Etiket: okul markaları

Özel Öğretim Kurumu Markalarının Lisans Verilmesine İlişkin Mevzuat Değişikliği İncelemesi

Sınai mülkiyet haklarının elde edilmesi, kullanılması, kullandırılması ve bu haklar üzerinde gerçekleştirilebilecek başkaca hukuki işlemelere ilişkin temel düzenlemeler; 22.12.2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ve Sınai Mülkiyet Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’tir. Bununla birlikte Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği m.6/7 hükmünde olduğu gibi sınai mülkiyet haklarının elde edilmesine, Tütün Mamullerinin Üretim Şeklini, Etiketlenmesi ve Denetlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m.10 hükmünde olduğu gibi markaların kullanımının sınırlanmasına ilişkin meslek ya da sektör bazlı düzenlemeler de bulunmaktadır.

Sınai mülkiyet hakları üzerinde gerçekleştirilebilecek hukuki işlemlere ilişkin özel nitelikli güncel düzenlemelerden biri de inceleme konumuzu oluşturan ve özel öğretim kurumlarında kullanılan markaların lisans yoluyla başka kişilere kullandırılmasına sınırlama getiren, 03.01.2025 tarihli ve 32771 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’tir (Değişiklik Yönetmeliği).

Değişiklik Yönetmeliği Çerçeve Madde 4 hükmü ile Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği (Yönetmelik) m.7 hükmüne altıncı fıkra eklenmiştir. Anılan hükme göre; bir kurucunun marka lisans sözleşmesi yaparak özel öğretim kurumunun markasını, başka gerçek ya da tüzel kişilere kullandırabilmesi için aynı türde en az 5 kurumunun bulunması ve bu kurumların her birinin en az 5 yıl boyunca faaliyette bulunmuş olması şartı aranmaktadır. Kurucular, bu şartları sağlayan kurumlarının en fazla üç katına kadar başka gerçek ya da tüzel kişiye markasını kullandırabilir. İhdas edilen hükme göre; özel öğretim kurumları tarafından kullanılan markaların, lisans yoluyla başka gerçek veya tüzel kişilere kullandırılabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir:

  • Kurucuya ait bir markanın bulunması: 08.02.2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu (Kanun) m.2/1,m hükmüne göre; kurucu, kurumun sahibi olan ve adına kurum açma izin belgesi düzenlenen gerçek veya tüzel kişiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda özel öğretim kurumu sahibi olan ve adına kurum açma izin belgesi de bulunan kişiye ait bir markanın bulunması gerekmektedir. Hükümde yer alan “… özel öğretim kurumunun markasını …” ifadesi, marka sahibinin özel öğretim kurumu olacağı yönünde bir çıkarıma yol açmaya elverişlidir. Ancak gerek normun amacı, gerek bu kurumların tüzel kişiliklerinin bulunmaması,  gerekse aynı hükümde yer alan “… kurucunun marka lisans sözleşmesi yaparak …”, “… Kurucular … kullandırabilir …” ifadelerinden marka sahibinin özel öğretim kurumu değil, kurucu olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Hükümde yer alan çelişkili ifadelerin, marka sahibi ile markanın kullanıldığı hizmete ilişkin bir vasıflandırma hatasından kaynaklandığı değerlendirilmektedir.
  • Kurucunun aynı türde en az beş yıl faaliyette bulunmuş en az beş kurumunun bulunması: Hükümde yer alan “aynı tür” ifadesiyle neyin kastedildiği Kanun ya da Yönetmelik’ten anlaşılamamaktadır. Yine hükümden, lisans yoluyla markanın kullanılacağı özel öğretim kurumunun da aynı türde olmasının gerekip gerekmediği konusunda bir belirlilik bulunmamaktadır. Bu nedenle inceleme, “aynı tür”den ifadesiyle neyin kastedildiğinden bağımsız olarak belirtilen diğer gereklilikler çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Kanaatimizce hükümde, “faaliyette bulunmuş” ifadesinin kullanılması hatalıdır. Zira metin mevcut hâliyle geçmişte beş yıl faaliyette bulunmasına rağmen hâlihazırda faaliyette bulunmayan kurumların da şartın sağlanması bakımından dikkate alınacağı sonucuna ulaşılmaktadır. Oysaki normun konuluş amacının en az beş yıldır faaliyette bulunan ve faaliyetleri devam eden eğitim kurumunun bulunmasının şart olarak aranması olduğu ve bu nedenle ifadenin “faaliyette bulunan” şeklinde olması gerektiği değerlendirilmektedir.
  • Kurucuya ait markanın, şartları sağlayan kurum sayısının üç katına kadar gerçek veya tüzel kişiye kullandırılabilmesi: Hükümde markayı lisans yoluyla kullanacak gerçek ya da tüzel kişinin, bu markayı kullanacağı mal ve hizmete ilişkin herhangi bir sınırlama yapılmamış olması dikkati çeken ilk husustur. Zira markayı kullanacak kişinin özel öğretim kurumu kurucusu olup olmadığı dahi belli değildir. Düzenleme bu hâliye markanın, özel öğretim kurumları dışında başka bir mal veya hizmette kullanılmasına yol açabilecek niteliktedir. Lisansın, markanın sadece özel öğretim kurumlarının faaliyetlerinde kullanılmasıyla sınırlı olarak verilebileceğinin düzenlenmesiyle belirtilen sorunun giderilebileceği değerlendirilmektedir.  Markanın kullandırılabilmesi için en az beş kurumun varlığı gerektiğinden, şartların sağlanması durumunda markanın kullandırılabileceği kişi sayısının on beşten başlayacağı tespit edilmektedir.

Değişiklik Yönetmeliği Çerçeve Madde 30 hükmü ile Yönetmeliğe eklenen Geçici Madde 26 hükmüne göre; inceleme konumuza ilişkin Yönetmelik m.7/6 hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce Millî Eğitim Bakanlığından kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alan özel öğretim kurumlarından aynı fıkrada belirlenen şartlar aranmayacaktır, fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ise bu kurumlar tarafından yapılacak marka lisans sözleşmeleri için belirtilen şartların sağlanması gerekecektir. Değişiklik Yönetmeliği m.32/1,a hükmüne göre; inceleme konumuza ilişkin ihdas edilen Yönetmelik m.7/6 hükmü, Değişiklik Yönetmeliği’nin yayımı tarihinden itibaren bir ay sonra yürürlüğe girecektir. Değişiklik Yönetmeliği 03.01.2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Bu tarih esas alındığında Değişiklik Yöntemeliği’nin inceleme konumuza ilişkin kısmının, 03.02.2025 tarihinde yürürlüğe girdiği tespit edilmektedir.

Hükümde yer alan “Millî Eğitim Bakanlığından kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alan özel öğretim kurumlarının ifadesinin” markasını kullandıracak kurucuya ait kurumlara mı, yoksa markayı kullanacak olan kuruma mı ilişkin olduğu anlaşılamamaktadır. Hükmün lafzı, geçiş hükmündeki şartın markayı kullandırana da kullanacak olana da ilişkin olacak şekilde yorumlanmaya elverişlidir.

Hükümler birlikte değerlendirildiğinde, 03.02.2025 tarihinden önce kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alınmış olması durumunda inceleme konumuza ilişkin sınırlamalar uygulanmayacak, 03.02.2025 tarihi ve daha sonrasında kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alınmış olması durumunda sınırlamalar uygulanacaktır.  

Yukarıda etraflıca incelediğimiz düzenlemede de sınai mülkiyet haklarına ilişkin diğer özel düzenlemelerde olduğu gibi, hakların elde edilmesine, korunmasına, bu haklar üzerinde tasarrufta bulunulmasına ilişkin, sınai mülkiyet haklarının niteliğiyle bağdaşmayan veya normun konuluş amacına ulaşılmasına elverişli olmayan hükümler yer almaktadır. Örneğin incelediğimiz mevzuat değişikliğinde, markanın üçüncü kişilerce hukuka uygun kullanılması yöntemlerinde sadece lisans sözleşmeleri düzenlenmiştir. Oysaki markanın hukuka uygun olarak kullanılması sadece lisans sözleşmesiyle değil, marka sahibinin kullanıma sonradan rıza göstermesi, önceden izin vermesi, üçüncü kişinin marka başvurusuna muvafakat edilmesi, bir marka tescili daha yaptırılarak bunun devredilmesi gibi başkaca yöntemlerle de gerçekleştirilebilmektedir ve bu durumların hiçbiri inceleme konumuzun kapsamında yer almamaktadır. Sınai mülkiyet haklarına ilişkin meslek ya da sektör bazlı özel düzenlemeler yapılması bir gereklilikten kaynaklanabilir ve bu durum olağandır. Ancak belirttiğimiz sorunlarla karşılaşılmaması ve düzenlemenin amaca ulaşmaya elverişli olabilmesi için mevzuat hazırlık sürecinin her aşamasında, Türk Patent ve Marka Kurumundan görüş alınmasına ilişkin olağan prosedürün yanında, koordineli bir çalışma yürütülmesinin yerinde olacağı değerlendirilmelidir.

Osman Umut KARACA

osmanumutkaraca@hotmail.com

Nisan 2025