Etiket: 03/4

IP Translator II – OHIM Reaksiyonu yani 2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesi

risk-management2(Görsel http://pmtips.net/risk-management-planning-project/ adresinden alınmıştır.)

Avrupa Birliği Adalet Divanının (ECJ), 19 Haziran 2012 tarihinde, “IP Translator” davası hakkındaki C-307/10 sayılı kararını açıklamasının ardından, Topluluk Marka Ofisi (OHIM), 2/12 sayılı yeni bir Başkanlık Genelgesi yayınlayarak karar sonrası uygulamasının ne yönde olacağını açıklamıştır.

(bkz. http://oami.europa.eu/ows/rw/resource/documents/CTM/legalReferences/decisionPresident/com_2_12.pdf)

 

“IP Translator” davasının geçmişi ve C-307/10 sayılı kararın detaylı açıklaması için önceden yayınladığım http://wp.me/p43tJx-59 yazısının incelenmesi yerinde olacaktır.

 

Yukarıdaki linkte yapılan açıklamalar, dava kapsamında tartışılan başlıca konulardan birisinin OHIM’in 16 Haziran 2003 tarihli 03/4 sayılı Başkanlık Genelgesi kapsamında getirilen uygulama olduğunu göstermektedir.

 

OHIM’in 03/4 sayılı Genelgesi, Nicé sınıflandırmasının genel başlıklarıyla yapılan topluluk markası başvurularının veya tescilli topluluk markalarının kapsamlarının ne şekilde değerlendirileceği konusunda açıklamalar içermektedir. 03/4 sayılı Genelge’ye göre OHIM, bir sınıfa ait sınıf başlığının, o sınıfa dahil tüm malları veya hizmetleri kapsadığını kabul etmektedir. Bu kabul ve etkileri, tescil incelemesi için olduğu kadar, itiraz, sınırlandırma, kısmi iptal, kullanım gibi işlemler veya hükümler bakımından da geçerli olacaktır.

 

Adalet Divanı, C-307/10 sayılı IP Translator kararında takip eden yorumları yapmıştır:

 

 “2008/95 sayılı Direktif, marka korumasının talep edildiği malların ve hizmetlerin, başvuru sahibince,  yetkili makamların ve tacirlerin, sadece bu bilgiye dayanarak, koruma talebinin kapsamını belirleyebilecekleri derecede (yeterlilikte) açık ve kesin biçimde tanımlanmasını gerektirmektedir, anlamında yorumlanmalıdır.

 

2008/95 sayılı Direktif , (mallara ve hizmetlere ilişkin) tanımlamanın, yetkili makamların ve tacirlerin koruma kapsamını yeterince açık ve kesin biçimde anlamalarına imkan verdiği durumlarda, marka korumasının talep edildiği malları ve hizmetleri tanımlamak için, Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarındaki genel unsurların kullanımına engel olmayacaktır, anlamında yorumlanmalıdır.

 

Koruma talep ettiği markanın kapsadığı malları veya hizmetleri belirtmek için, Nicé anlaşmasının birinci maddesinde belirtilen sınıflandırmanın belirli bir sınıfına ait sınıf başlığında yer alan genel ifadelerin tamamını kullanan bir ulusal marka sahibi, tescil başvurusunun ilgili sınıfa dahil olup alfabetik listede yer alan tüm malları veya hizmetleri kapsama niyetiyle mi yoksa ilgili sınıftaki malların veya hizmetlerin sadece bir kısmını kapsama niyetiyle mi yapıldığını belirtmek zorundadır. Eğer başvuru, malların veya hizmetlerin bir bölümü için yapılmışsa, başvuru sahibinin o sınıfta bulunan hangi malları veya hizmetleri kapsama niyetinde olduğunu belirtmesi gerekmektedir.”

 

OHIM’in kararın verilmesinden bir gün sonra yayınladığı 2/12 sayılı Başkanlık Genelgesi, OHIM’in karar sonrası ortaya çıkacak yeni uygulamasının anahatlarını çizmektedir. Bununla birlikte, sınıf başlıklarına ilişkin açıklık ve kesinliğin ne şekilde sağlanacağı konusunda net bir uygulama henüz belirlenmemiş olduğundan, bu hususun gelecekte uygulama kriterlerinin güncelleştirilmesi yoluyla sağlanacağı belirtilmektedir. Ayrıca, Genelge, başkanlık genelgesi öncesi tescil edilen veya başvurusu yapılan markaların kapsamlarının ne şekilde değerlendirileceği konusunda da açıklamalar içermektedir.

 

2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesi detaylı biçimde değerlendirilecek olursak:

 

Adalet Divanı kararı, Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarını oluşturan terimlerin, yetkili makamların ve tacirlerin koruma kapsamını yeterince açık ve kesin olarak anlamalarına imkan verdikleri sürece başvuru kapsamındaki malları veya hizmetleri tanımlamak için kullanılabileceklerini belirtmektedir.

 

Buna uygun olarak, OHIM, Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarından yeteri derecede açık ve kesin olanları kabul etmeye devam edecektir. Tersi durumda, yani sınıf başlığının yeteri kadar açık ve kesin olmadığının düşünüldüğü durumlarda OHIM’in başvuru sahibinden açıklama isteyeceğini varsaymamız gerekmektedir. Buna ilişkin bilgiye ofisin inceleme kılavuzlarında yer verilecektir. Kısaca, bundan sonra, OHIM’in eskiden olduğu gibi Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarında yer alan her terimi sorgusuz kabul etmeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.

 

Sınıf başlıklarını oluşturan ifadelerin hangilerinin açık ve kesin kabul edileceği hangisinin bu ifade kapsamına girmediğinin değerlendirilmesi ise OHIM ve birlik üyesi ülkeler tarafından (ortak bir uygulama geliştirmek amacıyla) sürdürülen yakınlaşma programı kapsamında değerlendirilecektir.

 

ECJ ön yorumunun üçüncü paragrafının okuması kanaatimizce takip eden biçimde olmalıdır: Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarıyla başvuruda bulunan kişiler, ilgili sınıfta(larda) yer alıp Nicé sınıflandırmasının alfabetik listesinde yer alan malların veya hizmetlerin tamamı için mi başvuruda bulunduklarını başvuru aşamasında belirtmelidir. Eğer, ilgili sınıfın tamamı için başvuruda bulunulmamışsa o sınıfta yer alan malların ve hizmetlerin hangilerinin kast edildiği (hangileri için başvuruda bulunulduğu) belirtilmelidir.

 

2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesinde ofis nezdindeki tüm işlemlerde bu ilkeye uyulacağı belirtilmiştir. Genelgeyle eş zamanlı olarak OHIM internet sitesinde yer verilen bir bildirim kapsamında, başvuru sahiplerinin bu amaçlı kullanabilecekleri bir metin hazırlanmış ve kullanıma açılmıştır. Metnin http://oami.europa.eu/ows/rw/resource/documents/QPLUS/forms/declaration/ip_translation_declaration_en.pdf adresinden görülmesi mümkündür. Deklarasyonu kullanacak başvuru sahipleri, başvurularında Nicé sınıflandırması, sınıf başlıklarını kullanarak ilgili Nicé sınıflarında yer alan malların / hizmetlerin tamamı için başvuruda bulunduklarını belirtmektedir.

 

Genelgeye göre, 2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesinin yürürlüğe girmesinden, yani 21/06/2012 tarihinden önce, OHIM’de Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıkları kullanılarak tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış markaların, sınıflandırmanın alfabetik listesinde yer alan ve ilgili sınıflar kapsamında bulunan tüm malları veya hizmetleri kapsadıkları kabul edilecektir. Bu husus kanaatimizce çok şaşırtıcı değildir, çünkü OHIM 16 Haziran 2003 tarihli 03/4 sayılı Başkanlık Genelgesinde, Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıkları kullanılarak yapılan başvuruların, ilgili sınıflara dahil tüm malları veya hizmetleri kapsadığını kabul ettiğini yazılı olarak belirtmiş ve kamuya duyurmuştur.

 

OHIM,  2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesinin yürürlüğe girmesinden önce, OHIM’de Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıkları kullanılarak tescil başvurusu yapılmış (henüz tescil edilmemiş) markaların sahiplerine, (eğer ilgili sınıftaki tüm mallar / hizmetler bakımından koruma talep etmeyeceklerse) ek bir bildirimde bulunarak mal / hizmet listelerinin kapsamları kısıtlama hakkını vermiştir.

 

2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesinin yürürlüğe girmesinden, yani 21/06/2012 tarihinden itibaren, OHIM’de Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıkları kullanarak tescil başvurusunda bulunacak markaların sahipleri ise, yukarıda belirttiğimiz deklarasyonu kullanmaları ve başvurularının ilgili sınıflardaki tüm malları veya hizmetleri kapsayıp kapsamadığını belirtmelidir.

 

Genelgenin uygulanması ile ilgili hususlara genelgenin VIII numaralı başlığında yer verilmiştir. Buna göre; alfabetik listenin ilgili sınıfında yer alan malların veya hizmetlerin tamamını kapsadığı kabul edilebilecek veya bu mallardan veya hizmetlerden yalnızca bir bölümünü kapsadıkları düşünülebilecek topluluk markaları veya başvuruları değerlendirilirken, mal veya hizmet listelerinde yer alan ifadeler gerçek ve olağan (natural and usual) anlamları kapsamında değerlendirilecektir. Bu husus Ofis nezdinde geçerli olan her işlem bakımından uygulanacak ve özellikle takip eden hususlara dikkat edilecektir:

 

·         Mutlak ret nedenleri incelemesi yapılırken (dikkat: 556 sayılı KHK 7/1-(b) bendi asıl anlamı itibarıyla mutlak bir ret nedeni değildir ve kast edilen benzer marka incelemesi değildir– yazarın notu), markanın ilgili ret gerekçeleri kapsamına girdiği düşünülüyorsa, sadece mal / hizmet listesi kapsamına girmediği varsayılan mallar veya hizmetler reddedilmeyecektir.

 

·         İtiraz veya iptal incelemelerinde, malların / hizmetlerin aynılığı veya benzerliği değerlendirilirken, yalnızca mal / hizmet listesi kapsamına girdiği varsayılan mallar veya hizmetler dikkate alınacaktır.

 

·         Geri çekme, kısıtlama ve kısmi feragat talepleri değerlendirilirken, değiştirilmiş mal / hizmet listesinin, asıl mal / hizmet listesi kapsamında bulunmayan bir terimi kapsaması Topluluk Marka Tüzüğünün 43. ve 50. maddelerine uygun değildir.

 

Bununla birlikte, genel ifadeye ek bir ifade kullanarak kısıtlama veya kısmi feragat gerçekleştirilmesi mümkündür.

 

Ofise kısıtlama talebinin sunulmasının ardından yeniden geniş bir tanımlamaya dönüşün talep edilmesi mümkün değildir.

 

·         Topluluk Marka Tüzüğünün 15., 42. ve 50. maddelerinde yer alan kullanım yükümlülüğüne yönelik değerlendirmeye ilişkin olarak, tescil edilen markanın kapsamına girdiği kabul edilebilecek mallar / hizmetler bakımından gerçekleşen kullanım markanın kullanımı sayılacaktır. Bu kullanımın marka kapsamına girdiği kabul edilebilecek tüm mallar veya hizmetler bakımından mı yoksa bunların bir bölümü bakımından mı gerçekleştiğine her vakanın özel şartlarına göre karar verilecektir.

 

Alfabetik listede yer alan malların veya hizmetlerin tamamına yer vermeden de, bir sınıf başlığında yer alan ifadelerin tamamı için başvuruda bulunulması mümkündür. Bunun için, bu ifadelerin tamamının önceden bahsedilen açıklık ve kesinlik prensiplerine uygun olması gerekir. Böyle bir durumda da bu ifadeler gerçek anlamları kapsamında değerlendirilecektir.

 

Tüm sınıf başlığını içerecek şekilde yapılmış topluluk markası başvuruları hakkında bilgi verilmesi ve hukuki belirliliğin sağlanması için topluluk siciline bu yönde kayıt düşülecektir.

 

2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesi 21/06/2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir ve bu tarih itibarıyla 16 Haziran 2003 tarihli 03/4 sayılı Başkanlık Genelgesi yürürlükten kalkmıştır.

 

2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesinin 21/06/2012 tarihinde yürürlüğe girmesi, 19/06/2012 tarihinde verilen C-307/10 sayılı “IP Translator” kararı sonrası OHIM bakımından ortaya çıkabilecek sorulara, özellikle eski tescil ve başvuruların yararlanacağı koruma kapsamının netleştirilmesi bakımından yanıt vermiştir. Bununla birlikte, mevcut sınıf başlıklarından hangilerinin kabul edilmeye devam edileceği şu an için belli değildir ve bu hususun ulusal ofislerle birlikte sürdürülen yakınlaşma programı kapsamında bir süredir değerlendirilmekte olduğu bilinmektedir.

 

OHIM dışında kalan Avrupa Birliği üyesi ülkelerin uygulamalarını ne yönde değiştirdikleri veya değiştirecekleri konusunda ise şu an içimizde veri yoktur. MARQUES (Avrupa Marka Sahipleri Derneği) tarafından 19 Avrupa Birliği üyesi ulusal ofis (Avusturya, Bulgaristan, Benelüks, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Danimarka, Estonya, İspanya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, İrlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya, İsveç, Birleşik Krallık) ve birlik üyesi olmayan İsviçre, Norveç ve İzlanda bakımından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, 2008 yılı itibarıyla belirtilen ülkelerin tamamı Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarını başvurular için ifadelerde değişiklik talep etmeden (İstisnalar: İsviçre ve Letonya 45. sınıfın sınıf başlığına dahil hizmetlerin açıklanmasını talep etmektedir ve bir diğer farklı durum Birleşik Krallık bakımından aşağıda belirtilmiştir.) kabul etmektedir.  (bkz. http://www.marques.org/Teams/TeamPage.asp?PageID=95&TeamCode=TradTeam) Sınıflandırma pratiği geçmişte en katı olan ülkelerden birisi olan Birleşik Krallık Marka Ofisinin bile şu anda (Haziran 2012 itibarıyla) Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarını, 07. sınıfın sınıf başlığında yer alan makineler ifadesi, 09. sınıfta yer alan elektikli ve elektronik cihazlar ifadesi (sınıf başlığında yer almamaktadır) ve 45. sınıfın sınıf başlığında yer alan bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak için başkaları tarafından sağlanan kişisel ve sosyal hizmetler ifadeleri hariç olmak üzere, olduğu gibi kabul ettiği dikkate alındığında, (bkz. http://www.ipo.gov.uk/tmmanual-chap2-notes.pdf s.12-13) sınıf başlıklarına yönelik açıklık ve kesinlik ilkelerine uygunluk çalışmasının kapsamının mevcut sınıf başlıklarında yer alan terimlerin çoğunluğunu bundan sonra kabul etmeme şeklinde gerçekleşmeyeceğini düşünmekteyiz. Bununla birlikte, bazı sınıf başlıklarının kapsamının netleştirilmesi amacıyla bunlara eklemeler ve değişikler yapılacağı ise şüphesizdir. Elbette, tahmin niteliğinde olan bu yorumların aksinin de gerçekleşmesi mümkündür.

 

Kanaatimizce, IP Translator kararıyla asıl değişen husus ve kararın asıl vurucu kısmı,  OHIM’in 16 Haziran 2003 tarihli 03/4 sayılı Başkanlık Genelgesinde belirtilen, Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıkları kullanılarak yapılan başvuruların, ilgili sınıflara dahil tüm malları veya hizmetleri kapsadığı yönündeki yorumun ortadan kaldırılmasıdır. Bu yorumun ortadan kalkması, sınıf başlıklarına bu içerikte bir kapsam tanıyan OHIM, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Macaristan, İtalya, Litvanya, Romanya, (ek olarak birlik üyesi olmayan İzlanda da belirtilebilir) bakımından uygulamada büyük değişim anlamına gelecektir. (bkz. MARQUES araştırması http://www.marques.org/Teams/TeamPage.asp?PageID=95&TeamCode=TradTeam)  Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarının ilgili sınıflardaki tüm malları / hizmetleri kapsadığı yönündeki bir uygulamayı tüm sınıflar bakımından veya genel olarak kabul etmeyen Benelüks, Almanya, Danimarka, İspanya, Fransa, İrlanda, Letonya, Norveç, Polonya, İsveç, Birleşik Krallık, (ek olarak birlik üyesi olmayan İsviçre, Norveç, Türkiye de belirtilebilir) bakımından ise karar uygulamada büyük bir değişimi zorunlu kılmayacaktır. Bunun birlikte, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sınıf başlıklarında yapılacak çalışmayı eş zamanlı olarak uygulamaya koyacakları düşünülmektedir. Çünkü, aksi durum, “IP Translator” öncesi duruma dönüş, yani birliğin bazı ülkeleri ve OHIM’in aynı mal / hizmet listesini içeren markalara tanıdıkları korumanın kapsamı ile birliğin diğer ülkelerinin aynı mal / hizmet listelerine tanıdıkları korumanın kapsamı arasında farklılık anlamına gelecek ve büyük bir dönüşümün öncüsü olarak görülen “IP Translator” kararının anlamı ortadan kalkacaktır.

 

Türkiye açısından öngördüğümüz tabloda, “IP Translator” kararının uygulamada büyük bir değişikliğe yol açacağı veya açması gerektiği düşünülmemektedir. Şöyle ki,  Enstitü hali hazırda Nicé sınıflandırmasının sınıf başlıklarının ilgili sınıftaki tüm malları veya hizmetleri içerdiği şeklinde bir kabulü – (en azından) 7/1-(b) bendi kapsamında aynı tür mal veya hizmetler tespit edilirken – tüm sınıflar bakımından uygulanabilir içerikte bulmamaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olma yönündeki hedefi ve kaynak mevzuatın Avrupa Birliği kökenli olması hususları dikkate alındığında OHIM ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sınıf başlıklarının açıklık ve kesinlik ilkelerine uygun olarak revize etme yönündeki çalışmalarının yakından takip edilmesi ve bu çalışmanın sonucunun gerekirse (çünkü öncelikle çalışmanın sonucunun görülmesi gerekmektedir) Enstitü uygulamasına entegre edilmesi kanaatimizce yerinde olacaktır.

 

Elbette, bu konunun asıl ve kesin çözümünün, başvuru sahiplerinin ve onlar adına başvuru hazırlayanların, standart listeleri (Nicé sınıflandırması sınıf başlıkları, tebliğ listeleri) kopyalayıp – yapıştırma alışkanlığını terk edip, başvuru sahiplerinin mevcut ve potansiyel faaliyet alanlarına göre tescil kapsamlarını belirlemeyi tercih etmeleri ve buna uygun olarak kısa ve içeriği net başvurular sunmaları olduğu şüphesizdir.

 

C-307/10 sayılı “IP Translator” kararını ve ardından karar sonrası OHIM uygulamasını düzenleyen 2/12 sayılı OHIM Başkanlık Genelgesini açıklayıp değerlendirdiğimiz iki yazı sonrası, üçüncü bir yazıyı kararda belirsiz ve ucu açık olarak görülebilecek noktaların değerlendirilmesi amacıyla yazacağız. Bunun nedeni, beklenen kararın tam anlamıyla bir çözüm olduğu konusunda şüphelerin bulunması ve yeni tartışmanın, “IP Translator” kararının sorunları çözmek yerine yeni sorunlara yol açıp açmadığı veya açıp açmayacağı değerlendirmesi boyutuna evrilmesidir.

 

“IP Translator” kararının 19/06/2012 günü alınmasından ve OHIM Başkanlık Genelgesinin 20706/2012 tarihinde ilan edilmesinin ardından 3 gün içerisinde (bence) çok detaylı iki değerlendirme yazısını yazmak beni oldukça yorduğundan, son değerlendirme yazısını gelecek haftaya (umarım) bırakıyorum.

 

 

Önder Erol Ünsal

Haziran 2012