
Son on yıldır özellikle finansal teknolojiler alanında adını duyduğumuz blokzincir (blockchain) kavramı, ‘’Code is new art&code ise new money’’ (Kod yeni sanat & kod yeni para) anlayışı ile sanat alanında da başrole geçmek üzere. Dijital ortamdaki içerikler üzerinde mülkiyet hakkı yaratma arzusundan doğan NFT’ler diğer kripto varlıklardan farklı olarak ‘’biriciklik’’ unsurunu barındırdığı için sanat eseri olarak nitelendirilebiliyor. Dünyada ve ülkemizde birçok ünlü sanatçı ve markanın kullanmaya başladığı bu token kişisel verilerin korunması, telif hakları, devir sorunu ve vergilendirmeye tabi olup olmaması gibi birçok hukuki problem barındırıyor.
Herhangi bir otoriteye bağlı olmayan ve internet aracılığı ile kullanılan kripto paranın aksine ‘’token’’ mevcut bir kripto para biriminin blokzincirine bağlıdır. Adını çok sık duyduğumuz Bitcoin, Ethereum gibi kripto paralar ile NFT (Non-Fungible Tokens) arasındaki temel fark burada kendisini gösterir. Bir diğer ayırt edici fark ise kripto paraların misli olmasıdır. Kripto paralar birbirleri yerine ikame edilebilir ve tükenmez niteliktedir ancak Türkçeye misli olmayan kripto varlıklar olarak çevirebileceğimiz NFT’ler birbirlerine benzemeyen, eşsiz olarak nitelendirilen varlıklardır. NFT bölünemez, silinemez ve değiştirilemez olduğundan dijital ortamda üretilen bir içeriğin teklik ve orijinalliğine dair belge vasfındadır. Tablo, heykel, kitap gibi fiziki tüm sanat eserleri NFT’ye dönüştürülerek artık yeni bir ‘’pazar’’ olan Kripto/Dijital Sanat kapsamına girebilir. Herhangi bir ana ait video görüntüleri, ses kayıtları, dijital platformlarda paylaşılan fotoğraflar, birçok ünlü markanın tasarladığı sanal ayakkabı-çantalar ve hatta atılan bir Tweet dahi bu pazarda yer bulabilir.
Telif Hakkı Bakımından Kripto/Dijital Sanat
Kripto/Dijital Sanat kavramını 5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu” bağlamında değerlendirmek gerekir. FSEK, ilim ve edebiyat eserlerini, musiki eserlerini, güzel sanat eserlerini, sinema eserlerini ve bunların yanında mektup, portre, ad ve alamet gibi eser konumunda olmayan konuları koruma kapsamına almaktadır. Söz konusu korunan haklar eser sahibinin manevi ve mali haklarıdır. Eser sahibi ise örneğin bir heykeli meydana getiren, veri tabanına kodları yazan, fotoğrafı çeken yanı eseri meydana getiren kişidir.
Bununla beraber ortaya konulan bir ürünün eser sayılması için belli şartlar ön görülmüştür. Eser onu meydana getiren kişinin özelliklerini barındırmalı, sahibinin hususiyetini taşımalıdır. Maddi bir varlığı olmalıdır, henüz fikir aşamasındaki bir ürün diğer şartları sağlasa dahi FSEK kapsamında eser sayılamaz. Son olarak ise kanunda bahsedilen ve yukarıda sayılmış olan eser türlerinden birinin kapsamına girmelidir.
NFT olarak sanal ortamda bulunan bir sanat eserinin sahibi blockchain teknolojisi ile doğrudan tespit edilebilmektedir. Dolayısıyla bir eserin kime ait olduğunun tespiti oldukça kolaydır kaldı ki blockchain sayesinde herhangi bir eserin taklit edilmesi mümkün değildir. Eserin orijinalliği sabittir. Bir ürünün sanal ortamdaki halinin -bu amaç için geliştirilen uygulamalar kullanılarak- NFT’ye dönüştürülmesinden itibaren ürünün sanal ortamdaki maddi varlığı saptanmış olur. NFT bunu gösteren belge niteliğindedir. Son olarak ise sahibinin özelliklerini taşıması ve tek olması sebebi ile NFT’ler eser vasfını haizdir. Dolayısıyla NFT olarak hazırlanmış ya da NFT’ye dönüştürülmüş eserler gerek Türk hukuku gerek uluslararası mevzuat gereği eser olarak kabul edilir ve hukuki korumaya sahiptir.
Eser üzerindeki manevi haklar eser sahibine ait olmakla birlikte eser üzerindeki işleme, çoğaltma, yayma, temsil ve umuma iletim hakkı gibi mali haklar eser ile birlikte süreli veya süresiz olarak devredilebilir. Bir satım işlemi söz konusu olduğunda mali hakların durumu eser sahibi ve satın alan arasında belirlenmelidir. NFT’lenen eser için de durum benzerdir. Eserin satılması ile telif hakkı sahibi değişmez, eser sahibi haklarının kullanımını lisans sözleşmesi ile devretmediği sürece satın alan yalnızca NFT’lenmiş eserin kendisini satın almış olacaktır.
Dijital ortamda var olmayan ve var olma amacı ile yapılmayan fiziki eserlerin de NFT haline getirilmesi mümkündür. Eserin mali haklarına sahip olan kişi NFT şeklini üretme hakkına sahiptir ancak eserin yalnızca NFT’sine sahip olmak fiziki hali üzerinde mülkiyet hakkı vermez. Buradan anlaşılacağı üzere bir kişi başkasının eserini NFT’ye dönüştürebilir ama telif hakkı sahibi kimseden bunun için izin alması gerekir.
NFT’lerin Akıllı Sözleşmeye Bağlı Olması
Eser hakkındaki önemli konulardan biri mali hakların geçişi sırasında hak sahiplerini korumaktır. Kripto/Dijital eserin devri mümkün olduğundan bu durum NFT’ler içinde geçerli bir sorundur. NFT eser sahibi bu tür eserlerin aslının satıldığı siteler ile blokzinciri bazlı akıllı sözleşme yaparak eserin her el değiştirmesinden haberdar olup ödemeden pay alabilir. FSEK madde 45’de yer verilen ‘’Güzel sanat eserlerinin satış bedellerinden pay verilmesi’’ düzenlemesi de bu duruma hukuki dayanak sağlamaktadır. Bu durum NFT’lenmiş eserin, eser sahibinden hiçbir zaman kopmamasının ve eser sahibinin kodlarla sabit olmasının bir sonucu olarak karşımıza çıkar.
Vergilendirme Sorunu
Ticari faaliyet alanı fark etmeksizin gelir elde eden her vatandaş bunun vergisini ödemekle yükümlü tutulmaktadır. Vergilerin çeşitleri, ödenmesi gereken dönemler, verilmesi gereken verginin oranları kanunla düzenlenmiş durumdadır ve ülkemizde vergide beyan usulü benimsenmiştir. Kripto para dünyası diğer birçok alanda olduğu gibi Vergi Hukuku açısından da henüz bir düzenleme içermemektedir. Durum böyle iken henüz Türk Hukuku tarafından resmi olarak tanımı yapılmayan NFT’lerin vergilendirme yöntemi için yorum yapmak güçtür. Ayrıca hem kripto para borsalarının hem de NFT’lerin uluslararası çapta işlem görmesi de bu durumu zorlaştırmaktadır.
Kripto para birimlerinin ödeme yöntemi olarak yıllardır kullanıldığı ABD’de, ABD Gelir İdaresi kripto para kullanılarak alım yapılan NFT’lerin vergisinin ödeneceğini bildirmiştir. Bu düzenleme yalnızca ABD sınırları içerisinde geçerli olduğundan şu ana kadar dünyanın birçok yerinde gerçekleşen milyonlarca dolar değerindeki satışlardan vergi elde edilmemiştir.
Uyuşmazlıkların Çözüm Yöntemi
NFT’nin bir eser olarak nitelendirilmesi ve NFT eserin sahibinin, FSEK kapsamındaki eser sahibi hükmünde olması sebebi ile doğabilecek uyuşmazlıkların da FSEK kapsamında çözümlenmesi gerekir. Eser sahibinin mali ve manevi haklarının ihlali söz konusu olduğunda hak sahiplerinin açabileceği davalar mevcuttur. Söz konusu ihlalin tespiti için tespit davası açılabilir, henüz gerçekleşmemiş ancak gerçekleşeceğine dair şüphe olan hallerde ihlalin önlenmesi için tecavüzün men’i davası, gerçekleşmiş ya da gerçekleşmeye devam eden ihlaller durumunda ise tecavüzün ref’i davası açılabilir. Diğer yandan zarar meydana gelmiş ise her zaman maddi ve manevi tazminat davaları açmak mümkündür.
Beste BAYRAK
Kasım 2021
Kaynakça
http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2005-57-130
https://fikrimulkiyet.com/nft-sanat-eserleri-ve-telif-hukuku/
https://teknolojihukuk.com/dijital-dunyada-yeni-donem-nft-non-fungible-token/
One thought on “NFT ve SANAL MÜLKİYET”