“Ateistler Hadi Bunu da Açıklayın” – Dindarlık Düzeyi ve Dijital Korsanlık Tercihi Arasındaki İlişki

piracy

Yazının başlığı internet dünyasını yakından takip etmeyenlere tuhaf ve saldırgan gelmiş olabilir. Bu nedenle ilk olarak, “Hadi Ateistler bunu da açıklayın” ifadesinin internette tartışmalarda ateistlerden açıklama talep edildiğinde kullanılan sorgulayıcı bir ifade olduğunu, ancak ifadenin sonradan yaygınlaşarak karikatürize edilmiş – dalga geçilen bir kullanım kalıbı haline geldiğini belirtmek yerinde olacak.

İlgi çekme dışında bir amacı olmayan başlığı bir tarafa bırakarak, bize oldukça ilginç gelen bir bilimsel araştırma hakkındaki haberi aktaralım.

Torrent Freak sitesinde yer alan ve https://torrentfreak.com/god-can-stop-piracy-research-finds-160207/ bağlantısından erişebileceğiniz habere göre yeni yapılan bir bilimsel araştırma “korsan ürün tercihi ile dindarlık” arasındaki bağlantıyı araştırmaktadır. “Dindarlık ve Dijital Korsanlık: Bir Ampirik İnceleme” başlıklı bilimsel araştırma Riza Caisdy, Ian Phu ve Michael Lwin tarafından yayınlanmıştır (bkz. http://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/15332969.2015.1112172).

Araştırmanın tüm metninin ücretli abonelik gerektiren Taylor & Francis Online sitesinden görülmesi mümkün olmakla birlikte, siteye aboneliğim olmadığı için maalesef araştırmayı inceleme fırsatım olmadı. O nedenle Torrent Freak sitesinde yer alan haberi esas alarak araştırmanın sonuçlarını okuyucularımıza kısaca iletmek istiyorum. Açıklamalara geçmeden önce, dijital korsanlıkla kast edilenin internetten izinsiz film, kitap, dizi, vb. indirmek olduğunu belirtmek yerinde olacaktır.

Araştırma, Endonezya’da bulunan oldukça büyük bir kilisenin cemaati arasında yapılmıştır. Araştırmacılar, öncelikle kilise cemaatini inançlarının güçlülüğüne göre gruplara ayırmıştır. Araştırmada, katılımcılara dini inançlarla korsan ürünlere yaklaşım arasında bir ilişki bulunup bulunmadığını ölçmeye yönelik sorular yöneltilmiştir.

Ortaya çıkan ilk sonuç, katılımcıların korsan ürünlere yaklaşımı ile dini inançlarının gücü arasında korelasyon bulunduğunu göstermektedir. Buna göre, daha dindar olan kişilerin dijital korsanlığa karşı daha olumsuz görüşleri bulunmaktadır. Araştırmacıların ifadeleriyle; “Beklentilerimize uygun olarak, daha dindar katılımcıların dijital korsanlığa karşı, daha az dindar katılımcılara kıyasla, güçlü bir tutumu olduğu ortaya çıkmıştır.” Korsanlığa karşı oluşan genel tutumu ortaya çıkartmak için sorulan sorular, korsancılığın müzik endüstrisini etkileyip etkilemediği, hukuka aykırı olup olmadığı, vb. içeriktedir.

Katılımcılara yöneltilen bir diğer soru grubu ise, korsanlığa karşı davranış biçiminin dışsal etkiyle değişip değişmediğini ölçmeye yöneliktir. Bu davranış biçimini ölçmek için katılımcılara, korsan ürünlere karşı yaklaşımlarının X adlı dış etkenden gelecek yönlendirmeye göre değişip değişmeyeceği sorulmuştur. X dış etkeni farklı sorularda, arkadaşlar, rahip, din, Tanrının kendisi olarak tanımlanmıştır.

Araştırma sonucunda, yalnızca Tanrının kendisinin insanların korsan ürünlere karşı yaklaşımında güçlü bir etki doğurabileceği görülmüştür: “Bu çalışmada esas alınan dört referans noktasından (arkadaşlar, rahip, din, Tanrının kendisi) yalnızca Tanrının kendisinin katılımcıları korsan ürün almaktan vazgeçirebilecek derecede güçlü etkiye sahip referans olduğu ortaya çıkmıştır.”

Tanrı; daha az dindar, orta derecede dindar ve yüksek derecede dindar kişilerin tamamının davranışlarını etkileyebilecek konumdadır ve en güçlü etkiyi en dindar kişiler üzerinde ortaya çıkartmaktadır. Bununla birlikte oldukça ilginç biçimde, en dindar kişiler bile rahip veya din tersini söylese de, korsan ürünlere karşı olumlu tutumlarını değiştirmeyecektir. Araştırmada çıkan bir diğer sonuç, rahip ve din dış etkenlerine göre ortaya çıkan davranış biçimlerinin birbirinden farklılaşmadığı ve bu iki dışsal etkenin etkisinin katılımcıların dindarlık derecesine göre değişmediğidir.

Araştırmacılara göre bu durum birçok kişinin korsancılığı etik dışı bir davranış olarak görmemesiyle ilgilidir. Diğer başka araştırmalarda da ortaya çıktığı üzere katılımcılar korsancılığı genellikle günahkar bir davranış biçimi olarak görmemektedir. Araştırmacıların ifadesiyle; “Önceki çalışmalarından da gösterdiği üzere dijital korsanlık yapan kişilerin çoğunluğu, korsanlığı yasadışı veya etik dışı bir davranış olarak değerlendirmemektedir. Amerikalı gençlerin yalnızca %10’u dijital korsanlığın ahlaki olarak yanlış olduğuna inanmaktadır.” Araştırmacıların, bu duruma karşı önerisi dijital korsanlığa karşı ahlaki değerlerin küçük yaşlardan itibaren gençlere aşılanmasıdır: “Dini kuruluşlar, eğitim kurumlarıyla birlikte dijital korsanlık hakkında güçlü bir mesaj iletmek için çalışabilirler.”

Görülen o ki, araştırma sonucuna göre, ne din adamları ne de din, dijital korsanlığı engelleme konusunda etki sahibi değil, inananlar dijital korsanlıktan sadece Tanrı’dan doğrudan iletilecek bir mesaj üzerine vazgeçecek gibi gözüküyorlar. Aslında yazının başlığını “Ateistler hadi bunu da açıklayın” olarak seçmiş olsak da, araştırma gördüğünüz üzere sadece inanç sahibi olanlar üzerinde yapılmış ve ateistlerle herhangi bir ilgisi yok. Araştırmanın kendisini görmemiş olsam da, katılımcı grubunda Tanrı inancı olmayanlar bulunmadığı sürece, dini inançlar ile dijital korsanlık arasındaki bağlantıyı ortaya koymak bana pek mümkün gözükmedi. Bu tip bir araştırmanın ülkemizde yapılması da muhtelemen ilginç sonuçlar ortaya koyacaktır.

Önder Erol Ünsal

Şubat 2016

unsalonderol@gmail.com  

 

 

Bir Cevap Yazın