Çalışan buluşlarına ilişkin olarak mevzuatta öngörülen tahkim yolunun zorunlu mu yoksa ihtiyari mi olduğu, bu kapsamdaki uyuşmazlıklarda doğrudan dava açma imkânının olup olmadığı hususunda zaman zaman sorularla karşılaşmaktayız. Bu konuda, daha önce farklı kaynaklarda da kısmen paylaşılan yargı sürecinin ve sonucunun tamamının paylaşılmasının ve Danıştay görüşünün ortaya konulmasının faydalı olabileceği düşünülmektedir.
Bilindiği üzere, Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik 29/09/2017 tarih ve 30195 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmelik’in 1., 2., 3., 12., 13., 14., 15., 16., 17., 18., 21., 22., 24. maddelerinin tamamının, 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 11. maddesinin 2. fıkrasının ikinci cümlesi ile 3. fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin ve 23. maddesinin 2. fıkrasının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay 10. Dairesi’nin 2017/3748 esasına kayden dava açılmıştır.
İptali talep edilen düzenlemelerden “Bedelin taraflarca belirlenmesi” başlıklı 11 inci maddesi ile “Uyuşmazlığın çözümlenmesi” başlıklı 24 üncü maddesinin zorunlu tahkime ilişkin hükümler içerdiği görülmektedir. Nitekim 11 inci maddenin ikinci fıkrasında “(2) Hizmet buluşunun birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde bedel ve bedelin ödeme şekli, birinci fıkraya uygun olarak her bir çalışan için ayrı ayrı belirlenir. Tarafların anlaşamamaları halinde uyuşmazlık tahkim yoluyla çözümlenir.” hükmüne; 24 üncü maddenin birinci fıkrasında “(1) Çalışan ve işverenin, bu Yönetmelik hükümlerine göre ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerinde, işveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talebinde bulunmuşsa patent veya faydalı model verildiği tarihten, kısmi hak talebinde bulunmuşsa işverenin buluştan yararlanmaya başladığı tarihten itibaren iki ay içinde anlaşamamaları halinde uyuşmazlık bu Yönetmelikteki hesaplamalar kapsamında tahkim yoluylaçözümlenir.” ve dördüncü fıkrasında “ (4) Çalışan ile işveren arasında ve çalışanların kendi arasında bu Yönetmelik hükümlerine göre doğan uyuşmazlıklar tahkim yoluyla çözümlenir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Açılan davada esasen, söz konusu düzenlemelerin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanun’un 115 inci maddesinin on birinci fıkrasında yer alan “(11) Çalışan buluşları ile ilgili bedel tarifesi ve uyuşmazlık hâlinde izlenecek tahkim usulü yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine aykırı olduğu, Kanunda zorunlu tahkim usulünün öngörülmemesine karşın Yönetmelik ile zorunlu tahkim usulünün benimsendiği iddia edilmiştir. Yapılan savunmalarda da özetle Kanunda ve Yönetmelikte yer alan düzenlemenin zorunlu tahkime ilişkin olduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığı ifade edilmiştir.
Danıştay 10. Dairesi tarafından, 04/07/2018 tarihinde, “Yönetmeliğin 11. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesinin, 24. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “tahkim yoluyla” ibaresinin ve 4. fıkrasının YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA, diğer maddeler yönünden ise yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların bu aşamada gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine,” karar verilmiştir (Danıştay Onuncu Dairesi’nin 04/07/2018 tarihli, E:2017/3748 sayılı kararı). Söz konusu karara karşı itiraz edilmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından yapılan incelemede, “6769 sayılı Kanunun 115. maddesinin 11. fıkrasında yer alan uyuşmazlık halinde tahkim usulünün izleneceğine ve bu tahkim usulünün Yönetmelikle belirleneceğine ilişkin emredici hüküm uyarınca, Kanunun 165. maddesinin yönetmelik hazırlama yetkisini verdiği davalı idarelerden Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulduğu, ayrıca Yönetmelikte hangi hallerde tahkime başvurulacağı düzenlenmekle beraber, tahkime başvurulması halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerinin uygulanacağının kurala bağlanması karşısında, söz konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle, Danıştay Onuncu Dairesi kararının yürütmenin durdurulmasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 19/12/2018 tarihli, YD İtiraz No: 2018/591 sayılı kararı).
Danıştay 10. Dairesi tarafından uyuşmazlığın esası bakımından yapılan incelemede, “Uyuşmazlıkta, dayanak Kanun hükmü ile bedelin ve ödeme şeklinin işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuki işlem ile belirlenebileceği ve çalışan buluşları ile ilgili olarak bedel tarifesi ve uyuşmazlık halinde izlenecek tahkim usulünün Yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır. 6769 sayılı Kanun, çalışan buluşlarında uyuşmazlık çıkması halinde çözümünün tahkim ile yapılacağını açıkça ortaya koymuş, “tahkimle çözümlenmesi hali” gibi bir olasılık sunmamış, seçimlik bir yol öngörmemiş, tahkimle çözüleceğinin kabulü ile tahkimin usulünün düzenlemesini Yönetmeliğe bırakmıştır.
Bu durumda; dava konusu Yönetmeliğin, 6769 sayılı Kanun’un 115. Maddesinin 11. fıkrasında yer alan uyuşmazlık halinde tahkim usulünün izleneceğine ve bu tahkim usulünün Yönetmelikle belirleneceğine ilişkin emredici hüküm uyarınca, Kanun’un 165. maddesinin yönetmelik hazırlama yetkisini verdiği davalı idarelerden Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulduğu, ayrıca Yönetmelikte hangi hallerde tahkime başvurulacağı düzenlenmekle beraber, tahkime başvurulması halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve yabancılık unsuru taşıyan ihtilaflarda ise 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerinin uygulanacağının kurala bağlanması karşısında, söz konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle davanın ve iptal taleplerinin reddine karar verilmiştir (Danıştay Onuncu Dairesi’nin 26/11/2020 tarihli ve 2017/3748 E., 2020/5479K. sayılı kararı). Kanunda zorunlu tahkimin düzenlendiği, Yönetmeliğin bu konudaki hükümlerinin hukuka aykırı olmadığı tespit edilmiştir.
Aynı kararda, iptal talep edilen diğer maddeleri de kapsayacak şekilde yapılan genel değerlendirmede “Bu durumda, 6769 sayılı Kanun ile bedel ve ödeme şeklinin işveren ile çalışan tarafından belirlendiği, bedelin belirlenmesinde ise; hizmet buluşunun ekonomik değeri, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin hizmet buluşunun gerçekleştirilmesindeki katkısının dikkate alınmasının öngörüldüğü ve çalışan buluşları ile ilgili olarak bedel tarifesinin Yönetmelikle düzenleneceğinin kurala bağlandığı, bu yönüyle yukarıda açıklandığı üzere Kanun’un verdiği yetkiye istinaden, Kanunla belli edilen kriterler doğrultusunda buluş bedelinin hesaplama usul ve yöntemlerinin detaylandırıldığı Yönetmeliğin iptali istenilen düzenlemelerinde Kanun’u aşan veya Kanun’la çelişen bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, Yönetmeliğin dava konusu düzenlemelerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.” tespitlerine yer verilerek, iptali talep edilen hükümlerin hukuka aykırı olmadığına karar verilmiştir.
Söz konusu karara karşı davacı tarafından temyiz yoluna gidilmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde; davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı tespit edilmiş, gerekçeleri yerinde olduğu belirtilen Danıştay Onuncu Dairesinin 26/11/2020 tarih ve E:2017/3748, K:2020/5479 sayılı kararının onanmasına kesin olarak karar verilmiştir. (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 28/02/2022 tarihli ve 2021/2395 E., 2022/679 K. sayılı kararı).
Sonuç olarak, 6769 sayılı Kanunda öngörülen tahkim düzenlemesinin zorunlu tahkim kapsamında olduğunun ve bu yöndeki Yönetmelik hükümlerinin kanuna uygun olduğunun Danıştay tarafından da tespit edildiği, söz konusu kararın kesinleştiği görülmektedir.
Gökhan ERGÜL
av.gokhanergul@gmail.com
Adem SARIPINAR
Ağustos 2024
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...