayrıca, her bir iticinin, söz konusu sert elemanın ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı içerdiğini belirtmek üzere değiştirilmiştir. Bunun dayanağı ise orijinal istem 2’dir.

İstem 1’e, her bir hava hareket ettirme aracının dakikadaki devir sayısı (rpm) 10.000 ila 100.000 olacak şekilde bir eksen etrafında döndüğüne dair özellik de eklenmiştir. Bunun dayanağı tarifname sayfa 4 satır 31-34’te bulunabilir.

“Aygıtın (10) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimi, kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması“ özelliği, istem 1’den silinmiştir. Bu özellik, orijinal istem 1’de mevcut değildi, zira kapsam aşımına yol açmayacaktır.

Görüşler

İnceleme uzmanının 2. Bildirimde belirttiği hususlara ilişkin yorumlarımız şu şekildedir:

AÇIKLIK

Görüşler kısmındaki açıklık itirazlarına cevaben, inceleme raporunda itiraz edilen ve daha önce eklenen “… kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür.” özelliği istem 1’den silinmiştir. Bu nedenle, istem 1 artık SMK m.92(4)’ün gerekliliklerini karşılamaktadır.

YENİLİK VE BULUŞ BASAMAĞI

Değiştirilmiş istem 1’deki sert eleman bir çubuk veya borudur. Bu itibarla kavrama aracı veya kavrama yüzeyi, bu sert çubuk veya boru üzerindedir. Değiştirilmiş istem 1 ayrıca aygıtın bir kullanıcının vücudundan ileriye doğru tutulacak şekilde yapılandırılmasını gerektirir. Değiştirilmiş istem 1 ayrıca iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlayacak şekilde yapılandırılmasını gerektirir. Değiştirilmiş istem 1 ayrıca her bir iticinin dakikadaki devir sayısı 10.000 ila 100.000 olan bir hava hareket ettirici cihaza sahip olmasını gerektirir. D3, bu özelliklerin hiçbirini açıklamamaktadır. Bu nedenle değiştirilmiş istem 1, D3 karşısında yenidir.

Söz konusu değişiklikler, mevcut buluşun tamamen farklı konfigürasyona ve kullanıma sahip olduğunu netleştirmeye yardımcı olmak için yapılmıştır. Mevcut buluşla, çubuğun veya borunun karşıt ucundaki iticiler, kullanıcının vücudunun önünde tutulur ve bu sayede, örneğin başvuruda Şekil 3’te (bkz. Şekil 13) görüldüğü gibi kara sörfü tahtası benzeri bir araç üzerinde bir spor faaliyetinde bulunurken kullanıcıya yatay yönde itiş sağlar.

Şekil 13: Başvuruya ait Şekil 3

Ayrıca, birinci ve ikinci iticilerin her biri 15 ila 25 kg itme sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır ve her biri 10.000 ila 100.000 rpm’de dönen bir hava hareket ettirme aracına sahiptir.

Kullanıcı, aygıtı ellerinde ve vücudunun önünde tutarak aygıtın açısını ve itme açısını başvuruda Şekil 4a’da görüldüğü gibi aktif olarak kontrol edebilmektedir (Bkz. Şekil 1). Fizik kuralları açısından, itme açısı, aygıtın ağırlığı ve itme miktarı ile bağlantılı olarak, ortaya çıkan bir ileri itici kuvvet vermek ve itmenin dikey bileşeninin aygıtın ağırlığına eşit olması için belirlenebilir. Bu da aygıtın kullanıcı için ağırlıksız gibi hissedilmesine neden olur.

Ayrıca, hava hareket ettirme aracının dönüşü geleneksel sistemlerden çok daha yüksektir ve bu nedenle yüksek dönüş nedeniyle dönme torku çok düşüktür (bkz. sayfa 5 satır 15-22). Düşük tork sayesinde, kullanıcı çubuğu/boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilir. Bu haliyle, bu düzenleme, önceki tekniğe ait arkaya monte edilmiş düzenlemelere salt bir alternatif olmaktan çok daha fazlasıdır.

Daha önceden bilinen düzenlemelerde (sadece D3’te değil, başvurunun tarifnamesinde tekniğin bilinen durumu anlatılırken bahsedilen diğer tüm dokümanlarda da), itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. D3’te uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri yoktur.

Yukarıda açıklandığı gibi, D3 ile buluş arasında çok sayıda farklılık vardır. D3, dikey bir kalkış sağlayan kişisel bir uçuş cihazı olan çok farklı bir aparatla ilgilidir (bkz. paragraf 0002). Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. Ancak bunun nasıl ve neden yapılacağına dair bir açıklama da yoktur. İstem 1’deki aygıt sadece farklı bir fiziksel düzenleme değildir, aynı zamanda farklı bir şekilde kullanılmaktadır.

Bu nedenle, en azından yukarıda tartışılan nedenlerden dolayı, istem 1 yenidir ve D3 karşısından buluş basamağına sahiptir.

İnceleme uzmanının tüm itirazlarının ele alındığına inanıyoruz ve uygun bir zamanda patent belge kararına ilişkin bir bildirim almayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Herhangi bir sorunun devam etmesi durumunda, bu sorunların hızlı bir şekilde çözülebilmesi için uzman, vekil ile telefon yoluyla iletişime geçmeye davet edilmektedir.

İNCELEME RAPORU

İnceleme uzmanı başvuru sahibinin yaptığı değişiklikler ve görüşleri dikkate alarak yeni bir değerlendirmede bulunmuş ve yeniden düzenlenen istemlerin patentlenebilir olduğu kanaatine varmıştır. 10.01.2020’de olumlu “İnceleme Raporu” göndermiştir. Ancak belge alınabilmesi için gerekli bazı düzeltmelerin yapılmasını da istemiştir.

İnceleme Raporunun PDF haline buradan ulaşılabilir.

Uzman problem-çözüm yaklaşımının adımlarını istem 1 için şöyle uygulamıştır:

[1]. D3 en yakın doküman olarak alınmıştır.

[2]. İstem 1 ile D3 arasındaki temel fark kişisel itme aygıtının kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılması ve bir borunun karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler içermesi olarak değerlendirilmiştir.

[3]. Bu farkın yarattığı teknik etki kullanıcının boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmesidir.

[4]. Buluşun çözümünü amaçladığı teknik problem yüksek derecede esneklik ve kontrol edilebilirlik sağlayan bir kişisel itme aygıtı geliştirmektir.

[5]. Tekniğin bilinen durumundaki kişisel itme aygıtlarında, itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. D3’te uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri bulunmamaktadır. Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. Ancak bunun nasıl ve neden yapılacağına dair bir açıklama da yoktur. İstem 1’le teknik probleme getirilen çözüm, tekniğin bilinen durumunda bulunmamakta ve tekniğin bilinen durumundaki dokümanlara bakılarak aşikâr bir biçimde çıkarılamamaktadır.

Burada uzmanın 2. Bildirimde uyguladığı problem-çözüm yaklaşımıyla yukarıda (inceleme raporunda) uygulananı karşılaştıralım. Önceki değerlendirmede istem 1 ile D3 arasındaki fark “aygıtın bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılması” idi ve buna bağlı olarak buluş tarafından çözülen problem, aygıtı kullanıcı tarafından tutmanın bir alternatifini bulmak olarak tespit edilmiştir. Ancak yeni istemde sert elemanın bir boru/çubuk olması özelliği, kullanıcının boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmesini sağlamakta, bu da teknik problemin yukarıdaki gibi yeniden formüle edilmesine sebep olmaktadır. Peki nasıl oldu da süreç içinde iki farklı teknik problem ortaya kondu? Buluş ile D3 dokümanı arasındaki fark kullanım açısından düşünüldüğünde, D3’de aygıtın kullanıcının omuzlarında tutulması, buluşta ise önünde tutulmasıdır. Ancak bu aslında aygıtın yapısındaki bir farkın bir sonucudur. Bunu sağlayan yapısal farklılık isteme yazılmadıkça oluşan farkın teknik etkisi istenen biçimde ifade edilemeyecektir. Aygıtın kullanıcının önünde tutulmasını sağlayan unsur çubuk/borudur. Bu unsur isteme alındıktan sonra teknik etki artık aygıtı tutmanın alternatifini bulmak değil, aygıtın daha kolay kontrol edilebilmesi haline gelmiştir. Teknik problem de buna bağlı olarak değişmiştir. İsteme buluşun çözdüğü problemi sağlayan unsurların doğru bir biçimde yazılması, bu nedenle buluş basamağı değerlendirmesinde büyük önem taşır.

Raporun “Görüşler” kısmında tarifname ve istemlerde yapılması gereken değişiklikler belirtilmiştir. Başvuruya patent verilebilmesi için inceleme raporunda belirtilen gerekli değişikliklerin yapılarak yeniden düzenlenecek evrakın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Kuruma gönderilmesi gerekmektedir.[21]

Yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde patentin verilmesine ilişkin karar başvuru sahibine bildirilecektir. Bu süre içinde değişikliklerin yapılmaması veya yapılan değişikliklerin Kurum tarafından kabul edilmemesi hâlinde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır. Bu aşamada gerekli bu basit düzeltmelerin ihmal edilmesi belge olmak üzere olan bir başvurunun hiç yoktan geri çekilmesine sebep olacağından verilen sürede işlemin tamamlanması çok önemlidir.

İnceleme uzmanı patent verilebilmesi için şu değişikliklerin yapılmasını talep etmiştir:

Tarifnamenin son sayfasında bulunan ve (bkz. orijinal başvuru sayfa 7, satır 28-42) spesifik teknik bir konu içermeyip sadece buluş ve koruma kapsamı ile ilgili belirsizlik yaratabilecek paragrafların çıkarılması istenmiştir.

WO2007073361 A1 nolu patent dokümanından tekniğin bilinen durumunda bahsedilmesi istenmiştir.

Tarifname sayfa 3’te sert elemanın (12) genellikle bir çubuk veya boru olabileceğine yönelik ifadedeki “genellikle” kelimesinin çıkarılması istenmiştir. Zira istem 1’de sert elemanın bunlardan biri olduğu ifade edilmektedir.

Tarifname sayfa 4’te “Fanın veya pervanenin A ekseni etrafındaki dönüşü 10.000 ila 100.000 rpm (dakikadaki devir sayısı) aralığında ve daha uygun olarak 25.000 ila 45.000 rpm arasında ve hatta daha uygun olarak 35.000 rpm civarında olabilir. İtki değerleri, itici (16) başına yaklaşık 15 ila 25 kg itme olabilir.“ ifadelerinde olasılık anlamı katan “olabilir” kelimelerinin çıkarılması istenmiştir.

Ayrıca istem 1 ve 12’ye bazı ifadelerin eklendiği görülmektedir.

Başvuru sahibi 15.01.2020’de söz konusu düzeltmeleri yapmış ve Kuruma sunmuştur. Ardından inceleme uzmanı belge kararı vermiştir. Karar yazısında özetle şunlar bulunur:

  • Başvuruya ait inceleme raporunda belirtilen hususlara uygun olarak yapılan değişiklikler kabul edilmiştir ve başvuruya patent verilmesine karar verilmiştir.[22] Söz konusu karar ve patent Resmi Patent Bülteninde yayımlanacaktır.
  • Patent verilmesi kararının bültende yayımlanmasından itibaren altı ay içinde üçüncü kişiler patente itiraz edebilir.[23] Bu süre içinde üçüncü kişiler tarafından itiraz edilmemesi durumunda patentin verilmesi hakkındaki karar kesinleşir ve nihai karar Bültende yayımlanır.[24]
  • Bu süre içinde itiraz gelmesi durumunda ise itirazlar, itiraz süresi sonunda başvuru sahibine bildirilir. İtirazın tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itirazlara karşı gerekçeli görüşler ileri sürülebilir veya gerekli görülürse istemler değiştirilebilir. İtiraz; görüşler ve varsa başvuruda yapılan değişiklik talepleri de dikkate alınarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı tarafından incelenir ve nihai karar verilir.
  • Patentin verilmiş olması, geçerliliği ve yararlılığı konusunda Kurumumuz tarafından garanti verildiği şeklinde yorumlanamaz ve Kurumun sorumluluğunu da doğurmaz.
  • Bir patentin korunması için gerekli olan yıllık ücretler üçüncü yıldan başlamak üzere her yıl (patentin koruma süresi boyunca) vadesinde ödenir. Vade tarihi, başvuru tarihine tekabül eden ay ve gündür. Yıllık ücretler, vadesinde ödenmediği takdirde ek ücretle birlikte vadeyi takip eden altı ay içinde de ödenebilir. Yıllık ücretlerin bu süre içinde de ödenmemesi halinde patent hakkı, bu ücretin son ödeme tarihi itibariyle sona erer. Ancak, patent hakkının sona erdiğine ilişkin bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde telafi ücretinin ödenmesi halinde patent hakkı, ücretin ödendiği tarih itibariyle yeniden geçerlilik kazanır ve Bültende yayımlanır. Söz konusu telafi ücretinin ödenmemesi durumunda hakların yeniden tesisi için talepte bulunulabilir.[25]
  • Patent sahibi veya yetkili kıldığı kişi, patentle korunan buluşu kullanmak zorundadır. Kullanma zorunluluğu, patentin verildiğine ilişkin ilanın ilgili bültende yayınlandığı tarihten itibaren üç yıllık veya patent başvurusu tarihinden itibaren dört yıllık sürelerden hangisi daha geç sona eriyorsa, bu süre içinde gerçekleştirilir. Patentin kullanıldığına ya da kullanılamadığına ilişkin beyanın anılan süre içinde Kuruma sunulması halinde bu durum sicile kaydedilerek Bültende yayımlanır.[26] Bu süre içinde kullanıldığına dair bildirim yapılmayan patentler Bültende yayımlanır.
  • Talep edilmesi halinde, patentin verilmesine ilişkin yayımdan sonra belge düzenleme ücreti ödenerek patent belgesi düzenlenebilir.[27]
  • Türk Patent ve Marka Kurumunun sunduğu hizmetlere ilişkin ücretlerde, ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan Ücret Tebliği dikkate alınmalıdır.

Belge olmuş dokümanın PDF haline buradan ulaşılabilir.

Verilen patent ilanı 23.01.2020 tarihinde Bültende yayınlanmıştır. Bunu takiben 6 aylık süre içinde SMK m.99 uyarınca üçüncü kişiler patent belgesine itirazda bulunabilir. Yukarıda belirtildiği üzere, bu tür itirazlar Patent Dairesi değil Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesince (YİDD) oluşturulan bir Kurul tarafından değerlendirilir. Kurul YİDD Başkanının yanı sıra Patent Dairesinden buluş konusunda uzman iki Sınai Mülkiyet Uzmanı (kararı veren inceleme uzmanı bunlar arasında bulunmaz) olmak üzere üç kişiden oluşur.

Kurum, yapılan itirazı patent sahibine bildirir. Patent sahibi bu bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde görüşlerini sunabilir veya patentte değişiklikler yapabilir.[28] Patentte değişiklik yapılması durumunda değişen metin ile bu değişikliklerin metin içerisinde nerelerde yapıldığının açık ve anlaşılır bir şekilde gösterildiği sayfalar da Kuruma sunulur. Değişiklikler, içerik olarak açık ve anlaşılır nitelikte olmalıdır.[29] Üç aylık süre içerisinde herhangi bir bildirimde bulunulmaması halinde söz konusu itiraz hakkında mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde değerlendirme yapılır.

Üçüncü kişiler 10.04.2020’de patent konusunun, 82 nci ve 83 üncü maddelere göre patent verilebilirlik şartlarını taşımadığı yönünde itirazda bulunmuştur.[30] Kurum, 6 aylık itiraz süresinin bitiminin ardından 02.08.2020’de yapılan itirazı patent sahibine bildirmiştir. Patent sahibi 10.10.2020’de itiraza karşı görüşlerini Kuruma bildirmiştir.

Yazıyı uzatmamak adına itirazın yalnızca istem 1 ile ilgili kısımları değerlendirilmiştir.

ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SMK m.99 KAPSAMINDA İTİRAZI

Üçüncü kişiler patent konusunun, patent verilebilirlik şartlarını taşımadığı yönünde SMK m.99 kapsamında YİDD’ye itirazda bulunmuştur ve aşağıdaki dokümanları sunmuştur:

D3: US2006196991 (yayın tarihi: 07.09.2006) (inceleme raporundaki doküman)

D4: US4189019 (yayın tarihi: 19.02.1980)

D5: US4996938  (yayın tarihi: 05.03.1991)

Şekil 14: D4 (US4189019) dokümanına ait Şekil 1-3

Patent belgesine konu istem 1’in D3 ve D4 karşısında buluş basamağı içermediği ileri sürülmüştür. [31] Buna göre:

D3 dokümanındaki buluş bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (şekil 1-2) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (4,14,15) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (2,3),

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları (6, 7a, 8a, 11a, 11b) olup ayrıca şunları içerir:

sert eleman (4,14,15) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları veya bir kavrama yüzeyi (14, 15, 17, 19, şekil 2-3),

burada her bir itici (2,3), söz konusu sert elemanın (4,14,15) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (9,10) ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı (7,8) içerir.

Buna göre D3 ile istem 1 arasındaki fark, D3’te sert elemanın bir çubuk veya boru olarak tanımlanmamış olmasıdır. Ancak çubuk veya boru yapısal bir malzeme olarak iyi bilindiği ve oldukça eski bir kullanıma sahip olduğu için başvurunun yapıldığı tarihte, teknikte uzman kişinin iticileri birbirine ilişkilendirmek için aşikâr biçimde seçeceği bir malzemedir.

Ayrıca D4’ten görüldüğü üzere kişisel itme araçlarında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçeve (19, 25 ve 33) kullanımı iyi bilinmektedir. (bkz. Şekil 2, 3, 7, 8, 9, 11) Buna göre teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’te öğretildiği gibi borudan yapmayı aşikâr bir biçimde bilecektir.

D3 ile istem 1 arasındaki diğer fark iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlamasıdır. D3’te sağlanan itme ile ilgili sayısal bir değer verilmemiştir ancak D3’te kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücüne (bkz. paragraf 45, satır 1-2) sahip olduğu belirtilmiştir. Teknikte uzman kişi kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücünü sağlamak için istemde bahsi geçen sayısal değerleri aşikâr bir şekilde seçecektir.

D3 ile istem 1 arasındaki bir diğer fark havayı hareket ettiren her bir cihazın, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesidir. Havayı hareket ettiren kişisel itme araçlarında dönüş hızı ile ilgili olarak, başlangıçta, dönüş hızı seçiminin, kullanıcıyı hareket ettirmek için gereken istenen hız ve/veya itme değeri ile tanımlanacağı ve en azından istenen bir hız ile sürüleceği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, bir çalışma hızı seçimi, öğretilen özelliklerin bir optimizasyonu olarak anlaşılacaktır. Buna göre, bir istemin genel koşullarının önceki teknikte açıklandığı durumlarda, optimum veya uygulanabilir aralıkları rutin deneylerle keşfetmek buluş niteliğinde değildir, zira başvuru sahibi talep ettiği geniş hız aralığını (10.000 ila 100.000 rpm) neden seçtiğini açıklamamış, bu aralığa özgü kritik bir sebep göstermemiştir.

Yukarıdaki sebeplerden ötürü teknikte D3 dokümanını dikkate alan uzman kişi D4’teki öğretiyi kullanarak aşikâr bir biçimde buluş konusu isteme ulaşacaktır.

Üçüncü kişiler itirazda ayrıca patente konu istem 1’in D3 ve D5 karşısında da buluş basamağı içermediğini ileri sürmüştür. Buna göre D5’teki buluş bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (şekil 1-2) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (16) karşılıklı uçlarında konumlanmış, suyu hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (18,19), burada sert eleman bir çubuk veya borudur; (bkz. sütun 3, satır 60-63, şekil 4)

iticilerin suyu hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları (86, 88) olup ayrıca şunları içerir:

sert eleman (16) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları veya bir kavrama yüzeyi (20, 21),

burada her bir itici (18,19), söz konusu sert elemanın (16) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (36) ve yuva içine monte edilmiş bir su hareket ettirme aracı (bkz. şekil 5-6 pervane) içerir.

Şekil 15: D5 (US4996938) dokümanına ait Şekil 1 ve 2

İticilerin 15 ila 25 kg itme sağlaması ve havayı hareket ettiren cihazların, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesi yukarıda D3 açıklanırken anlatılan sebeplerden ötürü istem 1’e buluş basamağı kazandıracak bir fark sağlamamaktadır.

D5 ile istem 1 arasındaki fark, D5’teki aygıtın suda kullanılması, istem 1’deki aygıtın ise havada kullanılmasıdır. Bir başka deyişle sadece aygıtın içinde bulunduğu akışkan değişiktir.

Patente konu buluşun amacının daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı geliştirmek olduğu tarifnamesinden anlaşılmaktadır. Aynı amacın D5 tarafından da gerçekleştirildiği dile getirilmektedir. (bkz. sütun 1, satır 31-34) Buna göre D3’teki yapılanmayı bilen teknikte uzman kişi, daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı elde etmek amacıyla D5’teki öğretiyi göz önüne alarak buluş konusu istem 1’e aşikar biçimde ulaşacaktır.

Şekil 16: D5 (US4996938) dokümanına ait Şekil 4 ve 5

BELGE SAHİBİNİN İTİRAZA KARŞI GÖRÜŞÜ

Belge sahibi 10.10.2020’de üçüncü kişiler tarafından sunulan itiraza karşı görüşlerini Kuruma bildirmiştir. Belge sahibinin istemlerinde herhangi bir değişiklik yapmadığı görülmektedir.

Belge sahibinin görüşleri özetle aşağıdaki gibidir:

D3’te iticiler bir çubuk veya borunun iki ucu üzerinde konumlanmamış, kullanıcının sırtında bulunan bir bağlantı aracı ile birleştirilmiştir. Ancak, çubuk veya borunun yapısal bir malzeme olarak iyi bilinmesi ve eskiden beri kullanılıyor olması teknikte uzman kişinin iticileri birbirine ilişkilendirmek için aşikâr biçimde seçeceği bir malzeme olduğunu göstermeyecektir. Zira tekniğin bilinen durumunda bulunan tüm dokümanlar incelendiğinde hepsinde itme aygıtlarının kullanıcının önünde değil, arkasında konumlandığı görülmektedir. Hiçbir yapılanmada boru üzerinde konumlanmış iticiler bulunmamaktadır. Eğer boru kullanımı teknikte uzman kişinin aklına aşikâr bir biçimde geliyor olsaydı, tekniğin bilinen durumunda bunun örneklerini bulabilirdik. Söz konusu fark, sıradan olmayıp, buluşa kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamaktadır. Mevcut buluşla, çubuğun veya borunun karşıt ucundaki iticiler, kullanıcının vücudunun önünde tutulur ve bu sayede, kara sörfü tahtası benzeri bir araç üzerinde bir spor faaliyetinde bulunurken kullanıcıya yatay yönde itiş sağlar. Daha önceden bilinen düzenlemelerde, itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. Tekniğin bilinen durumunda uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri yoktur.

D4’teki kişisel itme aracında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçevenin kullanıldığı görülmektedir. Ancak teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’e bakarak borudan yapmayı aşikâr bir biçimde çıkaramayacaktır zira aşağıdaki karşılaştırmalı şekilden de görüleceği üzere (bkz. Şekil 17) her iki unsur hem yapısal olarak hem de kullanım olarak farklıdır. Üstelik D4’teki yapılanmada bir borunun iki ucunda konumlanmış iticiler bulunmamakta, iki borunun birleştiği bölgede tek bir itici bulunmaktadır. Buluşa ait söz konusu yapılanma bir tasarım seçimi olmayıp, kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.

Şekil 17: 2017/999999 nolu patent belgesine ait Şekil 1 ve D4 dokümanına ait Şekil 7

Tekniğin bilinen durumundaki dokümanların hiçbiri 15 ila 25 kg itme sağlayan iticilerden ve 10.000 ila 100.000 rpm’de dönen havayı hareket ettiren cihazlardan bahsetmemektedir.

Ayrıca, hava hareket ettirme aracının dönüşü geleneksel sistemlerden çok daha yüksektir ve bu nedenle yüksek dönüş nedeniyle dönme torku çok düşüktür (bkz. sayfa 5 satır 15-22). Düşük tork sayesinde, kullanıcı çubuğu/boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilir. Bu haliyle, bu düzenleme, önceki tekniğe ait arkaya monte edilmiş düzenlemelere salt bir alternatif olmaktan çok daha fazlasıdır.

Yukarıda açıklandığı gibi, D3 ile buluş arasında çok sayıda farklılık vardır. D3, dikey bir kalkış sağlayan kişisel bir uçuş cihazı olan çok farklı bir aparatla ilgilidir (bkz. paragraf 0002). Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. Ancak bunun nasıl ve neden yapılacağına dair bir açıklama da yoktur. İstem 1’deki aygıt sadece farklı bir fiziksel düzenleme değildir, aynı zamanda farklı bir şekilde kullanılmaktadır.

İstem 1, D5 karşısında da yenilik ve buluş basamağı kriterlerini sağlamaktadır, zira D5 sualtında kullanılmak üzere geliştirilmiş bir cihaz olup, tamamen farklı bir alana ait teknolojiye sahiptir. Suda ve havada çalışan araçlar pek çok açıdan farklılık gösterir ve birbirinin yerine kullanılması mümkün değildir. Teknikte uzman kişi D3’ü en yakın doküman olarak alsa bile D5’i değerlendirmeye almayacaktır, zira söz konusu doküman buluşa uzak bir alandandır. Yine kavrama yüzeyi (14) buluşta şekil 1’de görüldüğü gibi borunun üzerinde değil, ayrı bir tutma aparatı olarak boruya bağlanmıştır. (bkz. D5, şekil 4, referans 21)

YENİDEN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME DAİRESİNİN KARARI

Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi (YİDD) tarafından oluşturulan Kurul SMK m.99 kapsamında patent belgesine yapılan üçüncü kişi itirazını ve belge sahibinin karşı görüşlerini değerlendirerek nihai kararını 21.12.2020’de vermiştir. Kurul değerlendirmesinde aşağıdaki dokümanları kullanmıştır:

D3: US2006196991 (yayın tarihi: 07.09.2006)

D4: US4189019 (yayın tarihi: 19.02.1980)

D5: US4996938  (yayın tarihi: 05.03.1991)

[1].  Kurul D3’ü istem 1 için tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak almıştır. Yazıyı uzatmamak adına önceki argümanlar burada aynen tekrarlanmayacaktır. Daha önce inceleme raporunda belirtildiği üzere:

[2].  D3 ile istem 1 arasındaki temel fark aygıtın kullanıcının omuzlarında değil, vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılmış olması ve iticilerin bir çubuk veya borunun uçlarına konumlanmış olmasıdır.

[3]. Bu farkın yarattığı teknik etki kullanıcının boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmesidir.

[4]. Buluşun çözümünü amaçladığı teknik problem yüksek derecede esneklik ve kontrol edilebilirlik sağlayan bir kişisel itme aygıtı geliştirmektir.

[5]. D5’teki aygıt su altında kullanılan bir kişisel itme aygıtıdır. Kişisel itme aygıtları konusunda uzman kişinin bu dokümandan da haberdar olması beklenir. Buna göre D3’teki buluşu göz önüne alan teknikte uzman kişi, teknik problemi çözmek için D5’teki kişisel itme aygıtını kullanacaktır. Zira D5’teki yapılanma da kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde (kullanıcı D5’teki aygıtı kollarıyla yukarı yönde tutabileceği gibi yüzme esnasında önünde de tutabilir) yapılandırılmış ve iticiler bir çubuk veya borunun uçlarına konumlanmıştır. Bu sayede kullanıcı boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmektedir.  D5’te buluşun amacının daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı geliştirmek olduğu da belirtilmektedir. (bkz. tarifname sütun 1, satır 31-34) Buna göre D3’teki yapılanmayı bilen teknikte uzman kişi, daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı elde etmek amacıyla D5’teki öğretiyi uygulayarak buluş konusu istem 1’e aşikar biçimde ulaşacaktır.

D3 ile istem 1 arasındaki diğer bir fark iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlamasıdır. D3’te sağlanan itme ile ilgili sayısal bir değer verilmemiştir ancak D3’te kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücüne (bkz. paragraf 45, satır 1-2) sahip olduğu belirtilmiştir. Teknikte uzman kişi kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücünü sağlamak için istemde bahsi geçen sayısal değerleri aşikâr bir şekilde seçecektir.

D3 ile istem 1 arasındaki bir diğer fark havayı hareket ettiren her bir cihazın, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesidir. Havayı hareket ettiren kişisel itme araçlarında dönüş hızı ile ilgili olarak, başlangıçta, dönüş hızı seçiminin, kullanıcıyı hareket ettirmek için gereken istenen hız ve/veya itme değeri ile tanımlanacağı ve en azından istenen bir hız ile sürüleceği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, bir çalışma hızı seçimi, öğretilen özelliklerin bir optimizasyonu olarak anlaşılacaktır Buna göre, bir istemin genel koşullarının önceki teknikte açıklandığı durumlarda, optimum veya uygulanabilir aralıkları rutin deneylerle keşfetmek buluş niteliğinde değildir, zira başvuru sahibi talep ettiği geniş hız aralığına (10.000 ila 100.000 rpm) özgü kritik bir sebep göstermemiştir.

D5’te kavrama yüzeyi buluşta şekil 1’de (referans 14) görüldüğü gibi borunun üzerinde değil, ayrı bir tutma aparatı olarak boruya bağlanmıştır. (bkz. D5, şekil 4, referans 21) Ancak bu unsuru tanımlamak için istem 1’de belirtilen ifade “sert eleman (12) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının (100) elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14) veya bir kavrama yüzeyi” şeklindedir. Buna göre D5’te 21 nolu referans ile gösterilen manevra kolu da bu kapsamda bir kavrama aracıdır.

Buna göre patent belgesine konu istem 1’in D3 ve D5 karşısında buluş basamağı kriterini sağlamadığı görülmektedir.

İstem 1’in D3 ve D4 karşısında da buluş basamağı içermediğine karar verilmiştir. Buna göre:

D3 dokümanındaki buluş bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (şekil 1-2) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (4,14,15) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (2,3),

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları (6, 7a, 8a, 11a, 11b) olup ayrıca şunları içerir:

sert eleman (4,14,15) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları veya bir kavrama yüzeyi (14, 15, 17, 19, şekil 2-3),

burada her bir itici (2,3), söz konusu sert elemanın (4,14,15) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (9,10) ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı (7,8) içerir.

D3 ile istem 1 arasındaki fark, D3’te sert elemanın bir çubuk veya boru olarak tanımlanmamış olmasıdır. Ancak D4’ten görüldüğü üzere kişisel itme araçlarında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçeve (19, 25 ve 33) kullanımı iyi bilinmektedir. (bkz. Şekil 2, 3, 7, 8, 9, 11) Buna göre teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’te öğretildiği gibi borudan yapmayı aşikâr bir biçimde bilecektir.

İticilerin 15 ila 25 kg itme sağlaması ve havayı hareket ettiren cihazların, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesi yukarıda D3 ve D5 dokümanı açıklanırken anlatılan sebeplerden ötürü istem 1’e buluş basamağı kazandıracak bir fark sağlamamaktadır.

Yukarıdaki sebeplerden ötürü teknikte D3 dokümanını dikkate alan uzman kişi D4’teki öğretiyi kullanarak aşikâr bir biçimde buluş konusu isteme ulaşacaktır.

Kurul yaptığı değerlendirmenin ardından 21.12.2020’de patentin hükümsüzlüğüne karar vermiştir.[32] Hükümsüzlük kararı 22.01.2021’de Resmi Patent Bülteninde yayınlanmıştır. Kurul kararları Kurumun nihai kararı olup, bu kararlara karşı Kurum nezdinde tekrar itiraz edilemez. Kurulun nihai kararlarına karşı, kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabilir.[33]

KURUM KARARINA İTİRAZ

Belge sahibi 15.02.2021’de süresi içinde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde TÜRKPATENT’in vermiş olduğu hükümsüzlük kararına karşı dava açmıştır. Dava dilekçesinde YİDD Kurulunun verdiği 21.12.2020 tarihli patentin hükümsüzlüğü kararının iptali ve Belgenin devamı talep edilmiştir. Belge sahibi özetle şu itirazlarda bulunmuştur:

  • D3 ile buluş arasında çok sayıda farklılık vardır. D3, dikey bir kalkış sağlayan kişisel bir uçuş cihazı olan çok farklı bir aparatla ilgilidir. Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. İstem 1’deki aygıt sadece farklı bir fiziksel düzenleme değildir, aynı zamanda farklı bir şekilde kullanılmaktadır.
  • D3’te iticiler bir çubuk veya borunun iki ucu üzerinde konumlanmamış, kullanıcının sırtında bulunan bir bağlantı aracı ile birleştirilmiştir. Ancak, çubuk veya borunun yapısal bir malzeme olarak iyi bilinmesi ve eskiden beri kullanılıyor olması teknikte uzman kişinin iticileri birbirine ilişkilendirmek için aşikâr biçimde seçeceği bir malzeme olduğunu göstermeyecektir. Zira tekniğin bilinen durumunda bulunan tüm dokümanlar incelendiğinde hepsinde itme aygıtlarının kullanıcının önünde değil, arkasında konumlandığı görülmektedir. Hiçbir yapılanmada boru üzerinde konumlanmış iticiler bulunmamaktadır. Eğer boru kullanımı teknikte uzman kişinin aklına aşikâr bir biçimde geliyor olsaydı, tekniğin bilinen durumunda bunun örneklerini bulabilirdik. Söz konusu fark, sıradan olmayıp, buluşa kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamaktadır. Mevcut buluşla, çubuğun veya borunun karşıt ucundaki iticiler, kullanıcının vücudunun önünde tutulur ve bu sayede, kara sörfü tahtası benzeri bir araç üzerinde bir spor faaliyetinde bulunurken kullanıcıya yatay yönde itiş sağlar. Daha önceden bilinen düzenlemelerde, itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. Tekniğin bilinen durumunda uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri yoktur.
  • D5 sualtında kullanılmak üzere geliştirilmiş bir cihaz olup, tamamen farklı bir alana ait teknolojiye sahiptir. Suda ve havada çalışan araçlar pek çok açıdan farklılık gösterir ve birbirinin yerine kullanılması mümkün değildir. Teknikte uzman kişi D3’ü en yakın doküman olarak alsa bile D5’i değerlendirmeye almayacaktır, zira söz konusu doküman buluşa uzak bir alandandır. D5’in sınıfı A63B35/12 olarak tespit edilmiştir ancak Belgeye konu buluşun sınıfı A63C’dir. Ayrıca D5’te iki itici arasında bir gövde (12) bulunmaktadır, ancak istem 1’de böyle bir gövde yoktur.
  • D4’teki kişisel itme aracında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçevenin kullanıldığı görülmektedir. Ancak teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’e bakarak borudan yapmayı aşikâr bir biçimde çıkaramayacaktır zira her iki unsur hem yapısal olarak hem de kullanım olarak farklıdır. Üstelik D4’teki yapılanmada bir borunun iki ucunda konumlanmış iticiler bulunmamakta, iki borunun birleştiği bölgede tek bir itici bulunmaktadır. Buluşa ait söz konusu yapılanma bir tasarım seçimi olmayıp, kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.
  • Tekniğin bilinen durumundaki dokümanların hiçbiri 15 ila 25 kg itme sağlayan iticilerden ve 10.000 ila 100.000 rpm’de dönen havayı hareket ettiren cihazlardan bahsetmemektedir.

Mahkeme YİDD kararını ve yapılan itirazı değerlendirip kararını verecektir.

Bu yazının PDF formatında yazılabilir haline buradan ulaşılabilir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Eylül 2021

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] Orijinal başvuru PCT/GB2012/053172 nolu PCT başvurusudur. İngiltere rüçhanına sahip olup, uluslararası yayın numarası WO2013093447 A1’dir. Rüçhan tarihi: 23.12.2011; Uluslararası başvuru tarihi: 18.12.2012. EPO’ya ve USPTO’ya ulusal aşamada giriş yapmıştır.

[2] SMK m.95(3) ve Yönetmelik m.96(1).

[3] SMK m.96(1) ve Yönetmelik m.97(1).

[4] Bkz. 6769 SMK m.83(2).

[5] Sanayiye uygulanabilir olmayan başvurular nadiren görüldüğü için burada değinilmeyecektir.

[6] Bkz. 6769 SMK m.83(1).

[7] Bkz. 6769 SMK m.83(4).

[8] SMK Yönetmelik m.76(7).

[9] SMK Yönetmelik m.77(9).

[10] SMK Yönetmelik m.76(2).

[11] SMK m.98(1) ve Yönetmelik m.102(1).

[12] SMK m.98(4) ve Yönetmelik m.103(2).

[13] SMK Yönetmelik m.108(6).

[14] SMK m.103(1).

[15] A personal propulsion apparatus (10) configured to be held forward of a user’s body comprising:

first and second air-moving thrusters (16) arranged at opposed ends of a rigid member (12);

drive means operable to cause the thrusters to move air; and

gripping means (14) or a gripping surface arranged on the rigid member (12) and configured to be held by a user’s (100) hands,

wherein the position, orientation and/or attitude of the apparatus (10) may be set to match a user’s (100) desired speed and direction of motion.

[16] 6769 SMK m.97(2).

[17] [0042]    In use, the pilot stands in the space 20 (FIG. 2) and is strapped to the device by means of a parachute type a harness (not shown) which is mounted on the housing 4. Once strapped in, the pilot starts the engine 6 to rotate the fans 7,8 within the ducts 9,10 to give vertical lift to the device. The amount of lift is governed by the acceleration of the engine 6, which is controlled by the throttle 16. Forward movement is given by angling the control vanes of the fans 2,3 using the control levers 17,19. The control vanes also are used to turn the device left or right.

[18] SMK Yönetmelik m.76(2).

[19] SMK m.98(4) ve Yönetmelik m.103(2).

[20] A personal propulsion apparatus (10) configured to be held forward of a user’s body comprising:

first and second air-moving thrusters (16) arranged at opposed ends of a rigid member (12), the rigid member being a bar or tube;

drive means operable to cause the thrusters to move air; and gripping means (14) or a gripping surface arranged on the rigid member (12) and configured to be held by a user’s (100) hands,

wherein the first and second thrusters are each configured to provide 15 to 25 kg of thrust,

wherein each thruster (16) comprises a housing (18) mounted to a respective end of said rigid member (12), and an air moving device (22) mounted within the housing, and wherein each air moving device rotates about an axis at 10,000 to 100,000 rpm.

[21] SMK m.98(6).

[22] SMK m.98(5).

[23] SMK m.99(1).

[24] SMK m.99(3).

[25] SMK m.101(4).

[26] SMK Yönetmelik m.117(8).

[27] SMK m.98(7).

[28] SMK m.99(4).

[29] SMK Yönetmelik m.105(5).

[30] SMK m.99(1)(a).

[31] Başvurunun orijinali her ne kadar EPO’da belge almış olsa da, A.B.D.’de (US2015064004 A1) buluş basamağı içermediği gerekçesiyle reddedilmiştir. Uzman burada üçüncü kişi itirazı olarak gösterilen D3 ve D4 dokümanını kullanarak istem 1’in buluş basamağı içermediği yönünde karar vermiştir.

[32] SMK m.99(5).

[33] 5000 sayılı Kanun, m.15/C

Theranos Davası – Patent Sisteminin Suçu Var mı?

Theranos davasının yeni duruşmasının gerçekleştiğini duyunca, bende bu çarpıcı konuyla ilgili bir şeyler yazmak isteği doğdu. Bilmeyenler için kısaca özetleyecek olursak:

Elizabeth Holmes 2003 yılında parmaktan alınan tek damla kanla 250’ye yakın farklı kan testi yapabilen bir cihaz geliştirdiği iddiasıyla çeşitli patent başvuruları (ilki US7291497B2) yaptığında 19 yaşındaydı. Kurduğu Theranos şirketi aldığı yardım ve teşviklerle çok kısa sürede yatırımcıların da desteğiyle inanılmaz büyüdü ve 9 milyar dolarlık bir değere ulaştı. Forbes dergisi 2015’te Holmes’u gelmiş geçmiş en genç ve en zengin kadın milyarder ilan etti. Ancak aynı yıl içinde çok çarpıcı bir gelişme oldu. Bazı gazeteciler ve araştırmacılar patentte iddia edilenlerin aslında gerçeği yansıtmadığını ve Holmes’un aslında hiç geliştirmediği, çalışmayan uydurma bir teknoloji için patent aldığını ortaya çıkardı. Theranos’un yaptığı testlerde uydurma patentlerindeki cihazları değil de sıradan test cihazlarını kullandığı ortaya çıktı. Kendi cihazlarıyla yaptığı testler ise tamamen yanlış sonuçlar çıkartıyordu. Herkesin inandığı ve çok sayıda insanın hayatını (yanlış kan test sonuçlarıyla) olumsuz etkilemiş olan büyük bir sahtekârlık söz konusuydu. Holmes’un hikâyesi oldukça karmaşık ve 20 yıl hapis cezası istemiyle açılan davası hala sürüyor. Skandalın ortaya çıkmasında rol oynayan bir sebep de Theranos’u hakiki bir startup zannederek ondan lisans bedeli almak amacıyla çeşitli patent başvuruları yapan trollerle yaşadıkları çekişmeler.

İddiaya göre Holmes kamuyu cihazın gerçekten çalıştığına inandırarak yatırımcılardan para toplamış ve süreç içinde cihazı gerçekleştirebilecek teknolojiye ulaşacağını planlamıştı. Bir nevi “fake it till you make it” stratejisi kullanmış ve başarısız olmuştu. Geçen haftaki duruşmada savunma olarak “başarısızlık suç mudur” argümanını öne sürdükleri anlaşılıyor. Kimse böyle bir şey iddia etmiyor elbette ama özellikle insan hayatıyla ilgili konularda yapılan hatalar ya da sahtekârlıklar maalesef çok ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Başarısızlık bir suç olmadığı gibi, başarılı olmak da bir suçsuzluk belirtisi değildir. Ama Holmes bir şekilde başarsaydı, belki bunların hiçbiri konuşulmayacaktı.

Elizabeth Holmes’un da buluş sahipleri arasında olduğu Theranos’a ait US7291497B2 nolu patent belgesi – Şekil 1
Theranos’un numune işleme cihazı

Yaşanan bu fiyasko kimi çevrelerce patent sisteminin zararları olarak lanse ediliyor. Madem Theranos sahtekârdı, nasıl oldu da 200’ün üzerinde patent alabildi?

Patent sistemi mükemmel olmaktan uzak olabilir ancak bu sahtekârlıkta bütün suçu ona atmak hakkaniyetli olmayacaktır. Theranos’un patentleri, yatırımcılara şirketin iyi bir seçim olduğuna dair güvence vermiş olabilir, ancak bu, sorumlunun patent sistemi olduğu anlamına gelmez. Zira Theranos’un ilk patentine (US7291497B2) bakacak olursak, patentte gerçekten işe yarayan bir prototipin yapıldığına dair herhangi bir gösterge bulunmamaktaydı.[1] Kaldı ki patent ofisleri başvuru sahibinden çalışan bir prototip talep etmezler ve nadiren buluşun çalışırlığını sorgularlar. Bizim mevzuatımızda da “Patentin verilmiş olması, onun geçerliliği ve yararlılığı konusunda Kurum tarafından garanti verildiği şeklinde yorumlanamaz, Kurumun sorumluluğunu da doğurmaz.” hükmü bulunmaktadır.[2] Bunun dışında, ABD’de patent alma süreci boyunca başvuruya birkaç kez olumsuz rapor düzenlendiği, son olarak istemlerde yapılan değişiklikle tekniğin bilinen durumundan bazı “önemsiz” (belki patent verilebilecek nitelikte ama buluşa kesinlikle devrim niteliği kazandırmayan) farklılıklarla ayrılan (örn. tampon rezervuarın bulunması vb.) bir buluşa patent verilmiş oldu.

Uzmanın buluşa en yakın olarak gösterdiği dokümanlarda Theranos’un başvurusunda belirttiği teknolojinin benzerleri zaten vardı. Ve bu gerçekler gizli olmayıp, ilgili patentin geçmiş yazışmaları incelendiğinde kolaylıkla ortaya çıkmaktadır. Sırf önceki teknikten farklılık içermesi sebebiyle patent belgesi alabilmiş olması, bir buluşun çığır açıcı bir teknoloji atılımı sağladığı anlamına gelmeyecektir. Burada yatırımcıların alınan patent belgelerine inanarak kandırılmış olmaları, patent sisteminin değil yatırımcıların kendi sorumluluğundadır.

Peki patent ofisi, bir buluşun çalışıp çalışmadığını ya da işe yarayıp yaramadığını denetlemeli midir? İdeal bir dünyada belki buna evet denebilir ancak, bir patent ofisi için böyle bir değerlendirmeyi yapmak günümüz koşullarında hem maliyet hem zaman hem de işgücü açısından pek mümkün değildir. USPTO’nun geçmişine baktığımızda 1790-1880 tarihleri arasında başvuru sahiplerinin patentin çalışır bir modelini (prototipinin minyatürü) sunması isteniyordu. Ancak bunun bir sebebi de eskiden mucitlerin çoğunun teknik veya hukuki bir eğitiminin bulunmaması sebebiyle buluşlarının yeni olan özelliklerini yazılı olarak açıklayarak ve teknik çizimler yardımıyla tanımlayarak bir patent başvurusu hazırlamalarının oldukça zor olmasıydı.[3]

Patent sistemi uydurma buluşlardan kendini nasıl korumaktadır? Patent almanın temelinde yatan amacın para kazanmak olduğunu varsayarsak işe yaramaz bir buluş için patent alınsa bile genellikle bu buluş üzerinden para kazanılamayacağı öngörülür. Patent sisteminin bir diğer güvencesi de üçüncü kişilerin patente itiraz etmesidir. Ancak sistemin verilen bir patentin gerçek değerini/önemini tespit etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur.

Eğer bu başvurulara patent verilmeseydi Theranos belki böyle sahtekârlıklar yapmaya asla cesaret edemeyecekti, ya da belki başka şekilde yatırımcıları cezbetmeyi başaracaktı. Her ne kadar hiçbir ülke verdiği patentin işe yaradığının garantisini vermiyor olsa da, patent almış olmak, A.B.D. gibi patent kültürünün çok gelişmiş olduğu ülkelerde bile yatırımcıları cezbetmekte, bu örnekte görüldüğü gibi, çoğu zaman yeterli oluyor.

Görsel kaynağı[4]

Patentler yatırımcıların genellikle yeni kurulan şirketlere güvenmesini sağlayabilir. Ancak bu, yatırımcıların her zaman bir patentin ne anlama geldiğini ve ne anlama gelmediğini doğru bir şekilde değerlendirdiği anlamına gelmez. Theranos örneği, patent sisteminin başarısızlığından çok, patent okur-yazarlığının bir başarısızlığı olarak değerlendirilebilir.[5] Medikal sektöründe bir “next big thing” yakalamak isteyen yatırımcılar bir risk almıştı ve kaybetmişti. Umarız bu felaket gelecekte yatırımcıları gerçekten işe yarar buluşları desteklemek konusunda tereddütte bırakmaz.

Bakalım dava ne şekilde sonuçlanacak ve ne tür gelişmeler olacak. Gözlerini kırpmaksızın ve sesini kalınlaştırarak yaptığı konuşmalar ve Steve Jobs’a öykündüğü kıyafet seçimiyle de dikkatleri üzerine çeken Elizabeth Holmes Hollywood’un da ilgilisini çekmiş olacak ki, Jennifer Lawrence’ın canlandıracağı “Bad Blood” filminin yakında piyasaya çıkacağı tahmin ediliyor. Konu sizin de ilginizi çektiyse film çıkana kadar idare edebileceğiniz aşağıda bazı kaynaklar bulabilirsiniz:

Kitap:  Bad Blood: Secrets and Lies in a Silicon Valley Startup, by the Wall Street Journal reporter John Carreyrou.

Belgesel: “The Inventor: Out for Blood in Silicon Valley,” HBO documentary

Theranos – Silicon Valley’s Greatest Disaster: https://www.youtube.com/watch?v=3CccfnRpPtM

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Eylül 2021

guneycaliskan@gmail.com



[1] The lesson from Theranos is that investors do not know how to read a patent, Zachary Silbersher, MARCH 26, 2019, https://www.markmanadvisors.com/blog/2019/3/26/the-lesson-from-theranos-is-that-investors-do-not-know-what-a-patent-is

[2] 6769 SMK m.98(9).

[3] Patent model, Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Patent_model

[4] Meme Generator, https://memegenerator.net/instance/68367468/mark-cuban-you-have-patents-im-back-in

[5] The lesson from Theranos is that investors do not know how to read a patent, Zachary Silbersher, MARCH 26, 2019, https://www.markmanadvisors.com/blog/2019/3/26/the-lesson-from-theranos-is-that-investors-do-not-know-what-a-patent-is

BULUŞ YAPANA AİT ÖNCEKİ TARİHLİ MAKALE/TEZ GİBİ AÇIKLAMALARIN PATENT SÜRECİNE ETKİSİ


UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.


Giriş

Patent başvurusu yapmadan önce yayınlanmış kendinize ait makale ya da tez patent almanıza engel olur mu? Patent başvurusu yapılan ülkeye, yapılan yayının içeriğine,  yayının ne kadar eski olduğuna ve bazı başka kriterlere bağlı olarak bu sorunun cevabı değişecektir. Bu yazıda buluş yapanların patent başvurusundan önce yaptıkları açıklamaların patent alma süreçlerine ne gibi etkisi olduğu değerlendirilecektir. Bir patent başvurusu yapılmadan önce buluş sahibinin kamuya yaptığı açıklamanın yasal etkisi her dosyaya özel koşullara bağlı olarak farklı şekillerde sonuçlanabilir. Bu konu ciddi anlamda dosya-bağımlı olduğu için her başvurunun kendi dinamiklerinin farklı sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Yapılan açıklamaların patent almaya engel olma olasılığına karşı güvenli tarafta bulunmak anlamında buluş sahiplerine her zaman önce patent başvurusunu yaptıktan sonra başka mecralarda buluşlarını açıklamaları tavsiye edilir.

Bu yazıda öncelikli olarak Türkiye’deki mevzuat baz alınarak yapılacak değerlendirmenin yanı sıra Avrupa Patent Ofisine (EPO) yapılan EP ve Dünya Fikri Mülkiyet Örgütüne (WIPO) yapılan PCT başvuruları ile ilgili farklılıklardan da bahsedilecektir.

Buluşa Patent Verilmesini Etkilemeyen Açıklamalar

Bir patent başvurusu yapıldığında TÜRKPATENT uzmanı başvuru tarihinden önce buluşun ya da benzerlerinin bilinip bilinmediğini tespit etmeye çalışır. 6769 Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) m.83’e göre tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir. Tekniğin bilinen durumu ise, patent başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya konulmuş veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar. Örneğin akademik anlamda, basılı veya internette yayınlanmış makaleler, makale özetleri, yüksek lisans tezleri, doktora tezleri, kamuya açık tez savunmaları, sunumlar, posterler, seminerler, kongreler, konferanslar vb. bunlar arasında sayılabilir.

Görüldüğü üzere mevzuatta, yapılan açıklama ile ilgili yer, dil ve tür anlamında bir sınırlama bulunmayıp, açıklamanın Zimbabve’nin bir köyünde bulunan bir kütüphane rafındaki Çeva dilinde bir kitap olması[1], internette yayınlanması, bir seminerde anlatılması, bir sergide sunulması, kullanılması, bir patent başvurusunda bulunması vb. olasılıkların hepsi mümkündür ve yapılan bütün bu açıklamalar başvurudan önce kamuya açıklandıysa tekniğin bilinen durumuna dahil edilir. Açıklama yapılan kişiyle/grupla bu açıklamanın gizlilik içinde kalmasına dair bir anlaşma vb. yapılmadıysa, yapılan açıklama bir kişinin bile erişimine açılmış ise kamuya erişilebilir hale geldiği kabul edilir ve söz konusu açıklama tekniğin bilinen durumuna alınır.

Bununla birlikte ülkemizde başvuru tarihinden önce yapılmış olmasına rağmen, buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamalar da söz konusudur. SMK m.84’e göre buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamalar şunlardır:

(1) Buluşa patent veya faydalı model verilmesini etkileyecek nitelikte olmakla birlikte, başvuru tarihinden önceki on iki ay içinde veya rüçhan hakkı talep edilmişse rüçhan hakkı tarihinden önceki on iki ay içinde ve aşağıda sayılan durumlarda açıklama yapılmış olması buluşa patent veya faydalı model verilmesini etkilemez:

a) Açıklamanın buluşu yapan tarafından yapılmış olması.

b) Açıklamanın patent başvurusu yapılan bir merci tarafından yapılmış olması ve bu merci tarafından açıklanan bilginin;

i) Buluşu yapanın başka bir başvurusunda yer alması ve söz konusu başvurunun ilgili merci tarafından açıklanmaması gerektiği hâlde açıklanması.

ii) Buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgiyi edinmiş olan üçüncü bir kişi tarafından, buluşu yapanın bilgisi veya izni olmadan yapılan başvuruda yer alması.

c) Açıklamanın buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgi elde eden üçüncü kişi tarafından yapılmış olması.

(2) Birinci fıkraya göre, başvurunun yapıldığı tarihte patent veya faydalı model isteme hakkına sahip olan her kişi buluşu yapan sayılır.

(3) Birinci fıkranın uygulanmasından doğan sonuçlar, süreyle sınırlı değildir ve her zaman ileri sürülebilir.

(4) Birinci fıkranın uygulanması gerektiğini ileri süren taraf, şartların gerçekleştiğini veya gerçekleşmesinin beklendiğini ispatla yükümlüdür.”

Buluşu yapan tarafından yapılmış açıklamanın buluşa patent verilmesini etkilemediği patent başvurusundan önceki belirli süreye genellikle literatürde “hoşgörü süresi” (grace period) denmektedir.

Bir örnek verecek olursak, 19.06.2021’de patent başvurusu yapıldığını varsayarsak ve başvuru sahibinin 07.07.2020’de internette yayınlanmış buluş konusuyla ilgili bir makalesi bulunuyorsa TÜRKPATENT uzmanı bu makaleyi SMK m.84(1)(a)’ya göre başvurudan önceki 12 ay içinde buluşu yapan tarafından yapılmış açıklama olarak kabul edip tekniğin bilinen durumuna almayacak ve araştırma raporunda ve inceleme değerlendirmesinde bu makaleye yer vermeyecektir.

Ancak bu başvuru EPO’ya yapılmış olsaydı, söz konusu makale (başvuru sahibinin kendisine ait olup son 12 ayda yayınlanmış olsa bile) tekniğin bilinen durumunda kabul edilecek ve araştırma raporunda yer verilerek öldürücü doküman olarak değerlendirilebilecektir. Zira EPC’de buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamalar arasında buluşu yapan tarafından yapılmış açıklamalara yönelik bir hoşgörü süresi bulunmamaktadır.[2] Yine PCT mevzuatında da hoşgörü süresi bulunmadığından, ilgili makaleye uluslararası araştırma raporunda (ISR) ve yazılı görüşte (WOSA) yer verilecektir. Ancak, PCT’de patentlenebilirlik kararı girilen ulusal ofislere bırakıldığı için eğer ulusal aşamaya girilen ülkede başvuru sahibinin yaptığı açıklamalara yönelik hoşgörü süresi varsa ve bunun koşulları sağlanıyorsa söz konusu makale o ülkede başvurunun patentlenebilirlik değerlendirmesinde kullanılmayacaktır. [3] Bu bakımdan PCT uluslararası araştırma raporunu düzenleyen uzman yalnızca bu tür bir dokümana dayanarak patentlenebilirlik değerlendirmesi yapmamalı, grace period bulunan ülkelerde değerlendirilmek amacıyla başka öldürücü dokümanlar da bulmaya çalışmalıdır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı jerry.jpg
TÜRKPATENT ve EPO’da grace period (temsili)[4]

Bir örnek verecek olursak, 2019/11280 nolu patent başvurusu 26.07.2019 tarihinde yapılmış olup bu başvuru rüçhan gösterilerek 24.07.2020’de bir PCT başvurusu (yayın no: WO2021021054) yapılmıştır. Uzman buluş sahiplerinden birinin doktora tezini (Ocak 2019) PCT başvurusunda X doküman olarak kullanmış, ancak Türk başvurusunda tezi son 12 ayda yapılan açıklama sayarak tekniğin bilinen durumuna dahil etmemiştir. 2019/10857 (PCT yayın no:WO2021015700), 2019/10003 (PCT yayın no: WO2021002821), ve 2019/17539 (PCT yayın no: WO2018208245) dosyalarında da benzer şekilde Türk başvurularında açıklamalar öldürücü doküman olarak kullanılmamış, ancak PCT başvurularında olumsuz doküman olarak yer almıştır.

“Grace period” (hoşgörü süresi) Türkiye ile birlikte dünyada 50’ye yakın ülkede bulunmakta ve başvuru tarihinden önce yapılan açıklamaların hangi koşullar altında ve ne şekilde patentlenebilirliği etkilemeyeceği ülkeden ülkeye oldukça farklılık göstermektedir. Örneğin Brunei, Malezya, Meksika, Singapur ve Vietnam’da yapılan açıklama sadece yenilik değerlendirmesinde dikkate alınmazken, başka ülkelerde buluş basamağı değerlendirmesinde de dikkate alınmamamaktadır.[5]

Bir ülkede grace period bulunmasının hem avantajları hem de dezavantajları olabilir. Yazarın kişisel görüşü grace period’un ülkemiz buluş sahipleri için faydalı olduğu yönündedir.[6] Grace period özellikle patent başvurusundan önce yayın yapmak durumunda kalan akademisyenler için büyük önem arz etmektedir. Bu bakımdan ileride sırf EPC’ye uyumlu olmak adına ülkemizde grace period’dan vazgeçilmesinin doğru olmayacağı inancındayız.

Başvuru ve/veya buluş sahibinin 6 ya da 12 ay içinde yapılmış kendi açıklamalarının buluşa patent verilmesine engel olmadığı ülkeler şunlardır:[7]

12 ay uygulayan ülkeler:  Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Arjantin, Avustralya, Azerbaycan, Barbados, Beyaz Rusya, Belize, Bolivya, Brezilya, Brunei, Ekvador, El Salvador, Ermenistan, Estonya, Filipinler, Güney Kore, Gürcistan, Japonya, Kanada, Kenya, Kolombiya, Letonya, Malezya, Malta, Moritus, Meksika, Papua Yeni Gine, Paraguay, Peru, Singapur, Şili, Trinidad ve Tobago, Türkiye, Ukrayna, Ürdün, Vietnam, Yeni Zelanda

6 ay uygulayan ülkeler:  Arnavutluk, Avrasya Patent Ofisi (EA), Kazakistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu, San Marino, Tacikistan

İngiltere’nin Trans-Pasifik Ortaklığı için kapsamlı ve aşamalı anlaşmaya (CPTPP) taraf olması gündemde olup, anlaşmanın 18.38. maddesine göre üye ülkelerin patentler için 12 aylık grace period uygulaması beklenmektedir.[8] Vietnam ve Yeni Zelanda üyelikleri gereği grace period’u patent sistemlerine dahil etmiştir. İngiltere’nin bunu nasıl uygulayacağı merak konusudur.

SMK m.84(1)’e göre yapılan açıklama, başvurunun rüçhanı varsa rüçhan tarihinden önceki 12 aya kadar kabul edilmektedir. Ancak bu her ülkede böyle değildir. Örneğin Kanada’nın 12 aylık süresi başvuru tarihinden geriye 12 ay ile sınırlıdır.[9]

Pek çok ülkede buluşun yetkisiz/üçüncü kişiler tarafından (suiistimal edilerek) açıklanması söz konusu ise bu açıklama tekniğin bilinen durumuna dahil edilmez. Örneğin başvuru sahibi ürünü için patent başvurusu yapmadan önce bir firmayla gizlilik sözleşmesi yaparak buluşun detaylarını bu firmaya açıklamış olsun. Ancak gizlilik sözleşmesi olmasına rağmen söz konusu firma buna uymayarak buluşu kamuya açıklarsa (durumun ispatlanması halinde) bu açıklama tekniğin bilinen durumuna dahil edilmeyecektir.[10] EPC’deki “açık suiistimal” (evident abuse) ifadesi, bu uygulamanın daha katı değerlendirilmesine sebep olmaktadır. Ayrıca söz konusu suiistimalin başvuru tarihinden (rüçhan değil) geriye 6 ay içinde gerçekleşmiş olması gerekir.[11]

Ayrıca çoğu ülkede Paris Sözleşmesine dayalı olarak, resmî veya resmî olarak tanınan uluslararası sergilerde, patent konusunu kapsayan ürününü teşhir eden gerçek veya tüzel kişiler, sergideki teşhir tarihinden itibaren on iki ay içinde patent almak için başvuru yapma konusunda rüçhan hakkından yararlanabilmektedir.[12] Bu istisna başvuru sahibine grace period uygulamasından bile daha fazla imtiyaz sağlar. Zira makale vb. açıklamalar başvurunuzu olumsuz etkilemese bile size rüçhan hakkı kazandırmaz. Makalenizi göstererek ben buluşu makalenin yayınlandığı tarihte gerçekleştirmiştim, o yüzden benim başvuru tarihim makalenin yayın tarihi olsun diyemezsiniz, ama sergi rüçhanı söz konusu ise (efektif) başvuru tarihiniz serginin yapıldığı tarih olarak korunabilir.

Bunların dışında Türkiye için başka istisnalar da vardır. Örneğin başvuru sahibinin TÜRKPATENT’e 20.09.2020’de bir patent başvurusu yaptığını varsayalım. Başvuruya erken yayın talebi yapılmadığından planlanan yayın tarihi başvurudan itibaren 18 ay sonra olup Mart 2022 olacaktır. Başvuru sahibi Ocak 2022’de başvurusunu geri çekme talebinde bulunmuş olsun. Ardından bazı yeni unsurlar ekleyerek Nisan 2022’de aynı konuda yeni bir başvuru yapsın. Ancak TÜRKPATENT’in başvuru sahibinin geri çekme talebini fark etmeyip Mart 2022’de başvuruyu yanlışlıkla yayınladığını varsayalım. Bu durumda söz konusu hata nedeniyle yayınlanan bu ilk başvuru yeni başvuru için tekniğin bilinen durumunda değerlendirilmeyecektir.[13] Ancak böyle bir hata yoksa ve başvuru sahibinin kendi önceki tarihli başvurusu, sonraki başvurusu yapılmadan yayınlanmışsa, önceki başvuru yeni başvuruya karşı öldürücü doküman olarak kullanılabilir. Burada açıklamanın bir yıl içinde yapılıp yapılmamasının bir önemi yoktur, zira başvuru sahibinin kendisine ait patent başvurusunun yayını SMK m.84(1)(a) kapsamına girmemektedir. Böyle bir durumda eğer her iki başvuru arasında 12 aydan kısa süre varsa ilk başvurunun rüçhan olarak gösterilmesi sorunu çözecektir.[14]

Bir başka durumda ise eğer buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgiyi edinmiş olan üçüncü bir kişi tarafından, buluşu yapanın bilgisi veya izni olmadan bir başvuru yapılırsa, buluşu yapanın durumu ispat etmesi halinde söz konusu açıklama da tekniğin bilinen durumuna dahil edilmez.[15] Bu ispat TÜRKPATENT nezdinde yapılabilir. Ancak eğer asıl buluşu yapan söz konusu başvuruyu kendi adına geçirmek istiyorsa, burada patent isteme hakkının başvuru sahibine ait olmadığı Kurum nezdinde iddia edilemeyeceği için buluşu yapanın Mahkeme yoluyla bunu ispatlaması gerekecektir.[16]

Yapılan açıklamanın buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamalar kapsamına girdiğini ileri süren taraf, bunu ispatla yükümlüdür.[17] Bununla ilgili iddialar süre sınırı olmaksızın ileri sürülebilir.[18] Buna istisna sergi rüçhanına dair taleple ilgilidir. Yukarıda bahsedilen sergiden kaynaklı bir rüçhan talebi yapılacaksa bu, başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yapılır ve bu talebe ilişkin belgelerin, başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde TÜRKPATENT’e sunulması gerekir.[19]

Ayrıca “grace period” bulunan bazı ülkelerde buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamalara yönelik iddialarla ilgili süre kısıtlaması olabilir.[20] Başvuru yapılması düşünülen ülkede buna da dikkat edilmesinde fayda vardır.

Tekniğin bilinen durumunun yazılı veya sözlü açıklama olabileceği gibi kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsadığından bahsetmiştik. Buna göre bir ürünün/cihazın kullanımı da bir açıklamadır. Bu nedenle buluşu ortaya koyacak nitelikte olan araştırma materyallerinin ya da prototiplerin, üzerinde çalışılan cihazların vb. başkalarına sunulmasının, kullandırılmasının vb. yalnızca gizlilik sözleşmesi yapılarak gerçekleştirilmesinde fayda vardır.

Açıklamayı Yapan Kim Olmalı?

Buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamayı başvuru sahibi mi buluş sahibi mi yapmış olmalıdır? Birden fazla buluş sahibi varsa açıklamayı hepsi birlikte mi yapmış olmalıdır, yoksa birinin yapmış olması yeterli midir? Şimdi bu ve benzeri soruların cevabına bakalım.

SMK m.84(1)(a)’ya göre “Açıklamanın buluşu yapan tarafından yapılmış olması” durumunda bunun buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklama olabileceğinden bahsetmiştik. “Buluşu yapan”dan kastedilen yine m.84(2)’de açıklanmıştır: “Başvurunun yapıldığı tarihte patent isteme hakkına sahip olan her kişi buluşu yapan sayılır.”

“Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup bu hakkın başkalarına devri mümkündür”[21] ve “patent almak için ilk başvuran kişi, aksi ispat edilinceye kadar, patent isteme hakkının sahibi”dir[22]. Eğer buluş sahibi aynı zamanda başvuru sahibi ise SMK m.84(1)(a)’da bahsedilen “buluşu yapan” buluş sahibi olacaktır.

Eğer başvuru sahibi ve buluşu yapan aynı değilse, buluşu yapanın patent isteme hakkını başvuru sahibine ne şekilde verdiğinin başvuruda açıklanması gerekir.[23] Açıklama buluş sahibinin yetkili kıldığı kişi (başvuru sahibi) tarafından buluş sahibinin adına yapılırsa açıklama buluş sahibi tarafından yapılmış gibi işlem görecektir.[24]

Burada önemli bir hususun altını çizmeden geçmeyelim. Başvuru sahibi ve buluş sahibi kavramları hem hukuki hem de teknik nedenlerden ötürü birbirinden ciddi anlamda farklıdır. Buluş sahibi buluşu yapan kişi(ler)dir, mucittir. Bir firma olamaz. Başvuru sahibi ise buluşa konu başvuruyu TÜRKPATENT’e yapan kişi(ler) ve/veya firma(lar)dır ve buluş konusu patentten elde edilecek maddi kazancın sahibidir. Buluşu yapan(lar) aynı zamanda başvuru sahibi değilse, buluşu yapan(lar)ın başvuru dilekçesinde başvuru yapma hakkını başvuru sahibine nasıl verdiği belirtilir. Örneğin buluşu yapan başvuru sahibi firmanın çalışanıysa ve buluşu işi gereği gerçekleştirdiyse başvuru sahibiyle bir hizmet ilişkisi söz konusudur ve başvuru dilekçesinde bu durum beyan edilir. Başvuru sahibi hakkını devir vb. yolla bir başkasına verdiğinde başvuru sahibi değişmiş olur, ancak buluş sahipleri aynı kalır. Zira buluşu yapan kişilerde bir değişiklik yoktur, buluş yapıldığı tarihteki haliyle aynı buluştur.[25] Bu nedenle bazı istisnai durumlar haricinde başvurunun ilk halindeki buluş sahiplerine ekleme ya da çıkarma yapma talepleri kabul edilmez. Bu nedenle patent başvurusu yapılırken buluş sahiplerinin yalnızca buluşu yapanlardan oluşmasına dikkat edilmelidir. Sırf başvuru yapan şirketin sahibi, yöneticisi vs. diyerek isimleri buluş sahibi olarak buluşun yapımında teknik anlamda hiçbir katkısı olmayan kişiler onore edilmek vb. başka amaçlarla eklenmemelidir. Özellikle bir makale yayınının ardından bu makaleye dayalı yapılan patent başvurularında makale yazarları yerine başka kişilerin buluş sahibi olarak yazılması, grace period hakkının tehlikeye düşmesine neden olabilir.

Şimdi örnekler üzerinden başvuru öncesi yapılan açıklamaların farklı durumlarda nasıl değerlendirildiğine bakalım:

Durum 1:

Makale yayın tarihi: 07.07.2020

Makale yazarları: AA, BB, CC (hepsi ABC Üniversitesinde öğretim üyesi)

Patent başvuru tarihi: 06.07.2021

Başvuru sahibi: ABC Üniversitesi

Buluş sahibi: AA, BB, CC

Başvuru dilekçesindeki “Başvuru Hakkı Beyanı”: Hizmet İlişkisi

Yukarıdaki örnekte yayınlanmış makale SMK m.84(1)(a)’ya göre açıklamanın buluşu yapan tarafından son 12 ay içinde yapılmış olması sebebiyle tekniğin bilinen durumuna dahil edilmeyecek ve başvuru için öldürücü doküman olarak kullanılmayacaktır. Ancak EPO’ya ya da grace period hükmü bulunmayan bir başka ülkeye (ya da 6 aylık grace periodu olan bir ülkeye) başvuru yapılması durumunda söz konusu doküman öldürücü doküman olarak kullanılır.

Durum 2:

Makale yayın tarihi: 07.07.2020

Makale yazarları: AA, BB, CC (hepsi ABC Üniversitesinde öğretim üyesi)

Patent başvuru tarihi: 06.07.2021

Başvuru sahibi: ABC Üniversitesi

Buluş sahibi: AA, BB, CC, DD

Başvuru dilekçesindeki “Başvuru Hakkı Beyanı”: Hizmet İlişkisi

Açıklamayı yapanların hepsi aynı zamanda buluş sahibi de olduğu ve başvuru sahibinin başvuruyu ne şekilde elde ettiği başvuru dilekçesinde belli olduğu için söz konusu makale de SMK m.84(1)(a)’ya göre buluşun patentlenebilirliğini etkilemeyen açıklama olarak değerlendirilecektir. Makale yazarı olmayan DD, makalenin geliştirilip buluşa dönüştülmesinde katkısı olan diğer bir buluş sahibi olarak yazılmış olabilir. Bu kişi ABC Üniversitesinde çalışmıyor olsa bile başvuru dilekçesinde başvuru hakkını üniversiteye ne şekilde devrettiği belirtildiyse sorun olmayacaktır.[26]

Durum 3:

Makale yayın tarihi: 07.07.2020

Makale yazarları: AA (ABC Ünv.), BB (ABC Ünv.), CC (DEF Ünv.)

Patent başvuru tarihi: 06.07.2021

Başvuru sahibi: ABC Üniversitesi

Buluş sahibi: AA, BB

Başvuru dilekçesindeki “Başvuru Hakkı Beyanı”: Hizmet İlişkisi

Yukarıdaki örnekte DEF Üniversitesinden CC’nin de makale yazarı olduğu, ancak patent başvurusunda isminin bulunmadığı görülmektedir. Böyle bir durumda makale buluşu yapanlar tarafından yapılmış bir açıklama olmayacaktır. Zira buluşu yapanlar dışında başka bir kişinin daha yaptığı bir açıklama söz konusudur. Böyle bir durumda bu kişinin buluş sahibi olarak eklenmesi ve başvuru sahibine hakkını ne şekilde devrettiğini beyan etmesi gerekir. Ayrıca başvuruda buluşu yapan olarak belirtilmeyen bir kişinin buluşu yapan olarak Sicile eklenmesi için başvuru veya patent sahibiyle birlikte buluşu yapanların yazılı onayları da gerekir.

Bu durumu farklı şekillerde gelişen gerçek dosyalar üzerinden inceleyelim:

Örnek 3.1:

Makale yayın tarihi: 04.07.2017

EP3477484 başvuru tarihi: 25.10.2017

2017/16836 başvuru tarihi: 31.10.2017

Makale yazarları BB, CC ve EE‘dir.

BB ve CC yazarları A şirketinden, EE ise D Üniversitesindendir.

Başvuru sahibi: A şirketi

Buluş sahibi: BB ve CC

Başvuru dilekçesindeki “Başvuru Hakkı Beyanı”: Hizmet İlişkisi

EPO grace period uygulamadığı için araştırmada makaleyi X doküman olarak kullanmış, TÜRKPATENT’te ise açıklama son 12 ay içinde yapılmış olmasına rağmen yukarıda açıklanan sebeplerden ötürü (makale yazarlarından birinin buluş sahibi olmaması) makale tekniğin bilinen durumuna alınarak X doküman olarak kullanılmıştır. Başvuru sahibi herhangi bir itirazda bulunmamıştır.

Örnek 3.2:

Makale yayın tarihi: 20.07.2018

2019/09439 başvuru tarihi: 25.06.2019

Makale yazarları: AA (C Üniversitesi) ve BB (C Üniversitesi)

Başvuru sahibi: AA

Buluş sahibi: AA

Açıklama son 12 ay içinde yapılmış olmasına rağmen makale yazarlarından birinin buluş sahibi olmaması, açıklamanın buluşu yapan tarafından yapılmadığı sonucunu doğurduğundan, makale tekniğin bilinen durumuna alınarak X doküman olarak kullanılmıştır. Başvuru sahibi herhangi bir itirazda bulunmamıştır.

Durum 4:

Makale yayın tarihi: 07.07.2020

Makale yazarları: AA (ABC Ünv.), BB (ABC Ünv.), CC (DEF Ünv.)

Patent başvuru tarihi: 06.07.2021

Başvuru sahibi: ABC Üniversitesi

Buluş sahibi: DD (ABC Ünv.), EE (ABC Ünv.)

Başvuru dilekçesindeki “Başvuru Hakkı Beyanı”: Hizmet İlişkisi

Yukarıdaki örnekte başvuru sahibinin makaledeki açıklamaların kendi üniversitesi bünyesindeki çalışanlar tarafından yapıldığını ve bu nedenle grace period kapsamına alınmasını talep ettiğini varsayalım. Burada çelişkili bir durum ortaya çıkmaktadır. Üniversite bir yandan makaleyi buluşu yapanın açıklaması olarak kabul ediyor, öte yandan bu kişileri buluş sahibi olarak kabul etmiyor. Böyle bir durumda söz konusu makale yazarlarının da buluş sahibi olarak eklenmesi ve bu kişilerin “Başvuru Hakkı Beyanı”nın başvuru dilekçesine eklenmesi gerekir. Ayrıca başvuruda buluşu yapan olarak belirtilmeyen bir kişinin buluşu yapan olarak Sicile eklenmesi için başvuru veya patent sahibiyle birlikte buluşu yapanların yazılı onayları da gerekir. Bu sayede açıklama buluş sahibinin yetkili kıldığı kişi (başvuru sahibi) tarafından buluş sahibinin adına yapılırsa açıklama buluş sahibi tarafından yapılmış gibi işlem görecektir.[28] Bu örnekten görüleceği üzere, SMK m.84(1)(a)’ya göre buluşun patentlenebilirliğini etkilemeyen açıklamanın başvuru sahibinin bünyesinde bulunan herhangi biri tarafından yapılmış olması tek başına yeterli değildir. Zira makale yazarı buluş sahibi olarak geçmiyorsa, bu kişinin başvuru yapma yetkisini başvuru sahibine ne şekilde devrettiğine yönelik bir beyan da başvuruda bulunmayacaktır ve bu da yapılan açıklamanın SMK m.84(1)(a) kapsamına girmesine engel olacaktır.

Yukarıdaki duruma benzer gerçek bir örnek olarak 2019/09266 nolu dosya verilebilir.

Makale yazarları ile buluş sahiplerinin örtüşmemesi ile ilgili A.B.D.’de de benzer bir uygulama olduğu görülmektedir[29]. Buna göre örneğin:

  • Makalede A, B yazarları var ve buluş sahipleri A, B ise: makale öldürücü doküman olmaz.
  • Makalede A, B yazarları var ve buluş sahipleri A, B, C ise: makale öldürücü doküman olmaz.
  • Makalede A, B, C yazarları var ve buluş sahipleri A, B ise: makale öldürücü doküman olur.

Yapılan Açıklamanın Rüçhan Hakkı Kazandırmaması

Hoşgörü süresi başvuru sahibinin yaptığı açıklamanın kendisine karşı kullanılmasının önüne geçse bile, bu açıklama bir rüçhan hakkı kazandırmayacaktır. Bir örnekle açıklayalım: Makalenizin 07.07.2020’de yayınlandığını varsayalım ve siz de 06.07.2021’de bu makaleyi temel alan buluşunuzla ilgili Türkiye’de bir patent başvurusu yaptınız. Bu durumda söz konusu makale (açıklamanın son 12 ay içinde buluşu yapan tarafından yapılmış olması nedeniyle) karşınıza öldürücü doküman olarak çıkmayacaktır. Ancak bu arada aynı konuda çalışan bir Güney Koreli akademisyenin sizden bağımsız olarak, yapmak istediğiniz buluşla ilgili 10.12.2020’de ülkesinde bir patent başvurusu yaptığını ve erken yayın talebiyle başvurunun 12.06.2021’de yayınlandığını varsayalım. Bu durumda söz konusu Kore dokümanı sizin başvuru tarihinizden önce yayınlandığı için tekniğin bilinen durumuna dahil olacak ve büyük ihtimalle başvurunuzun patentlenebilirliğine olumsuz etki edecektir. Zira bu örnekteki Güney Koreli akademisyen SMK m.84(1)(b)(2) ve 84(1)(c)’de bahsi geçen “buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgi elde eden üçüncü kişi” değildir.[30] Bununla birlikte makaleniz, Güney Kore’de yapılan bu patent başvurusu için tekniğin bilinen durumunda olacağından, büyük ihtimalle onun patenlenebilirliğini olumsuz etkileyecektir. Sonuç olarak sizin makaleniz Kore başvurusunu, Kore başvurusu ise sizin başvurunuzu olumsuz etkileyecektir. Özellikle çok hızlı gelişen teknoloji alanlarında bu risk her zaman vardır. Böyle bir duruma düşmemek adına makale yayınlanmadan bir an önce patent başvurusu yapılmasında fayda vardır.

Yapılan Açıklamanın İçeriği

Yapılan açıklamanın içeriği de buluşun patentlenebilirliğini etkileyip etkilemeyeceği konusundaki değerlendirmede önemlidir. Bir dokümanda açıklanan bilgiler, teknikte uzman kişinin, o tarihte ilgili alandaki genel bilgiyi de dikkate alarak, dokümanın konusu olan teknik öğretiyi uygulamasına olanak sağlayacak derecede yeterliyse, kamuya açıklanmış olarak kabul edilebilir.[31]

Örneğin 21.06.2020’de bir makalenizin yalnızca özet (abstract) kısmının (örneğin bir konferans bildirisinde) yayınlandığını, makalenin tümünün ise ilk defa 30.10.2020’de internette yayınlandığını farz edelim. 20.09.2021’de ise bu makaleyi temel alan bir patent başvurusu yapmış olun. Buna göre makalenin tamamının internette yayınlanma tarihi son 12 ay içinde yapılmış açıklama kapsamına girdiği için makalenin tümü tekniğin bilinen durumuna dahil edilemeyecek, sadece 12 aydan eski bir açıklama olan özet kısmı tekniğin bilinen durumuna girebilecektir. Bunun için de önce açıklanan özetin içeriğinin bahsettiği konuyu teknikte uzman kişinin uygulamaya koyabileceği yeterlilikte açıklamış olup olmadığı (enabled disclosure) değerlendirilir.[32] Eğer özette anlatılanlar teknikte uzman kişi için özetteki yapılanmayı ortaya koymaya yeterliyse (bu açıklama 12 aydan eski olduğu için) tekniğin bilinen durumuna dahil edilecektir. Bu noktada, yapılan açıklamanın patent başvurusuna konu buluşa ait istemleri yenilik ve buluş basamağı anlamında öldürüp öldüremeyeceği değerlendirilir.

Yine bir gazetede yayınlanan buluşla ilgili haber, buluşun teknik özelliklerini yeteri kadar ortaya koymuyorsa, içerik teknikte uzman kişinin uygulamaya koyabileceği yeterlilikte açıklanmamış olacağı için tekniğin bilinen durumuna dahil edilmeyecektir.

Bu yazıda aksi belirtilmedikçe genellikle bahsedilen makale, tez vb. yayınların buluş konusunu öldürdüğü varsayılarak değerlendirme yapılmıştır.

Makale ve Doktora Tezi Yayını

Genel bir kural olarak, hakemli dergilere gönderilen yazılar, dergi editörleri ve hakemleri tarafından gizlilikle ele alınır. Bazı dergiler, gönderilen makalenin gizli kalacağını ve yayınlanmadan önce kamuya açıklanmayacağını belirten yazılı yönergelere sahiptir. Ayrıca, gönderilen bir makalenin yayınlanmadan önce hakemler tarafından gizli olarak ele alınacağına dair makul bir beklentiye yol açan akademik normlar vardır.[33] Ancak, emin değilseniz makalenizi gönderdiğiniz dergi ya da yayınevine yayın ve gizlilik politikasıyla ilgili uygulamalarını sormanızda fayda vardır.

Patent başvurusunu değerlendiren patent uzmanı araştırması sırasında internette bulunan bir makalenin yayın tarihini tespit ederken ilk olarak yayıncının verdiği tarihleri inceler. Aşağıdaki örnekte makalenin 31.10.2018’de yazar tarafından yayınevine gönderildiği, 27.01.2019’da revize edilmiş olarak yazar tarafından yeniden gönderildiği, 12.03.2019’da yazının yayınevi tarafından kabul edildiği ve 15.03.2019’da makalenin internette erişime açıldığı görülmektedir:

Bu örnekte uzman makalenin yayın tarihini 15.03.2019 olarak alacaktır. Burada yeri gelmişken belirtmekte fayda var ki, makalenin ücretli olması ya da üyelik gerektiren bir platformda yayınlanması makalenin kamuya açık olmadığı anlamına gelmez. Zira ücretini ödeyerek ya da üye olarak makaleye erişebiliniyor olması kamuya açılmış olması için yeterlidir. Çünkü burada makaleye erişim sağlayanlar için içeriği gizli tutma zorunluluğu yoktur.

Makalenin bulunduğu basılı derginin üzerinde Mart 2019 yazdığını varsayalım. Patent başvuru tarihi de 28.02.2019 olsun. Bazı durumlarda derginin basılı hali çıkmadan internette online versiyonunun yayınlanması söz konusu olabilmektedir. Örneğin dergi 26.02.2019’da internet üzerinden yayınlandıysa derginin yayın tarihi Mart 2019 olarak değil 26.02.2019 olarak kabul edilecek ve başvuruyu öldürebilecektir. Derginin tek bir genel okuyucuya bile ulaştığı en erken tarih, yayın tarihini belirleyecektir. Buna göre dergide basılan kapak tarihi her zaman kesin belirleyici faktör olmayabilir. [34]

Uzman araştırma sırasında bulduğu bir doktora tezini raporda kullanmak istiyorsa bu açıklamanın tarihini net olarak tespit etmeye çalışmalıdır. Örneğin aşağıda tez savunma tarihinin 09.03.2018 olarak belirtildiği bir doktora tezinin ilgili sayfasına ait detay görülmektedir. Dokümanda tezin ne zaman yayınlandığına dair ise bir bilgi bulunmamaktadır.

Ayrıca bir kamuya açıklama söz konusu olabilmesi için tez savunmasının kamuya açık bir şekilde yapılmış olması gerekir. Aksi halde tez savunma tarihi yayın tarihi olarak kullanılamaz. Üstelik savunma kamuya açık bile yapılsa, bu tarih söz konusu tezin tüm içeriğinin o gün o savunma sırasında anlatıldığı anlamına gelmeyecektir. Uzman bu nedenle, tezin yayınlanma tarihini tespit etmeye çalışmalıdır. Zira yayın tarihinden emin olunmayan bir tezin raporda kullanılması durumunda başvuru sahibinin tezin tarihinin doğru olmadığını ispatlamasını beklemek hakkaniyetli olmayacaktır.[35]  Burada bir istisna başvuru/buluş sahibine ait tezlere yönelik olabilir. Eğer uzman başvuru/buluş sahibinin doktora tezini araştırma raporunda kullanmak istiyor ancak tezin tam yayın tarihini tespit edemiyorsa, bu durumda söz konusu tezi raporda kullanarak başvuru sahibinin tezin tam yayınlanma tarihini ispatlamasını bekleyebilir. Zira yapılan açıklamanın buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamalar kapsamına girdiğini ileri süren taraf, bunu ispatla yükümlüdür.[36] Örneğin uzman tez savunma tarihini 09.03.2018 olarak tespit etsin, ancak tam yayın tarihini tespit edememiş olsun. Başvuru tarihi de bundan 12 aydan fazla bir süre olan 01.05.2019 olsun. Bu durumda uzmanın başvuru sahibine ait bu tezi araştırma raporunda X doküman olarak kullanmasında fayda olacaktır. Eğer başvuru sahibi söz konusu tezin örneğin 05.06.2018’de yayınlandığını ispatlarsa (örn. Kütüphane ve YÖK yazışmaları vb.), uzman inceleme raporunu düzenlerken söz konusu tezi artık öldürücü doküman olarak kullanmayacaktır.[37] Bu nedenle patent uzmanları bu tür dokümanlar kullanacaklarsa, araştırma aşamasında öldürücü doküman olarak yalnız tezle yetinmeyip başka dokümanlar da aramalıdır.

Bir örnek vermek gerekirse 2019/18420 nolu patent başvurusunun başvuru tarihi 25.11.2019’dur. Bu başvuru rüçhan gösterilerek 13.11.2020 tarihinde bir PCT başvurusu (yayın no: WO2021107896) yapılmıştır. Tez yazarı ve tez danışmanı buluş sahibi olarak, çalıştıkları üniversite de başvuru sahibi olarak patent başvurusunda yer almaktadır. Uzman üzerinde Mayıs 2018 tarihi bulunan yüksek lisans tezini (son 12 aydan daha eski yapılmış bir açıklama kabul ederek) her iki başvuru için de X doküman olarak kullanmıştır. Tezin yayın tarihine yönelik bir itirazda bulunulmadığı görülmektedir.

Bir başka örnek verelim: 2019/21955 nolu patent başvurusunun başvuru tarihi 27.12.2019’dur. Bu başvuru rüçhan gösterilerek 04.12.2020 tarihinde bir PCT başvurusu (yayın no: WO2021133314) yapılmıştır. Tez yazarı ve ve tez danışmanı buluş sahibi olarak, çalıştıkları üniversite de başvuru sahibi olarak patent başvurusunda yer almaktadır. Bunların dışında yine aynı üniversiteden bir başka buluş sahibi ve bir başka üniversite başvuru sahibi ve bu üniversiteden bir öğretim görevlisi buluş sahibi olarak yer almaktadır. Uzman üzerinde Mart 2018 tarihi bulunan doktora tezini her iki başvuru için de X doküman olarak kullanmıştır. Başvuru sahibi tezin yayın tarihine yönelik bir itirazda bulunmuş, sunduğu dokümanlarla tezin 17.07.2020 tarihinden önce kamuya açılmadığını ispatlamıştır. Buna göre Türk başvurusu için tez dokümanı başvurudan sonra yayınlandığı için tekniğin bilinen durumuna dahil edilmeyecektir. PCT’de ise rüçhan ve başvuru tarihi arasında kalan bir doküman olduğu için araştırma raporunda P, X doküman olarak kullanılır ve yazılı görüşte bu dokümana yer verilmez. (rüçhanın geçerliliği onaylanmışsa) Ancak bu örnekte dokümanın patentlenebilirlik değerlendirmesine alınmamasının sebebi grace period ile ilgili olmayıp, P kategorisinde doküman olmasındandır, zira daha önce bahsedildiği üzere PCT mevzuatında grace period yoktur.

Bir başka örnek durum şöyle gelişmiştir: 2019/11951 nolu patent başvurusunun başvuru tarihi 06.08.2019’dur. Bu başvuru rüçhan gösterilerek 29.07.2020 tarihinde bir PCT başvurusu (yayın no: WO2021025650) yapılmıştır. Tez yazarı ve ve tez danışmanı buluş sahibi olarak, çalıştıkları üniversiteler de başvuru sahipleri olarak patent başvurusunda yer almaktadır. Patent uzmanı araştırma sırasında buluş sahibine ait Ocak 2018 tarihli doktora tezi bulunduğunu tespit etmiştir. Ancak söz konusu tezin yayın tarihinin tespiti yapılamamıştır. Uzman tekniğin bilinen durumunda olmayan bir doküman kullanmış olmamak adına, başvuru sahibi vekiliyle iletişime geçerek söz konusu teze yönelik bir gizlilik kararı/erişim kısıtı bulunup bulunmadığını, varsa bunu ispatlayan dokümanın sunulmasını talep etmiştir. Ardından YÖK’ten elde edilen belgeyle tezin erişime açıldığı tarihin 01.02.2020 olduğunu gösterir belge vekil tarafından sunulmuştur. Böylece bu tarih TR başvurusundan sonra olması sebebiyle bu başvuru için tekniğin bilinen durumuna alınmamış ve araştırma raporunda yer almamıştır.

Diyelim ki EPO’ya başvuru yapmayı düşünüyorsunuz ancak hazırlıklarınızı tamamlayamadınız ya da maddi sebeplerden ötürü şu anda EPO’ya başvuramıyorsunuz ve büyük olasılıkla başvurudan önce makalenizin yayını gerçekleşecek. Böyle bir durumda makale yayınından önce TÜRKPATENT’e başvurulması durumunda en azından EP başvurusu için rüçhan tarihi elde edilmesi sağlanabilir. Bir örnek verelim:

TÜRKPATENT’e yapılan patent başvuru tarihi: 01.02.2021

Makale yayın tarihi: 10.03.2021

EPO’ya Türk başvurusu rüçhan gösterilerek yapılan başvuru tarihi: 21.05.2021

Bu durumda TÜRKPATENT’teki başvuru için makale zaten tekniğin bilinen durumunda bulunmadığı için (başvurudan sonra yayınlandığı için) olumsuz bir durum oluşmayacaktır. Ancak EP başvurusunun her ne kadar rüçhan tarihi makale yayınından eski olsa da, başvuru tarihi yayından sonra olduğu için EPO uzmanı bu makaleyi P,X doküman olarak değerlendirecektir. Ancak normal şartlarda bu P,X dokümanı buluşun patentlenebilirliğini etkilemeyecektir. Fakat nadiren de olsa bir sebepten rüçhanın geçersiz olduğu ortaya çıkarsa P,X dokümanı incelemenin ilerleyen safhasında olumsuz dokümana dönüşebilir. Bir diğer sorun da rüçhandaki bilginin başvurunun istemlerini desteklemediği durumda ortaya çıkar. Böyle bir durumda efektif başvuru tarihi rüçhan tarihi olmayacağı için P,X dokümanı başvuruyu olumsuz etkiler. Örneğin tarifnamede buluşla ilgili belirtmediğiniz bilgiler varsa ve bu başvuruyu rüçhan göstererek yaptığınız EP başvurusunda bu bilgileri eklerseniz, bu yeni bilgilerin bulunduğu istemlerin efektif başvuru tarihi EP başvurusunun tarihi olur. Bir başka deyişle bu istemler rüçhan hakkından yararlanamamış olur ve büyük ihtimalle P,X olarak kullanılan makale ile öldürülür.

Bu nedenle sırf yayından önce başvuru yapmış olmak için yetersiz tarifname ile, üzerinde çok düşünemeden ve buluşa ait önemli, korunması istenen unsurları ve alternatifleri tam tanımlamayan bir başvuru yapmaktan kaçınılmalıdır. 6769 sayılı SMK başvuru sahibine yalnızca tarifname ile (özet, istemler ve resimler olmadan) başvuru yapma ve başvuru tarihi alma şansı vermiştir.[38] İstemler, resimler ve özet başvurudan itibaren iki ay içinde sunulabilmektedir.[39] Ancak tarifname dikkatlice ve planlı bir şekilde hazırlanmazsa, buna dayanarak arzu edilen kapsamda bir istem hazırlanamayabilir ve başvurunun ilk halinin kapsamı aşılamayacağından sizin için geri dönüşü olmayan bir kayıp söz konusu olabilir.[40]

Tezin Kamuya Açılmadığının İspatı

Tezin kamuya açılmadığı nasıl ispatlanabilir? 06.03.2018 itibariyle yapılan yasal düzenlemeyle “Lisansüstü tezler yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından gizlilik kararı alınmadıkça, bilime katkı sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi tarafından elektronik ortamda erişime açılır.” hükmü yürürlüğe girmiştir. Buna göre, eğer üniversitede böyle bir gizlilik kararı alınmadıysa tezler Ulusal Tez Merkezi Veri Tabanı üzerinden erişime açılmaktadır.[41] Öte yandan söz konusu hüküm yalnızca elektronik ortamda erişime açılma ile ilgili olup, üniversitenin gizlilik kararını yalnızca YÖK’e bildirip tezin YÖK’ün internet adresinde[42] yayınlanmasına engel olması yeterli olmayacaktır. Eğer tezin basılarak üniversite kütüphanesine gönderilmesi veya üniversite kütüphanesinin online kataloğuna ya da TÜBESS -Türkiye Belge Sağlama Sistemine[43] aktarılmasına dair bir prosedür varsa, gizlilik kapsamında bu işlemlerin de durdurulması gerekir.[44] Bir tezin/yayının belli bir tarihe kadar kamuya açılmadığını ispatlamak için YÖK’ten yayının erişime ne zaman açıldığına (ya da hangi tarihe kadar gizli tutulduğuna) dair yazı ve üniversitenin kütüphanesinden tezin erişime açılmadığına, ya da internet üzerinden hangi tarihe kadar erişim kısıtlaması sağlandığına dair yazı alınabilir.

Tezin Kamuya Açıldığının İspatı

Üçüncü kişilerin bir doktora tezini öldürücü doküman olarak bir patente karşı itirazda kullandığını varsayalım. (Tez patent sahibine ait olmasın) Ancak tez kapağında yalnızca Aralık 1987 ibaresi bulunmakta ve bu tarihin tez savunmasını mı yoksa yayını mı gösterdiği anlaşılmamaktadır. Patent sahibi söz konusu tezin rüçhan tarihinden önce yayınlandığına dair bir kanıt bulunmadığını ileri sürsün. Bu durumda itiraz edenin ispat yükümlülüğü bulunacaktır. Eğer söz konusu teze rüçhan tarihinden önce yayınlanmış bir makalede atıf yapılmışsa, bu durum, tezin en azından makalenin yayınlandığı tarihte kamuya açılmış olduğunun kanıtı olacaktır.[45] Aşağıdaki şekillerde, üzerinde Aralık 1987 tarihi bulunan yüksek lisans tezi (solda) ve söz konusu teze atıfta bulunan Aralık 1988 tarihli bir makalenin atıf yaptığı referans listesi (sağda) görülmektedir. Buna göre yüksek lisans tezinin en azında Aralık 1988’de kamuya açılmış olduğu kabul edilir.

Tez Savunması, Sunum, Konferans, Seminer, Ders vb. Sözlü Açıklamalar

Patent başvuru tarihinden önce gerçekleşen konferans, kongre, seminer, tez savunması ya da ders anlatımı gibi sözlü açıklamalar da başvurunun patentlenebilirliğini etkileyebilir. Zira daha önce bahsedildiği üzere, mevzuata göre sözlü açıklamalar da tekniğin bilinen durumuna dahildir.[46]

Ancak yazılı açıklamalar ile sözlü açıklamalar doğası gereği birbirinden farklı nitelikte olduğu için bunların kamuya açıklanmış kabul edilmesi için gerekli kriterler de farklı olmaktadır. Sözlü açıklamalarda ispat eşiği, yazılı açıklamalara göre daha yüksektir. Bir başka deyişle sözlü açıklamaların (aynı zamanda kullanım durumlarının) ispatı daha çok delil gerektirir, görece daha zordur.

Bazı durumlarda buluş sahibinin önceki tarihli yüksek lisans veya doktora tezi savunması patent başvurusundan önce gerçekleşmektedir. Bu durumda söz konusu tez tekniğin bilinen durumuna ne zaman dahil olmuş sayılır? Tez sunumunun yapıldığı gün mü? Tezin üniversite kütüphanesine verildiği gün mü? Yoksa YÖK online veritabanında erişime açıldığı gün mü? Şimdi bu soruya cevap vermeye çalışalım.

Tez savunmaları genellikle kamuya kapalı olarak bir jüri önünde yapılır. Ancak kamuya açık yapıldıysa sunumda açıklanan bilginin tekniğin bilinen durumuna dahil olduğu söylenebilir. Fakat burada tezin ne kadarının sunumda/savunmada açıklandığının tespiti kolay olmayabilir. Zira yapılan savunma otomatik olarak tezin tüm içeriğinin o anda açıklandığı anlamına gelmeyecektir. Bir tez savunmasında, bir derste ya da sözlü sunumda yapılan bu tür açıklamalar “geçici açıklama” (ephemeral disclosure) olarak adlandırılır. Açıklamaya ait spesifik bir bilginin kamuya açık hale getirildiğinden makul şüpheye yer bırakmayacak şekilde emin olunmalıdır. Eğer bu konuda ikna edici bir delil yoksa söz konusu bilginin açık bir şekilde ifşa edildiği kabul edilmeyecektir. [47]

Burada bir hususu belirtmekte fayda var. TÜRKPATENT ve EPO mevzuatına göre sözlü (oral) olarak yapılan açıklamalar da tıpkı yazılı dokümanlar gibi tekniğin bilinen durumuna dahildir. Ancak PCT’de sözlü açıklamalar tekniğin bilinen durumuna dahil edilmeyip yalnızca yazılı açıklamalar patentlenebilirlik değerlendirmesinde dikkate alınmaktadır. PCT’de eğer sözlü bir açıklama rüçhan tarihinden önceyse, o açıklamanın yazılı olarak bulunduğu doküman tespit edilebiliyorsa (söz konusu dokümanın yayın tarihi PCT başvuru tarihinden sonra olsa bile) bu açıklama uluslararası araştırma raporunda O,X kategorisinde gösterilir.[48] Ancak yazılı görüşte patentlenebilirlik değerlendirmesine alınmaz. Daha sonra ulusal aşamada girilen ofis mevzuatında eğer sözlü açıklamalar tekniğin bilinen durumunda değerlendiriliyorsa ofis bu açıklamayı öldürücü doküman olarak kullanacaktır.[49]

Patent başvuru tarihinden önce gerçekleşen konferans, kongre, seminer, tez sunumu ya da ders anlatımı gibi sözlü açıklamalar da başvurunun patentlenebilirliğini etkileyebilir. Zira daha önce bahsedildiği üzere, mevzuata göre sözlü açıklamalar da tekniğin bilinen durumuna dahildir.[50] Ders ya da bir konferans sırasında yapılan sözlü açıklamaların not alınması, ses ya da görüntü kaydı yoluyla belgelenmesinin mümkün olabileceği unutulmamalı ve patent başvurusu yapma düşüncesi bulunuyorsa açıklamalarda detaya girilmemesine özen gösterilmelidir. Yine de burada dersin içeriğinin doğru bir şekilde ortaya konulabilmesi önemlidir.[51] Dersi anlatanın ve bir dinleyicinin yeminli ifadeleri bile dersin içeriği konusunda tek başına yeterli delil sayılmayabilmektedir.[52] Yine sunum için kullanılmış olan sunum dosyasının içeriği de sunumun içeriğini kesin olarak ortaya koymaz, zira tüm sayfaların izleyiciye gösterilip gösterilmediği bilinmemektedir. Bu nedenle, genellikle katılımcılardan alınan yeminli beyanlar, yazılı notlar veya dağıtılan bir bildiri gibi daha fazla kanıt sunmak gerekecektir.[53] Daha önce bahsedildiği üzere, sözlü açıklamaların ispatı, yazılı açıklamalara göre daha zor olabilir.

Tezin tüm içeriğiyle ne zaman tekniğin bilinen durumuna dahil olduğu konusuna geri dönelim. Normal koşullarda, bir gizlilik söz konusu değilse, tez savunmasının ardından kabul edilen tez kütüphaneye gönderilir. Bir kütüphaneye gelen belgenin damgalanması, belgenin kamuya açık olmayan alandan ayrıldığı ve kamu alanına girdiği noktayı ifade eder. Bir kez kamuya açık hale getirildikten sonra, belgenin içeriği serbestçe çoğaltılabileceği, dağıtılabileceği, iletilebileceği için, söz konusu bilgilere erişimi kısıtlayan veya engelleyen hiçbir şey yoktur.[54] Kütüphanede posta yoluyla alınan basılı bir belge, alımından ve tarih damgasından sorumlu personel, gizliliği koruma yükümlülüğüne bağlı olmadığından ve belgeyi başkalarına iletmekte özgür olduğundan, dokümanın kamuya açık bir şekilde sunulduğu kabul edilir. Kütüphane görevlisinin belgeyi anlayıp anlamayacağı, o konuda uzman olup olmadığı önemli değildir. [55]

Dokümanın birisi tarafından okunmuş olup olmaması da önemli değildir. Zira bir eser kütüphane rafına konduktan sonra ilk iki sene boyunca kimse tarafından ödünç alınmamış olsa bile oradaki bilgi erişilebilir olduğundan kamuya açıklanmış kabul edilecektir.[56]

Yine dokümana çok az kişinin ulaşabiliyor olması, çok az kişinin dokümanın yazıldığı dili konuşuyor olması, okuyucuların eğitim seviyesi vb. sebepler kamuya açıklanmış olmaya engel değildir. Örneğin Danca olarak hazırlanan ve Kopenhag banliyölerinde dağıtılan küçük bir reklam gazetesinin (tiraj: 24.000) ekinde açıklanan teknik bilgilerin kamuya açıklandığı hükmüne varılmıştır.[57]

Burada “okuyucuların eğitim seviyesi” demişken bir hususu belirtmeden geçmeyelim. Yazılı dokümanlar için, yukarıda bahsedildiği gibi, okuyucunun teknikte uzman kişi olmasına gerek yoktur, zira yazılı belgelerin anlaşılmasa bile kolayca kopyalanması ve dağıtılması mümkündür.[58] Ancak sözlü açıklamalarda, örneğin bir derste, dinleyicilerin dersi anlayabilecek düzeyde bilgili olmaları beklenir.[59]

Bununla birlikte, yalnızca açıklamaya erişim ihtimalinin teorik olarak bulunması buluşun kamuya açıklandığı anlamına gelmeyecektir. Örneğin bir web sitesine ait adreste (URL) bulunan bir açıklamaya yalnızca adresin tümü tarayıcıya girilerek ulaşılabiliyorsa, bir arama motoru sorgusu ile ulaşılamıyorsa, bu URL’yi (örneğin http://www.gironet.nl/home/morozov/CIE/DISPLAY_DEVICE adresini) tahmin yoluyla tespit ederek açıklamaya ulaşıldığını varsaymak doğru olmayacaktır.[60]

Tezin Erişime Kapalı Tutulması ve Yayının Ertelenmesi

Eğer tez konusuyla ilgili bir patent başvurusu yapma düşüncesi varsa, tez ile ilgili işlemlerin gizlilikle yürütülmesinde fayda vardır. Böyle bir durumda tez savunması kamuya kapalı olarak yapılmalıdır ve gizlilik durumunun jüri üyelerine tezin kopyaları verilmeden bildirilmesinde fayda vardır. Böylece tez savunmasının içeriği kamuya açıklanmış olmayacaktır. Ancak tezin de kamuya açıklanmaması için üniversite yönetiminin YÖK’e ve üniversitenin içi işleyişine göre bazı durumlarda kütüphaneye durumu bildirmesi gerekir.

“Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge”ye göre “Lisansüstü tezle ilgili patent başvurusu yapılması veya patent alma sürecinin devam etmesi durumunda, tez danışmanının önerisi ve enstitü anabilim dalının uygun görüşü üzerine enstitü veya fakülte yönetim kurulu iki yıl süre ile tezin erişime açılmasının ertelenmesine karar verebilir.”[61]

Aşağıda Üniversite tarafından YÖK’e ve kütüphaneye bildirilmek üzere Enstitü Yönetim Kurulu tarafından alınan karara bir örnek verilmiştir:

“Yürütücülüğünü Prof. Dr. ……’ın yaptığı, TÜBİTAK ….. projesi “……..”, öğrencisi ………..’ın tamamladığı TÜBİTAK …….., doktora sırasında araştırma bursu projesi ve danışmanlığında ………….. tarafından tamamlanan ….. Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü …… Ana Bilim Dalı doktora çalışması “………” projesi sonuçlarının Üniversitemiz Teknoloji Transfer Ofisine patent başvurusu yapmak istedikleri 20.09.2018 tarih ve …… sayılı dilekçesi ve ekleri ile ilgili ana bilim dalı başkanlığının 24.09.2018 tarih ve ……. sayılı yazısı görüşüldü.
Lisansüstü tezlerin elektronik ortamda toplanması, düzenlenmesi ve erişime açılmasına ilişkin
yönergenin 6(1) maddesine istinaden ilgili ana bilim dalı başkanlığının isteğinin uygun olduğuna, konunun Yüksek Öğretim Kurumu ve …… Üniversitesi Kütüphanesine
bildirilmesine, oy birliğiyle karar verildi.”

YÖK’te bir tez ile ilgili arama yapıldığında bibliyografik bilgiler aşağıdaki gibi sunulmaktadır. Bu örnekte görüldüğü üzere tezin tarihi 2017 olarak gözükmektedir ancak teze daha önce erişim engeli bulunup bulunmadığı, tezin YÖK üzerinden ne zaman erişime açıldığı bilgisi bulunmamaktadır. Eğer YÖK sayfasında bu bilgi de bulunursa hem patent uzmanları hem de başvuru sahipleri açısından erişim tarihi tespiti için gerekli yazışmaların yapılmasının önüne geçilecektir.

Yayının ertelenmesi ve bu sayede açıklamanın tekniğin bilinen durumuna dahil olmaması yalnızca TÜRKPATENT nezdinde yapılacak işlemlerde değil, EPO gibi grace period bulunmayan bir başka ofiste yaptığınız patent başvurusu için de önemlidir.[62] Bir örnekle açıklayalım:

Doktora tezinin kapak sayfasında yazan tarih: Mayıs 2018

Yayın erteleme yapılmasının ardından tezin erişime açıldığı tarih: 10 Mayıs 2020

EPO’ya yapılan patent başvuru tarihi: 05.02.2020

Böyle bir durumda EPO uzmanı eğer doktora tezinin tarihini Mayıs 2018 alarak bu dokümanı başvuruya karşı kullanmışsa, tezin gizlilik sebebiyle başvurudan önce erişime açılmadığına dair kanıtlar sunularak söz konusu dokümanın tekniğin bilinen durumuna alınmaması talep edilebilir.

Diğer Bazı Yazılı Açıklamalar

Üniversitenin koridoruna ya da öğretim görevlisinin kapısının dışına asılmış bir poster de eğer buluşu yeterince tanımlayıcı nitelikteyse patentlenebilirlik için sorun teşkil edebilir. Zira bu alanlar da kamuya açık kabul edilmektedir.[63] Ancak açıklamanın içeriğinin tüm makul şüphelerin ötesinde teyit edilmesi oldukça zordur.[64] Örneğin A.B.D’de posterin kamuya yeteri kadar erişilebilir şekilde açılması için şu faktörler dikkate alınır: posterin sergilenme süresi, hedef kitlenin uzmanlığı, sergilenen materyalin kopyalanmayacağına dair makul beklentilerin varlığı (veya eksikliği) ve sergilenen materyalin kopyalanma kolaylığı veya basitliği.[65]

TÜBİTAK, KOSGEB vb. kurumlardan alınan burs, teşvik belgeleri ve yürütülen projeler sırasında yapılan çalışmaların gizli tutulması, kamuya açıklama yapılması söz konusuysa açıklamaların buluşu tanımlayıcı/ortaya koyucu nitelikte olmamasına özen gösterilmelidir. Söz konusu açıklama okunduğunda, teknikte uzman kişinin genel bilgisi de katılarak buluş ortaya konulamıyor olmalıdır. Ancak her dosyanın değerlendirmesi kendi içinde farklılıklar barındırabileceğinden, riske girilmeyip böyle bir açıklamanın mümkünse hiç yapılmaması tavsiye edilir.

TÜBİTAK ile bir proje yürütülüyorsa projenin TÜBİTAK’ın TR Dizin internet sitesinde[66] ya da benzer başka bir platformda patent başvuru tarihinden önce yayınlanmamasına özen gösterilmelidir.

Patent başvurusu bir Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) aracılığıyla yapılacaksa TTO ile bir gizlilik sözleşmesi yapılmasında fayda vardır. TTO’nun fikri sınai ve mülkiyet hakları kapsamında yürüttüğü çalışmalar ile ilgili olarak, kendisine buluş sahibi tarafından verilen, açıklanan gizlilik içerdiği açıkça belirtilen bilgi ve belgenin buluş sahibinin onayı alınmadıkça herhangi bir üçüncü gerçek ve/veya tüzel kişiye açıklanmamasını temin etmek amacıyla böyle bir sözleşme yapılabilir. Çoğu TTO’nun bu konuda matbu bir sözleşmesi bulunmaktadır.

Yine yapılan projelerin, çalışmaların vb. başvuru tarihinden önce yerel ya da ulusal basında haber yapılmaması konusunda da hassasiyet gösterilmelidir. Her ne kadar genellikle haberlerde buluşun teknik içeriği, onu ortaya koyacak detayda açıklanmasa da, haberde geçen bilgiler bir başka açıklamanın tarihini teyit etmekte kullanılarak dolaylı olarak patentlenebilirliğe zarar verebilir.

Buluşun açıklamasının üçüncü kişilere, herhangi bir gizlilik anlaşması yapılmadan, e-mail olarak gönderilmesi de buluşun açıklanması anlamına gelebilir.[67] Burada e-mailde buluşun gizli kalması gerektiğinin karşı tarafa net bir şekilde bildirilmesi gizlilik için çoğu zaman yeterlidir. Zira bu uyarıya rağmen karşı taraf gizliliği ihlal ederse, bu durum “açıklamanın buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgi elde eden üçüncü kişi tarafından yapılmış olması” sebebiyle buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklama olarak değerlendirilebilir.[68] Yine de bu tür işlemler belki buluşunuzun patentlenebilirliğini doğrudan etkilemese bile, özellikle rakiplerin söz konusu bilgiyi olması gerektiğinden daha erken öğrenmesi mümkün olacağından dikkatli olunmasında fayda vardır. Zira bir buluş halka açık hale geldiğinde, rakipler, genellikle siz iyileştirmeler hakkında düşünme fırsatı bulamadan önce, buluşu geliştirmenin yollarını düşünmeye çalışırlar. Rakipler daha sonra Patent Ofisine geliştirmelerle ilgili patent başvurusunda bulunabilir ve gelecekte sizin ürününüzü/buluşunuzu geliştirmenizi engelleyebilir.[69] Wright kardeşlerin başına benzer bir durumun geldiğini söyleyebiliriz.[70]

Sonuç

Buraya kadar anlatılanları özetlemek maksadıyla patent başvurusu yapmak isteyenler için önceden açıklama yapmak durumunda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar şöyle sıralanabilir:

  • Eğer mümkünse patent başvurusu yapmadan önce buluşunuza dair hiçbir açıklamada bulunmayınız.
  • Yüksek lisans/doktora teziniz temelinde bir patent başvurusu yapmayı düşünüyorsanız tezin savunmasının kamuya kapalı olmasını sağlayınız, tez jürisine gizlilikle ilgili bilgilendirme yapınız ve tezin kütüphane sistemine girmemesi, basılı kopyasının üniversite kütüphaneleri aracılığıyla ya da TÜBESS üzerinden yayınlanmaması, YÖK veritabanına ve olası diğer mecralara girmemesi için gerekli yazışmaları yaptırınız. Gizli tutulma süresinin en azından başvuru yapılıncaya kadar devam etmesini sağlayınız.
  • Bir makale yayınlıyorsanız, yayıncının gizlilik politikasını öğreniniz ve makale yayınından önce makalenin içeriğinin kamuyla paylaşılmayacağına emin olunuz.
  • Yalnızca Türkiye’de patent koruması sağlamayı düşünüyorsanız ve makale ya da tez yayınınız yapıldıysa, bu yayın tarihinden itibaren en geç 12 ay içinde patent başvurusu yapmış olunuz.
  • Eğer EPO’da patent koruması düşünüyorsanız makale ya da tez vb. her türlü açıklamanızın EPO’ya yapacağınız başvurudan sonra olmasına özen gösteriniz.
  • Eğer EPO’da patent koruması düşünüyorsanız ancak makale ya da tez açıklamalarınızın EPO’ya yapacağınız başvurudan önce olması söz konusu ise (örn. maddi vb. sebeplerden dolayı başvuru yapmak gecikecekse) en azından TÜRKPATENT’e yapacağınız başvurunuzun tez yayınından önce olmasını sağlayınız, böylece bu başvuruyu rüçhan göstererek EPO’ya başvurabilirsiniz. Ancak başvurunun içeriğinin buluşunuzda korumak istediğiniz özellikleri kapsadığından emin olunuz.
  • Büyük oranda yayınlanmış bir makaleye dayanan bir buluş varsa, makaledeki yazarlarla buluş sahiplerinin aynı olmasına özen gösterilmesinde fayda vardır. Sırf başvuru yapan şirketin sahibi, yöneticisi vs. diyerek isimleri buluş sahibi olarak buluşun yapımında teknik anlamda hiçbir katkısı olmayan kişiler onore edilmek vb. amaçlarla gerçek buluşu yapanların yerine eklenmemelidir.
  • Farklı şirketlerde çalışan kişilerin yazdığı bir makaleye dayalı bir patent başvurusu yalnızca bir şirket tarafından yapılacaksa, diğer şirkette çalışan makale yazarının da buluş sahibi olarak yazılmasında fayda vardır.
  • Yapılan projelerin, çalışmaların vb. başvuru tarihinden önce yerel ya da ulusal basında haber yapılmaması konusunda hassasiyet gösterilmelidir.
  • TÜBİTAK ile bir proje yürütülüyorsa projenin TÜBİTAK’ın TR Dizin ya da benzeri internet sitelerinde patent başvuru tarihinden önce yayınlanmamasına özen gösterilmelidir.
  • Buluşu ortaya koyacak nitelikte olan araştırma materyallerinin ya da prototiplerin, üzerinde çalışılan cihazların vb. başkalarına sunulmasının, kullandırılmasının vb. yalnızca gizlilik sözleşmesi yapılarak gerçekleştirilmesinde fayda vardır.
  • Yapacağınız her türlü erken açıklamanın rakipleriniz tarafından da öğrenileceğini ve siz patent başvurusu yaparken onların buluşunuzu sizden önce geliştirerek gelecekte yeni özellikler için patent alma ihtimali olacağını unutmayınız.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Eylül 2021

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] Dokümana çok az kişinin ulaşabiliyor olması, çok az kişinin o dili konuşuyor olması, okuyucuların eğitim seviyesi vb. sebepler kamuya açıklanmış olmaya engel değildir. Bkz: EPO BoA, T 165/96: Danca olarak hazırlanan ve Kopenhag banliyölerinde dağıtılan küçük bir reklam gazetesinin (tiraj: 24.000) ekinde açıklanan teknik bilgilerin kamuya açıklandığı hükmüne varılmıştır.

[2] EPC m.55’e göre buluşun patentlenebilirliğine zarar verici olmayan açıklamalar şunlardır:

(1) 54 üncü Maddenin uygulanması için, buluşun açıklanması şayet o Avrupa patent başvurusunun yapılmasından önceki altı aydan daha önce meydana gelmemişse ve aşağıdaki nedenler sebebiyle veya onların sonucunda olmuş ise, dikkate alınmayacaktır:

(a) başvuru sahibi veya onun hukuki görüş selefi aleyhine bir suistimal veya

(b) başvuru sahibinin veya onun hukuki görüş selefinin bir resmi veya resmi nitelikte sayılan, 30 Kasım 1972’de değişikliğe uğrayan 22 Kasım 1928’de Paris’te imzalanan uluslararası sergilerle ilgili Sözleşme kapsamındaki uluslararası sergide buluşu teşhir etmiş ise.

(2) 1 inci fıkranın (b) bendinin söz konusu olması halinde, 1 inci fıkra hükmünün uygulanabilmesi için, başvuru sahibinin, Avrupa patent başvurusunu yaparken, Yönetmelikte belirtilmiş olan süre ve şartlara uygun olarak buluşunu sergilediğini belirtir ve bunu destekleyen belgeyi verir.

[3] Uluslararası Patent Başvurusu (PCT), Mustafa Güney Çalışkan, Ocak 2021, Seçkin Yayıncılık, s.266-267.

[4] IP Memes (Johnny Haypee) Linkedin sayfasındaki karikatürden Türkçeye adapte edilmiştir, https://www.linkedin.com/posts/johnny-haypee_ipmeme-ipabrmeme-graceperiod-activity-6838069591961346048-G94q/

[5] Trans-Pacific Partnership Lost Important IP Provisions; Jeremiah B. Frueauf; Matthew A. Smith; Ph.D.BYLINED ARTICLES, Law360, April 2018, https://www.sternekessler.com/news-insights/publications/trans-pacific-partnership-lost-important-ip-provisions

[6] Yazıyı uzatmamak adına bunların gerekçelerinden bahsedilmeyecektir. Konuyla ilgili belki de en önemli eser olarak Joseph Straus’un “Grace Period and the European and International Patent Law: Analysis of Key Legal and Socio-economic Aspects” (Beck, 2001) adlı çalışması sayılabilir. Ayrıca lehte ve aleyhte görüşler için bkz. Türk Hukukunda Patent Verilebilirlik Şartları, Dr. Özgür Öztürk, 2008, ARIKAN, s.220-221.

[7] Güncel listeye şuradan ulaşabilirsiniz: CERTAIN ASPECTS OF NATIONAL/REGIONAL PATENT LAWS,

(4) Grace Period, April 2020, https://www.wipo.int/export/sites/www/scp/en/national_laws/grace_period.pdf

[8] IS A TWELVE MONTH PATENT GRACE PERIOD COMING TO THE UK?, 18 June 2021, Matthew Cyrson, https://www.albright-ip.co.uk/2021/06/is-a-twelve-month-patent-grace-period-coming-to-the-uk/

[9] Canada: The One-Year Grace Period For Patent Filing In Canada: An Overview For U.S. Practitioners, 28 June 2012, by Jeff Leuschner (Ottawa), Smart & Biggar, https://www.mondaq.com/canada/patent/184102/the-one-year-grace-period-for-patent-filing-in-canada-an-overview-for-us-practitioners

[10] 6769 SMK m.84(1)(c), EPC m.55(1)(a).

[11] EPO Enlarged BoA, G 0003/98, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/g980003ex1.html

[12] 6769 SMK m.93(6), EPC m.55(1)(b).

[13] 6769 SMK m.84(1)(b)(1). EPC’de buna karşılık gelen bir hüküm bulunmadığı için EPO benzer bir durumda farklı bir karar vermiştir: EPO BoA, T 585/92.

[14] Ayrıca bkz. Patent Verilebilirlik Değerlendirmesinde “Önceki Tarihli Başvurular”, Feyzan Hayal ŞEHİRALİ ÇELİK, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi, Cilt 3, Sayı 1, Sayfa 103 – 117; https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/347219

[15] 6769 SMK m.84(1)(b)(2) ve 84(4).

[16] 6769 SMK m.110.

[17] 6769 SMK m.84(4).

[18] 6769 SMK m.84(3).

[19] 6769 SMK m.94(1).

[20] Örneğin başvuru esnasında ya da başvurudan itibaren belirli bir süre içinde talep edilmesi isteniyor olabilir. Bkz. Once the Cat is Out of the Bag – Taking Advantage of Grace Periods for Patent Application Filings, December 12, 2017, Isi Caulder and Maria Wei, https://www.bereskinparr.com/doc/once-the-cat-is-out-of-the-bag-taking-advantage-of-grace-periods-for-patent-application-filings

[21] 6769 SMK m. 109(1).

[22] 6769 SMK m. 109(4).

[23] 6769 SMK m.90(5) ve 109(1).

[24] Fikri Mülkiyet Hukuku, Prof. Dr. Ünal Tekinalp, 2005, 4. bası, s.501.

[25] İstemlerde, tarifnamede ve/veya resimlerde patent süreci içinde değişiklik yapmak buluşu bir başka buluş haline getirmez, zira yapılan değişiklikler başvurunun ilk halinin kapsamını aşamaz. Bkz. SMK m.103(1).

[26] Ancak eklenen kişinin buluşa bir katkısı yoksa vb. durumlarda diğer buluş sahiplerinin buna itiraz etme şansı her zaman vardır.

[28] Fikri Mülkiyet Hukuku, Prof. Dr. Ünal Tekinalp, 2005, 4. bası, s.501.

[29] USPTO MPEP 2153.01(a) Grace Period Inventor Disclosure Exception, https://www.bitlaw.com/source/mpep/2153_01_a.html

[30] Ancak elbette ki, böyle bir durum söz konusuysa bunun delilleriyle ispatlanması durumunda bu maddeler işletilebilir.

[31] EPO Guidelines for Examination, Part G – Chapter IV – 2. Enabling disclosure, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_iv_2.htm ; Chapter VI – 4. Enabling disclosure of a prior-art document, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vi_4.htm

[32] Once the Cat is Out of the Bag – Taking Advantage of Grace Periods for Patent Application Filings, December 12, 2017, Isi Caulder and Maria Wei, https://www.bereskinparr.com/doc/once-the-cat-is-out-of-the-bag-taking-advantage-of-grace-periods-for-patent-application-filings

[33]Disclosure Activities in University Settings, August 12, 2015, Drew Meunier, Submitted Manuscripts and Online Publications, https://www.mcciplaw.com/disclosure-activities-in-university-settings/

[34] PUBLISH OR PERISH, UNIVERSITY OF TOLEDO, Technology Transfer Office, https://www.utoledo.edu/research/TechTransfer/Publish_and_Perish.html

[35] Örneğin Portekiz’de bir üniversite tarafından yayınlanmış bir tezin ne zaman üniversitenin kütüphanesine verildiğini ya da internette erişime açıldığını tespit etmek başvuru sahibi için kolay olmayacaktır.

[36] 6769 SMK m.84(4).

[37] Ayrıca bkz. EPO Guidelines for Examination, Part B – Chapter VI – 5.6 Matters of doubt in the state of the art, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/b_vi_5_6.htm

[38] 6769 SMK m.90(3).

[39] 6769 SMK Yönetmelik m.72(1).

[40] 6769 SMK m.103(1).

[41] Yüksek Öğretim Kurumu, Ulusal Tez Merkezi, SSS, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/sss.jsp : “Tezlerin internet üzerinden tam metin olarak araştırma hizmetine sunulması amacıyla yapılan yasal düzenleme ile; 06.03.2018 tarih ve 30352 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7100 sayılı Kanunun 10. Maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa eklenen, Ek Madde 40 “Lisansüstü tezler yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından gizlilik kararı alınmadıkça, bilime katkı sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi tarafından elektronik ortamda erişime açılır.” hükmü yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Buna bağlı olarak; anılan Kanun maddesi ile Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanmış olan “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” uyarınca, lisansüstü tezler Ulusal Tez Merkezi Veri Tabanı üzerinden erişime açılmaktadır. Adı geçen Yönergenin 3. Bölümü Tezlerin Erişime Engellenmesi ile ilgilidir. Bu konudaki iş ve işlemler Yönerge hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir.”

[42] https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/giris.jsp

[43] https://www.tubess.gov.tr/

[44] Yüksek Öğretim Kurumu, Ulusal Tez Merkezi, SSS, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/sss.jsp : “Tez yazarları tarafından “çoğaltması ve yayımı için izin” verilmemiş olan tezlere Merkezden erişim imkanı yoktur. Tez Merkezi veri tabanında yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına üniversite kütüphaneleri aracılığıyla (TÜBESS -Türkiye Belge Sağlama Sistemi) erişebilirsiniz. Bunun için kendi üniversite kütüphanenize başvurmanız gerekmektedir.”

[45] Bkz. EPO BoA, T 151/99.

[46] 6769 SMK. m.83(2).

[47] Bkz. EPO BoA, T 1057/09 , https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t091057eu1.html

[48] Uluslararası Patent Başvurusu (PCT), Mustafa Güney Çalışkan, Ocak 2021, Seçkin Yayıncılık, s.498-499.

[49] PCT Yönetmelik m.33.1(b); Administrative Instructions under PCT, Section 507(a); PCT International Search and Preliminary Examination Guidelines, paragraf 16.70.

[50] 6769 SMK. m.83(2).

[51] EPO BoA, T 1212/97. 

[52] EPO BoA, T 2003/08.

[53] EPO BoA, T 843/15. 

[54] EPO BoA, T 0834/09.

[55] EPO BoA, T 0834/09.

[56] Bkz. EPO BoA, T 381/87.

[57] EPO BoA, T 165/96.

[58] EPO BoA, T 0834/09.

[59] EPO BoA, T 0877/90; T 0809/95.

[60] EPO BoA, T 1553/06.

[61] Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge, m.6(1), https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/dosyalar/kilavuz.pdf

[62] Buradaki durum grace period ile karıştırılmamalıdır. EPO’da grace period yoktur. Ancak, bir tezin yayın tarihinin ertelenmesi dokümanı tekniğin bilinen durumunda olmasının önüne geçirebilir.

[63] PUBLISH OR PERISH, UNIVERSITY OF TOLEDO, Technology Transfer Office, https://www.utoledo.edu/research/TechTransfer/Publish_and_Perish.html

[64] Bkz. EPO BoA, T 1210/05; T 2338/13.

[65] In re Klopfenstein, 380 F.3d 1350 (Fed. Cir. 2004)

[66] https://trdizin.gov.tr/

[67] PUBLIC DISCLOSURE AND PATENT BARS, KU Center for Technology Commercialization, http://ctc.ku.edu/faculty/protect-your-ideas/protecting-intellectual-property/public-disclosure ; Ayrıca bkz. EPO T 0523/14, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t140523eu1.html ve T 201/13, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t130201du1.html ; T 2/09, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t090002eu1.html

[68] 6769 SMK m.84(1)(c).

[69] Is it O.K. to Publish Your Life Sciences Invention Before Filing for a Patent?; Gerson S. Panitch; Paula E. Miller; May 15, 2018, Haaretz Cyber Magazine, https://www.finnegan.com/en/insights/articles/is-it-o.k.-to-publish-your-life-sciences-invention-before-filing-for-a-patent.html

[70] 150th birthday of Orville Wright, German Patent and Trade Mark Office,  https://www.dpma.de/english/our_office/publications/milestones/wright/index.html


Patent İstemlerinin Değerlendirilmesi – Bölüm II


UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.


Yazının bu ikinci ve son bölümünde üç farklı örnek durumda istemlerin nasıl değerlendirildiği yorumlanacaktır. Yazının birinci bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.


Örnek 3:

İstemin kabul edilmeyecek şekilde genelleştirilmesine (unallowable generalization) bir örnek[1] verelim.

Tarifname

[001] Buluş, süzgeç entegre edilmiş bir tencere ile ilgilidir.

[002] Tekniğin bilinen durumundaki tencerelerde, bir üst açıklığa sahip hazne ve kullanımda, bu üst açıklığı kapatan kulplu bir kapak bulunmaktadır. Pişirme işleminden sonra, genellikle pişmiş yiyecekteki katı içeriği sıvıdan ayırmak gerekir. Bu, kapağın hazneden kaldırılması ve tencerenin tüm pişmiş içeriğinin ayrı bir süzgecin içine dökülmesiyle gerçekleştirilir. Katı içerik süzgeçte tutulurken sıvı süzülür.

Şekil 8: Örnek 3’teki buluşa ait şekil 1 ve 3

[004] Buluşun şekil 1’de (bkz. şekil 8, soldaki görsel) gösterilen birinci yapılanmasında bir hazne (10) ve bir kapak (15) içeren bir tencere görülmektedir. Hazne (10), dairesel bir üst açıklığa (70) ve bir yan duvara (25) sahiptir. Kapak (15), pişirme sırasında haznenin (10) dairesel üst açıklığının (70) kapakla (15) kapatılabileceği bir biçime sahiptir. Kapak (15), bir kulp (27) içerebilir. Hazne (10) ayrıca bir sap (20) içerebilir.

[005] Kapak (15), kapağın kenarından çıkıntı yapan bir etek (40) içerir. Etek (40), açıklıkları olmayan ve kapak (15) hazneyi kapattığında haznenin (10) iç duvarına oturan en az bir kapalı bölüme (50) sahiptir. Etek (40) ayrıca bir süzme bölümü (45) içerir. Süzme bölümünde (45), kabın sıvı içeriğinin süzülebildiği çok sayıda delik bulunur. Deliklerin tümü aynı boyuttadır ve yalnızca sıvının içlerinden geçmesine izin verecek şekilde boyutlandırılmıştır.

[014] Buluşun Şekil 3’te (bkz. şekil 8, sağdaki görsel) gösterilen üçüncü yapılanmasında, kapağın (15) eteği (40) bir süzme bölümü (45) içerir. Etek (40) ayrıca süzme bölümünün (45) deliklerinden herhangi birinden daha büyük boyutlu bir açıklığı (55) da içerir. Haznenin (10) yan duvarı (25) bir ağızı (30) içerir. Açıklığın (55) boyutu, ağızın (30) boyutundan daha büyüktür. Kapak (15) döndürülerek, açıklık (55) ve ağızın (30) hizalanmasıyla boşaltma pozisyonuna gelir. Bu boşaltma pozisyonunda, kabın (10) içeriği ağızdan (30) boşaltılabilir.

[015] Şekil 3 ayrıca üçüncü yapılanmanın kilitleme mekanizmasını da göstermektedir. Kilitleme mekanizması yan duvarın (25) iç yüzeyinde yer alan çok sayıda sabitleyiciyi (58) ve eteğin (40) üzerinde yer alan ve bu sabitleyicilere karşılık gelen L şeklindeki çok sayıda yarığı (59) içerir. Kullanıcı kapağı (15) süzme pozisyonuna döndürdüğünde sabitleyiciler (58) yarıkların (59) yatay kısımlarına geçer, böylece kapağı (15) hazneye (10) kenetler. Bunlar bayonet tipi kilitleme mekanizmasıdır.

İstemler

1. Bir hazne ve bu hazneyi kapatmak için bir kapak içeren bir sistem olup, burada kapak aynı boyutta en az iki deliğe sahiptir.

2. İstem 1’e göre bir sistem olup, bahsedilen kapak bir etek içermektedir ve bahsedilen delikler etek üzerinde düzenlenmiştir.

3. İstem 1 veya 2’ye göre bir sistem olup, kapağın hazneye sabitlenmesi için kilitleme mekanizması içerir.

4. İstem 3’e göre bir sistem olup, burada, kilitleme mekanizması bayonet tipindedir, ve kapak, haznenin yan duvarının iç yüzeyinde bulunan sabitleyicilerle birbirine kenetlenen L-şekilli yarıklara sahiptir.

5. İstem 1’e göre bir sistem olup, burada kapak, haznede pişirilecek yiyecek parçalarından daha küçük delikler içerir.

Başvuruya düzenlenen araştırmanın ardından bulunan dokümanlarla karşılaştırıldığında istem 1’in patentlenebilir bulunmadığını varsayalım. Başvuru sahibi bu nedenle istem 1’ini aşağıdaki gibi değiştirmiş olsun:

“1. Bir hazne ve bu hazneyi kapatmak için bir kapak içeren bir sistem olup, kapak, haznenin iç duvarında yer alan sabitleyicilerle kenetlenen L şeklinde yarıklara sahiptir ve bayonet tipi kilitleme mekanizması içerir.”

İstem 1’e yeni eklenen kapağın haznenin iç duvarında yer alan sabitleyicilerle kenetlenen L şeklinde yarıklara sahip olması ve bayonet tipi kilitleme mekanizması içermesi özelliklerinin dayanağı tarifname paragraf [015]’te ve şekil 3’te bulunmaktadır.

Ancak yine de bu tür bir istem değişikliği SMK m. 103(1)’e aykırıdır. Zira daha önce başvuruda bulunmayan genişlikte bir istem yazılmıştır ve bu da başvurunun kapsamının aşılması demektedir. Yeni istem 1’de genelleştirme söz konusudur, çünkü istemde kapak, süzme işlemi için aynı boyutta en az iki deliğe sahip olacak şekilde tanımlanmamıştır. Oysaki tarifname ya da resimlerde deliksiz herhangi bir kapak yapılanması yoktur. Delikler, süzmeyi sağlamak için buluşun önemli bir parçasıdır.

Burada L şeklindeki yarıklar, delik olarak kabul edilse bile, tarifnamedeki delikler suyu süzmek için uygun delikler olarak açıklanmıştır. Tarifnamede sabitleyiciler ve yarıklar hiçbir zaman süzme işlevi görecek delikler olarak tarif edilmemiştir.

Tarifnamedeki ifadeleri izole ederek yeni istem 1’deki yapılanmanın aslında tarifnamede bulunduğunu göstermeye çalışmak da doğru bir yaklaşım değildir. Örneğin başvuru sahibinin paragraf [004]’ü göstererek, burada açıklanan yapılanmada deliklerden bahsedilmediğini iddia ettiğini farz edelim. Her ne kadar gerçekten de bu paragrafta hazne, kapak ve saptan bahsedilirken deliklerden bahsedilmemiş olmasına rağmen, bu durum söz konusu yapılanmanın bununla sınırlı olduğu anlamına gelmeyecektir. Zira bu paragrafın atıfta bulunduğu şekil 1’de delikler bulunmaktadır ve devam eden paragraf [005]’te yapılanmanın detaylarına girilerek deliklerden bahsedilmektedir. Kaldı ki delikler, süzmeyi sağlamak için buluşun önemli bir parçasıdır ve onlarsız buluş probleme amaçladığı çözümü sunamaz, bu nedenle delikler buluşun esas özelliğidir.

Bu örneği bitirmeden orijinal istem 5’in açıklığını inceleyelim. Söz konusu istemde kapağın, haznede pişirilecek yiyecek parçalarından daha küçük delikler içerdiği belirtilmiştir. Ancak bu yiyecek parçaları nelerdir? Yiyeceğin pirinç ya da bütün patates olması deliklerin boyutuna etki edecektir. Bu istemdeki sorun, buluşa ait bir özelliğin buluşa ait olmayan bir unsur üzerinden tanımlanmaya çalışılmasıdır. Yiyecek parçaları standart değildir ve boyutları değişiklik gösterir. Bu nedenle, deliklerin boyutu açıkça tanımlanmamıştır.[2]

Burada tarifnamede deliklerin çapının 2-3 mm arasında olduğundan bahsedildiğini farz edelim. Uzman araştırma raporunda söz konusu istemin SMK m.92(4)’e göre açık olmadığını görüşler kısmında belirtecektir ve düzeltme isteyecektir ancak bu istem yine de araştırılacaktır, zira SMK Yönetmelik m. 97(3)’e göre araştırma raporu tarifnamenin tamamı dikkate alınarak istemler itibarıyla düzenlenir. Buna göre, uzman kapağın üzerindeki deliklerin çapının 2-3 mm olduğunu varsayarak araştırma yapacaktır ve raporda araştırmanın bu varsayım üzerinden yapıldığını belirtecektir.[3]

Ancak her açıklık sorunu bu kadar kolay çözümlenemeyebilir. Uzmanın süreç içinde başvuru belge olmadan önce istemlerde varsa açıklık sorunlarını düzelttirmesi önemlidir. Zira istemler belge olduktan sonra koruma kapsamı yorumlanırken açıklık sorunları problem yaratabilir. Her ne kadar SMK m.89(1) “Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır” hükmünü amirse de bu, her türlü açıklık sorununda, örneğin bir unsurun teorik olarak birden fazla yoruma olanak vermesi durumunda ya da istemde bir belirsizlik olduğunda bu sorunları çözmek için tarifname ve resimlere otomatik olarak başvurulması gerektiği anlamına gelmemektedir.[4] Böyle olsaydı, istemlerin bilerek muğlak bırakılması ve süreç içinde tarifnamedeki detayların gerektiğinde öne sürülerek korumanın belirsiz tutulmasına olanak verilmesi yaygınlaşır ve bu da SMK m.89(3)’teki  “istemler üçüncü kişilere korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır” hükmüne aykırılık teşkil ederdi. Bir istem temel olarak kendi özelliklerine göre yorumlanmalıdır.[5]  Zira tarifname, kendi içinde teknikte uzman kişiye açık, anlaşılır bir teknik öğreti veren bir istemdeki unsura farklı bir anlam kazandırmak için kullanılamaz. Aksi takdirde, üçüncü kişiler için bir istemin gerçekte ne ifade ettiği, neyi koruduğu anlaşılamazdı.[6] Burada SMK m.92(4)’teki “istemlerin korunması talep edilen konuyu tanımlaması, açık ve öz olması” gerekliliği görmezden gelinerek, yalnızca koruma kapsamının belirlenmesinde kullanılmak üzere geliştirilmiş m.89(1)’deki “istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır” hükmünü bağlamından izole bir şekilde her aşamada uygulamaya çalışmak bu nedenle kanaatimizce doğru olmayacaktır.[7]

Belge olmuş bir istemde açıklık sorunu bulunuyorsa, SMK m.138’de hükümsüzlük kriterleri arasında istemlerin açıklığı ile ilgili bir itiraz konusu bulunmadığı için istemin açık olmaması tek başına istemi hükümsüz kılmak için yeterli bir gerekçe olarak kabul edilmeyecektir. Ancak bu, istemin açıklığının bu bağlamda tamamen önemsiz olduğu anlamına da gelmemektedir. Mahkeme bu tür sorunlar bulunduran bir istemi yapılandırırken patent sahibinin lehine olmayan dar bir yorumu benimsemekte serbesttir.[8] İstemdeki açıklık sorunlarının belge olmadan uzman tarafından düzelttirilmesinin önemini bu açıdan da vurgulamakta fayda vardır. Bu bakımdan istemlerdeki açıklığın yalnızca araştırma aşamasında değil, inceleme esnasında yapılan değişiklikler sırasında da uzman tarafından dikkatlice değerlendirilmesi önemlidir.

Burada bir husustan bahsetmeden geçmeyelim. Üçüncü kişilerin SMK m.99 kapsamında belgeye buluş basamağı içermediği gerekçesiyle itiraz ettiğini varsayalım. Bu itiraza cevaben belge sahibi istemlerini değiştirmiş olsun, ancak istemler yeni haliyle ciddi belirsizlikler içersin ve açıklık sorunu ortaya çıkmış olsun. Böyle bir durumda her ne kadar Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi (YİDD) Kurulları Yönetmeliğinde Kurulun, itirazları incelerken taleple ve gerekçeyle bağlı olduğu[9] ifade edilmiş olsa da SMK m.99(5)’te açıkça belirtilen “Kurul, patentin değiştirilmiş hâlinin bu Kanuna uygun olduğu görüşündeyse patentin değiştirilmiş hâlinin devamına, uygun olmadığı görüşündeyse patentin hükümsüzlüğüne karar verir”[10] hükmü nedeniyle SMK m. m.92(4)’e uygun olmayan istem değişikliklerinin kabul edilmemesi[11] gerektiği kanaatindeyiz. Zira EPO’da da itiraz işlemleri sırasında yapılan değişiklik eğer EPC m.84’e aykırılık teşkil ediyorsa bu değişiklik kabul edilmemektedir.[12] Kaldı ki Kurul, itirazları incelerken yalnızca taleple ve gerekçeyle bağlı kalırsa, değişiklik sonucu ortaya çıkan daha ciddi sorunları da ele alma imkânı kalmazdı. Örneğin, m.99 itirazı sonrası başvuru kapsamının aşılması söz konusu olursa, kanaatimizce Kurulun Kanuna uygun olmayan bu değişikliği sırf itiraz kapsamında yalnızca buluş basamağı itirazı olduğu için taleple ve gerekçeyle bağlı kalmak maksadıyla kapsam aşımı değerlendirmesini yapmaması doğru olmayacaktır. Zira burada üçüncü kişilerin kapsam aşımına itiraz etme ihtimali yoktur çünkü değişiklik itirazın ardından gerçekleşmektedir.[13] Kanaatimizce SMK m.99’da listelenen itiraz konuları üçüncü kişilerin hangi konularda itiraz yapabileceğini sınırlandırmaya yönelik olup, bu sınırlamalar Kurulu kapsamayacaktır.[14] Nitekim ilgili maddede Kurul için böyle bir sınırlamadan bahsedilmemiştir. Ancak burada Kurulun yapacağı ve itiraz kapsamı dışında kalan bu değerlendirme, Patent Dairesinde zaten yapılmış bir değerlendirmenin aynı şekilde ikinci kere yapılmaması adına belge sahibinin YİDD nezdinde yaptığı değişikliğin değerlendirilmesi ile sınırlı olmalıdır. Örneğin herhangi bir değişiklik yapılmamış istemlerin açıklığı yeniden değerlendirme konusu olmamalıdır. Ayrıca mevcut iki istemin birleştirilmesi, bazı istemlerin çıkarılması vb. prosedürel değişiklikler sonucu ortaya çıkan yeni istemler de değerlendirme konusu olmamalıdır. Bir istemin yalnızca esasen değiştirilmesi nedeniyle ortaya çıkan bir belirsizlik üzerine o istemle ilgili Kurul tarafından açıklık değerlendirmesi yapılmalıdır.[15]

Örnek 4:

Buluş bir sıvı sabunluk ile ilgilidir.[16] Başvuru sahibi tekniğin bilinen durumundaki sıvı sabunluklarda şişenin dibinde şişeden çıkarılamayacak kadar fazla sıvı sabun kaldığını, çünkü borunun ucunun şişenin tabanına temas etmediğini ifade etmektedir. Buluş bu probleme bir çözüm önermektedir.

Tarifname:

[005] Şekil 1 (bkz. şekil 9), buluşun birinci uygulamasına göre bir sıvı sabunluğu (10) göstermektedir. Sabunluk (10), bir şişe (11) ve bir ağızlığı (13) olan bir el pompası (12) içerir. El pompası (12) şişenin (11) açıklığı üzerine sabitlenir. Şişenin (11) tabanı (11a) düzdür. Bir boru (14), el pompasından (12) şişeye (11) uzanır ve şişenin (11) düz tabanı (11a) ile temas halindedir. Borunun (14) uç kısmı (14a), L şeklinde bir profile sahiptir, böylece bu uç kısım (14a) şişenin (11) düz tabanı (11a) boyunca uzanır.

[006] Buluşun bir yapılanması bir el pompası, sıvı sabun için bir şişe, bir boru içeren bir sabunluk olup özelliği; şişenin, borunun bir kısmı ile temas halinde olan bir taban içermesi ile karakterize edilmektedir.

Başvuru konusu istem 1 aşağıdaki gibidir:

1.   – Bir el pompası;

– sıvı sabun için bir şişe;

– bir boru

içeren bir sabunluk olup özelliği;

şişenin, borunun bir kısmı ile temas halinde olan bir taban içermesi ile karakterize edilir.

Uzman yaptığı araştırma sonucunda tekniğin bilinen durumundaki en yakın doküman olarak D1’i (bkz. şekil 10) bulmuş olsun. D1’deki sabunluğun borusu tabana değmemektedir.

Buluş konusu istem ile D1 farklılıklar içerdiği için istem 1 yenidir. Şimdi de buluş basamağını irdelemek için problem çözüm yaklaşımını uygulayalım:

D1 ile istem 1 karşılaştırıldığında aradaki farkın şişenin, borunun bir kısmı (uç kısmı) ile temas halinde olan bir taban içermesi olduğu görülmektedir.

Bu fark ile elde edilen teknik etki, şişenin tabanında kalan ürün miktarının azaltılmasıdır.

Buna göre buluşun çözümünü amaçladığı objektif teknik problem şişenin tabanında kalan ürün miktarının nasıl azaltılacağıdır.

Uzman tekniğin bilinen durumundaki dokümanlarda bu problemin çözümüne yönelik bir yapılanma bulamamış olsun. En yakın doküman olarak bulduğu D1’de de probleme yönelik bir yönlendirme olmayıp, bir başka dokümanla D1’i birleştirerek de çözüme varılamadığını varsayalım. Bu durumda istem 1’in yeni olduğunu ve buluş basamağı içerdiğini kabul edecektir.

Ancak her şey burada bitmemektedir. İstem 1‘in yazılış biçimi (“borunun bir kısmı”), aynı zamanda, borunun yalnızca orta kısmının taban ile temas edebildiği şekil 11’deki benzer yapılanmaları da kapsamaktadır. Bu tür yapılanmalar, başvuru sahibinin bahsettiği problemi çözmemektedir:

Şekil 11: İstem 1’in kapsadığı bir başka yapılanma

Her ne kadar istem 1 tarifname tarafından destekleniyor görünse de (bkz. paragraf [006]) buluşun gerçekleştirdiği teknik etki yalnızca borunun uç kısmı taban ile temas halinde olduğunda elde edilmektedir. İstem 1, borunun uç kısmının şişenin tabanına göre nereye yerleştirildiğini tanımlamamaktadır.

Zira olması gerektiğinden geniş yazılmış bir istem, iddia edilen teknik etkinin elde edilmediği yapılanmaları da kapsamış olabilir.[17] Eğer istemin buluş basamağını sağlaması, belirli bir teknik etkiye ulaşılmasına dayanıyorsa, ilke olarak, söz konusu teknik etkinin tüm istem kapsamı için ulaşılabilir olması gerekir.[18] 

Şekil 11’deki yapılanma, tespit ettiğimiz objektif teknik problemi çözemediği için buluş basamağı da içermeyecektir ve salt bir tasarım farkı olarak kabul edilecektir. Bu nedenle söz konusu yapılanmanın istemin kapsamından çıkarılması gerekmektedir.

İstem 1’in belge alabilmesi için aşağıdakine benzer şekilde daraltılması gerekir:

1.   – Bir el pompası;

– sıvı sabun için bir şişe;

– bir boru

içeren bir sabunluk olup özelliği;

şişenin, borunun uç kısmı ile temas halinde olan bir taban içermesi ile karakterize edilir.

Bu örnekte istem 1’deki yapılanmanın aynısının tarifnamede de bulunduğunu görülmektedir (bkz. paragraf [006]). Tarifname ve istemin birbiriyle uyumlu olması adına bu yapılanma tarifnameden çıkartılmalı ya da “borunun bir kısmı” ifadesi “borunun uç kısmı” olacak şekilde düzeltilmelidir.[19]

Mevcut örnekte olduğu gibi eğer tarifnameden teknik problemin çözümüne yönelik yapılanma net bir şekilde anlaşılıyorsa (gerek tarifname paragraf 5, gerekse başvuruya ait şekil (bkz. şekil 9) çözümü desteklemekte yeterlidir) ve istemdeki sorun sadece buluş basamağı değerlendirmesi kapsamında kalıyorsa (teknik etkinin tüm istem kapsamında gerçekleşip gerçekleşmediği) teknik etki sağlamayan yapılanma istemden çıkarılarak istemin daraltılması yoluyla sorunun üstesinden gelinebilir.

Şekil 12: Örnek 4’e ait istem 1’in koruma kapsamının süreç içinde değişimi: solda başvuru aşaması, sağda ise belge almış istem 1 temsilen gösterilmiştir.

Şimdi son örneğimizde daha ciddi sorunları olan bir istemi ele alalım.

Örnek 5:

Başvuru[20] konusu buluş bir otomobilin sıkışık bir yerde hatalı hızlanmasını önlemek için geliştirilmiş bir garaj modu kontrol ünitesi, kontrol sistemi ve kontrol yöntemi ile ilgilidir.

Bilindiği gibi, bir aracı garaj gibi bir park yerine veya başka sıkışık bir yere park ederken, bazı sürücüler gerginlik veya deneyimsizlik nedeniyle yön duygusunu kaybederler, o anda tekerleklerin direksiyon açısının farkında olmayabilir veya fren yerine yanlışlıkla gaz pedalına basabilirler. Bu tür durumlar kolaylıkla aracın kontrolünü kaybederek kaza yapılmasına neden olabilir.

Mevcut buluşun amacı, bir aracı sıkışık bir yerde kontrol ederken, hatalı hızlanmayı aktif olarak önleyebilen düşük maliyetli bir garaj modu kontrol teknolojisi geliştirmektir.

Buluş konusu istem 1 ve 5 aşağıdaki gibidir:

İstem 1. “Buluş garaj modu kontrol birimi (10) olup, aşağıdakileri içerir:

araç çevre bilgisi ve araç durum bilgisini içeren tespit bilgisini almak için bir bilgi iletim portu; ve

araç çevre bilgisine göre bir aracın sıkışık bir yerde olup olmadığını tespit eden bir dahili işleme modülü, eğer aracın sıkışık bir yerde olduğu tespit edildiyse bu modül bir garaj modu kontrol sinyali üretir ve bu sinyali bilgi aktarım portu vasıtasıyla yayar,

burada garaj modu kontrol sinyali, bir garaj modu tetikleme sinyali ve garaj modunda bir araç kontrol parametresi içerir.”[21]

İstem 5. “İstem 1 ila 4’ten herhangi birine göre garaj modu kontrol birimi (10) olup, burada araç kontrol parametresi şunları içerir: bir araç hızı sınır değeri, bir hedef vites, bir hareket güç kaynağı hedef torku ve bir hedef frenleme kuvveti;

  • araç kontrol parametresi, esas olarak araç durum bilgisi temelinde belirlenir ve ayrıca araç çevre bilgisinin bir faktörünü de hesaba katabilir;
  • tercihen, dahili işleme modülü, araç durum bilgisi temelinde araç kontrol parametresini otomatik olarak ayarlar.”

Ancak istemler gerek kendi başına gerekse tarifname ışığında incelendiğinde teknikte uzman kişinin buluşun kapsamını belirlemesinde ciddi zorluklar ortaya çıkarmaktadır.

Örneğin ilk bakışta buluşun garaj gibi manevra yapması zor olan sıkışık yerlerde aracı kontrol eden bir garaj modu kontrol birimi ile ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Ancak tarifnamenin tümü incelendiğinde durumun bununla sınırlı olmadığı görülmektedir. Örneğin sayfa 5’te “sıkışık bir yer”, araç kontrolünün zorluk derecesinin yüksek olduğu bir yer olarak tanımlanmaktadır. Hatta yine aynı sayfada, düşük bir ortam aydınlığının olduğu yerler veya çok miktarda yağmur yağan yer de bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Ancak böyle bir durumda istem 1’de geçen “sıkışık bir yer” ifadesi daha geniş yorumlanabileceği için istem kapsamının genişlemesi söz konusu olacaktır. Bu da bir bakıma buluşa verilen “garaj modu kontrol birimi” ismindeki “garaj” ifadesinin anlamını kaybetmesine yol açacaktır. Böyle bir istemde herhangi bir araç kontrol parametresi istemin kapsamına girebilecektir. Örneğin karanlık olduğunda araç tepe lambasının açılmasını sağlayan bir kontrol ünitesi, ya da yağmur yağdığı zaman cam sileceklerini çalıştıran bir kontrol ünitesi istem 1’in kapsamına girecektir ki bu unsurlar bu alanda eskiden beri iyi bilinen özelliklerdir.

Ayrıca istem 5’e bakıldığında araç kontrol parametresinin çevre bilgisini dikkate almasına gerek olmadığı da görülmektedir: “araç çevre bilgisinin bir faktörünü de hesaba katabilir” ve  “tercihen, dahili işleme modülü, araç durum bilgisi temelinde araç kontrol parametresini otomatik olarak ayarlar” ifadeleri isteme bir sınırlama getirmemektedir. İstem pekâlâ araç kontrol parametresini ayarlamak için çevre bilgisinin dikkate alınmadığı yapılanmaları da kapsayabilir.

Yine tarifname sayfa 5’te aracın sıkışık bir yerde olup olmadığı belirlenirken çevresel bilgilerin isteğe bağlı olarak değerlendirildiği belirtilmiştir: “Özellikle, tespit bilgisi A1 – Ai şunları içerebilir: araç çevre bilgisi ve araç durum bilgisi”. Bu paragraf, çevre bilgisinin isteğe bağlı bir özellik olduğunu öne sürerek tarifname ile istem 1 arasında çelişki yaratmaktadır.

Mevcut istemler, tarifname ışığında yorumlanmaya çalışıldığında öyle belirsiz ve anlaşılmaz olmaktadır ki hangi kapsamda bir araştırma yapmak gerektiği tespit edilememektedir. Örneğin tarifname park etme sırasında aracın kontrol edilmesinden de bahsettiği için (bkz. sayfa 1, paragraf 2) bu yönde bir araştırma yapılırsa DE102011055495 gibi kapalı otoparka girerken, aracın hızını otomatik olarak 30 km/saatle sınırlayan bir kontrol parametresi içeren dokümanlar bulunabilecektir. Söz konusu doküman en azından istem 1’in yeni olmadığını göstermekte yeterlidir. Uzman araştırmayı kapalı garajlar için mi, açık park alanları için mi, yağmurlu havalarda mı, karanlık ortamlarda mı araç kontrolü yapan ünitelere göre ve hangi parametreleri dikkate alınarak yapmalıdır? Buna kendisinin karar vermesi mümkün değildir, zira buluşu yapan kendisi değildir. Başvuru sahibi buluşunu en iyi bilen olarak, buluşunu en iyi şekilde ifade etmekle yükümlüdür.

Sonuç olarak istemlerin ve tarifnamenin kapsamındaki belirsizlikler araştırma yapılmasına engel olmuştur.[22]

Şekil 13: Örnek 5’e ait istem 1’in koruma kapsamı temsilen gösterilmiştir.

İlgili maddeler bağlamında EPC ve PCT mevzuatına paralel hükümler içermesi bakımından ülkemizde de Örnek 5’teki gibi bir başvuruya araştırma raporu düzenlenemeyecektir. Zira SMK m.96(3) “başvuruya ait tarifnamenin ya da tüm istemlerin yeterince açık olmaması araştırma raporunun düzenlenmesini engelliyorsa araştırma raporu düzenlenmez” hükmünü amirdir.

Ancak bazı durumlarda uzman eğer isterse inisiyatif kullanarak istemleri tarifnameden anladığı kadarıyla yorumlayarak ve araştırmasını belirli bir kapsamda tutarak araştırma yapmayı deneyebilir. Fakat bu sanılanın aksine başvuru sahibinin çoğu zaman yararına değildir çünkü bu tür istemlere araştırma düzenlendiğinde başvuru sahibinin bu istemleri düzeltmesi ancak incelemeden hemen önce mümkün olabilecek ve uzmanın asıl istemlere yönelik araştırmayı yapması da bundan sonra başlayacağı için başvuru sahibi inceleme sırasında verilen bildirim haklarından birini kaybetmiş olacaktır. Oysaki uzman rapor düzenlenemediğini bildirseydi başvuru sahibi 3 ay içinde[23] düzeltilmiş istemlerini vererek araştırmaya düzgün istemlerle başlanması sağlanabilirdi. Ancak bu elbette ki en ufak bir istem belirsizliğinde rapor düzenlenmemeli anlamına gelmemelidir. İstemler tarifname ve/veya resimler yardımıyla yorumlandığında[24] korunmak istenen anlaşılabiliyorsa uzman araştırma yapmalıdır ve görüşler kısmında istem ve araştırma kapsamının ne şekilde değerlendirildiğini belirterek istemlerde düzeltme istemelidir.

Eğer başvuruda yalnızca bazı istemler araştırılamıyor, ancak diğer istemler araştırılabiliyorsa, yeterince açık olan istemler itibarıyla araştırma raporu düzenlenecektir.[25]

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Nisan 2021

guneycaliskan@gmail.com


[1] Bu örnek EQE 2016 Pre-examination sınavından değiştirilerek alınmakla birlikte, burada yapılan değerlendirme ve kapsam tamamen farklıdır.

[2] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – Claims, 4.14 Definition by reference to (use with) another entity, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_14.htm

[3] EPO Guidelines for Examination, Part B – Chapter III – 3.2.3 Use of the description and/or drawings to establish definitions of unclear terms not defined in the claims, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/b_iii_3_2_3.htm

[4] T 1127/16 (Aircraft communication method/BOEING) of 18.2.2021, 2.6.1, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t161127eu1.html ; Bu örnek, istemde kullanılan virgülün yerinin bile ne kadar önemli olduğunu göstermek bakımından gerçekten ibret vericidir.

[5] Bkz. T 1279/04, Reasons 3; T 1404/05, Reasons 3.6; T 197/10, Reasons 2.3

[6] T 1018/02 Reasons 3.8

[7] Konuyla ilgili bkz: T 0454/89, T 1129/97, T56/04.

[8] BGH, GRUR (2002), 511 – X ZR 43/01 “Kunststoffrohrteil”; BGH, GRUR (2009), 653 – X ZR 95/05 “Straßenbaumaschine”.

[9] Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme Ve Değerlendirme Dairesi Kurulları Yönetmeliği, m.6(2). Bunun aksine EPC’de EPO’nun değerlendirmesinin tarafların iddiaları ile sınırlı olamayacağı ifade edilmiştir. Bkz. EPC m.114(1).

[10] Bu hüküm ile EPC m.101(3) paralellik göstermektedir.

[11] Değiştirilmiş istemlerde bu tür bir sorun varsa kanaatimizce SMK m.99(6)’da bahsedilen “Kurul, patentin değiştirilmiş hâlinin bu Kanuna kısmen uygun olduğu görüşündeyse patentin bu kısım itibarıyla devamına karar verir” hükmü burada uygulanamaz. Zira bu maddede bahsedilen durum mevcut iki istemin birleştirilmesi, bazı istemlerin çıkarılması vb. prosedürel düzeltmelerdir.

[12] T 0301/87, Reasons for the Decision 3.8, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t870301ep1.html ; Ayrıca bkz: EPO Case Law of the Boards of Appeal, IV. C. 5.2.2 Extent of power to examine amended claims for compliance with Article 84 EPC, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_iv_c_5_2_2.htm ; G 3/14 ve T 0373/12.

[13] Anılan YİDD Yönetmelik maddesinin aynı fıkrasının (m.6(2)) devamında “önemli ve ağır usul hataları ile itiraza konu kararı veren dairenin resen incelemesi gereken hususları, taleple ve gerekçeyle bağlı olmaksızın, resen dikkate alabilir” hükmü bulunmaktadır. Kanaatimizce itiraz sonrası yapılan değişiklikle ortaya çıkan ve itiraz konusu olmayan hususlarla ilgili sorunlar bu madde kapsamında “itiraza konu kararı veren dairenin resen incelemesi gereken hususlar” olarak Patent Dairesine gönderilerek hususun değerlendirilmesi istenemez çünkü bu kapsamda Patent Dairesi tarafından verilmiş hatalı bir karar ya da uygulanmış yanlış bir prosedür yoktur, değerlendirilmesi gereken konu YİDD nezdinde oluşmuştur.

[14] Bkz. G 3/14.

[15] Bkz: T 0373/12 ve G 3/14: “As to the interpretation of Article 101(3) EPC, the crucial question is where the limits of examination of amended claims are to be set. The wording of Article 101(3) EPC does not limit the power to examine but states that the patent as a whole and the invention to which it relates must comply with the requirements of the EPC. In this it corresponds to the wording of Article 97 EPC, relating to the examination proceedings and thus the intention of the legislator can be inferred to confer similar powers on both the Examination and the Opposition Divisions.”;

“The main reason given in the case law for the limit on the power to examine amended claims for clarity is that Article 84 EPC is not a ground for opposition. However, Article 101 EPC makes a clear distinction between cases where no amendments are made (Article 101(2) EPC) and where amendments are made (Article 101(3) EPC). In the latter case the power to examine is not limited to the grounds for opposition. The wording of the predecessor to Article 102(3) EPC was explicitly changed to make this clear. Any amendment made to an independent claim affects all dependent claims, so all dependent claims need to be examined for clarity. G 9/91 and G 10/91 state that all dependent claims may be examined, even if the opposition is only directed to the independent claims.” ;

“Clarity or lack of support problems that were already present in the claims as granted must be objected to during examination proceedings under Article 94(1) EPC (sic). Opposition proceedings are not to be seen as a continuation of examination proceedings and are conceived as a simple, speedily conducted procedure, where relevant objections should on the one hand be given appropriate consideration while on the other a decision should be reached as quickly as possible.”

[16] Bu örnek EQE 2014 Pre-examination sınavından değiştirilerek alınmakla birlikte, burada yapılan değerlendirme ve kapsam tamamen farklıdır.

[17] “Broad claims may also cover embodiments for which a purported effect has not been achieved”:  EPO Guidelines for Examination, Part F, Chapter IV – 4.22 Broad claims, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_22.htm

[18] “Art. 56 EPC 1973 requires the claimed invention, i.e. the proposed technical solution for a given technical problem, not to be obvious to a skilled person from the state of the art. If the inventive step of a claimed invention is based on a given technical effect, the latter should, in principle, be achievable over the whole area claimed. “ : EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, D. Inventive step, 9.8.3 Broad claims, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_d_9_8_3.htm

[19] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – 4.3 Inconsistencies, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_3.htm

[20] Örnek, WO2019129414 nolu PCT başvurusuna aittir. EPO tarafından araştırma raporu düzenlenememiştir.

[21] Orijinal istem şöyledir: 1. Garage mode control unit (10), comprising:

an information transmission port, for receiving detection information, the detection information comprising vehicle environment information and vehicle state information; and

an internal processing module, which determines whether a vehicle is in a cramped place on the basis of the vehicle environment information, and upon determining that the vehicle is in a cramped place, generates a garage mode control signal and issues the garage mode control signal via the information transmission port;

wherein the garage mode control signal comprises a garage mode trigger signal, and a vehicle control parameter in a garage mode.

[22] Söz konusu PCT başvurusu araştırma raporu olmadan A.B.D., Çin, Japonya ve Almanya’ya ulusal aşamada giriş yapmıştır. Örneğin A.B.D.’ye girilirken istemlerin değiştirildiği görülmektedir ve süreç devam etmektedir. PCT uluslararası aşamada araştırma raporu düzenlenemediği için A.B.D.’de araştırma ve inceleme işlemleri yeni baştan yapılacak ve değiştirilmiş istemlerin tarifnamenin kapsamını aşıp aşmadığı, istemlerin araştırılabilir olup olmadığı vb. değerlendirmeler A.B.D. Patent yasasına göre yapılacaktır. A.B.D.’deki başvuruya ait yeni istem 1 şu şekildedir: “A controller for controlling a garage mode, the controller comprising:

an information transmission port configured to receive detection information, the detection information including vehicle environment information and vehicle state information; and

an internal processor configured to (i) determine whether a vehicle is in a cramped place based on the vehicle environment information, and (ii) in response to determining that the vehicle is in a cramped place, generate and transmit via the information transmission port a garage mode control signal, the garage mode control signal including a garage mode trigger signal and a vehicle control parameter in a garage mode.”

[23] SMK m.96(3).

[24] SMK m.89(1).

[25] SMK Yönetmelik m.99(2).

Patent İstemlerinin Değerlendirilmesi – Bölüm I


UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz. Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.


GİRİŞ

Başvuru sahiplerinin mümkün olduğu kadar geniş kapsama sahip istemler yazmak istemelerinin gayet anlaşılır bir sebebi vardır. İstem ne kadar geniş olursa koruduğu farklı yapılanmalar da o derece fazla olur ve rakiplerin patentin etrafından dolanması da o kadar zor olur. Ancak patent sistemi başvuru sahibiyle kamunun arasında bir denge gözetir. Sistem bir taraftan buluşu yapanı ödüllendirirken öte yandan onun yaptığı buluştan fazlasını elde etmesine engel olur. Eğer bir istem olması gerektiğinden daha geniş kapsamlı yazıldıysa patentlenebilirlik kriterlerini karşılaması daha zor olacaktır. Bunun tam tersi söz konusu ise, örneğin istem dar kapsamlı yazıldıysa bu sefer de belki pratikte hiçbir fayda sağlamayacak derecede az koruma elde edilecektir. Bu bakımdan istemin genişliği iki uç arasındaki bu dengeyi gözetecek nitelikte olmalıdır. Ayrıca her başvurunun içeriği, tekniğin bilinen durumuyla arasındaki fark ve teknoloji alanı yazılacak istemin kapsamını etkileyebilir. Burada vurgulamakta fayda var ki, bu yazının istemlerin geniş yazılmaması gerektiğini (ya da aksini) iddia etmek gibi bir amacı olmayıp, yalnızca farklı spesifik durumlarda istemlerin nasıl değerlendirildiği gösterilmek istenmiştir.

Patent alma sürecinde başvuru sahibi mümkün olan en geniş korumayı elde etmek isterken, uzman ise bu korumanın olması gereken sınırlar dahilinde kalması için çalışır. Patent sürecinin bu kadar uzun sürmesinin bir nedeni de başvuru sahibi ile patent uzmanı arasındaki bu “pazarlık”tır.

Başvuru sahibi başvurusunu yaparken tekniğin bilinen durumunu net bir şekilde bilemeyebilir. Bu da istemleri tekniğin bilinen durumuna göre nasıl konumlandıracağını tespit etmesini zorlaştırır. [1] Hangi unsurların bilinen teknikten farklılık arz ettiği ya da buluşun esas unsurlarının ne olduğunu tespit etme konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu da istemi olması gerektiği gibi yazmalarını engelleyebilir. Ayrıca, istemler olabileceğinden daha dar kaleme alınırsa sonrasında istemleri genişletme şansı olmayabilir. Zira Mevzuatımızda belge alınmadan önce istemlerin genişletilmesi tarifnamede bunun dayanağı olmasına bağlıdır.[2] Dahası, belge olmuş istemlerin (tarifnamede dayanağı olsa bile) sonradan genişletilmesi mümkün değildir.[3]

Bu bakımdan başvuru sahipleri genellikle ana istemlerini yazarken haberdar oldukları tekniğin bilinen durumuna göre ya da olması gerekenden biraz daha geniş kaleme alırlar. Aşırıya kaçılmadığı sürece bu gayet anlaşılır bir stratejidir.

Bu yazıda istemlerin nasıl değerlendirildiği örnekler üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. Örneklerde istem değişikliği, istemin tarifname tarafından desteklenmesi, başvurunun kapsamının aşılması, istemlerin açıklığı, istem kapsamı, istemlerin yorumlanması ve yapılandırılması gibi konular gündeme gelecektir. İstemlerin değerlendirilmesi sırasında pek çok farklı durum ve sonuç ortaya çıkabilmekte olup, yazının okunurluğuna zarar vermemek adına buradaki örnekler beş ile sınırlandırılmıştır.

İlk örnekte tekniğin bilinen durumunda bulunan doküman karşısında yeni olmaması sebebiyle istemin daraltılması söz konusudur. Bu tür bir durum en sık karşılaşılan senaryolardan biridir. Zira belge olan başvuruların çoğunluğunun ilk aşamada olumsuz rapor elde ettiği, ardından istemlerde daraltma/düzeltme yapılarak patentlenebilir hale geldiği gözlemlenmektedir. Örneğin A.B.D.’de (USPTO) ilk raporun (first office action) olumlu düzenlenme oranı sadece %11.4’tür ve bu şekilde belge olmuş başvurular, toplam belge sayısının ancak beşte birine karşılık gelmektedir.[4]

İkinci örnekte istemlerin kabul edilebilir ve kabul edilemez şekilde genişletilmesi birkaç küçük örnek üzerinden işlenmiştir.

Üçüncü örnekte de istemin kabul edilmeyecek şekilde genişletilmesi (unallowable generalization) söz konusudur.

Dördüncü örnekte istem, yeni olduğu ve buluş basamağı içerdiği kabul edilmesine rağmen, iddia ettiği teknik etkiyi sağlaması açısından olması gerektiğinden daha geniş yazılmıştır ve bu nedenle daralttırılmıştır.

Beşinci ve son örnekte gerek istemin bazı unsurlarının opsiyonel olarak kaleme alınması, gerekse tarifnamede istemdeki unsurlara verilen örneklerin istem kapsamını belirsizleştirmesi sebebiyle başvurunun araştırılması mümkün olmamıştır.

Üçüncü ve dördüncü örnekler EQE sınav sorularından adapte edilmiş hayali senaryolar iken birinci ve beşinci örnekler araştırma otoritesi olarak EPO’nun seçildiği PCT başvurularıdır. Örneklerle mevzuatımız arasında bağlantı kurabilmek adına ilk olarak mevzuatımızda istemlerle ilgili hükümler ve bunların Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) ve Patent İşbirliği Antlaşmasındaki (PCT) karşılıklarından bahsedilecektir.

Yazının birinci bölümünde ilk iki örnek, ikinci ve son bölümünde kalan üç örnek değerlendirilecektir.

MEVZUAT

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda (SMK) istemlerin içeriği, kapsamı, nasıl değerlendirileceği ve istemlerde ne zaman, ne gibi değişiklikler yapılabileceği belirlenmiştir. Aşağıda esasa yönelik olan hükümler ve bunların EPC’deki karşılıkları dipnota alınarak sunulmaktadır.

SMK m.89:

(1) Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır.[5]

(2) İstemler, kullanılan kelimelerin verdiği anlamla sınırlı olarak yorumlanamaz. Ancak istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez.[6]

(3) İstemler, başvuru veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır.[7]

(4) Patent başvurusunun sağladığı korumanın kapsamı, patentin verilmesine kadar geçen süre için başvurunun yayımlanmış olan istemleri ile belirlenir. Ancak patentin verildiği hâli veya itiraz veya hükümsüzlük işlemleri sonucunda değiştirilmiş hâli, koruma alanının genişletilmemiş olması şartıyla başvurunun sağladığı korumayı geçmişe dönük olarak belirler.[8]

(5) Patent başvurusunun veya patentin sağladığı koruma kapsamının belirlenmesinde, tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır. Bir unsur, esas itibarıyla istemlerde talep edilen unsur ile aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir.[9]

(6) İstemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır.

(7) Patent, buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örneklerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Özellikle ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerin patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hâllerinde, ürün veya usul istemlerle sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.

Ayrıca SMK m.92(1)’e göre “Buluş, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak şekilde yeterince açık ve tam olarak patent başvurusunda, tarifname, istemler ve tarifnamede veya istemlerde atıf yapılan resimlerle açıklanır.”[10]

SMK m.92(4)’e göre ise “İstemlerin dayanağı tarifname olup, istemler korunması talep edilen konuyu tanımlamalı, açık ve öz olmalı ve tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aşmamalıdır.”[11]

Bu hükümde geçen “istemlerin dayanağının tarifname” olduğunu belirten ifade tarifnamede açıklanan buluşun esas özellikleri olarak belirtilen teknik özelliklerin, istemlerde buluşu tanımlamak için kullanılanlarla aynı olması gerektiği anlamına gelmektedir.[12] İstemlerde buna uyulmaması başvuruya araştırma raporu düzenlenmesine engel olabilir.

SMK m.96(3)’e göre “başvuruya ait tarifnamenin ya da tüm istemlerin yeterince açık olmaması araştırma raporunun düzenlenmesini engelliyorsa araştırma raporu düzenlenmez.”[13]

SMK Yönetmelik m. 99(2): Başvuruda, … yeterince açık olan istem veya istemlerin bulunması durumunda araştırma raporu bu istemler itibarıyla düzenlenir.[14]

SMK Yönetmelik m. 97(3): Araştırma raporu tarifnamenin tamamı dikkate alınarak istemler itibarıyla düzenlenir.[15]

SMK m.103:

(1) Patent başvurusu, Kurum nezdinde yapılan işlemler süresince başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşmamak şartıyla, başvuru sahibi tarafından değiştirilebilir.[16]

(2) Patente itiraz edilmişse Kurum tarafından itiraza ilişkin nihai karar verilinceye kadar patentin sağladığı korumanın kapsamını aşmamak şartıyla patent, patent sahibi tarafından değiştirilebilir.[17]

(3) Patent başvurusu veya patent dokümanlarında yer alan imla hataları ve açık maddi hatalar talep üzerine düzeltilir.

SMK m.138:

(1) Kurumun nihai kararından sonra;

c) Patent konusu, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa …,

d) Patentin sağladığı korumanın kapsamı aşılmışsa,

patentin hükümsüz kılınmasına ilgili mahkeme tarafından karar verilir.

Tablo 1’de mevzuatta istemlerle ilgili esasa yönelik maddelerin SMK, EPC ve PCT’deki karşılıkları gösterilmiştir. Tabloda aynı satırdaki maddelerin içerikleri birbirinin aynı olduğu anlamına gelmeyip, sadece birbiriyle ilgili oldukları ifade edilmektedir. İçerikleri karşılaştırmak için 5-17 nolu dipnotları inceleyiniz.

Tablo 1: İstemlerle ilgili esasa yönelik maddelerin SMK, EPC ve PCT’deki karşılıkları

Şimdi ilk örneğimize geçelim.

Örnek 1:

Buluş, bulaşık makinesine (100) hangi tip yıkama sepetinin (140) yerleştirildiğini otomatik olarak tespit etmek için bir detektör (160) içeren, tencere yıkamaya yönelik bir bulaşık makinesi (100) ile ilgilidir.[18]

Buluş sayesinde, daha hassas tabak ve çanakların zarar görmemesi için su basıncının ve granül kontrolünün otomatik olarak seçilmesi sağlanmaktadır. Detektör, yıkama sepetinin ayırt edici bir elemanını (141) tespit eden bir indüktif sensör (160) olabilir. Yıkama sepeti, daha güvenilir bir tespit sağlamak için bir veya birkaç ayırt edici eleman içerebilir. Buluşun bir yapılanmasında bulaşık sepeti (140, 143) döner bir sepet taşıyıcı (145) üzerine yerleştirilmiştir.

Şekil 1: Solda WO2008090180 nolu başvuruya ait tencere yıkama sepeti yerleştirilmiş bulaşık makinesi, sağda ise tabak ve çanak yerleştirilmiş bulaşık makinesi görülmektedir.

Başvurunun istem 1’i aşağıdaki gibidir:

1. Buluş tencere yıkamak için bir bulaşık makinesi (100), olup,

– bulaşık makinesine (100) bir tencere yıkama sepetinin (140) veya standart bir yıkama sepetinin (143) yerleştirilip yerleştirilmediğini otomatik olarak algılamak için bir detektöre (160) sahip olması,

– daha yüksek ve daha düşük su basıncı sağlayacak araçlar içermesi,

ve karakterize edici özelliği bulaşık makinesinin (100) granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içermesidir ve

dedektör (160) bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmiştir.[19]

Uzman yaptığı araştırmanın ardından tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak US5131419 nolu dokümanı (D1) bulmuştur.

Şekil 2: D1 dokümanına ait şekil 2 ve 3

D1’deki bulaşık makinesindeki sensör (36), indikatör (35) ile beraber çalışarak makinede çatal bıçak takımı mı yoksa tencere ve tava yıkama çevriminin mi devreye gireceğini tespit etmektedir.

Teknikte uzman kişi, D1’deki bulaşık makinesinin granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içerdiğini (D1 sütun 7, satır 4-13) ve

dedektörün bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edildiğini (D1 sütun 4, satır 51-62; sütun 7, satır 14-29; sütun 9, satır 5-10; şekil 2-3) görecektir.

Uzman bu nedenle araştırma raporunda istem 1’in D1 karşısında (bazı unsurların ifade edilmiş olmasa bile doğası gereği bulunduğunu kabul ederek) yeni olmadığını ileri sürmüştür.

Ardından başvuru sahibi istemlerinde değişiklik yaparak PCT ön-inceleme[20] talebinde bulunmuştur. Eski istem 3’teki unsurun istem 1’e dahil edildiği ve bazı unsurların istem 1’den çıkarıldığı yeni istem 1 aşağıdaki gibidir:

1. Buluş tencere yıkamak için bir bulaşık makinesi (100), olup,

– bulaşık makinesine (100) bir tencere yıkama sepetinin (140) veya standart bir yıkama sepetinin (143) yerleştirilip yerleştirilmediğini otomatik olarak algılamak için bir detektöre (160) sahip olması,

– daha yüksek ve daha düşük su basıncı sağlayacak araçlar içermesi,

ve karakterize edici özelliği bulaşık makinesinin (100) granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içermesidir ve ayrıca

yıkama sepetinin detektöre göre dönebilmesini sağlamak üzere bir sepet taşıyıcıyı (145) döndürmek için döndürülebilir bir tahrik (104) içermesidir.[21]

Şekil 3: WO2008090180 nolu başvuruya ait Şekil 1 ve 2

Yeni istem 1’de “dedektör (160) bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmiş olması” özelliğinin çıkarıldığı görülmektedir. Bunun yerine sepet taşıyıcıyı (145) döndürmeyi sağlayan tahrik mekanizması isteme eklenmiştir. (bkz. şekil 3)

Uzman daha önce kullandığı D1 dokümanını istem 1’e karşı yine en yakın doküman olarak almıştır. Yeni istem 1 ile D1 arasındaki fark yıkama sepetinin detektöre göre dönebilmesini sağlamak üzere bir sepet taşıyıcıyı (145) döndürmek için döndürülebilir bir tahrik (104) unsurudur. Bu nedenle istem 1 yenidir.

Bu farkın yarattığı teknik etki, makineye konulan sepetin türünün daha güvenilir bir şekilde tespit edilebilmesidir. Buna göre objektif teknik problem tencere yıkamak için kullanılan bulaşık makinelerinde hangi tür sepetin kullanıldığının daha güvenilir bir şekilde nasıl tespit edileceğidir.

Tekniğin bilinen durumundaki dokümanların hiçbiri D1’deki bulaşık makinesinin ne şekilde modifiye edilerek yukarıda tanımlanan objektif teknik problem için sunulan çözüme ulaşılabileceğini ortaya koyamamaktadır. Bu nedenle istem 1’in buluş basamağı içerdiği kabul edilmiştir.

Ardından başvuru olumlu ön-inceleme raporuyla bölgesel aşamada EPO’ya giriş yapmıştır. EPO nezdinde başvuru işlemleri devam ederken üçüncü kişiler başvuruya itirazda bulunmuştur. İtirazda orijinal istemden silinen “dedektörün bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmesi” özelliğinin buluşu tanımlayan önemli bir özellik olduğu ve bunun silinmesiyle yeni istemin tarifname tarafından desteklenmediği ileri sürülmüştür.

Uzman bu iddiayı yerinde bulmuş ve söz konusu özelliğin buluşun esas bir özelliği olması sebebiyle istemden çıkarılamayacağını belirtmiştir. Zira bu özelliğin çıkarılması, orijinal tarifnamede bulunmayan ve daha geniş kapsamlı bir yapılanmanın korunmasına neden olacak ve bu da EPC m.123(2)’ye (bizde SMK m.103(1)) aykırılık teşkil edecektir.

Burada uzmanın ön-inceleme sırasında bu kapsam aşımını fark ederek, ön-inceleme raporu düzenlemeden önce PCT Yönetmelik m.66.2(a)(iv) kapsamında bir ara yazışma (IPEA/408) ile kapsam aşımı olduğunu ve istemlerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini başvuru sahibine bildirmesi daha yerinde olurdu kanaatindeyiz. Böylece düzeltilmiş istemlere ön-inceleme raporu düzenlenebilir ve başvuru sahibi ulusal aşamada girdiği ofislerde bu düzeltmeyi ayrı ayrı yapmak zorunda kalmazdı.

Mevzuatımıza göre de örneğin inceleme aşamasında böyle kapsam aşımına neden olacak bir değişiklik yapıldığında uzman kapsam aşan istemleri incelemek yerine SMK m.98(3)’e göre başvuru sahibine, görüşlerini sunması ve başvurunun kapsamını aşmaması şartıyla değişiklikler yapması konusunda bildirim yaparak istemlerin düzeltilmesini isteyecektir.

Sonrasında başvuru sahibi daha önce istem 1’den silinen bahsi geçen özelliği tekrar istem 1’e dahil etmiştir. İstem aşağıdaki son haliyle belge olmuştur:

1. Buluş tencere yıkamak için bir bulaşık makinesi (100), olup,

– bulaşık makinesine (100) bir tencere yıkama sepetinin (140) veya standart bir yıkama sepetinin (143) yerleştirilip yerleştirilmediğini otomatik olarak algılamak için bir detektöre (160) sahip olması,

– daha yüksek ve daha düşük su basıncı sağlayacak araçlar içermesi,

ve karakterize edici özelliği bulaşık makinesinin (100) granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içermesidir ve ayrıca

yıkama sepetinin detektöre göre dönebilmesini sağlamak üzere bir sepet taşıyıcıyı (145) döndürmek için döndürülebilir bir tahrik (104) içerir, ve

dedektör (160) bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmiştir.[22]

Şekil 4: Örnek 1’e ait istem 1’in koruma kapsamının süreç içinde değişimi: solda başvuru aşaması, ortada ön-inceleme raporu sonrası, sağda ise belge almış istem 1 temsilen gösterilmiştir.

Bu örnekte üçüncü kişilerin patent başvuru süreci devam ederken istemin tarifname tarafından desteklenmediği ve başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşıldığı iddiasında bulunduğunu gördük. Ülkemizde de üçüncü kişiler SMK m.97(2)’ye göre, başvurunun yayımlandığı tarihten itibaren patent başvurusuna konu olan buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşlerini sunabilmektedir. Bu anlamda patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığı yönünde görüşlerini patent başvuru sürecinde sunarlarsa uzman bu görüşleri de dikkate alabilir.[23] Üçüncü kişiler için bir diğer olasılık ise patent belge olduktan sonra, patentin verilmesi kararının Bültende yayımlanmasından itibaren altı ay içinde ücretini ödeyerek SMK m.99(1)(c) kapsamında patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığı yönündeki itirazlarını Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesine yaparak belgenin hükümsüzlüğünü talep etmesidir. Böyle bir durumda Kurul kararı öncesi belge sahibi patentte değişiklik yapabilir ve görüşlerini sunabilir.[24] Kurulun m.99 kapsamında verdiği karara Kurum nezdinde bir daha itiraz hakkı bulunmamakta olup taraflar Mahkeme yoluna başvurabilir.[25]

Eğer süresi içinde belgeye m.99 kapsamında Kurum nezdinde itiraz yapılamamışsa, üçüncü kişiler için bir diğer ihtimal de SMK m.138(1)(c) kapsamında Mahkemeye başvurarak patentin hükümsüz kılınmasının talep edilmesidir.

Örnek 2:

Başvuru sahipleri tekniğin bilinen durumundan farklılaşabilmek adına zaman zaman tarifnamede net bir şekilde gösterilmemiş yapılanmaları isteme alabilmektedir. Örneğin istem 1’de A+B+C unsurları bulunuyor olsun. Tarifnamede bu yapılanmanın dışında A’+ B’ + C’ + D’ (ikinci yapılanma) ve A’’ + B’’ + C’’ + D’’ (üçüncü yapılanma) olmak üzere iki yapılanma daha bulunsun. İstem 1’in yeni olmadığı ortaya çıktıktan sonra istem 1 ikinci yapılanmadaki unsur kullanılarak A+B+C’ şeklinde oluşturulabilir mi?[26] Genellikle “ara genelleme” (intermediate generalisation) olarak ifade edilen bu durumda, eğer söz konusu yapılanma tarifnameden doğrudan ve açık bir şekilde (directly and unambiguously) ortaya konabiliyorsa bu sorunun yanıtı evet olabilir.[27] Başvuruda yapılan herhangi bir değişikliğin kabul edilebilir olup olmadığının tespitinde uygulanacak kriter şöyle özetlenebilir:

Başvuruda yapılan herhangi bir değişiklik, değişikliğin bağlamına bakılmaksızın, yalnızca teknikte uzman kişinin başvuru tarihindeki tekniği ve başvurunun tümünü dikkate alarak doğrudan ve açık bir şekilde elde edeceği sınırlar dahilinde ve yaygın genel bilgiler kullanılarak yapılabilir.[28]

Ayrıca eğer istemdeki bir unsur çıkarılacaksa veya bir başka unsurla değiştirilecekse, bu unsurun tarifnamede esas (essential) bir özellik olarak belirtilmemiş olması gerekir. Teknikte uzman kişinin bu unsurun buluşun probleme sunduğu çözümün gerçekleşmesinde vazgeçilmez bir özellik olmadığını doğrudan ve açık bir şekilde bilmesi gerekir. Yine bu değişiklik bazı unsurların modifikasyonunu gerektirmemelidir.[29] EPO’nun buradaki yaklaşımının diğer Avrupa ülkelerine göre daha katı olduğu söylenebilir.[30]

İstemin kabul edilebilir şekilde genişletilmesine bir örnek verelim:

Başvuru pnömatik kırıcı delici matkaplarla ilgilidir.[31] İstem 1’in ilk hali aşağıdaki gibi olsun:

1.       Bir pnömatik kırıcı delici matkap olup özelliği; ileri geri hareket eden bir tahrik, bir matkap ucu ve en az iki tutamağa sahip olmasıdır.

Tarifnamede “pnömatik kırıcı delici matkap en az iki tutamağa sahip olabileceği gibi alternatif olarak farklı sayıda tutamağa sahip olabilir ya da hiç tutamak bulundurmayabilir” açıklaması bulunuyor olsun.

Başvuru sahibi istem 1’in patentlenebilir olduğunu gördükten sonra tutamak sayısını istemde belirtmenin istemi gereksiz sınırlandırdığını fark ederek bu özelliği istemden çıkarmak istesin ve istemi şu şekilde değiştirsin:

1.       Bir pnömatik kırıcı delici matkap olup özelliği; ileri geri hareket eden bir tahrik ve bir matkap ucuna sahip olmasıdır.

Bu haliyle istem daha genişlemiştir ancak patent belgesi elde edilmeden önce yapıldığı sürece istemin bu şekilde genişletilmesi kabul edilebilirdir zira bu genişlemenin tarifnamede açıkça ve doğrudan desteği bulunmaktadır.

Şekil 5: İki tutamağa sahip pnömatik kırıcı delici matkap

EPO Temyiz Kurulu tarafından yeni alınan bir kararda ortaya çıkan ve tarifnamede açıkça ve doğrudan desteği bulunmayan bir istem değişikliğine örnek verelim[32]:

Üçüncü kişilerin itirazının ardından belge sahibi istem 1’de orijinal tarifname paragraf 16, 22 ve 29’daki bazı özellikleri birleştirmiştir: A + B + F + H + J + K

Paragraf 16 şöyledir: “Mevcut buluşun yine diğer yapılanmaları şunları bulundurur: C + D… Bu yapılanmaların bazılarında yöntem şunları içerir: E + F…”

Paragraf 22: “Buna ek olarak… G + H”,

Paragraf 29 ise “Bazı yapılanmalarda…J + K” şeklinde özellikleri saymaktadır.

Her ne kadar tarifnameden yöntem adımlarının, sadece belirli bir yapılanma için değil, aynı zamanda buluşun olası diğer yapılanmaları için de geçerli olabileceği anlaşılıyor olsa da Kurul bu tür ifadelerin yeni oluşturulan yapılanmayı desteklemediğine karar vermiştir. Buna göre orijinal tarifnamede, istem 1’e eklenen belirli yöntem adımları kombinasyonunu destekleyebilecek hiçbir açık gösterge yoktur. Burada önemli olan, teknikte uzman kişinin birleştirmeyi düşünebileceği yapılanma değil, orijinal tarifnameden doğrudan ve açık bir şekilde ortaya konulan yapılanmadır.

Başvuru sahiplerinin tarifnamenin sonuna zaman zaman aşağıdakine benzer bir paragraf eklediği görülmektedir:

“Buluşun tarifnamede yukarıda bahsedilen yapılanmaları, örnekleme ve açıklama amacıyla sunulmuş olup buluş açıklanan örneklerle sınırlanamaz. Teknikte uzman kişiler, yukarıdaki öğretinin ışığında birçok modifikasyon, varyasyon, ikame, değişiklik ve eşdeğerin mümkün olduğunu bilecektir. Bu nedenle, buluş konusu istemlerin, buluşun gerçek özüne giren tüm bu tür modifikasyonları ve değişiklikleri kapsadığı anlaşılmalıdır.”

Bu tür bir paragraf, koruma talep edilen konunun, istemlerde tanımlanandan farklı olabileceğini ifade etmesi sebebiyle koruma kapsamında belirsizliğe yol açabilecektir. Bu tür ifadeler uzman tarafından tarifnameden çıkarttırılır.[33] Kaldı ki söz konusu ifadeler zaten istemlerde yapılan değişikliklerde ortaya çıkan ara genellemeleri destekleyemeyeceği için pratikte hiçbir faydası yoktur.

Şimdi de ara genellemeye özel-genel materyal kullanımı üzerinden bir örnek verelim:

Başvurunun tarifnamesinde ve istemlerinde yalnızca paslanmaz çelikten yapılmış bir bisiklet iskeleti yapılanması varsa, iskeletin çelik olduğunu belirten bir istem değişikliğine izin verilmeyecektir çünkü “çelik”, “paslanmaz çelik”ten daha geniştir ve bu değişiklik başvurunun kapsamının aşılmasına neden olur. Tersine, “demir esaslı metal”den bahsedilen bir tarifnamede istemi “çelik” olarak değiştirmeye de izin verilemeyecektir, zira çelik, demir esaslı metalden daha dar (spesifik) kapsama sahiptir.[34]

Şekil 6: Demir esaslı metaller

Peki, tarifnamedeki “Demir esaslı metal, örneğin paslanmaz çelik” açıklaması, istemde “çelik” olarak değişiklik yapmak için bir dayanak oluşturabilir mi?

Hayır. Çelik, geniş (demir esaslı metal) ve dar (paslanmaz çelik) açıklama arasında kapsam açısından orta düzeydedir. Değişiklik, dar örneğin bir genellemesidir, ancak kapsam açısından iki örnek arasındadır ve bu nedenle dayanağı bulunmamaktadır. Bu örnekte, çeliğin bir tür demir esaslı metal olduğu ve paslanmaz çeliğin bir çelik türü olduğu açık olmasına rağmen, her iki örnekte de çelik için doğrudan ve kesin bir dayanak yoktur. Zira demir esaslı metaller arasında paslanmaz çelik dışında yumuşak çelik, karbon çeliği, dökme demir vb. de bulunur.

Peki, süreç içinde değişiklik yapma opsiyonlarımızı açık tutmak için tarifnamede mümkün olduğunca çok örnek vermek mi doğrudur?[35] Daha önce belirtildiği gibi patent sistemi başvuru sahibi ile kamu arasında bir denge gözetir ve bu nedenle tıpkı üzerinize örttüğünüz size uygun boydaki yorganı kafanıza doğru çok çekerseniz ayağınız açıkta kalacağı gibi, patent sürecinde de bir tarafa doğru çok gittiğinizde, bir başka taraftan kaybetmeye başlarsınız. Şimdi tarifnamede “demir esaslı metaller, örneğin çelik, yumuşak çelik, karbon çeliği, dökme demir, paslanmaz çelik” açıklaması yaptığımızı varsayalım. İstemde de yalnızca “paslanmaz çelik” özelliğini kullanmış olalım. Bu durumda başvuru süreci devam ederken istemdeki bu özelliği “çelik” olarak değiştirmek mümkün olacaktır, çünkü tarifnamede açık bir biçimde “çelik” örneğini vermişiz. Ancak, eğer bu haliyle belge alınırsa, ileride bu isteme yönelik yapılan bir ihlale ilişkin görülecek davada ihlale konu ürün “dökme demir” özelliğine sahipse, başvuru sahibi eşdeğerler doktrinini kullanarak çelik ve dökme demirin birbirinin eşdeğeri olduğunu (her iki unsurun aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyor olduklarını varsayalım[36]) ileri sürmesi mümkün olmayacaktır. Zira tarifnamesinde demir esaslı metallere örnek olarak dökme demiri de vermiş olmasına rağmen istemlerde sadece “çelik” özelliğinin koruma altına alınması bilinçli bir şekilde “dökme demir”in korumanın dışında tutulduğunu gösterecektir. Zira “istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez.”[37] Oysaki istemdeki özellik “çelik” olarak yazılsaydı ve tarifnamede de örnekler yerine sadece çelikten bahsediliyor olsaydı, başvuru sahibi istemin “dökme demir” özelliğine sahip ihlale konu ürünü de eşdeğerlik bağlamında kapsadığını ileri sürebilecekti.[38] Ancak elbette ki bu, okuyucuyu tarifnamede örnek verilmemesinin tavsiye edildiği yönünde bir yanlış algıya sevk etmemelidir. Zira örnek verilmemesi, yukarıda bahsedildiği gibi, istemlerde değişiklik yapılmak istendiğinde bunları yapmanıza engel olabileceği gibi, ekstrem durumlarda tarifname yetersizliğine kadar gidebilecek sorunlara da yol açabilir. Bu nedenle başvurunun hazırlanma aşamasından itibaren süreç boyunca tarifname ve istemlere eklenecek ya da çıkarılacak her ifade, örnek ve yapılanma çok ince elenip sık dokunarak planlı bir şekilde oluşturulmalıdır. Eşdeğerler doktrininin farklı ülkelerde farklı şekillerde uygulandığı ve hatta aynı ülke içinde farklı Mahkemelerce farklı değerlendirmelerin yapıldığı da unutulmamalıdır. Bu bakımdan, bu paragrafta yapılan yorumlar yalnızca tarifname ve istemlerin birbiriyle olan ilişkisinin ne kadar farklı sonuçlar doğurabileceğini göstermek amacıyladır. Bu yazıdaki örneklerde konuyu dağıtmamak ve anlatılmak istenene yoğunlaşmak adına pek çok diğer etken yok sayılarak hareket edildiği için, gerçek hayattaki örneklerde farklı ikincil koşulların çok farklı sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Her başvurunun kendine has durumu olması sebebiyle, aynı gibi görünen durumların farklı sonuçlar doğurması söz konusu olabilir. Örneğin istemde önce “çelik” özelliği bulunurken, sonradan patentlenebilirlik kriterlerini sağlamak amacıyla istem daraltılarak “paslanmaz çelik” şeklinde belge alındıysa (tarifnamede dayanağı olduğunu varsayalım), ileride bir ihlal davasında “çelik” eşdeğer olarak kabul edilmeyecektir, zira istemlerin koruma kapsamının belirlenmesinde başvuru sahibinin beyanları dikkate alınır.[39] Burada başvuru sahibi patent alabilmek için istemini daraltmıştır ve sonrasında ihlal sırasında isteminin eski genişliğinde yorumlanmasını istemesine izin verilmeyecektir.

Şekil 7: Patent verilirken başvuru sahibinin iddia ettiği koruma kapsamı (solda), ihlal sırasında iddia ettiği koruma kapsamı (sağda) Ankara kedisi analojisi kullanılarak temsilen ifade edilmiştir.

Burada Mario Franzosi’nin ünlü Ankara kedisi benzetmesinden bahsetmeden geçmeyelim. Patent sahibi Ankara kedisi gibidir. Patentlenebilirlik kriterlerini sağlamak söz konusu olduğunda koruma kapsamının çok küçük olduğunu iddia eder, tıpkı kürkü düzleşmiş, uykulu ve sakin bir Ankara kedisi gibi. İhlal davasında ise gözleri parlayan, dişlerini gösteren ve kabaran tüyleriyle normalin iki katına çıkan bir cüsseye dönüşür.[40]

Zaman zaman tarifname kapsamı (başvuru kapsamı) ile istem kapsamının karıştırılması söz konusu olabilmektedir. Oysaki bu ikisi birbirinden ayrı kavramlardır. Örneğin –genellikle– isteme bir unsur eklenmesi istemin kapsamını daraltırken, bir unsurun çıkarılması istemin kapsamını genişletecektir. Ancak bu durum tarifname için de aynı şekilde geçerli değildir. Zira tarifnameye yeni bir unsur/yapılanma eklenirse tarifname kapsamı aşılmış olur. Bir örnek verelim:

Tarifnamede A+B+C ve A+B+D yapılanmaları bulunsun. İstem 1’de de A+B+C yapılanması olsun. Başvuru sahibi eğer istem 1’i A+B+C+D olarak daraltmak isterse, bu –büyük ihtimalle- tarifname kapsamının aşılması anlamına gelir. Görüldüğü gibi istemin kapsamı daraltılsa bile tarifname kapsamının genişlemesi söz konusudur.

Yeri gelmişken meşhur “kaçınılmaz tuzak”tan (inescapable trap) da bahsedelim. Uzmanın önceki paragrafta verilen örnekte tarifnamedeki kapsam aşımını fark etmeyerek istem değişikliğini yanlışlıkla kabul ettiğini ve istem 1’in A+B+C+D olarak belge olduğunu farz edelim. Bu durumda üçüncü kişiler SMK m.99(1)(c) kapsamında patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığı yönünde itiraz edebilecektir. Eğer belge sahibi istemlerinde herhangi bir değişiklik yapmazsa belge başvuru kapsamının aşılmış olması gerekçesiyle hükümsüz kılınacaktır. Ancak belge sahibi belge olmuş istemini eski haline (A+B+C) döndürmek isterse, bu sefer de m.103(2)’ye göre patentin sağladığı korumanın kapsamını genişleteceği için bu değişikliği de yapamayacaktır. Kaçınılmaz son belgenin hükümsüzlüğü olacaktır.[41] Aynı durum SMK m.138(1)(c) ve (d) kapsamında hükümsüzlük davalarında da ortaya çıkabilmektedir. Bu durumun üzücü yanı, eğer başvuru kapsamı aşılmamış olsaydı belki buluş patentlenebilecekti. Başvuru sahibinin böyle bir duruma düşmemesi için hem kendisinin hem de uzmanın patent verilme sürecinde başvuru kapsamının aşılıp aşılmadığını çok dikkatli bir şekilde değerlendirmesinde fayda vardır.

Yazının ikinci ve son bölümünde üç örnek daha değerlendirilecektir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Nisan 2021

guneycaliskan@gmail.com


[1] Burada kastedilen istemde bulunması istenen unsurların tespitidir. Yoksa istemin kapsamını tespit etmek için uygulanan istemi yapılandırma işlemi sırasında tekniğin bilinen durumuna göre bir yorumlama yapılmaz. Eğer öyle olsaydı, bulunan her doküman karşısında istemin kapsamını farklı değerlendirmek gerekirdi.

[2] SMK m.103(1).

[3] SMK m.103(2).

[4] What is the Probability of Receiving a U.S. Patent?, Michael Carley, Deepak Hegde, Alan Marco, 17 Yale J.L. & Tech., s.208, https://digitalcommons.law.yale.edu/cgi/viewcontent.cgi?referer&httpsredir=1&article=1113&context=yjolt

[5] EPC. m.69: (1) The extent of the protection conferred by a European patent or a European patent application shall be determined by the claims. Nevertheless, the description and drawings shall be used to interpret the claims.

[6] Protocol on the Interpretation of Article 69 EPC, m.1 (ilk iki cümle): Article 69 should not be interpreted as meaning that the extent of the protection conferred by a European patent is to be understood as that defined by the strict, literal meaning of the wording used in the claims, the description and drawings being employed only for the purpose of resolving an ambiguity found in the claims. Nor should it be taken to mean that the claims serve only as a guideline and that the actual protection conferred may extend to what, from a consideration of the description and drawings by a person skilled in the art, the patent proprietor has contemplated.

[7] Protocol on the Interpretation of Article 69 EPC, m.1 (son cümle): On the contrary, it is to be interpreted as defining a position between these extremes which combines a fair protection for the patent proprietor with a reasonable degree of legal certainty for third parties.

[8] EPC. m.69: (2) For the period up to grant of the European patent, the extent of the protection conferred by the European patent application shall be determined by the claims contained in the application as published. However, the European patent as granted or as amended in opposition, limitation or revocation proceedings shall determine retroactively the protection conferred by the application, in so far as such protection is not thereby extended.

[9] Protocol on the Interpretation of Article 69 EPC, m.2: For the purpose of determining the extent of protection conferred by a European patent, due account shall be taken of any element which is equivalent to an element specified in the claims.

[10] EPC m.83: The European patent application shall disclose the invention in a manner sufficiently clear and complete for it to be carried out by a person skilled in the art.

[11] EPC m.84: The claims shall define the matter for which protection is sought. They shall be clear and concise and be supported by the description.

[12] T 0939/92. Ayrıca bkz. T 133/85, OJ EPO 1988, 441, reasons No. 2, ve T 409/91, OJ EPO 1994, 653, reasons No. 3.2.

[13] EPC Yönetmelik m.63(1): If the European Patent Office considers that the European patent application fails to such an extent to comply with this Convention that it is impossible to carry out a meaningful search regarding the state of the art on the basis of all or some of the subject-matter claimed, it shall invite the applicant to file, within a period of two months, a statement indicating the subject-matter to be searched.

[14] Bkz. EPC Yönetmelik m.63(2)(3).

[15] EPC m.92: The European Patent Office shall, in accordance with the Implementing Regulations, draw up and publish a European search report in respect of the European patent application on the basis of the claims, with due regard to the description and any drawings.

[16] EPC m. 123: (1) The European patent application or European patent may be amended in proceedings before the European Patent Office, in accordance with the Implementing Regulations. In any event, the applicant shall be given at least one opportunity to amend the application of his own volition.

(2) The European patent application or European patent may not be amended in such a way that it contains subject-matter which extends beyond the content of the application as filed.

[17] EPC m. 123: (3) The European patent may not be amended in such a way as to extend the protection it confers.

[18] WO2008090180 nolu PCT başvurusu.

[19] İstemin orijinali: Dishwasher (100) for pot washing, said dishwasher (100)

– having a detector (160) for automatically detecting if a pot-washing basket (140) or a standard washing basket (143) has been placed in the dishwasher (100),

– being capable of providing a higher and a lower water pressure,

characterized in that the dishwasher (100) further comprises means for enabling/disabling granules to be added to the dishwater, and

is adapted to enable use of granules and the higher water pressure if the detector (160) detects a pot-washing basket, and the low water pressure and disabling use of granules if not.

[20] International Preliminary Examination

[21] İstemin orijinali: Dishwasher (100) for pot washing, said dishwasher (100)

– having a detector (160) for automatically detecting if a pot-washing basket (140) or a standard washing basket (143) has been placed in the dishwasher (100),

– being capable of providing a higher and a lower water pressure,

characterized in that the dishwasher (100) further comprises means for enabling/disabling granules to be added to the dishwater, and

further comprising a rotatable drive (104) for rotating a basket carrier (145), such that the washing basket is rotatable relative to the detector.

[22] İstemin orijinali: Dishwasher (100) for pot washing, said dishwasher (100)

– having a detector (160) for automatically detecting if a pot-washing basket (140) or a standard washing basket (143) has been placed in the dishwasher (100),

– being capable of providing a higher and a lower water pressure,

characterized in that the dishwasher (100) further comprises means for enabling/disabling granules to be added to the dishwater, and

further comprising a rotatable drive (104) for rotating a basket carrier (145), such that the washing basket is rotatable relative to the detector, and

that the dishwasher is adapted to enable use of granules and the higher water pressure if the detector (160) detects a pot-washing basket, and the low water pressure and disabling use of granules if not.

[23] Burada Kanundaki hükmün yorumlanmasıyla ilgili farklı görüşler olabilir. “Buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşler” ifadesindeki patent verilebilirlik hangi kapsamda yorumlanmalıdır? “Patent verilebilirlik”, Kanunda “Patentlenebilirlik Şartları” başlığı altında sunulan 82-84 nolu maddelerdeki hükümlerle mi sınırlıdır yoksa m.103(1)’de geçen başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşılması da itiraz konusu olabilir mi? Söz konusu maddenin EPC m.115 ile paralel olması ve EPC sisteminde de başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşılması itiraz konusu olabilmesi bakımından yazar bu tür bir itirazın SMK kapsamında da yapılabileceği görüşündedir. Buna göre yenilik, buluş basamağı, sanayiye uygulanabilirlik, açıklık, tarifname yetersizliği, patent verilebilir buluş konuları ve başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşılması konuları m.97(2)’ye konu olabilir. Bkz. EPO Guidelines for Examination, Part E – Chapter VI – 3. Observations by third parties, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/e_vi_3.htm

[24] SMK m.99(4).

[25] SMK m.100(1).

[26] Intermediate Generalisations – How far can you go where?, Thorsten Bausch (Hoffmann Eitle), February 13, 2014, Kluwer Patent Blog, http://patentblog.kluweriplaw.com/2014/02/13/intermediate-generalisations-how-far-can-you-go-where/

[27] EPO Guidelines for Examination, Part H – Chapter V – 3.2.1 Intermediate generalisations, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_v_3_2_1.htm

[28] G 2/10, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/g100002ex1.html

[29] EPO Guidelines for Examination, Part H – Chapter V – 3.1 Replacement or removal of features from a claim, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_v_3_1.htm

[30] Intermediate Generalisations – How far can you go where?, Thorsten Bausch (Hoffmann Eitle), February 13, 2014, Kluwer Patent Blog, http://patentblog.kluweriplaw.com/2014/02/13/intermediate-generalisations-how-far-can-you-go-where/

[31] EIPR Practice Series, A Practical Guide to Drafting Patents, Gwilym Roberts, Sweet & Maxwell, Book 3 2006, s.40.

[32] Anlaşılırlığa zarar vermemek adına özellikler harflerle ifade edilmiştir. Orijinal durum için bkz. T 0014/18, Reasons for the Decision 4.2-4.4, 31.3.2021, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t180014eu1.html

[33] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – Claims , 4.4 General statements, “spirit of the invention”, claim-like clauses, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_4.htm

[34] Added Matter (4) – Intermediate generalization, 24 November 2020, simmons+simmons, https://www.simmons-simmons.com/en/publications/ckhw4j60o13710936v9pwmo3y/added-matter-4-intermediate-generalisation

[35] Burada başvurulabilecek bir başka yöntem de çoklu bağımlı istem yazmak suretiyle mümkün olduğu kadar çok kombinasyonu korumaya çalışmaktır. Ancak eğer çok fazla olasılık ortaya çıkarsa Mahkeme her olası yapılanmanın tarifnamede dayanağının bulunduğunu kabul etmeyebilir. Ayrıca bazı ülkelerde çoklu bağımlı istemlerin ücrete tabi olduğu ve bazı kısıtlamaların bulunduğu unutulmamalıdır.

[36] Buradaki malzemeler gerçek hayatta birbirinin yerine kullanılmıyor olabilir, ancak bu örnekte bundan bağımsız olarak yalnızca kapsamın genişletilmesi ve daraltılmasını gözümüzde canlandırmak amacıyla bu şekilde sunulmuştur.

[37] SMK m.89(2); ayrıca bkz. BGH, (2011) 42 IIC 851 – X ZR 16/09 “Okklusionsvorrichtung”; GRUR (2012), 45 – X ZR 69/10 “Diglycidverbindung”

[38] Düsseldorf LG – 4b O 114/12: Bir patent, bir aktif farmasötik bileşenin (örneğin, pemetreksed dicalium) belirli bir tuzunu açık bir şekilde talep ediyor, ancak başka herhangi bir tuzu açıklamıyor veya talep etmiyorsa, aynı özelliğe ve etkiye sahip başka bir iyi bilinen tuzun açık bir varyantını da eşdeğer olarak kapsar. (örn. pemetrexed disodyum) Yine buradaki örnekte dökme demir ile çeliğin buluş kapsamında aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyor olduklarını varsayalım.

[39] SMK m.89(6).

[40] Angora cats have their day in court, Jeremy Phillips, March 25, 2008, https://ipkitten.blogspot.com/2008/03/angora-cats-have-their-day-in-court.html

Ayrıca bkz. European Central Bank vs. Document Security Systems Incorporated, Court of Appeal for England and Wales, http://www.bailii.org/ew/cases/EWCA/Civ/2008/192.html

[41] Bu durum esasen EPC m.123(2) ve (3) bağlamında mevcuttur. Bkz. EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 3.1. Inescapable trap, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_3_1.htm

FAYDALI MODELDE YENİLİK KRİTERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ – BÖLÜM II

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz. Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

Yazının bu ikinci ve son bölümünde faydalı modelde yenilik kriterine 6769 nolu SMK ile getirilen “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler”in yenilik değerlendirmesine dahil edilmemesine yönelik hüküm yorumlanacaktır. Bu yorum tamamen yazarın görüşlerini yansıtmakta olup TÜRKPATENT’in resmi görüşünü temsil etmemektedir. Yazının ilk bölümüne bu bağlantıdan erişilebilir.

3. Buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler

Yazının buraya kadar olan kısmında patentte de standart olarak uygulanan yenilik testinin kriterlerinden bahsedilmiştir. Şimdi bunun üzerine ne koymalıyız ki kanunda belirtilen “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler” kriterini değerlendirmeye almış olalım?

Bu hükümle, EPO’nun patentteki katı yenilik yaklaşımından farklı olarak, faydalı modeller için Kanunda genişletilmiş bir yenilik kavramının benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu hükmün “küçük buluş basamağı” olarak yorumlanmasının doğru olmayacağı inancındayız. Zira dünyadaki “küçük buluş basamağı” örneklerine baktığımızda değerlendirmenin standart buluş basamağı kriterlerinde kullanılan enstrümanlarla yapılıp son aşamada kriterin seviyesinin düşük tutulduğu görülmektedir. Örneğin Çin’deki faydalı model sisteminde patentler için buluş basamağında buluşun “dikkate değer bir ilerleme” sağlaması gerekirken, faydalı modeller için sadece “ilerleme” sağlaması yeterli görülmüştür.[1] Ayrıca Çin ve Avustralya faydalı model sistemlerinde mevzuatta yenilik ve buluş basamağı kriterleri ayrı ayrı tanımlanmıştır. Oysaki mevzuatımızda faydalı model için yalnızca yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriteri bulunmakta ve buluş basamağı kriterinden bahsedilmemektedir. Bu nedenle mevzuatımızda -sınırları belirsiz olsa da- genişletilmiş bir yenilik kavramının benimsendiği görülmektedir.

Kanaatimizce söz konusu hükmün yazılış biçiminden kaynaklı belirsizlikler yüzünden buluş basamağında olduğu gibi problem-çözüm yaklaşımına benzer sistematik ve adım adım ilerleyen bir yaklaşım geliştirmek zor olacaktır. Bu nedenle yazar ABD’de Graham Faktörleri[2] (ikincil değerlendirmeler – secondary considerations) olarak geçen ve aşikârlık ile ilgili değerlendirmeye yönelik geliştirilen case-by-case değerlendirmeye benzer bir sistemin faydalı model sistemimiz için daha uygun olacağı görüşündedir. Buna göre adına “yenilik faktörleri” diyebileceğimiz (non-exhaustive) bir liste oluşturularak buluş konusu istemle tekniğin bilinen durumundaki doküman arasındaki farkın buluş konusuna katkı sağlayıp sağlamadığı irdelenebilir. Bu yapılırken “buluş konusuna katkı”nın tespit edilmesi gerektiği için normalde yenilik değerlendirmesinde kullanılmayan ancak buluş basamağına özgü olan bazı enstrümanlar da değerlendirmeye alınabilir. Ancak elbette ki, teknikteki uzman kişinin buluşa ulaşıp ulaşmayacağı ya da problem-çözüm yaklaşımı gibi değerlendirmelerden kaçınmak gerekir. Zira burada yapılmak istenen küçük de olsa bir buluş basamağı kriteri değerlendirmek değil, “küçük farklılıklar”ın buluş konusuna katkı sağlayıp sağlamadığını tespit etmek olmalıdır.

Yapılan araştırmalar sonucunda “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler” kriterinin kullanıldığı bir başka ofise rastlanamamıştır. Bu sebeple doğrudan karşılaştırma yapabileceğimiz bir ülke tespit edilememiştir. Bu nedenle yazar daha henüz buluş basamağının icat edilmediği ve yalnızca yenilik kriterinin bulunduğu dönemlere giderek, “küçük farklılıklar”ın o dönemde nasıl değerlendirildiğine dair örnekler tespit etmeye çalışmıştır.

Yazarın tamamen kendi izlenimlerinden yola çıkarak farklı ülkelerde patentlenebilirlik kriterlerinin aşılma zorluk seviyelerini karşılaştıran aşağıdaki gibi bir grafik ortaya konulmuştur:


Şekil 5: Farklı ülkelerde patentlenebilirlik kriterlerinin aşılma zorluk seviyeleri

Türkiye’nin yerinin grafik üzerinde nereye düştüğünü tahmin etmeye çalışalım. Ama önce hiç bitmeyen bir tartışmayı tekrar gündeme getirelim:

3.1. Teknik olmayan unsurların yenilikte değerlendirilmesi

İstemin bilinen teknikten tek farkını teknik olmayan unsurlar oluşturuyorsa, istem yeni midir?

Kanun maddesinde “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler” yerine “buluş konusuna teknik katkı sağlamayan özellikler” ifadesi kullanılsa belki daha az kafa karıştırıcı olabileceği kanaatindeyiz. Bu sayede teknik olmayan özelliklerin de göz ardı edilebileceği rahatlıkla anlaşılmış olurdu. Bu haliyle ilgili hüküm yalnızca teknik özelliklerin değerlendirilmesi ile ilgilidir ve teknik olmayan özelliklerin buluşa yenilik katıp katmayacağı belirsizdir.

Patentte –bilgisayar tabanlı buluşların değerlendirmesinde- bir istemin yenilik değerlendirmesi yapılırken bir özellik teknik olsun ya da olmasın eğer tekniğin bilinen durumundaki dokümanla karşılaştırıldığında o dokümanda bulunmuyorsa istem yeni kabul edilmektedir. Bir başka deyişle, patent başvurusuna konu istemde yeni olan tek unsur teknik olmayan bir unsur ise, bu unsur yeniliği sağlamaktadır. Peki, faydalı modelde de teknik olmayan özellikler yenilik sağlamalı mıdır? Bir an için teknik olmayan özelliklerin yenilik sağladığını kabul edelim. Bu durumda söz konusu özelliklerin buluş konusuna katkı sağlayıp sağlamadığına bakmaksızın istemi yeni kabul etmemiz gerekecektir. Zira Kanundaki hüküm açık bir şekilde “teknik özellikler”e yönelik yazılmıştır, teknik olmayan özellikler için böyle bir kıstas getirilmemiştir.

Yazarın görüşü teknik olmayan unsurların faydalı modelde yeni olarak kabul edilmemesi gerektiği yönündedir. Bu, sanılanın aksine patentte yapılan uygulamayla da çelişmeyecektir. Zira patentte teknik olmayan unsurların yenilik olarak kabul edildiği buluş konuları bilgisayar tabanlı buluşlarla sınırlıdır. Diğer alanlarda teknik olmayan özellikler yenilik değerlendirmesine alınmamaktadır. Durumu çok yeni bir EPO kararı üzerinden açıklayalım:

T 0552/14 (Queue message/TICKETMASTER) nolu ve 12.01.2021 tarihli karara konu başvuruyu uzman yeni olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Bunu yaparken başvuru bilgisayar-tabanlı buluşlar kategorisinde olmasına rağmen teknik olmayan özellikleri göz ardı ederek yeniliğin olmadığına karar vermiştir. Normalde bilgisayar-tabanlı buluşlarda teknik olmayan yeni özelliklerin yenilik oluşturduğu kabul edilir ve COMVIK yaklaşımı ile başvurunun buluş basamağı içerip içermediği değerlendirilirdi. Uzman başvuruyu yenilikten reddetmesine gerekçe olarak da G 2/88 (Friction reducing additive), T 172/03 (Order management/RICOH), ve T 154/04 (Estimating sales activity/DUNS LICENSING ASSOCIATES) kararlarını dayanak göstermiştir. Ancak bahsi geçen kararlar ya bilgisayar tabanlı buluşlarla ilgili değildir ya da bunlarda yenilik değerlendirmesi zaten yapılmamıştır. T 0552/14’de Kurul teknik yenilik değerlendirmesi konusunun karmaşık olduğunu ifade etmiş ve alınacak bir kararın diğer başka kanun maddelerinin yorumlanmasını da etkileyeceği için bu konuda bir karara varmaktan kaçınmıştır. Sonuç olarak kararda yeniliği irdelemeksizin buluşu yine buluş basamağı olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir.[3]

T 172/03 nolu kararda ise “teknik olmayan unsurlar”ın tekniğin bilinen durumuna dahil olmadıkları ifade edilmiştir ancak T 2101/12 (Authentication binding document with signature/VASCO) nolu kararda bunun doğru olmadığı, tekniğin bilinen durumunun her şeyi kapsayabileceği ifade edilmiştir.

Kanaatimizce EPO’nun teknik yeniliğin kapsamını irdelemesi, teknik olmayan unsurların yenilik oluşturup oluşturmayacağını net bir şekilde ortaya koyması yakın zamanda zor gözüküyor. Zira yazar bu konuda EPO’yu zorlayıcı bir temyiz davası açılmasını pek olası görmemektedir çünkü bunun için başvuru sahibinin yenilikten reddedilen başvurusu için oldukça mali külfete sahip itiraz, temyiz prosedürlerini gerçekleştirmesi gerekir ki, eğer ilk değerlendirmede bariz bir hata yapılmadıysa genellikle Kurul başvurunun yeni olduğunu kabul etse bile buluş basamağına kolaylıkla saldırabileceği için yeni olmadığı gerekçesiyle reddedilen bir başvurunun sonradan buluş basamağını da sağlaması pek olası değildir. Bu nedenledir ki başvuru sahipleri olumlu sonuçlanması çok zor gözüken bu tür durumdaki başvurularını temyize götürmeyi tercih etmemektedir.

Kanaatimiz (EPO’nun T 154/04 kararına dayanarak) bilgisayar-tabanlı buluşlar haricindeki başvurularda teknik olmayan unsurların isteme yenilik niteliği kazandırmayacağı yönündedir. Zira bir buluşun teknik karakteri olduğunu göstermek için buluşun yeni olması gerekli olmasa da, yenilik ve buluş basamağı yalnızca buluşun teknik özellikleri temelinde oluşturulabileceği için bunun tersi doğru değildir.[4] Zira bir istemin yeni olabilmesi için en az bir esas teknik unsurunun tekniğin bilinen durumundan farklı olması gerekmektedir.[5] Ayrıca buluşun teknik karakterine katkı sağlamayan ve teknik unsurlarıyla etkileşimi olmayan ve teknik probleme çözüm sağlamayan unsurlar buluş basamağında değerlendirilmediği gibi yenilik değerlendirmesine de alınmamalıdır.[6] Ayrıca, istemle tekniğin bilinen durumu arasındaki tek fark sadece zihinsel aktivite farkı ise, örneğin bu fark sadece bir bilgiye dayalıysa ve teknik bir özelliği içermiyorsa, istemin yeni olduğu ileri sürülemez.[7]


Şekil 6: Renkli tuşlu piyano

Şimdi iki örnekle bu görüşleri inceleyelim: Buluş farklı renklerden tuşlara sahip bir piyano olsun. Bu tür bir başvuru bulundurduğu teknik unsurlar nedeniyle SMK m.82(2)(ç)’deki salt estetik niteliği bulunan mahsuller kapsamına girmeyeceği için araştırma yapmak gerekecektir.[8] Tekniğin bilinen durumunda da sıradan piyano olsun. Başvuru sahibi buluşu sayesinde notaların daha kolay öğrenildiğini ileri sürmüş olsun. Ancak kolay öğrenmeyi sağlayan bu avantaj bilginin sunumu biçiminde ve teknik olmayan bir etkiyi temsil etmektedir.[9] Bu nedenle kanaatimizce bu tür teknik olmayan bir fark faydalı model belgesi almak için yeterli değildir.

Bir başka örnek daha verelim. EP2008937 nolu başvuru karton bir pastil kutusuyla ilgilidir. Buluşun tekniğin bilinen durumundan tek farkı kutunun içinde pastil bulunması ve kutunun kolay açılmasını sağlayan kulak (18) unsurunun şeklidir.


Şekil 7: Karton pastil kutusu

Başvuru sahibi bu unsurun şeklini ürettiği pastilin şeklinde yapmıştır.[10] Bu farklılığın yarattığı teknik etki olarak da görme engelli kişilerin bu kulağa dokunarak kutunun içeriğinin ne olduğunu kolayca anlayabilmesini göstermiştir. Ancak Kurul bu iddianın kendisinin zaten kulağın yarattığı etkinin kutunun içeriğini tespit etmek olduğunu kabul ettiğini, kutunun içeriğinin ise sadece bilginin sunumuna dair teknik olmayan bir etkisi olduğunu ifade etmiştir.[11] Ayrıca kutunun pastil ya da bir başka unsurla doldurulmuş olmasının bir önemi yoktur, zira tekniğin bilinen durumundaki dokümanda pastilden bahsetmemiş olsa da teknikte bulunan kutu da pastil koymaya uygundur. (Bkz. Bölüm 2.6) Kurul, söz konusu başvuruyu buluş basamağı bulunmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Kanaatimizce, bu tür bir faydalı model başvurusunda teknik olmayan böyle bir unsur, isteme yenilik kazandıramayacaktır.

Hemen aklınıza doğal olarak “peki bilgisayar tabanlı buluşa konu bir faydalı model başvurusunda nasıl değerlendirme yapacağız?” sorusu gelebilir. Yazar, teknik olmayan unsurların ağırlıklı olarak bulunduğu bilgisayar tabanlı buluşların birer sistem istemi haline getirilerek faydalı model koruması sağlamasını doğru bulmamaktadır. Zira bu, iş metotlarının dolaylı olarak korunmasına neden olacaktır, ancak bu, ayrı bir yazının konusu olacak kadar derin bir konudur. O yüzden şimdilik sadece bir örnek verelim: Aşağıdaki istem gerçek bir patent başvurusundan alınmıştır, ancak burada hayali bir senaryo üzerinden değerlendirmeye tabi tutulacaktır.

İstem 1:

“‐ Müteahhit, ürün taşeronu ve bireysel kullanıcılardan oluşan talep kullanıcılarının talep ettiği ürünleri ve veya hizmetleri kendisine özel kategorize ederek işaretleme yaparak talepte bulunduğu, ilgili taleplere gelen teklifleri satıcı profilleri ile birlikte değerlendirme öncesi gözlemledikleri bir talep oluşturma modülü,

‐ Ürün taşeronu, hizmet taşeronu, tedarikçi kullanıcılarından oluşan arz kullanıcılarının, talep kullanıcıları tarafından yayınlanan talepleri gözlemledikleri ve diledikleri talepleri yanıtladıkları bir teklif veren modülü,

‐ Kullanıcıların sisteme girişi aşamasında profillerini oluşturarak kaydını sağlayan, iletilen talepleri ve teklifleri denetleyerek onaylayan, talep oluşturma modülü ve teklif verme modülü üzerinden özel ve resmi ihalelerin bilgilendirmesini, özel talep olması durumunda ihalelerin yaklaşık maliyetini hesaplayarak sonucu talep kullanıcılarına ileten sağlayan bir yönetim kontrol modülü,

içermesiyle karakterize edilen inşaat sektöründe arz talep karşılama portalı.” Yukarıdaki istemde teknik olarak kabul edilebilecek tek unsur portaldır. Talep oluşturma modülü, teklif veren modülü, yönetim kontrol modülü olarak adlandırılan unsurların hangi teknik enstrümanlarla söz konusu işleri yaptığı belirsizdir.Uzman istemde portal unsuru bulunması sebebiyle araştırma yapmış ve genelgeçer bir doküman ile buluş basamağına saldırmıştır. Başvuru sahibinin olumsuz araştırma raporundan sonra patentten faydalı modele dönüşüm talebi yaptığını farz edelim.[12] Uzman, faydalı model için araştırmasını yalnızca yenilik kriteri üzerinden yapabilecektir. Teknik olmayan unsurların faydalı modelde yenilik sağladığını kabul edersek, uzman, istemde bahsi geçen modülleri bulamadığı için istemi yeni kabul etmek zorunda kalacak ve faydalı modele belge verecektir. Kanaatimizce iş metotlarının dolaylı yollardan korunmasına olanak verecek olan bilgisayar tabanlı buluşların birer sistem istemi haline getirilerek faydalı model koruması sağlanması bu nedenle doğru bulunmamaktadır.


3.2. Buluş konusunun tespiti

“Buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler” ifadesindeki “buluş konusu”ndan kastedilen nedir? Bir başvurunun buluş konusu nasıl tespit edilir?

Örneğin buluş A ve B şeklinde iki farklı ana unsurun sinerjik bileşiminden oluşmuş olsun. Burada buluş konusu A mı yoksa B ile mi ilgilidir? Bunlara ek olarak bir de “c” özelliği olsun. Bu “c” özelliği B ile ilgili bir özellik. Bu durumda istem şuna benziyor olacak: A + “B+c”.  Tekniğin bilinen durumunda A+B varsa ve buluş konusunu A kabul edersek “c” belki de buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellik olacaktır. Buluş konusunu B kabul edersek bu durumda “c” bir anda buluşa katkı sağlayan bir özellik olacaktır. Buluş konusunu A+B bir bütün olarak kabul edersek “c” zaten buluş konusuna katkı sağlayan bir unsur olmaktadır. Buluş konusunun tespiti, aynı zamanda buluş bütünlüğü kavramıyla da ilintilidir. Kanaatimizce buluş konusunun tespiti her başvuru özelinde değerlendirilmelidir.

Kanunumuzda “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler”in yeniliğe dahil edilmemesinin sebebi başvuru sahibinin buluşa alakasız bir unsur ekleyerek tekniğin bilinen durumundan farklılaşmasının önüne geçmek için midir? Bir örnek üzerinden düşünelim:

İstem 1: bir tost makinesi kilit mekanizması

İstem 2: istem 1’e göre kilit mekanizmasının düzgün kapatılmadığı durumda uyarı sesi veren bir hoparlör

İstem 3: istem 1’e göre tost makinesinde USB port

İstem 4: istem 1’e göre tost makinesi kilit mekanizmasının iki adet olması

Buluş konusu bir “tost makinesi kilit mekanizması” ile ilgili olsun. Ana istemde bu kilit mekanizmasının detayları bulunsun. Bağlı istem 2’de söz konusu kilit mekanizmasının düzgün kapatılmadığı durumda uyarı sesi veren bir hoparlör içerdiğini varsayalım. Bu durumda kilit mekanizması ile hoparlör arasında teknik bir etkileşim söz konusudur ve hoparlör buluş konusuna teknik bir katkı sağlamaktadır. Böyle bir yapılanma teknikte bulunmuyorsa söz konusu istem yeni olacaktır.

İstem 3’te ise tost makinesinde USB port bulunmasından bahsediyor olsun. Eğer istem 1’deki kilit mekanizması yeni ise bağlı istem 3 de yeni olacaktır. Ancak araştırmayı yapan uzman buluş konusu kilit mekanizmasına sahip bir tost makinesi bularak istem 1’in yeni olmadığını gösterirse, istem 3’teki USB port özelliği a posteriori olarak buluş bütünlüğü sağlamayacaktır. Öyleyse uzman burada buluş bütünlüğü itirazında mı bulunmalı yoksa söz konusu USB portunu buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellik olarak mı değerlendirmelidir?

Böyle bir durumda kanaatimizce; uzman, eğer başvuru bölündüğü zaman söz konusu özelliğin ayrı bir buluş konusu olabilecek niteliğe sahip olduğunu düşünüyorsa başvuruyu böldürebilir. Ancak söz konusu özellik ayrı bir buluş konusu olmayacak nitelikte bir özellik ise ve tarifnamede de farkın yarattığı teknik katkıya dair sessiz kalınmışsa uzman bu unsurun buluş bütünlüğünü sağlamadığını ve aynı zamanda buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellik olarak değerlendirildiğini belirtebilir. Böyle bir durumda buluşu böldürmeye gerek yoktur.

İstem 4’te ise tost makinesinde yan yana iki adet kilit mekanizması bulunduğu belirtilsin. Ancak başvuru sahibi bunun buluşa yönelik teknik katkısıyla ilgili tarifnamede herhangi bir açıklamada bulunmamış olsun. Bu durumda uzman, bu farklılığı buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellik olarak değerlendirilebilir. Tarifnamede farkın yarattığı teknik katkının belirtilmemiş olması uzman için söz konusu farka karşı kullanabileceği güçlü bir argüman sunar.[13] Bu nedenle başvuru sahiplerinin özellikle buluşlarının esas özelliği olduğuna inandıkları unsurlarını ve hangi problemin ne şekilde çözüldüğünü başvuru yaparken hazırladıkları tarifnamede detaylı ve net olarak açıklamaları çok önemlidir. Tarifnamede sadece unsurun tekniğin bilinen durumundaki dezavantajları ortadan kaldırdığı için bu şekilde seçildiğinin ifade edilmiş olması yeterli bir gerekçe değildir. Bu dezavantajlar nedir ve bunlar nasıl ortadan kaldırılmıştır, bunlar tarifnamede herhangi bir kafa karışıklığı yaratmayacak şekilde net olarak açıklanmış olmalıdır.[14]

Bir ABD Mahkeme kararında istemin konusuyla ve işleviyle ilgili olmayan bir özellik yeniliğin varlığını göstermede yeterli görülmemiştir.[15] Yine başka bazı kararlarda küçük veya bariz bazı farklılıkların yeniliğin varlığını göstermede yeterli olmadığı ifade edilmiştir.[16] Bir diğer mahkeme kararında buluşla teknikte bulunan dokümanın genel hatlarıyla aynı olması ve farklılıkların yalnızca teknikte uzman kişinin bildiği küçük hususlarda ortaya çıkması durumunda yenilikten bahsedilemeyeceğine karar verilmiştir.[17] 


4. “Buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler”in tespiti için önerilen değerlendirme yöntemi

Buluş konusu istemle tekniğin bilinen durumundaki doküman arasında yapılan karşılaştırma sonucu bulunmayan özellik/unsur tespit edilir. Bu farklılığın buluş konusuna sağladığı katkı irdelenirken kesin yaklaşımlardan kaçınmak gerekir. Aşağıda sıklıkla karşılaşılan bazı farklılıklar listelenmiştir. Sonraki bölümde bu durumlara yönelik örnekler/açıklamalar da sunulmuştur. İstemle tekniğin bilinen durumundaki doküman arasında yalnızca bu tür farklılıkların olduğu durumlarda uzman tarifnamede bu farklılığın gerekçesine yönelik bir açıklama yapılıp yapılmadığına bakar. Eğer tarifnamede ikna edici bir açıklama varsa yenilik kabul edilir ancak açıklama yoksa ya da yeterli değilse olumsuz rapor hazırlanır:

  1. Fiziksel bir unsurun boyutunun, oranının, ağırlığının, uzunluğunun, renginin vb. değiştirilmesi, bir unsurun güçlendirilmesi (Change of proportions, degree, color or size)
  2. Unsurun farklı sayıda (adette) bulunması
  3. Malzemenin değiştirilmesi (Substitution of materials)
  4. Aradaki farkın unsurun iyi bilinen bir özelliği olması
  5. Aradaki farkın aslında buluşa dezavantaj getiren işlevsiz bir modifikasyon ya da rastgele bir seçim olması (Predictable disadvantage; non-functional modification; arbitrary choice)
  6. Buluşa ait esas olmayan unsurlarda değişiklik olması (Alteration of unessential parts)
  7. Unsurun farklı bir şekle sahip olması (Change of shape or form)
  8. Özel-genel yaklaşımı (Generic vs. specific)
  9. Aralık belirten istemler (Selection invention)
  10. Unsurun iyi bilinen bir eşdeğerinin kullanılması (Substitution of well-known equivalents)
  11. Bilinen ilgisiz unsurların basitçe bir araya getirilmesi (Mere aggregation of old elements, juxtaposition)
  12. Aradaki farkın teknik olmayan unsurları kapsaması

Yazar yukarıdaki listedeki bazı durumların normal koşullarda buluş basamağı değerlendirmesinde ele alındığının farkındadır ancak teknik katkının değerlendirmesinin yalnızca yenilik kapsamında yapılabilmesi mümkün değildir. Bunun için buluş basamağındaki bazı enstrümanların değerlendirmeye alınması gerekecektir. Ancak elbette ki bu yapılırken problem çözüm yaklaşımına girilmesi ya da teknikte uzman kişinin buluşa aşikâr bir biçimde ulaşıp ulaşmayacağının tespit edilmesi doğru değildir. Bu liste Kanun gerekçesinde belirtilen “küçük farklılıklar”ın tespiti için kullanılabilir.

Teknikle istem arasında birden fazla “küçük farklılık” olması da söz konusu olabilir. Bu durumda bu farklılıkların birbiriyle etkileşim halinde olarak buluş konusuna bir etkisinin olup olmadığı değerlendirilmelidir. Sırf teknikten çok sayıda “küçük farklılık” içeriyor diye buluş yeni kabul edilmemelidir.

Olumsuz araştırma raporunun ardından başvuru sahibi farklılığın buluşa ne gibi bir teknik katkı sağladığını açıklayarak itiraz edebilir. Ancak burada yapılan açıklamalar tarifname kapsamını aşan nitelikteyse ve uzman tarifnameden bu argümanları destekleyici bir husus bulamıyorsa itiraz kabul edilmeyecektir.[18]

Bu yöntem sayesinde uzman sadece tekniğin bilinen durumundan farklılaşmak amacıyla eklenmiş/değiştirilmiş bir unsur sayesinde başvuruya belge verilmesine engel olacağı gibi, tersi durumda da başvuru sahibine bunun aksini ispat etmek için bir şans verilecektir. Bu sayede örneğin başvuru sahibi araştırma raporuna itirazında sunacağı gerekçeleriyle uzmanı ikna ederek belge alabilecek ve ileride bu faydalı model belgesine yönelik bir hükümsüzlük davası söz konusu olursa, başvuru sahibinin uzmanla yaptığı bu yazışma da Mahkemedeki değerlendirmede büyük fayda sağlayacaktır.

Böyle durumlarda ispat yükünün başvuru sahibine yüklenmesinin örneklerine EPO’da da rastlanmaktadır. Örneğin buluş konusu istem ile tekniğin bilinen durumu yalnızca bir parametre ile farklılık gösteriyorsa EPO öncelikle yenilik olmadığına dair itirazda bulunmakta ve başvuru sahibinden aksini ispat etmesini beklemektedir.[19] Yine ABD’de de buluş konusu istem ile önceki teknik arasındaki tek fark, farklı bir sayısal aralık ya da adet ise başvuru sahibinden bu aralığın/sayının neden seçildiğinin açıklanması istenir. İspat yükünün burada başvuru sahibine bırakılmasındaki temel amaç bilinen bir teknolojinin sınırlarında dolanarak istemlerini önceki teknikteki boşlukları doldurarak oluşturmalarının önüne geçmektir. Başvuru sahibi, seçilen belirli aralığın buluşun başarısı için “kritik” olduğunu göstermelidir.[20]

Başka ofislerdeki uygulamalar değerlendirilirken onların mevzuatının bağlamından ve ortaya konuluş amacından izole bir biçimde hareket edilirse hatalı değerlendirmeler yapmak kaçınılmaz olabilir. Örneğin EPO’da bir unsurun iyi bilinen bir eşdeğerinin kullanılması yenilik sağlamak için yeterlidir. Biz de EPO üyesi bir ülke olduğumuza göre aynısını biz de uygulayalım yaklaşımı burada doğru olmayacaktır. Zira öncelikle EPO’da faydalı model sistemi mevcut değildir ve EPO’nun patentte uyguladığı katı yenilik yaklaşımının altında yatan temel neden EPC m.54(3)’te tanımlanan “E doküman” türündeki dokümanların nasıl ele alınacağına dayanmaktadır.[21] Hem çifte patent korumasının (double patenting) önüne geçmek hem de başvuru sahibinin önceki başvurusunun yeni başvurusunu haksız yere öldürmesini engellemek için geliştirilmiş bu hüküm bizim faydalı modellerde geliştirmek istediğimiz yenilik kriterinin amacıyla örtüşmemektedir. Kaldı ki Paris Sözleşmesine göre ülkelere faydalı model koruması için belli temel kurallar dışında bir kısıtlama getirilmemiş ve geniş serbestlik tanınmıştır. Bu bakımdan bizim faydalı model mevzuatımızın EPO’nun patent uygulamalarına paralel olması gerekmez. Hatta faydalı modeldeki uygulamamızı patentteki kendi uygulamamıza benzetmeye çalışmak da kanaatimizce doğru değildir, zira yenilik kriteri farklı hükümlere dayanmaktadır.

Örnek:

Şimdi hayali bir örnekle uygulamanın işleyişini canlandırmaya çalışalım. Aşağıda bir çalışma masasıyla ilgili buluşa ait istemlerin faydalı model yenilik kriteri değerlendirmesini yapalım. Bu örnek özelinde yalnızca sistemin işleyişi gösterilmek istendiğinden –karışıklık yaratmamak adına- başvurunun buluş bütünlüğü kriterini sağladığı varsayılacaktır.

  1. Bir çalışma masası olup, özelliği, bir üst parça ve bu üst parçaya bağlanmış ve ona destek sağlayan en az üç ayak içermesidir.

Tekniğin bilinen durumundaki dokümanın ise dört ayaklı bir yemek masası olduğunu varsayalım. Söz konusu yemek masası istem 1’in yeniliğini ortadan kaldıracak mıdır?

Teknikteki yemek masası bir üst parça ve bu üst parçaya bağlanmış ve ona destek sağlayan en az üç ayak (dört ayak) içermektedir. İstemde “en az” ifadesi geçmeseydi de yemek masasının yine de “üç ayak” içerdiğini öne sürebilirdik. Zira dört ayaklı bir yemek masasının üç ayağı ve buna ek olarak fazladan bir ayağı daha vardır. Yenilik karşılaştırması yapılırken istemdeki özelliklerin dokümanda olup olmadığına bakılmakta, dokümanda ekstra özelliklerin bulunması ya da daha karmaşık özelliklere de sahip olması önem arz etmemektedir.

İstem ile doküman arasındaki bir diğer fark istemin çalışma masası, dokümanın ise bir yemek masası olmasıdır. Ancak Bölüm 2.6’da belirtildiği üzere söz konusu yemek masası aynı zamanda bir çalışma masası olarak da kullanılabileceği için yenilik incelemesinde bu fark dikkate alınmayacaktır. Sonuç olarak bahsi geçen yemek masası standart yenilik testi uygulandığında istem 1’in yeniliğini ortadan kaldırmaktadır. Peki faydalı model mevzuatımızdaki yeni hükme dayanarak başvuru sahibi böyle bir durumda üç ayak kullanılmasının tarifnamede belirtildiği üzere masanın sallanma probleminin önüne geçerek buluşa teknik katkı sağladığını ileri sürebilir mi? Ancak bu durumda istemini “en az üç ayak” olarak değil “üç ayak” olarak düzenlemeliydi. Böyle bir durum olsaydı bile uzman masanın sallanma probleminin üç ayaklı yapılanmalarla çözülmesini teknikte yaygın genel bir bilgi (common general knowledge) olarak değerlendirirerek istemin yeni olmadığı konusundaki görüşünü sürdürebilirdi.[22]

Bu tür değerlendirmelerde genellikle iki karşıt görüş ortaya çıkar. İlki “buna da belge verilir mi” diyen gruptur. Buna cevaben eğer tekniğin bilinen durumunda bir örneği bulunamamışsa ve benzerlerinden farklı bir teknik etkiye de sahipse neden olmasın diyebiliriz. İkinci grup ise “elbette belge vereceğiz, buluş basamağı değerlendirmesine giremeyiz” diyen gruptur. Buna da cevaben yapılan işlemin problem çözüm yaklaşımı gibi gerçek bir buluş basamağı değerlendirmesi olmadığı, buluşun çözdüğü problemin dikkate alınmasının nedeninin mevzuatta bahsi geçen “katkı”nın tespiti için gerekli olduğu söylenebilir.

Masa istemine bağlı diğer istemleri inceleyelim:

  1. İstem 1’e göre bir çalışma masası olup özelliği bahsedilen üst parçaya bağlanmış ayakların 73,5 cm uzunluğunda olmasıdır.

İstemde bahsedilen ebatla ilgili detayların tekniğin bilinen durumunda bire bir karşılıklarını bulmak büyük ihtimalle mümkün olmayacaktır. Ancak söz konusu spesifik ebatın buluş konusuna katkı sağlamayan bir özellik olduğu ileri sürülebilir. Çok istisnai durumlarda, örneğin buluşun başka şekilde çalışmasının mümkün olmadığı ya da en iyi o boyutta çalışacağının ispatı söz konusu ise ebat farklılıkları bir anlam ifade edebilecektir. Aksi takdirde istem 2’deki türde bir yapılanma yeni kabul edilmeyecektir.

  1. İstem 1’e göre bir çalışma masası olup özelliği, bahsedilen üst parçanın üzerinde transparan malzemeden yapılmış bir katman bulunmasıdır
  2. Yukarıdaki istemlerden herhangi birine göre bir çalışma masası olup özelliği, bahsedilen ayakların yere değen uçlarında dayanıklı malzemeden mamul bir tabaka bulunmasıdır.
  3. İstem 4’e göre bir çalışma masası olup özelliği, bahsedilen ayakların yere değen uçlarında bulunan dayanıklı malzemenin alüminyum olmasıdır.

Söz konusu istemlere karşı elimizde üzeri cam tabaka ile kaplı ve ayaklarının ucunda da bakır tabakaların olduğu bir masa olduğunu varsayalım. Bu durumda cam tabaka “transparan malzemeden yapılmış bir katman” yerine geçeceği ve ayakların ucundaki bakır tabakalar da “dayanıklı malzeme” olacağı için istem 3 ve 4’ün yeniliğinden söz edilemeyecektir.

İstem 5’te ise dayanıklı malzemenin alüminyum olması söz konusudur ve teknikte bilinen masada ise bakır tabaka alüminyumu karşılamamaktadır. Bu durumda istem 5 standart bir yenilik testinde söz konusu dokümana göre yeni olacaktır. Peki faydalı model mevzuatımıza göre yeni kabul edebilir miyiz? Bakır yerine alüminyumun kullanılmış olması buluş konusuna katkı sağlamayan bir teknik özellik midir? İstem 5 ve bağlı olduğu istem 4’te ayakların yere değen uçlarına dayanıklı malzeme eklendiği belirtilmiştir. Anlaşılan buradaki amaç ayak uçlarının yıpranmasının önüne geçilmesidir. Aynı amaç bakır malzeme kullanılarak da gerçekleştirilebileceğine göre uzman bu farklılığın buluş konusuna katkı sağlamayan bir teknik özellik olduğunu ileri sürebilir. Peki başvuru sahibi alüminyumun daha ucuz ya da hafif olması nedeniyle teknik katkı sağladığını ileri sürerse ne yapılmalı? Bu durumda bu özelliklerin alüminyumun iyi bilinen karakteristik özellikleri olması sebebiyle yaygın genel bilgi (common general knowledge) olarak değerlendirilmesi mümkündür.[23]


Şekil 8: Masa lambalı çalışma masası

6. Yukarıdaki istemlerden herhangi birine göre bir çalışma masası olup özelliği, bahsedilen üst parçanın bahsedilen ayaklara bağlantısını sağlayan vidalar içermesidir.

7. Yukarıdaki istemlerden herhangi birine göre bir çalışma masası olup özelliği, bahsedilen üst parçanın doğal görünümlü ağaç kütüğü şeklinde olmasıdır.

8. Yukarıdaki istemlerden herhangi birine göre bir çalışma masası olup özelliği, üzerine konumlandırılan ahşap görünümlü bir masa lambası içermesidir.

Teknikte bulunan dokümanda masanın üst parçasının ayaklarla bağlantısı cıvata ve somunlarla sağlanmış olsun. İstem 6’da vidalarla gerçekleştirilen bu işlem tekniğin bilinen durumundan yalnızca iyi bilinen bir eşdeğer unsurla ayrıldığı için buluş konusuna katkı sağlamayan teknik unsur olarak kabul edilecektir.

İstem 7’de masanın üst parçasının görsel şekli teknik yönü bulunmayan bir tasarım olarak değerlendirilerek yeni olmadığı ifade edilecektir.

İstem 8’de masanın üzerinde bir masa lambası bulunması teknik olarak birbiriyle etkileşim halinde olmayan ve bilinen iki unsurun bir araya (yan yana) getirilmesi (juxtaposition/collocation) olarak değerlendirilir. Zira masa ve masa lambası ayrı ayrı çalışmaktadır ve birbirleriyle bir etkileşimi bulunmamaktadır. Lambanın masanın üzerine konumlandırılması ya da çalışma masasında çalışılması için gerekli ışığı sağlaması vb. argümanlar bu iki unsurun teknik etkileşim içine girdiğini ispatlamada yetersizdir.

Sonraki bölümde yukarıda sayılan 12 farklılığa yönelik örnekler ve açıklamalar sunulacaktır.

5. Örnekler ve Açıklamalar

Her bölüm için açıklama yapılırken farklılığın hem yenilik yarattığı hem de yenilik sağlamadığı örnekler gösterilmeye çalışılmıştır. Burada atıf yapılan ofisler ve kararları kavramları açıklamakta kullanılmıştır. Bazı örnekler buluş basamağı değerlendirmelerinden alınmıştır.

I. Fiziksel bir unsurun boyutunun, oranının, ağırlığının, uzunluğunun, renginin vb. değiştirilmesi, bir unsurun güçlendirilmesi (Change of proportions, degree, color or size)

Buluş basamağının henüz geliştirilmediği dönemden bir örnek verelim: Buluş, belirli bir şekle ve pürüzlü kenarlara sahip kaldırım taşları ile ilgilidir. Aynı şekle sahip, ancak kenarları daha az pürüzlü olan kaldırım taşları ise tekniğin bilinen durumunda bulunmaktadır. Önceki taşların kenarlarını daha pürüzlü hale getirmek, ABD Yüksek Mahkemesi tarafından yalnızca derece değişikliği (kademe sıklığındaki değişiklik) olarak kabul edilmiş ve patentlenebilir bulunmamıştır.[24]

Ancak, kademe sıklığındaki değişiklik farklı amaçlar ve unsurlar söz konusu olduğunda patentlenebilir de kabul edilebilir. Örneğin demir testeresi bıçağının bir kenarında, karşı kenardaki setten daha geniş bir diş seti yapmak patentlenebilir bulunmuştur.[25]

İstemde bir unsurun boyutunun spesifik olarak verilmiş olması (örneğin uzunluğu 156,5 cm, genişliği 132 cm olan…) durumunda bunun buluş konusuna katkı sağlamayan bir teknik özellik olması sebebiyle yenilik değerlendirmesine alınmadığı belirtilir. Eğer başvuru sahibi itirazında gerekçeleriyle ikna edici bir argüman sunarsa (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) farklılığın yenilik arz ettiği kabul edilir.

ABD’de Federal Mahkeme, önceki teknik ile istemler arasındaki tek farkın, cihazın göreli boyutları olduğunu tespit etmiştir. Ancak bu göreli boyutlara sahip bir cihazın önceki teknik cihazdan farklı bir şekilde çalışmayacağına bu nedenle de teknikte bir farklılaşma söz konusu olmadığına karar vermiştir.[26] Yine sadece biçim, oran veya derece değişikliğini içeren ve bu sayede yenilik sağlayan bir buluşun patentlenebilir bir buluş olarak kabul edilmez.[27]

Belli bir unsur için farklı renk kullanılması genelde buluşa farklılık katmamakla birlikte, nadir durumlarda belli bir rengin kullanımı teknik farklılık yaratabilmektedir.

Forklift türü bir araçla kaldırılabilecek “büyüklükte ve ağırlıkta” bir kereste paketine yönelik istemler, el ile kaldırılabilen önceki tekniğe ait kereste paketleri ile karşılaştırıldığında yalnızca paketin boyutuna ilişkin sınırlamalar içermesi sebebiyle tekniğin bilinen durumundan farklılaşamadığı sonucuna varılmıştır.[28]

“Yalnızca bir boyutun optimizasyonu veya öğelerin yalnızca yeniden düzenlenmesi gibi bariz değişiklikler”in[29] (modifikasyonlar) patentler için “E” doümanlarla istemi karşılaştırırken yapılan yenilik değerlendirmesinde “daha geniş yenilik” (broader novelty) kavramı kapsamında yeni kabul edilmemesi önerilmiştir.[30]


II. Unsurun farklı sayıda (adette) bulunması

Bazen istemle teknikte bulunan dokümandaki bir unsurun adedinde farklılık olabilmektedir. Bir unsurun farklı adette bulunması genellikle buluşa anlamlı bir katkı sağlamamakla birlikte bazı durumlarda önemli olabilmektedir. Bu nedenle sırf adet farkı bulunan durumlarda aradaki farkın buluşa katkı sağlamayan teknik özellik olarak nitelendirilmesi ve başvuru sahibinin (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) ikna edici bir argüman sunması halinde yeniliğin kabul edilmesi kanaatimizce uygundur.

Buluşun gerçekleşmesinde katkısı olmayan rastgele sayı farklılıkları kabul edilmeyecektir. Örneğin bir havalandırma ünitesinde teknikte hava geçişini sağlayan üç delik olsun, buluşta dört delik varsa ve başvuru sahibi delik sayısının artmasının daha iyi hava akışına katkı sağladığını iddia etmesi faydalı model almasına yeterli olmayacaktır, zira bu katkı teknikte uzman kişinin yaygın genel bilgisi dahilindedir.

Bazı durumlarda bir unsurun sayısının arttırılmasının teknik zorlukları vardır ve başvuru sahibi bu zorlukları aşarak buluşu ortaya koyduğunu iddia edebilir. Örneğin bir anakart devresinde teknikte bilinen 3 USB port yerine istemde 6 USB portu bulunuyor olsun. Başvuru sahibi de USB port sayısının arttırılmasının ısınma vb. pek çok teknik zorluk ortaya çıkardığını ve buluşun bunların üstesinden geldiğini iddia etmiş olsun. Ancak bu zorlukların aşılmasını sağlayan özelliklerin de istemde bulunması gerekir, zira bu esas unsurlar bulunmayan bir istem buluşun gerçekleştirilmesini sağlayamayacaktır. İsteme bu özelliklerin eklenmesiyle buluş zaten yalnızca port sayısıyla değil, başka özellikleriyle de teknikten farklılaşacağı için yeni olacaktır. Ancak bu özelliklerden tarifnamede bahsedilmediyse, bunların sonradan başvuruya eklenmesi mümkün değildir.

Tek bir transistörün devredeki etkisi temelde elektronik bir anahtar gibidir. Ancak pek çok transistörün bir mikroişlemci oluşturmak amacıyla bir araya getirilmesi ile sinerjik bir etki oluşur ve bu sayede veri işleme vb. teknik etkiye sahip işlemler yapılabilir.[31] Bu da bir unsurun sayısının arttırılmasını yarattığı sinerjik etkiye çarpıcı bir örnektir.

Bir ABD Mahkemesi kararında, yeni ve beklenmedik bir sonuç üretilmedikçe, yalnızca bir unsurun sayısının arttırılmasının patentlenebilir bir önemi olmadığına karar verilmiştir.[32]

Buluş konusu istem ile önceki teknik arasındaki tek fark, farklı bir sayısal aralık ya da adet ise başvuru sahibinden bu aralığın neden seçildiğinin açıklanması istenir. İspat yükünün burada başvuru sahibine bırakılmasındaki temel amaç bilinen bir teknolojinin sınırlarında dolanarak istemlerini önceki teknikteki boşlukları doldurarak oluşturmalarının önüne geçmektir. Başvuru sahibi, seçilen belirli aralığın buluşun başarısı için “kritik” olduğunu göstermelidir.[33]

III. Malzemenin değiştirilmesi (Substitution of materials)

Tekniğin bilinen durumundan farklı olarak “sadece bir malzeme bir başkasıyla değiştirilmişse ve değiştirilen malzeme, onu daha önce kullanılan malzemeden ayıran iyi bilinen özellikleri nedeniyle kolayca tahmin edilebilir bir şekilde gerçekleştirilmişse”[34] söz konusu özelliğin buluş konusuna katkı sağlamayan bir teknik özellik olması sebebiyle yenilik değerlendirmesine alınmadığı belirtilir. Eğer başvuru sahibi itirazında (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) gerekçeleriyle ikna edici bir argüman sunarsa farklılığın yenilik arz ettiği kabul edilir.

IV. Aradaki farkın unsurun iyi bilinen bir özelliği olması

Bazı durumlarda istem ile teknikteki doküman arasındaki fark unsurun iyi bilinen bir özelliği olmaktadır. Örneğin buluş, alüminyumdan yapılmış bir bina yapısı ile ilgilidir. Önceki tekniğe ait dokümanda, aynı yapı açıklanmıştır ancak malzemenin hafif bir malzeme olduğu söylenmiş, alüminyum kullanımından bahsedilmemiştir.[35] Böyle bir durumda alüminyumun hafif bir malzeme olmasının onun iyi bilinen bir özelliği olması gerekçesiyle söz konusu farklılığın buluş konusuna katkı sağlamayan (her ikisi de hafif materyal) bir teknik özellik olması sebebiyle yenilik değerlendirmesine alınmadığı belirtilir. Eğer başvuru sahibi itirazında (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) gerekçeleriyle ikna edici bir argüman sunarsa farklılığın yenilik arz ettiği kabul edilir.

V. Aradaki fark aslında buluşa dezavantaj getiren işlevsiz bir modifikasyon ya da rastgele bir seçim olması (Predictable disadvantage; non-functional modification; arbitrary choice)

Eğer buluş tekniğin bilinen durumunun öngörülebilir dezavantajlı bir modifikasyonunun sonucuysa ve bu öngörülebilir dezavantaja beklenmedik bir teknik avantaj eşlik etmiyorsa[36] söz konusu farklılığın buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler olması sebebiyle yenilik değerlendirmesine alınmadığı belirtilir. Eğer başvuru sahibi itirazında (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) gerekçeleriyle ikna edici bir argüman sunarsa farklılığın yenilik arz ettiği kabul edilir. Yine eğer buluş yalnızca önceki tekniğe ait bir cihazın işlevsel olmayan keyfi bir modifikasyonunun veya bir dizi olası çözüm arasından yalnızca keyfi bir seçimin sonucu ise, benzer bir değerlendirme yapılabilir.[37]

Genellikle kimyasal konulu buluşlarda ortaya çıkan bu sorunlara benzer durumlar faydalı modele konu buluşta da bulunuyorsa, benzer bir yaklaşımın uygulanabileceği düşünülmektedir.

VI. Buluşa ait esas olmayan unsurlarda yapılan değişiklik (Alteration of unessential parts)

Avustralya’da buluşa ait esas olmayan unsurlarda yapılan değişikliğin buluşa yenilik getirmeyeceği kabul edilmektedir. Buna göre önce istemle teknikteki doküman arasındaki fark tespit edilir ve bu farkın buluşun esas özelliği olup olmadığı irdelenir.[38] Bir unsurun ana istemde bulunuyor olması onu otomatik olarak buluşun esas özelliği haline getirmez.[39]

Bağlı bir istem, bağımsız isteme buluşun çalışmasını etkilemeyen önemsiz bir özellik ekliyorsa, bu özelliğin istemin esas bir özelliğini oluşturması olası değildir. Bu tür durumlarda, bağımsız istemin yeni olmadığı yönündeki görüşe ek olarak bağlı istemin de yeni olmadığı öne sürülür.[40]

Benzer bir yaklaşım Rusya’da da bulunmaktadır. Rusya’da yeni ve sanayiye uygulanabilir buluşlar faydalı model ile korunabilmekte, buna ek olarak yenilik değerlendirmesinde sadece buluşun esas özelliklerinin dikkate alındığı belirtilmektedir. [41] Bir unsurun esas özellik olup olmadığının tespiti ise şu şekilde yapılmaktadır: Eğer bir özellik geri kalan esas özelliklerle birlikte faydalı modelin amaçladığı teknik sonuca ulaşmayı sağlıyorsa ve bu özelliğin yokluğunda istenen teknik sonuca ulaşılamıyorsa o özellik esas özelliktir.[42] Esas olmayan özellikler ise yenilik değerlendirmesine dahil edilmemektedir.

Alman Yüksek Mahkemesi, “Air-Breathing Hose” kararında, bir unsurun bulunmamasının, ancak patent sahibi bu unsuru buluşun esas bir özelliği olarak tanımlamış olması halinde ihlali ortadan kaldıracağını tespit etmiştir.[43]

İngiliz patent sisteminde de benzer uygulamalar gözlemlenmektedir. Eğer aradaki fark esas olmayan özelliklerdeki farklar ise yenilikten söz edilememektedir.[44]

Mevzuatımızdaki “buluşa katkı sağlamayan teknik özellik” ifadesinde geçen özelliklerin buluşa katkı sağlamamasının nedeni buluşun esas bir unsuru olmamalarından kaynaklanıyor olabilir. Zira buluşun esas özelliği geri kalan esas özelliklerle birlikte faydalı modelin amaçladığı teknik sonuca ulaşmayı sağlar ve bu özelliğin yokluğunda istenen teknik sonuca ulaşılamayacaktır. Esas olmayan bir özellik ise faydalı modelin amaçladığı teknik sonuca bir katkı sağlamayacaktır.

Kanunda “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler” hükmü yerine, kanaatimizce Avustralya’daki gibi “buluşa ait esas olmayan unsurlarda yapılan değişiklikler”in yenilik kriterinde dikkate alınmaması hükmü bulunsaydı daha az kafa karışıklığı yaratacağı düşünülmektedir.

VII. Unsurun farklı bir şekle sahip olması (Change of shape or form)

Yapılan yenilik değerlendirmesinde istemle karşılaştırılan doküman arasında unsurun şeklinde ya da biçiminde farklılık varsa ve uzman bu farklılığın yarattığı katkıyı net olarak göremiyorsa bu farklılığı buluşa katkı sağlamayan teknik özellik olarak niteleyip başvuru sahibinin söz konusu katkıyı (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) ortaya koymasını bekleyebilir.

Buluş bir şişe ve şişenin boynunu örtecek şekilde uyarlanmış, belden yukarısı insan figürü şeklinde içi boş bir eleman içeren bir reklam gösterme cihazı olup, burada içi boş eleman ve şişe birlikte şeklen bir insan vücudu izlenimi vermektedir. Başvuru sahibi, kolların dizilişi dahil olmak üzere vücudun üst kısmındaki belirli sınırlamaların önceki teknik tarafından öğretilmediğini ileri sürmüştür. Ancak Mahkeme bu farkın yalnızca estetik bir tasarım değişikliği olduğu için patentlenebilir bulmamıştır.[45]

Ancak bunun aksine durumlar da söz konuşu olabilir. Örneğin istemde belirli bir nem ve yağ içeriğine sahip kızarmış patates cipsleriyle ilgiliyken, önceki teknik, daha yüksek nem içeriğine sahip parmak patates kızartmalarıyla ilgili olsun. Yukarıdaki şişe örneğinde olduğu gibi, bazı durumlarda, bir ürünün belirli şeklinin patentlenebilir bir önemi olmadığı kabul edilirken, böyle bir durumda Kurul ürünün şeklinin (cips) önemli olduğuna karar vermiştir, çünkü burada cips ile patates kızartmasının nem ve yağ oranları şekillerinden dolayı farklı sonuçlar doğurabilmektedir, bir başka deyişle patateste belirli bir nem oranını tutturmak için bu iki farklı ürün birbirinin yerine kullanılamayacaktır[46] (Buradaki örnek bir patent başvurusudur, bu nedenle buluş konusu faydalı modele uygun olmayabilir, bu örnek sadece fikir vermek amacıyla sunulmuştur).

Şekil 9: Patates cipsi şekli ve kutuya yerleştirilme biçimi

Yine cipslerden bir diğer örnek verelim. Patates cipslerinin belli bir şekilde oluşturulmasının cipslerin aynı kalınlıkta ve düzgünlükte standart bir şekilde üretilmesini sağlıyorsa ya da kutunun içinde kırılmadan düzgün bir biçimde paketlenmesini sağlıyorsa bunlar da teknik bir etkidir ve bu tür bir şeklin tekniğin bilinen durumundan farklılık arz ettiği kabul edilir.[47]


VIII. Özel-genel yaklaşımı (Generic vs. specific)

Spesifik bir açıklama yenilik testinde jenerik bir açıklamanın yeniliğini ortadan kaldırır ancak jenerik bir açıklama normalde spesifik bir açıklamanın yeniliğini ortadan kaldırmaz. Teknikte bilinen bakır, istemdeki metalin yeniliğini ortadan kaldırır. Ancak çeliğin ya da camın yeniliğini ortadan kaldırmaz. Ya da metal, bakırın yeniliğini ortadan kaldırmaz. [48] Ancak faydalı model mevzuatımızda bu farklar değerlendirilirken farklılığın buluş konusuna teknik katkı yapıp yapmadığı irdelenebilir. Örneğin istemde bir unsurun çelik olduğundan bahsediyor olsun ve teknikte bulunan dokümanda bu unsurun metal olduğundan bahsetsin. Bu durumda unsurun çelik olmasının buluşa katkı sağlamayan teknik özellik olarak değerlendirildiği belirtilebilir. Eğer başvuru sahibi (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) itirazında aksini ispat edebilirse uzman argümanı kabul edebilir.


IX. Aralıklı belirtilen istemler (selection invention)

Spesifik bir aralık belirtilen istemlere daha çok ilaç ve kimya başvurularında rastlanmakla birlikte zaman zaman bu tür istemler faydalı modellerde de karşımıza çıkmaktadır.

Buluşun olası alternatifler arasından sadece bir seçim olması buluşu tekniğin bilinen durumundan farklılaştıramayacaktır. Patentlenebilir olacak bir seçim, bir avantaj sağlamalı veya bazı dezavantajlardan kaçınmaya imkân vermelidir. [49]

Örneğin başvuru içten yanmalı motor için bir piston halkası ile ilgili olsun ve istemde piston halkasının çapının 95 mm olduğu belirtilsin. Tekniğin bilinen durumundaki dokümanda ise içten yanmalı motorda kullanılan çapı 70-105 mm olan bir piston halkasından bahsediliyor olsun. Böyle bir durumda standart yenilik testinde istem yeni olarak kabul edilecektir.[50] Ancak faydalı model mevzuatımıza göre böyle bir farklılığın buluş konusuna teknik katkı sağlamadığı ileri sürülerek istemin yeni olmadığı ifade edilebilir. Başvuru sahibinin (tarifname kapsamında kalmak koşuluyla) ikna edici argümanlar sunması halinde yenilik kriterinin sağlandığı kabul edilebilir.


X. Unsurun iyi bilinen bir eşdeğerinin kullanılması (substitution of well-known equivalents)

Bir unsurun iyi bilinen bir eşdeğerinin kullanılması EPO’da isteme yenilik niteliği kazandırmaktadır. Örneğin buluş, sadece hareket gücünün bir elektrik motoru yerine bir hidrolik motor tarafından sağlanmasıyla bilinen bir pompadan farklılık gösteren bir pompa ile ilgili ise yeni kabul edilmektedir.[51] Ancak kanaatimizce faydalı model mevzuatımızda istemdeki söz konusu farklılığın buluş konusuna katkı sağlayıp sağlamadığının irdelenmesinde fayda vardır. Bu düşüncenin temel çıkış noktası ise WIPO’nun “broader novelty” olarak tanımladığı kavramdır:[52]

“Genişletilmiş yenilik: isteme konu buluş daha önceki başvuruda tam olarak açıklanmasa bile (açık veya doğal olarak), ikisi arasındaki farklar küçükse (örneğin, unsurun iyi bilinen bir eşdeğeriyle değiştirilmesi), istem yeni kabul edilemeyecektir.”[53]

Burada hemen ifade etmek gerekir ki, WIPO’nun yaklaşımı faydalı modellerle ilgili olmayıp, yalnızca yenilik değerlendirmesinin mümkün olduğu “E dokümanlar”ın başvuruyla karşılaştırılması sırasında yapılan değerlendirmedir.

EPO’nun katı yenilik yaklaşımı diğer ülkelerden bu açıdan farklıdır. Örneğin USPTO’da da bazı mahkeme kararlarında unsurların aynı işleve sahip aynı şekilde çalışan eşdeğerlerinin de istemin yeniliğini ortadan kaldırabileceği değerlendirilmiştir.[54]

Çin’de de geleneksel araçların doğrudan ikamesi söz konusuysa istemin yeniliğinden bahsedilememektedir. Örneğin buluş bir cihazın vidayla tutturulmuş bir parçasından bahsediyor olsun. Tekniğin bilinen durumundaki dokümanda cıvata ile tutturulduğundan bahsediyorsa istem yeni kabul edilmemektedir.[55]

Bir istemde teknikten farklı olarak basmalı düğme (push-button) yerine dokunmatik düğme (touch button) kullanılmış olması iyi bilinen unsurların birbiri yerine kullanılması olarak değerlendirilebilir.

Avustralya’da ise “Doctrine of Mechanical Equivalents” olarak geçen mekanik eşdeğerler doktrinine göre buluş ile tekniğin bilinen durumu arasındaki farkın, önemli olmayan bir özelliğin bariz bir eşdeğeriyle ikame edilmesi buluşa yenilik sağlamamaktadır. Mahkemeler istemdeki bir özelliğin tekniğin bilinen durumunda mekanik (yani işlevsel) bir eşdeğeri varsa, bu özelliğin ipso facto gereksiz olması gerektiği görüşünü benimsemiştir.[56]

Almanya’da yenilik değerlendirmesinde iyi bilinen eşdeğerlerin de yeniliği ortadan kaldırmakta kullanıldığı bilinmektedir.[57] İstemde belirtilmeyen ancak uzmanın -yaygın genel bilgi temelinde, araştırmaya veya değerlendirmeye ihtiyaç duymadan- eşdeğer olarak hemen anladığı çözümler (yani, istemde belirtilen çözümün esaslı olmayan varyasyonları) yenilik sağlamamaktadır.[58]

ABD’de bazı mahkeme kararlarında unsurların aynı işleve sahip aynı şekilde çalışan eşdeğerlerinin de istemin yeniliğini ortadan kaldırabileceği değerlendirilmiştir.[59]


XI. Bilinen ilgisiz unsurların basitçe bir araya getirilmesi (mere aggregation of old elements, juxtaposition)

Bazen istemde, bilinen ilgisiz unsurların basitçe bir araya getirilmesi söz konusu olabilir. Bu unsurlar birbirinden bağımsız bir şekilde ve aralarında herhangi bir işbirliği olmadan hareket eder ve birleşik bir mekanizma oluşturmaz.[60]  Eğer iki unsurun birbiriyle etkileşimi varsa ve bunlar tek bir üniter yapı oluşturuyorsa[61] bir birleşimden (combination) bahsedebiliriz, yoksa bu sadece basit bir yan yana getirme (mere aggregation / juxtaposition / collocation) olur.

EPO’da bu şekilde yan yana getirilmiş ve aralarında bir etkileşim olmayan unsurlara ait buluş basamağı kriteri ayrı ayrı değerlendirilir.[62] Unsurlar arasındaki işlevsel etkileşim, örneğin her bir unsurun teknik etkilerinin toplamından daha büyük olmalıdır. Başka bir deyişle, unsurların etkileşimleri sinerjik bir etki oluşturmalıdır. Böyle bir sinerjik etki yoksa, istemde yalnızca özelliklerin bir araya toplanmasından, basit bir şekilde yan yana getirilmesinden fazlası yoktur.[63] Örneğin tek bir transistörün devredeki etkisi temelde elektronik bir anahtar gibidir. Ancak pek çok transistörün bir mikroişlemci oluşturmak amacıyla bir araya getirilmesi ile sinerjik bir etki oluşur ve bu sayede veri işleme vb. teknik etkiye sahip işlemler yapılabilir.[64]

Buluş yalnızca, bilinen cihazların normal şekilde işleyen ve bariz olmayan herhangi bir çalışma ilişkisi üretmeyen unsurların yan yana yerleştirilmesinden veya ilişkilendirilmesinden ibaret ise EPO’da bu tür buluşların buluş basamağı içermediği kabul edilir. Örneğin sosis üretmeye yönelik bir cihaz, bilinen bir kıyma makinesinin ve bilinen bir doldurma makinesinin yan yana yerleştirilmesinden ibaret ise burada buluş basamağından bahsedilemez.[65]

Bir buluşu tanımlayan unsurlar işlevsel olarak birbirine bağlı değilse ve buluş her unsurun sadece yan yana getirilmesi ise, buluş basamağından bahsedilemez.[66] Örneğin bir otomobil başvurusunda istemde, teknikte bulunan dokümandan farklı olarak aydınlatma aparatı (D) ve cam silecek aparatı (E) bulunuyor olsun. Bu unsurların teknikte otomobillerde kullanıldığı biliniyor olsun. Bu iki unsur birbiriyle işlevsel olarak etkileşen unsurlar değildir. Bu nedenle bu iki unsurun buluş basamağı kriteri ayrı ayrı değerlendirildiğinde istemin buluş basamağı içermediği tespit edilecektir.[67]

Avustralya’da ise birbirleri arasında etkileşim olmayan unsurların yeniliği ayrı ayrı değerlendirilir, buna göre eğer bu unsurlardan biri bile yeniyse istem yeni kabul edilir. Ancak istem bilinen unsurların bir araya getirilmesinden oluşuyorsa istemin yeniliğinden söz edilemez.[68] Yukarıda verilen EPO’daki sosis üretmeye yönelik bir cihaz örneğinde olduğu gibi, bilinen bir kıyma makinesinin ve bilinen bir doldurma makinesinin yan yana yerleştirilmesi patentlenebilir kabul edilmeyecektir.[69]

Yazar yukarıdaki örneklerde olduğu gibi bilinen unsurların aralarında herhangi bir etkileşim olmadan salt yan yana getirilmesinin faydalı model mevzuatımızda buluş konusuna katkı sağlamayan teknik unsurlar olarak değerlendirilmesinin uygun olacağı görüşündedir.

Örneğin buluş bir lehim seti ile ilgili olsun. Başvuru sahibi kullanıcıların bir lehim işlemi yaparken ihtiyaç duyacakları tüm ekipmanın bir araya getirildiği bir kit oluşturduğunu ileri sürsün. Kit içerisinde havya, havya sehpası, lehim pompası, lehim teli ve yan keski, devre kartı ve 9V pil bulunuyor olsun. Bu durumda uzmanın buluşun yeniliğini öldürmek için bu unsurların tümünün bir arada bulunduğu bir kit bulmasına gerek yoktur, zira bu unsurlar birbiriyle etkileşim halinde değildir, sadece belli bir işi yapmak için yan yana getirilen ve bilinen ürünlerdir.


XII. Aradaki farklılığın teknik olmayan unsurları kapsaması

Bu konuyla ilgili örnek ve açıklamalar için bkz. Bölüm 3.1.

6. Faydalı Model Araştırma Raporu

Faydalı model araştırma raporu format olarak patent başvurularına ait araştırma raporuna benzemekle birlikte bazı farklılıklar içerir. Araştırma sonucu bulunan dokümanların listelendiği kısımda doküman kategorisi olarak “Y doküman” bulunmaz ve “X doküman” da patenttekinden farklı olarak “Buluşun yeni olmadığını gösteren doküman” olarak ifade edilir.

Şekil 10: Faydalı model araştırma raporu – kategorilerin açıklaması bölümü

Ayrıca raporda “FAYDALI MODEL VERİLEBİLİRLİK KRİTERLERİ” başlığı altında –patent inceleme raporlarındakine benzer şekilde– yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerinin hangi istemler için sağlandığını ve sağlanmadığını gösteren bir liste bulunur.

Şekil 11: Faydalı model araştırma raporu – Faydalı model verilebilirlik kriterleri bölümü

Eğer buluş konusu istemle en yakın doküman arasında bazı farklılıklar varsa ve aradaki farkın teknik katkı sağladığı uzman tarafından kabul ediliyorsa olumlu bir rapor hazırlanır.

Eğer buluş konusu istemle en yakın doküman arasında farklılıkların teknik katkı sağlamadığı gerekçesiyle olumsuz bir araştırma raporu düzenlenecekse raporun “görüşler” kısmına hangi unsurun ne sebeple buluşa teknik katkı sağlamadığı aşağıdakine benzer bir şekilde açıklanır:

“İstem 1’deki fan koruyucunun (5) plastik yapıya sahip olması özelliği, buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellik olarak değerlendirilmiş ve yenilik değerlendirmesinde dikkate alınmamıştır.”

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Mart 2021

guneycaliskan@gmail.com


[1] Çin Patent Yasası, m.22, https://www.wipo.int/edocs/lexdocs/laws/en/cn/cn006en.pdf

[2] Graham v. John Deere Co., 383 U.S. 1 (1966).

[3] T 0552/14 (Queue message/TICKETMASTER), https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t140552eu1.html

[4] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, C. Novelty, 5. Ascertaining differences, 5.2. Distinguishing features, 5.2.8 Non-technical distinguishing features, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_5_2_8.htm

“Whereas novelty is not necessary to establish the technical character of an invention, the converse is not true as novelty and inventive step can only be established on the basis of the technical features of the invention. This is in line with the case law of the boards of appeal (T 154/04, OJ 2008, 46)”

[5] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, C. Novelty, 5. Ascertaining differences, 5.2. Distinguishing features, 5.2.8 Non-technical distinguishing features, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_5_2_8.htm

“A claimed invention lacks novelty unless it includes at least one essential technical feature which distinguishes it from the state of the art.”

[6] T 2050/07:  “the board confirmed the established case law according to which features that do not contribute to the technical character of an invention and do not interact with the technical subject-matter of the claim for solving a technical problem have to be ignored when assessing inventive step, such features should equally be ignored when assessing novelty.”

[7] T 2191/13:  “the board observed that novelty could not be established on the basis of a distinction made only mentally, i.e. derived solely from pre-existing knowledge and not reflected in the technical features of the claimed subject-matter.”

[8] Neden teknik özelliklere sahip olduğuna yönelik bir açıklama için bkz: T 2383/10 () of 10.10.2012, Reasons for the decision, 1.

[9] “advantage of easy classification by colour represented a non-technical effect in the form of a presentation of information”;  EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, A. Patentable inventions, 2. Non-inventions under Article 52(2) and (3) EPC, 2.3. Aesthetic creations, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_a_2_3.htm ; Ayrıca bkz. T 0119/88 (Coloured disk jacket) of 25.4.1989.

[10] “the flap is partially or entirely shaped as a company logo or as a product in the box.”

[11] T 2383/10 of 10.10.2012, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t102383eu1.html

[12] TÜRKPATENT’te yapılan istatistiklere göre 2017 ve sonrası patentten faydalı modele dönüşen başvuruların %100’e yakınının G06Q sınıfına sahip bilgisayar tabanlı buluşlar olduğu tespit edilmiştir.

[13] In Ryan v Lum (1989) 14 IPR 513, which concerned a method of cleaning silver involving a sheet of  aluminium with a regular pattern of holes, the court observed: “Neither in the specification nor anywhere else is it claimed that it is the holes themselves which are important in the process. Indeed, the fact that the specification is so general about the number and types of holes that are needed negates to my mind the view that the holes are of great significance to this invention.”

[14] Intellectual Property Office, Manual of Patent Practice, Section 14.115, July 2018, https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/436997/mopp.pdf : the interpretation of the word “opaque” by Jacob J in Minnesota Mining and Manufacturing Co. and anr. v Plastus Kreativ AB and anr. (BL C/64/95; upheld on appeal [1997] RPC 737) where he construed the term by considering the stated reason for the flap being opaque, which was to eliminate the disadvantages of the prior art. However, when considering this case in Nikken Kosakusho Works v Pioneer Trading Co. [2005] FSR 15, Mann J held that although the meaning of a word in a claim can be qualified or explained by reference to the objective intended to be realised, this has to be stated clearly enough in the specification; otherwise the skilled but unimaginative reader, through whose eyes the patent had to be read, would be confused.

[15] Butler v. Helms, 550 F.2d 954, 956-57, 193 U.S.P.Q. 81 (4th Cir. 1977) (“a merely extraneous structural feature recited in the claim, which has no function with respect to the invention claimed, should not prevent invalidity for anticipation if all of the requirements of anticipation are otherwise met”)

[16] Bkz. RCA Corp. v. Applied Digital Data Sys., Inc., 730 F.2d 1440, 221 USPQ 385 (Fed. Cir. 1984); Reynolds Metals Co. v. Aluminum Co. of America, 609 F.2d 1218, 204 USPQ 7 (7th Cir. 1979)

[17] Electro-Nucleonics Laboratories, Inc. v. Abbott Laboratories 214 USPQ 139 (N.D. Ill. 1981)

[18] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VI – Novelty, 6. Implicit disclosure and parameters, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vi_6.htm

[19] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VI – Novelty, 6. Implicit disclosure and parameters, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vi_6.htm :

“It may happen that in the relevant prior art a different parameter, or no parameter at all, is mentioned. If the known and the claimed products are identical in all other respects (which is to be expected if, for example, the starting products and the manufacturing processes are identical), then in the first place an objection of lack of novelty arises. The burden of proof for an alleged distinguishing feature lies with the applicant.”

[20] Iron Grip Barbell Co. v. USA Sports, Inc., 392 F.3d 1317.

[21] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, C. Novelty, 4. Determining the content of the relevant prior art, 4.5. Taking equivalents into account, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_4_5.htm ; TREATMENT OF CONFLICTING APPLICATIONS STUDY MANDATED BY THE TEGERNSEE HEADS, Tegernsee Experts Group, Munich, 24 September 2012,https://www.uspto.gov/sites/default/files/ip/global/treatment_of_conflicting_apps.pdf

[22] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, C. Novelty, 2. State of the art, 2.8. Common general knowledge, 2.8.1 Definition of “common general knowledge”, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_2_8_1.htm

[23] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, C. Novelty, 2. State of the art, 2.8. Common general knowledge, 2.8.1 Definition of “common general knowledge”, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_2_8_1.htm

[24] Guidet v. Brooklyn, 105 U.S. 550 (1881).

[25] Re Shortell, 21 CCPA 1062.

[26] Gardner v.TEC Syst., Inc., 725 F.2d 1338, 220 USPQ 777 (Fed. Cir. 1984), cert. denied, 469 U.S. 830, 225 USPQ 232 (1984): “the Federal Circuit held that, where the only difference between the prior art and the claims was a recitation of relative dimensions of the claimed device and a device having the claimed relative dimensions would not perform differently than the prior art device, the claimed device was not patentably distinct from the prior art device.”

[27] Smith v. Nichols, 88 U.S. 112 (1874).

[28] In re Rose, 220 F.2d 459, 105 USPQ 237 (CCPA 1955): “Claims directed to a lumber package “of appreciable size and weight requiring handling by a lift truck” where held unpatentable over prior art lumber packages which could be lifted by hand because limitations relating to the size of the package were not sufficient to patentably distinguish over the prior art.”

[29] “evident modifications such as a mere optimization of a size or a mere re-arrangement of elements”

[30] DRAFT “ENLARGED” CONCEPT OF NOVELTY:  INITIAL STUDY CONCERNING NOVELTY AND THE PRIOR ART EFFECT OF CERTAIN APPLICATIONS UNDER DRAFT ARTICLE 8(2) OF THE SPLT prepared by the International Bureau, December 2, 2004, s.25-26, https://www.wipo.int/scp/en/novelty/documents/5prov.doc

[31] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VII – Inventive step, 7. Combination vs. juxtaposition or aggregation, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_7.htm

[32] In reHarza, 274 F.2d 669, 124 USPQ 378: “Although the reference did not disclose a plurality of ribs, the court held that mere duplication of parts has no patentable significance unless a new and unexpected result is produced.”

[33] Iron Grip Barbell Co. v. USA Sports, Inc., 392 F.3d 1317.

[34] Ling-Temco-Vought, Inc. v. Kollsman Instrument 372 F.2d 263 (2d Cir. 1967): “merely substituting one material for another and the substituted material performed in a readily predictable manner because of its well known properties that distinguish it from the formerly used material, appellant has a mere “substitution of materials” patent which is invalid.”

[35] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VII – Inventive step, Annex – Examples relating to the requirement of inventive step – indicators, 1. Application of known measures?, 1.1(i), https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_viia_1.htm

[36] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VII – Inventive step, 10. Secondary indicators, 10.1 Predictable disadvantage; non-functional modification; arbitrary choice, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_10_1.htm

[37] T 72/95 ve T 939/92.

[38] Australia Patent Manual of Practice and Procedure, 2.4 Novelty, 2.4.3.2 Testing a Claim Against a Citation, http://manuals.ipaustralia.gov.au/patent/2.4.3.2-testing-a-claim-against-a-citation

[39] Australia Patent Manual of Practice and Procedure, 2.4 Novelty, 2.4.8.3 Mere Presence in Claim Does Not Ensure Essential, http://manuals.ipaustralia.gov.au/patent/2.4.8.3-mere-presence-in-claim-does-not-ensure-essential

[40] Australia Patent Manual of Practice and Procedure, 2.4 Novelty, 2.4.8.9 Consideration of Independent and Dependent Claims, http://manuals.ipaustralia.gov.au/patent/2.4.8.9-consideration-of-independent-and-dependent-claims

[41] Rusya Patent Yasası, 2003, m.5(1): A utility model shall be recognized as patentable if it is new and industrially applicable. A utility model shall be new if the sum of its essential features is not anticipated by prior art.

[42] International report – Key features of utility model protection, Gorodissky & Partners – Russia, 24.02.2016,  http://www.iam-media.com/reports/detail.aspx?g=04fdcef1-57e3-4810-a319-3e9279d09f2f  Erişim tarihi: 26.01.2018.

[43] Is the “essentiality” test here to stay?, Miquel Montañá (Clifford Chance), May 15, 2017,  http://patentblog.kluweriplaw.com/2017/05/15/essentiality-test-stay/

[44] Intellectual Property Office, Manual of Patent Practice, Section 2.11, July 2018, https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/436997/mopp.pdf

[45] In re Seid, 34 C.C.P.A. 1039, 161 F.2d 229, 73 U.S.P.Q. 431 (1947).

[46] Ex parte Hilton, 148 USPQ 356 (Bd. App. 1965).

[47] Bkz. Pringles örneği: US2286644 nolu patent; The Pringle as Technology, ALEXIS C. MADRIGAL, APRIL 6, 2011, https://www.theatlantic.com/technology/archive/2011/04/the-pringle-as-technology/236903/

[48] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VI – Novelty, 5. Generic disclosure and specific examples, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vi_5.htm

[49] Australia Patent Manual of Practice and Procedure, 2.4 Novelty, 2.4.6.6.2 Selection Specification Must Describe Advantage, http://manuals.ipaustralia.gov.au/patent/2.4.6.6.2-selection-specification-must-describe-advantage

[50] SIPO Examination Guidelines 2010 Part II Chapter 3 Section 3.2.4, http://www.gechengip.com/information/gfpe2010_en.htm

[51] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VII – Inventive step, Annex – Examples relating to the requirement of inventive step – indicators, 1. Application of known measures?, 1.1(ii), https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_viia_1.htm

[52] DRAFT “ENLARGED” CONCEPT OF NOVELTY:  INITIAL STUDY CONCERNING NOVELTY AND THE PRIOR ART EFFECT OF CERTAIN APPLICATIONS UNDER DRAFT ARTICLE 8(2) OF THE SPLT prepared by the International Bureau, December 2, 2004, s.1, https://www.wipo.int/scp/en/novelty/documents/5prov.doc

[53] Broader novelty: even if the claimed invention is not fully disclosed (explicitly or inherently) in the earlier application, the earlier application defeats the patentability of the claimed invention if the differences between the two are minor (for example, a replacement with a well-known equivalent element)

[54] Shanklin Corp. v. Springfield Photo Mount Co., 521 F.2d 609, 187 U.S.P.Q. 129 (1st Cir. 1975)

[55] SIPO Guidelines for Examination (2010) Chapter 3 of Part 2, 3.2.3.

[56] Australia Patent Manual of Practice and Procedure, 2.4 Novelty, 2.4.9 Doctrine of Mechanical Equivalents, http://manuals.ipaustralia.gov.au/patent/2.4.9-doctrine-of-mechanical-equivalents

[57] Rogge, GRUR 1996, 936.

[58] NOVELTY AND NON-OBVIOUSNESS – THE RELEVANT PRIOR ART, Mario Franzosi; Edited for publication by Kraig Hill, Toshiko Takenaka and/or Kevin Takeuchi, CASRIP, 2001, s.77, https://ficpi.org.au/members-only/articles/Annex_1A.pdf

[59] Shanklin Corp. v. Springfield Photo Mount Co., 521 F.2d 609, 187 U.S.P.Q. 129 (1st Cir. 1975)

[60] Bowser Inc. v. United States, 388 F.2d.

[61] Lincoln Engineering Co. v. Stewart-Warner Corporation, 91 F.2d 757 (7th Cir. 1937).

[62] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VII – Inventive step, 7. Combination vs. juxtaposition or aggregation, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_7.htm

[63] T 389/86 ve T 204/06.

[64] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VII – Inventive step, 7. Combination vs. juxtaposition or aggregation, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vii_7.htm

[65] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VII – Inventive step, Annex – Examples relating to the requirement of inventive step – indicators, 2. Obvious combination of features?, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_viia_2.htm#GLG_CVIIA_2

[66] COMPARATIVE STUDY REPORT ON INVENTIVE STEP (JPO – KIPO – SIPO), p.12, https://www.kipo.go.kr/upload/en/download/JP-CN-KR_Comparative_Table_of_Inventive_Step.pdf

[67] Inventive Step of Invention, Japan Patent Office, Asia-Pacific Industrial Property Center, JIII, 2011, Collaborator: Tetsuo TSUKANAKA, 3-4 Principle of Method of Determining whether a Claimed Invention Involves an Inventive Step, Mere juxtaposition of features, https://www.jpo.go.jp/e/news/kokusai/developing/training/textbook/document/index/Inventive_Step_of_Invention2011.pdf

[68] Australia Patent Manual of Practice and Procedure, 2.4 Novelty, 2.4.8.5 Collocations, Kits, http://manuals.ipaustralia.gov.au/patent/2.4.8.5-collocations-kits

[69] Australia Patent Manual of Practice and Procedure, 2.9 Patentability issues, 2.9.2.16.1 Collocations, http://manuals.ipaustralia.gov.au/patent/2.9.2.16.1-collocations

Faydalı Modelde Yenilik Kriterinin Değerlendirilmesi – Bölüm I

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz. Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

GİRİŞ

Bilindiği üzere 6769 nolu Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile birlikte faydalı model mevzuatında çeşitli değişiklikler gerçekleşti. Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz faydalı modele araştırma raporu düzenlenmesi zorunluluğuydu. Bu değişiklikle beraber faydalı model verilebilirlik kriterlerinin nasıl değerlendirileceği sorusu da daha önem kazanmış oldu. Bu kriterler her ne kadar eski mevzuatta olduğu gibi buluş basamağı kriteri aranmaksızın, yenilik ve sanayiye uygulanabilirlikten ibaret olsa da, yenilik değerlendirmesine eklenen bir hüküm kafa karışıklığını da beraberinde getirdi. Bu yazıda 6769 nolu SMK’ya göre faydalı modeller için yenilik kriterinin nasıl değerlendirileceği yorumlanmaya çalışılacaktır. Bu yapılırken önce Bölüm I’de TÜRKPATENT’te uygulanan standart yenilik prosedürü ortaya konulacak ve sonra Bölüm II’de Kanuna yeni eklenen hüküm ile ilgili değerlendirmeler yazarın tamamen kendi görüşleri üzerinden yapacaktır. Umarız ki yazı kafaları daha da fazla karıştırmaz ve okuyuculara faydalı olur.

1. Mevzuat

6769 nolu SMK’nın 142 nci maddesinin ilk iki fıkrasında faydalı model ile korunabilir buluşlardan bahsedilmektedir:

“(1) 83 üncü maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yeni olan ve 83 üncü maddenin altıncı fıkrası kapsamında sanayiye uygulanabilen buluşlar, faydalı model verilerek korunur.

(2) Faydalı modelin yenilik değerlendirmesinde, buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler dikkate alınmaz.”

SMK m.142(1)’de atıf yapılan m.83’e göre “Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.”

SMK m.83’ün ilk fıkrası, eski mevzuatta olduğu gibi faydalı model verilebilirlik şartlarını yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik olarak belirlemiştir.

Burada yeni eklenen ikinci fıkra özellikle dikkat çekicidir. Bu maddeye ilişkin Kanun Gerekçesi şöyledir:  “Maddenin birinci fıkrasında, faydalı modelle korunabilir buluşlar tanımlanmıştır. Patentten farklı olarak faydalı modelde buluş basamağı kriteri aranmamaktadır. Ancak buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler, faydalı modelin yenilik değerlendirmesinde dikkate alınmayacaktır. Böylece küçük farklılıklar içeren buluşların değil yenilik içeren teknik geliştirmelerin faydalı modelle korunabilmesi imkânı sağlanmıştır.”

Ancak gerekçe kafa karışıklığını gidermektense daha fazla karışıklık yaratmışa benzemektedir. Zira “yenilik içeren teknik geliştirmeler” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği belirsizdir. Bu durumda bütün geliştirmeler yenilik içermemekte midir? “küçük faklılıklar”dan ne kast edilmektedir? Dahası “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler” nasıl tespit edilecektir? Hatta “buluş konusu” nasıl tespit edilmelidir? Bu sorulara cevap aramadan önce biraz soluklanalım ve konuya klasik yenilik testimizi ele alarak başlayalım.

2. Yenilik Testi

Patentlenebilirlik kriterleri arasında yenilik kriteri, çoğu zaman buluş basamağı kriterine göre çok daha az tartışma konusu olmakta, yenilik genelde taraflarca çok zorluk çekilmeden değerlendirilebilmektedir. Bu rahatlığın temel nedenlerinden biri “küçük farklılıklar” nedeniyle bir buluşun yeni olarak kabul edilmesi durumunda bile buluş basamağı kriterinin devreye gireceği düşüncesidir. Bununla birlikte buluş basamağı kriterinin değerlendirilmediği ülkemizdeki gibi faydalı model sistemlerinde yenilik kavramının değerlendirilmesi çok daha fazla önem kazanmaktadır. Tekniğin bilinen durumundaki bir dokümandan “küçük bir fark”la ayrılan bir yapılanmanın yeni olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunda sıklıkla görüş ayrılıkları yaşanmaktadır. Kanuna eklenen yukarıda bahsedilen yeni hüküm bu tartışmayı daha da alevlendirmiştir.

Yenilik değerlendirmesi kabaca iki ana aşamaya ayrılabilir: Birinci aşamada tekniğin bilinen durumunun kapsamı tespit edilir ve ilgili dokümanlar bulunur. İkinci aşamada ise her doküman tek tek buluş konusu istemlerle karşılaştırılır.[i] Bu karşılaştırma sonucunda eğer istemdeki bütün özellikler bulunan dokümanda varsa istemin yeni olmadığı sonucuna varılır. Şimdi ilk olarak tekniğin bilinen durumunun kapsamını tespit edelim.

2.1 Tekniğin Bilinen Durumunun Kapsamı

SMK m.83(2)’ye göre “Tekniğin bilinen durumu, başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya konulmuş veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar.”

Bu hüküm mevzuatımızda yenilik kıstasının “mutlak yenilik” (sadece Türkiye’de yeni değil, tüm dünyada yeni olma kriteri) olduğunu göstermektedir. Ayrıca açıklamanın türü (yazılı, sözlü kaynak ya da kullanım şeklinde olması) önemli olmaksızın her türlü açıklama tekniğin bilinen durumu kapsamına alınmıştır.

Tekniğin bilinen durumu tespit edilirken başvuru ile aynı tarihe sahip dokümanlar dikkate alınmaz. Zira 6769 SMK m. 83(2)’deki “başvuru tarihinden önce” ifadesi bunu gerektirmektedir.

Ayrıca SMK m.83(3)’e göre, “başvuru tarihinde veya bu tarihten sonra yayımlanmış olan ve başvuru tarihinden önceki tarihli ulusal patent ve faydalı model başvurularının ilk içerikleri tekniğin bilinen durumu olarak dikkate alınır.” Bir başka deyişle araştırma raporlarında “E doküman” olarak kullanılan yerli başvurular da tekniğin bilinen durumuna dahil edilmiştir. Türkiye’ye giriş yapan ve tarih itibariyle “E doküman” olma şartını sağlayan PCT ve EP başvuruları da yerli başvuru olarak kabul edilerek tekniğin bilinen durumuna dahil edilmiştir.

Yukarıdaki hüküm tekniğin bilinen durumunu genişletirken, aşağıdaki hüküm ise kapsamı biraz daraltmaktadır. 6769 SMK m.84’e göre buluşa faydalı model verilmesini etkilemeyen açıklamalar şunlardır:

“(1) Buluşa patent veya faydalı model verilmesini etkileyecek nitelikte olmakla birlikte, başvuru tarihinden önceki on iki ay içinde veya rüçhan hakkı talep edilmişse rüçhan hakkı tarihinden önceki on iki ay içinde ve aşağıda sayılan durumlarda açıklama yapılmış olması buluşa patent veya faydalı model verilmesini etkilemez:

a) Açıklamanın buluşu yapan tarafından yapılmış olması.

b) Açıklamanın patent başvurusu yapılan bir merci tarafından yapılmış olması ve bu merci tarafından açıklanan bilginin;

1) Buluşu yapanın başka bir başvurusunda yer alması ve söz konusu başvurunun ilgili merci tarafından açıklanmaması gerektiği hâlde açıklanması.

2) Buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgiyi edinmiş olan üçüncü bir kişi tarafından, buluşu yapanın bilgisi veya izni olmadan yapılan başvuruda yer alması.

c) Açıklamanın buluşu yapandan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bilgi elde eden üçüncü kişi tarafından yapılmış olması.

(2) Birinci fıkraya göre, başvurunun yapıldığı tarihte patent veya faydalı model isteme hakkına sahip olan her kişi buluşu yapan sayılır.

(3) Birinci fıkranın uygulanmasından doğan sonuçlar, süreyle sınırlı değildir ve her zaman ileri sürülebilir.

(4) Birinci fıkranın uygulanması gerektiğini ileri süren taraf, şartların gerçekleştiğini veya gerçekleşmesinin beklendiğini ispatla yükümlüdür.”

Burada sıklıkla tartışma konusu olan noktalardan biri başvuru sahibinin başvuru tarihinden önceki on iki ay içinde yayınlanmış eski bir başvurusunun bu kapsama girip girmeyeceğidir. Söz konusu maddenin temel amacı başvuru sahibinin isteği dışında gerçekleşen bazı açıklamalar nedeniyle mağdur olmasının önüne geçmektir. Bunun dışında yine sergileme yoluyla ya da makale vb. bir şekilde yapılan açıklamalar için de bu maddeyle başvuru sahibine istisna (grace period) sağlanmıştır. Ancak ilgili maddedeki ”açıklamanın buluşu yapan tarafından yapılmış olması” ifadesini başvuru sahibinin yaptığı önceki tarihli patent/faydalı model başvurusu olarak değerlendirmek kanaatimizce doğru olmayacaktır. [ii] Zira bu durum koruma süresinin haksız olarak uzatılmasına yol açacaktır. Örneğin 20.09.2016 başvuru tarihli bir faydalı model başvurusu 20.03.2018’de yayınlanmış olsun. Aynı başvuru sahibi aynı buluş konusu ile ilgili 10.03.2019’da bir faydalı model başvurusu daha yapmış olsun. 12 aylık süreyi kaçırdığı için önceki başvuruyu da rüçhan gösterememiş olsun. Bu durumda 20.03.2018’de yayınlanmış başvuruyu son on iki ayda buluşu yapan tarafından yapılmış açıklama olarak kabul edecek olursak başvuru sahibine aynı buluş konusuyla ilgili 20.09.2016 tarihinden itibaren 10.03.2029 tarihine kadar yaklaşık 12,5 yıl koruma süresi (normalden 2,5 yıl fazla) verilmiş olacaktır ki bu doğru bir uygulama değildir.

551 KHK m.8(1)(b)’deki “Açıklamanın bir merci tarafından yapılmış olması” ifadesinin 6769 SMK m.84’te “Açıklamanın patent başvurusu yapılan bir merci tarafından yapılmış olması” olarak değiştirildiği görülmektedir. Söz konusu değişikliğin nedeninin anılan mercinin patent ofisi olduğunun altını çizmek olduğu tahmin edilmektedir. Ancak bahsi geçen istisnalar nadiren karşılaşılabilecek bazı durumlara işaret etmektedir. Örneğin başvuru sahibinin yaptığı bir başvurunun ardından gelen olumsuz araştırma raporu, başvuru sahibinde başvuruyu daha iyi ve kapsamlı bir şekilde yapması gerektiği kanaati oluşturmuş olsun. Hemen bu başvuru yayınlanmadan başvuruyu geri çeksin ve buluşa ait unuttuğu, eksik bıraktığı unsurları ekleyerek yeni bir başvuru yapmış olsun. Ancak bu sırada ofis geri çekme talebini fark etmemiş ve yanlışlıkla önceki başvuruyu yeni başvuru yapılmadan önce yayına çıkarmış olsun.   Bu durumda SMK m.84(1)(b)(1)’deki hükme göre bu yayın yeni başvurunun faydalı model verilebilirliğini etkilemeyecektir.

Bir diğer istisna ise üçüncü bir kişi tarafından, buluşu yapanın bilgisi veya izni olmadan patent ofisine başvuruda bulunulması ya da başka bir şekilde açıklanması durumudur. Böyle bir durumda da yapılan açıklama başvurunun faydalı model verilebilirliğini etkilemeyecektir.

2.2 Yenilik Değerlendirmesindeki Temel Kurallar

Bu bölümde TÜRKPATENT’te uygulanan klasik yenilik testine ait esaslardan bahsedilecektir. Tekniğin bilinen durumunda bulunan dokümandaki yapılanma ile faydalı modelin istemi karşılaştırılırken unsurların kelimesi kelimesine aynı olması gerekmez. Bir başka deyişle, teknikte bilinen dokümanın istemdeki unsurları özdeş bir dille yazılmış şekilde içermesi gerekmez.[iii] Teknik unsurların farklı isimlendirilmiş olması önemli olmayıp teknik özelliklerinin örtüşmesi önemlidir. Bir başka deyişle buluşa ait unsurların tümünün bir dokümanda bulunmasından kastedilen lafzi bir aynılık değildir. Teknikteki doküman buluşun öğretisinin içeriğini, temel fikrini bulundurmalıdır.[iv]

Bağımlı ve bağımsız istemler için yenilik değerlendirmesi şu şekilde ele alınır: Eğer bağımsız bir istem yeni değilse, buna bağlı istemlerin yeni olup olmadığı tek tek kontrol edilmelidir. Eğer bağımsız bir istem yeni ise, buna bağlı istemler de yenidir (İstemlerin doğru bir şekilde bağlandığı varsayılmaktadır. Eğer yanlış bağlandıysa, düzeltilmiş hali düşünülerek değerlendirme yapılır ve düzeltme istenir).

Yenilik karşılaştırması yapılırken istemde bir unsur ya da yapılanmayla ilgili birden fazla alternatif verilmişse, o alternatiflerden herhangi birinin olduğu yapılanmaya sahip bir doküman istemin yeniliğini ortadan kaldırmada yeterli olacaktır. Bir başka deyişle, alternatiflerin her birinin ayrı ayrı bulunmasına gerek yoktur. Örneğin istemde iki cep telefonu arasında yapılan veri transferinin NFC ya da bluetooth kullanılarak yapıldığından bahsediyor olsun. Bu durumda uzmanın söz konusu veri transferinin NFC ile gerçekleştirildiği bir doküman (bluetooth’tan bahsedilmese bile) bulması istemin yeni olmadığını göstermede yeterli olacaktır. Yine istemde opsiyonel olarak sunulan özelliklerin yenilik değerlendirmesinde karşılaştırılan dokümanda bulunmasına gerek yoktur. İstemde geçen “tercihen”, “örneğin”, “vb.” gibi ifadeler bu nedenle göz ardı edilebilir.[v] Örneğin “…kısa mesafe veri transferinin tercihen NFC ya da bluetooth ile yapılmasıdır” ifadesinin yeni olmadığı herhangi bir kısa mesafe veri transfer yöntemi (NFC ya da bluetooth olmak zorunda değil) ile gösterilebilir.

Buluş konusunun başvuru tarihinden önce piyasada satıldığı biliniyorsa söz konusu cihazın/ürünün isteme konu yapılanmalardan birinin teknik özelliklerini kapsaması yeterli olacaktır.[vi] Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus, özellikle piyasada satılan ürünlerin bazen dış görünüşleri ile bilindiği ve içeriklerine tam olarak ulaşılamadığı durumlarla ilgilidir. Böyle bir durumda buluşa konu istemin söz konusu ürüne karşılık geldiği anlaşılamıyorsa veya ürün ortaya konamıyorsa yeniliği ortadan kaldırmasından söz edilemeyecektir.[vii] Örneğin bulunan bir internet sitesinde satılan cihazın görsel açıdan buluşla birebir aynı olduğu anlaşılsa bile resimlerden iç mekanizması görülemiyorsa (ve bunu destekleyecek başka bilgi de yoksa) ve istemde de bunlar korunuyorsa bu doküman yenilik değerlendirmesi için yeterli değildir. Bir dokümanın yeniliği ortadan kaldırabilmesi için yeterli teknik içeriğinin (enabling disclosure) olması gerekir. Burada buluşun muhtemelen piyasada önceden satılıyor olması nedeniyle daha açıklayıcı bir doküman bulunması amacıyla uzman tarafından araştırmada azami çaba sarf edilmelidir.

Patent uzmanı buluşun yeniliğinin olmadığını referans göstererek ispatlamalıdır. Hiç doküman kullanmadan yalnızca uzmanın kişisel bilgisiyle bir buluşun yeni olmadığı ispatlanamaz.[viii]

6769 SMK m. 83(4)’te buluş basamağı tanımlanırken “teknik alandaki uzman” ifadesinden bahsedilmektedir. Söz konusu ifadenin yenilik tanımı yapılırken kullanılmayışı zaman zaman yenilik değerlendirmesinde böyle bir uzmana gerek olmadığı yorumlarına neden olmaktadır. Oysa “teknik alandaki uzman” yenilik değerlendirmesi sırasında da mevcuttur, ancak sadece görevi buluş basamağındakine kıyasla farklıdır. Yenilik değerlendirmesi yapan “teknik alandaki uzman” kişinin görevi tekniğin bilinen durumunda tespit edilen dokümanları tek tek buluşla karşılaştırmaktır. Söz konusu uzman ilgili dokümanlarda ima edilen ancak dile getirilmeyen bilgiye de sahiptir.[ix]

Yenilik değerlendirilirken teknikte uzman kişinin karşılaştırılan dokümanın yayın tarihindeki bilgisi dikkate alınır, buluşun başvuru tarihindeki bilgisi dikkate alınmaz.[x] Bu durumun tek istisnası karşılaştırılan dokümanın SMK m.83(3) kapsamına giren bir doküman olmasıdır. Bu tür dokümanların başvuru tarihleri (varsa rüçhan tarihleri) dikkate alınır.[xi] (bkz. Bölüm 2.1)

Buluşla karşılaştırılan tekniğin bilinen durumundaki dokümanda maddi bir hata yapılmışsa ve bu da buluştan farklılık arz etmişse bu durum yeniliğin sağlanması için yeterli olmayacaktır. Teknikte uzman kişi söz konusu hatayı genel teknik bilgisiyle düzeltebiliyorsa söz konusu doküman yeniliği ortadan kaldırmada kullanılabilecektir.[xii]

Yenilik değerlendirmesine ait diğer bazı kıstaslar şunlardır:

— Teknikte uzman kişi dokümanı okuduğunda şüphesiz bir biçimde tespit edebileceği her türlü teknik öğreti dokümanın kapsamına dahildir.[xiii]

— İlgili dokümanın doğrudan atıfta bulunduğu doküman da söz konusu dokümanın içeriğine dahil edilebilir.[xiv] Ancak bu atıf iki dokümanın aslında tek bir doküman olarak düşünüldüğünü göstermelidir.[xv]

— İlgili dokümandaki sadece resimler/çizimler ile ifade edilmiş teknik özellikler, net bir teknik öğreti ortaya koymaya olanak sağlayacak nitelikte oldukları sürece değerlendirmeye alınacaktır.[xvi] Bu durumda tesadüfi benzerlikler yüzünden yeniliğin olmadığı ileri sürülmemelidir.[xvii] Örneğin eğer teknikte uzman kişi bir diyagrama baktığında belli bir boyutsal oranın varlığını tespit edemiyorsa söz konusu dokümanın yeniliği ortadan kaldırdığı ileri sürülemeyecektir.[xviii]

— Bir makalenin/patent dokümanının özet kısmı da tekniğin bilinen durumunda değerlendirilmekle birlikte, ilgili dokümanı doğru bir şekilde yansıtmaması durumunda özet dikkate alınmamalıdır.[xix]

— İstemdeki unsurlar –zorunlu haller dışında- bir özelliğin var olduğunu ifade etmeli, bir özelliğin olmadığını ifade eder şekilde yazılmamalıdır. Örneğin “buluş bir elektrik süpürgesi olup, özelliği tekerlek içermemesidir.” şeklinde yazılmış bir istem buluşun sahip olduğu teknik unsurları tanımlamamaktadır. Bu tür istemlerde koruma kapsamının belirsizliği yenilik değerlendirmesini anlamsız kılar. Bu nedenle ya istem çıkarılmalı ya da düzeltilmelidir.[xx]

— Belirsiz bir terim ya da ifade istemin tekniğin bilinen durumundan farklılaşmasını sağlayamaz.[xxi]

2.3 Tek bir dokümanla karşılaştırma yapılması

Yenilik değerlendirmesinde karşılaştırma yaparken tek bir doküman kullanılabilir. Birden fazla doküman birleştirilmek suretiyle yeniliğe saldırılamaz. Örneğin istemde A+B+C+D+E özellikleri olsun ve araştırma sonucu bulunan bir dokümanda A+D+E, bir başka dokümanda da A+B+C unsurları bulunsun. Bu durumda iki dokümanı birleştirerek (araştırma raporunda Y doküman olarak kullanarak) yeniliğe saldırılamaz.

Buluşa ait unsurların tümünün bir dokümanda bulunması yeniliği ortadan kaldırmak için yeterli olmayabilir. Örneğin söz konusu dokümanda unsurlar farklı bir kombinasyonda bir araya getirilmiş olabilir. Özellikle bir katalogdaki farklı yapılanmaları bir araya getirerek buluşa ulaşmaya çalışmak doğru olmayacaktır.[xxii] Bir başka deyişle istemdeki unsurların aynı dokümandaki aynı yapılanmada geçiyor olması gerekir. Aksi takdirde iki farklı yapılanma bir araya getirilerek yeniliğe saldırılamaz. Bu mümkün olsaydı, dünyadaki bütün teknik bilgiyi (patent, makale, web sitesi vs.) tek bir doküman halinde birleştirdiğimizde bütün başvuruları yenilik olmadığı gerekçesiyle öldürebilirdik.

Eğer bulunan dokümanın içindeki bir yapılanmayla istem karşılaştırıldığında bazı unsurlar eksik kalıyorsa ve bunlar bir referans doküman (sözlük, el kitabı, ders kitabı, ansiklopedi vb.) yardımıyla tamamlanabiliyorsa, bu ikinci referans dokümanın kullanımı kabul edilebilir. Yine eğer internetten yapılan bir aramada örneğin spesifik model numarası olan bir cihaz bulunmuş ancak bazı detayları bir başka dokümanda bulunmuşsa, (ikisinin de tarihi başvuru tarihinden önce olmak şartıyla) iki doküman raporda & işareti kullanılarak tek doküman gibi birlikte yazılabilir. Bu yöntem, tarihi tespit edilemeyen bir bilginin tarihini bulmaya yardımcı ikincil bir doküman olması durumunda da kullanılabilir.

Yapılanmalarda ifade edilmemiş olsa da varlığının anlaşıldığı unsurlar varsa, uzman bunları mevcut kabul edip istemin yeniliğini ortadan kaldırmada kullanabilir. Bir örnek verelim:

“İstem 1: Kişisel savunma için bir püskürtme cihazı olup püskürtme maddesi ile doldurulmuş bir muhafaza, bir püskürtme nozılı ve bir tetik içermesi ve karakterize edici özelliği; püskürtme cihazının bir taşınabilir iletişim cihazının dış yüzeyine sökülebilir şekilde entegre edilmiş olmasıdır.”

Tekniğin bilinen durumunda US2006201964 nolu doküman bulunmuş olsun.

Şekil 1: Birinci yapılanma                                Şekil 2: İkinci yapılanma

Söz konusu dokümandaki buluş “Kişisel savunma için bir püskürtme cihazı olup (bkz. paragraf 20) püskürtme maddesi ile doldurulmuş bir muhafaza, bir püskürtme nozılı ve bir tetik içermesi (bkz. paragraf 46, şekil 1, birinci yapılanma) ve karakterize edici özelliği; püskürtme cihazı bir taşınabilir iletişim cihazının dış yüzeyine sökülebilir şekilde entegre edilmiş olmasıdır. (bkz. paragraf 48, şekil 2, ikinci yapılanma)”

Normal şartlarda bir doküman içindeki farklı yapılanmaların, unsurların bir kombinasyon haline getirilerek, birleştirilerek buluş konusu isteme ulaşılması ve bu şekilde istemin yeniliğinin ortadan kaldırılması mümkün değildir. Ancak yukarıdaki örnekte teknikte uzman kişi ikinci yapılanmada püskürtme nozılı ve bir tetikten bahsedilmemiş olmasına rağmen bu unsurların buluşun çalışması için gerekli olduğunu, söz konusu unsurların ifade edilmeden de varlığının anlaşıldığını bilecektir. Buna göre söz konusu doküman istemin yeniliğini ortadan kaldırmada kullanılabilecektir.[xxiii] Şimdi bu konuyu aşağıdaki bölümde biraz daha detaylandıralım.

2.4 Dokümanda ifade edilmediği halde varlığı anlaşılan unsurlar

Yenilik değerlendirmesi sırasında karşılaştırılan dokümanda bahsedilmese de eksik olan özellik ilgili yapılanmada doğası gereği zaten olması gereken (implicit/inherent) bir özellik olabilir.

Tekniğin bilinen durumunda bulunan bir dokümanın istemin yeniliğini ortadan kaldırabilmesi için “doğrudan ve açıkça”[xxiv] ortaya konabilir olması gerekmektedir. Bu karşılaştırmadaki bir esneklik istemde ifade edilmese bile anlaşılabilen bazı özelliklerin de var olduğunun kabul edilmesidir. Örnek vermek gerekirse, istemde kauçuk içeren bir yapılanmadan bahsedilirken, istemde kauçuğun elastik özelliğinin ön plana çıkarılmış olması söz konusu ise ve teknikte bulunan dokümanın istemden tek farkı kauçuk yerine “elastik malzeme” ifadesi ise söz konusu doküman istemin yeniliğini ortadan kaldıracaktır. Bu durumda kauçuğun elastik bir malzeme olduğu “doğrudan ve açıkça” ortaya konabilir niteliktedir.[xxv]

A.B.D.’de (USPTO) uygulanan yenilik değerlendirmesine göre bir unsur o buluşun tabiatında var olan[xxvi] bir özellikse ve karşılaştırma yapılan dokümanda bu unsurdan bahsedilmiyorsa, o unsurun yapılanmada bulunduğu varsayılarak yenilik veya buluş basamağının bulunmadığı ileri sürülebilir.[xxvii] Örneğin istem “Bir saklama kabı olup özelliği birden çok içi boş plastik çıkıntılar içermesidir.”  şeklinde olsun. Teknikteki dokümanda da plastik çıkıntılar içeren bir saklama kabından bahsediliyor olsun. Her ne kadar dokümanda açık bir şekilde çıkıntıların içi boş olduğundan bahsedilmese de çıkıntıların klasik üfleme kalıplama (blow molding) tekniği kullanılarak oluşturulduğundan bahsedilmiş olsun. Eğer tekniğin bilinen durumundaki bir başka dokümanda üfleme kalıplama tekniğiyle yapılan çıkıntıların içerisinde doğası gereği boşluk olacağından bahsediliyorsa, söz konusu iki doküman kullanılarak istemin yeni olmadığı ileri sürülebilecektir. Ancak üfleme kalıplama tekniğiyle yapılan çıkıntıların içerisinde boşluk olmama ihtimali de söz konusuysa yeniliği yok etmek mümkün olmayacaktır. Zira doğası gereği orada olması gereken bir özellik olasılıklar dahilinde düşünülemez, mutlaka orada olmalıdır.[xxviii]

Bir başka örnek vermek gerekirse, dokümanda bir içten yanmalı motorun soğutma sistemi için bir kontrol düzenlemesinden bahsedilirken, sistemdeki bir radyatör veya başka bir ısı eşanjörünün varlığına atıfta bulunulmayabilir, ancak böyle bir unsurun mutlaka bulunacağı ve bu nedenle varlığının ima edildiği kabul edilecektir.[xxix]

2.5 Aradaki farkın yaygın genel bilgi olması (Common general knowledge)

Yenilik değerlendirmesi sırasında karşılaştırılan dokümanla buluş konusu istem arasındaki fark “yaygın genel bilgi” (common general knowledge) olabilir.

“Yaygın genel bilgi” terimi, iyi bilinen bir teknik veya yaygın olarak kullanılan bir teknik dahil olmak üzere, teknikte uzman bir kişinin genel bilgi veya deneyiminden elde edilen bariz bilgi anlamına gelir.[xxx]

Ancak bu yaygın genel bilgi tekniğin bilinen durumunda kullanılan dokümanın yayın tarihindeki bilgidir, daha sonra genel bilgi haline gelmiş bilgiler buna dahil değildir.[xxxi] Bu buluş basamağındaki yaygın genel bilgi tanımından farklıdır, zira buluş basamağındaki yaygın genel bilgi başvuru konusu buluşun başvuru (varsa rüçhan) tarihindeki genel bilgidir.[xxxii]

Yaygın genel bilgi ders kitaplarında, ansiklopedilerde vb. bulunabileceği gibi başka herhangi bir şekilde de var olabilir. Bu nedenle bu bilginin varlığını ispatlamak için doküman göstererek ispat yapmak gerekmez.[xxxiii]

Patent dokümanları “yaygın genel bilgi” olarak değerlendirilemezler, ancak bazı durumlarda örneğin bir ders kitabında atıf yapılmış bir patent dokümanı için böyle bir durum söz konusu olabilir.[xxxiv]

“Yaygın genel bilgi”, teknikteki uzman kişinin ezberlediği ve uygulamış olduğu materyalle sınırlı değildir. Çalışmakta olduğu alanda var olduğunu bildiği, hatırlayamazsa atıfta bulunacağı ve temel olarak kullanılmasının yeterince güvenilir kabul edildiğini anladığı, önceki tekniğin anlaşılmasına yardımcı olan tüm materyalleri içerir. Örneğin, teknikte uzman kişinin karmaşık bir endüstri standardında yer alabilecek ilgili teknik ayrıntıların tamamını tutan bir ansiklopedik belleğe sahip olması beklenmez, bunun yerine bu tür özel ayrıntılı bilgiler gerektiğinde nereye bakılacağını bilmesi beklenir.[xxxv]

Bir örnek verelim. Buluş çamaşır makinesinde örümcek (tripod) olarak adlandırılan parça ile ilgili olsun. Buluş konusu istemlerde bu parçanın bazı yapısal özellikleri bulunsun. Bağımlı bir başka istemde de örümceğin silikon ve bakır içeren alüminyum alaşım malzemeden yapıldığı belirtilsin. Ancak bu bilgi teknikte karşılaştırılan dokümanda bulunmuyor olsun. Çamaşır makineleri alanında teknikte uzman kişi A380 olarak adlandırılan bu alaşımın çamaşır makinesindeki örümceklerde yaygın olarak kullanıldığını bileceği için bu bilginin “yaygın genel bilgi” olarak ilgili dokümanda bulunduğunu kabul edebilir.

Şekil 3: Bir çamaşır makinesi tamburu ve örümcek (tripod) yapılanması[xxxvi]

2.6 Buluşun kullanım alanı

Yenilik değerlendirmesi sırasında karşılaştırılan dokümanla buluş konusu istem arasındaki fark yalnızca buluşun kullanım alanının farklı olması ise, örneğin istemde cihazın belirli bir amaç için, belli bir işi yapmak için geliştirildiğinden bahsediyorsa (intended purpose) burada dikkat edilmesi gereken husus bulunan dokümandaki yapılanmanın istemdeki yapılanmanın yerine kullanılıp kullanılamayacağıdır. Eğer kullanılabiliyorsa istem yeni değildir.

Bir örnek üzerinden değerlendirelim: US20120093565 nolu başvuru sörf tahtası yüzeyi cilalamak için geliştirilmiş bir tüp/aplikatördür. Dosyanın uzmanı raporda US2980246 nolu dokümanı yenilik öldürücü doküman olarak kullanmıştır. Söz konusu doküman ise kozmetik ürün için kullanılan bir tüp/aplikatördür. Her iki buluşta da tüpün özellikleri aynı olup yalnızca kullanım alanları farklıdır.

Şekil 4: US20120093565 nolu başvuru sörf tahtası yüzeyi cilalamak için geliştirilmiş bir tüp (solda) ve US2980246 nolu doküman kozmetik ürün için kullanılan bir tüp (sağda), aparata ait temsili bir görsel (altta)

Tüpün içeriğinin farklı olması yenilik değerlendirmesinde teknik bir farklılık yaratmamaktadır. Zira içe konulan ürünün niteliği nedeniyle tüpte bir değişiklik yapma gereği olmadan iki buluş birbirinin yerine kullanılabilmektedir.

Buna göre, buluşun kullanım alanı yenilik kriteri araştırılırken bağlayıcı niteliğe sahip değildir. Bir buluşun ne amaçla veya nerede kullanılıyor olduğunun (istemlerle korunan unsurlara ait özellikler aynı olduğu sürece) yenilik araştırmasında bir önemi bulunmamaktadır. Aksi takdirde bilinen ve patentli ürünlerin farklı amaçlar için kullanıldığı ileri sürülerek yeni patentler alınabilecektir. Örnek vermek gerekirse, patentli bir sandalyenin birebir aynısını üreterek bunu bitki yetiştirmek için bir aparat olarak satmak, söz konusu ürünün hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın sandalye olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.[xxxvii] (Ancak bu durum ikincil tıbbi kullanıma dayalı buluşlarda farklıdır, ama bu tür buluşlar zaten faydalı model konusu değildir)

Burada basitçe istemdeki “için” ifadesi “için kullanmaya uygun” olarak düşünülmelidir. Eğer bu şekilde doküman istemi öldürebiliyorsa yenilikten bahsedilemeyecektir. Örneğin “sörf tahtası yüzeyi cilalamak için bir tüp/aplikatör olup…..” şeklindeki istem “sörf tahtası yüzeyi cilalamak için kullanmaya uygun bir tüp/aplikatör olup…..” olarak düşünülmelidir.

Bununla birlikte birbirinin yerine kullanılamayacak nitelikteki buluşlarda yeniliğin varlığı söz konusu olabilir. Örneğin bir kol saati için geliştirilmiş bir motor mekanizması ile bir araba motoru mekanizması, istemde yazılanlar birebir örtüşse bile birbirinin yerine kullanılamayacakları için yenilik öldürücü doküman olarak ele alınmazlar. Bir başka örnek vermek gerekirse bir vinç için geliştirilen kanca, bir olta için kanca gösterilerek vinç kancasının yeniliği ortadan kaldırılamaz, zira bu buluşlar birbirlerinin yerine kullanılamazlar.[xxxviii] Yine, erimiş çelik koymak için bir kalıpla ilgili buluşun yeniliği, istemdeki unsurlara bire bir sahip olan ama buz kalıbı yapmak için kullanılan plastik bir yapılanma ile yok edilemeyecektir.[xxxix] Yazının ikinci ve son bölümünde “buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler”ile ilgili hüküm yorumlanmaya çalışılacaktır.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Mart 2021

guneycaliskan@gmail.com


[i] Singer: The European Patent Convention; Lunzer, R., revised edition London, Sweet & Maxwell, 1995, s.106.

[ii] Konuyla ilgili görüşler için bkz. Patent Verilebilirlik Değerlendirmesinde “Önceki Tarihli Başvurular”, Prof. Dr. Feyzan Hayal ŞEHİRALİ ÇELİK, TFM, 3(1), s.103-117.

[iii] Procter & Gamble Co. v. Nabisco Brands Inc., 711 F. Supp. 759, 762, 11 USPQ2d 1241, 1243 (D. Del. 1989) (“The prior art need not … state the elements of the claim in identical language.”)

[iv] EPO BoA, T198/84

[v] EPO Guidelines for Examination, Part F – The European Patent Application, Chapter IV – Claims (Art. 84 and formal requirements), 4. Clarity and interpretation of claims, 4.9 Optional features, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_9.htm

[vi] T952/92, OJ 1995, 755.

[vii] G1/92, OJ 1993, 277, No.3; T977/93, OJ 2001, 84.

[viii] EPO BoA, T21/83

[ix] Singer: The European Patent Convention; Lunzer, R., revised edition London, Sweet & Maxwell, 1995, s.110-111.

[x] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, C. Novelty, 2. State of the art, 2.3. Relevant date of documents, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_2_3.htm ; T205/91, 16.06.1992.

[xi] T233/90, 08.07.1992.

[xii] EPO BoA, T171/84

[xiii] T153/85, OJ 1988, 1, Headnote III.

[xiv] T153/85, OJ 1988, 1, Headnote IV; T31/84, OJ 1986, 369.

[xv] Intellectual Property Office, Manual of Patent Practice (MoPP), April 2018, Section 2: Novelty, 2.09, https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/719293/Manual-of-Patent-Practice-July-2018.pdf

[xvi] T204/83, OJ 1985, 310.

[xvii] T161/82, OJ 1984, 551.

[xviii] T56/87, OJ 1990, 188.

[xix] T160/92, OJ 1995, 35

[xx] İstemin başka şekilde yazılamadığı durumlar hariç.

[xxi] EPO Guidelines for Examination, Part G – Patentability, Chapter VI – Novelty, 1. State of the art pursuant to Art. 54(2), https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/g_vi_1.htm

[xxii] EPO BoA, T305/87

[xxiii] EPO Virtual Classroom 2 Presentation, OD39-2015, Exercises on novelty, s.22-26.

[xxiv] directly and unambiguously

[xxv] EPO Guidelines for Examination 2017, Part G, Chapter VI.2.

[xxvi] “inherent disclosure”

[xxvii] USPTO Manual of Patent Examining Procedure, Chapter 2100, Section 2112

[xxviii] An Introduction to Patent Law; Mueller, J.M.; 2006, s.129.

[xxix] Intellectual Property Office, Manual of Patent Practice (MoPP), April 2018, Section 2: Novelty, 2.07, https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/719293/Manual-of-Patent-Practice-July-2018.pdf

[xxx] JPO Examination Guidelines Part II. Chapter 2. Section 1.2.4(3).

[xxxi]  EPO BoA, T 786/00.

[xxxii] Intellectual Property Office, Manual of Patent Practice (MoPP), April 2018, Section 2: Novelty, 2.08, https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/719293/Manual-of-Patent-Practice-July-2018.pdf

[xxxiii] EPO Case Law of the Boards of Appeal, I. PATENTABILITY, C. Novelty, 2. State of the art, 2.8. Common general knowledge, 2.8.1 Definition of “common general knowledge”, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_c_2_8_1.htm

[xxxiv] NOVELTY AND NON-OBVIOUSNESS – THE RELEVANT PRIOR ART, Mario Franzosi, Edited for publication by Kraig Hill, Toshiko Takenaka and/or Kevin Takeuchi, CASRIP, s.79, https://ficpi.org.au/members-only/articles/Annex_1A.pdf

[xxxv] New Zealand Intellectual Property Office, The Patent Examination Manual, https://www.iponz.govt.nz/about-ip/patents/examination-manual/current/meaning-of-inventive-step/#jumpto-common-general-knowledge4

[xxxvi] CN204690370U nolu Çin faydalı model başvurusuna ait şekil 3.

[xxxvii] Rosenberg, M.D., The Essentials of Patent Claim Drafting, Oxford University Press, 2012, s.7-8.

[xxxviii] EPO Board of Appeals, T 2319/11, 19.9.2013

[xxxix] EPO Guidelines for Examination 2017, Part F, Chapter IV, 4.13



TÜRKPATENT’te Bilgisayar Tabanlı Buluşların Değerlendirilme Kriterleri -Bölüm III-

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz. Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.  

Bu yazı 8 – 10 Şubat 2021 tarihli aynı başlıklı yazı serisinin (Link 1, Link 2) üçüncü ve son bölümüdür.

(4.c). Adımdaki Başvuruya Örnek (İstemde teknik unsurlar yalnızca bilgisayar, cep telefonu, ağ, veritabanı, sunucu, işlemci, bellek vb. yaygın olarak kullanılan ve bilinen genel amaçlı veri işleme teknolojisinin yalnızca yaygın olarak bilinen görevleri içinde ve teknik olmayan bir işleme hizmet etmek amacıyla kullanılıyor)

Eğer istemdeki teknik unsurlar yalnızca bilgisayar, cep telefonu, ağ, veritabanı, sunucu, işlemci, bellek vb. yaygın olarak kullanılan ve bilinen genel amaçlı veri işleme teknolojisinin yalnızca yaygın olarak bilinen görevleri içinde ve teknik olmayan bir işleme hizmet etmek amacıyla kullanılıyorsa bu unsurları bulunduran genelgeçer bir doküman buluş basamağının olmadığını göstermede yeterli olacaktır. Bu genelgeçer doküman farklı teknik olmayan özelliklerle ilgili olsa bile, örneğin başka alanda bir iş metodu ile ilgili bile olsa, bulundurduğu teknik unsurlar itibariyle buluş basamağının olmadığını göstermede yeterli olacaktır.

Şekil 3: TÜRKPATENT’te bilgisayar tabanlı buluşların değerlendirilmesi

Örnek 4.16:

İstem 1: “Bir kişiye kredi skoru oluşturmak için bir sistem olup özelliği;

  • bahsedilen kişiye özgün bir kimlik bilgisinin girilmesine izin veren bir giriş/çıkış birimini (140) içermesi;
  • bahsedilen kimlik bilgisini alan bir kredi skoru oluşturma birimini (110) içermesi;
  • bahsedilen kredi skoru oluşturma biriminin (110), kişilere özgün kimlik bilgileri ile bu kişilerin fatura ve fatura ödeme bilgilerini barındıran bir fatura veri tabanına (400) erişmesini sağlayan bir haberleşme birimini (130) içermesi; kredi skoru oluşturma biriminin (110), fatura veri tabanından (400) aldığı kimlik bilgisiyle eşleşen fatura ve fatura ödeme bilgilerini sorgulayacak şekilde düzenlenmiş olması; eşleşen fatura ve fatura ödeme bilgilerini alacak, fatura tarihleri ve ödeme tarihlerindeki sapmaları göz önünde bulundurarak bir kredi skoru oluşturacak şekilde düzenlenmiş olmasıdır.”[i]

Yukarıdaki istemde veritabanı gibi teknik unsurlar bulunması sebebiyle başvuruya araştırma raporu düzenlenmiştir. Ancak söz konusu teknik unsurlar yaygın olarak kullanılan ve bilinen genel amaçlı veri işleme teknolojisinin yalnızca bilinen görevleri içinde ve teknik olmayan bir işleme hizmet etmek amacıyla kullanılmış olmasından dolayı genelgeçer bir dokümanla buluş basamağına saldırılması mümkündür.

Örnek 4.17:

İstem 1: “Bir alışveriş yöntem ve sistemi için aşağıdaki adımları ihtiva eden bir yöntem;

  • Kişinin internet sitesi üzerinden sisteme kayıt olması(1),
  • Sistem üzerinden kullanıcı hesabının aktif edilmesi(2),
  • Hesap oluşturma aşamasında sigorta ürün önerisi için algoritmanın ihtiyaç duyacağı verinin girilmesi (yaş, cinsiyet, sağlık geçmişine yönelik kriterler, geçmişte yaşamış olduğu kaza ve sağlık operasyonlarına ait bilgileri, ırsi sağlık problemlerine yönelik bilgi)(1.1)
  • Kişinin seçtiği ürünlerin sepete eklenmesi(3),
  • Kişinin internet sitesi üzerinde yer alan sepetteki ürünleri kredi kartı veya banka hesap kartı bilgilerini girerek ödeme bölümünü oluşturması(4),
  • Sistem tarafından kişinin yapmış olduğu alışveriş tutarı ve kişinin sistemde kayıtlı sigorta kritik veri geçmişine göre çeşitli sigorta türlerini önermesi veya çekiliş hakkı tanıması(5),
  • Kullanıcının ödeme işlemini tamamlaması sonrasında firmanın ürünleri kullanıcıya fiziki olarak veya banka yoluyla ulaştırması(6),
  • Firmanın sunmuş olduğu sigorta türünün kullanıcıya tanımlanması(7) adımlarının her birini veya birkaçının kombinasyonu veya tamamını içermektedir.”[ii]

İstem internet üzerinden yapılan bir alışveriş yönteminden bahsetmektedir. Bu bakımdan teknik karaktere sahip olduğu kabul edilmekle birlikte uzman raporu, tarifnamede bahsedilen yapısal unsurları da dikkate alarak düzenlemiştir. Raporda X olarak gösterilen D1 dokümanındaki buluş, belirli risk parametrelerine göre yolcular için sigorta oranlarının belirlenmesi için bir yöntem ve sistem ile ilgilidir ve internet üzerinden sigorta satın alımı yapılmaktadır.

Örnek 4.18:

İstem 1:

“‐ Müteahhit, ürün taşeronu ve bireysel kullanıcılardan oluşan talep kullanıcılarının talep ettiği ürünleri ve veya hizmetleri kendisine özel kategorize ederek işaretleme yaparak talepte bulunduğu, ilgili taleplere gelen teklifleri satıcı profilleri ile birlikte değerlendirme öncesi gözlemledikleri bir talep oluşturma modülü,

‐ Ürün taşeronu, hizmet taşeronu, tedarikçi kullanıcılarından oluşan arz kullanıcılarının, talep kullanıcıları tarafından yayınlanan talepleri gözlemledikleri ve diledikleri talepleri yanıtladıkları bir teklif veren modülü,

‐ Kullanıcıların sisteme girişi aşamasında profillerini oluşturarak kaydını sağlayan, iletilen talepleri ve teklifleri denetleyerek onaylayan, talep oluşturma modülü ve teklif verme modülü üzerinden özel ve resmi ihalelerin bilgilendirmesini, özel talep olması durumunda ihalelerin yaklaşık maliyetini hesaplayarak sonucu talep kullanıcılarına ileten sağlayan bir yönetim kontrol modülü

içermesiyle karakterize edilen inşaat sektöründe arz talep karşılama portalı.”[iii]

Yukarıdaki istemde teknik olarak kabul edilebilecek tek unsur portaldır. Talep oluşturma modülü, teklif veren modülü, yönetim kontrol modülü olarak adlandırılan unsurların hangi teknik enstrümanlarla söz konusu işleri yaptığı belirsizdir.Uzman istemde portal unsuru bulunması sebebiyle araştırma yapmış ve genelgeçer bir doküman ile buluş basamağına saldırmıştır.

Örnek 4.19:

Aşağıdaki istem bir iş metodunun bilgisayar sisteminde uygulanmasına dayalı olduğu için genel amaçlı bir bilgisayar sistemi gösterilerek buluş basamağı içermediği ortaya konmuştur.

İstem 1: “Bir bilgi işleme aparatı olup, özelliği;

  • bir ücret planına dayalı olarak bir kullanıcı tarafından kullanılan bir hizmet için bir ücret hesaplayan bir hesaplama birimi; ve
  • bir periyot başladığında, ücretlendirme planını ilk ücretlendirme planından ikinci bir ücretlendirme planına değiştiren ve bu periyot sona erdiğinde, ücretlendirme planını ikinci ücretlendirme planından birinci ücretlendirme planına değiştiren bir değiştirme birimi içermesidir.”[iv]

İstemde geçen “hesaplama birimi” (calculation unit) ve “değiştirme birimi” (changing unit) olarak ifade edilen unsurlar teknik olarak kabul edilmemektedir. İstemdeki tek teknik unsur bilgi işleme aparatı olarak ifade edilen ve tarifnameden bir bilgisayar olduğu anlaşılan unsurdur.

(4.d). Adımdaki Başvuruya Örnek (İstemdeki teknik unsurlar teknik bir amaca hizmet ediyor mu ve teknik bir problemi çözüyor mu veya çözmeye yardım ediyor mu?):

Eğer istemdeki teknik unsurlar teknik bir amaca hizmet ediyorsa ve teknik bir problemi çözüyorsa veya çözmeye yardım ediyorsa bunların buluş basamağında değerlendirilmesi söz konusudur. Buluşun teknik niteliğine katkıda bulunmayan özellikler buluş basamağının varlığını destekleyemeyecektir.

Örnek 4.20:

Bu buluş GPS izleme ve makine öğrenmesi kullanılarak sürücü davranışına ait sigorta riskinin değerlendirilmesi için bir sistem ve yöntem ile ilgilidir. Söz konusu bilgisayar sistemi şunları içermektedir: bir işlemci, bir birinci sensör, ikinci bir sensör ile iletişim halinde sağlanan fiziksel bir arayüz ve bilgisayarda okunabilir talimatları depolayan bilgisayar tarafından okunabilir bir depolama ortamı ve böylece sigorta şirketlerinin ve filo operatörlerinin araçlardan gerçek zamanlı veriler alarak sürücü davranışının sigorta riskini tespit ederek doğru bir şekilde değerlendirmesini sağlar. Başvuruya ait istem 1 aşağıdaki gibidir:

İstem 1: “Bir bilgisayar sistemi olup, özelliği;

  • bir işlemci;
  • bir birinci sensör;
  • ikinci bir sensörle iletişim halinde olan fiziksel bir arayüz; ve
  • işlemci tarafından yürütüldüğünde işlemcinin aşağıdakileri içeren bir yöntemi gerçekleştirmesine neden olan bilgisayarda okunabilir talimatları depolayan bilgisayar tarafından okunabilen bir depolama ortamı:
    • birinci sensörden ilk verilerin elde edilmesi;
    • fiziksel arayüz yoluyla ikinci sensörden ikinci verilerin elde edilmesi;
    • konum verilerini elde edilmesi;
    • birinci verinin, ikinci verinin ve konum verisinin bir ağ konumuna gönderilmesi;
    • birinci veriye, ikinci veriye, konum verisine ve harici verilere dayalı olarak genel bir risk seviyesinin alınması;
    • belirli bir eşiği aşan genel risk seviyesinin belirlenmesi; ve
    • Genel risk seviyesinin eşiği aştığını belirlemeye dayalı olarak, olay meydana gelme verilerinin bir veritabanına kaydedilmesi.” [v]

Bu başvuru, sigorta risk analizi yapılması gibi teknik olmayan bir konuda teknik niteliğiyle ön plana çıkan buluş türüne bir örnek olarak değerlendirilebilir. İstemde hem teknik hem de teknik olmayan unsurların bir arada olduğu görülmektedir. Bu durumda teknik unsurlar tespit edilir ve teknik olmayan unsurların bunlara bir katkısının olup olmadığı bulunur. Ardından teknik unsurların teknik bir amaca hizmet edip etmediği ve teknik bir problemi çözüp çözmediği veya çözmeye yardım edip etmediği tespit edilir. Tekniğin bilinen durumunda bulunan en yakın dokümanla karşılaştırıldığında oluşan farkın buluş basamağı değerlendirmesi bu bulgular eşliğinde yapılır.

Örnek 4.21:

İstem 1: “Buluş çamaşırları daha temiz yıkayan mikroişlemci kontrollü bir çamaşır makinesi olup, özelliği çamaşır makinesi tamburunun önce sola üç devir sonra sağa beş devir yapmasını sağlamak için mikroişlemciyi kontrol eden bir programa sahip olmasıdır.”[vi]

Tekniğin bilinen durumunda mikroişlemci kontrollü bir çamaşır makinesi biliniyor olsun. Aradaki farkın salt bilgisayar programında yapılan düzenleme olduğu görülmektedir. Ancak bu düzenlemenin çamaşırların daha temiz yıkanmasını sağladığı ileri sürülmektedir. Bu teknik bir etkidir ve bu farkın buluş basamağı kriterinde değerlendirilmesi gerekir. Eğer aradaki fark teknikte uzman kişinin tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde ortaya çıkaramayacağı nitelikte ise buluş basamağı içerdiği kabul edilecektir.

Örnek 4.22:

Başvuru konusu buluş bir futbol video oyununda kullanmak amacıyla bir kılavuz görüntüleme yöntemiyle ilgilidir.[vii] Buna göre futbol topunu bulunduran oyuncuyu buluş aşağıdaki özelliklerle karakterize edilen bir kılavuz işaretiyle tanımlamaktadır:

a) Oyuncunun kılavuz işaretinin şekli ve yeri,

b) başka bir oyuncuyu gösteren pas verme kılavuzu işareti,

c) Ekranın sonunda pas verme kılavuzu işareti görüntülenir.

Şekil 8: Tekniğin bilinen durumunda aktif oyuncunun ekranda gösterilme biçimi (solda);
EP0844580 nolu başvuruya ait Şekil 7 (sağda)
Şekil 9: Örnek 4.20’yle ilgili bazı görseller[viii]

Şimdi bu farkları inceleyelim[ix]:

a) Kılavuz işaretinin (G1 ve G2) yeri tekniğin bilinen durumunda (bkz. şekil 8, soldaki şekil, referans “m”) oyuncunun yukarısındayken, başvuruda oyuncunun (P1) aşağısına alınmıştır. Kılavuz işaretinin şekli de farklılaştırılmıştır. Ancak bu özellikler başvurunun teknik karakterine bir katkı sağlamamaktadır zira sadece tasarım ve oyunun kurallarının ortaya koyduğu seçimlerdir. Ancak şeklin daha büyük olmasının teknik katkısı vardır. Bu sayede aktif oyuncu daha kolaylıkla seçilebilmektedir. Ancak bu teknikte uzman kişinin aşikâr bir şekilde ortaya koyacağı bir fark olduğu için başvuruya buluş basamağı kazandıracak bir özellik değildir.

b) pas verme kılavuzu işareti (G3) sayesinde oyuncunun (P1) yönüne göre hangi oyuncuya (örn. P2) pas verebileceği konusunda kullanıcı yönlendirilebilmektedir ve bu da buluşa teknik bir katkı sağlar. Ancak bu özelliğin de tekniğin bilinen durumuna göre buluş basamağı kriterini sağlamadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır.

c) pas verilecek oyuncu (P2) ekranın dışında kalmış olsa bile pas verme kılavuzu işareti (G3) ekranın söz konusu oyuncuya yakın olan ucunda gösterilmekte ve bu sayede kullanıcıya pas verilecek oyuncunun yönü tarif edilmektedir. Bu da teknik etkiye sahip bir özelliktir. Buradaki teknik problem zoom yapıldığında aktif oyuncu ekranda görülebilmekte, ancak bu durumda etraftaki oyuncuların görülmesi zorlaşmaktadır. Bu probleme sağlanan çözüm tekniğin bilinen durumundan çıkarılamamaktadır ve buluş basamağı kriterini sağlamaktadır.

Örnek 4.23:

İstem 1: “Otomatik bagaj teslim sistemi olup, özelliği,

– havalimanına (H) ait kontuar bölümünde ( K) bagaj bandı (1) üzerinde bulunan tartı cihazı (2) yardımı ile ağırlığı ölçülen bagajın (3) ağırlık bilgisini anlık olarak mobil uygulamaya (4) iletilmesini sağlayan ve üzerinde mobil uygulama ile eşleştirme amaçlı karekod (5.1.1) bulunan tablet bilgisayar (5.1), bagaj etiketinin (6) basılmasını ve/veya elektronik etiket numarasının (7) üretilmesini sağlayan yazıcı (5.2) ve bagaj bandının (1) verilen komut doğrultusunda hareketini sağlayan kontrol kartı (5.3) içeren terminal (5),

– kullanıcı /yolcu (8) tarafından taşınabilir akıllı cihaz (9) üzerine yüklenebilen ve kullanıcının (8) komutlarının uygulama sunucusuna (10) iletilmesini, uygulama sunucusundan (10) gelen bilgi ve uyarıları sesli veya görsel olarak kullanıcıya (8) aktarılmasını sağlayan mobil uygulama (4),

mobil uygulama (4) ile terminal (5) arasındaki her türlü verinin kontrolünü, aktarımını ve depolanmasını sağlayan uygulama sunucusu (10) içermesidir.”[x]

Şekil 10: TR 2019/00719 nolu başvuruya ait Şekil 1

Yukarıdaki istemde teknik özellikler bulunması sebebiyle başvuruya rapor düzenlenmiştir. Buluş temelde bir cep telefonu uygulaması olup bagaj teslimiyle ilgili bir geliştirmedir. Söz konusu geliştirmenin buluş basamağını sağlayıp sağlayamayacağı yapılan araştırma sonucu bulunan dokümanlarla karşılaştırılarak değerlendirilecektir.

Cep telefonu uygulamaları, bir bilgisayar işlevi gören akıllı telefonlara yüklü bilgisayar programları gibi düşünülebilir. Bu bağlamda herhangi bir teknik etki oluşturmayan salt bir mobil uygulama (mobile app) teknik karaktere sahip olmayacaktır. İstem eğer bir cep telefonu ile birlikte mobil uygulamayı tanımladıysa, bu da “bilgisayarda çalıştırılmak üzere bir bilgisayar programı” olarak ifade edilen istemlere benzeyecektir. Bu tür istemlerin içerdiği cep telefonu ve bilgisayar unsurları nedeniyle teknik karaktere sahip olduğu kabul edilmektedir. Ancak buluş basamağı kriterini sağlayabilmek için uygulamanın ileri bir teknik etki göstermesine ihtiyaç vardır. Bu teknik etki örneğin cep telefonunun sahip olduğu sensör, GPS alıcısı, ivmeölçer, dokunmatik ekran, mikrofon, kamera, hoparlör vb. gibi teknik unsurların kullanımıyla ya da harici bir başka cihazın sisteme dahil olmasıyla ortaya çıkabilir.[xi]

Örnek 4.24:

İstem 1: “Karayollarında meydana gelebilecek yol ile ilgili hasarların önceden tahmin edilmesini sağlayan;

  • karayolu üzerinde hareket eden araca (V) konarak araç (V) üzerinde oluşan titreşimleri ve karayolu üzerindeki bozukluk sebebiyle hareket esnasında aracın (V) süspansiyon sisteminde oluşan etkiyi toplamak üzere yapılandırılan en az bir sensör (2);
  • sensörlerin (2) tespit ettiği karayolu üzerinde oluşan titreşimleri ve karayolu üzerindeki bozukluk sebebiyle hareket esnasında süspansiyon sisteminde oluşan etkiyi kayıt altında tutmak üzere yapılandırılan en az bir veri tabanı (3) içeren,
  • veri tabanı (3) ile iletişim halinde olan, veri tabanında (3) depolanan karayolundan gelen sarsıntı sinyal verilerini; hava durumu, trafik yoğunluğu verileri ile birlikte değerlendirerek yoldaki hasarın anlık durumunu ve sonraki dönemde hasarın büyüme trendini hesaplamak üzere yapılandırılan en az bir sunucu (4) ile karakterize edilen bir karayolu bozukluğu tahmin sistemi (1).”[xii]

Yukarıdaki istem sensör, veritabanı, sunucu gibi unsurlar bulundurması sebebiyle teknik karaktere sahiptir ve başvuruya araştırma raporu düzenlenmiştir.

Örnek 4.25:

İstem 1: “POS yazılımları vasıtasıyla ödeme alan mobil cihazların (1) limit üzeri işlemlerde kart sahibini doğrulamak için güvenli bir şekilde PIN girişi sağlayan sistem olup, özelliği;

• Mobil cihaz (1) içerisinde bulunan, ödemenin alınmasını sağlayan ve sunucu uygulaması (2) tarafından yönetilen POS uygulaması (4),

• POS uygulamasının (4) kullanıcı arayüzü, deneyimi ve iş akışlarını yöneten L3 iş katmanı (8),

• POS uygulaması (4) için güvenlik, anahtar yaratımı ve kriptografik algoritmaların çalışmasını yazılımsal olarak sağlayan POS belleği (6),

• POS bellek (6) vasıtasıyla ödeme işleminin güvenli şekilde yapılmasını sağlayan POS güvenlik katmanı (10),

• Güvenli PIN girişi için kullanıcı arayüzü sunan ve güvenli bir şekilde PIN girişini POS uygulamasına (4) ileten PIN uygulaması (3),

• PIN için güvenlik, anahtar yaratımı ve kriptografik algoritmaların çalışmasını yazılımsal olarak sağlayan PIN belleği (5),

• PIN bellek (5) vasıtasıyla PIN’in güvenli şekilde alımı ve iletimini sağlayan PIN güvenlik katmanı (7),

içermesidir.”[xiii]

Yukarıdaki istemde bir mobil cihaz bulunması sebebiyle istem teknik karaktere sahiptir. Buluş üye işyerlerinin kendi akıllı telefon ya da tabletlerini, herhangi ek bir cihaza ihtiyaç duymadan POS cihazına dönüştürerek EMV uyumlu temassız kartlar, mobil cüzdanlar ya da giyilebilir ödeme araçları ile yapılan ödemeleri kabul etmesini sağlamaktadır. Başvuruya araştırma raporu düzenlenmiştir.

Örnek 4.26:

İstem 1: “Buluş, yolcu taşımacılığı yapan ticari taksi şoförleri ile müşterilerini en kısa sürede buluşturan bir internet tabanlı taksi çağırma sistemi olup, özelliği; sırasıyla;

Web sitesi (100) üzerinden giriş yapılıp,

– Müşteri (M) ve Taksi şoförünün (T) ayrı ayrı kayıt oluşturup,

– Sistem üzerinden şifre (30) oluşturup sisteme (40) giriş yapıp,

– Taksi şoförü (T) gerçek zamanlı konum bilgisi (80) ve Müşteri (M) adres ve telefon bilgisi paylaşmaları ile oluşan işlem adımlarını içermesidir.”[xiv]

Yukarıdaki istemde internet üzerinden bir taksi çağırma yöntemine ait işlem adımları belirtilmiştir. (“taksi çağırma sistemi” yerine “taksi çağırma yöntemi” ifadesi kullanılması isabetli olurdu zira bu haliyle istemin kategorisi belirsizleşmektedir.) Buna göre istemde bir bilgisayar ağı (internet) kullanılarak, yolcu taşımacılığı yapan ticari taksi şoförleri ile müşterilerini bir araya getirmek gibi bir iş metodunun otomasyonu söz konusudur.

İstemde teknik unsurlar bulunması sebebiyle başvuruya araştırma raporu düzenlenmiş ve en yakın doküman olarak KR20040079014 nolu doküman (D1) tespit edilmiştir. D1’deki buluşta sisteme üye olan müşterinin şifreyle sisteme girmesi ve telefon etmesinin ardından konumuna göre en yakın taksiyi aramak için müşterinin konum bilgisi tespit edilir ve uygun taksi şoförü bir çağrı yoluyla müşteriye bağlanması açıklanmaktadır. Buna göre D1’de de bir bilgisayar ağı (internet) kullanılarak, yolcu taşımacılığı yapan ticari taksi şoförleri ile müşterilerini bir araya getirmek gibi bir iş metodunun otomasyonu söz konusudur. İş metodundaki farklar nedeniyle D1 karşısında yeni olan istem 1, buluş basamağı kriterini sağlayamamaktadır, zira bu farklar (örneğin “müşteri adres ve telefon bilgisi” teknik olmayan bir unsurdur) buluş basamağı değerlendirmesine -teknik olmamaları gerekçesiyle- alınmamaktadır.

Ayrıca istemde geçen “giriş yapılması”, “kayıt oluşturulması”, “şifre oluşturulması”, “gerçek zamanlı konum bilgisi paylaşılması” vb. eylemlerin hangi teknik unsurlarla gerçekleştirildiği belirsizdir. Bu nedenle bu eylemler ya teknik olmayan kuralların sıradan bir otomasyonu ya da bilinen çözümler arasında yapılan bariz seçimlerden öte değildir. Örneğin D1’de bir taksi şoförünün kendi konum bilgisini bir CTI (Bilgisayar Telefon Entegrasyonu) sunucusuna kaydetmesini sağlamak için temsili bir telefon numarası kullanılması söz konusudur ve bu sunucu müşterinin konumuna göre ona en yakın taksiyi seçmektedir.

Bunların dışında istemdeki teknik ve teknik olmayan unsurların etkileşimi yoluyla daha ileri bir teknik etki (further technical effect) sağlanması da söz konusu değildir.

Şimdi de bağlı istemleri inceleyelim:

“2. İstem 1’ de bahsedilen internet tabanlı taksi çağırma sistemi olup, özelliği; Web sitesi (100) üzerinden giriş yapılıyor olmasıdır.

3. İstem 2’ de bahsedilen Web sitesi (100) olup, özelliği; Taksi şoförü (T) ve Müşterinin (M) sisteme kayıt (10, 20) olarak şifre (30) oluşturup sisteme giriş (40) yapıyor olmasıdır.

4. İstem 1’ de bahsedilen internet tabanlı taksi çağırma sistemi olup, özelliği; Taksi şoförünün (T) akıllı telefon uygulamasını (70) indirip yükleyeceği cep telefonu (60) içermesidir.

5. İstem 1’ de bahsedilen internet tabanlı taksi çağırma sistemi olup, özelliği; Müşterinin (M), taksiyi çağırmak istediği yeri bulmak için sayfa üzerinde yer alan konum haritası (80) üzerinden taksi çağırmak istediği nokta bilgisini girerek ÇAĞIR düğmesine basıyor olmasıdır.

6. İstem 1’ de bahsedilen internet tabanlı taksi çağırma sistemi olup, özelliği; Taksi şoförünün (T) müşterilerin (M) kendisine çağrı göndermesini istiyorsa uygulamadaki (70) BOŞ düğmesine, çağrı gönderilmesini istemiyorsa DOLU düğmesine basıyor olmasıdır.”

İstem 2 ve 3’ün istem 1’e teknik olarak ek bir bilgi içermediği görülmektedir. İstem 4’e yönelik olarak D1’de de cep telefonu kullanımı söz konusudur. İstem 5 ve 6’daki “ÇAĞIR” ve “DOLU” düğmelerinin telefon uygulaması üzerindeki sanal bir tuş olduğu varsayılmıştır, zira bunlarla ilgili istemlerde ya da tarifnamede herhangi bir detaydan bahsedilmemiştir. Bu bakımdan teknikte uzman kişi için işlemin yapılması için gerekli olan sıradan uygulamalar olarak değerlendirilmektedir.

Buna göre istem 1-6 buluş basamağı kriterini sağlayamamaktadır.

Yukarıdaki bir noktanın üzerinde durmakta fayda var. “giriş yapılması”, “kayıt oluşturulması”, “şifre oluşturulması”, vb. eylemlerin hangi teknik unsurlarla gerçekleştirildiğinin belirsiz olduğundan bahsetmiştik. İşlemin sanki yalnızca bir insan unsurunun yaptığı eylemi tarif edercesine yazılmasındansa eylemi gerçekleştiren teknik unsura yoğunlaşmak gerekir. Böyle bir belirsizlik karşısında uzman eğer yönteme ait teknik unsurları tarifnamenin de yardımıyla anlayabiliyorsa araştırma yapmalıdır. Ancak bu yazım tarzı yüzünden buluşun hangi teknik unsurlar kullanılarak gerçekleştirildiği anlaşılamıyorsa uzman rapor da düzenleyemeyecektir. Bu tür yazım tarzının bir diğer dezavantajı da yukarıda buluş basamağı değerlendirmesinde görüleceği üzere, yapılan işlemlerin teknik detaylarındaki yetersizlikler yüzünden buluş basamağının sağlanamamasına da sebep olabilecektir.

Uzmanın yaptığı araştırmanın kapsamı

Teknik ve teknik olmayan unsurların birlikte yer aldığı istem türünde eğer teknik olmayan unsurlar yeterince iyi tanımlanmamışsa uzman istemi nasıl araştırır? Bir örnek üzerinden gidelim[xv]:

Örnek 4.27:

İstem 1: “Bir cep telefonu olup özelliği, bir ekran ve kullanıcıyla ilgili bir parametrenin hesaplanması için araçlar içermesidir.”[xvi]

İstemden görüldüğü üzere cep telefonu, ekran ve hesaplama araçları (örn. işlemci) teknik özelliklerdir, ancak “kullanıcıyla ilgili parametre” teknik olmayan bir özelliktir ve istemden de içeriğinin ne olduğu anlaşılmamaktadır. Üstelik bu parametreyle teknik unsurların ne gibi bir ilişkisi olduğu da belirsizdir. Parametrenin hesaplanması için bir girdi (input) mi kullanılacaktır? Parametre cep telefonu ekranında bir çıktı olarak mı görülecektir? Böyle bir durumda uzmanın sadece cep telefonu, ekran ve işlemci içeren sıradan bir doküman koymak yerine, tarifnamede ilgili parametreye yönelik bir detay bulunup bulunmadığına bakmasında fayda vardır. Örneğin tarifnamede bu parametre cep telefonu kamerasından alınan girdi ile kullanıcının kalp atış hızının hesaplanması sonucu ortaya çıkıyorsa, bu parametrenin cep telefonu üzerinde teknik bir etki sağladığı ve bu nedenle araştırmanın bu yönde geliştirilmesi gerektiği anlaşılacaktır. Ancak bu, başvuru sahiplerini genel bir istem yazma konusunda teşvik etmemelidir. Aksine, özellikle teknik olmayan unsurların iyi tanımlandığından emin olunmalıdır. Zira uzmanların varsayımlara dayanarak araştırma yapma zorunluluğu yoktur. Özellikle eğer buluşta teknik olmayan unsurların teknik katkı sağlaması söz konusuysa, bunun başvuru sahibi tarafından başvuruda net bir şekilde ifade edilmiş olması önemlidir.

Peki istemdeki teknik olmayan unsurların istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisi yoksa ve teknik bir problemi de çözmüyorsa uzman teknik olmayan bu konuyu araştırmasına dahil etmeli mi? “Teknikte uzman kişi”, ilgili teknoloji alanındaki bir uzmanı temsil eder. Buna göre bu kişinin teknik olmayan alanlarda uzman olması (örn. bir finans uzmanı) beklenmez. Zira teknik etkisi bulunmayan teknik olmayan unsurlar buluş basamağı değerlendirmesinde objektif teknik problem ortaya koyulurken, çözümü etkileyen unsur olarak değil, problemin içine alınarak değerlendirilir. Bir başka deyişle bu tür teknik olmayan unsurları teknikte uzman kişi zaten biliyormuş gibi davranılır.

Ancak uzmanlar buluşun içeriğine göre istemdeki teknik etkisi bulunmayan teknik olmayan unsurları da zaman zaman araştırabilirler. Örnek 4.9’daki internetten açık eksiltme yöntemini ele alalım. Uzman en yakın doküman olarak internet üzerinden bir açık arttırma yöntemini göstererek buluş basamağı olmadığını ileri sürebilir. Ancak eğer isterse araştırmasına açık eksiltme özelliğini de dahil ederek istemin yeni olmadığını da göstermeye çalışabilir. Zira bu, araştırmada ona fazla vakit kaybına yol açmayacaktır. Ama eğer bu teknik olmayan unsurlar pek çok adımdan oluşan bir iş metodunu içeriyorsa ya da karmaşık bir matematiksel formül ile ilgiliyse uzman büyük ihtimalle bunları araştırmasına dahil etmeyecektir ve istemi yeni kabul edip buluş basamağına saldıracaktır.

Nasıl itiraz etmeli?

Başvurunuza araştırma raporu düzenlenemediğine dair bir bildirim aldınız ve gerekçe olarak da istemlerde ve tarifnamede herhangi bir teknik unsur bulunmadığı ileri sürülmüş olsun. Ancak siz uzmanla aynı şekilde düşünmüyorsunuz ve buluşunuzun teknik karaktere sahip olduğunu göstermek istiyorsunuz. Bunu nasıl yapabilirsiniz?

Açık konuşmak gerekirse, eğer buluşunuz gerçekten net bir şekilde teknik karaktere sahip değilse, uzmanın görüşünü değiştirecek bir argüman sunma ihtimaliniz yok gibidir. Buluşun teknik olduğunu göstermeye çalışılırken sıklıkla karşılaştığımız argümanlardan biri, uzman tarafından başvuruya IPC sınıfı verildiği, IPC’nin patent dokümanlarını teknik alanlara göre ayırdığı, bu nedenle başvurunun da bir IPC sınıfı olduğuna göre buluşun teknik olduğu argümanıdır. Ancak bu iddia çok temelsizdir, zira TÜRKPATENT’te yapılan (teknik karaktere sahip olsun ya da olmasın) tüm patent başvurularına istatistiksel ve yayınla ilgili nedenlerden ötürü IPC sınıfı verilmektedir. Bu tür bir argümanla uzmanın ikna edilmesi mümkün değildir.

Buluşun çok önemli ticari gelir sağlayacağı, daha önce bir benzerinin yapılmadığı vb. genel ifadeler de teknik karakter bulunduğunu ispatlamada yetersizdir. Zira başvurunun konusu çok orijinal ve kimsenin aklına gelmeyen çok şaşırtıcı bir fikir de olabilir ancak bu, başvurunun teknik olduğunu ispatlamakla ilgili değildir. Başvurunuzun teknik olduğunu ispatlamak için buluşunuzdaki teknik unsurlardan bahsetmelisiniz ve bu unsurların hangi teknik problemi, hangi teknik enstrümanlar vasıtasıyla çözdüğünün altını çizmelisiniz. Ancak bu şekilde uzmanı ikna edici bir argüman elde edebilirsiniz.

Bir diğer durumu inceleyelim. Uzman buluşunuzun teknik karakteri olduğunu kabul etmiş ve araştırma raporu düzenlemiş, inceleme aşamasında da buluş basamağı olmadığını ileri sürmüş olsun. Böyle bir durumda uzmanın buluşun yeni olduğunu kabul etmesi üzerinden geliştireceğiniz argümanlar çok sağlam temelli olmayacaktır. Zira daha önce bahsedildiği üzere teknik olmayan özellikler de isteme yenilik özelliği kazandırabilmekte, ancak buluş basamağı değerlendirmesinde bu özelliklerin olumlu bir etki sergilemesi kolay olmamaktadır. Bu nedenle “uzman buluşun yeni olduğunu kabul etmiştir, buluşumuz aynı zamanda buluş basamağına da sahiptir” tarzında herhangi bir gerekçe ya da destek sunulmadan ileri sürülen argümanlar fazla ciddiye alınmayacaktır.

Eğer uzman istemdeki teknik olmayan özelliklerin istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisi olmadığını ve teknik bir problemi de çözmediğini ileri sürmüşse, itirazınızı bu unsurlar üzerinden temellendirmelisiniz. Örnek 4.9’daki internetten açık eksiltme yöntemini ele alalım. Uzman açık arttırma ya da açık eksiltme özelliğinin seçilmesinin buluşa teknik bir katkısı olmadığını ileri sürmüş olsun. Bu durumda siz itirazınızı “uzman buluşun teknik olmadığını ileri sürmüştür, halbuki buluşumuz internet üzerinden gerçekleştirilmekte olup teknik özelliğe sahip bir buluştur” biçiminde sunarsanız bu da çok etkili bir argüman olmayacaktır, zira uzman buluşun teknik olduğunu zaten kabul etmiş ve araştırma raporu düzenlemiştir ve burada teknik katkısı olmadığını ileri sürdüğü unsurlar teknik olmayan unsurlardır ve itirazın bu bağlamda yapılması gerekir. Başvurunuzun buluş basamağı içerdiğini ispatlamak için buluşunuzdaki teknik unsurların hangi teknik problemi, hangi teknik enstrümanlar vasıtasıyla çözdüğünün altını çizmelisiniz. Eğer teknik olmayan unsurların istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisi varsa ya da teknik bir problemi çözüyorsa bunlardan bahsetmelisiniz. Ancak bu şekilde uzmanı ikna edici bir argüman elde edebilirsiniz.

İstem kategorileri:

Bilgisayar tabanlı buluşlarda oldukça farklı türde istem kategorileri kullanılabilmektedir. Eğer istemin içeriği teknik karaktere sahipse, istemin patentlenemez buluş konusu olmadığı kabul edilir ve yenilik/buluş basamağı kriterlerinin değerlendirilmesine geçilir. Aşağıda bazı istem kategorileri listelenmiştir:

  • Bir veri işleme sistemini çalıştırma yöntemi (a method of operating a data processing system)
  • Bir veri işleme sistemi (a data processing system)
  • Bir bilgisayar programı ürünü (a computer program product)
  • Bir bilgisayar programı (a computer program)
  • Bir bilgisayarda okunabilir bir depolama ortamı (a computer readable storage medium)
  • Bir bilgisayar uygulamalı yöntem (computer-implemented method)

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Şubat 2021

guneycaliskan@gmail.com


[i] TR 2018/06917 nolu başvuru.

[ii] TR 2018/06221 nolu başvuru.

[iii] TR 2018/07886 nolu başvuru.

[iv] EP3188109 nolu başvuru.

[v] EP3416114 nolu başvuru

[vi] Requirements for the Patentability of Computer Implemented Inventions at the European Patent Office, Conference on Patentability of CII Eva Hopper and Edoardo Pastore, Patent Examiners, Cluster Computers, European Patent Office, Ankara, 1 – 2 June 2010.

[vii] EP0844580 nolu başvuru.

[viii] Görseller sırasıyla şu web sitelerinden alınmıştır:

https://www.neogeokult.com/neo-geo-reviews-us/ultimate-eleven-us/

https://www.balls.ie/football/10-things-playstation-football-games-will-remember-293662

https://dds.konami.com/games/manual/pes2019/PS4/en/screen.html

[ix] T928/03, Video game/Konami.

[x] TR 2019/00719 nolu başvuru.

[xi] Is my Smartphone App Patentable?, Kristian Henningsson, HØIBERG A/S, April 2015, s.2,https://hoiberg.com/om-hoeiberg/artikler/is-my-smartphone-app-patentable/download/Article_Model_Article_Section/192/is-my-smartphone-app-patentable.pdf

[xii] TR 2019/05010 nolu başvuru.

[xiii] TR 2019/05756 nolu başvuru.

[xiv] TR 2015/16197 nolu başvuru. Ayrıca bkz. PCT/TR2016/000141 nolu PCT başvurusu.

[xv] Searching claims comprising non-technical features at the European Patent Office, Igor Dydenko, European Patent Office, World Patent Information 54 (2018) S44-S50, 19 September 2016, s. S45-S46.

[xvi] A mobile phone comprising a display and means for computing a user-related parameter.

TÜRKPATENT’TE BİLGİSAYAR TABANLI BULUŞLARIN DEĞERLENDİRİLME KRİTERLERİ -BÖLÜM II-

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz. Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

Bu yazı 8 Şubat 2021 tarihli aynı başlıklı yazının ikinci bölümüdür.

(4). Adımdaki Başvuruya Örnekler (İstemde hem teknik hem de teknik olmayan özelliklerin birlikte bulunması):

Daha önce bahsedildiği üzere bilgisayar tabanlı buluşlarda genellikle istemde hem teknik hem de teknik olmayan özellikler birlikte bulunur. Şimdi bu tür istemlerin nasıl değerlendirildiğini örneklerle inceleyelim.

Şekil 3: TÜRKPATENT’te bilgisayar tabanlı buluşların değerlendirilmesi

Örnek 4.1:

İstem 1: “Bankada (2) altın ya da diğer tür mevduatı olan müşterinin (3), kuyumcular (1) tarafından hazırlanan takı kataloğu içinde sunulan takılardan, istediği kadarını belirli bir süre için alıp kullanabilmesini sağlayan, takı kiralama sistemi olup, özelliği;

– kuyumcular (1), bankalar (2), müşterilerin (3) ara yüzler üzerinden kullandığı, işletim sistemine haiz tüm akıllı cihazlara yüklenen takı kiralama sistemine ait uygulama, takı kataloğunun ve algoritmaların kaydedildiği bir veri tabanına (4.1) sahip sunucu (4) içermesidir.”[i]

Yukarıdaki istem takı kiralamaya yönelik bir iş metodunun teknik unsurlarla uygulamaya geçirilmesi sebebiyle hem teknik hem de teknik olmayan unsurların bulunduğu isteme örnektir. Ancak, söz konusu teknik unsurlara sahip herhangi başka bir buluş (örneğin araç kiralama ya da başka bir iş faaliyeti gerçekleştiren ve akıllı cihaz, uygulama, veritabanı ve sunucu içeren bir sistem) başvurunun buluş basamağı niteliği olmadığını göstermeye yeterli olacaktır.

Örnek 4.2:

İstem 1: “Buluş sosyal medyayı çok fazla kullanan ve bağımlılığının farkında olmayan kişiler için sosyal medya kullanım alışkanlıklarını ölçen ve sosyal medya kullanımına bağlı olumsuz sonuçların önlenmesini sağlamak amacı ile bir veri toplayıcı ile bir merkezde toplayan, analiz eden ve yöneten sistem olup özelliği

– Kullanıcıya ait, cep telefonu, tablet pda ve benzeri mobil cihaz ile mobil operatör, data hattı ve/veya kablosuz internet bağlantısı vasıtasıyla server üzerinden ulaşılan uygulamanın yüklenmesini sağlayan yükleme modülü,

– Yükleme modülü vasıtasıyla indirilen uygulama üzerinde kullanıcı hesabı oluşturulması kullanıcı bilgilerinin saklanmasını veri kaydını ve güvenliğini sağlayan kişisel hesap modülü,

– Bahsedilen kişisel hesap modülüne kişisel verilerin girilmesini yetki ve izinlerin verilmesini sağlayan kullanıcı modülü,

– Verilen yetki ve izinler dahilinde kullanıcının mobil cihazı üzerinden yaptığı sosyal medya aktiviteleri ile oluşan verileri toplayan ve anlamlandıran, kategorize ederek olumlu olumsuz tanımlamaları yapan derecelendirme modülü,

– Elde edilen veriler ve kullanıcı profili ile birlikte değerleme yapan uzman katkısı ile birlikte ve kullanıcı takvimi, aktivite programını oluşturan raporlama modülü,

– Raporlama modülü kapsamında oluşturulan kullanıcı takvimi, aktivite programına kullanıcının uyup uymadığını izleyen, uyarı sistemleri ile uyarı ve bilgilendirmeyi yapan, tüm aktivitelerin geri bildirimini yerine getiren yapan analiz ve takip modülü,

içermesi ile karakterize edilmesidir.”[ii]

İstemde teknik unsurlar bulunması sebebiyle uzman araştırma raporu düzenlemiştir.

Örnek 4.3:

İstem 1: “Kullanıcılara sanal gerçeklik arayüzü vasıtasıyla iş görüşmesi deneyimi sağlayan;

– kullanıcının (K) etkileşime girdiği, kullanıcıya (K) sanal mülakat ortamı sunan ve kullanıcının (K) mimik ve hareketlerini ölçebilen en az bir kullanıcı arayüz birimi (2),

– kullanıcı arayüz biriminden (2) kullanıcının (K) oluşturduğu bilgileri alan ve kullanıcı arayüz birimine (2) sanal ortam ve mülakat bilgilerini ileten en az bir sunucu (3),

– sektör bazlı farklı iş görüşmeleri için farklı senaryolar içeren iş görüşmesi içerik bilgilerini kayıt altında tutan en az bir mülakat bilgileri veri tabanı (4),

– kullanıcı arayüz biriminin (2) içerdiği donanımlar vasıtasıyla kullanıcının (K) sesli veya metin formatında oluşturduğu cevapları sunucudan (3) alan ve tercihe bağlı olarak metinden sese ve sesten metine dönüşüm sağlayan en az bir dil işleme birimi (5),

– sunucu (3) ve raporlama birimi (8) ile iletişim halinde en az bir davranış analiz birimi (6),

– sunucu (3) ile iletişim halinde en az bir sanal mülakat birimi (7),

– dil işleme birimi (5), davranış analiz birimi (6) ve sanal mülakat biriminin (7) kullanıcıya (K) ait verileri kullanarak oluşturdukları değerlendirme verilerini alan, depolayan ve iletişimde olduğu birimler ile paylaşan raporlama birimi (8),

– kullanıcıların (K) iş görüşmesi deneyimleri sonuçlarını paylaşabilmeleri için sosyal medya platformları ile entegrasyon kuran en az bir sosyal medya entegrasyon birimi (9) içeren ve

– kullanıcı arayüz biriminde (2) sanal mülakat ortamının oluşturulması için dil işleme birimi (5), davranış analiz birimi (6) ve sanal mülakat birimi (7) ile kullanıcı arayüz birimi (2) arasında gerekli veri trafiğini yöneten sunucu (3),

– kullanıcı arayüz biriminin (2) içerdiği donanımlar vasıtasıyla alınan kullanıcı (K) görüntülerinin analizini gerçekleştirerek kullanıcının (K) jest ve mimiklerini içerdiği tanımlı kurallar doğrultusunda yorumlayan davranış analiz birimi (6),

– kullanıcı arayüz biriminin (2) içerdiği donanımların sanal gerçeklik ortamı ve karakterlerinin oluşturması için gerekli verileri içeren sanal mülakat birimi (7) ile karakterize edilen bir sistem (1).”[iii]

Yukarıdaki istemde veritabanı, sunucu gibi teknik unsurlar bulunduğu için istem teknik karaktere sahiptir ve araştırma raporu düzenlenmiştir.

Örnek 4.4:

İstem 1: “Yeni mağaza/işletme yatırım planlaması yapan kullanıcının (1), seçtiği lokasyonda ilgili ticari potansiyeli görebilmesini ve değerlendirebilmesini sağlayan sistem olup, özelliği;

– Kullanıcı (1) tarafından takip ve veri girişi işlemlerinin yapılmasını sağlayan kullanıcı ara birimi (2),

– Üçüncü Parti Mobil Uygulama Marketi (12) üzerinden satın alınan rapor kotasının yüklendiği Kullanıcı Hesap Bakiyesi (4),

o Kullanıcı hesap bakiyesini (4) kontrol eden,

o Harita vektör veritabanından (6) harita/bölge verilerini alan,

o Konum Ticari Değer Belirleme Algoritması/Modeli (7) vasıtasıyla hesaplanan yeni mağaza konumundaki yatırım skoru verisini alan,

o Seçilen yeni mağaza konumu çevresinde seçilen sektöre uygun demografi ve nokta veritabanında (8) önceden tanımlı sorguları yaparak bölge ile ilgili demografik bilgileri alan bahsedilen verileri kullanarak kullanıcının (1) seçtiği lokasyondaki ticari potansiyelin gösterildiği raporun üretilmesini sağlayan Harita Analiz Uygulaması (5),

– Kullanıcıdan (1) bilgilerin alınması, iletilmesi ve harita analiz uygulamasında (5) rapor üretilmesi için gerekli olan altyapıyı sağlayan Uygulama Sunucusu (11) içermesidir.”[iv]

Şekil 4: TR 2019/00905 nolu başvuruya ait Şekil 1

Yukarıdaki istemde veritabanı, sunucu gibi teknik unsurlar bulunduğu için istem teknik karaktere sahiptir ve araştırma raporu düzenlenmiştir.

Örnek 4.5:

İstem 1: “Konusuna göre kategorize edilmiş halde olan konusunda uzman kişilerin veya kurumların bilgisinin tutulduğu harici bir veri tabanı içeren ve

kullanıcının sisteme kişisel bilgilerini girerek kayıt olmasıyla, bilgi edinmek istediği konu hakkında uzman kişiyi belirleyerek, görüşmek için randevu talebi oluşturmasını, randevu sonucunun bilgisini edindiği, randevu zamanında uzman kişi ile sesli, görsel, mesaj şeklinde görüşme yaparak istedikleri bilgileri edinmelerine olanak veren bir kullanıcı ara yüz modülü ve

veri tabanında kayıtlı olan uzman kişilerin giriş yaptıkları, kullanıcıların kendilerine ilettikleri randevu taleplerini cevapladıkları, kullanıcılar ile sesli, görsel, mesaj şeklinde görüşme yapabilmesine olanak veren bir uzman kişi ara yüz modülü ve

sisteme ait olan yöneticilerin giriş yaptıkları, kullanıcı ara yüz modülünü, uzman kişi ara yüz modülünü, randevu taleplerini, görüşmeleri, görüşmelerin program ilkelerine uygunluk ve aykırılığını ve veri tabanını yöneten bir yönetici ara yüz modülü

içermesiyle karakterize edilen bilgi edinmeyi sağlayan mobil uygulamadır.”[v]

Yukarıdaki istemde kullanıcı arayüzü, veritabanı gibi teknik unsurlar bulunduran bir mobil uygulamadan bahsedilmekte olup istem teknik karaktere sahiptir ve araştırma raporu düzenlenmiştir.

Örnek 4.6:

İstem 1: “Buluş ihracat-ithalat yapmak isteyen şirketleri ve serbest (freelance) çalışma şekli ile çalışmak isteyen kişileri web sayfası veya mobil uygulama vasıtasıyla buluşturan bir sistem ve yöntem olup, özelliği; Serbest (Freelance) Dış Ticaret Çalışanlarının Kaydedildiği Veritabanı(1), İhracat-İthalat Yapmak isteyen İşletmelerin Kaydedildiği Veritabanı(2) , Cep Telefonu-Tablet (Mobil) Uygulamaları veya Web Sitesi (3), bahsedilen Cep Telefonu-Tablet (mobil) uygulamaları veya web sitelerine (3) bağlı çalışan e-mail, telefon, internet üzerinden anlık yazışma ile sunan haberleşme uygulaması-eklentisi (4), İnternet Sağlayıcı (5), Web Servisi (6) elemanlarını içermesidir.”[vi]

Yukarıdaki istemde internet, veritabanı gibi teknik unsurlarla etkileşimde olan bir mobil uygulamadan bahsedilmekte olup istem teknik karaktere sahiptir ve araştırma raporu düzenlenmiştir. Bu uygulamanın istemde mevcut teknik unsurlara sahip başka uygulamalardan farkının olup olmadığı ya da buluş basamağı içerip içermediği değerlendirilecektir.

Örnek 4.7:

İstem 1: “Alıcıların (çocukların) yaptığı alışverişlerin bir denetleyici (ebeveynleri) tarafından kontrolüne ilişkin bir alışveriş kontrol sistemi olup, özelliği;

– alıcının kontrol sistemine tanımlayıcı yöntemler ile önceden tanıtılmasını ve alışveriş sırasında alıcının sistem tarafından tanınmasını sağlayan bir tanıma sistemi,

– satışa sunulan ürünlere ait görsel içerik, son tüketim tarihi, kalori bilgisi, gıda içeriği, fiyat gibi detaylı bilgileri içeren, bu bilgileri denetleyicilerin incelemesine sunan bir ürün bilgi sistemi,

– denetleyici tarafından alıcının satın almak istediği ürünlere satın alma işlemleri için onay verme ya da onay vermeme işlemlerinin gerçekleştirilmesini ve bu işlemlerin kaydedilmesini sağlayan bir onay sistemi içermesidir.”[vii]

İstem 1’de hiçbir teknik özellik bulunmadığı görülmektedir. Zira tanıma sistemi, ürün bilgi sistemi, onay sistemi olarak geçen unsurların hangi teknik özelliklere sahip olduğu ya da teknik bir özelliğe sahip olup olmadığı belirsizdir. Denetleyici ve alıcı unsurları da insanları temsil etmektedir. Bununla birlikte uzman yine de araştırma raporu düzenlemiştir çünkü istem 1’e bağlı olan istemlerde teknik unsurlar (çevrimiçi ödeme, karekod okutma, akıllı telefon vb.) da bulunmaktadır. Bir başka deyişle, bağlı istemler hem teknik hem de teknik olmayan unsurların birlikte olduğu istem türündedir. Bu tür bir raporda uzman eğer istem 1’i bağlı istemleri göz önüne alarak teknik olarak yorumlayabiliyorsa araştırma raporuna istem 1’i de dahil edebilir ve durumu raporun görüşler kısmında açıklayabilir, ancak istem 1 anlamlı bir araştırma yapmayı mümkün kılacak nitelikte değilse istem 1 araştırılmaz, bağlı istemler araştırılır.

Bazı istemlerin araştırıldığı bazılarının araştırılamadığı bu tür raporlar kısmi araştırma raporu olarak adlandırılır.[viii] Buna bir başka örnek daha verelim:

Örnek 4.8:

İstem 1: “Buluş konusu ürün teknoloji yönetimi için bir karar destek sistemi için bir yöntem olup özelliği;

– bir teknoloji taksonomisi [101] modülü bulundurması, bu teknoloji taksonomisi [101] içerisinde organizasyonun ilgili olduğu teknoloji alanlarının kayıtlı olması;

– bir teknoloji hazırlık seviyesi [102] modülü bulundurması, bu teknoloji hazırlık seviyesi [102] modülü içerisinde her bir teknoloji taksonomisi [101]alanı için kullanıcılar tarafından yapılan değerlendirmelerin saklanması;

– bir yetkinlik modülü [103] bulundurması, bu yetkinlik modülü [103] içerisinde her bir insan kaynağının önceden yetkilendirilmiş başka bir kullanıcı tarafından değerlendirilmesi ve bu değerlendirmenin saklanması;

– bir ürün modülü [104] bulundurması, bu ürün modülü [104] içerisinde ürün bilgilerinin en az dört kademeli ve bu kademeler teknoloji, proje, ürün ve market olacak biçimde saklanması;

– bir proje modülü [105] bulundurması, bu proje modülü [105] İçerisinde projelerin genel bilgilerinin ve projelere ait teknoloji hazırlık seviyesi [102] ve projelerin ilgili olduğu teknoloji taksonomisi [101] sınıflarının saklanması;

– bir teknoloji varlık kütüphanesi [106] bulundurması, bu teknoloji varlık kütüphanesi [106] içerisinde varlıkların bilgilerinin saklanması yoluyla kullanıcıların organizasyonun varlıklarım tek noktada görebilmesi;

– bir market taksonomisi [107]modülü bulundurması, bu market taksonomisi[107] modülü içerisinde pazar bilgilerinin girilmesi ve saklanması;

– bir teknoloji yol haritası [108] bulundurması, bu teknoloji yol haritası [108] içerisinde ürün modülünden [104] çekilen ürün bilgilerinin, proje modülünden [105] çekilen proje bilgilerinin, market taksonomisi modülünden [107] çekilen pazar bilgilerinin teknoloji taksonomisi [101] ile eşleştirilmiş olarak gösterilmesi ve versiyonlar halinde saklanması;

– en az bir dış kaynaklı analiz [109] bulundurması, bu dış kaynaklı analizi [109] grafik bir hale getirip teknoloji taksonomisi [101] ile eşleştirerek teknoloji radarı [110] olarak kullanıcıya sunması; ile karakterize edilmesidir.”[ix]

Yukarıda görüldüğü üzere istem bir karar destek sistemi için bir yöntem olup içerdiği modüller ve bu modüllerde verilerin saklanmasından bahsedilmektedir. Ancak bu modüllerin ne gibi bir teknik unsur içerdiği ve verileri nasıl sakladığı belli değildir. İstemin teknoloji yönetimi ile ilgili olması teknik olduğu anlamına gelmemektedir. Araştırma raporunda istem 1 ve ona bağlı 2-19 nolu istemlerde korunmak istenen tek unsurun iş metodu olduğu ve söz konusu istemlerde herhangi bir teknik karakter bulunmadığı ifade edilmiştir. İstem 20’nin ise teknik unsur bulundurduğu ifade edilmiş ve sadece bu istem için kısmi araştırma raporu düzenlenmiştir. Bağımsız istem 20 ise aşağıdaki gibidir:

İstem 20: “Buluş konusu ürün bilgisayar tarafından okunabilen bir hafıza elemanı olup özelliği;

– bir teknoloji taksonomisi [101] modülü bulundurması, bu teknoloji taksonomisi [101] içerisinde organizasyonun ilgili olduğu teknoloji alanlarının kayıtlı olması;

– bir teknoloji hazırlık seviyesi [102] modülü bulundurması, bu teknoloji hazırlık seviyesi [102] modülü içerisinde her bir teknoloji taksonomisi [101] alanı için kullanıcılar tarafından yapılan değerlendirmelerin saklanması;

– bir yetkinlik modülü [103] bulundurması, bu yetkinlik modülü [103] içerisinde her bir insan kaynağının önceden yetkilendirilmiş başka bir kullanıcı tarafından değerlendirilmesi ve bu değerlendirmenin saklanması;

– bir ürün modülü [104] bulundurması, bu ürün modülü [104] içerisinde ürün bilgilerinin en az dört kademeli ve bu kademeler teknoloji, proje, ürün ve market olacak biçimde saklanması;

– bir proje modülü [105] bulundurması, bu proje modülü [105] içerisinde projelerin genel bilgilerinin ve projelere ait teknoloji hazırlık seviyesi [102] ve projelerin ilgili olduğu teknoloji taksonomisi [101] sınıflarının saklanması;

– bir teknoloji varlık kütüphanesi [106] bulundurması, bu teknoloji varlık kütüphanesi [106] içerisinde varlıkların bilgilerinin saklanması yoluyla kullanıcıların organizasyonun varlıklarını tek noktada görebilmesi;

– bir market taksonomisi [107] modülü bulundurması, bu market taksonomisi [107] modülü içerisinde pazar bilgilerinin girilmesi ve saklanması;

– bir teknoloji yol haritası [108] bulundurması, bu teknoloji yol haritası [108] içerisinde ürün modülünden [104] çekilen ürün bilgilerinin, proje modülünden [105] çekilen proje bilgilerinin, market taksonomisi modülünden [107] çekilen pazar bilgilerinin teknoloji taksonomisi [101] ile eşleştirilmiş olarak gösterilmesi ve versiyonlar halinde saklanması;

– en az bir dış kaynaklı analiz [109] bulundurması, bu dış kaynaklı analizi [109] grafik bir hale getirip teknoloji taksonomisi [101] ile eşleştirerek teknoloji radarı [110] olarak kullanıcıya sunması;

işlemlerinin yapılması için gerekli komut dizisini içermesi ile karakterize edilmesidir.”

İstem 20 yukarıda görüldüğü üzere bilgisayar tarafından okunabilen bir hafıza elemanı olarak tanımlanmış ve bu elemanda bulunan modüller ve bunların yaptığı işler sıralanmıştır. Bu hafıza elemanı (örn. bir CD, hard disk ya da USB bellek olabilir) teknik bir unsur olarak kabul edilmiştir. Ancak bu hafıza elemanının yaptığı işlem bir iş metodunun bilgisayarda çalıştırılmasından öte değildir. Bu haliyle herhangi bir iş metodunu gerçekleştirmek için bilgisayar tarafından okunabilen bir hafıza elemanı içeren bir doküman (4.c) adımındakine benzer şekilde başvurunun buluş basamağı içermediğini göstermeye yeterli olacaktır. Raporda bir karar destek sistemine ait işlem adımlarını çalıştıran –ve hard disk içeren– bir bilgisayar içeren doküman bunun için kullanılmıştır.[x]

(4.b). Adımdaki Başvuruya Örnekler (İstemde teknik olmayan unsurların istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisi var mı ya da teknik bir problemi çözüyor mu?):

Özellikle iş metotlarında teknik olmayan unsurların istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisi nadiren söz konusu olur. Bir iş metodunun kullanışlı ya da pratik olması veya satışı kolay olması, bu iş metodunun istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisi olduğu anlamına gelmeyecektir.

İstemde teknik olmayan unsurların istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisinin olup olmadığı ve teknik bir problemi çözüp çözmediğinin irdelendiği başvurulara örnek olarak aşağıdakiler verilebilir:

Örnek 4.9:

İstem 1: “İnternet üzerinden ürün satmak için bir internet müzayedesi olup, özelliği en yüksek fiyat teklifi ile başlayıp aşağı doğru inen açık eksiltme yönteminin kullanılmasıyla karakterize edilen bir müzayede olmasıdır.”[xi]

Bu buluş internet üzerinden gerçekleştirildiği için, teknik özellik içermektedir, zira bu, çok sayıda bilgisayar ve bir ağ anlamına gelir.

Tekniğin bilinen durumunda ise bu tür müzayedelerde internet üzerinden açık arttırma yöntemi (D1) biliniyor olsun. Aradaki fark yalnızca bir iş metoduyla ilgilidir ve bu farkın buluşa teknik bir etkisi de yoktur. Bu durumda D1 dokümanı başvurunun buluş basamağı içermediğini göstermeye yeterli olacaktır.

Örnek 4.10:

Bir işlemde ya da unsurda farklı renklerin kullanılması çoğu durumda teknik bir fark olarak kabul edilmez. Örneğin binaları modellemeye yönelik bir bilgisayar programında “stres seviyeleri” mavi renk düşük stres değerini, kırmızı renk yüksek stres değerini gösterecek şekilde renkli olarak sunulması yalnızca insan zihnini hedefleyen bilginin bir sunumudur ve teknik değildir.[xii] Bu tür istemler genellikle bir ekran bulundurmasından dolayı teknik karaktere sahiptir, ancak buluş basamağı kriteri değerlendirilirken tekniğin bilinen durumuyla aradaki tek fark eğer örneğin renklerin sunumu ile ilgili ise bu farkın buluşa teknik bir etkisi olmadığı ve istemin buluş basamağı içermediği ortaya çıkacaktır.

Örnek 4.11:

Ekrandaki bilgilerin vektörel olarak sunumu, müşteriyi, yalnızca istenen bir ürünü seçmek ve bir satın alma kararı vermek amacıyla bir ürünün özellikleri hakkında bilgilendirmesi teknik değildir ve tamamen zihinsel bir seçim yapma etkinliğidir.[xiii] Bu istem de bir ekran bulundurmasından dolayı teknik karaktere sahiptir ve teknik olmayan özellikler de bulundurmasından dolayı (ürünün özellikleri hakkında bilgilendirme) hem teknik hem teknik olmayan unsurları bir arada bulunduran bir istem türüdür. Buluş basamağı kriteri değerlendirilirken tekniğin bilinen durumuyla aradaki tek fark eğer bu bilgilendirme ile ilgili ise bu farkın buluşa teknik bir etkisi olmadığı ve istemin buluş basamağı içermediği ortaya çıkacaktır.

Örnek 4.12:

Başvuruda[xiv] vücut dışında yapılan kan tedavisi ile ilgili makineye ait, makineyi kullanıma hazır hale getirmek için çalıştırma talimatlarını içeren dokunmatik ekranlı kullanıcı arayüzü bulunmaktadır.[xv]

Şekil 5: EP1668556 nolu başvuruya ait Şekil 4

Ekranda sunulan bilgi, teknik sisteme ait bir çalışma durumu, bir koşul veya bir olay oluşturuyorsa, örneğin sistem kullanıcısını, düzgün çalışmasını sağlamak için onunla etkileşim kurmaya yönlendiriyorsa bu teknik bir özelliktir. Ancak, ekrandakiler teknik sistem üzerinde çalıştırılan teknik olmayan bir uygulamanın durumunu temsil ediyorsa bu özellik teknik olarak kabul edilmez. Zira bu durumda görüntülenen bilgi, makinenin herhangi bir içsel durumuna bağlı olmayan önceden depolanmış statik bilgileri oluşturmaktadır ve makinenin mevcut çalışma durumu hakkında herhangi bir ayrıntı sağlamamaktadır.

Bir bilginin sunumu söz konusu olan buluşlarda önemli olan neyin sunulduğu değil, bilginin nasıl sunulduğudur. Özellikle kullanıcı arayüzüne (GUI) yönelik buluşlarda genellikle bir ekran bulunduğu için bu tür buluşlar teknik karaktere sahip olmaktadır. Ancak, buluş basamağı kriteri değerlendirilirken neyin sunulduğu değil, bilginin nasıl sunulduğu önem kazanmaktadır.

Örnek 4.13:

Buluş operatöre yardımcı olmak için kurulum prosedürü ekranlarına sahip bir diyaliz sistemi ile ilgilidir.[xvi] İstemde görüntüleme cihazının, bir operatör girişi gerektiren çok sayıda diyaliz tedavisi kurulum prosedürünü ve diyaliz tedavisindeki ilerlemeyi adım adım gerçek zamanlı ve grafiksel olarak gösteren çok sayıda diyaliz tedavisi ekranını gösterdiğinden bahsedilmektedir.

Şekil 6: EP1509261 nolu başvuruya ait Şekil 30A-C

Burada, istemdeki unsurlar yalnızca insan zihnine yönelik bir bilgi içeriğinden daha fazlasına sahiptir; salt bilginin sunulmasından öte, sistemin işleyişi ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır, zira operatör girişi olmadan sistemin çalışması mümkün olmayacaktır. Gerçek zamanlı (realtime) diyaliz tedavi ekranları, tedavi sırasında diyaliz sisteminin durumuna ilişkin teknik bilgiler sunar ve operatöre, sistemin doğru çalışmasını izlemesine yardımcı olur, sistem ve operatör arasındaki bu etkileşim teknik bir niteliğe sahiptir.[xvii]

Kullanıcı arayüzüyle ilgili buluşlarda istemde buluş basamağı açısından değerlendirilen unsurlar, yalnızca bir grafik kullanıcı arabirimi (GUI) üzerindeki görsel verilerin kullanıcıya sunulmasına dayanıyorsa, bu özellik salt bilginin sunumu kabul edilecektir ve teknik olmadığı için, başvuruya buluş basamağı niteliği kazandırmayacaktır.[xviii]

Bir başka örnekte buluş, dosyaların kullanıcı seçimi için ekranda unsurlar olarak temsil edilmesini içeren, bilgisayar tabanlı bir veri tabanındaki veri dosyalarına erişim için bir sistem ve yöntem ile ilgilidir. Buluşun tek yeni özelliğinin görüntülenen öğelerin hareketiyle ilgili olduğu ve doğrudan bilgi arama ve erişimle ilgili bir sorunu çözmediği tespit edilmiştir. Dahası, kullanıcının bir dosyaya karşılık gelen bir öğeyi seçmesi yalnızca zihinsel bir eylemdir. Bu nedenle buluş basamağına katkıda bulunan herhangi bir teknik özellik bahsedilemez ve başvuru buluş basamağı kriterini sağlayamaz.[xix]

Örnek 4.14:

Buluş, kullanıcının bir cep telefonu uygulaması vasıtasıyla satın almak istediği ürünleri seçmesi ve bu ürünlerin bulunduğu en yakın mağazaların kullanıcıya en uygun alışveriş rotasını oluşturacak şekilde sunulmasıyla ilgilidir.[xx]

İstem 1: “Buluş mobil cihazlarda alışverişi kolaylaştırma yöntemi olup, özelliği;

a) Kullanıcının satın alınacak iki veya daha fazla ürünü seçmesi,

b) mobil cihazın, seçilen ürünlerin bilgilerini ve cihaz konumunu bir sunucuya iletmesi,

c) sunucunun, seçilen ürünlerden en az birini sunan satıcıları belirlemek için bir satıcı veritabanına erişmesi,

d) sunucunun, cihaz konumuna ve tanımlanan satıcılara bağlı olarak, önceki talepler için belirlenen en uygun alışveriş rotalarının bulunduğu bir önbelleğe erişerek seçilen ürünleri satın almak için en uygun bir alışveriş rotasını belirlemesi ve

e) sunucunun, en uygun alışveriş rotasını kullanıcının görmesi için mobil cihaza iletmesi.

adımlarını içermektedir.”[xxi]

Şekil 7: EP1216450 nolu başvuruya ait Şekil 1

İstemde görüldüğü üzere buluşa ait bilgi işlem altyapısı (cep telefonu, sunucu, veritabanı) başvuruya teknik karakter kazandırmaktadır.

Tekniğin bilinen durumunda D1 ve D2 dokümanları bulunmuştur. D1 dokümanı buluştaki aynı teknik altyapı ile benzer bir teknik olmayan amaca hizmet etmektedir. İstem 1 ile D1 arasındaki farklar şunlardır:

(1) kullanıcı (tek bir ürün yerine) iki veya daha fazla istenen ürünü seçebilmektedir

(2) kullanıcıya ürünleri satın alması için “en uygun alışveriş rotası” sağlanmaktadır

(3) en uygun alışveriş rotası, önceki talepler için belirlenen en uygun alışveriş rotalarının depolandığı bir önbelleğe erişilerek sunucu tarafından belirlenmektedir.

(1) ve (2)’deki farklar iş metodunda yapılan değişiklikleri kapsamaktadır ve bir pazarlama uzmanı tarafından ortaya konabilecek, teknik yönü bulunmayan farklılıklardır. Bunlar teknik probleme bir katkı sağlamamaktadır ve bu nedenle buluş basamağı değerlendirmesinde hesaba katılmaz, ancak teknik problem formüle edilirken problemin içine alınabilir.

(3)’teki fark ise bilgisayar uygulamasının teknik yönüyle ilgilidir. Buradaki teknik etki, en uygun alışveriş rotasının hızlı bir şekilde belirlenmesidir.

Buna göre, objektif teknik problem (1) ve (2)’deki iş metodunu teknik olarak verimli bir şekilde uygulamak için D1 yönteminin nasıl değiştirileceği olarak formüle edilebilir.

(1)’deki fark göz önüne alındığında kullanıcının tek bir ürün yerine iki veya daha fazla istenen ürünü seçebilmesini sağlamak için D1’de kullanılan mobil cihazı uyarlamak teknikte uzman kişi (programcı) için aşikârdır.

Sunucuya (2)’deki en uygun alışveriş rotasını belirleme görevinin atanması D1’deki en yakın satıcının belirlenmesine benzer şekilde yapılacağından, bu özellik de aşikârdır.

Teknik olarak nasıl verimli bir uygulama sağlanacağı sorulduğunda, teknikte uzman kişi bir rotanın belirlenmesine yönelik verimli teknik uygulamaları arayacaktır.

D2 dokümanı ise, bu sorunu bir seyahat planlama sistemi bağlamında ele almaktadır. D2 önceki sonuçları saklayan bir önbellek kullanımını önermektedir. Teknikte uzman kişi, objektif teknik problemi çözmek için D1’i D2’de önerildiği gibi bir önbellek kullanacak şekilde uyarlamayı düşünecek ve böylelikle istem 1’in tüm özelliklerine sahip bir yönteme ulaşmış olacaktır. Dolayısıyla, istem 1 buluş basamağı kriterini sağlayamamaktadır.

Şimdi teknik katkıyı biraz daha detaylı inceleyelim. Satıcıların seçimi ve bunun sunucu vb. teknik unsurlarla etkileşimi buluşun teknik karakterine katkıda bulunuyor mu? Hayır, çünkü bir  “teknik sızıntı yanılgısı” (technical leakage fallacy), söz konusudur, yani burada özünde teknik olmayan bir problem vardır ve teknik olmayan unsurların teknik unsurlarla etkileşimi tüm süreci teknik hale getirmek için yeterli değildir.

“Bir yere gitme” fiziksel eylemi teknik karakter kazandırır mı? Hayır, zira burada “kırılmış teknik zincir yanılgısı” (broken technical chain fallacy) vardır, yani bilgi sağlanmasından bunun teknik bir süreçte kullanımına kadar olan etki zinciri, bir kullanıcının müdahalesi ile kırılmaktadır. Bu yüzden olası herhangi bir teknik etki, kullanıcının seyahat rotasına tepkisine bağlıdır.

D1 sistemi birden fazla ürünü sipariş etmek için kullanılacaksa, yalnızca tüm kalemleri tedarik edebilecek tek bir satıcı hakkında bilgi verecektir.

Başvuru sahibi buluşun, bir siparişi yerine getirmeye yönelik başarısız girişimlerin sayısını azaltma sorununu çözdüğünü ileri sürmektedir. Ancak bu da “teknik olmayan önyargı yanılgısı”dır (non-technical prejudice fallacy) ve bu argüman, temelde teknik olmayan yönleri, önceki tekniğin değiştirilmemesinin bir nedeni olarak ortaya çıkarır.[xxii]

Örnek 4.15:

İstem 1: Buluş, internet sitesi ve mobil uygulamalar üzerinden sağlanan yeni bir elektronik satış sistemi olup özelliği;

− Müşteri tarafından E-Ticaret platformuna (web, mobil uygulama vb.) girilmesi,

− Eksiksiz girilen bilgiler ile üyelik kaydı oluşturulması,

− Satın almak istenilen ürünler ya da ürün gruplarının müşteri tarafından belirlenen ya da satıcı tarafından önceden oluşturulmuş paketlerin biri ya da birkaçına göre belirlenmesi,

− Belirlenen ürünlerin toptan paket fiyatına göre bedelinin ödenmesi,

− Belirlenen serinin/paketin/ürün grubunun/kombinasyonun E-Ticaret platformunda perakende fiyat üzerinden satışa sunulması,

− Satışa sunulan ürünlerin perakende fiyatı üzerinden satılması

− Satılan ürünlerin bedelinin müşteriye aktarılması işlem adımlarını içermesidir.[xxiii]

Yukarıdaki istemdeki satış sistemi (yöntemi), internet üzerinden yapılan bir e-ticaret sistemine ait işlem adımları olduğu için teknik karaktere sahiptir. Başvuru konusu buluş satıcı/üretici ile müşteri arasında kâr ortaklığı bulunan bir satış-pazarlama modelleri ile ilgilidir. Buna göre müşteri satın almak istediği ürünleri belirleyerek bir paket oluşturuyor ya da satıcının önceden oluşturduğu ürün paketlerinden seçim yapıyor ve bunların ücretini ödüyor, sonrasında bu ürünlerle oluşturduğu paket kombinasyonlarını satışa sunuyor ve buradaki satışla kâr elde ediyor. Başvuruya araştırma raporu düzenlenmiş ve en yakın doküman (D1) olarak gösterilen Shopify web sitesi ise müşterilerin üye olarak perakende satış yapabilecekleri bir e-ticaret internet sitesidir. İstem 1 ve D1 karşılaştırıldığında aradaki farkın satıcının kendi ürününü satmak yerine, internetten o anda aldığı ürünü satması söz konusudur. Ancak bu teknik olmayan ve tamamen bir ticari faaliyet ile ilgili düzenlemedir. Buradaki problem müşterinin nasıl kâr edeceğidir ve bu da müşteriyi hem alıcı hem de satıcı yerine koyarak gerçekleştirilmektedir. Bu problem teknik olmayıp ticari bir problemdir ve bu probleme sunulan çözüm de ticari nitelikte bir çözümdür. Bu sebeple D1’den farklı olan söz konusu özellikler buluş basamağı kriterinin değerlendirmesinde hesaba katılmamaktadır. Sonuç olarak istem D1 karşısında buluş basamağını sağlayamamaktadır.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Şubat 2021

guneycaliskan@gmail.com


[i] TR 2018/09974 nolu başvuru.

[ii] TR 2018/04507 nolu başvuru

[iii] TR 2017/05553 nolu başvuru.

[iv] TR 2019/00905 nolu başvuru.

[v] TR 2019/02348 nolu başvuru.

[vi] TR 2019/09905 nolu başvuru.

[vii] TR 2017/11668 nolu başvuru.

[viii] 6769 SMK Yönetmelik m.99(2).

[ix] TR 2018/06846 nolu başvuru.

[x] Bkz. TR 2018/06846 nolu başvurunun rüçhan olarak gösterildiği PCT/TR2019/050334 nolu uluslararası patent başvurusunda bulunan yazılı görüş.

[xi] Examples of Computer Implemented Inventions, Michael Alex Kemény, EPO, March 2011.

[xii] T 1567/05.

[xiii] T 125/04.

[xiv] EP1668556 nolu başvuru.

[xv] T 336/14.

[xvi] EP1509261 nolu başvuru.

[xvii] T 690/11.

[xviii] T 1562/11 (Closing out white space/SAP).

[xix] T 1143/06 (Data selection system/BRITISH TELECOMMUNICATIONS.

[xx] T 1670/07 Shopping with mobile device/NOKIA, BoA 3.5.01 (2013)’dan sadeleştirilerek oluşturulmuştur. Bkz: EPO Guidelines on “mixed inventions”: What’s is going on?, Miguel Domingo Vecchioni, EPO Directorate 1.5.07 (Computers/Berlin), NPO Expert Seminar, Bern, 25-27 October 2016.

[xxi] EP1216450 nolu başvuru.

[xxii] Technical & non-technical features, DG3 case law, Dr. Frédéric Bostedt, Lawyer Legal Research Service of the Boards of Appeal Bern, 25 October 2016, s.38-40.

[xxiii] TR 2018/06280 nolu başvuru; Ayrıca bkz. PCT/TR2018/050910 nolu PCT başvurusu.

TÜRKPATENT’TE BİLGİSAYAR TABANLI BULUŞLARIN DEĞERLENDİRİLME KRİTERLERİ – Bölüm I –

UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz. Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.

 

“Yazılımlara patent veriyor musunuz?”, “Bir mobil uygulama yaptım, patentini alabilir miyim?” gibi sorularla sıkça karşılaşıyoruz. Buluşunuzun teknik niteliğine, istemler ve tarifnameyi nasıl hazırladığınıza bağlı olarak bu sorulara evet ya da hayır diye cevap verebiliriz. Bu yazı dizisinde bilgisayar tabanlı buluşların TÜRKPATENT’te değerlendirilme kriterlerini inceleyeceğiz.

Teknoloji geliştikçe ve yeni teknoloji alanları ortaya çıktıkça patent mevzuatının (özellikle inceleme kılavuzlarının) da bu yeni teknolojilere uygun konumlanması ihtiyacı doğmaktadır. Örneğin bilgisayar tabanlı buluşlar, yapay zeka ve bulut bilişim teknolojilerine yönelik buluşlar için pek çok ofiste mevcut kılavuzların yeniden revize edildiği görülmektedir. Patent kanunlarında “teknik” ifadesinin tanımının yapılmayışının altında yatan temel neden de budur. Zira mevzuatta tekniğin sabit bir tanımı yapıldığında, zaman içinde gelişecek teknoloji alanlarının tekniğin bu tanımının dışında kalması kuvvetle muhtemel olacaktır. Mevzuatı yeni teknolojilere uyarlamak bu durumda yalnızca kılavuzlara ek yaparak değil, her yeni teknoloji çıktığında kanunu yeniden değiştirerek mümkün olacaktır. Bu nedenledir ki mevzuatta tekniğin net bir tanımı yapılmaz, ancak nelerin patentlenemeyeceğinden bahsedilir.

Şekil 1: Yıllara göre dünya çapında G06Q sınıfında yapılan (yayınlanmış) başvuru sayısı[i]

Günümüz dünyasında bilgisayarlar ve akıllı telefonlar hayatımızın her alanında pek çok işlemi kolayca gerçekleştirmemizi sağlamakta ve her geçen gün hayatımızın daha da vazgeçilmez bir parçası haline gelmektedir. Hal böyleyken bu alanda yapılan başvuru sayılarının son yıllarda hızla artmış olması beklenmedik bir durum değildir. Dünyada bu alandaki başvuru sayısı 6 yılda iki katına çıkarken (bkz. şekil 1), ülkemizdeki artış daha da dramatik bir şekilde gerçekleşmiş ve başvuru sayısı 4 yılda üç katına çıkmıştır. (bkz. şekil 2)

Şekil 2: Yıllara göre Türkiye’de G06Q sınıfında yapılan başvuru sayısı[ii]

 “Bilgisayar tabanlı buluşlar” (computer-implemented inventions – CII) ifadesi, bilgisayarları, bilgisayar ağlarını veya diğer programlanabilir aygıtları içeren, en az bir özelliğin bir program aracılığıyla gerçekleştirildiği buluşları kapsamaktadır.[iii] Bu bağlamda akıllı telefonların da birer bilgisayar olduğu ve bu telefonlardaki uygulamaların (mobile app) da bilgisayar programı olduğu kabul edilebilir.

Bilgisayar tabanlı buluşların patentlenebilirlik kriterlerini düşük tutmak, çok temel sayılabilecek konularda geniş bir koruma sağlamaya neden olabilecektir. Örneğin birimlerin bir sistemden diğerine dönüştürülmesi, örneğin metrik sistemden İngiliz İmparatorluk sistemine dönüştürmeyi sağlayan bir bilgisayar programına patent verildiğini varsayalım. Bu tür bir buluş, patent sahibine, belirli bir teknoloji uygulama alanından bağımsız olarak geniş bir alanda buluşun kullanılmasını engelleme hakkı sağlayacaktır. Potansiyel kullanıcılar, uzay teknolojisi (örneğin bir NASA uzay programı projesindeki kullanıcılar), otomotiv teknolojileri (örneğin, farklı ülkelerde aynı otomobile ait küçük farklılıklara sahip hız göstergeleri (km / mil) bulunan otomobilleri pazarlayan otomobil üreticileri), internet hava durumu veri platformları (örneğin, birden çok ülkedeki kullanıcılara hava durumu verileri (°C, °F) sağlama) vb. gibi farklı ve çeşitli uygulama alanlarında buluşu kullanmaktan alıkonulacaktır.[iv] Ancak bilgisayar vasıtasıyla gerçekleştirilen buluşlara ait başvuruları tümüyle patent koruması dışında bırakmak ya da patentlenebilirlik kriterlerini çok yüksek tutmak da doğru değildir. Bu da buluş sahibinin hak ettiği korumayı vermemek anlamına gelecektir. Bu nedenle bu iki uzak ucun orta yolunu hem kamuyu hem de mucidi mağdur etmeyecek şekilde düzenlemek önem arz eder.

Tablo 1: G06Q sınıfına sahip yayınlanmış tüm Türk başvurularına ait altsınıf dağılımı[v]

Bilgisayar tabanlı buluşlar genellikle G06 patent sınıfına dahildir. Bu sınıfta özellikle G06Q  (idari, ticari, finansal, yönetici, denetleyici veya tahmin amaçları için özel olarak uyarlanmış veri işleme sistemleri veya yöntemleri; veya bu amaçlara özel uyarlanmış sistemler veya yöntemleri) ve G06F (dijital veri işleme) altsınıflarında yoğunlaştıkları görülmektedir. Tablo 1’de görüldüğü üzere TÜRKPATENT’e yapılan G06Q sınıfına sahip başvurular arasında ticaret, yönetim ve ödeme sistemleri gibi konular başı çekmektedir.

Bilgisayar tabanlı buluşların ortaya çıkmasından itibaren patent alanında uzun yıllar bu tür buluşların ne şekilde değerlendirilmesi gerektiğine net olarak karar verilememiştir. İşin içine yazılımların ve iş metotlarının patentlenebilirliği de dahil olunca, aynı patent ofisi için bile yalnızca yıllar içinde değil, aynı zamanlarda bile farklı değerlendirmelerin söz konusu olduğu görülmüştür. Günümüzde hala çoğu ülkede bu alanda patentlenebilirlik sınırları net değildir ve yeni alınan mahkeme kararları veya kanun değişiklikleriyle kriterler sıkılaştırılmakta ya da gevşetilmektedir. Bu alanda detaylı kılavuzları mevcut olan en önemli ofisler arasında EPO[vi] ve USPTO[vii] sayılabilir. Özellikle EPO’nun bilgisayar tabanlı buluşların değerlendirmesinde yıllar boyunca daha tutarlı bir çizgide ilerlemeyi sürdürdüğü söylenebilir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) ilgili maddelerinin Avrupa Patent Sözleşmesindekilere (EPC) benzer olması sebebiyle TÜRKPATENT de bu alanda EPO’ya oldukça paralel değerlendirme kriterlerine sahiptir. Bu yazıda önce TÜRKPATENT’in bilgisayar-tabanlı buluş başvurularına yaklaşımı adım adım ifade edilecek, ardından her adıma uygun EPO’dan[viii] ve TÜRKPATENT’ten[ix] örnekler verilecek ve bunlar üzerinden yorum yapılacaktır.

TÜRKPATENT’in konuya yaklaşımına geçmeden önce bu tür buluşların değerlendirmesinde EPO’nun geçmişte yaşadığı bir dönüm noktasına değinelim. 1980’lerin sonunda EPO ilk olarak birkaç kararda[x] detaylarını ortaya koyduğu “teknik katkı yaklaşımı”nı (technical contribution approach) geliştirmiştir. Buna göre bir istemin teknik karakteri gerçek anlamda irdelenmeksizin önce buluş basamağı kriteri değerlendiriliyordu. Eğer istem tekniğin bilinen durumuna gerekli teknik katkıyı sağlıyorsa buluş basamağını da sağlayacak ve buluş patentlenebilir kabul edilecektir. Bir başka deyişle bu yöntemde buluşun tekniğin bilinen durumuna yaptığı katkının niteliği, teknik karakterini tespit etmek için kriter olmaktadır. Bu katkı teknik ise, istem de teknik karaktere sahiptir, eğer katkı teknik değilse, istem teknik karaktere sahip değildir.[xi]

Teknik katkı yaklaşımı, EPC m.52 (2) ile hariç tutulmayan bir faaliyet alanında alışılagelmiş olmayan bir sonucu gerektirerek teknik karakter tespitinde yüksek bir standart düzeyi belirlemiştir. Bu yaklaşım genellikle, teknik olmayan ya da genelgeçer özellikleri sayesinde yenilik veya buluş basamağı sağlayabilen bilgisayar sistemlerinin patentlenebilirliğini reddetmek için uygulanmıştır.

Tüm içerik yaklaşımı” (whole contents approach) ya da “ileri teknik etki” (further technical effect) olarak adlandırılan yaklaşım ise 2000’lerin başında ortaya çıkmıştır. Bunun ilk emareleri T 1173/97 (Computer program product/IBM) kararında görülmektedir.[xii] Bu kararda bilgisayar tabanlı buluşların patentlenebilirliğinde önemli olan kriterin “teknik karakter” olduğu vurgulanmıştır. Buluş konusu bir bütün olarak düşünüldüğünde teknik bir problemi teknik yollardan çözüyorsa ya da teknik bir etki yaratıyorsa teknik karaktere sahip kabul edilmektedir. Buna göre istemler bir bütün olarak değerlendirilmelidir ve bazı unsurların yeni olup olmadığı ya da patentlenebilirlik kapsamı dışında olup olmadığı onları teknik karakter değerlendirmesi dışında bırakmamalıdır.[xiii]

İleri teknik etki yaklaşımı, eğer buluşun ilk teknik etkisi sıradan bir etki ise onu göz ardı etmektedir. Örneğin bir bilgisayar programının bilgisayara takılmasıyla oluşan elektrik akımı bilgisayar programına yönelik bir istem için ilk teknik etki olarak kabul edilir ve dikkate alınmaz. Böyle bir durumda buluş ikinci bir teknik etki yaratabiliyorsa patentlenebilirliği söz konusu olacaktır.[xiv]

TÜRKPATENT’İN YAKLAŞIMI

6769 sayılı SMK m.82’de patentlenebilir buluşlar ve patentlenebilirliğin istisnaları belirtilmiştir. Buna göre:

Aşağıda belirtilenler buluş niteliğinde sayılmaz. Patent başvurusu veya patentin aşağıda belirtilen konu veya faaliyetlerle ilgili olması hâlinde, sadece bu konu veya faaliyetlerin kendisi patentlenebilirliğin dışında kalır:
a) Keşifler, bilimsel teoriler ve matematiksel yöntemler.
b) Zihni faaliyetler, iş faaliyetleri veya oyunlara ilişkin plan, kural ve yöntemler.
c) Bilgisayar programları.
ç) Estetik niteliği bulunan mahsuller, edebiyat ve sanat eserleri ile bilim eserleri.
d) Bilginin sunumu.

Madde bu haliyle EPC m.52’nin benzeridir. Bu maddeye dayanarak Kurumumuzda örneğin yalnızca iş metoduna dayalı olup teknik karaktere sahip olmayan başvurulara patent verilmemektedir. Ancak çoğu zaman başvurularda teknik olmayan unsurların (örn. iş metodu) teknik unsurlarla harmanlandığı görülmektedir.

Yukarıda anılan Kanun maddesinde belirtildiği üzere (sadece bu konu veya faaliyetlerin kendisi patentlenebilirliğin dışında kalır), içinde “bilgisayar programı”, “yazılım”, “matematiksel yöntem” ya da “iş metodu” unsurlarının geçiyor olması bir istemin bu madde kapsamında reddedilmesi için yeterli değildir. Ancak bu durum, söz konusu unsurları bulunduran her türlü istemin patentlenebileceği anlamına da gelmemektedir. Aşağıda bir istemin içerdiği unsurlara göre teknik karaktere sahip olup olmadığı genel anlamıyla örneklendirilmiştir. Değerlendirmenin nasıl yapıldığını yazının devamında örneklerle inceleyeceğiz:

İstem: matematiksel yöntem + iş metodu => teknik karaktere sahip değil

İstem: teknik unsur + iş metodu => teknik karaktere sahip

İstem: bilgisayar programı + iş metodu => belli koşullar altında teknik karaktere sahip

İstem: teknik unsur + bilginin sunumu + iş metodu => teknik karaktere sahip

İstem: matematiksel yöntem + bilimsel teori => teknik karaktere sahip değil

İstem: bilgisayar programı + bilgisayar + iş metodu => teknik karaktere sahip

İstem: mobil uygulama + iş metodu => belli koşullar altında teknik karaktere sahip

İstem: mobil uygulama + cep telefonu + iş metodu => teknik karaktere sahip

Bir bilgisayar vasıtasıyla gerçekleştirilen buluşlarda sıklıkla, yukarıdaki metrik sistem örneğinde olduğu gibi bir iş metodunun, bir ticari faaliyetin ya da benzer bir teknik olmayan işlemin bilgisayarda uygulanması söz konusu olmaktadır. Bu da buluşun teknik karakterinin dikkatlice incelenmesini gerekli kılmaktadır.

EPO’da olduğu gibi TÜRKPATENT’te de bir buluşun patentlenebilir olması için ön koşul buluşun teknik karaktere sahip olmasıdır. Ancak bu özelliği sağlamak zor değildir, zira bilgisayar, cep telefonu, veritabanı, sunucu, işlemci, bellek vb. teknik bir unsurun bulunması buluşun teknik karakter kazanmasına yeterli olmaktadır. Ancak bu, buluşun kolaylıkla patentlenebileceği anlamına gelmemektedir. Teknik karakteri sadece yukarıda sayılan yaygın teknik unsurların teknik olmayan işlemleri gerçekleştirmekten ibaret olan başvurular genellikle içerdikleri detaylarla EPO’da ve TÜRKPATENT’te çoğu zaman yenilik kriterini de kolaylıkla sağlamakla birlikte buluş basamağı kriterini karşılamada ciddi zorluk yaşarlar.[xv]

EPO buluşun teknik karakterine katkısı olmayan teknik olmayan unsurların yenilik değerlendirmesine alınamayacağına hüküm vermiş olsa[xvi] da EPO uzmanlarının yaptığı raporlarda bu tür buluşlarda genellikle yeniliği fazla irdelemeyip, doğrudan buluş basamağı kriterini değerlendirdiği gözlemlenmektedir. Bunun bir nedeni buluş basamağıyla ilgili argümanların daha güçlü olacağına dair inanç olabilir.

TÜRKPATENT’te ise istem ile tekniğin bilinen durumundaki tek fark teknik olmayan unsurlar ise istemin yeni olduğu kabul edilmektedir. Bir başka deyişle teknik olmayan unsurlar isteme yenilik kazandırabilmektedir. Ancak bu tür istemlerin buluş basamağı kriterini sağlaması oldukça zordur. Örneğin teknik olmayan unsurların patentlenmesi konusunda daha yumuşak bir yaklaşımı olduğu düşünülen USPTO’da bile 2006-2018 arasında veri işleme (data processing) alanındaki başvuruların belge olma oranları %30’lar civarındadır.[xvii] İş metotlarında bu oran daha da azdır.[xviii] TÜRKPATENT’te bu oranın daha da düşük olduğu tahmin edilmektedir.[xix]

TÜRKPATENT’e 2017-2020 arası yapılan bilgisayar-tabanlı buluş başvurularından (G06Q sınıfı) araştırma raporu yapılan 688 başvuruya karşılık, 57 başvuruya rapor düzenlenememiştir. Bir başka deyişle bu alandaki başvuruların %7.6’sına araştırma raporu düzenlenememiştir.[xx] Önceleri içinde yazılım kelimesi geçen istemler doğrudan reddedilirken, son on yılda bakış açısı giderek yumuşamıştır ve yukarıda bahsedildiği gibi, yaygın olarak kullanılan bir teknik unsurun istemde geçiyor olması isteme teknik karakter kazandırmaya yetmektedir.

Bilgisayar tabanlı buluşlar ve iş metotlarının değerlendirmesinde TÜRKPATENT’te aşağıdakine benzer bir prosedür uygulanmaktadır:

1- İstemde[xxi] yalnızca teknik unsurlar varsa (tarifname iş metodu içerse bile) başvuru iş metodu olarak değerlendirilmeyip normal başvuru prosedürü uygulanır.

2- Hem istemde hem de tarifnamede yalnızca teknik olmayan unsurlar varsa (başvuruda hiçbir teknik karakter yoksa) SMK m. 96(3)’e göre araştırma raporu düzenlenmeyip başvuru sahibinden itirazlarını veya değişikliklerini üç ay içinde sunması istenir. Bu sürede itirazda bulunulmaması veya itirazın ya da yapılan değişikliklerin kabul edilmemesi hâlinde başvuru reddedilir. İtirazın ve varsa yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde araştırma raporu düzenlenir. (SMK m.103’e göre başvuru kapsamının aşılmasına izin verilmediği için bu tür başvurularda yapılan değişikliklerin kabul edilme ihtimali oldukça düşüktür)

3- İstemde yalnızca teknik olmayan unsurlar varsa, ancak tarifnamede teknik unsurlar bulunuyorsa 2. adımdaki prosedür uygulanır ve rapor düzenlenmez. (Eğer uzman tarifnameden faydalanarak istemi teknik olarak kolayca ve net bir şekilde yorumlayabiliyorsa, bu yorum üzerinden araştırma raporunu düzenleyebilir, gerekli açıklamaları raporun görüşler kısmında belirtir) Gönderilen yazıda tarifnamedeki teknik özelliklerin istemlere alınması tavsiye edilebilir. Eğer teknik unsurlar da isteme dahil edilirse 4. adımdan devam edilir.

4- İstemde hem teknik hem de teknik olmayan unsurlar birlikte yer alıyorsa, istem teknik karaktere sahiptir ve aşağıdaki prosedür uygulanır[xxii]:

a- İstemdeki teknik unsurlar tespit edilir. Bu teknik unsurlar buluş basamağı değerlendirmesinde dikkate alınır.

b- İstemdeki geri kalan teknik olmayan unsurların istemin teknik unsurlarına teknik bir etkisinin olup olmadığı ya da teknik bir problemi çözüp çözmediğine bakılır.  Eğer teknik kısımla teknik olmayan kısmın herhangi bir etkileşimi yoksa ya da bu etkileşim çözüme bir katkı sağlamıyorsa teknik olmayan kısım buluş basamağı kriterinde değerlendirilmez.

c- Eğer teknik unsurlar yalnızca bilgisayar, cep telefonu, ağ, veritabanı, sunucu, işlemci, bellek vb. yaygın olarak kullanılan ve bilinen genel amaçlı veri işleme teknolojisinin teknik olmayan bir mahiyette kullanılmasını kapsıyorsa, bir başka deyişle bu unsurlar yalnızca yaygın olarak bilinen görevleri içinde ve teknik olmayan bir işleme hizmet etmek amacıyla kullanılıyorsa, bahsi geçen teknolojinin, başvuru tarihinde yaygın biçimde bilinen ve kullanılan bir bilgi teknolojisi olması sebebiyle tekniğin bilinen durumunda benzer unsurlar içeren genel bir doküman bulmak ve buluş basamağı değerlendirmesinde bunu kullanmak yeterli olacaktır.

İstemde kullanılan cihaz, aparat, modül, birim (device, apparatus, module, unit) vb. unsurların, içerikleri ve işlevleri salt bir teknik olmayan bir konuyu (örn. iş metodunu) uygulamaya yönelik ise, bu ifadelerin isteme eklenmesi isteme teknik karakter kazandırmayacaktır. Doğasında teknik karakter bulunmayan bir başvuruya ait unsurların isimlerini teknik terimlerle adlandırmak başvuruya teknik karakter kazandıramayacaktır. Örneğin “sistem” kelimesi teknik unsur içeren bir sistem değil de finansal bir organizasyonu ifade ediyorsa, bu kelime isteme teknik karakter kazandıramayacaktır.

d- Eğer teknik unsurlar c.’de belirtildiği gibi olmayıp teknik bir amaca hizmet etmekte ve teknik bir problemi çözmekte veya çözmeye yardım etmekteyse kapsamlı bir araştırma ile buluş basamağı değerlendirmesi yapılır. Teknik olmayan unsurların teknik unsurlara katkısı söz konusu ise bu katkı da dikkate alınır.

Şekil 3: TÜRKPATENT’te bilgisayar tabanlı buluşların değerlendirilmesi

ÖRNEKLER

Şimdi yukarıdaki prosedüre ait adımlara örnekler vererek tek tek inceleyelim.

(1). Adımdaki Başvuru:

(1). adımdaki başvuruya (istemde yalnızca teknik unsurlar bulunan başvuru örneği) örnek verilmeden geçilecektir zira örneğin mekanik alanındaki hemen hemen her başvuruda istemlerde yalnızca teknik unsurlarla karşılaşılmaktadır. Burada tarifname iş metodu içerse bile istemlerde yalnızca teknik unsurlar bulunuyorsa normal başvuru değerlendirme prosedürü uygulanır.

(2). Adımdaki Başvuruya Örnekler (Hem istemde hem de tarifnamede yalnızca teknik olmayan unsurlar bulunan başvuru):

Örnek 2.1:

İstem 1: “Oyuncak satışlarını teşvik etmek için bir yöntem olup, özelliği bir oyuncakçı dükkânında oyuncakları çocuklar için erişimin kolay olduğu daha alt raflara yerleştirilmesidir.”[xxiii]

Başvurunun tarifnamesinde de yönteme ait yalnızca teknik olmayan detaylara yer verilmiştir. Bu tür bir başvuruya araştırma raporu düzenlenmez ve düzeltme için üç aylık süre verilir. Ancak başvuru kapsamının aşılmasına izin verilmediği için başvuruya teknik unsur eklemek de mümkün olmayacağı için başvurunun reddedilmesi kesin gibidir.

Örnek 2.2:

İstem 1: “Bir piyango oyunu oynama yöntemi olup, özelliği;

  • kişinin bir numara içeren piyango bileti satın alması,
  • yapılan çekilişin ardından belirlenen numaranın kişinin kaybettiğini veya kazandığını göstermesi,
  • kişinin, yetkili bir dağıtıcıda numaranın kazanan numara olup olmadığını doğrulaması

işlem adımlarını içermesidir.”

İnsanların yaptığı işlemler (bilet satın almak, bayiye gitmek vb.) teknik olarak kabul edilmez. Bu işlemler teknik bir unsurla etkileşim içinde olsa bile, sistemi teknik hale getirmeyecektir.[xxiv]

Örnek 2.3:

İstem 1: “Bu buluş, ödünç para veren mali sistem ile ilgili olup, özelliği; ödünç paraya ihtiyacı olan kişilere ödünç para verilmesini sağlayan mali ve parasal sistem ile ilgilidir.”[xxv]

İstem teknik karaktere sahip değildir ve araştırma raporu düzenlenememiştir.

Örnek 2.4:

İstem 1: “Buluş, her alanda kullanılabilir tercihen sağlık kurumlarında çalışmalar yapacak sağlık personeli adaylarının atanmalarını daha kolay hale getiren belli bir algoritmaya sahip akıllı bir atama sistemi olup, içerisinde kura usulü yerleştirme durumlarında ve yerleştirmelerin değerlendirme puanlarında göre yapılmasına göre iki adet metot barındırması ile karakterize edilir.”[xxvi]

Bağlı istemlerde de algoritmaya ait teknik olmayan özelliklerden bahsedilmiştir. İstemler teknik karaktere sahip değildir ve araştırma raporu düzenlenememiştir. Algoritma, akıllı atama sistemi gibi ifadeler tek başlarına teknik bir unsuru ifade edemezler. Başvuru sahiplerinin sıklıkla yaptığı hatalardan biri buluşlarında aslında teknik unsurlar bulunmasına rağmen bunları başvuruda bahsetmeyi unutmaktır. Belki başvuru sahibi yukarıdaki istemde bunun bir bilgisayarla yapılacağını düşünmüştür ancak başvuruda bu ifade edilmediği için, sistemin bilgisayarda çalıştığını varsayamayız, zira isteme göre pekâlâ bir kişi bu atama işlemini zihinsel olarak da yerine getirebilir.

Örnek 2.5:

İstem 1: “Buluş, dinamik risk yönetimi modellemesi ve senaryo bazlı muhasebe alt yapısına paralel senaryoların çalıştırılmasına ilişkin bir yöntem olup;

  • Risk kataloglarının oluşturulması(1),
  • Risk indikatörü(verilerinin) belirlenmesi(2),
  • Risk karşılama senaryolarının hazırlanması(3),
  • Veri test ve düzenlemelerinin gerçekleştirilmesi(4),
  • Verilerin tek düzen hesap planı alt yapısı ile ilişkilendirilmesi(5),
  • Senaryoların testinin gerçekleştirilmesi ve uygulamaya alınması(6) adımlarından biri, birkaçının kombinasyonu veya tamamının bir arada kullanılmasını ihtiva etmektedir.”[xxvii]

İstemde ve tarifnamede herhangi teknik bir unsur bulunmadığı için buluş teknik karaktere sahip değildir ve araştırma raporu düzenlenememiştir.

Örnek 2.6:

İstem 1: “Buluş; sigmoid volvulus gibi kötü huylu olmayan fakat tedavisi birçok parametreye bağlı olan bir hastalığa sahip hastalara zaman kaybetmeden en doğru müdahalenin uygulanmasını sağlamak üzere bir hasta sınıflama metodu olup, özelliği; sınıflama yapılırken, hasta yaşı (A), barsak canlılığı (B) ve American Society of Anesthesiology (ASA) Skorlama Sistemi olmak üzere üç parametrenin aynı anda değerlendirilmesiyle oluşturulmasıdır.”[xxviii]

İstemde ve tarifnamede herhangi teknik bir unsur bulunmadığı için buluş teknik karaktere sahip değildir ve araştırma raporu düzenlenememiştir. Konunun bilimsel bir alandan olması teknik olduğu anlamına gelmemektedir.

Örnek 2.7:

İstem 1: “Bir lisans veren ile bir lisans sahibi arasında bir fikri mülkiyet varlığı için bir lisansın değerini hesaplama yöntemi şu adımlardan oluşur:

  • sözü geçen lisans veren kişiye sözü edilen lisansın asgari değerinin hesaplanması;
  • bir lisans sahibine sözü edilen lisansın azami bir değerinin hesaplanması;
  • bahsedilen lisansın bahsedilen maksimum değerden çıkarılmasıyla bahsedilen lisansın bir net değerinin hesaplanması;
  • sözü edilen lisans üzerindeki lisans veren yatırımın belirlenmesi;
  • sözü geçen lisans üzerindeki lisans alan yatırımcının belirlenmesi; ve
  • sözü geçen lisans verene ve sözü geçen lisans sahibine eşit oranda geri dönüş sağlayan eşit bir geri ödeme ödeneği hesaplama.” [xxix]

İstemlerde ve tarifnamede herhangi teknik bir unsur bulunmadığı için buluş teknik karaktere sahip değildir ve araştırma raporu düzenlenememiştir. İstem salt bir iş metodu içermektedir.

Örnek 2.8:

İstem 1: “Buluş down sendromlu, engelli bireylerin toplumla entegrasyonu ve sürdürülebilir kazanç kaynağı için ticari bir iş yöntemi ile ilgili olup, özelliği;

  • İlgili dernek ile sözleşme yapılarak ticari işletme kurulması
  • Down sendromlu ve engelli kişinin işe alınması
  • Down sendromlu ve engelliler için iş konusu üzerine eğitim programı uygulanarak sertifika verilmesi
  • Down sendromlu veya engelli birey için ve de çalışan aileleri için çalışma ücreti verilmesi
  • Ticari işletmenin ürün ve malzeme tedarikinin bir kısmının ev hanımlarından, üretici köylüden sağlanması
  • Ticari işletmenin çalışanlarının, down sendromlu birey ve ailesi veya engelli birey ve ailesinin aynı ortamda çalışması
  • Ticari işletmenin gelirinin bir kısmının anında makbuz karşılığında herhangi bir derneğe veya sosyal sorumluluk projesine bağışlanması
  • Daha sonraki açılacak ticari işletmeler için katkı payı şeklinde yeni işletmelerin yatırımında çoklu ortaklık sistemi uygulanması işlem adımlarından oluşmasıdır.”[xxx]

İstemlerde ve tarifnamede herhangi teknik bir unsur bulunmadığı için buluş teknik karaktere sahip değildir ve araştırma raporu düzenlenememiştir. İstemde de vurgulandığı üzere salt bir ticari iş yöntemi söz konusudur.

Örnek 2.9:

İstem 1: “Finansal Sağlık Skoru Endeksi Modeli buluşu, bireylerin finansal sağlık skorlarını hesaplama yöntemi olup; değişkenleri ve katsayıları şu şekilde oluşmaktadır:

– FSEM =2,5 Gelir Düzeyi + 2,5 Bütçe Uygulamaları + 0,833 Finansal Bilgi Düzeyi + 0,3571  Finansal Davranış Düzeyi + 0,833 Finansal Tutum Düzeyi + 2,5 Finansal Erişim Düzeyi + 1,25 Borç Düzeyi + 1,25 Tasarruf Düzeyi.”[xxxi]

İstem finans alanında bir hesaplama yöntemi olup teknik karaktere sahip değildir ve araştırma raporu düzenlenememiştir.

Örnek 2.10:

İstemde kullanılan matematiksel bir formülün etkisine göz atalım. Bilindiği üzere matematiksel yöntemler teknik niteliği bulunmaması nedeniyle tek başlarına patentlenemezler.[xxxii]

1. “Buluş bir hisse senedi opsiyonu fiyatını belirleme yöntemi olup özelliği, hesaplamanın

 Yukarıdaki istemde tümüyle bir iş metoduna yönelik bir işlemin matematik formülü kullanılarak hesaplanması söz konusudur. Böyle bir durumda istemin teknik karakter içerdiğinden söz edilemez. Zira hem iş metodu hem de matematik formülü teknik olmayan unsurlardır.

Ancak matematiksel bir yöntem yardımıyla buluş, örneğin RFID cihazlarında daha düşük bir enerji tüketimi gerçekleştirilmesini sağlıyorsa[xxxiii] ya da bir robot kolun hareketini kontrol etmeyi sağlıyorsa burada teknik olmayan unsurun (matematiksel yöntem) teknik bir katkı (daha düşük bir enerji tüketimi gerçekleştirilmesi) sağladığından söz edebiliriz. Bu da söz konusu matematiksel yöntemin buluş basamağı kriteri değerlendirmesine dahil edilmesini sağlar.[xxxiv]

Burada bir açıklama yapmakta fayda vardır. Teknik olmayan bir probleme teknik bir çözüm getirilebilir. Ancak teknik olmayan bir çözüm (örneğin matematiksel algoritma) öneriliyorsa, problemin teknik olması gerekir.[xxxv]

İstemlerin teknik olmayan bir alanda elde edilecek bir amaca yönelik olduğu durumlarda, bu amaç, özellikle bir kısıtlama olarak, çözülmesi gereken teknik problemin bir parçası olacak şekilde objektif teknik problemin formülasyonunda kullanılabilir.[xxxvi]

Şimdi yukarıda sayılan örneklerdeki iş metotlarına ait işlemlerin bir bilgisayar programıyla yapıldığını farz edelim. Bu durumda başvurular teknik karakter kazanır mıydı? Bir örnek üzerinden değerlendirelim:

Örnek 2.11:

İstem 1: “İçerik ödemesini ve dağıtımını kontrol etmek için geliştirilen bir bilgisayar programı olup, özelliği:

  • sağlayıcının bir kullanıcıdan içerik talebi alması;
  • sağlayıcının istenen içeriği tanımlayan içerik bilgisine erişmesi;

….

işlem adımlarına sahip bir algoritma içermesidir.”

Bu istem SMK m.82(2)(c) kapsamına girecek ve m.96(3)’e göre araştırma raporu düzenlenemeyecektir. Zira istem bu haliyle teknik yönü bulunmayan bir iş metodunun bilgisayar programı vasıtasıyla uygulanmasıdır ve burada “başvurunun bir bilgisayar programı olması hâlinde, sadece bu konu veya faaliyetlerin kendisi patentlenebilirliğin dışında kalır” hükmü geçerlidir.

Salt bir bilgisayar programının patentlenebilmesi için programda yapılan işlemin ileri bir teknik etkisi olması gerekir. Bu tür programlar teknik karaktere sahip kabul edilir ve buluş basamağı kapsamında değerlendirilir. Teknik karaktere sahip bilgisayar programlarına örnek şunlar verilebilir: araba freninin kontrolünü sağlayan program, cep telefonları arasında daha hızlı iletişim sağlayan program, güvenli veri aktarımı (verinin şifrelenmesi) gerçekleştiren bir program, işletim sisteminde kaynak tahsis edilmesine yönelik bir program. Ancak yeni bir açık arttırma işlemini gerçekleştiren bilgisayar programı ya da emekli maaşı katkılarının hesaplanmasını sağlayan bir bilgisayar programı tek başına teknik bir karaktere sahip değildir.[xxxvii]

İstemde kullanılan cihaz, aparat, modül, birim (device, apparatus, module, unit) vb. unsurların içerikleri ve işlevleri salt iş metoduna yönelik ise, bu ifadelerin isteme eklenmesi isteme teknik karakter kazandırmayacaktır. Yine “sistem” kelimesi de teknik bir sistem değil de finansal bir organizasyonu ifade ediyorsa, bu kelime isteme teknik karakter kazandıramayacaktır.

Örneğin aşağıdaki cihaz isteminde sıralanan modüller yalnızca bir iş metodunu tanımlamakta ve isteme teknik bir özellik getirmemektedir.

Örnek 2.12:

İstem 1: “Risk bilgilerini çıkarmak için bir cihaz olup, özelliği:

  • bir veya daha fazla risk faktörünü içeren önceden belirlenmiş bir risk kontrol kuralına dayalı olarak, risk faktörlerinden bir hizmetin bir risk kontrol karar sonucuna karşılık gelen bir risk faktörünü belirlemek için yapılandırılmış bir risk faktörü belirleme modülü;
  • risk faktörüne karşılık gelen bir risk bilgisi setini belirlemek için konfigüre edilmiş bir birinci risk bilgisi belirleme modülü, burada karşılık gelen risk bilgisi seti, farklı ayrıntılandırma derecelerine sahip birden fazla risk bilgisi seviyesi içerir ve risk bilgisi, risk kontrol karar sonucunun nedenini açıklamak için kullanılır;
  • hizmet sahibinin risk bilgisi gereksinim düzeyine bağlı olarak, birden çok risk düzeyinden bir hizmet sahibinin bir risk bilgisi gereksinim düzeyiyle eşleşen iyileştirme derecelerine sahip bir veya daha fazla risk bilgisi düzeyini belirlemek için yapılandırılmış ikinci bir risk bilgisi belirleme modülü; ve
  • hizmet sahibinin belirlenen risk bilgisini elde etmesi için belirlenen risk bilgisini çıkarmak üzere konfigüre edilmiş bir risk bilgisi çıktı modülü

içermektedir.”[xxxviii]

Yukarıdaki istem tamamıyla iş metoduna yönelik olup herhangi bir teknik karakter içermemektedir. Zira istemde bahsi geçen modüller teknik birer unsur olmayıp yalnızca iş metoduna ait parçalardır. Bahsedilen istemin bir “cihaz” olarak ifade edilmiş olması isteme teknik karakter kazandırmaya yeterli değildir, zira teknik olmayan yapılanmalara teknik isimler vermek suretiyle teknik karakter kazandırmak mümkün değildir.

Ancak, farz edelim ki söz konusu başvurunun tarifnamesinde cihazın program çalıştıran bir bilgisayar sistemi olduğundan bahsetmiş olsun. İstemin daha sonra “cihaz” yerine “Risk bilgilerini çıkarmak için bir program çalıştıran bir bilgisayar sistemi” olarak değiştirildiğini farz edelim. Bu durumda herhangi bir iş metodunu gerçekleştiren bir program çalıştıran bir bilgisayar sistemi öldürücü doküman olarak kullanılarak başvurunun buluş basamağı içermediği gösterilebilecektir. Zira istemde “program çalıştıran bir bilgisayar sistemi” dışındaki tüm unsurlar tamamen risk yönetimi yapmak ve risk bilgilerini çıkarmak için geliştirilmiş bir iş metoduyla ilgili olup, bilgisayar sistemine teknik bir katkı sağlamamaktadır, bu nedenle de buluş basamağı değerlendirmesinde kullanılamamaktadır.

Yukarıdaki istemle karşılaştırma yapmak amacıyla, “modül” kelimesinin teknik bir unsuru ifade ettiği bir örnek aşağıda verilmektedir:

İstem 1. “Bir otomobile (3) monte edilmek üzere uyarlanmış ve sürüldüğünde otomobile (3) ilişkin sürüş bilgilerini kaydetmek için yapılandırılmış bir mobil telekomünikasyon cihazı (17), olup özelliği:

  • bir görüntü sensörü (21), bir ses sensörü (27), bir ivme ölçer (23) ve bir konumlandırma modülü (25) dahil olmak üzere bir grup sensörden seçilen çok sayıda sensör içeren bir sensör seti;
  • bahsedilen sürüş bilgisini türetmek için sensör setinden sensör verilerini işlemek için bir işlemci (33);
  • bahsedilen türetilmiş sürüş bilgisini depolamak için bir hafıza (34); ve
  • bir uygulamayı indirmek için çalıştırılabilen bir kablosuz telekomünikasyon modülü (31)

içermesidir.” [xxxix]

Örnek 2.13:

Aşağıdaki istemde ise teknik varlıklar bulunmasına rağmen bu varlıkların teknik olmayan bir işten bahsedilirken kullanılması söz konusudur:

İstem 1. “Müşterinin operatörden sabit telefon, data,  fiber, radyo link ve benzeri bir devre hizmet isteğinin girişinin yaptığı en az bir talep birimi (2) içeren,

-talep birimi (2) ile bağlantıda olan ve talep biriminden (2) girilen isteğe bağlı olarak hizmetin hangi alt yapı ile verilebileceğinin belirlendiği en az bir alt yapı belirleme birimi (3),

-alt yapı belirleme biriminin (3) kullanacağı; verilecek hizmet ile ilgili güzergah, fiber kablo, yol, kaldırım, bina, radyo link kapsama alanları, radyo link bağlantı noktalarına ilişkin verilere ait kayıtların tutulduğu en az bir kayıt birimi (4),

-alt yapı belirleme biriminde (3) belirlenen bağlantı tercihlerine göre, operatörün ana toplama merkezine bağlantı tercihleri çeşitleri ile ulaşmak için, kayıt biriminde (4) yer alan kayıtlar üzerinde coğrafi analizler yaparak her bağlantı türü için bir maliyet hesabı yapan en az bir hesaplama birimi (5) ve

-kural bazlı destek karar sistemini kullanarak hesaplama biriminde (5) bağlantı tercihleri için elde edilen maliyetler arasından en uygun olanını seçen en az bir karşılaştırma birimi (6) ile karakterize edilen bir maliyet değerlendirme birimi (1).”[xl]

Yukarıdaki istemde geçen sabit telefon, data, fiber, radyo link unsurları teknik varlıklardır ancak bunlar istemde bir hizmetin adı olarak teknik olmayan bir mahiyette geçmektedir. Bu nedenle bu unsurların isteme teknik karakter kazandırması mümkün değildir.

TÜRKPATENT’te eğer bir istemde en azından bir teknik unsur bulunuyorsa ve bu unsur teknik anlamıyla kullanılıyorsa o istem için araştırma raporu düzenlenecektir. Buna istisna, yalnızca teknik olmayan unsurları (örneğin bir iş metodunu) çalıştırmaya hizmet eden bilgisayar programlarıdır. Daha önce belirtildiği üzere, bir bilgisayar programının teknik karakterinden bahsedebilmek için ileri bir teknik etki üretiyor olması gerekir.

(3). Adımdaki Başvuruya Örnekler (İstemde yalnızca teknik olmayan unsurlar bulunan ancak tarifnamesinde teknik unsurlar içeren başvuru):

Örnek 3.1:

İstem 1: “Müşterileri firmaya sadık olmaya teşvik etme yöntemi olup, özelliği müşterilere gelecekteki alışverişleri için indirim imkânı sağlanmasıdır.”[xli]

İstem 1’de herhangi bir teknik unsur bulunmadığı görülmektedir. Başvurunun tarifnamesinde ise önceden ürün satın almış olan müşterileri içeren bir veritabanına sahip olanve veritabanındabulunanmüşterinin sonraki alışverişine indirim uygulayan bir bilgisayar’dan bahsediliyor.

Bu örnekte bilgisayar ve veritabanı teknik özellikleri istemde bulunmadığı için ilk etapta başvuruya araştırma raporu düzenlenemeyecektir. Ancak söz konusu unsurlar istemlere dahil edildikten sonra da başvurunun buluş basamağı kriterini sağlayamayacağı ve (4.c) adımındaki durumun söz konusu olduğu görülecektir.

Örnek 3.2:

İstem 1: “İçerik ödemesini ve dağıtımını kontrol etmek için bir yöntem olup, özelliği:

  • sağlayıcının bir kullanıcıdan içerik talebi alması;
  • sağlayıcının istenen içeriği tanımlayan içerik bilgisine erişmesi;
  • sağlayıcının ödeme ve talep edilen içeriğin içerik bilgileriyle ve kullanıcının coğrafi bilgileriyle ilgili en az bir düzenlemeyi açıklayan düzenleme bilgilerine erişmesi;
  • kullanıcının coğrafi konumunun belirlenmesi;
  • sağlayıcının talep edilen içeriğin en az bir düzenlemeyi karşılayıp karşılamadığını belirlemesi;
    • eğer öyleyse, istenen içeriğin kullanıcıya ücretsiz olarak gönderilmesi;
    • değilse, kullanıcıya bir ödeme talebinin iletilmesi

işlem adımlarını içermesidir.”[xlii]

Yukarıdaki istemde herhangi bir teknik unsur bulunmadığı görülmektedir, zira iş metodu ne kadar detaylı olursa olsun eğer teknik unsur içermiyorsa başvuruya o istem kapsamında araştırma raporu düzenlenmesi mümkün olmayacaktır. Bu örnekte sağlayıcının teknik bir unsur olup olmadığı anlaşılamamakta (belki bir insan olabilir), gerçekleştirilen işlemlerin hiçbirinin hangi teknik enstrümanlar kullanılarak yapıldığı belirsizlik arz etmektedir.

Şimdi başvurunun tarifnamesinde istemde bahsedilen işlem adımlarının hangi teknik unsurlarla gerçekleştirildiğinden bahsedildiğini farz edelim. Başvuruya araştırma raporu düzenlenemediğine dair bildirimin ardından başvuru sahibi tarifnamedeki teknik unsurları istemlere ekleyerek istemi aşağıdaki gibi yeniden düzenlemiş olsun:

Yeni istem 1A: “Bir kullanıcı terminali, bir sağlayıcı sunucusu ve bir iletişim ağı yoluyla bağlanan bir veritabanı içeren bir bilgisayar sistemi içindeki içeriğin ödemesini ve teslimatını kontrol etmek için bilgisayarda uygulanan bir yöntem olup, özelliği:

  • sağlayıcı sunucunun kullanıcı terminalinden bir içerik talebi alması;
  • sağlayıcı sunucunun talep edilen içeriği bulunduran veritabanı içerik bilgisine erişmesi;
  • sağlayıcı sunucu, talep edilen içeriğin ödeme ve içerik bilgisi ve kullanıcının coğrafi bilgileriyle ilgili en az bir düzenlemeyi açıklayan veritabanındaki düzenleme bilgilerine erişmesi;
  • kullanıcının coğrafi konumunun belirlenmesi;
  • sağlayıcının sunucu talep edilen içeriğin en az bir düzenlemeyi karşılayıp karşılamadığını belirlemesi;
    • eğer öyleyse, istenen içeriğin kullanıcı terminaline gönderilmesi
    • değilse, kullanıcı terminaline bir ödeme talebinin iletilmesi.

işlem adımlarını içermesidir.”

Yeni istemde sunucu (server), iletişim ağı (communication network), terminal, veritabanı (database), bilgisayar sistemi (computer system), bilgisayarda uygulanan bir yöntem (a computer-implemented method) unsurları teknik özellikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu haliyle istem teknik ve teknik olmayan unsurların bir arada olduğu istem türüne (mixed-type claims) bir örnektir. Ancak bahsi geçen teknik unsurların istemlere dahil edilmesinden sonra da başvurunun buluş basamağı kriterini sağlayamayacağı ve (4.c) adımındaki durumun söz konusu olduğu görülecektir. İş metodu içerik sipariş edilmesi ve fiyatının hesaplanması ile ilgilidir. Tekniğin bilinen durumunda bir iletişim ağıyla bağlanmış bir sunucu, veritabanı ve terminalden oluşan bilgisayar sistemleri yaygın bir şekilde bilinmektedir. Buna göre istem ile tekniğin bilinen durumu arasındaki tek fark anılan iş metodu olmaktadır. Bu iş metodunun yukarıdaki bilgisayar sisteminde otomatikleştirilmesi bir veri işleme uzmanı için aşikâr bir otomasyon uygulaması olmanın ötesinde değildir. İstemde yer alan iş metodunun (bkz. istemin ilk hali) eklenen teknik unsurlara teknik bir katkı sağlamadığı, ya da teknik bir problemin çözümüne yardım etmediği, başvuruda salt bir iş metodunun genelgeçer teknik unsurlar kullanılarak uygulamasının yapıldığı görülmektedir.

Şimdi başvuru sahibinin yukarıda istemde yaptığı değişiklik yerine, tarifnamede bulunan başka teknik özellikleri de isteme ekleyerek düzeltme yaptığını varsayalım (italik olarak gösterilen kısım da eklenmiştir):

Yeni istem 1B: “Bir kullanıcı terminali, bir sağlayıcı sunucusu ve bir iletişim ağı yoluyla bağlanan bir veritabanı içeren bir bilgisayar sistemi içindeki içeriğin ödemesini ve teslimatını kontrol etmek için bilgisayarda uygulanan bir yöntem olup, özelliği:

  • sağlayıcı sunucunun kullanıcı terminalinden bir içerik talebi alması;
  • sağlayıcı sunucunun talep edilen içeriği bulunduran veritabanı içerik bilgisine erişmesi;
  • sağlayıcı sunucu, talep edilen içeriğin ödeme ve içerik bilgisi ve kullanıcının coğrafi bilgileriyle ilgili en az bir düzenlemeyi açıklayan veritabanındaki düzenleme bilgilerine erişmesi;
  • kullanıcının coğrafi konumunun belirlenmesi; burada kullanıcının coğrafi konumu x, y, z yöntem adımları kullanılarak kullanıcı terminalinin IP adresi ile belirlenir
  • sağlayıcının sunucu talep edilen içeriğin en az bir düzenlemeyi karşılayıp karşılamadığını belirlemesi;
    • eğer öyleyse, istenen içeriğin kullanıcı terminaline gönderilmesi
    • değilse, kullanıcı terminaline bir ödeme talebinin iletilmesi.

işlem adımlarını içermesidir.”

Yukarıda görüldüğü üzere kullanıcının coğrafi konumu x, y, z yöntem adımları kullanılarak kullanıcı terminalinin IP adresi ile belirlenmektedir. Böyle bir durumda daha önce bahsedilen genelgeçer bir bilgisayar sistemi ile başvurunun öldürülmesi mümkün olmayacaktır ve söz konusu x, y, z yöntem adımlarının buluş basamağı açısından değerlendirilmesi için detaylı araştırma yapılması gerekecektir. Örneğin tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak terminalin konumunu belirleyebilen bir iletişim ağıyla bağlanmış bir sunucu, veritabanı ve terminalden oluşan bilgisayar sistemi tespit edilmiş olsun. Bu durumda kullanıcının coğrafi konumunu belirlemek için geliştirilen bu alternatif yöntemin (x,y,z adımları) teknikte uzman kişi için aşikâr olup olmadığı (4.d) adımında olduğu gibi değerlendirilecektir.

Örnek 3.3:

İstem 1: “Buluş bir gayrimenkul ağını kontrol etme yöntemi olup, karakterize edici özelliği;

  • bahsedilen gayrimenkul ağı sadece gayrimenkulleri üye olarak kayıt eder; ve
  • bahsedilen gayrimenkul ağı bir gayrimenkulü sadece bir kez üye olarak kayıt eder, bu sayede bahsedilen gayrimenkul ağı üye gayrimenkulün birden fazla üyeliğine izin vermez.”[xliii]

Yukarıdaki istem salt bir iş metoduna yöneliktir ve teknik karakter içermemektedir. Söz konusu başvuruya araştırma raporu düzenlenememiştir. Ardından başvuru sahibi istemleri aşağıdaki gibi değiştirmiştir:

Yeni İstem 1: “Kamu kuruluşlarına (11), özel kuruluşlara (12), gayrimenkul sahiplerine (7) ve/veya umuma (9), üye gayrimenkul ile ilgili bilgilere internet (1) üzerinden erişim, kullanım ve/veya bildirimlere olanak sağlayan, bir gayrimenkul ağını kontrol etme ve birlikte çalışmasını sağlama yöntemi olup özelliği bahsedilen gayrimenkul ağının;

  • sadece gayrimenkullerin üye olarak kayıt edildiği ve bir gayrimenkulün sadece bir kez üye olarak kayıt edilerek gayrimenkul bilgilerinin bütün olarak saklandığı veri tabanı sunucuları (5);
  • bahsedilen üye gayrimenkul bilgilerinin alışveriş edildiği web sunucuları (4);
  • bahsedilen veri tabanı sunucuları (5) ve bahsedilen web sunucularını (4) güvenlik duvarı (3) üzerinden internete (1) bağlayan modemler (2) ile bahsedilen veri tabanı sunucuları (5) ve bahsedilen web sunucularında (4) yerleşik üye gayrimenkullerin bilgi alışverişi ve bilgi girişi süreçlerinin üzerinden yönetilmesine olanak sağlayan yazılım (6) içermesi;
  • bahsedilen gayrimenkul ağı ile kiosklar, masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, tablet bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve mobil cihazlar gibi internet bağlantısı olan çok sayıda cihazlar ile internet (1) üzerinden erişim sağlanması; ve
  • bahsedilen üye gayrimenkul ile ilgili bilgilerin kısmen veya tamamen bahsedilen gayrimenkul ağı dışında kullanılabilecek şekilde baskı veya elektronik mesaj veya başka bir şekilde çıktısına olanak sağlanmasıdır.”

Yeni istemler tarifnameden alınan teknik unsurların eklenmesiyle hem teknik hem de teknik olmayan özelliklerin birlikte bulunduğu bir isteme dönüşmüştür. Bundan sonra 4. adımdaki prosedür uygulanmış ve uzman araştırma raporunu düzenlemiştir.

Örnek 3.4:

İstem 1: “Buluş çalışan bağlılığı ve mutluluğu yönetiminin bir sistem olup karakterize edici özelliği; Çalışanın ne hissettiğini girmeği sağlayan Modum modülü(1), Çalışanların iş arkadaşlarına pozitif veya gelişime açık yönleri için geri bildirimlerini yaptıkları Geri Bildirim modülü(2), çalışanların görev aldıkları projeler ile ilgili duygu durumlarını bildirdikleri ve proje ile ilgili geri bildirimde bulundukları Projeler modülü(3), Her çalışanın kendine ait profil sayfasını içeren çalışanın duygu durumu, başarıları (aldığı pozitif geri bildirimler), gelişime açık yönleri (aldığı geri bildirimlere göre) ve Yönetici ise, departmanına ait tüm geri bildirimler ve departman duygu durumunu gösteren Performans modülü(4), Çalışanların uygulamayı kullandıkça kazandıkları puanlara karşılık gelen ve işletme tarafından belirlenen hediyeleri talep ettikleri Ödüller modülü(5), Çalışanlar, departmanlar, projeler programın kullanımına göre kazanılan Puan durumlarının başarı sırasına göre sıralandığı Pulse Check Sıralama modülü(6), İK veya üst yönetim tarafından yapılan Duyurular modülü(7), İK tarafından kullanılacak olan Anketler modülü(8), Tüm detaylı çalışan raporlamalarını gösteren Analitik Raporlar modülü(9)  içermesidir.”[xliv]

Yukarıdaki istemde bahsedilen sisteme ait modüllerin teknik birer unsur olup olmadığı ve hangi teknik enstrümanlarla bahsedilen işleri gerçekleştirdiği belirsizdir. Başvuruya herhangi bir teknik karakter bulunmadığı sebebiyle araştırma raporu düzenlenememiştir. İşlemlerin bir bilgisayar programı vasıtasıyla yapıldığı tarifnameden anlaşılmakla birlikte, bilgisayarın isteme dahil edilmesi isteme teknik karakter kazandırsa da genelgeçer bir doküman başvurunun buluş basamağı kriterini sağlamadığını göstermeye yetecektir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Şubat 2021

guneycaliskan@gmail.com


[i] Kaynak: EPODOC veritabanı (ocak 2021).  2020 yılı başvurularının bir kısmı henüz yayınlanmamış olduğu için grafikte 2020’nin gerçek değerinin daha çok olması beklenmektedir.

[ii] Kaynak: TÜRKPATENT veritabanı, Ocak 2021.

[iii] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – 3.9 Claims directed to computer-implemented inventions, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_3_9.htm

[iv] The trends and current practices in the area of patentability of computer implemented inventions within the EU and the U.S., Prof. Alain Strowel, Dr. Sinan Utku, European Union, 2016, s.12.

[v] 2001-2020 arası yapılmış 3376 başvuruya ait istatistiklerdir. Kaynak: TÜRKPATENT veritabanı.

[vi] EPO: Avrupa Patent Ofisi: Index for Computer-Implemented Inventions in the Guidelines for Examination, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/j.htm

[vii] USPTO: A.B.D. Patent ve Marka Ofisi: 2019 Revised Patent Subject Matter Eligibility Guidance, https://www.federalregister.gov/documents/2019/01/07/2018-28282/2019-revised-patent-subject-matter-eligibility-guidance ;

Examining Computer-Implemented Functional Claim Limitations for Compliance With 35 U.S.C. 112, https://www.federalregister.gov/documents/2019/01/07/2018-28283/examining-computer-implemented-functional-claim-limitations-for-compliance-with-35-usc-112

[viii] Örneklerin bir kısmı EPO uzmanlarınca verilen seminerlerden, diğer bir kısmı da gerçek EP başvurularından derlenmiştir.

[ix] Örnekler gerçek TR başvurularından derlenmiştir.

[x] T 38/86 (Text processing/IBM), T 208/84 (Computerrelated invention/VICOM) ve T 26/86 (X-ray apparatus/KOCH & STERZEL)

[xi] Technical Character in European Patent Law, Matthieu DHENNE, PhD (Panthéon-Assas University), s.25.

[xii] Software Patents, Åsa Hellstadius, Linköping University Electronic Press, Information & communication technology : legal issues, Peter Wahlgren, pp. 362-396, Stockholm: Jure, 2010, s.378, https://www.diva-portal.org/smash/get/diva2:875232/FULLTEXT02.pdf

[xiii] Pila, Justine, Dispute over the meaning of ‘invention’ in Art. 52 EPC – the patentability of

computer-implemented inventions in Europe, IIC 2005, 36(2) pp. 173-191, s. 176.

[xiv] Technical Character in European Patent Law, Matthieu DHENNE, PhD (Panthéon-Assas University), s.31.

[xv] The trends and current practices in the area of patentability of computer implemented inventions within the EU and the U.S., Prof. Alain Strowel, Dr. Sinan Utku, European Union, 2016, s.17.

[xvi] T 0154/04 (Estimating sales activity / DUNS LICENSING ASSOCIATES) of 15.11.2006, Reasons 5.f: Novelty and inventive step, however, can be based only on technical features, which thus have to be clearly defined in the claim. Non-technical features, to the extent that they do not interact with the technical subject matter of the claim for solving a technical problem, i.e. non-technical features “as such”, do not provide a technical contribution to the prior art and are thus ignored in assessing novelty and inventive step.

[xvii] Allowance Rate by USPC Class, https://developer.uspto.gov/visualization/allowance-rate-uspc-class

[xviii] Business Methods Allowance Rate, https://www.uspto.gov/patents/basics/types-patent-applications/utility-patent/business-methods-27

[xix] İgili istatistikler için bkz: BİLGİSAYAR TABANLI BULUŞLARDA YENİLİK VE BULUŞ BASAMAĞI KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ, UZMANLIK TEZİ, AYŞEN CEMRE PEKAK, ANKARA – 2018, 2008-2017 Yılları Arasında TÜRKPATENT’e Yapılan Bilgisayar Tabanlı Buluş Başvurularında Tescil İstatistikleri, s.37, https://www.teknolojitransferi.gov.tr/TeknolojiTransferPlatformu/resources/temp/0753EF09-2AF6-4CDC-94CC-E105AC1EE0D5.pdf.

[xx] Kaynak: TÜRKPATENT veritabanı, Ocak 2021.

[xxi] Burada başvurunun tüm istemleri kastedilmektedir. İlk istemde hiçbir teknik özellik olmasa bile ona bağlı bir istemde teknik özellikler varsa istemlerde (istemlerin bir kısmında) teknik özellik olduğu kabul edilir. Hiç teknik özellik bulunmayan istemlere 2. adımdaki prosedür uygulanır, hem teknik hem teknik olmayan unsurların bulunduğu istemlere 4. adımdaki prosedür uygulanır. Bazı istemlerde teknik özelikler var, bazılarında yoksa, teknik yönün bulunan istemlere araştırma düzenlenir, diğer istemler için düzenlenmez. Buna “kısmi araştırma raporu” denir. Bkz. 6769 SMK Yönetmelik m.99(2).

[xxii] Buradaki prosedür EPO Guidelines for Examination, Part G, VII, 5.4 baz alınarak oluşturulmuştur.

[xxiii] Requirements for the Patentability of Computer Implemented Inventions at the European Patent Office, EPO Conference on Patentability of CII, Ankara, 1 – 2 June 2010.

[xxiv] Konuyla ilgili bkz. T 1670/07 : “broken technical chain fallacy” ve “broken technical chain fallacy”: interaction with technical elements is not enough to make whole process technical.

[xxv] TR 2016/15674 nolu başvuru.

[xxvi] TR 2019/18703 nolu başvuru.

[xxvii] TR 2018/16498 nolu başvuru.

[xxviii] TR 2018/06184 nolu başvuru.

[xxix] TR 2017/21327 nolu başvuru.

[xxx] TR 2017/12240 nolu başvuru.

[xxxi] TR 2019/01768 nolu başvuru.

[xxxii] 6769 SMK, m.82(2)(a).

[xxxiii] TR 2018/05933 nolu başvuru.

[xxxiv] EPO, T 1814/07: Teknik bir proseste matematiksel bir yöntem kullanılıyorsa ve bu işlem, yöntemi uygulayan bazı teknik yollarla fiziksel bir varlık üzerinde yürütülürse ve sonuç olarak o varlıkta bir değişiklik sağlarsa, bir bütün olarak buluşun teknik karakterine katkıda bulunur. Ancak, daha hızlı veya bellek açısından daha verimli bir algoritma mutlaka buluş basamağı kriteri sağlamayabilir. Bkz. EPO T 1227/05,  T 1784/06, T 1954/08.

[xxxv] EPO, Case Law of the Boards of Appeal, I.D.9. Assessment of inventive step, 9.1.3 Problem and solution approach when applied to “mixed” inventions, c) Non-technical features and technical contribution, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_i_d_9_1_3_c.htm

[xxxvi] T 641/00, Comvik (headnote II).

[xxxvii] Drafting of Claims for Computer Implemented Inventions, EPO Conference on Patentability of CII, Ankara, 1 – 2 June 2010.

[xxxviii] EP3435260 nolu başvuru.

[xxxix] EP3255613 nolu başvuru

[xl] TR 2015/16906 nolu başvuru değiştirilerek oluşturulmuştur.

[xli] Requirements for the Patentability of Computer Implemented Inventions at the European Patent Office, EPO Conference on Patentability of CII, Ankara, 1 – 2 June 2010.

[xlii] Search and Examination Practice of Computer Implemented Inventions at the European Patent Office, Eva Hopper and Edoardo Pastore, Patent Examiners, Conference on Patentability of CII, Ankara, 1 – 2 June 2010.

[xliii] TR 2018/09275 nolu başvuru.

[xliv] TR 2017/06600 nolu başvuru.

MONOPOLY: EFSANEVİ OYUNUN İRONİK HİKAYESİ

Nice kavgalara sebep olan; ancak oynaması bir o kadar da keyifli Monopoly, Hasbro tarafından satışa sunulan ve artık herkes tarafından bilindiği üzere; oyuncuların oyun tahtası üzerinde iki adet zar ile oynadıkları, mülk alıp sattıkları, aldıkları arsalar üzerinde ev ve otel sahibi olarak da gelirlerini arttırdıkları emlak ticareti konulu bir masaüstü oyunudur.

Günümüzde popüler kültürün bir parçası haline gelmiş, yüz üçten fazla ülkede lisanslı ve otuz yediden fazla dilde yayınlanmış olan Monopoly, kelime olarak İngilizce’de “tekel” anlamına gelmektedir. Oyunun amacı ise mümkün olduğunca çok mülk satın alıp (arsa, istasyon, iskele, kamu kuruluşu gibi) diğer oyunculardan toplanan kira gelirleri ile onların iflas etmesini sağlamak ve oyunda kalan son oyuncu olarak oyunu bitirmektir.

Kendi alanında efsaneler arasına giren Monopoly oyununun hikayesi ve geçmişi ise şu anki halinden oldukça farklıdır. Günümüzde, Monopoly adıyla bilinen bu oyuna ilişkin ilk kuralları icat eden kişi, çoğunluk tarafından bilinenin aksine Washington’da yaşayan Lizzie Magie (Elizabeth J. Magie) adındaki Amerikalı yazar, sanatçı, oyun tasarımcısı bir kadındır. 1903 yılında, Lizzie Magie, The Landlord’s Game (Ev Sahibi Oyunu) adını vererek tasarladığı bu oyunun patentini almak için başvuruda bulunan ilk kişidir.

Lizzie Magie’nin, sonradan Monopoly’e dönüşecek olan The Landlord’s Game’i yaratma hikayesinden önce, döneminin şartlarına göre (hatta günümüz şartlarına göre) son derece sıra dışı bir kişiliğe sahip olan bu kadından biraz bahsetmek daha doğru olacaktır.

Lizzie Magie, stenograf ve sekreter olarak çalışan; ancak bununla birlikte şiir ve kısa hikayeler yazan, kendi komedi şovlarını sahneleyen bir sanatçıydı. 1886 yılında doğan Magie, gazeteci babası James Magie’nin etkisiyle küçük yaştan itibaren habercilik ve siyasi tartışma ortamlarına aşina bir şekilde yetişmiştir. Tekelcilik karşıtı (anti-monopolist) Henry George’un “Progress and Poverty” (İlerleme ve Yoksulluk) isimli eseri, baba James ve kızı Lizzie’yi oldukça derinden etkilemiştir. Henry George’un eseri ile dönemin yoksulluk içindeki şartlarının birleşimi, Magie’lerin anti-monopolist görüşler benimsemesine yardımcı olmuş ve ironik bir şekilde, Monopoly oyununun ilk hali olan The Landlord’s Game’in esin kaynağı olmuştur.

Elizabeth Magie

Oyun, aslında Lizzie Magie tarafından ilk başta, haksız şekilde başkasının toprağını elde eden kimsenin sebep olduğu trajik etkileri göstermek amacıyla tasarlanmıştır. Magie’nin 1904 yılında patentini aldığı The Landlord’s Game adlı bu kare şeklindeki masaüstü oyunu, “Go To Jail” (“Kodese Git”) ve “Public Park” (“Umumi Park Yeri”) isimli köşelerden ve bu köşeler arasına yerleştirilmiş dokuz adet dikdörtgen şeklindeki haneden oluşmaktaydı. Bu dokuz hanenin tam ortasında demiryolu bulunmakta, onların yanında da kiralık ve satılık mülklerin bulunduğu haneler yer almaktaydı. Oyuncular bu oyunda, bulundukları dikdörtgen hanelere göre mülk, kamu hizmetleri ve demiryolu satın alıyor, vergi ödüyor, kira veriyorlardı. Lizzie Magie bu oyunu, biri “anti-monopolist” ve diğeri “monopolist” olan birbirinden farklı kurallara sahip, iki varyasyondaki oyunlar olarak tasarlamıştı. Oyunun ilk versiyonunda, zengin olmak tüm oyuncuların zenginliğini arttırmasına bağlıyken; ikinci versiyonunda, tek bir oyuncunun zengin olup diğer rakiplerini alt etmesi gerekmekteydi.

Magie’nin oyunu iki farklı versiyonu ile tasarlamasındaki amaç ise insanların ahlaki açıdan daha üstün olan ve çoğunluk menfaati güden “anti-monopolist” oyununu oynadıktan sonra “monopolist” oyunu ile başkalarını yok etmek pahasına büyük miktarlarda servet elde etmenin kötülüğünün ve ahlaksızlığının boyutunu gösterebilmekti. Oyun, kısa sürede elden ele yayılarak büyük bir popülerlik kazandı. Ancak, Magie’nin beklentisinin aksine, “monopolist” oyunu daha büyük rağbet görmeye başlamıştı. Magie’nin oyunun patentini almasından yaklaşık iki sene sonra ise Economic Game Company isimli New York merkezli bir şirket tarafından yayınlandı.

The Landlord’s Game oyununun tahtası

Ev yapımı kopyalarıyla kampüslerde ve farklı çevrelerde yayılmaya başlayan oyun, Charles Darrow’a kadar ulaştı. Charles Darrow, oyunun daha basit olan kendi versiyonunu geliştirerek bu oyuna “Monopoly” adını verdi ve bunun için 1933 senesinde patent başvurusunda bulundu. Charles Darrow, Magie’nin kendi oyununun patentini almasından tam otuz bir sene sonra, 1935 yılında, Monopoly’i Parker Brothers Şirketi’nin sahipleri olan George ve Fred Parker’a sattı. Darrow tarafından Parker Brothers’a verilen oyun, dünya çapında yüz milyonlarca kopya sattı ve Darrow ömrü boyunca kendisine ödenen telif ücretlerinden faydalandı. Parker Brothers, oyun patentinin ilk kez 1904 senesinde, Lizzie Magie tarafından alınmış olduğunu öğrenmesinin üzerine, oyunun tüm haklarını elde edebilmek için Magie’ye, The Landlord’s Game ve diğer iki oyun fikri için 500$ değerinde bir ücret ödedi. Ancak Şirket, bunun dışında Magie’ye hiçbir telif hakkı ücreti ödemedi.

Charles Darrow tarafından başvurusu yapılan Monopoly oyununun patent başvurusundan bir görsel

Parker Brothers, oyuna ait tüm hakları elde ettikten sonra geniş bir çevreye yayılan pazarlama çalışmalarını başlatarak, oyunun hem standart hem de lüks versiyonlarını piyasaya sürdü. Şirket, daha sonra ahşap oyun tahtası ile pirinç oyun parçalarını içeren altı farklı versiyona sahip ve daha pahalı olan Monopoly oyunlarını da üretti. Oyun ile Magie arasındaki bağ ise giderek kayboldu ve Charles Darrow, oyunun mucidi ve hatta ilk milyoner oyun tasarımcısı olarak anılmaya başladı.

Monopoly’ye ilişkin bu bilinmeyen ve oyun yapımcıları tarafından da kabul edilmeyen hikâye ise 1970’li senelerde Ralph Anspach isimli bir profesörün “Anti-Monopoly” adındaki tekelciliğin ilkelerini göstermek ve ortadan kaldırmak amacıyla kendi tahta oyununu tasarlaması sonucunda ortaya çıkmış oldu. Parker Brothers, Anspach tarafından kullanılan oyunun ismi nedeniyle, kendisine karşı marka hakkına tecavüz davası açtı. Anspach, Parker Brothers tarafından kendisine açılan, oldukça maliyetli bu davayı kazanmak için bu oyunun kökenini araştırmaya başlamış ve bu araştırmalar sonucunda, Monopoly oyununun bu yazıda da aktarılan hikayesini ortaya çıkartmıştır. Parker Brothers tarafından açılan dava 1979 yılında Kaliforniya Yerel Mahkemesi tarafından, Monopoly ibaresinin jenerik olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ve Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi (Supreme Court) tarafından da onanmıştır. Bu karar sonrasında Anspach, Parker Brothers ile uzlaşmaya varmış ve Anti-Monopoly isimli oyununu başka bir şirket aracılığıyla satabilmiştir. Uzlaşmanın sonuçlarından bir diğeri ise Anspach’ın, oyunun gerçek kökenine ilişkin bilgileri halka açıklayabilmesi olmuştur. Anspach, bu süreçten sonra Monopoly’nin gerçek tarihini ve kendi yasal mücadelesini anlattığı, “The Billion Dollar Monopoly Swindle” isimli kitabı kaleme almış, Monopoly’e dair bilinmeyen gerçekleri gün yüzüne çıkarmıştır. Monopoly’nin şu anki yayın sahibi olan Hasbro ise halen oyunun patentinin 1935 senesinde alındığını kabul etmekte ve oyunun 1935 öncesi tartışmalı geçmişini tanımamaktadır.

Belce BARIŞ

belcebaris@gmail.com

Ocak 2021

Biyoteknolojinin İnterneti Paylaşılamıyor: CRISPR/Cas9 Patent Savaşlarının Kısa Tarihi*

1. Giriş

Bir genetik modifikasyon yöntemi olan CRISPR/Cas9 düzenli aralıklarla bölünmüş palindromik tekrar kümeleri anlamına gelmektedir (CRISPR- “Clustered Regularly Interspaced Short Palindromic Repeats”). CRISPR bölgeleri, kendilerini tekrar eden en kısa DNA dizilerinden oluşmaktadır. Bu sistemin keşfi, bakteriler üzerinde bir anlamda kes/yapıştır sistemi ile bakterilerin bağışıklık sistemlerinin güçlendirilerek, ilgili bakterilerin de kullanımıyla diğer canlı türlerinin genetik yapılarının değiştirilebileceğinin bulunmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu tekniğin şimdiden biyoloji dünyasının interneti olarak anılması tesadüf değildir[1]. Zira, CRISPR/Cas9 tekniği diğer tekniklere nazaran oldukça ucuz maliyetlidir (Örneğin CRISPR/Cas9 ile birkaç dolarlık bir maliyetle sentezlenen kısa oligonükleotitler, bir başka genetik modifikasyon aracı TALEN ile 5.000 Dolar ve bir diğeri ZFN ile 6.000 Dolara mal olmaktadır[2]). CRISPR/Cas9 tekniğinin sayısız kullanım alanı bulunmaktadır; Parkinson, körlüğe sebep olan Retinitis pigmentosa hastalığına tedavi bulunmuştur. Bu tekniğin nesli tükenmekte olan Hint filleri üzerinde kullanılmasıyla, onların Sibirya soğuğuna bile dayanıklı tüylü mamutlar haline getirilmesi Harvardlı genetikçi George Church’e göre mümkün hale gelmiştir[3].

İşte bu yenilikçi ve çığır açan yöntemin patenti de aynı derecede çetin savaşlara sahne olmuştur. CRISPR/Casn9 tekniğinin patentlenme macerası, bizlerin ABD ve EPO patentlenebilirlik kriterlerinin karşılaştırmasını yapmasına olanak sağlamaktadır.

2. ABD Patent Süreci

CRISPR/Cas 9 sistemi ilk kez Kaliforniya Üniversitesi’nden Jennifer Doudna ve Almanya Helmholtz Enfeksiyon Araştırma Merkezi’nden Emmanuelle Charpentier tarafından keşfedilmiştir. Bu araştırmacıların ABD Patent ve Marka Ofisi’ne (USTPO) başvurusu 155 farklı patent talebini içermektedir. Bu patent taleplerinden ilki 25.04.2012 tarihlidir. Bu sistemi ilk kez keşfederek uygulayan Kaliforniya Üniversitesi’ne karşılık; MIT (Massachusetts Institute of Technology) ve Harvard Üniversitesi’nin kurduğu Broad Institute araştırmacısı Feng Zhang ökaryot hücrelerde CRISPR/Cas9 gen düzenleme yönteminin patenti için 12.12.2012 tarihinde başvuru yapmıştır.

Zhang’in insan genomu üzerinde yaptığı CRISPR/Cas9 modifikasyonuna ilişkin patent talebi 2014 yılında USTPO’da US8871445B2 numaralı patent kaydıyla tescil edilmiştir. İnsan genomu üzerinde 12.12.2014 tarihli patent ile 12.12.2033 yılına kadar bu patent, Broad Institute lehine koruma altındadır.

İnsan genomu üzerinde CRISPR/Cas9 tekniğinin patentinin Broad Institute’un elinde bulunması, bu sistemi daha önce keşfetmiş ancak bunu prokaryot hücreler üzerinde geliştirmiş Kaliforniya Üniversitesi’nin patent iptali için aksiyon almasına sebep vermiştir.

2017 yılında Zhang’in patentine itiraz edilmiş ancak USTPO, Kaliforniya Üniversitesi’nin argümanlarını kabul edilebilir bulmamıştır[4].

Patent Yargılamaları İtiraz Kurulu (Patent Trial and Appeal Board) önüne gelen bu itirazda, Broad Institute’un ökaryot hücrelerle sınırlı patenti ile Kaliforniya Üniversitesi’nin hiçbir çevre ile sınırlandırılmamış patentinin farklı olduğuna hükmetmiştir. Burada ABD Patent Kanunu madde 101’in belirlediği patentlenebilirlik kriterinin teknikte uzman kişi tarafından tahmin edilebilirliği, Kaliforniya Üniversitesi’nin talebinin reddedilmesinde ön ayak olmuştur. Buna göre ökaryot hücrelerde uygulanan sistemin geliştirilmesi, bunu prokaryot hücreler üzerinde geliştiren teknikte uzman kişi tarafından tahmin edilemeyecektir[5].

Kaliforniya Üniversitesi bu kararı ABD Federal Temyiz Mahkemesi önüne taşımıştır. Eylül 2018 tarihli kararda CRISPR/Cas9 sisteminin hedef DNA’dan kesilerek uygulamasına ilişkin tarafların yayınlarının içeriği ve kronolojisi ele alınmıştır. Kaliforniya Üniversitesi Ağustos 2012’de hücresel olmayan, deneysel alanda sistemin uygulamasına ilişkin yayınını yapmıştır; 2013 Şubat ayında Broad Institute insan hücre hattında CRISPR/Cas9 sistemine ilişkin makalesini yayınlamıştır. Kaliforniya Üniversitesi’nin ‘859 sayılı başvurusunun özel bir hücre tipine yönelik olmadığı tespit edilmiş ve sonuçta yine patent ihlalinin olmadığına karar verilmiştir[6]. Kaliforniya Üniversitesi’nin Yüksek Mahkeme’de patent ihlalini talep etmekten başka bir şansı kalmamışken, güncel olarak patentin Broad Institute adına tescilli olduğunu söyleyebiliriz.

ABD Patent Kanunu uyarınca, patentlenebilirlik kriterlerinden bir tanesi “aşikârlık” basamağı olarak adlandırılmıştır. Bu basamak uyarınca Zhang’in ökaryot hücrelerde uyguladığı CRISPR/Cas9 sisteminin patentlenebilirliğinin, Kaliforniya Üniversitesi’nin prokaryot hücrelerde uyguladığı sistemin kompleks yapılardaki uygulanabilirliğinin başarılı olmasına yönelik öngörülebilirlik analizi aşikârlık basamağı uyarınca Mahkeme ve patent uzmanları tarafından yapılmıştır[7].

Belirtmek isteriz ki, henüz Yüksek Mahkeme aşaması ile ilgili somut bir gelişme olmasa dahi, Zhang her halükarda karşı Cas9 enziminden daha iyi bir alternatif olan Cpfl enziminin patentini 2015 yılında almıştır[8].

3. EPO Patent Süreci

ABD’de büyük tartışmalar yaratan CRISPR/Cas9 patent tartışmasının galibi Broad Institute olarak görünmektedir. Avrupa’da ise farklı bir sürecin izlendiği görülmektedir. Bu anlamda Avrupa Patent Sözleşmesi (APS) ile ihdas edilen patent basamakları, patent tescilinde hangi tarafın zafer kazanacağını belirlemiştir.

Kaliforniya Üniversitesi, Avrupa Patent Ofisi (EPO) patentine Ağustos 2014 tarihinde başvurmuştur. Bu başvurudan sonra bu patent tescilinin uygun olmadığına dair üçüncü taraf görüşleri ileri sürülmüştür. APS madde 155 uyarınca:

“(1) Avrupa patent başvurusunun yayınlanmasından sonra, herkes başvurusu yapılmış olan buluşun patenlenebilirliğine ilişkin görüşlerini sunabilir. Bu görüşler yazılı olarak verilmeli ve görüşlerin dayandırıldığı gerekçelerin bir beyanını içermelidir. Söz konusu kişi Avrupa Patent Ofisi nezdinde yürütülen işlemlerin bir tarafı olmayacaktır.

(2) 1 inci paragrafta belirtilen görüşler, bu görüşlere karşı kendi görüşlerini bildirmesi için başvuru sahibi veya patent sahibine bildirilir.”

Üçüncü taraf görüşleri; araştırmacıların ökaryot hücreler üzerinde geliştirdiği ve başvuruda anlattıkları sistemin, prokoryot hücreler üzerinde çalışmayacağı gerekçesiyle, patentin tescilinin iptal edilmesine yöneliktir. EPO uzmanları tarafından bu itirazlar ilgisiz bulunarak, Kaliforniya Üniversitesi’nin patent hakkının tescili sağlanmıştır.

APS ve ABD Hukukundaki patentlenebilirlik kriterlerinin birbirinden farklı basamaklar içermesi, CRISPR/Cas9 sisteminin farklı patent başvuruculara patentlenmesine olanak sağlamıştır.

ABD Patent Kanunu madde 101 uyarınca belirlenen patent basamaklarından aşikârlık basamağının karşılığı; APS’de yerini buluş basamağına bırakmıştır. EPO uzmanları buluş basamağının karşılandığına hükmederek Kaliforniya Üniversitesi’ne patent vermiştir.

ABD’nde halen patent tartışması sürerken, Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarına da buluş basamağını karşıladıkları gerekçesiyle EPO tarafından patent verilmiştir. Aşikârlık basamağı ise daha karmaşık bir değerlendirme sürecine tabidir. Bu kısaca “mantıklı bir başarı beklentisi” ve “beklenmeyen özellikler” olarak özetlenmiştir . Yani, önceki tekniğin, patenti istenen buluş için teknikte uzman kişiye beklenen bir başarı yaratması onu patentlenemez kılmaktadır[9]

4. Sonuç

CRISPR/Cas9 tekniğine ilişkin ardı ardına gelen gelişmeler aynı zamanda medyanın da ilgisini cezbetmektedir. Bu da patent savaşlarının daha görünür şekilde alevlenmesine sebep olmuştur. Örneğin, anne karnındaki HIV’li bebeklere CRISPR/Cas9 uygulaması yapan He Jiankui, birçok tarafın itirazıyla karşı karşıya kalmıştır. Bunun akla yatkın sebepleri de vardır. Zira uygulaması sınırsız bu tekniğe ilişkin etik sınırların henüz bir düzenlemeye oturmadan insana uygulanması gelecekte oldukça büyük tehlikeler arz edebilecektir. En basitinden öjenizm tehdidi kapıda kendisini göstermektedir. En nihayetinde ikiz bebeklerin DNA’larının değiştirilmesi araştırmacının 3 yıl hapis cezasına çarptırılmasına sebebiyet vermiştir[10].

CRISPR/Cas9 teknolojisinin sınırsız olanakları ve gelecekte kaynak olabileceği ekonomik potansiyel, patent savaşlarının da bu minvalde çetin geçmesine sebebiyet vermektedir. Zira CRISPR/Cas9’un patent sahibi, neredeyse geleceğin biyoteknolojisinin önemli bir kısmının tabiri caizse mülkiyetini elinde tutacaktır. Bu noktada patent avukatlarının da anlamlı manevraları ile kısa bir özetini bahsettiğim patent savaşları, incelemeye değer doneler vermiştir. Örneğin Kaliforniya Üniversitesi’nin başvurusuna karşılık, Broad Institute hızlı başvuru yöntemini kullanmıştır.

CRISPR/Cas9 patent savaşlarını, APS ve ABD Hukukundaki patentlenebilirlik basamakları değerlendirmesinde de kullanabilmek mümkündür. Bu açıdan biz hukukçulara da iyi bir karşılaştırma olanağı sağlanmaktadır.

Yıldız Tuğçe ERDURAN

Şubat 2020

tugcerduran@hotmail.com


* Yüksek Lisans tezimden derlemedir:  Yıldız Tuğçe Erduran, Yaşayan Organizma Üzerinde Patentin Biyotıp Etiği ve Hukuku Açısından İncelenmesi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019.

[1] Jim Yeadon, “Pros and Cons of ZFNs, Talens and CRISPR/CAS”,  “https://www.jax.org/news-and-insights/jax-blog/2014/march/pros-and-cons-of-znfs-talens-and-crispr-cas#

[2] Chris Cain, CRISPR Genome Editing, Science-Business Exchange, Nature Publishing Group, v.6, 2013, s.2

[3]Steven Park, “How CRISPR Could Change the World—And Why that Frightens Many of Us”, https://geneticliteracyproject.org/2016/10/04/crispr-change-world-frightens-many-us/ (Erişim Tarihi: 19.04.2019).

[4] Karar metni için bkz: “The Broad Institute, Inc., Massachussetts Institute of Technology, and President and Fellows of  Harvard College v. The Regents of The University of California, University of Vienna, and Emmanuelle Charpenter” https://www.broadinstitute.org/files/news/pdfs/106048DecisiononMotions.pdf

[5][5] Gene Quinn, “CRISPR Patent Interfrence Ended by USTPO Because Parties’ Claims Do Not Interfere”, https://www.ipwatchdog.com/2017/02/16/crispr-patent-interference-ended-uspto/id=78455/

[6] crRNA ve tracrRNA; rehber RNA (gRNA) bileşenleri ve doğada kendiliğinden var olan moleküllerdir. Patrick Diep, “What’s the Difference Between crRNA, tracrRNA, and gRNA in CRISPR/Cas9?” https://www.quora.com/Whats-the-difference-between-crRNA-tracrRNA-and-gRNA-in-CRISPR-Cas9

[7] Jacob S Sherkow, “Inventive Steps: the CRISPR Patent Dispute and Scientific Progress”, EMBO Reports (2017) 18, 1048-1050

[8] Knut J Egelie, Gregory D Graff, Sabina P Strand & Berit Johansen, “The Emerging Patent Landscape of CRISPR–Cas Gene Editing Technology”, Nature Biotechnology, v 34, v.10, Kasım2016, s.1030.

[9] Ayşegül Özdemir, “Patenting Biotechnological Inventions in Europe and the US”, Ankara Bar Review, 2009/1, s.46

[10] Çin’de bebek genleriyle oynayan biyofizikçi He Jiankui, 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı, https://tr.euronews.com/2019/12/30/cin-de-bebek-genleriyle-oynayan-biyofizikci-he-jiankui-3-yil-hapis-cezasina-carptirildi

Inter Partes Review ve Buluş Basamağı (Non-obviousness) Terimlerinin Bir USPTO Temyiz Kurulu Kararına Etkisi (Riot Games, INC. v Paltalk Holdings, INC.)

Riot Games, INC. şirketi USPTO Temyiz Kuruluna, Paltalk Holdings, INC. şirketine ait 6,226,686 numaralı patentin aşağıda belirtilecek istemlerinin patentlenebilir olmadığına dair bir dilekçe vermiştir. İnceleme sonucunda USPTO Temyiz Kurulu, istemlerin buluş basamağını aşmadığı iddialarının yerinde olduğu gerekçesiyle 6,226,686 numaralı patentin 1-4, 7-21, 28-34, 35, 39 40, 47-54, 56,57 ve 64-70. istemlerinin A.B.D Patent Kanunu’nun (35 U.S.C.) 103. maddesi uyarınca patentlenemeyeceğine karar verdi.

Riot Games, INC. şirketi, 2006 yılında Los Angeles’da kurulmuş olan Dünyaca ünlü, oyun yapım şirketidir. Riot Games şirketinin bilinen en ünlü oyunu ise League of Legends’dır. Dilekçeye taraf olan diğer şirket Paltalk Holdings, INC. ise, 6,226,686 patentin sahibi olan, online platformlar üzerinde olmak üzere kullanıcılarına konuşma odaları, mesajlaşma gibi hizmetler sağlayan bir şirkettir.

Olayın geçmişine kısaca değinecek olursak, Paltalk Holdings INC. Şirketi,  Riot Games, INC şirketinin League of Legends oyunundaki sohbet odalarındaki kullanımlarının ‘686 numaralı patent hakkına tecavüz oluşturduğu iddialarıyla 16 Aralık 2016 tarihinde patent tecavüzü davası açar. Riot Games, INC şirketi ise bir savunma mekanizması olan ‘’Inter Partes Review’’ talebinde bulunur. Riot Games,INC. şirketinin bu talebi üzerine USPTO Temyiz Kurulu istemi kabul eder, duruşma yaparak, yukarıda belirtilen istemlerin A.B.D. Patent Kanunu’nun (35 U.S.C.) 103. maddesine göre patentlenebilir olup olmadığına ilişkin değerlendirmesine başlar.

USPTO Temyiz Kurulu kararına değinmeden önce, Inter Partes Review adı verilen dilekçenin anlamını ve taraflara nasıl bir imkan verdiğini inceleyecek olursak. Inter Partes Review mekanizması, 2012 yılında yürürlüğe girmiştir. Amacı, geçerli (valid) patentlerin istemlerinin A.B.D Patent Kanunu’nun (35 U.S.C.) 102. ve 103. maddeleri uyarınca USPTO Temyiz Kurulunca yeniden gözden geçirilmesini sağlamaktır. Bu mekanizma öncesinde, bir patentin geçerli olup olmadığına dair incelemeye yetkili kurum Bölge Mahkemeleriydi.

Yeni sayılabilecek bu sistemde, A.B.D Patent Kanunu’nun 286. maddesine göre, Inter Partes Review isteminde bulunan taraf, patent koruma süresi dolmuş olsa dahi, daha önce meydana gelen zararlarını 6 yıl ile sınırlı olmak kaydıyla isteyebilecektir.

Yazının devamında gerekçelerini belirterek, Inter Partes Review ve buluş basamağını değerlendiren USPTO Temyiz Kurulu’nun 14 Mayıs 2019 tarihli kararına yer vereceğiz, karar metninin Riot Games v Palktalk Holdings bağlantısından görülmesi mümkündür.

İnceleme konusu olan Paltalk Holdings, INC. Şirketine ait ‘686 numaralı patent, interaktif uygulamalar için sunucu grup mesajı sistemi başlığı altında yer alan, interaktif uygulamaları ana bilgisayarları ve grup mesajlaşma sunucularını içeren bir ağ üzerinden dağıtma yöntemi metodunu tanımlamaktadır. Internet gibi ağlar üzerinden dağıtılan paylaşılan, interaktif uygulamalar için ana bilgisayarlar arasında yönlendirme mesajlarını belirtir.

İnceleme talebinde bulunan Riot Games, INC. şirketi, dilekçesinde istem 1–4, 7–21, 28–30, 34, 35, 39, 40, 47–49, 53, 54, 56, 57, 64–66 ve 70’in Aldred ve RFC 1692’ye göre daha önceden belirtilen istemlerin değinildiğini ve buluş basamağının aşılmadığını belirtir. A.B.D. Patent Kanunu’nun (35 U.S.C) 103. maddesine göre göre, bir buluşun patentlenebilir olmasının şartlarından birisi de buluş basamağının aşılmasıdır.

A.B.D. Patent Kanunu’na göre, bir buluşun patent elde edebilmesi için tekniğin bilinen durumunun aşılması (non-obviousness), kullanılacak tekniğe yararlı (useful) ve yenilik (novelty) özelliklerine sahip olması gerekmektedir. Buluş basamağı, yenilik kavramı ile benzerlik göstermektedir. Fakat, buluş basamağı kavramında daha çok buluşun daha önceki patent başvurularında bilinip bilinmediği, buluşun daha önce yazılı şekilde tanımlanıp tanımlanmadığı gibi sorulara cevap vermesi gerekmektedir. Yeni bir buluş patent koruması altında olan diğer buluşlardan farklılık gösterse, bazı durumlarda yeni bir buluş olsa dahi patentlenemeyebilmektedir. Buluş basamağı kavramı, yeterli farklılık yani, o alandaki uzmana göre buluşun açık bir şekilde olmaması anlamına gelmektedir.

Buluş basamağının tespiti için Graham testi adı verilen 4 aşamalı bir değerlendirme yapılmaktadır:

  • Önceki tekniğin kapsamı ve içeriği;
  • İstemin söz konusu olduğu konu ile önceki teknik arasındaki farklar;
  • Buluş konusunundaki tekniğin kullanılma şekli ve
  • Buluşun o alanda uzman veya kamu nazarın açık, daha önceden belli olmadığına dair kanıtlar. Bknz. Graham v. John Deere Co., 383 U.S. 1, 17–18 (1966).

Yukarıda belirtildiği gibi, (i) tekniğin o alanda hangi sorunları çözdüğü, (ii) tekniğin alanıyla ilgili hangi sorunların bulunduğu gibi sorulara cevap veriliyor olması gerekmektedir.

USPTO Temyiz Kurulu değerlendirmelerine, ağda ortak çalışma başlıklı 26 Mayıs 1994 tarihinde yayınlanan Aldred uluslararası başvurusu ile devam eder. Aldred, ağda ortak çalışma için programlanabilir iş istasyonu ile ilgili olup, devreler arasında veri ve kaynakları paylaşan, paylaşım grubunun üyelerini bağlayan veri kanallarını paylaşan programların kümesinin paylaşımını içerir.

Şekil 3, A, B, C, D ve E devreler arasında veri ve kaynakları paylaşan uygulamaları göstermektedir. Şekil 4, Şekil 3’teki uygulamaların paylaşımı arasındaki iki paylaşım setini göstermektedir.

Ağustos 1994’te yayınlanan “Transport Multiplexing Protocol (TMux)” adlı RFC 1692, İnternet topluluğu için internet standartları izleme protokolü olup, iyileştirmeler için tartışma ve önerileri içermektedir. RFC 1692, TMux protokolunun birden çok tek bir bağlantı üzerinde bir çok terminal açmasını sağlayan ve verimliği artırıp, sistem yönetimini kolaylaştıran bir protokoldür.

RFC 1692, TMux’un, uygulama tipinden bağımsız olarak, bir sunucu ile ana bilgisayar arasında birleştirilebilen birden çok kısa nakil segmentine izin veren bir protokol olduğunu açıklar. Bu nedenle, “TMux, ağ trafiğini artırmak ve birçok kısa paket içeren çok sayıda oturum gerçekleştiren ana bilgisayarlardaki yükü azaltmak için” tasarlanmıştır.

Riot, INC. şirketi dilekçesinde, Aldred’in veri akışlarının seri hale getirilmesi ve iletilmesi ve merkezi seri hale getirme noktası istemini açıkladığını ve burada veri paketleri üzerindeki kanallar aracılığıyla gönderildiğini açıklar. Sonrasında da seri hale getirilmiş kanal setlerinin her bir paylaşım grubuna iletildiğini belirtir.  Riot Games INC. şirketi dilekçesinde ‘686 numaralı patentin,  Aldred ve RFC 1692’de açıklananların benzer teknik olduğunu ve hepsinin bilgisayar ağ sistemleri alanlarını içerdiği özellikle RFC 1962’de TMux protokolünün kümeleştirme isteminin açıklandığını belirtmiştir.

Dolayısıyla da, USPTO Temyiz Kurulu, Aldred olarak bilinen 1993 tarihli uluslararası başvuruda “veri akışını seri hale getirme ve iletmenin” ve RFC 1692’de ağ trafiğinin ve ana bilgisayardaki yükün nasıl azaltılacağının daha önceden açıklandığını ve bunu uzman bir kimsenin bilmesi gerektiğini belirtir.

Paltalk Holdings, INC.  şirketi  her ne kadar, Riot Games, INC. şirketinin dilekçesinde belirttiği istemlerinin RFC 1692’de belirtilmediğini ve istemlerinin açık olmadığı belirtse de, USPTO Temyiz Kurulu, Aldred ve RFC 1692 protokolünde yer alan sistemlerin, buluş basamağının aşılmasına engel olacağı gerekçesiyle, Palktalk Holdings, INC. Şirketinin 6,226,686 numaralı patentinin 1-4, 7-21, 28-34, 35, 39 40, 47-54, 56,57 ve 64-70. istemlerinin patentlenemeyeceğine karar verir. Paltalk Holdings, INC şirketinin USPTO Temyiz Kurulunun bu kararını, Federal Bölge Mahkemesi’ne taşıyıp taşımayacağını takip edeceğiz.

Tonay Berkay Aras

Mayıs 2019, San Francisco

tonayberkay@gmail.com