Etiket: desen markaları

EUIPO TEMYİZ KURULU’NDAN PRADA İKONİK ÜÇGEN DESENİ KARARI


Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) Temyiz Kurulu, 19/12/2023 tarihinde Prada’nın ikonik üçgen deseninden oluşan marka başvurusuna ilişkin olarak, desenin ayırt edici olmadığı gerekçesiyle ret kararı verdi. Söz konusu karar, gerekçelerinin dayandığı kapsam ve sektörel olarak yapılan değerlendirmeler bakımından özellik arz etmektedir. Yazıda detaylı olarak ele alınacak kararın İngilizce metnine bu bağlantıdan erişilmesi mümkündür.

NELER YAŞANDI?

Prada, aşağıda görseline yer verilen desenin tescili için EUIPO’ya başvuruda bulunmuştur:


Başvuru kapsamında 3,9,14,16,18,24,27,28,35. sınıflara dahil mal ve hizmetler bulunmaktadır.

EUIPO ilk incelemesinde inceleme birimi uzmanı, başvurunun AB Marka Tüzüğü (EUTMR) 7(1)(b) uyarınca ayırt edici olmadığı gerekçesiyle ret kararı vermiştir. Ayırt edicilikten yoksunluk kararının başlıca nedenleri aşağıdadır:

  • Tüketici kitlesi bilinçli tüketici olarak kabul edilmiş ve başvuruyu oluşturan görsel, aynı üçgen şeklinin açık ve koyu renkli varyasyonlarının birbirini tekrar eden ve marka örneğinin tüm yüzeyine yayılmış hali olarak değerlendirilmiştir.
  • Ofis, bu tarz desenlerin genellikle tekstil / giyim sektöründe, kıyafetlerde sıklıkla kullanılan materyallerde, çantalarda, dekorasyonlarda ve dış paketlemelerde kullanıldığını ve bu nedenle hedeflenen tüketici kitlesinin başvuruyu tipik bir süsleme olarak değerlendireceğini ve marka olarak algılamayacağını tespit etmiştir.
  • Söz konusu marka başvurusu 3, 9, 14, 16, 18, 20, 24, 25, 27 ve 28. sınıflara dahil mallar bakımından yalnızca dekoratif bir süsleme ögesi olarak görülmüş, 35. sınıfa dahil hizmetler bakımındansa sıradan bir dekoratif öge olarak değerlendirilmiştir.
  • Başvuruyu oluşturan işaret ilgili tüketici kitlesini harekete geçirecek, dikkat çekici bir işaret olmadığı gibi, kolaylıkla anımsanan ticari bir köken de belirtmemektedir.

Tüm bu nedenlerle ilgili sınıflarda başvuruyu oluşturan desen ayırt edicilikten yoksun bulunmuştur.

Prada’nın Görüşleri ve Ret Kararı

Başvuru sahibi yukarıdaki değerlendirmeye aşağıdaki nedenlerle katılmamaktadır:

Prada günümüzde lüks tüketimde tanınmış markadır ve markanın lüks tüketimdeki sık kullanımı, reklamı, tanıtımı ve kalitesi ile dünya çapında da tanınmış bir marka haline gelmiştir. Tanınmışlık, sadece PRADA kelime markasıyla sınırlı değildir ve markanın ikonik logolarını da kapsamaktadır ve ikonik logolardan birisi de incelenen başvuruyu oluşturan desen şeklidir.

Prada’nın ters çevrilmiş eş kenar üçgen desenli tarihi logoları daha önce EUIPO nezdinde tescil edilmiştir. Bu desen ve şekil markaları başvuru sahibi tarafından satılan emtialarda, sadece markasal olarak değil, aynı zamanda marka iletişiminin temel unsuru olarak da kullanılmaktadır.

Prada söz konusu desenin uygulamalarını aşağıdaki örneklerle desteklemiştir:

EUIPO bünyesinde hali hazırda ters üçgen içeren logoların tescil edildiğini ve başvurunun tüketici nezdinde PRADA markasını kaynak olarak gösterdiği yönünde de savunma yapılmıştır.

Dosyayı inceleyen uzman bu argümanlara karşılık olarak;

  • Marka başvurusunun sektörde yer alan üçgen-eş kenar üçgen modellerinden önemli derecede ayrışmadığını ve ilgili tüketici kitlesinin siyah-beyaz sık tekrarlanan eş kenar üçgen desenini marka olarak hatırda kalıcı şekilde anımsamayacağını,
  • Ters üçgen logosunun iddia edildiği üzere yalnızca PRADA tarafından kullanılmadığını, örneğin logosunda GUESS tarafından da kullanıldığını, bu bakımdan şekil markalarının tescilinde önceki ofis uygulamalarından ziyade Avrupa Birliği yargı sistemi tarafından Birlik Marka Hukukunun yorumlanmasına göre karar verileceğini, başvuru sahibi tarafından sunulan delillerin söz konusu marka için hatırı sayılır bir kullanım olduğunu, ancak kullanım yolu ile ayırt ediciliği sağlamaya yetmeyeceğini belirtmiştir. Dolayısıyla, başvuru sahibinin karşı argümanlarına rağmen başvuru kapsadığı tüm mal ve hizmetler bakımından reddedilmiştir.

Prada’nın Karara İtirazı ve Gerekçeleri

Prada ret kararına karşı EUIPO Temyiz Kurulu nezdinde itiraz etmiştir. Prada’nın itirazları kısaca aşağıdaki argümanlara dayanmaktadır:

  • Başvuru sahibi tarafından kullanım sonucu kazanılmış ayırt edicilik iddiasında bulunulmadığından, uzman tarafından bu yönden öne sürülen argümanlar ilgisizdir.
  • Başvuruya konu olan şekil özel bir şekildir ve desen markaları doğaları gereği genel olarak tekrar eden unsurlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla, marka başvurusunun düzenli tekrar içeren unsurlardan oluştuğu genel gerekçesiyle reddedilemez.
  • Siyah ters tekrar eden üçgen kombinasyonu tüketici için çok özel ve alışılmadık bir görsel efekt yaratmaktadır ve bu efekt, dolu şekiller ile boş nötr aralıkların birbirini izlemesinden kaynaklanmaktadır.
  • Basit ve yaygın bir desenin, ticari menşei göstermesi halinde marka olarak tescil edilmesi mümkündür.
  • EUIPO nezdinde ters döndürülmüş eşkenar üçgen figürünün ret kararına konu olmaksızın, tescil edildiği göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu şekil tek başına tescil ediliyor ise şeklin tekrar edilmiş halinden oluşan inceleme konusu başvurunun da tescil edilebileceği sonucuna varılmalıdır.
  • Uzman, başvurulan mallar için spesifik bir inceleme yapması gerekirken genel bir inceleme yapmıştır ve varılan “genel” sonuç yerinde değildir. Bu durum daha önceki benzer şekil markalarının tescil edilmesi ile de çelişkilidir.
  • Şeklin mallara ilişkin dekoratif etkisinden ziyade, şeklin marka olarak ticari bir menşe gösterip göstermediği incelenmelidir.
  • Markada kelime unsuru olsun olmasın, desenlerin ticari olarak kullanılması moda sektöründe ticari bir pratik haline gelmiştir ve ilgili tüketiciler genellikle aynı teşebbüsün mallarını/hizmetlerini sistematik olarak kullandıklarında, desen işaretlerine bir ayırt edicilik işlevi atfederler. Örneğin; Burberry, Louis Vuitton, Gucci, Fendi ve Céline gibi markalar yıllardır tescilli desenleri olan ürünler satmakta ve bu desenler halk tarafından menşe göstergesi olarak algılanmaktadır.
  • Başvuruyu oluşturan ikonik ters çevrilmiş eşkenar üçgen örneğinin, Prada’nın imzası niteliğinde olan ters çevrilmiş üçgen markalarının bir sonraki versiyonu olarak anlaşılacağı açıktır.

EUIPO Temyiz Kurulu Değerlendirmesi

Başvuru sahibinin karara itirazında sunulan gerekçeler, EUIPO Temyiz Kurulu tarafından incelenmiş ve aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir:

  • Temyiz Kurulu; başvuru sahibi tarafından sunulan ek moda bloğu alıntıları, blog makaleleri ve dergileri içeren belgeleri, karar verilmeden önce sunulmuş olmaları, itiraz nedenleri ile bütünleyici deliller olmaları ve sunulan kayıtların ilk bakışta itiraz ile alakalı görünmelerini göz önünde bulundurarak, itiraz sonucu için kesin bir kanı oluşturmamak kaydı ile değerlendirmeye dahil etmiştir.
  • EUTMR 7(1)(b) bendi uyarınca, bir markanın ayırt ediciliği incelenirken, markanın kaynak gösterme fonksiyonunu yerine getirmesi ve başvurulan mal veya hizmetler bakımından, başvuru sahibi teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından ve hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması beklenir.
  • Ayırt edici karakter incelemesi yapılırken, ürünün görünümünü içeren üç boyutlu markaların incelenmesi ile geleneksel markaların incelenmesi arasında herhangi bir ayrım olmasa da ilgili tüketicinin dikkat düzeyinin bu markalar için aynı olmayacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Yine ilgili tüketicinin dikkat düzeyi başvurulan mallar / hizmetler göz önüne alınarak belirlenecektir. Potansiyel tüketici kitlesi, malların ambalaj veya şekillerinden oluşan markalar için, geleneksel markalarda olduğu gibi malların ticari kaynağına ilişkin varsayımda bulunma alışkanlığı kazanmamıştır. Bu bakımdan üç boyutlu bir markanın veya desenin ayırt ediciliğini kanıtlamak, geleneksel markalara göre daha zordur.
  • Yerleşik içtihatlara göre tescil için başvurulan şekil, koruma kapsamı talep edilen malların olası şekillerine ne denli yaklaşırsa ayırt ediciliği o denli düşük olur. Bu nedenle incelemede sektörün gelenekleri gözetilmeli ve sektörün geleneklerinden esaslı biçimde farklılaşan markaların ayırt ediciliği sağladığı kabul edilmelidir.
  • Üç boyutlu markalar bakımından belirlenen söz konusu içtihatlar, ürünlere uygulanacak desenlerden oluşan marka başvurularında da uygulama alanı bulacaktır.
  • Başvurunun kapsadığı mal ve hizmetlerin ortalama tüketicisi, normal düzeyde bilinçlenmiş ve dikkatli tüketicidir. İnceleme konusu başvuru bakımından bu dikkat düzeyi ürünlerin fiyatına ve pazarlama koşullarına göre orta-düşük dikkat düzeyi ile yüksek dikkat düzeyi arasında değişiklik gösterebilir.
  • Kurul, kararda tartışılan üçgen şekilli desenin temel ve sıradan bir kumaş veya tasarım stili olduğunu, tüketicilerin bu deseni sıradan bir atkı veya dış yüzey dokusu olarak algılayacaklarını, başvurunun reddedilen mallar ve hizmetler bakımından sıradan geometrik bir desen olduğunu ve herhangi bir farklılık göstermediğini belirtmiştir. İlk aşamada dosyayı inceleyen uzman internet üzerinden söz konusu şekillerin uygulandığı ekteki görseller ile de bu savını desteklemiştir:
  • Başvuru sahibi, işaretin EUTMR 7(3) kapsamında kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığı savına dayanmamıştır. Bu bakımdan, başvuru sahibinin başvuruya konu desen şeklinin sektörel olarak düzenli kullanım ile ilgili tüketici nezdinde bir marka çağrışımı yarattığı iddiası değerlendirmeye alınmamıştır.
  • Başvuru sahibinin, önceki benzer temalı başvuruların kabul edildiği ve işbu başvuru bakımından bu yönde karar verilmesi gerekliliği yönündeki itirazı ise; EUIPO’nun önceki kararlarının değil, Birlik mahkemelerince yorumlandığı şekliyle Birlik Marka Mevzuatının incelemede esas alınması gerektiği gerekçesiyle reddedilmiştir.

SONUÇ

EUIPO Temyiz Kurulu, Prada tarafından başvurusu yapılmış ve sadece desen şeklinden oluşan başvurunun reddedilmesi yönündeki EUIPO kararını yukarıda detaylı biçimde aktardığımız gerekçelerle yerinde bulmuş ve başvuru sahibinin itirazını reddetmiştir. Başvuru sahibi, itirazında kullanım sonucu kazanılmış ayırt edicilik iddiasına dayanmadığından, Temyiz Kurulu bu yönde inceleme yapmamıştır. Kanaatimce başvuru sahibinin, ciddi yatırımlar yaptığı ve yaygın biçimde kullanıldığı bilinen desen markasının reddedilmesi kararına karşı yaptığı itirazda kullanım sonucu kazanılmış ayırt edicilik iddiasına dayanmaması önemli bir eksikliktir.  Buna ilaveten, desen şeklinden ibaret markaların ayırt ediciliği bakımından, üç boyutlu markalara ilişkin içtihatların uygulandığı görülmektedir ve kanaatimce incelenen karar içerdiği sektörel tespitler bakımından da önem arz etmektedir.

Arda ÇETİN

av.ardacetin@gmail.com

Mayıs 2024

Gene Bir Desen Şekli Gördüm Sanki!! ABAD Genel Mahkemesi Kararı – Siz Ne Düşünürsünüz? (I)

Okuyucularımızın görüş ve yorumlarını merak ettiğimiz bir Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Genel Mahkemesi kararını sizlerle paylaşıyoruz.

Yazı iki ayrı parçadan oluşacak; ilkinde karara dayanak Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) kararını sizlere aktaracak ve görüşlerinizi soracağız. İkinci yazıda ise, bu karara karşı açılan dava sonucunda ABAD Genel Mahkemesi tarafından alınan karara yer vereceğiz. Karar son dönemlerde yoğun olarak tartışılan desen (pattern) markaları kapsamına sokulabilir, görüşleriniz merak ettiğimizi tekrarlıyoruz.

Aşağıda görseline yer verdiğimiz şeklin tescil edilmesi talebi EUIPO’ya iletilir. Başvurunun kapsamında “Sınıf 20: Yataklar, yatak kasaları dahil olmak üzere mobilyalar, şilteler, yastıklar. Sınıf 24: Dokunmuş kumaşlar, diğer sınıflarda yer almayan tekstil ürünleri, yatak örtüleri, çarşaflar. Sınıf 25: Giysiler, ayak giysileri, baş giysileri. Sınıf 35: Yukarıda sayılan malların pazarlanması hizmetleri.” olarak özetlenebilecek mal ve hizmetler bulunmaktadır.

EUIPO ilk inceleme sonucunda, başvuruyu ayırt edici nitelikten yoksunluk gerekçesiyle reddeder. Başvuru sahibi bu karara karşı itiraz eder ve itiraz EUIPO Temyiz Kurulu tarafından incelenir.

Temyiz Kurulu inceleme sonucunda, başvuru hakkındaki ret kararını aşağıdaki gerekçelerle haklı bulur ve itirazı reddeder:

  • Başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin ortalama tüketicileri, başvuruya konu şekli basit bir geometrik desen (eşit ölçüdeki dört kare bölünmüş bir kare, küçük karelerden üçü gri-mavinin farklı tonlarıyla, dördüncü kare ise beyaz renkle doldurulmuş) olarak algılayacaklardır.
  • Bu tip bir desen başvuru kapsamındaki tekstil ürünleri, mobilyalar ve giysilere uygulanabilir ve bu haliyle bu ürünlerin kendi görünümünden farklı olmayacaktır.
  • Başvuruya konu desen başvuru kapsamındaki ürünlere uygulandığında, ticari kaynak gösteren bir işaret olmaktan ziyade, ürünlere ilişkin çekici bir detay olarak algılanacaktır, şöyleki ilgili sektörün norm ve geleneklerinden önemli bir ayrılış söz konusu değildir.
  • Başvuruya konu işaret, tekstil sektöründe her yerde bulunabilecek olan damalı desenlerin alışılagelmiş görünümünden farklı, dikkat çekici bir varyasyon içermemektedir.

Başvuru sahibi Temyiz Kurulu’nun itirazı reddetmesi kararına karşı dava açar, başvuru sahibinin dayandığı ana gerekçeler aşağıdaki şekildedir:

  • Başvuru, Temyiz Kurulunun iddia ettiğinin aksine ürünlerin üzerine uygulanacak bir desen değil, bir logodur. Dolayısıyla, ürünlerin üzerine uygulanacak desen tespitine dayalı tüm değerlendirmeler yanlıştır.
  • Başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetlere yönelik olarak ret kararı verilmesi yerinde değildir, başvuru kapsamındaki tüm mal ve hizmetlerin reddedilmesinin ikna edici gerekçeleri yoktur.
  • Temyiz Kurulu markanın bir desen olduğundan hareketle başvuruyu reddettiyse, başvurunun ne şekilde kullanıldığını sorgulamış olmalıydı, bu yapılmamıştır ve dolayısıyla, bu hususta başvuru sahibine savunma hakkı verilmemiştir.

Dava, 3 Aralık 2019 tarihinde ABAD Genel Mahkemesi tarafından sonuçlandırılır.

Sizce Genel Mahkemenin kararı ne yönde olmuştur ve ret kararının yerindeliğine ilişkin olarak görüşleriniz nelerdir?

Görüşlerini bizimle paylaşacak okuyucularımıza şimdiden teşekkür ediyoruz. Genel Mahkemenin kararını birkaç gün içinde sizlerle paylaşacağız.

Önder Erol ÜNSAL

Şubat 2020

unsalonderol@gmail.com

Ambalaj Kağıdı Desenlerinin Ayırt Ediciliği – EUIPO Temyiz Kurulu Kararı (II)

Birkaç gün önce, aşağıda hatırlatacağımız başvuru hakkında EUIPO tarafından ayırt edici nitelikten yoksunluk gerekçesiyle verilen ret kararına karşı yapılan itiraz hakkındaki görüşlerinizi merak ettiğimizi belirtmiştik. Görüşünü bizimle paylaşan Büşra Altındağ Akın‘a teşekkür ediyoruz.

İlk olarak vakayı hatırlatıyor ve sonrasında ret kararına karşı yapılan itiraz hakkındaki EUIPO Temyiz Kurulu kararının ana hatlarını sizlerle paylaşıyoruz.

Aşağıda görseline yer verdiğimiz marka tescil başvurusu EUIPO’ya yapılır. Başvurunun kapsamında 16. sınıfa dahil kitaplar, boyama kitapları, hediye ambalajları, dekoratif ambalaj kağıtları, kırtasiye ürünleri, kağıtlar, paket kağıtları ve 28. sınıfa dahil küçük oyuncaklar, Noel ağacı süsleri gibi mallar bulunmaktadır.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı fao.png

EUIPO ilk derece kararı, başvurunun ayırt edici nitelikten yoksunluk ve tanımlayıcılık nedenleriyle reddedilmesi yönündedir. Uzman ret kararında, başvurunun bir “desenden” oluştuğunu, başvuruya konu mallar özelinde desenlerle sıklıkla karşılaşıldığını, başvuruya konu şeklin sektördeki benzer ürünlerden önemli ölçüde farklılaşmadığını, tüketicilerin bu tip desenleri ayırt edici işaretler olarak değil, dekoratif unsurlar olarak algılama eğiliminde olduğunu belirtmektedir. (As regards the distinctiveness of the mark applied for, even if the pattern consists of a variety of geometric shapes, designs and colours, it is not considered sufficiently complex and distinctive. On the contrary, it is perceived as a typical pattern that can be found on a variety of products for decorative purposes. It is common for patterns on a number of goods, in particular on goods as such as decorative paper, bags and boxes, to include a number of colours and designs in order to make them appealing to the consumer and to the recipient of gifts. In the case at hand, it is not considered that the pattern differs significantly from the customs of the sector in order to allow consumers to identify the pattern as originating from a particular company and therefore distinguish it from patterns originating from other companies)

Başvuru sahibi, yukarıda gerekçeleri özetlenen ret kararına karşı itiraz eder. İtiraz, EUIPO Temyiz Kurulu’nun 3 Ekim 2019 tarihli kararıyla sonuçlandırılır.

Başvuru sahibinin itiraz gerekçeleri temel olarak; başvuruya konu desenin sıradışı, hayal ürünü, sektörün normlarından uzaklaşmış, tüketicilerin aklında kalabilir ve dolayısıyla ayırt edici olması, markanın birçok bileşeninin bulunması ve bu bileşenlerin kombinasyonunun basit ve temel düzeyde değil, tersine karmaşık ve hayali olması, 16. sınıfa ilişkin olarak başvuruya konu desenin tüketiciler bakımından malların kaynağını gösterebilecek bir işaret olması, başvuruda yer alan düzenli biçimde tekrar F-A-O harf dizisinin kolaylıkla algılanır ve desenin ayırt ediciliğini artırır mahiyette olması, EUIPO’nun benzer desen şekillerini önceden tescil etmiş olması ve bu pratikten neden farklılaştığını açıklaması gerektiğidir.

Temyiz Kurulu, ret kararının ve itirazın gerekçelerini birlikte değerlendirerek aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde başvuru hakkındaki ret kararını iptal eder.

Yerleşik içtihada göre; bir markanın ayırt edici niteliğe sahip olması için özel bir düzeyde dilsel veya artistik yaratıcılık veya hayal gücü içermesi gerekli değildir. Ayırt edici nitelikten bahsedebilmek için işaretin, tüketiciler bakımından talebe konu malların veya hizmetlerin kaynağını işaret edebilmesi ve diğer işletmelerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilebilmesini sağlaması yeterlidir.

EUIPO uzmanı ret kararında başvuruya konu işaretin ayırt edici sayılabilmek için yeterince karmaşık olmadığını belirtmiştir. Bir diğer deyişle uzman, başvuruya konu işaretin ticari kaynak gösterebilme işlevi bağlamında hatırlanabilmek için çok basit olduğu görüşündedir.

Buna karşın Kurul, basit işaretler nosyonunun düz veya tek tip biçimde renklendirilmiş geometrik şekillere ilişkin olduğu, incelenen başvurunun karmaşıklığındaki işaretler için kullanılamayacağı kanaatindedir. Dolayısıyla, işaretin yeterince karmaşık olmaması, incelenen başvuru için kullanılabilecek bir ret gerekçesi değildir.

Uzmanın bir diğer ret gerekçesi, başvuruya konu işaretin kısmi ret kararı kapsamındaki mallar bakımından dekoratif bir unsur olarak algılanacağı yönündeki tespittir.

Temyiz Kurulu’na göre, dekoratif işlevin bulunması ayırt edicilik fonksiyonunu kendiliğinden dışlamamaktadır. Bir markanın dekoratif işlevi bulunsa da, aynı marka tüketicilerin malları veya hizmetleri, diğer işletmelerin mallarından veya hizmetlerin ayırt etmesini sağlayabiliyorsa, yani aynı zamanda ayırt edicilik işlevine sahipse, bu markanın ayırt edici nitelikten yoksun olduğu söylenemez. Bir diğer deyişle, dekoratif işlevin varlığı tek başına ayırt edici nitelikten yoksunluk sonucuna ulaşabilmek için yeterli değildir.

Uzman ret kararında, Ofisin dekoratif desenleri reddettiği kararları emsal göstermiş olsa da, başvuru sahibi de Ofisçe kabul edilen örnekleri itiraz dilekçesinde sunmuştur.

Temyiz Kurulu’na göre, bu tip markaların tescil edilebilirliği açısından açıkça tanımlanabilir bir pratik bulunmamaktadır. “Desen markası” olarak ifade edilen, yani belirli bir desenin ürün üzerinde tekrar edilmesinden oluşan markaların, kendiliğinden ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığının değerlendirilmesi net bir alan değildir ve her vaka kendi şartları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

İncelene vakada Kurulun ulaştığı sonuç; başvurunun özel bir düzeyde artistik yaratıcılığı veya hayal gücünü barındırmadığı, ancak bu markayı kısmi ret kararı kapsamındaki mallar bakımından ayırt edici nitelikten yoksun olarak kabul etmenin amacı aşar (ölçüsüz, haddinden fazla) bir yorum olacağıdır.

Belirtilen nedenlerle Temyiz Kurulu, başvurunun ayırt edici nitelikten yoksunluk gerekçesiyle reddedilmesi yönündeki kararı iptal etmiştir.

Temyiz Kurulu kararının işaret ettiği en önemli nokta kanaatimizce, desen markası (pattern marks) olarak tanımlanan marka tipinin ayırt ediciliğinin değerlendirilmesi hususundaki sınırların henüz tam anlamıyla çizil(e)mediği ve dolayısıyla her vakanın (vakalar birbirlerine benzese de) kendi dinamikleri çerçevesinde farklı sonuçlara ulaşmanın mümkün olduğudur. Bu durumun başvuru sahipleri açısından pek de tercih edilir olduğunu düşünmüyoruz.

Önder Erol ÜNSAL

Aralık 2019

unsalonderol@gmail.com