IPR GEZGİNİ’NİN 10. YAŞINI KUTLUYORUZ!

2013 yılının Ekim ayında kurulan IPR Gezgini, Ekim 2023’te 10 yaşına girdi ve ne güzel tesadüf ki 1000. yazımız da doğum günümüzle rastlaştı. Bizler için önemli ve mutluluk verici bu günü okuyucularımızla da paylaşmak ve 1000. yazımızı mevcut ve eski yazarlarımızın kalemlerinden özel bir katkıyla taçlandırmak istedik.
Özel yazımız, IPR Gezgini’nde yazarlık yapan/yapmış dostlarımızdan bazılarının IPR Gezgini’yle ilgili görüş ve duygularını içeriyor. Elbette siteye emek verenlerin bu kişilerle sınırlı olmadığının da farkındayız; bu yazıda ismini görmediğiniz yazarlarımızın, yazar statüsüne geçmemiş olsalar da sitede yazılarını paylaşmış arkadaşlarımızın, siteyi merakla takip eden okurlarımızın, sosyal medya takipçilerimizin ve IPR Gezgini’ne sempatilerini her fırsatta ifade eden fikri haklar camiamızın 10. Yıl ve 1000. Yazımıza gelişimizde emeği ve/veya payı var.
Sözü daha fazla uzatmadan kürsüyü yazarlarımıza bırakıyoruz, onların görüş ve duyguları bizi daha iyi anlamanızı sağlayacak!
Önder Erol ÜNSAL
1997 yılının sonlarında o dönemdeki ismiyle Türk Patent Enstitüsü’nde marka uzman yardımcısı olarak çalışmaya başladığım andan itibaren başlıca motivasyonum bana verilen görevlerle sınırlı kalmadan kendimi ve yaptığım işi geliştirmek oldu. 2000’li yılların başlarında yurtdışında yayın yapan fikri mülkiyet bloglarını takip etmeye başladım ve geçen yıllar içinde benzeri platformların Türkiye’de de olması gerektiğini düşünmeye başladım. Düşlediğim platform; ticari kaygısı olmayan, bağımsız, akademik sıkıcılıktan uzak, önemli ve güncel yurtdışı karar ve gelişmeleri okuyuculara hızlıca aktarma potansiyeline sahip, fikir/ifade özgürlüğünü esas alan, kendi kuralları olsa da alabildiğince özgür bir yapıydı. Devlet memuru olmanın verdiği çekingenliği bir tarafa bırakarak 2011 yılında ilk bloğumu kurdum, ilk blog yavaşça gelişirken, hedeflerime ulaşmak için platformu ve ismini değiştirmem gerektiğini fark ettim ve 2013 yılının sonbahar aylarında IPR Gezgini projesini hayata geçirdim.
2013’ten bu yana geçen 10 yıllık süre içerisinde IPR Gezgini gelişerek ve büyüyerek hayatına devam etti. Tek başıma çıktığım yolda, Gülcan’la başlayıp diğer yazarlarımızla devam eden yol arkadaşlarım oldu/olmaya devam ediyor; IPR Gezgini’ne katkı verenler yazarlarla da sınırlı kalmadı, kendi bilgi ve birikimlerini bu platform aracılığıyla dışarıya aktaran çok sayıda konuk yazarımız oldu/olmaya devam ediyor. Kapımız da herkese açık, fikri haklar alanında yazmak isteyen herkes, site kural ve standartlarına uygun bulunduğu sürece, görüşlerini IPR Gezgini aracılığıyla özgürce paylaşabilir.
IPR Gezgini yolculuğunda kuruluş ilkelerinden sapmadan yürümüş olmak bana ayrıca mutluluk ve gurur veriyor. IPR Gezgini kurulduğu günden bu yana:
- Kimseden maddi destek almadı ve tüm masraflarını yazarları karşıladı.
- İçeriğe erişmek için ücret veya ücretli abonelik gibi düşünceler aklımızın ucundan geçmedi.
- Reklam veya sponsorluk ilişkisi içine girmedi ve hiçbir kişi veya kuruluşun borazanlığını yapmadı.
- Sürekliliği sağladı, dönemsel olarak motivasyon kayıpları veya durağanlık olsa da, on yıl boyunca hiç yazı çıkmayan tek bir ay bile olmadı.
- Eleştiri yapmaktan korkmadı ve ifade özgürlüğünü esas aldı, ama eleştirilerini kişi veya kuruluşları hedef tahtasına oturtarak değil, fikri haklar sistemimizi geliştirmek adına yaptı.
- Hepsi fikri haklar camiamızın üyesi olan, ancak birbirlerini mesleki anlamda tam olarak anlayamayan kamu, özel sektör, yargı, akademi çalışanlarının ve sivil toplum örgütlerinin birlikte takip ettiği, kendilerine mesleki anlamda ders çıkarttıkları bir platform niteliğine büründü. Son yıllarda yaptığı buluşmalarla IP dünyamızın farklı çevrelerini bir araya getirdi ve birçok dostluğun başlamasına da vesile oldu😊
- Kolaycılıktan kaçındı, başkalarının yazılarının önüne kısa bir not ekleyerek repost etme veya kopyalama yerine, kendi özgün içeriklerini oluşturdu.
- Kapısı herkese açıktı ve açık olmaya devam edecek.
- Fikri haklar alanında yurtdışında verilmiş yüzlerce önemli karar veya gelişme, Türkiye’de ilk olarak IPR Gezgini yazarlarının kaleminden fikri haklar camiamıza aktarıldı. Elbette ki, bu yazıların kararların çevirisinden ibaret olmadığını, analiz ve karşılaştırmalar içerdiğini belirtmek de yerinde olacak.
- Türkiye’de fikri haklar alanındaki gelişme veya yeniliklerin çoğu, IPR Gezgini yazarlarının kaleminden takipçilerimizle buluştu.
- Sosyal medya özellikle de Instagram hesabında, yazı duyurularına ilaveten daha hafif/komik kimi zaman sivri dilli bir içeriği yerleştirmeye çalışıyor, henüz bunu tam anlamıyla başardı diyemeyiz, gelecek günler ve ayırabildiğimiz zaman bunu gösterecek.
10. Yıla ve 1000. Yazıya erişebileceğimizi 2013 yılında hayal edemezdim, ama bunu başardık. Bunu birlikte başardığımız yol arkadaşlarıma, IPR Gezgini’ne katkı veren herkese ve tüm okuyucularımıza içtenlikle teşekkür ediyorum. Bu andan itibaren, yeni on yıllara konsantre olmak ve IPR Gezgini’ni nasıl geliştirebileceğimizi düşünmek gerekiyor.
Bizi takip etmeye devam edin ve gelişmeleri gelecek yıldan itibaren beraber görelim. Hatta, takip etmekle yetinmeyin, bizlere yazılarınızla veya fikirlerinizle katkı verin. Bu gemide herkese yetecek kadar yer var!
Gülcan TUTKUN
IPR Gezgini’nin 10 yıldır hiçbir maddi menfaat olmaksızın bilgiyi istikrarlı, düzeyli ve profesyonel şekilde paylaşması, günümüz dünyası için erdemli bir örnektir. Bu 10 yıllık özveri neticesinde, ülkemizdeki fikri ve sınai mülkiyet hakları camiası içinde “itibarlı ve güvenilir bilgi kaynağı” payesini alan IPR Gezgini’nin hak ettiği bir tahta oturduğunu görmekten gurur duyuyorum. Ayrıca IPR Gezgini mimarı ve kurucusu Önder ile yolumun kesişerek IPR Gezgini’nin ilk yazarlarından biri olmak kişisel kariyer tarihçemde gururla andığım bir deneyimdir. Bu başarılı ve erdemli projenin, yeni yazarlarla beslenerek daha fazla büyümesini ve yazıların daha geniş kitlelere ulaşarak ülkemizdeki fikri ve sınai mülkiyet haklarının gelişimine katkıda bulunmaya devam etmesini içtenlikle dilerim. Nice 10 yıllara!
Özlem FÜTMAN
IPR Gezgini zihnimin çiçekli bahçesidir. Benim adeta çocukça sayılabilecek, her şeyden bağımsız ve elbette ki bu yüzden de biraz etrafta ne olduğunu umursamaz, ama biteviye yazma isteğim için bir alan yaratmıştır. Bunu yaparken bir de üstüne mesleğimizle ilgili gelişmeleri takip eden, okuyan, dahası yazılar yoluyla bunları takipçilerle paylaşan bir yazar grubuyla beraber olmak ayrı güzel. Hemen hiçbir şeyi sürdürememekten muzdarip bir toplumda IPR Gezgini’nin 10 yıldır, üstelikte artan bir güç ve takipçi sayısıyla, varlığını devam ettirerek bugünlere gelebilmiş olması başarıdır. Başta kurucusu olmak üzere katkıda bulunan herkesi tebrik ediyorum ve bir parçası olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Osman Umut KARACA
IPR Gezgini’ni, genel anlamda, fikrî ve sınai mülkiyet hukuku alanında faaliyet gösteren, isteklilerin içerik üretebildiği ve yine isteklilerin üretilen içeriğe açık şekilde erişebildiği bir blog olarak tanımlayabiliriz. Ancak IPR Gezgini’ni bu genel tanımla sınırlamanın, onun hak ettiği değeri ifade etmekte yetersiz olacağı kanaatindeyim. Zira IPR Gezgini içeriklerini incelediğimizde, bünyesinde yürütülen faaliyetleri; ajans, mevzuat incelemesi, karar incelemesi, popüler konuların fikrî ve sınai mülkiyet hukuku bağlamında ele alınması gibi çeşitli kategorilere ayırabiliriz. Bütün bunların yanında IPR Gezgini çatısı altında yüz yüze etkinlikler, çevrim içi toplantılar da gerçekleştirilmektedir. IPR Gezgini şüphesiz fikrî ve sınai mülkiyet hukuku anlamında önemli bir boşluğu doldurmuş; okuyucularına, yazarlarına fikrî ve sınai mülkiyet hukuku alanına katkı sağlayarak büyümüş ve 10. yılını kutlarken 1000. yazıya erişmiştir.
IPR Gezgini’nde içerik üretirken temel akademik etik ve fikrî mülkiyet kuralları mutlak şekilde gözetilmekle birlikte, akademik kaygılardan arınılmış olması, formatının esnek olması sayesinde hızlı şekilde içerik üretilebilmesi, içerik üreticilerin çoğunluğunun fikrî mülkiyet hukuku alanında kayda değer bir düşünceyi ortaya koyma yeterliliğine sahip olması, finansman için reklam ve sponsorluk almaması, içerik üretmek ve içeriğe erişmek için herhangi bir bedel talep edilmemesi IPR Gezgini’nin elde ettiği istikrarlı başarıda önemli rol oynamaktadır.
Kuruluş aşamasına tanıklık ettiğim, bünyesinde yazmaktan büyük keyif aldığım IPR Gezgini’nin yeni katılımcılarla ve yeni formatlarla varlığını ve değerini koruyacağına inanıyorum. Başta Önder Erol ÜNSAL olmak üzere IPR Gezgini’nin bu günlere gelmesinde emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.
Güldeniz DOĞAN ALKAN
Tüm okurlarımıza merhaba,
IPR Gezgini’nde yazmak benim için gerçekten çok gurur ve mutluluk verici 😊
Yazı yeteneğim her zaman güçlü yanlarımdan birisi olmuştur, eğitim hayatımda da, mesleki hayatımda da bu hep böyleydi. IPR Gezgini’nde başta ABAD kararlarına odaklı olmak üzere, soft IP alanında muhtelif konulu yazılar yazıyorum ve bu sayede değişik konuların irdelendiği kararları derinlemesine inceleme ve bunları başkalarına da aktarma fırsatı buluyorum. İş veya kişisel yoğunluğum ne olursa olsun, bu mecrada yazmaya vakit ayırmayı çok önemsiyorum. Okuyucularımıza keyifli okumalar diliyorum! 😊
H. Tolga KARADENİZLİ
IPR Gezgini 10. yılını tamamladı ve bu süre zarfında Türkiye’nin fikri mülkiyet alanındaki en önemli bilgi kaynaklarından, bu alanda en çok ziyaret edilen internet sitelerinden birisi haline geldi. Üstelik kurumsal bir internet sitesi olmaksızın ve ilk kurulduğu günden bugüne kadar herhangi bir maddi kazanç amacı gütmeksizin tamamen gönüllülük esasıyla bunu başarmış olması da ayrıca övgüyü hak ediyor.
Önder Bey ile TÜRKPATENT’te uzun yıllar aynı birimde çalışmış ve aynı odayı paylaşmış, bu nedenle sürece başından itibaren tanıklık etmiş kişilerden birisi olarak filmi biraz daha geriye, yani 10 yıldan daha öncesine sararak IPR Gezgini’nin kuruluş aşamasından kısaca bahsetmek isterim. Önder Bey tamamen meslekî bir ilgi, heves ve çabayla yazmış olduğu marka hukuku alanındaki yazılarını bir arada toplamak, derli toplu hale getirmek ve bunları alana ilgi duyan daha geniş kitlelere ulaştırmak için “cinscesitvasif” isimli kişisel bir blog sitesi (internet bloğu) oluşturarak ilk adımı attı. Blog yazılarında, marka hukukunun çeşitli konuları hakkında güncel AB Adalet Divanı kararlarını, özellikle EUIPO (o dönemki adıyla OHIM) ve USPTO gibi yabancı fikri mülkiyet ofisinin karar ve uygulamalarını, birebir çeviri yerine konunun can alıcı noktalarına temas ederek ve çoğu kez kendi yorumunu da katarak aktarıyordu. Bence kamuda çalışan bir uzmanın, kendi mesleki alanıyla ilgili yabancı karar ve uygulamalara yer veren böylesi bir blog kurması başlı başına önemli bir adımdı. Zira hafızam beni yanıltmıyorsa o yıllarda Türkiye’de sosyal medya platformları henüz yaygınlaşmamıştı. Bu açıdan Cinscesitvasif, IPR Gezgini’ne giden yolda önemli bir kilometre taşı oldu. Nitekim blog belli bir süre sonra, Önder Bey’in yine vizyoner bir hamlesiyle “IPR Gezgini” ismiyle Türkiye’de fikri mülkiyet alanında önemli internet sitelerinden birisine dönüştü. Zaman içinde sitenin bir yazar kadrosu da oluştu ve Önder Bey dışında farklı yazarlar da sitede yazılarına yer vermeye başladı. Yazı kurallarının oluşturulması ve yeni yazarlarla birlikte konu çeşitliliği de artmaya başladı ve marka dışında coğrafi işaret, telif hakkı, patent gibi alanlarda da yazılar yayımlanmaya başladı. Ben de sitenin ilk yazar ekibi içinde yer aldığım için kendimi şanslı hissediyorum. Bugün de yazar olarak olmasa da sitenin bir takipçisi olarak, yayınlanan yazıları büyük bir ilgiyle okuyorum, pek çok yazıdan yeni şeyler öğreniyorum. Bundan sonraki süreçte de fırsat buldukça siteye yeni yazılarla katkı vermekten her zaman mutluluk duyacağım.
Bu yazı vesilesiyle IPR Gezgini’nin 10. yılını kutluyor, çizgisini hiç bozmadan yayın hayatına devam etmesini, fikri haklar alanında önemli bir kaynak olma işlevini nice 10 yıllar boyunca sürdürmesini temenni ediyorum.
Gonca ILICALI
Sınai mülkiyet alanında çalışmak; her an yeni gelişmelere, hatta sürprize hazırlıklı olmayı da gerektirir. Çok çalışır, araştırır, düşünür durursunuz ama bazen bir bakarsınız ki bazı şeyler, doluya koyunca almaz, boşa koyunca dolmaz.
Marka ve patent sistemlerine kıyasla coğrafi işaret, kendine özgü bir sisteme oldukça geç kavuştu. İstisnai durumlar haricinde birden fazla sahibinin bulunması, tarafların birlikte ve “ortak bir anlayış içinde” hareket etmesini gerektirmekte.
Coğrafi işaretin bu yapısına benzeyen ama içerik olarak bir o kadar da farklı olan “geleneksel ürün adı” koruma sistemi ise ülkemizde, 2017 yılından itibaren mevcut. Sınai mülkiyet sistemiyle birlikte anılması, bu sistemin içinde olduğunu düşündürse bile, sınai mülkiyet hakkı olmadığı kanun hükmüyle sabit.
Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı kavramlarına kanunla çizilen çerçevenin özümsenmesi, özel bir çaba gerektiriyor. Kavramlara yüklenen anlamlar, bazen yasal çerçevenin dışında kalabiliyor. Bu kavramlara konu ürünlerin sürdürülebilirliği için, ürün özelinde geliştirilip uygulanabilecek teknolojilere de ihtiyaç duyuluyor. Ancak konu coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı olunca, konunun teknoloji ile bağdaştırılabilirliğine ikna olunması biraz zaman alabiliyor.
İşte bu gözlemler beni, öncelikli ihtiyacın “coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı okuryazarlığının kazandırılması” olduğuna inandırdı. Günlük hayatta hemen herkesin ilgi duyduğu bu tür ürünlere farklı perspektiflerden yaklaşma ve genellikle serbest yazım şekli kullanma tercihiyle, temeli 10 yıl önce atılan IPR Gezgini ailesine katıldım.
IPR Gezgini kendi ayakları üzerinde duruyor; tamamıyla gönüllülük esasıyla içerik sağlıyor, site giderlerini site yazarları karşılıyor ve herhangi bir yerden maddi destek almıyor. Siteye olan yerli ve yabancı ilgi gün geçtikçe artıyor. Zaman zaman gerçekleştirilen “IPR Gezgini Buluşmaları”na üniversite öğrencilerinin de katılmaları ve sınai mülkiyet alanıyla ilgili çokça soru sormaları, gelecek planlaması yapan gençlerimize iyi örnek olduğumuzun göstergesi olarak mutluluk verici.
Bir parçası olmaktan gurur duyduğum IPR Gezgini’nin kurucusu sevgili arkadaşım Önder’e, kalem arkadaşlarıma ve değerli okurlarımıza çok teşekkür ederim. IPR Gezgini’nin 10. Yaşını kutlarken, 29 Ekim’e de çok yaklaştık. Bu sebeple emeklerim, emeklerimiz, Türkiye Cumhuriyeti’mizin 100. yılına armağan olsun!
Alara NAÇAR SEÇKİN
IPR Gezgini ile sanıyorum –daha da erken değilse– henüz bir stajyer avukatken gerçek anlamda tanışmıştım. Avukatlık stajımı yapmakta olduğum alan olmasının yanı sıra zaten son derece ilgili olduğum fikri mülkiyet hukuku konusunda okuması çok keyifli ve öğretici birçok yazının hem kişisel merakımın giderilmesinde hem de mesleki olarak ihtiyaç duyduğum bilgilerin büyük çoğunluğuna erişebilmemde büyük katkısı vardır. Doğrusu fikri mülkiyet hukukunda bir konuyu araştırırken mutlaka baktığım bir kaynak olan bu sitede diğer saygıdeğer ve alanında uzman yazarlarla bir arada benim de yazılarımın yayımlanması, bu güzel topluluğun bir parçası olmak, sıcaklık ve içtenlikle sitede yazar olarak kabul edilmek, yazdığım yazılar için güzel yorumlar ve yapıcı eleştiriler almak ve başkalarının bilgi birikimine ufak da olsa katkıda bulunabilme fırsatı edinmek benim için son birkaç yıldır aynı zamanda bir mutluluk kaynağı diyebilirim. Sayesinde ulaşabildiğim veya tanışabildiğim her bir insan, araştırıp yazarak merakımı giderip bilgi birikimime ekleyerek kendimi ifade edebildiğim her bir yazı ve bana kattığı her şey için IPR Gezgini’ne ve onun parçası olan herkese bir teşekkür borçluyum.
İyi ki varsın IPR GEZGİNİ! Nice 10 yıllara birlikte.
Elif AYKURT KARACA
Türk Fikri Mülkiyet Hukuku’nda önemli bir boşluğu dolduran IPR Gezgini, yayınları ve etkinlikleriyle fikri mülkiyet hukuku alanına sağladığı katkı bakımından yadsınamaz bir öneme sahiptir. Bu anlamda, fikri mülkiyet hukuku alanındaki bilgi ve tecrübelerin topluma yayılması ve herkes için ulaşılabilir hale getirilmesi konusunda etkin rol oynayan IPR Gezgini’nin önemini ve değerini gelecekte de koruyacağına inanıyorum.
Kuruluşunun 10 uncu yıl dönümünde başta Önder Erol ÜNSAL olmak üzere IPR Gezgini’nin bu günlere gelmesinde hiçbir karşılık beklemeden emek veren tüm yazarlara teşekkür ediyor, nice 1000 yazılar olmasını temenni ediyorum.
Mustafa Güney ÇALIŞKAN
IPR Gezgini’nin on yılının son iki yılında patent alanında yazmaya başlamış olmama rağmen, bu önemli külliyatta yazılarımın bulunmasını çok önemsiyorum. IPR Gezgini fikri ve sınai mülkiyet alanında belki de en geniş okuyucu kitlesine sahip platform ve ondan hem yazar hem de okuyucu olarak çok faydalanıyorum. Bunun gerçekleşmesini sağlayan başta Önder Erol ÜNSAL olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Nice onlarca yıla, nice binlerce yazıya, nice yüzyıllara!
Poyraz DENİZ
IPR Gezgini ile tanışmam meslek hayatımın ilk yıllarına dek uzanıyor. WordPress temelli bir blog sayfasından mesleki gelişim ve araştırma yöntemlerimi biçimlendirmede, bunca yıldır ve halen bana bu denli katkısı olan bir içerik elde etmeyi hiç düşünmezdim herhalde. O dönemler kendince yazılar yazan, yabancı mahkeme ve ofis kararlarını çeviren, uygulamaya dönük bilgiler veren ve henüz yüz yüze tanışmadığım Önder Bey’e (aslında Önder Abi) ne kadar teşekkür etsem azdır. Siteyi ilk keşfettiğimde “yazarlar” bölümünde “Site kurucusu ve (şimdilik tek) yazarı Önder Erol Ünsal 1974 doğumludur. “ yazmaktaydı. Bugün çok sayıda yazar ve katkı sağlayanı ile fikri haklar ve sınai haklar alanında, alan gelişimine en çok faydası dokunan bir platform haline geldi IPR GEZGİNİ. 10. Yaşına gelmiş ve daha nice yaşları olur umarım.
Eylül YALÇIN
Öğrenciyken okumaya başladığım ve fikri mülkiyet alanına olan ilgimin artmasında katkısı olan bu platformun, daha sonrasında yazarları arasında olmak benim için harika bir deneyimdi. Bu alana ilgi duyan pek çok kişiye ilham vermeye devam edeceğine emin olduğum IPR Gezgini’ne daha nice 10 yıllar diliyorum.
Büşra BIÇAKCI
IPR Gezgini efsanedir. Hatırlıyorum da avukatlığa ilk başladığımda, ki doğrudan fikri mülkiyet alanında gözlerini açmış bir bebek gibiydim, yaptığım araştırmalar sırasında şunu duyardım: “Aa evet o konu IPR Gezgini’nde de yazılmıştı.” Öyle bir yerdi ki sanki fikri mülkiyetin Temel Britannica Ansiklopedisi. Heyecanla okurdum, takip ederdim. Kendi içimdeki yazmaya olan genel merakın da etkisiyle kendimi özdeşleştirirdim okurken. Zaman geçti, deneyimim arttı birikimim derinleşti derken içimdeki bitmek bilmeyen yazma isteği tekrar kendini hatırlattı. Tam ne yapsam nasıl yapsam derken birden belirdi orada: IPR Gezgini’nde yazsam? Nasıl olur ki? Sonra cevap yine IPR Gezgini’nde geldi: Güzel olur! Oldu da! Bir baktım burada yazıyorum keyifle, neşeyle, en önemlisi de sevgiyle. Sonra baktım sadece yazmıyorum, kollarını açan tüm ekibin varlığıyla, harika bir oluşumun bir parçasıyım keyifle, neşeyle, en önemlisi de sevgiyle.
Neden bu kadar güzel peki burada yazmak, burada olmak?
Bir kere tam sektöre yönelik objektif bir mecra. Fikri mülkiyetin her şeyi var burada ve gerçekten de sadece fikri mülkiyet ile var. Baktığınızda ne fazladan bir kurum övgüsü/ yergisi ne bir sevgi gösterisi ne bir eleştiri var. Tabii ki herkesin bir fikri var, ama bu fikirler platformun değil. Platformun kendisi özgür ve tarafsız, yazılanlar gerçeği gerçek olarak veriyor. Üstelik tüm bu objektifliğinin yanında samimi. Hem yazıların hem yazarların tarzına eşlik ederken, o net objektiflik içinde kaybolmuyor bir yandan bir parçası olabiliyorsunuz. 10 yıldır var olan bir platform için büyük meziyet.
Güncel. Yeni bir regülasyon mu çıktı hoop burada. Yeni bir yaklaşım mı yerleşiyor, sansasyonel bir karar var mı var, hemen IPR Gezgini’ne tıklıyorsunuz, hoop karşınızda. Fikri mülkiyet gibi hukukun görece daha küçük bir alanını kaplayan ama içinde uçsuz bucaksız bir kuyu olan bir alan için çok önemli bir nitelik. Dahası bu güncellik sağlanırken kaliteden ödün vermek gibi bir yaklaşım yok. Sahiden de her bir yazının arkasında ilmek ilmek işlenen hazırlık süreçleri var. Örneğin benim en iyi bildiğim konudan başka bir ülkede görülen en yeni dosyaya kadar tekrar araştırmadan, kaynakları, güncel durumu yoklamadan yazdığım bir yazı bile yok. Güncellik korunurken emeğin de bu kadar korunabilmesi çok büyük bir değer. 10 yıldır var olan bir platform için büyük meziyet.
Çok yönlü. Sınırlılığı koruyan bir sınırsızlık içinde. Sadece şu konuları yazabiliriz ve haliyle okuyabiliriz gibi keskin bir sınırı yok, fikri mülkiyete değen her şey sınırsızca burada. Haliyle çeşitliliğini korurken yukarıda değindiğim adeta temel ansiklopedi olma yönünü de sağlamlaştırıyor. Yazım şekli için de aynısı geçerli. İsterseniz tam bir makale niteliğinde, isterseniz daha hafif tonda yazılar okuyabilir ve yazabilirsiniz. Bu okuyucuya çeşitlilik sunduğu kadar yazarı de özgürleştiren bir özellik. Özellikle de benim gibi yazarken bazen daha ciddi bir anlatım bazense masalsı bir anlatım kullanmayı seven bir yazar için cevher. 10 yıldır var olan bir platform için büyük meziyet.
Keyifli. Öyle tatlı bir ekiple ilerliyor ki IPR Gezgini, keyifli hissetmemek, gülümsememek mümkün değil. Bunu sağlayan yazarların kendisi tabii ki. Yeri gelmişken güzel yazar arkadaşlarıma da selam olsun. Bu tamamen yazarlarda olan bir konu da, bu canım yazarları bir araya getiren kim, enerjiyi tutturan ve koruyan kim? IPR Gezgini’nin ta kendisi değil de ne? 10 yıldır var olan bir platform için büyük meziyet.
IPR Gezgini efsanesi benim için budur işte, hepsi birlikte, çoğu var azı yok. Bunlar 10 yıldır var olan bir platform için büyük meziyet. Emeği geçen herkesin meziyeti harikulade. Tüm yazarlar birbirinden şahane. Ben de böyle bir platformda yazar olduğum, arkadaşlarımla harika bir oluşumun bir içinde olduğum için sadece mutlu, keyifli ve -yalan yok- biraz da gururluyum 😊
Nice 10 yıllara keyifle, neşeyle, en önemlisi de sevgiyle.
Görüş ve yorumlarını bizlerle paylaşmak isteyen okuyucularımızı, bu yazının altında veya sosyal medya hesaplarımızda yorum yapmaya davet ediyoruz. Sizlerin geri dönüşleri bizleri daha da motive ediyor.
Nice 10 yıllara, iyi ki doğdun ve hayatımızın bir parçası oldun IPR Gezgini!
IPR Gezgini
Ekim 2023
Tüm IPR Gezgini ekibini içtenlikle kutlarım, yazıların her biri fikri haklar alanı için çok değerli katkılar, işe başladığımdan beri severek takip ediyor ve ettiriyorum.
Anıl Bey, tüm IPR Gezgini yazarları adına çok teşekkür ediyorum. Umarım ki katkılarımız hız kesmeden devam edecek.