AVRUPA BİRLİĞİ’NİN COĞRAFİ İŞARETLERLE İLGİLİ TÜZÜĞÜNE İLİŞKİN SON YASAL DÜZENLEMELER – II


BÖLÜM 2

IPR Gezgini’nde 28 Mart 2024 tarihinde yayımlanan yazımızda coğrafi işaret, geleneksel ürün adı ve diğer kalite göstergeleri hakkındaki koruma şartlarını birleştirmek, sadeleştirmek ve güçlendirmek amacıyla uzun ve zahmetli bir sürecin ardından 28 Şubat 2024 tarihinde AB Parlamentosunda kabul edilen 2 Mayıs 2022 tarihli ve 2022/0089 (COD) sayılı Tüzük Teklifini irdelemiştik. 11 Nisan 2024 tarihinde kabul edilen teklif, 23 Nisan 2024 tarihinde yayımlanarak 2024/1143 sayılı Tüzük olarak hayat buldu ancak teklifteki bazı hükümlerde bazı değişiklikler meydana geldi.

2024/1143 sayılı Tüzükle ilgili olarak 15 Ocak 2025 tarihinde yayımlanan dört yasal düzenlemeden üç tanesine, yazımızın ilk bölümünde yer vermiştik. Bu yazımızda ise, hem 28 Mart 2024 tarihli yazımızdan sonraki süreçte meydana gelen önemli değişikliklere hem de 2024/1143 sayılı Tüzüğün 2025/26 sayılı Uygulama Yönetmeliğine değineceğiz.

1- 2024/1143 sayılı Tüzükte, coğrafi işaretler için öngörülen önemli değişiklik ve yenilikler aşağıda özetlenmektedir.

2024/1143 sayılı Tüzükte, aksi yönde ifade bulunmadıkça “geographical indication” kavramı; gıda-tarım ürünleri ve şaraplar için “geographical indication” ve “designation of origin”, distile alkollü içkiler için de “geographical indication” kavramlarına karşılık olarak kullanılmaktadır. (Madde 1)

Yeri gelmişken tekrarlamakta fayda var. Ulusal mevzuatımızda “menşe adı (designation of origin)” ve “mahreç işareti (geographical indication)” kavramlarının ikisini birden karşılamak üzere, yani şemsiye terim olarak “coğrafi işaret” kavramı kullanılmakta olup bu tanımların kapsamlarında, AB’deki kapsamlarından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Gerek AB yasal düzenlemelerinde gerekse uluslararası alanda “geographical indication” kavramı ise; hem ulusal mevzuatımızdaki “coğrafi işaret” gibi şemsiye bir terim olarak hem de “mahreç işareti” tanımına karşılık olarak kullanılmaktadır. Kullanım yerine ve şekline göre “coğrafi işaret”in mi yoksa “mahreç işareti”nin mi kastedildiğinin anlaşılması mümkündür.    

Kişisel verilerin işlenmesi kapsamında gerçek kişilerin korunmasının temel haklardan olması nedeniyle AB’nin 2018/1725 ve 2016/679 sayılı Tüzükleri uyarınca; 2024/1143 sayılı Tüzüğe dayanarak yapılacak işlemlerde kişisel verilere yer verilmemesi, bunun mümkün olamaması halinde ise bu tür verileri içeren belgelerin, ayrı belgeler halinde sunulması öngörülmektedir. (Gerekçe 10 ve 11, Madde 3)

Özellikle marka olmak üzere bir adın, coğrafi işaret dışında bir fikri mülkiyet hakkı olarak tescili; coğrafi işaret tescilinin iptalinden itibaren bir yıl süreyle yasaktır. Ancak söz konusu fikri mülkiyet hakkı coğrafi işaretin tescilinden önce mevcutsa veya söz konusu marka tescil edilmişse bu hüküm uygulanmaz. (Madde 25(3))

Coğrafi işaretli bir ürünün başka bir ürünün üretiminde bileşen olarak kullanılması halinde söz konusu “işlenmiş ürünün” (processed product) adında, etiketinde ve tanıtım materyallerinde tescilli coğrafi işaretin kullanılmasına ilişkin kurallar; 2024/1143 sayılı Tüzüğün coğrafi işaret koruması (Madde 26), AB amblemleri ve kısaltmaları (Madde 37) ile tüketicilere gıda hakkında bilgi vermeyi düzenleyen 1169/2011 sayılı Tüzüğün Madde 7 ve 17 hükümlerine aykırı olmayacak şekilde oluşturulmuştur. 

Bileşen olarak kullanılan coğrafi işaretli ürünün miktarı, işlenmiş üründe temel bir karakteristik özellik yaratacak düzeydeyse; işlenmiş üründe, coğrafi işaretli ürünle karşılaştırılabilecek başka hiçbir ürün kullanılmazsa ve bileşen olarak kullanılan coğrafi işaretli ürünün yüzdesi etikette belirtiliyorsa bu durumda “işlenmiş ürünün adında, etiketinde veya tanıtım materyallerinde coğrafi işaret kullanılabilecek”tir.

1169/2011 sayılı Tüzüğün Madde 2(2)(e) hükmünde tanımlanan “önceden paketlenmiş gıda (prepacked food)” üreticileri, coğrafi işaretli bir ürünü bileşen olarak kullanıyorsa ve bu kapsamda coğrafi işareti bu ürünün adında, etiketinde veya tanıtım materyallerinde kullanmak istiyorsa, söz konusu coğrafi işaret için onaylı (recognized) bir üretici grubu bulunması durumunda bu gruba, coğrafi işaretli ürünle ilgili “yukarıdaki şartları sağlayan kullanım gerçekleştirdiklerine dair yazılı bildirim”de bulunurlar. Bildirimden itibaren 4 ay içinde onaylı üretici grubu yazılı onay verip coğrafi işaretin kullanımıyla ilgili bağlayıcı olmayan bilgiler de ekleyebilir. 4 ay içinde cevap verilmezse, söz konusu hükümlere uygun şekilde kullanıma başlanabilir.

AB ülkeleri,  kendi topraklarında kurulu önceden paketlenmiş gıda üreticileri için ek prosedürel kurallar belirleyebilir.

Bu madde ile tesis edilen hususlara aykırı olmayacak şekilde, onaylı üretici grubu ve önceden paketlenmiş gıda üreticisi, coğrafi işaretin kullanım şekline dair teknik ve görsel hususları içeren sözleşme yapabilir.

Bu madde, distile alkollü içkiler için uygulanmaz. (Madde 27)

Başvuru yapma hakkına, eski tüzükte olduğu gibi “yasal oluşumuna bakılmaksızın başvuruya konu ürünü üreten üreticilerden oluşan birlik” sahiptir. Oldukça ayrıntılı biçimde düzenlenen üretici grubu konusunda, AB ülkeleri ilave koşullar belirleme yetkisine sahiptir. (Madde 32)

Madde 32’ye ilave olarak AB ülkeleri, “onaylı üretici grubu (recognized producer group)” sistemi benimseyebilir ve bu sadece talep üzerine gerçekleşen bir işlemdir. Konu hakkındaki ayrıntılara Madde 33’te yer verilmiştir.

2- 2025/26 sayılı Uygulama Yönetmeliği, coğrafi işaretler için öngörülen yenilikler ve değişiklikler bakımından genel hatları ile aşağıda özetlenmektedir.

Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı başvuru, AB düzeyindeki değişiklik ve iptal taleplerinden, yetersiz/eksik olanların reddedilmesi için ön şekli inceleme mekanizması kurularak kurnazca/hileli yapılan taleplerin önüne geçilecek ve dolayısıyla AB Komisyonu incelemesinin kolaylaştırılarak hızlandırılması sağlanacaktır. (Gerekçe 5 ve 18)

Yönetmeliğin kapsamı; coğrafi işaretler bakımından tescil başvurusu, AB düzeyindeki değişikliklerin onaylanması, standart değişikliklerin bildirilmesi, iptal, sicilin yönetimi,  “uygunluğun onaylanması (attestation of compliance)” sisteminin kurulması ve etiketleme; geleneksel ürün adı bakımından ise tescil başvurusu, değişikliklerin onaylanması, iptal, sicilin yönetimi, uygunluğun onaylanması sisteminin kurulması ve etiketleme şeklinde. (Madde 1)

Üçüncü ülke başvurularında AB Komisyonuna sunulacak belgelerin, Komisyon tarafından gerektiğinde dijital sisteme kayıt yapılabilmesini sağlamak amacıyla düzenleme yapılabilir formatta olması gerekir. (Madde 2)

2024/1143 sayılı Tüzüğün Madde 15 hükmü uyarınca yapılacak incelemeden önce gerçekleştirilecek şekli inceleme neticesinde, başvuruda bulunması gereken türde bilgi ve belgelerde eksiklik tespit edilirse başvuru yapılmamış sayılarak başvuru yapana bilgi verilir. (Madde 3)

Tek belge (single document); gıda-tarım ürünleri ve distile alkollü içkiler için 2.500, şaraplar için de 5.000 kelimeden fazla olamaz ancak bu eşikler, zorunluluğu kanıtlanan durumlarda aşılabilir. Üçüncü ülke başvurularına ait tek belgelerin ise, kaynaklandıkları ülkelerdeki tescillerine sadık bir içerikte oldukları ve aralarında önemli bir farklılık/uyumsuzluk bulunmadığı garanti edilmelidir. (Madde 4)

  Başvuru veya değişiklik talebi, birden fazla “farklı ürünler (distinct products)” içeriyorsa ilgili şartların, her bir ürün için ayrı ayrı karşılanması gerekir. Hükümde bahsi geçen “farklı ürünler (distinct products)”, “aynı tescilli adı kullanmalarına rağmen piyasaya sürüldüğünde farklılaştırılan veya tüketiciler tarafından farklı ürünler olarak kabul edilen ürünler” anlamına gelir. (Madde 7)

AB Komisyonu tarafından 2024/1143 sayılı Tüzüğün Madde 15 hükmü uyarınca yapılacak incelemede başvuruda değişiklik meydana gelirse ve AB ülkeleri bu değişikliğin, menfaati olan kişiler bakımından ulusal düzeyde gerçekleşen itiraz aşamasında gündeme gelmediğine karar verirlerse bu durumda, ulusal düzeyde ek bir itiraz prosedürü uygulandıktan sonra yeniden düzenlenmiş belgeler AB Komisyonuna iletilir. Böyle bir durumun üçüncü ülke başvurularında gerçekleşmesi halinde başvuru yapan tarafından yeniden düzenlenen tek belge ve şartname AB Komisyonuna iletilir.  (Madde 8)

İtirazda bulunmak için gerekli bilgiler/belgeler arasında, “itiraz kapsamında bulunabilecek kişisel verilerin ilgili taraflara iletilmesi konusunda AB Komisyonuna yetki verilmesi” de yer almaktadır. (Madde 9)

AB düzeyinde gerçekleştirilecek değişiklik taleplerinde üçüncü ülkeler için öngörülen ilave şartlar arasında “üçüncü ülkede ürün şartnamesinin değişikliğe uğramış halinin yayımlanmasına ilişkin atıf”, “talep edilen değişikliğin söz konusu üçüncü ülkede yürürlükte olan coğrafi işaretlerin korunmasına ilişkin kurallara uyduğunun kanıtı” ve vekil tarafından temsil ediliyorsa “vekaletname” yer almakta. Talep sahibinin isim ve iletişim bilgileri AB Komisyonuna ayrıca iletilir ancak iletişim bilgileri, yayımlanan bilgiler arasında yer almaz. (Madde 10)

Standart değişikliklere ilişkin taleplerde talep sahibi AB ülkesi, üçüncü ülkenin veya üretici grubunun iletişim bilgileri talepten ayrı biçimde AB Komisyonuna iletir ancak talep sahibinin adı yayımlanırken iletişim bilgileri yayımlanmaz. Üçüncü ülkelerden yapılan bu tür taleplerde ilave olarak üçüncü ülkenin standart değişikliği onama kararı, tek belge ve şartnamenin değişikliğe uğramış hali ile değişikliğin üçüncü ülkede uygulanabilir nitelikte olduğunun kanıtı istenir. (Madde 12)

 2024/1143 sayılı Tüzüğün Madde 25(1) hükmü uyarınca yapılacak iptal taleplerinde, üçüncü ülkeler için denetimden sorumlu kurum/kuruluş adı belirtilir.

AB ülkeleri ulusal düzeyde iptal prosedürü uygulayabilirken AB Komisyonunun kendi inisiyatifiyle uygulayacağı ve 2024/1143 sayılı Tüzüğün 15(4). maddesine göre itiraza tabi tutacağı iptal prosedürü AB düzeyinde olur.      

2024/1143 sayılı Tüzüğün 25(2). maddesi uyarınca ilgili üreticiler tarafından yapılacak iptal taleplerinde eğer onaylı üretici grubu varsa bu talep sadece bu grup tarafından yapılabilir. Üçüncü ülkelerin resmi otoritelerince sunulacak iptal taleplerinde; ilgili üreticilerin tamamının iptal talebini istediği ve bu durumu kendilerine ilettiğinin beyanı gerekir.

Üçüncü ülke kaynaklı iptal talebi, ilgili üreticilerce doğrudan AB Komisyonuna yapılırsa iptal talebinin tüm üreticilerin ortak iradesi olduğu beyanı ile kendilerini temsilen görevlendirdikleri temsilciye verilen vekâletname sunulması gerekir. (Madde 14) 

2024/1143 sayılı Tüzüğün 22. maddesi uyarınca dijital ortamda ve AB’nin tüm resmi dillerinde oluşturulacak AB Sicili (Union register) kapsamında başvuru, itiraz, tescil, değişiklik ve iptal gibi işlemlere ilişkin kayıtlar yer alacak. Bu sicilin sahibi AB Komisyonu, yöneticisi ise AB Fikri Mülkiyet Ofisi – EUIPO olacak.  

Tescilli adların birden fazla ada, transkripsiyona ve transliterasyona sahip olması durumunda bu adlar “… boşluk / boşluk …” düzenine göre ayrılmış alternatif adlar olarak sicile kaydedilir. (Madde 16)

Geleneksel ürün adlarına ilişkin AB Sicilinin ise hem sahibi hem de yöneticisi AB Komisyonu olacak, diğer bir ifadeyle geleneksel ürün adları bakımından EUIPO’nun görevi bulunmayacak. (Madde 32) 

“Uygunluğun Onaylanması (attestation of compliance)” başlıklı maddede, denetimlere ilişkin kurallar oldukça ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. (Madde 17)

Bu maddede, 2024/1143 sayılı Tüzüğün 45. maddesine atıf ve 45. maddede de aynı tüzüğün 39. maddesine atıf bulunmaktadır. Söz konusu maddelerinin tümünün birlikte değerlendirilmesinden AB ülkeleri için temel denetim prensiplerinin aşağıdaki gibi oluşturulduğu anlaşılmaktadır.

  • Belirli bir coğrafi işaret kapsamındaki herhangi bir faaliyete katılmak isteyen her işletmeci (operator), yetkili makamlara (competent authority), yetkilendirilmiş kuruluşlara (delegated body) veya ilgili gerçek kişilere bildirimde bulunur, AB ülkeleri bu işletmecilerin listesini hazırlayıp güncel tutar. 2024/1143 sayılı Tüzük Madde 2 uyarınca  “işletmeci (operator)”, ürün şartnamesinde belirtilen şartlara ilişkin faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişidir.
  • Piyasaya sürülmeden önce ürünlerin tescile uygunluğunun sağlanması, üreticilerin kendi sorumluluğundadır. (Own control)
  • Üreticilerin kendi sorumluluğunun yanı sıra, ürünler piyasaya sunulmadan önce 2017/625 sayılı Tüzüğün 3(3). maddesinde belirtilen bir veya daha fazla yetkili makam tarafından veya 2017/625 sayılı Tüzüğün II. Başlığı, III. Bölümünde belirtilen belirli resmi kontrol görevlerinin devredildiği bir veya daha fazla yetkilendirilmiş kuruluş veya gerçek kişi tarafından denetlenir. 2017/625 sayılı AB Tüzüğü “gıda ve yem mevzuatının, hayvan sağlığı ve refahı, bitki sağlığı ve bitki koruma ürünlerine ilişkin kuralların uygulanmasını sağlamak amacıyla yapılan resmi kontroller ve diğer resmi faaliyetler hakkında”dır.
  • Üçüncü ülke kaynaklı coğrafi işaretlerde ürün piyasaya sürülmeden önceki kontroller, “üçüncü ülke tarafından belirlenmiş bir veya daha fazla yetkili makam” veya “bir veya daha fazla ürün sertifikasyon kuruluşu” tarafından gerçekleştirilmelidir. 
  • AB Komisyonu, yetkili makamların ve ürün sertifikasyon kuruluşlarının ad ve adresleri dahil olmak üzere üçüncü ülkeler tarafından yapılacak bildirimlere ilişkin uygulama kuralları düzenleyecektir.
  • 2024/1143 sayılı Tüzüğün 38. maddesinde göre kontroller, “coğrafi işarete konu ürünün şartnameye uygun olarak üretildiğinin doğrulanması” ve “çevrimiçi arayüzler dahil olmak üzere piyasada coğrafi işaretlerin kullanımının doğrulanması”dır. Yetkili makamlar, yetkilendirilmiş kuruluşlar ve belirli resmi kontrol görevlerinin devredildiği gerçek kişiler, 2017/625 sayılı Tüzükte öngörülen şartları karşılamalıdır.
  • 2024/1143 sayılı Tüzüğün 38. maddesinde göre yetkilendirilmiş kuruluşlar (Madde 39(3)(b)) ve üçüncü ülkelerdeki ürün sertifikasyon kuruluşlarının (Madde 39(4)(b)) “ISO/IEC 17065 Uygunluk değerlendirmesi – Ürünleri, süreçleri ve hizmetleri sertifikalandıran kuruluşlar için şartlar” veya “ISO/IEC 17020 Uygunluk değerlendirmesi – Muayene gerçekleştiren çeşitli türdeki kuruluşların işletilmesi için şartlar” standartları uyarınca akredite olması şarttır.  
  • 2024/1143 sayılı Tüzüğün 45. maddesinde göre; ürün şartnamesine uygunluğu onaylanan bir işletmecinin talebi üzerine ve ilgili AB ülkesinde uygulanan sisteme bağlı olarak “dijital de dahil olmak üzere uygunluk belgesi alır” veya “yetkili makamlar tarafından tutulan onaylanmış işletmeler listesine kayıt edilir”. Tasdik işlemi ve listeler risk değerlendirmesi uyarınca periyodik olarak güncellenir ve yaptırım otoriteleri, gümrükler vb. kurumlarla talep üzerine paylaşılır.   
  • Üçüncü ülkelerde üretilen coğrafi işaretli ürünler AB’ye ithal edilirken; AB’deki ithalatçının coğrafi işaretli ürünün işletmecisinden talep etmesi halinde, üçüncü ülkenin ulusal kontrol makamı veya sertifikasyon kuruluşu tarafından coğrafi işaretli ürünün işletmecisine verilen sertifikasyonun kanıtı sunulur.

Kâğıt veya elektronik biçimdeki kanıt; tasdik veya yetkilendirilmiş işletmecilerin listesi şeklinde olabilir ve doğrudan ilgili ulusal kontrol otoritesi veya sertifikasyon kuruluşu tarafından da sunulabilir.

Doğrudan AB resmi dillerinden birinde hazırlanan veya bu dillerden birindeki çevirisi eklenmiş biçimde sunulacak kanıt, ürünün pazarlanacağı AB ülkesinde kolayca anlaşılabilecek yazı karakterlerinden oluşmalıdır. Ayrıca ithalatçıya sunulduğu tarihte, üçüncü ülke ulusal yasalarına göre süresi dolmamış olmalıdır.

Coğrafi işaretli ürünün ithalatçısı, yukarıda bahsi geçen sertifikasyon kanıtını gerektiğinde gümrük otoritelerine ve AB piyasasında serbest dolaşım için beyan edilen mallarda coğrafi işaretlerin kullanımını doğrulamakla görevli otoritelere sunmakla yükümlüdür. İthalatçı ayrıca, ticaret sırasında bu kanıtı isteyenlere ve kamuya da sunabilir. (Madde 17(4) ve (5))

2024/1143 sayılı Tüzüğün 50. maddesinde belirtilen tek belgede, coğrafi işareti taşıyan ürün tanımlanırken söz konusu ürünün türü bakımından yaygın olarak kullanılan tanımlamalar ve standartlar esas alınmalıdır. Ancak ürünün tanımlanması, 2024/1143 sayılı Tüzüğün 46. maddesinde belirtildiği üzere, tamamıyla ürünün ayırt edici özelliklerine ve kalitesine odaklanarak ve ilgili ölçü birimleri ile teknik terimler kullanılarak yapılmalı, aynı ürün türündeki tüm ürünler için geçerli olan teknik özelliklere ve ilgili yasal zorunluluklara yer verilmemelidir. (Madde 18)

Hayvansal kaynaklı ürünü konu alan menşe adı başvurusunun şartnamesinde, hayvanın beslenmesinde kullanılan yemin menşe ve kalitesi hakkındaki kurallar açıklanmalıdır. (Madde 19)

Coğrafi işaret şartnamesi; ürünün coğrafi kaynağını kanıtlaması için coğrafi sınırdan gelmesi gereken ürün, ham maddeler, yem ve diğer maddelerle ilgili olan prosedürleri tanımlamalıdır. İşletmeler aşağıdaki unsurları tanımlayabilmelidir.

a) Alınan tüm ham madde ve ürün partilerinin tedarikçisi, miktarı ve menşesi.

b) Tedarik edilen ürünlerin alıcısı, miktarı ve varış yeri.

c) (a) bendinde belirtilen her girdi partisi ile (b) bendinde belirtilen her çıktı partisi arasındaki korelasyon. (Madde 20)

2024/1143 sayılı Tüzük uyarınca AB Komisyonuna yapılacak talepler, AB ülkeleri için aynı tüzüğün 14 ve 58. maddelerinde belirtilen dijital sistem üzerinden, üçüncü ülkeler için de 2025/26 sayılı Yönetmeliğin ekindeki formlar kullanılmak suretiyle e-posta üzerinden sağlanacak. Ancak AB ülkeleri itiraz, iptal vb. taleplerin kapsamlarında yer alabilecek kişisel veriler nedeniyle 2025/26 sayılı Yönetmeliğin 9(1) ve (2), 14, 27(1) ve (2) ile 30. maddelerinde belirtilen belgeleri e-posta ile AB Komisyonuna iletecek. Resmi nitelikteki teknik e-posta iletişiminin sağlanabilmesi için AB ülkeleri, AB Komisyonuna kurumsal nitelikte birim, posta, telefon ve işlevsel e-posta bilgisi sağlayacak ve bu bilgileri güncel tutacak. Bu bilgiler içinde kişisel veri kesinlikle bulunmayacak. AB Komisyonu iletişim bilgilerini gerektiğinde kamuya sunabilecek. (Madde 35)

2025/26 sayılı Yönetmelikte ayrıca, şarap sektörüyle ilgili düzenlemeleri içeren 1308/2013 sayılı Tüzüğe ait 2019/34 sayılı Uygulama Yönetmeliğinde meydana gelen değişiklikler de yer almaktadır. (Madde 38)

2025/26 sayılı Yönetmelikle; gıda-tarım ürünlerindeki coğrafi işaret dahil kalite göstergelerinin korunmasıyla ilgili 1151/2012 sayılı Tüzüğün 668/2014 sayılı Uygulama Yönetmeliği ve distile alkollü içki sektörüyle ilgili 2019/787 sayılı Tüzüğe ait 2021/1236 sayılı Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. (Madde 39)

2025/26 sayılı Yönetmeliğin ekinde, 2024/1143 sayılı Tüzük uyarınca yapılabilecek taleplere ilişkin formlar, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı amblemlerine ilişkin kurallar ile geleneksel ürün adı korumasına konu olabilecek ürünlerin sınıflandırması yer almaktadır.

Gonca ILICALI

Mart 2025


KAYNAKLAR

  1. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=OJ:L_202401143
  2. https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=OJ:L_202500026

Bir Cevap Yazın