Etiket: inceleme raporu

KURMACA BİR PATENT BAŞVURUSUNUN TÜRKPATENT NEZDİNDE GEÇİRDİĞİ AŞAMALAR


UYARI: Bu yazıdaki değerlendirmeler yazarın kişisel görüşlerini yansıtır ve hiçbir şekilde TÜRKPATENT’in resmi görüşünü ya da uzmanlarının başvurularla ilgili değerlendirmelerini temsil etmez. Yazı yalnızca bilgi amaçlı olup yasal tavsiye niteliği taşımaz.  Bu yazının içeriğinin bir sonucu olarak herhangi bir işlem yapmadan veya herhangi bir işlemden kaçınmadan önce profesyonel hukuki tavsiye alınmalıdır. Yazarın verilen bir örnek üzerindeki değerlendirmesi yalnızca o örneğin spesifik koşullarına bağlıdır. Bir başka durum için yazarın alacağı kararlarda bağlayıcılığı yoktur.


GİRİŞ

Bu yazıda TÜRKPATENT’e yapılmış kurmaca bir patent başvurusunun geçirdiği aşamalar detaylıca incelenecektir. Örnek olarak nispeten anlaşılması kolay bir alanda yabancı bir başvuru[1] seçilmiş ve geçirdiği süreç TÜRKPATENT’e ve 6769 nolu SMK’ya adapte edilmiş, süreçle ilgili bazı detaylar çıkarılmış, bazıları eklenmiştir. Gerçek isimler uydurma isimlerle,  2011 olan başvuru (rüçhanın) tarihi 2017 olarak değiştirilmiş ve sürece ait diğer tarihler de buna paralel olarak kaydırılmıştır. Hukuki bir sorun yaratmamak adına gerçek bir TÜRKPATENT başvurusunun değerlendirilmesinden kaçınılmıştır.

Şunu vurgulamak gerekir ki, seçilen başvuru çok iyi hazırlanmış olduğu iddiasıyla örnek olarak alınmamıştır. Zira özellikle istem yazımıyla ilgili pek çok açıdan sorunları olan bir başvuru seçilmiş ve süreç içinde geçirdiği aşamalar gösterilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle bu yazı, nasıl iyi başvuru hazırlanacağını göstermek gibi bir niyetle yazılmamıştır. Buradaki örnek, patent sürecinin yalnızca bu şekilde ilerlediği anlamına gelmeyip, sürecin başvurunun niteliğine, başvuru sahibinin ve TÜRKPATENT’in gerçekleştireceği yazışmalara, itirazlara ve sürelere bağlı olarak pek çok farklı şekilde ilerleyebileceği unutulmamalıdır. TÜRKPATENT’in örneklerde görünen cevap verme süreleri standart süreler olmayıp, ilgili alandaki iş yoğunluğuna ve Kurumun hizmet standartlarına göre değişiklik gösterebilir.

Başvuru sahibi 23.12.2017’de TÜRKPATENT’e patent başvurusunda bulunmuştur.

Başvuru evrakının PDF haline buradan ulaşılabilir.

Ardından TÜRKPATENT 07.01.2018’de başvuruyu şekli açıdan incelemiş ve bir eksiğinin olmadığı yönünde başvuru sahibine bildirimde bulunmuştur.[2] Bu bildirimde başvuru tarihi (23.12.2017) ve başvuru numarası (2017/999999) da belirtilmiştir. Başvuru sahibi başvuru esnasında araştırma talebinde bulunmadığı için başvuru tarihinden itibaren on iki ay içinde araştırma ücretinin de ödenerek araştırma talebinde bulunulması gerektiği, aksi takdirde başvurunun geri çekilmiş sayılacağı ifade edilmiştir.[3] Başvuru sahibi 07.03.2018’de süresi içinde araştırma talebinde bulunmuş ve araştırma ücretini yatırmıştır.

Şimdi buluşu genel hatlarıyla inceleyelim.

BİR KİŞİSEL İTME AYGITI

Başvuruya konu buluş bir kişisel itme aygıtı ve yöntemi ile ilgilidir. Aygıt, Şekil 1’den görüleceği üzere bir boru ve bu borunun iki ucunda yer alan pervaneler ve bunları hareket ettiren motorlar içermektedir. Oluşan hava akımı kullanıcının ileri yönde itilmesini sağlamaktadır. Kullanıcı kollarını hareket ettirerek yönünü değiştirebilmektedir. Söz konusu aygıt bir kaykay, sörf tahtası, kızak vb. bir araç ile bir spor aktivitesinde kullanılabilmektedir. (bkz. Şekil 2-3)

Buluşun bazı uygulamalarını izlemek için bkz:

Şekil 1: 2017/999999 nolu başvuruya ait şekil 1 ve 4a.
Şekil 2: 2017/999999 nolu başvuruya konu cihazın bir uygulaması
Şekil 3: 2017/999999 nolu başvuruya konu cihazın bir diğer uygulaması

Başvuru sahibi tarifnamede US2006196991, US7690958, US5222569 ve US7179141 olmak üzere tekniğin bilinen durumunda 4 adet ABD patent başvurusundan bahsetmiş ve bunların yüksek derecede esneklik ve kontrol edilebilirlikten yoksun olduğunu ve bu nedenle fiziksel ve sportif faaliyetlerde kullanmak için uygun olmadığını ileri sürmüştür. Şekil 4, 5 ve 6’da söz konusu patent başvurularından üçüne ait cihazların hayata geçirilmiş haline ait fotoğraflar bulunmaktadır.

Şekil 4: Başvuru sahibinin başvuruda atıfta bulunduğu US2006196991 nolu patent dokümanının gerçek hayatta bir uygulaması
Şekil 5: Başvuru sahibinin başvuruda atıfta bulunduğu US7690958 nolu patent dokümanının gerçek hayatta bir uygulaması
Mandatory Credit: Photo by Ponopresse/Shutterstock (213128a) YVON MARTEL DEMONSTRATES HIS INVENTION USING A PROPELLER HELYSPHERE PERSONAL PROPULSION BY INVENTOR YVON MARTEL – MAR 1993
Şekil 6: Başvuru sahibinin başvuruda atıfta bulunduğu US5222569 nolu patent dokümanının gerçek hayatta bir uygulaması

Başvurunun istem 1’i şu şekildedir:  

1. Buluş bir kişisel itme aygıtı olup, özelliği sert bir elemanın karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticileri ve iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçlarını içermesidir.  

İstem 1’deki özellikler incelendiğinde istemin buluşta bahsedilen aygıtın dışında başka pek çok farklı cihazı da kapsayabilecek genişlikte kaleme alındığı görülmektedir. Örneğin sert bir elemanın iki ucuna yerleştirilmiş pervaneler bulunan motorlu her türlü cihaz istem 1’in kapsamına girmektedir. Hatta şekil 7’deki uçak bile istem 1’in kapsamındadır.

Şekil 7: istem 1 buradaki uçağı da kapsamaktadır.

Bir istemin kapsamı ne kadar genişse, patentlenebilirliği sağlaması o kadar zor olacaktır. Şimdi uzmanın düzenlediği araştırma raporuna bakalım.  

ARAŞTIRMA RAPORU

Araştırmayı yapan uzman 19.06.2018’de araştırma raporunu düzenlemiştir.

Araştırma raporunun PDF haline buradan ulaşılabilir.

Uzman araştırma esnasında tekniğin bilinen durumunda başvuru konusu buluşa yakın dokümanları tespit eder ve bunları raporda belirtir. Başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı, sözlü, kullanım vb. biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şey tekniğin bilinen durumuna dahil kabul edilir.[4]

Eğer başvurunun şekli veya içeriği açısından kusurlar varsa, ya da tarifname, istemler ve resimlerle ilgili açıklık vb. problemler varsa veya istemler tarifname tarafından desteklenmiyorsa, raporun sonunda (Bölüm II) bunlarla ilgili yorumda bulunur. Ancak başvurunun patentlenebilirliğine yönelik yazılı bir gerekçeli görüş verilmez. Gerekçeli görüş inceleme aşamasında sunulur. Araştırma raporunda patentlenebilirlik yalnızca bulunan dokümanlara verilen kategoriler (örn. X, Y, A) ile ifade edilir.

Bir istemin patentlenebilir olması için yenilik ve buluş basamağı kriterlerini sağlaması gerekir.[5] Yenilik kriterini sağlamak nispeten daha kolaydır, zira bir istemin yeni olması için tekniğin bilinen durumunda bulunan dokümanlardan teknik açıdan -küçük bile olsa- bir fark içermesi yeterlidir.[6] Buluş basamağı ise bahsedilen farkın teknikte uzman kişi tarafından aşikâr biçimde çıkarılmamasını gerektirir.[7]

Şekil 8: Araştırma raporunun ikinci sayfasında bulunan ve kullanılan dokümanların kategorilerinin ne anlama geldiğini açıklayan kısım

Raporda X ve Y kategorisinde gösterilen istemlerin patentlenebilirliğini olumsuz etkileyen dokümanların bulunduğu, yalnızca A kategoride gösterilen istemlerin ise patentlenebilir kabul edildiği anlaşılır.

Araştırma raporu başvuru sahibinin buluşunun patentlenebilirliği hakkında fikir edinmesine yardımcı olur. Bulunan dokümanlarla buluşunu karşılaştırarak buluşunun yeni olup olmadığını, yeni ise hangi farklı özellik(ler) sayesinde yenilik arz ettiğini ve bu farkın buluş basamağı içerip içermeyeceğini yorumlamasına yardımcı olur.

Örneğin başvuru sahibi, eğer uzmanın bulduğu dokümanın başvuru konusu buluşun birebir aynısı olduğunu görmüşse, başvurusunu geri çekme ya da devam ettirmeme yoluna gidebilir. Zira bu şekilde başvuruyu devam ettirmek, kendisi için para ve zaman kaybına neden olabilir. Ancak bu, alınan her olumsuz raporun buluşun patentlenebilir olmadığını gösterdiği anlamına da gelmez. Zira istemlerde değişiklik yaparak ya da gerekçeli argümanlarla uzmanı ikna ederek sürecin olumluya çevrilmesi de mümkün olabilir. Bunun dışında, raporda sadece A dokümanlar bulunuyorsa, bu durum başvurunun patentlenme olasılığının yüksek olduğu anlamına gelir. Ancak unutulmamalıdır ki patent süreci boyunca üçüncü kişilerin ya da uzmanın bulduğu başka dokümanlar olumlu giden süreçte buluşun patentlenebilirliğini olumsuz etkileyebilir.

Bu yazıya konu buluşun araştırma raporunda aşağıda görülen iki doküman tüm istemler için X olarak gösterilmiştir:

Şekil 9: 2017/999999 nolu başvuruya ait araştırma raporunun detayı

Buna göre uzman başvurudan daha eski tarihte yayınlanmış WO2007073361 nolu patent dokümanı (X doküman) karşısında buluş konusu 1-17 nolu istemlerin yeni olmadığını ve/veya buluş basamağı içermediğini bildirmektedir.

Uzman ayrıca raporun II. Bölümünde başvuruyla ilgili bazı eksikliklerden bahsetmiştir. Buna göre istem 1’in tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aştığı belirtilmiştir. Bir başka deyişle istem 1 tarifname tarafından desteklenmemektedir, zira istem 1’in kapsamı tarifnamede anlatılandan daha geniştir. Örneğin istem 1’in kapsamına uçaklar bile girmektedir. (bkz. şekil 7) Oysaki başvuru sahibi yalnızca icat ettiği şeyi korumalı, istem başvurudan çıkarılamayacak diğer yapılanmaları kapsamamalıdır.

Burada önemli bir hususu dile getirmekte fayda var. Genellikle istemin aynısının tarifnameye alınmasının otomatik olarak istemin tarifname tarafından desteklenmesinin sağlanacağına yönelik bir inanç vardır. Ancak bu her zaman doğru değildir. Bu örnekten de net bir şekilde görüldüğü üzere, istem 1’in aynısı tarifname sayfa 1, satır 31-34’te bulunmasına rağmen söz konusu istem tarifname tarafından desteklenmemektedir. Zira tarifnamenin geneline ve resimlere bakıldığında anlatılan buluş istem 1’de tarif edilen buluş değildir.

İstem 16 ve 17’nin resimlere atıfta bulunduğu ve bunun dışında teknik bir unsurdan bahsetmediği görülmektedir. Zorunlu kalınmadığı sürece istemlerde, buluşun teknik özellikleri, tarifname veya resimlere atıf yapılarak ifade edilmez. İstemler “tarifnamede anlatıldığı gibi”, “resimlerde gösterildiği gibi” ve benzeri ifadeler içermemelidir.[8]  Uzman 16 ve 17 nolu istemlere araştırma raporunda yer vermiş ve WO2007073361 nolu patent dokümanını bu istemler için de X kategorisinde göstermiştir. Zira bu istemlerin mevcut haliyle ilerlemesi mümkün değildir, ya düzeltilmesi ya da çıkarılması gerekir. Ancak bu istemlerde herhangi bir teknik özellikten bahsedilmediği için düzeltilse bile aslında yeni bir istem haline geleceklerdir.

Referans işaretleri kullanıldığında başvurunun tamamında aynı özellikler aynı referans işaretleri ile belirtilir.[9] Ancak tarifname ve resimlerdeki unsurlar referans işaretleri ile gösterilmiş olmasına rağmen istemlerde gösterilmediği görülmektedir.

Bağımsız istemler bazı istisnalar dışında iki bölümlü olarak yazılır. İlk bölüm tekniğin bilinen durumunu oluşturan kısım, ikinci bölüm ise buluşun teknikten farklılık arz eden unsurlarının bulunduğu kısımdır. Bu iki bölüm ise bağlayıcı bir ifade (“içeren, karakterize edilen, içeriği, -den oluşan, -den ibaret olan, olup özelliği, ayırt edici özelliği” vb.) ile birleştirilerek tek cümleden oluşan bir istem oluşturulur.[10]  Başvuruda istem 1, iki bölümlü yazılmış olmasına rağmen ilk bölümü tekniğin bilinen durumunu tanımlamayıp sadece “Bir kişisel itme aygıtı” olarak ifade edilmiştir. Benzer bir durum bağımsız istem 15 için de geçerlidir.

Görüldüğü üzere istem 15, istem 1-13’e atıf yapmış olmasına rağmen bağımlı bir istem değildir. İstemin bir başka isteme atıf yapması her durumda onun bağımlı bir istem olduğu sonucunu doğurmaz. Burada aparat istemlerine sadece gönderme yapılmıştır ve istem 15, bağımsız bir yöntem istemidir ve bu şekilde değerlendirilir.

Uzman, araştırma raporunu ve raporda kullandığı dokümanların birer kopyasını bir üstyazının ekinde başvuru sahibine gönderir. Üstyazıda bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde ücretinin de ödenerek inceleme talebinde bulunulması gerektiği, aksi takdirde başvurunun geri çekilmiş sayılacağı belirtilir.[11]

Raporun tarihi 19.06.2018 olup, yazının tebliğ tarihi 21.06.2018 olmuştur. Buna göre başvuru sahibi bu tarihten itibaren 3 ay içinde, yani 21.09.2018’e kadar ücretini ödeyerek inceleme talebinde bulunmalıdır.

İNCELEME TALEBİ

Başvuru sahibi 06.09.2018 tarihinde süresi içinde inceleme talebinde bulunmuş ve ilgili ücreti ödemiştir. Bu talep sırasında tarifname ya da istemlerinde bir değişiklik yapmamış ve araştırma raporuna yönelik bir görüş bildirmemiştir.

BİRİNCİ BİLDİRİM

İnceleme talebinin ardından uzman 10 Mart 2019’da incelemeye ilişkin görüşünü hazırlamıştır. Bu süre içinde henüz başvuru yayınlanmadığı için (başvuru sahibi erken yayın talebinde bulunmamış, 18 aylık süre Haziran 2019’da dolacak) üçüncü kişi itirazları da bulunmamaktadır.

İnceleme uzmanı, yaptığı değerlendirmenin ardından eğer başvurunun tüm istemler itibariyle patentlenebilir olduğuna ya da basit düzeltmelerle patentlenebilir olacağına karar verirse “inceleme raporu” düzenler. Ancak eğer başvurunun bazı ya da tüm istemler itibariyle patentlenebilir olmadığı görüşündeyse “1. Bildirim” adı verilen yazışmayla bunun gerekçelerini bildirir, inceleme raporu düzenlemez. Bir başka deyişle, istemlerin bir kısmı olumlu bir kısmı olumsuz ise inceleme raporu düzenlenmez, bildirim yapılır.

Burada araştırma raporu olumsuz olduğu için ve herhangi bir görüş/değişiklik bulunmadığı için uzman 1. Bildirimde bulunmuştur.

1. Bildirimin PDF haline buradan ulaşılabilir.

Başvuru sahibi istemlerinde bir değişiklik yapmadığı ve araştırma raporuna yönelik bir görüş bildirmediği ve üçüncü kişi itirazı da bulunmadığı için uzman yalnızca araştırma raporundaki dokümanlar üzerinden değerlendirmesini yapmıştır. Rapordaki dokümanlar kolaylık olması açısından aşağıdaki gibi gösterilmiştir:

D1:   WO20071073361A1 (GUSEV IGOR [UA]) 28 Haziran 2007

D2:   FR2667568A1     (VINTILA EUGEN)  10 Nisan 1992

Buna göre başvuru konusu istem 1 yeni değildir, zira tekniğin bilinen durumunda D1’deki buluş da (bkz. D1, Şekil 18) bir kişisel itme aygıtı olup, özelliği sert bir elemanın karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticileri ve iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçlarını içermesidir. Bir başka deyişle D1, istem 1’deki tüm unsurları bulundurmaktadır.

Şekil 10: D1 dokümanına ait Şekil 18

Gerçekten de Şekil 10’dan görüleceği üzere D1’deki yapılanmada bir sert elemanın karşılıklı iki ucunda konumlanmış pervaneler ve bunları çalıştıran motorlar (bkz. tarifname sayfa 17) bulunmaktadır. Her ne kadar başvuru konusu buluş ile D1 oldukça farklı cihazlar gibi görünse de istem 1’in olması gerekenden geniş olarak kaleme alınması, D1 ve D2’deki gibi yapılanmaları, hatta daha önce bahsedildiği gibi uçakları (bkz. şekil 7) bile kapsamasına neden olmaktadır. Uzmanın gönderdiği bu tür dokümanları görünce bazen başvuru sahiplerinin tepkisi, “iyi de benim cihazım bundan çok farklıydı, uzman herhalde benim buluşumu anlamamış” şeklinde olmaktadır. Halbuki aslında buradaki sorun istemin geniş yazılmasından kaynaklanmaktadır.

Benzer şekilde istem 1’in konusu D2’ye göre de yeni değildir. Şekil 11’den görüleceği üzere D2’deki yapılanmada da bir sert elemanın (7) karşılıklı iki ucunda konumlanmış pervaneler (2) ve bunları çalıştıran motorlar (1) bulunmaktadır. 

Şekil 11: D2 dokümanına ait Şekil 1

Bağımsız istem 15 de yeni değildir, zira D1’deki buluş (bkz. D1, Şekil 18) bir kullanıcıyı karada veya su üzerinde itmek için bir yöntem olup, özelliği;

istem 1 ila 13’ten herhangi birindeki gibi bir kişisel itme aygıtı sağlanması,

kayak, buz pateni, bisiklet, üç tekerli veya dört tekerli bisiklet, kaykay, paten, kara sörfü tahtası, kara yelkeni şasisi, kar tahtası, su aracı veya benzerleri arasından seçilen taşıma araçları sağlanması,

kullanıcının sert elemanı ellerinde tutması ve kavraması,

iticilerin havayı hareket ettirmesi ve böylece kullanıcıyı itmesi ve

sert elemanı hareket ettirerek kişisel itme aygıtının oryantasyonunu ayarlamak, böylece iticiler tarafından verilen itme kuvvetinin kullanıcıya göre doğrudan ayarlanması

işlem adımlarını içermektedir.

Bağımlı istemler 2-14’te tanımlanan ek özellikler de D1 veya D2’de açıklanmıştır ve bu nedenle yeni değildir. Örneğin, tahrik aracının elektrik motoru olması, kullanıcının vücuduna monte edilmek üzere konfigüre edilmiş bir koşum takımı veya kayışı içermesi, aygıtın kullanıcının vücudundan ileriye doğru tutulacak şekilde konfigüre edilmesi, aygıtın bir su aracı ile birlikte kullanılması vb. özelliklerin hepsi D1’de bulunmaktadır. İstem 11’de iticilerin birbirinden kullanıcının omuzlarının genişliğinden daha az olmayan bir uzaklıkta ve tercihen yaklaşık 60 ila 120 cm uzaklıkta olduğu belirtilmiştir. Gerek D1 gerek D2’deki yapılanmalarda motorların kullanıcının omuzlarının genişliğinden daha az olmayan bir uzaklıkta olduğu görülmektedir. “Tercihen” ifadesi bir opsiyon sunmakta olup istem için bir sınırlama ifade etmediğinden bu özellik dikkate alınmaz.

“Görüşler” kısmında ise daha önceden araştırma raporunda dile getirilen sorunlar tekrar yazılmıştır.

İnceleme uzmanı “1. Bildirim” başlıklı bu raporu bir üstyazının ekinde başvuru sahibine göndermiştir. Üstyazıda, 1. Bildirimde yer alan hususlara ilişkin görüşlerin ve/veya yapılacak değişikliklerin tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde Kuruma gönderilmesi istenmektedir. [12] Bu işlem için herhangi bir ücret istenmemektedir. Ancak bu süre içinde görüş bildirilmemesi veya değişiklik yapılmaması halinde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır.

1. Bildirim başvuru sahibine 15.03.2019’da tebliğ edilmiştir, buna göre 15.06.2019’a kadar görüş ve değişiklik yapılması için süresi bulunmaktadır.

Başvuru sahibi istem değişikliği yaparken, ekleme, değiştirme veya silme yoluyla yapılan değişikliklerle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın yapılan değişiklikleri açıkça tanımlamalıdır.[13] Yapılan değişiklikle, başvurunun orijinal haline kıyasla kapsam aşımına neden olacak eklemeler yapmamaya özen gösterilmelidir.[14] Bu nedenle her ne kadar Mevzuatta açıkça belirtilmese de, yapılan değişikliklerin orijinal başvurudaki dayanağının gösterilmesinde de büyük fayda vardır. Böylece hem uzmanın işi kolaylaşmış olur, hem de yanlışlıkla kapsam aşımına neden olacak eklemelerden kaçınılması daha kolay olur.

BİRİNCİ BİLDİRİME CEVABEN İSTEMLERDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER VE GÖRÜŞLER

05.06.2019’da başvuru sahibi, süresi içinde, gönderilen olumsuz bildirime (1. Bildirim) cevaben istemlerinde değişiklik yapmıştır. İstem sayısı 17’den 13’e düşmüştür. İstemlerde yapılan değişiklikler temiz bir kopya ve üzerindeki değişikliği gösterir kopya olarak iki farklı şekilde verilmiş, birinci bildirime yanıt olarak görüşler ve yapılan değişikliklere yönelik açıklamalar sunulmuştur.

Yazıyı uzatmamak adına yalnızca ilk istem, üzerinde yapılan değişiklikleri gösterir şekilde (kalın kısımlar yeni eklenmiştir) aşağıya alınmıştır:

YENİDEN DÜZENLENEN İSTEMLER

1. Bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (10) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (12) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (16);

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları; ve

sert eleman (12) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının (100) elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14) veya bir kavrama yüzeyi,

burada aygıtın (10) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğiminin, kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür.[15]

BİRİNCİ BİLDİRİME YANIT

Yapılan Değişiklikler ile İlgili Açıklamalar

İstem 1, kişisel itme aygıtının bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırıldığını ve kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılan sert eleman üzerinde konumlanmış kavrama araçlarını veya bir kavrama yüzeyini içerecek şekilde yapılandırıldığını belirtmek üzere değiştirilmiştir. Bu değişiklikler, orijinal istem 12 ve 13’ten ve tarifname sayfa 3, satır 31 – 32 ve sayfa 5, satır 24 – 26’dan dayanak bulmaktadır. İstem 1’e eklenen aygıtın pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimini, kullanıcının istediği hıza ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlayabilmesi özelliği de orijinal tarifname sayfa 6, satır 23 – 24’ten dayanak bulmaktadır.

12, 13, 16 ve 17 nolu orijinal istemler silinmiştir. Sonraki istemler yeniden numaralandırılmıştır.

Parantez içinde verilen referans işaretleri, SMK Yönetmelik m.77(9) uyarınca değiştirilmiş istem setine eklenmiştir.

Görüşler

Uzmanın 1. Bildirimde belirttiği görüşlere ilişkin yorumlarımız aşağıdaki gibidir:

Yeniden düzenlenen istem 1, itme aygıtının “kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırıldığı” ve sert elemanın “kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama aracı veya kavrama yüzeyi” içerdiğini gösterir. Bu şekilde yapılandırılmış bir itme aygıtı, kullanıcının aygıtı hem desteklemesini hem de doğrudan kontrol etmesini gerektirir. Gerçekten de, değiştirilmiş haliyle istem 1, aygıtın pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğiminin, bir kullanıcının istenen hızına ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanabileceğini belirtir.

Ne D1 ne de D2, karşıt uçlarında düzenlenen havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler bulunan ve üzerinde düzenlenmiş kavrama araçları veya bir kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış bir kavrama yüzeyi içeren bir sert elemanı açıklamaz.

Örneğin, D1’de kullanıcı, üzerine iticilerin monte edildiği sert elemandan uzaktaki bir gidona tutunur. D2’deki kişisel uçuş cihazı, bir kullanıcının uçuş giysisinin sırtının üst kısmına göre sabitlenecek şekilde konfigüre edilmiştir.

Mevcut başvurunun yöntem istem 13’ü (orijinal istem 15) “sert elemanı ellerinde tutan ve kavrayan” bir kullanıcıdan bahsetmektedir. Ne D1 ne de D2, üzerinde karşı uçlarda havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticilerin düzenlendiği sert bir elemanı kavrayan bir kullanıcıyı kara veya su üzerinde itmeye yönelik bir yöntemi açıklamamaktadır. Bu nedenle, yeniden düzenlenen istemler, anılan önceki tekniğe göre yenidir.

D1’in özetine göre, bir taşıma cihazının çekiş gücünü üretmek için aerodinamik bir itici cihazla donatılmış bir motor ünitesi, havadan hafif bir gazla doldurulmuş balon, kontrol üniteleri ve talimatları motor ünitesine uzaktan iletmek için bir cihaz içeren bir hava aracı açıklanmaktadır. D1’deki şekillerin hiçbiri, kullanıcının desteklemesi gereken veya düzeneğin pozisyonunu, oryantasyonunu ve/veya eğimini değiştirerek doğrudan kontrol edebileceği bir itme aygıtını öğretmemekte ya da önermemektedir. Gerçekten de, D1 tertibatı, hava aracının kullanıcı tarafından dolaylı olarak kontrol edildiğini veya hatta römorkör uçaktan oldukça uzakta bulunan bir üçüncü şahıs tarafından kontrol edildiğini gösteren, talimatları motor ünitesine uzaktan iletmek için bir cihaz içerir. Teknikte uzman kişi bu özelliğin avantajlarını takdir edecektir ve bu nedenle, D1’den başlayarak, uzman bir kişinin mevcut buluşa göre yalnızca kullanıcı tarafından doğrudan kontrol edilen bir kişisel itme aygıtı sağlama motivasyonu olmayacaktır. En azından bu nedenlerle, burada sunulan yeniden düzenlenen istemler D1 karşısında buluş basamağına sahiptir.

D2, bir kullanıcı tarafından giyilen bir uçuş giysisinin üst arka kısmına bağlanacak şekilde konfigüre edilen katlanabilir, taşınabilir bir uçuş cihazını açıklamaktadır. D2, bir kullanıcının arkasına kişisel bir uçuş cihazının sabitlenmesini öğretir ve uzman kişi, D2 ve genel bilgiler ışığında bu konfigürasyonun sabit bir ağırlık merkezinin korunmasını sağladığını ve kullanıcının ileriye doğru itilmesine yardımcı olduğunu takdir edecektir. Bu nedenle, teknikte uzman kişinin kişisel bir uçuş cihazını “kullanıcının vücudunun önüne” yerleştirmesi bu yapılanmadaki mantığa aykırı olacaktır. Ayrıca, D2, kullanıcıdan destek gerektirmeyen ve kullanıcıya göre sabit bir oryantasyonda kalan, kullanıcının istenen bir hız ve hareket yönünü etkilemek için cihazın pozisyonunu, oryantasyonunu veya eğimini manevra etmesini engelleyen kişisel bir uçuş cihazını öğretir. En azından bu nedenlerle, burada sunulan yeniden düzenlenen istemler D2 karşısında buluş basamağına sahiptir.

İnceleme uzmanının öne sürdüğü tüm itirazların burada ele alındığına inanıyoruz ve bir inceleme raporu ve patent kararı bildirimi almayı sabırsızlıkla bekliyoruz. İhtiyati bir tedbir olarak, inceleme uzmanının bu başvuruyu başka bir yazışma olmaksızın reddetmeye karar vermesi halinde, telefonla görüşme talep ediyoruz.

BAŞVURU YAYINI

23.06.2019’da 18 aylık süresi dolan başvuru yayınlanmıştır. Bu tarihten itibaren üçüncü kişiler patent başvurusuna konu olan buluşun patent verilebilirliğine ilişkin görüşlerini sunabilir.[16] Eğer henüz patent kararı verilmemişse, inceleme aşamasında uzman üçüncü kişilerin sunduğu dokümanları da dikkate alabilir.

İKİNCİ BİLDİRİM

İnceleme uzmanı başvuru sahibinin yaptığı değişiklikler ve görüşleri dikkate alarak yeni bir değerlendirmede bulunmuştur. 20.09.2019’da “2. Bildirim”i göndermiştir.

2. Bildirimin PDF haline buradan ulaşılabilir.

Aşağıdaki doküman, başvuru sahibi tarafından tarifnamede alıntılanmıştır ve bundan sonraki yazışmalarda D3 olarak adlandırılacaktır.

D3:  US2006196991A1 (MARTIN) 7 Eylül 2006

Buluş Basamağı

Görüldüğü üzere “2. Bildirim”de önceki bildirimden farklı bir doküman kullanılmıştır. Zira istemler değiştiğinde yeni istemlere karşı kullanılabilecek en uygun doküman da değişebilmektedir. Uzman değişen istemlerin yeni olduğunu kabul etmiş, buluş basamağını değerlendirirken “problem-çözüm yaklaşımı”nı uygulamıştır. Problem-çözüm yaklaşımı şu adımlardan oluşur:

[1].       Tekniğin bilinen durumunda, buluşa en yakın doküman tespit edilir. En yakın doküman buluşla aynı alanda olan, benzer teknik etkiye ve amaca sahip ve genellikle buluşla en çok sayıda ortak özelliği bulunan dokümandır.

[2].       Buluş ile en yakın doküman arasında teknik özellikler bakımından fark tespit edilir.

[3].       Bu farkın teknik etkisi tespit edilir.

[4].       Tespitler ışığında buluşun çözümünü amaçladığı objektif teknik problem tespit edilir.

[5].       En yakın doküman ve mevcut problem göz önüne alındığında, ilgili alanda uzman kişi buluş yapma yeteneği kullanmadan buluşa kolayca ulaşır mı? Cevap “evet” ise buluş basamağı yoktur.

Bu adımların uygulanışı aşağıda gösterilmiştir:

Mevcut başvuru, SMK m.82(1)’in gerekliliklerini karşılamamaktadır, çünkü istem 1’in konusu, SMK m.83(4) anlamında buluş basamağı içermemektedir.

[1].  D3, istem 1’in konusuna en yakın önceki teknik olarak kabul edilmiştir. D3’teki buluş  (parantez içindeki referans numaraları bu dokümana aittir), (bkz. D3 şekil 2):

Bir kullanıcının vücudunun önünde omuzlarında tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (1) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (4) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (2, 3);

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları; ve

sert eleman (4) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14, 15) veya bir kavrama yüzeyi,

burada aygıtın (1) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimini, kullanıcının istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür. (bkz. paragraf 0042[17])

[2]. Bu nedenle, istem 1’in konusu, D3’teki kişisel itme aygıtından, aygıtın bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılması açısından farklıdır.

[3]- [4]. Buluş tarafından çözülen problem, bu nedenle, aygıtı kullanıcı tarafından tutmanın bir alternatifini bulmak olarak kabul edilebilir.

[5]. Mevcut başvurunun 1. isteminde önerilen çözümün bir buluş basamağı içerdiği düşünülemez, çünkü bir kullanıcının aygıtı önünde veya omuzlarında tutması sadece bu aygıtın ağırlığı ile ilgilidir.

(Buradaki problem-çözüm yaklaşımı değerlendirmesi, daha sonra inceleme aşamasında yapılan değerlendirme ile karşılaştırılacaktır. Bkz. “İnceleme Raporu” başlıklı bölüm.)

Aynı mantık, gerekli değişiklikler yapılarak, istem 13’ün ilgili bağımsız yönteminin konusu için de geçerlidir, bu nedenle de istem 13 de buluş basamağına sahip değildir.

Şekil 12: D3 dokümanına ait Şekil 1 ve 2

Görüşler

İstem 1’de kullanılan “ayarlanması mümkün” ifadesi muğlak ve belirsizdir ve atıfta bulunduğu teknik özelliğin anlamı konusunda okuyucuyu şüpheye düşürerek, söz konusu istemi belirsiz hale getirmektedir; örneğin aygıtın pozisyonu kullanıcının istediği hıza göre ayarlanacak mıdır ayarlanmayacak mıdır?

İstem 1 ayrıca, koruma talep edilen konunun tanımlanmaması nedeniyle de sorunludur. İstemdeki “aygıtın pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğiminin, kullanıcının istediği hıza ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması” ifadesi, konuyu ulaşılacak sonuç açısından tanımlamaya çalışmaktadır. Ancak istemlerde buluş, sadece erişilmesi arzulanan bir sonuç ile tanımlanamaz.[18] Kaldı ki, bu örnekte konuyu daha somut terimlerle, örneğin etkinin nasıl elde edileceğini belirtecek şekilde tanımlamak mümkün görünmektedir. Ayrıca, bu koşul/işlev kesinlikle zorunludur, aksi takdirde bu aygıtın amacı olan her zaman kullanıcının istediği hız ve hareket yönünü ayarlama özelliği olmadan aygıtın hiçbir anlamı yoktur.

İnceleme uzmanı “2. Bildirim” başlıklı bu raporu bir üstyazının ekinde başvuru sahibine göndermiştir. Üstyazıda, 2. Bildirimde yer alan hususlara ilişkin görüşlerin ve/veya yapılacak değişikliklerin tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde Kuruma gönderilmesi istenmektedir.[19] Bu işlem için herhangi bir ücret istenmemektedir. Ancak bu süre içinde görüş bildirilmemesi veya değişiklik yapılmaması halinde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır.

2. Bildirim başvuru sahibine 23.09.2019’da tebliğ edilmiştir, buna göre 23.12.2019’a kadar görüş ve değişiklik yapılması için süresi bulunmaktadır.

İKİNCİ BİLDİRİME CEVABEN İSTEMLERDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER VE GÖRÜŞLER

14.11.2019’da başvuru sahibi, süresi içinde, olumsuz bildirime cevaben istemlerinde değişiklik yapmış ve görüşlerini bildirmiştir. İstem sayısı 13’ten 12’ye düşmüştür. Yazıyı uzatmamak adına yalnızca ilk istem, üzerinde yapılan değişiklikleri gösterir (kalın kısımlar yeni eklenmiştir, çıkarılan kısmın üzeri çizilmiştir) şekilde aşağıya alınmıştır:

YENİDEN DÜZENLENEN İSTEMLER

1. Bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (10) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (12) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (16), burada sert eleman bir çubuk veya borudur;

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları; ve

sert eleman (12) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının (100) elleriyle tutulacak şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14) veya bir kavrama yüzeyi,

burada aygıtın (10) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimi, kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür.

burada birinci ve ikinci iticilerin her biri 15 ila 25 kg itme sağlamak üzere yapılandırılır,

burada her bir itici (16), söz konusu sert elemanın (12) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (18) ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı (22) içerir,

ve burada her bir hava hareket ettirme aracı, bir eksen etrafında dakikadaki devir sayısı (rpm) 10.000 ila 100.000 olacak şekilde döner.[20]

İKİNCİ BİLDİRİME YANIT

Yapılan Değişiklikler ile İlgili Açıklamalar

İstem 1, “sert elemanın bir çubuk veya boru olduğu” özelliğini içerecek şekilde değiştirilmiştir. Bu değişiklik, tarifname sayfa 3, satır 26-27 veya Şekil 1’e dayanmaktadır.

İstem 1 ayrıca, iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlamak üzere yapılandırıldığını belirtmek üzere değiştirilmiştir. Bunun dayanağı da tarifname sayfa 4, satır 29-30’da bulunabilir.

İstem 1 ayrıca, her bir iticinin, söz konusu sert elemanın ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı içerdiğini belirtmek üzere değiştirilmiştir. Bunun dayanağı ise orijinal istem 2’dir.

İstem 1’e, her bir hava hareket ettirme aracının dakikadaki devir sayısı (rpm) 10.000 ila 100.000 olacak şekilde bir eksen etrafında döndüğüne dair özellik de eklenmiştir. Bunun dayanağı tarifname sayfa 4 satır 31-34’te bulunabilir.

“Aygıtın (10) pozisyonu, oryantasyonu ve/veya eğimi, kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması“ özelliği, istem 1’den silinmiştir. Bu özellik, orijinal istem 1’de mevcut değildi, zira kapsam aşımına yol açmayacaktır.

Görüşler

İnceleme uzmanının 2. Bildirimde belirttiği hususlara ilişkin yorumlarımız şu şekildedir:

AÇIKLIK

Görüşler kısmındaki açıklık itirazlarına cevaben, inceleme raporunda itiraz edilen ve daha önce eklenen “… kullanıcının (100) istediği hız ve hareket yönüne uyacak şekilde ayarlanması mümkündür.” özelliği istem 1’den silinmiştir. Bu nedenle, istem 1 artık SMK m.92(4)’ün gerekliliklerini karşılamaktadır.

YENİLİK VE BULUŞ BASAMAĞI

Değiştirilmiş istem 1’deki sert eleman bir çubuk veya borudur. Bu itibarla kavrama aracı veya kavrama yüzeyi, bu sert çubuk veya boru üzerindedir. Değiştirilmiş istem 1 ayrıca aygıtın bir kullanıcının vücudundan ileriye doğru tutulacak şekilde yapılandırılmasını gerektirir. Değiştirilmiş istem 1 ayrıca iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlayacak şekilde yapılandırılmasını gerektirir. Değiştirilmiş istem 1 ayrıca her bir iticinin dakikadaki devir sayısı 10.000 ila 100.000 olan bir hava hareket ettirici cihaza sahip olmasını gerektirir. D3, bu özelliklerin hiçbirini açıklamamaktadır. Bu nedenle değiştirilmiş istem 1, D3 karşısında yenidir.

Söz konusu değişiklikler, mevcut buluşun tamamen farklı konfigürasyona ve kullanıma sahip olduğunu netleştirmeye yardımcı olmak için yapılmıştır. Mevcut buluşla, çubuğun veya borunun karşıt ucundaki iticiler, kullanıcının vücudunun önünde tutulur ve bu sayede, örneğin başvuruda Şekil 3’te (bkz. Şekil 13) görüldüğü gibi kara sörfü tahtası benzeri bir araç üzerinde bir spor faaliyetinde bulunurken kullanıcıya yatay yönde itiş sağlar.

Şekil 13: Başvuruya ait Şekil 3

Ayrıca, birinci ve ikinci iticilerin her biri 15 ila 25 kg itme sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır ve her biri 10.000 ila 100.000 rpm’de dönen bir hava hareket ettirme aracına sahiptir.

Kullanıcı, aygıtı ellerinde ve vücudunun önünde tutarak aygıtın açısını ve itme açısını başvuruda Şekil 4a’da görüldüğü gibi aktif olarak kontrol edebilmektedir (Bkz. Şekil 1). Fizik kuralları açısından, itme açısı, aygıtın ağırlığı ve itme miktarı ile bağlantılı olarak, ortaya çıkan bir ileri itici kuvvet vermek ve itmenin dikey bileşeninin aygıtın ağırlığına eşit olması için belirlenebilir. Bu da aygıtın kullanıcı için ağırlıksız gibi hissedilmesine neden olur.

Ayrıca, hava hareket ettirme aracının dönüşü geleneksel sistemlerden çok daha yüksektir ve bu nedenle yüksek dönüş nedeniyle dönme torku çok düşüktür (bkz. sayfa 5 satır 15-22). Düşük tork sayesinde, kullanıcı çubuğu/boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilir. Bu haliyle, bu düzenleme, önceki tekniğe ait arkaya monte edilmiş düzenlemelere salt bir alternatif olmaktan çok daha fazlasıdır.

Daha önceden bilinen düzenlemelerde (sadece D3’te değil, başvurunun tarifnamesinde tekniğin bilinen durumu anlatılırken bahsedilen diğer tüm dokümanlarda da), itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. D3’te uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri yoktur.

Yukarıda açıklandığı gibi, D3 ile buluş arasında çok sayıda farklılık vardır. D3, dikey bir kalkış sağlayan kişisel bir uçuş cihazı olan çok farklı bir aparatla ilgilidir (bkz. paragraf 0002). Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. Ancak bunun nasıl ve neden yapılacağına dair bir açıklama da yoktur. İstem 1’deki aygıt sadece farklı bir fiziksel düzenleme değildir, aynı zamanda farklı bir şekilde kullanılmaktadır.

Bu nedenle, en azından yukarıda tartışılan nedenlerden dolayı, istem 1 yenidir ve D3 karşısından buluş basamağına sahiptir.

İnceleme uzmanının tüm itirazlarının ele alındığına inanıyoruz ve uygun bir zamanda patent belge kararına ilişkin bir bildirim almayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Herhangi bir sorunun devam etmesi durumunda, bu sorunların hızlı bir şekilde çözülebilmesi için uzman, vekil ile telefon yoluyla iletişime geçmeye davet edilmektedir.

İNCELEME RAPORU

İnceleme uzmanı başvuru sahibinin yaptığı değişiklikler ve görüşleri dikkate alarak yeni bir değerlendirmede bulunmuş ve yeniden düzenlenen istemlerin patentlenebilir olduğu kanaatine varmıştır. 10.01.2020’de olumlu “İnceleme Raporu” göndermiştir. Ancak belge alınabilmesi için gerekli bazı düzeltmelerin yapılmasını da istemiştir.

İnceleme Raporunun PDF haline buradan ulaşılabilir.

Uzman problem-çözüm yaklaşımının adımlarını istem 1 için şöyle uygulamıştır:

[1]. D3 en yakın doküman olarak alınmıştır.

[2]. İstem 1 ile D3 arasındaki temel fark kişisel itme aygıtının kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılması ve bir borunun karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler içermesi olarak değerlendirilmiştir.

[3]. Bu farkın yarattığı teknik etki kullanıcının boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmesidir.

[4]. Buluşun çözümünü amaçladığı teknik problem yüksek derecede esneklik ve kontrol edilebilirlik sağlayan bir kişisel itme aygıtı geliştirmektir.

[5]. Tekniğin bilinen durumundaki kişisel itme aygıtlarında, itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. D3’te uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri bulunmamaktadır. Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. Ancak bunun nasıl ve neden yapılacağına dair bir açıklama da yoktur. İstem 1’le teknik probleme getirilen çözüm, tekniğin bilinen durumunda bulunmamakta ve tekniğin bilinen durumundaki dokümanlara bakılarak aşikâr bir biçimde çıkarılamamaktadır.

Burada uzmanın 2. Bildirimde uyguladığı problem-çözüm yaklaşımıyla yukarıda (inceleme raporunda) uygulananı karşılaştıralım. Önceki değerlendirmede istem 1 ile D3 arasındaki fark “aygıtın bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılması” idi ve buna bağlı olarak buluş tarafından çözülen problem, aygıtı kullanıcı tarafından tutmanın bir alternatifini bulmak olarak tespit edilmiştir. Ancak yeni istemde sert elemanın bir boru/çubuk olması özelliği, kullanıcının boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmesini sağlamakta, bu da teknik problemin yukarıdaki gibi yeniden formüle edilmesine sebep olmaktadır. Peki nasıl oldu da süreç içinde iki farklı teknik problem ortaya kondu? Buluş ile D3 dokümanı arasındaki fark kullanım açısından düşünüldüğünde, D3’de aygıtın kullanıcının omuzlarında tutulması, buluşta ise önünde tutulmasıdır. Ancak bu aslında aygıtın yapısındaki bir farkın bir sonucudur. Bunu sağlayan yapısal farklılık isteme yazılmadıkça oluşan farkın teknik etkisi istenen biçimde ifade edilemeyecektir. Aygıtın kullanıcının önünde tutulmasını sağlayan unsur çubuk/borudur. Bu unsur isteme alındıktan sonra teknik etki artık aygıtı tutmanın alternatifini bulmak değil, aygıtın daha kolay kontrol edilebilmesi haline gelmiştir. Teknik problem de buna bağlı olarak değişmiştir. İsteme buluşun çözdüğü problemi sağlayan unsurların doğru bir biçimde yazılması, bu nedenle buluş basamağı değerlendirmesinde büyük önem taşır.

Raporun “Görüşler” kısmında tarifname ve istemlerde yapılması gereken değişiklikler belirtilmiştir. Başvuruya patent verilebilmesi için inceleme raporunda belirtilen gerekli değişikliklerin yapılarak yeniden düzenlenecek evrakın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Kuruma gönderilmesi gerekmektedir.[21]

Yapılan değişikliklerin kabul edilmesi hâlinde patentin verilmesine ilişkin karar başvuru sahibine bildirilecektir. Bu süre içinde değişikliklerin yapılmaması veya yapılan değişikliklerin Kurum tarafından kabul edilmemesi hâlinde başvuru geri çekilmiş sayılacaktır. Bu aşamada gerekli bu basit düzeltmelerin ihmal edilmesi belge olmak üzere olan bir başvurunun hiç yoktan geri çekilmesine sebep olacağından verilen sürede işlemin tamamlanması çok önemlidir.

İnceleme uzmanı patent verilebilmesi için şu değişikliklerin yapılmasını talep etmiştir:

Tarifnamenin son sayfasında bulunan ve (bkz. orijinal başvuru sayfa 7, satır 28-42) spesifik teknik bir konu içermeyip sadece buluş ve koruma kapsamı ile ilgili belirsizlik yaratabilecek paragrafların çıkarılması istenmiştir.

WO2007073361 A1 nolu patent dokümanından tekniğin bilinen durumunda bahsedilmesi istenmiştir.

Tarifname sayfa 3’te sert elemanın (12) genellikle bir çubuk veya boru olabileceğine yönelik ifadedeki “genellikle” kelimesinin çıkarılması istenmiştir. Zira istem 1’de sert elemanın bunlardan biri olduğu ifade edilmektedir.

Tarifname sayfa 4’te “Fanın veya pervanenin A ekseni etrafındaki dönüşü 10.000 ila 100.000 rpm (dakikadaki devir sayısı) aralığında ve daha uygun olarak 25.000 ila 45.000 rpm arasında ve hatta daha uygun olarak 35.000 rpm civarında olabilir. İtki değerleri, itici (16) başına yaklaşık 15 ila 25 kg itme olabilir.“ ifadelerinde olasılık anlamı katan “olabilir” kelimelerinin çıkarılması istenmiştir.

Ayrıca istem 1 ve 12’ye bazı ifadelerin eklendiği görülmektedir.

Başvuru sahibi 15.01.2020’de söz konusu düzeltmeleri yapmış ve Kuruma sunmuştur. Ardından inceleme uzmanı belge kararı vermiştir. Karar yazısında özetle şunlar bulunur:

  • Başvuruya ait inceleme raporunda belirtilen hususlara uygun olarak yapılan değişiklikler kabul edilmiştir ve başvuruya patent verilmesine karar verilmiştir.[22] Söz konusu karar ve patent Resmi Patent Bülteninde yayımlanacaktır.
  • Patent verilmesi kararının bültende yayımlanmasından itibaren altı ay içinde üçüncü kişiler patente itiraz edebilir.[23] Bu süre içinde üçüncü kişiler tarafından itiraz edilmemesi durumunda patentin verilmesi hakkındaki karar kesinleşir ve nihai karar Bültende yayımlanır.[24]
  • Bu süre içinde itiraz gelmesi durumunda ise itirazlar, itiraz süresi sonunda başvuru sahibine bildirilir. İtirazın tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itirazlara karşı gerekçeli görüşler ileri sürülebilir veya gerekli görülürse istemler değiştirilebilir. İtiraz; görüşler ve varsa başvuruda yapılan değişiklik talepleri de dikkate alınarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı tarafından incelenir ve nihai karar verilir.
  • Patentin verilmiş olması, geçerliliği ve yararlılığı konusunda Kurumumuz tarafından garanti verildiği şeklinde yorumlanamaz ve Kurumun sorumluluğunu da doğurmaz.
  • Bir patentin korunması için gerekli olan yıllık ücretler üçüncü yıldan başlamak üzere her yıl (patentin koruma süresi boyunca) vadesinde ödenir. Vade tarihi, başvuru tarihine tekabül eden ay ve gündür. Yıllık ücretler, vadesinde ödenmediği takdirde ek ücretle birlikte vadeyi takip eden altı ay içinde de ödenebilir. Yıllık ücretlerin bu süre içinde de ödenmemesi halinde patent hakkı, bu ücretin son ödeme tarihi itibariyle sona erer. Ancak, patent hakkının sona erdiğine ilişkin bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde telafi ücretinin ödenmesi halinde patent hakkı, ücretin ödendiği tarih itibariyle yeniden geçerlilik kazanır ve Bültende yayımlanır. Söz konusu telafi ücretinin ödenmemesi durumunda hakların yeniden tesisi için talepte bulunulabilir.[25]
  • Patent sahibi veya yetkili kıldığı kişi, patentle korunan buluşu kullanmak zorundadır. Kullanma zorunluluğu, patentin verildiğine ilişkin ilanın ilgili bültende yayınlandığı tarihten itibaren üç yıllık veya patent başvurusu tarihinden itibaren dört yıllık sürelerden hangisi daha geç sona eriyorsa, bu süre içinde gerçekleştirilir. Patentin kullanıldığına ya da kullanılamadığına ilişkin beyanın anılan süre içinde Kuruma sunulması halinde bu durum sicile kaydedilerek Bültende yayımlanır.[26] Bu süre içinde kullanıldığına dair bildirim yapılmayan patentler Bültende yayımlanır.
  • Talep edilmesi halinde, patentin verilmesine ilişkin yayımdan sonra belge düzenleme ücreti ödenerek patent belgesi düzenlenebilir.[27]
  • Türk Patent ve Marka Kurumunun sunduğu hizmetlere ilişkin ücretlerde, ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan Ücret Tebliği dikkate alınmalıdır.

Belge olmuş dokümanın PDF haline buradan ulaşılabilir.

Verilen patent ilanı 23.01.2020 tarihinde Bültende yayınlanmıştır. Bunu takiben 6 aylık süre içinde SMK m.99 uyarınca üçüncü kişiler patent belgesine itirazda bulunabilir. Yukarıda belirtildiği üzere, bu tür itirazlar Patent Dairesi değil Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesince (YİDD) oluşturulan bir Kurul tarafından değerlendirilir. Kurul YİDD Başkanının yanı sıra Patent Dairesinden buluş konusunda uzman iki Sınai Mülkiyet Uzmanı (kararı veren inceleme uzmanı bunlar arasında bulunmaz) olmak üzere üç kişiden oluşur.

Kurum, yapılan itirazı patent sahibine bildirir. Patent sahibi bu bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde görüşlerini sunabilir veya patentte değişiklikler yapabilir.[28] Patentte değişiklik yapılması durumunda değişen metin ile bu değişikliklerin metin içerisinde nerelerde yapıldığının açık ve anlaşılır bir şekilde gösterildiği sayfalar da Kuruma sunulur. Değişiklikler, içerik olarak açık ve anlaşılır nitelikte olmalıdır.[29] Üç aylık süre içerisinde herhangi bir bildirimde bulunulmaması halinde söz konusu itiraz hakkında mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde değerlendirme yapılır.

Üçüncü kişiler 10.04.2020’de patent konusunun, 82 nci ve 83 üncü maddelere göre patent verilebilirlik şartlarını taşımadığı yönünde itirazda bulunmuştur.[30] Kurum, 6 aylık itiraz süresinin bitiminin ardından 02.08.2020’de yapılan itirazı patent sahibine bildirmiştir. Patent sahibi 10.10.2020’de itiraza karşı görüşlerini Kuruma bildirmiştir.

Yazıyı uzatmamak adına itirazın yalnızca istem 1 ile ilgili kısımları değerlendirilmiştir.

ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SMK m.99 KAPSAMINDA İTİRAZI

Üçüncü kişiler patent konusunun, patent verilebilirlik şartlarını taşımadığı yönünde SMK m.99 kapsamında YİDD’ye itirazda bulunmuştur ve aşağıdaki dokümanları sunmuştur:

D3: US2006196991 (yayın tarihi: 07.09.2006) (inceleme raporundaki doküman)

D4: US4189019 (yayın tarihi: 19.02.1980)

D5: US4996938  (yayın tarihi: 05.03.1991)

Şekil 14: D4 (US4189019) dokümanına ait Şekil 1-3

Patent belgesine konu istem 1’in D3 ve D4 karşısında buluş basamağı içermediği ileri sürülmüştür. [31] Buna göre:

D3 dokümanındaki buluş bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (şekil 1-2) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (4,14,15) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (2,3),

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları (6, 7a, 8a, 11a, 11b) olup ayrıca şunları içerir:

sert eleman (4,14,15) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları veya bir kavrama yüzeyi (14, 15, 17, 19, şekil 2-3),

burada her bir itici (2,3), söz konusu sert elemanın (4,14,15) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (9,10) ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı (7,8) içerir.

Buna göre D3 ile istem 1 arasındaki fark, D3’te sert elemanın bir çubuk veya boru olarak tanımlanmamış olmasıdır. Ancak çubuk veya boru yapısal bir malzeme olarak iyi bilindiği ve oldukça eski bir kullanıma sahip olduğu için başvurunun yapıldığı tarihte, teknikte uzman kişinin iticileri birbirine ilişkilendirmek için aşikâr biçimde seçeceği bir malzemedir.

Ayrıca D4’ten görüldüğü üzere kişisel itme araçlarında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçeve (19, 25 ve 33) kullanımı iyi bilinmektedir. (bkz. Şekil 2, 3, 7, 8, 9, 11) Buna göre teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’te öğretildiği gibi borudan yapmayı aşikâr bir biçimde bilecektir.

D3 ile istem 1 arasındaki diğer fark iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlamasıdır. D3’te sağlanan itme ile ilgili sayısal bir değer verilmemiştir ancak D3’te kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücüne (bkz. paragraf 45, satır 1-2) sahip olduğu belirtilmiştir. Teknikte uzman kişi kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücünü sağlamak için istemde bahsi geçen sayısal değerleri aşikâr bir şekilde seçecektir.

D3 ile istem 1 arasındaki bir diğer fark havayı hareket ettiren her bir cihazın, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesidir. Havayı hareket ettiren kişisel itme araçlarında dönüş hızı ile ilgili olarak, başlangıçta, dönüş hızı seçiminin, kullanıcıyı hareket ettirmek için gereken istenen hız ve/veya itme değeri ile tanımlanacağı ve en azından istenen bir hız ile sürüleceği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, bir çalışma hızı seçimi, öğretilen özelliklerin bir optimizasyonu olarak anlaşılacaktır. Buna göre, bir istemin genel koşullarının önceki teknikte açıklandığı durumlarda, optimum veya uygulanabilir aralıkları rutin deneylerle keşfetmek buluş niteliğinde değildir, zira başvuru sahibi talep ettiği geniş hız aralığını (10.000 ila 100.000 rpm) neden seçtiğini açıklamamış, bu aralığa özgü kritik bir sebep göstermemiştir.

Yukarıdaki sebeplerden ötürü teknikte D3 dokümanını dikkate alan uzman kişi D4’teki öğretiyi kullanarak aşikâr bir biçimde buluş konusu isteme ulaşacaktır.

Üçüncü kişiler itirazda ayrıca patente konu istem 1’in D3 ve D5 karşısında da buluş basamağı içermediğini ileri sürmüştür. Buna göre D5’teki buluş bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (şekil 1-2) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (16) karşılıklı uçlarında konumlanmış, suyu hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (18,19), burada sert eleman bir çubuk veya borudur; (bkz. sütun 3, satır 60-63, şekil 4)

iticilerin suyu hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları (86, 88) olup ayrıca şunları içerir:

sert eleman (16) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları veya bir kavrama yüzeyi (20, 21),

burada her bir itici (18,19), söz konusu sert elemanın (16) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (36) ve yuva içine monte edilmiş bir su hareket ettirme aracı (bkz. şekil 5-6 pervane) içerir.

Şekil 15: D5 (US4996938) dokümanına ait Şekil 1 ve 2

İticilerin 15 ila 25 kg itme sağlaması ve havayı hareket ettiren cihazların, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesi yukarıda D3 açıklanırken anlatılan sebeplerden ötürü istem 1’e buluş basamağı kazandıracak bir fark sağlamamaktadır.

D5 ile istem 1 arasındaki fark, D5’teki aygıtın suda kullanılması, istem 1’deki aygıtın ise havada kullanılmasıdır. Bir başka deyişle sadece aygıtın içinde bulunduğu akışkan değişiktir.

Patente konu buluşun amacının daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı geliştirmek olduğu tarifnamesinden anlaşılmaktadır. Aynı amacın D5 tarafından da gerçekleştirildiği dile getirilmektedir. (bkz. sütun 1, satır 31-34) Buna göre D3’teki yapılanmayı bilen teknikte uzman kişi, daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı elde etmek amacıyla D5’teki öğretiyi göz önüne alarak buluş konusu istem 1’e aşikar biçimde ulaşacaktır.

Şekil 16: D5 (US4996938) dokümanına ait Şekil 4 ve 5

BELGE SAHİBİNİN İTİRAZA KARŞI GÖRÜŞÜ

Belge sahibi 10.10.2020’de üçüncü kişiler tarafından sunulan itiraza karşı görüşlerini Kuruma bildirmiştir. Belge sahibinin istemlerinde herhangi bir değişiklik yapmadığı görülmektedir.

Belge sahibinin görüşleri özetle aşağıdaki gibidir:

D3’te iticiler bir çubuk veya borunun iki ucu üzerinde konumlanmamış, kullanıcının sırtında bulunan bir bağlantı aracı ile birleştirilmiştir. Ancak, çubuk veya borunun yapısal bir malzeme olarak iyi bilinmesi ve eskiden beri kullanılıyor olması teknikte uzman kişinin iticileri birbirine ilişkilendirmek için aşikâr biçimde seçeceği bir malzeme olduğunu göstermeyecektir. Zira tekniğin bilinen durumunda bulunan tüm dokümanlar incelendiğinde hepsinde itme aygıtlarının kullanıcının önünde değil, arkasında konumlandığı görülmektedir. Hiçbir yapılanmada boru üzerinde konumlanmış iticiler bulunmamaktadır. Eğer boru kullanımı teknikte uzman kişinin aklına aşikâr bir biçimde geliyor olsaydı, tekniğin bilinen durumunda bunun örneklerini bulabilirdik. Söz konusu fark, sıradan olmayıp, buluşa kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamaktadır. Mevcut buluşla, çubuğun veya borunun karşıt ucundaki iticiler, kullanıcının vücudunun önünde tutulur ve bu sayede, kara sörfü tahtası benzeri bir araç üzerinde bir spor faaliyetinde bulunurken kullanıcıya yatay yönde itiş sağlar. Daha önceden bilinen düzenlemelerde, itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. Tekniğin bilinen durumunda uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri yoktur.

D4’teki kişisel itme aracında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçevenin kullanıldığı görülmektedir. Ancak teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’e bakarak borudan yapmayı aşikâr bir biçimde çıkaramayacaktır zira aşağıdaki karşılaştırmalı şekilden de görüleceği üzere (bkz. Şekil 17) her iki unsur hem yapısal olarak hem de kullanım olarak farklıdır. Üstelik D4’teki yapılanmada bir borunun iki ucunda konumlanmış iticiler bulunmamakta, iki borunun birleştiği bölgede tek bir itici bulunmaktadır. Buluşa ait söz konusu yapılanma bir tasarım seçimi olmayıp, kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.

Şekil 17: 2017/999999 nolu patent belgesine ait Şekil 1 ve D4 dokümanına ait Şekil 7

Tekniğin bilinen durumundaki dokümanların hiçbiri 15 ila 25 kg itme sağlayan iticilerden ve 10.000 ila 100.000 rpm’de dönen havayı hareket ettiren cihazlardan bahsetmemektedir.

Ayrıca, hava hareket ettirme aracının dönüşü geleneksel sistemlerden çok daha yüksektir ve bu nedenle yüksek dönüş nedeniyle dönme torku çok düşüktür (bkz. sayfa 5 satır 15-22). Düşük tork sayesinde, kullanıcı çubuğu/boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilir. Bu haliyle, bu düzenleme, önceki tekniğe ait arkaya monte edilmiş düzenlemelere salt bir alternatif olmaktan çok daha fazlasıdır.

Yukarıda açıklandığı gibi, D3 ile buluş arasında çok sayıda farklılık vardır. D3, dikey bir kalkış sağlayan kişisel bir uçuş cihazı olan çok farklı bir aparatla ilgilidir (bkz. paragraf 0002). Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. Ancak bunun nasıl ve neden yapılacağına dair bir açıklama da yoktur. İstem 1’deki aygıt sadece farklı bir fiziksel düzenleme değildir, aynı zamanda farklı bir şekilde kullanılmaktadır.

İstem 1, D5 karşısında da yenilik ve buluş basamağı kriterlerini sağlamaktadır, zira D5 sualtında kullanılmak üzere geliştirilmiş bir cihaz olup, tamamen farklı bir alana ait teknolojiye sahiptir. Suda ve havada çalışan araçlar pek çok açıdan farklılık gösterir ve birbirinin yerine kullanılması mümkün değildir. Teknikte uzman kişi D3’ü en yakın doküman olarak alsa bile D5’i değerlendirmeye almayacaktır, zira söz konusu doküman buluşa uzak bir alandandır. Yine kavrama yüzeyi (14) buluşta şekil 1’de görüldüğü gibi borunun üzerinde değil, ayrı bir tutma aparatı olarak boruya bağlanmıştır. (bkz. D5, şekil 4, referans 21)

YENİDEN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME DAİRESİNİN KARARI

Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi (YİDD) tarafından oluşturulan Kurul SMK m.99 kapsamında patent belgesine yapılan üçüncü kişi itirazını ve belge sahibinin karşı görüşlerini değerlendirerek nihai kararını 21.12.2020’de vermiştir. Kurul değerlendirmesinde aşağıdaki dokümanları kullanmıştır:

D3: US2006196991 (yayın tarihi: 07.09.2006)

D4: US4189019 (yayın tarihi: 19.02.1980)

D5: US4996938  (yayın tarihi: 05.03.1991)

[1].  Kurul D3’ü istem 1 için tekniğin bilinen durumunda en yakın doküman olarak almıştır. Yazıyı uzatmamak adına önceki argümanlar burada aynen tekrarlanmayacaktır. Daha önce inceleme raporunda belirtildiği üzere:

[2].  D3 ile istem 1 arasındaki temel fark aygıtın kullanıcının omuzlarında değil, vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılmış olması ve iticilerin bir çubuk veya borunun uçlarına konumlanmış olmasıdır.

[3]. Bu farkın yarattığı teknik etki kullanıcının boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmesidir.

[4]. Buluşun çözümünü amaçladığı teknik problem yüksek derecede esneklik ve kontrol edilebilirlik sağlayan bir kişisel itme aygıtı geliştirmektir.

[5]. D5’teki aygıt su altında kullanılan bir kişisel itme aygıtıdır. Kişisel itme aygıtları konusunda uzman kişinin bu dokümandan da haberdar olması beklenir. Buna göre D3’teki buluşu göz önüne alan teknikte uzman kişi, teknik problemi çözmek için D5’teki kişisel itme aygıtını kullanacaktır. Zira D5’teki yapılanma da kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde (kullanıcı D5’teki aygıtı kollarıyla yukarı yönde tutabileceği gibi yüzme esnasında önünde de tutabilir) yapılandırılmış ve iticiler bir çubuk veya borunun uçlarına konumlanmıştır. Bu sayede kullanıcı boruyu bilek ve kol hareketi ile doğrudan kontrol edebilmektedir.  D5’te buluşun amacının daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı geliştirmek olduğu da belirtilmektedir. (bkz. tarifname sütun 1, satır 31-34) Buna göre D3’teki yapılanmayı bilen teknikte uzman kişi, daha esnek ve kontrol edilebilir bir kişisel itme aygıtı elde etmek amacıyla D5’teki öğretiyi uygulayarak buluş konusu istem 1’e aşikar biçimde ulaşacaktır.

D3 ile istem 1 arasındaki diğer bir fark iticilerin her birinin 15 ila 25 kg itme sağlamasıdır. D3’te sağlanan itme ile ilgili sayısal bir değer verilmemiştir ancak D3’te kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücüne (bkz. paragraf 45, satır 1-2) sahip olduğu belirtilmiştir. Teknikte uzman kişi kullanıcının ve cihazın taşınabilmesine yetecek itme gücünü sağlamak için istemde bahsi geçen sayısal değerleri aşikâr bir şekilde seçecektir.

D3 ile istem 1 arasındaki bir diğer fark havayı hareket ettiren her bir cihazın, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesidir. Havayı hareket ettiren kişisel itme araçlarında dönüş hızı ile ilgili olarak, başlangıçta, dönüş hızı seçiminin, kullanıcıyı hareket ettirmek için gereken istenen hız ve/veya itme değeri ile tanımlanacağı ve en azından istenen bir hız ile sürüleceği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, bir çalışma hızı seçimi, öğretilen özelliklerin bir optimizasyonu olarak anlaşılacaktır Buna göre, bir istemin genel koşullarının önceki teknikte açıklandığı durumlarda, optimum veya uygulanabilir aralıkları rutin deneylerle keşfetmek buluş niteliğinde değildir, zira başvuru sahibi talep ettiği geniş hız aralığına (10.000 ila 100.000 rpm) özgü kritik bir sebep göstermemiştir.

D5’te kavrama yüzeyi buluşta şekil 1’de (referans 14) görüldüğü gibi borunun üzerinde değil, ayrı bir tutma aparatı olarak boruya bağlanmıştır. (bkz. D5, şekil 4, referans 21) Ancak bu unsuru tanımlamak için istem 1’de belirtilen ifade “sert eleman (12) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının (100) elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları (14) veya bir kavrama yüzeyi” şeklindedir. Buna göre D5’te 21 nolu referans ile gösterilen manevra kolu da bu kapsamda bir kavrama aracıdır.

Buna göre patent belgesine konu istem 1’in D3 ve D5 karşısında buluş basamağı kriterini sağlamadığı görülmektedir.

İstem 1’in D3 ve D4 karşısında da buluş basamağı içermediğine karar verilmiştir. Buna göre:

D3 dokümanındaki buluş bir kullanıcının vücudunun önünde tutulacak şekilde yapılandırılan ve aşağıdakileri içeren bir kişisel itme aygıtı (şekil 1-2) olup, şunları içerir:

sert bir elemanın (4,14,15) karşılıklı uçlarında konumlanmış, havayı hareket ettiren birinci ve ikinci iticiler (2,3),

iticilerin havayı hareket ettirmesini sağlamak için çalıştırılan tahrik araçları (6, 7a, 8a, 11a, 11b) olup ayrıca şunları içerir:

sert eleman (4,14,15) üzerinde konumlanmış ve bir kullanıcının elleriyle tutulacak ve hareket ettirilecek şekilde yapılandırılmış kavrama araçları veya bir kavrama yüzeyi (14, 15, 17, 19, şekil 2-3),

burada her bir itici (2,3), söz konusu sert elemanın (4,14,15) ilgili bir ucuna monte edilmiş bir yuva (9,10) ve yuva içine monte edilmiş bir hava hareket ettirme aracı (7,8) içerir.

D3 ile istem 1 arasındaki fark, D3’te sert elemanın bir çubuk veya boru olarak tanımlanmamış olmasıdır. Ancak D4’ten görüldüğü üzere kişisel itme araçlarında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçeve (19, 25 ve 33) kullanımı iyi bilinmektedir. (bkz. Şekil 2, 3, 7, 8, 9, 11) Buna göre teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’te öğretildiği gibi borudan yapmayı aşikâr bir biçimde bilecektir.

İticilerin 15 ila 25 kg itme sağlaması ve havayı hareket ettiren cihazların, bir eksen etrafında 10.000 ila 100.000 rpm’de dönmesi yukarıda D3 ve D5 dokümanı açıklanırken anlatılan sebeplerden ötürü istem 1’e buluş basamağı kazandıracak bir fark sağlamamaktadır.

Yukarıdaki sebeplerden ötürü teknikte D3 dokümanını dikkate alan uzman kişi D4’teki öğretiyi kullanarak aşikâr bir biçimde buluş konusu isteme ulaşacaktır.

Kurul yaptığı değerlendirmenin ardından 21.12.2020’de patentin hükümsüzlüğüne karar vermiştir.[32] Hükümsüzlük kararı 22.01.2021’de Resmi Patent Bülteninde yayınlanmıştır. Kurul kararları Kurumun nihai kararı olup, bu kararlara karşı Kurum nezdinde tekrar itiraz edilemez. Kurulun nihai kararlarına karşı, kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabilir.[33]

KURUM KARARINA İTİRAZ

Belge sahibi 15.02.2021’de süresi içinde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde TÜRKPATENT’in vermiş olduğu hükümsüzlük kararına karşı dava açmıştır. Dava dilekçesinde YİDD Kurulunun verdiği 21.12.2020 tarihli patentin hükümsüzlüğü kararının iptali ve Belgenin devamı talep edilmiştir. Belge sahibi özetle şu itirazlarda bulunmuştur:

  • D3 ile buluş arasında çok sayıda farklılık vardır. D3, dikey bir kalkış sağlayan kişisel bir uçuş cihazı olan çok farklı bir aparatla ilgilidir. Teknikte uzman bir kişinin buluşa ulaşabilmesi için D3’teki aparatta çok sayıda değişiklik yapması gerekecektir. İstem 1’deki aygıt sadece farklı bir fiziksel düzenleme değildir, aynı zamanda farklı bir şekilde kullanılmaktadır.
  • D3’te iticiler bir çubuk veya borunun iki ucu üzerinde konumlanmamış, kullanıcının sırtında bulunan bir bağlantı aracı ile birleştirilmiştir. Ancak, çubuk veya borunun yapısal bir malzeme olarak iyi bilinmesi ve eskiden beri kullanılıyor olması teknikte uzman kişinin iticileri birbirine ilişkilendirmek için aşikâr biçimde seçeceği bir malzeme olduğunu göstermeyecektir. Zira tekniğin bilinen durumunda bulunan tüm dokümanlar incelendiğinde hepsinde itme aygıtlarının kullanıcının önünde değil, arkasında konumlandığı görülmektedir. Hiçbir yapılanmada boru üzerinde konumlanmış iticiler bulunmamaktadır. Eğer boru kullanımı teknikte uzman kişinin aklına aşikâr bir biçimde geliyor olsaydı, tekniğin bilinen durumunda bunun örneklerini bulabilirdik. Söz konusu fark, sıradan olmayıp, buluşa kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamaktadır. Mevcut buluşla, çubuğun veya borunun karşıt ucundaki iticiler, kullanıcının vücudunun önünde tutulur ve bu sayede, kara sörfü tahtası benzeri bir araç üzerinde bir spor faaliyetinde bulunurken kullanıcıya yatay yönde itiş sağlar. Daha önceden bilinen düzenlemelerde, itme sağlamak için pervane/fan her zaman bir kullanıcının sırtında konumlandırılmıştır. Bunun nedeni, her zaman pervaneden kaynaklanan kuvvetin cismin merkezinden hareket etmesi gerektiği düşünüldüğü içindir. Tekniğin bilinen durumunda uzun süredir kullanılan bu çalışma prensibini değiştirmek için herhangi bir açıklama veya öneri yoktur.
  • D5 sualtında kullanılmak üzere geliştirilmiş bir cihaz olup, tamamen farklı bir alana ait teknolojiye sahiptir. Suda ve havada çalışan araçlar pek çok açıdan farklılık gösterir ve birbirinin yerine kullanılması mümkün değildir. Teknikte uzman kişi D3’ü en yakın doküman olarak alsa bile D5’i değerlendirmeye almayacaktır, zira söz konusu doküman buluşa uzak bir alandandır. D5’in sınıfı A63B35/12 olarak tespit edilmiştir ancak Belgeye konu buluşun sınıfı A63C’dir. Ayrıca D5’te iki itici arasında bir gövde (12) bulunmaktadır, ancak istem 1’de böyle bir gövde yoktur.
  • D4’teki kişisel itme aracında, boru kesitli malzemeden yapılmış ve kullanıcı tarafından takılabilen bir çerçevenin kullanıldığı görülmektedir. Ancak teknikte uzman kişi D3’teki sert elemanı D4’e bakarak borudan yapmayı aşikâr bir biçimde çıkaramayacaktır zira her iki unsur hem yapısal olarak hem de kullanım olarak farklıdır. Üstelik D4’teki yapılanmada bir borunun iki ucunda konumlanmış iticiler bulunmamakta, iki borunun birleştiği bölgede tek bir itici bulunmaktadır. Buluşa ait söz konusu yapılanma bir tasarım seçimi olmayıp, kullanımda ve kontrolde esneklik sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.
  • Tekniğin bilinen durumundaki dokümanların hiçbiri 15 ila 25 kg itme sağlayan iticilerden ve 10.000 ila 100.000 rpm’de dönen havayı hareket ettiren cihazlardan bahsetmemektedir.

Mahkeme YİDD kararını ve yapılan itirazı değerlendirip kararını verecektir.

Bu yazının PDF formatında yazılabilir haline buradan ulaşılabilir.

Mustafa Güney ÇALIŞKAN

Eylül 2021

guneycaliskan@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] Orijinal başvuru PCT/GB2012/053172 nolu PCT başvurusudur. İngiltere rüçhanına sahip olup, uluslararası yayın numarası WO2013093447 A1’dir. Rüçhan tarihi: 23.12.2011; Uluslararası başvuru tarihi: 18.12.2012. EPO’ya ve USPTO’ya ulusal aşamada giriş yapmıştır.

[2] SMK m.95(3) ve Yönetmelik m.96(1).

[3] SMK m.96(1) ve Yönetmelik m.97(1).

[4] Bkz. 6769 SMK m.83(2).

[5] Sanayiye uygulanabilir olmayan başvurular nadiren görüldüğü için burada değinilmeyecektir.

[6] Bkz. 6769 SMK m.83(1).

[7] Bkz. 6769 SMK m.83(4).

[8] SMK Yönetmelik m.76(7).

[9] SMK Yönetmelik m.77(9).

[10] SMK Yönetmelik m.76(2).

[11] SMK m.98(1) ve Yönetmelik m.102(1).

[12] SMK m.98(4) ve Yönetmelik m.103(2).

[13] SMK Yönetmelik m.108(6).

[14] SMK m.103(1).

[15] A personal propulsion apparatus (10) configured to be held forward of a user’s body comprising:

first and second air-moving thrusters (16) arranged at opposed ends of a rigid member (12);

drive means operable to cause the thrusters to move air; and

gripping means (14) or a gripping surface arranged on the rigid member (12) and configured to be held by a user’s (100) hands,

wherein the position, orientation and/or attitude of the apparatus (10) may be set to match a user’s (100) desired speed and direction of motion.

[16] 6769 SMK m.97(2).

[17] [0042]    In use, the pilot stands in the space 20 (FIG. 2) and is strapped to the device by means of a parachute type a harness (not shown) which is mounted on the housing 4. Once strapped in, the pilot starts the engine 6 to rotate the fans 7,8 within the ducts 9,10 to give vertical lift to the device. The amount of lift is governed by the acceleration of the engine 6, which is controlled by the throttle 16. Forward movement is given by angling the control vanes of the fans 2,3 using the control levers 17,19. The control vanes also are used to turn the device left or right.

[18] SMK Yönetmelik m.76(2).

[19] SMK m.98(4) ve Yönetmelik m.103(2).

[20] A personal propulsion apparatus (10) configured to be held forward of a user’s body comprising:

first and second air-moving thrusters (16) arranged at opposed ends of a rigid member (12), the rigid member being a bar or tube;

drive means operable to cause the thrusters to move air; and gripping means (14) or a gripping surface arranged on the rigid member (12) and configured to be held by a user’s (100) hands,

wherein the first and second thrusters are each configured to provide 15 to 25 kg of thrust,

wherein each thruster (16) comprises a housing (18) mounted to a respective end of said rigid member (12), and an air moving device (22) mounted within the housing, and wherein each air moving device rotates about an axis at 10,000 to 100,000 rpm.

[21] SMK m.98(6).

[22] SMK m.98(5).

[23] SMK m.99(1).

[24] SMK m.99(3).

[25] SMK m.101(4).

[26] SMK Yönetmelik m.117(8).

[27] SMK m.98(7).

[28] SMK m.99(4).

[29] SMK Yönetmelik m.105(5).

[30] SMK m.99(1)(a).

[31] Başvurunun orijinali her ne kadar EPO’da belge almış olsa da, A.B.D.’de (US2015064004 A1) buluş basamağı içermediği gerekçesiyle reddedilmiştir. Uzman burada üçüncü kişi itirazı olarak gösterilen D3 ve D4 dokümanını kullanarak istem 1’in buluş basamağı içermediği yönünde karar vermiştir.

[32] SMK m.99(5).

[33] 5000 sayılı Kanun, m.15/C