Etiket: sınıflandırma tebliği

NICE SINIFLANDIRMASI’NIN 12. BASKISI, AÇIKLAYICI NOTLAR, GENEL AÇIKLAMALAR BÖLÜMLERİ VE TÜRK PATENT VE MARKA KURUMUNDAN BEKLENTİLER


Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) tarafından, Nice Andlaşması’na taraf ülkelerin temsilcileriyle birlikte hazırlanan Nice Sınıflandırması’nın 12. baskısı, 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu 12. baskıya bu bağlantı aracılığıyla erişim sağlayabilirsiniz.

Bu yazının konusu, Nice Sınıflandırması’nın her yeni baskısı ve bu baskının versiyonları ile birlikte her yıl güncellenen açıklayıcı notlar, genel açıklamalar bölümleri ve Türk Patent ve Marka Kurumundan (TÜRKPATENT), sınıflandırma konusunda WIPO uygulamasına benzer beklentilerdir.

Yukarıda paylaşılan bağlantı üzerinden görülebileceği gibi, Nice Sınıflandırması, sınıf başlıkları (class headings), her sınıf için ayrı ayrı hazırlanan ve her sınıf başlığının devamına eklenen açıklayıcı notlar (explanatory notes), mal ve hizmetlere yönelik alfabetik liste (alphabetical list), genel açıklamalar (general remarks), sınıf başlıklarına eklenen/ çıkarılan veya başka sınıflara transfer edilen malları veya hizmetleri gösteren değişiklikler (modifications) ve araştırma (search) bölümlerini içermektedir. Sınıflandırma bu haliyle, kullanıcısına faydalı yönlendirmelerde bulunan, sadece mal ve hizmet listesinden ibaret olmayan çok yönlü ve oldukça kapsamlı bir platform özelliği taşımaktadır.  

12. baskıya eklenen değişiklikler kısmından kısaca bahsedecek olursak, bu yılki baskıya, diğer birçok değişiklik ve eklemenin yanı sıra, özellikle güncel teknolojik, toplumsal ve kültürel gelişmelere paralel önemli eklemelerin yapıldığını görüyoruz. Örneğin, NFT’lerle, insansı robotlarla ve kripto varlıklarla ilgili gelişmelere bağlı olarak 9. ve 42. sınıflara; COVID-19 pandemisinin etkileri neticesinde tıbbi alana dair mallarla ilgili 5. ve 10. sınıflara; kozmetik ve estetik sektöründeki gelişmelerin uzantısı olarak 3., 5. ve 44. sınıflara ve sanıyoruz ki son yıllarda Kore kültürüne karşı artan merak ve ilgilinin bir yansıması olarak geleneksel Kore ürünleri[1] ile ilgili25.30. ve 33. sınıflara eklemeler yapılmıştır.

Açıklayıcı notlar bölümlerinde, ilgili sınıf başlıkları kapsamına girebilecek mal ve hizmetler hakkında detaylı notlar ve örnekler bulunmaktadır. Genel olarak, ilgili sınıfa hangi kategorilerde bulunan malların/ hizmetlerin dahil edilip edilemeyeceği açıklayıcı notlar kısmından büyük ölçüde çözümlenebilmektedir.   

Genel açıklamalar bölümünde ise geçmiş yıllarda olduğu gibi, özetle eğer herhangi bir mal veya hizmet, alfabetik listeye göre sınıflandırılamıyorsa ve WIPO tarafından yayımlanan açıklayıcı notlar çerçevesinde yine de herhangi bir sınıfa dahil edilemiyorsa sınıflandırma için hangi kriterlere başvurulabileceği örneklerle detaylı şekilde açıklanmıştır. Nice Sınıflandırması’nın güncel genel açıklamalar bölümünün faydalı olabileceğini düşünerek yaptığımız çevirisine aşağıda yer veriyoruz:

Genel Açıklamalar

….

Mallar

a. Bitmiş bir ürün, kural olarak işlevine veya amacına göre sınıflandırılır. Eğer söz konusu bitmiş ürünün işlevi veya amacı sınıf başlıklarının hiçbirinde bulunmuyorsa, bitmiş ürün alfabetik listede belirtilen diğer bitmiş benzer ürünlerle karşılaştırılarak sınıflandırılır. Eğer yine de bir benzerlik kurulamazsa, ürünün yapıldığı materyal ya da çalışma şekli gibi diğer ek kriterlere başvurulur.

b. Çok amaçlı bitmiş bir ürün (örneğin radyolu saatler), işlevine veya kullanım amacına uygun olan tüm sınıflara dahil edilerek sınıflandırılabilir. Fakat, eğer bir ürünün ana işlevi varsa, o zaman ürün o ana işleve göre sınıflandırılır. Eğer bu işlevler veya amaçlar hiçbir sınıf başlığında bulunmuyorsa, bu durumda yukarıda (a) bendinde bahsedilen kriterler uygulanır.

c. İşlenmemiş ya da yarı işlenmiş ham maddeler, kural olarak meydana geldikleri maddeye göre sınıflandırılırlar.

d. Başka bir ürünün bir parçasını oluşturacak ürünler eğer diğer amaçlarla kullanılmıyorlarsa ürün ile aynı sınıfta kabul edilir. Diğer durumlarda yukarıda belirtilen (a) bendindeki kriterler uygulanır.

e. Eğer bir ürün, bitip bitmemiş olmasına bakılmaksızın, yapıldığı malzemeye göre sınıflandırılacaksa ve eğer farklı malzemelerin birleşimiyle oluşturulmuşsa, diğerlerine göre daha baskın olan malzemesine göre sınıflandırılır.

f. İçinde taşıyacağı ürüne uyumlu olarak üretilen kılıflar kural olarak söz konusu ürünle aynı sınıfta sınıflandırılır.

Hizmetler

a. Hizmetler, kural olarak hizmet sınıflarının başlıklarında ve ilgili açıklayıcı notlarda belirtilen faaliyet alanlarına göre sınıflandırılır. Fakat eğer bu faaliyet alanları sınıf listesinde ve açıklayıcı notlarda belirtilmemişse, söz konusu hizmet, alfabetik listede belirtilen diğer karşılaştırılabilir hizmetlerle benzerlik kurularak sınıflandırılır.

b. Kiralama hizmetleri kural olarak kiralanan nesneler aracılığıyla sunulan hizmetlerin bulunduğu sınıfa göre sınıflandırılır (örneğin telefon kiralama hizmetleri 38. sınıfta yer alır). Leasing (kiralama) hizmetleri, kiralama (rental) hizmetlerine benzerdir ve bu sebeple aynı sınıfta yer alır. Fakat, alım kiralaması finansmanı hizmetleri, finansal hizmetler olarak 36. sınıfta yer alır.

c. Tavsiye, bilgi veya danışmanlık sağlama hizmetleri kural olarak tavsiye, bilgi ya da danışmanlık hangi konu hakkında veriliyorsa, o konunun dahil olduğu sınıfta kabul edilir [örneğin ulaşım danışmanlığı (39. sınıf); işletme yönetimi danışmanlığı (35. sınıf); finansal danışmanlık ( 36. sınıf); güzellik danışmanlığı (44. sınıf)]. Tavsiye, bilgi veya danışmanlığın elektronik yollarla (örn. telefon, bilgisayar vasıtasıyla) verilmesi, bu hizmetlerin sınıflandırılmasını etkilemez.

d. Franchising çerçevesinde sunulan hizmetler, franchising veren tarafından sunulan hizmetlere göre sınıflandırılır (örneğin franchising ile ilgili iş yönetimi hizmetleri 35. sınıfta kabul edilir; franchising ile ilgili finansal hizmetler 36. sınıfta; franchising ile ilgili hukuki hizmetler 45. sınıfta kabul edilir).


WIPO tarafından paylaşılan genel açıklamalar ve her sınıf için ayrı ayrı eklenen açıklayıcı notlar bölümlerinin ve en önemlisi bu bölümlerin her yıl güncel konular paralelinde geliştiriliyor ve güncellenerek paylaşılıyor olmasının oldukça önemli ve faydalı olduğunu düşünüyoruz.

Ulusal mevzuata gelecek olursak, Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ TÜRKPATENT tarafından en son 30 Aralık 2016 tarihinde yayımlamıştır ve 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İlgili tebliğde ve ekinde yer alan mal ve hizmet listesinde, sınıflandırmadaki genel açıklamalarla ilgili detaya girilmemiş, sınıf başlıklarıyla ilgili herhangi bir açıklayıcı nota yer verilmemiştir. Ancak çok genel bir ifadeyle birkaç husus ilgili tebliğin 3. maddesinde aşağıdaki gibi belirtilmiştir:

Mal ve hizmet sınıflandırma listesinin kapsamı ve uygulama

MADDE 3 

(3) Bu liste, tüm malları ve hizmetleri kapsamaz. Herhangi bir genel başlık kapsamına girmeyen ve listede belirtilmemiş mallara veya hizmetlere marka tescil başvurusunda yer verilmesi durumunda; söz konusu mallar veya hizmetler, listede yer alan, aynı Nis sınıfında bulunan ve benzer nitelik, fonksiyon veya amaca sahip olan mallarla veya hizmetlerle aynı kapsamda değerlendirilebilir.


TÜRKPATENT, 27 Ekim 2022’de ‘‘Marka Başvurularında Mal/Hizmet Sınıflandırması’’ başlıklı bir webinar düzenlemiştir. Bu webinarın TÜRKPATENT tarafından düzenlenen diğer webinarlarla karşılaştırıldığında en yüksek katılımcı sayısına sahip (407 kişi) webinar olduğunu görüyoruz.  

İlgili webinara katılımın bu denli fazla olması, soru cevap kısmında da hayli fazla sorunun sorulmuş olması, mal ve hizmet sınıflandırması konusuna olan ilginin ne kadar yüksek olduğunun ve belki de sınıflandırma konusundaki eksikliklerin ya da tereddütlerin ve en önemlisi bilgi ihtiyacının bulunduğunun göstergesi olmuştur.

En son 1 Ocak 2017 itibarıyla yürürlüğe giren mal ve hizmet sınıflandırmasına yönelik ulusal tebliğin üzerinden altı yılın geçmiş olması, bu altı yıllık süre zarfında teknolojik, toplumsal, kültürel alanlarda çok önemli gelişmelerin gerçekleşmesi ve WIPO tarafından 2017’de yürürlüğe giren 11. baskıdan sonra 2018- 2022 yılları arasında bu baskının beş versiyonun (güncellemesinin) ve 2023 tarihli 12. baskının yayınlanmış olması göz önüne alınırsa, TÜRKPATENT tarafından tebliğ edilen 2017 tarihli mal ve hizmet listesinin işlevsellik özelliğini günden güne kaybetmekte olduğunu ve uygulamada yetersiz kaldığını söylememiz gerekir.

Tüm bu sebeplerle, Kurum tarafından güncel mal ve hizmet listesinin ya da ek listenin paylaşılması ve mümkünse WIPO uygulamasında olduğu gibi açıklayıcı notlar ve genel açıklamalar gibi bölümlerle desteklenmesi yönünde sektörel bir ihtiyacın olduğu kanaatindeyiz. Güncel veya ek tebliğin en kısa sürede sektörle paylaşılmasını umut ediyor, mal ve hizmet sınıflandırması konusundaki webinarların/ toplantıların devamını diliyoruz.

Esen TEKİN

Ocak 2023

esentekin@gmx.de


DİPNOTLAR

[1] 25. sınıfa dahil edilen ‘hanbok’ geleneksel bir Kore kıyafetidir.

  30. sınıfa dahil edilen ‘doenjang [condiment]’, ‘gochujang’ ve ‘kimbap’, Kore’ye özgü yiyeceklerdir.

  33. sınıfa dahil edilen ‘soju’ ve ‘makkoli’ ise Kore’ye özgü alkollü içeceklerdir.

Marka Başvurularında İhtiyaç Duyulmayan Mal ve Hizmetlere Yer Verilmesi Sorunu ve Çözüm Önerileri

tpebinası

 

Bilindiği gibi marka tescil başvurularında marka koruması talep edilen mal veya hizmetlerin belirtilmesi gerekmektedir. Ülkemizde mal veya hizmetlerin belirtilmesi sırasında başvuru sahipleri ve marka vekillerinin çoğunluğu tarafından kullanılan ve aşağıda detaylı olarak açıklanacak olan “kopyala-yapıştır” yöntemi yıllardır bir çok soruna neden olmaktadır. Bu yazının amacı söz konusu yöntemin yol açtığı sorunlara değinerek bu sorunlara ilişkin çözüm önerisi ortaya koymak ve ortaya konan çözüm önerisi ile ilgili okuyucuları her türlü katkı ve eleştiride bulunmaya davet etmektir.

Ülkemizde marka başvuruları Türk Patent Enstitüsü’nce her sene yayımlanan ücret tebliği çerçevesinde yine Enstitüce yayımlanan Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’de yer alan mal ve hizmet sınıfları esas alınarak başvurularda yer alan mal ve hizmet sınıfı sayısına göre ücretlendirilmektedir. 2015 yılı için bu tutar tek sınıflı ve fiziki evrak ile yapılan marka başvurusu için 255 TL, tek sınıflı ve çevrimiçi sistemle yapılan marka başvurusu için 180 TL olarak belirlenmiştir. Her sınıf için, sınıf içindeki mal veya hizmetlerin sayısına veya alt grup sayısına bakılmaksızın standart sınıf ücreti uygulanmaktadır.

Başvuru sahipleri ve marka vekillerinin çoğunluğu, başvurularında sadece markanın kullanıldığı veya kullanılması planlanan mal ve hizmetlere yer vermek yerine, “kopyala-yapıştır” yaparak Tebliğ’de ilgili olan mal veya hizmetin bulunduğu sınıfta yer alan tüm mal ve hizmetler ile başvuru yapmayı tercih etmektedir (Her ne kadar çevrimiçi hizmetlerde yapılan değişiklik sonucunda mal/hizmetler seçilirken kopyala-yapıştır işlemi şu anda yapılamasa da bu alışkanlığın çevrimiçi hizmetler ile başvuru yapılmaya başlanmadan önce kazanılması sebebiyle bu adlandırmanın kullanılmasında beis görülmemektedir.). Örneğin, bir markayı “gözlük” emtiası için tescil ettirmek isteyen başvuru sahibi veya vekili Tebliğ’de “gözlük” emtiasının yer aldığı 9. sınıfta yer alan tüm mallara başvurusunda yer vermektedir.

Belirtilen uygulama birçok soruna yol açmaktadır. Öncelikle ilgili sınıfta yer alan mal veya hizmetlere başvuruda blok halinde yer verilmesi neticesinde marka uzmanlarının sağlıklı bir inceleme yapması büyük ölçüde zorlaşmaktadır. Örneğin bir ya da birkaç mal veya hizmet için ayırt edici nitelikte olmayan ve tanımlayıcı olan bir ibare, ilgili sınıfta yer alan diğer bazı mal veya hizmetler için tescil edilebilir nitelikte olabilir. Bu nedenle özellikle çok sayıda alt gruptan oluşan sınıfları ihtiva eden başvurular için marka uzmanlarının ağır iş yükü düşünüldüğünde sağlıklı bir inceleme yapılması hayli güç olmaktadır.

Bahse konu uygulama özellikle benzerlik incelemesinde ciddi problemlere neden olmaktadır. Bilindiği gibi 556 sayılı KHK’nın 8/1 maddesi çerçevesinde yapılan karıştırılma ihtimali incelemesinde ele alınması gereken temel unsurlardan biri başvuruya konu markanın eşya listesinde yer alan mal veya hizmetler ile itiraza gerekçe olarak gösterilen marka/markaların eşya listesinde yer alan mal veya hizmetler arasındaki benzerliktir. Mal veya hizmetlere hem başvuruda hem de itiraza gerekçe marka/markalarda blok halinde yer verilmesi sağlıklı bir benzerlik değerlendirmesini neredeyse imkansız kılmaktadır. Şöyle ki; başvuruda ihtiyaç duyulan bir ya da birkaç mal veya hizmete yer verilmesi yerine onlarca mal veya hizmetin bulunduğu tüm sınıfa yer verilmesi durumunda, tüm bu mal veya hizmetler ile aynı şekilde başvurusu yapılmış olan itiraz gerekçesi marka/markaların kapsadığı onlarca mal veya hizmet arasındaki benzerliğin ele alınması gerekmektedir. Başvuruda ve itiraz gerekçesi marka/markalarda, birden çok mal veya hizmet sınıfının yer alması durumunda yüzlerce mal veya hizmet arasındaki benzerliğin incelenmesi gibi kısıtlı zaman içerisinde mümkün olmayan bir durumla karşılaşılmaktadır.

Enstitü için belirtilen inceleme zorlukları haliyle mahkemeler için de geçerlidir. Ancak hem Enstitü hem de mahkemeler için ortaya çıkan inceleme zorlukları bir yana, söz konusu uygulama büyük ölçüde mevcut ve potansiyel başvuru sahiplerine zarar vermektedir. 556 sayılı KHK’nın 7/1(b) ve 8/1 maddeleri incelemenin markaların ve mal/hizmetlerin benzerliği ile sınırlı tutulacağı yönündeki lafzı sebebiyle, ayrıca KHK’nın 14. maddesinin marka sahiplerine iştigal alanı ne olursa olsun tescil ettirmiş olduğu markayı eşya listesinde belirtilen mal ya da hizmetler için kullanması için 5 yıl süre tanıması nedeniyle muhtemelen piyasada birbiriyle hiç bir zaman ihtilaf içinde olmayacak markalar reddedilmektedir. 7/1(b) ve 8/1 maddeleri çerçevesinde yapılan incelemenin önemli bir bölümü ticaret unvanlarına bakıldığında, gerçekte ticaret alanında ihtilaf yaşaması olası görünmeyen kişilere ait marka başvuruları veya tescillere ilişkindir. Yani başvuru sahipleri, Enstitü ve mahkemeler ticari hayatın olağan akışında var olmayan “sanal ihtilaflar” için para, emek ve zaman harcamaktadır. Bunun ülkemiz için büyük bir kaynak israfı olduğu açıktır.

Ayrıca potansiyel başvuru sahipleri kullandıkları ya da kullanmayı planladıkları markanın aynısının veya benzerinin farklı sektörde faaliyet gösteren bir kişi tarafından tescil edilmiş olması sebebiyle başvuru yapmaya teşebbüs etmemektedir.

Belirtilen sorunların ortadan kaldırılması ya da minimize edilmesi için marka inceleme sistemimizde bazı değişiklikler yapılması yerinde olacaktır. Bunlardan biri çok sayıda ülkede olduğu gibi benzerlik incelemesini sadece nispi ret nedeni olarak ele alarak halen yürütülen re’sen benzerlik incelemesine son vermektir. Yapılması gereken bir diğer değişiklik ise Topluluk Marka Tüzüğü’nün 15. maddesinde belirtildiği gibi karıştırılma ihtimali incelemesinde itiraza gerekçe olarak gösterilen ve tescil tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş markalar için kullanım şartının aranmasını gerektirecek yasal düzenlemenin yapılmasıdır.

Ülkemizde yasama değişiklikleri ile ilgili yapılan çalışmaların ve sürecin zorluğu, 7/1(b) maddesi üzerinde yapılan tartışmaların halen devam etmesi,  itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar için kullanım şartı aranmasının Enstitü’nün zaten fazla olan iş yükünü artıracak olması sebebiyle söz konusu mevzuat değişikliklerinin yakın zamanda ele alınması mümkün görünmemektedir. Ayrıca 7/1(b) maddesi mevcudiyetini korurken itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar için kullanım şartı aranmasını içeren bir düzenlemenin tek başına yapılması marka inceleme sistemimizde çok sınırlı bir düzelme sağlayacaktır.

Öte yandan Enstitü’nün ücret politikasında değişikliğe giderek başvuruları alt grup esasına göre ücretlendirmesi bir başka çözüm yolu olarak değerlendirilebilir. Yani Enstitü başvuru ücretini başvuruda yer alan mal veya hizmet sınıfının sayısına göre değil bu sınıfların altında yer alan alt grupların sayısına göre ücretlendirebilir. Bu değişiklik idari düzenlemenin daha kolay olması, Enstitü’nün çevrimiçi hizmetleri sayesinde kolayca uyum sağlanabilecek olması, ayrıca iş yükünün azalmasına katkı sağlayacak olması sebebiyle yukarıda zikredilen sorunların önüne geçilmesi için pratik bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.

Başvuruların alt grup esasına göre ücretlendirilmesi sonucunda başvuru sahipleri kullanmadıkları ya da kullanmayı planlamadıkları mal veya hizmetler için fazladan ücret ödemek istemeyeceği açıktır. Bu sayede marka inceleme sistemimiz daha sağlıklı işler bir yapıya kavuşacak ve birçok yapay ihtilaf ortadan kalkacaktır.

Ancak başvuruların alt grup esasına göre ücretlendirilmesi sadece yeni başvurular için geçerli olacağından mevcut başvurular ve tescilli markalar düşünüldüğünde yapılacak değişiklik ile sağlanacak katkı sınırlı olacaktır. Bu sorunun bertaraf edilmesi için şu anda olduğu gibi yenilemesi yapılacak tüm markalar için standart bir ücret talep edilmesi yerine markaların eşya listelerinde yer alan alt grup sayısına göre marka yenileme ücretinin hesaplanması isabetli olacaktır. Ayrıca geniş eşya listesine sahip tescilli markaların daha geniş bir korumadan faydalandığı açık olup bu markalar için daha fazla yenileme ücreti talep edilmesi hakkaniyete uygun olacaktır. Kaldı ki tescilli marka sahipleri genel olarak sadece kullandıkları mal veya hizmetler için yenileme yapmak isteyecek olup yapılacak düzenlemenin içeriğine göre marka sahiplerinin karşı karşıya kalacakları yenileme ücretinde bir artış olmayabilecektir.

Sonuç olarak, marka başvuruları ve yenilemeleri sırasında alınacak ücretin alt grup esasına göre hesaplanması başvuru sahiplerinin ve Enstitü’nün kolay uyum sağlayabileceği pratik bir çözüm olup bu sayede başvuru sahiplerinin önündeki birçok engelin ortadan kalkmasının yanı sıra Enstitü’nün ve mahkemelerin karşı karşıya kalacakları ihtilaflı dosya sayısında ciddi oranda düşüş gerçekleşecek, marka başvuruları ve tescilli markalar üzerinde daha sağlıklı değerlendirme yapılabilecektir.

Yazının başında belirtildiği gibi bu yazının amacı marka başvurularında mal/hizmet belirlenmesi sırasında başvurulan “kopyala-yapıştır” yönteminin yarattığı sorunlara dikkat çekmek ve ortaya konan “alt grup esasına göre ücretlendirme” önerisini tartışmaya açmaktır. Yazı hakkında siteye yapacağınız her yorum ve bekirguven@yahoo.com e-posta adresine gönderilecek her türlü çekince, eleştiri ve katkınız memnuniyetle karşılanacaktır.

Bekir GÜVEN

Marka Uzmanı – Türk Patent Enstitüsü

bekirguven@yahoo.com