Avrupa Birliği Adalet Divanı (“ABAD”) Genel Mahkemesi, 2 Aralık 2020 tarihinde, Monster Energy Company ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (“EUIPO”) arasında görülen davada kararını verdi[1]. Kararda hem markalar arasındaki karıştırılma ihtimali hem de tescilsiz bir marka hakkına dayanan itiraz sahibinin itirazında başarılı olabilmesi için üstüne düşen yükümlülükler incelenmiştir.
Nanjing aisiyou Clothing Co. Ltd isimli şirket aşağıda görseline yer verilen markanın 18, 25 ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler üzerinde tescil edilmesi talebiyle EUIPO nezdinde başvuruda bulunmuştur.
Enerji içecekleri sektöründe tanınmış bir şirket olan Monster Energy ise aşağıda görsellerine yer verilen 18, 25, 32, 35. sınıflarda tescilli AB markalarına dayanarak, başvurunun tesciline itiraz etmiştir.
Şirketin itirazı 21 Mart 2019’da İtiraz Birimi tarafından reddedilmiş, yapmış oldukları temyiz başvurusu da başarılı olmamıştır. Temyiz Kurulu’na göre, markalar arasındaki benzerlik çok düşük seviyededir ve aralarında kavramsal bir benzerlik de yoktur. Bu nedenle markalar arasında karıştırılma ihtimalinden bahsedilmesi mümkün değildir. İtiraz sahibi Monster Energy, anılan ret kararının iptali için ABAD Genel Mahkemesi nezdinde dava açmıştır.
İtiraz sahibi ilk olarak, Temyiz Kurulu’nun markalar arasındaki benzerlik derecesini düşük bulmakta hatalı olduğunu ve markalar arasında 2017/1001 sayılı AB Marka Tüzüğü (“Tüzük”) 8/1(b) maddesi anlamında karıştırılma ihtimali olduğunu iddia etmiştir. EUIPO ise Temyiz Kurulu’nun kararının yerinde olduğunu zira markaların yalnızca stilize edilmiş çizgiler içermeleri bakımından benzer olduğunu ancak çizgilerin stilizasyonunun ve pozisyonlarının farklı olduğunu belirtmiştir.
Temyiz Kurulu, uyuşmazlık konusu markanın üst kısmı daha geniş olan, farklı uzunluklarda dikey ve dalgalı üç çizgiden oluştuğunu; bu işaretin “pençe” veya “M” harfinin stilize edilmiş bir versiyonu olarak algılanabileceğini değerlendirmiştir. Kurula göre işaretler belirli sayıda stilize edilmiş çizgiler içermeleri bakımından benzer olarak algılanabilecektir ancak diğer tüm unsurlar bakımından işaretler arasında farklılıklar vardır. Kurul, çizgilerin şekil ve konumlarının farklı olduğunu, başvurunun daha çok bir üçgene benzerken önceki tarihli markaların dikdörtgene benzediğini; başvurudaki çizgilerin yukardan aşağı doğru birleştiğini ve birbirlerinden ayrı durduğunu oysaki önceki tarihli markalardaki çizgilerin düz bir şekilde indiğini ve açık bir şekilde birbirlerinden ayrı durmadıklarını belirtmiştir. Bu nedenlerle Kurul, markalar arasında çok az bir benzerliğin bulunduğuna karar vermiştir.
Genel Mahkeme, Kurulun belirttiği farklılıkları teyit etmekle birlikte bu farklılıkların markalardaki dikey çizgilerin özel stilizasyonlarının çok benzer olması nedeniyle telafi edildiğini, zira bu işaretlerin pençe veya çizik izlerini anımsatabileceğini belirtmiştir. Mahkemeye göre çizgilerin bu özel stilizasyonu ilgili kesimin dikkatini çekecek ve bu husus Temyiz Kurulu tarafından belirtilen farklılıklardan daha ağır basacaktır. Bu nedenle Mahkeme, markalar arasındaki görsel benzerliğin ortalama bir seviyede olduğuna karar vermiştir. Ayrıca Mahkeme, markalarda yer alan dikey dalgalı çizgilerin alta doğru incelmesinin genel izlenimlerine katkıda bulunduğunu bu nedenle Temyiz Kurulu’nun aksine markaların bu bakımdan da benzer olduğunu eklemiştir.
Temyiz Kurulu, markalar arasında işitsel benzerliğin de olmadığına karar vermiş ve tüketicilerin itiraza gerekçe markaları “M” harfi olarak algılayıp markayı bu şekilde telaffuz edebileceğini ifade etmiştir. Ancak Genel Mahkeme, kelime unsuru olmayan figüratif bir markanın başka bir marka ile kıyaslanmasında işitsel benzerlik incelemesi yapılmasının uygun olmadığını belirtmiştir.
Markaları kavramsal olarak da kıyaslayan Kurul, ilgili tüketici kesimini ikiye ayırmıştır. Bir kesim tüketicilerin başvuru konusu markayı yalnızca soyut bir şekil olarak algılayacağını bu nedenle de bu işareti hiçbir şeyle bağdaştırmayacaklarını; ancak birtakım tüketicilerin de işareti “pençeye benzer çizikler” olarak algılayacağını ve bu durumda işaret ile önceki tarihli markalar arasında düşük derecede bir benzerliğin söz konusu olacağını belirtmiştir.
Sonuç olarak dava konusu olan Temyiz Kurulu kararında mal ve hizmetler arasında ayniyet bulunmasına rağmen markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığına hükmedilmiştir.
Genel Mahkeme ise Temyiz Kurulu’nun işaretlerin görsel ve kavramsal kıyasında hataların olduğuna karar vermiştir. Mahkemeye göre markalar arasında karıştırılma ihtimali mevcuttur, zira markaların biçimlendirilmesi birbirine çok benzerdir. Bu nedenle itiraz sahibinin karıştırılma ihtimaline dayalı itirazını reddeden Kurul kararının kaldırılması gerekmiştir.
İtiraz sahibi, yapmış olduğu itirazına gerekçe olarak tescilli AB markalarının yanı sıra aynı görsele sahip tescilsiz Birleşik Krallık markalarına da dayanmış ve bu nedenle itirazının Tüzüğün 8(4) maddesine göre de kabul edilmesi gerektiğini iddia etmiştir. İlgili hükme göre, tescilsiz bir marka hakkına dayanılarak AB markasının tesciline itiraz edilebilmesi için dört şartın kümülatif bir şekilde mevcut olması gerekmektedir: marka ticaret sırasında kullanılmalıdır, markanın değeri yerelliği aşmalıdır, marka hakkı AB markasının başvuru tarihinden önce markanın kullanıldığı üye devletin hukuka uygun olarak edinilmiş olmalıdır ve son olarak marka sahibine sonraki tarihli bir markanın kullanımını önleme hakkı vermelidir.
Genel Mahkeme, bu sayılan dört koşuldan son ikisinin dayanılan tescilsiz marka hakkının kaynaklandığı üye devlet hukukuna göre değerlendirileceğini belirtmiştir. Yani dayanılan tescilsiz markanın AB markasından önce gelip gelmediği ve bu hakkın sonraki tarihli bir markanın kullanımını engelleyecek nitelikte olup olmadığı değerlendirmesi AB hukukuna göre değil ilgili yerel hukuka göre belirlenecektir. Bu hususların somut olayda varlığının ispat yükü de itiraz sahiplerine düşmektedir.
İtiraz sahibi Monster Energy, tescilsiz markalarının yalnızca “enerji içecekleri” üzerinde kullanıldığını ispat edebildiğinden İtiraz Birimi incelemesini yalnızca bu mallar ile itiraza konu markanın kapsadığı mallar arasında yapmıştır. Birim, itiraza konu markanın kapsamındaki (18, 25 ve 35. sınıflar) ürün ve hizmetlerin enerji içecekleri ile benzememesi nedeni ile işaretler arasında benzerlik olsa dahi müşterilerin bu markayı itiraz sahibinin markaları ile karıştırıp yanlış ürün tercihinde bulunmayacağına karar vermiştir.
Monster Energy’e göre İtiraz Birimi, bir haksız fiil teamülü olan ve tescilli olmayan markadan kaynaklan hakları üçüncü kişilerin benzer kullanımlarına karşı koruyan “passing off” hususuna ilişkin Birleşik Krallık yasasını somut olaya hatalı bir şekilde uygulamıştır. Nitekim itiraz sahibinin iddiasına göre, passing off bağlamında yapılacak bir incelemede mal ve hizmetler arasındaki benzerliğin bir önemi yoktur, zira tarafların değil aynı, ortak bir sektörde çalışma zorunluluğu bile yoktur. İtiraz sahibi bu hususu -tarafların aynı sektörde faaliyet gösterme zorunluluğunun olmadığını- dilekçesinde İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi’nin vermiş olduğu bir karara atıf yaparak açıkladığını ve bunun göz ardı edildiğini iddia etmiştir.
Temyiz Kurulu ise İtiraz Biriminin vermiş olduğu kararın yerinde olduğunu çünkü itiraz sahibinin Birimin vermiş olduğu kararı çürütecek bir delil sunmadığını, bu nedenle Tüzüğün 8(4) maddesindeki gerekçenin yeterince desteklenmediğini belirtmiştir. Genel Mahkeme ise, Tüzüğün 8(4). maddesine dayanılarak yapılan bir itirazda itiraz sahibinin tescilsiz işaretin ticaret sırasında yerelliği aşacak şekilde kullanıldığına ve koruma kapsamına ilişkin deliller sunmasının gerekli olduğunu ve dayanılan üye devlet hukukuna ilişkin hüküm veya içtihatların açık bir şekilde tanımlanması gerektiğini belirtmiştir. Somut olayda ise itiraz sahibinin üstüne düşen bu yükümlülüğü yerine getirmediği ve dilekçesinde yalnızca bir mahkeme kararına dipnot olarak yer vermesinin bu anlamda yeterli olmadığı Genel Mahkeme’nin kararında belirtilmiştir. Bu nedenle Mahkeme itiraz sahibinin Tüzük madde 8(4)’e dayanan itirazını reddetmiştir.
Sonuç olarak Genel Mahkeme, Temyiz Kurulunun kararını iptal etmiştir.
Markaların genel izlenim olarak birbirine benzemesinin aralarındaki farklılıkları nasıl bertaraf edebileceğini ve de tescilsiz bir marka hakkına dayanan itiraz sahiplerinin itirazlarının başarılı olabilmesi için hangi hususları ispatlamaları gerektiğini açıklayan Genel Mahkeme kararının okuyucularımıza faydalı olacağını düşünüyoruz.
Banu Eylül Yalçın
Ocak 2021
[1] ABAD’ın T-35/20, EU:T:2020:579 sayılı 2 Aralık 2020 tarihli Monster Energy Company v EUIPO kararı, <http://curia.europa.eu/juris/document/document.jsf;jsessionid=D1AB56888AA7CBB741DE6A19FAB31CB1?text=&docid=234843&pageIndex=0&doclang=EN&mode=lst&dir=&occ=first&part=1&cid=19326028>