Etiket: alan adı uyuşmazlıkları

LEGO KARARLARI BÖLÜM 2: LEGO ESAS UNSURLU ALAN ADLARI HALA LEGO’NUN


Lego… “Lego Kararları Bölüm 1” yazımızda, kimine göre eğlence kimine göre ciddi bir iş dediğimiz Legolar ve Lego dünyasının arkasında tabi ki çok ciddi bir iş birimi ve yapılanma mevcut. Firmanın bugün geldiği noktayı ve Lego’nun dünya çapındakini ününü dikkate aldığımızda, aksini düşünmek sanıyorum mümkün de olmazdı. Bu güçlü yapılanmayı fikri mülkiyet koruması ile birlikte düşündüğümüzde şahsen ilk aklıma gelen ise, hem tesciller ile haklarını korumak hem de hak kayıplarına/ ihlallere karşı aksiyonlar ile haklarını korumak şeklinde oluyor. Bu yazımızın konusunu da Lego alan adının korunması anlamında alınan aksiyonlardan biri oluşturuyor.

Bilindiği üzere genel üst seviye alan kodlar / alan adları (“gTLD”) bakımından olan uyuşmazlıklar için Alan Adı Uyuşmazlıkları Yeknesak Çözüm Politikası (“UDRP”) kapsamında Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (“WIPO”) bünyesinde yapılan çalışmalar ile çözüm bulunabilmektedir.

Bu anlamda Lego Juris A/S, tespit edilen “legoleaks.online” ve “legoleaks.store” alan adları için 2023 yılının Ekim ayında WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (“Tahkim Merkezi”) nezdinde bir UDPR şikayeti oluşturmuştur. Bunun üzerine Tahkim Merkezi ilgili prosedürel çalışmaları tamamlamış ve Lego Juris A/S tarafından tamamlanması gerekenlerin de tamamlanmasını sağlamıştır. Akabinde de inceleme sürecine geçilmiştir.

Yapılan inceleme kapsamında aşağıdaki bulgular tespit edilmiştir:

  • Şikayet sahibi, dünyanın en tanınmış ve itibar sahibi oyun malzemeleri üreticilerinden biridir. Nitekim bu husus tevsik eder deliller de ilgili şikayetin ekinde sunulmuştur.
  • Şikayet sahibi LEGO markalarının sahibidir. LEGO markaları özellikle yapı oyuncakları bakımından tanınmış niteliktedir. Ayrıca şikayet edilen tarafın yerleşim yerinden hareketle, Hindistan ile ilgili olarak da şikayet sahibi tarafından marka sicilinden alıntılar sunulmuştur.
  • Paralel şekilde, şikayet sahibinin LEGO ibaresini içeren 5.000’den fazla alan adının sahibi olduğu görülmektedir.
  • Şikayete konu iki alan adı da 24 Mayıs 2023’te tescil edilmiş olup; tespit edildikleri sırada her ikisinin de NFT alan adlarını satışa sunan ticari bir internet sitesine yönlendirme yaptıkları görülmüştür.
  • Şikayet sahibi, işbu inceleme konusu şikayetini sunmadan önce, -bir portal aracılığıyla- tüm haklarını saklı tutarak ve iletişime saklı olan bir mektup göndererek şikayet edilen taraf ile iletişime geçmeye çalışmıştır. Ancak yanıt alamamıştır.  
  • Bu kapsamda, işbu şikayete konu alan adlarının kendisine devri için gerekli şartların oluştuğunu iddia ederken, şikayet edilen tarafından usulüne uygun bir cevap dosyaya sunulmamıştır. Ancak ilginç bir şekilde, 27 ve 29 Kasım 2023 tarihlerinde gönderilen e-postalar ile üçüncü bir kişi Tahkim Merkezi ile iletişime geçmiştir. İlgili e-posta adresinin ise, ihtilaflı alan adının tescili için kullanılan e-posta adresiyle benzerlik taşıdığı ve ihtilaf konusu alan adı hakkında bilgi sahibi olduğu görülmüştür. Tahkim Merkezi’ne gönderilen e-posta kapsamında söz konusu üçüncü kişi, bir “iyilik” karşılığında ihtilaflı alan adlarını “geri çekmeyi” teklif etmiştir.

Yapılan inceleme kapsamında, üç temel unsurun bulunup bulunmadığı değerlendirilmiştir.

Şikayet sahibinin LEGO markası üzerindeki hak sahipliğini kanıtladığı noktasında bir şüphe bulunmamıştır. UDPR kuralları kapsamında yapılan inceleme sonucunda ise, LEGO markasını tamamen içeren söz konusu alan adları ile şikayet sahibinin hak sahibi olduğu LEGO markaları arasında benzerlik olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar söz konusu alan adında “leaks” şeklinde ek bir ibare bulunsa da, bu tür bir terimin eklenmesinin, UDPR kuralları kapsamında aranan benzerliği ortadan kaldırmaya yeterli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.  

UDPR dosyalarında genel ispat yükü şikayet sahibine ait olsa da; şikayet edilen tarafın bir alan adı üzerinde haklara veya meşru menfaatlere sahip olmadığını kanıtlamanın “tersini kanıtlamak” anlamına geleceği ve haliyle olağandan fazla bir yükümlülük niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Bu anlamda da şikayet sahibinin, şikayet edilenin meşru menfaatten yoksun olduğunu ilk bakışta öne sürdüğü durumlarda, bu yöndeki ispat yükünün şikayet edilene geçebildiği kabul edilmiştir. Dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda ise, şikayet edilenin; şikayet sahibinin en başta ileri sürdüğü iddiaları çürütemediği ve meşru menfaatini gösteren herhangi bir ilgili delil sunmadığı tespit edilmiştir.  Tüm bunların yanında, şikayet konusu alan adlarının daha önce NFT’ler satan bir ticari internet sitesine yönlendirme yaptığı ve yukarıda değinilen üçüncü kişi e-postasının niteliği dikkat alındığında; şikayet edilenin ihtilaflı alan adından ticari kazanç elde etmeye çalıştığı ve bunun meşru menfaat sağlayamayacağı tespit edilmiştir.

İnceleme konusu alan adlarının her ikisinin de LEGO ibaresini tamamen içerdiği ve Lego hayranları tarafından geliştirilmekte olan yeni ürünlere atıfta bulunmak için kullanılan “leaks” ibaresiyle birlikte tescil ettirildiği görülmüştür. Diğer yandan, LEGO markası tüm dünya çapında çok yüksek bir tanınmışlığa sahiptir ve Danca’da “iyi oyna” anlamına gelen “LEG GODT” ifadesine dayalı olarak yüksek bir ayırt edici karaktere sahiptir. Dolayısıyla, bu şekilde oluşturulan alan adları, kamuoyu tarafından şikayet sahibine bağlı olarak veya şikayet sahibi tarafından yetkilendirilmiş olarak algılanacak ve bu durum da taraflar arasında bir bağlantı kurulmasına sebep olacaktır.  Şikayet edilen tarafın, ihtilaflı alan adlarını kullanarak LEGO markasıyla kaynak, sponsorluk, ortaklık veya onay açısından karıştırılma ihtimali yaratmak ve ticari kazanç elde etmek amacıyla kasıtlı olarak internet kullanıcılarını ve Lego hayranlarını bu internet sitesine çekmeye çalıştığı değerlendirilmiştir. Nitekim şikayet edilen taraf, alan adı tescili sırasında da kimliğini gizlediği ve şikayet sahibinin kendisiyle iletişime geçme girişimlerini görmezden geldiği gibi, uzlaşma talebine de olumlu yaklaşmamıştır. Bu durum da kötü niyeti pekiştirir niteliktedir.   

Buna göre, somut olayda üç temel unsurun da bulunduğu sonucuna ulaşılmış ve şikayet sahibinin talebi kabul edilerek, ilgili alan adlarının şikayet sahibine devrine karar verilmiştir.

Görüldüğü üzere, Lego; LEGO BRICK tasarımının korunmasında olduğu gibi Lego alan adının korunması anlamında da gerekli önlemleri alarak lehe bir sonuca ulaşmayı başarmıştır.

Karara bu linkten ulaşılabilir.

Büşra BIÇAKCI

busrasbicakci@gmail.com

Şubat 2024

TÜRKİYE’DE ALAN ADLARI UYUŞMAZLIKLARI ARTIK UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM HİZMET SAĞLAYICILAR ARACILIĞI İLE ÇÖZÜLECEK: YENİ SİSTEMİN WIPO NEZDİNDEKİ GÜNCEL BİR UYUŞMAZLIK ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ



Bilindiği üzere, son dönemlerde alan adı tahsisi ve alan adına dayalı itirazlar bakımından Türkiye’de birçok güncel gelişme gerçekleşti. Tr Ağ Bilgi Sistemi’nin (“TRABİS”) de devreye girmesiyle alan adlarının tahsisine, devrine ilişkin çeşitli kolaylıklar sağlandı. Söz konusu yeniliklerden birisi henüz bir örneği ile karşılaşmamakla birlikte alan adına ilişkin bir uyuşmazlık olduğunda, Uniform Domain Name Dispute Resolution Policy (“UDRP”) sistemine benzer şekilde düzenlenmiş olan İnternet Alan Adları Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması Tebliği’nin uygulanacak olmasıdır. Bu doğrultuda Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (“WIPO”) tarafından verilmiş alan adı tahkimine ilişkin kararların, Türkiye’de de izlenmesinin planlanan prosedüre ışık tutacağı düşünülmektedir.

Bu doğrultuda, bu yazıda WIPO nezdinde incelenmiş olan alan adı uyuşmazlığına ilişkin bir kararın incelemesi gerçekleştirilmiş, TRABİS ile ön görülen uyuşmazlıkların Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcı (“UÇHS”) aracılığıyla çözümüne ilişkin sistem ile paralellikler içermesi nedeniyle dikkate alınması gereken kriterler WIPO bakış açısıyla ele alınmıştır.

WIPO tarafından çözümlenen uyuşmazlığın ayrıntılarına girmeden önce TRABİS ile birlikte uygulamaya konan ve İnternet Alan Adları Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması Tebliği’nde alan adının iptali için belirlenmiş olan şartlara değinmemiz yerinde olacaktır.

Bu şartlar UDRP ile paralel olarak İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nde;

  1. İhtilaf konusu alan adının, sahip olunan ya da ticarette kullanılan marka, ticaret unvanı, işletme adı ya da diğer tanıtıcı işaretlerle benzer ya da aynı olması,
  2. Alan adını tahsis ettiren tarafın bu alan adı ile ilgili yasal bir hakkı ya da bağlantısının olmaması,
  3. Bu alan adının alan adı sahibi tarafından kötü niyetle tahsis ettirilmesi veya kullanılması

şeklinde belirlenmiştir.

Yine UDRP ile paralel şekilde üç şartın birlikte sağlandığının ispatı gerekmektedir. Bu sebeple, Türkiye’de ortaya çıkabilecek yeni uyuşmazlıkların çözümü için belirtilen kriterlerin çerçevesini belirleyebilmek adına WIPO tarafından verilmiş olan hakem kararları büyük önem arz edecektir.

İncelenen kararda, şikayetçi taraf ABG-Nine West, LLC (“şikayetçi”) şirketidir. Uyuşmazlığın konusunu oluşturan <ninewestisraelonline.com> alan adı 14 Nisan 2022 tarihinde Alibaba.com Singapore E-Commerce Private Limited (“alan adı sahibi”) adına kaydedilmiştir.

2 Ağustos 2022 tarihinde ABG-Nine West, LLC tarafından dosyalanan alan adı itirazı WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ne (”WIPO”) iletilmiştir. WIPO tarafından yetkili kuruluşlar ile yapılan yazışmalar sonucunda alan adının kayıtlı olduğu şirket ve iletişim bilgileri itiraz sahibine iletilmiş ve şikayetçi, bu bilgilendirme doğrultusunda 5 Ağustos 2022 tarihinde itirazda değişiklik yapmıştır. WIPO tarafından gerçekleştirilen şekli inceleme akabinde, 10 Ağustos 2022 tarihinde, yapılmış olan itiraz alan adı sahibine bildirilmiş, 30 Ağustos 2022 tarihine kadar cevaplarını sunmaları için süre verilmiştir.

Fakat alan adı sahibinin belirlenen süreye kadar herhangi bir cevap vermediği görülmüştür. Takiben, 6 Eylül 2022 tarihinde uyuşmazlık tek bir panelist tarafından incelenmeye başlamıştır.

Yapılan inceleme doğrultusunda şikayetçinin gerekçeleri aşağıdaki gibidir:

  1. <ninewestisraelonline.com> alan adı incelendiğinde “Nine West” ibaresinin devamında kullanılan “Israel” ve “online” ibarelerinin hiçbir şekilde ayırt edici olmadığı vurgulanmıştır. Bu sebeple alan adının esas unsurunun da şikayetçiye ait, Dünyaca tanınan giyim-ayakkabı sektöründe tanınmış Nine West markası olduğu anlaşılmaktadır.
  2. Alan adı sahibinin “ninewestisraelonline” ibaresini kullanmak adına yasal bir dayanağının olmadığı belirtilmiştir. Yasal dayanak kavramını ayrıntılı bir şekilde açıklanarak, herhangi bir şekilde markanın ticari olarak kullanılmasına hukuki olarak izin verilmediği vurgulanmıştır.
  3. Kaldı ki alan adı sahibinin, uyuşmazlığa konu <ninewestisraelonline.com> alan adı üzerinden sahte ürünler satarak, yıllar boyunca şikayetçi tarafından elde edilmiş olan tanınmışlık üzerinden kötüniyetli bir şekilde haksız yarar sağladığı; satılan ürünler sebebiyle, markalarının sahip olduğu itibarın da zedelendiğini belirtilmiştir.

Alan adı sahibinin cevaplarını sunmaması sebebiyle Hakem tarafından şikayetçinin gerekçeleri kapsamında değerlendirme yapılmış ve aşağıda belirtilmiş olan kriterler kapsamında bir değerlendirme yapılacağı vurgulanmıştır. Bu kriterler yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıkladığımız ve İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nde yer alan üç kriter ile paraleldir. Bu doğrultuda şikayetçi uyuşmazlığa konu alan adını kapattırmak ya da devir almak istiyorsa aşağıdaki üç şartın da varlığını birlikte kanıtlamak zorundadır.

  1. Şikayetçi, uyuşmazlığa konu alan adı ile kendisine ait markanın aynı ya da karıştırılmaya sebep olacak derecede benzer olduğunu ispat etmelidir.
  2. Alan adı sahibinin uyuşmazlığa konu alan adını kullanmakta yasal bir dayanağının olmadığı ispat edilmelidir.
  3. Alan adının kayıt altına alınmış ve kötüniyetli bir şekilde kullanılıyor olduğu ispat edilmelidir.

Yapılan incelemeler doğrultusunda, sırasıyla tüm koşullar bakımından değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirmede şikayetçinin Nine West markalarının sahibi olduğunu kanıtladığı görülmüştür. UDRP Hakemleri tarafından kabul edilen çoğunluk görüşe göre; tescilli bir markanın, alan adlarına dahil edilerek kullanılması halinde karıştırılma ihtimali ortaya çıkmaktadır[1]. Bu doğrultuda uyuşmazlığa konu alan adına eklenmiş olan “Israel” ve “online” ibarelerinin, “Nine West” ibaresini, şikayetçiye ait markalardan farklılaştırmaya yetmediği kabul edilecektir[2].

İkinci olarak alan adı sahibinin alan adı kullanımını dayandırdığı bir hakkı ya da kullanıma gerekçe gösterilebilecek yasal bir menfaatinin bulunup bulunmadığı incelenmiştir. Somut olayda, alan adı sahibi tarafından itiraza karşı cevap verilmediğinden, yapılan inceleme şikayetçinin argümanları ile sınırlı tutulmuştur. Kaldı ki UDRP uyuşmazlıklarında yasal menfaat ya da bir hakka dayalı kullanımın olmadığının ispatı oldukça zor olduğundan, şikayetçilerin argümanları akabinde, alan adı sahiplerince aksinin ispatlanması gerekliliği kabul edilmiştir[3]. Uyuşmazlıkta şikayetçi, alan adı sahibinin yasal bir menfaati olmadığına veya bu kullanımın bir hakka dayanmadığına ilişkin iddialarda bulunmuştur. Bu iddialara göre, şikayetçi birçok Nine West markasının sahibidir ve şikayetçi ile alan adı sahibi arasında ise herhangi bir ticari veya iş ilişkisi bulunmamaktadır. Aksine, alan adının şikayetçinin ürünlerinin taklitlerini satmak için kullanıldığı vurgulanmış ve sahte ürün satışının kesinlikle meşru kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Alan adı sahibi iddialara karşı bir cevap vermediği için ikinci şart da sağlanmış kabul edilmiştir. Çünkü Nine West markasına “Israel” ve “online” gibi ibarelerin eklenmesi, tüketicilerin yanlışlıkla İsrail’de şikayetçiye bağlı bir web sitesinden mal ve hizmet aldıklarına inanmalarına, karıştırılma ihtimaline yol açacaktır.

Kötüniyet bakımından bir değerlendirme yapıldığında ise; ilk iki madde bakımından yapılan değerlendirmeler ve ortaya atılan iddialar bir bütün olarak ele alınmıştır. Sahte ürünlerin satışı için şikayetçi adına tescilli Nine West markalarına tali unsurlar eklenerek, bu markalar üzerinden kötüniyetli bir şekilde haksız bir kazanç elde edilmeye çalışıldığı görülmüştür. Uyuşmazlığa konu alan adının kullanımı sebebiyle şikayetçinin markalarının itibarları zedelenebilecektir. Kaldı ki uyuşmazlığa konu alan adı sahte ürün satmak için kullanılmamış olsa bile, kullanım amacı ve oluşturuluş tarzı dikkate alınarak, alan adı sahibinin kasıtlı olarak, haksız bir kazanç elde etmek ve tüketicileri yanıltarak kendi web sitesine çekmeye ve karıştırılma ihtimaline sebep olmaya teşebbüs ettiği düşünülmektedir.

Bu doğrultuda, üç şartın birlikte var olduğu kabul edilmiş, uyuşmazlığa konu alan adının şikayetçiye devrine karar verilmiştir.

Yapılan incelemeler değerlendirildiğinde, UDRP’nin 4(a)i değerlendirmesinin markalar arasındaki karıştırılma ihtimali değerlendirmesine benzediği, asli unsurun belirlenmesi akabinde, karıştırılma ihtimaline ilişkin incelemenin Türkiye’de de İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nin 25. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yapılacak değerlendirme ile benzer olacağı düşünülmektedir. Bu noktada; değerlendirmeyi yapacak hakem/hakemlerin marka hukuku açısından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (“SMK”) ilgili hükümleri ve karıştırılma ihtimalinin varlığına ilişkin güncel yargı kararları ile Türk Patent ve Marka Kurumunun içtihatları doğrultusunda karar verebilecek yetkinliğe sahip olması gerekecektir. Çünkü yapılacak değerlendirmelerin SMK ile getirilen değerlendirme esaslarından farklı sonuçlar doğurması Türk Hukuku’ndaki yeknesaklık açısından da risk oluşturabilecektir.

UDRP’nin 4(a)ii değerlendirmesinin ise İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nin 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ele alındığı görülmektedir. Yasal menfaatin ya da meşru bir dayanağa ilişkin iddiaların şikayetçi tarafından öne sürülmesi akabinde “aksinin ispatının alan adı sahibi tarafından ispatlanması” yönteminin Türkiye’de de kabul edilmesi yerinde olacaktır. WIPO kararlarında da belirtildiği üzere bu maddenin ispatı oldukça zordur ve ispat yükünün yer değiştiriyor olması faydalı olacaktır. Söz konusu husus, ispat yükünün yer değiştirdiği genel bir kural olarak yorumlanacağı gibi, WIPO tarafından oluşturulan içtihadın kararlarda kural olarak uygulanması şeklinde de yorumlanabilir. Somut olayların şartları incelendiğinde de “şikayetçinin iddialarının aksinin ispatı”, belirtilen koşulun incelenmesini kolaylaştıracaktır.

Son olarak, özellikle kötüniyetin, UDRP’nin 4(a)iii maddesine paralel olarak İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nin 25. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılmasının, kapsam bakımından yasal düzenlemelerde tanımlanmamış olması eleştirilebilecektir. Çünkü, kötüniyetin, Türkiye koşullarında gerek Mahkemeler gerek Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde oldukça katı ve somut deliller ile kanıtlanabildiği göz önünde bulundurulduğunda, UÇHS’ler aracılığıyla hakemler tarafından yapılacak olan değerlendirmelerde, kötüniyetin tanımının, doktrinsel olarak mı yoksa verilen kararlar doğrultusunda içtihatlar ile mi şekilleneceğinin bilinmiyor olması, ispata ilişkin belirsizliklerin, alan adı uyuşmazlıkları bakımından da devam etmesine sebep olabilecektir.

Cansu ÇATMA BİLEN

Ekim 2022

cansucatma1@gmail.com


DİPNOTLAR

[1] Bkz. Uniroyal Engineered Products, Inc. v. Nauga Network Services, WIPO Case No. D2000-0503; Thaigem Global Marketing Limited v. Sanchai Aree, WIPO Case No. D2002-0358; and F. Hoffmann-La Roche AG v. Relish Entreprises, WIPO Case No. D2007-1629

[2] Bkz. Section 1.8 of the WIPO Overview of WIPO Panel Views on Selected UDRP Questions, Third Edition, “WIPO Overview 3.0”

[3] Do The Hustle, LLC v. Tropic Web, WIPO Case No. D2000-0624, https://www.wipo.int/amc/en/domains/decisions/html/2000/d2000-0624.html, Erişim Tarihi 28.09.2022.

ALAN ADI UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMÜNDE BEKLENEN SON: TRABİS



TRABİS nedir?

Alan adı uyuşmazlıklarının çözümü alan adlarının öneminden ötürü özel bir değere sahip. Alan adları fikri mülkiyet hukukunda ticaret unvanı, işletme adı, marka gibi varlıklarla benzer özellikler arz ediyor. Alan adlarının ticari değeri, elektronik ticaretin büyüyen hacminden besleniyor. Alan adlarından doğan uyuşmazlıklar lokal veya uluslararası türlerine göre ayrı çözüm mekanizmalarına tabi. Uyuşmazlıkların adil, hızlı ve doğru çözülmesi bu bakımdan hassas bir konu. Uzun yıllar Orta Doğu Teknik Üniversitesi (“ODTÜ”) Nic.tr ile çözüme kavuşturulan lokal alan adı uyuşmazlıklarının çözüm mekanizmasının değiştirilmesinde nihayet sona gelinmiş görünüyor. TRABİS yani TR AĞ BİLGİ SİSTEMİ, alan adı uyuşmazlıklarının çözümünün adresi. Önce kavramlara sonra sürece ve hayata geçişine biraz daha yakında bakalım.

TRABİS, “.tr” Ağ Bilgi Sistemi anlamına geliyor. TRABİS, ODTÜ bünyesinde yer alan Nic.tr.’nin açıklamasına göre ‘‘tr. uzantılı internet alan adı sisteminin ve buna ait merkezi veri tabanının işletilmesine, rehberin oluşturulmasına, güncellenmesine ve rehberlik hizmetinin sunulmasına ve alan adı başvuru işlemlerinin gerçek zamanlı olarak yapılmasına imkân veren, tüm bu faaliyetlerin güvenli ve iş sürekliliğini sağlayacak şekilde gerçekleştirildiği sistemdir.’’ Kısacası TRABİS’i, “.tr” alan adı sisteminin ve veri tabanının yönetimini ve işleyişini kapsayan bir sistem olarak ifade ediyoruz.  

TRABİS, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) bünyesinde faaliyete geçecek, yani uyuşmazlık çözümünde yetkili kurum ve düzende önemli değişiklik ve güncellemeler söz konusu olacak.

Özetle ifade etmek gerekirse; Türkiye’de “.tr” uzantılı alan adları, ODTÜ bünyesinde yer alan Nic.tr tarafından yürütülmekteydi. Ancak 10.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu tarafından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına verilen yetki ile düzenlenen İnternet Alan Adları Yönetmeliği, “.tr” uzantılı alan adlarının tahsisine ilişkin işlemlerin yürütülmesi faaliyetini BTK’ya bıraktı.

Ne zaman faaliyete geçiyor?

BTK, 19.08.2022 tarihinde yaptığı açıklamada TRABİS’in 14.09.2022 tarihinde hizmete gireceğini duyurdu. Birinci seviye .tr uzantılı alan adı (alanadı.tr gibi) tahsisi ise TRABİS faaliyete girdikten 1 yıl sonra yapılacak. Nic.tr ise TRABİS’in faaliyete geçmesi ile eş zamanı olarak kapanacak.

Neler öne çıkıyor?

TRABİS devreye girdiğinde alan adları ile ilgili olarak alan adının alındığı hizmet kuruluşu ile iletişime geçilmesi gerekecek. TRABİS’in işleyiş kuralları, Nic.tr’nin işleyiş kurallarından şüphesiz farklılıklar arz edecek. Özellikle yeni işleyiş kuralları ve değişiklikler TRABİS tarafından duyurulacak.

Kayıt operatörü, “.tr” uzantılı alan adı hizmeti vermeye yetkili firma olarak belirlenmiş durumda. Buna göre TRABİS faaliyete başlamadan yetkili bir kayıt operatörüne geçilmesi gerekiyor. Kayıt operatörüne aktarılmayan alan adları ise TRABİS faaliyete geçince TRABİS’e aktarılacak. Fakat son kullanıcıya hizmet verilmeyeceğinden kayıt operatörüne geçilmesi gerekecek. Aksi halde alan adına ilişkin yenileme ya da alan adını yönetme işlemleri sağlanmayabilir. Burada son kullanıcı mutlaka bir ürün veya hizmeti satın alan kişi değil, nihayetinde onu kullanan kişidir/ belirli verileri sorgulamak ve değerlendirmek için veri tabanlarına erişen tüm kullanıcılardır. Aktarım yapılırken alan adlarına ilişkin hizmette bir kesinti ise söz konusu olmayacak.

TRABİS ile öne çıkan bir diğer değişiklik belge ile tahsis meselesi. Önceden “.tr” uzantılı alan adı tahsisi için kurulacak alan adına ilişkin marka veya kuruluş ile ilgili bazı belgelerin sunulması gerekmekteydi. Bazı istisnalar haricinde TRABİS bu zorunluluğu ortadan kaldıracak ve artık her alan adı tahsisi için belgeler talep edilmeyecek. Com.tr, org.tr, net.tr, gen.tr, biz.tr, tv.tr, web.tr, info.tr, bbs.tr, tel.tr ve name.tr uzantılı alan adları için “ilk gelen alır” kuralı uygulanacak ve bu kurala göre belgesiz tahsis söz konusu olacak. Bunun uyuşmazlıkları arttıracağı mı yoksa azaltacağı mı siz değerli okurun takdirinde.

23 Mart 2020 tarihinde Nic.tr üzerinde yeni alan adı başvuru ve alan adı yenileme işlemleri durdurulmuştu, ancak gov.tr, edu.tr, av.tr, bel.tr, dr.tr, tsk.tr, k12.tr, pol.tr ve kep.tr alan adları için yine devam ediyordu. Bu tarihten sonra alan adı başvuruları Nic.tr’ye kayıtlı kayıt operatörleri tarafından yapılmaktadır. Belge sunulmasına ilişkin ise gov.tr, edu.tr, av.tr, bel.tr, dr.tr, tsk.tr, k12.tr, pol.tr ve kep.tr alan adları istisnalar dahilindedir, yani bu alan adları için belge sunulma zorunluluğu devam edecektir.  

Alan adı satış ve devirlerine Nic.tr’de izin verilmemekteydi. Ancak İnternet Alan Adları Yönetmeliği madde 13 uyarınca TRABİS’de satış ve devirlere izin verilmesi söz konusu olacak. Ölüm/gaiplik karinesi, şirket birleşme/devralma belgeleri, marka/patent devri belgeleri veya fikir/sanat eserleri ile ilgili hakların devrini ispat eden belgelerin olması halinde devir işlemi yapılabilecek.

Uyuşmazlıklarla kim ilgilenecek?

Gelgelelim asıl konuya, alan adı uyuşmazlık çözüm mekanizması nasıl işleyecek?

Kısaca özetlemek gerekirse; bir uyuşmazlık ortaya çıktığında İnternet Alan Adları Tebliği (Madde 13/(b) ve (d)) uyarınca kayıt kuruluşu, internet alan adına ilişkin adli bir süreç veya uyuşmazlık çözüm süreci başlatıldığında, TRABİS’e durum hakkında derhal bilgi vermekle ve belirlediği uyuşmazlık çözüm mekanizmasında kayıt kuruluşu yapması gereken tüm yükümlülükleri titizlik ve ivedilikle yerine getirmekle yükümlü. İnternet Alan Adları Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması Tebliğine göre Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcıların (“UÇHS’ler’’) internet alan adları ile ilgili uyuşmazlıkların çözüm sürecini hakemler veya hakem heyetleri vasıtasıyla yürüten taraflar söz konusu olacak. Sağlayıcılık başvurularının değerlendirme makamı BTK. Bununla birlikte uyuşmazlığa konu olan internet alan adı, uyuşmazlık çözümü süreci boyunca dondurulacak. UÇHS’ler BTK tarafından re’sen veya şikâyet üzerine denetlemeye tabi olacak. Bir internet alan adına ilişkin uyuşmazlıkta, TRABİS sistemine kayıtlı bulunan zaman bilgisi esas alınacak bilgi olarak kabul edilmiş durumda. TRABİS uygulaması yeni ve önemli bir alan adı uyuşmazlık çözüm mekanizması olarak kısa bir süre içinde ilgili ekosistemin gündeminde önemli bir yer edineceğe benziyor.

Doç. Dr. Mete TEVETOĞLU

Eylül 2022

metetevetoglu@gmail.com

Nasıl Anlatsam Sana, İlk Harflere Baksana – Akrostişle Kötü Niyetten Kaçınılabilir mi? ‘’e-toefl.com’’ Alan Adı İdari Hakem Kararı D2018-2562

Teknolojinin damarlarımıza tam anlamıyla girmediği, konuşma pencerelerinin sadece evimizdekilerden ibaret olduğu çocukluğumuzda hislerimizi paylaşmanın daha organik yöntemleri mevcuttu. Bu yöntemlerden en naif olanlarından biri de akrostişli şiirlerdi.

Şiirin dizelerinin ilk harfleri genelde sevdiğimiz kişilerin adını oluştururdu ve bu uğurda da asıl söylemek istediğimizi direkt söylemeden ima etmiş olurduk. Bazen hayatımızın geri kalanı da hiçbir şeyi net ifade etmeden bir imalar bütünüyle devam ettiyse de bunda çocukluğumuzun akrostişlerinin suçu var mıdır bu sanıyorum başka bir hayatın konusu.

Alan adı şikayetlerinde de kötü niyetten kaçınmak ya da tescil ettirilen alan adının “meşru menfaat” doğrultusunda kullanıldığı konusunda Hakem’i ikna etmek için Şikayet Edilen taraf bazen akrostişe de sığınabilmektedir.


“TOEFL” ve “TOEIC” markalarını elinde bulunduran A.B.D menşeli Educational Testing Service, “e-toefl.com” alan adının kendilerine devredilmesi için  Şikayet Edilen’e karşı 9 Kasım 2018 tarihinde WIPO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezine şikayet sunmuştur.

Bilindiği üzere bir alan şikayetinde karar verilirken üç kriter göz önünde bulundurulmaktadır:

(i) İhtilaflı alan adı, Şikâyet Eden’in üzerinde hak sahibi olduğu bir marka ya da hizmet markası ile aynı veya iltibas düzeyinde benzer mi?

(ii) Şikâyet Edilen’in, ihtilaflı alan adı üzerinde herhangi bir hak ya da meşru menfaati var mıdır?

(iii) Şikâyet Edilen, ihtilaflı alan adını kötü niyetle mi tescil ettirmiş veya kullanmaktadır?

Şikayet Eden , işlem öncesinde Şikayet Edilen’e bir uyarı yazısı göndererek , alan adının kendilerine devredilmesini istemiştir.

Bu yazının iletilmesinin hemen akabinde daha önceden bir alan adı satışı yapmak isteyen kişilerin toplandığı web sitesinde zaten satılık olan ‘’e-toefl.com’’ domaininin fiyatı 1200 TL’den , 15.000 USD’ye çıkmıştır.

Credit Agricole v. Yanf Xiao Yuan WIPO Dava No.D2018-1476 sayılı hakem kararında da belirtilen “Şikayet Edilen’in alan adı tescili ya da devri için harcanan paradan çok daha yüksek olan 3.300 EUR’luk bir bedele satışının teklif edilmesi kötü niyeti ispatlamakta ve desteklemektedir” kararı kapsamında Şikayet Edilen’in ihtilaflı alan adının satışı kapsamında kötü niyetli hareket ettiğinin ispatlandığı kanaatine varmıştır.

Yazının iletilmesini takiben satış fiyatının artması ile birlikte de Şikayet Edilen kimlik bilgilerini bir ‘’gizlilik koruması hizmeti’’ aracılığı ile gizlemiştir.

Her ne kadar Şikayet Edilen tarafından anılan korumanın spam koruması amacı ile kullanılmaya başlandığı iddia edilse de, özellikle anılan korumanın Şikayet Edilen ile iletişime geçilmesinin akabinde kullanılmaya başlanması da Hakem tarafından kötü niyeti açıkça gösterildiği şeklinde yorumlanmıştır.

Gizlilik koruması ise; bir web sitesi aracılığı ile alan adını kaydettirenin tüm bilgilerini gizlemesine ve onun yerine Şikayet Edilen bilgisinde de görülebileceği gibi sadece Domain Admin Contact ID 5998761 gibi bir kaydın görüntülenebilmesini sağlamaktır.

Bu hizmeti sağlayan kuruluşun web sitesinde yer alan bilgiler ise aslında oldukça ilginçtir ve yorumsuz olarak aşağıya aktarılmıştır:

‘’Uluslararası yönetim organı olan ICANN kurallarına uygun olarak,  WHOIS veri tabanı üzerinden herkese açık olan alan adları ile ilgili doğru iletişim bilgilerini sağlamalısınız.  Aksi takdirde kayıt anlaşmasının ihlali nedeniyle alan adının iptali gerçekleşmiş olur.  Öte yandan kötü niyetli kişiler tarafından bu bilgiler kötü amaçlı durumlar için kullanılabilir.  Ayrıca kimlik bilgileriniz de bu kişiler tarafından çalınma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Bu bağlamda Kimlik Koruma Hizmeti ile birlikte alternatif iletişim bilgileri kullanarak gerçek iletişim bilgileriniz koruma altına alınır.’’

Son olarak , Şikayet edilen, alan adına ‘’yeni projemizde çok yakında sizlerleyiz’’ şeklinde bir slogan eklemiş ve alan adının aslında Şikayet Edenin markası ile hiçbir ilgisi olmadığı konusunda kurulu ikna etmek için de;

E

Ticaret

Operasyonlarında

Efektif

Fonlama ve

Likidite

ifadesini web sitesi içeriğine ekleyerek bu ifadelerin yeni projelerinin baş harfleri ile oluşturulduğu ve ‘’TOEFL’’ markası ile ilişkisi olduğunu göstermeye çalışmıştır.

Bu unsuru ekleyerek Şikayet Edilen her ne kadar kötü niyetten kaçınmaya çalışıyor olsa da, ihtilafa konu alan adının , Şikayet Eden’in tescilli ve tanınmış markasını bir bütün olarak içeriyor olması (Alan adındaki “e-” ön eki  de Türkiye’de de sıklıkla kullanılan ve “elektronik” ifadesinin kısaltması olan bir ek olduğundan ana unsur TOEFL’dır.) sebebi ile Hakem tarafından kötü niyetli bulunmuştur.

Bu doğrultuda, ihtarname sonrasında bilgilerin gizlenmesi, alan adının satış fiyatının yükselmesi ve aynı zamanda da e-ticaret operasyonlarında fonlama ve likidite” ifadesinineklenmesinin yanı sıra Şikayet Edilen, savunmasında; Şikâyet Eden’in tüm dünyada içerisinde “TOEFL” geçen alan adlarını şikâyet ederek kendi bünyesinde toplamak ve bu yolla tüm dünya interneti üzerinde bir hegemonya kurma gayesi içerisinde olduğunu, bunu yaparken ise kendisi harici kişilerin özgürlük alanına girerek “alan adı tersine korsanlık” yaptığını ifade ederek Şikâyet’in reddedilmesini talep etmiştir.

Karara göre , Şikayet Eden’in akrostişli alan adları ile mücadelesi aslında başka bir vakada da gerçekleşti, Educational Testing Service v. Andy Rashid, WIPO Dava No. D2017‑1936 kararında, Şikâyet Edilen  “GREC” ibaresinin “Graduate Resources Enhancing Center” olduğunu iddia etmişse de, hakem Şikâyet Edilen’in bu kullanımının meşru olmadığı ve bilâkis bu alan adı ve internet sitesi altında tüketicilerin GRE test hazırlıkları hizmetleri ararken Şikâyet Edilen’in hizmetlerini göreceği için bu alanda bir karşılık yaratacağına karar vermiştir.

Buradan da anlaşılabildiği üzere akrostiş bazen ‘’global bir kaçış planı’’ da olabilir.

Tabii bu plana rağmen, aktarılan vakada İdari Hakem Heyeti  <e-toefl.com> alan adının Şikâyet Eden’e devrine karar verdi, fakat alan adının tescilinin bu kadar kolay , yaratıcılığın ise bitimsiz olduğu durumlarda, eminim akrostiş sonrasında da farklı kaçış yollarının değerlendirildiği yeni kararları görmeye devam edeceğiz.

(Educational Testing Service v. Domain Admin Contact ID 5998761, FBS Inc , Whoisprotection biz / Selman Karahttps://www.wipo.int/amc/en/domains/search/text.jsp?case=D2018-2562)

Kerem Gökmen

gokmenkerem@gmail.com

Temmuz 2019