“La Mafia” Kelimesi Restoran İsmi Olarak Kamu Düzenine Aykırı mıdır? Siz Ne Düşünürsünüz? (1)

 

Yeni bir “Siz Ne Düşünürsünüz?” sorusu ile karşınızdayız. Yorumlarını bizimle paylaşacak okuyucularımıza şimdiden teşekkür ederiz.

İspanya menşeili “La Mafia Franchises, SL” firması aşağıda görseline yer verilen markayı 2006 yılında Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUPO  – eski adıyla OHIM)’de tescil ettirir (başvuru tarihi: 30 Kasım 2006, tescil tarihi: 20 Aralık 2007).

 

 

Markadaki kelime unsurlarından “La Mafia” ibaresi “Mafya”, “se sienta a la mesa” ibaresi ise “masada oturur” anlamına gelmektedir. Tescilli markanın kapsamında 25.,35. ve 43. sınıflara dahil mallar ve hizmetler yer almaktadır. Mallar ve hizmetler özet olarak takip eden şekildedir: “Ayak giysileri, giysiler, tişörtler, şapkalar, iş yönetimi ve organizasyonu konusunda danışmanlık hizmetleri, iş yönetimi konusunda asistanlık hizmetleri, iş yönetimi danışmanlığı hizmetleri, franchising alanında ticari yönetim asistanlığı hizmetleri, reklamcılık hizmetleri, yiyecek, içecek ve kafeteryalar alanında franchise oluşturulması hizmetleri, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, bar ve kafeterya hizmetleri.” 

Tescilin üzerinden 8 yıl geçtikten sonra İtalya Hükümeti; markada yer alan “Mafia” ibaresinin “kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı” bir adlandırma olduğunu, “mafia” kelimesinin suç örgütlerine verilen bir adlandırma olduğunu, marka sahibinin restoran zincirinde kullanımının İtalyan mutfağının olumlu imajını manipüle edeceğini ve kelimenin olumsuz anlamını önemsizleştireceğini öne sürerek markanın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırılık gerekçesiyle hükümsüz kılınması talebiyle EUIPO’ya başvuruda bulunur.

EUIPO İptal Birimi talebi haklı bulur ve markayı hükümsüz kılar. Marka sahibi bu karara karşı itiraz eder, ancak itirazı EUIPO Temyiz Kurulu tarafından reddedilir.

Marka sahibi bunun üzerine hükümsüzlük kararının iptal edilmesi talebiyle Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesi‘nde dava açar.

Davacının argümanları aşağıdaki şekildedir:

(i) Mafia veya bunun üyeleri, EUIPO kılavuzunda kamu düzenine aykırılık değerlendirilirken dikkate alınacağı belirtilen Konsey’in Terörle Mücadele Hakkında Özel Önlemler isimli pozisyon dokümanının ekinde yer alan terörist kişiler ve gruplar arasında bulunmamaktadır.

(ii) Marka bütün olarak değerlendirilmelidir. Markada yer alan tüm unsurlar göz önüne alındığında markanın, suç örgütlerini övme veya desteklemediği, “Baba (Godfather)” filmlerine göndermede bulunduğu açıktır.

(iii) Marka kapsamında yer alan mal ve hizmetler iletişimsel hizmetler, yani amacı mesaj iletmek olan hizmetler değildir. Dolayısıyla, marka birilerine hakaret etme, aşağılama veya onlara şok geçirtme amacıyla tescil edilmemiştir. Tersine halkın geneli, markanın bir restoran zincirinin adı olarak tescil edildiğini ve restoran temasının suç örgütleriyle ilgili olmadığını, tersine “Baba” filmlerindeki aile değerleri ve kardeşlik temasına atıf yapıldığını anlayacaktır.

(iv) Marka sahibi son olarak “Mafia” kelimesini içeren çok sayıda tescilli Avrupa Birliği ve İtalyan markası bulunduğunu belirtmektedir. Davacıya göre, EUIPO Temyiz Kurulu’nun 2012 yılında verdiği “Mafia II” ve 2015 yılında verdiği “Contra-Bando” kararları işbu davayla yakın benzerlik içermektedir.

Sorumuz bu noktada geliyor:

Sizce Adalet Divanı Genel Mahkemesi dava hakkında ne gibi bir karar vermiştir?

Yorumlarınızı duymaktan mutlu olacağız. Yanıt ise birkaç gün sonra burada olacak.

PS: Yazının başındaki fotoğraf La Mafia restoranın Alicante şubesinden. EUIPO markayı önceden tescil edip sonra hükümsüz kıldığına göre, geçen 8 sene içinde restoran kalitesini mi bozdu veya restorana giden EUIPO çalışanları yemekleri, servisi veya fiyatları mı beğenmedi acaba? 

Önder Erol ÜNSAL

unsalonderol@gmail.com

Mart 2018

2 thoughts on ““La Mafia” Kelimesi Restoran İsmi Olarak Kamu Düzenine Aykırı mıdır? Siz Ne Düşünürsünüz? (1)”

  1. “Mafya” kelimesinin İtalyanca kökenli oluşu; adam öldürme, insan kaçakçılığı, tefecilik, uyuşturucu ticareti, gasp ve benzeri tüm yasa dışı faaliyetlerin gerçekleştirildiği örgütlerin neredeyse tüm dünyada “mafya” olarak adlandırıldığı, markanın “Mafya, Masada Oturur” şeklinde olması ve tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin niteliği gibi hususlar değerlendirildiğinde kanımca Genel Mahkemece marka sahibinin iptal talebi reddedilmiştir.

    Her ne kadar marka sahibi bir takım argümanlar ileri sürmüşse de, tescil kapsamında kalan mal ve hizmetler göz önünde bulundurulduğunda “mafya, masada oturur” markasının tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerle doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda “The Godfather” filmine atıf yapılmışsa da; kanımca atıf yapılan tek unsur “mafya” ve “gül”dür. Bunun dışında davacının iddiasının aksine “aile bağları” ve benzeri meşru sebeplere atıf yapılmamıştır. Yapılmışsa da ortalama bilinç ve dikkat düzeyine sahip birisi tarafından kolaylıkla anlaşılamamaktadır.

    Kaldı ki, “mafya, masada oturur” sloganı açıkça Mafia benzeri suç örgütlerini meşrulaştırabileceğinden ya da bu örgütlerin yasa dışı olduğu gerçeğinden uzak bir anlama gelebileceğinden Genel Mahkemece “genel ahlaka ve kamu düzenine aykırılık” yüksek olasılıkla kabul edilmiştir.

    Zira “mafya, masada oturur” sloganı, “yiyecek, içecek ve kafeteryalar alanında franchise oluşturulması hizmetleri, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, bar ve kafeterya hizmetleri” için açıkça “mafya ve benzeri oluşumları özendirme/yüceltme/normalleştirme” şeklinde algılanabilmektedir. Çünkü söz konusu restorana dışarıdan bakıldığında oluşabilecek algı “mafyaların(ya da ağır abilerin) bu restoranı tercih ettiği/tercih etmesi gerektiği”dir.

    Yine “Ayak giysileri, giysiler, tişörtler, şapkalar” malları için de “mafya, masada oturur” sloganı -hele ki bu slogan tişörtlere baskı olarak basılırsa- açıkça yasadışı faaliyetleri övme/meşrulaştırma/normalleştirme olarak algılanabilecektir.

    Dolayısıyla fikrimce Genel Mahkeme, “Mafia, Masada Oturur” markasının -Mafia’nın global olarak suç örgütlerinin genel adı olarak kullanılması sebebiyle- genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı olduğu yönündeki kararı kabul ederek marka sahibinin davasını reddetmiştir.

  2. ilk başta sakıncasız gibi duruyor. sonra “PKK cafe/restoran/bujiteri/vitrifiye/hırdavat/nakliyat… ” gibi markaların olduğunu tahaül edince, sanki İtalyanlar haklı gibi 😒

Bir Cevap Yazın