IPR Gezgini

Anayasa Mahkemesi Markaların İdari İptali Uygulamasına Yönelik Somut Norm Denetimi Talebini Reddetti



Yürürlüğe girmiş ve uygulanmakta olan bir kanun hükmünün, 18.10.1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na (Anayasa) aykırı olup olmadığına ilişkin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından yapılan inceleme, anayasa hukukunda “somut norm denetimi” olarak ifade edilmektedir.

Türk fikrî mülkiyet hukukunun kanun hükmünde kararnameler döneminden aşina olduğu somut norm denetimi, 22.12.2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) döneminde de birden fazla kez uygulama alanı bulmuştur. Okumak da olduğunuz yazıda; üzerindeki tartışmaların güncelliğini koruduğu, markaların idari iptali uygulamasının normatif temelini oluşturan SMK m.26/1 hükmünün somut norm denetimine ilişkin AYM kararı incelenecektir. 

Ankara 4. Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından görülmekte olan; tecavüzün önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat talepleriyle açılan davada, 15.5.2024 tarihinde iddiaların dayanağı olan markanın iptali talebi karşı dava olarak ileri sürülmüştür. Mahkemece, SMK m.26/1 hükmünde yer alan ve Türk Patent ve Marka Kurumuna (TÜRKPATENT) markanın iptali konusunda münhasır yetki veren “Kurum” ifadelerinin, 18.10.1092 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na (Anayasa) aykırı olduğu gerekçesiyle somut norm denetimi yolu işletilmiştir.

AYM tarafından; markanın iptaline ilişkin davanın açıldığı tarih itibarıyla, SMK m.192/1,a hükmünde öngörülen ve markaların iptali yetkisinin mahkemelere olduğu sürenin, 10.01.2014 tarihinde dolmuş olması, bu nedenle karşı davanın açıldığı tarih itibarıyla mahkemelerin markaların iptali konusunda yetkisinin sona ermiş olması, bu yetkinin münhasıran TÜRKPATENT’te olması, bakılmakta olan davanın itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme’nin görev alanına girmemesinden ötürü, somut norm denetimi başvurusunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddine, oy çokluğuyla karar vermiştir.[1] [2]

Karşı oy gerekçesinde, Anayasa m.152 hükmüne göre; somut norm denetimi  için görülmekte olan bir davanın varlığı ve kuralın, uygulanacak kural olması şartı arandığı; kuralın, uygulanacak kural olduğu konusunda bir ihtilafın bulunmadığı, çoğunluğun, ortada görülmekte olan bir dava bulunmadığı yönündeki tespitinin hatalı olduğu, markanın iptali davasının karşı dava olarak açıldığı, bunun aynı zamanda esas davalının savunmasını oluşturduğu, 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.118/1 hükmüne göre; davanın, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılacağının düzenlendiği, bu anlamda görülmekte olan davanın bulunması şartının da sağlandığı, bu nedenle esas incelemesine geçilmesi gerektiği ifade edilmektedir.

Kanaatimizce Anayasa m.152 hükmünde somut norm denetimi için öngörülen; bakılmakta olan bir davanın ve uygulanacak bir kanun hükmünün bulunması şartları sağlandığından, başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddi yönünde çoğunluk kararı isabetli olmayıp, karşı oy gerekçeleri  yerindedir. Bu bağlamda itirazın usulden reddi kararının yerinde olmadığı, somut norm denetiminin esas yönünden de gerçekleştirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

İncelemekte olduğumuz ret kararI; norm iptal edilmediği için uygulamayı değiştirmeyeceği gibi,  SMK m.26/1 hükmünün ilgili kısımları hakkında tekrar itirazda bulunulmasına da engel değildir. Zira itirazın reddi kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren on yıl boyunca aynı kanun hükmü için Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla tekrar itirazda bulunulamayacağına ilişkin Anayasa m.152/4 hükmünde düzenlenen kısıtlama, sadece AYM’nin işin esasına girerek verdiği ret kararlarıyla sınırlı olup, inceleme konumuzdaki Karar’da olduğu gibi, işin esasına girilmeden verilen ret kararları bakımından geçerli değildir. Son olarak; AYM’nin vermiş oluğu kararın isabetli olmadığını değerlendirmiş olsak da sonuç itibarıyla bağlayıcı ve kesin bir karar mevcut olduğundan, SMK m.26/1 hükmünün esas yönünden de Anayasa’ya uygunluğunun somut norm denetimi yoluyla incelenebilmesi için; markanın iptali talebine ilişkin TÜRKPATENT tarafından verilmiş bir kararın bulunması, bu kararın iptali istemli bir dava açılmış olması ve bu davada somut norm denetimi yoluna başvurulması gerektiği değerlendirilmektedir.

Osman Umut KARACA

osmanumutkaraca@hotmail.com

Ocak 2025


DİPNOTLAR

[1]AYM; 05.09.2024 tarihli, E.2024/155, K.2024/153 sayılı karar. (https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ND/2024/153, 11.01.2025).

[2] Karar, bu yazının kaleme alındığı 11.01.2025 tarihinde henüz Resmî Gazete’de yayımlanmamıştır.

Exit mobile version