HAYATINI KAYBETMİŞ VEYA KURGULANMIŞ MARKA VEKİLLERİ  ADINA USPTO NEZDİNDE YAPILMIŞ İŞLEMLER ABD – ÇİN FİKRİ HAKLAR FAY HATTINI GERİYOR


Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin arasındaki gerginliklerin Fikri Mülkiyet camiasına, buluşların kopyalanması, ticari sırların çalınması, verilerin sızdırılması gibi birçok farklı boyutta yansımaları olmuştu. Bugün paylaşacağımız konu ise her ne kadar ABD Fikri Mülkiyet (IP) çevrelerinde Çin’in bir başka “saldırısı” olarak yorumlansa da, yazarın herhangi bir ülkeyi dilin yapısından kaynaklı kurduğu “gerçeklik” temelinde nefret söylemiyle ötekileştirme niyeti bulunmamaktadır. (Bkz. Çinli/Çinliler)

ABD Patent ve Marka Ofisi’nin (USPTO) 25.08.2022 tarihinde yayınladığı bildiriye [1] göre Çinli bir ajans 2021’de vefat etmiş olan marka vekili Jeffrey Firestone adını kullanarak USPTO nezdinde 300’ün üzerinde uygunsuzluğa cevap sunmuş ve marka tescil başvuru yapmıştır. Üstelik sözü edilen marka vekili 2020 yılında 7.000’in üzerinde Çin menşeili marka tescil başvuru yapmış ve yılın en çok marka başvurusunu yapan vekilleri listesinde 7. sırada belirtilmiştir. Yayınlanan rapor, ihlalin yalnızca vekilin vefatı sonrasında yapılan işlemleri kapsadığı için geçmişe yönelik dosyalarda da aynı durumun söz konusu olup olmadığı şu an için belirsizdir.

Söz konusu suçun bir başka boyutu ise, aynı ajans tarafından, “Jackson George” isimli kurmaca bir marka vekili yaratılması ve bu isim üzerinden USPTO nezdinde 2.500’ün üzerinde markanın temsilciliği yapılmasıdır. Bu markaların büyük bir kısmında sözde vekil, Illinois eyaletinde yetkiliyken, bir kısmında ise aynı vekilin New York kanunları uyarınca yetkili marka vekili olduğu belirtilmiştir. Durumun fark edilmesi üzerine, USPTO tarafından yapılan araştırmada ABD kayıtlarında avukat olarak kayıtlı olan Jackson George isimli yetkili tespit edilmemiş, en yakın benzer olarak tespit edilen George Jackson’a (George Jackson III) konu hakkında bildirim yapılmıştır. Kendisi, marka konusunda veya bağlantılı herhangi bir alanda daha önce hiç çalışmadığını kuruma bildirmiştir.

Bunun üzerine, USPTO yaptığı araştırmalarda Jeffrey Firestone ve Jackson George isimleri üzerinden yapılan başvuruların izini sürerek, aynı zamanda aynı bağlantılardan yapılan elektronik imzalar ve aynı e-posta adreslerinin kullanılması gibi başka ortak noktaları da birleştirilerek aralarındaki bağlantıyı kanıtlayacak örnekler bulmuştur. Tüm bunlara ek olarak, aynı vekiller tarafından sunulan kullanım beyanlarında da sahte faturaların tespiti yapılmış ve bunlardan da ayrıca ayrıntılı olarak bildiride bahsedilmiştir.
 
USPTO, raporda elindeki tüm kanıtlara dayanarak, eşgüdümlü şekilde devam eden bu kasıtlı çabanın bilerek ve isteyerek işlenmiş nitelikli bir suç olduğu kanaatinde olduklarını açıkça belirtmiştir. Daha önce benzer durumlarda, markaların ve bağlantılı tüm işlemlerin sicilden terkin edildiği bilinmektedir. Fakat bu durum daha çok marka sahibini cezalandırmak anlamına geldiği için bu ayrı bir tartışma konusudur. Dolayısıyla, sadece marka sahiplerini cezalandırmanın ötesinde, ihlali gerçekleştiren kişilerin yargılanması ve ne gibi yaptırımlar uygulanabileceğine ilişkin olasılıklar üzerinde konuşulmaktadır. Daha önce ABD’nde ikamet eden ve benzer suçlara girişen kişilerin hapis cezası aldığı bilinse de, denizaşırı bir ülkede gerçekleşen suçlara ilişkin yaptırımların hangi yönde olacağı merakla beklenmektedir.

ABD’nin geçmiş örneklerine bakarsak, genel olarak marka vekili olmayan ancak marka vekili gibi hareket eden dolandırıcılar konusunda vermiş olduğu kararların hakkaniyetinden bahsetmek mümkündür. Mevcut durumda, ihlali yapanın da Çin menşeili olduğu düşünüldüğünde yine caydırıcı olarak adlandırılabilecek bir hükme varılacağı beklenmektedir. 

Türkiye’de ise, bilindiği üzere, marka ve patent vekillerinin eylemlerinin mesleğin gereklikleri ve erdemleri çerçevesinde yürütülmesi için Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Vekilleri ve Marka Vekilleri Meslek Kuralları ve Disiplin Yönetmeliği[2] mevcuttur. Yönetmelik kapsamında bir marka ve/veya patent vekilinin suç kapsamında sayılabilecek eylemlerinin çerçevesi net olarak çizilmişken, yetkili olmayanların veya vekillik yetkisi olmadığı halde yetkiye sahipmiş gibi davrananların karşılaşabileceği yaptırımlar mevzuat çerçevesinde net olarak belirtilmemiştir. ABD’nde karşılaşılan vakanın bir benzeri Türkiye’de vuku bulduğunda, Türk Ceza Kanunu nitelikli dolandırıcılık hükümleri kapsamında eylemin suç olarak sayılabileceği bilinmektedir. Fakat özellikle Türk Patent ve Marka Kurumunda (Kurum) başvuru ve taleplerin e-devlet üzerinden kolayca işleme alındığı da düşünüldüğünde, eylemlerin yetkili olmayanlar tarafından yapılması ihtimali oldukça artmıştır. Nitekim Kurum düzenlemiş olduğu son vekillik istişare toplantısında marka/patent vekili olmamasına rağmen e-devlet üzerinden başvuru ve diğer işlemleri yapanları tespit ettiğini bildirmiştir.

Daha önce de birçok marka ve patent vekili tarafından dile getirildiği üzere, vekillerin kusurlu davranışlarına ilişkin yaptırımların belirlendiği gibi, mesleğin dışında kalanlar için de yaptırımların ne yönde/düzeyde olacağını belirten düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Kanaatimizce, bu yazının konusunu oluşturan USPTO bildirimi, tescil ofisleri nezdinde yukarıda bahsedilen tipte sahtekarlıkları yapanlara karşı ilgili Kurumların mücadele yönteminin dikkate alınması gereken bir örneğini teşkil etmektedir.

Mehpare BOZKURT

Eylül 2022

mehparegamzebozkurt@gmail.com


[1] https://www.uspto.gov/sites/default/files/documents/TM-show-cause-order-Shenzhen-Haiyi.pdf

[2] https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=38501&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

Bir Cevap Yazın