Ocak 2018’de Fikri Mülkiyet Hakları Camiamızda İki Önemli Kayıp: Erdoğan Karaahmet ve Sertaç Köksaldı Anısına

 

2018 yılı, Türk fikri mülkiyet hakları camiası için oldukça üzücü kayıplarla başladı.

8 Ocak 2018 tarihinde, o dönemdeki adıyla Türk Patent Enstitüsü’nün kurucu kadrosunda başkan yardımcısı olarak görev yapan Erdoğan Karaahmet uzun süren rahatsızlığının sonucunda hayatını kaybetti. Karaahmet, Enstitü’deki başkan yardımcılığı görevinin ardından, fikri mülkiyet hakları ile ilişkisini kesmemiş, Patent ve Marka Vekilleri Derneği (PEM) Yönetim Kurulu üyeliği ve mahkemelerde bilirkişilik görevleriyle fikri mülkiyet hakları sistemimize katkı vermeye devam etmişti.

Erdoğan Bey, Enstitü’de göreve başladığım 1997 yılında kurumun başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu ve o dönemlerde bizim için erişilmez olan 7. kattaydı. Kendisiyle sonraki yıllarda farklı nedenlerle farklı ortamlarda birlikte bulunduk, dolayısıyla kendisini daha yakından fırsatını buldum ve bu nedenle de son derece memnunum. Erdoğan Bey’in, kurumun ilk kuruluş yıllarındaki birçok zorluğu göğüsleyen ve 20 yıl boyunca sınai mülkiyet sistemimizin omurgasını teşkil eden Kanun Hükmünde Kararnameleri hazırlayan ana ekip içinde yer alması, kendisinin camiamız için unutulmayacak isimler arasında yer almasını sağlamaktadır.

 

 

Hiç beklenmedik ve benim için çok daha sarsıcı olan diğer kayıp ise 18 Ocak 2018 tarihinde geldi. Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği (AIPPI Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı, Arçelik A.Ş. fikri mülkiyet hakları birimi eski yöneticisi ve Deriş Patent ve Marka Acentalığı çalışanı Sertaç Köksaldı, oldukça genç yaşta ve hiç beklenmedik bir anda hayatını kaybetti.

Sertaç Köksaldı’nın ismine, yıllardan beri kurumda Arçelik adına yaptığı patent sunumlarından aşinaydım, ancak kendisiyle kişisel tanışıklığımız onun AIPPI Türkiye Derneği’ndeki aktif göreviyle, benim Marka ve Patent Uzmanları Derneği (MAPADER)’ndeki aktif görevimin çakışmasına dayanıyor. 2,5 yıl süresince derneklerimizin ortak olarak düzenledikleri veya birlikte konuk olarak bulundukları çok sayıda toplantıda birlikte yer aldık ve etkinlikler sonrasındaki sosyal buluşmalarda arkadaşlığımız perçinlendi. Açıkça ifade etmem gerekirse, Sertaç hayatım boyunca tanıdığım en olumlu, yapıcı, güler yüzlü ve üretken insanlardan birisiydi ve bu özellikleri işine olan sevgisi ve hakimiyetiyle birleştiğinde etrafına ışık saçan bir insan portresi ortaya çıkıyordu. Sadece bir hafta önce kendisiyle İstanbul’da bir eğitimde ve sonrasında bir yemekte birlikteydik ve birkaç gün sonra aldığım acı haber, benim için son derece sarsıcı oldu. En verimli ve yapıcı olduğu dönemde gerçekleşen kayıp için üzüntümün çok büyük olduğunu söylemekten başka elimden bir şey gelmiyor.

 

 

Erdoğan Bey’in ve Sertaç’ın ailelerine, sevenlerine ve tüm fikri mülkiyet hakları camiamıza IPR Gezgini’nde bu yazıyla başsağlığı diliyorum.

Her ikisi de huzur içinde uyusunlar.

Önder Erol ÜNSAL

Ocak 2018 

unsalonderol@gmail.com

Bir Cevap Yazın