IPR Gezgini’nde ben ve diğer site yazarları şu ana dek yüzlerce yabancı ofis ve mahkeme kararını yabancı dillerden çevirerek ve yorumlayarak okuyucularımıza aktardık. Bu tip yazılar, genellikle uzun bilgi aktarımı temeline dayandığından, şu ana dek sitede okuyucularımızın katkı veya yorumlarını sıklıkla al(a)madık. Bu eksikliği gidermek için bugünden başlayarak yeni bir yazı modelini denemenin yerinde olacağını düşündüm.
En kısa şekilde özetleyecek olursam, fikri mülkiyet hakları alanında, yabancı ve ulusal bir ofis veya mahkeme kararının konusu başvurunun veya tescilin görselini paylaşacağım, ardından ihtilaf konusu meseleyi kısaca aktaracağım ve paylaşımın sonunda sizce bu ihtilaf ne şekilde sonuçlanmıştır sorusunu yönelteceğim. Elbette, beklenti okurlarımızın yorum ve görüşlerini, her yazının altında yer alan “yorum” bölümünde site okuyucuları ile paylaşması olacak. Bir veya iki günlük beklemenin ardından, ilgili ofis veya mahkeme kararını ve ihtilafın sonucunu yazacağım ve bu yolla yapılan yorumların ilgili mahkeme veya ofisin yaklaşımı ile ne derecede örtüştüğünü görebileceğiz. Site takipçilerinin kendilerine ilginç gelen ve paylaşmak istedikleri ofis veya mahkeme kararlarını iprgezgini@gmail.com adresine göndermeleri, sizlerden gelecek karar ve soruları da paylaşmamızın yolunu açacak. Böylelikle, siteyi daha paylaşımcı ve interaktif hale de getirebiliriz diye düşünüyorum. Aslında bu modeli, IPR Gezgini’nin Facebook hesabında (https://www.facebook.com/IPRGezgini – bu hesapta sitede paylaşmadığım bazı haber, duyuru ve içeriğiğe yer veriyorum, dileyenler bu hesabı da takip edebilir) birkaç kez denemiştim ve sonuç oldukça iyiydi. Bakalım sitede sonuç nasıl olacak?
İlk vaka bu açıklamanın ardından gelsin!
Alman Federal Patent Mahkemesi, aşağıda görseline yer verilen üç boyutlu meyve suyu ambalajı şeklinin hükümsüzlüğü talebini inceleyip karara bağladı. Konu hükümsüzlük davası olduğu için markanın Almanya’da tescilli olduğu ve hükümsüzlük iddiasının tescilli markaya yöneltilmiş olduğu zaten anlaşılmıştır.
Markanın kapsamında korunan mallar takip eden şekilde: “Sınıf 32: Alkolsüz içecekler, meyve suları, meyveli içecekler, meyve nektarları.”
Şekil, 3 boyutlu marka olarak tescil edilmiş ve ambalaj çoğumuzun yakından tanıdığı Capri Sun meyve sularına ait. Hükümsüzlük iddiasına bulunan tarafın iddiası, markanın teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan şekilden oluşması. Dolayısıyla, mahkeme de esasen bu iddiayı tartışarak karar veriyor.
Sizce Alman Federal Patent Mahkemesi’nin kararı ne yönde olmuştur ve Mahkeme kararını verirken hangi argümanlara dayanmış olabilir? Daha da önemlisi, sizin konu hakkındaki değerlendirmeniz ne yönde olurdu?
Yorum ve değerlendirmelerinize merakla beklemekteyim. Mahkeme kararının ne yönde olduğunu ve mahkemenin temel argümanlarını yarın paylaşacağım.
Yorumlarınızı yazının altına yazmayı unutmayın lütfen, değerlendirmeleriniz için şimdiden teşekkürler.
Önder Erol Ünsal
Kasım 2017
unsalonderol@gmail.com
“İçecek paketimiz renkli ve parlak gümüş renkli, esnek ve hafif. Meyve suyumuz ve kutusu et ve tırnak gibidir. Akıllı ambalaj tasarımları başından itibaren bizim marka işaretimizdir.”
Capri-Sun’ın internet sitesinde ilk göze çarpan cümlelerden biri.. Esasen katılıyorum. Çocukluğumuzdan beri yani ortalama tüketici zeka ve bilincine dahi sahip olmadığımız zamanlardan beri bu şişe akıllara doğrudan Capri-Sun’ı getirmiştir. Tıpkı Toblerone çikolatalarının kendine münhasır şekli gibi. Capri-Sun’ın turuncu pipeti dahi yıllardan beri turuncudur değişmemiş ve marka ile bütünleşmiştir.
89/104 sayılı Topluluk Marka Direktifi’nde; “Malın özgün doğal yapısından ortaya çıkan şeklini veya bir teknik sonucu elde etmek için zorunlu olan, kendine malın şeklini veya mala asli değerini veren şekli içeren işaretler tescil edilemez.” denmekte ve bu durum bir mutlak red sebebi olarak yer almaktadır. Capri-Sun meyve sularının şişelenmiş ve söz konusu ambalajlardaki tatlarını hatırlamaya ve kıyas etmeye çalışıyorum açıkçası bir fark olmadığını anımsıyorum. Şöyle ki esasında bu ambalajlar yıllardan beri görsellik ve hafiflikten başka bir şey ifade etmiyor. Yani ambalajın, içinde yer alan ürünün tadının ve kalitesinin daha iyi olmasında bir etkisi yok diye düşünüyorum. Söz konusu ambalajların içinde meyve suyu daha geç bozuluyor veya muhafaza süresi uzuyor diye de bir durum da söz konusu değil. Zaten Capri-Sun internet sitesinde, ” Dıştan, ağırlığı 0,59 g olan, çizilme ve yırtılmalara dayanıklı polyester katmanı dış etkilere dayanıklıdır” demek suretiyle ambalaja ilişkin sadece bu özellik ile övünüyor. Evet daha hafif olması zaten polyester yapıdan dolayı mantığın bir sonucu fakat diğer meyve suyu kutularına kıyasen ne kadar daha hafif olabilir veya diğer meyve suları ne kadar daha ağır olabilir ki? Pipetse pipet, hepsi pipet ile içilmeye uygun. Dolayısıyla Capri-Sun’ın 3 boyutlu bu ambalajının herhangi bir teknik amaca ulaşmaktan mütevellit bir zorunluluk olduğunu düşünmüyorum.
Burak Bey, değerlendirmeniz için çok teşekkürler.
Kararı bugün saat 14.00 civarı paylaşacağım. Varsa ek yorum ve değerlendirmelerinizi o yazının altında da yapabilirsiniz.
Tekrar teşekkürler.
Önder E. Ünsal
Yukarıdaki şeklin Marka Tescilinden çok Tasarım Tesciline konu olabileceğini ve Marka Tescili korumasında ayırt edici özelliğinin olmadığını/çok az olduğunu düşünüyorum. Yukarıdaki şekil ayırt edici özelliğe yeteri kadar sahip olarak değerlendirilseydi -ki Capri-Sun tarafından da bu şekilde kullanılmıyor- firmanın bu şekli kullanırken diğer yardımcı işaretleri/unsurları kullanmasına gerek kalmayacaktı. Yani Capri-Sun firması bile bu tasarımı kullanırken üzerinde yardımcı diğer unsurları kullanıyorsa, bu şeklin marka tesciline konu olabileceğini düşünmüyorum. Ancak, sözkonusu 3D şeklin Markadan ziyade Tasarım Tescili ile korunması gerekmektedir. Capri-Sun firmasının bu şekli Tasarım Tescili yerine Marka ile korumak istemesinin nedeninin de Tasarım Tescili koruma süresinin kısıtlı olmasına bağlıyorum. Bu nedenlerle, yukarıda belirtilen Marka Tescilinin hükümsüz kalması gerektiğini düşünüyorum.
Fakat ilgili davada sunulan “Hükümsüzlük iddiasına bulunan tarafın iddiası, markanın teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan şekilden oluşması. ” iddiasının da ayrıca kabul edilebilir olmadığı görüşündeyim.
İbrahim Bey, değerlendirmeniz için çok teşekkürler.
Kararı bugün saat 14.00 civarı paylaşacağım. Varsa ek yorum ve değerlendirmelerinizi o yazının altında da yapabilirsiniz.
Önder E. Ünsal
Üç boyutlu markalar konusunda çoğu zaman yapılan tartışmalar gelip de teknik zorunluluktan kaynaklanma olup olmadığı konusunda toplanıyor. Euipo’nun yaklaşımının bu tarz caselerde tescil edilebilirliği öncelikli tutmak yönünde olduğunu gözlemlemiştim. Tabiki her somut olaydaki teknik zorunluluk incelemesi de farklı oluyor. Somut olay bakımından şahsi görüşüm, teknik bir zorunluluğun olmadığı yönündedir. Dolayısıyla kanaatimce tescil edilmelidir. Euipo’nun da bu yönde karar verdiğini düşünüyorum. Öte yandan ben şahsen üç boyutlu markaların tescili meselesinde biraz temkinli davranıyorun zira genel olarak İbrahim Bey’in dediği gibi tasarım ile korunması gereken konuların marka başvurusuna konu edilmesi gibi bir sorun mevcut.
Mine Hanım, değerlendirmeniz için çok teşekkürler.
Kararı bugün saat 14.00 civarı paylaşacağım. Varsa ek yorum ve değerlendirmelerinizi o yazının altında da yapabilirsiniz.
Önder E. Ünsal
“Teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan şekil” ifadesi genellikle mahkemeler tarafından geniş yorumlanmakta ve “teknik bir yarar sağlayan” şekiller de bu ret kapsamında değerlendirilmektedir. Yani teknik bir sonucu elde etmek için başka seçenekler olsa da bu seçeneklerden birisinin bir teşebbüsün tekeline verilmemesi gerektiği yönünde bir görüş var. Hafızam beni yanıltmıyorsa yakın zamanda bir uzak doğu ülkesinde verilen KitKat kararında, çikolatanın şeklinin üretimi açısından bir kolaylık sağladığı ve bu sebeple de şeklin marka olarak tescil edilemeyeceği yönünde bir karar verilmişti. Alman Patent Mahkemesi’nin de benzer bir değerlendirme yapmış olabileceğini düşünüyorum. Bu ret kapsamına giren hallerde kullanım sonucu ayırt edicilik kazanıldığı iddiasının ileri sürülmesi de mümkün değildir. Bu sebeple mahkeme markanın hükümsüzlüğüne karar vermiştir.
İlk olarak bu argümana katıldığımı belirtmek isterim. Teknik yarar sağlayan şekillerin belli teşebbüslerin tekelinde olması sonradan piyasaya dahil olacak teşebbüsler yönünden ciddi sıkıntılara yol açabilir. Bu tür şekillerin tasarım olarak tescili mümkünse de tasarım tescili max. 25 yıllık bir koruma sağladığı için bu denli bir tekelleşme yaratmaz. Ancak bildiğiniz üzere marka tescili -yenilenme şartıyla- süresiz bir koruma sağlar. Dolayısıyla teknik yarar sağlayan şekillerin marka olarak tesciline izin vermek onları bir teşebbüsün tekeline bırakmak anlamına gelecektir.
Ozan Ali Bey, değerlendirmeniz için çok teşekkürler.
Kararı bugün saat 14.00 civarı paylaşacağım. Varsa ek yorum ve değerlendirmelerinizi o yazının altında da yapabilirsiniz.
Önder E. Ünsal