Birliğin Resmi Dilleri Dışında Kelimeler İçeren Topluluk Markalarında Karıştırılma İhtimali Değerlendirmesi Nasıl Yapılır? Genel Mahkeme 25 Haziran 2015 Tarihli Kararı İle Arapça Topluluk Markaları Hakkında Görüş Bildiriyor, (C 147/14)

 

arapca resim_metin

Markaların karıştırılma ihtimaline dair incelemesini yaptığımız kararlarda markaların benzerlik değerlendirmesi yapılırken çoğunlukla Avrupa Birliği içinde konuşulan resmi diller açısından görsel, işitsel ve kavramsal değerlendirmelerinin yapıldığını gördük. Adalet Divanı’nın 25 Haziran 2015 tarihli kararında birlik üyesi ülkelerin resmi dili olmayan Arapça hakkında Belçika Mahkemesi’nin talebi üzerine görüş bildirmiştir. Zira Belçika Mahkemesi önüne gelen aşağıda ayrıntılarını bulabileceğiniz davada, Arapça dilindeki markaların işitsel ve anlamsal değerlendirmesinin karıştırma ihtimalinde dikkate alınıp alınmayacağı konusunda tereddüte düşmüştür.

Belçika Mahkemesi, Genel Mahkeme’den 207/2009 sayılı Tüzüğün 9/1(b)[1] maddesinin yorumuna ilişkindir görüş bildirmesini talep etmiştir. Belçika Mahkemesi’ndeki dava,  Loutfi Management Propriété intellectuelle SARL (‘Loufti’) şirketinin adına tescilli iki adet topluluk markasına tecavüz edildiği iddiası ile AMJ Meatproducts NV (‘Meatproducts’) ve Halalsupply NV (‘Halalsupply’) karşı açılan bir davadır.

Tescilli bir topluluk markası sahibine bahşedilen hakları düzenleyen Tüzüğün 9/1 maddesi, 556 sayılı KHK’nın yine 9. maddesine tekabül etmektedir.

Loutfi şirketi adına aşağıdaki iki topluluk markası tescillidir:

  • 22 Mart 2010 tarihli 8572638 sayı ile 29 sınıfta “et ürüleri“, 30.sınıfta “şeker, ekmek, pastacılık ürünleri ve bal” ve 32. sınıfta “maden suları, biralar ve diğer alkolsüz içecekler” için kırmızı, beyaz ve yeşil renkte tescilli

elbenna 1

 

 

  • 8 Ocak 2012 tarihli 10217198 sayılı aynı mallar için kırmızı, beyaz ve yeşil renklerle tescilli

elbnina 2

3 Kasım 2011 tarihinde Meatproducts şirketi, 29 ve 30. sınıftaki mallar için Benelux marka tescil başvurusu dosyalamıştır. Başvuru 10 Şubat 2012 tarihinde aşağıdaki şekilde renksiz olarak tescil edilmiştir:

elbaina 3

Halalsupply şirketi bu markayla birlikte Meatproducts şirketini devralmıştır.

Loutfi, görüş isteyen Brüksel Mahkemesi’nde 207/2009 sayılı Tüzüğün9/1 (a) ve (b) maddelerine dayanarak ihtiyati tedbir talepli tecavüzün giderilmesi davası açmıştır. Mahkemenin ihtiyati tedbir kararını kaldırması üzerine Loufti tarafından yapılan temyiz başvurusunda, Temyiz Mahkemesi dava konusu markaların aynı ve benzer malları içerdiğini; tarafların Müslüman tüketicilere yönelik İslami usüllere göre hazırlanmış “helal” ürünler sunduğunu öncelikle tespit etmiştir. Buna göre Temyiz Mahkemesi Tüzüğün ilgili maddelerine göre yapacağı inceleme için ilgili tüketici kitlesini; AB içinde yaşayan, Arapça bilen, helal ürünler tüketen Arap kökenli Müslümanlar olarak belirlemiştir. Belçika Temyiz Mahkemesi, Latince kelimelerle yazılmış Arapça ‘EL BNINA’, ‘EL BENNA’ ve ‘EL BAINA’ kelimelerinin, gerek topluluk markalarında gerekse dava konusu markada ana unsur olduklarını, bu kelimelerin Arapçalarının ise daha az göz önünde olduğunu tespit etmiştir. Mahkemeye göre dava konusu markalarda yer alan Arapça yazılmış kelimeler, görsel olarak belirgin şekilde benzerdir, telaffuzları ise farklıdır. Kavramsal açıdan da ‘el benna’ kelimesi ‘tat’, ‘el bnina’ kelimesi yumuşaklık” ve ‘el baina’ kelimesi ise  ‘görünüş” demektedir. Tüm bu koşullar altında Belçika Mahkemesi karıştırılma ihtimali olgusunun değerlendirmesine temel teşkil etmek üzere “Avrupa Birliği bölgesinde Arapçanın resmi bir dil olmamasına rağmen, Arapça kelimenin topluluk markasının ana unsuru olması halinde 207/2009 sayılı Tüzüğün 9/1 (b) maddesine göre karıştırılma ihtimalinin yorumlanmasında söz konusu Arapça kelimelerin telaffuzları ve anlamları da birlik üyesi devletlerin mahkemeleri tarafından incelenmeli ve dikkate alınmalı mıdır?” sorusunun cevaplanmasını talep etmiştir.

Genel Mahkeme gelen talep üzerine konuyla ilgili tespitlerine başlamıştır. Genel Mahkeme’ye göre Tüzüğün başlangıç bölümünde veya özellikle 9/1 (b) maddesinde, tüketicilerin bir bölümünün nazarında oluşacak karışıklık ihtimalinin değerlendirilmesinde, herhangi bir dilin veya alfabenin dikkate alınması veya alınmaması gerektiğine işaret eden bir düzenleme mevcut değildir. Karıştırılma ihtimali değerlendirilmesinde, bahse konu mallar veya hizmetlerin hitap ettiği makul seviyede bilgilenmiş, gözlemci ve dikkatli, ortalama düzeydeki tüketicilerin “algısı” dikkate alınacaktır.

Somut olayda Belçika Mahkemesi ilgili tüketici kitlesini, Avrupa Birliği içinde yaşayan, en azından temel düzeyde yazılı Arapça dil bilgisine sahip, “helal” gıda tüketen Arap kökenli Müslümanlar olarak belirlemiştir. Diğer yandan dava konusu markaların içerdikleri mallar da aynı veya benzerdir. Genel Mahkemenin daha önceki içtihatları ışığında karıştırılma ihtimali değerlendirmesinin, tüm unsurların kapsamlı olarak dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Bu değerlendirme, dava konusu markaların ayırt edici ve esas unsurlarının görsel, işitsel ve kavramsal açılardan karşılaştırmasını da içermelidir.

Bu kapsamda  Belçika Mahkemesi ‘EL BNINA’, ‘EL BENNA’ ve ‘EL BAINA’ kelimelerini, dava konusu iki topluluk markasının ve Benelux markasının esas unsurları olarak belirlemiştir. Bu kelimeler görsel olarak belirgin düzeyde benzer olmakla beraber, telaffuz/işitsel ve kavramsal açıdan davalıların iddiasına ve sundukları belgelere göre birbirlerinden oldukça farklıdır. Dolayısıyla değerlendirmede işitsel ve kavramsal tespitler de dikkate alınmalıdır, aksi takdirde sadece görsel açıdan yapılacak değerlendirme, tüm unsurların bir bütün olarak dikkate alınmadan yapıldığı, eksik bir değerlendirme olacaktır.

Sonuç olarak Genel Mahkeme, Belçika Mahkemesi’nin sorusuna; “aynı ve benzer ürünleri içeren ve esas unsurlarının Latin ve Arapça dillerindeki kelimelerin görsel olarak benzer olduğu markaların karıştırılma ihtimali değerlendirmesinde; bu topluluk markalarının hitap ettiği tüketici kitlesinin yazılı Arapça bilgisine sahip olduğu düşünüldüğünde, söz konusu Arapça kelimelerin telaffuz ve anlamları da birlik üyesi mahkemelerce dikkate alınmalıdır” cevabını vermiştir. Mahkeme’ye göre bu cevap zaten 207/2009 sayılı Tüzüğün lafzından ve önceki tarihli içtihatlardan kaynaklanmakta olup, ayrıca Avrupa Birliği Temel Haklar Sözleşmesi hükümlerini incelemeye gerek kalmamıştır.

Gülcan Tutkun Berk

Haziran 2015

gulcan@gulcantutkun.av.tr

Dipnotlar:

[1]A Community trade mark shall confer on the proprietor exclusive rights therein. The proprietor shall be entitled to prevent all third parties not having his consent from using in the course of trade:

  1. a)      any sign which is identical with the Community trade mark in relation to goods or services which are identical with those for which the Community trade mark is registered;
  2. b)      any sign where, because of its identity with, or similarity to, the Community trade mark and the identity or similarity of the goods or services covered by the Community trade mark and the sign, there exists a likelihood of confusion on the part of the public; the likelihood of confusion includes the likelihood of association between the sign and the trade mark;

…’

2 thoughts on “Birliğin Resmi Dilleri Dışında Kelimeler İçeren Topluluk Markalarında Karıştırılma İhtimali Değerlendirmesi Nasıl Yapılır? Genel Mahkeme 25 Haziran 2015 Tarihli Kararı İle Arapça Topluluk Markaları Hakkında Görüş Bildiriyor, (C 147/14)”

Bir Cevap Yazın