
Dijital varlıkların ve sanal ortamların hızla gelişmesiyle birlikte, ticari hayatta varlıklarını sürdürmek isteyen veya pazar hacmini büyütmeye çalışan marka sahipleri için sanal dünyada faaliyet göstermek giderek daha önemli bir öncelik haline gelmektedir. Marka sahipleri, sanal ortamlarda gerçek dünya mallarının sanal versiyonlarını sundukça, marka haklarının korunması ve özellikle marka haklarının dijital dünyada uygulanabilirliği konusunda önemli tartışmalara yol açmıştır. Bu tartışmalardan biri de sanal mal ve hizmetleri kapsayan markaların ayırt ediciliğinin değerlendirilmesine ilişkindir.
Bu konuya dair son gelişmelerden biri, 1 Temmuz 2022 tarihinde başvuru sahibi Glashütter Uhrenbetrieb GmbH – Glashütte/Sa. tarafından 01.07.2022 tarihinde Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’ne (EUIPO) yapılan 018727034 sayılı başvuruya ilişkindir[1]. Bu başvuru, sanal malların hukuki statüsü ve gerçek mallarla olan ilişkisi üzerine mahkemelerde yapılan tartışmaları da tetiklemiştir.
Başvuru sahibi tarafından, aşağıda yer alan işareti, 09, 35 ve 41. sınıflarda yer alan belirli sanal mal ve hizmetler için Avrupa Birliği markası (EUTM) olarak tescil edilmesi amacıyla EUIPO’ya başvuruda bulunmuştur.
Başvuru, aşağıda yer alan sanal mal ve hizmetler bakımından ayırt edici olmadığı gerekçesi ile kısmen reddedilmiştir.
Class 9: Downloadable virtual products, namely computer programs offering chronometers, chronographs, clocks, watches and their accessories to be used online or in online virtual monals; Downloadable virtual goods, namely alarm clocks, watch cases, watch bracelets, presentation cases for watches, clock movements, apparatus for timing sports events and accessories for online or online virtual monds; downloadable digital and virtual goods created by means of blockchain technology, namely chronometers, chronographs, clocks, watches, alarm clocks, watch cases, watch cases, presentation cases for watches, movements for clocks, apparatus for timing sports events, and accessories for online or online virtual monds.
Class 35: Retail services connected with virtual products, namely chronometers, chronographs, clocks, watches and their accessories for use online; Retail services connected with virtual goods, namely alarm clocks, watch cases, watch straps, cases for watches, watch movements, apparatus for timing sports events, and accessories for use online; Online retail store services featuring virtual merchandise, namely chronometers, chronographs, clocks, watches and their accessories for use online; Online retail store services featuring virtual merchandise, namely alarm clocks, watch cases, watch straps, cases for watches, clock cases, clock movements, apparatus for timing sports events, and accessories for use online; Retail services and online retail services in a virtual environment featuring downloadable digital and virtual goods created by means of blockchain technology, namely chronometers, chronographs, clocks, watches, alarm clocks, watch cases, watch bands, presentation cases for watches, clock movements, apparatus for timing sports events, and their accessories for use online or in virtual watches.
Class 41: Entertainment services, namely providing on-line non-downloadable virtual goods, namely chronometers, chronographs, clocks, watches and accessories therefor for use in virtual environments; Entertainment services, namely providing on-line nondownloadable virtual goods, namely alarm clocks, watch boxes, watch bracelets, cases for watches, clock movements, apparatus for timing sports events, and accessories for use in virtual environments.
İlk inceleme uzmanına göre, “Glashütte” ve “Original” kelimelerinden oluşan marka başvurusu, Almanca, İngilizce veya Fransızca konuşan tüketiciler tarafından yalnızca malların ve hizmetlerin kalitesi ve kökeni hakkında bilgi veren bir işaret olarak algılanacaktır. “Glashütte”, Almanya’nın Saksonya eyaletinde bulunan ve Alman saatçilik endüstrisinin doğum yeri olarak bilinen bir şehirken, “Original” kelimesinin anlamı ise “orijinal/ özgün/ taklit olmayan”dır. Bu nedenle, başvurudaki işaret, tüketicilere “Glashütte” şehrinden gelen gerçek saatçilik ürünleri ya da bunlarla bağlantılı mallar ve hizmetler hakkında bir mesaj iletmektedir.
Söz konusu karar üzerine EUIPO Temyiz Kurulu’na (BoA) itirazda bulunan başvuru sahibi, başvuru kapsamındaki saat ve diğer mallarının sanal olduğunu ve gerçek ürünler olmadığını ileri sürmüştür. Başvuru sahibi, “Glashütte” şehrinin tanınmışlığının sanal ürünler için değil, gerçek dünyada üretilen “klasik” saatçilik endüstrisi ile ilgili olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, başvuru kapsamındaki mallar ve hizmetlerin, gerçek (fiziksel) saatlerle, bunların görünümü ve üretim süreciyle hiçbir bağlantısı bulunmadığını, aksine, bunların sanal dünya ürünleri olduğunu vurgulamıştır. Bu bağlamda, başvuru sahibi, ilgili tüketicilerin “Glashütte” şehrinin sanal mallar, özellikle de sanal saatlerin tasarımı ve üretimiyle yeterince spesifik bir bağlantısı olduğuna inanmak için hiçbir nedenlerinin olmadığını iddia etmiştir.
BoA kararında[2], bir işaretin ayırt ediciliğinin değerlendirilmesine ilişkin genel ilkelerin, sanal mallar ve sanal hizmetler için başvurulan markalar açısından da geçerli olduğu vurgulanmıştır. BoA’ya göre, sanal mallar çevrimiçi ortamlarda ticareti yapılan fiziksel olmayan öğelerdir ve bu mallar gerçek dünyadaki malları temsil edebilir veya bunların işlevlerini taşıyabilir. İlk inceleme uzmanı tarafından ileri sürülen gerekçeler doğrultusunda, “Glashütte Original” işaretinin sanal saat ve saatlerle ilgili mallar ve bu malların perakende satışında kullanılması durumunda, “Glashütte” şehrinin saatçilikteki ününün sanal ürünlere aktarılacağı belirtilmiştir. Bu bağlamda, tüketiciler “Glashütte Original” işaretini, sanal mallarda dahi kalite ile ilişkilendireceklerdir. Sonuç olarak, başvuru konusu işaretin, redde konu olan mallar ve hizmetler bakımından ticari kökeni belirtme işlevini yerine getirmediği, yalnızca kaliteyi yansıttığı kanaatine varılmış ve itiraz reddedilmiştir.
İtirazın reddi üzerine başvuru sahibi, BoA kararının iptali için dava açmış ve konu Avrupa Birliği Genel Mahkemesi (Genel Mahkeme) önüne taşınmıştır[3]. Mahkeme, ilk olarak 2017/1001 sayılı AB Marka Tüzüğü m. 7/1(b) hükmünün uygulanma koşullarına değinmiştir. Mahkeme, bu madde çerçevesinde şu ilkeleri vurgulamıştır:
- Bir markanın ayırt edici niteliği, bu markanın başvuru kapsamında veya tescil yer alan mal veya hizmetin hangi işletmeden geldiğini gösterebilmesi (markanın kaynak gösterme işlevi) ve bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edebilmesi (markanın ayırt edicilik işlevi) anlamına gelir.
- Bir markanın ayırt edici niteliği, hem başvuru veya tescil kapsamında yer alan ürün veya hizmetle hem de ilgili kamuoyunun algısıyla değerlendirilmelidir.
- Bir markanın ayırt edici niteliği olmadığına karar vermek için, markanın genel izlenimi dikkate alınmalıdır.
- Bir markanın, ilgili kamuoyunun kayda değer bir kısmı açısından ayırt edici olmaması marka başvurusunun reddi veya markanın hükümsüz kılınması için yeterlidir. Bu bağlamda, işaretin, Avrupa Birliği’nde yer alan tüketicilerin bir kısmı için ayırt edici olmaması durumunda da m. 7/1 (b) hükmü uygulanabilir.
Bu ilkeler doğrultusunda, mahkeme, markanın tescil edilebilirliğine ilişkin değerlendirmelerde söz konusu kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmiştir.
Mahkeme, ilk olarak, “Glashütte” şehrinin, yüksek kaliteli saatlerin üretimiyle ünlü bir Alman şehri olarak tanınmasının EUIPO tarafından doğru bir şekilde tespit edildiğini ifade etmiştir.
Sonrasında ise, başvuru sahibinin “Glashütte” şehrinin saatçilik endüstrisindeki yüksek kalite imajının, sanal ürünler ve hizmetlere aktarılamayacağına, zira “Glashütte” şehrinin saatçilik alanındaki ününün, yalnızca geleneksel saatlerin üretimiyle sınırlı olduğuna bu nedenle de başvurulan markanın kapsamındaki sanal mallar ve hizmetler için ilgili tüketici kitlesinin farklı olduğu ve “Glashütte” şeklinin imajının bu alanda bir etki yaratmayacağına dair itirazı ele alınmıştır. Mahkemeye göre, BoA’nın, “Glashütte Original” ibaresini anlamına dair yaptığı tespitler yerindedir.
Takiben, mahkeme, sanal mallar ile gerçek malların karşılaştırılmasında, malların ve hizmetlerin doğasının ve özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Eğer sanal mallar, gerçek malları temsil ediyorsa ya da gerçek malların işlevlerini sanal ortamda yerine getiriyorsa; ya da sanal hizmetler, gerçek hizmetlerin işlevlerini yerine getiriyorsa, o takdirde ilgili kamuoyunun, gerçek mallara ve hizmetlere dair algısını, sanal mallar ve hizmetlere aktarabilmesi mümkündür.
Somut olay bakımından mahkemeye göre, redde konu olan sanal mallar, gerçek saat ürünlerini ve bunların aksesuarlarını temsil etmektedir. Bu bağlamda, söz konusu sanal mallar, gerçek malları temsil edebilir veya onların işlevlerini taklit edebilir. Bu nedenle, ilgili kamuoyu, bu sanal mallar ve hizmetlerle karşılaştığında, başvurulan markayı “Glashütte” kasabasının geleneksel saatçilikteki itibarının mantıklı bir uzantısı olarak doğrudan algılayacaktır. Sonuç olarak, başvuru konusu işaret, sanal mallar ve hizmetlerin kalitesi ve orijinalliğiyle ilgili hissettirdiği olumlu duyguları, tıpkı gerçek mallar ve hizmetlerin kalitesi ve orijinalliğiyle ilgili duygulara benzer şekilde taşıyacaktır. Çünkü, ilgili tüketiciler redde konu mal ve hizmetlerin şehrin ünlü olduğu gerçek mallarla doğrudan bağlantılı olduğunu düşünecek ve sanal mallarla gerçek dünya mallarını ilişkilendirecektir. Mahkeme bu bağlamda, sanal ürünlerin ve hizmetlerin, ilgili kamuoyu tarafından gerçek dünyadaki ürünlere benzer şekilde algılanabileceğini ifade etmiş ve BoA’nın başvuru konusu işaretin, ilgili kamuoyu tarafından, redde konu mal ve hizmetler bakımından, ayırt edici olmayacağına dair yaptığı incelemenin doğru ve yerinde olduğuna karar vermiştir.
Sonuç olarak, gerçek dünya malları ve bunların pazarlanma biçimi, sanal malların ve hizmetlerin değerlendirilmesinde sıklıkla önemli bir rol oynayabilecektir. Ancak, sanal mallar ve hizmetler ile gerçek malların ve hizmetlerin karşılaştırılmasında somut olay bazında değerlendirme yapılmalıdır. Ayrıca, gerçek dünya mallarının veya ambalajlarının sıradan bir temsilinden daha fazlası olmayan bir işaret, kural olarak, tüketici tarafından eşdeğer sanal mallar için ticari bir köken göstergesi olarak algılanmayacaktır[4]. Bunun aksini iddia eden başvuru sahiplerinin ise, itirazlarında bunu destekleyecek kanıtlar sunması gerekmektedir.
Elif AYKURT KARACA
Ocak 2025
[1] Başvuru hakkında ayrıntılı bilgiye https://euipo.europa.eu/error/revise.html#details/trademarks/018727034 bağlantısından erişilebilir.
[2] BoA’ nın R 773/2023-5 sayılı kararı hakkında ayrıntılı bilgiye https://www.euipo.europa.eu/en/boards-of-appeal/decisions bağlantısından erişilebilir.
[3] Genel Mahkeme’nin T-1163/23 sayılı kararı hakkında ayrıntılı bilgiye https://curia.europa.eu/juris/document/document.jsfext=&docid=293330&pageIndex=0&doclang=FR&mode=req&dir=&occ=first&part=1&cid=2070657 bağlantısından ulaşılabilir.
[4] Bkz. 13 Eylül 2022 tarihinde EUIPO tarafından düzenlenen “Metaverse’deki Ticaret Markaları ve Tasarımlar: Hukuki Yönler/EUIPO Uygulaması” başlıklı online seminer. https://euipo.europa.eu/knowledge/course/view.php?id=4763


























