THE MONTAUK PROJECT v STRANGER THINGS

 

10 Nisan tarihli  THE SHAPE OF WATER; AŞKIN E HALİ,DE HALİ, DEN HALİ… başlıklı yazıma sıkı takipçilerimizden genç meslektaşım Güray Balıktay yorum yapmış ve STRANGER THINGS  dizisinin de yakınlarda aynı tip bir davaya konu olduğunu bildirmişti. Sağolsun, Güray’ın yardımıyla STRANGER THINGS ihtilafının dava dilekçesine ulaştım ve  şimdi de olan biteni gecikmeden sizle paylaşmak istiyorum.  (Tabi bu ihtilafı bize ilettiği için Güray’a buradan da bir kez daha teşekkür ediyorum.)

Dava çok yeni, 02 Nisan 2018 tarihinde CHARLIE KESSLER tarafından STRANGER THINGS dizisinin “yaratıcıları” MATT DUFFER ve ROSS DUFFER kardeşler aleyhine açılmış.

Bu dava THE SHAPE OF WATER’dan farklılık arz ediyor okuduğum kadarıyla ; STRANGER THINGS’de davacı, taraflar arasında davranışlar neticesinde oluşmuş zımni bir sözleşme yapıldığını ve davalıların STRANGER THINGS dizisini çekerek bu anlaşmayı ihlal ettiğini iddia ediyor. Dava dilekçesi ile birlikte sunulan ve dava konusunun seçildiği dokümanda da dava sebebi olarak “bir sözleşmenin ihlali” kutucuğu işaretlenmiş.

Davacı Mahkeme’den jürili duruşma yapılmasını talep etmiş. Jürili tam yargılama talebi elbette ki hukuken mevcut bir hak, ama bir yandan da bu talebin arkasında bence biraz da olayı sansasyona dönüştürme ve yorucu jüri süreci ile davalıları maddi-manevi yıpratma hedefi var. Jürili yargılama yapılırsa muhtemelen olay gazetelerde daha çok duyulacak ve ortalık davalılar için biraz daha toz duman olacak.

Davacı CHARLIE KESSLER Los Angeles’da yaşayan bir yazar, prodüktör, yönetmen ve dava dilekçesindeki  iddiaları şöyle;

1- Benimle davalılar arasında davranışlara dayanan zımni bir sözleşme vardı, ama  davalılar telifi bana ait MONTAUK isimli kısa filmi ve THE MONTAUK PROJECT isimli film senaryosunu alıp dizi olarak çektiler.

Davalılar bu davranışlarıyla güvenimi kötüye  kullandılar, izinsiz kullanım gerçekleştirdiler, benim eserimi istismar ettiler ve neticede zımni sözleşmeyi ihlal ettiler.

2-Ben 21 Nisan 2014 tarihinde Tribeca Film Festivali sırasında bir filmin prömiyer partisinde davalılar ile tanıştım. O partide yukarıda bahsettiğim film ve film senaryosundan, oradaki fikirlerden, hikayeden bahsettim, konuyu davalılar ile konuştuk. Ben, benim ajansım, hukuk danışmanım bu kısa filmi ve film senaryosunu davalılara ve onların çalışanlarına/temsilcilerine sunduk.

Benim bütün bu davranışlarım eğlence sektöründeki teamüllere uygun olarak yapıldı ve sektörün yerleşik kuralları gereği ben  sunduğum/anlattığım hususların taraflar arasında gizli kalacağını, benden izin alınmadan –para karşılığı yada parasız– davalılarca başkalarına açıklanmayacağını düşündüm.

3- Halbuki, tam tersine, davalılar benim söylediklerimi /gösterdiklerimi alıp Netflix için THE STRANGER THINGS adıyla bir dizi yaptılar. Bunun için benden ne izin aldılar ne de bana para ödediler. Temmuz 2016 tarihinde STRANGER THINGS’in ilk bölümü yayınlanana kadar ben durumun farkında olmadım.

4- Aslında STRANGER THINGS Netflix’e ilk satıldığında adı THE MONTAUK PROJECT idi ki bu da zaten benim filmimin adıyla birebir aynı. Sonradan dizinin adı STRANGER THINGS şeklinde değiştirildi. Ekte, dizinin ilk adının ne olduğu ve sonradan değiştirildiğine dair gazete haberlerinden örnekler sunuyorum. STRANGER THINGS dizisinden davalılar milyonlarca Dolar para kazandılar ve dizinin şu an ikinci sezonu yayınlanıyor.

5- Ben kendi projemle ilgili çok önceden senaryonun birçok versiyonunu oluşturmuştum. Sonra MONTAUK isimli kısa filmi çektim, bu film 2012 yılında gösterime girdi ve hatta Hamptons Film Festivali’nde ödül aldı. Kısa filmi daha sonra THE MONTAUK PROJECT adıyla uzun metrajlı bir film olarak çekme planım vardı. 2010 senesinde MONTAUK kısa filmini ABD Telif Hakları Dairesine tescil ettirdim, 2013 yılında  THE MONTAUK PROJECT filminin senaryosunu da yine adıma tescil ettirdim.

6- Tribeca  Film Festivali’ndeki o gece tarafların davranış biçimleriyle  zımni bir akit oluştu. Ben meydana gelen bu akde uygun davrandım,  taahhütlerime uydum. Fakat davalılar öyle yapmadı. Ve eğer Mahkeme STRANGER THINGS dizisinin gösterimini engelleyecek bir tedbir kararı vermezse, bu akde aykırı eylemler devam edecek çünkü dizi hala gösteriliyor. Bu hukuka aykırı eylemlerden dolayı ben, kar kaybı dahil,  telafisi imkansız zararlara uğradım, uğruyorum. Bu zararımı da jürili yargılama sırasında ispat edeceğim. Davalılar beni kasten zarara uğrattılar.

Bu olayda davacı tabi ki hukuken talep edilebilecek tüm tazminat biçimlerini talep etmiş dilekçesinde.

Dava dilekçesinin eklerine de baktım, ki bu deliller/ekler çok az. Bir tanesi STRANGER THINGS dizisinde Dustin karakterini oynayan çocuk oyuncu Gaten Matarazzo ile yapılmış bir röportaj, orada dizinin ilk adının THE MONTAUK PROJECT olduğu ama Netflix’e satıldığında STRANGER THINGS diye değiştirildiğini söylüyor oyuncu. Diğer deliller ise bazı web sayfalarından alınan çıktılar ancak bunlarda davacının adı hiç geçmiyor sadece MONTAUK PROJECT’den bahsediyor.

Hakikaten neymiş bu MONTAUK ya da MONTAUK PROJECT?

Davalının sunduğu deliller arasında yer alan web sayfası haberlerine göre durum şöyle. Olay bir komplo teorisi mi, uydurma mı, gerçek mi belli değil; tüm söylenceler Preston Nichols, Al Bilek ve Steward Swerdlow isimli 3 kişinin beyanlarına dayanıyor. Bu kişilerin iddiasına göre 1971 – 1983 yılları arasında New York Eyaletinin Long Island bölgesindeki MONTAUK kasabasında Amerikan Devleti Camp Hero isimli eski/kullanılmayan bir askeri hava üssünde gizli bir proje  yürüttü. İddialara göre burada yapılan deneylerin amacı fiziki savaş teknikleri geliştirmek, zaman-mekan-boyutlar  arası seyahati mümkün kılacak yöntemler bulmak, insanlar üzerinde zihin kontrolü ve beyin yıkama teknikleri geliştirmekti. Bu deneyler yüzünden MONTAUK kasabasında bazı olağan dışı/paranormal aktiviteler görülmeye başlandı; mesela Ağustos ayında kar yağdı, kaynağı belirsiz fırtınalar çıktı , hayvanlar sürüler halinde kasabaya indiler, insanlar tuhaf-olmadık zamanlarda meydana gelen dolu yağışlarını rapor ettiler, vs.

Preston Nichols devletin bu proje için 100.000’den fazla insanı kaçırdığını, bu kaçırılanların çoğunun genç erkekler olduğunu ve bunların üzerinde deneyler yapıldığını, kendisinin de MONTAUK projesinde çalıştığını iddia etti.

STRANGER THINGS dizisi orijinalinde ilk evvela MONTAUK kasabasında çekilecekken/çekilmeye başlanmışken, röportajı veren oyuncuya göre, daha sonra set önce Atlanta’ya akabinde ise Indiana’ya taşındı.

Davalının sunduğu delillerden birinde MONTAUK CHRONICLES isimli bir belgesel filmle ilişkin bir kısa tanıtım yazısı da dikkatimi çekti. 2014 yılında  Christopher P. Garetano çekmiş bu belgeseli ve anlaşılan o ki MONTAUK PROJECT adı verilen söylenceleri /iddiaları inceliyor.

 

 

Davanın üzerine davalıların avukatı derhal bir açıklama yapmış ve demiş ki; “Bu saçma sapan bir davadır, davacı sadece dizinin elde ettiği başarıdan kendisine menfaat yaratmaya çalışıyor, Duffer kardeşler ne davacının filmini gördü ne de kendisiyle herhangi bir proje hakkında görüşme yaptı.”

Açık söyleyeyim ben STRANGER THINGS dizisini seyretmedim, listemde henüz ona sıra gel(e)medi. Zaten şu anda da IPR Gezgini için yazacağım bir sonraki yazının konusu olan davaya ilişkin diziyi izliyorum. Ancak STRANGER THINGS dava dilekçesini okurken kendimi şunu düşünürken yakaladım; ABD Sözleşmeler Hukuku’nda geçerli bir sözleşmenin kurulabilmesi için üç unsur bir arada aranır “Offer-acceptance-consideration”, hayatta olsaydı acaba Yargıç Cardozo burada kurulmuş bir akit var der miydi? Amerikan Hukuk sisteminde tarihe geçmiş kararları kaleme almış, adı NY’da bir hukuk fakültesine verilmiş ve benim çoğu kararını okurken içimden takdirlerimi gönderdiğim  Yargıç Benjamin N. Cardozo’ya da buradan bu vesileyle bir kez daha selam olsun!

Superior Court of The State of California  County of Los Angeles BC 700197

Özlem Fütman

ofutman@gmail.com

Nisan 2018

Bir Cevap Yazın