STİLİZE BİÇİMDE YAZILI TEK HARFTEN OLUŞAN MARKALARIN BENZERLİĞİ ABAD TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLDİ


Ülkemizde de sıkça tartışma konusu olan stilize biçimde yazılı tek harflerden oluşan markaların benzerliği ve ayırt edici güçleri hususu, bu yazının konusu Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Genel Mahkemesi kararında detaylı biçimde değerlendirilmiştir. İnceleme konusu Genel Mahkeme kararında, stilize biçimde yazılı “Q” harfinden oluşan iki marka arasındaki görsel, işitsel, kavramsal benzerlik ve bunların markaların ayırt ediciliğine olan etkisi mercek altına alınmıştır.

21 Mayıs 2019 tarihinde “Quantic Dream” tarafından aşağıdaki markanın tescili talebiyle Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’ne (EUIPO) başvuru yapılmıştır:

Başvuru kapsamında aşağıda sayılan mal ve hizmetler yer almaktadır:

  • 9. Sınıf: “Bilgisayar yazılımları, bilgisayar yazılım programları, indirilebilir yazılımlar, manyetik veri taşıyıcılar, kompakt diskler, DVD’ler ve diğer dijital kayıt araçları.”
  • 35. Sınıf: “Ticari yönetim hizmetleri; malların perakende ve toptan satış amaçlarıyla iletişim medyasında sunumu hizmetleri; belge çoğaltılması hizmetleri, bilgisayar yazılımlarının toptancılığı ve perakendeciliği hizmetleri.”
  • 42. Sınıf: “Bilgisayar yazılımı tasarımı hizmetleri, bilgisayar yazılımlarının araştırılması ve geliştirilmesi hizmetleri, bilgisayar yazılımlarının güncellenmesi hizmetleri.”

Başvuru 2 Temmuz 2019 tarihinde EUIPO Marka Bülteninde yayınlanmıştır.

“Quentia GMBH”, başvurunun yayımına karşı EUIPO nezdinde tescilli aşağıdaki markasını mesnet göstererek itiraz etmiştir:

İtiraz gerekçesi markanın kapsamında aşağıda belirtilen mal ve hizmetler bulunmaktadır:

  • 9. Sınıf: “Özellikle lojistik ve depo yönetimi amaçlı bilgisayar yazılımları; bilgisayarlarla kullanım için çevre donanımları.”
  • 35. Sınıf: “Özellikle lojistik, nakliye ve bu sektörlerde yazılım kullanımı konularında ticari danışmanlık hizmetleri; verilerin bilgisayar veritabanlarında derlenmesi, sistematize edilmesi, güncellenmesi ve yönetimi hizmetleri; bilgisayar yazılımlarına, bilgisayar donanımlarına, ofis malzemelerine, yazıcılara, fotokopi makinelerine, çok fonksiyonlu ofis donanımlarına ilişkin toptancılık ve perakendecilik hizmetleri.”
  • 42. Sınıf: “Bilgisayar donanım ve yazılımlarının tasarımı ve geliştirilmesi hizmetleri; yazılımların bakımı ve güncellenmesi hizmetleri.”

28 Eylül 2020 tarihinde EUIPO İtiraz Biriminin yayıma itirazı reddetmesi üzerine ret kararına karşın 30 Ekim 2020 tarihinde yayıma ikinci itiraz yapılmıştır. Söz konusu itiraz EUIPO Temyiz Kurulu tarafından markalar arasında Tüzük’ün 8/1(b) maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle kabul edilmiştir. Bu kararı takiben başvuru sahibi dava yolunu tercih etmiş ve markalar arasında Tüzük’ün 8/1(b) maddesi kapsamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı iddiasıyla Temyiz Kurulunun kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Başvuru sahibinin iddiaları ABAD Genel Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve Genel Mahkeme, 25/10/2023 tarihinde verdiği T-458/21 sayılı kararla EUIPO Temyiz Kurulunun kararını iptal etmiştir. Mahkemenin değerlendirmeleri esasen aşağıdaki noktalarda yoğunlaşmıştır:

Başvuruya Konu Markanın Tüketici Nezdinde Yarattığı Algı Bakımından:

Davacı, dilekçesinde Temyiz Kurulu’nun itiraza konu marka başvurusu hakkında yaptığı ve ilgili tüketicinin başvuruyu siyah ve mavi renklerde stilize edilmiş bir “Q” harfi olarak algılayacağı yönündeki değerlendirmenin doğru olmadığını, başvuruya konu markanın “Q” harfinin klasik özelliklerine sahip olmadığını, başvurunun sol kısımda yer alan siyah Q harfi ve sağ kısımda yer alan mavi D harfi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, başvuru sahibinin ticaret ünvanının (Quantic Dreams) da bu hususu desteklediğini ve tüm bunların sonucunda markaların benzer olduğu yönündeki kararın yerinde olmadığını iddia etmiştir.

Temyiz Kurulu değerlendirmesinde, başvurunun ilgili tüketici kitlesi tarafından Q harfinin stilize bir şekilde kullanımı olarak algılanacağını, başvuru sahibinin iddia ettiği şekilde D harfinin markadaki mevcudiyetinin yalnızca detaylı bir inceleme ve başvuru sahibinin ticaret unvanının bilinmesi durumunda mümkün olduğunu ve ilgili tüketici kitlesinin böylesine bir değerlendirme yapmayacağını belirtilmiştir.

Davacının ve Temyiz Kurulu’nun argümanlarını birlikte değerlendiren Genel Mahkeme, Temyiz Kurulu’nun yaklaşımını yerinde bulmuştur.

Markaların Baskın ve Ayırt Edici Unsurlarının İncelenmesi Bakımından:

Davacı, Temyiz Kurulu’nun dava konusu markanın görsel unsura sahip olduğunu kabul etmesine rağmen marka benzerlik incelemesinde, markanın yalnızca kelime (harf) unsuruna indirgenmesinin hatalı olduğunu, hem önceki tarihli markanın hem de başvurunun tek unsurdan oluşmasından hareketle baskın unsurdan bahsedilemeyeceğini, Temyiz Kurulu’nun başvurunun görsel tasarımına da dikkat etmesi gerektiğini belirtmiştir.

Temyiz Kurulu ise önceki tarihli markanın font ve renginin yalnızca minör bir etkiye sahip olacağını, kelime unsurunun kural olarak görsel unsurdan daha ayırt edici olduğunu belirtmiş ve ABAD da Temyiz Kurulu’nun bu yaklaşımını ilke olarak doğru bulmuştur.

Markaların Görsel, İşitsel ve Kavramsal Benzerliği Bakımından:

Temyiz Kurulu yaptığı incelemede, markaların görsel bakımdan ortalama düzeyde benzerlik içerdiğini belirtmiştir.

Genel Mahkeme, her ne kadar markalar aynı harften oluşsa da, markaların stilize tasarım bakımından farklılaştıklarını ve bu farklılığın açıkça görülebileceğini, markaları oluşturan unsurun tek ve kısa bir unsur olmasından hareketle ilgili tüketici kitlesinin kısa markalardaki değişiklikleri daha kolaylıkla algılayabileceğinin altını çizmiştir. Bu bağlamda, markalar arasındaki görsel benzerlik incelemesinde, Temyiz Kurulu’nun markaları ortalama düzeyde benzer bularak hatalı bir değerlendirme yaptığını, markalar arasında düşük düzeyde görsel benzerlik bulunduğunu belirtmiştir.

Genel Mahkeme devamen, Temyiz Kurulu’nun ihtilafa konu markalarda yer alan tek unsur olan “Q” harfini baskın ve ayırt edici olarak değerlendirmede de hata yaptığını ve bu hatanın görsel benzerlik bağlamında verilen kararı etkilediğini, her ne kadar Temyiz Kurulu markaların grafik tasarımını göz önüne alsa da, “Q” harfini baskın ve ayırt edici unsur olarak hatalı şekilde değerlendirmesinin neticesinde markalardaki kelime unsuruna olması gerektiğinden daha fazla ağırlık verdiği kararına varmıştır.

Önceki Tarihli Markanın Ayırt Ediciliği Bakımından:

Genel Mahkeme, mevzuat kapsamında tek harften oluşan markaların Avrupa Birliği Markası olarak tescil edilmesinin önünde bir engel bulunmadığını, L’Oréal v EUIPO – Heinze kararında de belirtildiği üzere tek harften oluşan marka başvurularının ayırt ediciliğe sahip olabileceğinin altını çizmiştir. Bununla birlikte, söz konusu tek harf grafik tasarım ve yazı stili ile stilize edilmediği sürece, EUIPO içtihatları uyarınca, kural olarak, tek harften oluşan markaların düşük ya da çok düşük düzeyde ayırt ediciliğe sahip olacağını, grafik tasarım yardımıyla stilize edilmiş ibarelerin ise normal ya da ortalama düzeyde ayırt ediciliğe sahip olacağını ifade etmiştir.

Devamla, incelenen ihtilafta önceki tarihli markanın standart fonta sahip olduğu ve yalnızca kırmızı renk içerdiği gerekçesiyle düşük düzeyde stilize edildiği, dolayısıyla her ne kadar önceki tarihli markanın tescil edildiği sınıflarda “Q” ibaresinin tanımlayıcı niteliği olmasa da, ret gerekçesi markanın düşük düzeyde ayırt ediciliğe sahip olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Bu bağlamda, Temyiz Kurulu’nun önceki tarihli markanın normal düzeyde ayırt ediciliğe sahip olduğu yönündeki kararı hatalı bulunmuştur.

Belirtilen nedenlerle Temyiz Kurulu’nun markaların görsel bakımdan ortalama düzeyde benzer olduğu ve önceki tarihli markanın normal düzeyde ayırt ediciliğe sahip olduğu yönündeki değerlendirmeleri bakımından Kurul kararı hatalı bulunmuş ve Temyiz Kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.

Özetle, uygulamada da karşılaştığımız şekilde, her ne kadar tek harften oluşan markaların ayırt ediciliğe haiz olduğu kabul edilse de, ABAD bu ayırt ediciliğin görece düşük olduğunu belirtmiştir. Buna ilaveten stilize yazım biçimi ile tek harften oluşan markaların ayırt ediciliğinin artırılabileceğinin altını çizerek, stilize tek harften oluşan bir markanın önceki tarihli aynı harften oluşan ve herhangi bir stilizasyon içeremeyen başka bir markaya, görsel olarak ortalama düzeyde benzer bulunamayacağı, görsel benzerliğin ancak düşük düzeyde olabileceği yönünde hüküm kurmuştur.

M. Safa AKBULUT

Şubat 2024

akbulutmsafa@gmail.com

Bir Cevap Yazın