Etiket: ilahi komedya

Yedi Ölümcül Günah – Marka İtiraz Dilekçelerinde Karşılaşılan Sorunlar Üzerine Bir Deneme

Yedi Ölümcül Günah terimini sinemaseverler Se7en filminden (David Fincher, 1995), edebiyatseverler ise Dante’nin İlahi Komedyası’ndan (Dante Alighieri, Divina Commedia, 1320) hatırlayacaktır.

Esasen Hıristiyan Katolik inancında yer bulan Yedi Ölümcül Günah; kibir, açgözlülük, şehvet, öfke, kıskançlık, tembellik ve oburluktur. Bunlar insanın doğasında bulunan temel zaaflardır ve bütün suç ve günahların bu ana zaaflardan kaynaklandığı düşünülmektedir.

Se7en filminde, ismi bilinmediğinden John Doe olarak anılan ve Kevin Spacey tarafından canlandırılan dini fanatik, cinayetleri yedi ölümcül günah teması üzerinden işlemektedir. Filmin sonunda, kendisini öfke günahına yenik düşen Dedektif Mills (Brad Pitt)‘e öldürterek yedi günahı esas alan ölüm zincirini tamamlar. Film 25 yıl önce çekildiğinden spoiler vermekten çekinmedim, henüz izlemeyenler varsa bu modern klasiği mutlaka izlesin.

Dante’nin İlahi Komedyası’nın Cehennem bölümünü okumayanlar bence çok şey kaybetmiştir.

Dante’nin 9 çemberden oluşan, aşağıya doğru daralan bir yapı olarak tasvir ettiği Cehennem’in alt çemberleri daha ağır günahlar içindir ve alt katlarda cezaların ağırlığı da artmaktadır. Bu katmanlardan bir kısmı yedi ölümcül günaha göre sınıflandırılmıştır. Örneğin ikinci çember şehvet, üçüncü çember oburluk, beşinci çember öfke günahına kapılanlar içindir. Dante, Cehennem’deki yolculuğunda tarihteki birçok ünlü kişiyle karşılaşır ve bu kişilerin (günahkarların) çektikleri acılara tanıklık eder. İlahi Komedya’yı okuyun demeyeceğim, çünkü böylesine bir temel eseri tavsiye etmek hadsizlik olur.

Yedi ölümcül günahı temel alan çok sayıda başka kitap, şarkı, film, sanat eseri bulunmaktadır. Onlardan esinlenerek bu yazıda yedi ölümcül günahı marka itiraz dilekçelerine uyarlama denemesinde bulunacağız ve kendi meslek – ilgi alanımıza ilişkin deneyimlerimizi yedi ölümcül günah ekseninde aktarmaya gayret edeceğiz.

Yanlış anlaşılmasın marka itiraz dilekçelerinde yapılan temel yanlışların ve sıklıkla gözlemlenen sorunların karşılığı elbette Cehennem’de yanmak veya başka cezalar çekmek değildir. Karşılaşılacak ana sonuç öne sürdüğünüz iddiaların ve itirazlarınızın daha yüksek oranda reddedilmesidir. Gerçi bu da profesyoneller için mesleki anlamda Cehennem’i işaret ediyor sanırım. O nedenle ücretsiz endüljans (Orta Çağ’da ölümden sonra Cennet’e gidilebilmesi için kilisenin sattığı af belgesi) dağıttığımız bu yazıyı dikkatle okumanızı öneririz.

İşte marka itiraz dilekçelerinde sakınılması gereken yedi ölümcül günah ve açıklamaları:


1- OBURLUK (GLUTTONY):

İtiraz dilekçenizde oburca davranmayın ve mevzuatta sıralanan her gerekçeye itiraz dilekçesinde yer vermek için kendinizi zorlamayın. Mümkünse güçlü argümanlarınızı kullanarak kendinden emin ve ayakları yere basan kişi izlenimi verin.

Güçlü itiraz gerekçesinin kullanılması ve itiraz dilekçesinde güçlü gerekçeye konsantre olunması itirazın başarı şansını artıracaktır.

Mevcut itiraz dilekçelerinin çoğunluğunda karıştırılma ihtimali, tanınmışlık, kötü niyet, eskiye dayalı kullanım ve diğer itiraz gerekçelerine bir arada yer verilmektedir.

Ana itiraz gerekçesi karıştırılma ihtimali olsa da, diğer gerekçeler bu hususları ispatlayacak yeterli veya hiçbir belge bulunmasa da öylesine sıralanmaktadır.

Kötü niyet ve tanınmışlık argümanlarına her itirazda yer verilmesi, bu argümanları sıradanlaştırmaktadır.


2- TEMBELLİK (SLOTH):

Müvekkilin haklarını en iyi şekilde savunmak, müvekkilin tüm portfoyünü kopyala yapıştır yöntemi ile itiraz formuna geçirme tembelliği anlamına gelmemektedir. Vekilin yapması gereken portfoyü incelemek, üzerinde çalışmak ve başarı şansı daha yüksek itiraz gerekçesi markaları seçmektir.

Karıştırılma olasılığı iddiası öne sürülürken itiraz sahibinin onlarca markasına birbirinin peşisıra karmaşa içerisinde yer verilmesindense, başvuruyla daha benzer olanların öne sürülmesi veya bunların öncelikli olarak itiraz dilekçesinde yer alması isabetli olacaktır.

Başvuruyla hangilerinin daha benzer oldukları veya hangilerinin aynı veya benzer mal veya hizmetleri içerdikleri irdelenmeksizin, itiraz dilekçesinde onlarca, bazı durumlarda yüzlerce itiraz gerekçesi markanın sıralanması haliyle incelemede sıklıkla karşılaşılmaktadır.

İtiraz gerekçesi markaların başvuruyla benzerlik derecesi değerlendirilmeden, itiraz dilekçesinde kargaşa içerisinde yüzlerce markanın sıralanması incelemeyi zorlaştırdığı gibi, daha benzer olan itiraz gerekçesi markaların gözden kaçırılması riskini ortaya çıkartmaktadır.

Benzer durum, başvurunun kapsadığı mal ve hizmetlerle, aynı veya benzer mal ve hizmetlerin kapsanması hususunun göz ardı edildiği itirazlar için de geçerlidir.

Aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren ve başvuruyla daha benzer olan itiraz gerekçesi markalara, itiraz formunun ilgili kısmında en başta yer verilmesi gerekli ve elzemdir. Bu yöndeki filtrelemenin sadece Kuruma bırakılması, itiraz sahiplerinin haklarının gereğince savunulmaması ve itirazın gereği gibi yapılmamasıyla eş anlamlıdır.

Dolayısıyla, onlarca itiraz gerekçesi markanın öne sürülmesi yerine, başvuruyla daha benzer olan ve mal ve hizmet kapsamı en yakın olan markalara itiraz gerekçesi olarak yer verilmesi veya bunların filtrelenerek itiraz formunda başa yazılması isabetli olacaktır.  

Buna ilaveten, aynı (veya çok benzer) markanın aynı mal veya aynı tür mallar için, tescil tarihleri itibarıyla birisi kullanım talebine konu olabilecek, diğeri kullanım talebine konu olmayacak iki ayrı tesciline sahip olmanız halinde, bunlardan kullanımın ispatına konu olamayacak olanını itiraz gerekçesi olarak seçmeniz, size itirazın incelenmesi bakımından süre ve prosedürler anlamında avantaj sağlayacaktır. Aynı avantajlar ve süre – prosedür kazancı Kurum açısından da geçerlidir.

Son olarak; malların ve hizmetlerin aynı veya aynı tür olmadığı hallerde, malların ve hizmetlerin benzerliği sadece iddia edilmekle yetinilmemeli; bundan önemlisi ortaya konulmalıdır. Malların ve hizmetlerin benzerliği ispatlanırken bu hususu gösterir argümanlar öne sürülebilir ve bu tespiti içeren önceki Kurum, Mahkeme, yabancı ofis kararları itirazı desteklemek amacıyla sunulabilir.


3- ŞEHVET (LUST):

Şehvet günahı kelimenin cinsel anlamıyla tanımlanmış bir günah olsa da, biz şehveti bu yazıda aşırı ve kontrolsüz istek anlamında kullanacağız.

Bazı itiraz dilekçelerinde gerekçelerin kontrolsüz biçimde sıralandığı ve başarı motivasyonuyla kimi zaman tutkunun esiri olunduğu gözlemlenmektedir. Bu durum, özellikle tanınmışlık ve kötü niyet argümanlarında karşımıza çıkmaktadır ve Türkiye’de kimin tanıdığı belirsiz olan markalar, itiraz dilekçelerinde tutkulu biçimde tanınmış markalar olarak lanse edilmektedir. İlaveten aleyhine itiraz edilen kişiler de her durumda kötü niyetli kişiler olarak tanımlanmaktadır.

Tanınmışlık gerekçesi öne sürülmüş ise itiraz gerekçesi markanın Türkiye’deki tanınmışlığı ispatlanmalıdır.

İtiraz gerekçesi markanın yurtdışındaki kullanım ve tescillerine ilişkin yüzlerce sayfalık doküman sunulması markanın Türkiye’deki tanınmışlığına delil teşkil etmeyecektir. Öncelikli olarak Türkiye’deki kullanım ve tanınmışlık hususlarına odaklanılması yerinde olacaktır.

Ayrıca, itiraz ekinde yabancı dillerde sunulan dokümanlardan sonuca etkili olacağı düşünülenlerin, itiraz sahibince tercümesinin yaptırılarak itiraza eklenmesi yerinde olacaktır. Kurulun yabancı dildeki yüzlerce sayfa doküman içerisinden önemli olanları seçip, Türkçe’ye çevirerek inceleme yapması beklenemez.

Son olarak, başvuru ile itiraz gerekçesi marka arasında benzerlik bulunması veya bu yöndeki iddia tek başına kötü niyetli başvuru argümanını ispatlamayacaktır. Kötü niyetli başvuru iddiasının ispatlanması için ek delil ve somut hallere ihtiyaç vardır (bkz. Marka İnceleme Kılavuzu). Dolayısıyla, bu tip durumlarda kötü niyetli başvuru iddiası, itiraz dilekçesi kuvvetlendirmekten çok sıradanlaştırmaktadır.


4- AÇGÖZLÜLÜK (AVARICE):

Başvuru aşamasında açgözlü davranarak, ilgili sınıftaki tüm mal veya hizmetlerin tescilini talep etmek, incelemenin sonraki aşamalarında sorunlara yol açtığı gibi, marka sicilini kullanılmayan ve kullanılmayacak mal ve hizmetlerle dolu bir depoya çevirmektedir. Bu durumun yansımaları itiraz incelemesinde de görülmektedir.

Başvurunun mal ve hizmet listesinin, ilgili sınıftaki tüm mal ve hizmetler için yapılması yerine, başvuru sahibinin fiili ve potansiyel faaliyet alanlarıyla sınırlı tutulması, sizlere incelemenin her aşamasında fayda sağlayacaktır. Örneğin; 9. sınıfta bilgisayar yazılımları üreten müvekkil için yapılacak başvuruda, sadece o sınıfta yer aldığı için gözlüklerin tescilinin talep edildiği bir halde, yazılımlarla ilgili olmayan ve başvurunun o haline itiraz etmeyecek bir üçüncü kişi, sadece gözlükler nedeniyle başvurunuza itiraz edebilecektir. Bunun sonucu da en iyi ihtimalle tescil sürenizin uzaması, kötü ihtimalle de başvurunun reddedilmesi veya ileride olası hükümsüzlük davaları olacaktır.

35. sınıftaki satışa sunum hizmetlerinin tescilinin, 34 sınıftaki tüm mallar için neden talep edildiğinin mantıklı biçimde açıklanabildiği şu ana dek görülmemiş olsa da, fiiliyatta bu tip başvurular azımsanamayacak derecede fazladır.

Bu tip başvurular sağlıklı incelemeyi gerçek anlamda sekteye uğratmaktadır. Sistemin tüm aktörleri bakımından faydasızdır, zaman kaybına ve gereksiz işlem hacmine yol açar mahiyettedir.

Buna ilaveten, itiraz ederken de kimi hallerde mütevazi davranmak tercih edilebilir. Müvekkiliniz için önemli olan, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerden sadece bir kısmının tescil edilmemesi ise, başvurunun tümüne itiraz etmek yerine kısmi itiraz yolunu tercih edebilirsiniz. Kısmi itiraz yoluyla, reddedilmesi istenen mal ve hizmetler bakımından argümanlarınızı daha sağlam gerekçelere oturtmanız mümkün olacaktır ve Kurum incelemesi de daha somut argümanlar üzerinden yapılacaktır.


5- ÖFKE (ANGER):

Se7en filminin dramatik sonunda, Dedektif Mills hamile karısını öldüren John Doe’ya karşı öfkesine hakim olamaz ve bilge dedektif Somerset’in tüm çabalarına karşın John Doe’yu öldürür. Bunun sonucunda John Doe zinciri tamamlar ve hayatını kaybetse de kazanan taraf olur. Yani öfke, kendinizi haklı hissetseniz ve eliniz güçlü olsa da, size çok pahalıya patlayabilir.

Dolayısıyla, dilekçenizi yazarken öfkeye kapılmayın, klavyenize hakim ve son derece sakin olun.

Özellikle kötü niyet iddiasını öne sürerken karşı tarafa ve nadiren rastlansa da Kuruma, uzmanlarına, mahkemelere, bilirkişilere karşı saldırgan bir üslubu tercih etmeyin, kimseye karşı tehditkar ifadeler kullanmayın. Dünya sizin markanız üzerine kurulu olmadığı gibi, saldırgan ifadeler, negatif reaksiyon da doğurabilecektir.


6- KISKANÇLIK (ENVY):

Kıskançlık günahı başka bir vekile ait itiraz dilekçesinde kullanılan formatı, ifadeleri, örnekleri birebir kopyalama fiili olarak itiraz dilekçelerinde karşımıza çıkmaktadır.

Fikri mülkiyet alanında faaliyet gösteren kişilerin intihale, içerik hırsızlığına yönelimi için, kıskançlık hafif bir tanımlama olarak kalıyor bizce. Bir gün bakarsınız aleyhinize bir intihal davası açılır, başınıza beklemediğiniz dertler çıkar. Bizce bu çeşit kıskançlıktan uzak durun, okuyarak ve çalışarak kendi özgün metin ve formatlarınızı oluşturmayı tercih edin.

Unutmadan: IPR Gezgini’nden yaptığınız alıntılar için kaynak gösterirseniz biz de seviniriz!


7- KİBİR (PRIDE):

Kibir, muhtemelen hepimizde biraz da olsun mevcuttur. Buna karşın ölçüsüz kibir, kendine aşırı güvenle birleştiğinde uzlaşma ihtimali ve başkasına el uzatma fikri ortadan kalkabilir.

Marka itirazlarının birçoğu yurtdışında sulh yoluyla çözümlenmektedir. Bunun yöntemi de tarafların yaptıkları anlaşma uyarınca mal ve hizmet listelerinde kısmi feragat yolunu tercih etmeleri, markanın devredilmesi, muvafakatname verilmesi veya itirazın geri çekilmesidir. Bu olasılıkları göz ardı etmemenizi öneririz. Bununla birlikte özellikle muvafakatnamede dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var.

Muvafakatname istisnası sadece 5/1-(ç) bendine ilişkindir.

6ncı madde kapsamında verilen ret kararlarında, eğer başvuru sahibi ile yayıma itiraz sahibi anlaştıysa, yayıma itirazın geri çekilmesi yolu tercih edilmelidir. Yayıma itirazın, itiraz sahibince geri çekilmesi halinde, Kurul ret kararının dayanağı ortadan kalktığından, başvuru hakkındaki ret kararını kaldırmaktadır.

Bununla birlikte, dilekçede ret gerekçesi markanın sahibi ile anlaşma görüşmeleri, muvafakatname verileceği veya ret gerekçesi markanın devri gibi iddialar varsa, bunlarla ilgili gelişmelerden Kurumun bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Muvafakatnamede noter onayı, apostil ve diğer şartlar eksiksiz biçimde yerine getirilmeli ve form düzgün biçimde sunulmalıdır.

Yayıma itirazlarda tarafların uzlaşması olasılığı mevcuttur. Bu olasılık, başvuru sahibinin gerçek kullanım niyetinin bulunmadığı, başvurusu öylesine yapılmış mal ve hizmetler bakımından özellikle güçlüdür. Mal / hizmet listesindeki yapılacak karşılıklı veya kısmi feragatlar sonucu ihtilaflar sulh yoluyla çözülebilir. Bu ihtimal göz ardı edilmemeli ve gerektiğinde sulh yolu kullanılmalıdır.

Son olarak kibirin yansıması olan aşırı özgüven sizi sakın ola ki yanlış yönlendirmesin; yayıma itiraz sonucu verilen kararlara karşı yapılan itirazların incelemesinde Kurul, itiraz sahibince sunulan gerekçelerle bağlıdır. Kurul sizin sunmadığınız ve öne sürmediğiniz gerekçeleri incelemeyecektir. Bu nedenle itiraz gerekçesi markaların ve diğer itiraz gerekçelerinin dikkatle seçilmesi ve itiraz dilekçesinde açık biçimde ifade edilmesi gereklidir.


Yedi Ölümcül Günahı, marka itiraz dilekçelerine uyarladığımız yazının sonuna geldik. Sorunlar ve beklentiler hakkında bir fikir verdiğimizi umuyoruz. Dilerseniz endüljans olarak kabul edebilirsiniz.

Önder Erol ÜNSAL

Mayıs 2019

unsalonderol@gmail.com