Etiket: parti amblemlerinin benzerliği

ANAYASA MAHKEMESİ İKİ SİYASİ PARTİNİN AMBLEMLERİNDE YER ALAN GÜVERCİN ŞEKİLLERİNİN BENZERLİĞİNİ DEĞERLENDİRDİ – KARIŞTIRILMA OLASILIĞI İNCELEMESİ İLE DENEYSEL BİR EŞLEŞTİRME


IPR Gezgini’nin Instagram hesabında 1 Nisan 2022 tarihinde yaptığım aşağıdaki paylaşımda, dikkat çekici bulduğum bir haberi paylaşmış, kişisel görüşümü belirtmiş ve Anayasa Mahkemesi’nin bir nevi karıştırılma ihtimali incelemesi anlamına gelecek kararını merakla beklediğimi ifade etmiştim.


Anayasa Mahkemesi’nin merakla beklediğim kararı 17 Haziran 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Mahkemenin 21 Nisan 2022 tarihli, 2022/2 (Değişik İşler) esas ve 2022/1 karar sayılı kararına okuyucularımız bu bağlantıdan erişebilir.

Kararı aktarmaya geçmeden önce ilk olarak ihtilafı hatırlatmak yerinde olacaktır.

Yeni kurulan Türkiye’nin Sesi Partisi (SES) aşağıdaki parti amblemini kullanmaya başlar:

Bu amblemde yer alan güvercin çiziminin, renk ve çizim olarak kendi partilerinin aşağıda yer verilen amblemindeki güvercin şekline çok benzediğini düşünen Demokratik Sol Parti (DSP) yetkilileri, SES Partisi’nden ilgili amblemin kullanımının durdurulmasını ister.

Partiler karşılıklı açıklamalar yapar ve nihayetinde SES Partisi amblemin kullanımının durdurulmasını talebini kabul etmez. (bkz. 1, 2)

SES Partisi’nin amblemini değiştirmemesi üzerine DSP konuyu yargıya taşır ve Parti Genel Sekreteri, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 96. maddesine aykırılık gerekçesiyle Türkiye’nin Sesi Partisi ambleminin hükümsüzlüğüne ve siyasi parti sicilinden terkinine karar verilmesini talep eder.

Siyasal Partiler Kanunu’nun 96. maddesi “Anayasa Mahkemesince temelli kapatılan veya siyasi parti siciline kayıtlı bulunan siyasi partilerin isimleri, amblemleri, rumuzları, rozetleri ve benzeri işaretleri aynen veya iltibasa mahal verecek şekilde başka bir siyasi partice kullanılmayacağı gibi, daha önce kurulmuş Türk devletlerine ait topluma mal olmuş bayrak, amblem ve flamalar da siyasi partilerce kullanılmaz.” hükmünü içermektedir. Bu çerçevede, DSP’nin talebinin temel gerekçesi, sonradan kurulan Türkiye’nin Sesi Partisi’nin ambleminin DSP amblemi ile iltibas yaratacak şekilde benzer olmasıdır.

Anılan Kanunun ilgili bir diğer hükmü ise 104. maddenin üçüncü fıkrasıdır: “Tüzüklerinde Anayasa Mahkemesince temelli kapatılan veya siyasi parti siciline kayıtlı bulunan siyasi partilerin isimleri, amblemleri ve rumuzlarını aynen veya iltibasa mahal verecek şekilde kabul eden veya kullanan siyasi parti aleyhine Anayasa Mahkemesine, Cumhuriyet Başsavcılığınca resen veya ilgili siyasi parti tarafından doğrudan yazı ile başvurulur. Anayasa Mahkemesi başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde isim, amblem ve rumuzlarla ilgili olarak siyasi parti siciline kayıt önceliğine göre yapacağı incelemede bu Kanunun 96 ncı maddesinin birinci fıkrasına aykırılık görürse, aykırılık teşkil eden isim, amblem ve rumuzların hükümsüzlüğüne ve siyasi parti sicilinden terkinine karar verir.”


Demokratik Sol Parti’nin talebini inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasını verir ve mütalaasında; “… her iki amblemdeki güvercin figürlerinin büyüklüklerinin birbiriyle benzer ve renklerinin beyaz olduğunu, kanatlarının açık ve aynı yöne uçar vaziyette bulunduğunu belirterek Türkiye’nin Sesi Partisi ambleminin Demokratik Sol Parti amblemiyle iltibasa mahal verecek şekilde benzerlik gösterdiğini, her iki siyasi partinin birbiri ile karıştırılmasına elverişli olduğunu ve bu nedenle Türkiye’nin Sesi Partisi ambleminin hükümsüzlüğüne ve siyasi parti sicilinden terkini talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini” ileri sürer.

SES Partisi’nin savunması ise; “… ilk bakışta fark edilebilen değişik özelliklerin bulunması hâlinde sırf aynı simgenin amblemde yer almasının iltibasa yol açacağından söz etmenin siyasi partilerin serbestçe faaliyet göstereceklerine ilişkin Anayasa ilkelerinin ve bunun uzantısı olan amblem seçme hakkının gereksiz ve ölçüsüz kısıtlanmasına yol açacağı, kendi Partileri ile Demokratik Sol Parti amblemlerinde yer alan güvercin figürlerinin kanat yapıları ve kuyruk şekillerinin farklı olduğu, dahası Partilerinin amblemindeki güvercin figürünün zeytin dalı taşıdığı, ayrıca Partileri ile Demokratik Sol Parti arasında herhangi bir tarihî veya siyasi miras açısından karışıklık doğuracak bir yakınlık bulunmadığı, dolayısıyla da Partilerinin ambleminin hükümsüzlüğü ve siyasi parti sicilinden terkini talebinin reddine karar verilmesi gerektiği” argümanları üzerine kuruludur.

Anayasa Mahkemesi, DSP’nin talebini 21 Nisan 2022 tarihli, 2022/2 (Değişik İşler) esas ve 2022/1 karar sayılı kararı sonuçlandırır ve talebi oy çokluğu ile kabul ederek, Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılmakta olan amblemin 2820 sayılı Kanun’un 96. maddesine aykırı olduğu anlaşıldığından, anılan Partinin ambleminin hükümsüzlüğüne ve siyasi parti sicilinden terkini talebinin kabulüne karar verir.


Anayasa Mahkemesi’nin kararında sıklıkla “iltibas” kavramından, şekillerin benzerliğinden bahsedilmesi ve bu bağlamda yapılan analizin markalar arasındaki karıştırılma olasılığı analizine yakınlaşması dikkat çekicidir. Bu bağlamda, Anayasa Mahkemesi kararının önemli kısımlarının aktarılması yerinde olacaktır:

“6. Anılan düzenlemelere göre (2820 sayılı Kanunun 96(1) ve 104(3) maddeleri, Y.N.) bir partinin siyasi parti siciline kayıtlı başka bir partinin amblemini aynen veya iltibasa yol açacak şekilde kullanması yasaklanmıştır. Siyasi parti siciline kayıtlı bir partinin ambleminde yer alan bir şekil veya figürün diğer bir parti tarafından karışıklığa yol açmaması şartıyla kullanılmasında ise herhangi bir engel bulunmamaktadır.

7. Siyasi partilerin seçmenlere vereceği mesajları daha anlaşılabilir kılması ve hitap ettikleri seçmen kitlesinin önem atfettiği değerlerin sahiplenildiğinin ifade edilmesi bakımından hedeflediği idealleri yansıtan ve özetleyen şekil veya figürleri amblemlerinde kullanmaları son derece doğaldır. Ancak partiler, bu şekil veya figürleri siyasi parti siciline daha önceden kayıtlı olan partilerin amblemleriyle iltibasa mahal vermeyecek şekilde kullanmalıdır. Bir partinin kullanacağı amblemin başka bir parti izlenimi vermemesi, yanılgı veya yanlış anlamalara sebep olmaması gerekir. Siyasi partilerin isim ve rumuzları gibi amblemleri de açık olmalı ve kişilerin bir siyasi partiyi başka bir siyasi parti ile karıştırmalarına yol açmamalıdır.

8. Talepte bulunan Demokratik Sol Partinin amblemi incelendiğinde amblemde dikdörtgen mavi zemin üzerinde her iki kanadı da açık bir güvercin figürünün yer aldığı, bu figürün beyaz dikdörtgen ile çevrelendiği görülmektedir. Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılan amblemde ise lacivert zemin üzerinde ağzında zeytin dalı bulunan ve her iki kanadı da açık bir güvercin figürü yer almaktadır. Her ne kadar Türkiye’nin Sesi Partisi’nin ambleminde diğerinden farklı olarak güvercin figürü ağzında yeşil bir zeytin dalı taşımakta ise de amblemin baskın figürünün güvercin olduğu, her iki parti ambleminde de güvercin figürünün yaklaşık olarak aynı büyüklükte, aynı renkte ve aynı yöne uçar hâlde kanatları açık bir şekilde yer aldığı gözetildiğinde amblemlerin seçmenin yanılmasına sebep olabileceği değerlendirilmiştir.

9. Bu tespitler çerçevesinde Demokratik Sol Parti ile Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılan amblemler birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılmakta olan amblemin Demokratik Sol Parti tarafından kullanılan amblemle iltibas yaratacak şekilde benzer olduğu, Demokratik Sol Parti ambleminden duraksamaya neden olmayacak şekilde ayırt edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.

10. Açıklanan nedenlerle Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılmakta olan amblemin 2820 sayılı Kanun’un 96. maddesine aykırı olduğu anlaşıldığından anılan Partinin ambleminin hükümsüzlüğü ve siyasi parti sicilinden terkini talebinin kabulü gerekir.”


Bu noktada deneysel bir yaklaşımla, Anayasa Mahkemesi’nin siyasi parti amblemlerinin benzerliğine ilişkin analizini, karıştırılma olasılığı analizinin temel ilkeleri çerçevesinde inceleyecek olursak:

İşaretlerin Benzerliği: Anayasa Mahkemesi kararının 8. paragrafında işaretleri hangi nedenle benzer bulduğunu (her iki parti ambleminde de güvercin figürünün yaklaşık olarak aynı büyüklükte, aynı renkte ve aynı yöne uçar hâlde kanatları açık bir şekilde yer aldığı) açıklamıştır.

Baskın Unsur: Anayasa Mahkemesi kararının 8. paragrafında yeni kurulan partinin amblemindeki baskın unsuru “amblemin baskın figürünün güvercin olduğu” ifadesiyle tespit etmiştir.

Kamunun İlgili Kesimi: Kararın 7. maddesinde Anayasa Mahkemesi analizini toplumun hangi kesimi açısından yapıldığını belirtmiş ve “Siyasi partilerin seçmenlere vereceği mesajları daha anlaşılabilir kılması ve hitap ettikleri seçmen kitlesinin önem atfettiği değerlerin sahiplenildiğinin ifade edilmesi bakımından hedeflediği idealleri yansıtan ve özetleyen şekil veya figürleri amblemlerinde kullanmaları son derece doğaldır.” ifadesi kapsamında oldukça heterojen bir grup teşkil edebilecek ilgili siyasi partilerin seçmen kitlesini işaret etmiştir. Bunun marka incelemesi dilindeki karşılığı da hiç şüphesiz ortalama düzeyde dikkate sahip ortalama tüketicilerdir.

Tanınmışlık: Kararda önceki tarihli parti ambleminin toplum nezdindeki bilinirliğinden ve geçmiş yıllardan kaynaklanan ününden bahsedilmemiş ve bu bağlamda tanınmışlığa ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır.

Ayırt Edici Güç: Kararda önceki tarihli parti ambleminin özgünlüğünden kaynaklı olarak ayırt edici gücünün yüksekliği gibi bir husustan bahsedilmemiştir.

Malların ve/veya Hizmetlerin Benzerliği: İhtilafın niteliği elbette ki bu yönde bir değerlendirmeyi gerektirmemektedir.

Karıştırılma Olasılığının Varlığı: Anayasa Mahkemesi; kararının 9. paragrafında, karar boyunca saydığı gerekçe ve tespitler çerçevesinde, iltibas yaratacak derecede benzerliğin varlığını tespit etmiş ve SES Partisi ambleminin DSP ambleminden duraksamaya neden olmayacak şekilde ayırt edilmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir: “Bu tespitler çerçevesinde Demokratik Sol Parti ile Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılan amblemler birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılmakta olan amblemin Demokratik Sol Parti tarafından kullanılan amblemle iltibas yaratacak şekilde benzer olduğu, Demokratik Sol Parti ambleminden duraksamaya neden olmayacak şekilde ayırt edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.”


Anayasa Mahkemesi kararını oy çokluğu ile almıştır. On beş Mahkeme üyesinden dördü karşı oy vererek, çoğunluktan ayrılmıştır. Dört karşı oy sırayla aşağıdaki gerekçelere dayanmaktadır:

1- “… Hükümsüzlüğü ve terkini talep edilen amblemin talepte bulunan partinin ambleminden birçok yönden farklı olduğu açıktır. Her şeyden evvel, güvercin figürleri ve zemin renkleri aynı olmadığı gibi, talepte bulunan partinin ambleminde yer alan beyaz dikdörtgen çerçevenin diğer partinin ambleminde olmadığı anlaşılmaktadır. Daha önemlisi, iltibasa meydan verdiğine hükmedilen amblemde, diğerinden farklı olarak, ağzında yeşil zeytin dalı olan bir güvercin figürüne yer verilmektedir. Bu zeytin dalının rengi ve büyüklüğü de dikkate alındığında iki figürün kolaylıkla ayırt edilebilir mahiyette olduğu, dolayısıyla iltibasa neden olacak şekilde benzer olmadığı görülmektedir…”

2- “… Talepte bulunan Demokratik Sol Partinin amblemi incelendiğinde amblemde dikdörtgen mavi zemin üzerinde her iki kanadı da açık bir güvercin figürünün yer aldığı, bu figürün beyaz dikdörtgen ile çevrelendiği görülmektedir. Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılan amblemde ise lacivert zemin üzerinde ağzında zeytin dalı bulunan ve her iki kanadı da açık bir güvercin figürü yer almaktadır. Her iki amblemdeki güvercin figürlerinin büyüklükleri de yaklaşık olarak aynıdır. Ancak Türkiye’nin Sesi Partisinin ambleminde yer alan güvercin figürü diğerinden farklı olarak ağzında yeşil bir zeytin dalı taşımaktadır. Zeytin dalının büyüklüğü ve rengi amblemin tamamı gözetildiğinde ilk bakışta fark edilecek ve dikkat çekecek durumdadır. Bu yönüyle amblemdeki güvercin figürünün ağzında taşıdığı zeytin dalı, güvercin figürlerinin aynı yöne bakıp bakmamasından veya kanatlarının açık olup olmamasından daha ayırt edici bir niteliğe sahiptir.

Bu tespitler çerçevesinde Demokratik Sol Parti ile Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılan amblemler birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılmakta olan amblemin Demokratik Sol Parti tarafından kullanılan amblemle iltibas yaratacak şekilde benzer olmadığı, Demokratik Sol Parti ambleminden duraksamaya neden olmayacak şekilde ayırt edilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır…”

3- “Türkiye’nin Sesi Partisinin amblemine karşı itirazda bulunan Demokratik Sol Partinin amblemine baktığımızda amblemde dikdörtgen mavi zemin üzerinde her iki kanadı da açık bir güvercin figürünün yer aldığı, bu figürün beyaz dikdörtgen ile çevrelendiği görülmektedir. Türkiye’nin Sesi Partisi tarafından kullanılan amblemde ise lacivert zemin üzerinde ağzında zeytin dalı bulunan ve her iki kanadı da açık bir güvercin figürü yer almaktadır. Her iki amblemdeki güvercin figürlerinin büyüklükleri de yaklaşık olarak aynıdır. Ancak Türkiye’nin Sesi Partisinin ambleminde yer alan güvercin figürü diğerinden farklı olarak ağzında yeşil bir zeytin dalı taşımaktadır. Zeytin dalının büyüklüğü ve rengi amblemin tamamı gözetildiğinde ilk bakışta fark edilecek ve dikkat çekecek bir durum taşımaktadır. Ek olarak Türkiye’nin Sesi Partisinin amblemi daha koyu bir mavi üzerinde bulunmaktadır ve partinin tam adı da kısaltmanın altında yazılmıştır. Bütün bunlar itirazda bulunan Demokratik Sol Partinin amblemi ile Türkiye’nin Sesi Partisinin amblemini farklılaştırmaktadır.

Seçmenler çeşitli nedenlerle parti adlarını, kısaltmalarını ve amblemlerini karıştırabilir. Sırf isim ve kısaltma benzerliğinden dolayı Anayasanın tanıdığı en temel haklardan olan siyasi parti kurma ve siyasi faaliyette bulunma hakkı kısıtlanmamalıdır. Bir siyasi partinin kendisini en iyi ifade ettiğini düşündüğü ismi, kısaltmayı ve amblemi terk etmeye zorlanması ifade ve örgütlenme özgürlüğü ve demokrasi esaslarıyla bağdaşmayan ölçüsüz bir müdahale anlamına gelmektedir.”

4- Gerekçeler 2 numaralı görüşle temel olarak aynıdır.


Çoğunluk görüşü ve karşı oylar birlikte okunduğunda, hiyerarşik olarak Türkiye’nin en yetkin hukuk insanları arasında bulundukları kabul edilmesi gereken Anayasa Mahkemesi üyelerinin dahi, işaretlerin benzerliği konusunda birbirlerinden ayrıştıkları görülmektedir. Bu husus bile tek başına, markaların karıştırılma olasılığı incelemesinin çoğunlukla öznel bakışın önem kazandığı, nesnelliğin nispeten zor sağlanabileceği bir alan olduğunu göstermektedir.

İhtilaf hakkında, daha önce sosyal medyada belirttiğim kendi görüşümü tekrarlayacak olursam; beyaz güvercin sembolünün evrensel olarak barışı simgeleyen, bu yönüyle dünya genelinde ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılan bir siyasal sembol olmasından, dolayısıyla siyasal partilerce sembol olarak seçiminin gayet kabul edilebilir gerekçeleri bulunmasından, evrensel olarak barışı simgeleyen beyaz güvercin şeklini kullanan siyasi örgütlerin güvercin sembolünün başkalarınca kullanımını da makul karşılaması gerektiğinden ve her iki siyasal partinin amblemlerindeki güvercin şekillerinin kolaylıkla ayırt edilebilir biçimde stilize edilmiş olmalarından hareket ederek, amblemleri karıştırılabilecek veya iltibasa yol açabilecek derecede benzer olarak değerlendirmemiştim ve halen de aynı görüşteyim.

Bizim açımızdan ilgi çekici bu tip ihtilafların Anayasa Mahkemesi’ne daha sık ulaşması temennisiyle yazımı noktalıyorum. Okuyucuların amblemlerin benzerliği konusunda hakkında ne düşündüğünü de merak ediyorum doğrusu!

Önder Erol ÜNSAL

Temmuz 2022

unsalonderol@gmail.com