EUIPO Temyiz Kurulu “Akış Halindeki Dairesel Mavi Halka” Hareket Markasının Tescil Edilebilirliğini İnceliyor

Belli bir nesnenin hareketinden, yani nesne ve hareketin gözle algılanabilir bir kombinasyonundan oluşan; bu suretle nesne veya görüntülerin hareketi yoluyla bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan markalar “hareket markası” (motion mark) olarak anılmaktadır.

Marka tesciline yetkili makamlar, geleneksel markalara (kelime, şekil) kıyasla başvuru sayısı halen oldukça az olmakla birlikte zaman zaman geleneksel olmayan marka çeşitlerinden birisi olan “hareket markası” başvurularıyla da karşılaşmaktadır.

Bu yazımızın konusunu da AB Fikri Mülkiyet Ofisine (EUIPO) yapılmış ve ilk inceleme neticesinde reddedilmiş bir hareket markası başvurusu hakkında verilen EUIPO Temyiz Kurulu kararı (28 Nisan 2020 tarih ve R 1636/2019-2 sayılı) oluşturmaktadır.

2016 yılında Amazon Technologies, Inc. (başvuru sahibi) aşağıdaki işaretin marka olarak tescili için EUIPO’ya başvuruda bulunur:

Başvurunun eşya listesinde Nice Sınıflandırmasının 9, 35, 41, 42 ve 45. sınıflarında yer alan çeşitli mal ve hizmetler bulunmaktadır. Başvuru dilekçesinde marka aşağıdaki şekilde tarif edilmiştir:

Marka akış halindeki dairesel mavi halkadan oluşan bir hareket markasıdır. Mavi renk(ler) markanın bir unsuru olarak talep edilmektedir. Halkanın içindeki beyaz dairesel disk markanın bir unsuru değildir ve bu unsur sadece arka zemini gösterme amacı taşımaktadır

Başvuruyu inceleyen uzman, marka örneğinin, korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması koşulunu yerine getirmediği gerekçesiyle başvuruyu AB Marka Tüzüğünün 4(b) ve 7(1)(a) bentleri uyarınca reddeder. Karara itiraz üzerine Temyiz Kurulu, başvurunun sicilde gösterim için aranan şartları yerine getirdiği kanaatine varır ve ret kararını iptal eder. Bununla birlikte Temyiz Kurulu, başvurunun ayırt edicilik açısından incelenmesi için dosyanın ilk karar uzmanına havalesine karar verir.

Dosyanın kendisine geri gönderilmesi üzerine başvuruyu tekrar inceleyen uzman, başvuruyu bu defa ayırt edicilikten yoksunluk gerekçesiyle reddeder. Uzmana göre tescil talebine konu hareket akılda kalıcı değildir ve sıradandır.

Başvuru sahibi ayırt edicilikten yoksunluk gerekçesiyle verilen ret kararına karşı itiraz eder. Başvuru sahibi tarafından karara itirazda öne sürülen başlıca gerekçeler şunlardır:

  • İşaret özgündür ve ilgili mal ve hizmetler bakımından dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir üçüncü kişi tarafından kullanılmamaktadır. Bu nedenle, işaretin en azından minimum düzeyde ve kendiliğinden ayırt edici niteliği vardır.
  • Kararda ileri sürülen, hareketin sıradan olduğu yönündeki görüş yeterince gerekçelendirilmemiştir.
  • Uzman, her bir mal ve hizmet için işaretin ayırt edici olmadığına dair gerekçelendirme yapmak yerine başvuruyu tümüyle reddetmiştir.
  • İşaret ABD ve Almanya’da yetkili makamlar tarafından tescile uygun kabul edilmiştir.
  • Ofis geçmişte benzer nitelikteki çeşitli sayıda hareket markasını tescil etmiştir.

İtiraz EUIPO Temyiz Kurulu tarafından incelenmiştir. Temyiz Kurulu mevzuattaki koşullara uygun bulunan gösterim ve tarifnameden hareketle, işareti şu şekilde tanımlamıştır:

İşaret, saat 6 konumundan tam bir daireye doğru eş zamanlı olarak hem saat yönünde, hem de saat yönünün tersinde yukarı doğru çıkan iki renkten oluşmaktadır. İlk olarak, “açık mavi” renk her iki yönde yükselmektedir. Sonrasında, açık mavi renk sırasıyla saat 3 ve saat 9 konumuna ulaştığında, mor renk ilerleyen açık mavi kısımları takip etmekte ve nihayetinde tüm çemberi her iki yandan tamamlamaktadır.

 Temyiz Kurulu, AB Marka Tüzüğünün 7(1)(b) bendi anlamında ayırt edici karakterin, belli düzeyde sanatsal yaratıcılığın veya hayal gücünün varlığı koşuluna bağlı olmadığını belirtmiştir. İşaretin ilgili tüketici kesiminin mal veya hizmetlerin kaynağını belirleyebilmesine imkân tanıması ve bu mal veya hizmetleri diğer teşebbüslerinkilerden ayırt etmeyi sağlaması yeterlidir. Başvuru sahibi tarafından da belirtildiği üzere, tescile uygunluk açısından asgari düzeyde bir ayırt edicilik yeterli olmaktadır. Ne var ki, yerleşik içtihada göre, şekilden oluşan işaretler bakımından asgari düzeydeki ayırt edicilikten söz edebilmek için inceleme konusu işaretin kolaylıkla ve derhal akılda kalmasını, mal ve hizmetlerin ticari kaynağını gösteren bir işaret olarak derhal algılanmasını sağlayabilecek bazı unsurların varlığı gereklidir.

Bu standartlar, kıyasen inceleme konusu hareket markasına da uygulanabilir durumdadır. Zira ayırt ediciliğin değerlendirilmesine ilişkin kriterlerin farklı marka kategorileri için esas olarak aynı olduğu belirtilmelidir. İlaveten, söz konusu hareket markası temelde iki boyutlu resimlerin akış halindeki bir diziliminden ibarettir. Bu nedenle, Temyiz Kuruluna göre başlangıçta, figüratif markalara uygulanan standartlardan farklı bazı standartlar uygulamaya gerek yoktur.

Tescil talebine konu mal ve hizmetler tüketici elektroniği, kişisel kullanım için yazılım, enformasyon ve eğlence hizmetleri, sipariş ve kişisel hizmetler gibi mal/hizmetlerden oluşmaktadır. Bu mal ve hizmetlerin ilgili tüketici kesimi, Avrupa Birliği halkının genelinden oluşmaktadır.

Temyiz Kurulu, inceleme konusu işaretin kolaylıkla ve derhal akılda kalmasını, mal ve hizmetlerin ticari kaynağını gösteren bir işaret olarak derhal algılanmasını sağlayan belirli bazı unsurları taşımadığı kanaatindedir. Tescili istenen işaret doğası gereği başvuru dilekçesinde tanımlandığı ve gösterildiği üzere bir akış hareketini ifade etmektedir, bu bakımdan sadece bir daireden oluştuğu söylenemez. Diğer taraftan, genel olarak ayırt ediciliği bulunmayan sıradan daire şeklinin işaretin merkezinde olduğu da inkar edilemez. İşaretin dairesel ana hattı, tescil talebine konu işaretin başlangıcından itibaren fark edilebilir durumdadır. Devamında hareket sırasında, renkli çizgiler tümüyle renkli bir çembere dönüşmekte ve işaret nihai durumuna gelmektedir. Dolayısıyla, tescili talep edilen hareket ile sonlanan şekil, bu haliyle, derhal malların ticari kaynağını gösteren bir unsur değildir. Hareketin kendisi, sonuçlanan şekle kıyasla, halkın algısında sadece sınırlı bir düzeyde etkiye sahiptir ve ayırt edici bir özellik olarak algılanmamaktadır. İlk olarak hareket, ince çizgiler üzerinde somutlaşmaktadır. Çizgilerin göründüğü renkler ve bunların hareket motifi dikkat çekici bir nitelikte değildir.   İkinci olarak, başvurunun yapıldığı Ağustos 2016 tarihinde, bir cismin zaman içindeki gelişimini gösteren görselleştirme, güncel ve yaygın bir özelliktir. Multimedya pazarlama ve ürün tasarımının yaygınlığı karşısında, tüketici bir ürün dış görünümünün / süslemesinin hareketli (animasyonlu) olmasını bekleyebilecek durumdadır. Elektronik tasarıma ilişkin çok çeşitli seçenekler bulunduğundan, eş zamanlı olarak yükselen çizgilerle bir çemberin tamamlanması, bir çember oluşturmak için oldukça doğal ve basit bir özelliktir. Bu bağlamda, başvuru tarihi itibariyle işaretin dairesel akışı, bu işaretin derhal ticari kaynak gösterir biçimde algılanmasını sağlayan bir unsur değildir. İşaret, müstakil olarak ayırt edilmesini sağlayacak başka bir unsur içermemektedir.

Tescili talep edilen hareket, 9. sınıfa dâhil mallar bakımından, marka olarak algılanmaksızın, özellikle dekoratif bir özellik olarak kullanılabilecek niteliktedir. Elektronik cihazlar ve yazılımlar, doğaları gereği bir akışı görselleştirmeye yarayan donatıya sahiptirler.

Başvuru konusu markanın ayırt ediciliği bulunmadığını göstermek için, o şeklin ticaret alanında yaygın olduğunu göstermek zorunlu değildir. Bu bağlamda, başvuru sahibinin işaretin özgün olduğu yönündeki iddiası etkisizdir. İşaretin ayırt edici niteliğinin bulunmaması, işaretin basitliğinden kaynaklanmaktadır ki bu husus, tüketicilerin söz konusu hareketi daha önce görmemelerinden değil, genel hayat tecrübelerinden aşikâr biçimde çıkarılabilecek bir sonuçtur.

İlaveten, tescili istenen işaret bir talebin, elektronik bir sistem tarafından anlaşıldığına ve işleme konulduğuna da işaret edebilecektir. Elektronik cihaz ve yazılımlar sıklıkla, yükleme veya arama işlemi gibi bir elektronik aktivitenin varlığını ve süresini görselleştirmek amacıyla çubuk, daire veya diğer basit geometrik şekiller dâhilindeki hareketleri kullanmaktadır. Başvuruya konu edilen çember şekli içinde yukarı doğru çıkan çizgilerin hareketi, bu tarz bir işlevi yerine getirir şekilde algılanabilecektir. Dolayısıyla, bu tarz özellikler içeren mal ve hizmetler bakımından başvuru konusu işaret belirtilen gerekçelerle ayırt edicilikten yoksun bulunmuştur.

Başvurunun eşya listesinde bulunan 9. sınıfa dâhil bazı mallar (ses kontrollü enformasyon cihazları, ses kontrollü hoparlörler; ses, veri veya görüntü aktarımı için kablosuz iletişim cihazları, vb.)  elektronik sürecin çalıştığını veya ne kadar süreceğini (örneğin bir işletim yazılımının başlatılması / booting esnasında) belirten özellikler barındırabilir. Bu sınıftaki diğer bazı mallar bakımından, tescili istenen işaret bir cihazın kullanıcı ara yüzü üzerinde, bir uygulamanın açıldığını ve/veya uzun bir işlemin (örneğin arama, kod çözme, veri transferi, içerik kaydetme gibi) yürütülmekte olduğunu göstermektedir.

Başvuru kapsamında 35. sınıfta yer alan hizmetler internet üzerinden, aktive edilmesi gereken ve yürütülmesi belli bir süre gerektirebilen bir yazılım tarafından sağlanabilir. Bu bağlamda başvuru konusu işaret, ilgili yazılımın girdiyi tanıdığına ve halen yürütmekte olduğuna dair bir reaksiyon biçiminde algılanacaktır.

Başvuru kapsamındaki 41. sınıfa dâhil hizmetler bakımından tescili istenen hareket, bir uygulamanın açılması ve/veya işlemde olduğuna (örn. bir yayın hizmeti yoluyla müzik, podcast veya bilgi sağlanması) işaret edecek biçimde algılanabilecektir. 42. sınıfa dâhil hizmetler bakımından tescili istenen hareket, yazılımın karşılık verdiğine işaret eder biçimde algılanacaktır. Benzer şekilde, hareket, bir kullanıcı girdisinin işlendiği (örneğin bir arama talebinin yürütülmekte olduğu veya bir danışma talebinin bittiği) biçiminde algılanabilecektir. Son olarak 45. sınıftaki konsiyerj hizmetleri de çevrimiçi olarak sipariş edilebilir veya çevrimiçi olarak sağlanabilir. (örneğin, bir müşteri için konser veya tiyatro bileti alınması) Böyle bir durumda, başvuruya konu hareket, hizmetin aktivasyonuna veya müşteri tarafından yapılan çevrimiçi talebe karşılık verildiğine işaret eder biçimde algılanacaktır.

Belirtilen tüm gerekçelerle EUIPO Temyiz Kurulu itirazın reddine karar vermiştir.

Görüldüğü üzere hareket markaları açısından koruma konusunun açık ve kesin olarak sicilde gösterilmesi şartının sağlanması, işaretin mutlaka ayırt edici olduğu anlamına gelmemektedir. Tescili istenen hareketin, başvuruya konu mal ve hizmetler ile ilgili tüketici kesiminin algısı bakımından ayırt edici olup olmadığı da her somut olay özelinde dikkatlice değerlendirilmelidir.

H. Tolga Karadenizli

Temmuz 2020, Ankara

karadenizlit@gmail.com

Bir Cevap Yazın