UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz. Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.
GİRİŞ
Başvuru sahiplerinin mümkün olduğu kadar geniş kapsama sahip istemler yazmak istemelerinin gayet anlaşılır bir sebebi vardır. İstem ne kadar geniş olursa koruduğu farklı yapılanmalar da o derece fazla olur ve rakiplerin patentin etrafından dolanması da o kadar zor olur. Ancak patent sistemi başvuru sahibiyle kamunun arasında bir denge gözetir. Sistem bir taraftan buluşu yapanı ödüllendirirken öte yandan onun yaptığı buluştan fazlasını elde etmesine engel olur. Eğer bir istem olması gerektiğinden daha geniş kapsamlı yazıldıysa patentlenebilirlik kriterlerini karşılaması daha zor olacaktır. Bunun tam tersi söz konusu ise, örneğin istem dar kapsamlı yazıldıysa bu sefer de belki pratikte hiçbir fayda sağlamayacak derecede az koruma elde edilecektir. Bu bakımdan istemin genişliği iki uç arasındaki bu dengeyi gözetecek nitelikte olmalıdır. Ayrıca her başvurunun içeriği, tekniğin bilinen durumuyla arasındaki fark ve teknoloji alanı yazılacak istemin kapsamını etkileyebilir. Burada vurgulamakta fayda var ki, bu yazının istemlerin geniş yazılmaması gerektiğini (ya da aksini) iddia etmek gibi bir amacı olmayıp, yalnızca farklı spesifik durumlarda istemlerin nasıl değerlendirildiği gösterilmek istenmiştir.
Patent alma sürecinde başvuru sahibi mümkün olan en geniş korumayı elde etmek isterken, uzman ise bu korumanın olması gereken sınırlar dahilinde kalması için çalışır. Patent sürecinin bu kadar uzun sürmesinin bir nedeni de başvuru sahibi ile patent uzmanı arasındaki bu “pazarlık”tır.
Başvuru sahibi başvurusunu yaparken tekniğin bilinen durumunu net bir şekilde bilemeyebilir. Bu da istemleri tekniğin bilinen durumuna göre nasıl konumlandıracağını tespit etmesini zorlaştırır. [1] Hangi unsurların bilinen teknikten farklılık arz ettiği ya da buluşun esas unsurlarının ne olduğunu tespit etme konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu da istemi olması gerektiği gibi yazmalarını engelleyebilir. Ayrıca, istemler olabileceğinden daha dar kaleme alınırsa sonrasında istemleri genişletme şansı olmayabilir. Zira Mevzuatımızda belge alınmadan önce istemlerin genişletilmesi tarifnamede bunun dayanağı olmasına bağlıdır.[2] Dahası, belge olmuş istemlerin (tarifnamede dayanağı olsa bile) sonradan genişletilmesi mümkün değildir.[3]
Bu bakımdan başvuru sahipleri genellikle ana istemlerini yazarken haberdar oldukları tekniğin bilinen durumuna göre ya da olması gerekenden biraz daha geniş kaleme alırlar. Aşırıya kaçılmadığı sürece bu gayet anlaşılır bir stratejidir.
Bu yazıda istemlerin nasıl değerlendirildiği örnekler üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. Örneklerde istem değişikliği, istemin tarifname tarafından desteklenmesi, başvurunun kapsamının aşılması, istemlerin açıklığı, istem kapsamı, istemlerin yorumlanması ve yapılandırılması gibi konular gündeme gelecektir. İstemlerin değerlendirilmesi sırasında pek çok farklı durum ve sonuç ortaya çıkabilmekte olup, yazının okunurluğuna zarar vermemek adına buradaki örnekler beş ile sınırlandırılmıştır.
İlk örnekte tekniğin bilinen durumunda bulunan doküman karşısında yeni olmaması sebebiyle istemin daraltılması söz konusudur. Bu tür bir durum en sık karşılaşılan senaryolardan biridir. Zira belge olan başvuruların çoğunluğunun ilk aşamada olumsuz rapor elde ettiği, ardından istemlerde daraltma/düzeltme yapılarak patentlenebilir hale geldiği gözlemlenmektedir. Örneğin A.B.D.’de (USPTO) ilk raporun (first office action) olumlu düzenlenme oranı sadece %11.4’tür ve bu şekilde belge olmuş başvurular, toplam belge sayısının ancak beşte birine karşılık gelmektedir.[4]
İkinci örnekte istemlerin kabul edilebilir ve kabul edilemez şekilde genişletilmesi birkaç küçük örnek üzerinden işlenmiştir.
Üçüncü örnekte de istemin kabul edilmeyecek şekilde genişletilmesi (unallowable generalization) söz konusudur.
Dördüncü örnekte istem, yeni olduğu ve buluş basamağı içerdiği kabul edilmesine rağmen, iddia ettiği teknik etkiyi sağlaması açısından olması gerektiğinden daha geniş yazılmıştır ve bu nedenle daralttırılmıştır.
Beşinci ve son örnekte gerek istemin bazı unsurlarının opsiyonel olarak kaleme alınması, gerekse tarifnamede istemdeki unsurlara verilen örneklerin istem kapsamını belirsizleştirmesi sebebiyle başvurunun araştırılması mümkün olmamıştır.
Üçüncü ve dördüncü örnekler EQE sınav sorularından adapte edilmiş hayali senaryolar iken birinci ve beşinci örnekler araştırma otoritesi olarak EPO’nun seçildiği PCT başvurularıdır. Örneklerle mevzuatımız arasında bağlantı kurabilmek adına ilk olarak mevzuatımızda istemlerle ilgili hükümler ve bunların Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) ve Patent İşbirliği Antlaşmasındaki (PCT) karşılıklarından bahsedilecektir.
Yazının birinci bölümünde ilk iki örnek, ikinci ve son bölümünde kalan üç örnek değerlendirilecektir.
MEVZUAT
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda (SMK) istemlerin içeriği, kapsamı, nasıl değerlendirileceği ve istemlerde ne zaman, ne gibi değişiklikler yapılabileceği belirlenmiştir. Aşağıda esasa yönelik olan hükümler ve bunların EPC’deki karşılıkları dipnota alınarak sunulmaktadır.
SMK m.89:
(1) Patent başvurusu veya patentin sağladığı korumanın kapsamı istemlerle belirlenir. Bununla birlikte istemlerin yorumlanmasında tarifname ve resimler kullanılır.[5]
(2) İstemler, kullanılan kelimelerin verdiği anlamla sınırlı olarak yorumlanamaz. Ancak istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez.[6]
(3) İstemler, başvuru veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde yorumlanır.[7]
(4) Patent başvurusunun sağladığı korumanın kapsamı, patentin verilmesine kadar geçen süre için başvurunun yayımlanmış olan istemleri ile belirlenir. Ancak patentin verildiği hâli veya itiraz veya hükümsüzlük işlemleri sonucunda değiştirilmiş hâli, koruma alanının genişletilmemiş olması şartıyla başvurunun sağladığı korumayı geçmişe dönük olarak belirler.[8]
(5) Patent başvurusunun veya patentin sağladığı koruma kapsamının belirlenmesinde, tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır. Bir unsur, esas itibarıyla istemlerde talep edilen unsur ile aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa, genel olarak istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir.[9]
(6) İstemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır.
(7) Patent, buluşla ilgili örnekler içeriyorsa istemler bu örneklerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Özellikle ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerin patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hâllerinde, ürün veya usul istemlerle sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.
Ayrıca SMK m.92(1)’e göre “Buluş, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak şekilde yeterince açık ve tam olarak patent başvurusunda, tarifname, istemler ve tarifnamede veya istemlerde atıf yapılan resimlerle açıklanır.”[10]
SMK m.92(4)’e göre ise “İstemlerin dayanağı tarifname olup, istemler korunması talep edilen konuyu tanımlamalı, açık ve öz olmalı ve tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aşmamalıdır.”[11]
Bu hükümde geçen “istemlerin dayanağının tarifname” olduğunu belirten ifade tarifnamede açıklanan buluşun esas özellikleri olarak belirtilen teknik özelliklerin, istemlerde buluşu tanımlamak için kullanılanlarla aynı olması gerektiği anlamına gelmektedir.[12] İstemlerde buna uyulmaması başvuruya araştırma raporu düzenlenmesine engel olabilir.
SMK m.96(3)’e göre “başvuruya ait tarifnamenin ya da tüm istemlerin yeterince açık olmaması araştırma raporunun düzenlenmesini engelliyorsa araştırma raporu düzenlenmez.”[13]
SMK Yönetmelik m. 99(2): Başvuruda, … yeterince açık olan istem veya istemlerin bulunması durumunda araştırma raporu bu istemler itibarıyla düzenlenir.[14]
SMK Yönetmelik m. 97(3): Araştırma raporu tarifnamenin tamamı dikkate alınarak istemler itibarıyla düzenlenir.[15]
SMK m.103:
(1) Patent başvurusu, Kurum nezdinde yapılan işlemler süresince başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşmamak şartıyla, başvuru sahibi tarafından değiştirilebilir.[16]
(2) Patente itiraz edilmişse Kurum tarafından itiraza ilişkin nihai karar verilinceye kadar patentin sağladığı korumanın kapsamını aşmamak şartıyla patent, patent sahibi tarafından değiştirilebilir.[17]
(3) Patent başvurusu veya patent dokümanlarında yer alan imla hataları ve açık maddi hatalar talep üzerine düzeltilir.
SMK m.138:
(1) Kurumun nihai kararından sonra;
…
c) Patent konusu, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa …,
d) Patentin sağladığı korumanın kapsamı aşılmışsa,
patentin hükümsüz kılınmasına ilgili mahkeme tarafından karar verilir.
Tablo 1’de mevzuatta istemlerle ilgili esasa yönelik maddelerin SMK, EPC ve PCT’deki karşılıkları gösterilmiştir. Tabloda aynı satırdaki maddelerin içerikleri birbirinin aynı olduğu anlamına gelmeyip, sadece birbiriyle ilgili oldukları ifade edilmektedir. İçerikleri karşılaştırmak için 5-17 nolu dipnotları inceleyiniz.
Şimdi ilk örneğimize geçelim.
Örnek 1:
Buluş, bulaşık makinesine (100) hangi tip yıkama sepetinin (140) yerleştirildiğini otomatik olarak tespit etmek için bir detektör (160) içeren, tencere yıkamaya yönelik bir bulaşık makinesi (100) ile ilgilidir.[18]
Buluş sayesinde, daha hassas tabak ve çanakların zarar görmemesi için su basıncının ve granül kontrolünün otomatik olarak seçilmesi sağlanmaktadır. Detektör, yıkama sepetinin ayırt edici bir elemanını (141) tespit eden bir indüktif sensör (160) olabilir. Yıkama sepeti, daha güvenilir bir tespit sağlamak için bir veya birkaç ayırt edici eleman içerebilir. Buluşun bir yapılanmasında bulaşık sepeti (140, 143) döner bir sepet taşıyıcı (145) üzerine yerleştirilmiştir.

Başvurunun istem 1’i aşağıdaki gibidir:
1. Buluş tencere yıkamak için bir bulaşık makinesi (100), olup,
– bulaşık makinesine (100) bir tencere yıkama sepetinin (140) veya standart bir yıkama sepetinin (143) yerleştirilip yerleştirilmediğini otomatik olarak algılamak için bir detektöre (160) sahip olması,
– daha yüksek ve daha düşük su basıncı sağlayacak araçlar içermesi,
ve karakterize edici özelliği bulaşık makinesinin (100) granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içermesidir ve
dedektör (160) bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmiştir.[19]
Uzman yaptığı araştırmanın ardından tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak US5131419 nolu dokümanı (D1) bulmuştur.
D1’deki bulaşık makinesindeki sensör (36), indikatör (35) ile beraber çalışarak makinede çatal bıçak takımı mı yoksa tencere ve tava yıkama çevriminin mi devreye gireceğini tespit etmektedir.
Teknikte uzman kişi, D1’deki bulaşık makinesinin granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içerdiğini (D1 sütun 7, satır 4-13) ve
dedektörün bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edildiğini (D1 sütun 4, satır 51-62; sütun 7, satır 14-29; sütun 9, satır 5-10; şekil 2-3) görecektir.
Uzman bu nedenle araştırma raporunda istem 1’in D1 karşısında (bazı unsurların ifade edilmiş olmasa bile doğası gereği bulunduğunu kabul ederek) yeni olmadığını ileri sürmüştür.
Ardından başvuru sahibi istemlerinde değişiklik yaparak PCT ön-inceleme[20] talebinde bulunmuştur. Eski istem 3’teki unsurun istem 1’e dahil edildiği ve bazı unsurların istem 1’den çıkarıldığı yeni istem 1 aşağıdaki gibidir:
1. Buluş tencere yıkamak için bir bulaşık makinesi (100), olup,
– bulaşık makinesine (100) bir tencere yıkama sepetinin (140) veya standart bir yıkama sepetinin (143) yerleştirilip yerleştirilmediğini otomatik olarak algılamak için bir detektöre (160) sahip olması,
– daha yüksek ve daha düşük su basıncı sağlayacak araçlar içermesi,
ve karakterize edici özelliği bulaşık makinesinin (100) granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içermesidir ve ayrıca
yıkama sepetinin detektöre göre dönebilmesini sağlamak üzere bir sepet taşıyıcıyı (145) döndürmek için döndürülebilir bir tahrik (104) içermesidir.[21]
Yeni istem 1’de “dedektör (160) bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmiş olması” özelliğinin çıkarıldığı görülmektedir. Bunun yerine sepet taşıyıcıyı (145) döndürmeyi sağlayan tahrik mekanizması isteme eklenmiştir. (bkz. şekil 3)
Uzman daha önce kullandığı D1 dokümanını istem 1’e karşı yine en yakın doküman olarak almıştır. Yeni istem 1 ile D1 arasındaki fark yıkama sepetinin detektöre göre dönebilmesini sağlamak üzere bir sepet taşıyıcıyı (145) döndürmek için döndürülebilir bir tahrik (104) unsurudur. Bu nedenle istem 1 yenidir.
Bu farkın yarattığı teknik etki, makineye konulan sepetin türünün daha güvenilir bir şekilde tespit edilebilmesidir. Buna göre objektif teknik problem tencere yıkamak için kullanılan bulaşık makinelerinde hangi tür sepetin kullanıldığının daha güvenilir bir şekilde nasıl tespit edileceğidir.
Tekniğin bilinen durumundaki dokümanların hiçbiri D1’deki bulaşık makinesinin ne şekilde modifiye edilerek yukarıda tanımlanan objektif teknik problem için sunulan çözüme ulaşılabileceğini ortaya koyamamaktadır. Bu nedenle istem 1’in buluş basamağı içerdiği kabul edilmiştir.
Ardından başvuru olumlu ön-inceleme raporuyla bölgesel aşamada EPO’ya giriş yapmıştır. EPO nezdinde başvuru işlemleri devam ederken üçüncü kişiler başvuruya itirazda bulunmuştur. İtirazda orijinal istemden silinen “dedektörün bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmesi” özelliğinin buluşu tanımlayan önemli bir özellik olduğu ve bunun silinmesiyle yeni istemin tarifname tarafından desteklenmediği ileri sürülmüştür.
Uzman bu iddiayı yerinde bulmuş ve söz konusu özelliğin buluşun esas bir özelliği olması sebebiyle istemden çıkarılamayacağını belirtmiştir. Zira bu özelliğin çıkarılması, orijinal tarifnamede bulunmayan ve daha geniş kapsamlı bir yapılanmanın korunmasına neden olacak ve bu da EPC m.123(2)’ye (bizde SMK m.103(1)) aykırılık teşkil edecektir.
Burada uzmanın ön-inceleme sırasında bu kapsam aşımını fark ederek, ön-inceleme raporu düzenlemeden önce PCT Yönetmelik m.66.2(a)(iv) kapsamında bir ara yazışma (IPEA/408) ile kapsam aşımı olduğunu ve istemlerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini başvuru sahibine bildirmesi daha yerinde olurdu kanaatindeyiz. Böylece düzeltilmiş istemlere ön-inceleme raporu düzenlenebilir ve başvuru sahibi ulusal aşamada girdiği ofislerde bu düzeltmeyi ayrı ayrı yapmak zorunda kalmazdı.
Mevzuatımıza göre de örneğin inceleme aşamasında böyle kapsam aşımına neden olacak bir değişiklik yapıldığında uzman kapsam aşan istemleri incelemek yerine SMK m.98(3)’e göre başvuru sahibine, görüşlerini sunması ve başvurunun kapsamını aşmaması şartıyla değişiklikler yapması konusunda bildirim yaparak istemlerin düzeltilmesini isteyecektir.
Sonrasında başvuru sahibi daha önce istem 1’den silinen bahsi geçen özelliği tekrar istem 1’e dahil etmiştir. İstem aşağıdaki son haliyle belge olmuştur:
1. Buluş tencere yıkamak için bir bulaşık makinesi (100), olup,
– bulaşık makinesine (100) bir tencere yıkama sepetinin (140) veya standart bir yıkama sepetinin (143) yerleştirilip yerleştirilmediğini otomatik olarak algılamak için bir detektöre (160) sahip olması,
– daha yüksek ve daha düşük su basıncı sağlayacak araçlar içermesi,
ve karakterize edici özelliği bulaşık makinesinin (100) granüllerin bulaşık suyuna eklenmesini sağlamak veya devre dışı bırakmak için araçlar içermesidir ve ayrıca
yıkama sepetinin detektöre göre dönebilmesini sağlamak üzere bir sepet taşıyıcıyı (145) döndürmek için döndürülebilir bir tahrik (104) içerir, ve
dedektör (160) bir tencere yıkama sepeti tespit etmesi halinde granüllerin kullanımı ve daha yüksek su basıncı seçimi, yoksa düşük su basıncı ve granül kullanımının devre dışı bırakılması seçimi yapacak şekilde adapte edilmiştir.[22]

Bu örnekte üçüncü kişilerin patent başvuru süreci devam ederken istemin tarifname tarafından desteklenmediği ve başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşıldığı iddiasında bulunduğunu gördük. Ülkemizde de üçüncü kişiler SMK m.97(2)’ye göre, başvurunun yayımlandığı tarihten itibaren patent başvurusuna konu olan buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşlerini sunabilmektedir. Bu anlamda patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığı yönünde görüşlerini patent başvuru sürecinde sunarlarsa uzman bu görüşleri de dikkate alabilir.[23] Üçüncü kişiler için bir diğer olasılık ise patent belge olduktan sonra, patentin verilmesi kararının Bültende yayımlanmasından itibaren altı ay içinde ücretini ödeyerek SMK m.99(1)(c) kapsamında patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığı yönündeki itirazlarını Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesine yaparak belgenin hükümsüzlüğünü talep etmesidir. Böyle bir durumda Kurul kararı öncesi belge sahibi patentte değişiklik yapabilir ve görüşlerini sunabilir.[24] Kurulun m.99 kapsamında verdiği karara Kurum nezdinde bir daha itiraz hakkı bulunmamakta olup taraflar Mahkeme yoluna başvurabilir.[25]
Eğer süresi içinde belgeye m.99 kapsamında Kurum nezdinde itiraz yapılamamışsa, üçüncü kişiler için bir diğer ihtimal de SMK m.138(1)(c) kapsamında Mahkemeye başvurarak patentin hükümsüz kılınmasının talep edilmesidir.
Örnek 2:
Başvuru sahipleri tekniğin bilinen durumundan farklılaşabilmek adına zaman zaman tarifnamede net bir şekilde gösterilmemiş yapılanmaları isteme alabilmektedir. Örneğin istem 1’de A+B+C unsurları bulunuyor olsun. Tarifnamede bu yapılanmanın dışında A’+ B’ + C’ + D’ (ikinci yapılanma) ve A’’ + B’’ + C’’ + D’’ (üçüncü yapılanma) olmak üzere iki yapılanma daha bulunsun. İstem 1’in yeni olmadığı ortaya çıktıktan sonra istem 1 ikinci yapılanmadaki unsur kullanılarak A+B+C’ şeklinde oluşturulabilir mi?[26] Genellikle “ara genelleme” (intermediate generalisation) olarak ifade edilen bu durumda, eğer söz konusu yapılanma tarifnameden doğrudan ve açık bir şekilde (directly and unambiguously) ortaya konabiliyorsa bu sorunun yanıtı evet olabilir.[27] Başvuruda yapılan herhangi bir değişikliğin kabul edilebilir olup olmadığının tespitinde uygulanacak kriter şöyle özetlenebilir:
Başvuruda yapılan herhangi bir değişiklik, değişikliğin bağlamına bakılmaksızın, yalnızca teknikte uzman kişinin başvuru tarihindeki tekniği ve başvurunun tümünü dikkate alarak doğrudan ve açık bir şekilde elde edeceği sınırlar dahilinde ve yaygın genel bilgiler kullanılarak yapılabilir.[28]
Ayrıca eğer istemdeki bir unsur çıkarılacaksa veya bir başka unsurla değiştirilecekse, bu unsurun tarifnamede esas (essential) bir özellik olarak belirtilmemiş olması gerekir. Teknikte uzman kişinin bu unsurun buluşun probleme sunduğu çözümün gerçekleşmesinde vazgeçilmez bir özellik olmadığını doğrudan ve açık bir şekilde bilmesi gerekir. Yine bu değişiklik bazı unsurların modifikasyonunu gerektirmemelidir.[29] EPO’nun buradaki yaklaşımının diğer Avrupa ülkelerine göre daha katı olduğu söylenebilir.[30]
İstemin kabul edilebilir şekilde genişletilmesine bir örnek verelim:
Başvuru pnömatik kırıcı delici matkaplarla ilgilidir.[31] İstem 1’in ilk hali aşağıdaki gibi olsun:
1. Bir pnömatik kırıcı delici matkap olup özelliği; ileri geri hareket eden bir tahrik, bir matkap ucu ve en az iki tutamağa sahip olmasıdır.
Tarifnamede “pnömatik kırıcı delici matkap en az iki tutamağa sahip olabileceği gibi alternatif olarak farklı sayıda tutamağa sahip olabilir ya da hiç tutamak bulundurmayabilir” açıklaması bulunuyor olsun.
Başvuru sahibi istem 1’in patentlenebilir olduğunu gördükten sonra tutamak sayısını istemde belirtmenin istemi gereksiz sınırlandırdığını fark ederek bu özelliği istemden çıkarmak istesin ve istemi şu şekilde değiştirsin:
1. Bir pnömatik kırıcı delici matkap olup özelliği; ileri geri hareket eden bir tahrik ve bir matkap ucuna sahip olmasıdır.
Bu haliyle istem daha genişlemiştir ancak patent belgesi elde edilmeden önce yapıldığı sürece istemin bu şekilde genişletilmesi kabul edilebilirdir zira bu genişlemenin tarifnamede açıkça ve doğrudan desteği bulunmaktadır.
EPO Temyiz Kurulu tarafından yeni alınan bir kararda ortaya çıkan ve tarifnamede açıkça ve doğrudan desteği bulunmayan bir istem değişikliğine örnek verelim[32]:
Üçüncü kişilerin itirazının ardından belge sahibi istem 1’de orijinal tarifname paragraf 16, 22 ve 29’daki bazı özellikleri birleştirmiştir: A + B + F + H + J + K
Paragraf 16 şöyledir: “Mevcut buluşun yine diğer yapılanmaları şunları bulundurur: C + D… Bu yapılanmaların bazılarında yöntem şunları içerir: E + F…”
Paragraf 22: “Buna ek olarak… G + H”,
Paragraf 29 ise “Bazı yapılanmalarda…J + K” şeklinde özellikleri saymaktadır.
Her ne kadar tarifnameden yöntem adımlarının, sadece belirli bir yapılanma için değil, aynı zamanda buluşun olası diğer yapılanmaları için de geçerli olabileceği anlaşılıyor olsa da Kurul bu tür ifadelerin yeni oluşturulan yapılanmayı desteklemediğine karar vermiştir. Buna göre orijinal tarifnamede, istem 1’e eklenen belirli yöntem adımları kombinasyonunu destekleyebilecek hiçbir açık gösterge yoktur. Burada önemli olan, teknikte uzman kişinin birleştirmeyi düşünebileceği yapılanma değil, orijinal tarifnameden doğrudan ve açık bir şekilde ortaya konulan yapılanmadır.
Başvuru sahiplerinin tarifnamenin sonuna zaman zaman aşağıdakine benzer bir paragraf eklediği görülmektedir:
“Buluşun tarifnamede yukarıda bahsedilen yapılanmaları, örnekleme ve açıklama amacıyla sunulmuş olup buluş açıklanan örneklerle sınırlanamaz. Teknikte uzman kişiler, yukarıdaki öğretinin ışığında birçok modifikasyon, varyasyon, ikame, değişiklik ve eşdeğerin mümkün olduğunu bilecektir. Bu nedenle, buluş konusu istemlerin, buluşun gerçek özüne giren tüm bu tür modifikasyonları ve değişiklikleri kapsadığı anlaşılmalıdır.”
Bu tür bir paragraf, koruma talep edilen konunun, istemlerde tanımlanandan farklı olabileceğini ifade etmesi sebebiyle koruma kapsamında belirsizliğe yol açabilecektir. Bu tür ifadeler uzman tarafından tarifnameden çıkarttırılır.[33] Kaldı ki söz konusu ifadeler zaten istemlerde yapılan değişikliklerde ortaya çıkan ara genellemeleri destekleyemeyeceği için pratikte hiçbir faydası yoktur.
Şimdi de ara genellemeye özel-genel materyal kullanımı üzerinden bir örnek verelim:
Başvurunun tarifnamesinde ve istemlerinde yalnızca paslanmaz çelikten yapılmış bir bisiklet iskeleti yapılanması varsa, iskeletin çelik olduğunu belirten bir istem değişikliğine izin verilmeyecektir çünkü “çelik”, “paslanmaz çelik”ten daha geniştir ve bu değişiklik başvurunun kapsamının aşılmasına neden olur. Tersine, “demir esaslı metal”den bahsedilen bir tarifnamede istemi “çelik” olarak değiştirmeye de izin verilemeyecektir, zira çelik, demir esaslı metalden daha dar (spesifik) kapsama sahiptir.[34]

Peki, tarifnamedeki “Demir esaslı metal, örneğin paslanmaz çelik” açıklaması, istemde “çelik” olarak değişiklik yapmak için bir dayanak oluşturabilir mi?
Hayır. Çelik, geniş (demir esaslı metal) ve dar (paslanmaz çelik) açıklama arasında kapsam açısından orta düzeydedir. Değişiklik, dar örneğin bir genellemesidir, ancak kapsam açısından iki örnek arasındadır ve bu nedenle dayanağı bulunmamaktadır. Bu örnekte, çeliğin bir tür demir esaslı metal olduğu ve paslanmaz çeliğin bir çelik türü olduğu açık olmasına rağmen, her iki örnekte de çelik için doğrudan ve kesin bir dayanak yoktur. Zira demir esaslı metaller arasında paslanmaz çelik dışında yumuşak çelik, karbon çeliği, dökme demir vb. de bulunur.

Peki, süreç içinde değişiklik yapma opsiyonlarımızı açık tutmak için tarifnamede mümkün olduğunca çok örnek vermek mi doğrudur?[35] Daha önce belirtildiği gibi patent sistemi başvuru sahibi ile kamu arasında bir denge gözetir ve bu nedenle tıpkı üzerinize örttüğünüz size uygun boydaki yorganı kafanıza doğru çok çekerseniz ayağınız açıkta kalacağı gibi, patent sürecinde de bir tarafa doğru çok gittiğinizde, bir başka taraftan kaybetmeye başlarsınız. Şimdi tarifnamede “demir esaslı metaller, örneğin çelik, yumuşak çelik, karbon çeliği, dökme demir, paslanmaz çelik” açıklaması yaptığımızı varsayalım. İstemde de yalnızca “paslanmaz çelik” özelliğini kullanmış olalım. Bu durumda başvuru süreci devam ederken istemdeki bu özelliği “çelik” olarak değiştirmek mümkün olacaktır, çünkü tarifnamede açık bir biçimde “çelik” örneğini vermişiz. Ancak, eğer bu haliyle belge alınırsa, ileride bu isteme yönelik yapılan bir ihlale ilişkin görülecek davada ihlale konu ürün “dökme demir” özelliğine sahipse, başvuru sahibi eşdeğerler doktrinini kullanarak çelik ve dökme demirin birbirinin eşdeğeri olduğunu (her iki unsurun aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyor olduklarını varsayalım[36]) ileri sürmesi mümkün olmayacaktır. Zira tarifnamesinde demir esaslı metallere örnek olarak dökme demiri de vermiş olmasına rağmen istemlerde sadece “çelik” özelliğinin koruma altına alınması bilinçli bir şekilde “dökme demir”in korumanın dışında tutulduğunu gösterecektir. Zira “istemler, koruma kapsamının tespitinde, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde genişletilemez.”[37] Oysaki istemdeki özellik “çelik” olarak yazılsaydı ve tarifnamede de örnekler yerine sadece çelikten bahsediliyor olsaydı, başvuru sahibi istemin “dökme demir” özelliğine sahip ihlale konu ürünü de eşdeğerlik bağlamında kapsadığını ileri sürebilecekti.[38] Ancak elbette ki bu, okuyucuyu tarifnamede örnek verilmemesinin tavsiye edildiği yönünde bir yanlış algıya sevk etmemelidir. Zira örnek verilmemesi, yukarıda bahsedildiği gibi, istemlerde değişiklik yapılmak istendiğinde bunları yapmanıza engel olabileceği gibi, ekstrem durumlarda tarifname yetersizliğine kadar gidebilecek sorunlara da yol açabilir. Bu nedenle başvurunun hazırlanma aşamasından itibaren süreç boyunca tarifname ve istemlere eklenecek ya da çıkarılacak her ifade, örnek ve yapılanma çok ince elenip sık dokunarak planlı bir şekilde oluşturulmalıdır. Eşdeğerler doktrininin farklı ülkelerde farklı şekillerde uygulandığı ve hatta aynı ülke içinde farklı Mahkemelerce farklı değerlendirmelerin yapıldığı da unutulmamalıdır. Bu bakımdan, bu paragrafta yapılan yorumlar yalnızca tarifname ve istemlerin birbiriyle olan ilişkisinin ne kadar farklı sonuçlar doğurabileceğini göstermek amacıyladır. Bu yazıdaki örneklerde konuyu dağıtmamak ve anlatılmak istenene yoğunlaşmak adına pek çok diğer etken yok sayılarak hareket edildiği için, gerçek hayattaki örneklerde farklı ikincil koşulların çok farklı sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Her başvurunun kendine has durumu olması sebebiyle, aynı gibi görünen durumların farklı sonuçlar doğurması söz konusu olabilir. Örneğin istemde önce “çelik” özelliği bulunurken, sonradan patentlenebilirlik kriterlerini sağlamak amacıyla istem daraltılarak “paslanmaz çelik” şeklinde belge alındıysa (tarifnamede dayanağı olduğunu varsayalım), ileride bir ihlal davasında “çelik” eşdeğer olarak kabul edilmeyecektir, zira istemlerin koruma kapsamının belirlenmesinde başvuru sahibinin beyanları dikkate alınır.[39] Burada başvuru sahibi patent alabilmek için istemini daraltmıştır ve sonrasında ihlal sırasında isteminin eski genişliğinde yorumlanmasını istemesine izin verilmeyecektir.

Burada Mario Franzosi’nin ünlü Ankara kedisi benzetmesinden bahsetmeden geçmeyelim. Patent sahibi Ankara kedisi gibidir. Patentlenebilirlik kriterlerini sağlamak söz konusu olduğunda koruma kapsamının çok küçük olduğunu iddia eder, tıpkı kürkü düzleşmiş, uykulu ve sakin bir Ankara kedisi gibi. İhlal davasında ise gözleri parlayan, dişlerini gösteren ve kabaran tüyleriyle normalin iki katına çıkan bir cüsseye dönüşür.[40]
Zaman zaman tarifname kapsamı (başvuru kapsamı) ile istem kapsamının karıştırılması söz konusu olabilmektedir. Oysaki bu ikisi birbirinden ayrı kavramlardır. Örneğin –genellikle– isteme bir unsur eklenmesi istemin kapsamını daraltırken, bir unsurun çıkarılması istemin kapsamını genişletecektir. Ancak bu durum tarifname için de aynı şekilde geçerli değildir. Zira tarifnameye yeni bir unsur/yapılanma eklenirse tarifname kapsamı aşılmış olur. Bir örnek verelim:
Tarifnamede A+B+C ve A+B+D yapılanmaları bulunsun. İstem 1’de de A+B+C yapılanması olsun. Başvuru sahibi eğer istem 1’i A+B+C+D olarak daraltmak isterse, bu –büyük ihtimalle- tarifname kapsamının aşılması anlamına gelir. Görüldüğü gibi istemin kapsamı daraltılsa bile tarifname kapsamının genişlemesi söz konusudur.
Yeri gelmişken meşhur “kaçınılmaz tuzak”tan (inescapable trap) da bahsedelim. Uzmanın önceki paragrafta verilen örnekte tarifnamedeki kapsam aşımını fark etmeyerek istem değişikliğini yanlışlıkla kabul ettiğini ve istem 1’in A+B+C+D olarak belge olduğunu farz edelim. Bu durumda üçüncü kişiler SMK m.99(1)(c) kapsamında patent konusunun, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aştığı yönünde itiraz edebilecektir. Eğer belge sahibi istemlerinde herhangi bir değişiklik yapmazsa belge başvuru kapsamının aşılmış olması gerekçesiyle hükümsüz kılınacaktır. Ancak belge sahibi belge olmuş istemini eski haline (A+B+C) döndürmek isterse, bu sefer de m.103(2)’ye göre patentin sağladığı korumanın kapsamını genişleteceği için bu değişikliği de yapamayacaktır. Kaçınılmaz son belgenin hükümsüzlüğü olacaktır.[41] Aynı durum SMK m.138(1)(c) ve (d) kapsamında hükümsüzlük davalarında da ortaya çıkabilmektedir. Bu durumun üzücü yanı, eğer başvuru kapsamı aşılmamış olsaydı belki buluş patentlenebilecekti. Başvuru sahibinin böyle bir duruma düşmemesi için hem kendisinin hem de uzmanın patent verilme sürecinde başvuru kapsamının aşılıp aşılmadığını çok dikkatli bir şekilde değerlendirmesinde fayda vardır.
Yazının ikinci ve son bölümünde üç örnek daha değerlendirilecektir.
Mustafa Güney ÇALIŞKAN
Nisan 2021
[1] Burada kastedilen istemde bulunması istenen unsurların tespitidir. Yoksa istemin kapsamını tespit etmek için uygulanan istemi yapılandırma işlemi sırasında tekniğin bilinen durumuna göre bir yorumlama yapılmaz. Eğer öyle olsaydı, bulunan her doküman karşısında istemin kapsamını farklı değerlendirmek gerekirdi.
[2] SMK m.103(1).
[3] SMK m.103(2).
[4] What is the Probability of Receiving a U.S. Patent?, Michael Carley, Deepak Hegde, Alan Marco, 17 Yale J.L. & Tech., s.208, https://digitalcommons.law.yale.edu/cgi/viewcontent.cgi?referer&httpsredir=1&article=1113&context=yjolt
[5] EPC. m.69: (1) The extent of the protection conferred by a European patent or a European patent application shall be determined by the claims. Nevertheless, the description and drawings shall be used to interpret the claims.
[6] Protocol on the Interpretation of Article 69 EPC, m.1 (ilk iki cümle): Article 69 should not be interpreted as meaning that the extent of the protection conferred by a European patent is to be understood as that defined by the strict, literal meaning of the wording used in the claims, the description and drawings being employed only for the purpose of resolving an ambiguity found in the claims. Nor should it be taken to mean that the claims serve only as a guideline and that the actual protection conferred may extend to what, from a consideration of the description and drawings by a person skilled in the art, the patent proprietor has contemplated.
[7] Protocol on the Interpretation of Article 69 EPC, m.1 (son cümle): On the contrary, it is to be interpreted as defining a position between these extremes which combines a fair protection for the patent proprietor with a reasonable degree of legal certainty for third parties.
[8] EPC. m.69: (2) For the period up to grant of the European patent, the extent of the protection conferred by the European patent application shall be determined by the claims contained in the application as published. However, the European patent as granted or as amended in opposition, limitation or revocation proceedings shall determine retroactively the protection conferred by the application, in so far as such protection is not thereby extended.
[9] Protocol on the Interpretation of Article 69 EPC, m.2: For the purpose of determining the extent of protection conferred by a European patent, due account shall be taken of any element which is equivalent to an element specified in the claims.
[10] EPC m.83: The European patent application shall disclose the invention in a manner sufficiently clear and complete for it to be carried out by a person skilled in the art.
[11] EPC m.84: The claims shall define the matter for which protection is sought. They shall be clear and concise and be supported by the description.
[12] T 0939/92. Ayrıca bkz. T 133/85, OJ EPO 1988, 441, reasons No. 2, ve T 409/91, OJ EPO 1994, 653, reasons No. 3.2.
[13] EPC Yönetmelik m.63(1): If the European Patent Office considers that the European patent application fails to such an extent to comply with this Convention that it is impossible to carry out a meaningful search regarding the state of the art on the basis of all or some of the subject-matter claimed, it shall invite the applicant to file, within a period of two months, a statement indicating the subject-matter to be searched.
[14] Bkz. EPC Yönetmelik m.63(2)(3).
[15] EPC m.92: The European Patent Office shall, in accordance with the Implementing Regulations, draw up and publish a European search report in respect of the European patent application on the basis of the claims, with due regard to the description and any drawings.
[16] EPC m. 123: (1) The European patent application or European patent may be amended in proceedings before the European Patent Office, in accordance with the Implementing Regulations. In any event, the applicant shall be given at least one opportunity to amend the application of his own volition.
(2) The European patent application or European patent may not be amended in such a way that it contains subject-matter which extends beyond the content of the application as filed.
[17] EPC m. 123: (3) The European patent may not be amended in such a way as to extend the protection it confers.
[18] WO2008090180 nolu PCT başvurusu.
[19] İstemin orijinali: Dishwasher (100) for pot washing, said dishwasher (100)
– having a detector (160) for automatically detecting if a pot-washing basket (140) or a standard washing basket (143) has been placed in the dishwasher (100),
– being capable of providing a higher and a lower water pressure,
characterized in that the dishwasher (100) further comprises means for enabling/disabling granules to be added to the dishwater, and
is adapted to enable use of granules and the higher water pressure if the detector (160) detects a pot-washing basket, and the low water pressure and disabling use of granules if not.
[20] International Preliminary Examination
[21] İstemin orijinali: Dishwasher (100) for pot washing, said dishwasher (100)
– having a detector (160) for automatically detecting if a pot-washing basket (140) or a standard washing basket (143) has been placed in the dishwasher (100),
– being capable of providing a higher and a lower water pressure,
characterized in that the dishwasher (100) further comprises means for enabling/disabling granules to be added to the dishwater, and
further comprising a rotatable drive (104) for rotating a basket carrier (145), such that the washing basket is rotatable relative to the detector.
[22] İstemin orijinali: Dishwasher (100) for pot washing, said dishwasher (100)
– having a detector (160) for automatically detecting if a pot-washing basket (140) or a standard washing basket (143) has been placed in the dishwasher (100),
– being capable of providing a higher and a lower water pressure,
characterized in that the dishwasher (100) further comprises means for enabling/disabling granules to be added to the dishwater, and
further comprising a rotatable drive (104) for rotating a basket carrier (145), such that the washing basket is rotatable relative to the detector, and
that the dishwasher is adapted to enable use of granules and the higher water pressure if the detector (160) detects a pot-washing basket, and the low water pressure and disabling use of granules if not.
[23] Burada Kanundaki hükmün yorumlanmasıyla ilgili farklı görüşler olabilir. “Buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşler” ifadesindeki patent verilebilirlik hangi kapsamda yorumlanmalıdır? “Patent verilebilirlik”, Kanunda “Patentlenebilirlik Şartları” başlığı altında sunulan 82-84 nolu maddelerdeki hükümlerle mi sınırlıdır yoksa m.103(1)’de geçen başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşılması da itiraz konusu olabilir mi? Söz konusu maddenin EPC m.115 ile paralel olması ve EPC sisteminde de başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşılması itiraz konusu olabilmesi bakımından yazar bu tür bir itirazın SMK kapsamında da yapılabileceği görüşündedir. Buna göre yenilik, buluş basamağı, sanayiye uygulanabilirlik, açıklık, tarifname yetersizliği, patent verilebilir buluş konuları ve başvurunun ilk hâlinin kapsamının aşılması konuları m.97(2)’ye konu olabilir. Bkz. EPO Guidelines for Examination, Part E – Chapter VI – 3. Observations by third parties, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/e_vi_3.htm
[24] SMK m.99(4).
[25] SMK m.100(1).
[26] Intermediate Generalisations – How far can you go where?, Thorsten Bausch (Hoffmann Eitle), February 13, 2014, Kluwer Patent Blog, http://patentblog.kluweriplaw.com/2014/02/13/intermediate-generalisations-how-far-can-you-go-where/
[27] EPO Guidelines for Examination, Part H – Chapter V – 3.2.1 Intermediate generalisations, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_v_3_2_1.htm
[28] G 2/10, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/g100002ex1.html
[29] EPO Guidelines for Examination, Part H – Chapter V – 3.1 Replacement or removal of features from a claim, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/h_v_3_1.htm
[30] Intermediate Generalisations – How far can you go where?, Thorsten Bausch (Hoffmann Eitle), February 13, 2014, Kluwer Patent Blog, http://patentblog.kluweriplaw.com/2014/02/13/intermediate-generalisations-how-far-can-you-go-where/
[31] EIPR Practice Series, A Practical Guide to Drafting Patents, Gwilym Roberts, Sweet & Maxwell, Book 3 2006, s.40.
[32] Anlaşılırlığa zarar vermemek adına özellikler harflerle ifade edilmiştir. Orijinal durum için bkz. T 0014/18, Reasons for the Decision 4.2-4.4, 31.3.2021, https://www.epo.org/law-practice/case-law-appeals/recent/t180014eu1.html
[33] EPO Guidelines for Examination, Part F – Chapter IV – Claims , 4.4 General statements, “spirit of the invention”, claim-like clauses, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/guidelines/e/f_iv_4_4.htm
[34] Added Matter (4) – Intermediate generalization, 24 November 2020, simmons+simmons, https://www.simmons-simmons.com/en/publications/ckhw4j60o13710936v9pwmo3y/added-matter-4-intermediate-generalisation
[35] Burada başvurulabilecek bir başka yöntem de çoklu bağımlı istem yazmak suretiyle mümkün olduğu kadar çok kombinasyonu korumaya çalışmaktır. Ancak eğer çok fazla olasılık ortaya çıkarsa Mahkeme her olası yapılanmanın tarifnamede dayanağının bulunduğunu kabul etmeyebilir. Ayrıca bazı ülkelerde çoklu bağımlı istemlerin ücrete tabi olduğu ve bazı kısıtlamaların bulunduğu unutulmamalıdır.
[36] Buradaki malzemeler gerçek hayatta birbirinin yerine kullanılmıyor olabilir, ancak bu örnekte bundan bağımsız olarak yalnızca kapsamın genişletilmesi ve daraltılmasını gözümüzde canlandırmak amacıyla bu şekilde sunulmuştur.
[37] SMK m.89(2); ayrıca bkz. BGH, (2011) 42 IIC 851 – X ZR 16/09 “Okklusionsvorrichtung”; GRUR (2012), 45 – X ZR 69/10 “Diglycidverbindung”
[38] Düsseldorf LG – 4b O 114/12: Bir patent, bir aktif farmasötik bileşenin (örneğin, pemetreksed dicalium) belirli bir tuzunu açık bir şekilde talep ediyor, ancak başka herhangi bir tuzu açıklamıyor veya talep etmiyorsa, aynı özelliğe ve etkiye sahip başka bir iyi bilinen tuzun açık bir varyantını da eşdeğer olarak kapsar. (örn. pemetrexed disodyum) Yine buradaki örnekte dökme demir ile çeliğin buluş kapsamında aynı işlevi görüyor, bu işlevi aynı şekilde gerçekleştiriyor ve aynı sonucu ortaya çıkarıyor olduklarını varsayalım.
[39] SMK m.89(6).
[40] Angora cats have their day in court, Jeremy Phillips, March 25, 2008, https://ipkitten.blogspot.com/2008/03/angora-cats-have-their-day-in-court.html
Ayrıca bkz. European Central Bank vs. Document Security Systems Incorporated, Court of Appeal for England and Wales, http://www.bailii.org/ew/cases/EWCA/Civ/2008/192.html
[41] Bu durum esasen EPC m.123(2) ve (3) bağlamında mevcuttur. Bkz. EPO Case Law of the Boards of Appeal, II. E. 3.1. Inescapable trap, https://www.epo.org/law-practice/legal-texts/html/caselaw/2019/e/clr_ii_e_3_1.htm
2 thoughts on “Patent İstemlerinin Değerlendirilmesi – Bölüm I”